22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 27 KASIM 1991 HUSEYİN BAŞ Tek Çıkar Yol. Yugoslavya'da Sırp ağırlıklı federal ordunun Hırvat birlik- leri tarafından aylardır savufidlan Vukovar'ı ele geçirip, bu kez çoğunluğunu Sırpların oluşturduğu Osjiek'e yoneldıği bır arada AT ve BM'nın devreye gırmesiyle taraflar arasında Ce- nevre'de imzalanan 14. ateşkes, bır dizi iç ve dış gelişmeler göz önüne alındığında, öncekılere kıyasla daha fazla şansa sahip görünmektedir. Ancak şu ana kaciar gelen haberler, öncekı geceyarısı başlaması ongörüten ateşkese, tarafların bütünüyle uymadıklannı, çatışmalanr. özeflikle Osjiek çev- resinde tüm hızıyla sürdüğünü ortaya koymaktadır. Ne var ki bu, tarafların görüşme masasına güç pozisyonunda otur- ma çabasından kaynaklandığı şeklinde yorumlanabilir. Çatışmaya taraf olan her iki cumhuriyetin, BM Barış Gü- cû'nün çatışma bölgelerı arasında bir güvenlık kuşağı oluş- turacak bıçımde yerleştirilmesini ilke olarak kabul ettikleri bi- linmektedir. Oysa bunun, taraflar arasında imzalanacak ve süreklilıği kanıtlanacak bır ateşkes anlaşmasına bağlı bulun- duğu kımsenin saklısı değildır. BM'nin özel temsılcısi Cyrus Vance, Barış Gücü'nün bölgeye yerJeşlirilmesinın temeî ko- şulunun 'gerçek bir ateşkes' olduğunu en açık biçimiyle be- lirtmiştir. 14. ateşkes konusundaki iyimserliğin kaynağında görülen şudur: BM Barış Gücü isteniyorsa, ateşkese uyula- caktır. BM özel temsilcisi Cyrus Vance, AT barış elçısi Lord Car- rigton'la Sırbistan Devlet Başkanı Slobodan Miloseviç, Hır- vatistan Devlet Başkanı Tudjman ve Federal Savunma Ba- kam Kadıyeviç arasında Cenevre'de imzalanan 14. ateşkes anlaşmasının içerıği, öncekilerden farklı değil. Federal ordu- nun harekâtı durdurmasına karşılık, Hırvatlar federal birlik- ler çevresindeki ablukayı kaldıracak ve bu birliklerin tüm si- lahlarıyla birlikte cumhuriyet sınıriarı dışına çıkmasına izin verecek. Bu evreyi, BM Barış Gücü'nün çatışma bölgelerın- de güvenlik kuşağı oluşturması tzleyecektır. Ancak bu, ça- tışma bölgelerınin karmaşık nıtelığı yüzunden kolay görün- memektedir. En azından BM Banş Gücü'nün sayısının ne ola- cağı, hangi bölgelere yerfeştırileceğinin ayrıntıları henüz be- lirlenmış değıldir. Taraflar arasında diyalog, bu zorun\u ba- rış ortamının kurulmasından sonra başlayabilecektir. Hırva- tistan yönetımının binlerce mılisi olan aşırı sağcı Hırvat Halk Partısı liderını tutuklaması, Belgrad'da insanların "bu kirli sa- vaşı durdurun" sloganlarıyla sokaklara dökülmesi banş ve diyalog umullannın bûtünüyle ortadan kalkmadığını göste- ren işaretler arasında sayılabilir. Diğer taraftan çatışmaların sürekli ateşkeslerle noktalan- ması, tarafların sorunun silah zoruyla çözümünün çıkar yol olmadığmı, boşa akıtılan kardeş kanının, onca yıkımın, ay- rılmaya da, etnık, ekonomik ve siyasal alanda yeni dengeler üzerıne temellendirile- _ cekbjrbiriiğinihyasma Hırvatistan yönetiminin, da hizmet etmediğini M / n / p r r p m///o/ n ı a n **,,, bugün düne oranla da- o ı n ' e r c f rnmsi Olan aşin ha iyi anlamaya başla- SağCI H/rvat Halk PaitİŞİ dıkları izlenımim güç- Hderİnİ tutuklaması, lendırmektedir. Başta Qg/O rpW' AT üyelerı olmak üzere ^y'30 bölgede hiçbir ülkenın "Bu kirli çatışmanm yayıiarak durdurun" sloganlarıyla sürmesine seyirci kal- s o /(-a i(-/a r a dökülme><ii mayacağı açıktır Yangı- 5 O ««*'« r a CIOKUimeSI na korükie giden bır iki ve diyalog umutlarının Avrupalı gücün dışında, bûtünüyle Ortadan sSra^^ıSJn; ^mad.ğm, gösteren istememektedir. Bu açı- işaretler. dan bakıldığında taraf- ların diyalogdan başka ciddi bir seçeneğe sahip olmadıkları söyienebilir. Aynı ırktan gelen, aynı dılı konuşar, aynı düşmana karşı savaşarak kurulan bırliğin, elli yıldır sürdürülen çoğunca ba- siretsiz politikalar yûzünden Yugostav kimliğini, etnik kim- iiklerin ûzerine çıkaramadığını ortaya koymaktadır. Bunda en büyük pay, kuşkusuz, cumhuriyetler arası ekonomik denge- leri gözardı eden etnik ve dinsel farklılıkları körukleyerek aşın milliyetçiliği hortlatan bencıl zıhnıyet; gıderek Yugoslav bırli- ğinin parçalanmasında çıkar gören kımi Avrupa güçlerinin- dir. Doğu'dan gelen, öncelıkle de bızzat kendısını altüst ede- rek dünyanın çeşitlı bölgelerınde birliklerin dağılma süreci- ni başlatan milliyetçılık rüzgârının, dağılıp ufalanması ıçin he- men her şeyin fazlasıyla hazır olduğu Yugoslav birliğinin et- kilenmemesı elbette kı beklenemezdı. Ancak çoğu ülkede görülduğu gibi birliklerin dağılıjiası, tıpkı kurulmaları gibı ko- lay olmamaktadır. Yugoslav ömeğınde, bu neredeyse çözum- süzdür. Bûtünüyle dağılmayı ciddi bir bıçimde engelleyen sa- yısız sorun vardır. Çeşitli ırklardan oluşan nüfusun fiziksel ve coğrafi dağılımı, ekonomik entegrasyonu, ülke bütünlü- ğünü tehdit eden ve bu nitelığıyle de doğrudan birliği ilgi- lendiren sorunlar, tıpkı uluslararası bağlantılar gıbi, sözü edı- len ciddi engeller arasında sayılabilir. Kanımızca, şu anda en büyük tehlike, bazı Avrupa ülkele- rinin Slovenlerin ve Hırvatların bağımsızlığmı tanıma eğilim- feridir. Böyle bir tutum, 14. ateşkesin de, sorunun barışçı çö- zümünün de sonu olacaktır. Dahası, bu tür bir girişim, bü- yük Sırbistan, büyük Hırvatistan düşü peşinde olan aşırıla- rın ekmeğine yağ sürecektır. Böyle bir olasılıktan en çok za- rar görecek olan cumhuriyet ıse Bosna Hersek'tir. Bu neden- le, orada yaşayan Müslümanlar, varlıklannı ve barış içinde yaşamalarını borçlu oldukları dengeleri hassasiyetle korumak durumunda olmalıdırlar. Geçenlerde Türkiye'yi zıyaret eden Bosna Hersek başbakan yardımcısının, bu ziyareti Belgrad1 dan habersız yapmasını ve Türkiye'de ortada hiçbir belırtı yok- ken muhtemel bir iç çatışma hakkında dehşet tabloları çi- zen demeçler vermesini akılcı ve ölçülü bir siyasal yaklaşım olarak görmek ne yazık ki mümkün değildir. Bu arada Türki- ye'nin de bu tür konularda en azından bundan sonra daha duyarlı olacağı umulur. Yugoslav halkları için çıkar yol, birliği oluşturan cumhuri- yetler arasında yeni ekonomik ve siyasal dengeler üzerine temellendirilerek yeniden yapılandırılacak bir birlikteliktir. Adı ne olursa olsun. msamarin, Wctshington'da bir amya gelen uzmanlarKürtlerin durumunu tartıştı Kürt lobisinin ABD aOrtadoğu İnceleme Kurumu'nun düzenlediği toplantıya 'bilimselliği' tartışmalı tebliğler sunuldu. ABD ve Avrupa'da yaşayan Kürtler arasında yapılan ankete dayanarak Kürtlerin yüzde 99'unun bağımsızlık istediği öne sürüldü. Bir başka tebliğde ise Türkiye'deki Kürt nüfusunun 2050 yılında 49.3 milyona ulaşacağı ileri sürülerek Kürtlere "Savaşmayın, sevişin" tavsiyesinde bulunuldu. UFUK GÜLDEMtR WASHINGTON — Ortado- ğu İncelemeleri Kurumu'nun (MESA) yılhk toplantılan çer- çevesinde ve New York'ta bulu- nan Kürt Enstitüsii'niin himaye- sinde ABD başkentinde bir ara- ya gelen Amerikalı Kürt uzman- lan 'Kürt sorununu' tartıştı. Bu kapsamda basına açıkla- nan, ancak metodolojisi soru işaretleri uyandıran "tarihte ya- pılmış ilk Kürt kamuoyu yoklamasmda" Kürtlerin yüzde 99'unun bağımsızlık istediği Ueri sürülürken, hangi bilimsel veri- lere dayanıiarak yapıldığı açık- lığa kavuşmayan bir başka araş- tırmada Kürtlerin 2050 yılında Türkiye'deki toplam nüfusun yüzde 46.6'sını oluşturacağı id- dia edildi. Washington Hilton Oteli'nde yapılan Ortadoğu incelemeleri yılîık toplantısında ortaya atılan bu tezler Amerikan yönetiminin resmi göruşlerini yansıtmıyor. Ancak diğer yandan Amerikan yönetimi mensuplan bu panel- lere katılıp tebliğleri dinliyor, not alıyor. Her ne kadar Kürt konusundaki tebliğlerde ortaya atılan iddialann 'biiimselligi' tartışmalıysa da MESA toplan- tısı genel olarak ciddi bir bilim- sel platform olarak kabul edili- yor. MESA'nın bu yılki Kürt pa- neli, aynı zamanda Amerika'da gecmise oranla göreceli olarak güçlenen Kürt lobisinin varlık gösterdiği bir toplanu oldu. Pa- neli sadece bilim adamlan değil, 'Kürdistan İsJam Partisi' gibi gnıpların temsilcileri de izledi. Aynca Kürt konusu ile ilgile- nenlerin daha iyi iletişim kur- malan için yeni bir organizas- yon arayışı başladı. Panelde sunulan ilginç tebliğ- lerden birisi Pensylvaniav Üni- versitesi öğretim üyelerinden Dr. Aram Nigogosyan'a aitti. Tezin özünü PKK'nın 'terörisl' bir örgüt olduğunu tartışmaya açmak oluşturuyordu. Nigogos- yan, bu kapsamda "PKK'nın, devlet teröriine devrimd terör ile karşılık verdiğini" ileri sür- dü ve TBMM'deki yemin töre- ninde HEP milletvekillerinin davranışını övdü. Nigogosyan, Kürt konusuna 'siyasi çözüm TANKLIASAYİŞ—Ateşkesin ardındanderinbirsessizliğegömulenNustorköyünde HırvataskerlertaDklartadevriyegeziyor.(AP) Hırvatistan, Avrupa ve ABD'nin savaşa iepkigöstermemesini eleştirdi Zagreb'den Batı'ya suçlama BM öncülüğünde sağlanan 14. ateşkesin ardından, Osijek kenti dışında tüm bölgelerde çarpışmalarm durulduğu bildirildi. Dış Haberier Servisi — Hırvatistan Dev- let Başkanı Franjo Tudjman, Batı Avrupa ve ABD'yi ağır bir dille elestirerek Sırp sal- dınları karşısında sessiz kahnmasını kına- dj. Yügoslavya'da vanlan 14. ateşkes anlaş- masının ardından Hırvatistan'ın büyük bö- lümünde çatışmaların kesildiği, ancak fe- deral ordunun Osijek'e yönelik saidınsırun sürdüğü bildirildi. Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tudj- man Batı Avnıpa ve ABD'yi, Hırvatlara yönelik saldjrılara izleyici kalmakla suçla- dı. AFP'ye bir demeç veren Tüdjman, Hır- vatistan'ın güçlü federal ordu karşısında yalnız bırakıldığı belirterek "Herkes Hır- ratlara arica çıkılması gerekügiııi söylüyor, ancak Sırplan durdurmak için hiçbir şey yapümıyor" dedi. ölü sayısı giderek artar- ken Avrupa ve ABD ile görüşmeleri sür- dürdüğü için eleştiri aldığını söyleyen Tüdj- man, "Avrupa ve diğerleri bir şeyler yapar göıünüyorlar, ancak ası) yapmalan gere- keni yapmıyorlar. Hırvat ynralılar ve sivil- ler adma yapılanlar için Avrupa'ya müte- şekkiriz, ancak yardım koridoıian oluştur- mak sorunu çözmnyor" dedi. Yugoslav ordusunun ilerleyişini durdur- mak için Hırvatistan'a bir an önce BM ba- rış gücü askerlerinin gönderilmesini iste- yen Tudjman, 10.000 kişilik bir gücün ba- rış sağlanması için yeterli olacağını söyle- di. Tudjman, federal orduyu da, barış gü- cü gelmeden Hırvat topraklarının büyük bölumünü ele geçirmeye calışmakla suçla- dı. BMve AT öncülüğünde sağlanan 14. ateşkese karşın Hırvatistan'ın Osijek ken- ti çevresinde federal ordu birlikleri ile Hır- vat milisler arasında çarpışmalar sürüyor. Zagreb radyosu, ordunun dün Osijek'e ro- ket saldınsı düzenlediğini ve saldında 1 Hırvatın öldüğünü duyurdu. Yugoslav kay- nakJar savas bölgelerinde ise çarpışmala- nn kesildiğini bildirdiler. olasılığının' da uzak olduğunu iddia etti. Bir başka ilginç tebliğ Har- vard Üniversitesi'nden Mehr- dad Izady tarafından sunuldu. Izady, 'Kürt Nüfns Devrimi' başlıklı incelemesinde Türkiye'- deki KUrtlerin nüfusunun 2020'de 34.1, 2050'de de 49.3 milyona yükseleceğini vurgula- dı. Izady, 2050'de Türklerin azıniık hale geleceğini, dolayı- sıyla da 'Türkiye'nin Kürtleşe- ceğini" ileri surdu. Bir başka id- diası da 15 yıl sonra çoğunluğu Kürtlerden oluşacak Turk ordu- sunun Kürtlere karşı mucadele- de zorlanacağı idi. Izady, "Ya- ni Kurtier savas değil, aşk yap- maya devam ettikçe, bu iş zaten kendiliginden çoziilecek" dedi. Izady'nin bu incelemesinin 'bilimsel temelleri' salonda tar- tışma yarattı. örneğin, Prof. Justin McCbarty "Rakamlan- nız inanılacak gibi değil, bunlan hangi bilimsel verilere dayandı- nyorsunuz?" diye sorunca, Izady nüfus sayımlanna değil, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ka- ya Toperi'nin Körfez savaşı sı- rasında telaffuz ettiği bazı ra- kamlara atıfta buiundu. Yani verileri, ya geçen ytlzyılda atla dolaşıp tahmin yapan seyyahla- ra ya da siyasi beyanlara daya- nıyordu. Paneldeki bir diğer ilginç teb- liğ de 'tarihte ilk kez yapılan Kürt kamuoyu yoklamasunn' sonuçlanna ilişkindi. Bu tebli- ği New York'ta kunılu Kürt Enstitüsü'nün yönetidsi Dr. Ve- ra Saedpour sundu. Ancak söz konusu kamuoyu yoklamasının bir sorunu, sadece 'dışanda' ya- şayan Kurtier arasında yapılmış olmasıydı. Yani Amerika'da, Avrupa'da yaşayan ve Kürt Enstitüsü'nün listesinde olan Kürtler. Saedpour, verdiği bil- gilere göre 350 kişiye anket so- rulannı yolladı ve yüzde 44 ora- runda yanıt aldı. Yanıt verenle- rin yüzde 31'i Türkiye Kürtle- rinden oluşuyordu. "özal'ın Kürt liderlerle görüşmesini olumİD buluyor mnsunuz" so- rusuna Irak Kurtleri yuzde 75 oranında 'evet' derken Türkiye Kurtleri yüzde 85 oranında •hayır* dedi. Türkiye Kurtleri 'Sizi kim temsil ediyor' sorusu- na yüzde 87 oranında 'Abdul- lah Öcalan', yüzde 4 oranında 'Kemal Barkay', yüzde iki ora- nında 'Talabani' yanıtını verdi. Yoklamaya yanıt veren Türki- ye kökenü Kürtler yüzde 99 ora- nında 'bağımsızlık istediklerini' de söyledi. "Bunun için mıica- dele verir misiniz" sorusuna 'evet' yanıtı verenler ise yüzde 95 oranında oldu. Bu yoklamanın metodolojisi de salonda tartışmalar yarattı. Bazı bilim adamlan, Amerika'- da, Avrupa'da yaşayan ve Kürt Enstitüsü'nün 'posta listesinde yer alan' Kürtler arasında bir kamuoyu yoklaması yaparak Kürt halkının neler düşündüğü- nün anlaşılroasının oianaksız ol- duğunu vurguladı. Bir kısmı da bu yoklamayı "Paris'te yaşayan Beyaz Ruslara çan tekrar işba- şında görmek isteyip istemedik- lerini sorup yüzde 99 oranıoda 'evet' yanıtı almaya" benzetti. Avrupa KonseyiDışişleriBakanları Toplantısı'na katılan Bakan Hikmet Çetiru tnsan 11aklanncla venî dönem SABETAY VAROL STRASBOURG — Ehşişltri Bakanı Hikmet Çetm, Türkiye'de insan haklan konusunda yeni bir dönem acılacağmı belirterek "Işkenceyi tarihin derinlikle- rine gömmeye kararlıyız" dedi. Bu ko- nudaki yasal düzenlemelerin en kısa za- manda yapılacağını kaydeden Çetin, Gü- neydoğu'da olağanüstü hal ve köy koru- culuğu sisteminin yerine kurulacak yeni sistem için çalışmalar yapılacağını da kaydettı. Çetin, Avrupa Konseyi Bakanlar Ko- mitesi Toplantısı sonrasında Türk ve ya- bancı gazetecilere yeni hükümet progra- mı konusunda bilgi verdi. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, koa- lisyon hükümetinin anayasayı değiştinne niyetinde olduğunu, toplumun tüm ke- simlerinin üzerinde anlaştığı "sivil" bir anayasa hazırlanacağını belirtti. Ancak bunun zaman alacağı hesaba katılarak kısa sürede sonuç verecek yasal değişik- liklere gidileceğini ve Paris Şartı'nın Ön- gördüğü tüm değişikliklerin gerçekleşti- rüeceğini vurguladı. Avrupa Konseyi Dışişleri Bakanları Toplantısı, yeni hukümetin Dışişleri Ba- kanı Hikmet Çetin'in bakan olduktan sonraki ilk yurtdışı gezisi olması acısın- dan da büyük önem taşıyordu. tnsan hakları ihlallerine ilişkin suçla- malar yûzünden yakın geçmişte Türk dış politikası için sürekli sorun oluşturan Avrupa Konseyi'ne, dışişleri bakanının "yeni hnkümetin eskistnden çok farklı bir yaklaşım içinde oldugu" mesajını verme çabası taşıdığı gözlendi. Bakan- lar Komitesi toplantısı sırasında yaptığı konuşmada ve daha sonraki basın top- lantısında bakanın ısrarla bu konunun üzerine gitmesi, Türkiye'nin izleyeceği yeni dış politika açısından önemli ipuç- lan venli. Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, daha sonra Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Catherine Laiumiere Üe ikiü bir görüşme yapü ve aynı noktalara kuvvetle değindi. Bakan Çetin, dünkü temaslanyla ilgili kendi izlenimleri sorulduğunda, demok- rasi ve insan haJdarıyla ilgili açıklama- lannın olumlu karşılandığını, zaman gectikçe bu noktalardaki kuşkulann da- ha da giderileceğini belirtti. VEFAT Balkan Savaşı Şehidi Binbaşı Şevki Efendi ve merhume Emine Hanım ile Devlet Şûrası Azası merhum Irfan Bey ve merhume Dilber Hanım'ın torunları; merhum General Ismail Hakkı Kurtböke ve merhume Fatma Macide Kurtböke'nin oğullan; Oktay Kurtböke ve Yurdagü] Emine Büke'nin ağabeyleri; Zeki Büke, Şelâle Büke ve Gufran Kurtböke'nin kaynı; Güner Kurtböke'nin değerli eşi, Dr. îpek Dilber Kurtböke'nin ve Petek Kurtböke'nin sevgili babaJarj; Halit ve Hakan Büke'nin dayıları; Pürien Kurtböke'nin amcası, Asil Büke'nin büyük dayısı Kabataş Liseli Ulaştırma Albay (E) Kayahan Şevki KURTBÖKE 1953-13 Vefat etmiştir. Cenazesi 27 Kasım Çarşamba günü (bugun) Levent Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra, Maltepe üülsuyu MezarhğVnda toprağa verilecektir. AİLESİ Not: Cenaze törenine çiçek gönderilmemesi, isteyenlerin Türk Eğitim Vakfı'na (TEV) bağışta bulunmalan rica olunur. ITALYÂNBAŞBAKANIANDREOflTI'NÎNtDDtASI: Papa suikastında CIA parmağı Papa suikastının ardındaki karar mercileri hakkında yeni soru işaretleri açan Giulio Andreotti, Papa davaları sırasında bazı kanalların çok az araştırıldığım söyledi. NtLGÜN CERRAHOCLU ROMA — Italyan Başbaka- nı Giulio Andreotti'nin iddiası- na göre Papa suikastının ardın- da uyuşturucu trafiğiyle uğraşan çevrelerin ve CIA'nın parmağı var. Papa suikastının ardındaki karar mercileri hakkında yeni soru işaretleri açan Giulio And- reotti, Papa davaları sırasında bazı kanalların çok az araştırıl- dığıru söyledi. Luca di Schiona adlı bir ya- zann Papa hakkında yazdığı "Karol Wojtyla" (Polonya'lı Pa- pa II. Jean Paul'ün Gerçek Adı) adlı kitabı tanıtmak için katıldı- ğı bir toplantıda konuşan And- reotti, "Papa snikastını değer- lendirirken çok dikkatli o\- malıyu" dedi ve ekledi: "Papa davası sırasında bence önemli bir açık verildi. Agca'ya dava sı- rasında (olaya adı kanşan Bul- gar Havayollan görevlisi) Anto- novia suikastı planlamak için nerede buluştuklaruu sordular. Ağca, 'Antonov'un evinde' dedi. Onun üzerine 'Evi tarif et' de- diler. Ağca bn sonıya 'Bırakın düşüneyim, yarın size bir not gönderirim' djyerek cevap verdi. Derken ertesi gün mankemeye bir mimann eiinden çıkmış gibi bir ev planı geldi. Bu plana gö- re salonla yemek odası arasında bir siirme kapı vardı. Oysa An- tonov'un evinde yapılan araştır- malar böyle bir kapının olmadı- gını kamtladı. Antonov'un evin- de böyle bir kapı yoktu, ama all katta otnran bir başka yabancı- nın evinde Ağca'nın tarif ettiği gibi bir kapı bulunuvordu. Söz konusu yabancı ise bir Batı ül- kesinin istibbaral servislerine olan yakınlığı ile biliniyordu..." Andreotti'nin casus romanlan tanımlamasına uyan bu açıkla- masının ardından tabii ilk soru- lan soru "Kim bu yabancı" ol- du. Ve hemen Italyan Başbaka- nı'nm ad vermeden sözünü et- tiği yabancının Andrea Felü MorlioD adında bir papaz oldu- ğu tespit edildi. "Balcan Air" görevlisi, Antonov'un oturduğu Pola sokağmdaki 29 nalu apart- manda yaşayan papaz Morlion- un CIA ajanı olduğu ve bir ispi- yon yuvası diye bilinen "Pro Deo Üniversitesi"ni yönettiği açıklandı. ltalyan basını bu ara- da Papaz Morlion ile "Pro Deo" Üniversitesi'nin adına ünlu Kar- dinal Paul Marcinkus'un adıy- la birlikte Kızıl Tügaylar'a iliş- kin davalarda da rastlandığını hatırlattı. Geçmiş yıllarda Kızıl Tügaylar'a ait evlerden birinde Morlion ve Marcinkus'un isim- lerine rastlanmış olduğuna işa- ret eden ltalyan yayın organla- n, 4u adların zamanında Kızıl Tügaylar'ın davalannı ızleyen adli makamlann flgisinî çekme- diğini, çünkü terör yülannda Kı- zıl Tügaylar'ın dini çevrelere hiç saldırmamış olduğuna değindi. Giulio Andreotti, sözlerine şöyle devam etti: "Bu papa suikastı olayı baştan aşağı gözden geçi- rilmelidir. Bence en olası ihti- mallerden biri hiç hesaba katıl- madı. O da olaym uyuşturucu trafigini yönetenkrk bir ilgisi olabilecegiydi. Antonov Roraa- da bir hava yollan şirketinde ca- lışıyordu. Uyuşturucu trafiği için bir hava yolu görevlisinden yararlı başka bir şey olabilir raiydi? Sonra bu Ağca besbelli Tiirkiye'de çok yiiksek yeıierden korunoyordu. Cebinde (onla pa- rayla ülke ülke dolaşıyordu. Ağ- ca bizim için hala biiyiik bir mu- ammadır. Dikkat ederseniz bu adam, hakkında verilen ömür- boyu hapis cezasına itiraz etme- miş, karan temyize götürmek için tek bir teşebbüste dahi bu- lunmamıştır." 'Enver Hoca cahil ve gaddardı' • TtRAN (AA) — Arnavntluk'ta, SosyaUst Parti'nin (eski lşci Partisi) lideri Fatoş Nano, ülkeyi yıllarca tek adam olarak yöneten Enver Hoca'nın 'gaddar ve cahil bir diktatör' olduğunu söyledi. Nano, partisinin önceki gün Tiran'da başlayan birinci konferansında yaptığı konuşmada, Enver Hoca gibi 'çok yönlü ve çelişkili* bir kişinin değerlendirilmesinin sadece siyasi partiler değil, toplumun tüm güçleri tarafından yapılrnası gerektiğini belirtti. KDP: Saddam saldınya geçti • HAKKÂRİ (Cumhuriyet) — Irak Kürdistan Demokrat Partisi'nin (IKDP) Sesi Radyosu, Saddam Hüseyin'e bağh birhkJerin, Irak'ın Erbil kentindeki Kürtlere karşı saldınya geçtiğini duyurdu. IKDP radyosu önceki akşam 18.00'deki yayımnda, Irak lideri Saddam Hüseyin'e bağlı birliklerin savaş helikopterleri ve tank desteğiyle Erbil'deki Kürtlere saldırdığını ve bu bölgede yaşayanlann Iran sınınndaki Diana ve Rıvandız'a doğnı göç etmeye başladığımı duyurdu. Radyo yayımnda, peşmergelerin saldın sonrası dağlara çekildigini,söyledi. Radyo, Saddam'a bağlı silahJj birliklerin Musul'a bağü Akra ve Duhok kentinin çevresinde büyük yıgınak yaptığmı da belirtti. ABDTi rehîne bırakılacak • BEYRUT (AA) — Lübnan'da rehin tutulan bir Amerikalmm birkaç gün içinde serbest bırakılabileceği bildirildi. Fransız haber ajansı AFP, güvenilir bir kaynaktan aldığı bilgiye dayanarak, tran'a yakın örgütler tarafından Lübnan'da rehin tutulan üç Amerikalı, Joseph Cicippio, Alann Steen ve Terry Anderson adlı kişilerden birinin önümüzdeki üç gün içinde serbest bırakılacağmı haber verdi. lran haber ajansı Irna, geçen hafta Beyrut'taki güvenihr kaynaklann, ABD'li bir rehinenin yakın zamanda serbest bırakılacağını bildirdiklerini açıkiamıştı. Kuliyev'in açıklaması • ANKARA (AA) — Türkmenistan Dışişleri Bakanı Avdi Kuliyev, Ankara'dan, "resmen tanınmalan" yolunda bir taiepleri olmadığını söyledi. "Sovyet Birliği"nin korunmasından yana olduklarını belirten Kuliyev, Türkmenistan Cumhurbaşkanı Sefernurad Niyazov'un Türkiye'ye yapacağı ziyaret ile "ihşkilerin yepyeni bir düzeye cıkacağını" kaydetti. Tataristan'da kaza: 37 ölü • MOSKOVA (AA) — SSCB'de iç hat seferi yapmakta olan 'Antonov-24' tipi küçük bir yolcu uçağının Tataristan Cumhuriyeti'nin Bugulma kenti havaalanına inerken yere çakılması sonucu 37 kişi öldü. TASS'ın haberine göre Sibirya'daki Nijnevartovsk kentinden 33 yolcu ve 4 kişilik mürettebatı ile kalkan uçak, dün sabaha karşı inişe geçtiği sırada henüz belirlenemeyen bir nedenle yere çakıldı. Türk genci müdiirünü bıçakladı • BERLtN (AA) — Berlin'in Steglitz semtindeki "Hermann-HoIIerith" Meslek Okulu'na giden 17 yaşındaki bir Türk öğrenci, 61 yaşındaki okul müdiirünü bıcakla ağır yaraladı. Sınıf arkadaşlannın, okula silahla geldiği ve uyuşturucu kullandığı yolundaki şikâyetleri üzerine, okul yöneticileri tarafından hakkında uzaklaştırma karan verilen Türk genci, bu karardan sonra okula gelerek ders vermekte olan müdüre bıcakla saldırdı. Okul müdurünün kolundan ve sırtından ağır yaralandığı açıklandı. Türk genci olaydan sonra tutuklandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle