13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
:UMHURİYET/4 HABERLER 23 ARALIK 1991 HUKUKÇU GÖZÜYLE BL'LENT TANOR ÖnceYaşamaHakkıGeçen haftaki yazımda, Anayasada değişiklik yapıla- madığı sürece, yasalar eliyie ne ölçüde demokratikleşme ve iyileştirmelere gidüebileceği sorusunu ortaya sürmüş- tüm. Oradataslaklaştırdığım bazı soyutcevap anahtarla- n açısından birkaç temel hak ve özgürlüğün örnek ola- rak inceleneceğini de belirtmiştim. 8u taramada "önce yaşama hakkı"na yer vermek ge- rekiyor. Çünkü bu hak otmadan ve korunmadan, öbür hak ve özgürlükler de bir anlarrt taşımaz. insan haktarı, İsviç- re Federal Anayasası'nda görülen, "Ölenin onurlu bir şe- kilde gömülme hakkı" gibi istisnalar dışında, "yaşayanlar" »çindir. Bu yüzden de "öldürülmeme hakkı" her şeyin ba- şıdır. Bu hak, resmi ya da resmi olmayan (terörist) "infaz mangalan"n& karşı korunmayı da içerir ama, bu alanm kla- sik sorunu "ölüm ceza<an"dır. Çünkü bu cezayı kararlaş- tıran ve uygulayan devlet, bu işleri tasartayarak, plartla- yarak, "taammüden" gerçekleştirmiş olmaktadır. O dev- let ki görevi, insan kişiliğint, onurunu ve bedenini koru- maktır. Türkiye'deki durum nedir? 21 Kasım 1990 tarihli kanurv la, zaten uygulamast bulunmayan bazı ölüm cezalan ömürboyu hapse çevrilmişti. Bugün, 30'dan fazla suçun karşılığı yine ölüm cezasıdır. Anayasada, belli koşullarda veriıecek ölüm cezalannm hukuka uygunluğu kabul edil- miş, bu ceza anayasal meşruluk ve korunma altına alın- mış, ama zorunlu da kılınmamıştır; zaten böyle bir şey dü- şünülemezdi. Öte yandan Türkiye Cumhuriyeti, ölüm ce- zalarının kaldırılmasını amaçlayan uluslararası betgeleri onaylamaktan da bu- Eski bakon Ali Talip Özdemir, Bakırköy'ün yeni başkanı güne dek kaçınmıştır Orneğin, Avrupa İn- san Hakları Sözleş- mesi'nin 6 nolu ek protokolünü, Avrupa Konseyi'nin üyesi olup da benimseme- yen tek devlet Türki- ye'dir. Uygulama bütün bütüne iç kararticıdır. ANAP sonucu 'halayla*kutladı Askeri Yarçrtay'ın yeniden îdam karariannı onadığı günümüzde, en aztndan barış zamanında işlenen suçların cezasının idamdan ömürtjoyu hapse çevrilmesi yoluıta gidılmelidir. Sivil dönemlerde bu cezalar ya da bunların infazı "uyku- ya altnmakta", askeri yönetimler altında ise olağanüstû mahkemeler eliyle yeniden devreye sokulmaktadır. Os- manlı usulü "siyaseten katl", üslup değişıkliğiyle yürürlük- tedir. 17 yaşında olduğu ileri sürülen bir sanığın 47 gün- lük "seri yargılama" sonucunda idam edılmiş olması, dra- mın boyutlartnı yeterince açıklar. Askeri savcılarca 7000'e yakın sanık hakktnda ölüm cezası istenmiş olması daya- şam değerinin uğradığı enflasyonu ve aşınmayı kanıtlar. DİSK yöneticileri ile bugünkü Başbakanlık Başdanışma- nı da bu çıleyi yaşamış kişiler arasındadırlar. Siyasal aktörlerin tavırları ne yönde gelişmiştir? İdam cezalannı tehdit unsuru olarak kullanıp mahkûmlara '"rehine" gözüyle bakanlar ya da idamlar yüzünden, sırf devletin dıştaki "imajıntn bozu/mas/"na üzülenler olmus- tur. Bugünkü koalisyon ortaklarının tutumuna gelince, bunlar geçen yaşama döneminde TBMM alt komisyorv larında ölüm cezalanna karşı tavırlar göstermişler, ancak ortaklık belgelerinde (paket, platform ve program) bu ko- nuda susmayı yeğlemışlerdir. Şu var ki bunlarda, hukuk sistemimiz bütûnünün "evrensel değerler ve normlar çer- çevesinde değiştirilmesi" sözü de açıkça verilmtşttr. Bu konudaki evrensel normlar ise artık iyice belirmiş- tir. Yukanda anılan 6 nolu ek protokol ile BM'nin 15 Ara- lık 1989'da kabul ettiği ikinci seçmeli protokolde, "banş zamam"nda işlenen suçlara ölüm cezası verilemeyece- ğini saptamışlardır. Ülkelerdeki gelışmeler de bu yönde- dir. Bunların bir kısmı bu cezayı tamamen kaldırmış, ba- zılan da yalnız savaş dönemine hapsetmişlerdir. Yalnız ge- lişmiş ülkelerde değil, Üçüncü Dünya ve eski "sosyalist" ülkelerdeki ana eğılim ve buluşma noktası budur. Dünyadakı yönelim Türkiye'yı de buna katılmaya zor- lamaktadır. Üstelik bu alandaki atılımlar için hiçbir ana- yasal engel de yoktur. Sorumluluk, bütünüyle karma hü- kümette, Adalet Bakanı'nda ve DYP-SHP çoğunluğunda- dır. Askeri Yargıtay'ın yeniden idam karariannı onadığı gü- nümüzde (5. Daire, 18.12.1991), en azından banş zama- nında işlenen sucların cezasının idamdan ömürboyu hap- se çevrilmesi yoluna gidilmelidir. İsmet İnönü'yü anma • ANKARA (AA) — Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci cumhurbaşkanı tsmet İnönü, ölumunün 18. yıldönumünde çeşitLi etkinlikkrk anılacak. ismet İnönü'yü anma , toplantılarının ilki bugun Pembe Köşk'te , yapüacak. Başbakan Suleyman Demirel ile Başbakan Yardımcısı Erdal înönü, Pembe Köşk'te saat 16.00'da başlayacak konferansta, DYP-SHP koalisyon hükümetini anlatacaklar. Toplantıda, eski cumhuriyet senatosu başkanı thsan Sabri Çağlayangil ile CHP Ankara eski senatöru ve eski bakanlardan Hıfzı Oğuz Bekata da 1961 AP-CHP koalisyon hukümeti konusunda konuşacaklar. Demirağ'Yurdatapan döntiyor • Haber Servisi — 12 Eylul'den sonra Federal Almanya'ya giden Melike Demtrağ ile eşi Şanar Yurdatapan yann Türkiye'ye geliyor. Demirağ ve Yurdatapan'm yılbaşı tatili için tstanbul'a gelecekleri, 15 gun kaldıktan sonra yeniden Almanya'ya dönecekleri ogıenildi. Çarşamba günü bir basvn toplantısı düzenleyecek olan Demirağ ve Yurdatapan, perşembe günu de sanatçı arkadaşlanyla bir araya gelerek Türkiye'ye dönüşlerini kutlayacaklar. ANAP, önseçim hazarlıgında • ANKARA (AA) — ANAP'ta, parti yöneticüerinin "yeniden yapılanma" diye adlandırdıkları düzenlemelerin ikincisi bugun MKYK'da karara ba|lanacak. MKYK tüzük değişikliğini onayladığı takdirde, bundan sonra yapüacak genel ve yerel seçimlerde parti adaylan önseçimle belirlenecek. Genel Başkan Mesut Yılmaz'ın isteğiyle MKYK'da oluşturulan ve Cumhur Ersümer, Oltan Sungurlu, Hüsnü Doğan'dan oluşan tüzük komisyonunun hazırladığı değişiklik taslağ» MKYK'nm bugünkü toplantısmda görüşülecek. Ozay? görevine döndü • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Çanakkale Zaferi'nin 75. yüdönümü töreninde Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın gelişi sırasında ayağa kalkmadığı gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı'nca görevden alınan Çanakkale Belediye Başkanı Ismail Özay, görevine resmen dondü. Damştay 8. Dairesi, Özay'm görevden alınmasına ilişkin işlemi, verilen "takipsizlik" ve "men-i muhakeme" kararlarınadayanarak iptal etti. Toptan: Çözüm egitimde • ZONGULDAK (AA) — Milli Eğitim Bakanı Köksal Toptan, ulkenin tüm sorunlarının çözüm anahtannın eğitimde ve öğretmenlerde bulunduğunu söyledi. Toptan, öğretmenlerin saygmlığımn korunacağını bildirdi. Zonguldak'ta oğretmenlerle bir toplantı yapanToptan, eğitimde bazı sorunlar bulunduğunu, bu sorunların çözümü için dünyadaki gelişmelerin yakından takip edilmesi gerektiğini söyledi. ANAP ilçe merkeziıvde şenlikyaşanırken 500 metre ilerdeki SHP binasında sonuçları soran Başkan Sözen'e bir partiü, "Var efendim. Trabzon 10 kişiyle Altay'ı yendi'' diyor. Diğer bir partiü de Beşiktaş'ın 5-0 galip geldiğini söyleyip havayı yumuşatıyordu. tDRİS AKYtJZ ANAP SHP OYP DSP MÇP RP SP 1917 geaet u ç M 99.926 75.057 22331 20.724 1.974 7.762 % 43.6 327 10.0 90 OS 3.4 19Myt •„ «Iseçtaıi 96018 160.845 51819 50932 4.693 43.146 BAKIRKOY «* 23.5 393 127 12.5 1.1 m6 tM1|H risaçM 137181 95.420 88.419 94.433 — 94.799 1.093 H 26.8 18JB 173 183 — 18.5 0.02 1991 a n jew» saçW 79963 59.854 70.763 44 788 3.497 57383 1.184 * 2512 1880 22.23 14.07 1.10 1803 037 Bakırköy'deki parti Uçe mer- kezleri, "IJne atsan yere dnşmez" ömegi tıklım tıklım. Insanlar caddeye taşrmş, trafik ükalı. Kaldınmlardan büe yürü- mek mümkün değil. ANAP'ta sevinç halayları çekiliyor. DYP'de "öfke", SHP'de ise "morol çöküntüsu" hâkim. So- nuçlar geldikçe, kimi seviniyor kimi "AHah kahretsin" deyip dövünüyor. Kimileri de "thanete u{raâık, söz verdikr ama saodı- | a gdmedüer" diye dert yanryor, birbirlerini eleştiriyor. Sandıklardan ilk sonuçlar gel- meye basladığında, DYP ilçe merkezinden "Öııdeyiz" anons- lan yapıuyor, partililer birbirle- riyle kucaklaşıyor. Kırsal kesim sonuçlan gelmeye basladığında ise ANAP'ın öne geçtiği anlaşı- kyor, bu kez, iki parti "kafa kaf«j»" yorumlan yapıhyor. Sa- atler ilerleyip DYP'nin seçimi kazanamayacagı ortaya çıkınca, partililerden serzenişler ve öfke dolu sözleT çıkmaya bashyor. 11 Başkanı Muhsin Divan, eski ll Başkanı Ortaan KcçtH, yönetim kurulu üyeleri Ongiz Kapta- noglu ve Fusun Muderrisolla, çeşitli yorumlar yapıyorlar. Odadaküerin hemen hepsi, "Ah 'Beyefendi' gelsejdi, bir tur at- saydı, bu seçimi biz kazamnhk" diye serzenişte bulunuyor. Bir partili, çekinmeden Başbakan Suleyman Demirel'i suçluyor. "Ne vardı zamlan iki gün önce açıklamaya. Tüm liderier, aday- lanna destek verirken niye gel- medi? Programını iptal edemez- miş. Resmen 'harakiri' vaptırdı ANAP SHP DYP DSP MÇP RP SP 19S7|«Wl»çM 16715 18.149 &631 4901 400 775 % 35.0 38.0 13.9 10.3 0.8 U6 «ttçMI 2 537 6.702 10.400 1151 130 169 LULEBURGAZ % 12.0 31.7 49.2 5.4 0.6 0.8 19«1|tM 12.441 13.201 11382 9859 1.609 164 2556 27.12 23J38 20.25 33 0.34 1991 an fcm s*«W 3.036 10.352 5.903 977 • 213 416 ÜTfiBh 14.4 494 28.1 4.6 1.0 1.9 0.2 Not li*efcw«az 1 m 1SS7 «e 1991 Bakırköy Belediye Başkanlığı seçimini kazanan ANAPIı Ali Talip Özdemir, sevincn'â partUilerie birtikte Özguriuk Meydanrnda tur atarak kutladı. (Fotograf: SLAT KOZLUKLU) bize. Seçimi kaybetmemizde tek de ahrken, "Vicdanen müsteri- SHP'de, Büyükşehir Belediye suçlu Sayın Genel Başkan'dır." him. EUmden geleni yaptım. Başkanı Nurettin Sözen, ilçe DYP Belediye Başkan adayı Halkın karanna saygüıyım" de- başkanının masasında yemek yi- Yaknp Akyttz ise sonuçlan evin- ğerlendirmesini yapıyor. yor. Partililer odayı dpldurmu^. Herkesin yüzü asık. Herkes bir- biriyle taftışıyot. "Olmadı, an- latamadık,. lıisanlan sandığa taşıyamadık'' diyor bir partili. Diğeri, "Daha ne yapacaktık?" diye karşüık veriyor. Bir ara Sözen, yeni bir sonuç gelip gelmediğini soruyor. 20 ekimde milletvekili adayı olan Oguz Biberogju şakayla kanşık yanıtlıyor: "Var efendim, Trab- zonspor on kişiyle Altay'» 1-0 yendi". Bir başkası gülerek, Be- şiktaş'ın 5-0 galip geldiğini söy- lüyor ve gergin ortamı yumuşat- maya çahşıyor. MYK üyesi Er- can Karakaş ile Belediye Başkan adayı Yuksel Çcngel içeri giri- yor. Çengel, "Orülme Başkan. 9f» bizim baskanımızsjn" diyen- lere yanıt veriyor. "Hepinize te- şekkür ederim. Oinizden geleni yapUnız. Halkımız böyle istedi. Saygıyla karşdamak lanm." Ar- dından SHP'nin "ivme" kaybet- mesinin nedenlerini soruyor ga- zeteciler. Çengel bu soruya, "Halk, bizim iktidar olarak hu- kiunet prognunma koydngumuz ber şeyi hayata geçirmemezi bekHyor. Bir yandan da böyle bir karar vererek denetienmenü- zi istiyor" yamtıru veriyor. DYP ve SHP ilçe merkezin- den 500 metre uzaklıktaki ANAP binasında "şenlik" var. Binanın önünde toplanan par- tililer, kol kola girmiş halay çe- kiyor. Boyunlanna ANAP bay- raklan dolamış gençler, "En bü- yuk naşkan bizun başkan" diye slogan atıp davul zurna eşliğin- de horon tepiyor. İlçe sekreteri- nin odasında oturanlar, "Önde gidiyonız ama hele bir kesin so- nucu alalım" diyor ve ardından "Sonra sevincimiz kursağunızda kalmasın" biçiminde "temkinli" konuşuyorlar. Saatler geçip DYP ile aradaki farkın kapan- madığını gören ANAP'lılar, "Artık seçimi kazandık sayabUiriz" diyor ve Belediye Başkan adayı Ali Talip özde- mir'i omuzlara alarak OzgürlÜk Meydanı'na doğru yürümeye başlıyor. Bölge milletvekili Ş»- dan Inzcu, "Kırgın ANAP'lıla- n" da kucaklayarak "Bu basan hepimizin" diyor. Ali Talip Öz- demir, seçmenin sandık başma gitmeyeceğinden endişe duydu- ğunu belirüyor, ancak sonuçta kazanmaktan mutluluk duydu- ğunu ifade ediyor. Devlet Bakanı Erman Şahin, CumhuriYel'in sorulannı yanıtladv Kaçakyapı,kente karşı suç FARUK BtLDİRİCt ANKARA - Kentleşme ve kentleşme sorunlan ile görevli Devlet Bakanı Erman Şahin. yerel yöneümkrin özerkleşti- rilmesini hedeflediklerini ve muhtarhklann da bu yöne- timkre bağlanmasmı düşün- düklerinı söyledi Şahin, "tmar affı kavramı. Türk imar politikasından çıkarılmaU" de- di ve "kaçak yap» kente karşı suçtnr" degerlendırrnesınde bulundu. Şahm, belediyekrin borçlarmın bloke edilmesinın hedeflendilini, ama bu konu- da henüz karar verilemediğini söyledi. Kentlerde "plan karmaşası" yaşandığını anlatan Şahin. bakanhğının icracı bir bakan- Uk haline dönüştürülmesi için kararname hazırhklannın sürdüğûnü ve asıî olarak sağ- hksız kentleşmenin önlenme- sinin hedefkneceğini kaydetti. Şahin, kentlerdeki plan kar- maşasmın yok edilmesi için bakanhğının "yaptınm gücü olan koordinatör rolü üstlene- ceğini" kaydetti. Şahin, İstan- bulda Pera Palas ve Swiss Oterin turizm koruma alanla- n ilan etme uygulamasma kö- tü örnekler oluşturduğunu belirterek, bu uygulamanın daha smırh şekilde sürebilece- ğini vurguladı. Yerel yönetim- lerin özerkleşmesinden "kendi sınırları içerisinde sorunlarını çözebilmek giküne sahip olma- larını" anladığını dile getiren Şahin, "Katılımcı topluma doğru gidildikçe belediyelertn kendi işlerinj kendikri görür hale gebneleri gerekli. 11 genel Belediyelerin, kendi işlerini kendileri görür hale gelmeleri gerekir. İİ genel meclislerinin, hatta muhtarlıklann yerel yönetimlere . bağlanmasv ileride düşünülebilir. Son yıllardaki kent bozulmasının ağırlıkh sorumlusu, 12 Eylül sonrası dönemin yöneticileridir. İmar affı anlayışına kesin olarak karşıyız. Kaçak yapı, kente karşı suçtur. Kent suçu kavramı ortaya çıkarümalı. Gecekondulaşmayı önlemek isüyoruz. Ama gecekondu sahibi olmaya zorunlu olan adamın büyük kentlere gelmesini önlemek, Öncelikli sorun. meclislerinin, hatta muhtarlık- lann dahi bölgesel olarak \erel yönetimlere bağh şekle getiril- mesi de Herde düşünülebilir'" dedi. Şahin"e yönelttiğimiz soru- lar ve yanıtlan şöyle: - Merkezi idarcden yerel yö- netimlere aktarmayı düşündû- güniız yetkiler var mı? ŞAHÎN - Bunun dünyada çeşitli örnekleri var. Traüğin belediyekrin deneümine bıra- kılması düşünülebilir. Çünkü. kentlerdeki park yerkri konu- sunda bik trafik polisiyk be- lediye arasında devamlı anlaş- mazhk oluyor. Vatandaş arabayı kaldmma çektıği za- man belediye zabıtaşı gelip işgaliye yazıyor. Yani. adam parasını öderse işgal edebilir gibi bir sonuç çıkıyor. Oysa zabıtanın trafık cezası yetkısi olsa bövk olrnaz. Ayrıca. bazı yasalar da gözden geçirilecek. - Anakentlere ilişkin yasanın değiştirilmesi gündeminizde mi? ŞAHtN - O yasa yeterli ola- madı. Ciddi şekilde elden geçi- rilmesi gerekıyor. Bugün Is- tanbul'u, Ankara'yı bu araç- larla yönetmek. düzeltmek çok zor. Belki İstanbul doğru- y»İ«an, dan başka bir mesele halinde ele alınacak. MetropoHere ay- rı bir yaklaşım geüreceğiz. - Nasıl bir kent, kentleşme hedefliyorsunuz? ŞAHİN - Hayah bir kentten söz edemeyız. Oncelikle bozu- lanlan düzeltmek. bozulmayı ŞAHtN - Çevre sorunlan konuşulmaya başlandıktan sonra sorun olarak öne geçti. Ama çevre sorunlan daha ön- ce de vardı. Yoksa, bu naylon deryası. hava kirliliği çok da- ha önce vardı, yeni görüldü. - Yerel yönetimlerin çevre sorunlarını aşmasını kolaylaş- tıracak büyük projeler geliştir- meyi düşünüyor musunoz? ŞAHtN - Sanayı toplumu önü alınmayacak biçimde kir- lenme yaratıyor. örnefein, benim ilimde, Muğla'da kir- lenme son yıllara kadarsıfırdı. Herkes evının önünü kendisı süpürürdü. Ama sınai, ticari. turistik gelişme. Muğla'yı da kırktmeye başladı. Demek ki çevre sorunu aslmda bir kül- tür sorunu. Hem yerine göre önlemkr almak hem de çevre- - Gecekondulaşma nasıl ön- lenecek? sa. sağlıkh. yavaş gelişen, fakat kendi kültürüne, gele- neksel mimarı yapısına uy- gun, o yörenin çizgisini kay- y i bir kültür sorunu haline ge betmeyen kentler yaratabili- tirmeklazım. riz. Neden kooperaüfleşme- lerde üst üste sefer taslan gibi kibrıt kutulan gibi yan yana dizikn, tavuk küme- sı gibi evler yapüıyor. Hangi düşüncekrk, kımlcr bu evleri yapıyor? Yani bütün bu çar- Cık yapılaşmalann olmadığı, ütün bunîann tersinin yapıl- maya çalışıldığı, uzmanların, çevrecikrm, mimarlann, kent kısa zamanda durdurmak ge- plancılannın bu çabaya sevk rekli.Örneğindoğudakikent- edıldıği, çok gemş ıstıhdam ler en alt düzeyde bozulmuş olanaklan sağlanan. ılgılı ba- olarak duruyor. Bunlar için ne kanlıklann koordınasyon ha- ~ " -• ->•-•- linde çalıştıklan bir kent yapı- sı. Yavaş yavaş kendi işmi kendi bölgesınde halledecek tek merkez haline gelmiş yerel yönetimler. - Kentlerin çevre sorunlarına nastl yaklaşıyorsonuz? yapüabilir? Örneğin, elimiz- deki toplu konut fonlannı kullanarak insanlan Ankara ve İstanbul'a gelmeden kendi yörekrinde doğru dürüst ko- nuta sahip edebiliriz. Bu ko- nut politikası başanya ulaşır- ŞAHİN - Gecekondulaşma- yı önlemek isüyoruz. Ama gecekondu sahibi olmaya zo- runlu olan adamın büyük kentlere gelmesini önlemek, öncelikli sorun. Çünkü, onun orada beklediği bir iş. umut var. O umudu kendi yöresınde karşılamaklazım. İkincisi, ha- lihazırdaki gecekondularda imar ıslah planlanna benzer, insanlann haklannı teslim eden, insanlann devletin bece- riksizliğinden, hatasından ötürü girmiş olduklan kötü noktalarda bağışlayan, yumu- şak tavırlar gerekli. İmar - ıs- lah planlan veya daha komp- kks ledbirkr çözüm olabıhr. AııkaraBüyükşehir Belediye Başkanı Karayalçın 'kentseltoprak reformu şart' diyor d ^ u, sıra ötekikentlerde' Karayalçm "Gecekondusuyla, villasıyla üst üste yığüan kentşel sorunlarıyla İstanbul düştü. Sıra Ankara, İzmir, belki de Adana'da. Merkeziyönetim 'îstanbul'u iyi yönetiyoruz' diyebiliyor mu ki Sözen yönetsin. Bir saniye bile duracak durumda değiliz." UFUKTEKİN ADANA — Kent Kooperatıfkri Merkez Birliği Genel Başkam sıfatıyla Adana Koop'un düzenlediği söykşiye katılan Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın'm "bomba etkisi yaratan söderi", çoğumuzun gözlediği, ama hiç kimsenin önleyemediği bazı olgulara dayanıyordu. Tepeleri gecekondu ve villa dolu Istanbul'un yönetilemez, konut sorunu çözükmez hak geldigirü anlatan Karayalçın, "Yıkıyorsun olmuyor, yıkmıyorsun o da olmuyor. Ne gecekondular dunryor ne de villalar" diyordu. lstanbul'da ortaya çıkan sorunlar nedeniyle sürekü Belediye Başkam Nurettin Sözen'in suçlandığını da beürten ve "Suç onun mu ki" diye soran Karayalçın'ın Adana Anakent Belediye Başkanı Selahattin Çolak'a bakarak söylediği sözkr "Türkiye gerçegT'ni vurguladv: "tstanbul, Sayın Sözen'in beceriksulifi yüzünden bu halde degildir. Gecekondusuyla, villasıyla üst üste yıgılan kentsel sonınlanyla tstanbul daştü. Sıra Ankara'da, tzmir'de, Selahattin Bey belki de Adana'da. Merkezi yönetim 'Istanbul'u iyi yönetiyoruz' diyebiliyor mu ki Sözen yönetsin. Sıra öteki kentlere gelmiştir, artık bir saniye bile duracak durumda degiliz. Hemen imarn arsalar üretmek zorundayız. Çünkü insanlar İstasbul'a, Ankara'ya, Adana'ya akın ediyor. Göç var, ama konut yok, imarlı arsa yok." "Türkiye'de kentleşme patlama noktasına gelmiştir" diyen Murat Karayalçın'ın 1980'den başlayarak verdiği bilgikr dikkati çekti: "1980'de nüfusun yüzde 43'ü kentlerde yaşıyordu. 1985'te bu sayı yüzde 53'e, 1990'da ise yüzde 60'a çıktı. 10 yüda tam yüzde 17 artış. Bunun bir kısmı dogal nüfus arûşı, ama çogu göç. Meger 1950-60 arasındaki göç hiçbir şeymiş. Önümüzdeki yıllar göç daha da artacak hem de GAPa ragmen." Türkiye'nin ivediükle radikal önlemler alması gerektiğini belirten Murat Karayalçın, "kentsel toprak rcformu" adını verdiği bir sistemle sorunun çözülebüecegini savundu. Buna göre kentlerin etrafında gelişigüzel gecekondular ve villalar tarafından işgal edilen araziler üzerinde kamulaştırma ve arazi sahibine imar duzenlemesi olanağmdan söz ederek arsa sağlanması gerektiğini vurgulayan Karayalçın, "Bu ifadeden topraklara el konması diye bir şey anlaşılmasın. Topragın arsaya dönüştürülmesi biraz luunnlaştırma, biraz da arazi sahibine 4 bak imar geçecek, sen de yararlanacaksın' deyip topragun kentsel kuUanıma açmasını istemektir. Bu da hem kamulaştırma yasası ve hem de diğer özel bazı yasatann çıkartümasıyla mümkün olabttecektir" dedı. YARIN TOPRAGA VERtLJYOR Baştürk'e saygı duruşu bugün Haber Merkezi — Önceki gün ökn Devrimci îşçi Sendi- kalan Konfederasoynu Genel Başkam Abdullah Baştürk'ün cenazesi yarın toprağa ve- rilecek. Baştürk'ün naaşı bugün sa- at U.OO'de Merter'deki DİSK Merkezi'nde saygı duruşu için katafalka konulacak. 62 yaşın- da ökn Abdullah Baştürk'ün cenatesi yann saat 12.00'de Teş- vikiye Camü'nde kıhnacak ce- naze namaandan sonra Zincir- likuyu Mezarhğı'nda toprağa verilecek. Bülent Ecevit, Abdullah Baş- türk'ün ölümü nedeniyle ya- yımladıgı mesajında, Baştürk'- ün demokrasinin kesintiye uğ- radığı dönemlerde yürekli ve mert raücadelekr verdiğini be- lirterek şunlan söyledi: "Kendi yaşanunı kısaltmış olsa da gerek calışma hayatı- nuzda, gerekse siyasi yaşamı- mızda kalıcı ve onurlu bir yer kazanmtşür." Aren Marksizm kokar ADANA (Cumhuriyet) — Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Genel Başkanı Prof. Dr. Sadun Aren, Adana'da düzenlediği basm toplantısmda TBKP lide- ri Haydar Kutlu'nun Cumhu- riyet'e yapuğı açıklamayı yanıt- ladı. "SBP'nin programında Marksizm yok" şeklindeki de- ğerlendirmelerin yaniış olduğu- nu söykyen Aren, Kutlu ve ar- kadaşianm kastederek şöyk devam etti: "Bir kısım arkadaşlar parti- mizin bir degişim partisi, tarif edttmeyen bir parti okhıgunu söyledier. Marksizmin gecerâi hak getdigi görasünü savundu lar. Oysa partimiz Marksist bi partiydi. Aslmda hiçbirimiz d Marksizmin artı' 'yeniknemez' bir düşünce o 1 dnganu söylemiyorduk." "Sovyet modeünin terk edi mesi Marksizmin bırakdma demek degüdir " diyen Aıı sözlerini şöyle tamamlac "SBP programunn her yeri Marksizm sinmiştir, SI Marksizm kokan bir partid 'Partiyi Marksistler kunnuşt dcmekle 'sosyalistkr kurm demek arasında sadece 's seviyorum' ik 'sana âşığım' mek kadar fark vardır."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle