Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 28 ARALIK 1991
ÖZGÜRCE
TURKER ALKAN
jsteyen bir lider olarak ne
yapabilirdi? Gorbaçov
bûyük bir liderdi, ama
kimse tarihten daha büyûk
olamaz.
Tarih Konuşunca, Gorbi
Susar...Sovyetler'de olup bitenlerden Gorbaçov'u sorumlu tut-
ma eğilimi var. Hatta "Yaralayalım şu adamı, imparator-
luk onun yüzünden çöktü," diyenler bile oluyor.
Daha insaflı olanları, "İyi ama kardeşim" diyor, "çok ka-
rarsız bir adamdı. Veferi kadar hızlı ve etkili davranamadı.
Işterin bu noktaya gelmesine yol açtı."
Ben, sevgili Gorbi'ye haksızlık edildiği kanısındayım.
Her şeyden önce, Sovyetler Birliğinde yaşananların, ev-
rensel bir tarih sürecinin normal (hatta bıraz gecikmiş) bir
evresi olarak görülmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bu yüzyılın itk yarısında imparatorlukların çöküşüne,
ulus-devletlerin yaygınlaşmasına tanık olduk. Ikinci yarı-
sında ise Batı Avrupa'da, ulus-devlet sonrası bir aşama-
ya geçildiğini gördük.
, Gerçi Sovyetler Birliği'nin kurucuları ve bu düzeni sa-
vunanlar hiçbir zaman "imparatorluk" deyimini kabul et-
mediler ve yerinde bulmadılar, hatta Sovyetler'in "ulus-
devlet sonrası", "ulus- ^ — ^ ^ — ^ ^ ~
lararası ve üstü" bir Manevra alanı bu kadar
yap. oluşturduğunu d a r a
| m | Ş b i r
GOftaÇOV, hem
ılen surduler ama, „ . . 7 , ^ J ^ . ' .
•gerçek şudur ki bu rcionnıan gerçeKicşunııeK
"konglomerasyon", hefll de deVİetill
yaşayan son ımpara-
torluktu.
Eğer tarihsel geliş-
me çizgisinin bir
mantığı varsa, bu da
yıkılıp ulus-devletlere
dönüşmeye mah-
kûmdu.
Gorbaçov bu süre-
ci geciktirebilir miydi? ~ ^ " ~ ~ ~ ^ ~ ~ ~
Belki. Ama böyle bir gecikmenin kime ne yararı dokuna-
caktı ki? Sovyetler'de yeni bağımsızlığını kazanan ulus-
lann zaten "gecikmiş" bir uluslaşma süreci içine girdik-
terini görüyoruz. Gecikmiş uluslaşma, kolaylıkla bağnaz
ve şoven bir niteliğe bürünebilir. Önümüzdeki on yıllarda
karşılaşacağımız önemli sorunlardan birisi muhtemelen
bu olacaktır.
Gorbaçov'un bu süreci geciktirmesi, büyük bir olası-
lıkla ileride karşılaşacağımız sorunların boyutlarını biraz
daha büyütecekti, o kadar.
Sertlik yanlılan ile reform yanlıları arasında gergin ip
üzerinde bin türlü dengeyi hesaba katarak yürümeye ça-
lışan Gorbaçov'un yaptıklarından daha fazlasını veya daha
iyisini yapmasını beklemek haksızlık olurdu.
Nitekim. dengelerde küçük bir oynama sertlik yanlıla-
rının darbe yapmasına yol açtı. Sertlik yanlılarının darbe
girişiminde yenik çıkması sonucunda imparatorluğu bir
arada tuttuğu anlaşılan tek unsur (korku ve baskı) orta-
dan kalkınca, koca devlet yapısı birkaç ay içinde çöktü
gitti.
Manevra alanı bu kadar daralmış bir Gorbaçov, hem re-
formlan gerçekleştirmek hem de devletin dağılmasını ön-
lemek isteyen bir lider olarak ne yapabilirdi?
Gorbaçov büyük bir liderdi, ama kimse tarihten daha
büyük olamaz. Tarih konuşunca, Gorbi sustu.
Sovyetler Birliği, şu ana kadar Yugoslavya'da yaşanan
faciayı görmeden dağılma başarısını gösterebildiyse, bu
Gorbaçov gibi bir lider sayesinde olmuştur.
Bu nedenle, Gorbaçov'a sadece Sovyet halkının değil,
bütün insanlığın çok şeyler borçlu olduğuna inanıyorum.
Teftis, Kurulu'na 60 dosya
• ANKARA (ANKA) — Başbakan Süleyman Demirel'in
"Hesap Sorma" vaadi doğrultusunda kurulan
yolsuzluklardan sorumlu devlet bakanlığı birçok usulsüzlük
ve yolsuzluk belirledi. Bakan Orhan Kilercioğlu, 60 dosyanın
bakanlık teftiş kurullarına gönderildiğini açıklayarak,
"Vatantaş her şeyi açıklıkla görecek" dedi. Devlet Bakanı
Kilercioğlu, göreve geldiği günden bu yana yaptığı çalışmalar
hakkında ANKA'ya bilgi verdi. Çalışmalarında mesafe
aldıklanm belirten Bakan Kilercioğlu "ciddiyeti" olan tüm
ihbarlann değerlendirildiğini söyledi.
Bilgen görevinden alındı
• ANKARA (AA) — Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşan
Nihat Bilgen görevinden alındı. Bilgen'in, Bakanlık
Müşavirliği'ne atanmasına ilişkin kararname bugünkü Resmi
Gazete'de yayımlandı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda aynca
müsteşar yardımcısı thsan özçukurlu da görevinden alınarak,
bakanlık müşavirliğine getirildi. Müsteşar yardımcılığına
emekli öğretmen görevlisi Kenan Kolukısa atandı.
Şıvgıria tazminat davası
• ANKARA (AA) — Doç. Dr. Temel Pamir, Sağlık Eski
Bakanı ve ANAP Ankara Milletvekili Halil Şıvgın aleyhine
50 milyon liralık tazminat davası açtı. Bakanlık müşavirliği
görevinden alınarak Güneydoğu'da 9 ay geçici göreve
gönderüen Temel Pamir, Ankara 6. İdare Mahkemesi'nde
açtığı davada verilen ">1irütmenin durdurulması" ve "iptal"
kararlannı uygulamayarak, görevine döndürmedikleri
gerekçesiyle dönemin Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ve Bakanlık
Eski Personel Genel Müdürü Ahmet Akpınar aleyhine
tazminat davası açtı.
Devlet terörü §avı
• Haber Merkezi — Amasya özel Tip Cezaevi'ndeki bir
grup tutuklu ve hükümlü, însan Haklan Derneği İstanbul
Şubesi aracılığıyla kamoyuna yaptıklan yazılı açıklamada,
siyasi tutuklulara cezaevi idaresince yöneltilen baskılan
fanayarak siyasi iktidarlann çıkardığı yasa ve benzeri
yönetmeliklerle devlet terörünün toplumsal yaşamın tüm
alanlarına yaygınlaştırmaya çahşıldığını öne sürdüler. 12 Eylül
sonrası 20 yıllık bir geçmişe sahip Amasya Özel Tip
Cezaevi'nde siyasi mahkûmlara her türlü işkencenin
yapıldığını vurgulayan siyasi tutuklular açıklamalannda tüm
haklannın gasp edildiğini belirterek kamuoyunu duyarlı olmaya
çağırdüar.
Akkoc'tan iki yasa teklifi
• ANKARA (ANKA) — DYP Bursa Milletvekili Fethi
Akkoç, çalışan kadınlara doğum halinde 6 ay ücretli izin
verilmesi için iki yasa teklifi hazırlayarak TBMM'ye sundu.
Fethi Akkoç, yasa teklifleri hakkında bilgi vermek amacıyla
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kadın memura
doğum yapmasındah önce 3 hafta, doğumdan sonra da 6
hafta ücretli izin verileceğini belirtti. Akkoç"un teklifînde, bu
süreden sonra da doğum yapan kadına çocuğun bakımı için 6
ay süreyle izin verilmesi, ücretsiz iznin ise 2 yıla çıkanlması
öngörülüyor.
DYP'nin "terör" toplannsı
• İSTANBUL (UBA) — Doğru Yol Partisi İstanbul II
Başkanı Muhsin Divan, tüm siyasi partilerın İstanbul il
başkanlannı "terör" konulu toplantıya çağırdı ve "Teröre
karşı tüm toplum ortak tavır almalıdır" dedi. DYP tl
Başkanı Muhsin Divan, Güneydoğu'da ve Bakırköy'de
meydana gelen olayları hatırlatarak terör olaylanna karşı tüm
toplumun ortak tavır almasını istediklerini söyledi. Divan,
teröre karşı ortak eylem planı hazırlamak için bütün siyasi
partilerin istanbul il başkanlannı 30 aralık pazartesi günü
saat 12.00'de Sheraton Oteli'nin Mevlana Salonu'nda yemekli
toplantıya davet ettiğini açıkladı.
SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Cumhuriyet 'in sorularınıyanıtladı
4
Ozal bîr türlü ahşamadı'— 1 —
FARUK BtLDtRİCİ
ANKARA — SHP Genel Sekreteri Cevdet
Selvi, HEP kökenli milletvekilleri nedeniyle
SHP'ye yöneltilen suçlamalann haksız olduğu-
nu beürterek, "Ne SHP'yi De de SHP'ye geien
milletvekilleriDİ suçlayacak herhangi bir olay
göstermek mümkün degiidir" dedi. Selvi, ulu-
sal bütünlüğü sağlama konusundaki bu davra-
nışlannın iyi anlatılamadığını savundu ve "Ge-
lişmeler yaptıklarımızın dograluğamı
gösterecektir" diye konuştu.
Selvi'ye göre Cumhurbaşkanı Turgut Özal hâ-
lâ ANAP'h gibi davranıyor. özal'ı hükümeti en-
gellemeye çalışmakla suçlayan Selvi, özal'ı Cum-
hurbaşkanlığından indirebilmek için "gerekirse
reıeranduma gidikbüecegiııi ' açıkladı.
Selvi, HEP kökenli milletvekilleri ve koalis-
yon konusunda yönelttiğimiz sorulan şöyle ya-
nıtladı:
" — HEP'in SHP'deki konumu par-
tiniz içinde de tartışıhyor. Bu konuda
önümüzdeki gûnlerde nasıl tavır ala-
caksımz?
SELVİ HEP olayı, Güneydoğu, Kürt olayı,
aslında toplumumuzun müşterek sorunu. SHP
bu sorunu demokratik bir çerçeve içinde çözmeye
kararh olduğu için olay SHP üzerinde yoğunlaş-
tırüıyor. Bu son üzücü olaylar ise ısrarla tırman-
dırıldığı izlenimi veriyor; koalisyonu, hükümeti
güç durumda bırakabilmek için. SHP'nin mil-
letvekilleri nereden gelirse gelsin SHP'nin tüzü-
ğü, ilkeleri ve programı doğrultusunda çalışma-
larını sürdüreceklerdir. Bunun dışında hareket
etmeleri zaten mümkün olmayacaktır.
— Yine de bu çizgiye uymayan davra-
nışları olursa ne yapacaksımz?
ise, ki bir örgüttür; bu bir parti ise, ki bir parti-
dir; kim tüzüğüne, ilkelerine, prograrruna uyma-
yacak tavır koyarsa, mbtlak demokrasinin ge-
reği olan karşılığını alacaktır. Bu, örgütlülüğün
gereğidir. Tüzük ve programda değişiklik iste-
mek de son derece doğaldıı.
— HEP kongresine HEP kökenli SHP
mületvekillerinin de katûmalanm ve ora-
daki davranışlarmı nasıl karşılıyorsunuz?
Bu, sözünü ettiğiniz ilkelere uygun bir
davranış mı?
— Başka bir uygulama yapılmayacak
mı?
SELVİ Tabii ki gerekenler yapılır.
— Olaylann tırmandınlmasımn so-
rumlulan sizce kim? SHP'ye HEP kö-
kenli milletvekilleri nedeniyle yöneltilen
suçlamalar sizce haklı mı?
SELVİ Tamamen haksız suçlamalar. Ne
SHP'yi ne HEP'ten SHP'ye gelen milletvekille-
"Ne SHP'yi ne de HEP'ten
SHP'ye gelen milletvekillerini
suçlayarak herhangi bir olayı
göstermek mümkün değildir.
Sayın Özal, tarafsızlığa hâlâ
ahşamadı. 300 milletvekili yok,
ama indirebilmek için gerekirse
referanduma gidiîebilir. Leyla
Zana ve Hatip Dicle partimizden
istifa etmiş sayılmaktadır. Bu
konuda gerekenler tabii ki
yapılır!'
SELVİ Bu arkadaşlarımız HEP'ten bize ge-
lerek milletvekili olmuşlardır. HEP'in ilk kurul-
tayı olrnası nedeniyle nezaket icabı gitmişlerdir.
tlk kurultay olmasından kaynaklanan bir olay-
dır. Onun ötesinde ilişkiler yoktur. Kesinlikle ol-
maması gerekmektedir.
— Hatip Dicle ve Leyla Zana hâlâ
SHP milletvekili mi? Yoksa bir disiplin
uygulaması olacak mı?
SELVİ Ben olayı HEP kökenli milletvekille- SELVİ Bu iki milletvekili partimizden istifa
riyle sınırlı söylemek istemiyomm. Bu bir örgüt etmiş sayılmaktadır.
rini suçiayacak herhangi bir olayı göstermek
mümkün değildir. Olay çok büyüktür. Türkiye
üzerinde büyük oyunlar oynanmaktadır. Hükü-
metin bir an önce olaylann üzerine giderek olay-
ları aydınlığa kavuştunnası gerekmektedir.
— Kürt sorunu için demokratik ön-
lemlerden ne kastediliyor, bunu bırazso-
mutlayabilir misiniz?
SELVİ Halkımızın büyük bölümü PKK ve
onu destekleyenler gibi düşünmüyor. tnsan gibi
yaşamak isteyenleri, demokrasi isteyenleri, PKK
ve o görüşteki insanlarla kanştırmamak zorun-
dayız. tşte bu nedenle güçlük var. Onun için de-
mokrasi içinde sorunlara çozüm bulmak istiyo-
ruz. Programımız ortada. Silahlı kuvvetlerimi-
zin bu konuda dikkati çekilmekte, insanlarımı-
za bilinçle yaklaşıp, tavırlannı silahlı eylemcile-
re karşı koymalanna çahşılıyor.
— Sizce HEP ve PKK ıliskisi söz ko-
nusu mu? HEP ile işbirliğiparti tabanın-
da sorun yaratıyor mu?
SELVİ HEP ayn bir parti. SHP yetkilisi ola-
rak bağı olup olmadığ] konusunda konuşmak
yetkimde değil, görevim de yok. HEP'ten gelen
arkadaşlanmız artık SHP milletvekilleridirler.
Partimizde değişik anlamalar olabilir. Ama ulu-
sal bütünlüğü sağlama konusundaki bizim dav-
ramşımız gerçekten yeteri kadar iyi anlatılama-
dı. Bu her geçen gün daha da iyi bir noktaya gi-
decektir. Gelişmeler yaptıklanmızın doğruluğu-
nu gösterecektir.
— Merkezdeki atamalarda koalisyo-
nun iki kanadı arasında uyum var mı?
SELVİ Cumhurbaşkanı özal hariç koalisyon
hükümetinde uyum var. Tabii Sayın Cumhur-
başkanı hiç tarafsız olmadı, tarafsız olmaya ni-
yeti de olmadı. ANAP'üydı, ANAP'hlığını sür-
dürdü. tşin ilginci, parlamentodaki durum, ik-
tidar değişti. Ama Sayın özal, tarafsızlığa hâlâ
anşamadı. Her fırsatı en ince bir bicimde değer-
lendirmeyi sürdürüyor.
— Bu sorunu ya da özal'ı nasıl aşa-
caksınız?
SELVİ Gerekirse 300 milletvekili bulunma-
masına rağmen bir referanduma gidiîebilir.
SİİRECEK
Yarınki kurultaydaDHP kendirüfeshedip MÇP*ye katüacak
Türkeş emaneti devrahyorlç Poliüka Servisi— Milliyetçi Çalış-
ma Partisi (MÇP) 3. Olağan Büyük Ku-
rultayı yarm Ankara Atatürk Spor Sa-
lonu'nda toplanacak. Kurultayda Yozgat
Milletvekili Alparsian Törkcş ve 18 MÇP
kökenli milletvekilinin kurduklan De-
mokratik Hareket Partisi (DHP)
MÇP'ye Utihak edecek.
20 Ekim 1991 genel seçimlerine katıl-
mayan, ancak başta lideri Alparsian
Türkeş olmak üzere 19 üyesini TBMM'ye
sokan MÇP, 3. olağan büyük kurulta-
yını yann Ankara Atatürk Spor Salonu
1
nda gerçekleştiriyor. Normal olarak ara-
lık başuıda toplanması gereken kurultay,
"daha geniş tabanlı yeni bir siyasi
oluşum" çabalarının ürun vermesi ola-
sılığı gözetilerek iki kez ertelenmişti.
Yannki MÇP kurultayının en önemli
olayı, Yozgat Milletvekili Alparsian
Türkeş ve RP'den istifa eden diğer 18
milletvekilinin öncülüğünde kurulan
DHP'nin kendini feshederek MÇP'ye
katılması olacak.
DHP Genel Sekreteri Devlet Babçeli,
dün yaptığı yazılı açıklamada Türk dev-
letinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bü-
tünlüğünü tehdit eden iç ve dış gayretle-
rin yoğunlaştığını belirterek "Aynı dii-
şüoceyi payiaşan kişi ve kurulnslann tek
çatı altında güçbirtifine gitme mecburi-
yeti dofduğuna inanıyoruz" dedi.
Bahçeli, açıklamasında şunlan ifade
etti: "MÇP'nin genel baskanlıgınca ya-
pılan partilerine katılma teklifi,
DHP'nin 27 aralık günü toplanan Mer-
kez Karar ve Yüriitme Kurulu ile Knru-
cular Kurnhı'nca benimsenerek partinin
kapanmasına ve MÇP'ye kablınmasma
karar vermiş bulnnmaktadır."
Bu durumda çarşamba günü kurulan
DHP, dört günlük ömrü olan bir "hülie
partisi" olacak. Alparslan Türkeş'in,
Mehmet Irmak'ın yerine yeniden MÇP
Genel Başkanı olacağına kesin gözüyle
bakılırken, parti yönetim organlannın
nasıl oluşturulacağı üzerine tartışmalar
sürüyor. "Tnrk-tslam ülkttcnkri" diye
bilinen kanadın lideri Sıvas Milletvekili
Muhsin Yazıcıoglu'nun "grup
başkanvekili" olacağı için parti yöneti-
mine gırmeyeceği öne sürülüyor.
MÇF* kökenlilerin grup kuramama öyküsü
19 nuUetvekilinin lıikıııetiBazı ülkücü yayın
organları besmelenin
de 19 harften
oluştuğundan hareketle
19 milletvekilinin
hikmetinden söz
ediyor.
TANIL BORA
KEMALCAN
ANKARA — 52 günlük RP-
MÇP-IDP ittifakından aynldık-
tan 39 gün sonra da"MÇP kö-
kenli bağımsu" sıfatını taşıyan
19 milletvekili, geçtiğimiz çar-
şamba günü yeni bir kimlik ka-
zandılar: Kurucusu olduklan
Demokratik Hareket Partisi'nin
(DHP) milletvekili kimüği. Bu
kimlik, yann (pazar günü) yapı-
lacak MÇP kongresinde DHP-
MÇP bütünleşmesi hangi çatı
altında gerçekleşirse gerçekleş-
sin, aslına rücu edecek. Buı'ada
mesele yok. Mesele, sıfatlan de-
ğisen bu mületvekillerinin sa>n-
sının değişmeyip bir türlü, grup
yeter sayısı olan 20"ye tamamla-
namamış olması. Gerçi bazı ül-
kücü yayın organlan, besmele-
nin 19 harften oluştuğundan ha-
reketle 19 milletvekilinin "hik-
metf'nden söz ediyorlar. MÇP
yöneticileri, hâlâ, "lıer an", "ra-
hat rabat" grup kurabilecekle-
rinden söz ediyorlar. Ama, 39
günlük bağımsızbk süresince
19'u 20 yapamadıklan da ger-
çek. Üstelik, yoğun gayret sar-
fetmelerine rağmen...
MÇP yöneticileri, parlamen-
toda grup kurmayı sağlayacak
transfer için, 20 Ekim'de yapı-
lan seçimlerin ertesi gününden
beri çaba gösterdiler. Yani
MÇP'nin grup kurma çalışma-
lan, daha ittifaktan aynlmamış-
IDP lideri Aykut Edibali,AlparslanTürkeşTe birlikte hareket edip'inananlaruı ittifakına mani olan
taraF' konomnna düşmek istemedi. Hatta "İttifakı bozanlan teşhir ve mahkûm etraek gerektigi"te-
masını işleyerek MÇP ile arasına belirgin bir mesafe koydu.
ken başlamıştı. 23 ekimde Sü-
leymaa Demird'i ziyaret eden
Osman Bölükbaşı, "selam ve
başan dilekleri"ni illettiği Tttr-
keş'in koalisyona açık olduğu-
nu, üstelik MÇP'nin milletvekili
mevcudunu transferlerle arttıra-
bileceğini "çıtiard". Ertesi gün,
milletvekili adayı olup seçimi
kazanmamış bir MÇP kurmayı,
ANAP'taki "miBiyetciler''i tem-
sil eden bir milletvekili ile görü-
şerek "3O-35"e varacak bir top-
lu transfer" için zemin yokladı.
Bu yoklamadan olumlu sonuç
çıkmayınca, koalisyon umudu
söndü.
MÇP'nin ittifaktan aynldık-
tan sonraki çabası, grup kurma
yolunu açacak 20. milletvekili-
ni bulabilmek üzerinde yoğun-
laşü. MÇP'liler bir süre RP ku-
lislerinde, eksiğin RP saflann-
dan her an tamamlanabilecek
durumda olduğu söylentisini
yaydılar. Söylentiler sırasında
ortaya atılan RP'lilerden ikisi,
Ankara Milletvekili MeBb Gök-
cek ile ülkücü kökenli Bingöl
Milletvekili Kâzım Ataoglu idi.
Gökçek, bir RP yöneticisine gö-
re "1987de Keçiören Belediye-
sİBİ iükocöJer vüzünden kaybet-
ögı için" bu girişimlere sıcak
yaklaşmadı. Ülkücü cenahta ya-
pılan yorum ise "Gökçek'in gö-
zinön, MÇP'de yerinin raoat
olacagını kesmemesi" idi. Kâ-
zım Ataoğlu da Refah'ta yer al-
masının tesadüfi değil bilinçli ve
kalıcı olduğunu söyleyerek net
bir tavır almaktaydı.
Daha sonra transfer çabalan,
IDP kökenli Tokat MiUetviküi
tbrahim Knmaş'a çevrildi. An-
cak Kumaş'ın "milli-manevi de-
lerlere inanao berkesin katriabi-
leceği bir genişleme ve tanzûn
noktasında" MÇP'nin kavrayı-
a olabileceğinde tereddüdü var-
dı. Geçen hafta sonu gittiği se-
çim bölgesinde, seçmenlerinin
ittifakı bozduğu için MÇP'ye
gösterdiği tepkiyi görünce tered-
düdü pekişti.
Geçen haftasonunda, MÇP
yönetimi üç milfctvekiüi IDP ile
birleşme görüşmelerine oturdu-
lar. Bu görüşmelerden de sonuç
çıkmadı. "Parti ve şahıs taassn-
banun bir yana bırakılarak" it-
tifakın sürdürülmesinden yana
tavır alan IDP yönetimi,
MÇP'yle birleşerek onunla bir-
likte "lsanaBİana ittifakı'na
mani olan taraf" konumuna
düşmekten kaçındı. Hatta kimi
çevrelerde, "İttifakı bozanlan
teşhir ve mahkûm etmek
gerektjgi" temasını işlemeye yö-
neldi.
MÇP'nin transfer komitesi,
bir yandan da ANAP'tan "Mok
geçiş" olmasa da bari 20!yi bul-
ma arayaşını sürdürmekteydi. 22
arahk pazar günü, ANAP'ın
Içel MUletveküi Ali Er için
"olda" denildi. Bu nedenle,
transfer beklentisiyle arahğın
18'inden 23'üne aülan hüUe par-
tisi kuruluşu ertesi güne ertelen-
di. Ah' Er, ANAP'tan istifa et-
tiğini bildiren dilekçeyi yaap im-
zalamış; MÇP camiası içinde
"hayıriı oteun"lar teati edilme-
ye başlanmıştı bile. Ancak, Ali
Er son gece vazgeçti. Bir akra-
bası tarafından ikna edilmişti.
Bunun üzerine DHP'nin kuru-
luşu bir gün daha ertelendi ve
ancak ayın 2S'i çarşamba günü
gerçeklesebildi.
Yaklaşık 167 bin seçmenin qy kullanacağı Kâğıthane ve Çatalccfdayeni başkanlaryann seçüecek
Bakırköy'ün rövanşı KâğıtlıaııeVletç Politika Servisi — tstanbul'da ya-
nn yeni bir seçim heyecanı yaşanacak.
Kâğıthane ve Çatalca'da yapılacak bele-
diye başkanhğı seçimi için yaklaşık 167
bin seçmen oy kullanacak. Partiler, her
iki seçim için de "agır toplan"nı sefer-
ber ettiler. SHP Genel Başkanı ve Baş-
bakan Yardıması Erdal bönfl ile ANAP
Genel Başkanı Mesnt VUmaz, bugün Kâ-
ğıthane'de tur atıp, açıkhava toplantıla-
n düzenleyecekler.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın seçim-
leri erteleyen yasayı "veto" etmesiyle ge-
çen hafta yapılan Bakırköy seçiminden
sonra yann da Kâğıthane ve Çatalca il-
çeleri yeni belediye başkanlannı belirle-
yecek. Bakırköy'e oranla daha düşük bir
heyecanın gözlendiği bu iki ilçede parti-
ler bugün son kozlannı ortaya koyacak-
lar. Yaklaşık 160bin seçmeniolan Kâğıt-
hane'de, bugün SHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yardımcısı Erdal înönü ile
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, va-
tandaşlara hiıap edecekler. Bakırköy se-
çimini kazanarak "moral güç" elde eden
ANAP'ın, Kâğıthane seçimlerine de bü-
tün gücüyle asüdığı gözleniyor. Genel
Başkan Yılmaz'ın yanı sıra SO'ye yakın
milletvekili de kendi adaylan Selahattin
Kaya'yı seçtirebUmek için yoğun çaba
harcıyor. ANAP'lılar, "Koalisyon ortak-
lan, ikind dersi burada alacaklar" diye
konuşuyor.
SHP ise înönü'nün yanı sıra Devlet
Bakanı Güler 1leri ve Çahşma Bakanı
Mehmet Mognltay'ın da katüımı ile Kâ-
ğıthane'ye yükleniyor. Devlet Bakanı Ile-
ri, dün ilçede tur atarak halkı selamladı
ve SHP adayı Dursun Bulut'a oy istedi.
DYP de başta Devlet Bakanı Tansu
ÇUIer olmak üzere Sağlık Bakanı Yddı-
nm Aktuna, Ulaştırma Bakanı Yaşar
Topçu, Devlet Bakanı Mehmet Ali Yıl-
maz ve lçişleri Bakanı İsmet Sezgin'in de
katılımı ile çalışmalarını sürdürüyor.
Devlet Bakanı Yılmaz, dün Kâğıthane-
ye giderek DYP adayı Erdoğan Cülcü-
loglu ile birlkite ilçeyi dolaştı, daha sonra
Çatalca'ya geçerek Gülay Aüg'ın propa-
ganda programına katıldı. Tansu Çiller
de bugün hem Kâğıthane'de hem de Ça-
talca'da partisi adına kahve toplantıla-
nnda konuşacak. Diğer bakanlar da her
iki ilçede mahalleleri dolaşacaklar.
Yannki seçimlerde Kâğıthane'de, Se-
lahattin Kaya (ANAP), Dursun Bnlnt
(SHP), Erdoğan Ciilcnloghı (DYP), Mu-
rat Yagan (DSP), Arif Çalban (RP) Ah-
met tnan (MÇP), Sabri Şenel (IDP) ve
Hayri Yaman (SP) belediye başkanlığı
için yanşacaklar.
Yaklaşık 6 bin 800 seçmenin oy kul-
lanacağı Çatalca ilçesinde de Gülaj Aög
(DYP), Yusuf Işçi (SHP), Ertuğral Öl-
çer (ANAP), Cengiz Dinçer (DSP), Ay-
han Yıldınm (MÇP), Iskender Aktaş
(RP) ve Hasan Ulusoy (SP) karşı karşı-
ya gelecekler.
GENEL MERKEZ
RAPOR
HAZIRLATTI:
SHP seçimde
eskimişbir
solculıık
yarışı yapü
PM üyesi Erol Tuncer,
Genel Merkez'in isteği
üzerine seçim
sonuçlarım SHP
açısından
değerlendiren bir
rapor hazırladı.
ANKARA
(Cumhuriyet Bö-
rosu) - SHP 20
Ekim Genel se-
çımlerinde uğra-
dığı venilginin ardından "sol-
culuğunu" sorguluyor. 20
Ekim öncesi oluşturulan Se-
çim Komitesi görevlilerinden
PM üyesı E>ol Tuncer, Genel
Merkez'in isteği üzerine se-
çim sonuçlanyla ilgili rapo-
runda. "toplumda müşterisi
kalmamış, eskimiş bir solcn-
luk yarışını sürdürdük" görü-
şüne yer verdi.
Seçimlerden önce Yiğit Gü-
löksüz ve Korel Göymen ile
bırlıkte "Seçim Komitesi"ni
oluşturan PM üyesi Erol
Tuncer, Genel Merkez'in is-
teği üzenne "20 Ekim Seçim
Sonuçlannın SHP Açtsından
Değerlendirümesi" konuiu
bir rapor hazırladı.
"Ilımlı Baykalcı" olarak
bilinen Tuncer, seçim yenilgi-
sinin nedenleri üzerinde dur-
duğu raporunda, "ber türlü
kompkksimizden uzak dur-
maya çalışarak, geçmişten
bugüne getirdiğimiz solculıık
anlayışıınızı sorgulamah, yar-
gılamalıyız" görüşüne yer
\ erdı. SHP'nin "dünyadaki ve
Türkiye'deki değişimi yakala-
yamadığına" ışaret eden Tun-
cer "Siyaset anlayışımızın ve
siyaset yapma biçimimizin de-
ğiştirilmesinin artık kaçınıl-
maz hale geldiğini kabullen-
meliyiz" dedi.
"DSP bizi böldü savı, olsa
olsa bir aczi ifade etmiş ola-
cakür. Bu nedenle bu düşünce
ve ifadenin artık terk edilmesi
gerektiği kanKindayun" di-
yen Tuncer, HEP olayının
kamuoyuna uygun bir üslup-
la anlaulamadığı ve yeterince
vurgulanamadığını belirtti.
Tuncer. yenilginin genel
nedenlerini örgütlenme so-
runlan. seçim organizasyo-
nunun kötü yapılması, HEP
olayının yeterince anlatıla-
mamış olması. yerel yönetim-
lerdeki genel başansızlık
imajının toplumda yaygın ol-
ması ve SHP'nin "örgüt-yerel
yönetim çekişmeleri nedeniyle
bu imajı pek^tirmesi" olarak
sıraladı.
Her türlü olumsuzluğa kar-
şın SHP'nin bu sonuçlara
"sadık taraftarlarm" oylany-
la ulaştığına dikkat çeken
Erol Tuncer, raporunun
'"Bundan sonra ne yapmab-
yız?" başlıklı bölümünde
"Bugüne kadar bize oy vermiş
kesimlerden hangilerinin bizi
terk ettikkrini ve nerelere oy
verdiklerini bilmek durumun-
dayız" ifadesine yer verdi.
Tuncer raporunda, özgür
bir tartışma ortamı yaratılıp
partinin yeniden yapılanma-
sını önerdi.