22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 KASIM 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 SEÇİM 91İN ARDENDAN SHP 78 milletvekilinden 45'i Inönü'ye destek verdi SHP'de imzalar çarpışıyorGenel Başkan İnönü'nün, kurultay tarihini 25-26 ocak olarak açıklamasından sonra Deniz Baykal'ın "Herhalde Ortadoğu sorununun çözülmesini, Madrid toplantısının sonuçlarınm alınmasmı bekliyorlar" dediği öğrenildi. ÜMİT ASLANBAY ANKARA — SHP'de, Genel Başkan Erdal laönü'nün TBMM Gmbu'nu toplaması ve ku- rultay tarihini 25-26 ocak olarak açıklamasıyla hızlanan mücadelede kartlar açıldı. Parti içi mu- balefetin önderi Deniz BaykaTın, İnönü'nün acıkladığı kurultay taribi için "Herhalde Orta- doga sorunuau çözilmesini, Madrid topUntı- m MMnçluınnı •hnmmnıı beknyorlar" diye- rek tepkisini belirttiği öğrenildi. SHP'nin 78 milletvekilinden 45'i dün öğle sa- atlerine kadar Inönü'ye destek veren bir dekla- rasyona imza koyarken, bu sayımn 60'a ulaştı- nlması halinde, "SHP Genel Baskanı'nın iç mü- caddede öttmli bir avantaj yakalayacagT belir- tiliyor. Inönü'ye destek veren milletvekilleri ise bu sayımn 6O'ı asacağını öne sürüyorlar. Baykal ve arkadaşlan ise olağanüstü kurultay için imza veren delege sayısını 400*e çıkararak dün genel merkeze ilettiler. Baykal yanlısı "\feni SoTun, im- za sayısını daha da arttırarak "kunılUy yapma- dan knraltay sonncunu ilaa etmek çabasında oMa{n" bildiriliyor. Bunun için 100'ü aşkın da- ha imza bulmalan gerekiyor. Alınan bügüere göre genel merkez yönetiminde iç mücadelede, Baykal ve arkadaşlan- na karşı "giderek sertlesme" eğilimi, İnönü'nün de desteği Ue güç kazanıyor. Dün yapılan MYK toplantısı da buna en büyük örnek olarak gös- teritiyor. Toplann sırasında,resmitatil gunü "ma- kamlanna aoter çağınp, defegelere davetiye çı- kararak olağanüstü kurultay dilekçesine imza vermekrini isteyen" Gaziantep Belediye Başka- nı Cdal Dogan ve Keçiören Belediye Başkanı Hamza Kmnızı'ya "uyan" cezası verildi. Sincan Belediye Başkanı Aziz Gürsoy hakkında ise Starl televizyonuna verdiği demeç dolayısıyla "kesin iMrmç" istemiyle il disiplin kurulu tarafından so- ruşturma başlatıldı. Bu konuya ilişkin gelişme- lerin MYK'da da ele alındığına ve karşı çıkılma- dığına dikkat çekiliyor. Dünkü MYK toplantısında, İnönü'nün "Ku- rnltayı 25 ocakta topiayahm" açıklamasına, Er- tv|nd Günay ile Eşref Erdem'in karşı çıktıklan bildiriliyor. Günay ve Erdem, bunun hukuk ih- lali olduğunu öne sürerken, Göneş Giırseler ve Menmet Moğnltay, bu görüşün doğru olmadığını savladılar. Baykal yanlısı "Yeni Sol" içinde yer alan Erdem bunun üzerine, "Örgiit, genel mer- kezi basar, bonu yapamazsnuz" derken, Ercan Karakaş, Gurseler ve Moğultay'dan "hukuk ib- laU nlmaHı£ıwn gerekçelerini göstennelerini" is- tedi. Gurseler ve Moğultay, Dernekler Yasası'na göre "bir ay içinde olağanüstü kurultay çağnsı- nın yapılacağını" anlattılar. Bunun üzerine Ka- rakaş, Erdem'e, "Ben İstanbul tl Başkanlığı dö- nemimde görevden alındım. 45 giin içinde de koagre yaptmnadılaı. Banun üzerine bunun hu- kuk dışı bir yol olduğunu kanjfladık, siz de kanıtlayın" dedi. Karakaş, olağanüstü kurulta- ya, yapısal degişikliği de içeren bir öneriler pa- ketini de MYK'ya sundu. Bu arada gelişmeleri değerlendiren SHP Ge- nel Başkanı Erdal İnönü'nün, 25 ocak tarihinde yapılacak kurultayda yapısal değişiklik işareti de verdiği bildiriliyor. İnönü'nün yeniden genel baş- kan adayı olup olmamayı da düşündüğü öne sü- rülüyor. İnönü'nün, hüİcümet kurulması ile ilgi- li gelişmeler sonuçlandıktan sonra bu konudaki kesin tavrını da acıklayacağı ancak Baykal Ue so- nuna kadar mücadele edeceği de iddia ediliyor. MYK içinden Genel Sekreter Hikmet Çetin, Genel Sekreter yardımcıları Abdölkadir Ateş, Güneş Gurseler, Fikri Şaglar, Mehmet Mogultay, Genel Sayman Fikret Ünlü gibi adlan arkasma alan tnönü'nün; MYK, parti meclisi ve TBMM grubunda ağırlık kazanarak, olağanüstü kunıl- taya girme çabasının arkasında şu değerlendir- melerin yattığı belirtiliyor. — "TBMM Grubunda 6O'ı aşkın milletveki- linin desteği De "Koalisyona evet" karan çıkar- mak ve bonu tttzük gereği olarak da parti mecli- sine götürerek Baykal ve arkadaşlannı "yalnız- laştırmak". — Koalisyon görüşmeterinde belirleyici gticü oluşturan TBMM grnbunun desteği ile Baykal ve arkadaslannı giicsnz bırakmak. Bu kesimin "Olağanüstü kurultayı kazamrsak hükümetten desteğimizi çekeriz" uyanlannı boşa çıkannak. "Tehdit" olarak nitejenen bu "uyanya", "Millet- vekillerinin desteği ile koalisyon görüşmelerini yürütürüm. Yoksa bu milletvekillerini kopma noktasına getirirsiniz" uyansı Ue yanıt yermek. — Parti nectisinden de benzer bir karar çıkar- tarak, DYP ile koalisyon görüşmelerini tamam- layıp, olağanüstü knruitaya gitmek." tnönü'nün bu mücadelesinde, koalisyona, il başkanlan ve belediye başkanlan ile delegelerin büyük bir çoğunluğunun "Evet" diyeceği hesa- bının da bulunduğu kaydediliyor. Öte yandan SHP liderinin, Baykal ile bir kez daha genel başkanlık mücadelesine ginnesinin yolunun açıldığını görerek, parti içinde "radikal degişikliklere" de hazırlandığı bildiriüyor. İnö- nü'nün geçen kurultayda kendisine destek veren "Yenilikçi Sosyal Demoknülar"ın görüşlerine ya- kın bir biçimde "SHP'de yapısal degisikMk" işa- retleri verdiği kaydedüiyor. SHP Genel Başkanı1 nın, yetkili organlann saptayacağı bir tarihte ya- pılacak olağanüstü kurultayda "program, tiizük degişikliklerini" gündeme getirebileceği öne sü- rülüyor. Bu degişikliklere partinin yeniden yapı- lanması yarunda, "amblem ve 6 ok" gibi simge- sel tartışmalann da eklenmesi bekleniyor. PARTİLİLER; KARAR TARTIŞILSIN 'Bu kurultay fırsatçılık ohır' tstanbul, Zonguldak, Izmir ve Mersin'de başlatılan kurultay değerlendirme toplantılarma katılan partililer imzaya açtıkları bir metinle "örgüte karşı kurultay kararı almmasının yanlış olduğunu" belirtiyorlar. İç Politika Servisi — SHP'- de eski Genel Sekreter Deniz Baykal'ı destekleyen partilile- rin olağanüstü kurultay top- lanması için başlattıklan im- za kampanyası sürerken ts- tanbul başta olmak üzere çok sayıda partili de "Örgütte tar- üşılmadan bir kurultay yapıl- masını demokrasiye aykırı buluyoruz. Bn şekilde gidile- cek olağanüstü kurultay fır- satçıhk olur" başlığını taşıyan bir metni imzaya actılar. Istanbul, Zonguldak, tz- mir, Mersin'de başlatılan ör- güt toplantılanyla kurultayı değerlendiriyorlar. Küçük ve- ya seçimli olağanüstü büyük kurultayın parti üst düzeyin- de gerçekleşecek gelişmeler olduğunu savlayan partililer, ortak bir metni imzaya açtı- lar. Belediye meclis üyelerinin de katılacağj toplantüarda ge- nel merkez yönetiminin alaca- ğı bir kararla kurultay ve se- çim sonuçlanna ilişkin örgüt- te değerlendirmeler yapılma- sı ve bu değerlendirmeler so- nucu ortaya çıkacak görüşle- rin Anlcara'ya taşmmasuu is- tediler. Delegelerin ve parti üye-örgüt yapısının sürekli eleştirildiğiııi, böylesine eleş- tirilen bir yapıyla toplanacak kurultayın daha öncekilerden bir farklılık içermeyeceğini savunan partililerin örgütün sesine kulak verilmesini şart koşarak imzaya açtıkları me- tinde şu görüşler yer aldı: "Bizler partimizin bu asa- mada kurultaya gitmesini uv- gun bulmuyoruz. Hükümet ortagı olma yolundaki çalış- ma ve programlan oluştur- malıyız. Seçim sonuçlan de- mokratik olarak örgütte tar- bşılmadiuı kurultaya gjdilme- sinevebH şekilde gidflecek bir ola|anüstü kurultayı fvsatçı- uk olarak deferiendiriyornz. Cumhuriyet Ege Büromu- zun haberine göre de SHP Iz- mir II Başkanı Turan Karakaş tüm Uçeler ve SHP il beledi- yelerden seçim sonuçlannın değerlendirilmesi ve öneriler konusunda bir rapor hazırla- malannı istedi. önümüzdeki hafta İl Damşma Kurultayı toplanacak olan lzmir'de tl Başkanı Karakaş, "Şimdi suçlu arama zamanı degil. Suçlu degil, neden anyornz. dedi. YENI SOL DEKLARASYONU Ifenîk düşen statükociıliıkturİç Poutika Servisi — SHP eski Genel Sekreteri Deniz Baykal'ın önderliğini yaptığı Yeni Sol bir deklarasyon ya- yımlayarak "Yenik düşen, salt lnönü ve bir kısım genel merkez yöneticileri degfldir. Onlann yanında, onlann sa- vnndugu, savunageldigi, geç- mişİB kUşeterine bagh anlayış- lar, statükocHİuk ve tutuculuktur" denildi. 'Vakit geçirmeksizin' seçimli kurul- tay toplanmasının istendiği deklarasyonda "Niçin telaş içindeyiz? Niçin yeniden ya- priannanuı gercekleşecegi, 20 ekim seçim sonuçlannın tar- tijilacagı bir kuroltayı kavga kMrnltayı olarak adlandınyo- TVL. Niçin partimize ve ken- dimize haksızkk yapıyornz" diye soruldu. SHP'de seçim sonrası baş- layan gelişmeler hızla sürer- ken ısrarla seçimli olağanüs- tü kurultay isteyen Yeni Sol dün yeni bir deklerasyon da- ha yayımladı. Secim sonuçla- nnın 'tam bir taühsizlik' ola- rak nitelendirildiği deklaras- yonda "Yeni Sol olarak mev- ort liderlik yapüanmasryla partimizin başanlı olamaya- cafını, parti liderligindeki performansın yeterli ofanadı- guu SOB olağanüstü kurultay- da söylemiştik" denildi. Dek- larasyonda Özetle şu görüşler yer aldı: • Partimizde yaşanan sorun ve tartışmalar, bir kısım çev- rderin göstermeye f hyftfr gi- bi 'kişisel htrstan gözleri dön- muş kişilerin koltuk kavgası' degUdir. Sorun,ttlkegerçek- lerinin somut tahlilinden or- taya cıkan farkh anlayışlar ve etkin liderlik mesdesidir. • Partimiz yaşadıgı sorunla- n görmeli ve bu sornnlan çöz- me noktasında hiçbir tedir- gûüige girmemelidir. Partimiz bn besaplaşmayı yapmadan, yannlann Türkiyesi'ni kura- cak gücü ve yapryı oluştura- maz. • Knrnltayiar kavga degfldir. Knrultaytâr, partnerin sorun- lannın tartışddığı, o sorunla- ra çözüm arandıgı ve bulun- duğu siyasi ptatformlardır. Şimdi önümüzdeki olağanüs- tü kurultaya böyle bakmak gerekiyor. Şimdiye kadar bir- kaç kez Sayın tnönü kendin- ce hakh nedenlerie, olağanüs- tü kurultayı, tflzüksel yetkisi- ni kullanarak gerçekkştirdi. Partimizde hiç kimse Sayın tnönü'ye 'Siz partiyi bölüyor- sunuz, siz kavga ediyorsunuz' demedi. Şimdi de partimizin ddegeleri parti tüzüğündeki bir yetkiyi kullanıyoriar. Par- ti tüzügünde genel başkanla aynı düzeyde, aynı etkinlikte olan bir tüzüksel haklannı knDanryorlar. Niçin telaş için- deyiz? Niçin yeniden yapüan- manın gercekleşecegi, 20 ekim seçim sonnçlannın tar- tışılacagı bir kurultayı kavga kurultayı olarak adfamdmyo- ruz? Niçin partimize ve ken- dimize haksızhk yapıyoruz? Niçin çifte standart uygnla- yan Özal ve sağ siyasetleri eleştirirken kendimiz çifte standart uyguluyonız? • Yenik düşen, salt tnönü ve bir kısım genel merkez yöne- ticileri degJldir. Onlann ya- nmda, onlann savundugu, sa- vunageldigi, gecmişin klişele- rine bağlı anlayışlar, statmko- culuk ve tutuculuktur. tnönü ve Baykal, seçim yenilgisinden sonra ikinci kez Anadolu Kulübü'ndeki yemekte bir araya geldiler. lnönü, tokalaşmak için yanına gelen Baykal'ı ısrarlı bir davetle yanına oturttu. Baykal'ın sağında yeni milletvekili Erman Şahin, tnönü'nün solunda ise genel sekreter Hikmet Çetin vardı. Çetin'in soluna Fehmi Işıklar, onun soluna ise Leyla Zana oturmuştu. SHP grup yemeğinde konu "Madrid, Ortadoğu ve barış süreci"ydi Inönü-Baykal zîrvesiSHP'nin yeni milletvekillerinin yemeği İnönü- Baykal zirvesine dönüştü. Genel Başkan İnönü ile değişmez genel başkan adayı Deniz Baykal, parti içi sorunlar yerine dış politika konuşmayı tercih ettiler. HAKAN AYGUN ANKARA — SHP'nin "ye- ni milletvekilleri" yemeği, tnö- nü ve Baykal zirvesine dönüştü. Yanyana oturan SHP Genel Başkanı ile "değişmez genel başkan adayı" parti içi sorun- lar ya da iç politika yerine, dış politika konuştular. SHP Genel Başkanı lnönü salona girdiğinde, rakılann uk bardağı yarılanmış, soğuk me- zeler çoktan tüketilmişti. "Ye- ni milletvekillerinin" bu "ace- ledligı", bazılannca "akıkdıga- rasyonelizme" bağlandı. Bunla- ra göre SHP'deki "knral" şuy- du: — Yemeği bolunca ye, koa- lisyonu göriince katıl, yeterli imzayı toplayınca kurultayı yap... lnönü ve Baykal, seçim yenil- gisinden sonra ikinci kez bir araya geldiler. Onceki buluşma başbaşa başlamış, sonra toplu yemekJe sürmüştü. Bu buluşma ise biraz zoraki oldu. Salona da- ha gec giren Baykal, tnönü'nün elini sıkmak için yanına geldi- ğinde, ısrarlı bir davetle karşı- laştı. İnönü, Baykal'ın yanı ba- şına, üstelik sağ tarafma otur- masını istiyordu. Baykal, ısra- ra dayanamadı, daveti kırama- dı kendisine aynlan yere otur- du. Gözler, tnönü-Baykal-Çetin üçlüsüne çevrildi. Gazeteciler fotoğraf makinelerinin flaşlannı patlatırken kulaklannı da açtı- îar. "Bir şey duyabilir miyiz" diye... Açıİmış kulaklara şu söz- ler çarptı: — Madrid, Ortadoğu, banş süreci... lnönü ve Baykal dış politika konuşuyorlardı. Zaman zaman ikili, zaman zaman üçlü süren "sohbet" dış politika ile başla- mış, dış politika Ue bitmişti. El, kafa işaretlerinden ve birbirle- rinin sözlerini kesmemelerinden anlaşıldığına göre de, görüş ay- nlığı yoktu. Yemeğe yeni milletvekilleri- nin çoğunluğu geldi. Ankara'- dan Salman Kaya da en dikkati çekenlerden biri oldu. Kaya bir ara, parlamentonun değişmez Tunceli temsilcisi Kamer Genç ile yanyana geldi. El sıkışıp öpüştüler. Kaya açıkîama yap- tı: — Benim sürgün dönemlerin- de, Sayın Genç, Danıştay'da hâkimdi. 5. Dairede... Genç tamamladı: — O zaman adım 'Komünist hakim'e cıknuştı. Sürgünlere eli- mizden geldiğince engel olmaya çalışıyorduk, kararlan bozuyor- duk. Eski Dev-Genç'li Kaya başka bir şey demedi. Genç, sözlerini, "O acı günleri şimdi iyi günler- de kimseye anlatamazsınız..." lnönü ise bu arada yerinden kalkarak, masa masa dolaştı, yeni milletvekillerini tanıdı. Bir ara Salman Kaya'nın da yanına geldi. Selamlaştı. Kaya bir açık- lama daha yaptı: — Erdal Bey, ODTÜ'de rek- tör iken, ben de ODTÜ yurtla- nnda kaçak olarak kahyordum. lnönü bu sözleri duydu ve Kaya'ya cağrıda Bulundu: — Bir ara görüşelim. Geçmi- şi konuşuruz... Milletvekillerinin çoğu kurultayın hemen toplanmasına karşı 'Once koalisyon' görüşmeleri FARUK BİLDİRİCİ ANKARA — SHP mületve- killerinin çoğunluğu olağanüs- tü kurultayın hemen toplanma- sına karşı çıktı. HEP kökenliler de Erdal Inönü'den yana tavır koyarak kurultayın bu aşamada toplanmasına gerek olmadığını savundular. SHP milletvekilleri, Cumhu- riyet muhabirlerinin olağanüstü kurultayın toplanması ve DYP ile koalisyona girilmesi konu- sundaki sorularım yanıtladılar. Yeni yasama dönemine "tnönü ve Baykal yanlıları" ile "HEP kökenliler" olmak üzere üç ay- n kanat olarak giren SHP gnı- bundan bazı milletvekillerinin yanıtları şöyle: Ahmet Türk (Mardin): Kurul- tay bu aşamada yersizdir. Ülke- nin durumu bu kadar kritik iken gündemi SHP kurultayma çevir- mek büyük yanlıştır. Bir MC hükümetine daha olanak tanı- mamak için koalisyon kurulabi- Ur. Görüşmeleri Etdal Inönü yü- rütmelidir. Istemihan Talay (tçd): Kurul- tay hemen toplanmalı, böylesi- ne bir yenilginin ardından yöne- tim, özeleştirisini yaparak de- mokratik bir oluşuma imkân vermeli. Ilkelere dikkat etmek ve müzakere etmek kaydıyla koa- lisyonda yarar var. Uluç Gürkan (Ankara): Ku- rultay gecikti. Bir an önce yapıl- malı. Yeni yönetim ortaya çık- mah. Çahşmalar da buna göre yürütülmeli. DYP ile ilkelerden taviz verilmeden uzlaşma yolu- na gjdilmelidir. Ali Dinçer (Ankara): Kurul- tay kısa sürede toplanmalı ve ye- yetkili olarak surdürebüir. trfan Gürpmar (Kırklareli): Kurultay için mevcut bir başvu- ru var. Tüzük gereği bir an ön- ce yapılması gerekli. Koalisyona girilmeu', görüşmeleri de kurul- taydan çıkacak yönetim belirle- meli. Aülla Hun (Kars): Kurultay için erken. Koalisyon gerekli. Görüşmeleri mevcut yönetim sürdürmeli. Zeki Naci Tarhan (Kars): Ku- SHP'de milletvekillerinin çoğunun olağanüstü kurultaya karşı olduğu görülüyor. Yeni yasama dönemine İnönü ve Baykal yanlıları ile HEP kökenliler olmak üzere üç ayn kanatla giren SHP'de genel eğilim, koalisyon görüşmelerini var olan yönetimin sürdürmesi yönünde. ni parti yönetimi belirlenmelidir. Bahattin Alagöz (Gaziantep): Kurultay normal zamanmda ya- pılmalı. Koalisyona katümanuz lazım. Koalisyon görüşmelerini bugünkü yönetim yapabilir. Abdülkadir Ateş (Gaziantep): Kurultayın acelesi yok. Koalis- yon olabilir. Koalisyon görüş- melerini bugünkü yönetim tek rultay için erken. Koalisyon ge- rekli ve bugünkü yönetim koa- lisyon görüşmelerini yapabilir. Eşref Erdem (Ankara): Ku- rultay derhal yapılmalı. Koalis- yon parti içi meseleleri çözdük- ten sonra düşünülebilir. Güler beri (Tokat): Koalisyon gerekli. Ama grup bir karara varmadan görüş belirtmek iste- mıyorum. Şahin Ulusoy (Tokat): Kurul- tay için erken. Koalisyon konu- sunda grup karan önemli. Ko- alisyon görüşmelerini mevcut yönetim sürdürebilir. Ibrahim Gürsoy (Istanbul): Kurultay konusunda fikir yürüt- mek istemiyorum. Ama koalis- yon görüşmelerini şimdiki yöne- tim sürdürebilir. Halil Çulbaoğlu (tzmir): Ku- rultay için erken. Önce partinin ayaklannm oluşması gerekli. Süreç içinde kurultay düşünüle- bilir. Koalisyon da şartlara bağ- lı. Şartlar 3 MC oluşmasına ne- den olabilir. Sağlam bir proto- kolle koalisyon yapılabilir. Kamer Genç (Tunceli): Kurul- tayın hemen yapılması gereksiz. Koalisyon da koşullara bağlı. Halkın ve partinin yaranna ol- mak kaydıyla koalisyon yapıla- bilir. Ama körü körüne koalis- yon diye bakmamak lazım. Mevcut yönetim bu konuda yet- kilidir. Erman Şahin (Muğla): Kurul- tay muhakkak yapılmalı. Ama hemen degil. Koalisyon için bu- günkü yönetim görüşebilir. SÜRECEK CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR gereği" görevini D Kudretlinin Kudreti Nereye ve Ne Kadar? ANKARA — Belki de siyasette yetkin olan kişinin bize söy- ledikleri doğru. TÖ, ya aklına geleni söylemeden duramıyor ya da koalisyonlara özgü siyasal kargaşayı körüklemek da- ha çok işine geliyor. Her iki davranıştaki amaç, belki de De- mirel'i kızdırmak, sinirlendirmek! Meğer sorunun ana nedeni, siyasette bilge ve yetkin kişilerin değerlendirmelerine benzemiyormuş. Şağı solu kol- layan marıfetlı yazarlarımızdan biri geçende TÖ'nün olur ol- maz yerde "çok konuşan doğasını" inceliyordu. Yazara gö- re TÖ, "yüksek sesle düşünürken aklından gelip geçen doğru-yanlış her fikri söylüyor"muş! Oysa "bülbülün çektiği dilinden". Köşk'teki son resmi ka- bulde gazetecilere söyledikleriyle hükümet kurma aşama- sına henüz ulaşmamış siyasal ortamı allak bullak ediverdi. TÖ, -tabii yine üst perdeden konuşurken- seçimde birinci olan partiye isterse "hükümet görevi vermeyebileceğini" söy- lüyor. Ne var ki kendinden öncekiter bir gelenek oluşturmuş- lar. Ehh, ne yapsın? Demirel'i "çağıracağını, neredeyse lut- fedip Başbakanlığa atayacağını" öne sürüyor. Demirel'i, Köşk'teki eski müsteşarına sert çıkmaya, sad- razamlık mührünü dağıtan padişahlık benzetmesi yapma- ya zorlayan işte "bu tavır, bu edâ". Telaşsız, kargaşasız, so- runlara çözümler üretmeye çalışan Demirel, Köşk'e duydu- ğu "olumsuz" tepkiyi üzerinden atamamış olacak ki dün de "hizaya gel" içerikli hayli ağır irdelemeler yapıyordu. Örne- ğin, hükümeti kurmak için Çankaya'nın görev vermesini bek- leyecek miydi? "Hükümet verilmesini filan beklemeyeceğiz" diyonju. TÖ1 den alacak değildi. "Millet vermişti" hükümeti DYP'ye. Bir haftadır söylediği gibi önce Çankaya sorunuyla ilgili tuciar yapacak. İndirme operasyonunu öyle ya da böyle kesin so- nuca bağlayıp halka ilan ettikten sonra, hükümet çalışma- larına girişecekti. TÖ'nün görev ver- _ ı _ ^ _ _ ^ . ^ _ ^ _ ^ ^ _ _ _ mesi "formaliteden KncU'i'ın c r t n ibaretti." Turlardan n u V 1 1 u " i > u n partiler başanlı çıktık- davraniŞİan Dİr tan, hükümetin prog- nnrrarıi vanirian ramı ve bünyesiyle il- y c ' V c y ' ycıııuvıı giii protokoi imzaian- canlandırıyor. TÖ, eski dıktan sonra parla- jQ>V(j.j r\rjn O/Wı 1/711 mentodan çıkan bu " - / / u " - LSUII uıuuyu hükümete, TÖ direne- gjbj bUÖÜn de Vann bilir miydi? ", F... .. : Köşk ağ.n.ğ.nı his- da ne hukumet ne settirmeye pek merak- DarldmentO lıdır ya; bakanlar üze- .. , , , , :- dınleyecek, aklına geleni uyan namıyla "iormaiTte soyleyecek, devletin •aşDaKanıiK fejç SOrUITIIUSUVmUS e vermek" gibi iç ve dış olaylarda z Tş d k^'sondavra- V& eli ya da sesi eksik nışları bir gerçeği ye- OİmaydCak. niden canlandırıyor. "«^—^^—«^—^—^^^-^—ı^—^~ TÖ, eski TÖ'ydü. Dün olduğu gibi bugün de yarın da ne hükümet ne parlamento dinleyecek, aklına geleni uyan namıyla soyleyecek, devle- tin tek sorumlusuymuş gibi iç ve dış olaylarda ya eli ya da sesi eksik olmayacak. Kısacası hükümeti kurmayı başarırsa Demirel'in işi çok zor. Bir yandan miras aldığı dev gibi deviet ve hükümet so- runları, öte yanda "yüksek sesle düşünürken aklından ge- çen her fikri söyleyen" bir Çankaya! Güncel bir başka zorluğu da aşmak zorunda. Yazarlara, sermaye çevrelerine "hükümet beğendirmek" gibi çetin bir görevle karşı karşıya. İstediği kadar "Her partiye ne uzağız ne yakın. Her biri- ne aynı uzaklıktayız" desin DYP'liler. Mantıksal yaklaşımla- ra göre DYP ile SHP'nin; hani kimi yazarların yıllardır has- retini çektiği sağ oylarla sol oylar karması bir hükümetin iş- başı yapması oldukça güçlü bir olasılık. Ne çare, kimi yazarlar yıllar önce sabah akşam dile getir- dikleri hasretten vazgeçmişler. Söze DYP ile birleşirse SHP'nin eriyeceğinden başlıyor, ANAP-DYP hükümetiyle bi- tiriyorlar. Böylesi hükümette ya ANAP'ın DYP'yi eriteceğini veya DYP'nin ANAP'ı yiyip bitireceğini hesaba katmıyorlar. Se- çim bildirgelerındeki vaatlerin yerine getirilmesini sık sık anımsatırken DYP'nin sekiz yıllık ANAP iktidarındaki yolsuz- luklardan, uğursuzluklardan hesap sorma vaadini neden- se unutuyorlar. Hem hükümette ortakhk hem de hesap sormak, nasıl ola- cak ki... Üstelik Mesut Bey kanatlarını Köşk'ün üzerine germiş, hi- maye ediyor. HALİL AKYÜZ Çare^ yeni yönetim yeni bir iddiadır SHP'nin eski PM ve MYK üyesi Halil Akyüz, "Geçen kurultayda partiyi iktidar yapacağına söz verip gerçekleştirmeyenler de kurultay yarışında mağlup olanlar da gelsin, hastalıkları kurultayda aşahm" diyor. İç Politika Servisi — SHH eski PM ve MYK üyesi Halil Akyüz, seçimlerden alınan so- nuçlardan sonra hiçbir partili- nin bir şey olmamış gibi davra- namayacağını belirterek "Be- lirleyici olan kurultaydu-. Gel- sin herkes kurultaya ve parti li- derini, yöneticilerini seçkin. Hiç kimsenin bir başkasının parti yönetimine talip olma nakkını engellemeye bakkı yoktnr" dedi. SHP'nin sürek- li puan kaybettiğine dikkat çe- ken Akyüz, "Geçen kurulUy- da partiyi iktidar yapacağına söz verip gerçekleştiremeyenler de, iktidar yapmak için talip olup kurultay yarışında kaybe- denler de gelsinler. Ama bazı hastalıklan kurultayda aşahm" diye konuştu. Seçim sonuçlannı duygusal- lıktan uzak değerlendirmek ge- rektiğini belirten SHP'nin ku- rucu üyelerinden eski PM ve MYK üyesi Halil Akyüz, 1987'den 1989'a 2 yıl, 89'dan 91'e de 2.5 yıl gectiğini kayde- derek "Biz Türkiye'de bep kfi- çülen bir partiyiz. Politikâlan- mızı anlatamamıs olmamız, güven veremememiz, az çalış- mamız bunlara neden oldu. Bu sonuçtan da hepimiz sorumlu- ynz" dedi. Akyüz seçim sonuç- lannı değerlendirirken şöyle konuştu: "Yeni şartlara uygun politi- kalar belirieyip halka anlatma- mız lazım. Bunu yaparken par- ti içi erozyonu önleyerek yeni- leşmemiz lazım. Kurultaya bir an önce, sornnlanmızı sen ben kavgası yaparak degil, özeleş- tiri yaparak gitmeliyiz. Daya- nışma içinde eksik tespit edil- meli, kurultayın yetkisindeld eksikler kurultayca, kurultay- dan sonraki eksikler zaman içinde giderihnelidir. Önümüz- deki seçimlere hazırtanmalıyız. Şimdi bir tarbşma var. İki baş- ulık deniliyor. Partiye zarar verdiği söyleniyor. İki baştalık ne demek? Eğer partinin başı yetiyorsa bir başka baş bir yer- den çıkamaz. Çıksa da kimse dinlemez, kimse bakmaz. tld başlılık mevcut basın yetersiz- Ufındendır.' Sosyal demokratlann ideolo- ji, ilke ve geçerliliğini yitinniş olmadığını belirten Akyüz, "Böyle bir nmutsnzrak yoktnr. Taklitçiler galip geldi de ger- çekçiler galip gelemedi. Yani sosyal demokrat partflerin üke- lerini kuüanan partiler başardı. Biz başaramadık. Demek ki bir halkla üetişim noksanlıgı var. Sosyal demokrat politikalan bir kez daha zamanımıza, top- lumsal gelişmelere uygun ve çagdaş şekilde gözden gecirme- miz lazım" diye konuştu. Ak- yüz, parti içi düzenlemeye gidi- lip, bir yönetim restorasyonunun gerçekleştirUmesi gerektiğini de vurguladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle