Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 10 ARALIK 1991
BRUKSEL
SABETAY VAROL
Maastricht Doruğu
Tarihi doruk otarak adlandırılan Maastricht doruğu sonuç-
larından bazılarının, Ankara'yı hiç memnun etmeme olasılı-
ğı hayli fazla. AT doruğunda alınacak bir dizi kararın, eskile-
re ilave olarak yeni bazı problemler yaratrnası, üzerinde dur-
maya değer bir konu...
Yunanistan'ın BAB üyeliği ile Kıbns meselesi gibı konularda
bu akşam üstü ortaya çıkacak gelişmeier, yenı hayal kırıklık-
ları doğurabilir.
Birincisi, meşhur "Dörtiü Kıbns doruğu"nun geçen eytül
ayında yapılamamış olmasından dolayı AT üyelerinin
"ûzüntülerini" dile getireceklerı hemen hemen kesinlik ka-
zandı. Söz konusu ifade, "siyasi işbiriiğı" adını taşıyan bel-
gede yer alacak Bu da Dublin doruğu kararının ağırtaştırıl-
ması anlamına gelecek. 1990 Dublin doruğu kararı, "Kıbrıs
sorununun Türkiye-AT ilişkilerini otumsuz etkilediği"ni söylü-
yordu.
Geçen haziranda yapılan AT'nin Lüksemburg doruğunda,
Dublin doruğu karannı "ağırlaştırma" şansı olmayan Mitso-
takis, belgeye Kıbrıs konusunda bir bölüm ekletmek içın hiç-
bir özel çaba gostermemiştı. Oysa Maastricht doruğunun ha-
zırlık çaJışmaları sırasında gerek Yunanistan Başbakanı Kons-
tantin Mitsotakis gerekse Dışişleri Bakanı Andonis Samaras
çok aktif roi oynadılar. Eğer son dakikada, bir değışiklik ol-
mazsa, iki Yunanlının, dörtlü doruk fiyaskosunu da değer-
lendirerek ünlü Dublin doruğu koşulunu ağırlaştırmayı ba-
şardıklarını söyleyebiliriz.
Başbakan Mitsotakis, doruğa bir hafta kala, Hıristiyan de-
mokrat akıma mensup altı başbakanın. beş gün içinde yap-
tığı iki toplantıda altın değerinde bir koltuk işgal etti. Yuna-
nistan'dan başka bu "Hıristiyan" eğilimli partilere mensup
başbakanların toptentı- ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^
Maastricht doruğunun
hazırlıklarında Yunanistan
çok aktif bir rol oynadı.
"Dörtlü doruk" fiyaskosu
da değerlendirilirse,
Yunanistaıfın Dublin
doruğu koşulunu
ağırlaştırmayı başardığı
söylenebilir.
larında, Italya, Alman-
ya, Lüksemburg, Belçi-
ka ve Hollanda başba-
kanları da bulundu. I.
Herakj Tribune gazete-
si, bu iki toplantıyı,
Amerika'daki ünlü de-
yişle bir çeşit "caucus"
olarak niteledi.
Başka bir deyişle 12
üyeden altısının hazır
bulunduğu bu iki gizli
toplantıda alınan ve
henüz basına yansı-
mayan kararlar, doru-
ğun sonucunu belirle-
yecek ölçüde önemli oldu. Örneğin, "federatif" sözcüğüne
şiddetli alerji duyan ingilizlere bu yönde verılecek tavızin
"tavan" ve "teöan'iarı, burada belirlendi Bu arada Fransa
Cumhurbaşkanı Mitterrand'la Hıristiyan demokrat blok ara-
sında irtibatı Alman Başbakanı Helmut Kohl sağladı.
İkınci sıkıntı Yunanistan'ın BAB üyeliği ve Türkiye'nın BAB
dışında bırakılması konusu oldu. Başbakanlar düzeyinde ko-
nular, yukanda anlattığımız şekılde ele alımrken, on iki dış-
işleri bakanı, geçen hafta başı Brüksel'de iki gün üst üste
yaptıkları maraton toplantıda, dönem başkanlığının "birlik"
taslağına, son şeklini verdi. Yunanistan, bu toplantı sırasın-
da, kendi BAB üyeiiğini gündeme getirdi. Öbür yandan AT
dışişleri bakanları, "Avrupa Savunma Kimliği" gıbi kritik bir
konuyu, tüm diğer çalışmalan engeller gerekçesiyle birlik söz-
leşmesi dışında ele almayı uygun gördü.
• • •
Sonuçta BAB konusunun dokuz üye ülke arasında imza-
lanması öngörülen özel bir 'protokolle çözüme bağlanması
kararlaştırıldı. Yunanlılar kendi BAB üyeliklerinin bu proto-
kolde mutlaka ifade edilmesı gerektiğini öne sürdüler ve ak-
si takdirde birlik sözleşmesini veto edeceklerini vurguladı-
lar. Ancak, resmi açıklamalarda bu veto tehditleri Atina tara-
fından sürekli olarak yalanlandı. Mitsotakis'in ise Hıristiyan
demokrat partili başbakanlar toplantısında "veto'da kararlı
olduğunu söylediğı haberleri sızdı.
Yunanlıların BAB üyesi olup olmaması. gözlemcilerce tek
başına Atina'nın ısteğinı aşan boyutta bir konu olarak müta-
laa edıkJı... Paris'le Bonn'un, BAB'ı Avrupa Topluluğu'na yak-
laştırmak ve Londrayı köşeye sıkıştırmak içın Yunanlıları ör-
güte üye yapma konusunda bir nevi "zorlama" taktiği uygu-
lamak istediklerı izlenımi uyandı.
Bu zorlamanın, İngilizlere karşı, bu akşama kadaren azın-
dan bir pazarlık kozu olarak kullanılacağı aşikârdı. Gene de
çapraz ve çetrefil pazarlıklar sonunda, Atina'nın BAB üyeliği
pekâlâ benimsenebılirdi. Bu takdirde, Türkıye'ye "ortak üyeük"
gibi uydurma bir formül önerılecekti. Ankara'nın bunu kabul
etmesi ise çok zayıf bir olasılıktı... Ancak konu bir süre daha
dipiomatik merkezlerde epey baş ağrıtacak cinsten.
DtPLOMATLARIN YORUMU
Çekiç Güç
ıızatılacak
SEMİH İDİZ
ANKARA — "Provide
Comfort" (Huzur Harekâtı)
çerçevesinde Kuzey Iraklılann
güvenliğini sağlamak amacıyla
oluşturularak Türkiye'de İco-
nuşlandınlan çok uluslu "Çe-
kiç Gilç"ün görev süresinin
uzatılıp uzatılmayacağı tartış-
malan sürüyor. Gerek Başba-
kan SiUeyman Demirel'in bu
konuda Diyarbakır'da gazete-
cilere söyledikleri gerekse Dışiş-
leri Bakanı Hikmet Çetin'in bir
demecinde konuya değinirken
bildirdikleri, dipiomatik çevre-
lerde söz konusu sürenin uza-
tılacağı yolunda soraut göster-
geler olarak yorumlandı. Bu-
nun gerçekleşmesi durumunda
28 aralıkta dolacak olan süre 3
ay yani 28 marta kadar uza-
tümış olacak.
Görüştttğümüz diplomatlar,
Başbakan Demirel'in, "Irak'a
'Arkadaş vahşete gidersen, bi-
n karşında bulursun' demcye
mecbnnız. Öyleyse Irak'taki
Kört varhguun korunraasına il-
gisiz kalmamak beoce Türki-
ye'nin yeni politikasıdır" şek-
lindeki sözlerinin, "net bir
mesaj" içerdiğini ifade ettiler.
Bu açıklamayı, Dışişleri Ba-
kanı Hikmet Çetin'in bir gaze-
teye verdiği demecteki sözleriy-
le birleştiren diplomatlar,
"Türkiye'nin Çekic Güç'ttn sü-
resini uzatacagının arlık
varsayılabilecegini" sa-
vundular.
Dışişleri Bakanı Çetin, Mil-
liyet gazetesinde dün yer alan
özel demecinde söz konusu gü-
cün geleceğine değinirken "Bu,
Türkiye, ABD, İngiltere, Fran-
sa ve İtalya'yı ilgilendiren bir
konudur. Onlar biriigin süresi-
nin uzatolmastnın yararlı olaca-
|ı kaoısındalar. Biz hükümet
olarak bunu degerlendiriyo-
nız" demişti. SHP'nin geçmiş-
te bu güce açıkça karşı çıktığı-
nın hatırlatılması üzerine de
şöyle konuşmuştu:
"Şu anda Silopi civarında
konıışlandınlan bir asker söz
koaosu degil. Bizim o zaman
endişemize yol açan, belirli sa-
yıdaki başka ülke silahlı kuv-
vetine ait askerlerin Turk-Irak
suunnda konnşlandınlması ve
orada sürekli kalmalanydı...
Halen lncirlik'te bulnnan
açaklarla Diyarbakır'daki üs
de söz konusudur. Tamamen
caydıncılığa yönelik bir nokta-
ya gelinmiş dnnımda. Durura
baştangıçtaki noktadan olduk-
ca farklı".
Dışişleri Bakanı Çetin'in bu
sözleri diplomatlar arasında,
"Mevcut gerçekler karşısmda
SHP'nin pozisyonunda zorun-
lu yumuşama" olarak yorum-
landı.
Bilindiği gibi Çekiç Güç,
"Hammer Force" adıyla geçen
haziran ayında göreve başla-
mıştı. ABD, İngiltere, Fransa,
Italya, Hollanda ve Türkiye'-
nin katıldığı gücun Silopi'de
konuşlu bir kara unsuru ve İn-
cirlik ile Diyarbakır'da konuş-
lu bir de hava unsuru bulu-
nuyordu.
Islam Konferansı Örgütü'nün zirvesi Senegal'in başkenti Dakar'da başladı
İKÖ'den KKTC've destek45 İslam ülkesinin liderlerinin katıldığı zirvede, dışişleri
bakanları, 'Kıbrıs'taki iki toplumun siyasi açıdan eşit
sayılmaları gerektiği' yolunda bir karar taslağı
hazırladılar. Örgütün Genel Sekreteri Hamid El Gabid ise
'Kıbrıs'taki Türk toplumuna verilen desteğin süreceğini'
söyledi.
Dış Haberler Servisi — İslam Konfe-
ransı Örgütü'nün (İKÖ) dün Senegal'de
başlayan 6. zirve toplantısında, örgütün,
Kıbrıs'taki Türk toplumuna destek ver-
diği dile getirüdi. örgütün Genel Sekre-
teri Hamid EJ Gabid, İKÖ'nün desteği-
ni sürdureceğini söylerken, örgüt dışiş-
leri bakanları. 'Kıbrıs'taki Tiirk ve Rum
toplumlannın siyasal açıdan eşit sayıhna-
sı gerekügi' yolunda bir karar taslağı ha-
zırladılar. Bu arada, Irak, Kuveyt'i işga-
li nedeniyle kınandı.
Afrika'nm Atlantik Okyanusu kıyısın-
daki ülkelerinden Senegal'ın başkenti
Dakar'da gerçekleştirilen zirve, dün Kral
Fahd Konferans Merkezi'nde, Kuran'dan
okunan ayetlerle başladı. Açılışını, Ku-
veyt Emiri Şeyh Cabir El Ahmed El Sa-
bah'm gerçekleştirdiği toplantıda, bir ko-
nuşma yapan İKÖ Genel Sekreteri Ha-
mid El Gabid, dünyadaki Müslüman
azınlıkların ve toplumların durumunu
kaygı verici bulduklanm belirterek "Bn
bağlamda, Kıbns'taki Türk toplnmuna
destek vermeye devam edecegiz" dedi.
Gabid, konuşmasında, İKÖ üyesi olma-
yan bazı ülkelerdeki Müslüman azınlık-
lann durumunda iyileşmeler görüldüğü-
nü, buna Bulgaristan'daki Türkler ile
Doğu Avrupa ülkelerindekd Müslüman-
lann örnek oluşturduğunu söyledi.
örgütün dışişleri bakanları tarafından
hazırlanan ve tartışılmak üzere zirve gun-
demine alınacak olan bir karar taslağın-
da ise 'Kıbns'ta yaşayan Rum ve Tiirk
toplamlanna siyasal eşitUk' istendiği bil-
diriliyor. Reuter Ajansı'nm haberine gö-
re, dışişleri bakanlarının hazırladığı ka-
rar taslağında, Kıbns'taki Lki toplumun
güvenlik, huzur ve uyum içinde yan ya-
na yaşayabilmeleri için tam eşit sayılma-
lan gerektiği ifade edildi. Taslakta, İKÖ
üyesi 45 ülke yönetimine, 'Kıbns'ta adil
ve kalıcı bir çözüme ulaşabilmesi için
Kıbns'taki Müslüman Turk toplumuy-
la dayanışnuuun arttınlması' çağnsında
bulunuldu. Reuter'in haberine göre tas-
lakta, îslam Kalkınma Bankası'mn, ada-
da etraflı bir çalışma yaparak Kıbrıs
Türk Toplumu'nun ekonomik gereksi-
nimlerinin belirlenmesi ve bu toplumun
kalkmması için gerekli yardımlann ya-
pılması istendi.
İKÖ zirvesinin dünkü ilk toplantısın-
da, Kuveyt'i işgali nedeniyle Irak kına-
mrken, Birleşmiş Milletler'in Irak'a yap-
tınmlar uygulanması yönündeki karan-
na destek verildi. Senegal Dışişleri Ba-
kam'nın gazetecilere verdiği bilgiye gö-
re, Irak hakkındaki tartışma oldukça sert
geçti. Ancak tartışmanın sonunda yal-
nızca Sudan'ın karara çekince koyduğu,
44 ülkenin onayıyla Irak'ın kınandığı ve
Birleşmiş Milletler yaptınmlanmn sür-
dürülmesinin istendiği bildiriliyor. Zir-
vede, ABD ve Sovyetler Birliği'nin, Or-
tadoğu Barış Konferansı'nın düzenlen-
mesi konusunda üstlendikleri rolden de
övgüyle söz edildi.
Zirvede, Cumhurbaşkanı Turgut Ozal
da başkanı olduğu İslam Ülkeleri Eko-
nomik İşbirliği Daimi Komitesi (İSE-
DAK) ile ilgili olarak hazırladığı raporu
sundu. özal, raporunda, zirveye katılan
Müslüman ülkelere çağrıda bulunarak
"Düayada meydana gelen ekonomik ge-
Uşmeleri lehimize çevirmek için aramız-
daki isbirtigi ve dayanışmajı arttınnamız
gerekir" dedi. Serbest piyasa ekonomi-
sinin avantajlarının şu anda bütün dün-
yada kabul görmeye başladığım belirten
Özal, yakın gelecekte ülkeler arasında-
ki ekonomik sınırların ortadan kaldınl-
ması eğiliminin giderek güçleneceğine
inandığım, ithalat kotalannın kalkaca-
ğım, himayeci politikalardan vazgeçile-
ceğini ve 21. yüzyılda devletin otoritesi-
nin azalarak yerini bireyin ve bireysel öz-
gürlüğün alacağını söyledi.
Cheney
MacarJstan'da
• BUDAPEŞTE (AA) —
ABD Savunma Bakanı
Dick Cheney, resmi bir
ziyaret için Macaristan'ın
başkenti Budapeşte'ye geldi
Budapeşte'deki askeri
yetkililere göre Cheney'in
bu ziyareti, iki ülke
arasındaki ilişkilerde köklfl
bir değişimin işaretini
oluşturuyor. Bir Amerikan
Savunma Bakanı'nın
Macaristan'a gerçekleştirdiği
bu ilk ziyaret sırasında
Cheney'in, savunma
konusunda iki ülke
arasında ilişkiler kurulması
ve Macaristan ile
NATO'nun yakınlaşması
konulanm ele alması
bekleniyor. Bu arada
Cheney'in ziyaretinin, ABD
Başkanı George Bush'un
Polonya, Çekoslovakya ve
Macaristan'a Amerikan
yapımı askeri malzeme
satışım önleyen 30 yıllık
ambargo>TJ kaldırdığını
söylemesinden sonra
gerçekleşmesi dikkat
çekiyor.
Moskova'nın Azeri-Ermeni çatışmasını körüklediği öne sürüldü
4
Azeriler kışkırtıldı'Azerbaycan'ın eski KGB örgütü yetkililerinden
Aliyev, Moskova'nın 1990'da bu cumhuriyete
müdahale etmek için Bakü'de çok sayıda
Ermeninin öldürülmesine yol açan olayları
kışkırttığını öne sürdü.
MOSKOVA (AA) — Azer-
baycan'ın başkenti Bakü'de
Ocak 1990'da birçok Ermeninin
öldürüldüğü, olayları merkezi
Sovyet hükümetinin kışkırttığı
ileri sürüldü.
Azerbaycan'ın adı "Ulusal
Güvenlik Bakanlıfı" olarak de-
ğiştirilen eski KGB örgütünün
yetkililerinden Oleg Aliyev,
Moskova'nın, Bakü'ye askeri
müdahalede bulunmak amaay-
la gerekçe yaratmak için Azeri
halkı Ermenilere karşı kışkırttı-
ğını söyledi.
Azerbaycan haber ajansı
Assa-İrade'ye göre Aliyev,
"Zerkalo" gazetesine verdiği
demeçte, Moskova'nm Azer-
baycan'da güçlü duruma gelen
Halk Cephesi'nin iktidara geç-
mesinden korktuğunu belirtti.
Aüyev, cumhuriyet topraklann-
da o dönemde bazı taktik nük-
leer füzeler konuşlandınlmış ol-
duğunu ve merkezi hükumetin,
bu silahlann denetiminin muha-
lefetteki Halk Cephesi'ne geç-
mesini istemediğini kaydetti.
Moskova'nın Bakü'ye askeri
müdahalede bulunmasının
önemli nedenlerinden birinin bu
olduğunu söyleyen Aliyev, mü-
dahaleden önce SSCB KGB'si-
nin Azerbaycan'a çok sayıda
ajan gönderdiğini ve müdahaJe-
ye zemin hazırlamak için Azer-
baycan halkını Ermenilere kar-
şı kışkırttığını söyledi. Aliyev,
Azerbaycan KGB'sinin de bu
olaylara alet edildiğini bildirdi.
13-15 Ocak 1990'da Bakü'de
bir grup Ermeninin öldürülme-
sinden sonra, Sovyet ordusu Ba-
kü'ye girmiş ve yüzlerce Azeri-
yi öldürmuştü. Müdahaleden
sonra Azerbaycan'da olağanüs-
tü hal ilan edilmişti.
KİLİSE YERLE BİR— Bir Hırvat askeri Iipik'te federal ordu bombardımanı sonucunda yerle bir edilen kilisenin vıkıntılan
arasında bulduğu haçı nereye koyacağını düşünürken. (Fotoğraf: AP)
Yugoslavya özel elçisi Cyrus Vance: Asker gönderilmesi şimdilik olanaksız
BM barış gücü askıdaHırvatistan'da çarpışmalar yer yer sürerken,
federal ordu ile Hırvat yetkilileri arasında
kışlaların boşaltılması ve tutsak değişimi
konusunda anlaşma sağlandığı bildirildi.
^ ^ ^ • ^ ^ ^ 1 .1 !_«._ _ u _
Dış Haberler Servisi — BM
elçisi Cyrus Vance gönderilme-
si düşünülen barış gücünün ne-
relere yerleştirileceğine ilişkin
anlaşmazlığın giderildiğini, an-
cak kesin ateşkes sağlanana dek
barış gücü gönderilmeyeceğini
söylerken Hırvat ve Sırp lider-
ler arasında federal ordu kışla-
lannın boşaltılması ve tutsak de-
ğişimi konulannda anlaşma sağ-
landığı bildirildi. Hırvatistan'ın
Nova Gradiska yöresinde fede-
ral ordu birlikleri fle Hırvat güç-
ler arasında çarpışmalar yo-
ğunlaştı.
BM Genel Sekreteri Javier
Perez de Cueüar'ın Yugoslavya
özel elçisi Cyrus Vance bir haf-
ta süren incelemelerini bitirerek
dün Belgrad'dan New York'a
hareket etti. Vance, Belgrad'-
dan aynlmadan önce yaptığı
açıklamada çarpışmalann sür-
mesinin banş gücü gönderilme-
sini 'şimdilik olanaksız' kıldığı-
m, ancak gelecekte gönderilmesi Hırvatistan'da federal ordu
durumunda barış gücünün ne- birlikleri ile Hırvat güçler ara-
relere yerleştirileceğine ilişkin sında çarpışmalar yer yer sürü-
yor. Tanjug'un haberine göre
Osijek çevresinde çarpışmalar
büyük ölçüde durulurken Zag-
reb'in 150 km doğusunda bulu-
nan Nova Gradiska yöresinde
sorunun giderildiğini belirtti.
Vance, Sırp ve Hırvat liderlerin
banş gücü askerlerinin savaş
bölgelerine yerleştirilmesini ka-
bul ettiklerini söyledi.
Hırvatistan ile federal ordu
arasında çatışma yaşanmayan
bölgelerde bulunan ordu kışla-
laruun boşaltılması ve yaklaşık
1.600 savaş tutsağının değişimi
konulannda anlaşma sağlandı.
Hırvat yetkililerden edinilen bil-
gilere göre varılan anlaşma uya-
nnca savaş tutsaklanndan bir
bölümünün bugün değiştirilme-
si bekleniyor.
çarpışmalar dün yoğunlaştı.
Hırvatistan radyosu da federal
birliklerin Nova Gradiska'yı
çember içine almaya çalıştığını
öne sürdü. Dubrovnik'te isekü-
çük çapta çarpışmalann sürdü-
ğu bildirildi. Yugoslavya'daki ta-
rafların liderleri, AT gozetimin-
deki barış gorüşmelerine, dün La-
hey'de yeniden başladılar.
FKO lideri ABD ve SSCB'yi Israil'e arka çıkmakla suçladı
Arafat'tan çifte suçlamaÜst düzey bir FKÖ yetkilisi, Batı Şeria ve Gazze'de İsrail
askerlerinin yerini ABD askerlerinin almasını ve halkoylaması
yapılmasını önerirken, İsrail'in işgal topraklarında yaşayan
Filistinlilere özerklik tanıyan bir plan hazırladığı öğrenildi.
Dış Haberler Servisi — ABD'nin başken-
ti Washington'da bugün başlayan Ortado-
ğu banş görüşmelerinin ikinci turu öncesin-
de Filistin Kurtuluş örgütü (FKÖ) lideri
Yaser Arafat SSCB ve ABD'yi Israil'e ar-
ka çıkmakla suçladı. Arafat'ın siyasi danış-
manlanndan Bassam Ebu Şerif işgal altın-
daki topraklarda İsrail askerlerinin yerini
ABD askerlerinin almasını önerirken dün
Washington'a gelen İsrail heyetinin çanta-
sında Batı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filis-
tinlilere özerklik Öngören bir plan bulun-
duğu öğrenildi.
FKÖ lideri Yaser Arafat, Filistin direni-
şinin 4. yıldönümü nedeniyle yayımladığı
mesajında özellikle ABD'yi İsrail'i kayır-
makla eleştirdi. SSCB'yi de ABD'nin Siyo-
nizmi destekler tutumu karşısmda sessiz
kalmakla suçlayan Arafat, iki ülkeyi gerekli
sorumluluklan yüklenip çifte standart uy-
gulamaktan vazgeçmeye çağırarak "Was-
hington, güvenilirligini kamtlama sınavı
verdiği Ortadoğu Banş KonferansTnda
yansız davranmahdır. Herkes bilmelidir ki
ne FilistinlUerin ooaylamadıgı bir b- ~ ne
Filistin isteklerinin gözardı edildigi is-
ükrar, ne de Filistin ve diğer Arap ulkele-
rini güvenceye alınayan bir güvenlik orta-
yaratüabilir" dedi.
FKÖ lideri Yaser Arafat'm siyasi damş-
manlanndan Bassam Ebu Şerif, işgal altın-
da bulunan Baö Şeria ve Gazze'de guven-
liğin ABD askerlerince sağlanmasım öner-
di. Ebu Şerif yaptığı yazılı basın açıklama-
sında Banş Konferansı'nın düzenleyicileri
ABD, SSCB ve BM'den bu bölgelerde bir
halkoylaması düzenlenmesini istedi.
Görüşmelere katılmak için dün Washing-
ton'a gelen îsrail heyetinin çantasında Ba-
tı Şeria ve Gazze'de yaşayan Filistinliler'e
büyük ölçüde özerklik öngören bir plan bu-
lunduğu bildirildi. İsrail'in Washington Bü-
yükelçisi y>lman Shoval CNN televizyonu-
na yaptığı açıklamada İsrail denetiminde
bulunan söz konusu topraklarda Filistinli-
ler'in kendi kendilerini yönetmeleri konu-
sunda ayrıntılı öneriler sunmaya hazır ol-
duklannı söyledi.
YILBAŞINDA
"MUHTEŞEM
KISMET"
B I R İ Ş İ Y E
MILYAR
2.500.000 kişiye
M I LYAR
MİLLİ PİyAMGO