22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/4 HABERLER 7 ARALIK 1991 OZGURCE TURKER ALKAN Çağdaş büyücüler gene ellerinde silah, yollara düştüler. Durmadan kendi inandıkları tannya kurbanlar verip durayoriar. Binlerce yıl önce genç bir kızı tannya kurban eden büyücü rahipten nefarkları var? Terörün Aptallığı Değil, Aptallığın Terörü Ne olağanüstü, renkli, heyecan verici ve çarpıcı bir dun- yası vardır büyuye ınananların. Bir büyü yaparsınız, şarıl şa- rıl yağmur yağmaya başlar. Bir başka büyü; çocuğu olma- yanların düzineyle bebesi olur. Canınız birisine mi sıkıldı, onun bir benzerini yapın, baş- layın ığneleri batırmaya, bakın yaşamı nasıl çekilmez hale gelecektir. Büyüde, "söz" önemlidir, "insan" önemsiz. Dualar, tabu- lar, gizli gücü olan çeşit çeşit madde, büyülü dünyanın en sıradan malzemelerıdir. Bir kez büyuye inanmaya başladıktan sonra, artık en ol- mayacak şeyler olanaklı hale gelir. Doğaüstü dogallaşır, ola- ğanüstü olağanlaşır. İnsan, egemenlik alamnın genişlediği- ni hisseder. * Hâlâ büyuye inananlar yaşıyor aramızda Mahalledeki ko- cakanya gidip kocası için muska yazdıranlar, kızının iyi bir eşe varması içın olmadık törenlere gırişenler, damadını or- tadan kaldırmak ıçin okunmuş kurabıye yedirenler... Neler neler. Ama mahalledeki bu kocakarılar, eski tür. modası geçmiş büyü- cülerdir. Bir de yeni bir büyücü türü var ki asıl korkulacak olanlar bunlardtr. Kendilerinin solcu olduğuna inanan bazı büyücülerın tılsımlı sözcüklert çoktur: Sos- yalizm, sömürü, emperyalızm, sınıf sa- vaşı, öncü partı müca- delesı, kapıtalizmin uşakları... Bu sihırli sözcükler hemen ner şeyı açıklar, yol gös- terir, bağlanmış gözlerı açar. Duşüncenin yerini alır. Kendisini sağcı sanan bazıları ise Türk millıyetçiliğinden, gelecek yüzyılın Türk yüzyılı olacağından, islâmı hayat tar- zından... söz ederler. Bu sihirli sözler bir kez edildikten son- ra artık her şey açıklanmış; kurtuluşun, yükselişin yolu açıl- mış demektir. Ama çağdaş büyünün bazı sınırlılıkları var: Bu sihirli söz- cükler düşmanı etkısiz kılmada her zaman başarılı olmuyor. O zaman da sihirli eylemlere girişilıyor. Tılsımlı malzemeler kullanılıyor. Çağdaş büyücünün malzemeleri arasında kurbağa baca- ğı ve kertenkele kulağı yok: Silâh var. İnsan kurban ediyor- lar. Aynen binlerce yıl önce büyücü rahiplerin, kadın ve ço- cukları tanrılara kurban etmesi gibi. İlkel büyücü, genç bir kızı tannya kurban ettiği zaman, ge- lecek yıl hasadın daha verimli olacağına, düşman saldırısın- dan kurtulacaklarına, kısraklann çevik taylar yavrulayacağı- na inantrdı. Büyüden umduğunu bulamayacak olursa daima bir açıklaması vardı. Köyiülerden birısinin kalbini bozduğu- nu, karşı büyü yaptığını veya yeterı kadar iman etmediğini söyler, suçluyu bulup çıkarır ve tannya kurban ederdi. Büyuye inanmanın en güzel taraflarından bırisi de budur: Hemen her şey ıçın bir açıklama getirebilırsinız. Akıl ıçin yol birdir, aptallık için ıse çok çeşitlidir. Çağdaş büyücüler gene ellerinde sılah, yollara düştüler. Polıs öldürüyorlar, emekli general öldürüyorlar, kuşkulandık- ları kişileri öldürüyorlar Durmadan kendi inandıkları tannya kurbanlar verip duruyorlar. Binlerce yıl önce genç bir kızı tan- nya kurban eden büyücü rahipten ne farkları var? Ve bu cinayetler sonucunda halkın kendilerinden yana çı- kacağına inanıyoriar. Onlar cinayet işledikçe halk bilinçlene- cek, sömürü sona erecek, işkence bitecek, Türkiye kalkına- cak, insanlar özgür ve mutlu olacak... Ellerinde, dumanı tüten tabancalar, büyülü sözlerini söy- leyerek sihirli eylemlerıni tekrartayıp duruyorlar. Eylemleri ile amaçları arasındakı bağı, büyüden başka ne kurabilir ki? Kara büyü mü bu, yoksa karabasan mı? Varın siz karar ve- rin. SHP'Lİ GÜRKAN VE SOYSAL TARTIŞTI Seçim ertelemesi hızla geçti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Yerel seçimlerin erte- lenmesine ilişkin yasa önerisi, SHP'li Mümtaz Soysal ile ANAP ve RP'li üyelerin muha- lefetine rağmen Anayasa Ko- misyonu'ndan hızla geçti. SHP Grup Başkanvekili Ay- dın Gnven Gürkan komisyon- da önerge sahibi olarak yaptı- ğı konuşmada iki terael gerek- çeyi "İklim koşuOannm seçim- lere elverisli olmasının önemi ve her dönem seçim yapılraası- nın siyasal ortama sakıncası" olarak açıkladı. ANAP'ın da- ha önce getirdiği benzer yasa- yı SHP'nin girişimi üzerine Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiğini anımsatan Gürkan, "İptal edilmiş bir yasanın ay- nen getirildigi kuşkusu olabilir. Ama Anayasa Mahkemesi'nin iptal gerekçesititizlikJeinceten- di ve uzmanlann da yardımıy- la anayasaya aykırı olmayaca- gına inanılan bir metin hazıriandı" dedi. Fidanoğlu'nun annesi: Suçlıılar bulunmalı • Istanbul Haber Servisi — Aksaray'daki bir hanın 8. katından polislerce aşağıya atıldığı öne sürülen ve daha sonra yaşamıru yitiren 18 ya- şındaki Hiiseyin Fıdanoğlu- nun ailesi, dün Istanbul Va- li Yardımcısı Necati Develi- oglu ile görüştü. Oğlunun hastaneye kaldı- nldığını çok geç öğrendikle- rini söyleyen Lutfü Fidanog- lu, Langa Polis Karakolu görevlilerıni, kendilerine doğru bilgi vermemekle suç- ladı. Vali Yardımcısı Develi- oğlu'na oğiunu güvenlik gö- revlilerinin 8. kattan aşağı- ya attığını öne süren Fida- noğlu, suçlulann bulunarak adakte teslim edilmesi ge- rektiğini söyledi. DYP Grup Başkanvekili Gü- neş Müftüoglu da sürekli yerel seçim yapılmasının milletvekil- lerinin yasama görevinin aksa- masına neden olduğunu savun- du.Devlet Bakaıu veHükümet Sözcüsü Akın Gönen, öneriyi desteklediklerini belinmekle yetindi. RP Istanbul MUletve- kili Ali Oğuz ise öneriyi eleşti- | rirken boşalan başkanhkların seçimsiz surdurülmesinin sa- kıncalarına değindi. ANAP Gümüşhane Millet- vekili ve eski Adalet Bakanı CM- tan Sungurlu da ANAP'ın 1988 yılında söz konusu yasa- yı gündeme getirirken savun- duklannın tersini düşünmedik- lerini anlattı ve "Ama ortada bir Anayasa Mahkemesi kara- n var. Burada asıl maksat Ana- yasa Mahkemesi karannın te- hir edUmesidir" dedi. Daha önce söz alan SHP Ankara Milletvekili Mümtaz Soysal, boş bulunan belediye başkanlıklan için adaylann be- lirlendiğini ve yasal seçim süre- cinin başladığım belirterek "Ben iktidar milletvekili olma- ma rağmen konuşmam yadır- ganabilir. Yasa ile işlemeye başlayan bir mekanizmayı ya- sa Be durdunnak kamu hukn- kn açısından yapdabüir olsa da yasa ve kuraOara saygı açısın- dan halkta tereddütler oluştunır" dedi. Soysal'ın bu konuşması üze- rine SHP'li komisyon üyeleri toplantıdan aynlan Aydın Gü- ven Gürkan'ı bularak yeniden toplantıya çağırdılar. Soysal ile Gürkan yasa öne- risinin adaylann adaybklannın kazanılnuş hak sayılmasına iliş- kin maddesinde de görüş ayn- lığına düştüler. Soysal, 8 ay sonra yapılması öngörûlen se- çimler için şimdiden belirlenen adaylann adaylıklannın geçerli olmayacağını savunurken, Gürkan bu dununun adaylan- nı önseçim ile belirlemiş parti- ler açısından sıkıntı yaratacağı- nı söyledi. Sunguriu da Soy- sal'ın görüşlerine katılarak bu hükmün yasadan çıkanlmasını önerdi. ANAP lideri Yılmaz, Eskişehir Cezaevi için hükümeti suçladu Terörîstler cesaretlendiGÜNDÜZ İMŞİR ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, hükümetin daha ilk Bakanlar Kurulu toplantısında, hiçbir inceleme yapmadan aldığı Eskişehir Cezaevi'ni kapatma ka- rannın büyük bir yanılgı olduğunu be- lirterek bu kararla devlet düşmanlan ve vatan hainlerinin cesaretlendirildiğini söyledi. Yılmaz, "Bu karann yanuşlıgı için fazla beklemek gerekmedi. İstan- bul'da Emniyet Miidiir Yardıması ve ko- ruması, bu karann y ürekkndirdigi terö- ristler tarafından şehit edildi. Korkanm ki bu karar haptshanelerde, Guneydogu- daki bazı yara almış iUerimizde devlet otoritesini sarsacak, devlet görevlilerini iş yapamaz hale getirecek ve devlete olan inancı ortadan kaldıracakür" dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz tstanbul'da dün ilk olarak Mekteb-i Mülkiye'nin 132'inci yıldönümü nedeniy- le düzenlenen "Türkiye'nin stratejik öncelikieri" konulu sempozyuma katıl- dı. Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, yeni koalisyon hükümetinin programın- da serbest ekonomiden devletçiliğe dö- nüş izlenimi edindiğini belirterek, bu alanda alınan mesafeyi kesmek veya ge- ri adım atmanın büyük bir hata olaca- ğını söyledi. Serbest piyasa ekonomisi karşısmda bütün doktrinlerin iflas'-etti- ği bir dönemde ekonomik alanda tutu- culuğa dönmenin bir hata olacağını vur- gulayan Yılmaz, yeni hükümetin ANAP ertelenmesi girişiminin de yanlış bir uy- gulama olduğunu söyledi. Hükümetin aldığı yanlış kararlardan birisinin de genel seçimlerin haziran ayı- na bıraküması için Meclis'e yapılmış tek- lif olduğunu belirten Yılmaz, bu konu hakkında ise "1989 yerel seçimlerinde bizde aynı mantıktan hareket ederek yani Eskişehir Cezaevini kapatma karan büyük yanılgı. Bu karann yanlışlığı için fazla beklenmedi. İstanbul'da emniyet müdür yardımcısı, bu kararın yüreklendirdiği teröristler tarafından şehit edildi. iktidan tarafından çizilen ve başansı bü- tün dünyaca teslim edilen ekonomik stratejiden sapılmasını temenni ettikle- rini bildirdi. Yılmaz, daha sonra ANAP Istanbul İl Merkezi'nde yaptığı konuşmada, hükü- metin yeni çıkardığı Emeklilik Yasa- sı'ndaki yaş haddinin değiştirilmesini eleştirerek SSK ve Emekli SandığYnın da yakında Bağ-Kur'a dönmesinden kork- tuğunu beürtti. Yılmaz, yerel seçimlerin 'bir yıl içinde iki seçim devlete yüktnr' anlayışından yola çıkarak seçimlerin tes- pit edilen bir ay içinde bir kereye mah- sus yapılmasuıı kanuiaşürdık. O dönem- de SHP Anayasa Mahkemesi'ne başvnr- du. O başvurunun altında da şimdiki adalet bakanı Seyfi Oktay'm imzası var- dı. Şimdi aynı SHP iktidar ortağı DYP ile birlikte yerel seçimleri iptal ettirip ha- ziran ayında taşımayı planlıyor." Eskişehir Cezaevi'nin boşaltma kara- nnın kamuoyunda sadece bir parca prim toplayabilmek ve Avrupa'ya şirin görü- nebilmek için alınmış bir karar olduğu- nu vurgulayan Yılmaz, Eskişehir Ceza- evi'nin terör mahkûmları için inşa edil- miş, diğer cezaevine oranla lüks ve ka- çılması zor özel bir tip cezaevi olduğu- nu belirtti. 'fihnaz, bu cezaevi meselesi- nin kendi dönemlerinde başlayan bir ha- dise olduğunu anlatarak şunlan söyledi: "O dönemde Ankara Cezaevi'nden iki mahkûm kaçmışü. Bunlar PKK'lı mah- kûmlardı. Biz bu kaçış olayını iki giin sonra haber aldık. Ankara hapishanesin- de aynı dönemde teror mahkûmlan top- luca bir koguşta kalıyorlar ve gardiyan- lan bile tehdit ediyoıiardı. Istedikleri za- manda istedikleri mahkttmu oradan ka- çırabiliyorlardı. Ankara hapishanesi yol gecen hanına dönmiıştü. Bu hapishane terörisder için de PKKIı mahkûmlar için de devlet güvencesi altında egitimlerini sürdürdiikleri, bundan sonraki eylem planlannı yapabildikleri bir yer haline gelmişti. Biz bu mahkûmlan daha son- ra zorunlu olarak Eskişehir Cezaevi'ne göndermiştik." TÜRKİYETStN STRATEJİLERİ SEMPOZYUMU Elekdağ: Terörün dış kaynağı Suriye DemirePden rekor kabulANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Başbakan Süleyman Demirel'in doğum yeri ve seçim bölgesi olan Isparta'dan dün Ankara'ya gelen yüzlerce kişi, Başbakanlık binasımn önünü miting alanına çevirdi. Binanın önüne sabahın 04.00'ünde gelen Ispartalılar, Demirel'i davul zurna çalıp oynayarak beklediler. Yaklaşık 3 bin kişüik kalabalık, Başbakanlık'ın önünü miting meydanına çevirirken, Demirerin kabulü de mitinge dönüştü. Ispartalılar, Demirel'i görebilmek için ağaçlara ve elektrik direklerine tırmandılar. Demirel, kalabahğa sesini duyuramayınca megafon kullanmak zorunda kaldı. Isparta heyeti, Demirel konuşmasını bitirdikten sonra dağılırken, Başbakanhk'a gelen Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal lnönü'ye de büyük ilgi gösterdi. Bir grup, İnönü'yü omuzlanna almak istedi. Buna engel olmak isteyen Inönü, korumalann yardımıyla güçlükle binaya girebildi. (Fotoğraf: AA) RUŞEN ÇAKIR GÜNSELI KARTAY Mülkiyeliler Birliği Istanbul Şubesi ve Mülkiyeliler Vakfı ta- rafından düzenlenen "Dış Po- litika ve Ekonomi Açısından Türkiye'nin Stratejik Öncelik- leri" konulu sempozyumda ko- nuşan işadamı İshak Alaton, sa- nayicilerin bugüne kadar çok rahat ettiğini belirterek "Sana- yici çok sömürdü. Artık ayıp oluyor. Sanayicimn ayakian su- ya defmen" dedi. Emekli Büyü- kelçi Şiikrii Elekdağ ise terör olaylannın Suriye'den kaynak- landığını ifade ederek bu ülke- ye "aba altından sopa gösteril- mesi" gerektiğini vurguladı. Sempozyumun dünkü bölü- mü, ANAP Genel Başkanı Me- snt Yılmaz'ın "Türkiye'nin Stratejik Öncelikleri" konulu konuşmasıyla başladı. Yılmaz, yanm saate varan konuşmasın- da ağırlıklı olarak Sovyetler Bir- liği'ndeki Türk cumhuriyetleri- ne değindi. Bu cumhuriyetlerin Türkiye'yi "anavaUn" olarak Enstitüsü Müdürü Prof. Haluk Kabaaliogln konuşmasında Türkiye'nin tutuk davranması ve geç kalması durumunda "Avrapa trenini" kaçırabilece- ğıne dikkat çekti. Panelde en ilgi uyandıran ko- nuşmayı "sosyal demokrat" işadamı İshak Alaton yaptı. Emekli Büyukelçi Şükrn Elekdağ ise "Taribin Türkiye'- ye gtUdüğnnü" belirtip Mosko- va ile işbirliği içinde Sovyetler Birliği'ndeki Türk cumhuriyet- leriyle üişkilerin yoğunlaştml- ması durumunda bu tarihi fır- satın büyük ölçüde değerlendi- rilebileceğini ifade etti. Panelin sorular bölümünde Şükrü Elekdağ "Kürt sonınu- nun çöziimü" ile ilgili bir soru- ya şu karşılığı verdi: "Terörün kökö mutlaka ka- zınmalıdır. Terörus dış kayna- gı vardır. Bu da Suriye'dir. Şim- diye kadar işbaşına gelen hükii- metler Suriye'ye karşı sesJerini Emekli Böynkelçi Elekdağ Terörün kökü mutlaka kazımnalıdır. Hani aktif dış politika.Suriye'yeaba altından sopagösterilmeli. tşadamı Alatoa Sanayici şimdiye kadar çok rahat etti. Hâlâ rahat. Sanayici çok sömürdü. Artık ayıp oluyor. gönnediklerini, eşitliğe dayalı devletlerarası ilişkiler kurmak istediklerini belirten Yılmaz, Türkiye'nin bu cumhuriyetler- de hızla konsolosluklar ve kül- tür merkezleri açması gerektiği- ni söyledi. Daha sonra Prof. Yaşar Giir- boz yönetiminde "Türkiye'nin Stratejik Öncelikleri Açısından Baü, AT ve ABD" başhklı pa- nele geçildi. İlk konuşmayı "mukemmel" Türkcesiyle BBC editörü Andrew Mango yaptı. Mango, DYP-SHP koalisyonu- nun hem demokratik reformlar gerçekleştirip hem asayişi iağla- ma, hem enflasyonu dOşürüp hem de ekonomik büyümeyi hızlandırma gibi birbirlenyle çe- lişir gözüken hedeflere sahip ol- duğunu, bunlann gerçekleştiril- mesinin çok hassas dengeler ge- rektirdiğ^ni söyledi. Mango, Türkiye'nin doğu ile batı, Av- rupa ile ABD, Avrupa ile Orta Asya arasında seçim yapmak gi- bi bir zorunluluğunun bulun- madığını vurguladı. Mannara Universitesi AT yükseltmediler. Hani aktif dış poüt&a? Suriye'ye aba altından sopa gösterilmelidir." ishak Alaton ise bir soruyu, "Ben sanayicilerin vicdanıyım" sözleriyle yanıtlamaya başladı ve "Sanayici şimdiye kadar çok rahat etti. Hftlâ rahat. Sanayici çok sömürdü. Artık ayıp olu- yor. Sanaykinin ayakian snya ermdi" dedi. Sempozyuma katılamayan SHP Genel Başkanı ve Başba- kan Yardımcısı Erdal Inönü'- nün yerine konuşan Prof. Em- re Kongar, yeni hükümet döne- minde dış politikada inisiyatifin yeniden Dışişleri Bakanlığı'na verildiğini hatırlattı. Kongar, böylece dış politika konusunda daha yavaş, ancak çok daha sağlıklı kararlar alınacağım be- lirtti. AT ile bütünleşmenin ana hedef olarak konınacağını vur- gulayan Kongar, Uzakdoğu'da- ki ekonomik oluşumlarla da üiş- kilerin arttınlmasından ve Batı ile denge unsuru olarak kullanıl- masuıdan yana olduklannı söy- ledi. ANKARA ORGUT YEMEGINDENNOTLAR Refahçılardan 'kola'ya nimet, ABD'ye lanet HAKAN AYGÜN ANKARA — RP Ankara teşkilatının "millervekilleriyle tanışma yemeğTnde, kasalarca "Amerikan kola"sı içilip, ABD'ye "beddua" yağdınldı. Rıza ÇöDö ve Hacı Hasan Bnrkay ho- calann da katıldığı yemekte, 27 kere "Al- lah raa olsun", 13 kere toplu "amin", 11 kere de toplu "insallah" çekildi. RP Genel Başkanı Necmettin Erba- kan da yaptığı konuşmada, kadından so- nımlu Devlet Bakanı Güler Üeri'yi "hanımcağız" olarak niteleyip, "aile planlamasT'na karşı çıktı, "hanımlann evde oturmaiarı gerektigi"ni savundu. Büyük Erşan Oteh'nin, "Dış Güdüme Son", "Geün Canlar Bir Olalım', "Adil Düzende BirleşeUm" pankartlanyla süs- lfl salonunda önceki akşam gerçekleşen yemeğe 500'ü aşkın partıli katıldı. Yemekte, Erbakan'ın sağına parti yö- neticüeri Abmet Tekdal ile Sevket Kazan, soluna ise "partinin manevi yöneticüeri" eski Ankara Vaizi Rıza Çöllü ile Gölba- şı'nın tanınmış "Hoca"sı Hacı Hasan Burkay oturdu. Yaklaşık 15 milletvekilinin katıldığı ye- meğe, "iki eşinden hangisini Ankara'ya getirecefi" sorununu "küçük eşjn ni Baş- kent'e getirerek çözen Şanlıurfa Millet- vekili Halil İbrahim ÇeHk gelmedi. Çe- lik'in gelemeyiş nedeninin "küçük eşinin daha yeni Ankara'ya gehnesT değil, RP için "Güneydoğu raporn hazırlıyor olması" olduğu kaydedildi. Diğer bazı milletvekillerinin de ara yerel seçimler nedeniyle, seçim bölgelerinde çalıştıklan öğrenildi. IDP eski Genel Başkam ve RP Milletvekili Ayknt Edibaii'nin yemeğe "mazeret göstenneksizin gelmemesi" ise dikkat çekti. Şehriye çorba, kızannış tavuk ve ka- dayıftan oluşan "fiks mönü"nün bitiril- mesinin ardından Hacı Hasan Burkay Hoca, "yemek duası"nı okudu. Yemeğin ardından RP Ankara tl Baş- kanı Ersonmez Yarbay. "Esselamıinaky- küm"le başladığı bir konuşma yaptı. Başkent'in sorunlanna değındikten son- ÇöUü'ye düştü: "Yeter ki hak olan islamı iyi pazarla- yalun, malımızı satmayı bflelim. Yerytt- zü tslama taMptir insallah" Daha sonra söz alan Burkay Hoca da, ayet ve hadis-i şeriflerle süslediği konuş- masında, "Cemaatte rahmet vardır, ay- nbkta ise azap, Cenab-ı Hak, her bir er- lerimizi birlik yapsın" dedi ve bol alkış aldı. Sahneye son gelen ise, "hak davanın taldpçisi ve mücahidi" olarak sunulan Erbakan, kadınlara siyasi haklarının verilişinin yıldönümüne denk gelen yemekte, kadından sorumlu Devlet Bakanı Güler İleri'yi, "Hanımcağız" olarak niteledi. "Aile planlaması"na da karşı çıkan RP lideri, "Hanımlann evde oturması gerektiğf'ni savundu ra da kürsüye Rjza Çöllü Hoca'yı davet etti. Çöllü, Rusya'nın üç-beş ay önce çö- keceğini kendilerinin bile tahmin edeme- diğini belirttikten sonra, dilekte bulun- du: "Dana Amerika kafirine insallah." Salondakiler haykırdı: "İnsallah." ÇöUü, ABD'ye "bedduası"nı "tslam âleminin gelişini kimse engeBeyeıneyece'k" türünden temenniler- le sürdürünce de, salonun toplu "inşal- lah"ları devam etti. Son "insallah" ıse Erbakan oldu. Geceye katılanlara teşek- kür eden, gelemeyenlerin ise seçim çalış- malan için "siperler"de olduğunu belir- ten Erbakan, RP'nin secimlerde yaptığı harcamaya "Türkiye'nin bütçesinin bile yetmeyeecgrni söyledi, "inaaçla" bu işin üstesinden geldiklerini anlattı. ANAP'ın ve SHP'nin secimlerde oy kaybettiğine, DYP'nin ise dış guçlerin desteğine karşı oyunu çok az artırabil- diğine işaret eden Erbakan, RP'nin "briit" yüzde 17 oyunu ise büyük aşa- ma olarak değerlendirdi, "tstanbnl'un fetnine sadece bir adım kalnuşür" dedi. Hukümet programmda her sayfada on "laik" sozcuğu geçtiğini öne süren Er- bakan, "Zonmuz ne be adam?" diye sor- du. Sonra da ekledi: "Az önce belirtrigim gibi programda 'tehhkeli' tedbirler var." Erbakan, daha sonra konuyu günün "mana ve önemi" gereği "kadın hakla- n"na getirdi: "Kadın haklannın 1934'te verildigi söyleniyor. Buna niye 19Z3'te yapmadı- nız? Avrupa bütün bu söyienenleri de- nemiş, mabvolmuş. Bu işlere bakacak olan kadın, hanımmgi7 geldi, dedi ki, kadınlara, çocuğa bakmaktan başka işe yaramaz muamelesi cekiUyor. Haberi yok ki, Avnıpalılar şimdi hanımlann ev- lerinde olunnasını istiyoriar." Fransa'da her fazla cocuk için net ma- aşın yuzde 4O'ı kadar ek ödeme yapıldı- ğım belirten Erbakan, ekledi: "Bizimkiler de aile planlamasını kö- ye kadar yaymaya çalışıyorlar. Fransa- nın dnştüğü çukura düşürecekler. Her- kes gider Mersin'e, bunlar gider tersine." Erbakan, alkışlarla karşılanan konuş- masımn ardından, salondakilere el öp- türdü. Yemek sona erdiğinde RP'liler, kafa- lannda "hoca"lann sözleri, ellerinde ise Tesettür Giyim'in çıkışta hediye ettiği "Hicret takviınleri"yle evlerinin yolunu tuttular. ABD'ye "beddua" yağdınrken, tam 13 kasa "Amerikan kola"sı tükettiklerinin farkında olmadan... Faik Ttirün'e saldtrı iddiası • Haber Merkezi — 12 Mart döneminin Istanbul Sıkıyönetim Komutanı emekli Org. Faik Türün'ün Dev-Sol tarafından öldürüldüğü yolundaki ihbarlar polisi alarma geçirdi. Dün gece bazı gazeteleri arayarak Dev-Sol adına konuştuklannı . söyleyen kişiler, "12 Mart işkencecilerinden Faik Türün'ü cezalandmlık. Polis şefı Mehmet Ağar da halk içine çıkmasın, yoksa halkın içinde cezalandıracağız" dediler. Bunun üzerine Ankara'da polis alarma geçti. Faik Türun'un Çankaya'daki evi ve çevresinde ek güvenlik önlemleri alındığı ve Türün'e saldın ihbannın asılsız olduğu bildirildi. Saldırganlar aranıyor • Istanbul Haber Servisi — Osmanbey'de uğradıklan silahh saldın sonucu öldürillen Emniyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve şoförü Vedat Dilmaç'ın katil zanlılanmn yakalanması için Terörle Mücadele Şubesi'nin oluşturduğu uzman ekibin siırdürdüğü operasyonlardan henüz bir sonuç ahnamadı. Polis yetkilileri, belirlenen bazı noktalara baskın yapıldığını, ancak saldırganların izine rastlanamadığım kaydettiler. Bu arada dün akşam saatlerinde, saldırganlardan ikisinin Pendik'te yakalandığı yolundaki haberler polis tarafından doğru lanmadı. 3 terörist öldtirüldti • ADANA (Cumhuriyet Güney Üleri Bürosu) — Bingöl yakınlannda güvenlik güçleriyle çatışmaya giren 3 teröristin öldürüldüğü açıklandı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği, Bingöl'e bağh Dallıtepe Köyü yakınlannda dün yilrütülen bir operasyon sırasında bir grup teröristle çatışma çıktığını ve 3 teröristin silah ve teçhizatıyla birlikte ölü ele geçirildiğini duyurdu. 4 Meclis kanah' • ANKARA (AA) — TBMM Genel Kurulu'ndaki göruşmelerin TV-3 kanalından canlı yayın ile kamuoyuna aktanlmasını amaçlayan "Meclis Kanah" protokol taslağı hazıriandı. TBMM Başkanlık Divanı'nca oluşturulan komisyon tarafından hazırlanan protokol taslağında, TBMM çalışmalannın TRT tarafından naklen yaymı ile faaliyetlerin, yorum ve tanıtıcı programlann verilebihnesi için bir stüdyo tesisi kurulması ve kapalı devre TV yaym sistemlerinin yapılması öngörülüyor. İnönü'nün kabulleri • ANKARA (AA) — Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal Inönü, bugun Başbakanlık'ta llaç Endustrisi Işverenleri Sendikası yöneticüeri ile sanayici Neiat Eczacıbaşı'nı kabul etti. llaç Endustrisi Işverenleri Sendikası ikinci başkam Kaya Turgut kabulde yapığı konuşmada, ilaç sanayiinin büyük bir atılım içinde olduğunu ve burada en büyük pazann Sovyetler Birliği olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Ancak, kredi meselesi var. Hükümetten kredi konusunda destek istiyoruz. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun bize borcu 400 milyara ulaştı. Bunun 200 milyan ödeme safhasında. ödemeler geçiktiği zaman ilaç endustrisi büyük zora girer. " Gazeteci Demirta^ öldti • İSTANBÜL (AA) — Gazeteci Fanık Demirtaş, dün vefat etti. 1918 yüında Sandıklı'da doğan Fanık Demirtaş, gazeteciliğe 1946 yılında Tasvir Gazetesi'nde başladı. Demirtaş daha sonra, Vakit, Son Saat, Hakikat ve Milliyet gazetelerinde muhabir, istihbarat şefı, Ankara temsilcisi ve yazı işleri müdürü olarak görevini sürdürdü. Türkiye Gazeteciler Sendikası kunıculan arasında olan Demirtaş, bir süre Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu'nda da görev yaptı. Basın şeref kartı sahibi Fanık Demirtaş'ın cenazesi yann Levent Camii'nde kılınacak namazdan sonra Zincirlikuyu MezarhğVnda toprağa verilecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle