Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
SEÇİM 91İN ARDENDAN SHP
78 milletvekilinden 45'i Inönü'ye destek verdi
SHP'de imzalar çarpışıyorGenel Başkan İnönü'nün, kurultay tarihini 25-26 ocak olarak
açıklamasından sonra Deniz Baykal'ın "Herhalde Ortadoğu
sorununun çözülmesini, Madrid toplantısının sonuçlarınm alınmasmı
bekliyorlar" dediği öğrenildi.
ÜMİT ASLANBAY
ANKARA — SHP'de, Genel Başkan Erdal
laönü'nün TBMM Gmbu'nu toplaması ve ku-
rultay tarihini 25-26 ocak olarak açıklamasıyla
hızlanan mücadelede kartlar açıldı. Parti içi mu-
balefetin önderi Deniz BaykaTın, İnönü'nün
acıkladığı kurultay taribi için "Herhalde Orta-
doga sorunuau çözilmesini, Madrid topUntı-
m MMnçluınnı •hnmmnıı beknyorlar" diye-
rek tepkisini belirttiği öğrenildi.
SHP'nin 78 milletvekilinden 45'i dün öğle sa-
atlerine kadar Inönü'ye destek veren bir dekla-
rasyona imza koyarken, bu sayımn 60'a ulaştı-
nlması halinde, "SHP Genel Baskanı'nın iç mü-
caddede öttmli bir avantaj yakalayacagT belir-
tiliyor. Inönü'ye destek veren milletvekilleri ise
bu sayımn 6O'ı asacağını öne sürüyorlar. Baykal
ve arkadaşlan ise olağanüstü kurultay için imza
veren delege sayısını 400*e çıkararak dün genel
merkeze ilettiler. Baykal yanlısı "\feni SoTun, im-
za sayısını daha da arttırarak "kunılUy yapma-
dan knraltay sonncunu ilaa etmek çabasında
oMa{n" bildiriliyor. Bunun için 100'ü aşkın da-
ha imza bulmalan gerekiyor.
Alınan bügüere göre genel merkez yönetiminde
iç mücadelede, Baykal ve arkadaşlan-
na karşı "giderek sertlesme" eğilimi, İnönü'nün
de desteği Ue güç kazanıyor. Dün yapılan MYK
toplantısı da buna en büyük örnek olarak gös-
teritiyor. Toplann sırasında,resmitatil gunü "ma-
kamlanna aoter çağınp, defegelere davetiye çı-
kararak olağanüstü kurultay dilekçesine imza
vermekrini isteyen" Gaziantep Belediye Başka-
nı Cdal Dogan ve Keçiören Belediye Başkanı
Hamza Kmnızı'ya "uyan" cezası verildi. Sincan
Belediye Başkanı Aziz Gürsoy hakkında ise Starl
televizyonuna verdiği demeç dolayısıyla "kesin
iMrmç" istemiyle il disiplin kurulu tarafından so-
ruşturma başlatıldı. Bu konuya ilişkin gelişme-
lerin MYK'da da ele alındığına ve karşı çıkılma-
dığına dikkat çekiliyor.
Dünkü MYK toplantısında, İnönü'nün "Ku-
rnltayı 25 ocakta topiayahm" açıklamasına, Er-
tv|nd Günay ile Eşref Erdem'in karşı çıktıklan
bildiriliyor. Günay ve Erdem, bunun hukuk ih-
lali olduğunu öne sürerken, Göneş Giırseler ve
Menmet Moğnltay, bu görüşün doğru olmadığını
savladılar. Baykal yanlısı "Yeni Sol" içinde yer
alan Erdem bunun üzerine, "Örgiit, genel mer-
kezi basar, bonu yapamazsnuz" derken, Ercan
Karakaş, Gurseler ve Moğultay'dan "hukuk ib-
laU nlmaHı£ıwn gerekçelerini göstennelerini" is-
tedi. Gurseler ve Moğultay, Dernekler Yasası'na
göre "bir ay içinde olağanüstü kurultay çağnsı-
nın yapılacağını" anlattılar. Bunun üzerine Ka-
rakaş, Erdem'e, "Ben İstanbul tl Başkanlığı dö-
nemimde görevden alındım. 45 giin içinde de
koagre yaptmnadılaı. Banun üzerine bunun hu-
kuk dışı bir yol olduğunu kanjfladık, siz de
kanıtlayın" dedi. Karakaş, olağanüstü kurulta-
ya, yapısal degişikliği de içeren bir öneriler pa-
ketini de MYK'ya sundu.
Bu arada gelişmeleri değerlendiren SHP Ge-
nel Başkanı Erdal İnönü'nün, 25 ocak tarihinde
yapılacak kurultayda yapısal değişiklik işareti de
verdiği bildiriliyor. İnönü'nün yeniden genel baş-
kan adayı olup olmamayı da düşündüğü öne sü-
rülüyor. İnönü'nün, hüİcümet kurulması ile ilgi-
li gelişmeler sonuçlandıktan sonra bu konudaki
kesin tavrını da acıklayacağı ancak Baykal Ue so-
nuna kadar mücadele edeceği de iddia ediliyor.
MYK içinden Genel Sekreter Hikmet Çetin,
Genel Sekreter yardımcıları Abdölkadir Ateş,
Güneş Gurseler, Fikri Şaglar, Mehmet Mogultay,
Genel Sayman Fikret Ünlü gibi adlan arkasma
alan tnönü'nün; MYK, parti meclisi ve TBMM
grubunda ağırlık kazanarak, olağanüstü kunıl-
taya girme çabasının arkasında şu değerlendir-
melerin yattığı belirtiliyor.
— "TBMM Grubunda 6O'ı aşkın milletveki-
linin desteği De "Koalisyona evet" karan çıkar-
mak ve bonu tttzük gereği olarak da parti mecli-
sine götürerek Baykal ve arkadaşlannı "yalnız-
laştırmak".
— Koalisyon görüşmeterinde belirleyici gticü
oluşturan TBMM grnbunun desteği ile Baykal ve
arkadaslannı giicsnz bırakmak. Bu kesimin
"Olağanüstü kurultayı kazamrsak hükümetten
desteğimizi çekeriz" uyanlannı boşa çıkannak.
"Tehdit" olarak nitejenen bu "uyanya", "Millet-
vekillerinin desteği ile koalisyon görüşmelerini
yürütürüm. Yoksa bu milletvekillerini kopma
noktasına getirirsiniz" uyansı Ue yanıt yermek.
— Parti nectisinden de benzer bir karar çıkar-
tarak, DYP ile koalisyon görüşmelerini tamam-
layıp, olağanüstü knruitaya gitmek."
tnönü'nün bu mücadelesinde, koalisyona, il
başkanlan ve belediye başkanlan ile delegelerin
büyük bir çoğunluğunun "Evet" diyeceği hesa-
bının da bulunduğu kaydediliyor.
Öte yandan SHP liderinin, Baykal ile bir kez
daha genel başkanlık mücadelesine ginnesinin
yolunun açıldığını görerek, parti içinde "radikal
degişikliklere" de hazırlandığı bildiriüyor. İnö-
nü'nün geçen kurultayda kendisine destek veren
"Yenilikçi Sosyal Demoknülar"ın görüşlerine ya-
kın bir biçimde "SHP'de yapısal degisikMk" işa-
retleri verdiği kaydedüiyor. SHP Genel Başkanı1
nın, yetkili organlann saptayacağı bir tarihte ya-
pılacak olağanüstü kurultayda "program, tiizük
degişikliklerini" gündeme getirebileceği öne sü-
rülüyor. Bu degişikliklere partinin yeniden yapı-
lanması yarunda, "amblem ve 6 ok" gibi simge-
sel tartışmalann da eklenmesi bekleniyor.
PARTİLİLER; KARAR TARTIŞILSIN
'Bu kurultay
fırsatçılık ohır'
tstanbul, Zonguldak, Izmir ve Mersin'de
başlatılan kurultay değerlendirme
toplantılarma katılan partililer imzaya
açtıkları bir metinle "örgüte karşı kurultay
kararı almmasının yanlış olduğunu"
belirtiyorlar.
İç Politika Servisi — SHP'-
de eski Genel Sekreter Deniz
Baykal'ı destekleyen partilile-
rin olağanüstü kurultay top-
lanması için başlattıklan im-
za kampanyası sürerken ts-
tanbul başta olmak üzere çok
sayıda partili de "Örgütte tar-
üşılmadan bir kurultay yapıl-
masını demokrasiye aykırı
buluyoruz. Bn şekilde gidile-
cek olağanüstü kurultay fır-
satçıhk olur" başlığını taşıyan
bir metni imzaya actılar.
Istanbul, Zonguldak, tz-
mir, Mersin'de başlatılan ör-
güt toplantılanyla kurultayı
değerlendiriyorlar. Küçük ve-
ya seçimli olağanüstü büyük
kurultayın parti üst düzeyin-
de gerçekleşecek gelişmeler
olduğunu savlayan partililer,
ortak bir metni imzaya açtı-
lar. Belediye meclis üyelerinin
de katılacağj toplantüarda ge-
nel merkez yönetiminin alaca-
ğı bir kararla kurultay ve se-
çim sonuçlanna ilişkin örgüt-
te değerlendirmeler yapılma-
sı ve bu değerlendirmeler so-
nucu ortaya çıkacak görüşle-
rin Anlcara'ya taşmmasuu is-
tediler. Delegelerin ve parti
üye-örgüt yapısının sürekli
eleştirildiğiııi, böylesine eleş-
tirilen bir yapıyla toplanacak
kurultayın daha öncekilerden
bir farklılık içermeyeceğini
savunan partililerin örgütün
sesine kulak verilmesini şart
koşarak imzaya açtıkları me-
tinde şu görüşler yer aldı:
"Bizler partimizin bu asa-
mada kurultaya gitmesini uv-
gun bulmuyoruz. Hükümet
ortagı olma yolundaki çalış-
ma ve programlan oluştur-
malıyız. Seçim sonuçlan de-
mokratik olarak örgütte tar-
bşılmadiuı kurultaya gjdilme-
sinevebH şekilde gidflecek bir
ola|anüstü kurultayı fvsatçı-
uk olarak deferiendiriyornz.
Cumhuriyet Ege Büromu-
zun haberine göre de SHP Iz-
mir II Başkanı Turan Karakaş
tüm Uçeler ve SHP il beledi-
yelerden seçim sonuçlannın
değerlendirilmesi ve öneriler
konusunda bir rapor hazırla-
malannı istedi. önümüzdeki
hafta İl Damşma Kurultayı
toplanacak olan lzmir'de tl
Başkanı Karakaş, "Şimdi
suçlu arama zamanı degil.
Suçlu degil, neden anyornz.
dedi.
YENI SOL DEKLARASYONU
Ifenîk düşen
statükociıliıkturİç Poutika Servisi — SHP
eski Genel Sekreteri Deniz
Baykal'ın önderliğini yaptığı
Yeni Sol bir deklarasyon ya-
yımlayarak "Yenik düşen,
salt lnönü ve bir kısım genel
merkez yöneticileri degfldir.
Onlann yanında, onlann sa-
vnndugu, savunageldigi, geç-
mişİB kUşeterine bagh anlayış-
lar, statükocHİuk ve
tutuculuktur" denildi. 'Vakit
geçirmeksizin' seçimli kurul-
tay toplanmasının istendiği
deklarasyonda "Niçin telaş
içindeyiz? Niçin yeniden ya-
priannanuı gercekleşecegi, 20
ekim seçim sonuçlannın tar-
tijilacagı bir kuroltayı kavga
kMrnltayı olarak adlandınyo-
TVL. Niçin partimize ve ken-
dimize haksızkk yapıyornz"
diye soruldu.
SHP'de seçim sonrası baş-
layan gelişmeler hızla sürer-
ken ısrarla seçimli olağanüs-
tü kurultay isteyen Yeni Sol
dün yeni bir deklerasyon da-
ha yayımladı. Secim sonuçla-
nnın 'tam bir taühsizlik' ola-
rak nitelendirildiği deklaras-
yonda "Yeni Sol olarak mev-
ort liderlik yapüanmasryla
partimizin başanlı olamaya-
cafını, parti liderligindeki
performansın yeterli ofanadı-
guu SOB olağanüstü kurultay-
da söylemiştik" denildi. Dek-
larasyonda Özetle şu görüşler
yer aldı:
• Partimizde yaşanan sorun
ve tartışmalar, bir kısım çev-
rderin göstermeye f hyftfr gi-
bi 'kişisel htrstan gözleri dön-
muş kişilerin koltuk kavgası'
degUdir. Sorun,ttlkegerçek-
lerinin somut tahlilinden or-
taya cıkan farkh anlayışlar ve
etkin liderlik mesdesidir.
• Partimiz yaşadıgı sorunla-
n görmeli ve bu sornnlan çöz-
me noktasında hiçbir tedir-
gûüige girmemelidir. Partimiz
bn besaplaşmayı yapmadan,
yannlann Türkiyesi'ni kura-
cak gücü ve yapryı oluştura-
maz.
• Knrnltayiar kavga degfldir.
Knrultaytâr, partnerin sorun-
lannın tartışddığı, o sorunla-
ra çözüm arandıgı ve bulun-
duğu siyasi ptatformlardır.
Şimdi önümüzdeki olağanüs-
tü kurultaya böyle bakmak
gerekiyor. Şimdiye kadar bir-
kaç kez Sayın tnönü kendin-
ce hakh nedenlerie, olağanüs-
tü kurultayı, tflzüksel yetkisi-
ni kullanarak gerçekkştirdi.
Partimizde hiç kimse Sayın
tnönü'ye 'Siz partiyi bölüyor-
sunuz, siz kavga ediyorsunuz'
demedi. Şimdi de partimizin
ddegeleri parti tüzüğündeki
bir yetkiyi kullanıyoriar. Par-
ti tüzügünde genel başkanla
aynı düzeyde, aynı etkinlikte
olan bir tüzüksel haklannı
knDanryorlar. Niçin telaş için-
deyiz? Niçin yeniden yapüan-
manın gercekleşecegi, 20
ekim seçim sonnçlannın tar-
tışılacagı bir kurultayı kavga
kurultayı olarak adfamdmyo-
ruz? Niçin partimize ve ken-
dimize haksızhk yapıyoruz?
Niçin çifte standart uygnla-
yan Özal ve sağ siyasetleri
eleştirirken kendimiz çifte
standart uyguluyonız?
• Yenik düşen, salt tnönü ve
bir kısım genel merkez yöne-
ticileri degJldir. Onlann ya-
nmda, onlann savundugu, sa-
vunageldigi, gecmişin klişele-
rine bağlı anlayışlar, statmko-
culuk ve tutuculuktur.
tnönü ve Baykal, seçim yenilgisinden sonra ikinci kez Anadolu Kulübü'ndeki yemekte bir araya geldiler. lnönü, tokalaşmak için
yanına gelen Baykal'ı ısrarlı bir davetle yanına oturttu. Baykal'ın sağında yeni milletvekili Erman Şahin, tnönü'nün solunda ise
genel sekreter Hikmet Çetin vardı. Çetin'in soluna Fehmi Işıklar, onun soluna ise Leyla Zana oturmuştu.
SHP grup yemeğinde konu "Madrid, Ortadoğu ve barış süreci"ydi
Inönü-Baykal zîrvesiSHP'nin yeni milletvekillerinin yemeği İnönü-
Baykal zirvesine dönüştü. Genel Başkan
İnönü ile değişmez genel başkan adayı Deniz
Baykal, parti içi sorunlar yerine dış politika
konuşmayı tercih ettiler.
HAKAN AYGUN
ANKARA — SHP'nin "ye-
ni milletvekilleri" yemeği, tnö-
nü ve Baykal zirvesine dönüştü.
Yanyana oturan SHP Genel
Başkanı ile "değişmez genel
başkan adayı" parti içi sorun-
lar ya da iç politika yerine, dış
politika konuştular.
SHP Genel Başkanı lnönü
salona girdiğinde, rakılann uk
bardağı yarılanmış, soğuk me-
zeler çoktan tüketilmişti. "Ye-
ni milletvekillerinin" bu "ace-
ledligı", bazılannca "akıkdıga-
rasyonelizme" bağlandı. Bunla-
ra göre SHP'deki "knral" şuy-
du:
— Yemeği bolunca ye, koa-
lisyonu göriince katıl, yeterli
imzayı toplayınca kurultayı
yap...
lnönü ve Baykal, seçim yenil-
gisinden sonra ikinci kez bir
araya geldiler. Onceki buluşma
başbaşa başlamış, sonra toplu
yemekJe sürmüştü. Bu buluşma
ise biraz zoraki oldu. Salona da-
ha gec giren Baykal, tnönü'nün
elini sıkmak için yanına geldi-
ğinde, ısrarlı bir davetle karşı-
laştı. İnönü, Baykal'ın yanı ba-
şına, üstelik sağ tarafma otur-
masını istiyordu. Baykal, ısra-
ra dayanamadı, daveti kırama-
dı kendisine aynlan yere otur-
du.
Gözler, tnönü-Baykal-Çetin
üçlüsüne çevrildi. Gazeteciler
fotoğraf makinelerinin flaşlannı
patlatırken kulaklannı da açtı-
îar. "Bir şey duyabilir miyiz"
diye... Açıİmış kulaklara şu söz-
ler çarptı:
— Madrid, Ortadoğu, banş
süreci...
lnönü ve Baykal dış politika
konuşuyorlardı. Zaman zaman
ikili, zaman zaman üçlü süren
"sohbet" dış politika ile başla-
mış, dış politika Ue bitmişti. El,
kafa işaretlerinden ve birbirle-
rinin sözlerini kesmemelerinden
anlaşıldığına göre de, görüş ay-
nlığı yoktu.
Yemeğe yeni milletvekilleri-
nin çoğunluğu geldi. Ankara'-
dan Salman Kaya da en dikkati
çekenlerden biri oldu. Kaya bir
ara, parlamentonun değişmez
Tunceli temsilcisi Kamer Genç
ile yanyana geldi. El sıkışıp
öpüştüler. Kaya açıkîama yap-
tı: — Benim sürgün dönemlerin-
de, Sayın Genç, Danıştay'da
hâkimdi. 5. Dairede...
Genç tamamladı:
— O zaman adım 'Komünist
hakim'e cıknuştı. Sürgünlere eli-
mizden geldiğince engel olmaya
çalışıyorduk, kararlan bozuyor-
duk.
Eski Dev-Genç'li Kaya başka
bir şey demedi. Genç, sözlerini,
"O acı günleri şimdi iyi günler-
de kimseye anlatamazsınız..."
lnönü ise bu arada yerinden
kalkarak, masa masa dolaştı,
yeni milletvekillerini tanıdı. Bir
ara Salman Kaya'nın da yanına
geldi. Selamlaştı. Kaya bir açık-
lama daha yaptı:
— Erdal Bey, ODTÜ'de rek-
tör iken, ben de ODTÜ yurtla-
nnda kaçak olarak kahyordum.
lnönü bu sözleri duydu ve
Kaya'ya cağrıda Bulundu:
— Bir ara görüşelim. Geçmi-
şi konuşuruz...
Milletvekillerinin çoğu kurultayın hemen toplanmasına karşı
'Once koalisyon' görüşmeleri
FARUK BİLDİRİCİ
ANKARA — SHP mületve-
killerinin çoğunluğu olağanüs-
tü kurultayın hemen toplanma-
sına karşı çıktı. HEP kökenliler
de Erdal Inönü'den yana tavır
koyarak kurultayın bu aşamada
toplanmasına gerek olmadığını
savundular.
SHP milletvekilleri, Cumhu-
riyet muhabirlerinin olağanüstü
kurultayın toplanması ve DYP
ile koalisyona girilmesi konu-
sundaki sorularım yanıtladılar.
Yeni yasama dönemine "tnönü
ve Baykal yanlıları" ile "HEP
kökenliler" olmak üzere üç ay-
n kanat olarak giren SHP gnı-
bundan bazı milletvekillerinin
yanıtları şöyle:
Ahmet Türk (Mardin): Kurul-
tay bu aşamada yersizdir. Ülke-
nin durumu bu kadar kritik iken
gündemi SHP kurultayma çevir-
mek büyük yanlıştır. Bir MC
hükümetine daha olanak tanı-
mamak için koalisyon kurulabi-
Ur. Görüşmeleri Etdal Inönü yü-
rütmelidir.
Istemihan Talay (tçd): Kurul-
tay hemen toplanmalı, böylesi-
ne bir yenilginin ardından yöne-
tim, özeleştirisini yaparak de-
mokratik bir oluşuma imkân
vermeli. Ilkelere dikkat etmek ve
müzakere etmek kaydıyla koa-
lisyonda yarar var.
Uluç Gürkan (Ankara): Ku-
rultay gecikti. Bir an önce yapıl-
malı. Yeni yönetim ortaya çık-
mah. Çahşmalar da buna göre
yürütülmeli. DYP ile ilkelerden
taviz verilmeden uzlaşma yolu-
na gjdilmelidir.
Ali Dinçer (Ankara): Kurul-
tay kısa sürede toplanmalı ve ye-
yetkili olarak surdürebüir.
trfan Gürpmar (Kırklareli):
Kurultay için mevcut bir başvu-
ru var. Tüzük gereği bir an ön-
ce yapılması gerekli. Koalisyona
girilmeu', görüşmeleri de kurul-
taydan çıkacak yönetim belirle-
meli.
Aülla Hun (Kars): Kurultay
için erken. Koalisyon gerekli.
Görüşmeleri mevcut yönetim
sürdürmeli.
Zeki Naci Tarhan (Kars): Ku-
SHP'de milletvekillerinin çoğunun olağanüstü
kurultaya karşı olduğu görülüyor. Yeni
yasama dönemine İnönü ve Baykal yanlıları
ile HEP kökenliler olmak üzere üç ayn
kanatla giren SHP'de genel eğilim, koalisyon
görüşmelerini var olan yönetimin sürdürmesi
yönünde.
ni parti yönetimi belirlenmelidir.
Bahattin Alagöz (Gaziantep):
Kurultay normal zamanmda ya-
pılmalı. Koalisyona katümanuz
lazım. Koalisyon görüşmelerini
bugünkü yönetim yapabilir.
Abdülkadir Ateş (Gaziantep):
Kurultayın acelesi yok. Koalis-
yon olabilir. Koalisyon görüş-
melerini bugünkü yönetim tek
rultay için erken. Koalisyon ge-
rekli ve bugünkü yönetim koa-
lisyon görüşmelerini yapabilir.
Eşref Erdem (Ankara): Ku-
rultay derhal yapılmalı. Koalis-
yon parti içi meseleleri çözdük-
ten sonra düşünülebilir.
Güler beri (Tokat): Koalisyon
gerekli. Ama grup bir karara
varmadan görüş belirtmek iste-
mıyorum.
Şahin Ulusoy (Tokat): Kurul-
tay için erken. Koalisyon konu-
sunda grup karan önemli. Ko-
alisyon görüşmelerini mevcut
yönetim sürdürebilir.
Ibrahim Gürsoy (Istanbul):
Kurultay konusunda fikir yürüt-
mek istemiyorum. Ama koalis-
yon görüşmelerini şimdiki yöne-
tim sürdürebilir.
Halil Çulbaoğlu (tzmir): Ku-
rultay için erken. Önce partinin
ayaklannm oluşması gerekli.
Süreç içinde kurultay düşünüle-
bilir. Koalisyon da şartlara bağ-
lı. Şartlar 3 MC oluşmasına ne-
den olabilir. Sağlam bir proto-
kolle koalisyon yapılabilir.
Kamer Genç (Tunceli): Kurul-
tayın hemen yapılması gereksiz.
Koalisyon da koşullara bağlı.
Halkın ve partinin yaranna ol-
mak kaydıyla koalisyon yapıla-
bilir. Ama körü körüne koalis-
yon diye bakmamak lazım.
Mevcut yönetim bu konuda yet-
kilidir.
Erman Şahin (Muğla): Kurul-
tay muhakkak yapılmalı. Ama
hemen degil. Koalisyon için bu-
günkü yönetim görüşebilir.
SÜRECEK
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
gereği"
görevini
D
Kudretlinin Kudreti
Nereye ve Ne Kadar?
ANKARA — Belki de siyasette yetkin olan kişinin bize söy-
ledikleri doğru. TÖ, ya aklına geleni söylemeden duramıyor
ya da koalisyonlara özgü siyasal kargaşayı körüklemek da-
ha çok işine geliyor. Her iki davranıştaki amaç, belki de De-
mirel'i kızdırmak, sinirlendirmek!
Meğer sorunun ana nedeni, siyasette bilge ve yetkin
kişilerin değerlendirmelerine benzemiyormuş. Şağı solu kol-
layan marıfetlı yazarlarımızdan biri geçende TÖ'nün olur ol-
maz yerde "çok konuşan doğasını" inceliyordu. Yazara gö-
re TÖ, "yüksek sesle düşünürken aklından gelip geçen
doğru-yanlış her fikri söylüyor"muş!
Oysa "bülbülün çektiği dilinden". Köşk'teki son resmi ka-
bulde gazetecilere söyledikleriyle hükümet kurma aşama-
sına henüz ulaşmamış siyasal ortamı allak bullak ediverdi.
TÖ, -tabii yine üst perdeden konuşurken- seçimde birinci
olan partiye isterse "hükümet görevi vermeyebileceğini" söy-
lüyor. Ne var ki kendinden öncekiter bir gelenek oluşturmuş-
lar. Ehh, ne yapsın? Demirel'i "çağıracağını, neredeyse lut-
fedip Başbakanlığa atayacağını" öne sürüyor.
Demirel'i, Köşk'teki eski müsteşarına sert çıkmaya, sad-
razamlık mührünü dağıtan padişahlık benzetmesi yapma-
ya zorlayan işte "bu tavır, bu edâ". Telaşsız, kargaşasız, so-
runlara çözümler üretmeye çalışan Demirel, Köşk'e duydu-
ğu "olumsuz" tepkiyi üzerinden atamamış olacak ki dün de
"hizaya gel" içerikli hayli ağır irdelemeler yapıyordu. Örne-
ğin, hükümeti kurmak için Çankaya'nın görev vermesini bek-
leyecek miydi?
"Hükümet verilmesini filan beklemeyeceğiz" diyonju. TÖ1
den alacak değildi. "Millet vermişti" hükümeti DYP'ye. Bir
haftadır söylediği gibi önce Çankaya sorunuyla ilgili tuciar
yapacak. İndirme operasyonunu öyle ya da böyle kesin so-
nuca bağlayıp halka ilan ettikten sonra, hükümet çalışma-
larına girişecekti.
TÖ'nün görev ver- _ ı _ ^ _ _ ^ . ^ _ ^ _ ^ ^ _ _ _
mesi "formaliteden KncU'i'ın c r t n
ibaretti." Turlardan n u
V 1 1 u
" i > u n
partiler başanlı çıktık- davraniŞİan Dİr
tan, hükümetin prog- nnrrarıi vanirian
ramı ve bünyesiyle il- y c
' V c
y ' ycıııuvıı
giii protokoi imzaian- canlandırıyor. TÖ, eski
dıktan sonra parla- jQ>V(j.j r\rjn O/Wı 1/711
mentodan çıkan bu " - /
/ u
" - LSUII uıuuyu
hükümete, TÖ direne- gjbj bUÖÜn de Vann
bilir miydi? ", F... .. :
Köşk ağ.n.ğ.nı his- da ne hukumet ne
settirmeye pek merak- DarldmentO
lıdır ya; bakanlar üze- .. , , , ,
:- dınleyecek, aklına
geleni uyan namıyla
"iormaiTte soyleyecek, devletin
•aşDaKanıiK fejç SOrUITIIUSUVmUS
e vermek" gibi iç ve dış olaylarda
z
Tş
d
k^'sondavra- V& eli ya da sesi eksik
nışları bir gerçeği ye- OİmaydCak.
niden canlandırıyor. "«^—^^—«^—^—^^^-^—ı^—^~
TÖ, eski TÖ'ydü. Dün
olduğu gibi bugün de yarın da ne hükümet ne parlamento
dinleyecek, aklına geleni uyan namıyla soyleyecek, devle-
tin tek sorumlusuymuş gibi iç ve dış olaylarda ya eli ya da
sesi eksik olmayacak.
Kısacası hükümeti kurmayı başarırsa Demirel'in işi çok
zor. Bir yandan miras aldığı dev gibi deviet ve hükümet so-
runları, öte yanda "yüksek sesle düşünürken aklından ge-
çen her fikri söyleyen" bir Çankaya!
Güncel bir başka zorluğu da aşmak zorunda. Yazarlara,
sermaye çevrelerine "hükümet beğendirmek" gibi çetin bir
görevle karşı karşıya.
İstediği kadar "Her partiye ne uzağız ne yakın. Her biri-
ne aynı uzaklıktayız" desin DYP'liler. Mantıksal yaklaşımla-
ra göre DYP ile SHP'nin; hani kimi yazarların yıllardır has-
retini çektiği sağ oylarla sol oylar karması bir hükümetin iş-
başı yapması oldukça güçlü bir olasılık.
Ne çare, kimi yazarlar yıllar önce sabah akşam dile getir-
dikleri hasretten vazgeçmişler. Söze DYP ile birleşirse
SHP'nin eriyeceğinden başlıyor, ANAP-DYP hükümetiyle bi-
tiriyorlar.
Böylesi hükümette ya ANAP'ın DYP'yi eriteceğini veya
DYP'nin ANAP'ı yiyip bitireceğini hesaba katmıyorlar. Se-
çim bildirgelerındeki vaatlerin yerine getirilmesini sık sık
anımsatırken DYP'nin sekiz yıllık ANAP iktidarındaki yolsuz-
luklardan, uğursuzluklardan hesap sorma vaadini neden-
se unutuyorlar.
Hem hükümette ortakhk hem de hesap sormak, nasıl ola-
cak ki...
Üstelik Mesut Bey kanatlarını Köşk'ün üzerine germiş, hi-
maye ediyor.
HALİL AKYÜZ
Çare^ yeni yönetim
yeni bir iddiadır
SHP'nin eski PM ve MYK üyesi Halil Akyüz,
"Geçen kurultayda partiyi iktidar yapacağına
söz verip gerçekleştirmeyenler de kurultay
yarışında mağlup olanlar da gelsin,
hastalıkları kurultayda aşahm" diyor.
İç Politika Servisi — SHH
eski PM ve MYK üyesi Halil
Akyüz, seçimlerden alınan so-
nuçlardan sonra hiçbir partili-
nin bir şey olmamış gibi davra-
namayacağını belirterek "Be-
lirleyici olan kurultaydu-. Gel-
sin herkes kurultaya ve parti li-
derini, yöneticilerini seçkin.
Hiç kimsenin bir başkasının
parti yönetimine talip olma
nakkını engellemeye bakkı
yoktnr" dedi. SHP'nin sürek-
li puan kaybettiğine dikkat çe-
ken Akyüz, "Geçen kurulUy-
da partiyi iktidar yapacağına
söz verip gerçekleştiremeyenler
de, iktidar yapmak için talip
olup kurultay yarışında kaybe-
denler de gelsinler. Ama bazı
hastalıklan kurultayda aşahm"
diye konuştu.
Seçim sonuçlannı duygusal-
lıktan uzak değerlendirmek ge-
rektiğini belirten SHP'nin ku-
rucu üyelerinden eski PM ve
MYK üyesi Halil Akyüz,
1987'den 1989'a 2 yıl, 89'dan
91'e de 2.5 yıl gectiğini kayde-
derek "Biz Türkiye'de bep kfi-
çülen bir partiyiz. Politikâlan-
mızı anlatamamıs olmamız,
güven veremememiz, az çalış-
mamız bunlara neden oldu. Bu
sonuçtan da hepimiz sorumlu-
ynz" dedi. Akyüz seçim sonuç-
lannı değerlendirirken şöyle
konuştu:
"Yeni şartlara uygun politi-
kalar belirieyip halka anlatma-
mız lazım. Bunu yaparken par-
ti içi erozyonu önleyerek yeni-
leşmemiz lazım. Kurultaya bir
an önce, sornnlanmızı sen ben
kavgası yaparak degil, özeleş-
tiri yaparak gitmeliyiz. Daya-
nışma içinde eksik tespit edil-
meli, kurultayın yetkisindeld
eksikler kurultayca, kurultay-
dan sonraki eksikler zaman
içinde giderihnelidir. Önümüz-
deki seçimlere hazırtanmalıyız.
Şimdi bir tarbşma var. İki baş-
ulık deniliyor. Partiye zarar
verdiği söyleniyor. İki baştalık
ne demek? Eğer partinin başı
yetiyorsa bir başka baş bir yer-
den çıkamaz. Çıksa da kimse
dinlemez, kimse bakmaz. tld
başlılık mevcut basın yetersiz-
Ufındendır.'
Sosyal demokratlann ideolo-
ji, ilke ve geçerliliğini yitinniş
olmadığını belirten Akyüz,
"Böyle bir nmutsnzrak yoktnr.
Taklitçiler galip geldi de ger-
çekçiler galip gelemedi. Yani
sosyal demokrat partflerin üke-
lerini kuüanan partiler başardı.
Biz başaramadık. Demek ki bir
halkla üetişim noksanlıgı var.
Sosyal demokrat politikalan
bir kez daha zamanımıza, top-
lumsal gelişmelere uygun ve
çagdaş şekilde gözden gecirme-
miz lazım" diye konuştu. Ak-
yüz, parti içi düzenlemeye gidi-
lip, bir yönetim restorasyonunun
gerçekleştirUmesi gerektiğini de
vurguladı.