19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 KASIM 1991 EKONOMI CUMHURÎYET/11 Dıracata kredi destegi • ANKARA (AA) — Türkiye îhracat Kredi Bankası (Eximbank), bankalar aracüığı ile kullandırdığı, ayhk sevk öncesi ihracat kredi limitini 500 müyar lira arttırdı. Daha önce, toplam 2.1 trilyon lira olan bankalann sevk öncesi ihracat kredi limitleri 4 kasım pazartesi gttnünden geçerli olmak ûzere 2.6 trilyon liraya yükseltildi. Adana'da vergi artışı • ADANA (Cumhuriyet) — Bu yılın ilk 10 ayhk döneminde Adana'nın tahakkuk eden vergi miktaruun bir önceki yıla oranla yüzde 77 artüğı açıklandı. Adana Defterdarı Kemal Sağ, geçen yü ocak- ekim döneminde 1.175.712.170.771 olan genel vergi tahukkukunun bu yılın aynı döneminde yüzde 77 artışla 2.083.087.953.100 liraya ulaştığuu bildirdi. Şekerbank'ın stit şirketi • ANKARA (ANKA) — Şekerbank, on pancar kooperatifi ve bunlann üst örgütü olan Pankobirlik ile süt ve süt mamülleri alamnda faaliyet göstermek üzere şirket kurdu. Faaliyetini Türhal'da sürdürecek olan şirketin sermayesi bir milyar 800 milyon lira olarak belirlendi. Türk-Bulgar İş Konseyi • İSTANBUL (ANKA) — Türk-Bulgar Iş Konseyi ortak toplantısı bugün lstanbul Dedeman Oteli'nde vapılacak. Türk-Bulgar tş Konseyi toplantısına, komisyon başkanlan Faruk Erkoç ve Konstantin Dimitrov ile diğer UgUiler katılacak. TÜRSAB'a yeni aday • Ekonomi Scrvisi — Türkiye Seyahat Acentalan Birliği'nin 12-16 kasım tarihleri arasında Kuşadası'nda vapılacak genel kurulu öncesi, Seven TVır Genel Müdürii Deniz Tüfekçi de yönetim kurulu için adaylığını açıkladı. Düzenlediği basın toplantısında TÜRSAB yönetiminin büyük acentelerin tekeline alındığını savunan Deniz Tüfekçi, bu secim öncesi ortaya çıkan 5-6 adayın da doğrudan başkanhk için adaylıklarını açıklamalannı eleştirdi. 3 Ocak davası • İZMTR (Cumlıariyet Ege Btrosn) — Türk-lş'in 3 Ocak 1990-da gerçekleştirdiği eylemlerle ilgüi dava sürüyor. Türk- ts'e bağh şube başkanlan ve bazı işçüerin dün ifadeleri alındı. lfadelerin dinlenmesinden sonra mahkeme ileri bir tarihe ertelendi. KISA KISA V • EMEK Slgorta, Bursa Tekstilciler Ticaret Merkezi (BUTTİM) inşaatını 225 milyara sigortaladı. • BOĞAZİÇİ ÜniversHesi Mezuniar Derneği 15 kasım-21 aralık tarihleri arasında MESSE programı adı altında Klassis Oteli'nde mezuniyet sonrası eğitim amacıyla özellikle üst düzey yöneticiler için bir seminer düzenleyecek. • • ANADOLU Kredi Kartlan, lstanbul '•Harbiye'deki bin metrekarelik yeni genel müdürlük binasında hizmet verme>'e başladı. • BİLGİSAYARLI Yayıncılik 91 Fuan dün Taksim The Mannara Oteli'nde açıldı. Pazar gunune kadar açık kalacak olan fuarda sistemleri tanıtmak amaayla panel ve özel toplantılar da düzenlenecek. • KAPPA 1992 tlkbahar/yaz sezonunda Türk giyim pazaruıa giriyor. Espo (Uluslararası Spor Giyim) tarafından Tûrkiye'ye getirilen Kappa, Italyan modasımn önemli isimlerinden. • PLATO Boutique bugün 18.30-19.30 arası Bizim Tepe'de düzenleyeceği bir defileyle Fransız jean markası "Chipie Jeans Wear"m urünlerini tanıtacak. îstikrarprogramı koalisyon protokolünün önemli maddelerinden biri Paketten vergi çıkacak Yeni ekonomik istikrar programı koalisyon pazarlıgmda. Vergi reformuna ağırlık verilerek zam paketinin küçültülmesi öngörülüyor. Gelir ve Kurumlar Vergisi'ndeki istisna ve rrıuafiyetler kaldırılacak. Asgari ücretin vergi dışı bırakılması, ücretlılerûenalınanGelirVergisi oranlarının düşürülmesi görüşü ağırbasıyor. ANKARA (Cumhuriyet Bfi- rosu) — DYP Genel Başkanı Siileyman Demirel'in pazartesi günü başlayacağı koalisyon gö- rüşmeleri öncesinde uygulaya- cağı yeni ekonomik istikrar programının anahatlarıru kesin- leştireceği öğrenildi. Vergi re- formu ağırlıklı istikrar programı, koalisyon protokolu- nün önemli maddelerinden biri olacak. Gelir ve Kurumlar Ver- gisi'nde şirketlere tanınan mu- afıyet ve istisnaların buyük oranda kaldmlması, ücret ve maaş gelirleri uzerindeki vergi yükünün ise hafifletilmesi öngö- rülüyor. Demirel'in, kendisine yakın çahşan ekonomi kurmaylarının istikrar programı ile ilgili hazır- ladıkları önerileri değerlendire- rek uygulanması öngörülen programı büyük ölçüde biçim- lendirdiği beürtiliyor. Program koalisyon görüşmelerinden son- ra kesin biçimini alacak. Edinilen bilgiye göre istikrar programı temel olarak vergi on- Demir-çelik teşvik istiyor ANKARA (ANKA) — Demir-çelik sektörü, acil koruma ve yeni teşvikler bekliyor. Demir- Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Ha- mi Kartay, sektörün içerisinde bulunduğu acil sorunlann çözümu için devlet çarklarımn bir an önce işletilmesini istedi ve ekim ayından baş- layarak şubat ayına kadar kademeli olarak sı- fırlanması öngorülen ihracattaki fon desteğinin sürmesi gerektiğini savundu. Kartay yaptığı açıklamada, demir-çelik sek- törünun özelliği ve öntmi nedeniyle tum dün- ya ülkelerinde kota, anti damping, telafi edici vergi gıbi uygulamalarla korunduğunu, Turk demir-velik sektorünun ise dünya demir-çelik piyasasında bu tur korumacı önlemlerle karşı karşıya bırakıldığını bildirdi. Türk demir-çelik sektörünün de benzer şekillerde koruma ve teş- vik beklediğini ifade eden Kartay, bu beklenti- nin aksine Para ve Kredi Kürulu'nun 1991 yılı sonuna kadar geçerli olması gereken ihracat- taki destekleme fiyatı istikrar fonu ödemeleri- nin 1 Ekim 1991'den başlayarak her ay 20'şer puan düşürülerek şubat 1992'de tamamen kal- dtrılmasını kararlaştırdığını hatırlattı. Kartay, "DFİF uygulamasının kaldmlması ve yerine benzeri bir teşvik getirilmemesi. hedeflerimizi aksatacak. tleriki >ıllar için planlanan ihracat bedeflerinin gerçekleştirilmesini zorlaştıracak ve diger ülkelerle rekabet edemez duruma getirecektir" dedi. lemlerine dayandınlacak. KIT belirtildi. zamlannın ise daha düşuk oran- larda tutulması öngöruluyor. Vergi reformu Ancak petrol ürünleri başta ol- mak üzere gecikmiş bazı zamla- nn ise hukümetin kurulmasının hemen ardından yürürlüğe ko- nulmasının kaçınılmaz olduğu DYP kurmaylannın Demi- rel'e sundukları vergi reformu ile ilgili önerilerde, seçim vaat- lerinin de göz önünde tutuldu- ğu belirtildi. Asgari ücretin vergi dışı tutulacağı kaydedildi. Verilen bilgiye göre halen ayhk 54 bin lira olan ucret ve maaş gelirlerinin vergi dışı tutulan bö- lumü asgari ücret düzeyine yük- seltilecek. Böylelikle asgari ücret vergi dışı kalacağı gibi diğer uc- ret ve maaş gelirleri uzerindeki vergi yüku de azalacak. Ayrıca Gelir Vergisi tarifelerinde yapı- lacak düzenlemeyle de vergi oranlan azaltılabilecegi gibi ver- gi dilimlerinin arttırümasımn da söz konusu olabileceği ifade edi- liyor. Bu arada Gelir Vergisi'- nde ücret gelirleri için ayrı bir tarife uygulanmasının da gün- deme gelebileceğı kaydedildi. Ayrıca götürü vergi sisteminin yeniden duzenlenerek bu vergi- lerde artış sağlanmasının öngö- rüldüğü, önemli vergi kaybı olduğu gözlenen beyannameye tabi mükelleflerin de daha ger- çekçi vergi ödemelerinin sağla- nabilmesine dönük bazı önlemler getirileceği belirtildi. Vergi reformunda yasayla ya- pılacak düzenlemelerin yanı sı- ra Bakarflar Kürulu'nun yetkisinde bulunan muafiyet ve istisna sisteminin de yeniden dü- zenleneceği öğrenildi. Bu konu- da da Kurumlar Vergisi'nde özel sektöre tanınan yatırım ve ihracat istisnalarının büyük öl- çüde kaldırılması, teşvik siste- minin vergi gelirlerini azaltıcı etkisinin azaltılması öngörülü- yor. Ekonomi duraklama devrine giriyorEkooomi Servid — TÜSİ- AD, öncü göstergeler endeksi- nin değerlendirümesi sonucu, ekonomide mayıs ayında baş- layan canlanmanın kasımda durduğu beUrlendi. TÜSlAD'dan yapüan acıkla- maya göre ağustos ayı esas alı- narak yapüan değerlendirmeye göre ekonomide mayısta başla- yan canlanma, şu an durakla- dı. öncü göstergeler endeksinin revize edümiş temmuz ayı ra- kamlan ve tahmini hesaplanan ağustos verileri, iki ay öncesi- ne göre bir azalma gösterdi. Bunlar, ekonominin bir bekle- me sürecine girdiğini gös- teriyor. Gelecek hakkında doğrudan bilgi vermeyen, sadece içinde bulunulan günün seviyesini be- lirten ekonomik durum endeksi ise ağustos ayında yükseldi. öncü göstergeler endeksine gö- re gecikmeli hareket eden eko- nomik durumdaki bu artış za- ten beklenmekteydi. Mayıs ve hazirandaki artış da bunu doğ- ruluyor. Ekonomik durumu en az iki ay önceden tahmin et- mekte kullamlan öncü göster- geler, yaz aylannda başlayan canlanmanın kasımda durdu- ğuna işaret ediyor. Öncü gös- tergeler endeksinin inise geçme- si ekonominin iki üç ay sonra yavaşlayacağı anlamına geliyor. 1.6 1.4 TÜSİAD öncü göstergeler endeksi l • j ıppj 2 3 4 5 6 Hazine'nin eli Merkez BaııkasrııclaANKARA (Cumhuriyet) — Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'- nin ekonominin yönetimini al- dığı günlerden itibaren nakit açıklannı kaşılamak için yoğun olarak Merkez Bankası'na yük- lenen Hazine, erken genel seçi- min tamamlanmasından sonra da elini Merkez Bankası'ndan çekemiyor. Hazine bir yandan yüzde 77'lere varan yüksek fa- iz oranlanyla iç borçlanmayı sürdürürken bir yandan da kı- sa vadeli avans baskısıru ağırlaş- tırdıkça ağırlaştınyor. Erken genel seçimden sonra- ki ilk hafta sonu olan 25 ekim günü, 9.1 trilyon liraya kadar gerileyen Hazine avansı, 1 ka- sımda tekıar 11 trilyon liranın üzerine çıktı ve 11.5 trilyon lira oldu. Hazine bir haftada nakit ihtiyacım karşılayabilmek için Merkez Bankası'ndan net 2.3 trilyon liradan fazla para çekti. Aynı hafta, Toprak Mahsulleri Ofisi ve diğer iktisadi devlet te- şekküllerinin Merkez Bankası'- ndan aldıklan krediler ise 5.2 trilyon liraya yakın olarak ger- çekleşti. Söz konusu hafta TMO'nun Merkez Bankası'na bir miktar ödeme yaptığı belir- lendi. Böylece, bir hafta önce 14.4 trilyon liraya kadar inen kamu kesiminin banka uzerin- deki kredi baskısı yeniden 16.7 trilyo» liraya kadar yükselmiş oldu. Kamu ve özel kesime açı- lan toplam krediler de bu geliş- melerle birlikte 18 trilyon lira- dan 20.3 trilyon liraya çıktı. Hazine ve TMO'nun tüm güçleriyle Merkez Bankası'na yüklenmelerine karşın Merkez Bankası bu dönemde iyi bir sı- nav verdi. Banka, toplam kre- ^T>S1 HAMSİNİN ADI KALDIYADİGÂR — Kim derdi ki Karadeniz sahillerinde satılan hamsi, Marmara'dan gelecek. 5 yıl kadar önce böyle bir olasılık bile duşunulmüyordu belki, ama son yıllarda Karadeniz'de yaşanan hamsi sıkıntısı devam edince, bölge halkının talebini karşılamak için bu >ıl da Marmara'dan hamsi getirildi. Marmara'dan getirilen hamsinin kilosunun S bin liraya satılması Karadeniz halkını yine de tatmin etmiyor. Bolge halkı Marmara hamsisinin renginin daha koyu, Karadeniz hamsisine oranla biraz daha biiyuk olduğunu ve 'kendi' hamsisinin tadını bularaadığını soyliıyor. Karadeniz'de artan kirlilige ve yanlış avlanmalann art- masına bir çare bulunmadıgı takdirde, Karadeniz halkı balık tezgâhlannda Marmara hamsisi görmeye alışmak zorunda kalacak gibi gözüküyor. (Fotograf: AA) dilerin 18 trilyon lira olduğu dö- nemde 21.3 trilyon lira düzeyin- de olan emisyonu, kredilerin 20.3 trilyon liraya yükseldiği 1 kasunda, 20.9 trilyon liraya ka- dar çekti. îç krediler 2 trilyon li- radan fazla artarken emisyonun aynı düzeyde artmak yerine azahnası, Merkez Bankası'nın, emisyon dışında diğer kaynak- lardan para yaratarak kamu ke- siminin talebini karşüadığmı or- taya koyuyor. Bu anlamda da Merkez Bankası, kamu kesimi- nin tüm baskısına karşın karşı- lıksız para basımında daha ih- tiyatlı davranıyor. Erken genel seçimin gündem- de olmadığı dönemde 7-9 tril- yon lira arasında dalgalanan ka- mu kesiminin Merkez Bankası uzerindeki Kredi baskısı, erken seçimin gündeme gelmesiyle bir- likte ANAP'ın seçim ekonomi- si izlemeye başlaması üzerine 15-17 trilyon lira arasında dal- galanmaya başladı. Buna bağh olarak bankanın kamu ve özel kesime açtığı kredilerin toplamı da daha önce 9-12 trilyon lira arasında dalgalanan bir seyir iz- lerken seçim döneminin başla- masıyla birlikte bu seyir 18-21 trilyon lira arasına çıktı. Bu arada erken seçimden ön- ceki ilk hafta döviz mevcutlany- la emisyonu karşüayamaz duru- ma gelen Merkez Bankası, son iki haftada bu durumunu dü- zeltti. Merkez Bankası'nın 25 ekim ve 1 kasım günkü vaziye- tine göre bankamn döviz varük- lan, emisyonun 1-2 trilyon lira üzerinde bulunuyor. Uzun bir aradan sonra ilk kez 18 ekimde emisyon 23.8 trilyon liraya çı- karken döviz varhklan 22.5 tril- yon liraya gerilemişti. Bu du- rum 25 ekimde değişti ve emis- yon 21.3 trilyona inerken döviz mevcutlan 22.2 trilyona çıktı. Kasımda da emisyon 20.9 tril- yon lira olurken döviz mevcut- lan 23 trilyon lira oldu. Net, darboğazı küçülerek aştı Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, Netbank'ın yanı sıra Ataköy Galleria, Holiday's Inn Oteli ve Ataköy Marina'daki hisselerini zaranna da olsa satarak elde ettikleri 100 milyarın uzerindeki kaynakla borçlann büyük bölümünü ödediklerini söyledi. Ekonomi Ser- visi — Körfez krizi nedeniyle zor duruma düşen turizmin büyük kuru- luşlarından Net Gnıbu'nun da içinde bu- lunduğu mali darboğazı "küçülerek" aştığı açıklandı. Netbank'm yanısıra Galleria, Holiday's Inn Oteli ve Ataköy Marina'daki hisselerinin tümü- nü, zararına da olsa satarak borçlarının büyük bölümünü kapattıklannı söyleyen Net Holding Yönetim Kurulu Baş- kanı Besim Tibuk, hukümeti ve bankaları suçladı. Fınansman sektörünün knz- lere ahşık ohnadığını ve banka- lann Körfez krizinin ortaya çı- kışıyla birlikte turizm sektörü- ne "batmış" gözüyle bakıp fa- izlerle birlikte ana para aİaca- ğım da tahsil edebUmenin pe- şine düştüğünü anlatan Besim Tibuk, "Şirketimizin çok bü- yük mal varlıgı olduğu halde, atanan kredilerie yatınm yapıl- mıştı. Ana para borcunu öde- yebtlmek için bu mallann satıl- ması gerekiyordu. Ama kriz ohınca mali degerinden satmak zoriaşıyor. Yaşanan sıkınö bu- radan kaynaklandı*' şeklinde konustu. Dün Istanbul'da düzenlediği basın toplantısında Körfez kri- zini izleyen dönemde Ataköy GaOeria'daki başlangıçta yüzde 15 olan sonra yüzde 8 e düşen hisselerini 4 bin liradan alacaklı FmlaltKank ve Vakıfbank'a sat- tıklarını anlatan Besim Tibuk, "Holidays Inn Oteli olarak bi- linen Ataköy Otelcilik'teki his- sderimizi 2 bin 400 ile 2 bin 600, marinadaki hisselerimizi de 2 bin liradan sattık. Bu his- seler zararına satıldı. Ancak 100 milyar liranın üzerinde bir kaynak sağlayarak borçlanmı- zu büyük bölümünü ödedik" dedi. Hukümetin bu dönemde hi- be şeklinde gelen dış yardunlar- dan bile turizm sektörüne kay- nak aktarmadığmı ve bu para- lann tütün, zeytinyağı gibi ürünlere uygulanan ölçüsüz ta- ban fıyatlara harcandığını sa- vundu. 4 milyar dolarlık potan- siyeli olan turizmin "oyu olma- yan bir sektör" olarak görüldü- ğünü ileri süren Tibuk, TÜR- SAB Başkanı Bahattin Yücel'i kastederek, "Sektörde sesi çı- kan bir kişi vardı. Ona da ANAP rüşvet vererek millerve- kili yaptı" şeklinde konuştu. Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, bu yüz- den hükümet kurulmasıyla il- gili gelişmelerin sektörü ilgilen- dirmediğini belirterek, "Hangi hükümet gelse turizme bundan büyük kötülük >apamaz" dedi. Türk turizminin Körfez kri- zinin sancılanndan kurtuldu- ğunu ve gelecek yıl Antalya'da büyük bir doluluk yaşanacağı- nı ileri süren Besim Tibuk, "Is- tanbul'da 1993'te toparianır" görüşunü savundu. Enflasyon- dan kaynaklanan maliyet artış- ları nedeniyle oteller dolu olsa bile turizm yatırımcılannın za- rardan kurtulamayacağını be- lirten Tibuk, bu yuzden zengin turiste hitap eden "5 yıldızlı lüks otellere" yönelik turizm yatınmlanna ağırlık verilmesi- ni istedi. Net Yönetim Kurulu Başkanı Tibuk, gelecek sezon iş hacminin yüzde 65'ini oluştu- ran Denizli Tavas, Aspendos ve Kapados mağazalanm büvüte- ceklerini beUrterek "Gefecek yıl parayı koyacak yer bulamayacağız" şeklinde ko- nuştu. "Rüzgârsız denizde kap- tanlıgm keyfi olmaz. Fu-tınab. havada kaptanlık yapmak da- ha keyiflidir" diyen Besim Ti- buk, Net Grubu'nun yaşadığı sıkıntıdan güçlenmiş olarak çıktığmı ve bu süre boyunca sı- kınüya katlanan çalışanlarının gelecek yıl bunun meyvesini toplayacağını da sözlerine ekledi. TOBB'den ANA-YOL için son çağrı ANKARA (ANKA) — Türkiye Odalar ve Borsalar Bir- liği Başkanı Rona Yırcalı, DYP- ANAP koalisyonunda ısrarlı olduklarım açıkladı. TOBB Başkanı Yırcalı, kendilerinin tek parti iktidarı istediklerini hatırlatarak, "Tek parti iktidan olmadı. Şimdi görüşümüz, si- yasi yelpazenin sagında yer al- mış. özel kesimi ön planda tu- tan, serbest piyasa ekonomisi- ni kabul eden iki büyuk siyasi partinin koalisyonunun en sağ- lıklı ve uzun vadelik yol olaca- |ı şeldindedir" dedi. TOBB Ticaret Borsaları Konseyi Ankara'da toplandı. Yırcah toplantının açılışında yaptığı konuşmada, koalisyon tercihlerinin DYP-ANAP oldu- ğunu hatırlattıktan sonra şöy- le devam etti: "Hür teşebbiisün en üst ya- sal kuruhışnnun başkanı olarak bnrada bilhassa siyasi yelpaze- nin sağmda yer almış, özel sek- törün ağırlığına ve önemine inanmış siyasi partilerimizi, se- çim sonuçlannı bu anlamda bir defa daha değerlendirerek va- kit kaybetmeden ülke sorunla- rına köklâ çözüm yollan geti- recek bir program üzerinde uz- laşma sağlamaya çağırıyorum. Önümüzdekı dönemde halkı- mızın beklentilerine uygun adımlann suratle atılabilmesi için Meclis'te saglanacak ikti- dar çogunluğu her zaman ye- terli olmayacaktır. Liusal dü- zeyde geniş kesimlerin güven duymasım ve kaülunını sagla- yacak bir ortamın yaratüması da gerekmektedir. Bu nedenle iktidan ve muhalefetiyk bazı temel konularda uzlaşma sag- hınma«anın da kaçuulmaz oMtl- guna burada önemle isaret et- mek istiyorum". Türk ekonomisinin 199rüı sonundaki durumunun iç açıcı olduğunun söylenemeyeceğini ifade eden Yırcalı, siyasi parti- lerin uzlaşmada gecikmeleri ha- linde durumun daha da ağırla- şabileceğini belirtti. Yırcalı, DYP Lideri Demirel'in hükü- met kurma sürecini kısaltma yolundaki çabalannı destekle- diklerini bildirerek, siyasi par- tilerin, işleyebüir ve istikrarh bir hukümetin en kısa zamanda kurulup işbaşına gelmesi için gerekli siyasi fedakârlıklan yap- malarını istedi. TüRK-İŞ Sözleşme farkının peşinedüştü ANKARA (ANKA) — Ka- mu kesimi sözleşmelerinden doğan farklann bir milyarhk bölümünün ödenmemesi, işçi- lerde ve sendikalarda huzursuz- luk yaratırken Denizciler Sen- dikası eski Genel Başkam ve ANAP Milletvekili Emin Kul'- un devrede olduğu öğrenildi. Türk-tş Genel Başkanı Şev- ket Yılmaz, geçen günlerde Ce- mil Kul ile birlikte Başbakan Mesut Yümaz'ı ziyaret etti. Şev- ket Yümaz'm, "Farklanmızı ödeyin" istemine, olumlu yanıt veren başbakarun "¥eni hükn- mete borç devretmek istemiyo- nım. Bu nedenle farklanmzı en kısa zamanda ödemeye çalışacağun" dediği bildirildi. Imzalanan kamu kesimi söz- leşmelerinden doğan farklann üçte ikilik bölümü 20 Ekim ge- nel seçimlerinden önce ödenmişti. Nadir'e 4 bin klasörlük şoruşturnıaEDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Asil Nadir davası, soruştur- ma aşamasmdan çıkıp, dava aşamasına ge- çemiyor. Soruşturmayı yürüten "Ağır Dolan- dmahk Bürosu"nun, araştırmalannı tamam- layamadıklan gerekçesiyle yeniden süre iste- mesi, Asil Nadir'in, kendisine yönelik suçla- malan yanıtlamasını en azından 3 ay daha geciktirdi. "Ağır Dolandıncüık Bürosu", Asil Nadir hakkında ağustos 1990'dan beri sür- dürdüğü soruşturmanın "şimdiye kadar gö- rülmedik boyutlarda" olduğunu rakamlarla ifade ediyor. Ancak Asil Nadir aleyhinde, araştırmacı gazetecilik kurallan çerçevesinde birçok iddia getiren bazı saygın lngiliz gaze- teleri dahi, dava dosyasının bir türlu tamam- lanamamasını, Asil Nadir'in, suçlamalara yaklaşık 15 aydır karşıhk vermekten yoksun bırakılmasım eleştirdi. Polly Peck'e ait 1.3 trilyon lirayı (155 mil- yon sterlin) zimmetine geçirmekle suçtanan Asil Nadir ile yine şirkete ait 63 milyar lira (yaklaşık 7.4 milyon sterlin) îçin muhasebe kayıtlannda tahrifat yaptığı iddia edilen mu- hasebecisi 'John "Hırner 1 evvelki gün yargıç önüne çıktılar. Asil Nadir'in 9. kez duruşma- ya geldiği "Bow Street" Sulh Ceza Mahke- mesi'nin, daha önceki duruşmalarda alınan karar gereğince, dava dosyasını bir üst mah- keme olan "Londra Merkez Ceza Mahkeme- si"ne aktarması bekleniyordu. "Ağır Dolan- dırıcılık Bürosu" adma mahkemede yapüan açıklamada, soruşturmanın tamamlanmadı- ğı, gecikmeden kendilerinin de hoşnut olma- dıklan belirtildi ve süre istendi. Yargıç Sir Da- vid Hopkin, "Asil Nadir'i şimdi serbesl bı- raksam, sizin bu suçlamalannız sonuçlanma- dıgı için polis yeniden tutuklar" diyerek du- ruşmayı, "büro"nun istediği 11 Şubat 1992 günürie erteledi. "Ağu- Dolandmcüık Bürosu", soruşturma- nın şimdiye kadar 4 bin klasör tuttuğunu, 43 bin sayfa belge toplandığını, İsviçre'de Cenev- re'de sürdürülen soruşturma sonucunda ve Türkiye'den buna 10 bin sayfa daha eklene- ceğini, 120 tamğın ifade verdiğini, soruştur- ma için 7.900 saat harcandığını, 44 banka- daki 95 hesap için soruşturma talebi yapıl- dığını, Isviçre'den 26 yeminli ifade talebinde bulunulduğunu kaydetti. Davanın ağır ceza mahkemesi olarak gö- rev yapan 'Londra Merkez Ceza Mahkeme- si'ne aktanlamamasına "Independent" gaze- tesi tepki gosterdi. Bu konudaki yorumunda gazete, "Ağır Dolandıncılık Bürosu'nun iş- leri ağırdan alması makul değil. Büro, süre isterken ne yazık ki dava dosyasını tamam- lamak için daha fazla gayret sarfetmemiş. Geçen nisan ayında büro, davanın ağır ceza- ya 6 ay içinde aktanlabileceğini söylüyordu. Büro tereddüt içinde>ken Asil Nadir'e ken- dini savunma fırsatı verilmemiş oluyor. Bü- ronun işi kolay değil ve açık gedik kalsın da istemiyor. ancak Asil Nadir'in yargılanmasını geciktirmek kabul edilemez" diye yazdı. Asil Nadir'in avukatı Antbony Scrivener", müvekkilinin, Polly Peck ka^ımlan ile bir- likte çahşarak şirketin kurtarılmasına ilişkin girişimler için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'a git- mesi gerektiğini bir kez daha söyledi. Ağır Dolandıncılık Bürosu ise "Kayyımlarm, Asil Nadir'e güveni kalmamıştır" deyince, yargıç 'Sir David Hopkin', bu noktanın araştırılma- sım ve kayyımlardan sonılmasını istedi. Polly Peck'in iki kayyunınm "şirkette ne kurtarsak kârdır" diye düşündükleri ve Asil Nadir'in her türlü katkı ve yardımını istedikleri geçen aylarda ifade edilmişti. Ancak üçüncü kay- yımın, Asil Nadir, annesi, avukatı, bankası ve KKTC'ye yönelik 5.2 trilyon tazminat ta- lebiyle "ihriyati baciz tedbiri" aldırması, Polly Peck kayyımlan arasında "Asü Nadir'e güven" konusunda farklı görüşler bulundu- ğunu gösteriyor. Kayyımların yarutı ilgi ile beklenecek. Evvelki gun "Bow Street" Sulh Ceza Mah- kemesi'nde bir saat kadar süren duruşma sı- rasında, Yüksek Mahkeme'de de >ine kapalı bir duruşmada, KKTC Merkez Bankası'nın durumu görüşüluyordu. Bankanın Londra- daki hesabına "ihtiyati haciz tedbiri" konul- masına ilişkin kararın surmesine hukmedil- d l " Ancak KKTC'nin, "egemenliği" ya da "yasallığı" konusuna doğrudan değinen bir karar alınmadığı anlaşılıyor. Aksine, KKTC Merkez Bankası'ndan, "Bir Merkez Banka- sı'nın görevlerini yerine getiren bir banka" şeklinde söz edildiği belirtildi. Kıbns Rum yö- netimi, iki hukukçu ile davaya mudahale ede- rek KKTC'nin yasadışı olduğu, bankasının da yasadışı olduğu göruşünu savunmak için gi- rişimde bulunmuştu. Duruşmalann büyük kısmının basına kapalı yapılması sonucu, bu tartışmalann nasıl sonuçlandığını, bundan sonraki aşamanın ne olacağmı anlamak mümkün olmadı. Mahkemelerin kapalı otu- rumları hakkında hiçbir yayın yapılamıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle