Katalog

RALIK 1991 DİZİ-RÖPORTAJ ĞUMHURÎYET/7 A S I L B İ R Ü N İ Y E R S İ T E İ S T İ Y O R U Z Çok renklibir öğrenimiçinJğrenci konseyi şart Kılıkkıyafet özgüriüğü Acilçözüm • •• >ZLEM GERÇEK ? Eylul Ümv. Çevre Muhendıslığı 1 sınıf) Hocalarla iküşim îyi değil. Bu biraz toplu- numuzun yapısından, biraz da kişisel özellik- .erden kaynakiamyor. Çekingenlik var. Hocalar da her nedense öğrencüerk daha iyi diyaloğun yollannı aramıyorlar. Soruıüanmızı, isteklerimi- zı yönetime yeterince aktaramıyoruz. Aramıç- da iletişim yok çunku. Öğrenci konseyleri ku- rulsun, dekanlıkla işbırlıği halinde üniversitey- k ilgılı kararlan birlikte alalım. Smav gunlerini, saatlerıni yö- neticüer değü biz oğrenciler belırkyelim. Yurtta kalıyorum, odalar 8 kişilik. Bırakın rahat çalışmayı, rahat uyuma olanağı bile yok. Gece 24.00'ten önce uyuyamıyoruz. Bir de karşılaştırma yapar- sak Egc Universıtesi'ndeki laboratuvar derslik olanaklan bizde yok. Bornova'daki Muhendislik Fakultesi'ne gidip ders alıyoruz. Bornova'daki yurtlarda kalıp, her gun 1.5 saat buraya gekn ar- kadaşlarımız da var. Sanırım ben yine şanslıyım. Öğrenciye ev yok ALPER TÜRE (9 Eylal Ünı. Demzalık tşietmesı ! sınıf) Bizitn üniversite kente dağılmış vaziyette. Öncelikle kampus ha- vasında bir universite istiyoruz. Sosyal etkinlikkrk ilgili olarak herhangi bir yönkndirme yok. Spor kompkkskrımız yok. Li- sede olduğu gibi basket sahası var. En azından bir kapah spor salonumuz olabilirdi. Biz yüksek okuluz. Fakulte olmak istiyo- ruz. Okul içinde catışma, kavga istemiyoruz. Eğer sonu kavga- ya varacaksa forum filan da yapılmasın. Ancak bizım de pasifı- ze edildiğimiz doğru. Ben, yurda giremedığim için perişan ol- dum. Kımse bekara ev vermıyor. Evimiz olsa kız arkadaşımızı sokarruyoruz. CEMİLE BAHTtYAR (Eğitim Fak. Coğrafya Bol. Araş. Gör) Rahat bir universite. Kılık kıyafet özgürlüğünün olabildiğin- ce yaşandığı bir universite. öraek, blue-jean ile giriüyorsa, tür- ban ile de girüebilmeli, tabü türban siyasi bir irage olarak kulla- nılmamak kaydıyla. Fiziki kapasite sıkıntısının ve araştırma ola- naklannın yaşanmadığı bir üniversite. Oryantasyon planlannın adike duzenkndiği, Mediko-Sosyal Kurumu'nun Başkanuğı'na bu işi bikn insanların getirildiği bir universite olsun isteriz. Şu an Turkiye'de Universite sayüanaın artmlmasına yöneük gurişim- ler var. Bundan korkumuz niteük düşmesine neden olması. Bu yüzden öğretim uyesi sıkınusraın çekilmediği bir üniversite ol- ması en büyük arzumuzdur. Aynca okulda öğretim üyeleri öğ- rencilerin siyasal görüşkrini sınıf geçme notlanna yansıtmama- hlar. Ve ülkedeki kamu kurum ve kuruluşlarımn universitelere bilgv aktarması sağlanarak koordinasyon oıtamınm oluşması gerekir. Polisgözetimine son L'FLK YILDIRIM (9 Eylul Ümv. Demzalık Işletmesı 1. sımf) En buyuk sorun ortahkta çok fazla polis ol- ması. Gerçi fazla probkm çıkmıyor, ama en azından surekli gözetknmek insanı rahatsız edi- yor. Öğrencilerin düzenkmek istedikleri etkin- liklere izın verilmedığı oluyor. Bu yolla ıstekk- rini gerçekkşüremeyen öğrencüer de forum yap- ma yoluna gıdiyorlar. Sonra da gelsin soruştur- malar. E|itım çok daha iyi olabilir. Hele biraz öğrencikrden gelecek önerikri dinlesekr, bu kolayca sağlanabi- lir. Bizim burada kız erkek ilişkikri iyi. Bu biraz da lzmir'in ya- pısından kaynaklanıyor. Ancak bizim bölüme kız öğrenci ahn- sın. Diğer bölumknn kızlarına sarkmaktan bıktık. GOKSEL İŞIK (Maltepe/tstanbul) Eğitim sistemimız bir sorunlar yumağıdır. Kuşkusuz universite e|itimi de bu bütünun bir parçası ve en önemlisidir. Kitle olarak gekceğin emanetinin mirasçıları, yöneticikriyiz. Ancak verilen eğitimden, Öğrencilerin önündeki engel ve sonınlan burada sıralamayacağım. Çoğu yan- Uş uygulamaları, kısıtlamaları koyan bizler ol- madığımıza göre bundan etkiknen niçin bizler olalım"? Çağdaşlaşmak bu kısıtlama ve uygulamalarla sağlana- caksa tartışmanın hiçbir anlamı kalmayacaktır. Arzumuz odur ki bu önemli sorunları dik getıren bizlere yetkililerin kısa za- manda çözum bulmalandır. Yıllardır ozellikk 80 sonrası askeri dönemden kalma çağdı- şı zihmyetı, tabulan kaldınp özgûr ortamı yaratmak zorunlu bir ıhtiyaç olmuştur. Tıpkı su, hava gibi. Bu ortamın yaratılması di- ğer sorunların çözumunu kolaylaştıracağı bir gerçektir. Kanım- ca bu aşamada oncelikli olan sorunların başında; — Ankara'dan yönlendirikn, yonetilen bir universite değil, YÖK'suz özerk bir universite, — Kadrolaşmış bir yetersizler ordusu yerine gerçek anlamda bızkre faydalı olan saygın öğretim görevlilerinin varhğı, — Dayatılmış bir eğilim yerine ozgur düşunceye, araştırmaya yonehk bir eğiüm, — Öğrencilerin yonetimde söz sahibi olabikceği, sorunların dik getirebüeceğı oğrencı/öğretim görevlisi diyaloğunun sağlan- ması, — Üniversitekrimizde polisin cirit attığı bir yer değil bilim ışı- ğının aydınlattığı aydm bir universite. Korkmayalım bizler hep potansiyel suçlu görülduk, artık bu yargılann silinmesi hep güvenikn o gençliğe gerççkten guven du- yulması kadar guven verilmesi gerekir. Esnekdersprogramı OĞUZ CEBECt (RÜ Tanh Bnlumu master oğrencisı) Daha az kalabalık sınıflarm olduğu, oğrencile- * rin ternsü edıldiği, pğrencilerin hem öğretim programlannvn belırlenmesinde hem idari sorun- ların çözümünde soz sahibi olduğu bir unıver- sitede okumak isterdim. Butun öğTencikrin bir arada kalabilecekkri yurtlar olmasmı isterdik. Biraz daha esnek ders programları olmasını is- terdim. Hocalarla samimidiyalog CEVAT tKİBAŞ (Gazi Ümv Müh. Mım. Fak Etektromk Muh 3 sımf) Üniversite ortamı, Batı universitelerındekı, derın ve çok yönlü ozgurluk anlayışı yansıtmalıdır. YOK baskısının öğrenci ve öğre- tim uyeleri uzerindeki gereksiz, okul dısı ve yobaz baskısı kaldı- rılmalı ve insanların her alanda ozgürce hareketi sağlanmalıdır. Her öğrenci kendi kişısel görüşunu yansıtabilmeli ve şiddet, kav- ga, kın ve dusmanlık gıbı kotu unsurlan yapısında barındırma- yan butun fikirsel örgutlenmekre izin verilmeli hatta destek olun- malıdır. Bu şekilde öğrencilerin de siyasal sistemimize ve toplumsal ya- şantımıza yeni yenı oluşumlar, çağdaş atılımlar ve dinamizm ka- zandırmalan sağlanmalıdır. Ûniversitekr ozerkhğe kavuşturul- mah ve öğrenci dernekkrinin örgutsel biçımde ve planlı olarak yönetime katılımı sağlanmalıdır. öğretim uyeleri ve öğrenciler arasındakı saygın, hoşgörulü ve samimi bir dıyaloğun oğrencilere dersi sevdirmek açısından çok önemli bir rol oynavacağı unutulmamalıdır. öğretim görevhkri- mız "ders anlatan robot" havasından bir an önce kurtarılmah- dır. lstanbul t'niversitesi Si>^sal Bılgılc» Vaküitesi Önündeki banklar bugüne kadar bittJerce oğrenciye ev sahipligi yaptı. Nlce genç insan kitapların yorgunluğunu burada atmaya çalıştı. (Fotoğraf; ERDOGAN KOSEOGLU) Eğitim devrimi MFIİK YtĞtTEL (Gazı Üm Basm-Yaym Y.O. 4. Sımf) Bett üniversite öğrencisini girişken, kulturhi, düşunen, bunun sonucunda duşünce üreten, ge- rektiğinde siyaset yapabikn mukemmel insan olarak duşkrdım. Üniversıteyi ıse oğrenciyı tum bunlara sevk eden her tür konuda ona yardım- cı olan bir kurum olarak duşkrdim. Ama pkula başladığımda duşlerim yerini uzüntüye bıraktı. Çunku hayal ettikkrimin hiç- biri gerçekkşmedi. Karşıma çıkan gerçek tablo ise; lisede oldu- ğu gibi yine ezbercilik, öğrenme yerine not alma sevdası, pasıf insanlar, tum bunlara ilave olarak bir de duşunce üzerine baskı. Tttm bunlar yetmiyormuş gibi okulu biürince iş garantisi de yok. tşte o zaman anladım ki universite kazanma ve universiteli ol- ma o kadar önemli bir olay değil Tum bu soıunlara tek recete oneriyorum; ögrencikrin istekkri doğrultusunda baştan sona bir eğitim devrirni. Bu gerçekleştiği zaman artık başa bela bireykr değil üretken, bilgili, kulturlu, sorunlara duyarlı bireykr yetişir. DilimizikuUanamıyoruz SANLI ATEŞ (Ç.U. tkmadı ~.e İdan Bilımter Fak.) Öğrencilerin ekonomi bılimi alamnda kuramsal çahşmalara katılımını sağlamak, çağdaş ekono- mi büimindeki ve dunyadaki gelişmekri izkmek, bilimsel ve sanatsal çalışmaları, estetik değerk- ri dikkate alan bir öğrenci topluluğu içerisinde 4 yapumasınwağlamak için bir "iktisat kulübit" oluşturma yolundayız. Okuyan bir toplum de- ğiliz ve bu özellikkri kazanma yolunda da he-1 men hemen hiçbir çaba harcamıyoruz. Bu durum doğal olarak öğrencinin eğitim etkinliğını de büyük ölçüde verimsiz kılmak- tadır. Kütüphaneye yaklaşık son 10 yıldır girmiş olan kitap sayı- sı oldukca duşük düzeydedir. Çağdaş ekonomi ve işletme kuram- lanndaki değişimkri izkmek, yeni kaynaklara ulaşnıak da bu nedenle okul içinde olanaksızdır. Seminer veya tez hazırlayan oğ- renci veya öğretim ekmanları, konularıyla ilgili kaynaklara ula- şabümek için sürekü olarak Ankara ve lstanbul'a gıtmek zorunda kalmaktadtrlar. Bu, zaten malı sıktntı içinde olan öğrenci ve öğ- retim ekmanlannı daha da zor duruma sokmakta ve kısıtlı olan zamanın yollarda harcanmasına neden olmaktadır. Son yıllar- da dilimizi de kullanamaz duruma geldik. Turkçe bilim, sanat dili olmaktan çok, gunlük, sıradan sorunlarunızı anlatmanın ara- cı durumuna geldi. Yabancı dil eğitimi, üniversite öncesi çok ye- tersizdir. Özel paralı okullar ve Anadolu lisekri dışındaki eği- tim kurumlannda öğrenci, yabancı dili araştırma yapabilecek ve- ya yazabilecek düzeyde oğrenememektedir. Yabancı dılk eğitim yapan fakultekrimizde universite öncesi varolan bu sorun, da- ha behrgin olarak su yuzune çıkmaktadır. Öğrenci, dil ile ilgili sorunlarını çözme uğrası içine girdiğinden, okutulan derskrin içeriğini, özünü anlayamamakta, bir ust smıfa da daha çok ez- berleme yoluyla geçmektedir. Okuldan atılmaya son EBRU SAR1BAŞ (Ege Ümversıtesı Konservaluvan Türk Sanat Musi- kisı eski öğrencisi) 1990-1991 öğretim yüında Ege Üniversitesi Konservatuvarı Türk Sanat Musikisi Bölumü- ne iki aşamalı çok zor bir sınavı başararak gir- dim. Yuzkrce aday arasından seçikrek girdiğim bu konservatuvardan, maalesef bu yıl baraj ders- lerini aşamayarak atıldım. Bir yüda iki barajı aşamadım, bana ikinci yıl hakkı tanınabilirdi. YÖK sistemi ile univetsitekrin -sınav geçme yo- netmelikkri de çok bozuk hak getirildi. Her universite ayrı sı- nıf geçme yönetmeliği hazırlamış. örneğin Boğaziçi tJniversite- si'nde Çukurova Üniversitesi'ndeki hazıruk sıruflarında ikinci yıl hakkı var. Üniversitekrin sınıf geçme yönetmelikkn bırbirkriyk çelişıyor ve eşitlik ilkesine zarar veriyor. Lisekrde bile sınıfta kal- ma ortadan kaldırümaya uğraşıhrken üniversitelerde neden bu katı tutum surduruluyor. Acil olarak üniversiteden atılmalar dur- durulmah, yeniden okuma hakkı sağlanmalıdır. YÖK'ün görünmeyen yüzü HASAN HÜSEYÎN Y1LMAZ (tTÜ tnsaat Fakultest 4. sınıf) Bugun, üniversitesorunlandeninceaklailkgekn;YÖKveuygu- lamalannınuniversiteeğitimineverdiğidarbeler. Bukonudaoldukça yaygmaraştırmalaryapıldı. İstatistikler çıkarıldı. Benbunlarınbir tekrannı yapmak ıstemiyorum. Benim değınmek istediğim YÖK'un universite öğrencısinden yeni aydmdan, gekceğin yöneticısinden bilim adarrundan gotur- dukkri. Yeniistaüstikkre hiç dökülmeyenyanı.. Yasadışıtoplumdan ko- parılması, depolitize edilmesi... YÖK'un üniversite gençliğinden götürdükkriai sıralayan istatis- tikkrde eksik kalan birkaç soru var. Mesela... Bugun, kaç öğrenci düzenli gunlük gazete veya kitap okuyor?.. Kaçı aydm olma büinciyk ülkeve dünyasonınlarıyla il- gikniyor? Kaçıörgutlenmeimkânıbuluyor? Kaç kişiona dayatılan gerici eğitime karşı çıktığı için soruşturma açıhyor, tutuklanıyor, okuldan atıhyor hatta öldürülüyor? Yönetime kattlmak BÜLENT ÇOLAK (Yahya Kemal Beyatlı Lısesı mezunu) Universite antidemokratik eğitim ve yönetimden uzak olmak zorunda. Öğrenci "yönetime katüma ve etkin olma" konumun- da bulunmalı. Çünkü gelecekte, toplum içinde de aynı şeyi yap- mak zorunda kalacak. Öğrenci zorluklardan kurtarümalı ve yüku azaltılmalıdır. Ba- rmraa, besknme, harç, kredi vb şeykre en iyi "biçım" verilmeli- dir. Bu gıbı zorluklar gençlerin omuzlarına bindikçe genç ezilir, başka mesekkre bakmaz, ilgilenemez hale gelir. Bu da bazı çev- rekrin diledıği gibi at oynatmasına neden olur. Bilimsel özerklikyetmez UluslararasıUteratür ALPAY OKTAN OK (Fırat Ümv. Fen ve Edeb. Fak. Sos. Bol) Demokratik bir yapılanma sürecınde tum top- lumsal kurumlann bu süreçten etkilenmesi, ge- lişmesi ve değışmesi kaçınılmazdır. tiniversıte- lerimizın tarihsel gelişım sürecinde sırasvyla bi- limsel, idan ve mali özerklik konulannda surekli bir çıkman yaşadığı ve bu sorununda gunumüz- de akut bir probkm haline geldiği yadsınama- yacak gerçekkrdir. Çağdaş demokrasikrin vaz- geçilmez koşulu olan özgurlukkr, toplumsal yapınm tum kurum ve oluşumlarım kapsar. Bu oluşum ve yapılanma sürecınde üni- versitekrin sahip olduğu 'bilimsel özerklik' gerekh fakat yeterli bir koşul değüdir. Çağdaş, verinı duzeyi yüksek ve üretken bir modelin oluşması için üniversitelerimizin mali ve idari özerklik- krinin de sağlanması vazgeçilmz unsurlardır. IJniversitekrimi- zin verimsizîiğinde, eğitim kalitesınin duşüklüğunde ve hepsin- den önemlisi daha demokratik bir yapüanmaya sahip olamama- sının altında yatan temel etmenkr bu uç surecin (Bilimsel, idari ve mali özerklik) bütünkştirilip yaşama geçırikmemesidir. Üni- versitekrimizde bilimsel, idari ve mali özerklik, araştırma ruhu- na sahip ve buna motive edilmiş, etken üretken, özgur düşunen ve duşunduğunu aktarabikn, yasaksız baskısız tüm tabuları yık- mış, doğmalardan arınmış, boyklikk de nesnel çabalar ve ob- jektif tutumlarla yoğrulmuş bireykrin yüksek öğrenim surecin- de yer almaya başlamasıyla sağlanır. Sevgi, saygıve iletişim BAHTİYAR KURT (Dıcie Um. Hukuk Fakulıesi 1. Sımf) Turkiye'de üniversitekrin büyük bir öğretim üyesi kadrosu boşluğu vardır. Bu boşluğun bi- linçli politikalar ve aktif eykmkrk doldurulması yoluna gidilmeli, öğrencilerin eşit şartlar altın- da okuma haklan korunmalıdır. Tüm karıyer sahibi, öğretim uyesı seviyesini sosyal statu ola- rak başarabilecek nitelıkteki "uzman hocaîar" göreve çağnlmalı, gençliğin eğitim ve öğretimin- de teorik, pratik katkılarda bulunmalıdırlar. Mükemmek ulaşabümek ve olması gerekeni yapabilmek için el- den gekn tüm karşıhklı cabalar uzlaşmacı bir yönteınk lütfen harcansın.. Öğretmen-öğrenci ilişkisi insanhk öğesi ön planda tutularak gerçekkşebılir. Öğrencinin soyutlanması, soğuk davranışlar ser- giknmesi bilimsel ortaklıktan uzaklaşmaya doğru gıder. Ûniversitekr, öğrencilerin yaşantısında ve yetışmesınde araş- tırmaya, eleştırmeye yönelik öneri paketkrini sunmah, haftahk ders saatkrinin çokluğuyla bunu engelleyecek monotonluğa mey- dan vermemelıdir. Bunun ıçın butun oğretmenkr ve oğrencıkr el ele vererek sorunu çoğunluğun karan ile tartışarak çözumle- meli, ortak uzlaşma noktaları tespit edilmeli, uygulamalarda tam başarıyı gerçekleştirme hedef olmahdır. Zamanla çıkan sorun- lara çozumkr, baskı ve şıddetk değil sevgi, saygı ve iletişim bağ- larıyla destekknerek halkdılmelidır. ŞENOL EREN (19 Mayıs Üni. £|. Fak. Maıemauk Bol.) Kavganın gurultünun olmadığı, insanların fıkir- lerinı Özgurce tartıştığı, hoca ile öğrencinin ilış- kikrinde karşıhklı saygı, sevgi esastna dayalı, oğ- renalerın hocalanna karşı fıkirlerinı rahatça tar- tışabilecekkn bir universite. Araştırma görevli- lerine daha rahat çalışma ortamı, kütüphanele- rinde kaynakların bolca olduğu, her branş için uluslararası literatürun sağlandığı bir kutupha— ne ortamı yaratılmalı. Öğrencilerin probkmkrini (ekonomik, ba- rınma, ulaşım, psikolojik, rehberlik) rahatça soykyebileceği bir universite. Öğrencilerin, temsucüeri %asıtasıyla idari kurullarda temsil edıldiği bir universite. Fiziki kapasite olanaklarının daha fazla oîduğu bır universite. Bektentilervehayal kınklığı MEHMET ÖZDEMtR (Beyhan Dershanesı, Kırşehır) Bizkr; universiteye girmeden once canlandır- dığımız universite modeli çerçevesinde, eğitim- sel olarak, mesleğe hazırlık olarak, dostluk iliş- kikri olarak yoğun, renkli, özgur <-e de bitirdi- ğimizde dört dortluk bır insan olarak yaşama atüacağımız bekkntisi içindeyiz. Aslında Turkiye'de universite yaşamırun hıç de o boyutlarda olmadığını görerek yaşıyoruz. Bu durum da bizkri ısteksizliğe itıyor. Universite yaşamında; ileriki yaşamımız için on hazırlığın, ya- şamsal katılımcılıgın, aktif olmanın, duyarlı olmamn ve de bi- İimsel duşunuşu, yaşamsal zenginliğin (parayı kastetmiyorum' her şeyiyk oğrenciye verildiği bır politeknik eğitim. Nedir lisedentarkı? BAR1Ş KARCIOĞLU (tst. Üm. Ingilizce Iktisaı Bol. l Sımf) Bcnce bugunku yukseköğrenımin ortaöğre- nımden tek farkı devam zorunluluğunun olma- masıdır. Derskr, aynı hsedeki gibi tek taraflı du- şunce alışverişi şeklinde kuru, tartışmasız geçi- >or. Sınavlarda, aynı lisedekı gibi bilgilerimızi kullanma, onlara da>alı yorumlar yapabilme gu- cümuz değil; ezberkme yeteneğımiz ölçuluyor. Ders dışında öğretim uyekriyk veya kendi ara- 4 <**» . \ mızda duşunce alışverişi sağlayabikcek bır ortamımız yok. Bu yakınmalara; "kimse, size tartışmayın, duşunce alışveri- şınde bulunmayın, araştırmayın demiyor! Sizi tuıan mı var" gi- bi bır savunma getınkbılır. Ama bu, başarının da başansızlığın da sadece notla olçulduğu bir oğrenım kurumunda yersiz olur. Yani YÖK'un universitekrinde oğrencikri motive eden tek şey not. Boyk olunca hıç kimse kendisine doğrudan bir not avanta jı sağlamayacak hiçbir şey yapmıyor.