17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 23 EKÎM 1991 Pariamentomın Feshi Sorunıı TBMM'nin fesih prosedürünün kötüye kullanım yollarından biri, Cumhurbaşkanının güvenoyu alamayacak bir Bakanlar Kurulu oluşturacak bir Başbakan atayarak ya da bakanlan atamaktan kaçınarak fesih prosedürünü işletmesidir. Cumhurbaşkanının güvenoyu alamayacak başbakanlar ataması, siyasal ve anayasal teamüllere aykındır. BURAK ODER /. Ü. Hukuk Fak. İdare Hukuku Araştırma Görevlisi 1982 Anayasası'nda parlarnentonun feshi "Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin Cumhurbaşkanınca yenilenmesi" kcnar baş- lıkh 116. maddede dûzenlenmiştir: "Bakanlar Kandunun, 110. maddede belirtilen güvenoyu- nu aUmunası ve 99. ya da 111. maddeler uya- nnca güvensizlik oyu ile düşürülmesi hallerinde, 45 gön jçinde yeni Bakanlar Kurulu kurulama- dığ) ya da kurûlduğu halde güvenoyu alamadı- ğı takdirde Cumhurbaşkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanıoa danışarak seçimlerin yemlemneane karar verebilir. Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürülmeden istifa etmesi üzerine 45 gün içinde ya da yeni se- çilen Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Baş- kanlık Divanı seçiminden yine 45 gün içinde Bakanlar Kurulu'nun kurulamaması hallerinde de Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Mec- lisi Başkanına danışarak seçimlerin yenilenme- sine karar verebilir. Yenileme kararı Resmi Gazete'de yayunlaaır ve seçime gidilir." Anavasa'nın 116. maddesinin dûzenlemesi doğruftusunda, fesih prosedürünün temeli "45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulama- ması ya da kurulup da güvenoyu alamamasT* üzerine kurulmuştur. Maddede fesih yetkisi- nin kullanılabilir olması için dört olasılık öngörülmüştür: 1. Yeni kurulan Bakanlar Kurulunun güve- noyu alamaması halinde. 45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması ya da ku- rulup da güvenoyu alamaması. 2. Güvenoyu almış bir Bakanlar Kurulu gensoru ya da güven istemi sonucunda güve- noyu alamayıp düştüğü hallerde, 45 gün için- de yeni Bakanlar Kumlu'nun kurulamaması ya da kurulup da güvenoyu alamaması. 3. Başbakanın güvensizlik oyu ile düşürül- meden istîfa etmesi halinde, 45 gün içinde Bakanlar Kurulunun kurulamaması. 4. Yeni seçilen TBMM'de Başkanlık Divanı seçiminden sonra 45 gün içinde Bakanlar Ku- rulunun kurulamaması. Bu sistemde dikkati çeken nokta 3. ve 4. ola- sılıklarda. Bakanlar Kurulunun kurulup da güvenoyu alamaması halinin öngörülmemiş olmasıdır. Bu durumda 45 gün içinde Bakan- lar Kurulu kurulur. ama güvenoyu alamazsa 1. olasılık söz konusu olacak. yani yeni bır 45 günlük süre işlemeye başlayacaktır. Dikkati çeken ikinci bir nokta ise Bakanlar Kurulu- nun oluştuğu. ama güvenoyu alamadığı durumlarda 45 günden daha az bir süre içinde. örneğin kurulan Bakanlar Kurulu sürenin 20. günü güvenoyu alamazsa. TBMM'nin hemen Feshinin olanak dahilinde göründüğüdür, An- cak maddenin temel amacının TBMM'nin hemen feshini sağlamak değil de yeni bir Ba- kanlar Kurulunun kurulamayacağının ya da kurulsa da güvenovu alamayacağının belir- lenmesi durumunda siyasal bir bunalımı önlemek için TBMM'nin feshini sağlamak ol- duğu dikkate alınırsa. bu yorumun maddenin amacıyla bağdaşmadığı görülmektedir. Bu ne- denle 45 gün içinde birden çok Bakanlar Kurulu'nun kurulup güvenoyu alamaması ve fesih yetkisinin ancak 45 gün sonunda kullanı- labilir olduğunu kabuî etmek maddenin amacına daha uygundur. Söz konusu olan 45 günlük sürelerin hangi tarihlerden itibaren işlemeye başlayacağı 116. maddede belirtilmemiştir. Bu konuda iki ola- sılık akla gelebilir: Güvenoyu alamamadan itibaren işlemesi ya da yeni Başbakanın atan- masından itibaren işlemesi. Bu iki olasılıktan birinin kabulü pratikte büyük önem taşımaya- bilir, çünkü Cumhurbaşkanı yeni Başbakanı en kısa süre içinde atayacaktır. Ancak ikinci çözüm yolunun, yani Başbakanın atanmasın- dan itibaren sürenin işlemeye başlamasının benimsenmesi ile prosedürün kötü niyetle işle- tilmesi. örneğin 45 günlük sürenin bir Başba- kan atanmadan geçirilmesi, engellenebilecek- tir. Bu çözüm yolunun benımsenmesinin gerekçesi ise şu şekilde oluşturulabilir: 116. madde Bakanlar Kurulu'nun kurulamamasın- dan söz etmiştir. Bir Bakanlar Kurulu'nun kurulamaması için önkoşul, bir Başbakanın atanmasıdır. Bir Başbakan atanmadığı sürece Bakanlar Kurulu'nun kurulamamasından söz edilemez. TBMM'nin fesih prosedürünün kötüye kul- lanım yollarından biri, Cumhurbaşkanının güvenoyu alamayacak bır Bakanlar Kurulu oluşturacak bir Başbakan atayarak ya da ba- kanlan atamaktan kaçınarak fesih prosedürü- nü işletmesidir. Cumhurbaşkanının güvenoyu alamayacak başbakanlar ataması, siyasal ve anayasal teamüllere aykındır, ancak bu tea- mülün çiğnenmesi en azından pozıtıf hukuk açısından doğrudan bir sorumluluk doğur- maz. öte yandan, Cumhurbaşkanına bakanla- n atama konusunda takdir yetkısi veren bir Anayasa hükmü yoktur. Konuyla ilgili olan 104. madde 2. fıkra (b) bendi atamanın Başba- kanın teklifi üzerine olacağını, 109. madde ise bakanlann Başbakanca seçilıp Cumhurbaş- kanınca atanacağını belirtmektedir. Bakanla- n atamak Cumhurbaşkanının görevidir, bakanları seçme konusunda Cumhurbaşkanı- nın herhangi bır müdahalesi söz konusu olamaz. Bakanlan seçme anlamına gelen dav- ranışlar yetki ve işlev (fonksiyon) gasbı ola- caktır. Bakanlan atamak Cumhurbaşkanına özgü bir yetkidır ama "bağh" bir yetkidir. Cumhurbaşkanının, güvenoyu alamayaca- ğı belirgin olan bir Başbakan atayarak TBMM'yi feshetmeye yönelik bir girişimi, TBMM tarafından, bu Bakanlar Kurulu'na güvenoyu verilmesi ve daha sonra Bakanlar Kurulu'nun düşürülmesi yoluyla engellenebi- lir. öte yandan Cumhurbaşkanının böyle bir davranışı "aktif politika yapmak" olduğun- dan yenilenen seçimler sonrası aynı çoğunluk söz konusu olursa, Cumhurbaşkanının davra- nışı seçmenlerce tasvip edilmemiş olacaktır. Başka bir deyişle böyle bir fesih sonrasında yapılacak seçimler, Cumhurbaşkanı hakkın- da yapılacak bir referandum niteliğinde ola- caktır. "Nitekim, 1877 yılında, Fransa'da monarşist eğilimli Cumhurbaşkanı Mac- Mahon, Cumhuriyetçi çoğunluğun bulundu- ğu mebuslar meclisini feshetmiş, fakat seçim- lerden sonra Cumhuriyetçiler daha büyük bir çoğunlukla mecliste yer alınca, bir süre sonra istifa etmek zorunda kalmıştı" (1). Fesih yetkisinin kötüye kullanımı bağlamın- da ele alınması gereken bir başka konu, Başbakanın Cumhurbaşkanı ile anlaşarak fe- sih prosedürünü işletip işletemeyeceğidir. Bu konuda iki olasılık akla gelebilir: İlk olasılık Başbakanın. Bakanlar Kurulu'nu oluşturma- dan 45 günlük süreyi doldurmasıdır. 116. maddenin Bakanlar Kurulu'nun kuruhnama- sından değil de kurulamamasından söz etmesi karşısında bu durumda fesih prosedürünün iş- lemeyeceği açıktır. İkinci olasılık ise Başbaka- nın güvenoyu alamayacak bir Bakanlar Kurulu oluşturması ya da partisine güvenoyu verilmemesini telkin etmesidir. Gerçekten Başbakanın güvenoyu alacak bir Bakanlar Kurulu oluşturma zorunluluğu yoktur. An- cak, buna benzer bir durumda. kendini feshet- me yetkisine sahip olmayan Federal Almanya Federal Meclisi'nin kendisinin Cumhurbaş- kanı tarafından feshedilmesînı sağlaması üzerine açılan davada Federal Almanya Fede- ral Anayasa Mahkemesi, bu fesih yönteminin somut durumun Başbakanı destekleyen bir çoğunluğun var olup olmadığı konusunda kuşku doğurduğu durumlarda kullanılması gerektigini ve çoğunluğun kuşkuya gerek bı- rakmadığı durumlarda feshin sağlanmasının hukuka aykın olacağını belirtmiştir (2). Sonuç olarak denebilir ki, 116. maddenin oluşturduğu sistemin öngördüğü koşullann nesnel olarak gerçekleşmediği ya da bu koşul- lann yapay olarak gerçekleştirildiği durum- larda TBMM'nin feshedilmesi. maddenin amacına uygun değildir, hukuka da aykındır. (11 TEZİÇ. Erdoian. Anayasa Hukuku. Isıanbul, 1986. sayfa 430. (21 Entscheidungen des Bundes\erfassungsgenchts 62. Sr I. sayfa 1. Karar Özeıi 6 ve 7 paragraflar EVET/HAYIR OKTtfAKBAL Akıl Yoksa!..Şosyal demokrat oylan bir toplayın da sonucu görün. Yal- nız istanbul'un sekiz bölgesinde bu oyiann toplamı yûzde 35'i geciyor. Oysa bu bölgelerde birinci parti olanlann hiçbiri yüz- de 30 çizgisıne gelemiyor. Ortaya çıkan gerçek şu: Sosyal- demokrat yöneticiler yanlış tutumlarından vazgeçip bir ara- ya gelseler İstanbul'da dokuz bölgede birinci parti olacak, elli sandalyeyı de elde edeceklerdi. İlhan Selçuk boşuna yazmadı "En büyük hazine aklımızdır" diye! Her akıllı, azıcık hesap kitap bilen kişi, SHP'nin ve DSP'nin düşman kardeşler gibi davranmalarının ikisine de yararlı olmayacağını önceden görürdü. Hep yaz-, dtk, soyledik, hem yeni de değil, aylardır yıllardır yineliyoruz: Oylan dağıtmayın, CHP'nin oylarını parçalamaktan vazge- çin. Bir araya gelin, yeni bir partinin yaftası altında birleşin. Bırakın çocukca direnmeleri, aklınızı başınıza toplayın. Kar- şınıza çıkan tarihsel fırsatı kaçırmayın! İstanbul birinci bölgede SHP-DSP ortak oylannın oranı yüz- de 35.65. Üçüncü bölgede 39.94. Beşinci bölgede yüzde 37.88, altıncı bölgede yüzde 36.78. Ötekilerde de öyte. rzmk'de de durum İstanbul gibi! izmir'de iki partinin toplamı yüzde 40'lan buluyor. izmır'in tüm sandalyeleri sosyal demokratla- rın olacakmış demek! Ama körcesine bir düşmanlık sosyal demokratların tek başlarına iktidar olmalarını önledi. Bir de Türkiye genelinde düşünürsek, iki partinin toplam oylannın yüzde otuzları aştığını göreceğiz. Ki ne ülkenin bi- rinci partisi olan DYP ne de ANAP oyları yüzde 30'lara eriş- miştir! DYP yüzde 27-28, ANAP yüzde 24-25... "En büyük hazinemiz aklımızdır." Sosyal demokratların bu büyük bozgunundan alınacak dersler vardır. Hem SHPTılerin hem de DSP'lilerin. Özellik- le Ecevit hayranlarının!.. 'Böl, yönet' formülü bir kez daha başarıyla uygulandı. Ne yazık ki bilerek bilmeyerek bu boz- gunda başrolü Bay Ecevit üstlendi. SHP'yi yıkmayı tek he- def belleyen Ecevit ve çevresi, böylelikle emellerine kavuş- muş oldular! Ülkenin başına bir kez daha yeni bir MC ortak- lığını getirmek görevinı başanyla gerçekleştirdiler. Tablo meydana çıkmıştır. SHP artık anamuhalefet değildir. Ülkenin üçüncü partisidır, 87'de kazandığı 99 sandalyeyi bı- le elde edememiştir. Hele 89 yerel seçimlerinde özellikle An- kara, İzmir ve istanbul'daki üstünlüğünü tamamen elinden kaçırmıştır. Şimdi suçu belediyelerde arayanlar çıkacak! Aca- ba oyle mi? Başlıca suçlu SHP'Iİ belediyeler mi? SHP üst yönetimindeki bitip tükenmeyen kavgaların bu yenilgide bü- yük bir etkisi yok mu? Kurultay, otağanüstü kurultay, sensin bensin çekişmelerinin SHP'ye duyulan güveni iyice sarstığı gerçek değil mi? Şimdi ne olacak? SHP yeniden bir olağanüstü kurultaya gidecek. Yeni bir lider arayışı başlayacak. Gruplar oluşacak. Kıyametler kopa- rılacak. Kurultay güçlü bir birliktelik kurabilecek mi? Yoksa SHP'de yeni kopmalarla mı karşılaşacağız? Ya DSP? Bu par- tiye verilen üç milyona yakın oyun havaya uçacağı önceden belli değil miydi? Bay Ecevit halkın karşısına bir daha nasıl çıkabilecek, nasıl o güzel söylevlerini verebilecek? Uygar ülkelerde, gerçek demokratik yönetimlerde, seçim- lerde bozguna uğrayan liderlerin kendiltklerinden görevden cekilmeleri gelenekleşmişlir. Ama bizde böyle bir şey gör- müyoruz. Oysa her büyük yenilgiden sonra partilerin bir iç hesaplaşmaya gitmeleri doğaldır. Sosyal demokrat olduğu- nu söyleyen iki partiye verilen yedi-sekiz milyon oyun sahibi yurttaşlar körce bir inatlaşmayı sürdürerek, oyları parçala- yanlardan, sonunda iktidarı bir kez daha sağcı partilere tes- lim edenlerden hesap sormayacak mı? İlhan Selçuk boşuna sürekli uyarmadr. "En büyük hazinemiz aklımızdır." Ama akıl yoksa... VEFAT Merhum M. Rıfkı Baysefer ve Yaşar Baysefer'in oğullan, Ayla Unal, Semra Tavşanlıoğlu ve Semih Baysefer'in kardeşleri, Omca Korugan ile Banu, Tüğba ve Sabri Tavşanhoğlu'nun dayılan, Taylan Baysefer'in amcası, Can'ın sevgili babası, Pembe Baysefer'in eşi, tanıyan herkesin candan sevdiği cömertlik, dürüstlük ve azmin simgesi MELÎH BAYSEFERyaşamak için seçtıği Paris'te vefat etmiştir. Cenazesi, 24 Ekim 1991 Perşembe günü Sögttt (Bilecik) Çarşı Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip toprağa verilecektir. AtLESÎ TEŞEKKÜR Biricik varlığımız MELtH BAYSEFER'in hastalıgı sırasında ve vefatı sonrası rardımlarını esırgemeyen dcgerli dostlan, özellikle Metin Cenger ve Kadıoğlu ailesine te&ekkür ederiz. AtLESİ YURTDISINDA LISAN Ingıltere'de seçkın dıl okullan Genç bayanlara Au-Paır'!ık (Ingiltere'de Amerika'da Fransada) EOrtimdo cıddiyet -135 15 99 ŞehitmuhtofCd. 37/7 Taksm-BT DOGAN ORGANIZASVON Satılık Opel Kadet 1300 1981 model - Doktor'dan 346 69 38 - 346 58 03 denemeye, beklemeye vaktiniz yoktur. 9 ÇAĞA AYAK UYDURUN (nşilizce ve Almanca'yı GÛK-DİL'de ÛCRENİN• Gök-Dıl'ın yedı kışılık eğıtım kurulu Amerıka ve Ingıltere'de bır yılı aşkın süredır sızler ıçın araştırdı. gelıştırdı • Ccmmunıcatıve (ıletışımsel) ve Eclectıc yontemın gereğı olarak, • Dershkler oğrencı savılan azaltılarak yeniden düzenlendı • Kurslanmızda uygulanan East West kıtap sensı. teyp kasetlerı, slayt pro- jektörlen ve vıdeo programlan günümuz sıstemlerıne göre seçıldı, gelıştı- rıldı ve yonlendırıldı. Kurslarımızın başlama tarihleri Hafta iç) gündüz 21 Efcim - 4, 18 Ka»ım • 2 Aralık Hafta içi akşam : 21 Eklm • 4, 11, 25 Kasım • 2 Aralık Cumartesi - Pazar . 28 Eklm • 2,9, 16, 30 K««m GÜZ DÖNEMIKAYITLARISÜRÜYÛR 25-29 EKIM TAKSİTLE KAPADOKYA DİNLEROTEL .*•• 550.000. Y.P PAMUKKALE MISTUR MOTEL 550.000. Y.P Ulaşım konıMamt ç«vre gealeri. h t r t * û l i l d h IZNIK İZNİK BERLİN MOTEL 325.000. Y.P (Ulaşım 100 000) Göl kenarında dintence 3497016-349 3882 348 07 63 ingıiızce - Ahnanca GOKOH'de Mrenrhr FORE1G1S LANGVAGE CENTRE Takstm Cad No 71 TeS 150 «7 47 150 54 49 lALBJŞUMSfc Kurultay Sok No-10 Tel 520114142 527 6214 5114885 BAKMKÖYŞB.: İstanbul Cad Dantslaa Sk No Tel 57127 83 5836840 KAtHKÛY ŞUBESk Kuşdıli Cad Oilek Han No 67 Tei 35803 47 3451896 KAYIP Yukanda resmi görülen oğlum RAMAZAN TÜKENMEZ 21.10.1991 güınü okukJan çık- mış ve bir daha eve dânmemiş- tir. Kendisi ışıtme engellisidır. Kendisini tanıyan, yerini bilen- lerin en yakın karakola veya işrt- me engellileri okuluna btkJirme- leri insaniyet namınaricaolu- nur. BABASI İBRAHİM TÜKENMEZ PENCERE Pazarola!.. Bir yazıya başlarken 'alıntı' girişi kolaytaştınr; Montesquieu ne demiş: '—Her ülke layık oiduğu yönetimi bulurf." Özdeyişin anlam ve önemi bir iskandil boyudur: Tarihsel süreç içinde halkın coğrafyası neyse, başına geçirdiği yöne- tim de o kadar oluyor. Ama başka ıskandiller de var: Dış ve iç baskılarla bir top- lumu -hiç olmazsa bir süre için- kurt kapanına düşürmek ça- ğımızda çok sahneye koyulan bir oyundur. Buna karşın Ana- dolu halkı 12 Eylûl'ün mirasçısı Özal yönetiminin karştsına yüzde 76'sıyia geçebildi ki az buz sayı değil... Yeler mi? Yetmezl... 'Necip milletimiz'den ne bekleniyordu? Devle- te, hükümete, sermaye sınıfına, dış destege, televizyon te- keline karşın ANAP'ı yüzde 10'lara indirmesi, değil mi!.. Ha- yır, bu kadarı da insatsızlık olur; okumuş-yazmış takımında bu çapta bilinç var mı ki toplumun tabanında olsun!.. Halk ANAP yönetimine dörtte üçüyle karşı çıkıyor; ama şimdi gündemde SHP var. Olacak elbet... Solcu solcunun kurdudur; solcular birbirini yerken 'Büyük Patron' da üstüne tuz biber eker... Afiyet olsun!.. • 'Büyük Patron'un kafasındaki model: AnayoP... DYP-Ar>lAP koalisyonu... Ertuğrul özkök, Hürriyet'teki köşesinde bu 'senaryo'nun hazıriıklannı yazıyor: "Ç&şitli çevrelerden gelen bu baskı dün- den itibaren birden yoğunlaşıyor. özellikle İstanbul iş pevrete- ri bu koalisyonu en gerçekçi yol olarak görüyor. (...) Demirel başbakanlığı kabul ederek Yılmaz'a koalisyon teklifini götürür. 'Demirel başbakan, Yılmaz başbakan yardımctsı ve dışisleri bakanı' olarak tarif edilen bu formülle hükümet kurulur. Demi- rel, Özal'ı indirmek fikrinden vazgeçer. (...) Bu hükümet acil ekonomik önlemleri alır. Öteki sorunlann üstüne gider. 1996'ya kadar işbaşında kalır. Çünkü genış tabanı sayesinde, büyük meseleterin afana girebilir, 1996 yılında veya daha önce ÖzaTm cumhurbaşkanltğı görevi sona erer ve Demirel Çankaya'ya, VW- maz da başbakanlık konutuna çıkar. İlk bak/şte senaryo gibi görülen bu koalisyon stratejisi, dün- den itibaren çok kuvvetli bir şekilde işleniyor. Hatta bazı önemli fırmatarın fakslarından, gazetelere bu yolda mesajlar geçili- yorr Ozkok'ün 'senaryo'yu bu kadar açık biçimde kamuoyuna duyurması yarahıdır. Daha şimdiden kimi köşede 'önemli fir- malann fakslan' yoruma dönüşüyor ki bu da Babıâli'nin için- de bulunduğu durumda doğai sayılmalı; eşyanın tabiatı' gi- bi görülmeli... Ancak benim ilgimi çeken, pazarlığın Özal'ın kellesini de içermesidir. Kim yapıyor bu pazarlığı? Dün bu köşede yazmıştım: Büyük Patron kimsenin gözü- nün yaşına bakmaz: İşi bitenin işi btter!.. Acımasız kural bu; ama daha dün bir, bugün iki... Vakit erken değil mi? Dünyanın birçok az gelişmiş ûlkesinde 'Büyük Patron' po- litikacıları kullanır; sonra buruşturup bir yana atar. Ke//e pa- zariığı, Üçüncü Dünya'daki 'real politik J \n bir türevidir. Anla- şılan bizde hemen başladı. Eğer Süleyman Bey, Yılmaz'la koalisyona 'evet' derse, 1996'dan önce hem Özal'ın kellesi, hem de Cumhurbaşkanlığı koltuğu DYP liderine sunulacak... Pazarola!.. • Çevre kirliliği bizim Babıâli'yi de çoktan içine aldı. Peki, basın ne durumda? "Gazetedler Cemiyed'nm yayın organı 'Bi- zim Gazete' son sayısında dökümünü yapmış: ANAP iktida- rının 8 yılında 1361 basın davası açılmış; basın özgürlüğünü kısıtlayıcı ve engelleyici 26 yasa çıkanlmış; yalnız Ceza Ka- nunu'nun 158'inci maddesinden bir yıl içinde 18 gazeteci yar- gılanmış; toplatılan dergi ve gazetelerin hesabı yok... Ama Babıâll basınının gündeminde demokrasi, basın ve fikir özgüriükleri de yok!.. Halk yüzde 76'sıyla, -dörtte ücüyle- ANAP yönetimine karşı çıkmış, Dördüncü Kuvvet'e ne yazar!.. 87 trafik çıkışh 1976 model teraiz Opel kadet. 18 milyon 384 38 42 18 Ekim 1991 günü SADİ AYKUTu yitirdik. Anısını içimizde yaşatacağız. T.ÎŞ BANKASI A.Ş. OTOMASYON MÜDÜRLÜCÜ KONTROL SERVtSl ARKADAŞLARI P H I L I P S C İ Z G İ Ü S T Ü DUNYANIN EN ÇOK SATAN TEIİVIZYONU PHIUPS'TEN 55 EKRAN 21 GR 1260 55 EKRAN RENKLİ TELEVİZYON • Düz kare ekran • Kablolu yayınlar için S-Band ve Hyperband • Otomatik istasyon aramo • Ekran üzerinde i z l e n e b i l e n işlemler • Sesi sınırlayabilen kilir sistemi 49 Otomatik kapanma • 4O program. PHILIPS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle