Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüık Turk Anonım Şırketı adına Iç Politika: Mehmel Tezkan Ekonomı: Meral Tamer, Dış Haberler Ergun Balcı, Kültur: Cetal Uster, Btaan w rtym. Cumhuny» M«ıbaaaiık w c«2tı«:ıbk r_A.$. Torkoaiı c*t 39/41 Cajjiotiıı
Berin Nadi « Murahhas Üye. Emint l>aklıgil • Genel Yayın Muduru: Istanbul Haberleri: Mnhütin Sirer. Spor: Abdulkadir Vucdman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme- M334 la PK 246 Uuuıtmi. Td 512 05 05 (20 tm), Tcta 22246, F « d) 52*60 7 1 0 Bürotor
Hasan Ccnnl. Yazı Işlerı Mudüru: Ok»> Goneıuin • Yazı Işlerı Mudur Abdullah Yazıcı 0 Koordinaıor Ahmet Korulsan # Mali Işler: E>ol Erkut # Muhasebe: A.k»™: z.y« cokalp Bi> inkümps. No i9/4,Td 133 11 4i-*7 Tcta 42344, F « (4) 133 05*5
Yardımcıları: Satin Alpaslao. Kerem Çalışkan, Nerdel Dog.n. Lalfu Tıırç Bulent Yener « Bulçe-Planlama: Scvgi Osmanbcşeoglu « Reklam A>şe Tonın 0 ldare. Hüseyin • 1™^ H Zı>» Biv 1352 s. 2/3. Tii 13 12 30. Tde* 523». Fu: (51) 19 53 60 # /*-*.
# Sayfa Düzeni Yönetmeni: AIi Acar « /4nıtara Temsılcısı. Ahmet Taı Gorer # tşletme. Öadcr Çelik • Bılgi-İşlem: Nail İnal # Personel: Sevgi Bostıncıoglu Inonu Cad. ıı« s. No- 1 K»ı 1. Td 19 37 52 (4 h«). Teta «155, Fu: (711 19 25 7»
TAKVtM: 28 ARALIK 1991 Imsak: 5.49 Güneş: 7.21 Öğle: 12.10 İkindi: 14.29 Akşam: 16.50 Yatsı: 18.16
Aktuna:
Reform
paketi
gerçekleşecek
tstanbıl Haber Servisi —
Sağlık Bakanı Yüdırun Aktu-
•a, "lıısan bayatı para Ue de-
ttıie«<liıMeııwz, sağhk Mzmet-
lerinde bir kargaşa defü bir
ınarsi yaşauaaktadır. Biz bu
ınarşryi yok etmek için gere-
kea cahşmalan baslattık" de-
di.
Eğitim ve Sağlık Muhabir-
lcri Derneği'nin (ESAM) dün
Beyaat President Otel'de dü-
zenlediği "Genel Sağlık
Sigortası" konulu panele ko-
auşmacı olarak, Sağlık Bakan-
hğı Danışmaaı Serdar Savaş,
Istanbul Diş Hekimleri Odası
Başkanı Cetal Yddınm, Istan-
bul Eczacı Odası Başkanı
Mehmet Domaç. Istanbul Ta-
bip Odası Başkanı Prof. Dr.
SeJcuk Apak, llaç Endüstrisi
Işverenleri Sendikası 2. Başka-
nı Kaya Turgut katıldı.
Panelin açış konuşmasını
yapan Sağlık Bakanı Yıldınm
Aktuna, sağlık hizmetleri Ue il-
gili yasalann çok eski olduğu- i
nu, dilinin bile anlaşılmadığı- !
nı belirterek, bu yasalarla sağ- :
lık hizmeti verilmesinin, çalı- ,
şanlann motive edilmesinin
olanaksız olduğunu söyledi. ;
tlgili birimlerin, sağlık hizmet- ı
leri ve genel sağlık sıgonası,
sağlık personelinin görev yet-
kileri gibi temel yasalann gu-
nümüze uyarlanması için çalış-
maya başlandığını beliiten Yıl-
dınm Aktuna, Sağlık Bakan-
hğı bünyesinde, idari yapıda
da köklü reformlar gerektiği-
ni vurguladı. "Ana felsefemi-
ze bagu olarak, santralizas-
yondaıı desantraazasyona geç-
meye çausıyonız. Böylece An-
kara'daki yetki ve sorumlu-
lnklar önemli ölçttde yerei yö-
netimkre dağıtdacak. Türki-
ye'yi 7 bölgeye ayırarak Sağ-
lık bölge bakaahklan oluştu-
racafız. Böylece hizmetlerin
faızlanmasını
kolaylaştıracagız" diyen Ak-
tuna, Sağkk Bakanlığı'na bağ-
lı hastanelerin, önce özerkleş-
tirileceğini, daha sonra da
ekonomilerine bağlı olarak da
özelleştirileceğini söyledi.
Aktuna, "bizmetin kaliteli
olabilmesi için rekabetjn oluş-
turulması" gerektiğini bildire-
rek "Amacımız, ulusal sağlık
politikasının'geliştirilmesidir.
Bu amaçta ortaya koyduğu-
muz 7 madddik refonn pake-
ttai en kısa sürede gerçekJeşti-
recegiz" diye konuştu.
Antalya'ya
200 bin
metrekarelik
Disneyland
YTJSUF ÖZKAN
ANTALYA — Türkiye'nin
"Disneyiand"i olacak eğlence
merkezi Antalya'da kurulu-
yor. 30 milyon dolara (150
milyar lira) mal olacak eğlen-
ce merkezinde, su oyunları,
çizgi film, şovlar, lazer ve yu-
nus gösterileri, hayvanat bah-
çesi, botanik bahçesi, piknik
alanlan, plaj tesisleri, toplan-
ü salonu Ue diskotek yer ala-
cak. Antalya'nın Kemer yolu
Uzerinde bulunan Küçük Çal-
tıcak Koyu'nda yapılacak olan
eğlence merkezi 201 bin met-
rekare alanı kapsayacak.
Toplam hissesinin yüzde
60'ı Türk fırmasına, yüzde
40'ı da Amerikan fırmalanna
ait olan eğlence merkezinin sa-
hibi, Süleyman Demir. Eğlen-
ce Merkezi'nin mimarlık işle-
rini Amerikan Landmark fır-
ması A.Epstein And Sons In-
ternational Inc ve Aksoy tnşa-
at, planlamasını ünlü ABD
Firması SWA Group, pazar
analizd ve fizibilite çâlışmala-
nnı da Los Angeles olim-
piyatlannı düzenleyen Disney-
land ve Fransa'daki Euro Dis-
ney'in cahştığı Economic Re-
search Associates fırması ya-
pacak.
Vasfi RiTja Zobu, Türk tiyatrosunda ilk kadın oyuncunun Afife Jale olmadığını anlatıyor
Esas kız, Kaclriye HaııuııSELMA SELÇUKER
" — Müslüman Türk kadını-
nın sahneye çıkma hadisesi Is-
tanbul'da Afife ile başlamıs de-
ğüdir... Afife ikincisi. Bu hadi-
selerin birincisi Sultan Hamit
zamanında cereyan etmişti..."
Bu sözler, ünlü aktör, tiyat-
romuzun büyük ustası Vasfi Rı-
za Zoba'nun...
O tarihlerde, Galata'daki en
ünlü "tuluat" kumpanyası,
Hüsnü Efendi'nin "Amerika
Tiyatrosu" adındaki topluluğu
idi. Kendisi cok sevilen bir ko-
mikti. Vasfi Bey, bu zatı, yaslı
halindeyken hem sahnede gör-
müş hem de sohbetinde bulun-
muş. Hüsnü Efendi'nin son giı-
nüne kadar beraber olduğu bir
aktörü varmış. Adı, "Tokatb
Amca Hüseyin Efendi.... Hüs-
nü Efendi'nin aynı zamanda ço-
cukluk arkadaşı.
Zobu diyor ki:
" — Işte bo Hüseyin Efendi'-
den dinledigim, Sultan Hamit
zamaunda, sahneye çıkan ilk
Mülüman kadın Kadriye Ha-
ı'dır."
Gölgede kalan öykü Afife Jale
mi, yoksa Kadriye Hanım mı?.. Türk
tiyatrosunun ilk kadın oyuncusu
kim? Tiyatro dünyasının piri Vasfi
Rıza Zobu işte bu öyküyü anlatıyor:
Kadriye Hanım'ın gölgede kalan
yaşamını.
Son yıllarmda ebe oldu Kadriye
Hanım'ın son yıllannda ebebk
yaptığı söyleniyor. Behzat Budak,
öyküsünü işittiği Kadriye Hanım'ın
peşine düşer, ancak resmini bile
bulamaz. Vasfi Rıza bu resmi daha
sonra bulacaktır. Vasfi Rıza Zobu
Fırtuıah bir a ş k Şehzadebaşı
semtinin dillere destan güzeli
Kadriye, Rum bakkal Mihail'in genç
oğlu Anastas'a tutulur. İki genç
birbkte kaçarlar. Anastas Müslüman
olur. Ama geçim sıkıntısı onlan
tiyatro dünyasuıa sürükler. Hüsnü
adını alan Anastas komedyen olur.
Hasbinallah Denizli'de bir oyun
sırasında, Amelya adıyla sahneye
çıkan Kadriye Hanım,
karşısındakinin münasebetsiz bir
sözüne sinirlenip "Hasbinallah"
deyiverir ve sırlan açığa çıkar.
Kara Hâkim'in Konagı
Vasfi Rıza Zobu, tiyatro ta-
rihimize ışık tutacak olan anıla-
nnı, naklediyor...
Şehzadebaşında, Karamanlı
Mihalaki isminde bir bakkal
vardır. Onun bıyıklan yeni ter-
lemeye başlamış güzel oğlu
Anastas, babasının yanında ça-
lışır, civar konaklara mal götü-
rür. Bu arada Kara Hâkim na-
mıyla tanınan zatın konağına da
pek dadanmıştır. Çünkü, Kara
Hâkim'in dillere destan bir kızı
vardır: Kadriye Hanım.
Zamanla Anastas ve Kadriye
Hanım büyük bir aşkla yanıp
tutuşur. Lisanlan bir, dinleri ay-
n bu iki gencin aşkı, Müslüman
mahallesinde duyulursa yer ye-
rinden oynayabilirdi ve bu va-
ziyette evlenmeleri imkânsızdı.
O halde... Evet o halde... Bu-
rasını yine Zobu'dan dinleye-
lim:
" — Muhit değistirmekten
başka çare yoktu. Kadriye Ha-
nım'uı Bursa'da akrabalan var-
dı. tki genç başlannın çaresine
bakmak için Bursa'ya gittiler.
Orada Vali Mahmut Celalettin
Paşa'ya Anastas, Müslüman ol-
mak için bir dilekçe verdi. Mi-
halaki oğlu Anastas ismi Vali
Paşa'ya yabancı gelmedi. So-
ruşturunca yamlmadığını anla-
dı ve babasının haberi olmadan
din değiştirmesine ve evlenme-
sine izin vermedi. Huzurundan
kovaladı ve git babanın elini öp,
af dile dedi. İki sevgili Bursa'-
dan ümit kesince tzmir'e kactı-
lar. Anastas, orada muradına
nail oldu. Hüsnü ismini alarak
Müslüman oldu. Hemen arka-
sından nikâhlannı kıydırıp bir-
birlerine kavuştular..."
Zobu, sozünü, "Eh, onlar er-
miş muradına biz çıkalım kere-
vetiae..." diyecekmiş gibi bağ-
layacak sanırdmız, ama öyle ol-
madı, ellerini havaya doğru kal-
dırarak, "An o geçim sıkıntısı
denilen şey yok mu?" diye sür-
dürdü konuşmasını...
Evet, geçim derdi, yeni evli-
lerin peşini bırakmaz... Ama, iş
aradığı sırada Hüsnü Efendi
(Anastas), Şehzadebaşı'ndaki
tiyatrolarda taruştığı Tokatlı
Hüseyin ismindeki tuluat oyun-
cusuyla karşılaşır. Onun da
kumpanyası iflas etmiş, dağıl-
mıştır. Gurbet illerde, dostluk-
larına "sır ortaklığı" da katıhn-
ca talihleri de kendiliğinden bir-
leşir.
Tokatlı Hüseyin Efendi, bu
macerayı Vasfi Rıza Zobu'ya
söyle anlatır:
" — öyle bir zamanda, boy-
le bir maceraya atılan genç ka-
duu pek merak ettim... (Küçük
Kadriye Hanım'ın da bu ilk ev-
liliği değüdir. Meşhur Kara Hâ-
kim'in kızı, daha küçük yaşta
Ertuğrul Sancağı Adliye Başkâ-
tibi Hüseyin Hüsnü adında bi-
riyle evlenmiş, pek erken ölen
bu ilk kocadan sonra dul kal-
rnıştır.) Beraberce oturdukları
hana gittim. Aman efendim
karşıma öyle bir huri çıktı ki...
Alimallah ilk bakıştan sonra
gözlerimi yere çevirip uzun
müddet yüzüne bakamadım.
Allahın bildiğini kuldan ne sak-
layayun, yüreğimde urpermeler
hissettim. Içimden dedim ki ha-
ni onda bu güzellik varken ada-
ma sadece dinini değil, canını
bile terkettirir."
Genç Hüseyin haklıdır. De-
mek ki Türk tiyatrosunun bu ilk
Müslüman kadını görenleri şaş-
kma çevirecek bir güzelliğc sa-
hiptir. Bu güzel kadını görünce
ye'ye genç kadın rollerini öğret-
ti. Başka tiyatrolardan aynlmış
olanlan da toplayıp heyeti ha-
zır hale getirdi. Şimdi iş, Hüş-
nü'nün din değiştirmesi gibi
Kadriye'nin, Müslüman ismini
değiştirmesine kaünıştı. öyle
ya, Müslüman ismiyle sahneye
cıkabilir miydi? Linç ederlerdi
insanı."
Vasfi Rıza burada hayretle
sorar:
" — Buna nasıl çare boldunuz
HöseyİB Efendi?"
" — Kadriye'nin nüfus kâğı-
dını yaladım..."
" — Anlamadım, o nasıl şey
öyk?"
" — Kamış kalem ve siyah
mürekkeple yazümış olan nüfus
ya uğruna birbirlerine girerler.
Hükümet de ertesi gün tiyatro
temsillerini yasak ediverir.
Borçlannı odeme güçlüğü için-
deki heyet, Nazüli'den E>enizli'-
ye geçer. Sarıklı hükümet
adamlanndan güç bela oynama
izni alırlar...
Amelya'dan
•Hasbinallah,.. '
Işler pekâlâ iyi giderken bir
gece, Amelya-Kadriye Hanım,
oynarken, karşısındakinin bir
münasebetsiz sözü üzerine, dal-
gınlıkla ve gayet düzgün bir
Türkçe ile "Hasbinallahüveni-
melvekil" demesin mi?...
Efe, yiğit bir adamdır, bütün
zararlarını karşılar.
Heyet, Uşak'tan Kütahya'ya,
oradan da Eskişehir'e geçer.
Orada da Müftü Efendi'den
binbir rica minnet izin kopar-
dıktan sonra Ankara Valiliği'-
nden bir davet telgrafı ahrlar.
Ankara Valisi Abidin Paşa idi.
(Mesnevinin birinci cildini 6 cilt
üzere şerhedip bastıran paşa).
Şimdi, yine Vasfi Rıza Zobu'-
yu dinleyelim:
" — Abidin Paşa, fazıl, mü-
nevver bir devlet adamı... Bu ti-
yatro heyetinin temsillerini kın-
nın ve damadının da görmeleri-
ni arzu etmiş, onlan da Anka-
ra'ya davet etmiş. Ama, kadın-
lanrı tiyatroya gitmeleri âdet de-
tşte Kadriye Hanım. Yaşlılık yıltanndaki bu fotograf, gençlik yıllarmdaki dillere destan tiyatro oyun-
cusu 'Amelya'dan çizgiler de taşıyor.
Hüseyin tekrar tiyatroya dön-
mek ister. Kadriye'nin kocası
Hüsnü de o ömür boyu terket-
mediği Karamanlı şivesiyle tu-
yatronun komiği olurdu. P'ele
Kadriye Hanım'ı da sahneye
çıkmaya ikna edebilirlerse tiyat-
rolan büyük "nam" salardı...
Yani ünlü olurlardı. Kadriye ha-
nım da karar verdi, tiyatrocu
olacaktı. Şehzadebaşı tiyatrola-
nnın devamh müşterisi olan
Kadriye Hanım, konu komşu
akranı kızlara, bazı tiyatrocula-
nn taklitlerini yapar, kantolar
söylerdi.
Tokatlı Hüseyin, bu yeni sah-
ne sanatkârlarımn hocası oldu,
Hüsnü'ye
M
komik"Uk... Kadri-
kâğıdının isim hanelerindeki
ana, baba ve kendi ismini yala-
dım sildim. Onlann yerine Hı-
ristiyan isimleri ekledim. Kad-
riye için de Papazköprülü
Amelya diye yazdım."
Amelya'nın şöhreti
yayüıyor
Böylece Kadriye Hanım, ilk
Türk kadını olarak, fakat tama-
men gizü bir hüviyetle ve "Pa-
pazköprülü Amelya takma
adıyla Nazilli'de sahneye çıkı-
yor. Sene: 1889...
Daha ilk geceden Amelya'nın
şöhreti kasabaya yayüıyor.
Üçüncti gece, delikanülar Amel-
Bütün işler bundan sonra tek-
rar bozulur. Ermeni bir mühen-
disin Istanbullu madamı şüphe-
ye düşer, o kocasına, kocası iki
Ermeni tüccara, onlar da jan-
darma kj'r"an<fam"'" oğluna
durumu acarlar. Ertesi gün oyu-
na hep beraber gelirler.
Hiçbir şeyin farkında ohna-
yan Kadriye Hanım, o akşam
da oyunun aynı yerinde, bu de-
fa "innallahemaassabirin" der.
O zaman Denizli birbirine gi-
rer. İş, hükümete aksedip tah-
kikat acümadan, kumpanya pı-
lıyı pırtıyı toplayıp kendilerini
Isparta'ya atarlar. Oradan da
Uşak iline geçip "Acemoğlu
Efe"nin himayesine sığımrlar.
Kadriye Hanım'ın kocası ko-
medyea Hosnü efendi.
ğü.
Vali Paşa, hanımlann da gö-
rebilmeleri için heyeti, konağı-
na davet etmiş. Kadriye Hanım,
ilk temsil günü, alh pullu elbi-
seleriyle oyuna girip de Yozgat'-
tan tamdığı Nefıse Hanım'ı
(Abidin Paşa'nın kızı ve Yozgat
mutasarnfı Nuri Paşa'nın hare-
mi) koltuklann birinde oturur
görünce beyninden vurulmuşa
dönüyor.
Nefıse Hanım da heyecanlı ve
şaşkındır. Bu Kara Hâkim'in
kızımn evinde on beş gün kadar
misafir kaldığı da olmuştur.
Evet Papazköprülü Amelya bal
gibi Kadriye Hamm'dır... De-
mek ki çarpık bir yoldaydı, onu
bu halde bırakamazdı. Babası
Abidin Paşa'ya her şeyi anlat-
tı. Paşa'nın âlim, fazıl ve mü-
nevver bir devlet adamı ohnası
Kadriye'nin bu macerasını hoş
görmesine yetmedi...."
Zobu, Hüsnü Efendi'nin o
günkü ıstırabuu hisseder gibiy-
di:
" — Paşa, işe el koydu. Tiyat-
royu dağıttı. Arkasından hacı-
sıyla hocasıyla bir meclis kurdu-
nıp Kadriye Hanım'la kocası
Hüsnü Efendi'ye din ve nikâh
tazeletti. Yani o günkü tabirle
tecdid-i din ve tecdid-i nikâh
yapördı. Böylece töğbe ve istiğ-
fardan sonra Hüsnü Efendi,
Ankara Mapushanesi MUdürlü-
ğü'ne tayin olundu. Bu tiyatro
öyle bir hastalıktır ki.. kurtula-
mazsıruz, tedavisi yoktur. On-
lar da kurtaramadilar kendile-
rini...
Hüsnü Efendi, mapushane
müdürlüğünde zar zor bir sene
kalabildi. Yıl sonunda Istan-
bul'a geldiler. Hemen sonra To-
kaüı Amca Hüseyin Efendi ma-
rifetiyle bir heyet kurup Kıbns'a
sefere çıktılar. Kıbns'ta uzun
müddet kaldıklan malum. Ne
oldu, nasıl oldu bilmiyoruz,
Hüsnü Efendi ile Kadriye
Hanım'ın arası açıldı. Kocasına
boş ol.. dedirtmeğe muvaffak
olan Kadriye Hanım, serbest
kaknca bir Kıbnslı Ue evlendi ve
gözden kayboldu. Bir daha da
ondan kimse bir haber getirme-
di."
Ebe Kadriye Hanım
kimdi?
Kadriye Hanım'ın hayat hi-
kâyesini Vasfi Rıza Zobu şöyle
sürdürdü:
" — Yıl 1925-1930... Gedik-
paşa'ya inen yolun sağmdaki
Mescidin Beyazıt tarafmda, so-
kağın içinde bir evin kapısmda
asılı Kaabile Kadriye Hanım
levhasını ben de gördüm. Bir
'ebe'ye ihtiyacım olmadığı için
hiç merak etmedim. Tokatb
Amca Hüseyin Efendi, anlattı-
ğı hikâyenin sonunda Kadriye
Hanım, şimdi Gedikpaşa'da
ebelik ediyor.. der demez bir de-
dektif kesildim adeta.
Araya, kumazhğına güvendi-
ğim kadınlar koydum. Bir res-
mini ele geçirmek için uğraştım.
Behzat Butak da işe girişti. Fa-
kat bu hafıyeliğirniz para etme-
di. Ydlar sonra bir gün vilaye-
tin bekleme odasında randevu
saatimi beklerken bir doktorla
tanıştım. Kadriye Hanım'ın res-
mini buldunuz mu? dedi. Nere-
den biliyorsunuz aradığımı de-
dim. Behzat Butak'tan işittiği-
ni söyledi. Hatta, görüşmüs,
Kadriye Hanım resim vermevi
de vaat etmiş.
Aman Beyefendi, beraber gi-
delim, tekrar isteyelim dedim.
Imkânı yok artık, çünkü o üç
sene evvel vefat etti, dedi. Ken-
di sanat hayaünı kendi ağzmdan
dinleyemediğim, Islam dinine
mensup kadın sahne sanatkâr-
larının piri, işte böyle sessiz se-
dasız Allahın rahmetine kavuş-
tu. Bugün sayılamayacak kadar
bol olan kadın sahne sanatkâr-
lanmız, elbette tiyatromuzun bu
ilk kadımna herhalde Allah'tan
mağfiret diliyordur."
Tiyatromuzun büyük ustası,
ellerini actı Allah'a doğru ve
Kadriye Hanım için duasını şu
sözlerle bitirdi: "İşte onun 2
adet fotofrafı. Sonraki yülar,
bir hayır sanibiadea efime nlas-
tı. Tabii, soı yıilan, ama yine
güzel... Evet, Kadriye Hanım,
Hk Müslüman kadu oyvacu-
muzdur. GizeMi, güzei yasa-
dı... tnsaUah güzel öimnstttr.
Allah rahmet eylesin..."
Hayırla, dualaıia anılmak ne
güzel şeydi... tmrendim doğnı-
su.
" — Sayın Zobu, sizi yine çok
yordum. Tesekkür ederim. Al-
lah size de hayıriı ömarier ver-
sin..."
Time dergisi, tartışmaları kapak konusu yapîı
Meryem Ana feminist miydi?
MERYEM ANA— Bakire mi, değil mi tartışmalarından sonra fe-
ministiigi göademe geldi.
Feminizmin ABD başta ohnak
üzere birçok ülkede yükselen grafik
çizmesi, Meryem Ana'mn bu
hareketin başlatıcısı olup olmadığı
sorusunu gündeme getirdi.
Bazı çevreler, Meryem Ana'mn
yaşadığı dönemdeki bağımsız
davramşlarmdan, kadın haklannı
savunmasmdan, Isa'yı verdiği
mücadelede sonuna dek
desteklemesinden dolayı onun
feminist olduğunu savunuyorlar.
Dıs Haberler Servisi — Meryem Ana feminist
miydi? Şimdi bu soruya yanıt aranıyor.
Çeşitli çevreler, Meryem Ana'mn, yaşadığı
dönemdeki bağımsız davranışlarından, kadın
haklannı savunmasmdan, İsa'yı, verdiği
mücadelede sonuna kadar desteklemesinden
hareketle onun bir feminist olduğu görüşünü
savunuyorlar.
Time dergisinin son sayısında kapak konusu
yapılan Meryem Ana, Hıristiyanhğın çeşitli
mezheplerince, din adamlannca yüzyıllardır
tartışılıyor. özellikle son yıllarda, feminizmin
ABD'de ve birçok Avrupa ülkesınde yükselen
bir grafik çizmesi, Meryem Ana'nın, bu
hareketin başlatıcısı olup olmadığı yolundaki
tartışmalan da gündeme getirdi.
Meryem Ana'nın, kilisenin klasik görüşünün
dışmda bir özelhği olduğunun en önemli
savunuculan da kadın din bilginleri. Örneğin,
rahibe Elizabeth Johnson, "Bugttne dek
Meryem Ana, pasif biri olarak gösterildi.
Ancak o, yapüklanyla aktif birisiydi" diyor.
Din bilimi üzerine çalışan birçok kadın da
aynı görüşü savunuyor. Özetle, Meryem
Ana'mn, "Tanrı'nın bir hizmetçisi mi"
yoksa "feminist mi" olduğu uzerinde son
günlerde hararetli tartışmalar yapılıyor.
Bu arada birçok Hıristiyan, Meryem Ana'nın
bakire olduğuna inanıyor ve Isa'nın da bir
mucize sonucu doğduğunu savunuyor. Ancak
yaşadığımız günler bu konuda da daha açık
fıkirlerin ortaya atılmasını engellemiyor.
örneğin Meryem Ana'nın, o kadar önemli
olmadığı, cennette bulunmadığı bile
söylenebiliyor.
"Evrenin kraiiçesi", "cennetin kralicesi" gibi
unvanlan da bulunan Meryem Ana'mn
bakire olup olmadığı tartışması insanlar var
oldukça süreceğe benziyor. Peki ya
feministliği?..
Kennedy'yi
vuran silah
• NEW YORK (AA) —
Eski ABD Başkanı J.F.
Kennedy'yi vuran Lee
Harvey Oswald'm
öldürülmesinde kullamlan
silah, New York'taki bir
açık arttırmada 220 bin
dolara alıcı buldu. 24
Kasım 1963 tarihinde Jack
Ruby tarafından Osvvald'ın
vurulmasında kullamlan 38
kahbrehk Colt Cobra tipi
silahm, adının
afilrianmasını istemeyen
New Jerseyli bir
koleksiyoncu tarafından
satın aündığı kaydedildi.
Silahm açık arttınnadaki
başlangıç fiyatımn 100 bin
dolar olduğu behrtildi.
Jack Ruby'nin kardeşi Earl
Rubynin, piyasa değeri 5S0
dolar olan cinayet silahının
satışından 80 bin dolar
kazandığı kaydedildi. Jack
Ruby, Başkan Kennedy'nin
katilini vurmaktan dolayı
hakkında açılan dava
sürerken 1967 yüında
hücresinde ölü bulunmuştu.
Laser ışıklı şov
merkezi
• tstanbul Haber Serrisi
— Avrupa'nın en büyük
laser ışıklı şov merkezi
yılbaşında acüıyor. S bin
kişi kapasiteli
"Andromeda", Taksim'deki
yanan eski Şan
Müzikholü'nün arkasında
ı yeni yılla birlikte hizmete
' girecek. 3 bölümden oluşan
Andromeda Laser Işık
Shovv Merkezi'nin yapunı
100 milyar liraya mal oldu.
Adını mitolojide "Sonsuzda
en büyük ve melek
görüntüsüyle şekillenen
yıldız kümesi"nden alan
Andromeda Show
Merkezi'nin sahibi ve
işletmecisi Levent özkan,
tesisle ilgüi şu bilgileri
verdi: "Günümüzün büyük
yeniliği olan laser
teknolojisinin müzik ve
sanatta büyüleyici ritm ve
görüntü varyasyonlan
uygulaması ve tanıtımı
yapılacak olan Andromeda
Laser Işık Shovv Merkezi
yüzlerce bilgisayann
programlayıp kumanda
ettiği bir harikalar diyân
niteliğini tstanbullulara
sunacak"
İngilizce dergi:
Cornucopia
• tSTANBUL (AA) —
Türkiye'nin doğal ve
kültürel güzelliklerini
tanıtmayı ve kaliteli
turizmin ilgisini çekmeyi
amaçladığı bildirilen
'Cornucopia' adh İngilizce
dergi, yayın hayatına
başladı. Kayık Yayınahk
tarafından hazırlanan
Latince "Bereket Boynuzu"
anlamına gelen
"Cornucopia" adlı dergi,
yılda üç kez yayımlanacak.
TEV
burslan
• tSTANBUL (ANKA) —
Türk Eğitim Vakfı,
ortaöğrenim ve
yükseköğrenim
öğrencilerine vereceği
burslann miktanm yüzde
70 oranında arttırdı.
Vakıftan yapılan
açıklamaya göre bu yıl
425'i fakülte ve yüksekokul,
225'i meslek lisesi öğrencisi
olmak üzere 6 bin 560
öğrenciye burs verilecek. 1
ocaktan itibaren fakülte ve
yüksekokullardaki
öğrencilere ayhk 270 bin,
master öğrencilerine 400
bin, doktora öğrencilerine
ise 500 bin lira burs
verilecek. Bu yıl yurtiçi
burslan 12 milyar lira
olacak.
Yılııı iletişim
olayı
• ISTANBUL (ANKA) —
İLAD'm düzenlediği
perşembe söyleşileri
dizisinde 1991 yılının son
toplantısı önceki gün Basın
Müzesi'nde gerçekleştirildi.
1991 yılının en önemli
iletişim olaylarmın ele
ahndığı toplantıda yapılan
oylamada, "Körfez
savaşının medyalarca
carpıtılarak yansıtıhşı" yılın
en önemli iletişim olayı
seçildi. 1991 yılının diğer
önemli iletişim olaylan
şöyle belirlendi: "Yazüı
basmda süren bunalım" ve
"20 Ekim seçimlerinde
medyalarm ve özellikle
Magic Box'ın oynadığı rol"
İLAD Başkanı Haluk Şahin
tarafından yönetilen
perşembe söyleşisinde
tartışmacılar, Körfez savaşı
ile başlayan "naklen savaş
yayını" döneminin sağladığı
olanakları ve getirdiği
sınırlamalan gündeme
getirerek tartıştılar.