Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 KASIM 1991 HABERLERIN DEVAMI CUMHURİYET/19
SHFde TUYAPTA BUGUN
TÜYAP Kitap Fuan'nı Beledhe Başkanı Nurettin Sozen açü.
Okıır kitapla buluştu villa
(Baftarafi ]. Sayfada)
lefette miyiz, belli olsun. Aslın-
<U bo tarihi, bn belli olduktan
sonra açıklamak dataa iyi olur-
dn. Ama görüyonım Id baa çev-
relerde tereddütler var. Onun
İÇİD 25-26 ocakta olağanüstü
kurultayı yapahm ve soauca var-
dıratam. Ama önce seçim sonuç-
lanm değerlendirelim; partinin
nasü bir gelişmeye doğru gide-
cefi, değisik düşünceleri de, fı-
kirleri de göz önüne alarak or-
taya koyalım."
Inönü, olağanüstu kurultaya
gidilirken partililere "bir dileği,
uyarısı ve öğüdü" olduğunu da
anlatarak sözlerini özetle şöyle
sürdürdü:
"Önttmüzde iki iiç aylık bir
zaman var. Bu siirede örgütler-
de yanş havasına girilmesine
karsryım. Kendi içinde çekisen
bir örgüt görünümii vermekten
kurralmalıyız, kaçınmalıyız.
KMHB iç cekismekrini devam et-
tiren bir örgüt görünümü ver-
meyelim. Buna kesin olarak
kimse ginnesin. Benim, partili-
lerden beklediğim budur. Beni
eiestiren ya da eleştinneyen, ba-
na karsı çıkan ya da cıkmayan
bâtttn arkadaşlanma sesleniyo-
rmm. Mesek, Erdal Inönii kal-
an mı gitsin mi ya da onun ye-
rine baskası gelsin meselesi de-
ğildir. Bunu kişisel mesele ol-
maktan çıkaralım. Mesele,
SHP'ye oy veren mflyonlarca in-
sanm ya da oy verecekken ver-
memiş milyonJann meselesidir."
Inönü, bir gazetecinin, "Bu
knraltayda da genel başkan ada-
yı oldugunuzu şimdiden açıkla-
yabüiyor mnsunuz" sorusuna,
"Bunlan söylemeye vakit var.
Önümüzdeki günlerde bunlan
degerfcndirecegiz" yanıtını ver-
di.
10 bin tarihi
(Baftarafi 1. Sayfada)
ziynet eşyasıaın sahteleri ile de-
giştirUdigi müfettjş raporlaruıca
betirleamiş ve olay gerek idari ve
gerek adli makamlara intikal et-
miş, dört görevli müzeden
uzaklaştınlmıştır" dedi.
Görevlendirilen yeni personel
tarafından envanter sayımının
<<ağlıklı yapılabilmesi için mtlze-
nin yılbaşından haziran ayına
kadar kapatıldığını anımsatan
Işık, "Sayım sürüyor. Aynca
miizeııİD sergileme tekniği açı-
sından da bazı çalışmalar yapı-
lıyor. Sayım sonucu henüz tam
olarak alınmıs degildir. Sayımı
biten eseıierin yeni personel ta-
rafından devir ve teslim işleri
yapümakudır" dedi.
Işık, Adana Ağır Ceza Mah-
kemesi'nin alacağı karar çerçe-
vesinde olaya adı karışanlar
hakkında işlem yapılacağını da
sözlerine ekledi.
EVET/HAYIR
OKTAY AKBAL
(Baftantfi 2. Sayfada)
miydi? Bu kez de bakanlıkların
paylaşılmasında en akıl almaz
çekişmeler başlamayacak mıy-
dı?
Artık kimsenin sabn, direnci
kalmadı. Herkes "yeter artık"
demeye başladı. SHP içindeki — — ^ , r ^ ^ ^ r w ^ r w ^ c m L r
ikinci parti durmaksızın huzur- B A S K E N T T E N AHMET1AN
suzluk yaratıyor. SHP'nin bir •*
programı var, belirli ilkeleri var,
ya bunlara uyulur, kurultayın
seçtiği kişiye, kadroya güven
duyulur ya da SHP'den yeni bir
parti dogar, herkes kendi yolu-
na gider.
g ü i : TYS standı:
Uhan Selçuk, Erdal
Atabek, Suna Tanaltay,
Erdoğan Tanaltay,
Kandemir Konduk, Yümaz
Odabaşı, Nevzat Çelik,
Mehmet Çetin, Namık
Doymuş, Aydın öztürk,
Hasan Hüseyin Yalvaç,
Arif Damar, Rasih Nuri
1leri.
Bilgi Yayınevi standı:
Muzaffer tzgü, Şerafettin
Turan.
Joker Yayınlan standı:
Mehmet Cağçağ, Ramize
Erer.
Gerçek Sanat Yayınlan
standı: Müştak Erenus,
tbrahim Yüdız, Tacim
Çiçek.
Yazarlar kitaplarıru saat
14.00'ten itibaren
imzalayacaklar.
'Nadir Nadl'ye saygı':
Konuşmacüar: tlhan
Selçuk, Yaşar Kemal, Altan
öymen. Saat 14.00-15.00.
BasiB t«plaatısı: Sten
Nadolny. Saat 11.00.
Sftyleşl: 'Dü ve
Anlaşma'. Prof. Dr.
Şerafettin Turan. Saat
16.00-17.00.
Dev-SoPa gıyabında
(Baftarafi 1. Sayfada)
gucnru yazarlan De, siz kitapse-
verierie bir arada olmak bana
heyecan veriyor" diye başlayan
Sözen, daha sonra şunlan soy-
ledi:
"Belediye baskanlığınuz her
zaman sanatın, kültürün ve ta-
bii ki kitabın yanında oldu. Ki-
tabın bu kadar geri plana itildi-
ği, basılan kitap sayısının okur-
yazarlara oranla gittikçe azal-
makta olduğu ülkemizde kitap
fuarlan bizi yürekten sevindiri-
yor. Kitap fuarlannın vaygınlaş-
ması, okuınn kitapla ve yazar-
la daha sık ve «"giıkh ortamlar-
da buluşabilmesi için büyükse-
hir belediyesi olarak üzerimize
düşen görevi yapacağımızdan
kimsenin kuskusu olmanuüıdır."
Konuşmasından sonra açılış
"kurdelesi'nı kesen Sözen,
standlan gezerek sergilenen ki-
taplarla ilgilendi. Kimi kitapla-
nn kendisinde olduğunu belir-
ten Sözen, bu arada fuann ko-
nuklanndan Vaientin Rasputin-
in "Anımsa ve Yaşa" adlı roma-
nıyla Nasrettin Hoca Karikatür-
leri'ni ve Vartak dergisinin yeni
sayısını aldı.
Bu yıl on yaşına basan kitap
fuan, 10 kasım pazar günü ak-
şamına kadar saat 11.00-20.00
arasında gezilebilecek. Bu kez
afişini Turfaan Selçuk'un hazır-
ladığı fuara yabancı konuk ya-
zar olarak Vaientin Raspntin,
Sten Nadolny, Sven O. Berg-
kvist, Blagoy Dimitrov ve Vera
Feonova katıhyor.
Onuncu yıhnda tstanbul Ki-
tap Fuan'na katılan yayın kuru-
luşlannın sayısı rekor düzeye
ulaştı. 150 yayınevinin katüdığı
fuarda aynca 10 yıldır sûrekli
katılan Arkm Kitabevi, Comhu-
riyet Matbaaolık ve Gazetecilik
TAŞ, MİUİyet Yayın AŞ, Redho-
use Yayınevi, Varlık Yayınlan ve
Yapı Kredi Yayınlan'na 4 kasım
pazartesi günü 20.30'da düzen-
lenecek bir törenle birer teşek-
kür plaketi verilecek.
Bu yıl ana teması "Türkçe"
olan fuar süresince her gün
16.00-17.00 arasında sergi ala-
mndaki konferans salonunda
Türk dili uzmanlan ve yaratıcı-
lan Türkce üzerine konuşmalar
yapacaklar. öte yandan Fazü
Hüsnü Dağiarca'run "Türkçe
Kabnda Yaşamak" adlı şiirinin
son dizesi "Türkçem, benim ses
bayragım" bu programlann ana
sloganı seçildi.
Fuarda bugün saat
14.00-15.00 arasında konferans
salonunda düzenlenecek ilk top-
lantı "Nadir Nadi'ye Saygı" top-
lantısı olacak. Gazetemiz sahi-
bi Bcrin Nadi'nin de katılacağı
toplantıda tlhan Selçuk, Yaşar
Kemal ve Altan Öymen, Nadir
Nadi üzerine birer konuşma ya-
pacaklar. Bilindiği gibi kısa bir
süre önce yitirdiğimiz Nadir Na-
di, sekseninci doğum yılı olan
1988'de tstanbul Kitap Fuan'nın
ilk onur yazan seçilmişti.
Fuann bu yüki onur yazan ise
Melih Cevdet Anday. Anday için
Alpay Kabacalı'ya özel bir anı
Irftabı hazuiaüldı. Fuann altın-
cı günü 8 kasım cuma saat
11.00'de konferans salonunda
düzenlenecek bir törenle An-
day'a onur ozanı plaketi sunu-
tocak. Aynı gün 14.00-15.00 ara-
sında da Alpay Kabacalı, An-
dayla bir söyleşi yapacak.
Aynca Cumhuriyet Kitap Ku-
Inbü, fuar süresince kolübe iiye
olacak okuriara "Cumhnriyet
*91" adlı yülığı armağan edecek.
Çoskunoğlu'nun
oğlunun
üzerine
tapulıı
HaberMerkezi—DYP'ninhe-
def adamı halinegelen KarayoUa-
n eski Genel Müdürü ve ANAP
milletvekili adayı Atalay Çoşku-
noğhı'nun Vaniköy'deki evinin
oğlu Altay Çoşkunoglu'nun üze-
rine kayıtlı olduğubelirlendi. Bu
arada Atalay Çoşkunoglu'nun
"alnım açık" dediği ve bu konu-
da bir-iki güne kadar yazıh bir
açıklama yapacağı öğrenildi.
DYP Genel Başkanı Demirel,
seçim öncesindeki konuşmala-
nnda "Elimde yolsuzluk dosya-
lan var" demiş ve isim vermeden
bazı bürokraüan hedef göster-
mişti. Çoşkunoglu'nun seçimler-
den önce 15 otoyol yapımını iha-
le açmadan bazı şirketJereverme-
si tartışma konusu olmuştu.
ANAP Erzunım 2. bölge ikin-
ci sıradaaday olanvesecilemeyen
Atalay Çoşkunoğhı, seçimi kay-
bettikten sonra yeniden görevine
dönmek istediğini bildirmişti.
Vaniköy Evleri diye anılan vil-
laları yapan Koray Inşaat yetkili-
leri, Çoşkunoğlu'navillayı kendi-
lerinin satmadıklannı bildirdiler.
Yetkililer, "Arsa KavaJa Grnbn^
nundu. tnsaatlan, villa karsdıgı
olarak biz yaptık. 64 villayı yan
yanya bölöşrik. Atalay Bey > sa-
üldıgı bdirtilen villayı biz degil,
Kavala Grubu sattı. Ne bizim ne
de Kavala Grnbu'nun, KarayoDa-
n ile bir iş inşkisi bDjnnmamakta-
dv.HicMrilıakyedekatılmadık"
dediler.
VELtEFENDt
HİPODROMIPNDAJV
FİKRETDAĞUOĞLU
1. KOŞU: F: (3) Rikardo, P:
(4) Erdener, P: (2) Akosman,
S: (5) Engin 2.
2. KOŞU: F: (10) Asra, P:
(1) Akbatur, P: (3) Korsan, S:
(9) Şua.
3.KOŞU:F:(5)Singa,P:(4)
Artezyen, P: (6) Sevillana, S:
(10) Şeker.
4. KOŞU: F: (6) Good Win-
ner, P: (3) Y. 01 Kaptan, P: (1)
Talu, S: (13) Je t'ador.
5. KOŞU: F: (9) Piyango, P:
(6) Buse, P: (8) Tırpan, S: (4)
Hilal 12.
6. KOŞU: F: (5) Devir, P: (2)
Başkomutan, P: (8) Progay, P:
(3) Best Line, P: (10) S.
Dancer.
7. KOŞU: F: (3) Hats Off,
P: (2) Yemeni, P: (1) Onyx
Harmony, S: (7) Runner.
(Baftarafi 1. Sayfada)
tnönü, kundtay tarihi açıkla-
ma karannı, SHP'nin yeni mfl-
krvekillerinin büyük çogualu-
ganaa kendisinden yana ağuiık
koyması üzerine aldı.
Demirel'in kuracağı ve
SHP'nin de ortak olabilecegi bir
koaUsyoo hikümetmin yazgısı-
m, sonuçta tek tek milletvekil-
leri belirieyecekti.
taöaü'ye hnzafa destek verece-
gİHİ acıklayan milletvekili sayı-
a 451 buklu. Bu saymm daha da
yükselmesi, 6Ca nlaşması bek-
leniyor. Bu 6Clık hedefe HEP
kökenliler dahil degü. Ama
HEP kökenli milletvekilJerinin
tnönü'ye ve koalisyon dkşÜMce-
sine sıcak bakükton bttiniyor.
Kunütay tarihini 3 ay sonra-
sı için beUrleyen tnönü'nün
amaa, yaluzca hesapiasmayı er-
telemek degil. Kurultaya iktidar
ortagı olarak gitmiş olmanın,
örgüt ve delegeter üzerinde
olumlu etkiler yaratması hesap-
lamyor. Baykalcılar, üç ay son-
rald kurultaya büyük tepki gös-
terdiler.
Olağanüstu kurultayın huku-
ki ve siyasi amacının çarpıüldı-
gını belirtiyorlar. Onlara göre
genel merkez, yetkilerini kulla-
nırken kötü niyet ve hile içinde.
Aynca üç ay sonrald bir knrul-
tay, olağanüstülük niteliğini
kaybetmiş olacak.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin'le, tarib açıklandıkun
sonra telefonda konuştuk. Çe-
tin, olağanüstu kurultay tari-
hinin "yasal çerçevede belir-
lendiginr söyledi. Olaganüs-
tünün, "çok ivedi" anlamma
gelmediginL, tüzükte öngörü-
len otafan kurultaylar dışında-
U bir siirede gerçekleşen ber I»-
rultayın oiaganüstü kurultay ni-
teüğmde olduğunu ifade etti.
Demirel, eger kapryı çalarsa,
gend merkezin önündeid hedef,
TBMM'deki SHP grubundan
koahsyona katüma karan cıkar-
mak. Daha sonra da bu karan
Parti Mecüsi'nde onaylatmak.
tki kurulun şu andaki yapılan
bunn saglamaya uygun.
Güvenoyu alnuş bir hükümet
ortafı olarak kurultaya gittiğiıı-
de özellikle il başkanlan ve be-
lediye baskanlannın destekleri-
ni alabflecegini hesaphyor.
Boykal'a imza verenler arasın-
da i başkanlan ile belediye baş-
kanlan da var. Ama genel mer-
kez, imzaalardan bazüanmn
önümüzdeki yerel seçimlere ik-
tidar ortağı olarak girmenin
kendUeri için üstünlük olabile-
cegini, "ddegekre iş ve ekmek"
saglayabileceklerini düşünüp
imzabınnı geri çekebUeceklerini
umuyor.
Baykalcılar, dünkü açıkla-
mayia bir adım geriye düşmüş
durumdalar. Öne geçmeleri için
eUerinde iki olanak var.
Birincisi, mahkemeye başvu-
rup "özel kurultay" toplamala-
ndır. Bu, çok riskli bir girişim.
O takdirde, bir zamanlar
DSP'nin düştüğü iki genel mer-
kezti parti durumuna geiinebOir.
tkind olanak ise imza sayısı-
nı 700lere çıkarmak için siyasal
mücadeleyi surdürmek. Ancak
bu mücadde, SHFnin hükümet
ortağı olmaayla çok sınırlı ha-
le gdecek.
DYP Uderi, SHP'deki geliş-
meleri çok yakından izüyor.
Dün aksam üzeri kendisiyle
telefonda konuştuk.
"Gazetecinin safı haber al-
maz, haber verir" diyerek, SHP
Olağanüstu Kurultayı'nı 25
ocakta yapmayı kararlaşdrdığı-
nı, bu durumun herhalde ken-
disini ferahlatüğını söyledik.
Keyifli keyifli güldü. "Dur
bakahm" dedi, "Yann gazetderi
bir göreüm, konuşuruz."
Bu "Dur bakalınTın bir fe-
rahlama sinyali oUuğu beüiydL
Ama ferahlamışlığını açıkla-
mak, bem "komşunun evinin
ici"yle ilgüi yorum olacaktı bem
de koalisyon pazaıiığı ilkelerine
uygun düsmeyecektL
Demirel ferahlamıştı.
Şimdi, DYP-SHP koalisyonu
için en azından 25 ocağa kadar
bir engel yoktu. Eğer, 25 ocak-
ta SHP'de patron değişikliği
olur da koalisyon bozulursa, o
da DYP'nin degil, SHP'nin so-
runu olurdu.
Efer Baykal seçilir de SHP*yi
hukümetten çekerse. ülkede hü-
kümet krizi yaratnuş lider hali-
ne gekcekti.
25 ocağın Baykal bakunmdan
mana ve ebemmiyeti budur»
(Baştarafi 1. Sayfada)
lanması bir oldu bittiye getiril-
di. Öncçden de bize bilgi
vermeliydîniz" diye konuştular.
Hâkim Talat Orhan, itirazla-
ra rağmen yaklaşık 3 bin sayfa
tutan karan okumaya başladı.
Davanın 4 numaralı tutuklu sa-
nığı Tuğrul Özbek'in müebbete
çevrilen idam karan açıklandık-
tan sonra sanıklar ayağa kalka-
rak, giysilerinin içinde sakladık-
ları "Dev-Sol" imzah büyük bir
pankartı açtılar. Çeşitli slogan-
lar atan sanıklar, pankartı alma-
ya çalışan jandarma erleriyle de
itiştiler.
Mahkeme Başkanı'nın uyan-
sı üzerine, yerlerine oturarak bir-
kaç dakika daha duruşmayı iz-
leyen sanıklar, daha sonra yeni-
den ayağa kalkarak, sol elleri
havada sloganlar attılar. Sanık-
lar, daha sonra salondan toplu-
ca çıktılar. Sanıklann avukatlan
ve yakınları da olayı protesto
amacıyla kendilerini izleyerek
duruşma salonundan aynldılar.
Hâkim Talat Orhan daha son-
ra, boş salonda yaklaşık 5.5 sa-
at karan okudu.
Duruşmayı terk ettikten son-
ra yazılı bir açıklama yapan
Devrimci Sol davası avukatlan,
11 yıldır süren davanın "hukuk
dışı bir şekilde bitirildigini" ile-
ri sürdüler. Davanın bitirileceği-
nin sanıklardan ve kendilerin-
den "özenle gizlendiğini" savu-
nan avukatlar, "Kamuoyu ve
basından habersiz bir karar du-
ruşması yapmak isteyen mahke-
me heyetinin, TRTye haber ver-
meyi görev bilmesi kimlere sa-
dakat duyuldugunun en açık
göstergesidir" dediler. Savunma
makamı olarak bu hukuk dışı-
hğı protesto ettiklerini belirten
avukatlar şu görüşleri sa-
vundular:
"Biz bu davanın savunmasına
başlarken, bu davada mahkeme-
nin vereceği kararın hukuki ol-
mayacağını, bu davada hukukun
sadece ceza olarak kullanıldıgı-
nı, ama bizler savunma olarak
buna izin vermeyeceğimizi be-
lirtmiştik. Nitekim bugün 'ka-
rar', sanıksız, avukatsız bir mah-
keme salonunda, iddia makamı
ve heyet mrken okunuyor. Ama
karann ne kadar hukuki, ne ka-
dar yasal, ne kadar meşru oldu-
ğunu tarih gosterecektir. Ve asü
doğnı, adaletli karan tarih ve-
• recektir."
tdam ve müebbetler
"Mevcut anaj'asal düzeni si-
lahla yıkarak yerine, Marksist-
Leninisl ilkeler doğrultusunda
bir rejim kurmak amacıyla ya-
sadışı örgüte üye olmak, çeşitli
bombalama ve öldürme eylem-
lerine kaülmakla" suçlanan
1243 sanıktan, idam cezasına
çarptınlan 42'sirün adları şöyle:
. Davanın bir numaralı sanığı
ve örgüt Uderi olan cezaevi fira-
risi Dursun Karataş, Hüseyin
Salgın, Murat Karabulut, Tuğ-
rul Ozbek, Hüseyin H.Şakir Öz-
somar, Vehbi Ersan, Yaşar Ya-
vuz, Hüseyin Albayrak, Mah-
mut Alp, Kenan Motor, Uğur
luncel, Mustafa Kadir Gül, Hü-
seyin Bektas, Saieh Odabaş, tl-
yas Arduç, Hasan Bektaş, Erdal
Ketenci, Şemdin Şimşir, Meh-
met Mustafa Dalkıran, Celal
Abbas Leşanoğlu, Alisan Yal-
çın, Özer Çetin Şenyurt, Şaban
Taşcı, Mehmet Doğan, Mehmet
Ünal, Cenap özek, Abdüllaziz
Demirayak, Hacı Ramazan Işık,
Selahi Kayadibi, Mehmet Koca,
Orhan Avcı, Mustafa Kâmil
Uzuner, Hasan Kargın, Ersin
Tezcanh, Emnıllah Çetin, Meh-
met Kılıç, Mursel Göleli, Aydın
Açıkgöz, Namık Kemal Ciba-
roğlu, Cemal Can, Ekrem Kılıç,
Süleyman Özcan Bulgu.
tdama çarptınlan sanıklardan
Şaban Taşçı ve Hacı Ramazan
Işık'ın cezaları, itiraflan nede-
niyle 15'er yıla, Mahmut Alp,
Şemdin Şimşir, Mehmet Koca,
16 sene 8'er aya, Hasan Bektaş
samimi ikrarlan nedeniyle 20 yı-
la, öteki sanıklann da askeri
savcılık ve sorgu hâkimliğinde
suçu kabullenmeleri hafifletici
neden kabul edilerek, müebbet
hapis cezasına çarptınldılar.
Sanıklardan Emnıllah Çetin-
in idam cezası ise hafifletici bir
neden görülmeyerek aynen bıra-
kıldı. 13 Eylül 1980 yıhnda ör-
gütsel amaçla ve taammüden
Rüstem Sargın'ı öldürdüğü ge-
rekçesiyle TCK'nın 146/1'den ve-
rilen idam karanna, TCK'nın
59'uncu maddesinin uygulan-
masını isteyen üye hâkim Nail
Ekinci'nin muhalif kaldığı ve
karann oy çokluğuyla alındığı
bildirildi. Duruşma hâkimi,
"Şova gerek yok" diyerek, Çe-
tin'in idam karanyla ilgüi olarak
kalem kırmadı.
Beraat ve
diğer cezalar
Davada 582 samk beraat etti.
Örgüt üyesi olduğu saptanama-
yan bazı sanıklarla ilgili, silah
bulundurma iddialan hcikkında-
ki dosyalaı da görevsizlik kara-
nyla, asliye ceza mahkemeleri-
ne gönderildi.
Çatışma veya bazı bombala-
ma olaylannda ölen cezaevi fi-
rarisi tbrahim Erdoğan, Ferit ve
Hasan Eliuygun gibi kişiler ile
iddialan zamanaşımına uğrayan
toplam 66 kişi hakkındaki dava-
lar da düştü.
21 sanık hakkındaki davalar-
da görevsizlik karan verildi. Ba-
ki Altın, Saadettin GUven, Hay-
dar Öztürk, Fevzi Işık, Erdinç
Yeşilbağ, Şaban Şen, Abmet F.
Ercüment Özdemir, Züref Kadı-
oğiu, Celalettin Ali Güler ve Se-
her Ertem adlı sanıklar hakkın-
da da yargılandıklan çeşitli sıkı-
yönetim mahkemelerinden aynı
tür suçlardan, idam dahil çeşit-
li mahkûmiyetlere çarptınldık-
lan için aynca ceza tayinine ge-
rek görülmedi.
Davanın açıldığı 11 yıl içinde
yakalanamayan lurgut Uçmak,
Kemal Kesgin, Hamza Söyle-
mez, Rasim Bayraklı ve tbrahim
Şahin hakkındaki dava dosyala-
rı, sorgulamalan yapılamadığı
için aynlarak ağır ceza mahke-
melerine gönderildi.
6 sanık hakkmda acılan dava-
lar mükerrer görülerek reddedi-
lirken, geriye kalan 553 sanık da
2 yıl 9 ay 10 günden 20 yıla ka-
dar değişen hapis cezalarına
çarptınldılar. Sanıklardan Bay-
rampaşa Cezaevi'nden firar
eden Dev-Sol'un üst düzey yö-
neticileri Mehmet Sinan Kukul,
Bedri Yağan, Arslan Şener Yıl-
dınm, Arslan Tayfun Özkök 13
yıl 4'er ay, Ankara Merkez Ka-
paü Cezaevi'nden firar eden tb-
rahim Bingöl de 15 >ıl hapis ce-
zalarına çarptırıldılar.
Mahkûm olan sanıklar,
ömürboyu kamu hizmetlerinden
de men edildiler. Suça konu eş-
yanın müsaderesine karar veren
mahkeme, yakınlannı olaylarda
yitiren kişilerin, tazminat talep-
leriyle ilgili de hukuk mahkeme-
lerine başvurabileceklerini kayıt
altına aldı.
Dava özeti
12 Eylül sonrasında 'Istanbul
Devrimci Sol Ana Davası'yla il-
gili olarak operasyonlar sonu-
cunda toplam 1682 sanık zanlı-
sı gözaJtından savcılığa sevk
edilmiş, bunlardan 1243'ü hak-
kında 15 Mart 1982 tarihinde
dava açılmıştı. Dava açıldığında
tutuklu bulunan 756 sanıktan
280'i hakkmda idam cezası iste-
niyordu. Sorgular sonucunda ise
mahkeme savcısının esas hak-
kındaki mütaalasında ancak 180
kişinin idamı istenmişti. Yargı-
lamalar sürerken mahkemeye
verdikleri dilekçeler nedeniyle
belirlenebildiği kadarıyla 21 sa-
nık 260 yılı aşkın bir süre ağır
hapis cezasına çarptınldı. 1982
yılında açılan davada savunma-
lara ise ancak kasım 1988'de
başlanabildi ve eylül 1989"da son
buldu. Davadaki tutuklu sanık-
lar uzun bir süre cezaevlerinde-
ki baskılan ve tek tip elbise giy-
me uygulamasını protesto için
duruşmalara ya katılmadı ya da
iç çamaşırlarıyla hazır bulundu.
Bu arada Devrimci Sol liderle-
rinden tututlu sanıklar Dursun
Karataş, Bedri Yağan, Sinan
Kutul, Arslan Tayfun Özkök,
Arslan Şener Yıldırım, tbrahim
Erdoğan, Cenap Özbek ve Ali
Karlangaç çeşitli tarihlerde hâ-
la gizemini koruyan bir yöntem-
le cezaevinden firar etti.
Sanıklann mesleklere göre
dağıhmında, birinciliği yüzde 29
ile öğrenciler alırken, bunlan
yüzde 28 ile serbest çahşanlar iz-
liyor. Sıralamayı, yüzde 23 ile iş-
çüer, yüzde 9 ile memurlar, yüz-
de 7 ile esnaflar, yüzde 3 ile öğ-
retmenler ve yüzde 1 ile de as-
ker ve polisler takip ediyor.
Öte yandan İstanbul'da Dev-
Sol örgütüne mensup olarak çe-
şitli eylemlere kanştıklan iddi-
asıyla gözaltına aJınan ve dün
İstanbul DGM'ye çıkartılan 10
kişiden 9'u serbest bırakıldı, l'i
tutuklandı. Sanıklann, Esenley-
de bir halı yıkama fabrikasından
1.5 milyar liralık hah gasp edil-
mesi olayına kanştıklan ileri sü-
rülüyordu.
Dün aynca, sabah saatlerin-
de kendisinin Devrimci Sol ör-
gütüne mensup olarak tanıtan
bir kişinin polise telefonla yap-
tığı ihbar üzerine tstanburdakr-
tüm adliyelerde bomba arama-
sı yapıldı.
GOZLEM
UĞURMUMCU
Yeni McCarticilik!..
(Baftarafi 1. Sayfada)
rün adıyla özdeşleşmiştir.
Paranoya, ruh hekimleri tarafından 'müzmin psikoz' ola-
rak tanımlanıyor.
McCarticilik, Leninist sistemi eleştiren bir düşünce akı-
mı değil, 'komplo teorileri' ile her taşın altında komünist ara-
yan bir ruh hastalığıdır. Bu yüzden, senator McCarthy, 1954
yılında soruşturma komisyonu başkanlığından da alınmış-
tı.
McCartizm, bir soğuk savaş ürûnüdür. Soğuk savaşın
noktalanması ve Scvyetler Birliği'nde de komünizmin çök-
mesinden sonra yeni ietişler' ve yeni 'düşmanlar' arandı ve
bulundu.
Bu ortamda son yıllarda Türkiye'de yeni bir siyasal para-
noya türü ortaya çıktı. Bu yeni saplantı 'piyasa ekonomisi
fetişizmi' ile 'Kemalizm düşmanlığı'dK. Bu datente/eWûe/)
gö-
rünüşlü 'yeni McCartiznfölr.
Özal'ın getirdiği "emir-kumanda ekonomisi' ve 'keyfi
devletçiliğe' karşı çıkan herkes, ya 'cuntacı', ya 'darbeci
Kemalisf ya da 'ittihatçriMa suçlanıyor.
özal'a ve ANAP'a karşı çıktınız mı, tamam!
—Sivil toptum düşmanısınız... Kemalist darbe hazırlıyor-
sunuz... Cuntacısınız... İttihatçısınız.
Televizyonlarda, gazetelerde, dergilerde yaylım ateşi ile
karşılaşıyorsunuz. Bu errtelektüel yeni McCarticilik1
, bu pro-
paganda ve ideoloji şırıngası bazı sosyal demokratlan da
etkiliyor ki onlar da bu koroya katılıyorlar:
—Seçim yenilgisi Kemalizmin yenilgisidir.
Ne ilgisi var?
Kemalizmin en belirgin özelliği laisizmdir
Laiklik, o kadar yerleşti ki DYP ve hatta ANAP bile RP'ye
karşı laisizmi savunmak zorunda kaldı.
Dünyada, piyasanın serbest olduğu, devietin hiç
'müdahale' etmediği bir tek kapitalist ekonomi yoktur.
Piyasa ekonomisinin karşıtı Kemalizm midir?
Hayır; piyasa ekonomisi yalnızca Leninist sistemde yok-
tur. 'Kadim Yunan'öa ticaret serbesttir, her dönemde piya-
sa vardır; Türkiye'de Osmanlı İmparatorluğu'ndan bu yana
ticaret serbesttir; 'piyasa ekonomisi' ağır aksak da olsa iş-
lemiştir.
ittihatçıların ilk yıllarında da piyasa ekonomisi vardır, Kur-
tuluş Savaşı'nı izieyen yıllarda da; daha sonra da...
30'lu yıllarda da Türkiye'de 'kolektivist sistem' uygularv
mamıştır... İnceleyin, bakın; Özal, bugün sözde 'piyasa eko-
nomisi'ni bile 30'lu yıllardan kalan yasalarla yürütüyor!
Türkiye'de 12 Eylül askeri darbesı ile başlayan dönem-
de uygulanan sistem de 'piyasa ekonomisi' degildir.
12 Eylül ile 'ekonomilerin militarizasyonu' süreci başlatıl-
mış; bu sürec, 'keyfi devletçilik' denen bir düzen içinde iş-
letilmiş; bu uygulamalarla emek gelirlerinin ulusal gelirde-
ki payları düşmüş, sermaye gelirlerinin ulusal gelirdeki pay-
ları da katlanarak artmıştır.
Bu 'yeni McCartizm', bir emek ve emekçi düşmanlığına
dönüşüyor. Solu.ı bittiği, tükendiğı, sevinç çığhkları ile ilan
ediliyor. Yılgınlığın teslim aldığı kalelerde de bir panik ya-
şanıyor.
Sömürü kalktı mı?.. Kalkmadıysa, sol ölmez; sosyal de-
mokrasi ölmez, sosyalizm ölmez. Sömürü kalktı da Türki-
ye'de sınıfsız toplum mu kuruldu? Kurulmadıysa, sol ölmez,
solcuiuk ölmez, sosyalizm inancı ölmez.
İç çatışmaları ve yılgınlıkla 'gül kurulan'na dönen sosyal
demokratların yerlerine yeni yapı, yeni örgüt ve belki de yeni
partiler yediveren gülleri gibi fabrikalarda, tarlalarda ve yi-
ğit aydınların yüreklerinde açar.
• • •
Demokrasilerde 'baskı grupian' olarak adlandırılan örgüt-
lerin yadsınmaz etkileri vardır.
TÛSİAD, büyük sermayenin örgütüdür. DİSK de 12 Ey-
lül faşizminin kapatmak istediği, ANAP'ın da çıkardığı 'gaşp
yasası' ile malvaıiığına el konulan bir sendikal örgüttür. TU-
SİAD da DİSK de batskfgruplarıdır. '
r
Demokrasilerde çokseslilik' ve toplumsal uzlaşma" bu
sermaye ve emek örgütlennin seslerinin kitle iletişim araç-
ları ile yazılı basında eşit olarak duyurulması ile sağlanabi-
lir.
DİSK Yürütme Kurulu, dün kamuoyuna bir duyuru yayım-
layarak şu görüşleri dile getirdi:
—Paris Şartı'ndan ILO ilkelerine, 12 Eylül dönem'mden he-
sap sorularak devietin şeffaflaşmasına, konuşan topiumdan
kamu çaJışanlannın grevli toplusözleşmeli sendika hakkına,
kuvvet aynlığından anayasanm yeniden düzenlenmesine ka-
dar birçok noktada çakışan DYP ve SHP, bu fırsatı görmek
ve siyasi çözümü olan DYP+SHP koalisyonu olanağını yok
etmemek zorundadırlar.
Büyük sermaye ANAP-DYP koalisyonu istiyor. DİSK, DYP-
SHP ortaklığı.
Sivil topium, emek ve sermaye arasındaki uzlaşmanın
sağlandığı, bütün çalışanların grev haklarına sahip olduk-
ları, 12 Eytûl'den hesap sorulduğu gün kurulmaya başla-
yacaktır.
ÇokseslHik de_ DİSK'in TÜSİAD kadar özgür olduğu, DİSK
haberlerinin TÜSİAD haberleri kadar televizyon kanalları
ile basında yer aldığı gün kurulacaktır.
Firar için 15 tutuklama
(Baftarafi 1. Sayfada)
Müdürü), gardiyanlar Necmi
Kargalı, Esalet Değirmenci, Ali
lekin, Davut Şahin, AUahverdi
Çokal, Ali Oguz, tsmail Atay,
Şaldr Kaleli, Mustafa Kocatürk,
Halit Aksoy. Cevdet Gümüşte-
ne, trfan Aucıoglu, Reşit Bingöl,
Öyas Akman."
Ankara Emniyet Müdürlüğü
yetkililerinin Topal ve Bingöl'-
ün tünel yoluyla kaçmadıklan-
nın kesinleştiğini söylemeleri
üzerine "firann içeriden yardtm
yoluyla açık göriiş sırasmda
gercekleşüği" kanısı güçlendi.
Olayla ilgili yeni bir ipucu bu-
lunmadığını anlatan yetkililer,
gardiyanların dışında olayla il-
gili olarak gözaltına ahnan ol-
madığmı söylediler. Olayın 'gü-
venlik'le ilgili bölümünü Anka-
ra Emniyet Müdürlüğü'nün yö-
nettiğini aktaran yetkililer, "Ce-
zaevinin güvenliğinin oasıl oldu-
ğu ortada. Zorlulda yakalanan
teroristlerin cezaevinden kaçma-
sı bizi çok üzdü" görüşünü sa-
vundular.
Çağdaş Hukukçular Derneği
Başkanı Avukat Şenal Sanhan,
fırar olayınm ardmdan, siyasi
tutuklulann kitap ve eşyalannın
görevlilerce parçalandığını öne
sürdü. Firar olayının erteşi gü-
nü Feridun Yümaz, Erol Özbo-
lat, Sinan Koca, Ekrem Keval
ve Izzet Avşar'ın çeşitli yerlerin-
den yaralandığını iddia eden Sa-
nhan, "tdare, hukuki sonuç do-
ğuran bu olayı elbelte araştıra-
cakbr. Ancak bu araştırma ve
soruştunnamn olayla ilgisi ol-
mayan kişilere kaydınlması ve
kaba kuvvet kullanılması ve eş-
yalara zarar vermesi hoş görii-
lemez. Bu durumun sürdürül-
mesi halinde can güvenliği teh-
likede olacakur" dedi. Sanhan,
hukukçular olarak olayı kına-
dıklannı beürterek önlem ahn-
masını talep jttiler.
92 MODEL PROFİLO'LAR OEÜYOR
ACIU nMtYİN .„ 4 KAMIUKUYİN