19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 9 KASIM 1991 Maxwell Kudüs'te gömülüyor • LAS PALMAS (AA) — Basın kralı Robert Maxwell'in cenazesini taşıyan uçağın, Kıbns , üzerinden Israil'e gitmek üzere Kanarya Adalan'ndaki Las Palmas Havaalanı'ndan aynldığı bildirildi. Maxwell'in cenazesinin Kudüs'te toprağa verileceği öğrenildi. Bu arada cenazeyi almak için oğlu Philip ve kızı Ghislaine ile Las Palmas'a gelen basın kralının dul eşi Elisabeth Maxwell, Ispanyol yetkililerinin kalp yetersizligi açıklamasına rağmen, kocasının ölüm nedeni konusunda kesin bir görüşü olmadığını söyledi. Ispanyol doktorlann otopsisinin kesin sonuca vanlamayacak derecede lokal olduğunu belirten Bayan Maxwell, eşinin intihar etmesinin ise kesinlikle ihtimal dışı olduğunu kaydetti. Irak'ta başarılı ntikleer deneme • LONDRA (AA) — Ingiliz Channel Four Televizyonu, Irak'ın geçen yılın ilk beş ayı içinde, nükleer bir bombanın temel unsurlarından biri üzerinde gerçekleştirdiği denemeyi başarıyla sonuçlandırdığını duyurdu. Channel Four Televizyonu, Bağdat'ta görev yapan BM heyetinin ele geçirdiği belgelerin, Irak'ın bu başansını doğnıladığmı kaydetti. tngiliz Televizyonu, Iraklı uzmanlann, 1990 yılının ilk beş ayı içinde Bağdat yakınlanndaki El-Afir tesisinde, bir nükleer bombanın tetiği sayılabilecek "inisiyatör" mekanizmasıru çahşürmayı basardıklarını bildirdi. Waldheim'dan destek • LEFKOŞA (AA) — Türkiye ile Kıbns Türk tarafının, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve Rum yönetimi lideri Yorgo Vasiliu arasında ikili görüşme yapılması önerisine, Rum tarafmca sıcak bakılmıyor. Bu arada BM eski genel sekreterlerinden, Avusturya Cumhurbaşkanı Kurt Waldheim'ın, Rum görüşüne karşı çıktığı ve Türk tarafının ikili görüşme önerisini desteklediği bildirildi. Yeni ABD elçisi • ANKARA (AA) — ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Richard Clark Barkley, güven mektubunu dün Cumhurbaşkanı Turgut özal'a sundu. Büyükelçi Barkley, Çankaya Köşkü'ne gelişinde askeri törenle karşılandı. Barkley'in, güven mektubunu Cumhurbaşkanı Özal'a sunuşu sırasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Ozdem Sanberk de hazır bulundu. Büyükelçi Barkley, itimatnamesini özal'a sunarken "Ülkelerimiz arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesi için elimden gelen her şeyi yapacağım" dedi. Almanya'da ırkçılık • FRANKFURT (AA) — Eski Demokratik Almanya kesiminde bulunan Gdeifswald şehrinde meydana gelen olayda, ilticacıların barındığı bir yurt kundaklandı. Polis, olayda ölen ya da yaralanan olmadığını açıkladı. Aynı bölgede, bir hafta önce, başka bir yurt binası kundaklanmış ve olayda 15 polis ile 2 yabancı yaralanmıştı. öte yandan, bugun Berlin Duvarı'nın yıkılışınm ikinci, Nazilerin Yahudi soykırımını başlatmalarının da 53. yıldönümü dolayısıyla Almanya'nın birçok bölgesinde yabancı düşmanlığı ve ırkçılığa karşı gösteriler düzenleneceği bildirildi. İttifak, 1949yılından bu yana sürdürdüğü askeri doktrinde en büyük Üeğişikliğiyaptı NÂIÖ, Roma'dan 6 srvü' ayrıldıİki gün süren Roma doruğu, NATO'nun giderek siyasi bir yörüngeye oturacağının işaretini verdi. NATO üyesi ülkelerin liderleri, AGİK'in güçlendirilmesini karara bağladılar. Fransa'mn itirazma karşın SSCB'yi demokrasi ve nükleer silahlar konusunda uyaran bir bildiri de yayımlandı. NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — NATO'nun yeni stratejisinin be- lirlendiği Roma doruğu dün sonuçlandı. İtti- fak, bundan böyle askeri eksenden uzaklaşa- rak, yapısını siyasi bir yörüngeye otunacak. Roma doruğu ayrıca NATO'nun, SSCB ve Doğu Avrupa'daki gelişmelerle daha uzun sü- re yakından ilgileneceğini de ortaya çıkardı. Dorukta, Avrupa'nın savunma kimliği konu- sunda ABD ile Avrupa ülkeleri arasında or- tak bir görüşe ulaşılamadı. NATO, Fransa- nın karşı çıkmasına karşın SSCB'yi demok- rasi konusunda ve nükleer silahlann tek mer- kezden kontrol edilmesine ilişkin uyarı bildi- risi de yayımladı. Roma Sheraton Oteli'nde iki gün süren NA- TO doruğu, dün yayımlanan sonuç bildirisi ile kapandı. Sonuç bildirisinde NATO'nun ye- ni stratejisi açıklığa kavuşturulmuş oldu. Buna göre Doğu'dan gelecek yığınsal tehdit düşün- cesi bırakılarak NATO'nun güçlerinde yapı- sal bir değişime gidildi. Yeni tehdit unsurları olarak "belirsizük" ve "riskin" gösterildiği bil- diride hızlı, hareketli, daha küçük ve çoku- luslu birlikler oluşturulmasının gereğine işa- ret edildi. NATO'nun Sovyet tehdidini karşılamak üzere kurulduğu 1949 yılından bu yana aske- ri doktrininde yapılan en buyuk değişiklik an- lamına gelen yeni stratejisi, ittifakın askeri ek- senden kayarak siyasi bir önem kazanacağını da ortaya çıkardı. Bu arada ABD ve Ingilte- re, NATO'nun Körfez savaşında olduğu gibi "alan dışı" (out of area) müdahalelerde kul- lanılması yönündeki görüşlerini diğer uyele- re kabul ettiremediler. Avrupa savunması için NATO'nun varlığı- nın bir koşul olduğunun vurgulamasına kar- şın Roma doruğundan çıkan sonuç bildirisi, Fransa ve Almanya'nın başını çektiği "Avru- pa'oın savunması Avrupalılanndır" şeklinde düşünen ülkelere de kapıları kapatmadı. Doruğun ardından bir basın toplantısı ya- pan NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner, "Avnıpalılar. nasıl bir savunma kimli&ine sa- hip olacaklanna kendileri karar vereceklerdir. Maastricht'teki AT dorugumın sonucunu bek- leyeceğiz. Bu kimlikle nasıl bir ilişkiye gire- cegimiz AT doruğundan sonra belirienecek" dedi. Bildiride ayrıca "Avrupa güvenliginin sağ- lanmasında NATO, AGİK, AT ve BAB'ın iş- biriiği yapması" öngörülüyor. AGİK'in ku- rumlannın güçlendirilmesini talep eden bildi- ri, silahsızlanma üzerinde ısrar ediyor ve eski Varşova Paktı üyelerine açılıyor. Doğu Avru- pa'ya "Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi" adı altında yılda bir yapılacak dışişleri bakanlan toplantılanyla işbirliği ongören NATO'nun bir süre sonra bu ülkeleri üye olarak kabul edip etmeyeceği sorusu henüz cevaplanmıyor. Ba- alarının Doğu Avrupa ülkelerinin uzun dö- nemli amacı olarak gördükleri olası NATO üyeliği hakkında gazetecilerin sorulannı ya- nıtlayan ABD Başkanı George Bush, "Böyle bir üyelik için henüz zaman çok erken" dedi. Roma doruğunda yaptığı çeşitli itirazlarla en çok polemik yaratan lider Fransa Cumhur- başkanı François Mitterrand oldu. Kuzey At- lantik İttifakı'nı "lyi bir ittifak, ama netice- de bu kutsal ittifak da degildir" diye tanım- layan ve ABD'den bağımsız Avrupa ordusu- nun en hızlı savunucusu olan François Mit- terrand, son dakikada da Sovyetler Birliği hakkında yayımlanao bir bildiri için "oüıy yaratü" ve bildiriyi onaylamadı. Fransa'mn dı- şındaki tüm ittifak üyeleri tarafından onay- lanan bildiri, SSCB'de dağılma sürecini, ulus- lararası hukuka ve insan haklarına uygun bir biçimde halletmek için çağn yapıyor ve çeşit- li cumhuriyetlere dağtlan nükleer silahlann de- netimden çıkmaması için bunların "tek bir otoritenin denetimindc" toplanmasım istiyor. Sovyetler Birliği'nin'geleceğine kimin hâkim olacağına, "Sovyet balkının kendisinin karar verecegini" açıklayan bu bildiriyi "şaşırtıcı" ve "gökten düşme" olarak tanımlayan Fran- sız Cumhurbaşkanı Mitterrand, konuya NA- TO'nun sorumluluklannın dışına çıktığını id- dia ederek itiraz etti. ABD Başkanı, Avrupahlan, açıkça kartlannı masaya koymaya çağırdı Bush'tanAvrupa'ya 4 soruGeorge Bush, Avrupa'nın kendi savunmasını gerçekleştirmesi konusundaki endişelerini, 1) NATO üyeleri belirsizlik arz eden tehditlere karşı nasıl korunacak, 2) ittifak, Doğu Avrupa'nın çağnlarına nasıl yanıt verecek, 3) NATO, SSCB'nin çözülme süreci karşısında ne tavır alacak, 4) AT'nin savunma konusunda ABD'den beklentisi ne olacak sorulanyla ortaya koydu. UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON — ABD Başkanı George Bush'un, önceki gün Roma'da- ki NATO domğunda yaptığı konuşma- da en dikkat çeken noktalardan birisi, metin dışına çıkarak sarf ettiği, "Dost- lanm, eğer nihai bedefiniz savunmanı- zı kendinizin saglaması ise bunu şimdi- den bize söyleyin" cümlesi oldu. Bu cümle, Avrupalıların siyasi birlik arayı- şının, ittifakta Amerikan liderliğinin so- na ermesi sonucunu doğurabileceği me- sajını içermekle kalmıyor aynı zaman- da Avrupalıları açıkça kartlannı masa- ya koymaya çağınyordu. Roma'daki NATO doruğu, her ne ka- ALMANYA Kohl ısrarkDİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Başbakan Hel- mut Kohl, Roma'daki NATO zirvesinde "Avrupa'nın kendi güvenlik yapılannı oluşturması gerektiği" yolundaki fîkrini tek- rarladı ve bu konuda Fransa'y- la ortak tavnnı sürdüreceğini göstermiş oldu. llginç olan Al- manya'da gerek iktidardaki muhafazakâr ve liberallerin ge- rekse muhalefetin bu önemli konuda görüş birliği içinde ol- duklanydı. Ana muhalefet par- tisi Sosyal Demokratlar, bazı çekinceler dışında "Avrupa'nın kendi güvenligini sağlayıcı bir altyapıya kavuşmasını" onaylı- yorlar. Alman basınına ve tercuman olduğu kamuoyuna baktığımız- da da bir tür "Buyuk Birader Amerika'dan bağımsızlaşma" olarak niteleyebileceğimız bu görüşün alkış topladığını görü- yoruz. Saygın koşe yazarlannın görüşüne göre "Kuzey Atlantik lttifakı, ortak tebdit Doğu Blo- ku'nun çokmesinden sonra bağ- layıcı zeminini, ortak harcını kaybetti." Almanya bağımsızlığım birlik içinde sağlamlaştırmak amacın- da. Almanya tek başma çıkışlar yaparak Batılı ortak ve mutte- fiklerini urkütmek yerine Birle- şik Avrupa çerçevesinde özledi- ği liderlik konumunu temellen- dirmeyi amaçlıyor. Fransa, Al- manya'nın yarunda yer alacak. Avrupa Topluluğu'nu salt eko- nomik bir çıkar birliğinden kur- tarıp siyasi ve askeri bir ittifak haline getirmeyi Başbakan Hel- mut Kohl kendine gorev edin- miş görunüyor. Başbakan Kohl, Roma'da ABD'nin protestosu karşısında gerçi daha yumuşak bir tavır sergileyerek "NATO'- yu zayıflatmayı diişünmedikle- rini" vurguladı. dar aynı zamanda Sovyet cumhuriyetle- rine dağılmış bulunan nükleer silahlann merkezi bir otorite altında bulundurul- ması ve NATO'nun askeri yapısırun böl- gesel krizlere müdahale edebilecek şekil- de yeniden düzenlenmesi gibi önemli ko- nulara eğiliyorsa da Bush'un çıkışı, di- ğer dosyalan gölgede bıraktı. Çünkü, bu çıkış, SSCB'nin gerilemesinden sonra tek süper güç olarak dünya sahnesinde kalan ABD'nin, ittifak içindeki ortak- ları Almanya ve Fransa'mn "Avrupa için Avrupa ordusu" cabalanndan tedir- gin olduğunu simgeliyordu. Bush bu tedirginliği dört soru ile or- taya koydu: 1) 16 NATO üyesinin tümü bird lirsizlik arz eden tehditlere karşın nasıl korunacak? 2) İttifak, Doğu Avrupa'nın kırılgan demokrasilerinin "güvenliğimizi sagla- maya yardımcı olun" çağnlarına nasıl yanıt verecek? 3) NATO Sovyetler'in sürmekte olan çözülme süreci karşısında ne tavır ala- cak? 4) Siyasi ve ekonomik entegrasyon arayışı ile ileriye dönük emellerini orta- ya koyan Avrupa Topluluğu'nun savun- ma kapsamında ABD'den beklentisi ne olacak? Bush, sonuncu soruyu sorduktan son- ra, Washington Post'un haberine göre elindeki yazüı metnin dışına çıkarak "Dostlanm, eğer nihai hedefiniz savun- manızı kendinizin saglaması ise bunu şimdiden bize söyleyin" dedi. Yani, "Eğer asıl amacınız bu ise biz şimdiden Avrupa'dan çekilelim" demeye getirdı. Amerika gerçi son zamanlarda Avrupa Topluluğu'nun bir savunma ve güven- lik boyutuna kavuşmasının yararlannı görmeye başladı, ama bunun NATO ile ayumlu olmasını istiyor. İttifak şu anda Bush'un bu sorulan- na tek bir ağız ile yanıt verebilecek du- rumda değil, çünkü ülkeier arasında go- rüş birliği bulunmuyor. Nitekim, Bush' un bu çıkışından sonra lngilizler ve Hol- landalılar Amerika'mn Avrupa ile olan bağlanmn altını çizen konuşmalar yap- tı. Ingiltere Başbakanı Major, "Avru- pa elbette kendi savunması için daha fazla çaba gostermeli, ancak bu NATO fle uyumlu olmalı" dedi. Tüm bu kavram kanşıklıkları içinde doğrudan adı geçmese de ABD ile Av- rupa arasındaki "NATO'yu yeniden tanımlamaya" dönük bu tartışmalar Türkiye'yi yakından ilgüendiriyor. Çün- kü tıpkı Amerika gibi Turkiye de NA- TO'nun AT üyesi olmayan üyelerinden. Eğer AT'nin savumna arayışlan, NATO ile uyumlu olmazsa Türkiye Avrupa sa- vunmasından dışlanmış olacak. Ama o zaman da "en büyük tehdîdin olduğu bölgeleri, bu bölgelerde en güçlü devlet olan Türkiye'yi dışlayarak nasıl savunacagız" sorusuna AT'nin yanıt vermesi gerekecek. 'YAĞMA' — Doğa Alman hükümetinin Berlin Duvan'nda ilk kapıyı açmasından sonra duvar binlerce kişi tarafından adeta 'yağmalandı'. Şimdi Bcriin'e giden tmistler, eskiden duvann bulnnduğu boş araziyi seyrediyorlar. (Fotoğraf: REUTER) Doğu ile Batı'yı ayıran Berlin Duvar% ikiyıl önce bugün açılmıştı 'Duvar', iki yıldır yok DİLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Tarihe geçen ünlü sözler var. Bunlardan biri, Sovyetler Birliği Dev- let Başkanı Mihail Gorbaçov'un "Hayat, geç kalanı affetmez" sözli. Gorbaçov bu- nu 1989 yılı ekim ayımn başında, Demok- ratik Almanya Cumhuriyeti'nin 40. yıldö- niımü kutlamalarına katılmak için geldiği Doğu Berün'de söylemişti. Ykklaşık iki ay- dır Doğu Almanlar akın akın Çekoslovak- ya, Macaristan ve Avusturya üzerinden Ba- tı'ya kaçıyor; Prag ve Budapeşte"deki Batı Alman elçiliklerine sığınan binlerce kadın, erkek ve çocuğun görüntüleri dünyayı do- laşıyor. Ve Honecker yönetimindeki Politbüro, Doğu Berün'de 9 Kasım 1989'da tarihi bir karar ahyor, hiç yıkılmayacak gözüyle ba- kılan Berlin Duvan'nı açıyordu. Duvann açılışuun üzerinden iki yıl geç- ti. Berlin'de hızla yıkılan duvann yerinde bugün boş arazide kelimenin tam anlamıy- la 'yeller esiyor.' Sadece birkaç yerde ka- lan duvar parçalan tarihi anıt' işlevi gö- rüyor. Ve duvar, kafalarda yaşamaya devam ediyor. Doğu ile Batı insanı, düzeni, alış- kanlıklan arasındaki uçurumlar henüz kalkmadı. Ve son aylarda yaşanan ırkçı sal- duılara, büieşmenin getirdiği mali yüke, vergilerden benzine kadar gelen zamlara bakıldığmda birleşmenin faturasını herkes- ten çok Almanya'da yaşayan yabancılar ve onlann içindeki en büyük grup olan Türk- ler ödüyor. Duvann faturasını ödemek zorunda bı- rakılan başka bir grup daha var. Bunlar, Berlin Duvan'nda görev yapıp duvan geç- meye çalışan Doğu Almanlan vuran asker- ler. Duvardaki 'vur emri' sonradan eski Dev- let Başkanı Erich Hooecker'in imzasını ta- şıdığı gerekçesiyle Honecker hakkmda açı- lan davaya zemin teşkil etti. Ancak Honec- ker Moskova'ya kaçtığı ve Almanlann gi- rişimlerine karşın geri verilmediği için mah- keme önüne çıkarılmadı. Ve kabak öldürdükleri gençten birkaç yaş büyük askerlerin başında patladı. Ber- lin Eyalet Mahkemesi'nde süren ve bulvar basınında 'Duvar Katilleri Davası' olarak nitelenen dava, Alman tarihinin Nürnberg Mahkemeleri'nden sonraki en ilginç, en tartışmalı davası. Askerlerin savunmasım, Almanya'nın 'star* avukatlanndan Bossi üstlenmiş bulunuyor. Davayı büyük ilgiyle izleyen kamuoyu bölünmüş durumda. Batı Almanlann he- men hepsi "Askerler sucsuz, asıl sorumlu emri verenler" derken, intikam duygulann- dan etkilenen Doğu Almanlar askerlerin cezalandınlmasını talep ediyorlar. NATO doruğu, Washington'un yaşlı kıtadaki etkisinin süreceğini ortaya çıkardı Savunmada ABD-ÂTişbirliği Ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdur. GALİP ALTINTAÇ SABETAY VAROL BRÜKSEL — "Avrupa savunma kimliği" tanışması, dün akşam sona eren NATO doruğunun en fazla ilgi uyandı- ran konusu oldu. Gerçi Roma doruğun- dan bu alanda somut kararlar çıkması beklenmiyordu. Nitekim büyük ölçüde de öyle oldu ve bu aşamada Roma'dan yeni şeyler çıkmadı. Ama Italyan baş- kenlinden çakılan işaretler, bir ay sonra Hollanda'nın Maastricht kentinde yapı- lacak AT doruğu için yaşamsal önem ta- şıdı. Avrupa savunma kimliğini, tüm Ba- tılı kuruluşların uluslararası toplantılar- da yinelenen bir "dilek" olmaktan çıkar- mak ve somut bir olgu haline getirmek isteyen taraflar, Roma'dan memnun ay- rıldı. DUn, sabah kahvaltısında gerçek- leşen George Bush-François Mitterrand görüşmesi, hem Avrupa'nın geleceğine yönelik gerçek niyetlerin ortaya serildi- ği bir toplantı oldu hem de Fransa'mn, Avrupa savunma kimliğini geliştirmek için Vv'ashmgton'un "takdis"ine muhtaç olduğu gözlendi. Fransızlar, Amerikan askerlerinin Av- rupa'dan aynlması gibi bir beklentileri olmadığını, hatta orta vadeli bir gelecek- te ittifakın Doğu Avrupa ülkelerine ka- pılarını açabileceğini belirttiler. Paris- in doruktaki bu tutumu, doruk öncesi diplomatik kulislerle tam bir çelişki arz etti. Fransa, NATO'nun güvenlik alanı- nı mevcut sımrlarının dışına taşırması- na karşı olduğunu duyurmuş, geçen ay Amerika'da yapılan ABD-Almanya dı- şişleri bakanlan ikili toplantısında karar- laştırılan "Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi" fikrine şiddetle tepki göster- mişti. Paris, NATO doruğu sırasında bu tepkisini frenleyerek hem adı geçen ve SSCB dahil Doğu Avrupa ülkeleri dışiş- leri bakanlanmn da katüacağı Kuzey At- lantik İşbirliği Konseyi'nin 20 aralıkta Brüksel'de toplanmasım onayladı hem de bizzat Mitterrand'ın ağzından eski Varşova Paktı üyesi ülkelerin ileri bir aşamada NATO'ya üye olabileceklerini kabul etti. Kıtada "güvenlik vakumu" doğduğu gerekçesiyle ittifaka üye olmak isteyen Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan gibi ülkelerin gelişi, büyuk ölçüde bu ta- ze kam sağlama olanağı yaratacak. Kı- sacası, bu noktada, Paris'in Washing- ton'a attığı "dçek", Başkan Bush için ol- dukça değerli bir armağan. Çünkü do- ruk öncesinde Amerikalılar, NATO'ya girmeye istekli eski komünist ülkelerin NATO'ya tam üye olarak ahnmayacağı fikrine kendilerini aüştırmıştı bile. Roma'da Fransız-Amerikan dirsek te- masıyla ilgili sadece bir nokta açıklığa kavuşmadı. Amerikalılar, kelimesi keli- mesine ifade etmeseler de NATO'nun si- yasi yönü ağır basan bir örgüte dönüş- türülmesini arzuluyor. Fransa Başkanı Mitterrand ise "Kuzey Atlantik lttifakı kutsal ittifak degildir" diyerek NATO'- nun AGİK veya AT'nin yerini alabilecek bir siyasi ittifaka donüşmesine izin ver- meyeceğini hatırlattı. DlŞ BASIN Frankfurter Allgemeine'den THE1NDEPENDENT NAIO stratejisiNATO Doruğu'nda ortaya çıkan yeni strateji, NATO'nun var oluş nedeninin ortadan kayboluşunu gidermeye yönelik. Bu, Doğu'dan büyük bir Sovyet tehdidi geleceği fikriydi. Yeni strateji, Avnıpa'da Amerikan kuvvetlerine hâlâ gereksinim duyulduğunu gösteriyor. Ancak yeni strateji, NATO sınırlan dışında harekete geçilmesi için bir yeşil ışık da yakmıyor. Beklenti, eğer bir bunaum çıkarsa onu gidermeye çalışmak. Küçük, hızh, çokuluslu bir kara, hava, deniz birlikleri kurmak. Aslmda bütün bu görüşler iki yıldır tartışılıyordu. Ancak NATO Doruğu'nda üç soruya ivedi yamt gerekiyordu: Avrupa'nın savunmasında Amerikan ve Avrupa kuvvetlerinin rolü nedir? NATO'nun Doğu Avrupa demokrasileri ile ilişkisi nasıl olmalıdır? Çözülmekte olan Sovyetler Birliği'nde nükleer silah denetimi nasıl DIEiffiZEIT olmalıdır? Başkan George Bush, lngıltere'nin de desteklediği biçimde, bu konudaki huzursuzluğunu dile getirdi. Fransa ve Almanya'nın, Batı Avrupa Birliği şemsiyesi altında ve doğrudan doğruya Avrupa Topluluğu'nu muhatap alan bir silahlı kuvvet kurma düşüncesine karşı olduğunu söyledi. "Eğer nihai amacınız kendi savunmanızı sağlamak ise bunu bugün yapmalıyız" dedi. NATO içinde, Avnıpa'da güçlü bir Amerikan askeri varhğı Avrupa'nın çıkannadır. Amerika'mn sürüp giden nükleer koruması bir yana ' bırakılacak bile olsa Amerika'mn Avnıpa'daki askeri varlığını sürdürmesi için hayati siyasal ve ekonomik unsurlar vardır. Amerikalılar istenmediklerini hissederlerse Amerika içine kapanır. Amerikan tarihinde bunun örnekleri var. Bu ise teblikeli bir gelişme olur. (8 kasım) AGIK'e başrolRoma'da bu hafta NATO devletlerinin hükümet başkanlan hiç görülmemiş bir uyum içinde toplandı. Moskova'daki ağustos darbesinin başansızlığa uğraması, Kuzey Atlantik lttifakı içinde muhafazakârlarla yeni bir 'Avro-Atlantik güvenlik yapüamnası' savunuculan arasındaki kavgayı sona erdirmiştir. Şimdi Roma'da, çatışmalann çözümlenmesinde tüm banşçı yollan askeri araçlara tercih eden bir strateji kabul ediliyor. Ayrıca eski Varşova Paktı ülkeleri ile Baltık devletleri NATO'yla kurumsal işbirliğine davet ediliyorlar. Bu konularda herkes uyum içindedir. Ama bu uyum, bir veda töreninin yol açtığı uyum manzarasıdır. Çünkü ittifak kendi başarısmın kurbanı olmuştur. Gerçi gelecekte de tehlikeler ortaya çıkacaktır; ama bunlar gizli yürümekte, önceden kestirilememektedir. Gerçi ittifak çerçevesinde askeri bütünlüğü milliyetçi aynşmalara tercih etmek zorundayız, ama NATO'nun eskiden ortak tehdit karşısında yarattığı siyasi kimlik ortadan kalkmaktadır. Gerçi Avrupa ve Amerika'mn birliği her ikisinin iyiliği için devam etmelidir, ama askeri endişeler artık hiçbir yerde ön planda olmadığı için askeri birlik arka plana düşmüştür. Eğer NATO'nun bir geleceği varsa, sadece geçici bir çözüm olarak vardır. Amerika ve birleşik Avrupa işbirliğini farklı bir düzeye oturtmalı, AGİK krizlerin giderilmesinde başrolü üstlenmelidir. Genel Sekreter VVörner, NATO'nun 'gelecek bin yılın ortalanna kadar' varbğım sürdüreceğini düşünüyor. Yeni güvenli yapılan o kadar geç oluşacaksa, çok kötü olacaktır. (7 kasım) TANEA Türkiyefain önemi NATO kendisine yeni bir rol aramakta. NATO'nun zayıflaması, Varşova Paktı'mn dağılması için eskisi gibi artık bir kriter oluşturmuyor. Ama Roma doruk toplantısında en büyük konu, ABD'nin yeniden inşaa edilen Avrupa ile arasındaki bağının ne türde olacağıydı. Yeni Avrupa'nın savunma ve güvenlik mimarisi AGtK, Batı Avrupa Birliği ve Atlantik Paktı gibi çok yönlü bir temele bağlı kalıyor. Bu gruplar birbirleriyle rekabet edecek ancak aynı anda birbirlerinin eksikliklerini de tamamlayacak. ABD, bu Avrupa bağım her ne zaman NATO kanalıyla geliştirmek isterse sürtüşmeler artacaktır. Hızlı tepki gücünü öngören Taormina planı, Almanya ile Fransa'mn Avrupa ordusu için getirdiği öneriye bir yanıttır. NATO'nun yeni bir dogma ile yenilenmesi demek, Yunanistan'ın savunma yapısını merkezden çevreye taşıması ve NATO'nun güney kanadım güçlendirmesi ve dolayısıyla Türkiye'nin önemini arttırması demektir. Batı Avrupa Birliği ve Alman- Fransız ortak önerisi Yunanistan'ın çıkarlanna daha fazla hizmet vermektedir. (8 kasım)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle