Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:UMHURİYET/12 EKONOMİ 23 ARALIK 1991
BORSA NÖTLARI ABDURRAHMAN YILDIR1M
Noel Babatoıntorbasından ne çıkacak?Ytlın son haftasına girdik.
Başta devlet iç borçlanma fa-
izteri olmak üzere mevduat fa-
izleri ve repo faizleri düşüyor.
Altında kıpırdama yok. Dolar
düşüyor. Sadece markta kay-
da deger bir artış var. Hafta or-
tasında 4.5 trilyona varan en
büyük iç borç geri ödemesi
yapılacak. Eğer bu paranın
önemli bir bölümü yeniden
geri çekilmezse, nispeten ra-
hat olan TL piyasasında nakit
bolluğu yaşanacak. Piyasaya
çıkacak bu para acaba nere-
ye gidecek?
Paranın yöneleceği alan
olarak şu anda borsa ve kıs-
men döviz piyasası var. Geç-
miş yıliardaki eğilimler, sene-
nin son haftasında hisse se-
nedi piyasasının canlanmaya
başladığını göstertyor. Bilan-
çotar, dağıtılacak temettüler
bellı oluyor. Yıl sonlarında kâr
üzerinden yöneticilerin aldık-
ları kâr payı, jestiyon gibi ek
geürier de bu dönemde borsa-
ya yönelıyor. Ocak ve şubat
ayları borsanın en canlı, iştem
hacminin en yüksek olduğu
aylardır.
Bu yıtm bir farklılığı ise
"tesvik beklentileridir". Yeni
hükümet faizleri düşürmenin nayiciyi borsa ıle desteklemek landırmak ise zor bir olay de-
ve dövizi baskı attına atmanın ve aynı zamanda özellestirme- ğil. Bunun içm teşvik önlem-
yolunu borsanın canlandırıl- ye attyapı hazırlamak da leri haztr, Tansu Çiller'in çan-
masında bulmuş. Böylece sa- mümkün olacak. Borsayı can- tasında gezryor. İçinde nelerin
olacağı da aşağı yukan belli.
Öncelikle kurumsal yatırımla-
rı teşvik amacıyla hisse sene-
dt kazançları Kurumlar
Vergisi'nden muaf olacak. Ha-
zine bonosu ve devlet tahvili-
ne vergi gelebilir. Başka sürp-
rizler de çıkabilir.
Bankalar satış yapmadığına
ve piyasa için yeni teşvik ön-
lemleri geleceğine göre bu
hafta alım için en uygun za-
man. Zira yeni yılda "gemi
hızlanabilir" ve bu gemiyi ya-
kalamak zor olabitir. Ocak,
teşvik önlemlerinin açıklana-
cağı ve yürürlüğe gireceği ay
olacak, tabii sürpriz gelişme-
ler ortaya çıkmazsa. Ocağın
sonuna doğru veya şubat ba-
şında duruma göre kârı reali-
ze etmek yoluna gidilebilır.
Eğer, boyle uygun ortamda
bile yükselmeyecekse, piyasa
zayıf demektir. Sayıları olduk-
ça kabank olan kısa vadelı ya-
tırımcılar satıp çıkabilir. Çün-
kü, "yükselemeyen piyasa
düşer". Ama, bu sözü tersın-
den almak da mümkün:
"Düşmeyen piyasa yükse-
lir". Yaklaşan yılbaşına doğru
bakalım Noel Baba'nin torba-
sından ne çıkacak.
Boyner'in 'kızııtf dikkatHalka açılmayı "kız
vermeye" benzetenCem Boy-
ner'in Altınyıldız hisselerinın
ancak9'dabirı satıtabıldi. Satı-
şa çıkartılan 9 milyon adet his-
se senedinden 5 iş gününde
yaklaşık 1.3rnilyonadedi işlem
gordü. Görücüye çıkartılan
"kıza" ilgifazlaolmanıştı. Bun-
da, konjonktürün azda olsabir
payı bulunmakla birlikte kızm
kusurlan' var mıydı? Yoksa
makyajı mı lyi yapılmamıştı?
Altınyıldız'ın 8000 lıra fiyatı
üzerinden 1991 sonu tahmini
kârrakamıyla birliktefiyat/ka-
zançoranı 15B6. Borsaortata-
masıyla aynı duzeyde. Bu oran
halka açılan şirketlerde bor-
sa veyasektörortalamasından
biraz daha düşük tutulması,
yeni hıssenin piyasa tarafın-
dap tutulması açısından yarar-
lı. İkinci önemli nokta şirketin
borçları. 111.960 milyon liralık
özsermayeye karşılık toplam
borçları 173.590milyonlira.Ya-
ni borçları özsermayesinin
1.55'ine yükselmiş durumda.
Bu da borsa ortatamasının bi-
raz üstünde. Bu borcun nere-
den kaynaklandığı açıklanabi-
lırdi. Bu ıki laktör talep kırıcı
olmasına karşılık, şirketin ger-
çek durumu da kamuoyuna
tamyansrtılamadıgaliba.Birta-
nrtım eksıkliğınden söz edilebi-
lir. Bunlardan birincisı Altınyıl-
dız, 9 şirketi bünyesine alarak
hokltngleşiyor. İkinci önemli
nokta, şirket Aksa'nm yüzde
16.1'ine sahip. İştiraktutarı 2&3
milyarlira. Aksakârlıçalışan bir
kuruluş. Aksay'la bu ortaklık
yeterince vurgulanmadı.
Kız babası bonkör davrana-
bilseydi ve görücüye çıkarma-
dakızın güzelliğiniön planaçt-
kartabilseydi, dahabaşanlı bir
satış gerçekleşebtlirdi.
Yatınmcıyı kim
koruyacak?Borsadatalebi geliştırmenin
yolu; etkin, sağlıkh işleyen, gü-
venilir bir piyasa oluşturmak-
tan geçiyor. Böyle bir piyasa-
nın temeli de yatırımcının kc-
runmasına dayanıyor. Yatırım-
cı diyor ki "Bent koru ve kol-
la, trilyonluk islem hacimle-
rtnl gerçekteştlrmek işten
bile değil. Bende daha cok
para var."
Peki, yatmmcı nasıl ko-
runacak?
Kamuoyunun aydınlatıl-
masına yönelik düzenlemeler
içinde etkın bir pıyasaya göze-
tim mekanizması oluştura-
cak. Insider trading, hileli iş-
lemler, fiyat manipüiasyonu
gibi konularda açık düzenle-
meler getirecek. SPK yatırım-
cının korunması konusunda
ayrıca, piyasada faaliyet gös-
teren katılımcılara da önemli
görevler düştüğüne ınanıyor.
SPK Başkanı Mehmet Şükrü
Tekbaş, şunlan söylüyor.
"Plyasalarda yer atan ta-
raflann karar alma ve uygu-
lama sürecine destek olabi-
lecek olgunluğa erisliğl ko-
nusunda kuşkumuz yoklur.
Mevcut kurallann iyi uygu-
lanması ise güvenli ve seffaf
bir piyasanın önkosuludur.
Şartlann gerekttıdiğt durum-
larda kurallarda değişikllk
yapılması da ylne işbirtiğint
gerektiren bir sOreç olarak
değertendirilmektedlr. Mali
piyasalarda güvenin sağlan-
masının tum taraflara görev
ve sorumluluk yükleyen çok
önemli bir husus oiduğu
unutulmamalıdır."
SPK Başkanı, bu çerçevede
"başta hisse senetteri bor-
sada islem gören şirketler
ve bankatar olmak üzere bü-
tün sermaye piyasası ku-
rumlannın bu borsaya Inan-
maları, güvenmeleri ve ku-
rallara uymalannın, yatınm-
cıların güvenlerini de bera-
berinde getireceği" inan-
cında.
Şimdi sıra memur zamlarında
ANKARA (AA) — Yapılan
son zatnlardan sonra huküme-
tin gündemini oluşturan en
önemli konunun memur maaş-
lanna yapılacak zamlar olduğu
ve bu yonde çahşmalann başla-
tıldı|ı bildirildi.
Bu arada maliye uzmanlan
devletin halen memur ve sözleş-
meli işçisine 5 trilyon liranın
Üzerinde aylık maaş ödediğini,
1992 yılı yıllık ortalama ücret
zamnumn enflasyonun üzerinde
yapılması halinde aylık maaş
ödemelerinin 8 trilyon liraya
ulaşabileceğini vurguladılar.
Uzmanlar, bu olasıhk hesabı-
mn da 1992 yılı birinci yansı için
yüzde 35, ikinci yansı için de
yüzde 35 olmak üzere yıllık top-
lam yüzde 70'in üzerinde oran-
sal artıştan hareket edüerek he-
saplandığını ifade ettiler.
Bu arada Devlet Bakanı Tan-
Yılbaşında memur
maaşlarma
enflasyonun üzerinde
zam yapılması halinde
aylık maaş
ödemelerinin 8 trilyon
lirayı bulacağı
belirtiliyor.
su Çiller, konuyla ilgili olarak
hafta sonunda yaptığı bir açık-
lamada maaş zamlannın enflas-
yonun üzerinde yapılmasına ca-
Uşıldığını belirterek "Bu çok zor
kurulacak bir denge, bu dogrul-
tuda çalışmalar yapıyoruz" şek-
linde konuşmuştu.
Halen devlet memurlan için
taban aylığı katsayısı 640, aylık
katsayı 470, yan ödeme katsa-
yısı ise 180 olarak uygulanıyor.
IWemur ve sözleşmeli i$çiye maaş ödemeleri (miiyar lna)
»1 yth 91 yılı maaş Memctert l
Ocak
Ş*at
Mart
Hlsan
Mayn
Hadnn
3.615
2.982
2.912
3.130
3.266
3.1»
4.300
M»stos
Eytûl
Ektm
Ka»m
Anlık (ı)
Topiaro-.49.058
(ıtahmiıti)
4.554
5.330 ,
5.073
5.100
5.000
Uzmanlar 1992 yılı birinci yan-
sı için yapılan hazırlıklarm yüz-
de 25, yuzde 30, yüzde 35 ve
yüzde 40 gibi alternatiüer uze-
rinde sürdurüldüğünü, ancak
her durumda iküdann benimse-
yeceği ve uygun goreceği bir
oranın 1992 yılı bütçesinde uy-
gulanacağını bildirdiler.
Memur maaş katsayılanr--n
hükümet karanna göre yılbaşın-
dan once açıklanması beleniyor.
Personel harcamalan
90 trilyon Urayı aşacak
Öte yandan 1991 yümda ek
bütçe dahil yaklaşık 125 trilyon
liralık konsolide bütçe içinde
yaklaşık 50 trilyon lira olması
beklenen personel maaş ödeme-
lerinin 1992 yılı içinde yaklaşık
200 trilyon liralık konsolide büt-
çe içinde 90 trilyon lirayı aşma-
sı bekleniyor.
Maliye Bakanı: Ben
memuru severim
Maliye ve Gümrük Bakanı
Sümer Oral, merakla beklenen
memur maaş zammının hazır-
hklarının sürdüğünü belirterek
"Ben memuru severim. Çünkü
ben de memurluk yapUm" de-
di.
Sümer Oral, bakanlıkta me-
mur maaş zamrru konusunda
sürdürülen teknik hazırUkların
tamamlanarak Bakanlar Kuru-
lu'na sunulacak hale getirildi-
ğini bildirdi.
Hükümet prograrrunda me-
murlann refaha kavuşturulması
hedefinin yer aldığım anımsa-
tanBakanOral,"Maaş zamnu
memuru magdnr etmeyecek bir
oranda belirlenecek" diye
konuştu.
Yargı, memurların sendika kuramayacaklarına, kurulanların da dernek olduğuna karar verdi
Memur sendikası için top hükümette
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Yargı, yürürlükteki ya-
salara göre memurlann sendika
kuramayacaklarım, kurdukları
sendikaların ise dernek olduğu-
na karar verdl Bu karar, memur
sendikacılığırun geleceği konu-
sunda siyasi iktidan "son söz
sahibi" konumuna getirdi. Hü-
kümetin, ilk asamada, Uluslara-
rası Çalışma Orgütü'nün (İLO)
sozleşmelerine bu yönde konu-
lan çekinceleri kaldıracağı, ar-
dından da gerekli yasal duzen-
temelere gideceği belirtildi.
Memurların sendika kurup
kuramayacaklarına Uişkin tamş-
malara, Ankara 10. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi, Genel Sağhk-
tş Sendikası'nın kapatüması is-
temiyle açılan davayı sonuçlaû-
dtran kararvyla nokta koydu.
Mahkeme, Ankara ValiliğTnin
açtığı davaya ilişkin karannda,
"Anayasamız, memurtara sendi-
ka kurma hakkını ne tanımış ne
4e y»saklanuştir. Meri kanunlan
mygulamakla görevli mahkeme-
aiz, yürürlükteki nukuk knral-
lannın memurlara sendika kur-
ma hakkını tanıcnadı|ı ve bu
konuda bir duzetüeme getinne-
O& hususunu benrlemiştir" de-
di.
Bu nedenle, memurlar tara-
fmdan kuıulan söz konusu ku-
ruluşlann dernek olduğu ve sen-
dika olarak kabul edüemeyece-
Ü belirtilen kararda bunlarla il-
gili yasal işlemkrin de Sendika-
lar Kanunu'na göre değil, Me-
deni Kanun ile Deraekler Kanu-
nu hükümlerine göre yapılması
gerektiği ifade edildi.
Mahkeme, bu gerekçe ile va-
liliguı açüğı davayı reddetti, sen-
dikanın birinci olağan genel ku-
mlu üzerindeki tedbir karannı
da kaldırdı.
Koalisyon protokolü ile prog-
rammda, memurlara sendikal
haklarınm tanınacağı yönünde
güvence veren hükümet, bu ilk
somut adtmını, bu konuda açı-
lan bir davada taraf olmakun
çekikrek attı. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet Mo-
|ultay, Ankara Valüiği'nin açtı-
ğı, bakanhğımn da "müdahil"
sıfatıyla taraf olduğu, Eğ^tim-
İş'in kapatümasına ilişkin dava-
dan çekildiklerini açıkladı. Mo-
ğultay, çekilme karannı bakan-
lığı adına bu davayı izleyen Ha-
zine avukatlanna bir yaayla bil-
dirdi. Mo|ultay'ın 11 Aralık
1991 tarih ve 18399 sayüı yazısı
şöyle:
"20 Ekim seçimlerinden son-
ra kunılan hükümetin progra-
mında, oğretmenler dahil tüm
çahşaniara sendika kurma hak-
YUNANİSTAN
Kemerlere bir delikdaha
STELYO BERBERAKİS
ATİNA — Yunanistan Parlamentosu önceki
gün 1992 yılj için hazırlanan Yunan devlet büt-
cesini onayladı. 300 sandalyelik parlamentoda
yapılan oylamada sa| eğilimli hükümet partisi
Yeni Demokrasi'nin (YDP) 152 milletvekili
'olumlu', ana muhalefet sosyalist PASOK'un
124 milletvekili, savunma harcamalan dışmda
olumsuz oy kullandılar. Sol ittifak partisi SINA-
SPlSMOS'un 14 veKomünist Partisi'nin 7 mil-
letvekili de "olumsuz" oy kuuanırken Batı Trak-
ya azmlığırun iki bağımsız milletvekili oylama-
ya katümadı. YDP hükümetinin 1992 yılı için ha-
zırladığı devlet bütçesi dar gelirliler için olduk-
ça "düşündüracü" boyutlara ulaşıyor. Yunan
hükümeü devlet bütçesindeki 14 milyar acıgı ka-
patmak amacıyla kamu hizmetlerindeki fatura-
lara yeni zamlar yapmaya hazırlanırken bu hiz-
metierin özellestirme faaliyetlerini de sürdürü-
yor. Dışişleri, savunma ve eğitim-sa|hk konu-
lanna önem verilen 1992 yılı bütçesi vergi kaçak-
çılarma karşısert önlemler almaca|mı gösterdi.
Krizin eşiğinden kurtulmak için üyesi oiduğu
Avrupa Topluluğu'nun gösterdiği yolda ilerle-
mek zorunda kalan Yunanistan'ın bugün yüzde
17'leraulaşan enflasyonunu 19% yılı sonuna ka-
dar tek rakama ve dış borçlannı asgariye indir-
mesi gerekiyor. Bu çerçevede 1992 yılı bütçesi
devlet harcamalannın kısıtlanması ve Maliye Ba-
kam'nın vergj gelirlerinin arttmlması öngörülü-
yor.
PASOK lideri Andreas Papandreu, Başbakan
Konstantin Mitsotakis'in Türkiye üe diyaloğa gi-
rilmesi yolundaki karanna karşı çıkan konuşma-
sında "Türkiye'nin bugün içîn Balkanlar'da ve
yöresinde izlediği siyasetin. Kemal Ataturk'iın
Türkivesi ile hiçbir ilgisi >oktur. Turkiye bugün
için 'Muslüman ulke" karUnı oynamaktadır" ifa-
desinı kullandı.
lu tanınması tasarlanmış bulun-
maktadır. Bu sebeple, Egitim-
ts'in Ankara 4. Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde görülen davası-
na müdahil sıfaüyla katumasın-
dan vazgeçilmiştir. Geregini ri-
ca ederim.'"
Eğitim-tş Sendikası'nın avu-
katlan, sendikarun kapatüması-
na ilişkin davanın Ankara Vali-
ligi'nce açıldığmı anımsatarak
"Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlıgı'mn tek başına dava-
dan çekilmesi, davanın sonucu-
nu dogrudan etkilemeyecektir.
Davanın düşmesi. ancak dava-
nın sahibi olan Ankara Valüigi-
nin de çekilmesiyle mümkün
otabiür" dedüer. Avukatlar, ba-
kanhğın bu tür bîr tutum sergi-
lemesinin valiliğin tavnnda da
değişikliğe yol açabileceğini tah-
min ettiklerini de söyledikr.
Mahkeme kararı yargınm,
memur sendikacılıgı konusunda
vardığı sonuçla, sorunun çözü-
münü siyasi iktidara bıraktığı
yorumlarına yol açarken hükü-
met de bu yönde çahşmalara
başladı. Hükümete yakın kay-
naklar, öncelikle, İLO sözkşme-
lerinin memur sendikacılığma
olanak tanıyan hükümlerine ko-
nulan çekincelerin kaldınlacağı-
m, bu arada da söz konusu hak-
kın yaşama geçirilmesi için ge-
rekli yasal düzenlemelere gidile-
ceğini ifade ettiler.
R E K L A M D ü N Y A S I
Entegrepazariamayönteminikullananfinnalardan biridetsveç'teki süttaketimini
urttınnaja yönelik kampanyayı yürtiten DDB Needham.
Reklamcılıkta degşim
Bu yıl içinde yuzde 10 oranında iş kay-
bına uğrayan Batılı reklam ajanslan zor
durumda. Sorun müşteri ve tüketicilerin
değişmekte olan tercihlerine karşm, rek-
lam ajanslannın modası gecmiş yöntem-
lerinden vazgecmemekte ısrar etmelerin-
den kaynaklanıyor.
Fortune dergisinde yayımlanan bir ya-
zıda kendilerini yenilemeyen reklam
ajanslannın yok olmaya mahkûm oldu-
ğu belirtiliyor ve yeni araştırma yöntem-
lerine pek itibar etmeyen ajanslann, tü-
ketici davranışlan üzerine rezervlerinde
bulunan bügileri yavaş yavas tükettikleri
söyleniyor.
Bu durumda reklamcılar çok önemli
bir avantailannı, bu tür araştırmalan bü-
gisayarlı yeni tekniklerle kendileri yapan
satıcı ve üreticilere kaptırmış oluyorlar.
Araştırma elemanlarını tasfiye eden
ajanslar, artık reklam yaratırken geTekli
olan verilen de müşterüerinden sağlı-
yorlar.
Geleceğe yönelik atüımlar konusunda
isteksiz görünen reklam ajanslannın baş
etmeleri gereken yeni rakipler de var. ör-
neğin geçen yıl Coca-Cola'mn satış da-
nışmanlığı hizmeti için kapısmı çaîdığı
Hollywood kökenli Yara*cı Sanatçdar
Ajansı da bunlardan biri.
Uzmanlar, endüstrinin ayakta kalma-
sı için tek yolun, 'entegre pazariama' ola-
rak adlandınlan yöntem oldugunu söy-
lüyorlar. Yaklaşık 20 yıl kadar önce or-
taya atılan bu kavram, bu müşterinin tum
pazariama faaliyetlerini -TV reklamlan,
postayla reklam, özel gösteriler, billbo-
ardlar, halkla Uişkiler- bir tek reklam
ajansını koordıne ederek tutarlıhk sağla-
ması anlamını taşıyor.
Ancak entegre pazariama yöntemi da-
ha önceki yıllarda bir dizi soruna yol aç-
nuş. Pek çok reklam ajansı tarafından,
basıri, TV' ve radyo reklamlan dışındaki
faaliyetieri yürütmek üzere açılan yardım-
cı servisler, ajanslann gözdesi reklam ya-
ratıalan tarafından 'çizgj-alü' birimler
adı verilerek küçümsenmişler. Gene de
reklam ajanslanndaki bütün birimler bel-
li bir uyum düzeyine ulaşırlarsa uygula-
nabilir bir yöntem, daha da önemlisi tek
seçenek olduğu söyleniyor.
Fortune^da bu yönteme örnek olarak,
tsvec Süt İjrünleri Pazariama fırmasıyla
çalışan DDB Needham'm uygulaması
gösterüiyor. DDB Needham gençlerin süt
tüketimini arttırmaya yönelik bu kam-
panyada, posterlerden tişörtlere, her şe-
yin üzerine süt kelimesinin ilk harfınden
oluşturulan logoyu yeTİeştirmiş. Buradaki
amaç, sütü bir marka gibi belleklere yer-
leştirmek. Sonuçta süt, kola ve meyve su-
yundan sonra lsveç*te tercih edilen üçün-
cü içecek durumuna gelmiş.
T E K N 0 L 0 J 1 V I T R İ N I
Parmaklanrazla duyabüirsiniz
Günümüzde görme özürlü pek çok in-
san parmaklanrun yardımıyla okuyabili-
yor. Bilim adamları belki de kısa bir za-
man sonra buna benzer bir teknik yardı-
mıyla işitme özürlülerin de parmaklan
yardımıyla duyabileceklerini belirtiyorlar.
Melbourne Üniversitesi'nden bir grup
Avustralyalı bilim adamı hemen hemen
volkmen büyüklüğünde bir alet geliştir-
düer. Yeni geliştirilen bu alet mikrofonuy-
la konuşmayı dinliyor ve bir digital sin-
yal işleyici çip yardımıyla da sesleri bîr-
takım parçalara ayınyor. Alet özellikle
dudak okuma yoluyla ayırt edilmesi güç
olan bazı sesleri basanyla ayırabiliyor.
Her ses bir elektrik sinyali yaratıyor ve bu
sinyaller parmaklann üzerinde bulunan
bantlara gönderiliyor. örneğin "s" ve "z"
harfleri gıdıklanmay'a benzer hafif bir tit-
reşimle küçük parmağm dış kısımların-
da hissediliyor. Araştırmacılar iki hafta-
hk bir eğitim suresinden sonra dudak
okuyabilen bir işitme özurlunun tumce ve
sözcükleri anlama kapasitesinin yüzde
75'ten yuzde 100'e çıktığını, tamamen sa-
ğır olan bir başka kişinin de kapasitesini
yaklaşık 2 kat arttırarak yüzde 30'dan
yuzde 50'ye çıkardığmı tespit etmişler.
|S~--
slfe"
k11
I
11111,1..,.— Radvolu bileisa>ar
"'*"'"*• NECs RC-9801. rad-
volu olarak üretilen ilk
kişisel bilgisayar. Bir
devre sistemivle radyo
haberleşmeleri için
ozel olarak üretilen bu
>eni PC saniyede 9600
, radyo Uetişim verisini
var olan hstalan da
_ .__. düzelterek alabilme
^ ^ ^ anda sadece Japonya-
^
r
da satışa sunulan
£2ffM3B3SEM Pf^nîn f1^1lt1
' ^ " ^ r a r a ^ yaklaşık
MİMBffîimm*m 20 milyon
• K ^ ^ ^ l 400 bin lira.
Deniz altındabir alıcı
Okyanuslann derinliklerinde yapılan
bilimsel çalışmalar giderek artan bir
önem kazanıyor. Bilim adamlan okya-
nuslarda yaptıklan araştırmalann sonuç-
larını çevre kirliliği ve iklim araştırmala-
nnda, aynı zamanda da denizlerin sırla-
rını ortaya çıkarmakta kullanıyorlar. An-
cak deniz üstünde ve altında uzun süreli
yolculuklarla yürütülen okyanus araştır-
maları hem çok fazla zaman ahyor hem
de oldukça pahalıya mal oluyor. Battelle
Deniz Bilimleri Laboratuvan'ından bir
grup bilim adamı deniz altmdaki verileri
sürekli saptayabilecek bir ajıcı geliştirdi-
ler. Suya bırakılan alıcı yakiaşık 6300
metre derinliğe kadar iniyor. Alıcının üze-
rinde bulunan mikroprososörler derinlik,
akmtı nitelikleri ve ısı gibi pek çok veriyi
2 yıl süreyle toplamak üzere programlan-
mış. Alıcı sürenin bitiminde su yüzeyine
dönerek topladığı verilen uyduya gönde-
recek. Okyanuslann derinliğindeki bu alı-
cı bazı özel kimyasal maddeleri de ayırt
edebilecek şekilde geliştirilmiş olduğu için
deniz altında belli bir düzeyi aşan kirlili-
ği de tespit ederek sinyal verecek. Bilitna-
damları bu alıcının ilk örneğini önümüz-
deki ilkbaharda denemeyi duşünüyorlar.