22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 ARALIK 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/11 Hampetrol ucuzladı • ANKARA (ANKA) — Türkiye'nin ithal ettiği hampetrolün ekim ayında önemli ölçüde ucuzladığı belirlendi. İthal hampetrolün varil fîyatı, ckim ayında bir önceki aya göre yüzde 43, geçen yüın ekim ayına göre de yüzde 52 ucuzlayarak 17.9 dolara indi. Doğuda ticaret zor • ERZURUM (AA) — Erzurum, Erzincan ve Kars'u bu yıl 345 esnaf ve sanatkânn ekonomik güçlukler nedeniyle dükkânlannı kapattığı bUdirildi. Erzurum'da 120, Erzincan'da 110, Kars'ta ise 115 esnaf ve sanatkâr iflas ederek işlerini bıraktılar. Eknaf fonıı • ANKARA (ANKA) — Esnaf ve sanatkârlann mesleki eğitimini geliştinne ve destekleme amacıyla kurulan fonun işleyiş esaslan belirlendi. Esnaf ve Sanatkârlann Meslek Eğitimini Geliştinne ve Destekleme Fbnu Yönetmeliği Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre fonda toplanacak kaynak, yalnızca esnaf ve sanatkâr kesiminde yapüacak meslek eğitimi ve bu eğitimin geliştirilmesi ve yaygmlastınlması amacıyla kullanılabilcek. Antalya Noel gözdesi • ANTALYA (AA) — Türkiye'nin son yıllarda turızm merkezı durumuna gelen Antalya'nın. Noel tatilindedeyabancılannen çok tercih ettikleri yöre olduğu bildirildi. Aralık ayının ikinci haftasından itibaren Noel tatili için bu yıl Antalya'ya gelen turist sayısında, geçen yıllara göre gözle görülür artış oldu. 'Asgari ücret sefalet ücretT • ts-Sendika Servisi — Emek-tş Sendikası Genel Başkanı Muzaffer Ünlü, son zamlann, asgari Ucretle çalışan kişileri zor durumda bıraktığını öne sürerek, "Asgari üçret sefalet ücreti ' öldu" dedi. Ünlü, yaptığı yazılı açıklamada, memur zammının görüşüldüğünü hatırlatarak asgari ucretle çalısanlann durumunun da göz önüne alınmasını ve Asgari Ücret Tesbit Komisyonu'nun acilen toplamnasım istedi. Geçici bütçe yayımlandı • ANKARA (AA) — 3 ayük Gecici Bütçe Kanunu Resmi Gazete'de yayımlandı. 50 trilyon lira civanndaki bütçenin, yaklaşık 26 trilyon lirası personel ve cari giderlere, 20 trilyon liraa transferlere, 4 trilyon lirası da yatınmlara aynldı. Bu arada iç borçlanma için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarkğı'nın bağlı olduğu devlet bakanlığma yetki verildi. A7&4 KISA • COCA COLA'mn ekim ayında düzenlediği 'kutu kampanyası'nda Toyota marka otomobil kazanan 2 kişiye anahtarlan dün teslim edildi. • ITT Bilka Altın Retaber, 1 ocaktan itibaren her 15 gûnde bir, rehber kullanıcılan ve Altın Rehber'de yer alan işyeri sahiplerinin katılacağı hediye çekilişleri yapacagını açıkladı. • TETRA PAK, Türkiye'deki tüm müşterüerine bir yan yollayarak yılbaşı nedeniyle hediye göndermek yerine muhtaç çocuklara yönelik yardım yapacagını açıkladı. • TÜRK Ticaret Bankası, çeşitli kademelennde çalısan personeli için dttzenlediğı egitim kurslannır 54.'sünün tamamlandığını açıkladı. • BAŞAK Sigorta, sigortacıhk hizmetlerini tatıtmak izere sohbet toplantılar, düzenliyor. Uygulama Uk olarak Ziraat Bankası Mecidiyeköy Şusesi'ndt gerçekleştirildi. • EMİFUTES Havayollan, Serşel Adalan'na sefer dtüenliyor lstanbul Seyşel arası sefeıyapacak Enirates ıçaklan her cumartesi saat 20.00'de kakacak. Halit Narin, dampingli ürünleri "kaçak emin"e benzetti 'Antidampiııg'ciler işbaşında İDRİS ADİL Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Narin, Türkiye'de pamuk fiyatlarının hiçbir dönemde uluslararası fiyatlann altına inmediğini belirterek bunun, pamuklu ürünler yerine pamuk ihracatının teşvik edilmesinden kaynaklandığını söyledi. törünün büyük bir krize gire- ceğini söyledi. Dünya pamuk pıyasasının fiyatlarının belirlendiği Liver- pool borsasında A tipi pamuk 123 sentten, B tipi pamuk işe 116 sentten işlem görüyor. İç piyasada ise A tipi pamuğa denk gelen Ege ürünü pamuk İzmir borsasında 166 sentten, B tipi pamuğa denk gelen Çu- kurova pamuğu ise Adana borsasında 134 sentten alıcı buluyor. Tekstil İşverenleri Sendika- sı Başkanı Halit Narin. Adana Pamuk ve pamuklu ürün- lerdeki kavga bitmiyor. Pa- mukta iç piyasa fiyatlannın uluslararası fıyatlann yakla- şık yüzde 30 üzerinde seyret- mesinin dampingli pamuklu ürünlenn ithalatını teşvik etti- ği, iplik ve bez üreticisi fırma- lann güç durumda kaldığı belirtiliyor. Tekstil İşverenleri Sendikası Başkanı Halit Na- rin. dampingli ürünleri "ka- çak eroine" benzeterek antı- damping kurallarının uygu- lanmaması halinde tekstil sek- 92 *DENNEBEKLtYORLAR? ve İzmir pamuk borsalannda- ki fıyatlann birliklenn alım politikasının yanlışhğı ve spe- külasyonlar nedeniyle "anor- mal" düzeyde arttığını söyle- di. Türkiye'de pamuk fiyatla- nnın hiçbir dönem uluslarara- sı fiyatlann altına inmediğine işaret eden Narin. bunun pa- muklu ürünler yerine pamuk ihracatının teşvik edilmesin- den kaynaklandığını belirtti. Narin. "Yılda 600-650 bin ton pamuk üreten bu ülkenin bir pamuk fiyat politikasının ol- maması çok acı" dedi. Tekstil sektörünün üretim ve istihdam arttırıcı yatınmla- nnın teşvik edilmesini isteyen Narin, şöyle konuştu: "Biz içeride pamuk fîyatlan düşürüisün demiyoruz. Ama spekülasyonlarla artışının önü- ne geçilsin istivonız. Pamuk Tatınmım değil kaldınmım olabilir' NAZİRE KALKAN Tiyatro ve komedi dünyamızın ünlü isimlerinden Müjdat Gezen, bu yıl uzun zamandır gerçekleştirmeyi istedigi bir projeyi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ni (MGSM) yasama geçirme fırsatı bulduğu için son derece memnun. 1992 yıhna bu moralle girecek olan Gezen'in okulunun geleceği adeta onun önümüzdeki yıla ekonomik bakışını da belirliyor. "Benim 1992 yılı için en öncmli ekonomik beklentim, bu yıl içerisinde açtıgım okuramun, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nin yaşaması. ötretneulerimin maaşlannı ödeyebUeyim, öirencilerinıin •asraflanıu karşılayayun, benim için yeterti" diyor ünlü sanatçı. Yatınm konusundaki görüşlerini sorduğumuzda ise "Benim 1992'de yatuımım degil ancak kaldınmım olabilir" diyerek espri yapıyor. Gezen, şimdi gururla söz ettiği bu okulu açarken finans kaynağı olarak merkezin içinde yer alan sinema, tiyatro ve kabareden gelecek geliri düşündüğünü söylüyor. Sanatçı bu salonlann doluluk oranını da Türkiye ekonomisiyle ilgili önemli bir gösterge olarak alıyor. Aşagıdaki sözler de bunun açık bir karutı: "Bence bu salonlann iyi iş yapmaa 1992'de Törkiye ekonomisinin iyiye gittiginin bir göstergesi olacak. Bunca emege bn salonlar dolmuyorsa ekonomide bir aksaklık var demektir. Ama ben yine de önümüzdeki yıla her açıdan oLdııgn gibi ekonomik acıdan da umutla bakıyonım. Daha dognı bir deyişle umutla bakmak istiyoram." DEMİRELDEN TURİZMClLERE- '10 milyar dolar lazurf fiyatlarmın bu düzeyde seyret- mesinden ne çiftçiler yararla- nabiliyor ne de birlikler. Bu bir-iki spekülatörün işi. Birlik- ler pamuk alım sezonunu 12 aya yayarsa, hükümet de pa- muk bofsalanndan uzun vadeli alımlara olanak sağlarsa aşırı fiyat yükselmelerinin önüne geçiiebilir. Aksi halde borsa- larda oynayanlar ile dampingli tnal ithal edenler haksız kazanç eldeederler." Narin, dampingli ürünlenn hemen tamamının Uzakdoğu ülkelerinden geldiğini, bu ül- kelerin iplik ve bezde üreticile- rıni kilogram başına 1 dolara kadar sübvanse ettiklerini be- lirterek "Adamlar ihracat ya- pabilmek için ürericisini, nere- deyse malın değerinden fazla sübvanse ediyor. Bütün dünya dampingli malı 'kaçak eroin' gibi görüyor, kapılannı bu ürünlere kapatıyor. Türkiye ise dampingli malların elini ko- lunu sallayarak girdiği yegâne ülke" diye konuştu. Dampingli ürün ithalatının. tekstil sektörünü kapasıte da- raltmaya ve sonuçta işçi çıkar- maya zorladığına işaret eden Halit Narin, sorunun çözümü için Türk-İş Genel Başkanı Şevket Yılmaz ile bırlikte Bas- bakan Sülevman Demirel den randevu aldıklannı bildirdi. Demirel'in yanı sıra ekonomi- den sorumlu bakanlarla da görüşeceklerini belirten Na- rin, heyette tekstil işverenleri ile bu işyerlerinde faaliyet gös- teren sendikalann sorumlula- nnın da yeralacağını kaydetti. Narin, "Son iki yılda tekstil sektörünün kapasitesi yılda 250 bin ton dolayında daralma gösterdi. Bu dönem 200 bine yakın da işçi çıkarıidı. Görül- düğü gibi sorun hem sanayiciyi hem işçiyi yakmdan ilgilendir- mektedir." TIDER Başkanı: ANKARA (Cumhurivet Bü- rosu) — Başbakan Sülevman Demirel, odemeler dengesi açı- ğını kapatmak için turizm sek- törüne büyük iş düştüğünü be- lirterek, turizmcilere "10 milyar dolar anyoruz turizmde. Hangi sene ulasacağız?" diye sordu. Basbakan Sülevman Demirel, Türkiye Seyahat Acentalan Bir- liği (TÜRSAB) Yönetim Kuru- lu üyelerini kabul etti. Turizm Bakanı Abdiilkadir Ateş'in de hazır bulunduğu kabulde, TÜR- SAB Yonetim Kurulu Başkanı Basaran Ulusoy, günümüzde bir "medya şoku" yasandığını belir- terek tanıtım faaliyetlerinin bir devlet politikası halinde yürütül- mesini istediklerini söyledi. Ken- dileri için çok önemli bir sorun olduğunu belirttiği Bodrum ha- vaalanının bir an önce yapılma- sını isteyen Ulusoy, 10 milyon turisti ağırlayacak kapasiteleri olduğunu, 1991 yüını Körfez kri- zi nedeniyle kötü kapatmalan- na rağmen 1992'de 3.5 milyar doların üzerinde bir döviz giri- şi sağlamaya çalıştıklannı anlat- tı. Basbakan Demirel de Ulu- soy'a, "10 milyar dolar anyoruz turizmde. Hangi sene ulasaca- ğız?" diye sordu. Ulusoy'un, "3-4 seneye ihtiyacımız var" de- mesi üzerine Demirel, "Daha fazla vereliın canım, 5 sene ve- relim size. 5 senede bize 10 mil- yar dolar bulun" karşılığjnı ver- di. odemeler dengesi açısından turizm ve turizm acentelerinin önemini bildiklerini vurgulayan Basbakan, turizme her türlü destegin verileceğini bildirdi. Körfez krizi nedeniyle geçen yılın turizmciler açısından zor bir yıl olduğunu anımsatan De- mirel, "Bu sene, tabü ki geçen senedeki ucuzlukta gidebilecek misiniz, bilmiyonız. En büyük işiniz odur. Müşteri gelsin diye ucuzlattığınız şeyi biraz yukan kaldınnamz gerekebilir" diye konuştu. Turizm sektörünün Türkiye için "büyük bir umut" olduğu- nu kaydeden Basbakan şöyle de- vam etti: "Bu umudun boş olmadığını ve Türkiye'nin en önemli sonı- nu olan odemeler dengesini ka- patmakta turizm sektöriine çok büyük iş düştüğünü hepimiz bi- liyonız. Binaenaleyh, altyapısı yapılıyor, oteller yapılıyor, her şey yapılıyor, ama bu yapılara müşteri getirecek, parayı çikara- cak olan sizsiniz." kaybedilmiş bir yıl' Ekonomi Servisi — Türkiye İthalat ve Ihracatçılar Derneği (TİDER) Başkanı Fennani Al- tun bu yüın Türkiye için "eko- nomide kaybedilen bir yıl" ol- duğunu ve ülkenin ekonomik çöküntünün eşiğine geldiğini söyledi. Dün düzenlediği bir ba- sın toplantısıyla geride bırak- makta olduğumuz yıhn ekono- mi ve dış ticaret açısından genel bir değerlendirmesini yapan Al- tun, "Türkiye için sıkınalan aş- manın tek yolu ihracat ithalat dengesini tersine çerirmektir. O zaman enflasyon sıfır olur. Ne yazık ki bugün ithalat daha kâr- lı dunıma gecmiştir. thracaü bı- rakanlar kurtulduk diye sevinir hale gelmislerdir " dedi. Sigorta da trafik kurbanı Zorunlu trafik sigortası prim oranları yüzde 50, tazminatoranlan ise yüzde 100'ün üzerinde arttırıldı. Özel oto sigorta primi 260 bin liraya yükseltildi. Kazalarda, yaralanma ve ölüm halinde, kişi başına en fazla 50 milyon lira tazminat ödenecek. ANKARA (AA)- Karayol- ları Trafik Kanunu gereğince yaptınlması zorunlu trafik si- gortasmın. yılbaşından geçerli olmak üzere prim oranlan yüzde 50, tazminat oranlan ise ' yüzde 100"ün üzerinde arttınl- dı. Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarlığı yetkililerinden edini- len bilgıye göre, artışlara iliş- kin karar Devlet Bakanı Tansu Çiller tarafından onay- landı. Buna göre. daha önce 175 bin lira olan özel otolann trafik sigortası pnmi 260 bin liraya yükseltildi. Taksi otomobillerde yıllık prim miktarı 300 bin liradan 450 bin liraya, kamyonetler ie 125 bin liradan 190 bin liraya, kamyonlarda 225 bin liradan 340 bin liraya, otobüslerde ise 350 bin liradan 525 bin liraya çıkarıidı. Sigorta şırketlennin bir ka- zada ödeyebilecekleri en fazla maddi hasar tazminatı 10 mil- yon liradan 15 milyon liraya, kazalarda, yaralanan her kişı için ödenecek en fazla tedavi lazminatı 20 milyon liradan 50 milyon liraya yükseltildi. Ka- zalarda ölüm halinde bir kişi- ye ödenebilecek tazminat miktarı ise yüzde 100 oranın- da arttınlarak 25 milyon lira- dan 50 milyon liraya çıkanldı. Özel otomobillerin ve ara- balann kanştığı kazada, si- gorta şirketleri en fazla 250 milyon lira, kamyonlann ka- nştığı kazada ise en fazla 750 milyon lira tazminat ödeye- cek. Otobüslerde ise bir kazada en fazla 1 milvar lira ölüm ve te- davi tazminatı ödenebilecek. Bu rakam daha önce 375 mil- yon lira idi. Yetkililer. daha önceden es- ki tarife üzerinden sigorta yaptıranlann cn kısa sürede ek senet ile yeni prim düzeyine çıkmalannın kendi yararlan- na olacağını. aksi takdirde, kazaya kanşmalan halinde, eski tazminat oranlannı aşan bölümü kendilerinın ödemek zorunda kalacağını söylediler. Bu arada, arabalann ön ca- mına yapıştınlacak trafik si- gorta pullarının rengi bu yıl için yeşil olarak belirlendi. Pullar, sigortayı yapan sigorta şirketi tarafından araç sahip- lerine veriliyor. Hedefimiz Dahaİleriye Türk çiftçisinin güveniyle güçlenen ŞEKERBANK daha ileriye, daha yeniye ulaşmanın gururunu taşıyor. İstikrarlı yönetim, sürekli yükselen başan grafıği... ŞEKERBANK "Doğru Banka" EKONOMIDE KUL MERAL TAMER Sabana'nın cirosu 21 trilyon Türk özel sektöründe başa güreşen Sabancı Holdlng, 1991 yılını 21 triryonluk ciro ile kapatıyor. 1990 yılında 13 tril- yon 380 milyar lira olan ci- roya oranla 57'lik artış söz konusu. Bu cironun yaklaşık yarıya yakın bölümü, Sabancı Gru- bu'nun banka ve sigorta şir- ketlerinden geliyor. Bankacı- lık sektöründe başa gûreşen ve yıllardır kârlılıkta rakip ta- nımayan Akbank, kuşkusuz grubun lokomotifi. Akbank- ın yanı sıra ingiltere'deki Ak- Intematlonal, Fransız ve Al- manlarla ortak BNP-Ak- Dresdner bankası ile Ak Sl- gorta'nın başarılı sigorta gru- bu, Sabancı Topluluğu'nun fi- nans kesimindeki kuruluslan. İhracat şirketi EXSA 400 milyon dolar dolaylarındaki ihracatıyla Sabancı Grubu şirketleri arasında önemli bir yere sahip. EXSA'nın bir özel- liği de sadece bağlı olduğu grubun ürünlerini ihraçeden en büyük ihracat şirketi olması. Sabancı Topluluğu'nda sa- nayi grubu şirketlerinin yıldh zı ise Sasa. Serrtetik elyaf üreten Sasa, Türkiye'de ken- di alanında tekel durumunda. 1990'da 673 mi|yar lira ciro yapan Sasa'da, istanbul'daki pet şişe tesislerinin de devre- ye girmesiyle cironun bu yıl ikiye katlanarak 1.2 tnryon do- laylarında gerçekleşmesi bekleniyor. Sabancı Grubu'nda Sasa1 yı Japon Bridgestone'la evte- nerek Brtea olan eski Lassa ve ardından da Brisa'ya kord bazi üreten Kontoa izliyor 2 şirketin ciroları da trilyona ya- kın. Ayrıca Mltsublshl oto- büslerini üreten Temsa, tek- stil grubundan Bossa ve yağ üreten Marsa, sanayi grubu şirketterinden ilk akla ge- lenler. Sabancı Grubu'nun İzmit- teki sanayi kompleksi içinde devreye giren B*ksa ve Du- aa ile Istanbul'da ithaiata bas- layan Toyotasa da toptuluğun cirosuna yeni katkıda bulu- nan şirketier. Çelikkort üreten Beksa'nın bu yılki cirosu 36 milyon dolar (yaklaşık 185 mi- lar lira). Endüstriyel iplik üre- ten Dusa ise 80 milyon dolar- lık (yaklaşık 420 milyar lira) ci- ro yapmış. 45 şirketi bünyesinde top- layan Şabana Grubu'nda 32 bin kişi calışıyor. TÜSÎAD'ın seçim sistemi ve Koçman Türk Sanayicileri ve İşadamlan Derneği TÜ- SİAD, seçim sistemini değiştiriyormuş. Bu ko- nuyla ilgili çalışmaları da eski başbakanlar- dan Ömer Dinçkök yü- rütüyormuş. TUSİAD yönetimi, Ali Koçman son yıllarda üyelerden zaman zaman yükse- len "Kurucubv oturuyor, başkanı b*Urliyor, herkes de gellp parmak kaldınyor" eleşti- rilerini dikkate alarak, daha katılımcı bir yön- temin uygun olacağı görüşünde birleşmişler. Seçim sisteminde yapılacak değişiklik şu ola- cakmış: TÜSİAD'ın kuruculan ve Konsey Başkan- lık Divanı, başkan adayinı belirleyecek, ancak bu aday konusu-ıda seçimlerden önce tüm TÜSİAD üyeleriyle tek tek görüşerek görüş- leri alınacak ve eğer üyelerin çoğunluğundan onay alınmazsa, başka bir aday aranacak. Ya- ni çok radikal bir değişiklik yok. TÜSİAD'da seçim sisteminin değişmesine gerek var mı? Demokratik yolia başkanların belirlendiği soylenen Cdalar Blrtlğl gibi ls- tanbul Ticaret Odası gibi bazı meslek oda- ları, zaman zaman şu ya da bu siyasi parti- nın ağıriığının hissedikjigi yerter olmuyor mu? TÜSİAD'a 1980'li yılların başlannda baş- kanlık eden Ali Koçman, seçim sisteminin değiştirijmesine şu sözlerle karşı çıkıyor: "TÜSİAD'ın kendine özgü bir yapısı vardır. Bu yapı kuruluşundan itibaren muhafaza edil- miştir. TÜSİAD belirli düzeydeki isadamlan- nın meydana getirdiği bir baskı grubudur. Ka- muoyunda ağırlığı vardır ve bu ağıritğı nede- niyle doğal olarak sıyasetçiter dahü zaman za- man her kesimin şimşeklerini üzerine çekmiş, ama yine de ağırlığından dolayı da her kesi- min takdirini kazanmıştır. TÜSİAD'ın meslek odalan gibi üye sayısı- nı arttırmak veya iç bünyesinde ne anlama geldiğini bimediğim ve şayet varsa- demokratikleşme gibi bir endisesi ojmamalı- dır. Olabilecek gelışmelerin TÜSİAD'ın ağırlığı' konusunu öncelikle kendi yapısı iti- barıyla tartışmalı hale kesinlikle getirmeme- si ve bugünkü haliyie her bakımdan bütun dö- nem lerin TÜSİAD'daki en başarıiı yönetımi- nin devamı için herkesin çaba sarfetmesini te- menni ederim." Kucak dolusu Can'dan sevgiler Bir yastıkta 40 yri... Can Kıraç'ın ki de onun gibi... Tek bir pat- ronla 41 yıl!.. Koç Grubu'nun bir numaralı pro- tosyonel yöneticisi Can Kıraç, şu günlerdeyıl başına kaç gün kaldığını en iyi bilenlerden bt- ri... Koç Holding'deki görevterinin tümünü, Yö- netim Kurulu üyeliği falan da kabul etmeme- cesine btrakan Can Kıraç'tan her yıl olduğu gibi bu yıl da ikjinç bir yılbaşı tebriği aldık. "1992 yıhna girerfcen stze kucak dolusu Can'dan ssvgüer sunuyonım" diyen Can Kı- raç, ikjinç birfotomontajla birsürü Can'lan bir arada toplamış. Kıraç, 41 yıl süresince Koç Topluluğu'nun çok çeşitli kademelerinde ve değişik görev- lerde bulunmuş. Genç bir ziraat mühendisi olarak adımını atttgı Koç Grubu'nda banka yö- netim kuruiu başkanlığı da yapmış. Bu konu- da vehbi Koç'un büyük damadı Nusret Ar- sal'le ilgili hoş bir anısı da var. "Garanti Bankası'nın grubumuzda yer al- dtğı yıHarda 1940-83 arasında bankaran yö- netim kurukj baskanıydım. O awaiaraa Nus- ret Areel Bsy, TürUys'y* soya fasutysat ys- tistlrilm«si İçin Ur kampanya başlattL Bu banaokadaraytangsMlld 'Senhukukdok- torusun. Bu işle ne uğraşıyorsun? İnsanlann ilgisi olmadığı konulara el atmaları, zaman is- rafı değil mi'dlys soracak oMum. Bana, 'Pe- kiyi sen kendine baksana' dedi...' Sen zira- at mühendisi olarak soya ile ikjilenmek yeri- ne Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı okjuğuna göre bana da bir hukuk dokioru ola- rak soyanın Türkiye'ye yerleşmesini sağlamak düşûyor." Koçfun bankası büyüyemiyor Koç grubunun bankadaki ortağı American Express'le sıkıntıları bir türlü bitmiyor. Geçmişte olduğu gibi bugün de Amex'in Türkiye'ye daha fazla sermaye koymaya ya- naşmaması, Koç grubunun ise "Toplu sanına yaraşır büyüklükte bir bankaya sa- hip olmak istemesi", taraflar arasında ciddi bir çıkar çeliş- kisi oluşturuyor. Bu çelişki kısa bir süre ön- ce New York'ta yapılan Koç- Amerikan Bank Yönetim Ku- rulu topiantısında da yenıden su yüzüne çıktı. Koç grubu 1992'de bankanın sermayesı- ni 100 miiyar liradan 200 mil- yar liraya çıkartmak isteyince, Amex yine "hayır" dedı. Koç'a göre Amex sermaye ar- tınmına katılmayabilirdı. Bu durumda Amex'in bankadaki yüzde 30'luk hissesi yüzde 15'e düşecekti. Ama galiba Amex buna da pek yanaşma- dı. Kulislere bakılırsa Amex, sermaye arttırımlarına katıl- mayarak hissesinin giderek küçülüp, günün birinde de yok olmasına göz yummak yerine, Koç-Amerlkan Bank'ta şu an yüzde 30 olan hissesini cazip bir fiyata Koç grubuna satmak ve yıllar içiru de erimek yerine, belli bir pa- ra karşılıgı Türk piyasasından çekılmeyi yeğliyor olabilirdi. Sonuçta Koç grubu "oeklemeyi" tercih etti. Sa- nınz Koç-Amerikan Bank'ın sermayesi bu yıl da 100 mil- yar lira olarak kalacak ve önü- müzdeki yıl içinde iç ve dış torıjonktürdeki değtşrnetere ve Amex'in Türkiye'ye bakışına göre 1992 sonunda yeniden bir değeriendirme yapılacak. O zaman da Amex hâlâ "hayır" derse Koç, kendi ba- şının çaresine bakacak. Koç grubunun Amex'i dev- re dışı bırakarak tek başına büyümek gibi radikal bir ka- rara yönelmemış olmasında, dünyanın dört bir yanında var olan Amex gibi bir devi karşı- sına almama isteği de rol oy- namış olabilir. Ama belki bir diğer etken de Koç-Amerikan Bank Yönetim Kurulu Başka- nı Tevfik Altınok'un Hazine Müsteşarlığı'na gitmiş oima- sı olabilir mi? Siyasete devam Kim ihbar etmiş? SHP Parti Meclisi üyesi Enis Tütüncü, bürokraside herhangi bir göreve gelmesinin kesinlikle söz konusu ol- madığını vurguluyor. Geçen hafta koşemizde yer alan SHP'de seçi-1 Ismsyenier Enis Tütüncü bürokrasrye" başlıklı yazı üzerine bizi ara- yan Tütüncü, "Altını çberek beNrtmek du- rumundayım kl benim Çalışma Bakanlığı Müsteşaıiığı dahil burokraskJe herhangi bir makam için kesinlikle bir talebim ol- mamıstır. Şu ana kadar da bana hiçbir öneri yapılmıs değlldir" diyor. Türkiye gibi yığınla sorunu olan bir ülke- de siyaset adamının konumunu kavraması, sorumluluklarını ve görevlerini iyi bilmesinin "yasamsal bir önem" taşıdığını vurgulayan Tütüncü, bu çerçevede bürokrasıye yeniden dönmeyi kesinlikle düşünmedtğini söylüyor. İktlsat Bankası'nın factoring şirketi Fac- to Flnans'ın Genel Müdürü iken eylül ba- şında Çukurova Grubu'nun kuracağı facto- ring şirketine transfer olan inglliz uyruklu Ben Hosh'a geçen hafta sonu Tarabya Ka- rakolu'ndan bir tebligat gelmiş. "Ne var" drye karakola gkjen Ben Hosh'a Türkiye'de çalışma izninin büttiğj ve yenilenme- diği betirutmiş ve 1 gün karakolda alıkonmuş. Neyse bu arada Yapı Kredi Bankası üst dü- zey yöneticileri devreye girmişler ve Ben Hosh'u nezaretten cıkartmışlar. Vapt Kredi, Uluslararası ve dünyanın tanın- mış factoring kuruluşlarından Heller'in or- tak olduğu yeni factoring şirketinin Genel Müdürü Ben Hosh'u kim ihbar etti acaba? Bu konudaki kuşkular. daha önce Vakıf- lar Bankası Genel Müdürü olduğu dönem- de ismet Alveri ve AktH Rnans Fsctoring'in kuruluşun çalışmalarına katılan Ferruh Ta- nay'ı mahkemeye veren Iktisat Bankası sa- hibi Erol Aksoy üzerinde yoğunlaşıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle