12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecüık Turk Anonım Şırketı adına Iç Politika: Mehmel Tezkan Ekonomı: Meral Tamer, Dış Haberler Ergun Balcı, Kültur: Cetal Uster, Btaan w rtym. Cumhuny» M«ıbaaaiık w c«2tı«:ıbk r_A.$. Torkoaiı c*t 39/41 Cajjiotiıı Berin Nadi « Murahhas Üye. Emint l>aklıgil • Genel Yayın Muduru: Istanbul Haberleri: Mnhütin Sirer. Spor: Abdulkadir Vucdman, Makaleler: Şahin Alpay, Duzeltme- M334 la PK 246 Uuuıtmi. Td 512 05 05 (20 tm), Tcta 22246, F « d) 52*60 7 1 0 Bürotor Hasan Ccnnl. Yazı Işlerı Mudüru: Ok»> Goneıuin • Yazı Işlerı Mudur Abdullah Yazıcı 0 Koordinaıor Ahmet Korulsan # Mali Işler: E>ol Erkut # Muhasebe: A.k»™: z.y« cokalp Bi> inkümps. No i9/4,Td 133 11 4i-*7 Tcta 42344, F « (4) 133 05*5 Yardımcıları: Satin Alpaslao. Kerem Çalışkan, Nerdel Dog.n. Lalfu Tıırç Bulent Yener « Bulçe-Planlama: Scvgi Osmanbcşeoglu « Reklam A>şe Tonın 0 ldare. Hüseyin • 1™^ H Zı>» Biv 1352 s. 2/3. Tii 13 12 30. Tde* 523». Fu: (51) 19 53 60 # /*-*. # Sayfa Düzeni Yönetmeni: AIi Acar « /4nıtara Temsılcısı. Ahmet Taı Gorer # tşletme. Öadcr Çelik • Bılgi-İşlem: Nail İnal # Personel: Sevgi Bostıncıoglu Inonu Cad. ıı« s. No- 1 K»ı 1. Td 19 37 52 (4 h«). Teta «155, Fu: (711 19 25 7» TAKVtM: 28 ARALIK 1991 Imsak: 5.49 Güneş: 7.21 Öğle: 12.10 İkindi: 14.29 Akşam: 16.50 Yatsı: 18.16 Aktuna: Reform paketi gerçekleşecek tstanbıl Haber Servisi — Sağlık Bakanı Yüdırun Aktu- •a, "lıısan bayatı para Ue de- ttıie«<liıMeııwz, sağhk Mzmet- lerinde bir kargaşa defü bir ınarsi yaşauaaktadır. Biz bu ınarşryi yok etmek için gere- kea cahşmalan baslattık" de- di. Eğitim ve Sağlık Muhabir- lcri Derneği'nin (ESAM) dün Beyaat President Otel'de dü- zenlediği "Genel Sağlık Sigortası" konulu panele ko- auşmacı olarak, Sağlık Bakan- hğı Danışmaaı Serdar Savaş, Istanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Cetal Yddınm, Istan- bul Eczacı Odası Başkanı Mehmet Domaç. Istanbul Ta- bip Odası Başkanı Prof. Dr. SeJcuk Apak, llaç Endüstrisi Işverenleri Sendikası 2. Başka- nı Kaya Turgut katıldı. Panelin açış konuşmasını yapan Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna, sağlık hizmetleri Ue il- gili yasalann çok eski olduğu- i nu, dilinin bile anlaşılmadığı- ! nı belirterek, bu yasalarla sağ- : lık hizmeti verilmesinin, çalı- , şanlann motive edilmesinin olanaksız olduğunu söyledi. ; tlgili birimlerin, sağlık hizmet- ı leri ve genel sağlık sıgonası, sağlık personelinin görev yet- kileri gibi temel yasalann gu- nümüze uyarlanması için çalış- maya başlandığını beliiten Yıl- dınm Aktuna, Sağlık Bakan- hğı bünyesinde, idari yapıda da köklü reformlar gerektiği- ni vurguladı. "Ana felsefemi- ze bagu olarak, santralizas- yondaıı desantraazasyona geç- meye çausıyonız. Böylece An- kara'daki yetki ve sorumlu- lnklar önemli ölçttde yerei yö- netimkre dağıtdacak. Türki- ye'yi 7 bölgeye ayırarak Sağ- lık bölge bakaahklan oluştu- racafız. Böylece hizmetlerin faızlanmasını kolaylaştıracagız" diyen Ak- tuna, Sağkk Bakanlığı'na bağ- lı hastanelerin, önce özerkleş- tirileceğini, daha sonra da ekonomilerine bağlı olarak da özelleştirileceğini söyledi. Aktuna, "bizmetin kaliteli olabilmesi için rekabetjn oluş- turulması" gerektiğini bildire- rek "Amacımız, ulusal sağlık politikasının'geliştirilmesidir. Bu amaçta ortaya koyduğu- muz 7 madddik refonn pake- ttai en kısa sürede gerçekJeşti- recegiz" diye konuştu. Antalya'ya 200 bin metrekarelik Disneyland YTJSUF ÖZKAN ANTALYA — Türkiye'nin "Disneyiand"i olacak eğlence merkezi Antalya'da kurulu- yor. 30 milyon dolara (150 milyar lira) mal olacak eğlen- ce merkezinde, su oyunları, çizgi film, şovlar, lazer ve yu- nus gösterileri, hayvanat bah- çesi, botanik bahçesi, piknik alanlan, plaj tesisleri, toplan- ü salonu Ue diskotek yer ala- cak. Antalya'nın Kemer yolu Uzerinde bulunan Küçük Çal- tıcak Koyu'nda yapılacak olan eğlence merkezi 201 bin met- rekare alanı kapsayacak. Toplam hissesinin yüzde 60'ı Türk fırmasına, yüzde 40'ı da Amerikan fırmalanna ait olan eğlence merkezinin sa- hibi, Süleyman Demir. Eğlen- ce Merkezi'nin mimarlık işle- rini Amerikan Landmark fır- ması A.Epstein And Sons In- ternational Inc ve Aksoy tnşa- at, planlamasını ünlü ABD Firması SWA Group, pazar analizd ve fizibilite çâlışmala- nnı da Los Angeles olim- piyatlannı düzenleyen Disney- land ve Fransa'daki Euro Dis- ney'in cahştığı Economic Re- search Associates fırması ya- pacak. Vasfi RiTja Zobu, Türk tiyatrosunda ilk kadın oyuncunun Afife Jale olmadığını anlatıyor Esas kız, Kaclriye HaııuııSELMA SELÇUKER " — Müslüman Türk kadını- nın sahneye çıkma hadisesi Is- tanbul'da Afife ile başlamıs de- ğüdir... Afife ikincisi. Bu hadi- selerin birincisi Sultan Hamit zamanında cereyan etmişti..." Bu sözler, ünlü aktör, tiyat- romuzun büyük ustası Vasfi Rı- za Zoba'nun... O tarihlerde, Galata'daki en ünlü "tuluat" kumpanyası, Hüsnü Efendi'nin "Amerika Tiyatrosu" adındaki topluluğu idi. Kendisi cok sevilen bir ko- mikti. Vasfi Bey, bu zatı, yaslı halindeyken hem sahnede gör- müş hem de sohbetinde bulun- muş. Hüsnü Efendi'nin son giı- nüne kadar beraber olduğu bir aktörü varmış. Adı, "Tokatb Amca Hüseyin Efendi.... Hüs- nü Efendi'nin aynı zamanda ço- cukluk arkadaşı. Zobu diyor ki: " — Işte bo Hüseyin Efendi'- den dinledigim, Sultan Hamit zamaunda, sahneye çıkan ilk Mülüman kadın Kadriye Ha- ı'dır." Gölgede kalan öykü Afife Jale mi, yoksa Kadriye Hanım mı?.. Türk tiyatrosunun ilk kadın oyuncusu kim? Tiyatro dünyasının piri Vasfi Rıza Zobu işte bu öyküyü anlatıyor: Kadriye Hanım'ın gölgede kalan yaşamını. Son yıllarmda ebe oldu Kadriye Hanım'ın son yıllannda ebebk yaptığı söyleniyor. Behzat Budak, öyküsünü işittiği Kadriye Hanım'ın peşine düşer, ancak resmini bile bulamaz. Vasfi Rıza bu resmi daha sonra bulacaktır. Vasfi Rıza Zobu Fırtuıah bir a ş k Şehzadebaşı semtinin dillere destan güzeli Kadriye, Rum bakkal Mihail'in genç oğlu Anastas'a tutulur. İki genç birbkte kaçarlar. Anastas Müslüman olur. Ama geçim sıkıntısı onlan tiyatro dünyasuıa sürükler. Hüsnü adını alan Anastas komedyen olur. Hasbinallah Denizli'de bir oyun sırasında, Amelya adıyla sahneye çıkan Kadriye Hanım, karşısındakinin münasebetsiz bir sözüne sinirlenip "Hasbinallah" deyiverir ve sırlan açığa çıkar. Kara Hâkim'in Konagı Vasfi Rıza Zobu, tiyatro ta- rihimize ışık tutacak olan anıla- nnı, naklediyor... Şehzadebaşında, Karamanlı Mihalaki isminde bir bakkal vardır. Onun bıyıklan yeni ter- lemeye başlamış güzel oğlu Anastas, babasının yanında ça- lışır, civar konaklara mal götü- rür. Bu arada Kara Hâkim na- mıyla tanınan zatın konağına da pek dadanmıştır. Çünkü, Kara Hâkim'in dillere destan bir kızı vardır: Kadriye Hanım. Zamanla Anastas ve Kadriye Hanım büyük bir aşkla yanıp tutuşur. Lisanlan bir, dinleri ay- n bu iki gencin aşkı, Müslüman mahallesinde duyulursa yer ye- rinden oynayabilirdi ve bu va- ziyette evlenmeleri imkânsızdı. O halde... Evet o halde... Bu- rasını yine Zobu'dan dinleye- lim: " — Muhit değistirmekten başka çare yoktu. Kadriye Ha- nım'uı Bursa'da akrabalan var- dı. tki genç başlannın çaresine bakmak için Bursa'ya gittiler. Orada Vali Mahmut Celalettin Paşa'ya Anastas, Müslüman ol- mak için bir dilekçe verdi. Mi- halaki oğlu Anastas ismi Vali Paşa'ya yabancı gelmedi. So- ruşturunca yamlmadığını anla- dı ve babasının haberi olmadan din değiştirmesine ve evlenme- sine izin vermedi. Huzurundan kovaladı ve git babanın elini öp, af dile dedi. İki sevgili Bursa'- dan ümit kesince tzmir'e kactı- lar. Anastas, orada muradına nail oldu. Hüsnü ismini alarak Müslüman oldu. Hemen arka- sından nikâhlannı kıydırıp bir- birlerine kavuştular..." Zobu, sozünü, "Eh, onlar er- miş muradına biz çıkalım kere- vetiae..." diyecekmiş gibi bağ- layacak sanırdmız, ama öyle ol- madı, ellerini havaya doğru kal- dırarak, "An o geçim sıkıntısı denilen şey yok mu?" diye sür- dürdü konuşmasını... Evet, geçim derdi, yeni evli- lerin peşini bırakmaz... Ama, iş aradığı sırada Hüsnü Efendi (Anastas), Şehzadebaşı'ndaki tiyatrolarda taruştığı Tokatlı Hüseyin ismindeki tuluat oyun- cusuyla karşılaşır. Onun da kumpanyası iflas etmiş, dağıl- mıştır. Gurbet illerde, dostluk- larına "sır ortaklığı" da katıhn- ca talihleri de kendiliğinden bir- leşir. Tokatlı Hüseyin Efendi, bu macerayı Vasfi Rıza Zobu'ya söyle anlatır: " — öyle bir zamanda, boy- le bir maceraya atılan genç ka- duu pek merak ettim... (Küçük Kadriye Hanım'ın da bu ilk ev- liliği değüdir. Meşhur Kara Hâ- kim'in kızı, daha küçük yaşta Ertuğrul Sancağı Adliye Başkâ- tibi Hüseyin Hüsnü adında bi- riyle evlenmiş, pek erken ölen bu ilk kocadan sonra dul kal- rnıştır.) Beraberce oturdukları hana gittim. Aman efendim karşıma öyle bir huri çıktı ki... Alimallah ilk bakıştan sonra gözlerimi yere çevirip uzun müddet yüzüne bakamadım. Allahın bildiğini kuldan ne sak- layayun, yüreğimde urpermeler hissettim. Içimden dedim ki ha- ni onda bu güzellik varken ada- ma sadece dinini değil, canını bile terkettirir." Genç Hüseyin haklıdır. De- mek ki Türk tiyatrosunun bu ilk Müslüman kadını görenleri şaş- kma çevirecek bir güzelliğc sa- hiptir. Bu güzel kadını görünce ye'ye genç kadın rollerini öğret- ti. Başka tiyatrolardan aynlmış olanlan da toplayıp heyeti ha- zır hale getirdi. Şimdi iş, Hüş- nü'nün din değiştirmesi gibi Kadriye'nin, Müslüman ismini değiştirmesine kaünıştı. öyle ya, Müslüman ismiyle sahneye cıkabilir miydi? Linç ederlerdi insanı." Vasfi Rıza burada hayretle sorar: " — Buna nasıl çare boldunuz HöseyİB Efendi?" " — Kadriye'nin nüfus kâğı- dını yaladım..." " — Anlamadım, o nasıl şey öyk?" " — Kamış kalem ve siyah mürekkeple yazümış olan nüfus ya uğruna birbirlerine girerler. Hükümet de ertesi gün tiyatro temsillerini yasak ediverir. Borçlannı odeme güçlüğü için- deki heyet, Nazüli'den E>enizli'- ye geçer. Sarıklı hükümet adamlanndan güç bela oynama izni alırlar... Amelya'dan •Hasbinallah,.. ' Işler pekâlâ iyi giderken bir gece, Amelya-Kadriye Hanım, oynarken, karşısındakinin bir münasebetsiz sözü üzerine, dal- gınlıkla ve gayet düzgün bir Türkçe ile "Hasbinallahüveni- melvekil" demesin mi?... Efe, yiğit bir adamdır, bütün zararlarını karşılar. Heyet, Uşak'tan Kütahya'ya, oradan da Eskişehir'e geçer. Orada da Müftü Efendi'den binbir rica minnet izin kopar- dıktan sonra Ankara Valiliği'- nden bir davet telgrafı ahrlar. Ankara Valisi Abidin Paşa idi. (Mesnevinin birinci cildini 6 cilt üzere şerhedip bastıran paşa). Şimdi, yine Vasfi Rıza Zobu'- yu dinleyelim: " — Abidin Paşa, fazıl, mü- nevver bir devlet adamı... Bu ti- yatro heyetinin temsillerini kın- nın ve damadının da görmeleri- ni arzu etmiş, onlan da Anka- ra'ya davet etmiş. Ama, kadın- lanrı tiyatroya gitmeleri âdet de- tşte Kadriye Hanım. Yaşlılık yıltanndaki bu fotograf, gençlik yıllarmdaki dillere destan tiyatro oyun- cusu 'Amelya'dan çizgiler de taşıyor. Hüseyin tekrar tiyatroya dön- mek ister. Kadriye'nin kocası Hüsnü de o ömür boyu terket- mediği Karamanlı şivesiyle tu- yatronun komiği olurdu. P'ele Kadriye Hanım'ı da sahneye çıkmaya ikna edebilirlerse tiyat- rolan büyük "nam" salardı... Yani ünlü olurlardı. Kadriye ha- nım da karar verdi, tiyatrocu olacaktı. Şehzadebaşı tiyatrola- nnın devamh müşterisi olan Kadriye Hanım, konu komşu akranı kızlara, bazı tiyatrocula- nn taklitlerini yapar, kantolar söylerdi. Tokatlı Hüseyin, bu yeni sah- ne sanatkârlarımn hocası oldu, Hüsnü'ye M komik"Uk... Kadri- kâğıdının isim hanelerindeki ana, baba ve kendi ismini yala- dım sildim. Onlann yerine Hı- ristiyan isimleri ekledim. Kad- riye için de Papazköprülü Amelya diye yazdım." Amelya'nın şöhreti yayüıyor Böylece Kadriye Hanım, ilk Türk kadını olarak, fakat tama- men gizü bir hüviyetle ve "Pa- pazköprülü Amelya takma adıyla Nazilli'de sahneye çıkı- yor. Sene: 1889... Daha ilk geceden Amelya'nın şöhreti kasabaya yayüıyor. Üçüncti gece, delikanülar Amel- Bütün işler bundan sonra tek- rar bozulur. Ermeni bir mühen- disin Istanbullu madamı şüphe- ye düşer, o kocasına, kocası iki Ermeni tüccara, onlar da jan- darma kj'r"an<fam"'" oğluna durumu acarlar. Ertesi gün oyu- na hep beraber gelirler. Hiçbir şeyin farkında ohna- yan Kadriye Hanım, o akşam da oyunun aynı yerinde, bu de- fa "innallahemaassabirin" der. O zaman Denizli birbirine gi- rer. İş, hükümete aksedip tah- kikat acümadan, kumpanya pı- lıyı pırtıyı toplayıp kendilerini Isparta'ya atarlar. Oradan da Uşak iline geçip "Acemoğlu Efe"nin himayesine sığımrlar. Kadriye Hanım'ın kocası ko- medyea Hosnü efendi. ğü. Vali Paşa, hanımlann da gö- rebilmeleri için heyeti, konağı- na davet etmiş. Kadriye Hanım, ilk temsil günü, alh pullu elbi- seleriyle oyuna girip de Yozgat'- tan tamdığı Nefıse Hanım'ı (Abidin Paşa'nın kızı ve Yozgat mutasarnfı Nuri Paşa'nın hare- mi) koltuklann birinde oturur görünce beyninden vurulmuşa dönüyor. Nefıse Hanım da heyecanlı ve şaşkındır. Bu Kara Hâkim'in kızımn evinde on beş gün kadar misafir kaldığı da olmuştur. Evet Papazköprülü Amelya bal gibi Kadriye Hamm'dır... De- mek ki çarpık bir yoldaydı, onu bu halde bırakamazdı. Babası Abidin Paşa'ya her şeyi anlat- tı. Paşa'nın âlim, fazıl ve mü- nevver bir devlet adamı ohnası Kadriye'nin bu macerasını hoş görmesine yetmedi...." Zobu, Hüsnü Efendi'nin o günkü ıstırabuu hisseder gibiy- di: " — Paşa, işe el koydu. Tiyat- royu dağıttı. Arkasından hacı- sıyla hocasıyla bir meclis kurdu- nıp Kadriye Hanım'la kocası Hüsnü Efendi'ye din ve nikâh tazeletti. Yani o günkü tabirle tecdid-i din ve tecdid-i nikâh yapördı. Böylece töğbe ve istiğ- fardan sonra Hüsnü Efendi, Ankara Mapushanesi MUdürlü- ğü'ne tayin olundu. Bu tiyatro öyle bir hastalıktır ki.. kurtula- mazsıruz, tedavisi yoktur. On- lar da kurtaramadilar kendile- rini... Hüsnü Efendi, mapushane müdürlüğünde zar zor bir sene kalabildi. Yıl sonunda Istan- bul'a geldiler. Hemen sonra To- kaüı Amca Hüseyin Efendi ma- rifetiyle bir heyet kurup Kıbns'a sefere çıktılar. Kıbns'ta uzun müddet kaldıklan malum. Ne oldu, nasıl oldu bilmiyoruz, Hüsnü Efendi ile Kadriye Hanım'ın arası açıldı. Kocasına boş ol.. dedirtmeğe muvaffak olan Kadriye Hanım, serbest kaknca bir Kıbnslı Ue evlendi ve gözden kayboldu. Bir daha da ondan kimse bir haber getirme- di." Ebe Kadriye Hanım kimdi? Kadriye Hanım'ın hayat hi- kâyesini Vasfi Rıza Zobu şöyle sürdürdü: " — Yıl 1925-1930... Gedik- paşa'ya inen yolun sağmdaki Mescidin Beyazıt tarafmda, so- kağın içinde bir evin kapısmda asılı Kaabile Kadriye Hanım levhasını ben de gördüm. Bir 'ebe'ye ihtiyacım olmadığı için hiç merak etmedim. Tokatb Amca Hüseyin Efendi, anlattı- ğı hikâyenin sonunda Kadriye Hanım, şimdi Gedikpaşa'da ebelik ediyor.. der demez bir de- dektif kesildim adeta. Araya, kumazhğına güvendi- ğim kadınlar koydum. Bir res- mini ele geçirmek için uğraştım. Behzat Butak da işe girişti. Fa- kat bu hafıyeliğirniz para etme- di. Ydlar sonra bir gün vilaye- tin bekleme odasında randevu saatimi beklerken bir doktorla tanıştım. Kadriye Hanım'ın res- mini buldunuz mu? dedi. Nere- den biliyorsunuz aradığımı de- dim. Behzat Butak'tan işittiği- ni söyledi. Hatta, görüşmüs, Kadriye Hanım resim vermevi de vaat etmiş. Aman Beyefendi, beraber gi- delim, tekrar isteyelim dedim. Imkânı yok artık, çünkü o üç sene evvel vefat etti, dedi. Ken- di sanat hayaünı kendi ağzmdan dinleyemediğim, Islam dinine mensup kadın sahne sanatkâr- larının piri, işte böyle sessiz se- dasız Allahın rahmetine kavuş- tu. Bugün sayılamayacak kadar bol olan kadın sahne sanatkâr- lanmız, elbette tiyatromuzun bu ilk kadımna herhalde Allah'tan mağfiret diliyordur." Tiyatromuzun büyük ustası, ellerini actı Allah'a doğru ve Kadriye Hanım için duasını şu sözlerle bitirdi: "İşte onun 2 adet fotofrafı. Sonraki yülar, bir hayır sanibiadea efime nlas- tı. Tabii, soı yıilan, ama yine güzel... Evet, Kadriye Hanım, Hk Müslüman kadu oyvacu- muzdur. GizeMi, güzei yasa- dı... tnsaUah güzel öimnstttr. Allah rahmet eylesin..." Hayırla, dualaıia anılmak ne güzel şeydi... tmrendim doğnı- su. " — Sayın Zobu, sizi yine çok yordum. Tesekkür ederim. Al- lah size de hayıriı ömarier ver- sin..." Time dergisi, tartışmaları kapak konusu yapîı Meryem Ana feminist miydi? MERYEM ANA— Bakire mi, değil mi tartışmalarından sonra fe- ministiigi göademe geldi. Feminizmin ABD başta ohnak üzere birçok ülkede yükselen grafik çizmesi, Meryem Ana'mn bu hareketin başlatıcısı olup olmadığı sorusunu gündeme getirdi. Bazı çevreler, Meryem Ana'mn yaşadığı dönemdeki bağımsız davramşlarmdan, kadın haklannı savunmasmdan, Isa'yı verdiği mücadelede sonuna dek desteklemesinden dolayı onun feminist olduğunu savunuyorlar. Dıs Haberler Servisi — Meryem Ana feminist miydi? Şimdi bu soruya yanıt aranıyor. Çeşitli çevreler, Meryem Ana'mn, yaşadığı dönemdeki bağımsız davranışlarından, kadın haklannı savunmasmdan, İsa'yı, verdiği mücadelede sonuna kadar desteklemesinden hareketle onun bir feminist olduğu görüşünü savunuyorlar. Time dergisinin son sayısında kapak konusu yapılan Meryem Ana, Hıristiyanhğın çeşitli mezheplerince, din adamlannca yüzyıllardır tartışılıyor. özellikle son yıllarda, feminizmin ABD'de ve birçok Avrupa ülkesınde yükselen bir grafik çizmesi, Meryem Ana'nın, bu hareketin başlatıcısı olup olmadığı yolundaki tartışmalan da gündeme getirdi. Meryem Ana'nın, kilisenin klasik görüşünün dışmda bir özelhği olduğunun en önemli savunuculan da kadın din bilginleri. Örneğin, rahibe Elizabeth Johnson, "Bugttne dek Meryem Ana, pasif biri olarak gösterildi. Ancak o, yapüklanyla aktif birisiydi" diyor. Din bilimi üzerine çalışan birçok kadın da aynı görüşü savunuyor. Özetle, Meryem Ana'mn, "Tanrı'nın bir hizmetçisi mi" yoksa "feminist mi" olduğu uzerinde son günlerde hararetli tartışmalar yapılıyor. Bu arada birçok Hıristiyan, Meryem Ana'nın bakire olduğuna inanıyor ve Isa'nın da bir mucize sonucu doğduğunu savunuyor. Ancak yaşadığımız günler bu konuda da daha açık fıkirlerin ortaya atılmasını engellemiyor. örneğin Meryem Ana'nın, o kadar önemli olmadığı, cennette bulunmadığı bile söylenebiliyor. "Evrenin kraiiçesi", "cennetin kralicesi" gibi unvanlan da bulunan Meryem Ana'mn bakire olup olmadığı tartışması insanlar var oldukça süreceğe benziyor. Peki ya feministliği?.. Kennedy'yi vuran silah • NEW YORK (AA) — Eski ABD Başkanı J.F. Kennedy'yi vuran Lee Harvey Oswald'm öldürülmesinde kullamlan silah, New York'taki bir açık arttırmada 220 bin dolara alıcı buldu. 24 Kasım 1963 tarihinde Jack Ruby tarafından Osvvald'ın vurulmasında kullamlan 38 kahbrehk Colt Cobra tipi silahm, adının afilrianmasını istemeyen New Jerseyli bir koleksiyoncu tarafından satın aündığı kaydedildi. Silahm açık arttınnadaki başlangıç fiyatımn 100 bin dolar olduğu behrtildi. Jack Ruby'nin kardeşi Earl Rubynin, piyasa değeri 5S0 dolar olan cinayet silahının satışından 80 bin dolar kazandığı kaydedildi. Jack Ruby, Başkan Kennedy'nin katilini vurmaktan dolayı hakkında açılan dava sürerken 1967 yüında hücresinde ölü bulunmuştu. Laser ışıklı şov merkezi • tstanbul Haber Serrisi — Avrupa'nın en büyük laser ışıklı şov merkezi yılbaşında acüıyor. S bin kişi kapasiteli "Andromeda", Taksim'deki yanan eski Şan Müzikholü'nün arkasında ı yeni yılla birlikte hizmete ' girecek. 3 bölümden oluşan Andromeda Laser Işık Shovv Merkezi'nin yapunı 100 milyar liraya mal oldu. Adını mitolojide "Sonsuzda en büyük ve melek görüntüsüyle şekillenen yıldız kümesi"nden alan Andromeda Show Merkezi'nin sahibi ve işletmecisi Levent özkan, tesisle ilgüi şu bilgileri verdi: "Günümüzün büyük yeniliği olan laser teknolojisinin müzik ve sanatta büyüleyici ritm ve görüntü varyasyonlan uygulaması ve tanıtımı yapılacak olan Andromeda Laser Işık Shovv Merkezi yüzlerce bilgisayann programlayıp kumanda ettiği bir harikalar diyân niteliğini tstanbullulara sunacak" İngilizce dergi: Cornucopia • tSTANBUL (AA) — Türkiye'nin doğal ve kültürel güzelliklerini tanıtmayı ve kaliteli turizmin ilgisini çekmeyi amaçladığı bildirilen 'Cornucopia' adh İngilizce dergi, yayın hayatına başladı. Kayık Yayınahk tarafından hazırlanan Latince "Bereket Boynuzu" anlamına gelen "Cornucopia" adlı dergi, yılda üç kez yayımlanacak. TEV burslan • tSTANBUL (ANKA) — Türk Eğitim Vakfı, ortaöğrenim ve yükseköğrenim öğrencilerine vereceği burslann miktanm yüzde 70 oranında arttırdı. Vakıftan yapılan açıklamaya göre bu yıl 425'i fakülte ve yüksekokul, 225'i meslek lisesi öğrencisi olmak üzere 6 bin 560 öğrenciye burs verilecek. 1 ocaktan itibaren fakülte ve yüksekokullardaki öğrencilere ayhk 270 bin, master öğrencilerine 400 bin, doktora öğrencilerine ise 500 bin lira burs verilecek. Bu yıl yurtiçi burslan 12 milyar lira olacak. Yılııı iletişim olayı • ISTANBUL (ANKA) — İLAD'm düzenlediği perşembe söyleşileri dizisinde 1991 yılının son toplantısı önceki gün Basın Müzesi'nde gerçekleştirildi. 1991 yılının en önemli iletişim olaylarmın ele ahndığı toplantıda yapılan oylamada, "Körfez savaşının medyalarca carpıtılarak yansıtıhşı" yılın en önemli iletişim olayı seçildi. 1991 yılının diğer önemli iletişim olaylan şöyle belirlendi: "Yazüı basmda süren bunalım" ve "20 Ekim seçimlerinde medyalarm ve özellikle Magic Box'ın oynadığı rol" İLAD Başkanı Haluk Şahin tarafından yönetilen perşembe söyleşisinde tartışmacılar, Körfez savaşı ile başlayan "naklen savaş yayını" döneminin sağladığı olanakları ve getirdiği sınırlamalan gündeme getirerek tartıştılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle