12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 İ^BELKI MLRAT BELGE Kurtlar ve Dumanlı Havalar Demirel, Kürt sorunu karşısında iki mesaj vermişti. Bi- rincisi, "Kürtlerin varlığını kabul ederiz; bu ülkede birlik- te yaşarız; devlet, yurttaşına şefkat gösterır." İkinci me- saj ise şöyle özetlenebilir: "Bu konuda devlete silah çe- kenler hoşgörülemez; onları ezeceğız." Bu tavra karşı PKK ne yapabilirdi? PKK'nın ne yapmak istedığini en çok Abdujlah Öcalan'ın konuşmalarını yorum- layarak çıkarabılıriz. Öcalan şımdiye kadar hiçbır zaman kesın bir ayrılıktan söz etmedi. Benimsediği mücadele yönteminin şıddetıyle, şımdiye kadarkı siyası taleplerının Yeni hûkümetin önünde, Kürt sonınunda önemli reforaıları başlatmak için kritik bir dönem vardı. İlkbahara kadar, çatışmanın yatışması beklenebilirdi. Şimdi, son olaylaria, bu ihtimal ciddi bir yara aldı. Kutuplaşma, karşılıklı kışkırtmalarla sertleşebilir. Ama bunun acısını bütün bir toplum çekecekiir. (şüphesız, henüz "di- le geldiği kadar" dıye bir ihtıyat kaydı koy- mak gerekiyor) ılımlılı- ğı arasında bir uyum- suzluk var. Bu bakım- dan, Türkiye'de Kürt varlığının tanınması ve bu "tanıma"nın gerektirdiği düzenle- melere başlanması, PKK'nın siyası cep- haneliğinin çok bü- yük bir kısmını geçer- sizleştirecektır. Buna rağmen PKK, bu aşamayı kendı mücadelesınin sağladığını ileri süre- cek ve Kürt halkı arasında kazandığı prestiji korumaya ça- lışacaktır. Oysa. PKK yöntemiyle çalışan bir örgütün prestij kazanabılmış gjması, her şeyden önce, soruna ille de as- keri çözüm bulmakta inat eden 12 Eylül zıhniyetının so- nucudur. Mevsim, bu kritik anda, bir yardımcı olabilırdi. PKK, "kış koşullan" gerekçesıyle gen çekılır ve bekleyebilırdi. Böy- lece, yeni hükumete bazı reformları başlatma zamanı olur- du. Ancak, Demirel'in söylemınde, "eşkıyaya göz açtırmayız" söytemi de var. Burada bir başka kritik sorun ortaya çıkıyor. Göz açtırmama işi, güvenlik güçlerinın işi Güvenlik güçleri, özellikle Doğu'da ve Güneydogu'da, şim- dikı hûkümetin bertaraf etmek istediği bakış açısı ve yak- laşım ıçınde yoğurulmuş ve koşullanmış durumda. Dola- ytsıyla, bu genel anlamda "askerı" alanda, devletin bir yandan PKK'ya önemli bir darbe vurması, bir yandan da "yurttaşa şefkat göstermesi" hiç kolay değil. Zaten şim- diye kadar sorun, PKK'yı yok edeceğiz diye sivil halka baskı yapılmasından kaynak- lanmadı mı? OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 27 ARALIK 1991 YÖK'süz l ni versito Öksiiz Kaknaz Aşı tutmamış, YÖK tükenmiştir. Bu durumda yapılacak şey YÖK'ün anayasal varlığına kısa sürede son verilemese bile yetkilerinin kısıtlanarak "şimdi her zamankinden daha özerk olduğu" öne sürülen üniversiteyi o YÖK'e özgü özerklikten bir an önce arındırmaktır. Prof. Dr. APTULLAH KURAN Boğaziçi Üni. öğretim üyesi rekçesiyle savunabilir. Ne var ki bir problem çözulurken bir başka problem yaratılrrsa o çö- züm palyatıf bir tedbir olmaktan öteye git- mez. Nitekim, universitelerimize kaldırabile- ceklerinin ustunde oğrenci alınmasını sağla- yan YOK, oğrenci \ehlerinden puan toplamış- tır, ama bu soluksuz YÖK politikası bir sure sonra patlak vermış ve 1991 yılında yuksek # oğretımde kalite sorunu ciddi bir biçimde sor- Beyaz kitapçik gulanmaya başlanmıştır. gunde bir elektrik kesilir, yarım saat, bir sa- at cereyan yoktur. Sabahları 08.00 ile 10.00, akşamlan 18.00 ile 20.00 arasında Nispetiye Caddesi'nde trafık kaplumbağa hıayla yurür. Etiler'de zaman önemini yitirmiştir. Büyüyen İstanbul kentinde iskân sorununa kestirmeden getirilen bir çözüm örneğidir Etiler. Nasıl bir universite istiyoruz tartışmaları- nın sürdüğu, özerklik sorununun yuksek öğ- retim gündeminde ön sırayı aldığı şu gunler- de konunun ağırlık merkezı YÖK'un aşılma- sı için yeni yasal duzenlemelere bir an once başlanmasırun gerekli olduğu görüşünde du- ğumleniyor. Üniversitede son on yıldır ozle- mi çekilen gerçek akademik ortamın yeniden oluşturulması çoğunluğun beklentisidir. Son on yılda universite kurumunu zedele- yen başhca etkenin YÖK'ün aşırı merkeziyetçi tutumu olduğu kanısındayım. 1979 yıbnda bir universitemizde rektor seçiminın uzamasını gerekçe gostererek (ve aynı dönemde ikinci turda rektorünu seçen universıteler olduğunu göz önüne almadan) "Altı ayda rektörlerini seçemeyenler nasıl kendilerini yönetebilirler" safsatasıyla YÖK, ust yöneticilerin atama yo- luyla göreve gelme ilkesini benimsemiştir. Atama yoluyla göreve gelinmesine ben hiçbir zaman karşı olmadım. Başka ulkelerde de uni- versite yöneticilerinin atanarak göreve geldi- ğfhi biliyorum. Rektör ve dckanların atanması Doğru bulmadığım, YÖK'ün bu konuda benimsediği uygulamadır. Rektör ve dekan- ların kapalı kapılar arkasında seçilıp atanma- sını, pek çok değerli öğretim üyesi meslekta- şım gibi, ben de sakıncalı buluyor ve yadırgı- yorum. Oysa bu görevler için düşünulen aday- lar hakkında üniversite göruşune başvurulma- sı -ki bildiğim kadar yöneticileri atamayla gö- reve gelen Anglo-Sakson üniversitelerinde uy- gulanan yöntem budur- pekâlâ mumkun olabilirdi. Bu yapılmamıştır. Yapılmadığı için de bir kolejJer topluluğu olan universitenin "olmazsa olmaz" şeklinde tanımlayacağım "her konunun açıkça tartışıldığı geleneksel şeffaflık ortamı" devre dışı bırakılmıştır. Yeni Üniversite Yasası'nda gerek ust yöneticilerin göreve getirilmesi gerekse unvan ve kıdeme bakılmaksızın tüm öğretim uyelerinın görev alabileceğı akademik kurullann yönetimde ağırlıklarını koyabılmesi konuları uzerinde ozenle durulacağını umarım. YÖK'un yüksek oğretimde buyük atıl ka- pasite bulunduğu inancından hareketle uni- versitelerı, sağlıkh bir eğitım-öğretim verebile- ceklerı sayının çok ustunde oğrenci almaya zorlaması da son derece sakıncalı bir başka uygulama olmuştur. YÖK, bu tutumunu yı- ğılmayı azaltmak için tek çıkar yol olduğu ge- Oturduğum Etiler semtinin bir sorununa değinerek universitenin bugünkü dururnunu açıklamaya çahşayım: EtiJer, 1950'Ii yıllarda bahçeler içinde iki katlı evlerden oluşan bir mahalle olarak kurulmuş. Tabii, elektriği, su- yu, yolları da ona gore düşünülmuş. Kırk yıl sonra Etiler semti yuksek apartman blokları- nın bulunduğu bir semte dönuşmuş, yoğun- luk eskisinin dört-beş katına cıkmış, fakat alt- yapı hızmetlerinde bir gelişme olmamıştır. İki PARİSTEN SELÇUK DEMİREL YÖK'ün son on yıldır benimsediği politi- ka da aynı doğrultudadır. Üniversite butçe- lenni reel olarak arttırmadan, öğrenci sayılan ile öğretim üyesi sayılarını dengelemeden, kampuslarda altyapıyı yeterince geliştirme- den, öğrenci sayılannı surekli arttırarak öğ- retim kalitesinin düşmesine neden olmuştur. Bu konuda universitelerden ve kamuoyundan tepki gelince de Türk Yükseköğretiminde On Yıl 1981-1991:1981 Reformu ve Sonuçlan ad- lı beyaz kitapçığı yayımlayarak yuksek öğre- timle ilgili YÖK politikalannîn ne kadar tu- tarh ve başanlı olduğunu kanıtlama çabaları içine girmiştir. Ana hükümler ve esnek bir yasa 19 Aralık 1991 tarihli Cumhuriyet Gazete- si'nde Prof. Dr. Ersin Kalaycıoglu, 12 Eylül rejiminin Türk yüksek öğretimine armağanı olan YÖK'ün ömrünü doldurduğu için tasfi- ye edilmesi gerektiğini yazdı. Kalaycıoglu'nun göruşune katılıyorum. Aynca, YÖK'ün izle- diği politikalarla üniversite kurumunun bün- yesine ters düşen bir sistemi yerleştirmeye ça- lışarak Türk yüksek öğretimine zarar verdiği için sona ermesi gerektiğini belirtmek istiyo- rum. Aşı tutmamış, YÖK tükenmiştir. Bu du- rumda yapılacak şey YÖK'ün anayasal varlı- ğına kısa sürede son verilmese bile yetkileri- nin kısıtlanarak "şimdi her zamankinden da- ha özerk olduğu" öne sürülen üniversiteyi o YÖK'e özgü özerklikten bir an önce arındır- maktır. Koalisyon hukumeti programında öngörü- len "evrensel standartlann kabul gördüğü, ül- kemizin dünya ile bütünleşmesine katkı geti- recek, özgün, özerk, mali olanakları en iyi aşamaya getirilmiş.. köklu bir üniversite reformu" üniversiteyi ferahlatmanın yanı sı- ra onun yeniden gerçek kimliğine kavuşma- sında önemli bir girişim olacaktır. Bu girişi- min en kısa zamanda gerçekleştirilerek uni- versitenin duzluğe çıkması umudu ve çıkarı- lacak Üniversiteler Yasası'nın daha öncekiler gibi her türlü ayrıntıya giren bir yasa olmak yerine üniversitelere çalı§malannda azami es- nekliği sağlayacak ana hükümleri ıçeren az maddeli bir Üniversiteler Ortak Yasası olması dileğiyle. Nitekim, PKK'lıların cena- zelerı alındı, verildı derken, geçen salı olay çıktı ve on bir kişi öldü. Bölgede bu tıp so- runların iç içe geçmişliğinin somut kanıtıydı bu olay; vuru- lan PKK'lı mılıtanlar, onların sivıl akrabaları, durumun ger- gtnlığı ve bu duyarlılıklaradu- yarlı olmayan güvenlik güçle- ri. Ertesi gün de İstanbul'da yaşanan facia. PKK'nın söylemınde uzun süreden beri eylemı büyük kentlere taşıma tehdidi vardı, bunun belirtılerı de görünü- yordu. Şımdı bunun ılk somut ömeğı, çok da berbat bir bı- çımde patlak verdi. Kıyımı gerçekleştirenlerin PKK adı- na hareket ettiğinden şüp- hem yok, ama çıkan sonuç, hem PKK'nın hem de olayı bizzat çıkaranların düşüne- mediği bir şey olmalı. Teroriz- me karar veren örgütlerin in- sana ürküntü veren kaçınıl- maz bir özellığı budur zaten: Her an ateşle oynadıkları için her an kendıleri ıçın dahi ir- rasyonel olacak olaylar yara- tabilirler. Böylece, ilkbahara kadarki taktık durgunluk ihtimali cid- di bir yara aldı. Şımdı Özal : ın da eski tutumunu tama- men terk ederek içinde yer almayı tercih ettiği Şahinler, gerilimi artırmak ve yeniden baskıcı bir ortama geçmek için ellerinden gelenı yapa- caklar. Kutuplaşma hızlanabi- lir ve sertleşebilir, ama bir ke- re daha söylemek gereğını duyuyorum: Bunun acısını bütün bir toplum çekecektir. Diyelim ki arkadaşlarımz size bir yılbaşı hediyesi aMılar... OrneğinAECTMim Fırtn Demek kı 92 de nefis ızgaralar ştşler, pılıç çeıirmeler şıp dıye hazır olacak AEG Mini Fırtn Ayda 88.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 616.000 TL Belki kınşıklardan nefret ettığımzı bıldıklert ıçın. sıze hartka bir AEG Bubarlt L'tti getirdıler AEG Bubarlı Ütü Ayda 36.000TL / Peşin + 6 taksit Toplam 252.000 TL ' t Hele bedtyenız AEG Bubarlı Pres Ütu ise. Bir dokunuifta. en bunışuk çamaşırlar tamatn AEG Buharh Pres Ütü Ayda 344.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 2.408.000 TL Pekı sM^thuin $o\le taptaze portakal suyuna ne dersımz' AEG\lewe Suyu Presı nden AEG Meyve Suyu Presi Ayda 132.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 924.000 TL * Hedıyemz AEG \1 ^> tx>tu ıse yaşadımz Çırpma kanştırma, kesme tşleri çarçabuk bitecek AEG Mutfak Robotu Ayda 169.000 TL J Peşin + 6 taksit Toplam 1.183.000 TL Yeniyılhediyeniz KAYSERİ KADASTRO HÂKİMLİCİ'NDEN Esas No 1991/7 Duru$ma Günü: 11 3.1992 D. Saatı: 9 00 Kaysen Merkcz Ağjrnas kasaba- sında kâın 2997 No'lu parsehn yapı- lan tespıtıne karşı davaa Bekır özarslan tarafından davaJı Omer Bayar akyhıne açılan kadastro tespi- tıne ıtiraz davasının 11 12 1991 ta- rihli oturumunda verılen ara karan gereSnıce, davalı Hıdayet oğlu Omer Bayar adına bütün aramalara rağ- men adresının tespu mümkttn olma- dığından adına duruşma gün ve saat de leblıj edıkmedığınden gazete ıla- nı ile adına durujma gün ve saatinın teblıjıne karar veTİmış olmakla, 7201 sayıh kanunun hükümlerıne tevfikan yukandaesas numarası ve dunışma gün ve saatı yazılı bulunan dosyaya munhasu olmak üzere da- valı Hıdayet oğlu ömer Bayar adı- na duruşma gün >e saatinın ılanen teblığıne, ılanın teblığmden sonra oturum gününe kadar varsa def: iti- raz ve delıllerinı mahkememıze bıl- dırmcsı veya bızzaı gelerek beyanda bulunması veya koıdısım bir vekılle lemsıl ettırmesı, aısı takdırde dava- nın gıyabında yapnacagı ve karar ve- nlecegı hususu leblıgat yerıoe kaım olmak üzere ilan olunur Basın: 47106 Friede in cnir, Friede in meinem Nâchsten, Frıede in der Welt, wie geht das? Nâhere Info. Universellen Leben e.V. 10/4 87 Wttrz- burg, Postf. 5643. Belkı de btr AEG Aspırator Y'ıne yaşadımz Mutfağınızda bahar haıası esecek AEG Fırtn Üstü Aspiratör Ayda 82.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 574.000 TL Hele çıtır çıtır kızarmış ekmekle mıs gibi kahvaltt AEG Toaster Ayda 33.000 Tl 1 Peşin + 6 taksit Toplam 231000 TL m uzerinde bir rena mı durur' AEG Dörtlü Ocak Ayda 52.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 364.000 TL fazla bılgı alrnak ıçın AEG Danışma Me'kezt'n a'ayabılırsınız Türkıye nır neresı^der ararsanız a r ayn ücretsiz gorjşebııeceğınız le'e'onlanmız (Ek rumara çevırmenıze gerek yoktur ) 9-00-164-024 ve 9-00-164-025. Dığe< >e'e'onla'im,z (1 ) 174 65 90/91 Belkı gıiçlu soluğuyla evı tertemız yapacak bir AEG Elektrikh Supıırgenız olur AEG Vampyr Ayda 118.000 TL / Peşin + 6 taksit Toplam 826.000 TL AEG Deıışn Mtrttıi }a yemeklen AEG Mtkrodalga Fırtrı dapışırmerun ke\fı ? AEG Mikrodalga Fırtn Ayda 385.000 TL 1 Peşin + 6 taksit Toplam 2.695000 TL Keyiflendiniz değil nti? Peki siz dostlartnızı birAEG'yle sevindirmek istemez misiniz? Bütün bu AEGIer şimdi çok elverişli taksitlerle., Kaçtrmayın! \ AEG ŞlŞLİ 5. ASLİYE HUKUK HÂKİMLtĞl'NDEN Dosya No: 1990/227 resınde bulunamadığından ve zabıtaca da yapılan tahkikatta da Davacı İstanbul Belediye BaşkaTıhğı vekili Av Leyla Karaca tara- çevreden araştınldığında adresinı bilenin olmadığı anlaşıldığından du- fından davalılar Mefharet Çene, Selanu Çene, Hayrettm Çıftepuıar ruşraa günü olan 6.2.1992 günü saal 10 00'da mahkememızde hazır aleyhine ıkame olunan tescil davasının yapılan duruşmasında: bulunmanız veya kendinızi bir vekılle temsil ettirmemz, aksi takdir- Harbiye Mah. Küçükçiftlıkdere Sok. Şişli/tstanbul adresınde ika- de duruşmanın yokluğunuzda yapılıp bitinleceği hususu dava dılek- met ettiği bıldirilen davalı Mefharet Çene tüm aramaîara rağmen ad- çesı >erine kaım olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 19 12 1991 Basın: 14844 M i fe BOND ÜNİVERSİTESİ § J B AVUSTRALYA'DA ÜNİVERSİTE | D İN6İLİZCE + FOUNDATION + UNİVERSİTE Wm 21.YÜZYILÜNİVERSİTESİ ^ y , / T N İSTANBUL BAÛDATCAO NO 53MBOSTANCI ^*T ! H V Tal (1)3624096 (1)3623859 ^ \ I P ^ , ANKAHA BILLUR 9OK NO 23/1 KAVAKLIDEREw ' ' ^' ' T ei (4) 128 76 02-(4)12*76 03 NUfus cüzdanımı ve Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden aldığım pasomu kaybettim. Geçersizdir. OLCAYÖKTEM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle