22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 28 ARALIK 1991 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN yevre Bakanlığı Meteoroloıı Işlen Senel Müdürîûöû'ndefi alınan bılgıye göfB Dofiu Karadenız Doğu ve Gû- neydoûu Anadolu. Marmara, Ege, Bat Akbenız, Iç Anadotu'nun batı- sı, Batı Karadene'ın ıc kesımlen ya- ftşlı geçecek Yağışlar Bat Akde- nız kıyıları. Güne^joğu Anadolu ve Doğu Karadenız kıyılannda yağmur, dıfler yerierde kar şekiınde görûte- cek. H * « S1CAKLIGI Azalmayade- vamedecefc RÛZGÂR YurdunBat kesımtenmje kuzey ve batı, doğu- sunda gûney ve batı yönlerden or- ta kuvvette yer yer kuvveflı ve tasa süreii fırtna şeldınde otacak Denız- lerde rüzgar. Batı Karadenız, Mar- Mana Adapaarı Mıyaman Atyoo «Jn Ankara Aiitakya Analya Artvm Aydın Y 13° 6° Dıyartakır K 3° 1° Edırne Y 6° 2°Eaıncan K ff> -6° Emjnım K 1° -6° Esnşehr K 0° 3° Gaaartep Y 12° 6°Gıresun Y 12° 7° Gumûslane K mara ve Kuzey Ege'de yıldız ve poyraz, Do^u Karadenız'de yıldız ve karayel Gûney Ege'de kıble ve keşışleme Akdenız: de kıble ve lodostan 6 kuvvetmde saatte 10-21 denız mılı hızla esecek Van Gölü kar yağışlı olup, rûzglr kuvvetjı ese- cek Görüş uzaklı§ı 3-5 km dolayında olacak Bıleak 6<ngöl Brtbs Bolu Bursa Çanattate Corunl Den* 3° 0°Hakkâıı 6° 0°bparta 2° 2°iser*ul 2°-T= torer 1° 2° Kare 0» -3" Kasomonu k 0°-6° Kaysen 2° 2° Kırtdareiı 3° 2° Konya 2° 2° KİİOhya 3° 2° Malatya 5° 2°Mantsa 0° -7° K Maras 3° 1° Masn •2° -7° Mujla 1° -4° Muş 7° 3°l*frle 6° 4°0rtu 2° 0° RHB 0°-7° Samsun 1° -4° S»rt 3° 0°Sınop 5° 1°Swas 3° 9° "fetordaO -1° 5° Trahztid 2° PTunce* -1 -«»Uşak 2° -2" Van 2°-3° Yozgat 3° 0° Zonguklak B f r Y 4° 2° Y 12° 7° B 4° 1° 0° 3° «,-açık Böulutkj G-cünesiı K-kart BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Kadın terzisi. 2/ Eski Türklerde öl- muş atalann tapını- lan suret ve heykelle- ri... Eski dilde göz. 2/ Hile, duzen... Ya- pısına girdiği sözcu- ğe olumsuz anlam katan bir önek. 4/ Irlanda Cumhuriyet Ordusu'nun simge- si... Halı ya da kılim dokunan tezgâh. 5/ Gümuş... Bir oyun ya da fîlmde dinlen- me suresi. 6/ Os- tnanlı donanmasında kullanümış yel- kenli bir savaş gemisi... Uluslararası Çalışma Örgutu'nun sımgesı. 7/ To- reyi yadsıyan öğretilenn genel adı. 8/ Gerçekleştirilmesi zamana bağlı is- tek. 9/ Hıristıyan ermişlerine verilen san... Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlannın ve tapınma kurallarının tümu. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Iki dilli iki makara ile yapılan palanga. 2/ Gereğinden çok yemek yiyen... Eski Türklerde çocukları ko- ruyan tanrıça. 3/ Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan ke- ten ve ipek kanşımı bir tür kumaş. 4/ Türk mûziğinde 'usul' anlamında kullanılan sözcük... Ödünç verme. 5/ Sicim yerine kullanılan ince ve uzun deri parçası... Gözleri görmeyen. 6/ ls- kambilde bir kâğıt... Yabanü incir ağacına ve bu ağaçlarda döl- lenmeyi sağlayan sıneğe verilen ad. 7/ Radyumun simgesi... Ken- disine âşık olan Sarnson'un saçlannı keserek onu güçsüz bıra- kan ve böylece Fılistin'i lsrailoğullanndan kurtaran kadın. 8/ Yunanistan'da manastırlanyla unlü yanmada. 9/ Sarhoş ya da kulhanbey bağırması... Elli şiniklik tahıl ölçeği. 60 YILÖNCE CumhuriY et~ !Hindistan kanşıyor A LETOILE Hovagımyan BraCerle' C L A V t R1 h 28 ARALIK 1931 Hint ittihadı kongresi reisi Hâkim Javvaharlar Nehru ile M. Shervvami, trenle Allahabat'tan Bombay'a gitmekte iken tevkif edilmişlerdir. Yarmki pazartesi gunü muvasalat edecek olan Gandi'yı ıstikbal etmek ve Bombay'a gitmek uzere yola çıkan Hint ittihadı kongresi reisi Hâkim Jawaharlal Nehru'nun tevkifi dolayısıle kongre komıtesı, Mahatma'nın istikbali için derpiş edilmiş olan merasimı .Iga etmiş ve protesto makamında olmak uzere "matem gunu" ılan eylemıştir. Hemen bır takım gonulluler otomobillerle yola çıkmıştır. Bunlar, yenı kararı neşır ve ilan edecekler ve işlerin bırakılmasını talep eyhyeceklerdır. Hindistan'ın bir çok yerlerinde, kongre komitesinın kiraların verilmesi için yapmış olduğu tahrikât uzerıne silâhsız itaatsizlik mucadelesinin yeniden canlanmak uzere olduğu zannolunuyor. Diğer taraftan memleketin şimali garbî havalisinde vaziyetin yeniden endişe bahş bir mahiyet almış olduğu söyleniyor. Komunist Abdülgaffar Han ile bir takım muavinleri istiklâl mucadelesi aleyhindeki emirname mucibince tevkif edilerek Bengal'e nakledilmişlerdir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yemen de aynldı 28 ARALIK 1961 Kahire radyosu, Mısır Devlet Bakanı Abdulkadır Hatem'in nnzasını taşıyan resmı bir bildırı yayınlamıştır. Bu bildiride Mısır tukumetının Yemenle arasında tnevcut "Arap Devletlerı Birliği" âdını taşıvan federasyonu jağvetmeğe karar verdiği acıklanmaktadır. Bilindiği gibi Federasyon, 1958 yılı mart ayında Mısır ile Surıye frrasında Bırhğın kurulmasından pek az sonra tesıs edilmişti. Böylece, Suriyeden sonra Yemen de Mısırdan aynlmış plmaktadır. Mont Blanc tüneliAvrupa'nın en yuksek dağı olan Mont Blanc'nın altında İtalyayı Fransaya bağhyacak bu>Tik bir tunel açılmaktadır. Fakat saatte 1.000 litre su akıtan bir membaya rastlanması çalışmaları ciddi şekilde felce uğratmıştır. Turin'ın kuze> r tarafında ılerlemiş olan kazılardan sonra âniden ortaya çıkan bu mania buyuk zorluklara sebebiyet vermıştir. Avrupanın en yuksek dağımn altından büyuk bir yeraltı nehiri geçtiğı tahmin edilmektedir. Mont Blanc Tuneli tamamlandığı vakit ltalyanm Courmayeur şehrini Fransanın Chamonix şehrine bağlıyacaktır. Abdülkadir Hatem GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet 3 ocak dayanışması 28 ARALIK 1990 3 ocak gunu ışe gitmeme eylemi hukumet tarafından yasadışı ilan edilmesine karşın e>lem kararı alan Türk- ;Iş'e destek buyuyor. SHP, ocak ayının ilk haftasını •"işçilerle dayanışma haftası" ılan etti. SHP ışçi ikomısyonu, partilı milletvekillerinı 3 ocak gecesi !Zonguldak'a giderek, ertesi gun Ankara'ya yapılacak |madencılerin yuruyüşune destek olmaya çağırdı SHP ;aynı çağrı>ı DYP'Iılere de yapacak. ŞHP, hafta ;"çerçevesinde Iskenderun'da "barış mitıngı", lstanbul ve .Adana'da "dayanışma gecelerı" duzenledı. İDÜZELTME " J • Dünkü gazetemizin Tartışma sutununda ya>ımlanan j"Ne YÖK'u ne de Özel Statuyu Istıyoruz" başlıklı yazı jSerim Deniz imzasıyla çıkmıştır. Doğrusu, "55 oğrenci ıadına Can Sarvan" olacaktır. Duzeltiru. ^fc0 (\ Helsınkı ^ ^ 4 4 İ \ j ^ ^ > » Lenıngrad -A Tebrız sam DUNYA'DA BUGUN Amstentom B 8° Amman Y 13° Ptmi ¥ 7° Ba0dai B 19° Barcdona B 12° Basd K 2° Lenıngrad Londra Madnd Mtano Momraal Bdgrad Bertn Bonn Brûksel Budape^e Cenevre Cezayır Cıddc B 7° K 1° K 2° B W A «° A 22° B 3° Y U ° B 2° B 15° Kopentug B 7° Kftlfl B 5 y 15° ffjrtdürt (ime Hdsnk Mûntı Ne* Yort Oslo Pans Pnıo Rıyad Roma Solya Sam Tel/W Tunus B 3° B 9° B 9° Y 8° B -3° B 2° B 1° B 5° K 0° A 20° B 11° B 0° Y 14° Leltoşa K 1° B 12° K 1° Wast»r>g(on Zuntı K 1° Venedık Vtyana TARTISMA Turkçe "Tabii Seyrine" Bıralolamaz . - 1 1 - 1 1 DU 'C v e kolay olarak > urdun her köşesıne Kendıdılköklenmızdentureteceğımızoğrenılmelerıkolay, . . . unutulmaları güç sözcükleri çabuk \ e kolay olarak yurdun her köşesine yayabilmek olanağına iyeyiz. Yeter ki isteyelim. İÜ Ed Fak. oeretım üvesı Sayın Bayan Jale Baysal, lS^Aralık 1991 günlü Cum- huriyet'te. Türkiye'nin Kiiltür Politikaları konusunu ışledı. Özal'm kiiltür programı arabdşlıklı bölümde. şu. "en ilginç cümle"\ı aktardı: "Tiirkçemizin yapısını >e güzelliğini ze- delevecek gayretlere i/in verilmemesi, anadilimizin tabii sevri içinde gelişmesi gerektiği görüşünde> iz." Bavan Ba>»al bu >argı karşısında çok \cnnde olarak. "Anadilimizin doğal gidişi içinde geliş- mesi hepimi/in dileğidir. Yalnız, bu gidişi bozanı i\i tanımak gereki)or. 'Tabii seyir' >erine doğal gidiş di>enler, *icab etmek' yerine 'gerektirmek1 kullanma> a bizi alış- tıranlar mı, \oksa çoğunu da yanlış söyle- diğimiz Osmanlıca sözcükleri \eniden di- riltmeye uğraşanlar, gerilik özentisi peşin- dekiler mi?" sorusunu yoneltiyor Dıl özleşmesı ulusal kalkınmamızın çok önemlı bir sorunu olduğu ıçın, Sayın Ba>sal"ın. başka konuları da ışlemesı ne- denı>le. yukarıdakı satırlarla yetınmek zoruda kaldığı konuya, daha dennleme- bine değınmek, başkalarının da katılma- lannı dılemek ıstı>orum Programdakı tabii sevir içinde gelişme gerektiği görüşüne, tümüyle katılma, >e- rınde bir düşünuş sayılamaz Çünku. dıl. ınsan ürunudür Karşılıklı bır anlaşım aracıdır. Onun gelişım hızını belırlemek ınsanların elındedır. Eğer böyle düşünen dcvrımcı kışıler olmasavdı. "tabıı seyır". se\r-i tabii; anadıli. lisan-ı maderzat; Dıl Devnmı. Lisan-ı tnkılab olmaktan kur- tulamazlardı Evet. ulusal kalkınmamız ıçın. dılımızın yabancı sözcüklerden, o dönemlerde özellikle Arapça ve Farsça'- dan kurtarılmasını ısteyenler. "lisan yeri- ne dil di> eme> iz, çiinkii dil, sakatatçılarda satılır" eöruşu ile karşılaşırlardı (Saka- tatçı. ka^aplık hayvanlann. dıl. karacı- ğer, dalak, yürek, bobrek, vb. içorganla- rını satanlardır). Ne acıdır ki bu karşı çıkanlann düşüncelerine göre, öz Türkçe olan bu adlar bılim terımı olamazlardı. İlmi ıstılahat söz konusu olunca. bunla- rın vcrıne. lisan, kebed, tahal, kalb, kilye v b Arapçaları kullanılmalı idi. Eğer dilin değişimini doğal gıdişine bırakmak iste- meyen kışıler olmasaydı şu yukarda sayı- lan sözcükler Teşrih (Anatomı) kıtapla- nndan çıkıp Dilgibilim sözcüklerınde Turkçe biçimlen ile görülemeyeceklerdi (Dilgibilim sözcüğü. Teşnh ve Anatomi sözcüklerine karşılık. Türkçe bir sözcuk olarak Yardımcı Doçent hekım Bay S. Ülker'ce önerılmiştir) Tabıı seyre, başka açıdan da karşı çık- mamız gerektiği savunulmalıdır. Gunu- müzde, tabii seyre bağlı kalmaksızın gerçekleştırdiğimız sayısız işler vardır. Orneğin. akar sulan doğal akışlarına bı- rakmayıp barajlarda topluvoruz. Gızıl (potansıyel) güçlennden yararlanıyoruz. Bıtkilenn. ekım. bakım, kesılimlerınde hızlandırmalar yapabılıyoruz. Yapay dölleme ile canlılar elde ediyoruz. Doğd- nın eksik, yanlış sunduklarını duzeltebıli- yoruz. Bütün bunları yapabılen ınsan, neden dilinin gelışmesını doğal gıdişine bıraksın? Dıli doğal gıdişine bırakmak, ulaşım ve iletişımin çok geri olduğu eski çağlardan gelen bır korkuya bağlı olmalı. O dönem- lerde bır yandan ıletışım araçlarının ye- tersızlığı. bır yandan da dilımizı kaplamış olan yabancı sözcüklenn çokluğu. öğret- meyı, oğrenmeyı ve bılgıyi yurda yayma- yı olumsuz yönde etkılemıştır. Bugün durum çok değışmıştır. Kendı dıl köîde- rımızden türeteceğımız. öğrenilmelerı, kolay. unutulmaları guç sozcuklen ça- yayabılmek olanağına iyeyiz. Yeter kı is- teyelim. TRT gibi bır ıletışim aracı elı- mızde olduktan sonra hıçbır şeyden korkmamalıyız. Osmanlıca artık tarih olmuştur Onu bılmek başka, canlandırmak, doğal dılı- mız saymak başkadır "Tiirkçemizin yapısını ve güzelliğini ze- deleyecek gayretlere izin verilmemesi" dı- leğine gelınce. Yargı vermek ıçın. sözcük- ler karşısındakı luuımumuzda bır öznel- lik olduğunu unutmamalıyız Bır sözcuk, kimimıze güzel, kimımıze çirkin gelebılır. Çoğumuzun beğenmedığinden söz ede- meyız. Bırkaç örnek vereyım. Kımılen. 'olanak'ı Tokmak'a: tı, ti ek- leri ile türetilmiş sözcükleri, bulantı ve tik- sinti uyandıran sözcöklere benzetebilir; sel, saleklenyle dılımize kazandınlmış sözcükleri, Kurala uymayarak elde edıl- mış sözcükler olarak görebılir. Beğenme- yenler bunlan kullanmaz. ama kötüle- memelıdırler. Kalkınmamız, bılım dilımizı halk dı- lınden oluşturduğumuz ölçude hız kaza- nacaktır Çünkü halk duşünme gücü kazancaktır Aynştayn"ın bır kıtabın ön sözünde gördüğüm şu sözlennı unutma- malıyız "Bilgi. belirli bir kümenin tekelinde kal- dıkça, halkın düşunme gücü korleşir." Yazımı. ulusal kalkınma savaşımını sürdümek ıçın yurt dışırra kaçmak zorun- da kalan aydın hekim Şerafettin Mağ- mumi'nin. Mısır'da 1910 yılında yayım- ladığı Kamus-u Tıbbi adlı yapıtının önsözünden bırkaç satır aktararak bıtırı- yorum: "Herkesin anlayabileceği sadelikte bir eser." "...efendiler, bize sizin ilminiz değil, uğur-u hümayunda sadakatınız matlup- tur." Ne dönemlerden geçtığımizı bilelım. Türkçemızın gelışmesinı yalnız tabii sey- rine bırakmayahm dıleğı ile. RÜŞTÜ ERGUN Işınbilimci (Radyolog) TEŞEKKUR Hamilelik süresince dıkkatli takip ve sonunda zor bir operasyonla bizlere kızımız Zeynep'i kazandıran, Sayın Gyn. Opr. Dr. ZÜBEYDE ÖZTÜRK'e Ameliyat ekibinden Sayın Gyn. Opr. Dr. ÇtĞDEM KOÇ'a Anest. Müt. Sayın Dr. MİNE SUN'a Yavrumuzun doğum anından itibaren bakım ve takibini üstlenen Çocuk Hast. Müt. Sayın SEZA OKAN'a tlgi ve desteğini bir an olsun eksik etmeyen ağabeyimiz Sayın Ürolog Op. Dr. RAHMİ ÖZTÜRK'e bizlere sıcak aile ortamını aratmayan Özel Kadıoğlu Hastanesi doktor, idareci ve personeline sonsuz teşekkur ve mınnetlerimizi sunanz. YILDIZ-KEMAL ÖZTÜRK tLAN Mımailar Odası Anadolu 1 Bölge Terasilalığı 2 Olağan Genel Kurulu 4-5 Ocak 1992 günü 1Q 00-17.00 saatlen arasında temsılcılık adresınde, çoğunluk saglanamadığı takdirde 11 Ocak 1992 gunu aynı saatlerüe Vlarmara Ünıversı- tesı Gözlepe Kampusu-tbrahım Czümcü Kültur Merkezı salonunda yapılacak- tır. Oy \enne işlemı 12 Ocak 1992 günü ayıu saatlerde temsüalık adresinde >-a- pılacaktır. Saygılaranızla T.M.M.O.B. Mimarlar Odası İBtanbul Büyükkent Şubesi Anadolu 1. Bfilge Temsilciligi Yönetim Kurulu Cenel kurul gündemi 1 gün: 1- Açılış ve başkanhk dıvanı sccımı. 2- Saygı duruşu. 3- Açılış konuşması. 4- Konuk konuşmacılar. 5- Çalışma raporunun okunması. 6- Çalışma raporunun görüşülmcsı ve karara baglanması 7- Yenı dönem çalışmalan üzenne görü? ve önenler 8- YOnetım kurulu adaylannın belırlenmesı. 2. gun: 1- Seçim. CTF kimliğimi kaybettim. BAŞAR ÖZGÜL BİZE KATILIN UZMAN ERBAŞ OLUN GENEL HUSUSLAR * Adavlarda en az ortaokul veya dengi oku! mezunu olmak şartı aranmaktadır. * T.S.K Mennde devamblık ısteyen teknık ve kritik görev yerlerinde ıstıhdam edileceklerdir. * 2 yüük sözleşme >apılacak. Sözleşme 35 yaşına kadar her ıkı yılda bır yenılenecektir. * Giyecek, bakım ve bannmaları devlet tarafından sağlanacaktır. * Isterlerse akşamlan evlerine gidebıleceklerdir. * Bajanh olanlara astsuba>lığa geçme ımkânı verilecektır. * Yılda 30 gun ızin haklan olacaktır * Memleketine yakın birliklerde görev yapma ımkânı verilecektir. * Bir yıhnı tamamlayan uzman onbaşüara uzman çavuş olma ımkânı verilecektir. MALİ VE SOSYAL HAKLAR UZMAN ÇAVUŞLAR: * 10'uncu derece l'inci kademeden aylık almaya başlarlar. * Tazminatlar dahil net 1.800.000 TL. O.HAL bölgesinde ise net 3.050.000 TL maaş. UZMAN Oı AŞILAR: * 1 l'inci derc l'inci kademeden aylık almaya başlarlar. * Net 1.750 ..JO TL O HAL bölgesinde ıse net 3.000.000 TL maaş İLAVE OLARAK: * Her yıl kademe ilerlemesı * Aynlanlara her yıl ıçın son net maaşının 2 katı tutannda ikramiye. (Bu mıktar bugün 10 yıl hiimeti O'^T için 38 milyon TL'dır ) * Emekli Sa. dığı üyeliği * Her yıl için 3 ay fıili hizmet zammı * Ailesi ile bırlikte askeri hastanelerden istifade ve aynldıktan sonra hizmet suresi kadar daha aynı imkândan yararlanma hakkı. * Lojman ımkânlarından yararlanma veya 200.000 TL lojman tazminatı * Isteklı olraalan halinde OYAK'a uye olabılme MÜRACAAT ASKERL " Halen askt'iğini yapmakta olan erler, onbaşılar ve çavuşlar, görev yaptık ~ı kıta komulanlığına veya kurum amirliğine sahsen basvuracaklardır. SİVILLER Terhıslen LZ ınden iki yıldan fazla sure gecmemiş olanlar. ^u konuda t v\et komutanlıklannca basın yayın yoluyla ve askerlik şubeleri vasıtasıyla yapılacak alırn ıianlannı bekleyınız. 3269 sayılı uzman erbaş kanunu ve uzman erbaş yönetmelığı Basın: 44825 tLAN SEKA AFYON MÜESŞEŞESt MtDÜRLÜĞÜ'NDEN 1) Muessesemize 1 adet 40^400 kapasıtelı Elektronık Otomatık Sayısal Telefon Santralı teknık şartname esaslan dahilınde kapalı zarf teklıf usulu satın alınacaktır. 2) Bu ışe aıt teknık ve idari şartname Muessesemız Tıca- ret Kısım Müdürlüğü'nden, Genel Müdürlüğümüz İk- mâl Daıre Başkanlığı tzmıt"- ten, Ankara, tstanbul ve Izmir Alım-Satım Müdür- lüklerimızden bedelsız ola- rak temın edılebılir 3) Bu ıhale için teklifle bir- likte % 7.5 oranında geçıcı teminat verilecektir. 4)91-TİA2 316rumuzlu2 ay obsıyonlu kapalı teklıf mektublan en geç 13.01. 1992 saat 17 00"ye kadar muessesemız Haberleşme Şeflığı'ne ıntikâl ettınlmış olacaktır. 5) Postada meydana gelen gecikmeler dıkkate ahnmı- yacağı gıbı telgraf. telex veya telefaxla verilen teklifler d'e- ğerlendirmeye alınmıyacak- tır 6) Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabı olmayıp, ıhaleyı yapıp yapmamakta. bol- mekte veya diledığıne ver- mekte serbesttır. Basın: 47292 Niıfus cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. H. FEYZİÖKTEM T.C. İZMİR 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ Sa.vı 1990 1929 '1991 1460 Davacı \hrrct Rauf Kanurcı tardfından davalı Ahmet Sınan Ballı dlevhınL'açılan i iU>uuda\a-,ının vıpılan vargılamaM sonunda tzmır SdkarjdMdhalIfsıiOMlcpalta. •»hiTjda. 19par>cl. UPM2 mıklar- lı arbd vdMİlı ta>ınmaz bdtılarak ortaklığın eıderılmeiine. satış bedelı uzerırden bınde beş harç alınmasınd. 237 560 TL mahkeme masrafı ve I 211 000 TL utrelı vekalelın davdlıdan tahülıne. elde edılecek paranın lapudd >azılı fmselcr ordnında pa>laştırılmasınd karar verılmıj ol- makla Bu Idşınnidzda 81 107 hıssesahıbı Da\dlı Ahmel Sınan Ballı- nın adresı tc<p!t edılemedığınden kdrarın gdzete \olu ile ılanen teblığı- nc karar vcrılmış olmakla karar yenne kaın olmak uzere ılanen teblığ olunur II 12 1991 Basın 46947 POLTITKA İVEÖTESİ MEHMED KEMAL Bir Işığın Ardından Gazeteler, radyolar. televızyonlar Abdullah Baştürk'ün beyın kanamasından önce komaya gırdığinı, sonra öldü- ğunü haber verdiğınde Marmarıs'teki 'malikâne'sinde 12 Eylül cuntasının başı Kenan Evren ne yapmıştı? Kenan Pa- şa'ya gore, ışçı sınıfının kahraman önderı Abdullah Baş- turk, bir sendika ağası, bır vatan haını ıdı. Baştürk, cun- tanm zındanlarında dört yıl yatmıştı. "Otağ" denilen işken- ce evınde aylarca ışkence görmüştü Ölümünde, günü- müzun devlet başkanı, başbakan, Meclıs başkanı ve bil- cümle devlet erkânı, aılesine başsağlığı dılıyorlardı. Es- kılere göre bır vatan haini, yenılere göre bır ulusal kahra- man olmus, vatan toprağına gömülüyordu. "Besleyecek miyız, elbette asacağız" diyen zıhniyet, yurtsever sendıkacıları ıçeri sokmuştu. Bır başgarson ben- den çok ücret alıyor (Genelkurmay Başkanı'ndan) diye meydanlarda toplanan düzmece kalabalıklara bunları söy- luyordu. Abdullah Baştürk, cuntanın zındanlarında ışkence gör- mese, ağır koşullar altında hapıs yatmasa acaba bu yaş- ta ölür müydü? Bır beyın kanamasından gider miydı? Bu türlü ölümlerın altında her zaman bir cınayet gölgesi var- dır Baştürk on bınlerce kışinın ellerinde ve omuzlarında ca- mıden alınıp toprağa verıldı. Cuntanın eyleminde zulüm, cenazenın kaldırılışında sevgı ve selam vardı. Evren'ın de anılarında görüyoruz kı cuntanın gelişinde hesaplı bır darbe vardı. Darbe çok önce pekiştirilmiş ve kotarılmıştı. İnce hesap ve ılışkılerden sonra darbe ger- çekleştırılmışti. Avu- _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _ _ _ ^ _ _ ^ ^ - ^ 146'ncı madde ıhlalı Öndeiİ Abdullah cV fZ\ Baştürk'ü uğurlarken " 1 4 6 n c ı m a d d e y ı ı h l a l - . . - . . , edenlere ne yapar- OnumilZde aemOKraSIIIIII lar? Cuntanın zından- SÖnmeZ IŞlğim larında yatarken Ab- „ - . „ ' dullah Baştürk'ü gö- gOruyOfUZ. rebılen Burhan Apay- ~ ~ ~ - ^ ^ ~ " - ^ ~ " - ^ ~ " ~ — " dın şunları soylüyor: "...Davutpaşa kışlasına Orhan Apay- dın'la birlikte gidip Baştürk'ü ilk defa ziyaret ettiğımizde, fizık varlığı bakımından, o tarihte zaten öldürülmüş oldu- ğunu görmuştük. Ancak demokrasıye ve ulusuna hizmet aşkı kaybolmadığından yaşayabiliyordu." Abdullah Baştürk'ün musalla taşındakı ölüsünün başırv da saygı duruşunda bulunurken şöyle bır gerıye dönüp baktığımızda ne görüyorduk? Bu ulkede Baştürk ne yap- mıştı? 12 Eylül cuntasının generallerı ne yapmışlardı? 12 Eylül cuntasının mahkemelerı önünde kendını savu- nurken Basturk şöyle dıyordu- "...Işçı sınıfının bır bıreyiolmakla övünüyorum. Yannı do- kuyan ellerin akıl ve yureğıne, kardeşlehme guvenim son- suzdur." Bırisı yüreğinden gelen bir coşku ve güvenle böyle söy- lerken, ötekı (cunta lıden) meydanlara toplanmış düzme- ce kalabalıklar önünde 'sendika ağaları' dıyordu. 12 Ey- lul'den ne kalmıştır? Kapatılmış Meclis, kapatılmış parti- ler, kapatılmış sendıkalar. dernekler... Aradan bunca yıl geçtiğı halde yıkım hâlâ onarılamıyor. Çekilen acılar hâlâ unutulamıyor. 12 Eylül rejimi ne zaman ortadan kalkar? Yunanistan'da olduğu gibi cuntacılar mahkemelere veri- lıp yargılandıktan, 12 Eylul yaptırımlarının tümü ortadan kalktıktan sonra bu rejım kaldırılır Böylece cuntacılar da rahat eder, memleket de... 12 Eylül rejımı bir mahkeme- den geçip tasfiye edılmedikçe 12 Eylül cuntasının başı Marmaris'tekı malıkânesinde, sıkı korumalar altında, kendi kendının tutsağı olur. Tek başına bır yerden bir yere adım atamaz. Böyle bir tutsaklık ne korkunçtur. Bunu ancak ya- şayanlar bılır. Işçı sınıfının kahraman önderi Abdullah Baştürk'ü uğur- larken önümüzde demokrasının sonmez ışığını görüyo- ruz. Bu aydınlığın ardında hepımiz el ele yürek yüreğiz... ÇALI$ANLARH\ SORULARI/SORUNLARI Y1UMAZŞİPAL "Bizler, Kıbrıs ve Kore Gazüeriyiz" SORU: Bizler Kıbrıs ve Kore gazileriyiz. Bizlere verilen Şeref Aylığı hiçbir sebep gösterilmedea, 1983>ılındakesildi. 1991 >ılı eylül ayında bu aylık yeniden bağiandı. Bizler, Kıbrıs ve Kore'de savaştık ve bu savaşlar- da kimimiz havatını kaybetti. Kimimiz, çalışamav yacak kadar sakat \e malul kaldık. Kimimiz bir 19- te çalrşıp emekli olduk. Kimimiz hiçbir işte çalış»- madı \e emekli olamadı. Biz emekli aylığı alanlar, bu konudaki haktaa favdalanamadık. Ben, sigortadan emekliyim ve 1192 göstergedc* 425 bin lira emekli aylığı alıyorum. Bununyanmda 390 bin lira da yakacak yardımı veriyorlar. Şim4i, bu 390 bin liray 1 da aylıktan sayıp bize bu gazi ayİK ğınıvermiyorlar. Bizim suçumuz, bir işte çalışıp emekli olmak vc emekli aylığı almak mı? Ayrıca, bize verilen 390 bin lira ay lıktan mı sayılıyor? Kıbrıs ve Kore Gazileri adına M.U. YANIT: 7 Eylül 1991 günlü Resmı Gazete'de yayımlanan 3761 sayılı Yasa ile "Kore'de fıilen savaşa katılmış olan Türk vatandaşlarına ve 1974 yılında Temmuz 1 ina ve Ağustos 2'nci Banş Harekâtına Kıbns'ta fiilen görev alarak katılmış Türk vatandaşlarına, hayatta bulunduklan sürece, \atani hizmet tertibınden 1500 gosterge rakamının her yıl Bütçe Kanunu ile tespit edilen memuş maaş katsayısı ile çar- pılmasından bulunacak mıktarda aylık" baglanması öngö- rülmüş ancak, kamu veya özel sektörde çalışanlar ile çeşitli sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanlann aldıklan ay- lık bu gazi aylığından az ıse aradakı farkın ödeneceği vurgu- lanmıştır. 1500 gosterge ile 470 katsayıya göre belirlenen bu ayhğın buaünkü tutarı 705 bin liradır. (1.500 gosterge X 470 katsa- yı= 705OOOTL.) Yasaya göre: 1) Çalışmayan ya da herhangı bir sosyal güvenlik kuru- mundan aylık alamayanlara bu ayhğın tümü ödenecektır. 2) Çalışıp aylık alan ya da sosyal güvenlik kurumlannın her- hangı bınnden emekli olup aylığı alanlann aldıklan aylık, 705 bin lıradan az ıse kendılerine aradakı fark ödenecektır. 3) 705 bin liradan fazla aylık alanlara ışe hıç ödeme >apıl- mayacaktır. Bu üç durumda, herhangi bır sosyal güvenlik kurumu kapsamında çalışıp aylık emekli aylığı alanlann bir bölümü bu yasa ile getınlen haktan hıç yararlanamayacak, bır bölümu de çok az >ararlanabilecektir. Bır başka konu da Sosyal Yardım Zammının aylık niteli- ğınde olup olmadığıdır. Gerek 506 sayjlı Sosyal Sıgortalar Yasasında, gerekse 147 9 sayılı Bağ-Kur Yasasında sosyal yardım zammının ay- lık nıtelığınde olmadığı yasalardaki anlatımdan anlaşılmak- ladır Her ıkı vasada da bu ödemenın sosyal bır yardım nite- lığınde olduğu, "aylık alanlara her a> sosyal yardım zammı oFarak"' verılirdeyımı ile pekiştırılmıştır. Bu ayhğın. gerek Kıbrıs"ta. gerekse Kore'de yaşamlarını yitırcnlerın eş ve çocuklarına, sağ kalanların kendılenne ko- şulsuz ve eksiksiz olarak ödenmesı için yeni yasal bır düzen- leme yapılmasını dileyelim.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle