Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 ARALIK 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
SINEMA
'Kuzuların Sessizliği'ne ödül
• NEW YORK (AFP) — Türkiye sinemalannda kısa bir
süre önce gösterilen fılm "Kuzuların Sessizliği", 57. New
York Film Eleştirmenleri En lyi Film Ödülü'nü aldı.
Genç bir FBI ajan adayının bir seri cinayeti çözmek
amacıyla psikopat bir mahkûma başvurmasım konu alan
ilginç gerÛim fılminin yönetmeni Jonathan Dcmme en iyj
yönetmen, başrol oyunculan Anthony Hopkins en iyi
erkek oyuncu ve Jodie Foster da en iyi kadtn oyuncu
dallarında bu ödüle değer göruldüler. New York Film
Eleştirmenleri'ni oluşturan 25 film eleştirmeni ayrıca
"Jungle Fever" fılminde rol alan Samuel Jackson'ı en iyi
yarduna erkek oyuncu, "Barton Fink" ve "Naked
Lunch" ıîhnlerinde rol alan Judy Davis'i en iyi yardımcı
oyuncu, "Naked Lunch" filminin senaryosunu yazan
David Cronenberg'i en iyi senaryo yazan, "Barton
Fink"in görüntü yönetmenliğini üstlenen Roger
Dreakins'i en iyi görüntü yönetmeni seçti.
MÛZİK
Wagner konserine tepki
• KUDÜS (AP) — Israil'de 50 yıldır "yasaklı" olan
Alman besteci Richard Wagner'in yasağmın kalkacağmm
ve Israil Filarmoni Orkestrası'nın yıllar sonra Richard
Wagner'in bestelerini seslendireceğinin açıklanması
Israil'de bazı kesimlerin tepkısini aldı. fsrail'deki Yad
Vashem Katliam Amtı ve Müzesi'nin yöneticisi Yitzhak
Arad, önceki gün tsrail Filarmoni Orkestrası'nın
yetkiülerine bir mektup göndererek kararlarından
dönmelerini istedi. Mektupta şöyle denildi: "Bizim
ricamızın Richard Wagner*in bestelerinin kültürel
boyutuyla hiçbir ilgisi yok. "
MÜZAYEDE
Madonna'nın gelinliği
• NEW YORK (AA) —
Unlü şarkıa
Madonna'nın "Like a
Virgin" şarkısının video
klibinde giydiği ve 1984
yılında piyasaya çıkan
aynı adlı albümün
kapağındaki fotoğrafta
görülen gelinliği, 11 bin
dolara satıldı. Sotheby's
salonunda dün yapılan
satışta, üstü transparan
tttl ve dantel olan kısa
gelinliği, bir dernek,
adına görevli bir kişinin
aldığı belirtildi. Ünlü
«nüzayede salonunda,
Marilyn Monroe'nun
"Bazılan Sanşın Sever"
filminde giydiği bir
elbise de satışa çıkarıldı. Ancak 4 bin dolar değer biçilen
elbise, fiyatın yeteri kadar yukseltilememesi üzerine
askısında kaldı. Bob Dylan'ın 1961 yılında yazdığı
"Talking New York" adlı şarkının notalarımn el yazması
8 bin 250 dolardan, Casablanca filminde Ingrid Bergman
ve Paul Heindreid'in kullandıkları pasaportlar 9 bin
dolardan ve Jimmy Hendrbc'in bir gitarı da 19 bin 500
dolardan alıcı buldu.
YARIŞMA
Türk fîlmine ödül
• Kültür Servisi — Eczacıbaşı Vakfı 14-29 Mart 1992
tarihleri arasında gercekleşecek 11. Uluslararası Istanbul
Film Festivali'nde yer alan ulusal yarışmada iki Türk
filmine özel ödül vermeyi kararlaştırdı. Yanşma Fılmleri
arasında büyük jüri tarafından "Eczacıbaşı Vakfı Yılın
En lyi Türk Filmi Ödülü"ne değer görülen filmin
yapımcısı ile "Eczacıbaşı Vakfı Yılın En lyi Türk
Yönetmeni ödülü"ne uygun bulunan yönetmen, Vakıf
tarafından 30'ar müyon lira ıle ödüllendirilecek. Beş
kişiden oluşan büyük jüri tarafından değerlendirilecek
filmlerin yapımcı ve yönetmen ödülleri ayn filmlere
verilebileceği gibi aynı filme de değer görülebilecek.
GAZIANTEP..
KURTULUŞUNUN 70. YILI
KUTLAMA ETKİNLİKLERİ
KÜLTÜR
SÖLENİ
M
5 t GAZIANTEP U BESTECILERIN5 • GAZIANTEPU GENÇLER1N
:Q • GAZIANTEP ORF VE ADEUERI O ZENGINlEŞTIRHMIS KONSER
"? • GAZIANTEP TORENLERI °? * '
U
KONSEKVATUARl
_;_ üMimıtr luniBLt» ^ TURK MUSIKISI ICRA HEYETl
• GAZIANTEP FO'.KLORU ŞEF SAIT SUNA
524 08 98 - 345 09 50 no'lu telelonlardan
veya gırışten davelıye temın edılebıltr.
ATATURK KULTUR MERKEZI Buyuk salon
23 Aralık 199 1 Pazartes. Saat: 20.30
Hülya Aksıdar, Çaykovski'rtin Tındıkkuun' bcdesinde Moşa rolünde
Uğura înanan balerînÖZLEMADA
Küçükken balerin olmak is-
teyen bir annenin baskısı
sonucu kazanılmış başanlan-
nın güzellığini yaşayan bir
primabalerin Hûlya Aksular...
Kendisinın gerçekleştireme-
dıği balerin olma hayalini
kızının gerçekleştırdiğini gör-
mek isteyen annesi, küçük
Hülya'yı Ankara Devlet Kon-
servatuan'nın piyano ve bale
ımtihanlanna sokar. Ne var ki
Hülya'nın en büyük arzusu
çocuk doktoru olmaktır. Bile-
rek yaptığı haıalarla piyano
sınavını kazanrnamayı başa-
nr, ancak fıziği baleye uygun
olduğu için bale sınıfına kabul
edilir. O günden sonra okul-
dan kavulup doktorluk eğiti-
mi görmek içın çok uğraşır,
ama kendi ideali yerine anne-
sininkini gerçekleştirir ve
günün birinde zevkle izlenen
başanlı bir primabalerina
olur.
Bu sezon sahnelenen Fındık-
kıran balesindeki Maşa rolüy-
le ızleyenleri masal âlemine
sürükleyen Hülya Aksular,
geçen günlerde Japonya"daki
uluslararası bale yanşmasın-
da ülkemizi başanyla temsil
etti.
llk başrolünü dünya kla-
siklerinden Kuğu Gölü bale-
siyle oynayan sanatçı, Türk
bale tarihindeki ne küçük baş-
balerin unvanına da sahip.
Aytaç Annan'la bir evlilik
geçıren Hülya Aksular'ın en
büyük özellıklerinden biri de
batıl ınançlannın çok güçlü
olması. Kendisine uğur getir-
dığine inandığı "işlemleri"
tamamlamadan sahneye cık-
mayan sanatçının bir de filmi
var: "Ateş tİstünde Yürü-
mek "
-Sayın Hülya Aksular, film
çerinneye nasü karar verdiniz?
-Baleyi bile bırakacak ka-
Yavuz Özkan'm "Ateş Üstünde
Yürümek" adlı yeni filminde de
oynayan Hülya Aksular, sabah
uyandığında
sağ taraftan
sağ ayağını atarak
kalkıyor. Annesinin
yaptığı nazar
muskalannı takan
Aksular, şu sıralar
"Fmdıkkıran"
balesinde sahneye
çıkıyor.
JAPONYA'DA YARIŞMAYA
KATILDI — Hülya Aksular,
bir süre önce Japonya'daki
uluslararası bale vanşmastnda
ülkemizi başanyla temsil etti.
dar hayata küstügürn bir
dönemde böyle bir teklıf geldi.
Beni sahnede izlemişler, her
açıdan beğenmişler. Ben de
teklifi tereddütsüz kabul et-
tim. Çünkü kesin baleyi bıra-
kacaktım. Balesiz de bir şey
vapamayacağım içın bari fılm
bütünü içinde bale yapanm
dedım. "Ateş Üstünde Yüıü-
mek", ödüllerindeki sevinci
kadar, baleye dönmeme de
faydası olan bir güzellik. Çiz-
gımde çok önemli bir nokta.
-Osaka'daki Dünya Bale
Yanşması'nda 3. tura yüksel-
meniznasıloldu?
-Yanşmalara girmeyi hep
istıyordum, ama kendimi
eksik görüyordum. Sürekli 17
yaşında kalmayacağımı fark
ettim, yanşma yaşı da 26'dır.
Ben de ocakta 26'ya giriyo-
rum onun için bu fırsatı kaçır-
mayayım dedim. Çok kısa
sürede hazırlanmıştık ve id-
dialı de^ildik. îlk 20'ye girme-
ye gitmıştik. llk turda 100 kişi
vardı. Ikinci turda çok kişi
elendi. Üçüncü tura gırince
hissettiklerimi anlatamam.
Türk bayrağı hiç inmedi. Bu
müthiş bir gurur tabii. Ama
biz kazanamayız diye 2 eser, 2
kostüm ve 2 bant kaydıyla git-
miştik. Yanşma kurallarına
göre 3. turda ayn bir eser oy-
(namak gerekiyordu, biz aynı-
' sını oynayınca 13. sıraya fılan
kaldık. Ankara'dan Ayşem
Sunal, Armağan Davran, Is-
tanbul'dan AUus Peker ve ben
vardık.
— Sahneye çıkmadan önce si-
ze nelerin uğur getirdiğine
inamyorsunuz?
— Avrupa'da dans ettiğim
dönemlerde -bu kadar uzun
süre dua ediyorsa bir bildiği
vardır- diyerek yabancı sanat-
çılar da kendıleri için dua
etmemi istiyorlar. Sabah uya-
nışımdan başlıyorum, sağ
taraftan sağ adımla kalkıyo-
rum, bütün bunlar beni yoru-
yor. Bebeklerim çok, hepsini
öpüyorum. Nazar muskala-
nm çok. Onlan annem yapı-
yor beni avutmak içın.
Onlarsız çıkmıyorum. Mus-
kayı beni giydiren cici annem
Müberra Abla takacak başka-
sı olmaz. Yurtdışındaysam
onun verdiği birşe> önümde
olacak. Mandal fılan yolluyor
benimle, mandalla ıdare edi-
yorum.
— Bu kadar uğurdan sonra
sahnede başınıza bir şey geldiği
oldu mu?
— önemli bir sey gelmedi. Bir
kere Giselle balesinde antrakt
kaçırdım. Hayatımın ilk ve
son şansızhğı olsun dıliyorum.
Bütün dualanm bıtmışti, sıra-
mı beklerken çok sevdiğim bir
arkadaşımla çocuğu hakkın-
da konuşuyorduk, 8-9 mezur
ölçü kaçırdım. Sahneye çıktı-
ğımda sahne bomboştu.
Benim böyle bir şey yapmaya-
cağımı bildiklen içın seyirci
dahıl herkes bir sakatlık oldu
sanmış.
Metin Erksarftn başyapjtlanrun görüntülerinde Mengü Yeğjn imzpsı var
Siyahbeyaziann görüntü ustası56 yaşmda yitirdiğimiz Mengü
Yeğin'in görüntü yönetmeliğini
üstlendiği filmler arasmda
"Gecelerin Ötesi", "Seymek
Zamanı", "Yılanlann Öcü" ve
"Kuyu" da vardı.
T U R H A N G Ü R K A N
Otuz yıl öncesi Türk sinemasının si-
yah beyaz ustalanndan tanınmış
görüntü yönetmeni ve fılm yapımcısı
Mengü Yeğin, bir toplantıda konuşma
yaparken ansızın yaşamını yitirdi.
Mengü Yeğin, eski deyişle kamera-
man, foto direktörü, operatör gibi
sözcüklerle anılan, Türk dilinin sade-
leşmesiyle görüntü yönetmeni adını
alan yaratıcı ve onurlu bir mesleğin
önde gelen önemli temsilcilennden bi-
riydı. 56 yaşındaki zamansız ölümü,
sınema dünyasında beklenmedik bir
etki yaptı.
Mengü Yeğin, 1935te İstanbul'da
doğdu. ltalyan Lisesi'nde okudu.
1952'de Erman Film Stüdyosu'nda la-
borant olarak çalışmaya başladı.
Dönemın ünlü görüntü yönetmeni
Turgut Ören'e asistanlık yapan Men-
gü Yeğin, 1955'te "Kanlı Pınar" ve
"Şeyh Ahmet'in Gözdesi" fılmlennin
görüntü yönetmenliğini yaparak bu
sinema dalına adımlannı attı. Ardın-
dan "Fakir Kızın Kısmeti"nı görüntü-
ledi. Turgut ören'in yanm bıraktığı,
Metin Erksan'ın da önemli fılmlerin-
den biri olan "Suclnlar Aramızda"nm
çekimini bitirmek de Mengü Yeğin'e
kısmet oldu.
TARİHİ BtR FOTOGRAF — Mengü Yegin (karaera ardında), 1967de "Dolmuş Şoföni"nün görüntü yönetmenliğini de
iistlenmişti. Filmin yönetmeni Alp Zeki Heper (soldan uçuncü) de artık hayatta def 0. Yücel Çakmaklı (en solda) o sıralar
Heper'in asistanlığını yapıyordu. tzzet Güna> (arabada) ise filmin başrolündeydi.
Metin Erksan ve Çetin Karamanbey
kardeşlerin yeğeni olan Mengü Yeğin,
bu yönetmenlerimizin fitmlerinin ço-
ğunun görüntü yönetmenliğini üstlen-
di. Metin Erksan'ın "Gecelerin
ötesi", "Ydanlarm öcû", "Sevmek
Zamanr', "Kuyu" gibi ödüllü fılmlen-
nin başanlı kamera ustası Mengü
Yeğin'di. "Sermek Zamanı'nın kart-
postal güzellığındekı eşsiz şürsel
görüntülerinde Mengü Yeğin imzası
vardı.
Yerli sinema kurumlannda yöneti-
cilik görevi de üstlenen Mengü Yeğin,
1955'te Sinema Işçileri ve Teknisyen-
leri Sendikası kuruculan arasında yer
aldı. 1967-1970 arasında Sine-tş Sen-
dikası Başkanlığı'nı üstlendi. daha
sonra Görüntü Yönetmenlen Derneği
ve Film-San Yönetim Kurulu'nda gö-
rev yaptı.
Mengü Yeğin son olarak Sinema
Emekçıleri Derneği Başkanlığı göre-
vindeydi.
Van Gogh
kopyaları
• İSTANBLL(tÜHA)-
Paris'in sanatsal olaylannı
ve etkinliklerini disipline
eden "'Fransız Sanat
Disıplin Kunılu"
aralannda Van Gogh,
Ganguse ve Cezanne gibi
ünlülerin tablolannın
kopyalannın da bulunduğu
tabjolan "Drout Müzayede
Evi"nde satışa çıkardı.
USA Today gazetesinde yer
alan habere göre, bu
müzayedeyi düzenleyen
kurul, müzayedenin
Paris'in sanatsal ününü
zedeleyeceği korkusunu
taşıyorlar. Sanat Disiplin
Kunılu yetkilileri bu çok iyi
taklit edilmiş kopyalann
ilende orijinal diye
satılabileceğinden endişe
duyduklannı da
belirtiyoriar.
Yunus Emre
Makedoncada
• Kültür S e n i s i -
UNİCEF tarafından ilan
edilen "Yunus Emre Yılı"
dolayısıyla ünlü Türk ozanı
Makendonya'da da bir dizi
etkınlıklerle anıldı. Bu
etkinlıklerden biri de,
Yunus Emre'nin
şiırlerınden oluşan bir
kitabın Makedoncaya
çevnlip yayımlanmasıydı.
Makedonya'nın en büyük
yavıneviolan
"Makedonska Kniga"
tarafından yayımlanan
şıırlerı, İlhami Emin
Makedoncayaaktardı. Beş
bin adetten oluşan ılk basım
büyük bir ilgiylc karşılandı
ve kısa zamanda tükendi.
Aynca "Birlik" yayınlan da
Yunus Emre'nin şiırlerini
yıl boyunca yayımlandı.
Makedonya'da Yunus
Emre adma düzenlenen
etkinlıkler 23 aralıkta sona
eriyor.
Max Ernst'e
ilgi
^
Tiyatrocıılartiyatrocularıoynuyor
• PARtS(UBA)-Fransa
Cumhurbaşkanı François
Mitterrand ile Almanya
Federal Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı Richard
Von \Veizsacker tarafından
açılan Max Ernst toplu
sergisi Fransa'da olduğu
kadar, Avrupa sanat
merkezlerinde de büyük ilgi
uyandırdı. 26 kasım günü
Mitterrand ile Wiesacker'in
katıldığı kokteyl ile açılan
sergı şimdiye kadar açılan
Max Ernst toplu
sergilerinin en önemlisi
olarak değerlendirildi. Max
Ernst 1891 yılında Bonn
yakınlanndaki Bruhl'da bir
Alman vatandaşı olarak
dünyaya geldı. Yaşamının
büyük bölümünü Paris'te
geçiren Max ErnsT 1976
yılında bir Fransız
vatandaşı olarak öldü.
bugün
bilsak
Tlyatro*u / Yazan: Gülriz Sururi / Yönetmen: Iştl
Kasapoğlu / Dekor: Duygu Sağıroğlu / Kostüm: Naz Erayda
/ Müzik: Arif Erkin / Şarkı sözü: Macit Koper / Koregrafi:
Dilek Evgin / Oyuncular: Gülriz Sururi, Merih Akalın, Can
Dirim, Nuran Oktar, Levent Yılmaz, lsmet Üstekin, Bekir
Aksoy, Buket Dereoğlu, Güven Kıraç, Haluk Toksöz, Naci
Taşdöğen, Duygu Ankara, Yaman Okay, Filiz Coşkuner,
Dilaver Uyanık / Karaca Tiyatra
yazıp yönettiği Kaldmm Ser-
AYSINCANDAN
Gülriz Sururi-Engın Cezzar
Topluluğu'nun perdelerini ilk
açtığı günden bu yana yirmi
dokuz yıl geçmiş, Yirmi yıl ön-
cesının program dergilerini
şöyle bir kanştırdığımızda son
derece etkileyici oyun dizileri
çıkıyor karşımıza: Haldun Ta-
ner'den Keşanlı Ali Destanı,
Zilli Zarife, Shakespeare'den
Otnello, Refık Erduran'dan
Direkler Arasında, Nâzım
Hikmet'ten Ferhad ile Şırin,
Yaşar Kemal'den Teneke, Go-
gol'den Palto, Gûngör Dil-
men'den Canlı Maymun Lo-
kantası, Midas'ın Kulaklan,
Kurban. Çoğu ilk sahneleniş
olan yapıtlann bunlar yalmz-
ca bazılan.
Son yıllarda topluluk, tüm
öteki özel topluluklar gibi alt-
mışlı ve yetmişli yılîardakı
üretkenliğini sürdüremedi.
Bütün olanaklarını bir araya
toplayarak gerçekleştırdiğı
seyrek tekil yapımlara yönel-
dı. 1980 başlannda geçmiş
oyunlardan bir derleme,
1984te Başar Sabuncu'nun
çesi, 1985te Halide Edip Adı-
var'ın yaşamöyküsünden kay-
naklanan bir Bilgesu Erenus
oyunu, 1987'de J.van Drut-
ten'ın Ben Bir Kamerayımı
son izlediğimiz oyunlanydı.
Ara fazlaca açılmaya oaşla-
mıştı ki Gülriz Sururi, kendi
yazdığı Tiyatrocu başlıklı bir
oyunla seyircisinin özlemıne
son verdi.
Topluluğun geçmışine, bak-
tığımızda Sururi-Cezzar çifti-
nin günün tiyatro ortamının
en seçkin sanatçılannı nasıl
olup da bir araya getirdiğine
hayret edebiliriz. Günümüzün
bırçok tanınmış sanatçısı mut-
laka bir dönem bu topluluğa
katkıda bulunmuş.
Tiyatrocu, tiyatronun için-
den bir yaşam kesiti sunuyor.
tlk oyun yazarhğı denemesın-
de Gülriz Sururi özyaşamöy-
küsünden belırgın farklılıklan
olmakta birlikte kendi kişısel
sanatçı serüveninden yola çı-
kıyor. Tiyatro topluluğu yö-
neticisi bir kadın oyuncunun
bazen duygusal, bazen güldü-
rücü, bazen de düşündürücü
anlannın art arda sıralanışı,
yoğun dramatık bağlantı taşı-
Gıilriz Sururi, "Tiyatrocu" adlı oyununda, tiyatronun içinden bir yaşam kesiti sunuyor.
masa da tempolu bir sahnele-
niş akışı içinde yeterli bir bü-
tünlük sergiliyor.
Bu oyun bıçemi klasık dra-
matik yapıya koşullanrmş iz-
leyici açısından yadırgatıcı
olabilir. Ancak son dönemler-
de fılm-televizyon dramatur-
gisi etkisi altında ve bir tür ye-
ni doğalcılık izinde gelişen ki-
mi yeni sahne yapıtlannda
böylesi kısa, kopuk sahneli,
hızlı tempolu bir anlatım sıkça
görülür oldu. Alman yazar
Franz Xaver Kroetz'in oyunla-
n buna en iyi örnek.
Gülriz Sururi'nin kaleme al-
dığı ilk oyunun kanımca en az
ustabkh yanı, çok sayıda rol
ıçermesi. Ama usta bir tiyatro
yöneticisi olarak kalabalık
bir oyuncu kadrosuyla çalış-
manın sorunlannı yine kendı-
sı en iyi çözebilır. Herhangı bir
ödenekli kuruluş güvencesin-
de çalışmayı seçmemiş bunca
nitelikü oyuncuyu bir arada
izleyebilmeyi oyunun bu özel-
liğıne borçluyuz.
Üstelik Tiyatrocu, büyük bir
ıçtenlik ve coşkuyla oynanı-
yor. Neşeli, duygusal ve zarif
bir oyun. Artık belirgin bir
kimliğe kavuşmuş Türk tiyat-
rosunun bu kımliğine gerçek-
ten katkıda bulunmuş sanat-
çılarla noslaljik bir karşılaşma
ve hoş bir tiyatro akşamı yaşa-
mak için izlenmeye değer bir
yapım.
19 ARALIK PERŞEMBE :
19.00 Bilim Dizisi:
"Bihm Kurgu, Değişim
ve Gelecek Üstüne Bir
Kahve Sohbeti"
Haldun AYDINGÜN
Fotograf Çalışmalan
M. Zıya ÜLKENCİLER
yönetiminde
Seramik Çalışmalan
KadriyeEzel AĞAOĞLU
14.00-17.00
Gorsel Sanat Afolyeleri
Mehmet GULERYÜZ
yönetiminde (Per. -Cuma)
Yoga
Zemn AKGUN
18.30-19.30 •
Latince Çalışmalar
Salı -Perşembe
19.30-21.30
BİLSAK FINDIKLI
Cafe-Bar-Restaurant
Rezervasyon:
152 3868-1520130
Cafe-Foyer-Bar (Gıriş)
12.00-00.30
AfrkanCafe-Bar(5.Kai)
Erkın KORAY
bilsak, sıraselvıler cad.,
soğancı sok. 7 cihangır
143 28 79-99