Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10 ARALIK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/5
IHD Başkanı Helvacı uygulamalardan rafıatsız, gelecekten umutlu
lnsan Hakları,bugün!
SENEGAEDEN
tHD Başkanı Helvacı,
yasaların
antidemokratik
olduğunu,
uygulamalann ise "bu
yasalara bile" ters
düştüğünüsöyledi.
Bugün başlayan İnsan
Haklan Haftası
boyunca 'haklar' ve
'ihlalleri' tartışılacak.
ANKARA (Camhariyet Bü-
ronı) — 'tnsan Haklan Haftaa'
bugün başlıyor. Hafta boyunca,
çcşitli etkinliklerle insan hakla-
nnın ihlalleri tartışılacak ve
Türkiye'nin konuya ilişkin pa-
noraması sergılenecek. lnsan
Haklan Derneği Genel Başkanı
Nerzat Hdvacı, "tnsan hakla-
n ayımıiaa standardı ditşök ül-
kcler araanda yer aMtginmj"
söylüyor, ancak "Gelecekten
unmtluyum" diyor.
Helvacı, lnsan Haklan Ev-
rensel Bildirgesi'nln 43'üncü,
'hafta' olarak kutlanışının da
41'inci yıldönümünde Türkiye'-
yi şöyle anlatıyor:
"Uygar dünya, günümiizde
içinci knşak haklan tarüşıyor.
Biz fc#Hi birind kosak haklarda-
yız, temel hak ve özgüriüklerie
•grasıyoruz. Çünkü, buradaki
sornnlan bile henöz çözebttmiş
de*Hz. YürüriMkteki anayasa ve
demokratik yaşamı düzenleyen
yasafauın birçogu, yetkisini hiç-
bir meşnı kaynaktan almayan
bir knrul tarafından ya da bu
karaİH otaşturan beş general ta-
rafından yapddı. Olaganüstü
koşallarda yapılan bo düzenJe-
•Kkr, icerikleri itibariyle okJuk-
ça antidemokratiktir. Hele iş-
keacedlere Mle kornyacn bü-
kttmler getirea Terörle Mücade-
le Yasası, bunlann üstöne tüy
dikti. Bu yasalaria gerçek bir
demokrasiye ulaşamayu."
Uygulamaların "bu yasalara
Mk" ters düştüğünü belirten
IHD Genel Başkanı Helvacı'nın
'•ygalamalara' ilişkin olarak
çizdiği tablo daha da karanlık:
"Bu yıl icinde yaklaşık 20 in-
san, emniyet sorgulama yerle-
rinde ve cezaevlerinde kuşkulu
Mçfande yaşamuu yitkdi. Göze-
GUNEYDOGU RAPORU
6 ayda 25 kuşkulu ölüm
OSMAN YILDIZ
DİYARBAKIR — lnsan Haklan Derneği Dî-
yarbakır Şubesi, Güneydoğu'da son 6 ay içinde
faili meçhul 25 cinayet ışlendiğini bildirdi. Ulus-
lararast Af Örgütü'nün Türk hükümetine gön-
derdiği bir memorandumda da İHD'nin bu ko-
nuda raporuna dikkat çekildi.
tHD Diyarbakır Şubesi'nin raporunda yer
alan ve "kontrgerillaya" atfedilen kuşkulu ci-
nayetler şunlar:
• 25.5.1991 Midyat'U Beşir Algan'ıa öldürü!-
mesi.
• 13.6.1991 Midyat'ta Ramazan Aslan'ın öldü-
rülmesi.
• 18.6.1991 Cizre'de ibrahim Sanca'nın öldü-
rühnesi.
• 28.6.1991 Şırnak-Uludere Karayolu üzerinde
Hilal Belediye Başkanı Yakup Kara, Mehmet
Ürün, AIi Benek, Hamit Kara ve Hüseyin Ba-
bat'ın maskeB ve komando elbiseli kişiierce ta-
ranarak öldürülmelerı.
• 29.6.1991 Şırnak'ın Dağkonak köyünde ko-
ruculugu kabul etmeyen Mehmet Kılıç ve misa-
fîrinin öidürülmesi.
• 1.7.1991 DoğubeyazU'ta Ismail Efe ve Hamit
Döner'in öldürülmesi.
• 5.7.1991 HEP Diyarbakır ll Başkanı Vedat
Aydın'ıa kendilerini polis diye tanıtan kişUerce
öldürülmesi.
• H.7.199^Dargeçit'te SHP'li ömer Kıhç'ın
kurşuna ditilınesi.
• 18.8.1991 Midyat'a bağlı Gülgöze köyünde
Hayrettin Demir'in öidürulmesi.
• 25.8.1991 Şırnak-Midyat arasındaki Seta kö-
yünde Hau Bereket Acun'un evinin bahçesinde
taranarak öidürulmesi.
• 25 .«.199i Nusaybin'in Akagıl köyünde Ismafl
Yiğit admdaki yurttaşın polis olduğunu söyleyen
kişilerce evinden aiındıktan sonra öldürülmesi.
• 28.8.1991 Midyat'm Yemişh köyünde tşmeni
ve Efrem adlı Sûryani yurttaşlarla Selim Acar'-
ın öldürüimeleri.
• 15.9.1991 ömerü'nin Çimenli köyünde Abdül-
mecit Cetüıkaya'nm beyaz renkü, plakasız bir
araçla gelen 4 kişi tarafından aiınıp. köyün çı-
kışında kurşuna dizümesi.
• 18.9.1991 îsa Erdinç, Hasan Erdinç ve Zore
Erdinç'în Dargeçit'teki evinde uyurken kurşun-
lanarak öidürulmesi.
• 19.10.1991 Cizre'de guvenlik gûçlerinin rast-
gele ateş açması üzerine üç yurttaşın öldürülmesi.
• 23.11.1991 Diyarbakır Sanayi sitesindeki dük-
kânından alınan TİP kurucusu 1. Hakkı Koca-
kaya'nuı öldürülmesi.
• 25.11.1991 Gaziantep'te kaybolan üniversite
oğrencisi Murat özsat'm yakümış cesedinin me-
zardan çıkartilması.
tim altında kaybolan veya kaçı-
nlıp öMönilenlerin sayısında da
artışlar var. lnsanlar hâlfi dü-
şmncekrinden ötüni gozetleni-
yor, gözetim altma aluuyor, tu-
tuklanjp yargrianıyorlar. Baskı
ve zor yöntemleriyte çözümlen-
mek istenea Kürt sonınu gide-
rek böyüdü ve yeni boyutbr ka-
zandı. tnsan Haklan Evrensel
Bildiria'Hdeki hak ve özgurrak-
leri düzenleyen 28 maddenin her
biriyk ilgili sorunlanmız oldu-
guBU soylersek abartmış olma-
yu."
Bu karanlık tabloya karşın
gelecekten umutlu olduğunu
söyleyen Helvacı, "Agzına ya-
luşmayacak otanlar büe şimdi-
lerde insan haklanndan söz
ediyoriar" diyor. IHD Genel
Başkanı Hervaa, koalisyon pro
tokolü ve hükümet programı-
nın, hak ve özgürlükler konu-
sunda 'umnt verid taahhötler'
içerdiğini vurgulayarak, "tyi
şeyleri destekleyeceklerini,
olnmsnzluklan eleştinneye de
devam edeceklerini" bildiriyor.
Çağdaş Hukukçular Derneği
Genel Başkanı Avukat Şenal
Sanhan ise lnsan Haklan Haf-
tası'na, yeni kurulan lnsan
Haklan Bakanhğı ile girilmesi-
nin kendilerini sevindirmedigi-
ni belirterek şunlan söylüyor:
"Kurulan bakanuk, iilkemiz-
deki insan haklan ihlallerinin
lusa bir sürede çözunüenemeye-
cegi gerçeginin karamsariıgını
tasıyor. Ülkemizdeki gerçek de
budur. tnsan haklan ve adalet
bakanlıklan olumlu bir tutum-
la, son hüküraetin acı kalıntısı
olan Eskişehir Cezaevi'ni kapa-
nyor. Batıhlaşma söylentiierinin
başdestekçisi 'Reisicumhur', in-
san haklanna saygınm bir ürii-
nii olan bu karann 'gözden
geçirilmesini' istiyor. Sayıa Re-
isicumhur, once altını imzaladı-
ğı olnslararası sozieşmeieri, BM
standartlannı, sonra da bu ko-
nudaki iç \asalan gözden geçir-
melidir. tnsan haklanna saygı,
bagımsız bir makamın bağımlı
poütikası ile degil, insan onunı-
na verilen d«gerie olçülebilir.
Eskişehir Cezaevi, bırakınız in-
sanı, vahşi bir hayvanı banndır-
nıa standartlanndan daha uzak
bir cezaevidir."
İşkenceden cinsel
kimliğe •••
lnsan Haklan Haftası boyun-
ca, Ankara ve Istanbul başta ol-
mak üzere pek çok kentte etkin-
likler düzenlenecek. Haftanın
açılışı, bugün Ankara'da Yunus
Emre Kültür Merkezi'nde saat
11.00'de düzenlenen törenle ya-
püacak. Başbakan Süle>man
Demirel ik Başbakan Yardımcısı
Erdai tnönü'nün de cağrüı oldu-
ğu törende, İHD Genel Başka-
nı Helvacı ve insan haklanndan
sorumlu Devlet Bakanı Mehmet
Kahraman birer konuşma yapa-
cak. Bugün saat 16.00'da ise Dr.
Erdal Atabek'in katılacağj "Ço-
cnklann ve Gençlerin Toplum-
sal Haklan" konulu bir söyleşı
yapılacak.
Istanbul'da ise lnsan Hakla-
rı Haftası'nın açılışı, bugün sa-
at 11.30'da Sultanahmet Meyda-
nı'nda ÎHD Şubesi tarafından
düzenlenen törenle yapılacak.
Saat 19.00-24.00 arasında da
Caferağa Spor Salonu'nda çok
sayıda sanatçının katılacağı "tn-
san Haklan Gecesi" düzenlene-
cek. Alman Kültür Derneği'nde
bugunden başlanarak Yılmaz
Güney fılmleri gosterilecek.
lnsan Haklan Haftası boyun-
ca, çevre sorunundan kadın
haklanna, Kürt sorunundan
cinsel kimlik hakkına kadar pek
çok "hak ve ihlal" de düzenle-
necek panellerde tartıştlacak.
Uluslararası şart
imzalanıyor
öte yandan, Uluslararası
Avukatlar BirHği'nin, bu yıl
Meksika'daki Genel Kurulu'nda
kabul edilen, "Herkes için hak
arama özgüriögfi alnsiararası
şartı" bugün baro başkanlan ta-
rafından imzalanî»-!»k.
tstanbul Barosu BaşkanbğYn-
ca yapılan açıklamada "Şarta
göre hak arama özgürlügü, bü-
tün k'inımlar öniinde avukattan
yararlanma imkânını içeriyor.
Şartta, zengin yoksul, nerkesin
avnkattan yararlanma hakkı ol-
duğu ve parasız insanlann sece-
cegi avukata ödenecek ücretin
devletçe karşılanması gerektigi
vurgulanıyor" denildi.
Imza törenine, Uluslararası
Avukatlar Birliği Başkanı Hen-
ri Grondin de katılacak.
OZAY DAVASI
Büi'okrasi
dîrenîyor
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — tçişleri Bakanh-
ğı bürokrasisi, başta Başba-
kan Süleyman Demirel ol-
mak üzere hükümetin sert
bir dille kınadığı Çanakka-
le Belediye Başkanı tsmail
Özay'ın "comhurbaşkanına
hakaret ettiği" gerekçesiyle
görcvinden aluunasım "hu-
knka uygnn bir işlem
olarak" niteledi. Danıştay
Savcısı Yücel Irmak ise
özay'ın suçlandığı tüm da-
valardan beraat ettiğini, bu
kararlann da kesinleştiğini
belirterek görevden alma iş-
leminin iptalini istedi.
Canakkale deniz zaferinin
gecen yılki yıldönüm töre-
ninde Cumhurbaşkanı Itar-
gut Özal'ın gelişinde ayağa
kalkmayıp, konuşmasında
da kendisine hitap etmeye-
rek "cumhurbaşkamna ha-
karet suçu" işlediği gerekçe-
siyle görevinden alman Is-
mail özay'ın bu işlemin ip-
taü için tçişleri Bakanhğı
aleyhine açtığı davaya dün
devam edildi. Özay'm görev-
den alma karannın iptali ile
ilgili dava için Danıştay 8.
Dairesi'nde dün yapılan du-
ruşmada söz alan tçişleri
Bakanhğı avukatı Sefer
Cansu, ^darenin ner zaman
hnknka uygun hareket etti-
gmi" belirterek "hukuka uy-
gnn bir işlem" olarak nite-
lediği Özay'ın görevden aün-
masına ilişkin işlemin de ye-
rinde olduğunu savundu.
Ismail özay da Cumhuri-
yet'e yaptığı açıklamada, ba-
kanlık avukatlannın tutum-
lannı eleştirerek şöyle ko-
nuştu:
"Demokrariklesmenin ar-
tık iilkede heyecan u>-andır-
dıgı bir dönemde, tçişleri
Bakanlıgı avukatiaruun gö-
revden atanmayı savunuyor
otanası, demokrasi adına be-
ni üzmiiştör. Sayu bakanın
ba davadaa haberinin olma-
dıgma iaanmak istiyorum.
tçisieri Bakanugı'nın haksız-
ca görevden almayı savunu-
yor olması, demokratikleş-
meyi öoeren bir aSkümet ve
tçişleri Bakanhğı için bir çe-
Kşldyi göstennektedir."
lçişleri Bakanüğı'ndan bir
yetkiü de Cumhuriyet'e,
"Hokuk müsavirligi bu tttr
davalarda savanmasını ilgi-
li birimden, yani MahaHi
tdareler Genel Müdürlü-
gü'nden gelen bilgiler dog-
mltnsunda hazuiar ve ya-
par"dedi.
Bir özel tim görevlisi: Biz teröristlere karşı eğitildiky ama şehire hapsolduk
Ozel tim de tek otorite istiyor
Mardin Cumhuriyet
Meydanı'nda Demirel
ve Inönü'nün
konuşmasını
beklerken bir özel tim
görevlisi ile
konuşuyoruz.
Liderlerin gezisini
olumlu buluyor, ama
ardından ekliyor:
"Artık çok geç. Bunu
iki yıl önce
yapacaklardı."
FARUK BİLDtRİCÎ
ANKARA — Bir yanda Baş-
bakan Süleyman Demirel ve
Başbakan Yardımcısı Erdal Inö-
nü'nün, devletin şefkatli, gülen
yuzünü gösterme çabası. Obür
yanda, Güneydoğu sorununun
çözümü için, "Kadife eldiven
icinde demir yumruk lazım" di-
ye düşünen guvenlik görevlile-
ri...
Demirel, Inönü, bakanlar,
Genelkurmay Başkanı Ankara'-
ya döndükten sonra devletin
şefkatli eli, bölge ınsanlarına
nasıl, kimler aranlığıyla uzana-
cak?
Mardin Cumhuriyet Meyda-
nı'nda Demirel ve Inönü'nün
komışmalannı beklerken, M-16
tipi tüfeğiyle tetikte duran bir
özel tim görevlisiyle sohbet edi-
yonız. Artık emeklilik yaşmın
geldiğıni söyleyen özel tim gö-
revlisi, Demirel ve Inönü'nün
gezisini olumlu buluyor. Ama
ardından ekliyor:
"Artık çok geç. Bunu iki yıl
öace yapacaklardı. Demokrasi
tyi bir şey. Ama kadife eldiven
içinde demir yumrak lazım."
Adana'da 8 yıl "sorgucu"
olarak çahştığını, tüm Demirel
hukümetlerinde görev yaptığını
söyleyen özel tim görevlisi,
"Demirei'in demokrasi anlayı-
sı bizim memlcketimize bol
geüyor" diyor. Sonra da yakın-
maya başlıyor:
"Burada bir organizesizUk
var. Yok burası jandanna böl-
eesi, yok burası poUs bölgesi.
Dü aydır operasyona çıkmamı-
za izin vermiyoıiar. Üç gün ön-
ce PKK Diyarbakır yolunn kes-
ti. Jaadarma bizi bölgesine sok-
nuuh. Operasyon yapamadık.
Bizi şehire hapsettiler.
PKK milislere süahlan dagıt-
ü. Sitahlar topraga gömülü,
Apo'nun emrini bekliyor. Bunu
MIT de biz de biliyonız. Beni
bıraksalar, gidip o silahlan bu-
lanun. Ama izin vermiyorlar.
Başbakan Süleyman Demirel ve Başbakan Yardımcısı Erdal lnönü ile birlikte Güneydoğu gezisine
katılan Genelkurmay Başkanı Org. Dogan Güreş, Şırnak'taki incelemeleri sırasında bir kız çocu-
ğuyla göriilüyor. (Fotoğraf: AA)
Gecen bir köyden ihbar aldık,
15 Kaleş (Kalaşnikof tnfek) var
dediler, bir Kaleş alıp gddik.
Yuzbası, 'Seni tutuklatınm' di-
ye bagırdı. Ama sonra yapögı-
na pişman oldu.
Şimdi eylem yapmıyorlar.
Ama bo sizi >anıltmasın. Mart-
tan sonra yine baslarlar."
özel timin kentlerde insan
haklan ihlalleri ile suçlandığının
anımsatılması, özel tim görevli-
sini sinirlendiriyor.
Polisler böyle düşünürken,
bölgede özel time karşı tepki de
doruk noktasında. Demirel ve
lnönü de gezi boyunca birçok
mitingde, "Özel tim degil, sev-
gi isdyoruz" pankartlan ile kar-
şıiaştılar. Özel time ve guvenlik
görevlilerine duyulan tepki, Di-
yarbakır'da il genel meclisı üye-
lerinin Demirel ve Inönü'ye ver-
dikleri üç sayfaük metinde de
dile getirildi. Faili meçhul cina-
yetlerin bölge halkının devlete
olan güveninin zayıflamasma
neden olduğunu belirten il genel
meclisi üyelen, Vedat Aydın, ts-
mail Hakkı Kocakaya, Mizbah
Doğnı ve Murat Özsat cinayet-
lerinin aydınlatılmasını istediler.
Mecüs üyeleri, güverdik kuvvet-
lerinin halka kötü davramşı ko-
nusunda somut örnekler verdi-
ICT:
"22.11.1991 tarihinde saat
23.00 sıralannda yaşlı bir kadın
hastanın araba ile sağlık ocagı-
na götürulmesi sırasuda ilce
jandarmanın nöbet knlübelerin-
tîen araç silahla rastgele taran-
mıstır ve kurşun izleri aracın
üzerinde mevcnttur.
27.11.1991 tarihinde saat
22.30 sıralannda ilçede hiçbir
olağanüstü dunım yokken, Uçe
jandanna ve özd timler tarafm-
dan ablukaya alınarak 20'ye ya-
kın ev ve işyerlerine binlerce
kurşun sıkıhp 3 de roket ablmış-
or. Buniardan birisi Mehmet Fi-
dan'a ait eve isabet ederek bü-
yük maddi hasara yol açmıştır.
2. ve 3. roketler, Bedir Tekin-
han, Hanefi Vuran'ın bahçesi-
ne düşüp maddi hasara yol aç-
mıstır.
Silvan Uçesinde emniyet mü-
dürlnğü mensuplan cadde orta-
sına çıkarak halkı tahrik edecek
düzeyde hakaretlerde bulunarak
halkı galeyana getirmek için ei-
lerinden gelen her şeyi yapmış-
lardır. Halkın basiretli ve olgun
davranması böyle bir olayın çık-
masını engeüemiştir."
Zaman zaman halka "Ulan
pis Kürtler" diye hakaret edil-
diğini, Halepçe olaymı çağnştı-
ran tehditler yağdınldığını be-
lirttiler.
Halkın guvenlik kuvvetlerin-
den bir beklentisi yok. Ama De-
mirel, "Guvenlik kuvvetleri
halkla kucaklaşmaya çok
teşne" diyecek kadar umutlu.
Demirel ve tnönü, işkence ve
faili meçhul cinayetler konusun-
daki tavırlannı her mitingde
acıkça ortaya koydular. Her mi-
tingde ilk konuşmayı yapan
lnönü, sözlerini 5-10 dakikayla
sınırlı tuttu. Daha uzun konuş-
malar yapan Demirel ise çoğu
yerde tnönü'den daha fazla al-
kış aldı.
Milletvekillerinin yemin töre-
ninde Meclis'i kanştıran san-
kırmızı-yeşil renkler, liderlerin
gezisinde de gündeme geldi.
Leyla Zana ve Hatip Dicle'nin
SHP'den istifasmı isteyen lnö-
nü, Şırnak'ta "Zana ve Dicle
halkımızın sesidir" yazılı pan-
kartla karşılaştı. Kadınlar da ay-
m renkteki mendilleri konuşma
boyunca salladüar. Ama tnönü
bu kez ses çıkarmadı.
Cumhurbaşkanı, "Henüz
ciddi bir icraat başlamadı.
Bakalım beklemek lazım.
Dış dünyada da bekle gör
havası hâkim. 4-5 ayda
belli olur" diyor.
Afrika'da Ozal Havası
DAKAR — Afrika kıtasının en batı ucu burası. Aşağılarda
Ekvator başlıyor.
Ama hiç bitmeyecek bir ılık yazı yaşaması; ananaslı, Hin-
distan cevizli kıyılarının Atlas Okyanusu ile sarmaş dolaş ol-
masından...
Ankara'nın kar beyazından, Dakar'ın sarı sıcağına ulaş-
mak için 8.5 saat "non-stop" uçuş gerekiyor.
Bu gereklıliğin nedeni, maalesef okura, kış ortasında Af-
rika menekşeli ilk yaz tabloları şunmak değil. Bir uluslara-
rası toplantı atmosferinde "yeni Özal"ın havasını yansıtmak.
Senegal, nüfusu ve olanakları bakımından istanbul'dan
küçük bir ülke.
Senegal'in, 45'e ulaşan devletin kral, cumhurbaşkanı, emir
ve başbakanını ve binlere varan diplomatını, gazetecisini
ağırlamayı gerektiren bir toplantıya evsahipliği etmesi, bü-
yük bir macera.
Senegallilerin böyle bir macerayı göze alması, "tevekkül
ve inşallah kültûrü"nün Afrika'da daha güçlü olmasından
herhalde.
Ama bu macerayı Senegalliler değil, bu toplantıyı izleme-
ye gelen ve geceyarısı otel yerine palmiye altı beğenmek zo-
runda kalanlar daha çok yaşadılar.
Afrika'da, ekvatora yakın bir yerlerde, dünyanın neredey-
se dörtte birini oluşturan devletlerinin temsilcileriyte birfik-
tesiniz.
Her dilden, her renkten, her bayraktan insanın ortasında-
sınız. Ama sorularınız milli mi milli. yerel mı yerel.
Bu millilik ve yerellik, cumhurbaşkanınızdan başlıyor.
"Katıldığınız İslam Zirvesi konusunda bir değerlendirme
yapar mısınız" sorusunu daha sonra yanıtlayacağını söylü-
yor. Onun yerine, "KİT zamları en az yüzde kaç olur" soru-
sunu yanıtlamayı yeğliyor. Herhalde ulusal gündemi elden
kaçırmamak, Afrika'da bile olunsa ilk kaygı.
Ozal, Yılmaz hükümetinin ertelediği zamlardan başlayıp,
Apo'ya geniş yer veren gazeteleri eleştirmeye dek uzayan
bir yelpazede görüşlerini açıklıyor.
Söze, seçim öncesi "Koalisyon istikrarsızlık getirir" yoiun-
daki ıddiasıyla girılıyor.
Cumhurbaşkanı rahat, sakin ve güven içinde.
Cumhurbaşkanı, "Henüz ciddi bir icraat başlamadı. Ba-
kalım beklemek lazım. Dış dünyada da bekle gör havası hâ-
kim. 4-5 ayda belli olur" diyor.
Bu 4-5 ay sözü acaba hükümetin ömrü mü?
"Hayır" diyor tek kelımeyle, "ona ben karışmam."
İç siyasetle ilgili soruları daha tedbirli yanıtlıyor. Hatta ki-
mi zaman "Ben siyasi konuşmuyorum, teknik olarak ifade
ediyorum" diye bir ön not koyarak konuşuyor.
Ama yine de söylediklerinin her sözcüğü siyasetle yüklü.
Terörün önlenmesi gerektiğini anlatırken cezaevi boşal-
tılmasını eleştiriyor. Bunun guvenlik güçlerini gücendirebi-
leceğinden endişe ettiğini anlatıyor.
Konferansta tek tanı-
yanı olduğumuz
KKTC'nin Devlet Baş-
kanı da var. Bu yüzden
konu Kıbrıs'a geliyor.
Özal, bu konuda da
açık ve eleştirel:
"Dörtlü zirveye katıl-
mayarak büyük bir fır-
sat kaçırdık. Masaya
otursaydık, makul olan her şeyı alabilirdik."
Masaya oturmama kararını alan Mesut Yılmaz. Özal, De-
mirei'in de onunla aynı görüşte olduğunu ima ediyor.
Bu anlamda Özal için Kıbrıs konusunda, "Yılmaz ile De-
mirel aynı kefedeler."
Kuzey Irak'la ilgili Çevik Kuvvet'in görev süresinin uzatıl-
ması gerektiğini de söylüyor.
Ona göre bunun iki yararı var: Birincisi Kuzey Iraklı Kürt-
lerle yakınlaşma, ikincisi Türkiye'nin onlar bakımından gü-
venilir olduğunun ortaya konulması.
Özal bu noktada Demirei'in Güneydoğu'da söyledikleriy-
le aynı çizgide.
Yalnız gazetelerin terör ve Apo konusundaki yayın politi-
kasını hiç mı hıç beğenmiyor. Haber uğruna Apo'nun Türki-
ye'nin bir bölümünü kjare ediyormuş gibi gösterilmesine kar-
şı çıkıyor.
Ozal yeniden zamlara ve ekonomiye dönüyor. Ekonomik
sistemin kendi döneminde oturmuş olduğunu, büyük yanlış
yapılmazsa bu işin süreceğini ima ediyor.
Enflasyonun en büyük nedeninin KİT'ler ve yanlış KİT po-
litikasının olduğunu belirtiyor. KİT'ler düzeltilmeden enflas-
yona hiçbir şey yapılamayacağını söylüyor.
Afrika'dayız ama, konuşmanın eksenı Batı.
Özal, Avrupa Topluluğu'ndan yana çok buruk. AT'nin ha-
zırladığı bir raporu okuduğunu söylüyor.
Bu raporda açıkça, Türkiye'nin Müslüman olması nede-
niyle üyeliğinin neredeyse imkânsız olduğunun anlatıldığını
söylüyor.
Ozal'a göre üyelik hedefinden vazgeçilemez ama AT üye-
liği Türkiye için neredeyse imkânsız hale geliyor.
Çünkü uluslararası gelişmeler, Türkiye'nin önüne yeni ra-
kipler çıkartmış durumda.
Özal; Ukrayna, hatta Rusya Cumhuriyeti bile AT için da-
ha öncelikli olabilir düşüncesinde.
Dış borç korkusu, bir soru üzerine gündeme geliyor. özal,
"Ben teknik konuşuyorum" diyerek "Borç bulunamazsa,
borç ödemesi çıkmaza girebilir" diyor.
Daha sonra bir Gagavuz Türkünün kendisiyle mektuplaş-
tığını, bu mektuplaşma sonunda Dimitri Uzun'un, Türkiye'-
ye davet edilip ağırlandığım anlatıyor.
Dimitri'nin, daha sonra kendisine yazdığı teşekkür mek-
tubunda. kendisinin Demirel'le işbirlığinden memnun oldu-
ğunu söylediğini gülerek aktanyor.
Söz Demirel'le ilişkilerine geliyor. Bu konuda biraz ürkek.
Özenle yanlış anlaşılabilecek sözler etmekten kaçınıyor.
"Görevin ve durumumuzun gereği neyse o yapılıyor" diyor.
Özal, siyasal yaşamının eskisi gibi olmayacağını biliyor.
Ama yine de "simgesel" statüye razı değil. Gerekirse uy-
gun görmediği karamameleri "bloke" edeceğini söylüyor.
Bu konuda Evren Paşa ile ilişkilerini örnek gösteriyor.
Özal da kendini yenilemiş, Demirel gibi.
Kendisinin siyasi sorumluluğunun 1987seçimlerine baş-
bakan olarak girmesi nedenıyle sürmüş olduğunu, ancak 20
Ekim seçimleriyle bu siyasi sorumluluğu tamamladığını an-
latıyor.
Ozal, bununla 20 Ekim'den sonra yenilendiğini söylüyor.
Yeni Özal'da yeni olmayan tek şey, yurtdışında iç politi-
kadan kopmayışı...
Kadın bakanlı^ı çalışmaları
• İstanbul Haber Servisi — Devlet Bakanı
Guler 1leri, geçen hafta sonunda Istanbul'da
kendine bağh uniteleri gezerek, bina ve
personel sorunlan konusunda aynntıh
bilgiler aldı. Yakın bir gelecekte
müsteşarlığına atanması beklenen Demet
Işık'la birlikte Istanbul'daki temaslarını
surdüren Devlet Bakanı Ileri, İstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'nu da makamında ziyaret ederek kendisiyle bir
saate yakın bir görüşme yaptı.
Güneydogu için genel göröşme
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Güneydoğu ve terör
ile ilgili DYP, SHP ve ANAP grup başkanvekillerinin
imzalarını taşıyacak "genel görüşme" istemi bugün
hazırlanarak TBMM Başkanlığı'na verilecek. Genel
görüşmenin önümüzdeki salı günü TBMM Genel
Kurulu'nda yapılması bekleniyor. DYP Grup Başkanvekili
Guneş Muftüoğlu, dün SHP Grup Başkanvekili Aydın
Güven Gürkan ve ANAP Grup Başkanvekili Ülkü Gökalp
Güney ile görüşerek genel görüşme isteminin kaleme
alınmasını önerdi.