Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10ARALIK1991**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
Demirel ve Ekonomiyle Dış Politika
(Baştarafı 1. Sayfada)
Yemek sırasında ekonomi deyince güle-
rek şunları söyledi:
"Geçen gün bir yetkili geldi ve Bana 11
yıl önce görev vermiştiniz devletin borcunu
alacağını çıkarmam için. Çıkartamamıştım.
11 yıl sonra da aynı görevi verdiniz' deyin-
ce, ben de sandım ki bu sefer hesabı çıkaıi-
mış. Şöyle bir yüzüme baktı tecrübeli bürok-
rat; Maalesef efendim, bu kez de
başaramadım' dedi. İşte böyle durum. Bu
zor iş vallahi."
Gülmekle yetinıyor Demirel.
Gece yarısı yineliyorum aynı soruyu:
"Zamlar ne zaman gelecek? Ortalama
yüzde 60 zam bile kamu açıkları bakımından
fazla anlam taşımıyormuş. Sağlam kaynak
nereden bulunabilecek? Enflasyonla müca-
dele..."
Demirel gülerek:
"Kim zam yapacakmış ki" diye araya gi-
riyor; "Bakın size bir şey anlatayım. Benim
bir biraderim vardır, Hacı Ali... Hani ara sıra
gagaladığınız kardeşim. Arada bir gelir, der
ki: 'Abi, geceleri bilançomdaki borç ve ala-
cakların yerlerini değiştirip yatıyorum. Daha
iyi oluyor.' Sorarım ona: 'Peki sabahleyin ne
oluyor?' Cevabı şu olur: 'Gece güzel bir uy-
ku çekiyorum ya!' Nasıl?.."
işte böyle diyor Başbakan.
Devletin iki yakasının nasıl bir araya ge-
lebileceği konusu, herhalde en az Güneydo-
ğu kadar Demirel'in kafasını uğraştırıyor;
çünkü kamu açıkları, bütçe açığı gerçekten
korkutucu düzeyde. O yüzden, örneğin hem
ekonomiyi canlı tutup hem de enflasyonu in-
dirmek mümkün olabilecek mi?
Şimdilik bu gibi soruların karşılıklarını al-
mak kolay değil Sayın Demirel'den. Bugün
için devraldıkları "enkaz"ın bilançosunu çı-
karmak için uğraştıklarını belli etmekle yetı-
niyor. Bir ara şöyle dedi:
"Bir devlet böyle nasıl dağıtılır, akıl almaz.
Hiç bu kadar kötü devralmamıştım. 1979'da
bile..."
Ekonomide dış borçlanma açısından da
durumun parlak olmadığını özellikle belirti-
yor Başbakan; söyledikleri şu:
"50 milyar dolar dış borç... Çok kötü borç-
lanmışız... Batı bizi istese yaprak gibi sarsar.
Böylesine bir borç, dış politikaya dikkat edil-
mezse ipotek getırebılir..."
Başbakan' ın bu açıklamaları gerçekte faz-
la bir yoruma ihtiyaç göstermiyor.
Koalisyonun işi zor.
Sayın Demirel'le Sayın İnönü'nün üstlen-
dikleri yük çok ağır.
Borç mirası bunaltıyor VVashington
Cumhuriyet'e beraat
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosn) — lç ve dış borçların ulaş-
tığı düzey yeni hükümeti korku-
tuyor. Bütçenin, KlT'lerin ve
fonların toplam iç ve dış borç
yükünün 328.3 trilyon lirayı
bulduğu hesaplandı. 11 yıl ön-
ce iktidardan düşürüldüğünde
geride 2.5 trilyon lira borç bıra-,
kan Demirel, milli gelirin yüz-
de 70'i tutannda iç ve dış borç
devraldı. Kamu finansmanında-
ki karmaşık yapı ve fon hesap-
lannın dağınıklığı toplam borç
yükünün hesaplamasını güçleş-
tiriyor.
Hazine ve Dış Ticaret Müste-
şarlığı'aın, kamu kesimi iç ve
dış borç toplamlan ile aylık ve
yıllık bazda borç ve faiz ödeme
yukümlülüklerini içeren bir tab-
lo hazırladığı ve söz konusu tab-
lonun önümüzdeki günlerde hü-
kümete sunulacağı öğrenildi. Bu
tabloda konsolide bütçenin,
KlT'lerin ve çeşitli fonlann tüm
iç ve dış borçlannın aynntıh bi-
çimde yer alacağı bildirildi. Ya-
pılan hesaplamalara göre kamu
kesiminin iç ve dış borçlanmn
dökümü şöyle:
Istanbul
(Baftarafi 1. Sayfada)
3713 sayüı Terörle Mücadele Ya-
sası'run 6/2 ve 3. maddesine ay-
kırı davranıldığı öne sürülmüş-
tü.
Iddianame gereği, gazetemiz
sahibi Berin Nadi ve Yazı Işleri
Müdürümüz Okay Gönensin
hakkında ağır para cezası öngö-
rüldü.
tstanbul 1 No'lu Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'nde dünkü
ilk duruşmada, Berin Nadi,
Okay Gönensin ve avukatımız
Gttlçin Çayugil hazır bulundu.
Mahkeme heyeti başkanı Os-
man Şen, kimlik belirlemesin-
den sonra savcı Cemalettin Çe-
lik'in hazırladığı iddianameyi
okudu. Şen, iddianameye göre
"Terör örgütlerinin bildiri ve
açıklamalannı basmak suretiy-
le samklann bu suçu işledikleri
anlaşıldıgından, eylemlerine
uvan maddenin 2. ve 3. fıkrası
uyannca cezalandınimalan"nın
istendiğini bildirdi.
Okay Gönensin sorgusunda,
"Yazıyı haber değeri gördügü-
müz için yayunladık. Propagan-
da gibi bir amacımızın da olma-
yacagı açıktır" dedi.
Berin Nadi ise şöyle konuştu:
"Ben bu gazetenin sahibi ola-
rak bu işlerie meşgul olmuyo-
rum. Buolarla şirket ve yazı iş-
leri müdürüınuz ilgilenir."
Sorguların ardından, esas
hakkındaki mütalaasını açıkla-
yan DGM Cumhuriyet Savcısı
Günay Kumru, "tlgili yazının
haber iceriğinde bulnnması, sa-
nıklara yüklenen suçtan dolayı
cezalandırümalanna yeterli her-
hangi bir delil de eide edileme-
miş olması göz öniine alınarak
yüklenen suçtan dolayı beraat-
ierine karar verilmesi, kamu adı-
na taleple mütalaa olunur" de-
di.
Mahkeme başkanı Osman
Şen, kısa bir değerlendirmeden
sonra "Atılan suçun unsurlan-
nın bulunmadıgı gerekçesiyie sa-
nıklann beraatlanna oy birliğiy-
le karar verüdigini" açıkladı.
Manevi tazminat
Cumhuriyet gazetesinin 26.3,
27.3, 28.3 ve 1.4.1990 günlü nüs-
halannda yayımlanan "Bilgisa-
yar ile İslami Mesaj", "Ana He-
def Cihst", "Milli Eğitim Ba-
kanlıgı Snskun" ve "tslami Me-
saja Soruşturma" başhklı ha-
berler nedeniyle açılan manevi
tazminat davası Ankara 7. As-
liye Hukuk Mahkemesi'nin
dünkü oturumunda karara bağ-
landı. Mahkeme, gazetemiz
aleyhine açılan 76.693.674. TL
istekli maddi-manevi tazminat
davasında, yedi ayrı davacı için
hcr birine 2 milyon lira manevi
tazmİEat ödenmesine hükme-
derken, maddi tazminat istekle-
rini reddetti. Milli Eğitim Ba-
kanlığı ve YÖK tarafından
ABD'ye bursla gönderilen araş-
tınna görevlileri ve doktora öğ-
rencileri Amerika'da îslamcı
Türk Öğrencileri Konseyi kur-
muşlaı ve EARN (Avrupa Üni-
versite ve Araştırma Kurumlan)
olarak arulan bilgisayar haber-
leşme ağı kanalıyla "Türkiye'de
İslama olan Baskılar", "Türki-
ye'de Cihat", "Darül Harp, Da-
riil İslam" gibi konularla ilgili
mesajlar göndermişlerdi. Gön-
derilen mesajlarla ilgili olarak
gazetemizde yapılan yayınlar
uzerine açılan maddi-manevi
tazminat istekli davaya verilen
yanıtta; gazetemiz avukatlan
Gülçiıı Çaylıgil, Öznur Gündog-
du ve Fikret llkiz, davanın red-
dini isteyerek şu göriişleri savun-
muşlardı:
"Türkiye'de son ydlarda tsla-
mi bir canlanmanın yaşandığı
gerçektir. trtica ve din konulan
da bemen hemen ber gün basın-
da yer almakta, kamuoyu bu
konularda çok duyarlı davran-
maktadır. Bu çerçevede yurtdı-
şında Türk öğrencilerinin kur-
dugu tslam Konseyi'nin faaliyet-
leri de elbette kamuoyunun ilgi-
sİDİ çekecek bir haber olarak
karşunıza çıkmaktadır... Yurtdı-
şında devlet bursuyla akademik
kariyer yapan bilim adamlanmı-
zın hangi derneklere üye oldu-
ğu, hangi biriiklerde görev al-
dıklannı araşürmak ve topluma
iletmek basımn görevidir. Bu ki-
şilerin eğitim paralan hepimizin
ödediği vergilerden karşılan-
maktadır. Vatandaşın ödedigi
vergilerin nasıl harcandıgını
kontrol etmek hakkı ve görevi
vardır. Aynca bu konsey üyele-
ri Atatürk düşmanlığı ve lslsuni
devlet propagandası yapmakta-
dırlar..."
KİT'LERİN DAĞELIMI
ÖzaPın imzalamadığı
yazı Cindoruk'a sunuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Cumhurbaşkanı Turgut
özal ile hükümet arasındaki ilk
imza pürüzü çözümlendi. özal-
ın imzalamadığı, KlT'lerin ba-
kanlıklara dağılımına ilişkin
Başbakanlık yazısı Özelleştirme
Yasası'na uygun biçimde düzel-
tilerek Cumhurbaşkanı Vekili
Hüsajnettin Cindoruk'un onayı-
na sunuldu.
Hükümetin Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı'na bağlamayı öngör-
düğü Sümerbank ile Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı'na
bağlamayı öngördüğü PET-
KlM, TUPRAŞ ve Petrol Ofisi
yeniden Başbakanlığa döndü.
Bu arada KİT'lerle ilgili dü-
zenlemenin karamame gerektir-
mediği ve daha önce Cumhur-
başkanı Özal'a kararname değil
sadece Başbakanlık yazısı sunul-
duğu bildirildi. Devlet Bakanı
Ekrem Ceyhun, "Cumhurbaş-
kanı'nın kararnameyi geri cevir-
mesi söz konusu değil. Basına
kararname diye yansıdı. Biz de
düzeüme cihetine gitmedik ama
konu sadece Başbakanlık tekli-
fi ve Cumhurbaşkanı onayı ile
hallediliyor. Gerekli düzeltme
yapıldı. Sanınm bugün (dün)
Amatörlere gereken
(Baştaıafı Spor'da)
ulıklanna, etkinliklerine göre örgutlenir amatör ve profesyonel
statülere, ayınmlara göre değil, Spor Bakanhğı'nın devlet-
hiyerarşik düzeninde hiç değil:
Spcru kimter yapar? Herkes spor yapmak mecburiyetinde de-
ğildir. Demokratik bir ulkede dileyen spor yapar, dileyen spor
yapmaz. Ancak ilerlemiş toplumlarda çağdaş bir insanın spor
etkinlklerine katılması normal yaşamın bir parçası haline gel-
miştir
0Çocık Sporu (ilk kaynak) a) Bebeklerde Spor, b) Okul önce-
si spo' (kreşlerde, aile içinde ve kulüplerde) ^Okul Sporu a)
İlkoktllarda spor, b) Ortaokulda spor, c) Liselerde spor.
Okul -kulüp işbirliği Ue. 0Universitede Spor, OSilahh Kuvvet-
Ierde Spor. ©Hobi Sporu (boş zamanları değerlendirme spo-
ru) Htrkes iç.n spor... •'arışma Sporu. ©Ustün yarışma spo-
ru.
Özd kategorilerde de Özürlülerde spor, yaşlılarda spor...
Bütın bu ekinlikleri içine alan demokratik ve özerk bir spor
^istemnde devletin rolü yalnızca okul ve silahlı kuvvetler spo-
ru ile ınırlıdr. Aynca devlet, spor tesisleri yapar (okul-hastane
gibi), jerekirse onların bakımını, işletmesini üstlenir; her yıl but-
çedenayırabLeceği belirli bir payı bu sistemin tepesindeki Türk
Spor 3irliği'r.e verir.
Okıl ve silıhlı kuvvetler sporu dışındaki butün etkinliklerin
organzasyonıınu spor kulüpleri gerçekleştirir. Kulüpler sistemin
tabannı, terrelini oluştururlar.
Onarda k:ndi branşlannda demokratik bir seçimle federas-
yonlaı, fedeıasyonlar da yine demokratik bir seçimle birleşe-
rek, bitünleşirek özerk Türk Spor Birliği'ni (konfederasyonu),
yönetrn kurdunu seçerler. İşte bu Türk Spor Birliği Turk spo-
runu 'önetir.
Ajıaştık m?.. İlk önce ne mi yapılması gerek?.. Spor kulüp-
Ierinj3erneker Kanunu'ndan kurtaran yeni bir spor yasası ge-
rek, Iraz da baklava, börek...
çıkar" dedi.
Edinilen bilgiye göre hükümet
daha önce Başbakanlık Kuruluş
Yasası'na dayanarak özelleştir-
me kapsamında olanlar da da-
hil tüm KlT'leri Devlet Bakan-
lığma bağlamayı kararlaştırmış-
tı. Başbakan Süleyman Demirel
imzası ile Cumhurbaşkanı'nın
onayına sunulan konuya ilişkin
yazı özal tarafından 3291 sayılı
özelleştirme Yasası'na aykırı ol-
duğu gerekçesi ile onaylanma-
mıştL Söz konusu yasa, özelleş-
tirilmesine karar verilen KlTle-
rin otomatikman A.Ş. statüsü-
ne kavuşacağım ve Başbakanb-
ğa bağlanacağını öngörüyor.
Kamu Ortaklığı tdaresi'nin
kontrolUne geçen bu durumda-
ki KİT'ler, söz konusu yasa ge-
reğince ilgili kumluş statüs:: ile
Devlet Bakanlığı'na bağlana-
biliyor.
DÜNYA BANKASI
Türkiye
kemer
sıkmalıANKARA (UBA)— Dünya
Bankası'nın "Acil Önlemler Ra-
ponı"nda Türkiye'de enflasyon-
la mücadele için toplumun "fe-
dakârük yapması gerektiği" vur-
gulandı.
Raporda KlTlerde istihda-
mın azaltılması, KtT'lerin özel-
leştirilmesinin hükümetin ana
politikası olması, kamu fınans-
man açığının daraltılması, yük-
sek faizlerin düşürülmesi gere-
gine dikkat çekildi. Raporda ka-
mu açıklarının Merkez Bankası
apklanyla birlikte değerlendiril-
mesi, vergi geürleri arttınhrken
harcamalann da kısılması isten-
di.
Raporda yer alan acil önlem
önerileri şöyle sıralanıyor:
— KİT'lerde istihdara azaltıl-
malı. Rasyonel calışmayan KİT
birimleri mutlaka tasfiye edil-
meli. KlT'lerin özelleştirilmesi,
uyum politikasının ana unsuru
olmalı. Emeklih'k özendirilme-
li. Işçi çıkarmaya izin verilmeli.
tstihdam sonınu ancak böyle
çözülebilir.
— Faizler düşürülmeli. Hızla
yükselen faizler Türkiye'de üre-
timin düşmesine neden oldu.
— Kamu fınansman açıkları
danütılmalı.
— Vergi gelirleri arttınhrken
harcamalar kısılmalı.
tç borçlar: 1980 yılı sonunda
Hazine'nin konsolide bütçe uy-
gulamalarından doğan iç borç-
lan toplamı 721.2 milyar hra
düzeyinde, KlT'lerin Merkez
Bankası'na olan borçlan ve di-
ğer kamu borçlan ile birlikte
toplam iç borç rakamı ise 1.4
trilyon lira (15.7 milyar dolar)
düzeyirideydi.
1991 yılına ilişkin son verile-
re göre ise kamu kesiminin top-
lam iç borç yükümlülüğü 144.5
trilyon liraya ulaştı.
Söz konusu iç borcun dökü-
mü şöyle:
• Bütçeden doğan Hazine iç
borçlan 85 trilyon lira.
• Gelir Ortakhğı senetleri 1.5
trilyon lira.
• Müteahhit, üretici, işçi ala-
caklan 6.0 trilyon lira.
• Zorunlu Tasarruf kesintileri
13 trilyon lira.
• Konut Edindirme yardımı
kesintileri 9 trilyon lira.
• KlT'lerin banka ve piyasa
borçlan 25-30 trilyon lira.
Dış borçlar: 1980 yılı sonun-
da Türkiye'nin dış borçlan top-
lamı 14 milyar 250 milyon do-
lar (yaklaşık 1.3 trilyon lira) dü-
zeyindeydi. Bunun da yaklaşık
12 milyar dolarlık bölümü (1.1
trilyon lira) kamu kesimine ait-
ti. Geçen dönemde sürekli artan
dış borçlar toplamı 1990 yılı so-
nunda 49 miryar 35 milyon do-
lara yukseldi. Bu yıl çapraz kur-
lardaki dolar lehine gelişme so-
nucu Tüfkiye'nin dolar üzerin-
den hesaplanan dış borç yü-
kümlülüğü hafifledi. 30 haziran
verilerine göre toplam dış borç-
lar 43 milyar 752 milyon dola-
ra indi. Bu rakamın yü sonu iti-
banyla da 45-46 milyar dolar
düzeyinde gerçekleseceği tahmin
ediliyor.
30 haziran tarihi itibanyla ka-
mu kesiminin dış borçlan top-
lamı ise Merkez Bankası hariç
27 milyar 660 milyon dolar,
Merkez Bankası ile birlikte de
33 milyar 752 milyon dolar
(yaklaşık 168 trilyon 760 milyar
lira) oldu. Ancak bu rakamla-
ra girmeyen 3 milyar dolar civa-
nndaki askeri borçlar da dikka-
te alındığında toplam dış borç
yükümlülüğü 183.8 trilyon lirayı
buluyor.
ABD, Sovyetier'de
'muhatap' arıyor
Mahkemece bilirkişi incele-
mesine karar verilmiş ve daha
önceden karara bağlanan başka
bir mahkeme dosyasına ibraz
edilen bilirkişi raporunda imzası
bulunan kişiler, bilirkişi tayin
edilmişti. Dünkü oturumda bi-
lirkişi raporu hakkında görüşle-
rini açıklayan gazetemiz avukatı
Fikret llkiz şunları söyledi:
"Başka bir davada göriişü
belli olan bilirkişilerin mahke-
memizce bilirkişi tayin edilerek
rapor alınması usul hükümleri-
oe aykındır. Bu durumda her-
hangi bir bilirkişi tayinine gerek
olmadan karar verilmesi müm-
kündü. Göriinüşüne itiraz etti-
ğimiz ve tarafımızdan kabul
edilmeyen rapora dayalı karar
verikmez. Kaldı ki bilirkişi
EARN sisteminin işleyişini bil-
memektedir. Konunun uzmanı
degildir. Bu konuda Türkiye'de
tek bir merkez vardır. O da Ege
Üniversitesi'nde kurulu EARN
ofisidir. Bu bakımdan yeni bir
bilirkişi incdemesi yapılarak
EARN merkezinden görüş alın-
ması gerekir."
llkiz haber niteliğindeki ya-
yınlarla kişilik haklanna saldı-
nlmadığını hukuka aykın bir ey-
lem var sayılsa dahi, gazetenin
ve haberi yazan muhabirin hu-
kuki sorumluluğu bulunmadığı-
nı bildirdi.
Mahkeme 7 ayn davacı için
her birine 2 milyon lira manevi
tazminat ödenmesine karar ve-
rerek davacılann maddi tazmi-
nat isteğini reddetti.
Profesöre
baskın:
Saldırgan
öldtirüldü
Teşvikiye'de Prof. Dr.
Demir Budak'ın
muayenehanesinde çıkan
çatışmada kimliği belirsiz
saldırgan öldü. Prof.
Budak ve konıması
yaralandı.
Istanbul Haber Servisi — Tes-
vikiye ve çevresinde oturan va-
tandaşlar dün akşam üzeri duy-
duklan silah sesleriyle korkulu
anlar geçirdiler. Prof. Dr. Demir
Budak'tan tehditle para isteyen
gasptan sabıkah AU Bektaş (34),
muayenehanede doktoru ve ko-
ruma polisini yaraladıktan son-
ra, çatışmaya girdiğı özel tim ta-
rafuıdan öldürüldü. Istanbul Tıp
Fakültesi Hastanesi'nde tedavi
altına alınan Prof. Budak ve po-
lis memuru Saim Türkgözü'nün
sağlık durumlannın iyi olduğu
öğrenildi.
Istanbul polisini alarma geçi-
ren olay, görgü tamklan ve em-
niyet yetkililerinden ahnan bil-
giye göre şöyle gelişti:
1981 yılında bir gasp suçun-
dan yakalanarak cezaevine ko-
nan ve bir süre önce tahliye ol-
duğu belirtilen AU Bektaş Prof.
Dr. Demir Budak'ın Teşvikiye
Caddesi Berna Apartmanı 26/2
nolu muayenehanesini telefonla
aradı. Bektaş, ön adı "Sebahat"
olduğu öğrenilen sekretere, "Ya-
nn (dün) yüzü sargılı bir arka-
daşım size gelecek ve muayene
olacak. Onun için randevu rica
etmiştim" dedi.
Saat 16.00'ya randevu veren
sekreterin telefondan kuşkula-
nıp polisi arayarak yardım iste-
diği belirtildi. Dün, Asayiş Şu-
besi'nden görevlendirilen polis
memuru Saim Türkgözü, saat
14.00 sıralannda büroya gelerek
beklemeye başladı. Istanbul Tıp
Fakültesi Cerrahi Bölümü'nde
görevli Prof. Dr. Demir Budak
da saat 16.00 sıralannda muaye-
nehanesine geldi.
UFUKGÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD'nin
Sovyet politikalan, güçleri gide-
rek artan cumhuriyetler ile
Kremlin arasında bocahyor.
Slav kökenli üç Rus cumhu-
riyetinin önceki gün "Commen-
wealth" anlaşması imzalayarak
SSCB'nin "birlifuıi'' fıilen orta-
dan kaldırması, Washington'un
Kremlin'deki merkezi hükümet
ile ilişkilerini kapsamh bir de-
ğerlendirmeye alması sonucunu
doğurdu.
ABD, iplerin Kremlin'in elin-
den kaçtığını görüyor. Ama ge-
rek Gorbaçov*a olan destek ge-
rekse Sovyetler'in "evrimcT yol-
dan değişmesini arzuladığı için
cumhuriyetlerdeki bağunsızİık
rüzgârlanna heyecanla yaklaş-
mıyor. Hatta, bağunsızbk ilan-
lanndan tedirgin dahi oluyor.
Çünkü her yeni bağunsızİık be-
raberinde çeşitli sorunlar ge-
tiriyor.
Ama yine de ABD'nin SSCB
ile ilişkilerinde "dogai çekim
merkezi" kaçınıunaz olarak ya-
vaş yavaş cumhuriyetlere kayı-
yor. Gorbaçov'un "birlik" öne-
risinin Yeltsin'in 'Commomve-
alth" projesine yenik duşmesi ve
ardından üç Rus cumhuriyetinin
"Commonwealth" anlaşması
imzalamasının bu kayışı hizlan-
dırması bekleniyor. ABD eğer
Rus Commonvvealth'ını hızla ta-
nırsa Kremlin açıkta kalacak.
Tammazsa doğal bir akışa ayak
uyduramamış duruma duşeceği
gibi, merkezdeki muhafazakâr-
lar ile aynı çizgide görünecek.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker ay sonunda bu üç cumhu-
riyeti ziyaret ediyor. Baker ön-
ceki gün Washington Post'un
diplomatik muhabiri David
Hoffman'a verdiği demeçte, zi-
yaretinin temel amacının,
"SSCB'nin dağılmasının istik-
rarsıdık yaratmayacak bir şekil-
de gerçekleşmesi için Amerika-
nın prestij ve etkisini kullanmak
oiacağım" söyledi.
Baker'm demecinde, ABD'nin
yeni cumhuriyetlerle ilişkilerini
arttınnak arzusu ile Gorbaçov'-
un altım oymamak duygusunun
yarattığı ikilemin izleri gayet
açıktı. örneğin Baker, "Gorba-
çov bu transformasyonu olum-
hı yönlendirebilir" derken aynı
haberde, adı verilmeyen "Üst
düzey bir yetkili" Gorbaçov'un
giderek "lüzumsuz" bir konuma
düşeceğinden, çünkü inisiyatifın
artık cumhuriyetlere gectiğinden
bahsediyordu.
Bu kanşık dönemde ABD'nin
yeni cumhuriyetlere dönük po-
litikalannda iki nokta ön plana
çıkıyor:
1) Yugoslavya'dakine benzer
bir iç kanşıklık doğmaması.
Cumhuriyetlerin içinde veya
cumhuriyetler arası catışmalann
yaşanmayacagı formüller bulun-
ması.
2) Cumhuriyetlerde bulunan
SSCB nükleer silahlannın imha-
sı ya da Rusya Cumhuriyeti sı-
mrlan içine çekilmesi. ABD ger-
çi şu anda bu silahlann kontrol
altında olduğundan kuşku duy-
muyor ama diğer yandan da iç
kansıklıklar patlarsa bu silahla-
nn emin ellerde olmasuu istiyor.
Bunlann temini ile cumhuri-
yetlerle "üişkiJeria derinleştiril-
mesi" birbirine irtibatlanıyor.
örneğin ABD bağımsızlığını
ilan eden Ukrayna'yı tanımak
için topraklanndaki nükleer si-
lahlar hakkındaki politikalannı
netleştirmeye zorluyor.
Baker, SSCB ziyaretinde hem
cumhuriyetlerdeki nükleer silah-
lann kaderi hem de SSCB'nin
dağılma sürecinin içinde bulun-
duğu nokta hakkında doğnıdan
bilgi edinme olanağı bulacak.
Bu da Amerika'nın önümüzde-
ki günlerde giderek daha fazla
görunur hale gelecek olan "mer-
kez mi, cumhuriyetler mi" iki-
leminin yörüngesini etkileyebi-
lecek.
Gorbaçov, Slav birlîğine
Prof. Budak'tan tehditle para isteyen Ali Bektaş çatışmada öl-
dü. (Fotofiraf: ESAT PALA). (Fotograf: ESAT PALA)
Âradan çok kısa bir süre geç-
tikten sonra içeriye yüzü bant-
larla birisi girerek profesörü gör-
mek istediğini söyledi. Duru-
mundan kuşkulanan polis me-
muru Türkgözü, gasptan sabı-
kah Bektaş'a "ne istediğini" so-
runca sanığın tabancasını çıka-
np profesörün bulunduğu odaya
daldığı kaydedildi. Prof. Bu-
dak'tan haraç istediği belirtilen
Bektaş'm, olumlu yanıt gelme-
yince ateş açmaya başladığı ve
Budak'ı 4 kurşunla yaraladığı
öğrenildi. Koruma polisi Türk-
gözü ile gaspçı Bektaş arasında
da kısa bir çatışma geçtiği belir-
tilirken bu sırada içeri giren Te-
rörle Mücadele Şubesi'ne bağlı
özel timin sanığı ölü ele geçirdiği
bildirildi.
Polis Türkgözü'nün eli ve
karnından, Prof. Budak'ın ise
karaciğerinden yaralandığı öğre-
nildi.
Karnından ve elinden yarala-
nan polis memuru Saim Türk-
gözü ile karaciğerinden yarala-
nan Prof. Dr. Budak'ın, Çapa
Tip Fakültesi Hastanesi'nde
ameliyat edildiği bildirildi.
Hastane yetkilileri, her iki ya-
rahnın da müşahade altına aün-
dığını ve sağlık durumlannın iyi
olduğunu bildirdiler.
öte yandan çatışmada ölü ele
geçirilen saldırgamn üzerinden,
Ali Bektaş adına düzenlenmiş
bir kimlik ile 7.65 milimetre ça-
pında bir tabanca, bıçak, iki ka-
dın çorabı ve sprey çıktığı öğre-
nildi.
Ûış Haberler Servisi — Sov-
yetler Birliği Devlet Başkanı Mi-
bail Gorbaçov, "Bagımsız Dev-
letler Topluluğu" kurduklarını
açıklayarak "SSCB'nin arük or-
tadan kalktıgını" ilan eden Rus-
ya, Beyaz Rusya ve Ukrayna'ya
karşı atağa geçerek bu üç cum-
huriyetin liderlerinin ülkenin ge-
leceğini belirlemeye hakları ol-
madığını söyledi.
SSCB'nin ancak anayasal yol-
larla ortadan kaldırılabileceğini
vurgulayan Gorbaçov, bu amaç-
la referanduma gidilebileceğini
belirtti ve Halk Temsilcileri
Kongresi'nin konuyu görüşmek
üzere olağanüstü toplanması ge-
rektiğini söyledi.
Mihail Gorbaçov, dün gece
Sovyet televizyonundan yayım-
lanan bildirisinde, üç Slav cum-
huriyetinin liderlerinin alelace-
le bir anlaşma hazırlayarak im-
zalamalarının kendisinde "kuş-
kular yaratbgım" beUrtti. Anlaş-
manın söz konusu cumhuriyet-
lerin "halkının,
parlamentolarının ve Sovyet
Parlamentosu'nun düşünceleri-
ne başvurmadan" imzalandığı-
nı vurgulayan Sovyet lideri,
Hükümetin seçimden kıırtıılması zorlaşıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Başta Bakırköy olmak
üzere, önümüzdeki şubat ayına
kadar yapılması gereken 16
merkezdeki belediye başkanhğı
seçimlerinin ertelenip ertelenme-
yeceği TBMM Başkam ve Cum-
hurbaşkanı Vekili Hüsamettin
Cindoruk'un tavnna göre belli
olacak. TBMM komisyonlann-
dan "jet" hızıyla geçen "seçim
erteleme" önerisinin bugün
Meclis genel kunılunda yasalaş-
ması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı Vekili Hüsa-
mettin Cindoruk'un seçimlerin
ertelenmesine ilişkin yasayı
onaylamama egiliminde olduğu
öğrenildi. Cindoruk'un bu ka-
rannı geçen hafta toplanan
TBMM başkanhk divammn da
gerekçeleriyle açıkladığı belirtil-
di. Cindoruk'un yakın çevresi-
ne önergenin 'anayasaya aykın'
olduğu değerlendirmesi yaptığı
öğrenildi. Önerinin bu hafta
içinde yasalaşması halinde Cin-
doruk'un Cumhurbaşkanı yet-
kisine dayanarak 15 günlük in-
celeme süresi kullanacağı ifade
ediliyor. Ancak Cindoruk'un
vekâlet süresi 14 aralık cuma
günü, Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın Senegal'den dönüşüyle
sona erecek.
TBMM Başkanı Cindoruk,
dün Meclis'in Senato bölümün-
den cumhurbaşkanına ayrılmış
makama geçerek cumhurbaşka-
nına vekâlet görevine fıilen baş-
ladı. TBMM Başkanhğı'na da
bu süre içerisinde başkanvekil-
lerinden DYP'li Yüdınm Avcı
vekâlet edecek. Cindoruk'un
daha önceki Meclis Başkanlan-
nın aksine Cumhurbaşkam'na
vekâlet süresince TBMM çahş-
maları ile ilgilenmeyeceği,
TBMM'deki makamına geune-
yeceği, Meclis Başkanı olarak
hiçbir resmi kabulde bulunma-
yacağı, resmi törenlere katılma-
yacağı öğrenildi.
Cindoruk'un iki gün içerisin-
de TBMM Genel Kurulu'ndan
çıkanlması beklenen yerel se-
çimlerin ertelenmesine ilişkin
yasa önerisini onaylamama eği-
liminde olduğu bildirildi. Cum-
hurbaşkanı'na vekâlet eden
Cindoruk, söz konusu yasa öne-
risi için 15 günlük inceleme sü-
resini kullanacak. Cindoruk'un
yakın çevresine, ilan edilmiş be-
lediye başkanhğı seçimlerinin
ertelenmesine ilişkin önerinin
"anayasaya aykın" olduğu de-
ğerlendirmesini yaptığı öğrenil-
di. Anayasa Mahkemesi'nin bu
konuda iptal kararı olduğunu
ifade eden Cindoruk'un,
"Cumhurbaşkam'na ilk vekale-
tinde tarafsızhgımı gölgeleyebi-
lecek bir işlem yapmaktan
kaçınacagım" dediği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Turgut Özal,
perşembe günü Senegal'den
yurda dönecek. Cindonık'un
yasa önerisini "inceleme" ge-
rekçesiyie bekleteceği ve karan
dönüşünden sonra Özal'ın ver-
mesini planladığı öğrenildi.
Cumhurbaşkanı özal'ın da
yasa önerisini "anayasaya
aykın" olarak değerlendirdiği
kaydedildi. özal'ın Anayasa
Mahkemesi'nin iptal gerekçeleri
karşısında yasayı onaylaması
mümkün görünmüyor. Özal'ın
veto etme durumunda ilan edi-
len yerel seçünler süresi içinde
yapüacak.
Yerel seçim yapılacak yerler
ve tarihleri şöyle: 15 aralık pa-
zar günü Amasya, Silopi (Şır-
nak), Tufanbeyli (Adana), Zile
(Tokat), 22 arahk pazar günü
Lüleburgaz (Kırklareli), Bakır-
köy (Istanbul), Keskin (Kınkka-
le), Bahşılı (Kınkkale), Sarayö-
nü (Konya), 29 aralık pazar gü-
nü Çataİca (Istanbul), Kağıtha-
ne (Istanbul, Erdemli (Içel). 5
Polise suçlama
ISTANBUL (ANKA) — Hai-
kın Hukuk Burosu avukatı Ulu-
tan Gün? polis yetkililerinin mü-
vekkili Ibrahim Yalçın'ın Dev-
Sol Silahh Devrim Birlikleri soy-
gun timi komutanı olduğu ve
teslim olarak itirafta bulunduğu
yolundaki açıklamasının doğru
olmadığını öne sürdü.
Ulutan Gun, polis yetkilileri-
nin bir günlük gazeteye Ibrahim
Yalçın'ın teslim olarak Dev-Sol
hakkında itiraflarda bulunduğu
şeklinde açıklama yapmasıyla il-
gili olarak bir basın toplantısı
duzenledi. Gün, müvekkili Ibra-
him Yalçın'ın geçen şubat ayın-
da bir şirketin soyulması olayı-
na kanştığı iddiasıyla tutuklan-
dığını ve şu anda tutuklu bulun-
duğunu söyledi. Ibrahim Yal-
çın'ın emniyetteki ifadesinde
Dev-Sol üyesi olduğuna dair
herhangi bir açıklama olmadı-
ğına dikkat çeken Ulutan Gün,
müvekkilinin polis baskısıyla
TKP/R isimh örgüte üye oldu-
ğunu kabul ettiğini, ancak da-
ha sonra bunu yalanladığuıı söy-
ledi. Polis yetkililerinin Ibrahim
Yalçın'a işkence yaptıklarını id-
dia eden Ulutan Gün, işkence-
nin doktor raporuyla tespit edil-
diğini de belirtti.
Avukat Ulutan Gün, şöyle ko-
nuştu:
"Polis failini bulamadığı olay-
larda, suçlulugu ispat edilmemiş
insanlan 'katil zanlısı' olarak
baştan lanse ediyor. Bu tür olay-
lar son zamanlarda arttı. Poli-
sin inandıncılığı kalmamıştır.
Yargısız infazlar için zemin ha-
zırlamaktadır."
Terörle Mücadele Dairesi'nin
Halkın Hukuk Bürosu'nu "terö-
re çanak tutmakla" suçladığını
belirten Ulutan Gün, bu nedenle
tazminat davası açacaklannı bil-
direrek Terörle Mücadele Daire-
si'nin kapatılmasını istedi.
Ocak 1992'de Kuşadası, 12
ocakta Alanya, 26 ocakta Hö-
yük, 9 şubatta da Dalaman be-
lediye başkanlıklan için seçime
gidilecek.
Bu arada Anayasa Komisyo-
nu'nda geçen hafta kabul edilen
yasa önerisi dün Içişleri Komis-
yonu'nda görüşüldü. ANAP
Ordu Milletvekili Bahri Kibar,
önerinin "yangından mal
kacınr" gibi görüşüldüğünü be-
lirterek, ilan edilmiş seçimlerin
bir geçici madde ile öneri dışın-
da tutuknası gerektiğini savun-
du. Kibar, ANAP döneminde
çıkanlan yasanın Anayasa Mah-
kemesi'nce iptal edildiğini hatır-
latarak, Anayasa Mahkemesi'-
nin iptal gerekçelerinin giderilip
giderilmediğini sordu.
Öneri sahiplerinden SHP
Grup Başkanvekili Aydın Gü-
ven Gürkan, şubat ayı sonuna
kadar her hafta sonu bir bele-
diye başkanhğı seçimi yapılaca-
ğının ilan edildiğini belirterek
bunun iklim şartlan açısından
uygun ohnadığını ifade etti.
Gürkan, her hafta yapılacak se-
çimlerle milletvekillerinin yasa-
ma görevinin de etkileneceğini
savundu. Gürkan, ANAP döne-
minde çıkanlan yasa ile getir-
dikleri öneri arasında hiçbir il-
ginin olmadığmı, iptal gerekçe-
sinin ise tümüyle giderildiğini
öne sürdü.
Gürkan, Anayasa Komisyo-
nu'nda başkan adaylanmn ka-
zanıknış haklanna ilişkin düzen-
leme yapılması gerektiği görüşü-
nün ortaya atıldığııu, aday ol-
mak için devlet görevinden ay-
rılmış olanların durumunun
açıkhk kazanması gerektiğini
söyledi. Gürkan, bu amaçla ha-
nrlanmış değişiklik önergeleri-
ni de Başkan tsmail Köse'ye
verdi. Ancak Köse, SHP ve
DYP gruplannda önergeler üze-
rinde görüş birliği sağlanamadı-
ğı endişesi ile önergeleri işleme
koymadı ve gerekli düzenleme-
lerin TBMM Genel Kuruhı'nda
yapılmasını istedi.
"Çokuluslu ülkemizin kaderi
yalnızca birkaç cumhuriyetin is-
teklerine göre beUrienemez" de-
di. Gorbaçov bildirisinde, "So-
run devlete başka bir biçim ver-
me sorunudnr ve çözülmelidir"
ifadelerine yer vererek bu amaç-
la tüm ülke çapında halkın gö-
rüşlerine başvurmak amacıyla
referanduma gidebileceğini be-
lirtti.
Gorbaçov, yeni birlik sözleş-
mesi taslağının görüşühnesine
devam edildiği sırada böyle bir
anlaşma imzalanmasının yanlış
olduğunu ifade ederek tüm
cumhuriyet parlamentolarının
birlik sözleşmesi taslağının ya-
m sıra önceki gece imzalanan
söz konusu belgeyi de gözden
geçirmeleri gerektiğini belirtti.
Anlaşmanın "bazı olumlu
yanlar
1
' taşıdığını, ancak dikkat-
le incelenmesi gerekitğini kayde-
den Gorbaçov, "Bu belgede be-
ni en çok Ugilendiren şey, halkın
güvenligine ve çıkarlanna ne öl-
çüde yanıt verdigidir" dedi.
Sovyet lideri, Rusya, Beyaz
Rusya ve Ukrayna deviet baş-
kanlannın imzaladıklan anlaş-
manın, cumhuriyetlerin anaya-
sal yetkilerini aştığım da belir-
terek bu konunun ele alınması
için Halk Temsilcileri Kongresi-
nin oiağanüstü toplanması ge-
rektiğini vurguladı.
Beyaz Rusya'mn batısındaki
Brest kentinde önceki gün yapı-
lan toplantının ardından Rusya
Devlet Başkam Boris Yeltsin,
Ukrayna Devlet Başkanı Leonid
Kravçuk ve Beyaz Rusya Devlet
Başkanı Stanislav Şuşkeviç im-
zasıyla yayunlanan deklerasyon-
da, "1922 tarihU anlaşmayla
oluşturulan Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Biriiği'nin ulus-
lararası hukukun bir nesnesi ve
jeopolitik bir gerçeklik olarak
ortadan kalktığı" belirtiliyor.
Üç Slav cumhuriyetinin Ba-
gımsız Devletler Topluluğu oluş-
turduklanm ilan etmelerinin ar-
dından dün Kremlin'de yoğun
bir toplantı maratonu yaşandı.
Mihail Gorbaçov, Boris Yeltsin
ve Kazakistan Devlet Başkanı
Nursultan Nazarbayev Kremlin-
de bir araya gelerek son durumu
görüştüler. Üç liderin dün öğle
saatlerinde başladığı görüşmeye
daha sonra Azerbaycan Devlet
Başkam Ayaz Muttalibov ile Ta-
cikistan Devlet Başkam Rah-
man Nabiyev de katıldı.
Gün boyu merak konusu olan
bir başka nokta ise Gorbaçov-
un Devlet Başkanhğı ve bu gö-
revi sürdürüp sürdürmeyeceği
oldu. Gorbaçov'un istifa edece-
ğine ilişkin söylentiler daha son-
ra Devlet Başkanfnın sözcüleri
tarafından yalanlandı.
Slav birliği birçok Sovyet
cumhuriyetinde ihtiyatla karşı-
lamrken Ermenistan Devlet Baş-
kam Levon Ter Petrosyan Ba-
gımsız Devletler Topluluğu'na
katılmaya hazır olduklarını
açıkladı. Petrosyan bu girişimi
"bütünüyle destekiediğini" ve
katılmak için "ciddi müzakere-
lere başlamak" istediklerini be-
lirtti. Petrosyan, bu adımı eski
Sovyet cumhuriyetleri arasında-
ki ilişkilerin uluslararası hukuk
temeline dayalı olarak köklü bir
biçimde yenilenmesi çabası ola-
rak değerlendirdiklerini bildirdi.