Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 PAZAR KONUĞU 8 ARÂLIK 1991
Prof. ANGELIKILAIOU:
Bizans,dünya tarihinin aynasıBizans, tarihçilerin daima ilgisini çekmiş olan bir konu. Roma
İmparatorluğu'nun Asya'daki uzantısı olarak bin yılı aşkın bir
süre hüküm sürmüş olan Bizans, bütün dünya kültürlerini ve
komşulannı derinden etkiledi.
Bizantoloji, tarihçilerin en özgün uzmanlık alanlarından
birisi. Tarihçi yazanmız İlber Ortaylı, dünyanın önde gelen
Bizantologlarından biri olan Yunan Angeliki Laiou ile konuştu.
SÖYLEŞİ İLBER ORTAYLI
I Bizans dönemine ait sosyal ve ekonomik
yaptya ilifkin açıklamalanmzda çok değişik yak-
laşmuar var. Biz özellikle, Balkanlar'da, Marma-
ra ve Trakya bölgesinde Osmanlı-Türk genişle-
mesiyle bağlantılı olarak Bizans topiumundaki
demografik değişimi inceleyen çalışmalanmzla
çok Ugiliyiz. Lütfen bize bunları açıklar mısmız,
okuyuculanmız da konu hakkmda daha aynntı-
h bilgi sahibi olabilsinler.
Sorunuza birkaç şekilde cevap verebilirim. ön-
celiklc, değinmiş olduğunuz Makedonya'nın köy-
lü nüfusu üzerine kitabımda başvurduğum de-
mografik, bir bakıma sosyolojik ve zaman zaman
antropolojik yaklaşımın Bizantologlann aşağı yu-
kan son yirmi yıldır sosyal tarihe gösterdikleri
özel ilginin bir parçası olduğunu söylemek iste-
rim.
Bizans çalışmalan aıtık büyük ölçüde politik
ve administratif tarihin dışına yönelmiştir. Ve Bi-
zans tarihçileri sadece devletin gelişimini incele-
mek yerine, küçük sosyal gruplan ve genel ola-
rak toplumun kendisini ve gelişimini incelemek-
le daha ilgililer. Bu nedenle, söz konusu çalışma-
nın arkasında yatan ilgi noktası, tüm dünyadaki
Bizantologlann ortak ilgi alanı.
Benim bu çalışmadaki hedefım, 14. yüzyü Ma-
kedonya nüfusu kapsamında, Bizans köylülûğü-
nttn iç yapısını ortaya çıkartmaktı, ki ben konu-
yu hane yapısı, akrabalık gruplan ve gerek ev ge-
rek köy toplumu düzeyinde üretim açüanndan ele
aldım. Bunun yanı sıra nüfustaki dalgalanmalar,
yani nflfusun kendini ne derecede yenilediği, nü-
fusta ne ölçüde artma veya azalma olduğu ve sa-
vaş gibi katastrofîk faktörlerin nüfus yapısı üze-
rindeki etkileri de incelediğim konular arasında
yer aldı.
Böylelikle çalışmam hem bir bakıma köy top-
lumunun iç yapısının bir incelemesi hem de be-
Hrttiğiniz gibi nüfus hareketlerinin demografik bir
araştırması. Kitap yaklaşık on beş yıl kadar ön-
ce ilk yayımlandığında demografik boyutu ve
özellikle istatistiki bir yöntem içermesi oldukça
yeni özelliklerdi. Fakat o zamandan beri aynı ko-
nuya açıkhk getirmeye çahşan benzer başka in-
celemeler de yapıldı.
diğer bir faktörün Bizans devletinin kendisinin
gerilemesi olduğunu düşünüyorum, ki bu sadece
veya öncelikle demografik gerilemeyle bağlantılı
bir olay degil; kurumsal bir gerileme. Sizin de söy-
lediğiniz gibi devletin gelir kaynaklanmn bir bö-
lümünü kaybetmesinden kaynaklanan ekonomik
bir çöküntu de gönllüyor Bizans'ta bu devirde.
Bölgede siyasi istikrarsızlığa neden olan ve Bi-
zans imparatorlanm kendi devletlerinin kaderi-
ni bile tayin edemeyecek kadar güçsüz bırakan
iç savaşlar var. Aynca, devlet gelir kaynaklan-
mn yanı sıra ordu üzerindeki hâkimiyetini de
kaybetmiş, ordu merkezi idare yerine şahıslar ta-
•rafından kontrol edilir hale gelmişti. tşte bütün
bu faktörler bir araya gelerek Osmanlı fethini ko-
laylaştırdı.
PAZAR
KONUĞU
\tlginç biryorum. Şimdi genelde Bizans
Imparatorluğu ve onun dünya tarihindeki rolü-
ne dönelim. Yunanca konuşan halk bu impara-
torluğun tentel etnik unsuru sayılır. Ama Bizans
aynı zamanda Slavların, Ermenilerin, Mezopo-
tamya ve Suriye'deki Sami kökenli halklann, hat-
ta Peçeneg vs gibi bazı diğer etnik grupiann da
imparatorluğu. Eğer Kafkasya'daki Hıristiyan-
lığı, hattaRusya'nın Hıristiyanhğı Bizans'ın Or-
todoks Kilisesi'ne mensup olarak kabulünü dü-
şûnürsek, bir Doğulu dünya devletinin tarihi söz
konusu. Şimdiki Bizans araştırmalannı 19. yüz-
yıldaki parlak Bizans araştırmalan geleneği ile
karşılaştırabilir misiniz?
önce sorunuzun ilk bölümüne değinmek isti-
yorum, yani Bizans tarihinin bir "dünya tarihi"
oluşuna. Yakınlarda ölen çok büyük bir Bizan-
tolog, Paul Lemerle, yıllarca önce Bizans tarihi-
nin Ortaçağ tarihi çahşmalan için en iyi odak
noktasını teşkil ettiğini sftylemişti.
Bunu, kısmen, Bizans tmparatorluğu'nun ta-
rihinin değişik dönemlerinde sırurlan dahilinde
çok sayıda farkh insan gruplan banndırmış ol-
A N G E L I K I
L A I O U1941 yılında Atina'da doğan Prof. Angeliki
Laiou ilk ve orta öğrenimini aynı şehirde
tamamladı. Lisans öğrenimini Atina
Üniversitesi ve ABD'deki Brandeis
Üniversitesı'nde yapttktan sonra Bizans tarihi
konusunda uzmanlaştı ve doktora tezini
Harvard Üniversitesı'nde tamamladı. Brandeis
ve Rutgers üniversitelerinde de öğretim üyeliği
yapan Laiou, 1982'den beri Harvard
Üniversitesi Tarih Bölümünde Bizans tarihi
profesörü olarak görevli bulunuyor. Aynca
Washington'daki Dumbarton Oaks adlı Bizans
Çalışmalan Enstitüsü'nun Müdürltiğü'nü
1989'dan bu yana sürdûruyor. Özel ilgi
alanları arasında son dönem Bizans siyasi
tarihi, Akdeniz ticareti tarihi, ekonomik ve
sosyal yapılar, Bizans aile tarihi gibi konulan
sayan Prof. Laiou'nun çeşitli dillerde
yayımlanmış çok sayıda kitabı ve makalesi var.
akademik formas,yonunda filolojinin tuttuğu
önemli yer var. Bunlann birçoğu, örneğin Krum-
bacher gibi klasik filoloji eğitimi görmüs ve an-
cak sonradan Bizans çahşmalanna yönelmiş ki-
şilerdi. tkinci olarak 19. ve 20. yüzyü başı tarih-
çilerinin yoğun ilgisini çeken konudan, Bizans
idari sistemi üzerine çalışmalardan bahsetmek ge-
rekir. Bu ilgi sarurım Bizans'taki idari sistemin
Batı'da görülen sistemden çok farkh oluşundan
ileri geliyordu. Bizans çahşmalanm başlatan Av-
rupalüar, ortaçağ Baü toplumlannda az gelişmiş
bir devlet yapısı görmeye alışıktılar ve ortaçağ ku-
rumlannın modern Batı kurumlanna dönüşümü-
nu anlamak çabası içindeydiler.
Halbuki çok güçlü bir devlete ve oldukça or-
ganize bir idari yapıya sahip olan Bizans, Batı Av-
rupa'ya oranla, çok değişikti. Ve işte bu özellik
Avrupah araştırmacılar arasında büyük ilgi uyan-
dırdı. Bizans idari sistemi üzerine çahşmalanm
ilk olarak imparatorluk kurumu ve imparatonın
şahsı üzerinde yoğunlaştırdılar. Fakat konuyu sa-
dece kurumsal bir açıdan değil, diğer açılardan
da ele aldılar.
Günümüzde Bizans çahşmalan tüm dünyada
çok faal. ABD'de; Ingütere, Almanya, Avusturya
ve Fransa'da; Sovyetler Birliği'nde; Yunanistan,
Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya vb Balkan ül-
kelerinin birçoğunda, büyuk Bizans çahşmalan
merkezleri var. Ve tarihsel araştırma dallanmn
hepsinde olduğu gibi şu anda bizim de ilgi oda-
gımız ve Bizans çahşmalanna yaklaşummız, do-
ğal olarak, önceliklere nazaran daha farkh. Ör-
neğin, geçen yüzyılda Bizantologlar çeşitli metin-
ler saptayıp, onlan yayımlamak zorundaydılar.
Bizler gerçi hâlâ metin yayımyla uğraşıyonız, fa-
kat bu alanda temel çahşma artık oluşmuş du-
rumdadır.
Sonra, günümüz tarihçiliğinde yeni bir eğUim,
Bizans toplumunun kendi içerisinde çahşüması.
Yani, biz artık Bizans'ın Batı Avrupa'ya veya
başka toplumlara benzeyip benzemediği sonısu-
nu gerilerde bıraktık; öncelikle Bizans toplumu-
nun kendi özeUiklerini, bu toplumda işlerin ne şe-
kilde yürütüldüğünü, örneğin idarenin ekonomiy-
le, ekonomik yapılarla nasıl bağlantıh olduğunu
araştınyoruz.
Artık hepimiz biliyoruz ki, Bizans, tüm diğer
ortaçağ toplumlan gibi gelirinin büyük bir kıs-
mım topraktan, yani tanmsal kesimden sağlı-
yordu. Yine büiyonız ki, Bizans'ta bir mübade-
le ekonomisi ve gelirin büyük bir kısmımn dev-
let tarafından vergi olarak toplandığı komuta
ekonomisi hüküm sürmekteydi.
Dolayısıyla, şimdi üzerinde durduğumuz sonı,
bütün bunlann Bizans toplumunun kendisiyle ve
Bizans çalışmalarını başlatan
Avrupalılar ortaçağ Batı
toplumlannda az gelişmiş bir
devlet yapısı görmeye alışıktılar
ve ortaçağ kurumlarının
modern Batı kurumlarma
dönüşümünü anlamak çabası
içindeydiler. Halbuki çok güçlü
bir devlete ve oldukça organize
bir idari yapıya sahip olan
Bizans, Batı Avrupa'ya oranla,
çok değişikti.
Araştırmamın neticesinde vardığım demogra-
fik sonuçlara gelince, aşağı yukan 1300-1340 yü-
lan arasında kalan dönemde, nüfusta gerçek bir
düşüş kaydedilmese dahi, en azından bir durgun-
luk olduğunu gösterebildiğimi samyorum.
Tabii söz konusu devir Osmanhlann Balkan-
lar'daki ilerlemelerinden önce olduğuna göre ben
bu demografik durumun bir ölçüde bölgedeki di-
ğer savaşlar ve siyasi istikrarsızhktan kaynaklan-
dığı fikrindeyim. Şunu da unutmamah ki, 1340'h
yülann sonlanna doğru, yani benim çalıştığım dö-
nemin hemen ardından, köylü nüfus üzerinde bü-
yük etki yapmış olan "kara veba" salgını ortaya
çıkmıştır. Kara vebanın sayısal etkisini tam ola-
rak saptayamamakla bu-likte, 14. yüzyıhn ikinci
yansında bölge nüfusunda önemh bir azalma ol-
duğunu görüyoruz.
••••M^/usun azalması hakkındaki bilgilerin
çok açık olduğunu söylüyorsunuz. Sizce bu geri-
leme ekonomik bir çökuntüye neden oluyor, do-
layısıyla toplumun savunma yeteneği azalıyor ve
Türk ilerlemesine olanak doğuyor, öyle mi?
Bence, nüfustaki gerileme büyük olasıhkla Os-
manlı fethini kolaylaştıran bir faktör olmuştur.
Bununla birlikte, Osmanlı fethini kolaylaştıran
kım yapısal unsurlarla karşdasıyonız.
Bu çok önemü, çünkü toplumlann bünyelerin-
de, devlet sımrlan ile kısıtlı kalmayiD. daha ee-
niş bir coğrafî alana yayıhnış bazı yapı ve form-
lar var olduğunun bir göstergesi. Bunlann sap-
tanması ve araştınhnası da modern Bizans çahş-
malannda önemli yer tutan bir eğilim.
•••••Evve/A:; konuya tekrar dönmek Üzere
bir gözlemimi belirteyim. Bence Batı ve Doğu Av-
rupa arasında bir aynlık var. Batı, Bizans ile uzak
bir Avrupa olarak ilgileniyor. Onu daha çok ken-
disine Uzakdoğu Avrupa'nm biçimlendiricisi ola-
rak görüyor. Oysa Doğu Avrupa ve Balkan mil-
letleri için, Bizans'ı Slav, Türk ve Helen dünya-
lannın bir bileşimi olarak incelemek önemli sa-
myorum.
Çünkü Bizans yıkıldıktan sonra da bir Bizans
yaşamıştır. Benim burada vurgulamak istediğim
nokta; bilimsel "Bizantinistik"in bu ülkelerde
yerleşmesi, güçlenmesi ve ortak çalısmalarla Bi-
zans tarihinin yeniden yazılması meselesidir. O
zaman, belki Batı Avrupa, Bizans araştırmalan-
nın bazı ters yorumlan düzeltilebilir diye düşü-
nüyorum. Bu konuda siz ne düsünüyorsunuz?
öncelikle şu düşüncemi belirtmek isterim ki,
Batı Avrupah araştırmacüann Bizans tarihi ça-
hşmalanna büyük hizmetleri olmuştur. Sanınm
sizin sözünü ettiğiniz ters yorumlar ashnda ön-
celikle 19. yuzyıla ait yorumlar ve de bir ölçüde
şimdiki yüzyıhn daha önceki senelerinde Batı Av-
rupa eksenli bir yaklaşımla sorulmuş yanlış so-
rulardan kaynaklanan çarpıtmalar. örneğin, bir
zamanlar tarihçiler hemen hemen her yerde so-
mut feodaüzm örnekleri bulabilecekleri yanılgı-
sıyla çahşmalanm bu konuya yöneltmişlerdi.
Türk araştırmacılar bence
ilginç bir avantaja sahipler.
Şöyle ki, önlerinde gelişmiş ve
gelişmeye devam etmekte olan
Osmanlı çalışmaları var. Bu iki
grubun, Bizans ve Osmanlı
araştırmacılarının, birlikte
çalışmalan muhakkak ki çok
verimli olacaktır.
>
^ X
- ^
1
Laiou, 1453'teki Osmanlı fethinde, Bizans'ın iç savaşlar sonucu guçsuz duşmesinin de rolu olduğunu söylüvor. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
masına bağlayabiliriz. Ama en başta gelen nede-
ni Bizans'ın Müslüman uygarhğı, Slav dünyası
ve Batı Avrupa'ya bitişik oluşu ve bu uygarhk-
lann hepsiyle değişik yakınhkta ilişkiler kurdu-
ğu gerçeğidir. Sözünü ettiğiniz Slavlar bunun en
belirgin örneklerinden biri.
Slavların uygarhklan, kültürleri ve hatta poli-
tik ideolojileri üzerinde derin bir Bizans etkisi gö-
rülüyor. Aynı şekilde Bizans'ın Müslüman dev-
letleri ve Batı Avrupa ile ilişkileri, gerek diplo-
matik gerek karşıhkh kultürel etkileşimler açısın-
dan, çok önemli yer tutar. Dolayısıyla, Bizans'-
ın bir dünya medeniyeti olduğu ve Bizans'tarihi-
nin Yunanlann, Slavlann, Araplann ve Türk-
lerin (aynı zamanda Batı Avrupahlann da) tarih-
leriyle değişik şekiUerde bağıntüı olduğu görüşü-
nüze katıhyorum.
Bizans araştırmalannm bugünkü durumuna ge-
lince, 19. yüzyıl geleneği ile karşüaştırma yapma-
mı isterken hiç şüphesiz o devrin, Karl Krumbac-
her gibi birtakım büyük isimlerini düşünüyordu-
nuz. Esasen, etkinliğini yüzyıllardu sürdüren es-
kiçağ araştırmalanna kıyasla, Bizans çahşmala-
n oldukça yeni bir alan sayıhr. Charles da Can-
ge gibi birkaç önemh 17. yüzyıl arastırmaası bh-
kenara bıraküırsa, Bizans çahşmalanmn 19. yüz-
yıla ait bir gelişme olduğu görülür, çünkü arada
bir kesinti ohnuştur. Kammca bu kesinti aydın-
lanma dönemi ve sonrası rasyonahs,tlerinin genel-
de ortaçağ toplumlanna karşı besledikleri şüphey-
le kısmen bağlantıhydı.
Sonuçta, gerek ortaçağ Avrupası gerek diğer
ortaçağ tpplumlan 19. yuzyıla dek azgelişmiş bi-
rer çahşma alanı olarak kaldılar. Fakat 19. yüz-
yıl sonlanna doğru konuyu etkileyen birkaç ge-
lişme oldu. Bunlardan bir tanesi, Avrupa'da ye-
ni yeni önem kazanmaya başlayan ortaçağ çahş-
malan bağlamında, Bizans uygarhğımn da öne-
minin keşfıydi.
Şimdi o devirde yürütülen Bizans araştırmala-
nnm üç, hatta dört ana unsuruna değinmek is-
tiyorum. öncelikle, ilk büyük Bizantologlann
o toplum dahilinde birbirleriyle ne şekilde bağ-
lantıh olduklan, toplumun nasıl işlediği.
tlgilendiğimiz konular arasında aile yapısı ve
işlevi, hukuk sisteminin günlük yaşamda uygu-
lanış biçimi, vb gibi meseleler de sayılabilir. Bi-
zans'ta var olduğunu bildiğimiz, çok formel ve
büyük ölçüde Roma hukukuna dayanan hukuk
sistemi karşısında bizi öncelikle düşündüren so-
ru, msanlann günlük yaşamlannda bu sistemden
nasıl etkilendikleri.
MKKKtMTabii hukuk önemli. Çunkü Bizans Ro-
ma hukuk sistemini yaşatan bir dünya ve Osmanlı
döneminde de Roma hukuku gene Rum-
Ortodoks grubun yönetimi (Patrikhane) tarafm-
dan yaşatılıyor.
Evet, öyle. Meseleye Akdeniz tarihi genel çer-
çevesinde bakacak ohırsak, hukuk sistemi örne-
ğinde görülduğü gibi zamanın ve toplumlann de-
ğişimine rağmen sürekliliğini koruyabihniş birta-
Sonınuzun diğer kısmına gehnce, Bizantolog-
lann -tüm Bizantologlann- birtakım meseleleri
beraber incelemelerinin önemh olduğu kanısın-
dayım. Tabii vurguladığınız noktaya, yani Bal-
kanlar'ın özel bir mirasa sahip olduğu ve bu ne-
denle dünyanın bu yöresindeki araştırmacılann
bazı ilginç meselelere eğiüp bunları birlikte ince-
leyerek Bizans çahşmalanna özel bir katkıda bu-
lunabilecekleri fıkrinize katıhyorum.
Bence Doğu Avrupa ve Balkan araştırmacıla-
nnın ortak çalışmalan çok yararh olur. Bunu yap-
manın sanınm değişik yollan var.
WK^MŞimdi bir konuya daha değinmenizi is-
tiyorum. Bizans çalışmalan bizim ülkemizde çok
yeni. Ankara Üniversitesi'nde bir Modern Yunan
Tarihi Böiümü kuruldu. Başında son devir Bizans
ve erken Osmanlı dönemiyle uğraşan bir meslek-
taşımız, Prof. Melek Delilbaşı var. tstanbul Bo-
ğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü'nde bir uzma-
nımız, Yard. Doç. Dr. Nevra Necipoğlu var.
Genç öğrenci ve araştırmacılara, Bizans uygarlı-
ğını ABD'de öğreten ve tanıtan öncü bir araştır-
macı olarak ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?
Türkiye'de Bizans çahşmalanmn ilerlemesi ve
güçlenmesi çok önemh. Bu halen gerçekleşmesi
ümit ve arzu edilen bü gelişme. Fakat sözünü et-
tiğiniz, örneğin Ankara ve Boğaziçi universitele-
rinde Bizans çahşmalanna yönelik birtakım ge-
lişmeler, oldukça umut verici işareüer.
Türk araştırmacılar bence ilginç bir avantaja
sahipler. Şöyle ki önlerinde gelişmiş ve gelişme-
ye devam etmekte olan Osmanlı çahşmalan var.
Bu iki grubun, Bizans ve Osmanlı araştırmacıla-
nnın, birlikte çahşmalan muhakkak ki çok ve-
rimli olacaktır.
Bir disiplinin diğerine yardımcı olacağı çeşitli
konular var; dikkat ve ilgilerini bu konulara yö-
neltebihrler. örneğin, geç dönem Bizans ve er-
ken dönem Osmanlı tarihinde, her iki imparator-
hıktaki toplumsal gelişmeler incelenebilir. Çün-
kü sosyal yapüann ömürleri bazen devleüerinkin-
den daha uzun süreçh olabiliyor. Bu yüzden geç
dönem Bizans ve erken dönem Osmanh çahşma-
lanmn paralel olarak yürütülmesi çok verimh ola-
cak ve önemh sonuçlara yol açacaktu*. Zaten ça-
hşmalanm bu doğruhuda birlikte yürüten araş-
tırmacılar var; fakat bu tür paralel çahşmalan de-
vam ettirmek ve daha da yaygınlaştumak şart.
Türkiye'de Bizans tarihine olan ilginin biraz
önce sözünü ettiğiniz Türk araştırmaalanmn ça-
hşma ve katkılanyla teşvik edileceğini umuyorum.
VADE FARKSIZ TAKSITLE
İıtkt ,t
KARTALKAYA Yılbaşında
ABANT
BURSA
BOLU
KORU
SİDE ANTALYA BODRLJM KUŞADASI
GÖ/Vf/V POLENEZKÖY KEMER
\KI \KIBRIS
FİYATLARIMIZI BUROMUZDAK
ÖĞRENEBİÜRSİMZ.
Aıiıvs: \'1
)lık()iil
v^ı ( . u l . liıişir.ın A])t. \ > I
t - T ' I K 11 - 1 U J » !İM - I î l ")('> ! » - I M ~>
İLAN
ERZİNCAN SULH HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
Dosya No: 1990/934
Davacı Hıdır Coman tarafından davalüar Kemal Kurukafa ve Meh-
met Kurukafa aleyhine açılmış bulunan men'i müdahale davasının
yapılan açık duruşmasında verilen ara karar gereğince tebligatm ila-
nen yapılmasına karar verildiğinden davalı Kemal Kurukafa' nın du-
ruşmaıun talik edildiği 26.12.1991 günü saat 09.00'da mahkememizde
hazır bulunması veya kanuni bir temsilci ile kendisini temsil ettirme-
si, duruşmaya gelmediği takdirde duruşmarun gıyabında devam ede-
cegi, işbu ilanın yayımından 10 gün sonra tebligatm yapılrruş sayılacağı
tebligat yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. 29.8.1991
Basın: 50676
OZEL BORA
SÜRÜCÜ KURSU
72. DÖNEM KAY1TURI
BAŞLADI
Hafta Sonu - Hafta içi
akşam kurslan da vardır.
Dersane Usküdar 343 67 82
PISTLERIMIZ-
Kozyatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
Tek Yol Eğıtım
TÜRK KALP VAKFl
Muayene, Teşhis, Tedavi 17512 44 / 45
Laboratuvar, Röntgen 148 58 66
T.C.
ANKARA 12. SULH CEZA
MAHKEMESİ
ESAS: 1991/124
KARAR: 1991/256
Hâkim: Refik Dızdaroğlu
Kâtip: Mehmet Eğrikülah
Sanık: Abdurrahman Akyaz, Durmuş oğlu, EliPten olma, 1953
D.lu Ankara ili K. Kale nufusuna kayıtlı halen Beştepe 18. Sokak
No:4'te oturur.
Suç: Gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet etmek.
Suç tarihi: 26.6.1990
Sanığın gıda maddeleri nizamnamesine muhalefet etmek suçundan
TCY.'nin 398.402/2, 647/4, üç ay curme vasıta kıldıgı meslek ve sa-
natının tatiline ve takdiren yedi gun ış yerinın kapatılmasına, huküm
özetinin kapatma suresı kadar göze çarpan bir yerine asılmasına, ka-
rarın kesinleşmesini muteakip, huküm özetinin Ankara'da tirajı yuz
binin üzerinde bulunan bir gazetede derhal ilan olunmasına, 1.000.
TL. lira yargılama giderimn ahnmasına, sanığın yuzüne karşı, Yar-
gıtay yolu açık olmak üzere karar verildı.
Basın: 45989
K A D I K O V
SÜRKUR
SÜRÜCÜ
KURSU
Hafta Sonu - Hafta lcı
Gûndüz - Akşam
kayıtlar devam edıyor
TAKStTLF.
KADKÖY (Sofluluçeyne Cam, »an,)
Te* 349 18 24-33602 06
33402 79 FOK 3*? 18 25
GBDERASAK
YAŞARKEN
Vedat Gıinyol
8.000 lira (KDVİçinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli göndertlmez.
MUDO HAZIR GİYİM İMALAT VE PAZARLAMA ANONÎM
ŞİRKETİ'NDEN TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURUDUR
Şirketimizce azami briit % 85 (net %76.075) oranı üzerinden iskonto edil-
mek suretiyle ihraç edilecek C tipi 360 gün vadeli 1 tertip 5 000 000 000.-
TL. tutanndaki finansman bonolan 9.12.1991 tarihinden itibaren 10 iş
günü süre ile satışa aracılık eden İKTISAT Bankası T.A.Ş. tarafından
aşağıda adresleri belirtilen yerlerde satışa sunulacaktır.
Bu finansman bonolannın halka arzı, Sermaye Piyasası Kurulu tarafından
2499 sayılı Kanun ve 86/11130 sayılı Bakanlar Kurulu Karanna dayanıla-
rak çıkanlan Seri:III, No:4 sayılı Tebliğ uyannca verilen 4.12.1991 tarih
ve FB-31 / M-3 sayılı izne dayanmaktadır. Ancak bu izin,finansmanbono-
lanmızın ve ortaklığımızın Kurul yada Kamuca tekeffülü anlamına gelmez.
1. Ortaklığın Ödenmiş veya Çıkanlmış Sermayesi
2. İzahnamenin Tescil Tarihi
3. Finansman Bonolannın Vade Tarihi
4. Finansman Bonolannın Ödenmesini Garanti Eden Banka
Bankası T.A.Ş.
5. Satış Süresinin Birinci Günündeki Satış Fiyatı :
3 434 000000.-TL.
6.12.1991
2.12.1992
İKTISAT
Kupür DeSeri (TU
5 000 000.-
Satış Fivatı CTL)
2 839 699.-
6. Satışın Yapılacağı Yerler: İktisat Bankasının Merkez ve Şubeleri
Merkez Adresi: Büyükdere Caddesi No: 165
Zincirlikuyu-İSTANBUL