Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 28 ARALIK 1991
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
yevre Bakanlığı Meteoroloıı Işlen
Senel Müdürîûöû'ndefi alınan bılgıye
göfB Dofiu Karadenız Doğu ve Gû-
neydoûu Anadolu. Marmara, Ege,
Bat Akbenız, Iç Anadotu'nun batı-
sı, Batı Karadene'ın ıc kesımlen ya-
ftşlı geçecek Yağışlar Bat Akde-
nız kıyıları. Güne^joğu Anadolu ve
Doğu Karadenız kıyılannda yağmur,
dıfler yerierde kar şekiınde görûte-
cek. H * « S1CAKLIGI Azalmayade-
vamedecefc RÛZGÂR YurdunBat
kesımtenmje kuzey ve batı, doğu-
sunda gûney ve batı yönlerden or-
ta kuvvette yer yer kuvveflı ve tasa
süreii fırtna şeldınde otacak Denız-
lerde rüzgar. Batı Karadenız, Mar-
Mana
Adapaarı
Mıyaman
Atyoo
«Jn
Ankara
Aiitakya
Analya
Artvm
Aydın
Y 13° 6° Dıyartakır
K 3° 1° Edırne
Y 6° 2°Eaıncan
K ff> -6° Emjnım
K 1° -6° Esnşehr
K 0° 3° Gaaartep
Y 12° 6°Gıresun
Y 12° 7° Gumûslane K
mara ve Kuzey Ege'de yıldız ve poyraz, Do^u Karadenız'de
yıldız ve karayel Gûney Ege'de kıble ve keşışleme Akdenız:
de kıble ve lodostan 6 kuvvetmde saatte 10-21 denız mılı
hızla esecek Van Gölü kar yağışlı olup, rûzglr kuvvetjı ese-
cek Görüş uzaklı§ı 3-5 km dolayında olacak
Bıleak
6<ngöl
Brtbs
Bolu
Bursa
Çanattate
Corunl
Den*
3° 0°Hakkâıı
6° 0°bparta
2° 2°iser*ul
2°-T= torer
1° 2° Kare
0» -3" Kasomonu k
0°-6° Kaysen
2° 2° Kırtdareiı
3° 2° Konya
2° 2° KİİOhya
3° 2° Malatya
5° 2°Mantsa
0° -7° K Maras
3° 1° Masn
•2° -7° Mujla
1° -4° Muş
7° 3°l*frle
6° 4°0rtu
2° 0° RHB
0°-7° Samsun
1° -4° S»rt
3° 0°Sınop
5° 1°Swas
3° 9° "fetordaO
-1° 5° Trahztid
2° PTunce*
-1 -«»Uşak
2° -2" Van
2°-3° Yozgat
3° 0° Zonguklak
B f r
Y 4° 2°
Y 12° 7°
B 4° 1°
0° 3°
«,-açık Böulutkj G-cünesiı K-kart
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Kadın terzisi. 2/
Eski Türklerde öl-
muş atalann tapını-
lan suret ve heykelle-
ri... Eski dilde göz.
2/ Hile, duzen... Ya-
pısına girdiği sözcu-
ğe olumsuz anlam
katan bir önek. 4/
Irlanda Cumhuriyet
Ordusu'nun simge-
si... Halı ya da kılim
dokunan tezgâh. 5/
Gümuş... Bir oyun
ya da fîlmde dinlen-
me suresi. 6/ Os-
tnanlı donanmasında kullanümış yel-
kenli bir savaş gemisi... Uluslararası
Çalışma Örgutu'nun sımgesı. 7/ To-
reyi yadsıyan öğretilenn genel adı. 8/
Gerçekleştirilmesi zamana bağlı is-
tek. 9/ Hıristıyan ermişlerine verilen
san... Bir dinin öğrenilmesi gereken
inançlannın ve tapınma kurallarının
tümu.
YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ Iki
dilli iki makara ile yapılan palanga.
2/ Gereğinden çok yemek yiyen... Eski Türklerde çocukları ko-
ruyan tanrıça. 3/ Çoğunlukla döşemelik olarak kullanılan ke-
ten ve ipek kanşımı bir tür kumaş. 4/ Türk mûziğinde 'usul'
anlamında kullanılan sözcük... Ödünç verme. 5/ Sicim yerine
kullanılan ince ve uzun deri parçası... Gözleri görmeyen. 6/ ls-
kambilde bir kâğıt... Yabanü incir ağacına ve bu ağaçlarda döl-
lenmeyi sağlayan sıneğe verilen ad. 7/ Radyumun simgesi... Ken-
disine âşık olan Sarnson'un saçlannı keserek onu güçsüz bıra-
kan ve böylece Fılistin'i lsrailoğullanndan kurtaran kadın. 8/
Yunanistan'da manastırlanyla unlü yanmada. 9/ Sarhoş ya da
kulhanbey bağırması... Elli şiniklik tahıl ölçeği.
60 YILÖNCE CumhuriY
et~
!Hindistan kanşıyor
A LETOILE
Hovagımyan BraCerle'
C L A V t R1 h
28 ARALIK 1931
Hint ittihadı kongresi reisi
Hâkim Javvaharlar Nehru
ile M. Shervvami, trenle
Allahabat'tan Bombay'a
gitmekte iken tevkif
edilmişlerdir.
Yarmki pazartesi gunü
muvasalat edecek olan
Gandi'yı ıstikbal etmek ve
Bombay'a gitmek uzere
yola çıkan Hint ittihadı
kongresi reisi Hâkim
Jawaharlal Nehru'nun
tevkifi dolayısıle kongre
komıtesı, Mahatma'nın
istikbali için derpiş edilmiş olan merasimı .Iga etmiş ve
protesto makamında olmak uzere "matem gunu" ılan
eylemıştir.
Hemen bır takım gonulluler otomobillerle yola çıkmıştır.
Bunlar, yenı kararı neşır ve ilan edecekler ve işlerin
bırakılmasını talep eyhyeceklerdır.
Hindistan'ın bir çok yerlerinde, kongre komitesinın
kiraların verilmesi için yapmış olduğu tahrikât uzerıne
silâhsız itaatsizlik mucadelesinin yeniden canlanmak
uzere olduğu zannolunuyor.
Diğer taraftan memleketin şimali garbî havalisinde
vaziyetin yeniden endişe bahş bir mahiyet almış olduğu
söyleniyor.
Komunist Abdülgaffar Han ile bir takım muavinleri
istiklâl mucadelesi aleyhindeki emirname mucibince
tevkif edilerek Bengal'e nakledilmişlerdir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Yemen de aynldı
28 ARALIK 1961
Kahire radyosu, Mısır Devlet
Bakanı Abdulkadır Hatem'in
nnzasını taşıyan resmı bir bildırı
yayınlamıştır. Bu bildiride Mısır
tukumetının Yemenle arasında
tnevcut "Arap Devletlerı Birliği"
âdını taşıvan federasyonu
jağvetmeğe karar verdiği
acıklanmaktadır.
Bilindiği gibi Federasyon, 1958 yılı
mart ayında Mısır ile Surıye
frrasında Bırhğın kurulmasından pek az sonra tesıs
edilmişti.
Böylece, Suriyeden sonra Yemen de Mısırdan aynlmış
plmaktadır.
Mont Blanc tüneliAvrupa'nın en yuksek dağı olan Mont Blanc'nın altında
İtalyayı Fransaya bağhyacak bu>Tik bir tunel
açılmaktadır. Fakat saatte 1.000 litre su akıtan bir
membaya rastlanması çalışmaları ciddi şekilde felce
uğratmıştır.
Turin'ın kuze>
r
tarafında ılerlemiş olan kazılardan sonra
âniden ortaya çıkan bu mania buyuk zorluklara sebebiyet
vermıştir. Avrupanın en yuksek dağımn altından büyuk
bir yeraltı nehiri geçtiğı tahmin edilmektedir.
Mont Blanc Tuneli tamamlandığı vakit ltalyanm
Courmayeur şehrini Fransanın Chamonix şehrine
bağlıyacaktır.
Abdülkadir Hatem
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
3 ocak dayanışması
28 ARALIK 1990
3 ocak gunu ışe gitmeme eylemi hukumet tarafından
yasadışı ilan edilmesine karşın e>lem kararı alan Türk-
;Iş'e destek buyuyor. SHP, ocak ayının ilk haftasını
•"işçilerle dayanışma haftası" ılan etti. SHP ışçi
ikomısyonu, partilı milletvekillerinı 3 ocak gecesi
!Zonguldak'a giderek, ertesi gun Ankara'ya yapılacak
|madencılerin yuruyüşune destek olmaya çağırdı SHP
;aynı çağrı>ı DYP'Iılere de yapacak. ŞHP, hafta
;"çerçevesinde Iskenderun'da "barış mitıngı", lstanbul ve
.Adana'da "dayanışma gecelerı" duzenledı.
İDÜZELTME "
J • Dünkü gazetemizin Tartışma sutununda ya>ımlanan
j"Ne YÖK'u ne de Özel Statuyu Istıyoruz" başlıklı yazı
jSerim Deniz imzasıyla çıkmıştır. Doğrusu, "55 oğrenci
ıadına Can Sarvan" olacaktır. Duzeltiru.
^fc0 (\ Helsınkı ^ ^
4 4 İ \ j ^ ^ > » Lenıngrad
-A
Tebrız
sam
DUNYA'DA BUGUN
Amstentom B 8°
Amman Y 13°
Ptmi ¥ 7°
Ba0dai B 19°
Barcdona B 12°
Basd K 2°
Lenıngrad
Londra
Madnd
Mtano
Momraal
Bdgrad
Bertn
Bonn
Brûksel
Budape^e
Cenevre
Cezayır
Cıddc
B 7°
K 1°
K 2°
B W
A «°
A 22°
B 3°
Y U °
B 2°
B 15°
Kopentug B 7°
Kftlfl B 5
y 15°
ffjrtdürt
(ime
Hdsnk
Mûntı
Ne* Yort
Oslo
Pans
Pnıo
Rıyad
Roma
Solya
Sam
Tel/W
Tunus
B 3°
B 9°
B 9°
Y 8°
B -3°
B 2°
B 1°
B 5°
K 0°
A 20°
B 11°
B 0°
Y 14°
Leltoşa
K 1°
B 12°
K 1°
Wast»r>g(on
Zuntı K 1°
Venedık
Vtyana
TARTISMA
Turkçe "Tabii Seyrine" Bıralolamaz
. - 1 1 - 1 1 DU
'C v e
kolay olarak > urdun her köşesıne
Kendıdılköklenmızdentureteceğımızoğrenılmelerıkolay, . . .
unutulmaları güç sözcükleri çabuk \ e kolay olarak yurdun her
köşesine yayabilmek olanağına iyeyiz. Yeter ki isteyelim.
İÜ Ed Fak. oeretım üvesı Sayın Bayan
Jale Baysal, lS^Aralık 1991 günlü Cum-
huriyet'te. Türkiye'nin Kiiltür Politikaları
konusunu ışledı. Özal'm kiiltür programı
arabdşlıklı bölümde. şu. "en ilginç
cümle"\ı aktardı:
"Tiirkçemizin yapısını >e güzelliğini ze-
delevecek gayretlere i/in verilmemesi,
anadilimizin tabii sevri içinde gelişmesi
gerektiği görüşünde> iz."
Bavan Ba>»al bu >argı karşısında çok
\cnnde olarak.
"Anadilimizin doğal gidişi içinde geliş-
mesi hepimi/in dileğidir. Yalnız, bu gidişi
bozanı i\i tanımak gereki)or. 'Tabii seyir'
>erine doğal gidiş di>enler, *icab etmek'
yerine 'gerektirmek1
kullanma> a bizi alış-
tıranlar mı, \oksa çoğunu da yanlış söyle-
diğimiz Osmanlıca sözcükleri \eniden di-
riltmeye uğraşanlar, gerilik özentisi peşin-
dekiler mi?" sorusunu yoneltiyor
Dıl özleşmesı ulusal kalkınmamızın
çok önemlı bir sorunu olduğu ıçın, Sayın
Ba>sal"ın. başka konuları da ışlemesı ne-
denı>le. yukarıdakı satırlarla yetınmek
zoruda kaldığı konuya, daha dennleme-
bine değınmek, başkalarının da katılma-
lannı dılemek ıstı>orum
Programdakı tabii sevir içinde gelişme
gerektiği görüşüne, tümüyle katılma, >e-
rınde bir düşünuş sayılamaz Çünku. dıl.
ınsan ürunudür Karşılıklı bır anlaşım
aracıdır. Onun gelişım hızını belırlemek
ınsanların elındedır. Eğer böyle düşünen
dcvrımcı kışıler olmasavdı. "tabıı seyır".
se\r-i tabii; anadıli. lisan-ı maderzat; Dıl
Devnmı. Lisan-ı tnkılab olmaktan kur-
tulamazlardı Evet. ulusal kalkınmamız
ıçın. dılımızın yabancı sözcüklerden, o
dönemlerde özellikle Arapça ve Farsça'-
dan kurtarılmasını ısteyenler. "lisan yeri-
ne dil di> eme> iz, çiinkii dil, sakatatçılarda
satılır" eöruşu ile karşılaşırlardı (Saka-
tatçı. ka^aplık hayvanlann. dıl. karacı-
ğer, dalak, yürek, bobrek, vb. içorganla-
rını satanlardır). Ne acıdır ki bu karşı
çıkanlann düşüncelerine göre, öz Türkçe
olan bu adlar bılim terımı olamazlardı.
İlmi ıstılahat söz konusu olunca. bunla-
rın vcrıne. lisan, kebed, tahal, kalb, kilye
v b Arapçaları kullanılmalı idi. Eğer dilin
değişimini doğal gıdişine bırakmak iste-
meyen kışıler olmasaydı şu yukarda sayı-
lan sözcükler Teşrih (Anatomı) kıtapla-
nndan çıkıp Dilgibilim sözcüklerınde
Turkçe biçimlen ile görülemeyeceklerdi
(Dilgibilim sözcüğü. Teşnh ve Anatomi
sözcüklerine karşılık. Türkçe bir sözcuk
olarak Yardımcı Doçent hekım Bay S.
Ülker'ce önerılmiştir)
Tabıı seyre, başka açıdan da karşı çık-
mamız gerektiği savunulmalıdır. Gunu-
müzde, tabii seyre bağlı kalmaksızın
gerçekleştırdiğimız sayısız işler vardır.
Orneğin. akar sulan doğal akışlarına bı-
rakmayıp barajlarda topluvoruz. Gızıl
(potansıyel) güçlennden yararlanıyoruz.
Bıtkilenn. ekım. bakım, kesılimlerınde
hızlandırmalar yapabılıyoruz. Yapay
dölleme ile canlılar elde ediyoruz. Doğd-
nın eksik, yanlış sunduklarını duzeltebıli-
yoruz. Bütün bunları yapabılen ınsan,
neden dilinin gelışmesını doğal gıdişine
bıraksın?
Dıli doğal gıdişine bırakmak, ulaşım ve
iletişımin çok geri olduğu eski çağlardan
gelen bır korkuya bağlı olmalı. O dönem-
lerde bır yandan ıletışım araçlarının ye-
tersızlığı. bır yandan da dilımizı kaplamış
olan yabancı sözcüklenn çokluğu. öğret-
meyı, oğrenmeyı ve bılgıyi yurda yayma-
yı olumsuz yönde etkılemıştır. Bugün
durum çok değışmıştır. Kendı dıl köîde-
rımızden türeteceğımız. öğrenilmelerı,
kolay. unutulmaları guç sozcuklen ça-
yayabılmek olanağına iyeyiz. Yeter kı is-
teyelim. TRT gibi bır ıletışim aracı elı-
mızde olduktan sonra hıçbır şeyden
korkmamalıyız.
Osmanlıca artık tarih olmuştur Onu
bılmek başka, canlandırmak, doğal dılı-
mız saymak başkadır
"Tiirkçemizin yapısını ve güzelliğini ze-
deleyecek gayretlere izin verilmemesi" dı-
leğine gelınce. Yargı vermek ıçın. sözcük-
ler karşısındakı luuımumuzda bır öznel-
lik olduğunu unutmamalıyız Bır sözcuk,
kimimıze güzel, kimımıze çirkin gelebılır.
Çoğumuzun beğenmedığinden söz ede-
meyız. Bırkaç örnek vereyım.
Kımılen. 'olanak'ı Tokmak'a: tı, ti ek-
leri ile türetilmiş sözcükleri, bulantı ve tik-
sinti uyandıran sözcöklere benzetebilir;
sel, saleklenyle dılımize kazandınlmış
sözcükleri, Kurala uymayarak elde edıl-
mış sözcükler olarak görebılir. Beğenme-
yenler bunlan kullanmaz. ama kötüle-
memelıdırler.
Kalkınmamız, bılım dilımizı halk dı-
lınden oluşturduğumuz ölçude hız kaza-
nacaktır Çünkü halk duşünme gücü
kazancaktır Aynştayn"ın bır kıtabın ön
sözünde gördüğüm şu sözlennı unutma-
malıyız
"Bilgi. belirli bir kümenin tekelinde kal-
dıkça, halkın düşunme gücü korleşir."
Yazımı. ulusal kalkınma savaşımını
sürdümek ıçın yurt dışırra kaçmak zorun-
da kalan aydın hekim Şerafettin Mağ-
mumi'nin. Mısır'da 1910 yılında yayım-
ladığı Kamus-u Tıbbi adlı yapıtının
önsözünden bırkaç satır aktararak bıtırı-
yorum:
"Herkesin anlayabileceği sadelikte bir
eser." "...efendiler, bize sizin ilminiz değil,
uğur-u hümayunda sadakatınız matlup-
tur."
Ne dönemlerden geçtığımizı bilelım.
Türkçemızın gelışmesinı yalnız tabii sey-
rine bırakmayahm dıleğı ile.
RÜŞTÜ ERGUN
Işınbilimci (Radyolog)
TEŞEKKUR
Hamilelik süresince dıkkatli takip ve sonunda zor bir
operasyonla bizlere kızımız Zeynep'i kazandıran,
Sayın Gyn. Opr. Dr.
ZÜBEYDE ÖZTÜRK'e
Ameliyat ekibinden Sayın Gyn. Opr. Dr.
ÇtĞDEM KOÇ'a
Anest. Müt. Sayın Dr.
MİNE SUN'a
Yavrumuzun doğum anından itibaren bakım ve takibini
üstlenen Çocuk Hast. Müt. Sayın
SEZA OKAN'a
tlgi ve desteğini bir an olsun eksik etmeyen ağabeyimiz
Sayın Ürolog Op. Dr.
RAHMİ ÖZTÜRK'e
bizlere sıcak aile ortamını aratmayan Özel Kadıoğlu
Hastanesi doktor, idareci ve personeline sonsuz teşekkur
ve mınnetlerimizi sunanz.
YILDIZ-KEMAL ÖZTÜRK
tLAN
Mımailar Odası Anadolu 1 Bölge Terasilalığı 2 Olağan Genel Kurulu 4-5
Ocak 1992 günü 1Q 00-17.00 saatlen arasında temsılcılık adresınde, çoğunluk
saglanamadığı takdirde 11 Ocak 1992 gunu aynı saatlerüe Vlarmara Ünıversı-
tesı Gözlepe Kampusu-tbrahım Czümcü Kültur Merkezı salonunda yapılacak-
tır. Oy \enne işlemı 12 Ocak 1992 günü ayıu saatlerde temsüalık adresinde >-a-
pılacaktır.
Saygılaranızla
T.M.M.O.B.
Mimarlar Odası
İBtanbul Büyükkent Şubesi
Anadolu 1. Bfilge Temsilciligi
Yönetim Kurulu
Cenel kurul gündemi
1 gün:
1- Açılış ve başkanhk dıvanı sccımı.
2- Saygı duruşu.
3- Açılış konuşması.
4- Konuk konuşmacılar.
5- Çalışma raporunun okunması.
6- Çalışma raporunun görüşülmcsı ve karara baglanması
7- Yenı dönem çalışmalan üzenne görü? ve önenler
8- YOnetım kurulu adaylannın belırlenmesı.
2. gun:
1- Seçim.
CTF kimliğimi kaybettim.
BAŞAR ÖZGÜL
BİZE KATILIN
UZMAN ERBAŞ OLUN
GENEL HUSUSLAR
* Adavlarda en az ortaokul veya dengi oku! mezunu olmak şartı aranmaktadır.
* T.S.K Mennde devamblık ısteyen teknık ve kritik görev yerlerinde ıstıhdam edileceklerdir.
* 2 yüük sözleşme >apılacak. Sözleşme 35 yaşına kadar her ıkı yılda bır yenılenecektir.
* Giyecek, bakım ve bannmaları devlet tarafından sağlanacaktır.
* Isterlerse akşamlan evlerine gidebıleceklerdir.
* Bajanh olanlara astsuba>lığa geçme ımkânı verilecektır.
* Yılda 30 gun ızin haklan olacaktır
* Memleketine yakın birliklerde görev yapma ımkânı verilecektir.
* Bir yıhnı tamamlayan uzman onbaşüara uzman çavuş olma ımkânı verilecektir.
MALİ VE SOSYAL HAKLAR
UZMAN ÇAVUŞLAR:
* 10'uncu derece l'inci kademeden aylık almaya başlarlar.
* Tazminatlar dahil net 1.800.000 TL. O.HAL bölgesinde ise net 3.050.000 TL maaş.
UZMAN Oı AŞILAR:
* 1 l'inci derc l'inci kademeden aylık almaya başlarlar.
* Net 1.750 ..JO TL O HAL bölgesinde ıse net 3.000.000 TL maaş
İLAVE OLARAK:
* Her yıl kademe ilerlemesı
* Aynlanlara her yıl ıçın son net maaşının 2 katı tutannda ikramiye. (Bu mıktar bugün 10 yıl
hiimeti O'^T için 38 milyon TL'dır )
* Emekli Sa. dığı üyeliği
* Her yıl için 3 ay fıili hizmet zammı
* Ailesi ile bırlikte askeri hastanelerden istifade ve aynldıktan sonra hizmet suresi kadar daha
aynı imkândan yararlanma hakkı.
* Lojman ımkânlarından yararlanma veya 200.000 TL lojman tazminatı
* Isteklı olraalan halinde OYAK'a uye olabılme
MÜRACAAT
ASKERL "
Halen askt'iğini yapmakta olan erler, onbaşılar ve çavuşlar,
görev yaptık ~ı kıta komulanlığına veya kurum amirliğine sahsen basvuracaklardır.
SİVILLER
Terhıslen LZ ınden iki yıldan fazla sure gecmemiş olanlar.
^u konuda t v\et komutanlıklannca basın yayın yoluyla ve askerlik şubeleri vasıtasıyla
yapılacak alırn ıianlannı bekleyınız.
3269 sayılı uzman erbaş kanunu ve uzman erbaş yönetmelığı
Basın: 44825
tLAN
SEKA
AFYON
MÜESŞEŞESt
MtDÜRLÜĞÜ'NDEN
1) Muessesemize 1 adet
40^400 kapasıtelı Elektronık
Otomatık Sayısal Telefon
Santralı teknık şartname
esaslan dahilınde kapalı zarf
teklıf usulu satın alınacaktır.
2) Bu ışe aıt teknık ve idari
şartname Muessesemız Tıca-
ret Kısım Müdürlüğü'nden,
Genel Müdürlüğümüz İk-
mâl Daıre Başkanlığı tzmıt"-
ten, Ankara, tstanbul ve
Izmir Alım-Satım Müdür-
lüklerimızden bedelsız ola-
rak temın edılebılir
3) Bu ıhale için teklifle bir-
likte % 7.5 oranında geçıcı
teminat verilecektir.
4)91-TİA2 316rumuzlu2
ay obsıyonlu kapalı teklıf
mektublan en geç 13.01.
1992 saat 17 00"ye kadar
muessesemız Haberleşme
Şeflığı'ne ıntikâl ettınlmış
olacaktır.
5) Postada meydana gelen
gecikmeler dıkkate ahnmı-
yacağı gıbı telgraf. telex veya
telefaxla verilen teklifler d'e-
ğerlendirmeye alınmıyacak-
tır
6) Müessesemiz 2886 sayılı
kanuna tabı olmayıp, ıhaleyı
yapıp yapmamakta. bol-
mekte veya diledığıne ver-
mekte serbesttır.
Basın: 47292
Niıfus cüzdanımı kaybettim.
Geçersizdir.
H. FEYZİÖKTEM
T.C.
İZMİR 7. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Sa.vı 1990 1929
'1991 1460
Davacı \hrrct Rauf Kanurcı tardfından davalı Ahmet Sınan Ballı
dlevhınL'açılan i iU>uuda\a-,ının vıpılan vargılamaM sonunda tzmır
SdkarjdMdhalIfsıiOMlcpalta. •»hiTjda. 19par>cl. UPM2 mıklar-
lı arbd vdMİlı ta>ınmaz bdtılarak ortaklığın eıderılmeiine. satış bedelı
uzerırden bınde beş harç alınmasınd. 237
560 TL mahkeme masrafı ve
I 211 000 TL utrelı vekalelın davdlıdan tahülıne. elde edılecek paranın
lapudd >azılı fmselcr ordnında pa>laştırılmasınd karar verılmıj ol-
makla Bu Idşınnidzda 81 107 hıssesahıbı Da\dlı Ahmel Sınan Ballı-
nın adresı tc<p!t edılemedığınden kdrarın gdzete \olu ile ılanen teblığı-
nc karar vcrılmış olmakla karar yenne kaın olmak uzere ılanen teblığ
olunur II 12 1991
Basın 46947
POLTITKA
İVEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Bir Işığın Ardından
Gazeteler, radyolar. televızyonlar Abdullah Baştürk'ün
beyın kanamasından önce komaya gırdığinı, sonra öldü-
ğunü haber verdiğınde Marmarıs'teki 'malikâne'sinde 12
Eylül cuntasının başı Kenan Evren ne yapmıştı? Kenan Pa-
şa'ya gore, ışçı sınıfının kahraman önderı Abdullah Baş-
turk, bir sendika ağası, bır vatan haını ıdı. Baştürk, cun-
tanm zındanlarında dört yıl yatmıştı. "Otağ" denilen işken-
ce evınde aylarca ışkence görmüştü Ölümünde, günü-
müzun devlet başkanı, başbakan, Meclıs başkanı ve bil-
cümle devlet erkânı, aılesine başsağlığı dılıyorlardı. Es-
kılere göre bır vatan haini, yenılere göre bır ulusal kahra-
man olmus, vatan toprağına gömülüyordu.
"Besleyecek miyız, elbette asacağız" diyen zıhniyet,
yurtsever sendıkacıları ıçeri sokmuştu. Bır başgarson ben-
den çok ücret alıyor (Genelkurmay Başkanı'ndan) diye
meydanlarda toplanan düzmece kalabalıklara bunları söy-
luyordu.
Abdullah Baştürk, cuntanın zındanlarında ışkence gör-
mese, ağır koşullar altında hapıs yatmasa acaba bu yaş-
ta ölür müydü? Bır beyın kanamasından gider miydı? Bu
türlü ölümlerın altında her zaman bir cınayet gölgesi var-
dır
Baştürk on bınlerce kışinın ellerinde ve omuzlarında ca-
mıden alınıp toprağa verıldı. Cuntanın eyleminde zulüm,
cenazenın kaldırılışında sevgı ve selam vardı.
Evren'ın de anılarında görüyoruz kı cuntanın gelişinde
hesaplı bır darbe vardı. Darbe çok önce pekiştirilmiş ve
kotarılmıştı. İnce hesap ve ılışkılerden sonra darbe ger-
çekleştırılmışti. Avu- _ _ _ _ _ ^ _ ^ _ _ _ _ ^ _ _ ^ ^ - ^
146'ncı madde ıhlalı Öndeiİ Abdullah
cV fZ\ Baştürk'ü uğurlarken "
1 4 6 n c ı m a d d e y ı ı h l a l - . . - . . ,
edenlere ne yapar- OnumilZde aemOKraSIIIIII
lar? Cuntanın zından- SÖnmeZ IŞlğim
larında yatarken Ab- „ - . „ '
dullah Baştürk'ü gö- gOruyOfUZ.
rebılen Burhan Apay- ~ ~ ~ - ^ ^ ~ " - ^ ~ " - ^ ~ " ~ — "
dın şunları soylüyor: "...Davutpaşa kışlasına Orhan Apay-
dın'la birlikte gidip Baştürk'ü ilk defa ziyaret ettiğımizde,
fizık varlığı bakımından, o tarihte zaten öldürülmüş oldu-
ğunu görmuştük. Ancak demokrasıye ve ulusuna hizmet
aşkı kaybolmadığından yaşayabiliyordu."
Abdullah Baştürk'ün musalla taşındakı ölüsünün başırv
da saygı duruşunda bulunurken şöyle bır gerıye dönüp
baktığımızda ne görüyorduk? Bu ulkede Baştürk ne yap-
mıştı? 12 Eylül cuntasının generallerı ne yapmışlardı?
12 Eylül cuntasının mahkemelerı önünde kendını savu-
nurken Basturk şöyle dıyordu-
"...Işçı sınıfının bır bıreyiolmakla övünüyorum. Yannı do-
kuyan ellerin akıl ve yureğıne, kardeşlehme guvenim son-
suzdur."
Bırisı yüreğinden gelen bir coşku ve güvenle böyle söy-
lerken, ötekı (cunta lıden) meydanlara toplanmış düzme-
ce kalabalıklar önünde 'sendika ağaları' dıyordu. 12 Ey-
lul'den ne kalmıştır? Kapatılmış Meclis, kapatılmış parti-
ler, kapatılmış sendıkalar. dernekler... Aradan bunca yıl
geçtiğı halde yıkım hâlâ onarılamıyor. Çekilen acılar hâlâ
unutulamıyor. 12 Eylül rejimi ne zaman ortadan kalkar?
Yunanistan'da olduğu gibi cuntacılar mahkemelere veri-
lıp yargılandıktan, 12 Eylul yaptırımlarının tümü ortadan
kalktıktan sonra bu rejım kaldırılır Böylece cuntacılar da
rahat eder, memleket de... 12 Eylül rejımı bir mahkeme-
den geçip tasfiye edılmedikçe 12 Eylül cuntasının başı
Marmaris'tekı malıkânesinde, sıkı korumalar altında, kendi
kendının tutsağı olur. Tek başına bır yerden bir yere adım
atamaz. Böyle bir tutsaklık ne korkunçtur. Bunu ancak ya-
şayanlar bılır.
Işçı sınıfının kahraman önderi Abdullah Baştürk'ü uğur-
larken önümüzde demokrasının sonmez ışığını görüyo-
ruz. Bu aydınlığın ardında hepımiz el ele yürek yüreğiz...
ÇALI$ANLARH\
SORULARI/SORUNLARI
Y1UMAZŞİPAL
"Bizler, Kıbrıs ve Kore Gazüeriyiz"
SORU: Bizler Kıbrıs ve Kore gazileriyiz. Bizlere
verilen Şeref Aylığı hiçbir sebep gösterilmedea,
1983>ılındakesildi.
1991 >ılı eylül ayında bu aylık yeniden bağiandı.
Bizler, Kıbrıs ve Kore'de savaştık ve bu savaşlar-
da kimimiz havatını kaybetti. Kimimiz, çalışamav
yacak kadar sakat \e malul kaldık. Kimimiz bir 19-
te çalrşıp emekli olduk. Kimimiz hiçbir işte çalış»-
madı \e emekli olamadı.
Biz emekli aylığı alanlar, bu konudaki haktaa
favdalanamadık.
Ben, sigortadan emekliyim ve 1192 göstergedc*
425 bin lira emekli aylığı alıyorum. Bununyanmda
390 bin lira da yakacak yardımı veriyorlar. Şim4i,
bu 390 bin liray 1 da aylıktan sayıp bize bu gazi ayİK
ğınıvermiyorlar.
Bizim suçumuz, bir işte çalışıp emekli olmak vc
emekli aylığı almak mı? Ayrıca, bize verilen 390
bin lira ay lıktan mı sayılıyor?
Kıbrıs ve Kore Gazileri adına M.U.
YANIT: 7 Eylül 1991 günlü Resmı Gazete'de yayımlanan
3761 sayılı Yasa ile "Kore'de fıilen savaşa katılmış olan
Türk vatandaşlarına ve 1974 yılında Temmuz 1 ina ve
Ağustos 2'nci Banş Harekâtına Kıbns'ta fiilen görev alarak
katılmış Türk vatandaşlarına, hayatta bulunduklan sürece,
\atani hizmet tertibınden 1500 gosterge rakamının her yıl
Bütçe Kanunu ile tespit edilen memuş maaş katsayısı ile çar-
pılmasından bulunacak mıktarda aylık" baglanması öngö-
rülmüş ancak, kamu veya özel sektörde çalışanlar ile çeşitli
sosyal güvenlik kurumlarından aylık alanlann aldıklan ay-
lık bu gazi aylığından az ıse aradakı farkın ödeneceği vurgu-
lanmıştır.
1500 gosterge ile 470 katsayıya göre belirlenen bu ayhğın
buaünkü tutarı 705 bin liradır. (1.500 gosterge X 470 katsa-
yı= 705OOOTL.)
Yasaya göre:
1) Çalışmayan ya da herhangı bir sosyal güvenlik kuru-
mundan aylık alamayanlara bu ayhğın tümü ödenecektır.
2) Çalışıp aylık alan ya da sosyal güvenlik kurumlannın her-
hangı bınnden emekli olup aylığı alanlann aldıklan aylık,
705 bin lıradan az ıse kendılerine aradakı fark ödenecektır.
3) 705 bin liradan fazla aylık alanlara ışe hıç ödeme >apıl-
mayacaktır. Bu üç durumda, herhangi bır sosyal güvenlik
kurumu kapsamında çalışıp aylık emekli aylığı alanlann bir
bölümü bu yasa ile getınlen haktan hıç yararlanamayacak,
bır bölümu de çok az >ararlanabilecektir.
Bır başka konu da Sosyal Yardım Zammının aylık niteli-
ğınde olup olmadığıdır.
Gerek 506 sayjlı Sosyal Sıgortalar Yasasında, gerekse
147
9 sayılı Bağ-Kur Yasasında sosyal yardım zammının ay-
lık nıtelığınde olmadığı yasalardaki anlatımdan anlaşılmak-
ladır Her ıkı vasada da bu ödemenın sosyal bır yardım nite-
lığınde olduğu, "aylık alanlara her a> sosyal yardım zammı
oFarak"' verılirdeyımı ile pekiştırılmıştır.
Bu ayhğın. gerek Kıbrıs"ta. gerekse Kore'de yaşamlarını
yitırcnlerın eş ve çocuklarına, sağ kalanların kendılenne ko-
şulsuz ve eksiksiz olarak ödenmesı için yeni yasal bır düzen-
leme yapılmasını dileyelim.