Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 DIŞ HABERLER 9 KASIM 1991
Maxwell
Kudüs'te
gömülüyor
• LAS PALMAS (AA) —
Basın kralı Robert
Maxwell'in cenazesini
taşıyan uçağın, Kıbns ,
üzerinden Israil'e gitmek
üzere Kanarya
Adalan'ndaki Las Palmas
Havaalanı'ndan aynldığı
bildirildi. Maxwell'in
cenazesinin Kudüs'te
toprağa verileceği öğrenildi.
Bu arada cenazeyi almak
için oğlu Philip ve kızı
Ghislaine ile Las Palmas'a
gelen basın kralının dul eşi
Elisabeth Maxwell, Ispanyol
yetkililerinin kalp
yetersizligi açıklamasına
rağmen, kocasının ölüm
nedeni konusunda kesin bir
görüşü olmadığını söyledi.
Ispanyol doktorlann
otopsisinin kesin sonuca
vanlamayacak derecede
lokal olduğunu belirten
Bayan Maxwell, eşinin
intihar etmesinin ise
kesinlikle ihtimal dışı
olduğunu kaydetti.
Irak'ta başarılı
ntikleer deneme
• LONDRA (AA) —
Ingiliz Channel Four
Televizyonu, Irak'ın geçen
yılın ilk beş ayı içinde,
nükleer bir bombanın temel
unsurlarından biri üzerinde
gerçekleştirdiği denemeyi
başarıyla sonuçlandırdığını
duyurdu. Channel Four
Televizyonu, Bağdat'ta
görev yapan BM heyetinin
ele geçirdiği belgelerin,
Irak'ın bu başansını
doğnıladığmı kaydetti.
tngiliz Televizyonu, Iraklı
uzmanlann, 1990 yılının ilk
beş ayı içinde Bağdat
yakınlanndaki El-Afir
tesisinde, bir nükleer
bombanın tetiği
sayılabilecek "inisiyatör"
mekanizmasıru çahşürmayı
basardıklarını bildirdi.
Waldheim'dan
destek
• LEFKOŞA (AA) —
Türkiye ile Kıbns Türk
tarafının, KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf
Denktaş ve Rum yönetimi
lideri Yorgo Vasiliu
arasında ikili görüşme
yapılması önerisine, Rum
tarafmca sıcak bakılmıyor.
Bu arada BM eski genel
sekreterlerinden, Avusturya
Cumhurbaşkanı Kurt
Waldheim'ın, Rum
görüşüne karşı çıktığı ve
Türk tarafının ikili görüşme
önerisini desteklediği
bildirildi.
Yeni ABD
elçisi
• ANKARA (AA) —
ABD'nin yeni Ankara
Büyükelçisi Richard Clark
Barkley, güven mektubunu
dün Cumhurbaşkanı Turgut
özal'a sundu. Büyükelçi
Barkley, Çankaya Köşkü'ne
gelişinde askeri törenle
karşılandı. Barkley'in,
güven mektubunu
Cumhurbaşkanı Özal'a
sunuşu sırasında Dışişleri
Bakanlığı Müsteşarı Ozdem
Sanberk de hazır bulundu.
Büyükelçi Barkley,
itimatnamesini özal'a
sunarken "Ülkelerimiz
arasındaki ilişkilerin daha
da geliştirilmesi için
elimden gelen her şeyi
yapacağım" dedi.
Almanya'da
ırkçılık
• FRANKFURT (AA) —
Eski Demokratik Almanya
kesiminde bulunan
Gdeifswald şehrinde
meydana gelen olayda,
ilticacıların barındığı bir
yurt kundaklandı. Polis,
olayda ölen ya da
yaralanan olmadığını
açıkladı. Aynı bölgede, bir
hafta önce, başka bir yurt
binası kundaklanmış ve
olayda 15 polis ile 2
yabancı yaralanmıştı. öte
yandan, bugun Berlin
Duvarı'nın yıkılışınm ikinci,
Nazilerin Yahudi
soykırımını başlatmalarının
da 53. yıldönümü
dolayısıyla Almanya'nın
birçok bölgesinde yabancı
düşmanlığı ve ırkçılığa karşı
gösteriler düzenleneceği
bildirildi.
İttifak, 1949yılından bu yana sürdürdüğü askeri doktrinde en büyük Üeğişikliğiyaptı
NÂIÖ, Roma'dan
6
srvü' ayrıldıİki gün süren Roma doruğu, NATO'nun giderek siyasi bir yörüngeye
oturacağının işaretini verdi. NATO üyesi ülkelerin liderleri,
AGİK'in güçlendirilmesini karara bağladılar. Fransa'mn itirazma
karşın SSCB'yi demokrasi ve nükleer silahlar konusunda uyaran bir
bildiri de yayımlandı.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — NATO'nun yeni stratejisinin be-
lirlendiği Roma doruğu dün sonuçlandı. İtti-
fak, bundan böyle askeri eksenden uzaklaşa-
rak, yapısını siyasi bir yörüngeye otunacak.
Roma doruğu ayrıca NATO'nun, SSCB ve
Doğu Avrupa'daki gelişmelerle daha uzun sü-
re yakından ilgileneceğini de ortaya çıkardı.
Dorukta, Avrupa'nın savunma kimliği konu-
sunda ABD ile Avrupa ülkeleri arasında or-
tak bir görüşe ulaşılamadı. NATO, Fransa-
nın karşı çıkmasına karşın SSCB'yi demok-
rasi konusunda ve nükleer silahlann tek mer-
kezden kontrol edilmesine ilişkin uyarı bildi-
risi de yayımladı.
Roma Sheraton Oteli'nde iki gün süren NA-
TO doruğu, dün yayımlanan sonuç bildirisi
ile kapandı. Sonuç bildirisinde NATO'nun ye-
ni stratejisi açıklığa kavuşturulmuş oldu. Buna
göre Doğu'dan gelecek yığınsal tehdit düşün-
cesi bırakılarak NATO'nun güçlerinde yapı-
sal bir değişime gidildi. Yeni tehdit unsurları
olarak "belirsizük" ve "riskin" gösterildiği bil-
diride hızlı, hareketli, daha küçük ve çoku-
luslu birlikler oluşturulmasının gereğine işa-
ret edildi.
NATO'nun Sovyet tehdidini karşılamak
üzere kurulduğu 1949 yılından bu yana aske-
ri doktrininde yapılan en buyuk değişiklik an-
lamına gelen yeni stratejisi, ittifakın askeri ek-
senden kayarak siyasi bir önem kazanacağını
da ortaya çıkardı. Bu arada ABD ve Ingilte-
re, NATO'nun Körfez savaşında olduğu gibi
"alan dışı" (out of area) müdahalelerde kul-
lanılması yönündeki görüşlerini diğer uyele-
re kabul ettiremediler.
Avrupa savunması için NATO'nun varlığı-
nın bir koşul olduğunun vurgulamasına kar-
şın Roma doruğundan çıkan sonuç bildirisi,
Fransa ve Almanya'nın başını çektiği "Avru-
pa'oın savunması Avrupalılanndır" şeklinde
düşünen ülkelere de kapıları kapatmadı.
Doruğun ardından bir basın toplantısı ya-
pan NATO Genel Sekreteri Manfred Wörner,
"Avnıpalılar. nasıl bir savunma kimli&ine sa-
hip olacaklanna kendileri karar vereceklerdir.
Maastricht'teki AT dorugumın sonucunu bek-
leyeceğiz. Bu kimlikle nasıl bir ilişkiye gire-
cegimiz AT doruğundan sonra belirienecek"
dedi.
Bildiride ayrıca "Avrupa güvenliginin sağ-
lanmasında NATO, AGİK, AT ve BAB'ın iş-
biriiği yapması" öngörülüyor. AGİK'in ku-
rumlannın güçlendirilmesini talep eden bildi-
ri, silahsızlanma üzerinde ısrar ediyor ve eski
Varşova Paktı üyelerine açılıyor. Doğu Avru-
pa'ya "Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi" adı
altında yılda bir yapılacak dışişleri bakanlan
toplantılanyla işbirliği ongören NATO'nun bir
süre sonra bu ülkeleri üye olarak kabul edip
etmeyeceği sorusu henüz cevaplanmıyor. Ba-
alarının Doğu Avrupa ülkelerinin uzun dö-
nemli amacı olarak gördükleri olası NATO
üyeliği hakkında gazetecilerin sorulannı ya-
nıtlayan ABD Başkanı George Bush, "Böyle
bir üyelik için henüz zaman çok erken" dedi.
Roma doruğunda yaptığı çeşitli itirazlarla
en çok polemik yaratan lider Fransa Cumhur-
başkanı François Mitterrand oldu. Kuzey At-
lantik İttifakı'nı "lyi bir ittifak, ama netice-
de bu kutsal ittifak da degildir" diye tanım-
layan ve ABD'den bağımsız Avrupa ordusu-
nun en hızlı savunucusu olan François Mit-
terrand, son dakikada da Sovyetler Birliği
hakkında yayımlanao bir bildiri için "oüıy
yaratü" ve bildiriyi onaylamadı. Fransa'mn dı-
şındaki tüm ittifak üyeleri tarafından onay-
lanan bildiri, SSCB'de dağılma sürecini, ulus-
lararası hukuka ve insan haklarına uygun bir
biçimde halletmek için çağn yapıyor ve çeşit-
li cumhuriyetlere dağtlan nükleer silahlann de-
netimden çıkmaması için bunların "tek bir
otoritenin denetimindc" toplanmasım istiyor.
Sovyetler Birliği'nin'geleceğine kimin hâkim
olacağına, "Sovyet balkının kendisinin karar
verecegini" açıklayan bu bildiriyi "şaşırtıcı"
ve "gökten düşme" olarak tanımlayan Fran-
sız Cumhurbaşkanı Mitterrand, konuya NA-
TO'nun sorumluluklannın dışına çıktığını id-
dia ederek itiraz etti.
ABD Başkanı, Avrupahlan, açıkça kartlannı masaya koymaya çağırdı
Bush'tanAvrupa'ya 4 soruGeorge Bush, Avrupa'nın kendi savunmasını
gerçekleştirmesi konusundaki endişelerini, 1) NATO
üyeleri belirsizlik arz eden tehditlere karşı nasıl
korunacak, 2) ittifak, Doğu Avrupa'nın çağnlarına nasıl
yanıt verecek, 3) NATO, SSCB'nin çözülme süreci
karşısında ne tavır alacak, 4) AT'nin savunma konusunda
ABD'den beklentisi ne olacak sorulanyla ortaya koydu.
UFUK GÜLDEMtR
WASHINGTON — ABD Başkanı
George Bush'un, önceki gün Roma'da-
ki NATO domğunda yaptığı konuşma-
da en dikkat çeken noktalardan birisi,
metin dışına çıkarak sarf ettiği, "Dost-
lanm, eğer nihai bedefiniz savunmanı-
zı kendinizin saglaması ise bunu şimdi-
den bize söyleyin" cümlesi oldu. Bu
cümle, Avrupalıların siyasi birlik arayı-
şının, ittifakta Amerikan liderliğinin so-
na ermesi sonucunu doğurabileceği me-
sajını içermekle kalmıyor aynı zaman-
da Avrupalıları açıkça kartlannı masa-
ya koymaya çağınyordu.
Roma'daki NATO doruğu, her ne ka-
ALMANYA
Kohl
ısrarkDİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Başbakan Hel-
mut Kohl, Roma'daki NATO
zirvesinde "Avrupa'nın kendi
güvenlik yapılannı oluşturması
gerektiği" yolundaki fîkrini tek-
rarladı ve bu konuda Fransa'y-
la ortak tavnnı sürdüreceğini
göstermiş oldu. llginç olan Al-
manya'da gerek iktidardaki
muhafazakâr ve liberallerin ge-
rekse muhalefetin bu önemli
konuda görüş birliği içinde ol-
duklanydı. Ana muhalefet par-
tisi Sosyal Demokratlar, bazı
çekinceler dışında "Avrupa'nın
kendi güvenligini sağlayıcı bir
altyapıya kavuşmasını" onaylı-
yorlar.
Alman basınına ve tercuman
olduğu kamuoyuna baktığımız-
da da bir tür "Buyuk Birader
Amerika'dan bağımsızlaşma"
olarak niteleyebileceğimız bu
görüşün alkış topladığını görü-
yoruz. Saygın koşe yazarlannın
görüşüne göre "Kuzey Atlantik
lttifakı, ortak tebdit Doğu Blo-
ku'nun çokmesinden sonra bağ-
layıcı zeminini, ortak harcını
kaybetti."
Almanya bağımsızlığım birlik
içinde sağlamlaştırmak amacın-
da. Almanya tek başma çıkışlar
yaparak Batılı ortak ve mutte-
fiklerini urkütmek yerine Birle-
şik Avrupa çerçevesinde özledi-
ği liderlik konumunu temellen-
dirmeyi amaçlıyor. Fransa, Al-
manya'nın yarunda yer alacak.
Avrupa Topluluğu'nu salt eko-
nomik bir çıkar birliğinden kur-
tarıp siyasi ve askeri bir ittifak
haline getirmeyi Başbakan Hel-
mut Kohl kendine gorev edin-
miş görunüyor. Başbakan Kohl,
Roma'da ABD'nin protestosu
karşısında gerçi daha yumuşak
bir tavır sergileyerek "NATO'-
yu zayıflatmayı diişünmedikle-
rini" vurguladı.
dar aynı zamanda Sovyet cumhuriyetle-
rine dağılmış bulunan nükleer silahlann
merkezi bir otorite altında bulundurul-
ması ve NATO'nun askeri yapısırun böl-
gesel krizlere müdahale edebilecek şekil-
de yeniden düzenlenmesi gibi önemli ko-
nulara eğiliyorsa da Bush'un çıkışı, di-
ğer dosyalan gölgede bıraktı. Çünkü, bu
çıkış, SSCB'nin gerilemesinden sonra
tek süper güç olarak dünya sahnesinde
kalan ABD'nin, ittifak içindeki ortak-
ları Almanya ve Fransa'mn "Avrupa
için Avrupa ordusu" cabalanndan tedir-
gin olduğunu simgeliyordu.
Bush bu tedirginliği dört soru ile or-
taya koydu:
1) 16 NATO üyesinin tümü bird
lirsizlik arz eden tehditlere karşın nasıl
korunacak?
2) İttifak, Doğu Avrupa'nın kırılgan
demokrasilerinin "güvenliğimizi sagla-
maya yardımcı olun" çağnlarına nasıl
yanıt verecek?
3) NATO Sovyetler'in sürmekte olan
çözülme süreci karşısında ne tavır ala-
cak?
4) Siyasi ve ekonomik entegrasyon
arayışı ile ileriye dönük emellerini orta-
ya koyan Avrupa Topluluğu'nun savun-
ma kapsamında ABD'den beklentisi ne
olacak?
Bush, sonuncu soruyu sorduktan son-
ra, Washington Post'un haberine göre
elindeki yazüı metnin dışına çıkarak
"Dostlanm, eğer nihai hedefiniz savun-
manızı kendinizin saglaması ise bunu
şimdiden bize söyleyin" dedi. Yani,
"Eğer asıl amacınız bu ise biz şimdiden
Avrupa'dan çekilelim" demeye getirdı.
Amerika gerçi son zamanlarda Avrupa
Topluluğu'nun bir savunma ve güven-
lik boyutuna kavuşmasının yararlannı
görmeye başladı, ama bunun NATO ile
ayumlu olmasını istiyor.
İttifak şu anda Bush'un bu sorulan-
na tek bir ağız ile yanıt verebilecek du-
rumda değil, çünkü ülkeier arasında go-
rüş birliği bulunmuyor. Nitekim, Bush'
un bu çıkışından sonra lngilizler ve Hol-
landalılar Amerika'mn Avrupa ile olan
bağlanmn altını çizen konuşmalar yap-
tı. Ingiltere Başbakanı Major, "Avru-
pa elbette kendi savunması için daha
fazla çaba gostermeli, ancak bu NATO
fle uyumlu olmalı" dedi.
Tüm bu kavram kanşıklıkları içinde
doğrudan adı geçmese de ABD ile Av-
rupa arasındaki "NATO'yu yeniden
tanımlamaya" dönük bu tartışmalar
Türkiye'yi yakından ilgüendiriyor. Çün-
kü tıpkı Amerika gibi Turkiye de NA-
TO'nun AT üyesi olmayan üyelerinden.
Eğer AT'nin savumna arayışlan, NATO
ile uyumlu olmazsa Türkiye Avrupa sa-
vunmasından dışlanmış olacak. Ama o
zaman da "en büyük tehdîdin olduğu
bölgeleri, bu bölgelerde en güçlü devlet
olan Türkiye'yi dışlayarak nasıl
savunacagız" sorusuna AT'nin yanıt
vermesi gerekecek.
'YAĞMA' — Doğa Alman hükümetinin Berlin Duvan'nda ilk kapıyı açmasından sonra duvar binlerce kişi tarafından adeta
'yağmalandı'. Şimdi Bcriin'e giden tmistler, eskiden duvann bulnnduğu boş araziyi seyrediyorlar. (Fotoğraf: REUTER)
Doğu ile Batı'yı ayıran Berlin Duvar% ikiyıl önce bugün açılmıştı
'Duvar', iki yıldır yok
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN — Tarihe geçen ünlü sözler
var. Bunlardan biri, Sovyetler Birliği Dev-
let Başkanı Mihail Gorbaçov'un "Hayat,
geç kalanı affetmez" sözli. Gorbaçov bu-
nu 1989 yılı ekim ayımn başında, Demok-
ratik Almanya Cumhuriyeti'nin 40. yıldö-
niımü kutlamalarına katılmak için geldiği
Doğu Berün'de söylemişti. Ykklaşık iki ay-
dır Doğu Almanlar akın akın Çekoslovak-
ya, Macaristan ve Avusturya üzerinden Ba-
tı'ya kaçıyor; Prag ve Budapeşte"deki Batı
Alman elçiliklerine sığınan binlerce kadın,
erkek ve çocuğun görüntüleri dünyayı do-
laşıyor.
Ve Honecker yönetimindeki Politbüro,
Doğu Berün'de 9 Kasım 1989'da tarihi bir
karar ahyor, hiç yıkılmayacak gözüyle ba-
kılan Berlin Duvan'nı açıyordu.
Duvann açılışuun üzerinden iki yıl geç-
ti. Berlin'de hızla yıkılan duvann yerinde
bugün boş arazide kelimenin tam anlamıy-
la 'yeller esiyor.' Sadece birkaç yerde ka-
lan duvar parçalan tarihi anıt' işlevi gö-
rüyor.
Ve duvar, kafalarda yaşamaya devam
ediyor. Doğu ile Batı insanı, düzeni, alış-
kanlıklan arasındaki uçurumlar henüz
kalkmadı. Ve son aylarda yaşanan ırkçı sal-
duılara, büieşmenin getirdiği mali yüke,
vergilerden benzine kadar gelen zamlara
bakıldığmda birleşmenin faturasını herkes-
ten çok Almanya'da yaşayan yabancılar ve
onlann içindeki en büyük grup olan Türk-
ler ödüyor.
Duvann faturasını ödemek zorunda bı-
rakılan başka bir grup daha var. Bunlar,
Berlin Duvan'nda görev yapıp duvan geç-
meye çalışan Doğu Almanlan vuran asker-
ler.
Duvardaki 'vur emri' sonradan eski Dev-
let Başkanı Erich Hooecker'in imzasını ta-
şıdığı gerekçesiyle Honecker hakkmda açı-
lan davaya zemin teşkil etti. Ancak Honec-
ker Moskova'ya kaçtığı ve Almanlann gi-
rişimlerine karşın geri verilmediği için mah-
keme önüne çıkarılmadı.
Ve kabak öldürdükleri gençten birkaç
yaş büyük askerlerin başında patladı. Ber-
lin Eyalet Mahkemesi'nde süren ve bulvar
basınında 'Duvar Katilleri Davası' olarak
nitelenen dava, Alman tarihinin Nürnberg
Mahkemeleri'nden sonraki en ilginç, en
tartışmalı davası. Askerlerin savunmasım,
Almanya'nın 'star* avukatlanndan Bossi
üstlenmiş bulunuyor.
Davayı büyük ilgiyle izleyen kamuoyu
bölünmüş durumda. Batı Almanlann he-
men hepsi "Askerler sucsuz, asıl sorumlu
emri verenler" derken, intikam duygulann-
dan etkilenen Doğu Almanlar askerlerin
cezalandınlmasını talep ediyorlar.
NATO doruğu, Washington'un yaşlı kıtadaki etkisinin süreceğini ortaya çıkardı
Savunmada ABD-ÂTişbirliği
Ehliyetimi kaybettim.
Hükümsüzdur.
GALİP ALTINTAÇ
SABETAY VAROL
BRÜKSEL — "Avrupa savunma
kimliği" tanışması, dün akşam sona eren
NATO doruğunun en fazla ilgi uyandı-
ran konusu oldu. Gerçi Roma doruğun-
dan bu alanda somut kararlar çıkması
beklenmiyordu. Nitekim büyük ölçüde
de öyle oldu ve bu aşamada Roma'dan
yeni şeyler çıkmadı. Ama Italyan baş-
kenlinden çakılan işaretler, bir ay sonra
Hollanda'nın Maastricht kentinde yapı-
lacak AT doruğu için yaşamsal önem ta-
şıdı.
Avrupa savunma kimliğini, tüm Ba-
tılı kuruluşların uluslararası toplantılar-
da yinelenen bir "dilek" olmaktan çıkar-
mak ve somut bir olgu haline getirmek
isteyen taraflar, Roma'dan memnun ay-
rıldı. DUn, sabah kahvaltısında gerçek-
leşen George Bush-François Mitterrand
görüşmesi, hem Avrupa'nın geleceğine
yönelik gerçek niyetlerin ortaya serildi-
ği bir toplantı oldu hem de Fransa'mn,
Avrupa savunma kimliğini geliştirmek
için Vv'ashmgton'un "takdis"ine muhtaç
olduğu gözlendi.
Fransızlar, Amerikan askerlerinin Av-
rupa'dan aynlması gibi bir beklentileri
olmadığını, hatta orta vadeli bir gelecek-
te ittifakın Doğu Avrupa ülkelerine ka-
pılarını açabileceğini belirttiler. Paris-
in doruktaki bu tutumu, doruk öncesi
diplomatik kulislerle tam bir çelişki arz
etti.
Fransa, NATO'nun güvenlik alanı-
nı mevcut sımrlarının dışına taşırması-
na karşı olduğunu duyurmuş, geçen ay
Amerika'da yapılan ABD-Almanya dı-
şişleri bakanlan ikili toplantısında karar-
laştırılan "Kuzey Atlantik İşbirliği
Konseyi" fikrine şiddetle tepki göster-
mişti. Paris, NATO doruğu sırasında bu
tepkisini frenleyerek hem adı geçen ve
SSCB dahil Doğu Avrupa ülkeleri dışiş-
leri bakanlanmn da katüacağı Kuzey At-
lantik İşbirliği Konseyi'nin 20 aralıkta
Brüksel'de toplanmasım onayladı hem
de bizzat Mitterrand'ın ağzından eski
Varşova Paktı üyesi ülkelerin ileri bir
aşamada NATO'ya üye olabileceklerini
kabul etti.
Kıtada "güvenlik vakumu" doğduğu
gerekçesiyle ittifaka üye olmak isteyen
Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan
gibi ülkelerin gelişi, büyuk ölçüde bu ta-
ze kam sağlama olanağı yaratacak. Kı-
sacası, bu noktada, Paris'in Washing-
ton'a attığı "dçek", Başkan Bush için ol-
dukça değerli bir armağan. Çünkü do-
ruk öncesinde Amerikalılar, NATO'ya
girmeye istekli eski komünist ülkelerin
NATO'ya tam üye olarak ahnmayacağı
fikrine kendilerini aüştırmıştı bile.
Roma'da Fransız-Amerikan dirsek te-
masıyla ilgili sadece bir nokta açıklığa
kavuşmadı. Amerikalılar, kelimesi keli-
mesine ifade etmeseler de NATO'nun si-
yasi yönü ağır basan bir örgüte dönüş-
türülmesini arzuluyor. Fransa Başkanı
Mitterrand ise "Kuzey Atlantik lttifakı
kutsal ittifak degildir" diyerek NATO'-
nun AGİK veya AT'nin yerini alabilecek
bir siyasi ittifaka donüşmesine izin ver-
meyeceğini hatırlattı.
DlŞ BASIN
Frankfurter Allgemeine'den
THE1NDEPENDENT
NAIO stratejisiNATO Doruğu'nda ortaya
çıkan yeni strateji,
NATO'nun var oluş
nedeninin ortadan
kayboluşunu gidermeye
yönelik. Bu, Doğu'dan
büyük bir Sovyet tehdidi
geleceği fikriydi. Yeni
strateji, Avnıpa'da
Amerikan kuvvetlerine hâlâ
gereksinim duyulduğunu
gösteriyor. Ancak yeni
strateji, NATO sınırlan
dışında harekete geçilmesi
için bir yeşil ışık da
yakmıyor. Beklenti, eğer bir
bunaum çıkarsa onu
gidermeye çalışmak. Küçük,
hızh, çokuluslu bir kara,
hava, deniz birlikleri
kurmak. Aslmda bütün bu
görüşler iki yıldır
tartışılıyordu. Ancak NATO
Doruğu'nda üç soruya ivedi
yamt gerekiyordu:
Avrupa'nın savunmasında
Amerikan ve Avrupa
kuvvetlerinin rolü nedir?
NATO'nun Doğu Avrupa
demokrasileri ile ilişkisi
nasıl olmalıdır? Çözülmekte
olan Sovyetler Birliği'nde
nükleer silah denetimi nasıl
DIEiffiZEIT
olmalıdır? Başkan George
Bush, lngıltere'nin de
desteklediği biçimde, bu
konudaki huzursuzluğunu
dile getirdi. Fransa ve
Almanya'nın, Batı Avrupa
Birliği şemsiyesi altında ve
doğrudan doğruya Avrupa
Topluluğu'nu muhatap alan
bir silahlı kuvvet kurma
düşüncesine karşı olduğunu
söyledi. "Eğer nihai
amacınız kendi savunmanızı
sağlamak ise bunu bugün
yapmalıyız" dedi. NATO
içinde, Avnıpa'da güçlü bir
Amerikan askeri varhğı
Avrupa'nın çıkannadır.
Amerika'mn sürüp giden
nükleer koruması bir yana '
bırakılacak bile olsa
Amerika'mn Avnıpa'daki
askeri varlığını sürdürmesi
için hayati siyasal ve
ekonomik unsurlar vardır.
Amerikalılar
istenmediklerini
hissederlerse Amerika içine
kapanır. Amerikan
tarihinde bunun örnekleri
var. Bu ise teblikeli bir
gelişme olur.
(8 kasım)
AGIK'e başrolRoma'da bu hafta NATO
devletlerinin hükümet
başkanlan hiç görülmemiş
bir uyum içinde toplandı.
Moskova'daki ağustos
darbesinin başansızlığa
uğraması, Kuzey Atlantik
lttifakı içinde
muhafazakârlarla yeni bir
'Avro-Atlantik güvenlik
yapüamnası' savunuculan
arasındaki kavgayı sona
erdirmiştir. Şimdi Roma'da,
çatışmalann
çözümlenmesinde tüm
banşçı yollan askeri araçlara
tercih eden bir strateji kabul
ediliyor. Ayrıca eski Varşova
Paktı ülkeleri ile Baltık
devletleri NATO'yla
kurumsal işbirliğine davet
ediliyorlar. Bu konularda
herkes uyum içindedir. Ama
bu uyum, bir veda töreninin
yol açtığı uyum
manzarasıdır. Çünkü ittifak
kendi başarısmın kurbanı
olmuştur. Gerçi gelecekte de
tehlikeler ortaya çıkacaktır;
ama bunlar gizli yürümekte,
önceden kestirilememektedir.
Gerçi ittifak çerçevesinde
askeri bütünlüğü milliyetçi
aynşmalara tercih etmek
zorundayız, ama NATO'nun
eskiden ortak tehdit
karşısında yarattığı siyasi
kimlik ortadan
kalkmaktadır. Gerçi Avrupa
ve Amerika'mn birliği her
ikisinin iyiliği için devam
etmelidir, ama askeri
endişeler artık hiçbir yerde
ön planda olmadığı için
askeri birlik arka plana
düşmüştür. Eğer NATO'nun
bir geleceği varsa, sadece
geçici bir çözüm olarak
vardır. Amerika ve birleşik
Avrupa işbirliğini farklı bir
düzeye oturtmalı, AGİK
krizlerin giderilmesinde
başrolü üstlenmelidir. Genel
Sekreter VVörner, NATO'nun
'gelecek bin yılın ortalanna
kadar' varbğım
sürdüreceğini düşünüyor.
Yeni güvenli yapılan o
kadar geç oluşacaksa, çok
kötü olacaktır. (7 kasım)
TANEA
Türkiyefain önemi
NATO kendisine yeni bir
rol aramakta. NATO'nun
zayıflaması, Varşova
Paktı'mn dağılması için
eskisi gibi artık bir kriter
oluşturmuyor. Ama Roma
doruk toplantısında en
büyük konu, ABD'nin
yeniden inşaa edilen Avrupa
ile arasındaki bağının ne
türde olacağıydı. Yeni
Avrupa'nın savunma ve
güvenlik mimarisi AGtK,
Batı Avrupa Birliği ve
Atlantik Paktı gibi çok
yönlü bir temele bağlı
kalıyor. Bu gruplar
birbirleriyle rekabet edecek
ancak aynı anda
birbirlerinin eksikliklerini de
tamamlayacak. ABD, bu
Avrupa bağım
her ne zaman
NATO kanalıyla geliştirmek
isterse sürtüşmeler
artacaktır. Hızlı tepki
gücünü öngören Taormina
planı, Almanya ile
Fransa'mn Avrupa ordusu
için getirdiği öneriye bir
yanıttır. NATO'nun yeni bir
dogma ile yenilenmesi
demek, Yunanistan'ın
savunma yapısını merkezden
çevreye taşıması ve
NATO'nun güney kanadım
güçlendirmesi ve dolayısıyla
Türkiye'nin önemini
arttırması demektir. Batı
Avrupa Birliği ve Alman-
Fransız ortak önerisi
Yunanistan'ın çıkarlanna
daha fazla hizmet
vermektedir. (8 kasım)