Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:UMHURÎYET/16 23 ARALIK 1991
HAVA DURUMU TÛRKIYE'DE BUGUN
Çwre Batartığı Meteorotoiı İş-
teri Genel Müdüriûğu nden alı-
nan tKkjrye göre, Marmara'nm
gûneyi, Ege, Akdeniz, Iç Ana-
dökı'nun batısı ile Batı Karade-
ne'n içtesimteriyağmur« yer
yer saöanakyaöışlı, diğer yer-
ler açtk geçecek. HAVA SICAK-
UÖ0û^kRÛZ6AR
Y 13° SPOıyartattır
A 5°-*" Erancan
A -6° -8° EsbşetK8 ş
8°-T> Gazanlep
12» 10° Gıresın
Y M° 10° öümûşhane A
A 4° -2° Hattâfi A
Y VP Plstarta Y
Y 1 * 7*M«bul
Y 12° e°iznw
A V -5» Kare
S>-3° Mamsa
12° 6°KMaraş
0P-7° Mersm
-2°-
6°
û
Güney ve doflu yönlerden ara
s»ra orta kuvvette, batıda ıse
kuvveli esecek. Denizterde rüz-
gar. Batı Karadeniz, Marmara
ve Egette yıtdız vç pöyraz, di-
ğer denizlenle table veteşişlemeden2-4, yer yer 5,
Ege"de 6-7 kuvvçtinde, saatte 4-16, yer yer 21, Ege'de
27-33 deniz miti höa esecek. Van Gölû açık geçecek,
gorüs uzaMığı 10 km dolayında olacak.
Bokı
Burea
ÇaraMofe
Çorum
Dene»
5»Ka»sen
K
A 0° -6° Kaaamonu
Y
Y 13°
Y 14° 8°Konp
A 4° -3° Küt*»a
Y 12° 7°Matetya
"•Cİr
** /Jört A-açık B-tıuluBu tgûne^ı K-iort S-sek
Karııre •
OUNYAOA BUGUN
BULMLACA
SOLDAN SAĞA:
1
2 3
1/ Aynı adlı maki-
neyle yapüan sürfile
dikişi. 2/ Yapıcıhkta
dolmalann kayması-
nı önlemek için bun-
lann eteklerine rao-
loz taşıyla örülen
kaplama... Akdeniz
yöTesine özgü bitki
topluluğu. 3/ Tür-
kiye'nin plaka işare-
û... Üç telli bağlama.
4/ Uluslararası Kal-
kınma örgütü'nün
simgesi... Eylcm. 5/
Yapraklar durumun-
da ayrüabüen parlak bir mineral...
Dört tekerlekli ve yaylı bir at araba-
s>. 6/ Eziyet... Japon lirik drarru. II
Su... Bir şey üzerindeki gerekli bil-
gi. 8/ Üslup... Fazü Hüsnü Daglar-
ca'nın bir şiir kitabı. 9/ Çok anlayışh
ve sezgili kimse... Toprağın nemi.
YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ En el-
verişli durum. 1/ Bir borudan bir sa-
rıiyede geçen suyun ya da bir iletken
telden bir saniyede geçen elektriğin
miktan... Kuran'da bir sure. 3/ Koca... Motorlu taşıtlann elek-
trigıni sağlayan aygıt... Titan elemenünin simgesi. 4/ tran'da ta-
rihi bir kent... Bir tür domino oyunu. 5/ Trabzon'un bir ilçesi...
Futbolda sayı. 6/ Dolmuş yapan büyük at arabası. 7/ Tkş ya
da tuğiadan yapümış olan... Köpek ve ineklere yedirilmek için
un ve kepekle hazırlanan yiyecek. 8/ Levreğe benzer bir balık.
9/ Bir tarikat ya da sanatın ilk kurucusu... Esmer.
60 YIL ÖNCE Cumhunyet
Yalova'ya tayyare seferi
MARCU- CUtKLAlN'ir
.HASOUE KOUGE»
23 ARALIK 1931
Sivil tayyareci Vecihi Bey,
bu yaz tstanbul ile Yalova
arasında tayyare seferleri
ihdasmı düşünmektedir.
Vecihi Bey, bu husustaki
projelerini hazırlamıştır.
Yakında Ankaıa'ya giderek
hükümete teklifatta
bulunacaktır. Tayyare
seferleri ihdas edildiği
4akdirde lstanbul'dan,
Yalova'ya on beş dakikada gitnıek kabil olacaktır.
Seferler bir deniz tayyaresüe yapüacak ve tayyare Yalova
iskelesi yakinine inecektir.
Ek&i ismi "Türk Sivil Tayyareciler K»jlübQ" ol» (AeroJ
lçulübünün hazırlıkları bitmiştir. Kulüp için,
Beyo|lu'ndaki Ambasador pastanesinin üst katı
kiralanmıştır. Kulübe ayrılan odalar kâmilen döşenmiş,
en üst kat otel, oyun salonu, bilârdo salonu yapılmış,
tstanbul'a gelecek misafir tayyareciler için misafır odalan
aynlmıştır. Orta katta lokanta, kütüpane, tayyareciler
kutusu denilen bir bar Amerikan vardır.
Kulüp önümüzdeki cuma günü saat beşte merasimle
açılacak ve bir çay ziyafeti verilecektir.
Yeni teşkil edilen (Aero) tayyareciler kulübü tarafından
ükbaharda pilot dersleri verilecektir. Bu hususta
şimdiden kulübe müracaatiar başlarmştır. Müracaat
edenler içinde genç Türk kızları da vardır.
Bu kulübe aza olmak için (10) üra duhuliye ve (1) lira
aidat kotımuştur. Yalnız gençlerin ve mekteplilerin
kulübe girmelerini kolaylaştırmak için duhuliye
kaldırümış, aidat ta cüz'î bir miktara indirtlmiştir.
30 YDL^NCE CumhurİYeT"
"Ordu" gemisine haciz
23 ARALIK 1961
Adriyatik seferini yapmakta olan Denizcilik Bankasma
ait 6.790 gross tonluk "Ordu" yolcu gemisi, Venedik'ten
Istanbula dönmekte iken Pire limanında Yunan kılavuz
römorkörüne bindirerek batırmıştır.
Hâdise şöyle cereyan etmiştir:
lki haftadanberi Venedik hattma ilâve sefer olarak tahsis
edilen "Ordu", program mucibince dün akşam Pire
lhnanına girerken kılavuz almak mecburiyeti dolayısıyle
durmuş ve pilot kaptan gemiye çıküktan sonra ve
"Ordu" tam hareket edeceği sırada Yunan bandırah
kılavuz motoru, havarun çok sert esmesi sebebiyle,
geminin bodoslaması altına düşmüş ve vukua gelen
çarpışmada motoru ikiye bölünerek hemen batmıştır.
"Ordu" gemisi derhal durmuşsa da, bütün çalışmalara
ragmen kılavuz motorunun içindeki 2 Yunanli gemiciyi
kurtarmak mümkün olamamıştır.
Kılavuz moturunu batıran ve 2 Yunanh denizcinin
ölümüne sebep olan "Ordu" gemisine bir Yunan
mahkemesince ihtiyati tedbir olarak derhal haciz konmuş
ve hareketine mâni olunmuştur. Yunan mahkemesi,
Denizcilik Bankasından 1.5 milyon Türk lirası tazminat
ve "Ordu"nun halen nezaret altında olan süvarisi Nihat
Teknekuranm da tevkifırû istemektedir.
"Ordu" gemisinde tstanbuldan Venedik'e giderken
olduğu gibi. Venedik'ten tstanbula dönerken de bir yolcu
dahi bulunmuyordu. "Ordu" gemisi program mucibine
obür gün Karadenize sefere çıkacaktı.
GEÇEN YILBUGÜN CumhunYei
Madencinin yürüyüşü
23 ARALIK 1990
Yürüyüş ve mitinglerle 23 gündür grev coşkusu yaşayan
Zonguldak dün yine dayanışma ve destek için gelenlerin
akınına uğradı. I>evkt Bakanı Cemil Çiçek'in
toplusözleşme görüşmelerinin yeniden başlaması
amacıyla dün telgrafla yaptığı "yarın saat 14.00'te
Ankara'da toplanma" çağrısını görüşen Genel Maden İş
Yönetim Kurulu, "yetkili bir heyetle toplantıya katılma"
karan aldı. Öte yandan grevcilerin 4 ocakta Ankara'ya
yapacaklan yürüyüş dünkü gösteriler sırasında "Hemen
şimdi, yann geç" slogamyla karşılanırken Genel Maden-
Iş Genel Başkanı Şemsi Denizer, yürüyüş için Türk-tş'in
3 ocakta yapacağı 1 günlük iş bırakmanın beklenmesini
istedi.
Maden işçilerinin dünkü yürüyüşünde mücadelenin
devam edeceğini, Ankara'ya yürüyüşü simgeleyen
sloganlar egemendi. "Ankara'mn yolları taştan, özal sen
çıkardm bizi bizi baştan", "Demokrasi dersi veriyoruz",
"Mucadelemiz sürüyor, sürdüreceğiz", "Direniş bitmedi,
bitmeyecek", "Emeğin başkenti Zonguldak", "lşçilerin,
madencinin onuru iktidan yenecek" sloganlann ile
maden işçileri ve eşleri, başka illerden dayanışma için
gelea gruplarla birleştiler.
TARTISMA
HâkümetProgramında
Ne yazık ki, orman-köylü ilişkikrinde dostluk yoktur,
düşmanlık vardır. Bu durum, öç almak içgüdüsüyle
ormanların yakılıp yıkılarak tahrip edilmesine neden
olmaktadır.
DYP-SHP koaüsyon hükümeünin prog-
ramında yer alan "orman köylülerini eko-
nomik suç işler durumda bırakan şartlar ve
yasalar yeniden gözden geçirilecek, mevcut
orman tanunı ve anlayışı değlştirilecek"
tümcesi ile Orman Bakanı'mn bir konusma-
sında söylediği "Orman köylülerini ekono-
mik suç işlemeye iten koşullann ve yasala-
nn yeniden gözden geçiriieceğini, öncelik-
le orman köylüsünün istihdam sorununun
ele ahnacağını, iş veremediğiniz adam eğer
orman köylüsü ise ve göç etme gibi bir im-
kâna ve göz açıkhğtna sahip değilse, elbeı-
te evine ekmek götürebilmek için o civarda
tek ekmek kapısı olan ormandaki ağacı ke-
sip kaçak satıyor" şeklindeki sözlerinden et-
kilenerek bu yazıyı yazmak gereğini
duydum.
Şunu öncelikle belirtmek isterim ki or-
man köylülerini ekonomik suç işlemeye iten
koşullar için yürürlükteki Orman Yasası'-
nın yeniden gözden geçirüraesine gerek yok-
tur. Yürürlükteki orman yasası, orman köy-
lüsüne geniş haklar tanımış, ancak bu hak-
lar orman köylüsünden esirgendiğinden ge-
çimini sağlamak, zati ihüyaclannı karşıla-
mak için köylüler kaçak ağaç kesmek zo-
runda kalmıştır.
Yürürlükteki Orman Yasası'nm orman
köylüsu ile ilgili maddelerinin tam olarak
uygulanması halinde yeterü olduğu kanısın-
dayım. Bu yasa,
1) Orman içinde ve ormanlara 10 km me-
safe dahilindeki köylerde yaşayanlara ucuz
tarife ile ev, ahır, samanhk ve kullanacak-
ları ev ve tanra aletleri için kerestelik ağaç,
yakacak ihtiyaçlan için odun verilmesini,
2) Küçük el sanatı sahiplerine yapip sa-
tacaklan tanm aletleri (kazma, balta, kü-
rek sapı, tırmık, yaba, fıçv, kova vb.) için
normal tarife ile kerestelik ağaç verilmesi-
ni,
3) tşleteceğj kiremit ve kireç ocaklan için
normal tarife ile yakacak odun verilmesi-
ni,
4) Orman işlerindç (fidan dikimi, bakım,
kesim, taşıma vb.) öncelikle orman köylü-
lerinin çalıştınlmasım,
5) Kesim ve taşıma işlerinde çalışan köy-
lülerin pazar satış haklanndan yararlanma-
larını Öngörmektedir.
Yukarıda 5 madde halinde açıklanan hu-
suslann tam olarak uygulanması ile orman
köylülerini ekonomik suç işlemeye iten ko-
şullar tamamen ortadan kalkmtş olacak;
aksi halde köylüler, geçimterini saglamak
için kaçak ağaç kesip satarak suç işler du-
rumdan kurtulamayacaktır. Nitekim bu
yüzden orman köylüsünün yarıya yakın bir
bölümü, orman suçlusu olarak mahkeme-
ye verilmiş bulunmaktadır.
Ne yazık ki orman-köylü ilişkilerinde
dostluk yoktur, düşmanlık vardır. Bu du-
rum, öç alnvik içgüdüsüyle ormanlann ya-
kılıp yıkılarak tâhrip edilmesine neden ol-
maktadır.
BAHATTtN BAYRAKTAROĞLU
tstanbnl
Hoşgörünün Sımrları Zor lanı\ or
Hoşgörülü olmak bir erdemdir, ama hoşgörünün de bir sımn
olmahdır. Hoşgörü adma tüm olaylara karşı duyarsız ve
edilgen kaimak onaylanacak bir hal değildir. Hoşgörünün
sımn aşıldı mı ortaya bir haksızhk çıkar.
TDK Türkçe Sözlük, "Hoşgörü"yü şöy-
le tanımhyor: Her şeyi anlayışla karşılaya-
rak olabildiği kadar hoş görme hali. Mü-
samaha. Hoşgörülü insan, olaylar karşısm-
da hemen kesin tavır almaz, sabırhdır, her
şeye yumuşak ve olumlu yaklaşmaya çalı-
şır, hemen tepki göstermez.
Komşunun çocuğu; müzik setini sonuna
kadar açmış, etrafı sese boğuyor. Bu olay
karşısmda düşünüyoruz: Eylemi yapan bir
gençtir, o hareketlidir, coşkuludur.. ses çı-
karmıyoruz. Bir süre sonra da o genç, hızı-
nı alarak müzik setinin sesini kısıyor. Bu
olay karşısındaki bizim davranışımız hoş-
görülü bir davranıştır.
Ya bu genç gün boyu bu müzik aletini
tüm hızıyla açarak etrafı rahatsız edecek ol-
sa yine hep susacak mıyız? Bu kez tepkisiz
kalıp susmak, hoşgörü değil suskunluk ve
vurdumduymazlıktır.
Hoşgörülü olmak bir erdemdir, ama hoş-
gorunün de bir sınırı olmalıdır. Hoşgörü
adına lüm olaylara karşı duyarsız ve edil-
gen kaimak onaylanacak bir hal değildir.
Hoşgörünün sımn aşıldı mı ortaya bir hak-
sızhk çıkar. Uygar insan haksızhklara kar-
şı çıkmahdır. Bir arada yaşamanm, huzur-
lu ve insanca yaşamanın belli kurallan var-
dır. Uygar insan, herkesin hakkına saygı
gösteren ve toplum kurallarına uyan insan-
dır. Hoşgörü perdesi altında bu kurallar
görmemezükten geünemez.
Demokrasilerde hoşgörü şarttır. însanlar
demokrasi ortammda birbirlerinin düşün-
celerine tahammül ve saygı göstererek hoş-
görü içinde etkinliklerini sürdürmelidirler.
Aksi halde kavga ve çekişme, toplumu hu-
zursuz ve sonu belli olmayan bir ortama sü-
rüklemiş olur. Devlette hoşgörü yoktur ve
olmamahdır. Devlet yönetiminde hoşgörü
laçkalığa ve disiplinsizliğe yol açar. Toplu-
mun huzur ve güvenini sağlamakla yüküm-
lü olanlar, bu görevlerini en iyi bir şekilde
yerine getirmeüdirler. Hoşgörü adına göre-
vini gercğince y'erine getirmeyenler yanlış bir
iş yapmış olurlar.
Radyo ve televizyonda hoşgörüyle ilgili
programlarda, (konuşmalarda, telkinler.de)
görülen odur ki hoşgörü adına hoşgörünün
sınırlan iyice zorlanmakta ve hatta fazla-
sıyla aşılmaktadır. Unutmamak gerekir ki
hoşgörünün sınırlan aşilınca bundan dü-
zensizlik ve kargaşa doğar.
SABAHATTİN KÖMÜRCÜOCLU
tstanbul
Galeri • Atölye 132 64 i« • 130 21 87
AÜ DEMİR
Resım Sergisi
9 n 0
No- 1S Atttyol
KMkkSyTd M5 4B0S
TAMJU 0EMİRCİ
SEMAY ONAL
NURCAM PEROAHÇl
İLMAH ŞEH
23 ftralıV9117 Ocak'92
MİNE SANAT GALERISİ
Kufdl» C«). No: 21 *«ıyol
K.Oıkby T D M S M I O
(OPERA)
S A N A T G A . I E R I & I
NİYAZİ
TOPTOPRAK
Resım Sergiji
0
Otnya Satkk Sok. »3 16
Oper* H Hanı ÎUıım 149 92 02
MUSTAFA ATA
Sergtsi
2AAralık'9l-24ÛC3k92
Aliy. SM 12'2 Tettfkty*
Uttclbul 147 41 7S-140 44 48
KARMA RESİM SERGtSl 4 Ocak 1992ye kadar
MİMMH »U °A$A \%l*.M MMIT f AŞA) • »II «CA KYkZIT • t-ESAT AMMtM - CtUL U U l
CİVİMAH . DlYARtAHIBU T«H«» - OOKTOH HİKMET EDIP H»»KI KdMOeiU - t?Kf 0HM
fAHBnllH t M M L - HRİOUH SAHAÇ06LU - F»HW HAPT4K - tUAT SOfHA» - FHİT
H»Ül PAŞA - HAf M ÇlZtl - HUMH MAT - H.CAHİT K R M M - KAUL BtKIKM - IMAHM U f l
» U N İ M ÇAUI - KADM MT0L9H • MCNMn UZEl - « U W 0 H U - HftCI î t K l • MCt »AlHUKOtlU
«MWII isMiiı - HUM nu • MIM \iım - KDTEI M I M - SKÇUR roeuı - suın»»» sntıt
SAMI m l l • SAIM 0ZEMM • SIMll ILBH» - MUHATTt» n«MMI - ftHlî N U M Mlk »H
Goloto KöpruM Yora, ZİNDAN HAN 34430 öAİNÖNÜ-tSTAN&Ol
TEU 512 42 70(6 MAT; FAJfc 513 57 »0
ATA7VKX KI.LTIH H£*K£ZJ
i: \RAX1K - 30 AA.MJH
DEGERLI
RESIMLERÎNİZE
MATOBEL
(YANSITMAYAN)
CAMTAKT1R1N1Z
"FARKr
GÖRECEK8İNİZ
S SERTAŞ CAM
flCARrt KOO.511
Ttl (II 141231? • 140 41 15
'İIİ3413 58* 134 13 59
Fu 11)140 41 1S
SATIUK FABRİKA
VEYA ORTAKUK
İstanbul Avcılar Firuzköy'de, organize sanayi
bölgesi, ana cadde üstü konfeksiyon
(dikiş makinaları ve yıkama fab.hazır)
veya plastik-kozmetik-elektronik v.s.
sanayiine uygun bina.
45 m. cephe, 160 m. uzunluk,
1980 m
2
kapalı sahalı, 500 m
2
depo,
4 telefon ve faxı mevcut.
2 senelik hazır fabrika binası-Ruhsatlı.
Tel: 591 43 94-590 82 14
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLlGl
KONYA DEFTERDARLIĞFNDAN
tŞYERİKAPATMA
DUYURUSU
Asağjda adıvesoyadıbelirtilenmükeüefın işyeri,belgedüzenineuy-
mamasınedeniyleVergiUsulKanunu'nun mükerrer3S4. maddesiuya-
nnca 1991 yıhiçindebirincidefaüç gün,ikincidefabesgün süreileka-
patünusur.
İŞYERİKAPATUAN MÜKEULEFİN:
Adı, soyadı veya unvanı: Kâzun Buyüktenniyeci
îşyerinin adı veyaunvanr.
Adresi: MengeneCad. Kabasakal Mh. No: 65 KONYA
Kapatma nedeni: Bdge dttzenine uyulmanıası
Duyurununkanunidayanagı: Buduyuru2l3sayüı VergiUsulKanunu'-
nun S'incimaddesıhükmüileaynıkanunun182sıranumaralıgenel teb-
liği uyannca yapılmıştır.
GÖZTEPE'DE
Acilen Satıhk 63 m* daire (yabaacıdan)
Adres: Dr. Zeki Seren Sok.
Mehtap Apt. No. 13 D. 5 (Zemin kat)
(ERKO Sitesi)
Tel: 349 37 84 Saat: 18.00'den sonra
ÎNŞAAT tLANl
KonutbirUk'in 2004 konutluk pro}esi içerisinde yer alan koopera-
nfıraizin, Halkalı Mevkii, 10 pafta, 361 ve 362 parselkrde devam
eden inşaatlanndan, kaba inşaatı biten BC (11-12) blok 72 daire ile
A-7 blok 18 daireden oluşan toplam 90 dairenin ince işleri kapalı zarf
usulü teklif alınmak suretiyle ihale edüecektir.
tsleklflerin Uklinerini 30 Arahk 1991 günü saat 17.00'ye kadar KO-
NUTBlRLtK Genel Merkezi'ne sunmalan gerekmektedir. İhale dos-
yanuz 500.000.- TL. bedeüe kooperatifimiz merk«inden temin
edilebiür.
Kooperatifimiz 2886 sayüı yasaya tabt olmadığından, ihaleyi ya-
pıp yapmamakta serbestür.
Postadaki gecikmeler dikkate almmayacaktır.
SEN1RU SORUMLU
KONUTBtRÜK tLK ADIM
KOMJT YAP1 KOOPERATtFİ
YÖNETİM KURULU
Başvana Adre«i
tncirii Cad. Alim Apt. No: 113/9
Bakırk6y/tSTANBUL
Tel. 543 62 O0/5 H«t
Fax. 543 62 04
ILAN
İSTANBUL BİRİNCİ ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı: 1991/458 E.
Davaci Fahrettin Öryaprak vekiü tarafından davalı Yusuf Aydın aley-
kme açılan satılamaz kaydının Terkini-Mülkiyetin Tespiti davasında;
Davacı vekili 30.9.1991 havak tarihli dava düekçesi ile nıüvekkili
tarafından 4.4.1973 larihinde 34 PH 074 plakalı aracı satın aldığıru,
sözleşmeye bağlı olarak senetlerin ödendiğini ve mukavele geregince
araç uzerine satılamaz kaydının konduğunu, 1957 model olan aracın
eskiliği nedeni üe kuUanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin trafikte
aracvnı hurdaya çıkarmak istecüğinde araç üzerindeki satılamaz kay-
dının kUdınlması gerektiğinin anlaşıldığım bildirerek satılamaz kay-
dının terkini, mulkiyeün tespitini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece Yusuf Aşkın Sok. No: 8 Kumkapı/lst. adresinde bu-
lunan davalıva tebügat gönderilmiş, ancak tebligat bilatebliğ iade edil-
mekle, mahkememizce ilanen tebligat yapıltnasına karar veTilmiştir.
Davalı Yusuf Aydın'ın duruşma günü olan 21.1.1992 günü saat
10.00'da nvahkemede hazır bulunması veya kendisini bir vekille tem-
sil ettirmesi aksi halde HUMK'mn 377 ve 213. maddeleri geregince
yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve karar verileceği ve cevap
süresinin 10gün olduğu teblig makamına kairn olmak Uzere ilan olu-
nur. 19.12.1991 ^ ^ U 9 0 4
VEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Her AkımınYeri•••
FahirOnger {1920-1971) bir dönemin toplumcu eleştir-
menlerinden biriydi. 1940'larda dergi ve gazetelerde çok
görünmüştür. Benim Birinci Kilometre için ilk eleştiriyi ka-
leme alanlardandır. Karadeniz'de çıkan bir dergi mi, bir
gazete mi (
r
>teş/7 Giresun olabilir) yazmtştı. Atak, yürekli,
gözünü budaktan esirgemeyen bir eteştirmendi. 1940'la
1950 arastnda çıkan dergilerin hemen hepsinde yazmış-
tır. 50'den sonra eleştirmenliği bırakmış 60'lardan sonra
yeniden hız vermiştır.
Salâh Birseftn Geceyansı Mektuplariru okuyordum
(Bağlam Yayınlart) orada gözüme çarptı. Fahir, Salâh Bey
Tarihi müellifi Birsel'e 30.12.1969'da bir mektup yazıyor:
"1940 Kuşağı'nın oluşumunu belirten başiıca üç olay
biliyorum: 1938'den sonra çıkan Öncü dergiler, Tasfiye Ha-
reketi ve 1941 Liman Sergisi. Bir de bu belirtiler karsısın-
da ırkçıların atılımlan sonucu siyasal planda uygulanmış
bir sürgün olayı vardır. Böylece 1940 kuşağı daha beiirdi-
ği anda güldüren, sûrgün ve tutuklamaya kadar uzayan
bir saldırı ve baskı ortammda iş görmüştür. Kuşak hare-
ketinin dış görünümü 4 yazıda özetlenmiştir. Ama bun-
lardan yalnız Tasfiye Hareketi ile Liman Sergisi bitmiş,
öbürieri daha yazılmamıştır. Oysa yazınsal ve eleştınse!
ağırlığı olan 1940 Kuşağı'nın Getirdikleri bölümü, önce-
kilerin yazılmasından sonra kaleme alınacaktır."
Fahn ozan- 1 9 4
o Kuşagı akımının
eleştirisi, değertendirmesi,
edebiyatımtzdakiyeri,
yıllarsonrası
belirlenecettir.1940
Kuşağı Garip'inkarşıtı
olarak ahnmamalıdır. Her
akımınyeri ayndır.
soy'un öncülüğünde
gençler, bir döneme
adını veren Servet-i
Fünun dergisini ele
geçirmişlerdi. Ozan-
soy'un oğlu Gavsi de
bu gençler arasın-
daydı. İkinci Büyük
Savaş yıllarında, der-
gi çıkarmak o kadar
kolay değildi. Halit
Fahri'nin özverisinden yararlanarak dergi ellerine geçmiş-
ti. Bu gençler, bir zamanlar Nâzım Hikmet ve arkadaşla-
nnın başlattığı Putları Yıkıyoruz atılımına benzer bir-hare-
keti "Tasfiye ediyoruz" diye başlatmışlardı. Bir tasfiye ha-
reketi, almış başını gidiyordu. Eskiler, "Ne otuyor" diye pi-
releniyorlar, gençler de birbirlerini pohpohluyorlardı. Bu
şaşırtıcı hareket epeyce sürdü. Derginîn sahibi Ahmet ih-
san Tokgöz, dergiyi ellerinden alınca söndü. Dergiyi yö-
neten Cavit Yamaç Adana'ya bir gazeteye gitti, ötekiler de
dağıldılar.
Cavit Yamaç bana bir görüşmemizde anılannı yazdığı-
nı söylemişti. Ama aradan bunca yıl geçti, bir yerde rast- •
lamadım.
Tasfiye hareketi Cavit'in lstanbul'dan ayrılmasıyla sö-
nünce, ardından Ses ve Yığın dergileri çıktı. Derginin gü-
dümü Fikret Adil ve Abidjn D/no'nunelindeydi.
Sayaşın bttimind^h sonra 194$ Kuşâğı bir saldırı ve bas-
kı ortammda doğmuştur. Saldmlat (rkçılardan geliyordu.
Baskı da' tek parti ıktidanndan'... Garip akımı bu sırada
geldi. Abını Orhan Veii, Oktay Rifat ve Melih Cevdefin şi-
irlerinden düzenlenen bir seçkiden aldı.
Fahir Onger, 1940 Kuşağı'nı dört yazıda özetliyor. Bun-
lardan Uman Serg/s/'nin ve Tasfiye Hareketi'nin artık bit-
tiğini soylüyor. Geriye kalan iki yazı (dergiler) daha bitme-
miştir. Liman Sergisi, bilindiği gibi bir resim akımıdır.
'Tasfiye
1
diye adlandırılan akım ise edebiyattır.
Sağ, sol diye nitelenen akımlar dünya siyasetindeki kar-
maşadan sonra yeni görünümler kazanmıştır. Tarih «çin-
de bakıldığında öteki akımlar gibi 1940 kuşağı akımı da
vardır. Eleştirisi, değerlendirmesi, edebiyatımızdakı yeri,
yıllar sonrası belirlenecektir. 1940 kuşağı Garip'in karşıtı
olarak alınmamalıdır. Her akımın yeri ayndır.
ÇALI^ANLARIN
SORULARI/SORUNLAB1
YCÜMAZŞİPAL
"Bu Haksızlık Olmuyor mu?"
SORU: Ben, 18 yaşını bitirdiğim 15.12.1966 ta-
rüıinde devlet memuru olarak çalışmaya başladım.
Askere gidinceye kadar da memur olarak çahşma-
mı sürdürdüm.
Askerliğin bitiminden sonra vakıf statüsunde
özel emekli sandığı olan bir kuruluşa girerek biz-
met birleştirmesi yaptun.
özel emekli sandığımıza ne zaman emekli ola-
cağımı sorduğumda, başlangıç tarihimin 15.12.
1966 olmadığı, T.C. EmekUSandığı Yasası'na gö-
re giriş tarihimin 1.1.1967 olduğu, bu nedenle de
ancak l .1.1992'de emekli olmaya hak kazanabüe-
ceğjm bildirildi.
Ozel emekli sandığımız, Sosyal Sigortalar Ya-
sasında yapüan değişikliklere uyum sağlamak ge-
rekçesiyle 1.1.1992'den geçerli olmak uzere statü
değişikliği yapacaktır. Bunun için 1 gün farkla
(31.12.1991 günü ile) hak kaybına uğramam söz
konusudur. Bu nedenle:
Sigortalılık başlangıç tarihi ile ilgili diğer sosyal
güvenlik kuruluşlarında, T.C. Emekli Sandığı'-
ndaki u\gulama yoksa, bu haksızuk olmuyor mn?
A. E.
YANIT: Sosyal Sigortalar Yasası madde 6'ya göre "Ça-
hştıranlar, işe ahnmalanyla kendiliğinden (sigortah) olur-
lar. ,
Sigortalılar ile bunların işverenkri hakktnda sigorta hak
ve yükümleri sigortahnın işe ahndığı tarihten başlar.
Bu suretle sigortah olmak hak ve yükümünden kaçırul-
maz ve vazgeçiıemez.
Sözleşmelere, sosyal sigorta hak ve yükümlerini azaltmak
veya başkasma devretmek yolunda hükümler konulmaz.
Sosyal Sigortalar Yasası kapsammda çahşmaya başla-
yanlann sigortalılık başlangıcı, çahşmaya başladıklan gün-
dür.
T.C. Emekli Sandığı yönünden uygulama, degişikür v<
hakça değildir. '
5434 sayüı Emekli Sandığı Yasası'nın 14. maddesine gör
"'Ay başlanndan sonra vazifeye girenlerin o aya ait eksi
aylık veya ücretlerinden kesenek ahnmaz."
Emekh Sandığı Yasası'nda tanınan emekHlik ye diğ«
haklar 30. maddeye göre *"tlk ahnan keseneklerin ilgili bı
lunduğu aybaşmdan başlar."
T.C. Emekli Sandığı Yasası'ndaki bu hükümlere uyan
z&. sosyal güvenlik haklannızın başlangıç tarihi de 15.1
1966 olmayıp, 1.1.1967 olacaktır. Bu nedenle de 1.1.196'
Jen sonra 25 yılın geçtiği 1.1.1992'de yaşhlık. ayhğı alma
hak kazanmaktasınız.
Oysa ki ilk kez Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında ça!
maya başlamış olsaydmız, bu hak 16.12.1991 günü doğn
olacaktı.
Haksızlığm en büyük bpyutu ise görev sırasında uğraı
kazalara yansımaktadır. Ömeğin, SSK kapsammda çah
bir sigortah ilk kez eşive çocuklanna, sakat kaldığında k
disine aylık bağlanmaktadır. Buna karşıhk ayın birinci
nünden sonra çahşmaya başlayan bir Emekli Sandığı
rakçisi, göreve başîadığı a^ içinde ve görev sırasında, biı
za sonucu yaşammı yıtırdiğinde eş ve çocuklara aylık
]
lanmadığı gibi çahşamayacak durumda sakat kaldığ
kendisine de hiçbir gelir ve aylık hakkı tantnmamaktad
Yıllardır süre gelen bu haksızlığm, yakın bir gelecek
geçmişi de kapsayacak biçimde yasal düzenleme ile gi«
mesinı dileyelım.