Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
:UMHURÎYET/8 DİZİ-RÖPORTAJ 23 KASIM 1991
Sosyal demokratlar tartışiyor Nedenyenıldıknasılkazanınz?
~SHP İÇEL MİLLETVEKİLİİSTEMÎHAN TALAY
Propagandakampanyası başarısızdıSosyal demokrasi hareketinin ilk kaynak
vc çıkış noktası olan sosyalizm son yıllar-
da yaşadığı çöküntü ve bunun yanı sıra za-
man içinde geüştirdiği ekonomik özgürlük-
ler, scndikal haklar, silahsızlanma, dünya
banşı ve çevre gibi kavranüann günümüz-
ie insanlığın ortak amaçları haline dönü-
füp sadece sosyal demokrasiye özgü ilke-
ler olmaktan çıkarak yeni sağ düşünce ta-
rafından da benimsenen ve uygulanan de-
ğerler haline gelmesi bütün dünyadaki sos-
yaldemokrat partileri büyük bir ideolojik
kimlik sorunuyla karşı karşıya getirmiş bu-
lunmaktadır. Teknolojik gelişme, serbest
rekabet ve piyasa ekonoıtıisi prensiplerirün
bir bikşkesi şeklinde kendinî tanımlayan
eni sağ yönetim anlayışı bugünlerde sos-
al demokrat dünya göruşünün söylemle-
iini ve paylaşım ükelerini daha yüksek ses-
le dile getirmekte ve bu yolla kitlelerin gö-
zünde yeni ve çağdaş bir imaj elde ederek
sosyal demokrat partilerin karşısında
önemli bir tehdit unsuru ve güç olarak or-
taya çıkmaktadır.
Nitekim 20 Ekim seçimierinin propa-
ganda kampanyasında Doğru Yol Partisi'-
nin lideri Sayın Süleyman Demirel böyle
bir yaklaşrm sergileyerek insan haklan, de-
mokratikieşme, sosyal adalet, hukuk dev-
leti ve onurlu dış politika gibi konularda
SHP'nin savunduğu geleneksel ilkeleri da-
ha inandmcı, daha çarpıcı ve daha anlamlı
sloganlarla dile getirebilmiş ve bu yöntemle
hera partisini birinci parti haline dönüştür-
müş, hem de liderlik becerisinin bir siyasi
hareketin basarıya ulaşmasında ne kadar
önerali bir etken olduğu gerçeğini bir kez
daha kanıtlamış bulunmaktadır.
SHP 20 Ekim seçimlerine 3. olağanüs-
tü kurultayın ve 2 kez yapılan genel baş-
kanlık yanşının yıpranmışuğı içinde gir-
miş, inandırıcıljk, guvenilirlik, becerikli-
lik, yöneticilik ve liderlik konulannda ka-
muoyuna yeterli güveni verememiş ve bu
nedenlerle de birinci parti olmayı umarken
anamuhalefet durumunu da kaybederek
üçüncü parti haline dönüşmüştür.
Siyaset arenasında vizyonsuz bir biçim-
de Sayın Özal'la kavgadan başka bir amaç
gütme>en, parti içinde ise rakibini ezme-
ye, eritmeye ve yok etmeye yönelen bir yö-
netim ve politika anlayışı maalesef parti-
yi bugünku üzüntü verici konuma getirmiş
ve tum sosyal demokraüan büyük bir ha-
yal kmkhğına uğratmışur. "Sandıkta gül-
bir parti olarak çıkmaya mahkûm etmiş-
tir. SHP kendi içinde uzlaşmaya dayah de-
ğişim sürecini yaratamadığı için kendi için-
de banşçıl bir iktidar değişimini sağlaya-
madığı için ve Margareth Thatcher'ın ken-
di partisinde sergilediği demokrasi, uzlas-
ma ve hoşgörü örneğinden bir ders çıka-
ramadığı için bugün bütün sosyal
demokratları üzen acı ve ibret verici nok-
taya gelmiş dayanmıştır.
SHP geçmişten bugüne toplumun itici
Sosyal demokrat partiler
de diğer partiler gibi
masaya konulan
yemeklerin pişirümesmi,
miktarını ve çeşidini en
önemli fonksiyonları
olarak görmeye devam
etmelidır. Ama onlardan
farklı olarak ve onlann
hiç akıllarından bile
geçirmeyeceği şekilde
yemek masasındaki
vazonun çiçeklerle
süslenmesi de sosyal
demokratların görevleri
olmaya devam edecektir.
ler açacak" sloganı bir içeriksiz ve nitelik-
siz; eleştirdiğimiz korsan televizyon ben-
zeri bir yayın olan MEGA-10'la becerik-
siz ve tutarsız; lideri ön plana çıkarmaya
yönelen "Farkh olan o" ve "O sizi
duşünuyor" söylemleriyle başansız bir
propaganda kampanyasına dayandınlan
seçim stratejisi 20 Ekim seçimlerinden
SHP'yi geleneksel oylarmı yitirmiş, kent
seçmenini ANAP'a kaptırmış, yenüikçi ve
değişimdcn yana görüntüsünü kaybetmis
gücü olarak değışım ve demokratikleşme
sürecinin ükemizdeki dinamik unsuru ro-
lunü sürdüregelmiştir. SHP'nin bu işlevi-
nin yannlarda da devam etmesi için
SHP'nin önce kendi içinde hiç çekinme-
den, hiç korkmadan ve hiç kavga etmeden
değisebilme ve yenileşebilme özelliklerine
sahip oldugunu kanıtlaması gerekmekte-
dir. Bir siyasal partinin başansının ya da
basansızhğının en önce liderlik ve yönetim
kademelerine bağh olduğu unutulmama-
hdır. Demokrasüerde hele sosyal demok-
rat bir parti içinde bir parti liderinin ba-
şarısınm karşıhğının iktidann başbakan-
lığı, başansızhğmın sonucunun ise uzlaş-
maya dayah bir değişim olduğu herkes ta-
rafmdan hiçbir itiraza yer vermeyecek şe-
kilde kabul edümelidir. Siyaset e|er bir
dernekçih'k değil de ciddi bir iktidar mu-
cadelesi ise -ki öyledir-, bu gerçeği herke-
sin içine sindirmesinden başka bir alterna-
tifde görühnemektedir.
Ülkemizde sosyal demokrasinin ilke ve
söylemleri tüm parti programlanna geçi-
yor diye ve seçimlerde basansız bir sonuç
alması nedeniyle sosyal demokrasinin bir
ihtiyaç olma vasfının ortadan kalkacağı-
na ilişkin endişeler yersizdir. Çünkü insan-
lar arasmda eşitsizlikler, horlama ve hak-
sızlıklar var olduğu sürece bunları gider-
mek için herkesin ve her yönetimin ihtiyaç
duyacagj sosyal demokrat ilkeler yasamaya
devam edecektir. Ancak sosyal demokra-
sinin de iktidara gelebümek için sağ duşiln-
cenin ekonomik pragmatizmini ve birey-
sel refahın itici güçlerini geleneksel ilkele-
rinin yanına katabilmek cesaretini artık
göstermesi gerekmektedir. Artık sosyal de-
mokrasi sadece banşı, demokrasiyi ve sos-
yal adalet değil aynı zamanda sağ yönetim
anlayışını tekelindeymiş gibi varsayılan
teknolojik gelişmeyi, sanayileşmeyi, ser-
best rekabeti ve piyasa ekonomisi koşul-
larıru da kendi prograrruna katmayı ve bu-
nu ayrıntılarıyla halka anlatabilmeyi ba-
şarmak zorundadır.
Sosyal demokrat partiler de diğer par-
tiler gibi masaya konulan yemeklerin pi-
şirümesini, miktannı ve çeşidini en önemli
fonksiyonları olarak görmeye devam etme-
lidir. Ama onlardan farkh olarak ve on-
lann hiç akülanndan bile geçirmeyeceği şe-
kilde yemek masasındaki vazonun çiçek-
lerle süslenmesi de sosyal demokratların
görevleri olmaya devam edecektir.
İİYASETBİLİMCİ
Prof. Dr. ŞÜKRÜGÜREL
SHP,seçkinci
gelenekten
kurtulamadıSeçim sonuçlannın kapsamh bir değer-
lendirmesini yaparak bundan sonra sosyal
demokrat ya da demokratik solculann ne-
ler yapabileceklerini enine boyuna tartış-
mak, böyle kısaak bir yazıyla mümkün de-
ğil. Dolayısıyla kahn çizgiler ve genelleme-
ler kaçımlmaz.
DSP, oylannı arttırmasına ve yüzde
onun Uzerine çıkarmasma karşm bu seçim
sisteminin haksızlığma uğrayan tek parti
oldu ve aldıgı oy orarunın çok altuıda tem-
sil olanağı elde edebildi. SHP'nin oylann-
da ise önemli bir azalma oldu. Ancak bu
partinin seçim sisteminin haksızhğraa uğ-
radığvnı söylemek mümkün değil; çünku
yüzde 21'ük oy oranıyla, TBMM'deki üye-
liklerden yüzde 19'unu kazandı. Aynca,
bu sonucun SHP'nin HEP ile ittifakının
sonunda, kentlerde azalan oylannın bir öl-
çüde Güneydoğu Anadolu'dan giderebil-
mesiyle oluştu|unu da unutmamak gere-
kiyor. Kısacası, DSP, oylanaı arttırması-
na karşm, bu secimlerden beklediğj ve bek-
lenildiği ölçüde başarüı çıkamad». SHP ise
neresinden bakıhrsa bakılsın, başansız ol-
du.
DSP, programı ve seçim bildirgesi ile
dünyamn ve Türkiye'nin geldiği bu kav-
şakta ortaya çıkan sorunlara somut ve ger-
çekçi çözumler öneriyordu. Ancak DSP'ye
getirilen kısıtlamalar, seçime bütün hazır-
hklar tamamlanmadan girilmesi ve mad-
di olanaksızlıklar bunlann seçmene anla-
tüabumesirü engelledi. Üstelik, seçmen ter-
cihine yön veren "kanaat önderleri"nin
düşüncelerini etkileyen basında da bütün
seçim kampanyası boyunca DSP'ye yük-
knildigı kadar, hiçbir partiye yüklenüme-
di. Kaldı ki büyük kentlerde ve Batı Ana-
dolu'da, SHP'nin oylannın bir bölümü,
DYP ve ANAP gibi sağın, kendisini kök-
tendînci unsurlardan anndırmış kesimine
kayıp gidiyordu. Bu oylan tutabilecek ba-
raj duvannı da basm ve SHP birlikte yık-
mış oldu. Oysa DSP'nın, sağın tabanına
hapsedilmiş, ama aslında demokratik so-
la kazanılabilecek olan secmenlere bir se-
çenek olma çabası gerçekçi ve ciddiydi.
SHP ise 1991 yazma, kendi içinde da-
ğınık ve sayısız siyasal olanağı harcarruş bir
ana muhalefet partisi olarak girmişti.
Anayasa, Siyasal Partiler Yasası,
Seçim Yasası gibi temel yasalardaki kısıt-
lamalardan anndınlmamış bir siyasal or-
tamda; sendikaların, gençlerin ve kadın-
lann etkinlikle siyasal yaşama katılmala-
nnm engellendiği bir ülkede, sosyal de-
mokrasinin serpilmesini tırnmak, boşuna
gibidir.
liderlerin her anıaı görüntalemek isteyen fotoğrafçılara da secim ltampanyasında çok iş düşüyordu
SİYASET BILIMCIİLTER TURAN
SHP, neyitemsil ettiğini bilmiyor
ÇETİN ALTAN GAZETECİ-YAZAR
Gerçekbir kavram
kargaşasıyaşanıyor
Sosyal demokratlar 20 Ekim 1991
seçimlerinde neden başarılı olamadı
dediğimiz zaman, kastedilen herhalde
Sosyal Demokrat Halkçı Parti'dir Yoksa,
geçmişte sosyal demokrat programlarda
yer alan ban hususlar, bugun kendilerinı
sosyal demokrat olarak nitelemeyen siyasal
partilerin programlannda da yer aldığına
göre sosyal demokrat ilkelerin toplumda
önemli bir yaygmhk kazandığı
anlaşılmaktadır. Orneğin Doğru Yol
Partisi, sendikal özgürlüklerin İLO
standartlanna ulaştmlacağım duyurmuş,
kapsamü bir sağhk sigortası kurmayı vaat
etmiştir.
SHP'nin elde ettiği seçim sonuçlanmn
nedenleri çeşitlidir. Bence bunlar arasmda
en önemli olaru partinin kendisinin de neyi
temsil ettiğini ve ülkeyi nereye göturmek
istediğini bilmemesidir. Parti içinde
tepeden inmeci modernleşmeciler,
Marksist açıklamalara bağh olanlar piyasa
er şeyden önce Türkiye'yi 2000'li yıllara götürecek
sosyal demokrat düşüncenin ilke ve amaçlarmın ne
olacağının belirlenmesi gerekiyor. Günümüz SHP'si çoğu
zaman başkalarımn oluşturduğu politikalara tepki gösteren,
ne istediğinden emin olamayan bir görünümdedir.
Lop>umu>id Oarışık oidugunun yarattığı
sonuçlan gidermege calışanlar, birlikte yer
almaktadırlar. Buna son zamanlarda bir
de niyetlerinin ne olduğu kendüeri dışında
kimse tarafından pek anlaşılamayan bir
etnik unsur da eklenmiştir.
Bu belirsizlik içinde parti toplumdan
çok kendi iç sorunlanyla ilgilenen yeni
görüş ve politikalar üretmekten aciz sürekli
liderlik mücadelelerinin cereyan ettiği,
kararsız bir görünum vermektedir. Boyle
bir partinin seçmene çekici gelmemesi pek
şaşırtıcı olmamalıdır.
SHP'nin seçimlerde uğradığı yenilginin
durumunu değerlendirmek için bir fırsat
olarak görülmesi uygun gozüküyor. Kurul-
ması olası DYP-SHP koalisyonunun gün-
demi belli; siyasal çerçeveyi demokratik-
leştirecekler, istikran ve gelir dağıhmını
düzeltmeyi amaçlayan iktisat politikalan
izleyecekler. Seçimlerin çok kısa dönem-
de yenilenmesi beklenmiyor.
Her şeyden önce Türkiye'yi 2000'li yıl-
lara götürecek sosyal demokrat düşünce-
nin ilke ve amaçlanmn ne olacağının be-
lirlenmesi gerekiyor. Günumüz SHP'si ço-
Türkiye'nin bir garip ahşkanhğı var.
Özellikle siyasal, hatta kültürel alanlar-
da acayip, başka toplumlarda pek rast-
lanmayan tuhaf alışkanhgı var. O da şu:
Bir kurumda kökenine, tarihsel gelişimi-
ne, nasıl çiçeklendiğine dikkat etmeden,
sadece o kurumun admı kullanarak o
kurum gerçekleşir sanılıyor. Yüzeysel
Örnek vereüm. Mesela balo yapalım der-
sek balo olur. Bir eğlence alışkanhğıydı
bir zamanlar balo. Öyle adına balo der
demez balo olmaz. O bakmun bir geç-
mişi vardır aristokrat dünyasında, saray-
lar dünyasında. Bizde tarih boyunca
böyle bir balo olmamışur, ama btrçok
balo uhnuştur. Üstüne balo adı, etiketi
yapıştınlmıştır, balo olmuştur.
Sosyal demokrasi de böyle, ortamn
solu da... Sosyal demokrasi, demokra-
tik sol, bütün bu deyimler tarihin için-
den gelerek dal budak salrruş değillerdir.
Balo öraeğinde olduğu gibi etiketi ko-
yanz, bizde de olur. Bizde de viski ya-
pthr, ustüne viski yazarlar. Ama olmaz.
O ayn bir gelenekten kaynaklanıyor.
Çağdaşhğın, uygarlığın tanımlaması
nedir, neden biz hâlâ daha çağdaş uy-
garlık düzeyine varamıyoruz, oraya va-
ramıyorsak biz neredeyiz? Bunlar açık
secik, berrak şekilde tartışümamıştır
Türkiye'de. Vanruş gibi yapılmıştır. Ve
herkes de bunları tartışmaktan; biraz bu
kavramlan tanımlamak âdetimiz olma-
dığından, biraz da bu kavramlann de-
rinliğini, iceriğini, keskinliğini tam ola-
rak bilmediğimizden biliyormuş gibi
yapmışızdır.
Kavramlan yerine oturtmadıkça, kö-
kenine tam inmedikçe, bu akımlan mey-
dana getirmiş olaylann kendi özünü hiç
değilse bir parça özümlemedikce nasü te-
spit edeceğiz Türkiye'de sosyal demok-
rasinin olup olmadığını yahut başarıya
neden ulaşamadığjnı veya ne yaparsa
ulaşacağım? Çünkü sosyal demokrasi-
nin kökeni ne idi, Türkiye'ye nasıl gel-
di ve hangi ihtiyaç karşısmda geldi? Bir
kere faşist tek parti Ceza Yasası'yla de-
mokrasi olmaz. Türkiye, olur, diye tut-
turdu. Çarpıkhk oradan başladı.
1932'lerdeki Ceza Yasası, yani, Faşist
Parti'nin Ceza Yasası'nı değiştirmeden
Türkiye'de demokrasi yapümaya kalkıl-
dı.
Sosyalist yaklaşım bir düşünce biçimi-
dir. Bu düşünce biçimi de hümanizme
dayanır. İnsan beyninin, insan toplumu-
nun doğanın bir parçası olduğuna ma-ı-
dığınız vakit, hepsini bir bütun olarak
gördüğünüz vakit bu humanist anlayış-
tu". Evrenin bir parçası olduğuna inan-
dığunız toplumun da o evrene uygun
olarak değişmesi gerekir. Evrenle uyum
halindekı degişimden yana olmak dura-
ğanhğa karşı çıkmaktır. Halbuki bu,
Türkiye'de çarpıtılmış, devletçilik ileri-
cilik sayümıştır. Oysa devlet, yani 'state'
durağan bir sözcüktür. Değişken obna-
sı gereken bir dinamizm durağan bir ku-
rumdan yana olunca olmaz. Devletten,
ancak monarklar (mutlak hukümdarlar)
yana olur.
Bugün Türkiye'de sosyal demokrasi-
yi gerçekten halka nasıl indirebiliriz te-
pişmeleri oluyor. Ama kristalizasyon de-
diğimiz bülurlaşmayı önlüyor. Sokaktan
geçen iki kişiyi çağırsak ve sosyal de-
mokrasiyi anlattırmaya kalksak kesin-
likle dört kelime birbirini tutmayacak-
tır. Yine tabii bizdeki sosyal demokrasi
eski Halk Partisi'nin imajıru çiziyor is-
ter istemez. Herkese biraz onu çağrıştı-
nyor. Pratikte de entelektüel görünen-
ler bu işi kurcaladılar.
Pekçok faktör bir araya geldi ve
SHP'nin oylan düştü.
SHP İL MŞKAM BEHÇETÜNSALAN
Başkapartilerle değil
birbirimizle uğraştık
İİV'
M\.ayıtlar hemen sıfırlanmah, parti okulundan
çıkmayan üye kaydedilmemelidir. Acilliği yok, ama SHP
ile DSP bir şekilde, örneğin CHP çatısı altında da
ğ\ı zaman başkalannın oluşturduğu poli-
tikalara tepki gösteren, ne istediğinden
emin olamayan bir görünümdedir. Örne-
ğin SHP hükümet programında özelleştir-
meğe karşı çıkıyormuş. Neden? Nelerin
özelleştirilmesine? Bunu, 'biz devletçiyiz'
gibi tatmin edici bulunması zor bir düşünce
dışında açıklayacak kimse oldugunu san-
mıyorum.
Partiyi ilke ve düşünce alanında günu-
müze getirme faaliyeti gerek. Bu çaba, Al-
man sosyal demokratlannın tarihi Bad Go-
desberg toplanosına benzeyen bir "Düşün-
ce ve ilkeler Kurultayı" ile sonuçlanabi-
lir.
Parti bir gelecek muhasebesi yapmah.
Bunu yapmadan partinin seçmen katında
olumlu bir gelişme göstereceğinden emin
olamıyoruz. Şu anda buyuk partüerimiz
arasında geçmişi içine sıkışmış ve kendini
yenileme sorunu ihmal etmiş tek parti
SHP'dir.
birleşmek zorundadır."
ADANA (Cumhurtyet Güney tlleri
fürosu) — SHP Adana tl Başkam Avu-
kat Behçet Ünsalan, sosyal demokratla-
rın ağır seçim yenilgisinin "doğal" oldu-
nuğu belirterek, "Blrblriyle bu denli kav-
ga edip diğer partüerte politik mucade-
kyi bırakan iki partinin bu oyu alması
bile bir yanıyia başan sayılmalıdır" de-
di. SHP'nin "örgütieome biçimi", "ttye
kaydı anlayışı"yla başlayıp delege, kong-
re oluşumlanna dek partinin her boyu-
tunda kangrenleşen yapının ivedilikle de-
ğistirUmesi gerektiğini savunan Ünsalan,
"Kayıtlar hemen sıfırlanmah, parti oku-
lundan çıkmayan üye kaydedilmemelidir.
Acilliği yok, ama SHP ile DSP bir şekil-
de, örneğin CHP çatısı altında da birleş-
mek zorundadır" diyor.
SHP tl Başkanı Ünsalan, yenilgiye te-
mel olan sorunun "tki parti halinde bö-
lünmek"ten kaynaklandığı göruşünde:
"Bence ana faktörlerden biri, iki sos-
yal demokrat partinin var olması. Dün-
yada başka bir ülkede -ben duymadım-
sosyal demokrat iki çatı birden yok. Hadi
birleşme ohnadı. O vakit gerçekten kar-
deş olması gereken ve tabanda politik dü-
şüncesi aynı olan kimseler birbirlerinin
tide ortaya çıkan iki başlüık üye yaomın-
da, beklentili politika ban partililerin
gayretleriyle SHP tabanıru yozlaştırdı.
Bir örnek vermek gerekirse, Seyhan üçe-
ye 32 bin üye var, ama 20 ekimde 59 bin
oy aldık, her üye 1,5 oy ancak getirmiş.
Birçok mahallede kayıtlı üye sayısı kadar
dahi oy alamamamızm altında, bazı de-
legelerin başka partüere çahştığı şeklin-
deki acı gerçek yatıyor."
Behçet Ünsalan DSP'yi de eleştiriyor:
"Tabanı, programı sosyal demokrat,
ama lideri biraz farkh. Seçim sonuçlan
öyle gösteriyor ki, sosyal demokratlann
bir bölümü DSP'ye oy verdi. O partiyi
sosyal demokrat sayarak verdi oyunu.
Aıria bana göre Sayın Ecevit'in artık sos-
yal demokrat bir yapısı yok. Kendi dışm-
dakip partilerle ilişkisinde son derece de-
mokrat olan sayın Ecevit'in kendi parti-
sinde 'resmen diktatör' oldugunu söyle-
mek haksızhk sayümamah. Çizdigini
kimse atlayamaz, söylediğini o partide
kimse eleştiremez bana göre."
Sosyal demokratlann toparlanması
konusunda "iki partinin birleşmesi
önemli, ama bugünün meselesi değil" di-
boğazma sanldı ve bence diğer partüere y e
n Behçet Ünsalan, "yapuması gereken-
karşı politik mücadele sürdürmediler. ıe r
listesi" koyvıyor sosyal demokratla-
Bunlardan biri, yani DSP, âdeta iktidar- nn önüne:
daytruş gibi tüm ohımsuzluklann kaynagı ''Tabanda öncelikle üye kayjtlan sıfır-
olarak SHP'yi gördü, suçladı, sorumlu lanmalı. Tüzük değişikliği yapüarak ya-
tuttu. Açıkçası birbirlerine çok sekter zun yöntemi degiştirumeü, köy ve mahal-
davrandı iki parti de. tşte bu noktada ta- klerde sosyal demokrathğından kuşku
duyulmayan kişüerin öncüluğunde bir
yaama başlanmalı. Ancak bu uyeler par-
tinin kuracağı okulda eğitümiş olmahlar.
Yani elini kolunu sallayan partiye gele-
memeli. Şimdi parti de hoşgörüsüzlüğü-
nün özeleştirisini yapmah. Biz de kusur-
rafsız secmenler yeterince güven duyma-
yıp oylanru da vermediler.
Behçet Ünsalan, "Sosyal demokrasi
neden az oy aldı" sorusunu, "SHP ne-
den bu denli geriledi?" sorusuna indir-
geyerek açıkhyor:
"SHP'nin örgütlenme biçimi,
SODEP-HP birleşmesinden sonra orta-
ya çıkan seçüme, ne olursa olsun seçil-
me yanşı nedeniyle sağhklı olmadı. Par-
luluğumuzu söylemeliyiz, onlar da. Şu
anda yeni bir parti gereksinimi üerde çı-
karsa bu 12 Eylül'ün kapattığı CHP
olur."
DSP ÎZMÎR ÎL RAŞKANIMUSTAFA TORUN
Tepki oylan sağagitti
20 Ekim seçimlerinden sonfa çıkan tab-
lo, sosyal demokrat haraket anlammda
son derece hüzün verici bir tablo. Ama ba-
şından beri, özellikle 80 sonrasındaki ya-
pılanmalarda hata yapıhyor. Sosyal de-
mokrat seçmen bir tek partiye, onun ya-
rattığı tabana sıkıştınlmak isıeniyor. Sağda
4-5 tane parti var, hiç sen benim seçmeni-
mi çalıyorsun, diye kavga etmiyorlar. Sos-
yal demokratlar olarak biz bunu başara-
mıyoruz, tek bir partide kenetleniyoruz.
Ama o partiye insanların inancı kalmadı-
ğı noktada bütün oylar şağ partüere gidi-
yor. Seçim kampanyasında birbiruniz
kadar suçlamamahydık, SHP'lil
DSP'ye 'faşist' suçlaması yapümamal
Tepki oylan sağ partüere gitti.
Bazı şeyleri ortak söylememiz gen
Bunun için önce SHP bir şeyler yapı
programlanru ve tüzüklerini sosyal deı
rat yapıya uygun hale getirmeliler. I
programımız ve tüzüğümüzun çağdi
duğunu biliyoruz. Biz kendi düşünc
mizi daha iyi anlatabiUr bir örgutl
modelini gerçekleştirmeliyiz. SHP üe
noktalaıımız olabüir.