17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\16 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9 DEVLET SANATÇILIĞI Maraş'tan Akad'a suçlama • ANKARA (AA) — Kültür Bakanı Gökhan Maraş, ünlü yönetmen Lütfü Akad'ı, Devlet Sanatçısı unvanını reddetmesi konusunda suçlayarak, "Akad bana, bunun maaşının olup olmadığını sordu. Olmadığını öğrenince o da protestocular korosuna katıldı" dedi. Devlet sanatçılarının seçimi konusunda Gökhan Maraş, tepkinin ideolojik olduğu görüşünü savunarak, "Günümüzde ideolojik bağnazlıklann hâlâ sürduğünü görmekten üzülüyorum. Birçoğunun dile getirmediği protestonun temelinde Türk sanat müziği ve Türk halk müziği sanatçılanna da Devlet Sanatçısı unvanı vennemiz yatıyor" diye konuştu. Ünlü yönetmen Lütfü Ö.Akad ise Kültür Bakanı Maraş'ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek bakanı protesto ettiğini söyledi. Akad, "Ne telefon eden ne de arayan oldu. Bakan bey bunu nereden çıkarıyor" diye konuştu. 'İdareci' devlet sanatçısı • ANKARA (AA)— Devlet sanatçılannın seçimi ve sayısı ile ilgili tartışmalar devam ederken seçilenler arasında bulunan Devlet Halk Dansları Topluluğu Müdürü Mustafa Turan'ın sanatçı kimliğinin bulunmaması ve idareci olarak görev yapması da eleştirilerin hedefini oluşturuyor. Türk Tanıtma Vakfı Başkanı ve Devlet Halk Danslan Topluluğu'nun kurucusu Kemal Baytaş, Mustafa Turan'ı idarecilik görevine kendisinin getirdiğini belirterek Turan'ın hiçbir sanatçı özelliğinin olmadığını söyledi. Baytaş, "O çocuğu oraya ben atadım. Görevi bordrolan tanzim etmekti. Koregrafinin K'sından anlamaz" diye konuştu. öte yandan seçici kurul için liste hazırladığı iddialarını cevaplayan Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet özel de reddeden sanatçıların büyük bölümünün, kendisi haber verdiğinde teşekkür ettiklerini, ancak sonradan neden kabul etmediklerini anlamadığını söyledi. özel, Mustafa Turan'ın 1975 yıhndan bu yana topluluğun J>ütün koregrafileri gerçekleştirdiğini bildirerek "En çok hak eden adaylardan biri Mustafa Turan idi. Topluluğun bugünkü uluslararası dözeye gelmesinde en büyük emeği o harcadı" dedi. TİYATRO Tiyatro yapuncıları huzursuz • Kültür Servisi — Kültür Bakanlığı bütçesinden özel tiyatrolar için aynlan 1 milyar 200 milyon liralık bütçenin yaşama geçmesi halinde özel tiyatroların büyük bir darbe yiyeceği belirtildi. Konuyla ilgili olarak Tiyatro Yapımcılan Derneği'nin (TİYAP) Sinema Severler Derneği'nde düzenlediği toplantıda Dernek Başkanı Rutkay Aziz, kendilerinin 5 milyar lirası altyapıya aynlmak üzere 10 milyar lira istediklerini anlattı. Söz konusu miktarın 62 tiyatroya dağıtılacağına dikkat çeken Aziz, "Sayın Kültür Bakanı haktan bahsediyor. Verecekleri 2 milyarlık bütçenin yarısını altyapıya kaydıracaklannı, kalanını da özel tiyatrolara vereceklerini söyluyorlar; masal" dedi. ÖDÖL Tıyatro Eleştirmenleri Odülü • Kültür Servisi — Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ankara, Istanbul ve Izmir'de yaptığı toplantılarda 1990-91 sezonu ödüllerini saptadı. Eleştirmenler Birliği ödülleri bu yıl ilk kez veriliyor. Ankaralı üyeler ödülun yorumuyla, sahne düzeniyle, müzik ve ışık düzeniyle, sahne tasanmlarıyla ve giysi tasanmlarıyla, yerli kaynaklardan yararlanarak Türk tiyatrosuna çağdaş ve özgün bir yorum getiren ve yeni bir boyut kazandıran "Deli Dumrul" yapımına emeği geçmiş olan tüm sanatçı ve çalışanlara verilmesini kararlaştırdı. lstanbul'da "Ivan Ivanoviç Var mıydı Yok muydu" adlı yapıt gerek özgun yapımı, araştıncı ve çağdaş yorumu ve sahne düzeniyle gerekse Bakırköy Belediye Tiyatrosu genç kadrosunun çabaa nedeniyle ödüle hak kazandı. Güher ve Süher Pekinel, Württemberg Oda Orkestrası eşliğinde çaldı Üç gece tek soluk gîbiKonserlerde Bach'tan Saint- Seans'a, baroktan 20. yüzyıla her çağ kendi güzelliği içinde dile geldi. Şef Jörg Faerber, dinleyici kitlesini "çekingen ve ağırbaşlı" buldu. EVtN İLYASOĞLU Bazı özel kuruluşların yıldö- nümlerini konserlerle kutlama- lan giderek yerleşmeye başiadı. önceleri Istanbul Festivali'ne özgü olan firmalann maddi des- tek olayı artık yıl içine de yayı- lıyor. Böylece yurtdışmdan ge- tirüen önemli toplulukları ve bi- zim seçkin solistlerimizi dinleme olanağı artıyor. Yapı Kredi Bankası'nın bu yılki Tom Jones konserleri ar- dından sunduğu Württenberg Oda Orkestrası'nın konserleri- ne PekineJ kardeşler solist oldu. Şef Jorg Faerber yonetimındeki topluluk herkesin gönlünü ok- şayacak, alımlı eserlerle bezen- mişti: J.S.Bach'ın tki Piyano İçin De Minör Konçertosu, Çaykovski'nin Yayb Çalgılar Serenadı, Mozart'ın KV 138 Di- vertimentosu ve Saint-Saens'ın hiciv dolu Hayvanlar Karnava- lı... Mutlaka her dinleyicinin SEVİMLİ, ŞIK VE NİTELİKLİ — Wiırttemberg Oda Orkeslrası'nm şefi Jörg Faerber'e gore Güher ve Süher Pekineller, "sevimli, şık ve en önemlisi çok nitelikli" piyanistler. kulağında-dilinde bir şeyler bı- rakan melodiler. Şef Faerber bu yayb çalgılar orkestrasını otuz yıl önce kur- muş, aynı disiplin içinde günü- müze kadar ulaştırmış. Pekinel ikilisi ile birlikte Almanya'da pek çok turne yapmışlar: "Ku- zeyden gttneye Almanya'yı do- laştık onlarla. Dinleyiciyi her gittiğimiz yerde büyülüyorlar. Sevimli, şık ve de en önemlisi çok nitelikli piyanistler. Bir de şu tdaşlan olmasa... Piyanonun tuşuna değip müziğe başlayana kadar ne telaş ne telaş.'.." Gerçekten de orkestra, şef ve solistler arasındaki işbirliği tek bir soluk gibiydi. Bach'dan Saint-Seans'a, Barok'tan yir- minci yüzyıla her çağ kendi özelliği ve güzelliği içinde dile geldi. Yayh çalgılar orkestrası- nın her çalgı ailesi kendi içinde ve bir diğeri ik söyleşi yaparken özgün çalgı renklerini sunuyor- du. örneğin birinci kemanlarla kontrbaslann söyleşisinde her çalgının tınısı belirgin olarak ay- nmsanıyordu. Kocaman bir tu- valde ufak aynntılarla renk den- gesini sağlarcasına. Üç gece art arda Cemal Re- şid Rey Salonu'nda yer alan bu dinletilerden sonra dinleyici konserleri ne kadar konuştu ne kadar etkilendi bilmiyonız. An- cak orkestra üyeleri ve şef din- leyiciyi konuşuyordu üçüncü ge- cenin ardından: "Ne kadar çe- kingen ve ağırbaşh bir dinleyici kitlesi var lstanbul'da" diyor şef, "bolüm aralannda alkışia- yıp mahçup olurum kaygusuy- la eserler bittikten sonra da bir siire alkısiamaddar.." Sonra bir kontrbasçı soruyor: "Böyk bir davet vesilesi ile degil, ama dü- zenli konsere giden dinleyiciniz de mi ağırbaşlıdır?" Ve bir ke- mancı ekliyor: "Nasd olur, bu- rası bir Akdeniz ülkesi, daha coşkulu, bizimle paylaşan bir dinleyici bekli)orduk." Bu tür etkinliklerin en önemli işlevi sosyal ortamın bir ikramı olarak konserin, ciddi müziğin sunulması. Klasik müzik dinle- me geleneği olmayan kişilere de hiç resim sergisi görmemiş kişi- lere de yaşamın sanatsal boyu- tunun sunulması. Aslında Güner-Suher'i seyret- meye gitrnek onlan dinlemekten daha önemli geliyor nicesine. Dünyanın dört bir uygar merke- zine gidip gelen, modanın yeni cizgilerini aynntısıyla öğrenebi- len nice seçkinimiz için hâlâ kla- sik müzik yabancı bir gelenek. Izleyeceği konserde kimlerin ne çalacağını, nasıl bir ortamla karşılaşacağına önceden hazır- lanmadan, habersiz gelenler do- ğal ki bu zengin dunyadan ye- terince tat alamıyorlar. Eski başbakandan 'konuk şef1970-74 döneminin İngiltere Başbakanı Edward Heath, aynı zamanda bir orkestra şefi. Heath, şimdilerde, mezun olduğu Oxford Üniversitesi'nin kent orkestrasında sürekli şefliğe atanan Cem Mansur ile arada sırada da olsa ortaklaşa yönetmenlik yapıyor. EDİP EMtL ÖYMEN LONDRA — "Bir siyaset adamı ola- rak bem siyasete, hem müzik ve kültü- re zaman ayırmam gerek. Siyaset ada- mı, müzik ve kultürden uzak duramaz." Bunlan söyleyen, Ingiltere'nin eski Baş- bakanı Edward Heath. Siyaset ve kültür hakkında bir konfe- ransından alıntı değil bu sözler. Üzerin- de frakı, elinde bastonu, birazdan or- kestra yönetecek. "1983'te tstanbul'a gelmiştim. Haydn yönetmiştim" diyor. Heath'in orkestra yöneticiliği fantezi değil. Muzık eğitimı gormuş Ocford Unı- versitesi'nde. Org dalında okumuş. Son- ra siyasete hasbelkader bir giriş. Muha- fazakâr Parti başkanlığı ve 1970-74 ara- sında başbakanlik. Ama esas aşkı olan müziği unutmadan. Çeşitli orkestralar- da, "misafir şef" olarak boy gösteriyor. Şimdi ise mezun olduğu universitenin kent orkestrasında, "daimi şefliğe ata- nan Cem Mansur ile ara sıra da olsa or- taklaşa yönetmenlik yapıyor. "Hayal kuleleri, göge yukselen kent" diye bilinen Oxford hem bir ortaçağ eğitim-bilim merkezi, hem 20. yüzyıl sa- nayi kenti. Hem birbirinden ahmlı kızlı erkekli seçkin öğrenciler, hem kollan dövmeli adaleli, bıçkın işçı tipler, hem sıradan ev kadınları, hem varhklı turist- ler Oxford'da omuz omuza. Kimi 15. yüzyıldan kalma sarı kum- taşı yaptılar. Uzun sütunlu, görkemli, heykelli, kesme camü, anıt gibi, tapınak gibi üniversite. Ve Ingilizlerin Mimar Sinan'ı Sir Christopher VVren'in elinden çıkma, ay- nen korunmuş, orası burası otel ya da kafe bar ve bozulmamış bir köşe. Üze- rinde biblo gibi "Sheldonian Theatre." U biçiminde salonu, 17. yüzyıldan kal- ma tahta sıralan, kubbeli, küçük bir ya- pı. Diploma töreninden konsere kadar birçok etkinliğin adresi. Ve meşhur "Oxford Tartışmalan"nın da. Karşıhklı iki locada oturan "munazaracılar", or- tada taht gibi bir yükseltide koyu kırmızı kadife bindere gömülmüş "hakem" ta- rafından yönetilir. Eski ABD Başkanı Reagan'dan eski başbakanlara, siyaset adamlanna kadar düzinelerle kişi bu lo- calardan, tahta sıralardaki öğrencilerin sorularını yanıtlamışîı. Geçenlerde ise Edward Heath locada yerini aldığında, aşağıda Cem Mansur, Oxford Orkestrası'nı Dvorak, Mozart ve Haydnlı "oynak" bir programda yöne- tiyordu. Edward Heath ise kocaman cüssesi, neredeyse kırmızı yüzu ve bem- beyaz saçları ile orkestranın önüne gel- diğinde, alışılmış şeflerden farklı bir se- lam verdi izleyicilere. Göz hizasmdan ta- vana kadar salkım gibi dolmuş herkes- le göz teması kurarak bir selam. Ne de olsa önce müzisyen, sonra siyasetçi ol- sa dahi kader onu önce siyasetçi, sonra müzisyen yapmıştı. Selamında, siyaset- çiliği öne çıkryordu. AKBANK 1.ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ g w e f j / w 'Himetçiler'ini A Ay'ın yönetmerü Reha Erdem sahneledi hahne üzennde ölüm oyunu2 2 - 2 3 - 2 4 - 2 5 - 2 6 E K İ M 1 9 9 1 C E M A L R E Ş İ T R E Y K O N S E R S A L O N U kbank, kültür ve sanaün her dalında çağımıza yaraşır etkinlikleri gerçekleştirmeyi sürdüruyor. Cazın büyük ustalan Akbank 1 Uluslararası Caz Festıvalı'nde beş gün boyunca cazseverlere unutulmaz saatler yaşatacakiar. Caz akşamlannda buluşalım. AKBANK 1. lll'SLARARAM CAZ FESTfV'ALI PRIKİR.VMI AçılışKcnsen 22 Ekrnı 1991 Sılı Sat 21.30 SGS£MDrYİCİSEXTET 23 Ekm 1991 Çarşjmba Sa»! 1830 AHMEO ABDUUAH 4 THE SOLOMOMC SECTEr 23 Ehm 1991 Çaışamta Suı 2130 MAX ROACH OUAltrET 24 Ekım 1991 fetşanbe Saaı 18 30 MAX ROACH QlAJtTET 24 Ekm 1991 Perşembe Saaı 2130 AnrrO MORE1RA a FU«A PUUM QL1NTET 25HtiBi 1991 Cuma Saı 1830 ABTOMOREJRA« nx»HPT.-8IMQtTNTtT 25 Ettn 1991 Cum Saa 2130 AHMED ABDUUAH A THE SOLOMOMC SEXTET 26 Ekım 1991 Cumanesı Sıat 18 30 ATT ENSEMBLE OF CHICAGO 26 Ekim 1991 Cumajrai S M 2130 ABT ENSEMBLE OF CHICAGO AKBAIMK Bikt Sauş Merkezleri: I Ceırjl Reşıt Rey Konser Salonu Td İ1O 50 12 -148 53 92 • Taksım Vakkoranu Tel 15115 71 , Suadıve Vakkorama Td 360 90 90 • Suadıye, Nı^anlaşı Oimanbey, Bahanye ve Bakırköy Akbank şubden Bilel Gyatlan: J8 ViarJftOOa- 71 21 *l |jr 40.00a- Tl tcıirnumanmzdtr Ktiann 1 üiuslara.isı Cız Fesbvalı'njn gclın Akbink ın âğıcnfn buıslır.nda kulhnıbcaku Orgaruzasvon Pozitif Td 144 M 94 Fax 145 41 76 Daha önce 'A Ay' adlı filmi yöneten Reha Erdem, Genet'nin 'Hizmetçiler'i ile ilk tiyatro yönetmenliği denemesinde. İstanbal Devlet Tiyatrosu'nca gerçekleştirilen 'Hizmetçiler' Taksim Sahnesi'nde sergileniyor. ASLI KAYABAL ~ Claire ve Solanee... Sahnede bir başlarına. "ölüm oyunu" oynuyorlar. Aralannda ensest bir ilişki var. Oyun sürüyor. "HizmetçUer", 1930'lu yıllar- da, Fransa'da hanımlarını öl- dürmüş iki kardeş hizmetçinin öyküsünden esinlenen bir oyun. Törensel bir mekâna gömülü bu eşinin ardında Fransız yazar Jean,Gcnet var. Claire ve Solange'ın yaşamla- n çok boyutlu bir oyun. Claire ve Solange dönüşümlü olarak evin hanımı rolünu üstleniyor. Hanımın kimliğine giren Solan- ge, Claire'e yöneliyor ve "Ar- nk bizmetçi ohnayacağunız anın yaklaştığını düşünüyorum. Öç alacağız" diyor. Claire, "Sizden nefret ediyonım" diye yanıtlı- yor. Sen karanlığın ta kendisi- sin diyen Solange'a aaire'in ya- nıtı hazır: "Size verilecek kar- şılığı yüzünüzden okuyonım. Size olan kinimide yoğnıldnk. Mutfağıma dönüyorum." Jean Genet "Hizmetçiler"i 1947'de yazdı. Genet'nin oyunu 15 ekim salı gününden itibaren tstanbul Devlet Tiyatrosu tara- fından Taksim Sahnesi'nde sah- nelenecek. "Hizmelçiler"in genç yönetmeni Reha Erdem, Genet'yi çok sevdiği için seçmiş bu oyunu. Erdem, tiyatrodaki bu ilk denemesinde, bu çok iyi bilinen metni plastik bir malze- me gibi kullandığını aktarıyor. Jean Genet, 1910 yıhnda Pa- ris'te doğdu. Babası belirsizdi. 10 yaşında hırsızlıktan hapse girdi. 1931'den, 1942'de Paris'- te kitapçılığa başlayana dek hır- sızlık yaptı. Tam 13 kez hapse mahkûm oldu. 1948 yıhnda ya- şamboyu sürgüne mahkûm edil- mek istendi, ama bu dönemde araya giren Sartre, Cacteau ve Picasso gibi sanatçılar devlet başkanından Genet'nin bağış- lanması girişiminde bulundular. Reha Erdem'e Genet'nin oyununda yakaladığı başarılı noktalan sorduğumuzda, "Hiz- metçiler"in butünunü büyük bir nokta olarak gördüğunü akta- rıyor. Bir de Genet'nin "inanıl- maz zenginliği." Eşcinsel ve ba- basız Genet hep marjinal, tiyat- 1947 YILINDA YAZILMIŞTI—Jean Genet, "Hizmelçfler" adlı oyununu 1«M7 yıhnda yaznuşH. "Hiz- metçiler"de 'ölüm oyunn'nn Gönen Bozbey ve Nurinisa Yıldınm canlandınyorlar. ro sanatının tüm malzemesi içi- oynuyor. lzleyici ile oyuncular dem'in deyimi ile gündelik ha- arasında belli bir mesafe var. 9m x 5m boyutlanndaki, dik ve oynar perde "Hizmetçiler"in dekoru. ne gomülu "HizmetçUer", tum doğalhğı ile Genet'nin yaşamı- nın aynası. "Le Condamne a Mort" (Ölüm Mahkflmu), "Notre- Dame des Fleurs" (Çiçeklerin Notre-Dame'ı), "Le Miracle de la Rose" (Gül Mucizesi), "Po- mpes Funebres" (Cenaze Alayı) ve "Querelle de Brest" (Brest Çatışması) gibi romanların ya- zan Genet'nin "Les Paravents" (Paravanlar) ve "Les Bonnes" "Hizmetçiler) adlı oyunlannı, Istanbul Devlet Tiyatrosu 1950'li yıllarda sahnelemiş. Er- dem'in "Hizmetçiler"i ölüm oyununu törensel bir mekânda Genet'nin "Hizmetçiler"i 1930'lu yıllarda Fransa'da ha- nımlarını öldürmüş iki hizmet- çinin gerçek öyküsünün bugüne uzantısı. Olaydan sonra kızlar- dan biri idam edilmiş. Genet'- nin "Hizmetçiler"i bu olaydan gelen esinle başhyor "ölüm oyu- nu"na. Hanımın yokluğunda oyun sürüyor. Biri hanırn, öbü- rü hizmetçi oluyor. Her şey "hanım" rolünü oynayan Cla- ire'in ölümüne dek gerçekten kopuk bir sarmal, yönetmen Er- yatla bağ kuruhnayan, kişiyi ra- hatsız eden bir masal. "Hizmetçiler"le ilk tiyatro denemesine girişen Erdem, da- ha önce "A Ay" adlı filmi yö- netmişti. "Hizmetçiler"de ölüm oyununu, Gönen Bozbey ve Nurinisa Yıldınm canlandınyor. Hanım rolünde genç sanatçı Si- may Küçük var. Claire ve So- lange'a göre "ölüm oyunu" yal- nızca ölümü tanunlamıyor, be- raberinde maddi ve manevi ze- hirlenmeyi de taşıyor. Genet'nin dünyasında şekillenen "ölüm oyunıT'nun dekorlarını Orhan Alparslan, kostümlerini Mifari- ban Oran, hareket düzenini de Deniz Olgay hazırladı. 1 GEORGESDUBYTÜRKİYE'DEL Llkemızde ŞÖVALYE. KADIN ve RAHİP "Feodal Fransa'da Evlilik" ERKEK ORTAÇAĞ "Aşka Dair ve Diğer Denemeler" ORTAÇAĞ İNSANLARI ve KÜLTÜRÜ adlı kıtapları yayınlanan yazar konferanslar vermek ıçın Türkiye'de1 . İSTANBUL: Tarıh: 16 Ekım Çarşamba / Saat: 18 30 / Yer Fransız Anariolu Araştırmaları Enstıtüsu / Konu: "FRANSA'DA TARİHSEL ARAŞTIRMALARDAYENİYÖİMELİMLER" - Tarıh-17 Ekım Perşembe /Saat 19 00 / Yer Fransız Kultur Merkezi / Konu- "SARAYAŞKINEDİR?"İZMİR Tarıh 21 Ekım Pazartesı/Saat 18 00/ Yer Fransız Kültur Merkezı / Konu-"SARAY AŞKI NEDİR?1 ANKARA: Tarıh: 24 Ekım Perşembe / Saar 18 30/ Yer Fransız Kültür Merkezi / Konu "SARAY AŞKI NEDİR?" AYUNTI TEKİRDAĞ Altınova'da komple eşyalı yazlık-kışlık süper lüx yalı dairesi Tel: 554 60 54 Pasaportlanmı?!, araba ruhsatını, trıptık'i \e öğrenci belgelerimizi kaybettik. Geçersizdır. SERAP ÜSALAN MUSTAFA ÜNALAS Askerlik cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. AHMET TURHAL Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALA TTIN ÇA TALHANİ İTÜ öğrenci kimlık kartımı kaybettim. Hukumsuzdur. MESUT IUCALl i Seçim Afişleri' söyleşisi • Kültür Servisi — Tarih Vakfı bugün Hıfzı Topuz'un konuşmacı, Prof. Nerınin Abadan Unat'ın ise yorumcu olarak katılacağı "Türkiye'de Seçim Afişleri" konuiu tartışmalı bir konferans düzenledi. Eminönü Zindankapı'daki Marmara Belediyeler Birliği Konferans Salonu'nda rertip edilecek olan "Türkiye'de Seçim Afişleri" konuiu konferans, saat 15.00'te başlayacak. 'Türkiye'de Seçim Afişleri, 1946-1980" konuiu serginin lstanbul'da büyük ilgi görmesi üzerine, Tarih Vakfı Ankara Büyükşehir Belediyesi ile işbirliğine giderek bu sergiyi 15-25 ekim tarihlerinde Ankara'da da açtı. ; Hamlet' sinemada • tSTANBUL (IÜHA) — Yönetmenliğini Franco Zeffirelli'nin yaptığı "Hamlet" filmi 25 ekimden itibaren sinemalarda gösterime girecek. Standart Film tarafından hazırlanan bu filmde başhca rolleri Mel Gibson, Glen Close ve Alan Bates paylaşıyor. 'Matematik Ufuklan ? • Kültür Servisi— tstanbul Fransız Kültür Merkezi ve Yıldız Üniversitesi tarafından Fransız Dilbilim Bürosu'nun işbirliğinde düzenlenen "Matematik Ufukları" adlı serginin tanıtımı dün Yıldız Üniversitesi Sabancı Kitaplığı'nda yapıldı. lstanbul'daki Fransız Kültür Merkezi'nin yeni müdürü M. François Neuville, Yıldız Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakultesi Dekanı Prof. Dr. Şevket Erk ve serginin hazırlığını ustlenen Thierry Bertrand'nın katıldığı toplantıda müdür Neuville, serginin matematiği günlük hayata taşımayı, büyük küçük herkesi matematik çözmeye çağırmayı amaçladığını aktardı. Fütüvvetname • İSTANBUL (AA) — Ahilik Kültür Haftası etkinlikleri arasında yer alan "Fütüvvetnameler sergisi", Süleymaniye Kütüphanesi'nde açıldı. En eskisi 700-800 yılhk olan fütüvvetnamelerin, bu konuda bir koleksiyona sahip olan Nuri Arlases tarafından, geçen yıl Süleymaniye Kütüphanesi'ne bağışlandığı bildirildi. Ankara'da müzikli günler • ANKARA (ANKA) — Sevda Cenap And Müzik Vakfı tarafından düzenlenen Ankara müzik etkinlikleri sürüyor. 16 ekim salı günü Opera Sahnesi'nde GPuccuni'nin 'Tosca'sı yer ahrken 17 ekimde aynı yerde Mozart'ın 'Duvarlar'ı ile Usmanbaş'ın 'Bulutlar Nereye Gider 5 adlı yapıtlan etkirüik içinde yer alacak. 18 ekim günü Resim ve Heykel Müzesi'nde Kültür Bakanlığı Ankara Devlet Klasik Türk Müziği Korosu bir açıhş konseri verecelc Aynı gün CSO Konser Salonu'nda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası bir konser verecek. Ünlü piyanist Rieber Buı-saVla • BURSA (AA) — Dünyaca ünlü Alman piyanist Augusta Rieber, Bursa'da bir konser verecek. Bursa Türk-Alman Kültür Derneği ve Ahnanya'nın Istanbul Başkonsolosluğu'nca düzenlenen konser, 18 ekim cuma günü Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde gerçekleştirilecek. luzcuoğlıı'nıın gergİBİ • İZMTR (AA) — Selçuk Yaşar Müzesi, yeni sezona yann Ramo'nun (Ramadan Tüzcuoğlu) resim sergisi ile giriyor. Zagrep Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olan ve çahşmalannı Izmir ve lstanbul'da yüriiten sanatçı, bugttne kadar 24 kişisel sergi açtı. BUGÜN • Psikiyatri-psikoloji Dr. Saffet Murat Tura'nın Ruh- Beden llişkisi Bağlamında Psikiyatri ve Psikoloji konuiu söyleşisi saat 18.00'de tçgörü Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nde (161 71 47)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle