Katalog

CUMHURİYET/6 HABERLER 26 ARALIK 1991 PKK Şırnak'ta karakolbastı:9 şehit250 PKK'lı tarafından basılan komando birliğinde 8 er, 1 astsubay şehit oldu. Subay ve astsubaylardan 4 kişinin kayıp olduğu bildirildi. ŞIRNAK (Cnmhuriyet) — Kulp ve Lice olaylan ile gergin- Iiğon doruk noktasına ulaştığı Gttneydoğu yine kana bulandı. PKK, Şırnak'ın dağlık kesi- minde bulunan bir jandarma komando birüğine önceki ak- şam düzenlediği .baskında 2 as- teğmen, 1 astsubay ve 6 er ol- mak üzere 9 askeri şehit etti, 8 askeri de yaraladı. PKK'lılar, Nusaybin ilçesin- de de iki yurttaşı öldürürken, Siirt'in Gözpmar köyü ilkoku- lu ve PTT binasını roket ateşiyle tahrip ettiler. Şırnak'ın merkeze bağlı De- reler köyü yakınlannda, Here- kol dağı eteklerinde bulunan jandarma komando birtiği, ön- ceki gece saat 19.30 sıralannda, sayılan 250'yi bulan bir PKK'b grubu tarafından saldınya uğra- dı. PKK'lılar, roketatar ve uzun namlulu silah ateşiyle birliği et- kisiz hale getirmek için dört bir yandan saldırdı. SaJdınya, bir- TBMMPde Gtineydoğu için çalışma grubu Haber Merkezi— TBMM In- san Haklan Komisyonu Diyar- bakır'da önceki gün meydana gelen olaylan incelemek üzere bir çalışma grubu oluşturdu. TBMM Insan Haklan Kom- siyonu Çalışma Grubu Başkam SHP Mardin milletvekili Ahmet Tttrk, dünkü toplantıda gün- demde olmamasına karşın öne- mi nedeniyle bu konunun ele alınmasını ve bir çalışma grubu oluşturularak yerinde inceleme yapmasını önerdi. SHP Sürt milletvekili Zübeyir Aydar da dummun son derece ciddi olduğunu belirterek, "OUyJar bugttn (dün) de devun edebilir. Bölgede gerginlik •ftröyor" dedi. Daha sonra 4 kişilik bir çalış- ma grubu oluşturularak bölge- de inceleme yapılması ve bir ra- por hazırlanması kararlaştınldı. Çahşma grubunda RP Istanbul milletvekili Hasan Mezarcı, SHP Sürt milletvekili Zübeyir Aydar, DYP Izmir milletvekili Mehmet Özkan ve bir ANAP'lı üye görev alacaklar. PKK'nın 91 eylemleri DtYARBAKIR (Cumhuri- yet) — Yasadışı PKK örgütü, adını ilk kez 15 Ağustos 1984'te Siirt'in Enıh ve Hakkâri'nin Şemdinli ilçelerine düzenlediği baskınlarla duyurdu. Aradan geçen 7 yıl boyunca "Kürt so- nnm"nun gündemde kalmasına çalışan PKK, Peçenek, Milan, Pınarak ve Yuvalı gibi mezra ve köy baskınlannda çok sayıda si- vilin ölümüne yol açtı. PKK'nm son 10 ay içinde böl- gede gerçekleştirdiği bazı eyle- mleri şöyle: — 27 Mart 1991 Hakkâri'nin sınır kesiminde devriye görevi yapan güvenlik güçlerinden 9 er, pusu kuran PKK'lılann aç- tığı ateş sonucu şehit oldu. — 9 Nisan 1991 Nusaybin- Midyat Karayolu üzerinde pu- su kuran PKK, 2 askeri öldür- dü 3 askeri de yaraladı. — 8 Mayıs 1991 PKK, Bitlis'- in Çeltik köyündeki operasyon- dan dönen güvenlik güçlerine ateş actı, 1 üsteğmen ve 8 aske- ri şehit etti. — 7 Haaran 1991 Hakkâri'- nin Çukurca Uçesi kırsal kesi- minde operasyona giden güven- lik güçlerine ateş açan PKK'lı- lar 11 askeri şehit ettiler. — 4 Agustos 1991 Hakkâri'- nin Şemdinli ilçesine bağlı Sa- manlı karakoluna 150 kişilik gruplar halinde saldın düzenle- yen PKK, 11 askeri öldürdü, 7 askeri de Kuzey Irak'a kaçırdı. Kaçırılan bu erler daha sonra serbest bırakıldı. — 19 Ağustos 1991 Şırnak'- m Silopi ilçesine bağlı Görüm- lü karakoluna roketatarlı saldın düzenleyen PKK 5 eri öldürdü. — 3 Eylttl 1991 Bingöl'ün Genç ilçesi kırsal kesiminde pu- suya düşürülen 2 astsubay PKK tarafından şehit edildi. — 10 Eylul 1991 Hakkâri'nin Yüksekova ilçesine bağlı Çobanpınar karakoluna baskın düzenleyen PKK 7 eri öldürdü, 3 eri de yaraladı. — 11 Eylftl 1991 Siirt'in Kur- talan ilçesine bağlı Bağgözü kö- yü jandarma karakoluna PKK'lılar tarafından gerçekleş- tirilen saldında 5 er şehit oldu, 5 er de yaralandı. — 17 Eylttl 1991 Şırnak'ın Ciz- re ilçesine bağlı Hisar köyü jan- darma karakolu basıldı, 3 er şe- hit edildi, 3 er yaralandı. . — 22 Aralık 1991 Bingöl'ün Solhan ilçesi kırsal kesiminde öldürülen 7 PKK'lıdan 2'sinin Kulp ilçesi nüfusuna kayıth ol- ması uzerine 3 bin kişi cenaze- — 23 Aralık 1991 Kulp-Lice Karayolu'nda seyreden bir aske- ri araca ateş açılması uzerine çı- kan çatışniada 2 PKK'lı öl- dürüldü. likten de karşılık verildi. Saat 20.00'ye kadar süren sal- dında Tabip Asteğmen Ömer Emirogln, Asteğmen Mehmet Çalışkan, Jandarma Astsubay Erdal Dnyuk ile jandarma erle- ri Ertan Sivrioglu, Ümit Sabri Mıbcılar, Sefim Olgun, Hilmi Eoıiral, Mesnt Bakan ve Osman Tunın şehit oldular. Saldırıda 8 er de yaralandı. Yaralılann bir bölümü, Şırnak'- taki Jandarma Tugay Hastane- si'ne kaldınlarak tedavi altına ahndı. Resmi makamlann aynntıh bilgi vermekten kaçındıklan baskın olaymda, aralannda su- bay ya da astsubaylann da bu- lunduğu 4 kişinin kaybolduğu belirtiliyor. Kayıplar arasında Asteğmen Kadir Yiiksel de bu- lunuyor. Erlerden bazılannın sağhk durumlannın ciddi oldu- ğu ve ölü sayısımn artabilece- ğinden kaygı duyuluyor. Roket mermileriyle binalara önemli hasarlar da verdikleri belirtilen PKK'lılann saat 20.10 sıralannda olay yerini terk ettik- leri gorgu tanıklannca anlatıldı. Bölgenin karla kaplı olması nedeniyle güvenlik güçleri, ka- radan ve havadan PKK'hlan anyor. Aramalara çok sayıda asker, polis ve korucu katıldı PKK, önceki gece Mardin'in Nusaybin ilçesine bağb Tepeus- tü köyünde iki yurttaşı evinden alarak öldürdü. Köye gelen bir grup terörist, Yusuf Akalar ve Nezir Yıldınm'ı evlerinden ala- rak çıkardılar ve kurşuna dize- rek öldürdüler. PKK aynca, Siirt'in Kurtalan ilçesine bağlı Gözpınar köyünü de bastı. Saat 21.00 sıralannda köye gelen PKK'lılar sağhk oca- ğırun ambulansını atese verirken ilkokul ve PTT binalannı roket ateşiyle tahrip ettiler. Köyde halkı toplayarak bir süre parti- lerinin propagandasını yapan PKK'hlar daha sonra aynldılar. Bu arada Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesine bağlı Narlı ka- sabasında iki kişi, bölücü örgüt üyesi 5 kişinin saldınsına uğra- dı. Kahramanmaraş Valisi Er- dogan İzgi'nin yaptıgı acıkla- maya göre dün gece geç saatler- de Narlı kasabasına gelen 5 bö- lücü örgüt üyesi, Hasan Sert (37) adlı vatandaşın evine gire- rek silahlı saldında bulundular. Kimliği beürlenemeyen örgüt üyeleri, daha sonra, Döne Yag- lıbulut (41) adiı kadını taban- cayla yaraladıktan sonra uzak- laşular. Hakkâri'nin Yüksekova ilçesi Sait Boru Mahallesi'ndeki bir evde yapılan aramada çok sayı- da kalaşnikof mermisi ile el bombası ele geçirildi. Jandarma ve emniyet kuvvetleri, ilçenin Sait Boru Mahallesi'nde, Ah- met Yaşar'a ait evde yaptıklan aramada, 6 bin adet kalaşnikof mermisi, bir kalaşnikof silah ve 2 adet el bombasını ele geçirdi. Olayla ilgili olarak Ahmet Yaşar ve Ayhan Yaşar adlı ki- şiler gözaltına ahndı. GERGtN BEKLEYİŞ — Knlp'ta çıkan olavlar sonrası kepenkler kapaüldı. İlçede panzerier onemli noktalarda bekByor. (Fotograf: ERGUN AKSOY) CDoğu kepenk indirdiKULP/LİCE/DİYARBA- KIR (CumhDriyet) — Kulp ve Lice'de 3 PKK'hnın cenazesinin ailelerine teslim edilmesi sırasın- da meydana gelen ve 3'ü asker, 8'i sivil 11 kişinin ölümüyle so- nuçlanan olaylann gerginliği sü- riiyor. Kulp ve Lice'den sonra Diyarbakır, Mardin ve Siirt'e bağlı 8 ilçede daha kepenk ka- pama eylemi başlatıldı. Dükkân ve işyerlerinin 5 gündür kapalı olduğu Kulp'ta ekmek ve ilaç sı- kıntısı baş gösterdi. 3 PKK'lı ile önceki günkü olaylarda yasamı- nı yitiren 5 yurttaşın cenazeleri dün Kulp'ta toprağa verildi. Kulp ve Lice olaylannın pro- testo edilmesi amacıyla dün sa- bah Idil, Kurtalan, Dargeçit, Midyat, Kızıltepe, Derik, Koz- luk, Silvan ve Bismil'de de işyer- leri açümadı. Bu ilçelerde nor- mal yaşam durdu. Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu kentlerinde gözle görülür bir te- dirginlik izleniyor. Önceki gün- kü olaylarda yasamlannı yitiren Nedim Alün (18), NeyruUah Te- kin (36), Hayrettin Demirtoy (31), Felemez Bulut (20), Ömer Öztürk'ün (27) cenazeleri, gü- venlik kuvvetlerince Kulp Bele- diyesi'ne teslim edildikten son- ra törenle toprağa verildiler. Cenazelerden 4'ü, aileleri ta- rafından aünarak köylerine gö- turülürken 3 PKK'lı ile Neyrul- lah Tekin'in cenazesi, Şehitlik Mezarhğı'nda toprağa verildi. PKK'nın siyasi kanadı ERNK bayrağına sanü cenazeler dün saat 12.00 sıralann3a camiden yaklaşık 2 bin kişiden oluşan ka- labahk tarafından ahndıktan sonra mezarlığa getirikli. Arala- nnda SHP Diyarbakır Milletve- kili Mahmut Uyanık ile HEP Diyarbakır ll Başkanı Av. Hö- «yfcı Itarfaaih'run da bulunduğu kalabalık, toprağa verme işlemi tamamlandıktan sonra sessizce Okullarda terör tatiliHAKAN AYGÜN ANKARA - Güneydoğu'- daki "PKK teröriTnün fatu- rası eğitime çıkıyor. Bölgede halen 1010 okul güvenlik ne- deniyle kapalı tutulurken 27 bin öğrenciye eğitım verilemi- vor. PKK. şimdiye kadar 23 öğretmen öldürürken 85 oku- lu da yaktı. Milli Eğitim Bakanlığı'n- dan alınan bilgiye göre Gü- neydoğu'daki terör en büyük darbeyi eğitime vurdu. Olağa- nüstü Hal Bölgesi kapsamına giren 13 ilde 1010 okul kapalı tutuluyor. Bunlardan 719'u direkt "can gü>enliği sağlana- msdığı", 85i "PKK tarafın- dan yakıldığı", 83ü "can gü- >enliğinin olmaması nedeniyle öğretmen gitmediği", 130'u ise "öğrenci azlığı" 1 nedeniyle ka- palı bulunuyor. En fazla kapalı okul bulu- nan il Mardin iken bu ili sıra- sıyla Tunccli. Sürt ve Hakkâri izliyor. Olağanüstü Hal Böl- gesi kapsamındaki Bitlis ve Muş'ta ise kapalı okul bulun- muyor. Kapalı okullann illere göre dağılımı şöyle: "Adıyaman 2, Bingöl 19, Di- yarbakır 68, Elazığ 31, Hak- kâri 108, Mardin 311, Sürt 117, Tunceli 198, Şırnak 27, Batman49,Van80." Bölgede en fazla okul yakı- lan ilin ise Hakkâri okiuğu belirlendi. Yakılan 85 okulun illere göre dağılımı da şöyle: "Hakkâri 26, Van 18, Sürt 12, Tunceli 10, Mardin 8, Bin- göl 5, Elazığ 4, Adıyaman 1 Diyarbakır 1." Bölgede "can güvenliği ve ekonomik nedenler"le ailelerin çocuklannı okullara gönder- memesi sonucu 130 okul hiz- met veremiyor. Yeterli öğrenci ve öğretmen bulunmasına karşın can gü- venliği herhangi bir şekilde garanti edilemediği için kapalı tululan 719 okulun illere göre dağılımı şöyle: "Mardin 244, Tunceli 113, Sürt 105, Hakkâri 79, Diyar- bakır 56, Van 46, Batman 39, Şırnak 27, Bingöl 8, Adıyaman 1, Elazığ 1." Bölgedeki 83 okula ise tayin edılen öğretmenlergitmedi. dafaldı. önceki günkü olaylar sırasın- da gözaltına alınan ve ağır ya- ralı olan Burkaa Isık, Kadir Çt- nar, Yılmaz Eren. Kadri Altnn vt Ziym Dnaar dün sabah jan- darmaya ait iki zırhlı araçla Kulp Devlet Hastanesi'ne getiril- di. ilk tedavileri yapılan yaralı- lar Dkle Üniversitesi Tıp Fakül- tesi'ne sevk edildikr. Halen Ko- mando Bölüğü'ncV gözaltında bulunan 54 kişinin sorgulannın sürdüğü belırtıldi. Diyarbakır JX}M'den iki savcının da soruş- turmaya katıldıklan ve gözaltı- na alınanlann "Toplantı ve Gös- teri Yürüyuşü Yasası"na muha- lefetten mahkemeye çıkanlacak- lan öğrenildL Meydana gelebilecek olayla- nn anında bastırılması için Kulp'ta çok sıkı güvenlik önlem- leriakndı. Diyarbakır kent merkezinde dükkân ve isyerlerini gezerek es- nafı Kulp ve Lice'deki olaylan protesto etmeleri için kepenk kapamaya çağıran Uç kişinin po- lis takibi sonucu yakalanarak gözaltına alındığı bildirildi. Po- lis, başka bir gnıbun ise telefon- la arayarak esnafı kepek kapa- maya zorladığının belirlendiği- ni söyledi. BASTÜRK'ÜN UZUN YÜRÜYÜŞÜ Sizancak ceketimi asarsınız AYŞENUR ARSLAN 'İdam mı? Siz benim ancak ceketimi asarsı- nız..." Abdullah Baştfirk, "Sizi idamla yargılaya- cağu" diyen 12 Eylül askeri savcısma söyle- miştj bu sözleri. DİSK Eğitim Dairesi Müdürü, danışmanı Fanık Pekin, Baştürk'ün bu meydan okuyu- şunu aktanrken. "Hay atta hiçbir şeyi zor gör- medi. Engel tanımadı. En zor anlarda meşhur deyişiyle 'goley' derdi. Viirür ^iderdi" diyor. 1977"den bu yana danışmanlığını, yurtdı- şında çevirrnenliğinı yapan, Davutpaşa ve Metris hapishanelenndeki sıkıyönetim mah- kemelerındeki o kritik günlerde yanında olan Faruk Pekin, Baştürk'ü şöyle anlatıyor: "Beşer nisyan ile maluldör, derler. Zaman geçince unutulur. DİSK davası savunması mi- marlarından biri olduğum için rahatlıkla söyle- yebilirim ki o olmasaydı, DİSK davası bu düzeyiyle sona ermezdi. 21 celse kahramanca savaştı. Hiçbir şeyi inkâr etmeden, dobra dob- ra konuşarak, zaman zaman ince alaylara giri- şerek." Tarih, ünlü davalarla ve savunmalarla do- lu. Dreyfus davası, Dimitrofun savunması ve daha niceleriyle. Baştürk'ün savunması da bu "miras"lardan biri oldu. Sonradan "Yargı önünde Savunma" adıyla 480 sayfalık bir kitaba dönüşen savunma, 12 EylüPün yargılanmasıydı bir bakıma. Baş- türk, yalnızca ıddialara yanıt vermiyor, aynı zamanda 1980'li yıllann ekonomik ve politik panoramasını çizerek 12 EylüPün gerçek yü- zünü gösteriyordu. Bir tarih, bir demokrasi dersine dönüşmüştü savunması. 4 yıl 10 gün hapis yattı Baştürk. Eşini, ço- cuklannı, avukatlannı bir cam ardından gör- dü bu yıllar içinde. Yine cam ardından tele- fonla duydu seslerini. Yine de moral veren hep o oldu. Cezaevinden çıktıktan sonra da moralini yitirmedi. Gerçi onun tutukluluğu bıtse de sendikasınınki bitmemişii. DİSK'in yargılanması hâlâ sürüyordu. Ama mücadele de sürüyordu. Özgürlük Ödülü 1987 yılında tsveç sendikal hareketinın, da- ha önce de bir kez Mandela'ya verdiği " ö z - gürliik ödülü"nü alması bunun anlamlı bir Baştürk ne mahkemede, ne cezaevinde savunduğu geçmedi. ifadesıydı. Baştürk, günün birinde DİSK'e kavuşacağı umudunu hiç yitirmemişti zaten. O güne kadar da yaşamının ikinci kanalında, poîıtikacıhkta yürüyecekti. 1987 secimlerin- de SHP'den milletvekili oldu. Paris'teki Kürt konferansı kriziyle birlikte 'ihraçlar" gündeme gelince o da SHP'den is- tifa etti ve HEP'i kurdu. H E P günleri kısa sürdü. 1991 mayıstnda DİSK, Askeri Yargı- tay kararıyla beraat edince "yuvasına" dön- dü^ Başkan sofrası Abdullah Baştürk artık Merter'deki genel merkez binasında. akşamlan evinde DISK'- ten başka bir şev konuşmaz olmuştu. önüne gecmişın derslcrini koyuyor, üstüne düşlerini D t S K Genel Başkanı Baştürk, "Sizi idamla yargılayacağız" diyen 12 EylUl askeri savcısına şu yanıtı vermişti: "İdam mı, siz benim ancak ceketimi asarsmız.." 1 9 S 7 seçimlerinde SHP'den milletvekili olan Baştürk, Paris'teki Kürt konferansı kriziyle birlikte "ihraçlar" gündeme gelince SHP'den istifa etti. Tekstil Sendikası Başkanı Rıdvan Budak "Onsuz işimiz çok güç" diyor. Partilerin, sendikaların savrulduğu 80"li yıllarda DİSK'i ayakta tutan Baştürk'ün boşluğu çok aranacak. D İ S K Eğitim Dairesi Müdürü Faruk Pekin, Baştürk'ün arkadaş yemeklerini şöyle anlatıyor: "Bazen Ataköy'deki evde yemek yerdik. Haşlamadan pişirdiği makarnadan oluşan başkan yemeği yapardı. Bu toplantılarda DİSK'in yeniden inşasını konuşurduk." ekleyip "gdeceğin" DİSK'ini anlatıyordu. Kimi zaman Yaşar Kemal ya da tlhan Selçuk oluyordusofrasında. Kımi zaman da"oğuüa- nm" dediği genç sendikacılar, avukatlar. "Ogullarından" biri olan Faruk Pekin, o gün- leri şöyle aktanyor: "Bazen Ataköy'deki evde yemek yerdik. Haşlamadan pişirdiği makarnadan oluşan 'başkan yemeği' yapardı. O gün de son günle- rinde de hep bana ve arkadaşlarıma fark attı. Bir görüş öne sürerseniz, aklına yattı mı alır, müthiş bir gelecek sezgisi >e perspektifle geliş- tirirdi. Son altı a\ ımız. arkadaşlarımla birlikte DİSK'in yeniden inşasını. tıkanan sendikacılı- ğı aşma yöntemlerini tartışmakla geçti. Aya- zağa'ya taşınma, şeffaf sendikacılık, çağdaş yardunlaşma sandıkları, araştırma enstitüleri, fikirlerden vaz- isci okuUanJıatta öniversite, DİSK vakfı, DİSK radyosu, genç isçilerin ve özellikle emeklikrin sonınlannı aşma, yeni toplusözleşme yonlera- kri geliştinne..." Baştürk, bu düşlere ulaşabilmenin güçlü- ğünü biliyordu kuşkusuz. Her şeyden önce DİSK, mal varlığına hâlâ kavuşamamıştı. Merter'deki genel merkez binasında da "ko- nnk" gibi oturuyorlardı. Bir yanda kayyım, bir yanda DİSK yöneticileri... Kayyımın "izin verdiği" şeylere harcama yapılıyor. onun dışındaki tüm harcamalar DİSK'e ya- kın kişilerin "katkılarıyla" gerçekleşebiliyor- du. Ama bu bile bir "dayanışma" örneği olarak mutlu ediyordu Baştürk'ü. Geleceğin DİSK'i için de bu sözcük "anahtar'Mı onun için. "DİSK üyeliği, dayanışma ve farklı bir dünya içinde yer abna anlamına gelmeli. Sendika öyeliği kartı alan işçi, buno içinde hissetmeli" diyordu. Tekstil Sendikası Başkanı Rıdvan Budak, "Onsuz işimiz çok güç" diyor. Partilerin, der- neklerin paramparça olduğu, insanlann ayn ayn yerlere savrulduğu 1980'lerde koskoca bir örgütü "ayakta tutmayı" başaran Baş- türk'e "şimdi de" çok ihtiyaçlan olduğunu söylüyor. Ama Baştürk artık yok. DİSK Genel Sek- reteri Süle>Tnan Çelebi'nin dedığı gibi. "işçi sınıfı bir dostunu, liderini, öğretmenini yitir- dL" " "Sonsöz" Her ınsanın yaşamında bir "son söz" var- dır. Kimileri bu son sözü, ölümlerinden çok önce söylerler ve aslında o sözler sonu değil, bir "başlangKi" anlatır. Abdullah Baştürk'ün, 1983 yılında savun- masının "son söz"ünde söyledikleri, buna çok güzel bir örnek: "Geride bıraktığım 40 yıla yakın işçilik, sen- dikacılık ve parlamenterlik hayatımda toplu- ma karşı, işçi ve emekçilere karşı du\duğum sonımluJuğun bilinci içinde, yalnızca >e yalnız- ca demokrasi ve özgürlükler için uğraş verdim. Bu inançla bağunsızlık, demokrasi ve sosya- lizm mücadelesinde >er aldun. İşçi smıfının bir bireyi olmakla övünüyorum. DİSK Genel Başkanı olmaktan onur duyuyo- BİTTİ Izlenimler Izin verseler olay çıkmazdı' ERGUN AKSOY KULP - Dört tarafı geçit vermez karlı dağlarla çevrili yoksul bir ilçe. Halkın geçim kaynağı hayvancıbk ve çiftçi- lik. Doğu ve Güneydoğu'daki dığer il ve ilçelerde olduğu gibi Kulp'un da en belirgin özelliği kahvehane sayısımn fazlalığı. 10 bin nüfuslu ilçede I5'e ya- kın kıraathane bulunuyor. Gençlerin büyük bölümü iş- sız, günlerinin büyük bölümü- nü bu kahyelerde okey oy- nayarak geçiriyor. Çok değil, bir yıl öncesine kadar Diyarbakır'ın, "En bu- zurlu" ilçelerinden biri olan Kulp'ta 4 gün önce durum ter- sine dönüverdı. Solhan'da öl- dürülen PKK'lılann cenazele- rini almak üzere binlerce yurttaş Kulp'ta toplandı. . Yas nedeniyle kepenkler in- dirildi. Muş sınınndan yüzler- ce araçlık konvoyla alınan cenazelerin Kulp merkezine bırakılmamalanyla gerginlik arttı. Çıkan olaylarda güven- lik güçlerinin açtığı ateş sonu- cu 5 yurttaş yaşamını yitirdi. İlçede yazdan kalma güneşli bir gün. Jandarma timlerine ait panzerlerin biri gidip biri geliyor. Evlerinin önünde kal- dınmda kümeleşen yurttaşlar tedirgin. Eski Cami'nin bu- lunduğu çevreden ağıt sesleri yükseliyor. Yaşamını yitiren 5 yurttaşın cenazeleri araçlara bindınlip köylerine gönderili- yor. Orta yaşlı bir yurttaş, halka, "sakin olun, provokasyona gel- meyin" uyansında bulunuyor. Olaylar sırasında yaşamını yi- tiren ömer öztürk'ün yakın- lanndan biri. "Provokasyono yaratan komandodur. Cenaze- lerin ilçeye girmesine izin ver- selerdi, bu olaylann hiçbiri olmazdı. Halkın demokratik her çıkışını kanla bastınyor- lar" karşıhğmı vererek tepki- sini dile getiriyor. İlçedeki en hareketli devlet kuruluşu belediye. Onlarca yurttaş 3 gündür Kulp'ta bu- lunan SHP Diyarbakır Millet- vekili Mahmut Uyanık'ın Ankara'daki yetkihlerle yap- tıgı telefon görüşmesini dik- katle dınliyor. Telefonun diğer ucunda in- san haklanndan sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Kah- raman. Milletvekili Uyanık'- tan gelişmelerle ilgili bilgi alı- yor. Odada toplananlar oldukça sinirli. "Bu nasü insan haklan bakanlığı, telefonla bil- gi alıyorlar. Kulp'ta, Lice'de insan haklan ayaklar altına alınıyor. Ancak *buraya gelip olayı yerinde araştırma zahme- tine katlanmıyorlar" dıye ya- kınıyorlar. Ktirtfilmi için Heşekkürier' ANKARA (Cunauriyet Bii- roso) — Türkiye'de ük kez gös- terime girecek olan ve Kürt deş- tanını konu edinen Mem ü Zin füminin yapımcılan ve başrol oyuncusu Mdtem Doganay, DYP ve SHP grup yöneticileri- ni ziyaret ederek filme izin ve- rilmesinden dolayı teşekkür et- tikr. Içerisinde Kürtçe türkü ve ağıtlar bulunduğu için gösteri- mine uzun süredir izin verilme- yen, ancak KUltür Bakanlığı'mn izniyle gösterime girecek olan filmin oyunculan önce SHP Grup Başkanvekili Aydu Gi- vea Görkan'ı ziyaret ettiler. Başrol oyuncusu Meltem Doğa-, nay, ziyaretlerinin bir teşekkür ziyareti olduğunu ifade ederek bakanhğm ve hükümetin fılme yaklaşımlannı saygı ile karşıla- dığını söyledi. Doğanay, Kürtçe bilmediğini, ancak fılmin çekimi sırasında biraz KUrtçe öğrendiğini büdirdi. TKPnin Kürtçe reklam yasağı ANKARA (Ouhnriyet Btt- rosn) — TRT, Kürtçe reklama "kırmızı" ışık yaktı. 29 aralık pazar günü yayın hayatına baş- layacak olan "Rojaame" adlı Kürtçe haftahk gazetenin Kürt- çe çekilen reklam filmi, TRT ta- rafından "anayasa", TRT Yasa- sı ve TRT Reklam Yönetmeliği- ne aykın olduğu gerekçesiyle reddedildi. TRT Hukuk Müsaviri Akm Beşiroglu, Kürtçe reklam fılmi- nin TV'den yayımlanmasının,i anayasa gereği olanaksız oldu-: ğunu belirtti. Beşiroğlu, anaya- sada resmi dilin Türkçe olduğu- nun belirtildigine dikkat çeke- rek, TRT Yasası'nda da yayınla- nn doğnı, temiz, akıcı, lehçesiz, bir Türkçe ile yapüması koşulu-; nun yer aldığûu kaydetti. ;