22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 DISKyenidendoğuyor>İSK Genel Kurulu 11 yıl aradan sonra dün Merter'deki ,enel merkez binasında toplandı. Genel Başkan Abdullah iaştürk, genel kurullarını toplamalarımn "12 Eylül larbelerine karşı demokratik bir darbe" olduğunu söyledi. âaştürk, "İşçi sımfını 2000'li yıllara DİSK taşıyacaktır" dedi. ts-Sendika Servisi — DtSK Genel Kurulu 11 yü aradan son- ra dün Merter'deki genel mer- kez binasında toplandı. DtSK ana tüzüğünün 12 Eylül sonra- stnda çıkartüan Sendikalar Ya- sası'na uyarlanması amaayla toplanan olağanüstü genel ku- rula DİSK'in son genel kurul delegeleri katıldı. DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, 11 yü sonra genel kurullannı top- lamalanmn "12 Eylül darbeci- lerine karşı demokratik bir darbe" olduğunu söyledi. Bas- türk, 1990'h yıllara DİSK ve il- kelerinin damgasım vuracagını belirterek "Türkiye işçi suııfını 2000'li yıllara DİSK taşı- yacaktır" dedi. DİSK yurüt- me kurulunca yapılan açıklama- da da yasal kosuUann dayatma- sı sonucu hazırlanan tüzttğün yerini en kısa zamanda, üyele- rin özgür iradesini yansıtan bir tüzüğe bırakmasının istendiği belirtilerek şöyle denildi: "Yü- rüriükteki sendikalar, toplusöz- leşme, grev ve lokavt yasalan- nın tarafımızdan benimsenme- sine olanak >oktur ve en kısa za- manda tarihin çöplağüne atıl- malan basiıca bedeflerimizden biri olacaktır." "DtSK Genel Kurulu 11 yıl aradan sonra işçi sımfını selam- lar ", "DtSK'le birlikte 2000'li yıüara", "Tttm çahşanlara top- tasözlesmeli, grevli sendika hakkı" pankartlan altında DtSK Genel Merkeâ'nde topla- nan olağanüstü genel kurulun açüış konuşmasını yapan DtSK Genel Başkanı Abdullah Baş- türk, "Bu genel kurul, DtSK'- in savnndugu ilkelerin dimdik ayakta otdnğunun bir kez daha Oanıdır" dedi. Baştürk, "12 Ey- lül sonrasında iki bine yakın ar- kadaşımız gözaltına alındı, ör- gütierimiz çahşmadan alıkonul- du, işkence ve hapsi yaşadık, idam talebiyte yargdandık. Ama yine buradaytz. DlSK'i yok ede- mediler. DİSK i ve DtSK'in il- keterini yaşatırken demokrasi ve hukuk dersi verdik" diye ko- nuştu. Baştürk, 11 yıldakaybe- dilenlerin bugün var olan sendi- kal anlayış ve kuruluşlarla yenî- den kazamlmasının mümkun olmadığmı belirtCTek şöyle de- vam etti: "Bu nedeole DİSK dü- ne oranla daha buyük bir gerek- siniradir. DİSK'in varlığı ilkeli sendikal birliğin de (emel koşu- ludur. Önümüzdeki günler ör- giıtlenme günleri olacaktır. De- gisen dün>a ve Türkiye koşul- lanna uyarlaamış ilkeler ıştğın- da çağdaş bir sendikacıhgı uy- gulamaya sokacağız. Geçmişte de kınadığımız iıcret sendikacı- lığı anlayışına hayır diyen, işçi- lerin yalnız ucretini değil, top- lumsal rolünıi de değiştirmeyi amaçlayan bir sendikacıhğı sa- vunuyoruz. Bu nedenle emeğin yarancuiğuıı ve ürrtkenliğini yü- cdtmeyi, kafa ve kol emeği ara- stndaki farkı ortadan kaldırma- yı amaçlamah, bir birey olarak işcinin kendisinin de 'işçi sınıfı' kadar onemli olduğunu kavra- mata ve anlatmalıyız." Abdullah Baştürk, yeni hukümetten aci- len ILO'nun sendika özgürlüğü- DİSK Yürütme Kurulu'ndan yapılan açıklamada yasal koşulların dayatması sonucu hazırlanan tüzüğün yerini en kısa zamanda üyelerinin özgür iradesini yansıtan bir tüzüğe bırakması istendi. Açıklamada "ilk hedeflerimizden biri, bu deli gömleğinden kurtulmakür" denildi. kurtulmakür" denildi. DİSK davasmm gerek sertliği, gerek süresi, gerekse işkenceli sorgu- lamaları ve cezaya dönûşen tu- tuklamalanyla siyasi davalar içinde dunyada tek ömek oldu- ğtınun vurgulandığı açıklama- da, Askeri Yargıtay 3. Dairesi'- m. ı j ı LjrB-r. "'!]!•§ n m 1^ Temmuz 1991 tarihli ka- rl#%t< H< (j Wt rarıyla, DİSK ve bağlı sendika- lannın tüm yöneücilerinin akla- narak DİSK davasının sonuç- landığthaürlatıldı. Açıklamada, daha sonra aiınan mahkeme ka- rarlarıyla örgüt binaları ve sen- dika evraklannın geri ahndığı ancak 3713 sayıh Terörle Müca- dele Kanunu'nun geçicı 9. mad- desiyle DİSK'in bağlı sendika- lannın mal varüklannın İş ve İş- çi Bulma Kurumu'na devre- dilmek istendiği bildirildi. "SHP'tıin basvurusu üzerine halen Anayasa Mahkemesi'nin verecegi karara degin, örgütle- rimizin mal varhğının mevcul kayyımlarca idare edilmesine devam edilmesini öngor- muştür" denîlen açtklama- da, DlSK'in mal varhğının Terörle Mücadele Yasası'na ko- nu olmasının bile ilkellik oldu- ğu savunuldu. Terörle Mücade- mmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm.mm~. _ _ _ _ _ _ — 1 r»»cıc«* İC YaSaSl'ndakİ bu maddeiÜn İn- DİSK ana tuzugunün 12 Eylül sonrasında çıkartılan Sendikalar Yasası'na uyarianması amacıyla toplanan genel kurul» DISK ın & a n h a k l a n uiusiararası sözleş- son genel kurul delegeleri katıldı. rinin özlük haklanna (kıdem tazminatlan) ilişkin maddenin spekülasyon konusu yapıldıgı, buna en iyi yanıtı genel kurulun vereceğini söyledi. DİSK Yürütme Kunılu adına ne ilişkin 87 sayıh sözleşmesini onaylanması ve işçi-memur ay- nmını kaldırarak tüm çahşanla- nn toplusözleşmeli, grevli sen- dikalaşma hakkını güvenceye kavuşturmasım talep ettiklerini söyledi. Baştürk, DİSK ve Üye- si sendikalann mal varlıklannın sahiplerine iadesinin de gecikti- rümemesini istedi. Abdullah Baştürk, tüzük taslağında yer alan konfederasyon yöneticile- meler ve anayasanın mülkiyet yapılan açıklamada da "tlk be- hakkı, kanunsuz suç ohnaz, deflerimizden birisi, kendi dü- kuvvetler aynlığı, esitlik ve hu- zenlemelerimizi ve tüzuklerimizi tam bir ozgurluk içinde hazırla- mak ve bizlere dayatılan bu deli göraleğinden tez elden 60 gündür sfiren işçi direnişi çevik kuvvetin müdahalesiyk soua erdi. Cam-Jşdirenjşnepolismüdahalesi REMZt GÖKDAĞ Cam-tş Ambalaj Sanayi A.Ş.'de işçile- rin 60 gündür sürdürdüğü direnişe polis mudahale etti. Yaklaşvk 300 işçinin dire- nişi surdürduğu fabrika bahçesine dün sa- bah saatlerinde gelen Çevik Kuvvet ekip- leri işçilerin fabrika dışma çıkmaianru is- tedi. Işçiler saat 12.30'da 60 gündür yasa- dıklan çadırlannı terk ederek dağüdı. Di- renişin olmadığı polis müdahalesinde Olay çıkmadı. Ekim ayında işverenin işine son verdiği 72 arkadaşlanmn tekrar işbaşı yapmasını sağlamak amaayla fabrika çalışanlannın başlattığı iş yavaşlatma eylemi de yarın so- na eriyor. İşverenin "Ya işinizin başınıza dönersiniz ya da sizi tazminatsız işten atanm" şekündeki tehditleri uzerine işçi- lerin büyük bir bölümünün, işsiz kalma endişesiyle yarın sabah işbaşı yapacagı be- lirtiüyor. Bu arada işten çıkanlan 72 işçiden 39*unun tazminaüanrun ödendigı beürtil- di. Çalışma Bakanı Mehmet Mogultay'ın kalan 33 işçinin sorumlulugunu üstüne al- dığı öğrenildi. Sdülöz-îş Genel Teşkilat Sekreteri Is- mail Kılıç da 60 gündür sürdürülen eyle- min poüsin müdahalesiyk sona erdiğini, pazartesi gunü isteyen işçinin işbaşı yapa- bileceğini söyledi. Pazartesi günü işçilerin çalışması halinde işverenin tazminatsız iş- ten atacağını belirten Kılıç, işçilerin kara- rının işbaşı yapmak dogrultusunda oldu- ğun söyledi. kuk devleti ilkelerine aykın ol- duğu belirtilerek şoyle denildi: "Anayasa Mahkemesi'nin bu- giine kadar geçici 9. maddeyle ılgili bir karara varmamış olma- sını temel hak ve ozgüriükleriıı giivencesi saydıgımız Yüksek Mahkeme vonünden açık bir ita- malkârhk sayıyoruz." Yürütme kurulu açıklamasınd-a, DtSK'in hükümet programına yansıyan ilkelerin takipçisi olacağı belır- tilerek şu taleplerde bulunuldu; "Biz DtSK olarak çalışanların hak ve özgürlüklerinin vaşama eksiksiz geçirilmesi, en azından bugün için Uiusiararası Çalışma Örgütü'nün standartlannın ve özellikle Paris Şartı'nda belirle- nen ilkelerin iş hukukumuza ivedilikle yansıtılması çalısmala- nnın başlatümasını istiyoruz. Türkiye 1 nin bugiıne kadar onaylamış olduğu uiusiararası sözleşmeierde yer alan hüküm- lerin raman alıcı ve geciktirici bürokrasi mekanizmalanna yö- nelinmeden, bu sozleşmeler onaylanmışçasına, iç bukuku- muza yansıtılmasını bekliyo- ruı." Açış konuşmalanmn ardın- dan Türkiye Gıda-tş Sendikası Genel Başkanı Kemal Nebioğlu başkanhğında divan oluşturula- rak yeni tuzuk taslağımn görü- şülmesine geçildi. Konseye DİSK eski Genel Başkanı Kemal Türkler'in eşi Sebahat Türkler de konuk olarak katıldı. DİSK ana tüzüğünün ardından, bağlı sendikalan da olağanüstü genel kurullanm toplayarak yeni tü- zuklerini kabul edecekler. Daha sonra yeni tüzük hükümleri uyannca DİSK ve bağh sendika- larının organ seçimlerinin yapı- lacağı olağan genel kurulları toplanacak. *t*i. İMSAN HAKLAR1 HAFTASt'MDA BİRLİKTE OLAÜM Evrensel İnsan Haklan Haftası'nı 10-16 aralık tarih- teri arasında. şekilci olmayan. insan haklan bılincini dav- ranışlara yükseltmeyı amaçlayan canlı etkinlıklerle değertendırecegiz. Amacımız, insan haklan bilinci ve mücadelesini da- ha ilerılere götürmek, bu yöndeki çitte standartlara "OUR" diyebilmektir. Program: 10 Aralık Salı: Saat 11 30 Sultanahmet Meyuanı'nda açılıs (Basın acıklaması) Saat: 19 00-24 00 "İNSAN HAKLARI GECESI" Yer. Caterağa Spor Salonu Kadıköy Katılan sanatçılar: Bılgesu Erenus - Müstak Erenus - Grup Selenler - Alı Ekber Eren - Grup Kızılırmak - Zafer Diper - Grup Merdıven - Aytaç Arman - Grup Mayıs Rüzgârı - Koma Dengı Azadı -SevınçEratalay-EmreSaltık-llhan irem- Hüseym Aydın - Mim gösterisı - Özen Cağdaş - Aynur - Fırat - Grup Yorum. (Bılet fiyatı 20.000 TL.) —11 Aralık Çarşamba' "Vedat Aydın Anısına" diagösterısi ve "ÖZGÜRLÛK SAVAŞÇiLAR!" fılmi. Saat: 21 15 Yer: Beyoğlu Sineması. —12 Aralık Perşembe: PAMEL İnsan haklan açısından. uius- iararası standartlar. fer: Mülkiyeliler Birlığı. Saat 19.00-22 00 KATILANLAR: Doç Dr Semirı Gemalmaz Doç Dr Ibrahım Kabaoğlu Prof Dr Yücel Sayman Dr Sungur Savran YÖMETEM: Av Mıhnban Kırdök. Müzik dünyası karıştıANKARA(ANKA) — Türkiye'nin birin- d, dünyanm dördüncü büyük audio ve vi- deo kaset üreticisi olduğu bildirilen Raks- ın müzik yapuncıhğına girmesi, müzik sek- törünü bir anda hareketlendirirken Müzik Yapımcüarı Dernegi Başkanı Yaşar Kekeva, Raks'ı "tekelkşmeyle", Raks Genel Koor- dinatörü Sertan Ayhan da Kekeva'yı Unka- panı'na "mafyayı sokmakla" suçladüar. Raks Genel Koordinatörü Sertan Ayhan, konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada, dünyadaki değişimleri göz önüne alarak Raks'ın produktörlüğe girmesine karar ver- diklerini belirterek "Türkiye'de müzik sek- töriinde birtakun darbogazlann yasanaca- gı, yeni sanatçılann çıkmamaya başlayaca- ğı ya da yeni uretimlerin yapılmayacağı bir döneme girilecektir. Yeni üretimler için in- saolann üretim yapabüecegi ortamlann ol- m*a gerekir. Oysa Türkrye'de sarlucilar, söz yazarian, müaâsyenter hakian olduğu kadar raaddi w maoevi destege sahip depkr" de- di Ayhan, piyasada 12 bin liraya satılan bir Türk müziği kasetinin fabrikadan çıkış fı- yatının KDV'siyle birlikte 4 bin urâ düze- Dünyanın sayılı müzik ve video üreticilerinden Raks'ın müzik yapımcıhğma girmesi, sektörde karşılıklı tepkilere yol açtı. Müzik Yapımcılan Dernegi Başkanı Yaşar Kekeva, Raks'ı 'tekelkşmeyle', Raks Genel Koordinatörü de Kekeva'yı 'Unkapam'na mafyayı sokmakla' suçladı. yinde bulunduğunu, kasetin iki katına ya- kın bir paranın aracılann cebinde kaldığı- nı öne sürdü. Ayhan, tekelleşme iddialanyla ilgili olarak şunları söyledi: "Biz dunyanın diger ülkelerinde olduğu gibi piyasadaki bdlibash sanatçılarla anlaş- maya gittik. Çünkü Raks'ın piyasadaki yüz- de 80 olan paymı yüzde 81'e çıkannak gibi bir niyeti yok. Unkapanı'nda özellikle do- lu kaseti yönlendiren piyasada irtti ufakh lOO'ün üzerinde firma var. Bunlar çok de- ğişik sanatçılara seslenen binlerce sanatçı- ya hizmet veren firmalardır. Raks'ın bu ka- dar sanatçı tte çalışması zalen olanaksız. Kendi misyonu açısından büyük prodüksi- yonlar gercekleştirip belki bir vakıf aracüı- gıyla kazanılanlan tekrar sektöre kazandı- racak. Yeni sanatçılann yetişmesi ve bun- lara egitim olanagı sağlanacak. İcra sanat- çüarının kullanabileceği salonlar ve dunya- nın bir numaralı stüdyosunu kurmak isti- yoruz." Yaşar Kekeva ise yapügı açıklamada, Raks'm yapımcı otaasmdan hiçbir zaman tedirgin olmadığım belirtti. Kekeva, "Ben tekelleşmeye karşıyun. Bir dönemler tstan- bul'da 6 gazino, 6 assolist, 6 da yardımcı as- solist vardı. Sonra hepsi kapandı ve bir tek gazino kaldı. Aynı işi Raks burada yaparsa üerde 'Fabrika maliyeüerim artü, size an- cak şu kadar para verebilirim' derse sanat- çı buna uymak zorunda kahr" dedi. Raks'm Kayahan'a sürekli telefonlar ettiğini ve bir kaset için fıyatı 3 milyar Uraya kadar çıkar- dığmı öne süren Kekeva, Raks'ı "ihaleyle sa- natçı almakla" suçladı. Tolissiz, baskısız üniversite'Gazetemizı ziyaret eden öğrenci temsilcileri, üniversitelerde sürekli "sindirme politikası" izlendiğini, satranç oynamak gibi bir sosyal etkinlik sırasında bile arama yapıldığını söyledüer. tstanbul Haber Servisi — Üniversitelerdeki ögrenci der- nekleri temsilci ve üyeleri "na- sd bir üniversite istediklerini" anlattılar. İTÜ ve Yıldız Üniversiteleri ile Marmara Ünrversİtesi Basın Ya- yın Yüksek Okulu ögrenci der- neklerinin temsilcileri, dün ga- zetemizi arayarak Genel Yayın. Müdürümüz Hasan Cemal ile görüştüler. öncelikle polissiz, baskısız" bir üniversite istediklerini anla- tan öğrenciler, üniversitelerde sürekli 'sindirme politikası' iz- lendiğini, satranç oynamak gibi sosyal bir etkinlik sırasında bi- le polis tarafından arama yapıl- dığını söylediler. Yurtlardaki baskı ortamın- dan, pislikten, yemekleTİn kötu- lüğünden yakınan öğrenciler, 'Kız öğrenciler akşam saat 21.00'de yurda ginnek zorunda- lar. Geç gelirlerse >-a da bir gece başka bir yerde kahrlarsa atılır- lar. Yurtlardaki hapishanelere benzer yaşamı biraz guzelleştir- mek istesek, ornegin masa üze- rine bir bibio koysak, tablo as- sak, bunlar hemen indirilir. Odalardaki tüm eşyaların yeri bellidir, değiştirmeniz yasaktır. So>adı tutmayan bir >-akınınız sizi ziyaret edemez, telefon ede- mez. Yurtlarda hapis hayatı ya- şıyoruz ve bize kesinlikle güven duyulmuyor" dediler. tstanbul Öğrenci DernekleTİ Federasyonu (IÖDF) tarafından hazırlanan 23 maddelik "Öğren- ci Haklan BUdirgesTnde yer alan bazı maddeler ise şöyle: "Her üniversite öğrencisi, GUNUN NOTLARI OSMAN ULAGAY okuhın tüm yönetim süreçlerin- de söz, karar, seçme ve seçilme hakkına sahiptir. Her üniversi- te öğrencisi, üniversitede ulusal kimliğine, diline ve kültürune sahip çıkma ve geliştirme hak- kına sahiptir. Her üniversite og- rencisinin, kendi üniversitesi da- hil, tüm üniversite ve yükseko- kullara girip çıkma ve etkinlik- lere katılma hakkı vardır. Her üniversite oğrencisinin ücretsiz bannma hakkı vardır.Üniversi- te oğrencileri, militarist unsur- lara karşı üniversiteyi savunma hakkına sahiptir. Her üniversi- te öğrencisi, karşıhksız ve yeterli miktarda kredi hakkına sahip- tir." Çiller Altı Ay Istiyor "Pazar pazar gene mi ekonomi" diyeceksiniz belki, ama hem konu güncel hem de ben öncelikle ekonomiyle ilgilen- menin alışkanlığını taşıyorum hâlâ. Size bugün Devlet Bakanı Tansu Çiller'le perşembe akşa- mı yaptığım görüşmede edindiğim izlenimleri aktarmak isti- yorum. İlk önce beni sevindiren bir sitemde bulundu Tansu Ha- nım. Geçen hafla bu köşede yer alan bir yazıda kendisinin bazı yaklaşım ve davranışlarının Sayın Güneş Taner'in ba- kanlığ» döneminde sergılemış olduğu davranışlan andırdığt- nı yazmış olmam üzmuş Sayın Çıller'i. Bu tür bir benzetme- yi hak etmediğını ve Güneş Taner gibi başına buyruk karar- lar alan, tutulamayacak vaatlerde bulunan bir bakan duru- tnuna düşmek istemediğinı vurguladı. "Entlasyon hızla inecek" Tansu Hanım, enflasyonu yavaş yayaş değil hızla aşağı çek- meye karartı olduklannı, iş âleminin bir bölümunü içeren "enf- lasyon lobisi"nin karşı çıkmasına aldırmadan bu kararı uy- gulayacaklarını vurgularken "Ancak kimse bunu entlasyonun önümuzdeki bir-iki ay içinde hemen inmeye başlayacağı şek- linde anlamasın, önce devraldığımız birikimin etkisiyle bir yükseliş olacak, ama sonra iniş başlayacak ve altı ay içinde entlasyonun kesin bir iniş trendine girdiğini herkes görecek" diyor. Sanıyorum ekonomik önlemler paketi bir hatla-on gün için- de yüklö KİT zamlanyla açılacak, zamlann ardından "stabi- lızasyon programı"nın diğer unsurlan açıklanacak. İstenen sonuçlarm alınabilmesi için bütünsel bir yaklaşımın gerekli olduğu görüşünden yota çıkılarak çok boyutlu bir programla ekonominin sorunlanna çözüm getirilmesi amaçlanryor. Tan- su Çiller, program bütünüyle açıklandığında faızlerin nasıl dü- şürüleceğinin ve borsanın nasıl destekleneceginın de orta- ya konacağını belirtiyor. KİTlerde bloksatış o.abUir KİT reformu, hükümetın ekonomi alanındaki uygula- malarında önceliklı bir yer alacak Sayın Çiller'in an- latttğına göre. "Birbuçuk ay içinde bu alanda netice almaya başladığımızı göstermemiz lazım" diyen Tansu Hanım, KİT tıyatlarında yapılacak olan ayarlamalart diğer önlemlerin iz- leyeceğinı anlatıyor. Anlayabildiğim kadarıyla bir yandan dog- rudan kamu hizmetı yapanların dışındaki KİT'terın holding- ler halinde örgütlenerek oluşturulacak bir "özerk kurum"a bağlanması ve potitik etki alanı dışına çıkartılması çalışma- lan sürdürülürken bir yandan da KİT yatırımlarının hızla göz- den geçirilmesi ve KİT'lerin borçlarının yeniden yapılandınl- ması öngörülüyor. "Bu arada bazı KİT'lerin hızla özelleştiril- mesi ve blok satışlar da gündeme gelebilir" diye konuşuyor Sayın Çiller. Tansu Çiller, KİT operasyonunda hızlı sonuç alınamadığı takdırde enflasyonu hızla aşağı çekme hedefine varmanın da güçleşeceğinı kabul ediyor. Ekonomide önemli kararlar aritesindeyiz. Enilasyonu hız- la aşağı çekme kararlılığı kesinse ciddi bir kemer sıkma prog- ramına riazır olmalıyız. Bu arada bazı toplum kesımlerini kı- sa vadede bir ölçüde rahatlatacak önlemlerin de program içinde yer alıp ar,mayacağını göreceğiz herhalde. Ancak şu enflasyon belasından gerçekten kurtulmak istiyorsak kısa va- dede bunun için de bir bedet ödememiz gerektiğini unutma- mamız gerekiyor. Toplumu buna hazırtamayan, enflasyonla mücadele konusunda bir konsensüs sağlayamayan ekono- mik istikrar programlarının başan şansmın çok fazla olma- yacağını düşünüyorum. Uçuk, matrak, özgünkadtiı Hayır, bu baştık Tansu Hanım-'la ılgiti değil. "Gemal Reşit Rey Toplantılan"nın modayı konu alan bırincisınde konuşan sosyolog Ali Bayramoğlu, 1990'ların kadınını "uçuk, matrak, özgün kadın" olarak niteledı. Modacı Zeynep Tunuslu, 1990'ları "varolmanın yılları" olarak tanımladı ve gtyimde aseksüaliteye doğru bir geçişin söz konusu olduğunu söyle- di. Vitali Hakko ise insanlann giyime eskisi kadar para har- camak istemediğini, rahat ve kişilıkli giyimin tercih edildiği- ni ve antimodanın moda haline geldiğini anlattı, "Şimdi mo- dayı halk yaratıyor, ünlü modaevleri hazır gtyimdeki egilim- leri izliyor" dedi. "Uçuk, matrak, özgün" kadınla "varolmanın yıllan"nı na- sıl yaşayacağız bilmiyorum, ama dünyayla, Avrupa'ya bütün- leşme sûrepindeki Türkiye de bu eğilimlerden etkilenecek kuşkusuz. Özellikle dünya pazarlarında iddialı olan gıyim sa- nayimizin bu eğilimleri çok yakından izlemesı gerekiyor. Vi- tali Hakko'nun verdiği rakamlara göre Japonya'da moda bo- lümü olan 900 üniversite varmış, Türkiye'de ise tek bir üni- versitede böyle bir bolum bulunduğunu ve olanaksızlıklar içitv de kıvrandığmı Vitali Hakko gibi ben de o toplantıda sorun- lannı dile getiren bu bölümün öğrencilerinden öğrendim. Dünya çapında iddialı olduğumuz bu alanda da taklrtçüikten yaratıcılığa geçmenin altyapısını ihmal etmenin sıkıntısını çe- keceğiz herhalde. Htiniyet ve Sabah televizyondaortak StNA KOLOĞLU Hürriyet ve Sabah gazetele- ri arasındaki özel TV yayıncı- hğına yönelik ortaklık resmi- leşti. "Birleşik tletişim Radyo ve Televizyon Yapım Anonim Şirketi" adlı 10 milyarlık ser- maye ile kurulan şirketin TV yayınlannın önümuzdeki yüm eylül ayına başlaması düşünü- lüyor. Yönetim Kurulu Başkanlı- Birleşme nasıloldu? özel TV piyasasına iki büyük medya grubu Sabah ve Hürriyet resmen girdüer. Hem Hürriyet hem de Sa- bah cephelerinde özel TV sürekli gündemde olan bir olguydu. Hürriyet, Ulusal Radyo Televizyon <\JKY) ile ortak TKT'ye yapımlar ya- pıyordu. Sabah gazetesi de bu yıl içinde özel TV'ye so- yunduğunu ve aduıı SA- TEL olarak koyduğu kanalı ile yayına başlayacağım açıklamıştı. Daha sonra Sa- bah'ın bu projesine Meh- met Emin Karamehmet or- tak olmuş ama pay konu- sunda anlaşma sağlanama- mıştı. Bir süre önce her iki medya grubu dağıtımcüık sektöründe ortak olmaya karar vermişler, buna para- lel olarak da özel TV pro- jesini de gündeme getirmiş- lerdi. ğYnı Önay Bilgin, üyeliklerini ise Ertuğnıl Özkök, Zaler Mutiu, Yaşar Erogln'nun ya- pacaklan "Birteşik tkti^m Radyo ve Televizyon Yapım Anonim ŞirketTnin yayına ge- çiş süreci iki aşamada gerçek- leşecek. Birinci aşamada lngiliz Bri- tisüı Tekcom ile yapılan ön an- laşma ile yakmda uzaya fırla- tuacak olan Eutdsat F3 uydu- sundan kiralanan kanaldan test yaymlanna başlanacak. Bu arada kadrolaşma ve ka- muoyu araşnrmalan sürdürü- lecek. Yaym hedefı 1992 yüı ey- lül olacak şekilde çalışmalar sürecek. Eleman konusunda büyük oranda Sabah ve Hürriyet kad- rolanndan yararlanılacak. özellikle Sabah'm Aktüel Der- gi biriminde calışan elemanla- nn yanı sıra Hürriyet adına Uğur Dündar'ın da bu yayın- alık içinde yer alması beklerü- yor. Şirket için diğer bir sorun da yayını toparlayacak bir genel müdür. Edinilen bilgüere göre bu konu için adı geçenler arasın- da Mehmet Ali Birand, Ban< Manço yer alıyor. Tüm bu ça hşmalann ve özel TV yasası il< ilgili görüşlerin heT iki grup ta rafmdan Başbakan Süleyma Demirere de aktanldığı öğn nildi. Özel TV yaymlanna yöneli en önemli konulardan bi olan frekans tahsisi ile ilg olarak Sabah ve Hürriyet' ayn ayn hareket ettiğj öğreri di.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle