Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
\16 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/9
DEVLET SANATÇILIĞI
Maraş'tan Akad'a suçlama
• ANKARA (AA) — Kültür Bakanı Gökhan Maraş,
ünlü yönetmen Lütfü Akad'ı, Devlet Sanatçısı unvanını
reddetmesi konusunda suçlayarak, "Akad bana, bunun
maaşının olup olmadığını sordu. Olmadığını öğrenince o
da protestocular korosuna katıldı" dedi. Devlet
sanatçılarının seçimi konusunda Gökhan Maraş, tepkinin
ideolojik olduğu görüşünü savunarak, "Günümüzde
ideolojik bağnazlıklann hâlâ sürduğünü görmekten
üzülüyorum. Birçoğunun dile getirmediği protestonun
temelinde Türk sanat müziği ve Türk halk müziği
sanatçılanna da Devlet Sanatçısı unvanı vennemiz
yatıyor" diye konuştu. Ünlü yönetmen Lütfü Ö.Akad ise
Kültür Bakanı Maraş'ın sözlerinin gerçeği yansıtmadığını
belirterek bakanı protesto ettiğini söyledi. Akad, "Ne
telefon eden ne de arayan oldu. Bakan bey bunu nereden
çıkarıyor" diye konuştu.
'İdareci' devlet sanatçısı
• ANKARA (AA)— Devlet sanatçılannın seçimi ve
sayısı ile ilgili tartışmalar devam ederken seçilenler
arasında bulunan Devlet Halk Dansları Topluluğu
Müdürü Mustafa Turan'ın sanatçı kimliğinin
bulunmaması ve idareci olarak görev yapması da
eleştirilerin hedefini oluşturuyor. Türk Tanıtma Vakfı
Başkanı ve Devlet Halk Danslan Topluluğu'nun
kurucusu Kemal Baytaş, Mustafa Turan'ı idarecilik
görevine kendisinin getirdiğini belirterek Turan'ın hiçbir
sanatçı özelliğinin olmadığını söyledi. Baytaş, "O çocuğu
oraya ben atadım. Görevi bordrolan tanzim etmekti.
Koregrafinin K'sından anlamaz" diye konuştu. öte
yandan seçici kurul için liste hazırladığı iddialarını
cevaplayan Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet özel
de reddeden sanatçıların büyük bölümünün, kendisi
haber verdiğinde teşekkür ettiklerini, ancak sonradan
neden kabul etmediklerini anlamadığını söyledi. özel,
Mustafa Turan'ın 1975 yıhndan bu yana topluluğun
J>ütün koregrafileri gerçekleştirdiğini bildirerek "En çok
hak eden adaylardan biri Mustafa Turan idi. Topluluğun
bugünkü uluslararası dözeye gelmesinde en büyük emeği
o harcadı" dedi.
TİYATRO
Tiyatro yapuncıları huzursuz
• Kültür Servisi — Kültür Bakanlığı bütçesinden özel
tiyatrolar için aynlan 1 milyar 200 milyon liralık bütçenin
yaşama geçmesi halinde özel tiyatroların büyük bir darbe
yiyeceği belirtildi. Konuyla ilgili olarak Tiyatro
Yapımcılan Derneği'nin (TİYAP) Sinema Severler
Derneği'nde düzenlediği toplantıda Dernek Başkanı
Rutkay Aziz, kendilerinin 5 milyar lirası altyapıya
aynlmak üzere 10 milyar lira istediklerini anlattı. Söz
konusu miktarın 62 tiyatroya dağıtılacağına dikkat çeken
Aziz, "Sayın Kültür Bakanı haktan bahsediyor.
Verecekleri 2 milyarlık bütçenin yarısını altyapıya
kaydıracaklannı, kalanını da özel tiyatrolara vereceklerini
söyluyorlar; masal" dedi.
ÖDÖL
Tıyatro Eleştirmenleri Odülü
• Kültür Servisi — Tiyatro Eleştirmenleri Birliği
Ankara, Istanbul ve Izmir'de yaptığı toplantılarda
1990-91 sezonu ödüllerini saptadı. Eleştirmenler Birliği
ödülleri bu yıl ilk kez veriliyor. Ankaralı üyeler ödülun
yorumuyla, sahne düzeniyle, müzik ve ışık düzeniyle,
sahne tasanmlarıyla ve giysi tasanmlarıyla, yerli
kaynaklardan yararlanarak Türk tiyatrosuna çağdaş ve
özgün bir yorum getiren ve yeni bir boyut kazandıran
"Deli Dumrul" yapımına emeği geçmiş olan tüm sanatçı
ve çalışanlara verilmesini kararlaştırdı. lstanbul'da "Ivan
Ivanoviç Var mıydı Yok muydu" adlı yapıt gerek özgun
yapımı, araştıncı ve çağdaş yorumu ve sahne düzeniyle
gerekse Bakırköy Belediye Tiyatrosu genç kadrosunun
çabaa nedeniyle ödüle hak kazandı.
Güher ve Süher Pekinel, Württemberg Oda Orkestrası eşliğinde çaldı
Üç gece tek soluk gîbiKonserlerde
Bach'tan Saint-
Seans'a, baroktan
20. yüzyıla her çağ
kendi güzelliği
içinde dile geldi. Şef
Jörg Faerber,
dinleyici kitlesini
"çekingen ve
ağırbaşlı" buldu.
EVtN İLYASOĞLU
Bazı özel kuruluşların yıldö-
nümlerini konserlerle kutlama-
lan giderek yerleşmeye başiadı.
önceleri Istanbul Festivali'ne
özgü olan firmalann maddi des-
tek olayı artık yıl içine de yayı-
lıyor. Böylece yurtdışmdan ge-
tirüen önemli toplulukları ve bi-
zim seçkin solistlerimizi dinleme
olanağı artıyor.
Yapı Kredi Bankası'nın bu
yılki Tom Jones konserleri ar-
dından sunduğu Württenberg
Oda Orkestrası'nın konserleri-
ne PekineJ kardeşler solist oldu.
Şef Jorg Faerber yonetimındeki
topluluk herkesin gönlünü ok-
şayacak, alımlı eserlerle bezen-
mişti: J.S.Bach'ın tki Piyano
İçin De Minör Konçertosu,
Çaykovski'nin Yayb Çalgılar
Serenadı, Mozart'ın KV 138 Di-
vertimentosu ve Saint-Saens'ın
hiciv dolu Hayvanlar Karnava-
lı... Mutlaka her dinleyicinin
SEVİMLİ, ŞIK VE NİTELİKLİ — Wiırttemberg Oda Orkeslrası'nm şefi Jörg Faerber'e gore Güher
ve Süher Pekineller, "sevimli, şık ve en önemlisi çok nitelikli" piyanistler.
kulağında-dilinde bir şeyler bı-
rakan melodiler.
Şef Faerber bu yayb çalgılar
orkestrasını otuz yıl önce kur-
muş, aynı disiplin içinde günü-
müze kadar ulaştırmış. Pekinel
ikilisi ile birlikte Almanya'da
pek çok turne yapmışlar: "Ku-
zeyden gttneye Almanya'yı do-
laştık onlarla. Dinleyiciyi her
gittiğimiz yerde büyülüyorlar.
Sevimli, şık ve de en önemlisi
çok nitelikli piyanistler. Bir de
şu tdaşlan olmasa... Piyanonun
tuşuna değip müziğe başlayana
kadar ne telaş ne telaş.'.."
Gerçekten de orkestra, şef ve
solistler arasındaki işbirliği tek
bir soluk gibiydi. Bach'dan
Saint-Seans'a, Barok'tan yir-
minci yüzyıla her çağ kendi
özelliği ve güzelliği içinde dile
geldi. Yayh çalgılar orkestrası-
nın her çalgı ailesi kendi içinde
ve bir diğeri ik söyleşi yaparken
özgün çalgı renklerini sunuyor-
du. örneğin birinci kemanlarla
kontrbaslann söyleşisinde her
çalgının tınısı belirgin olarak ay-
nmsanıyordu. Kocaman bir tu-
valde ufak aynntılarla renk den-
gesini sağlarcasına.
Üç gece art arda Cemal Re-
şid Rey Salonu'nda yer alan bu
dinletilerden sonra dinleyici
konserleri ne kadar konuştu ne
kadar etkilendi bilmiyonız. An-
cak orkestra üyeleri ve şef din-
leyiciyi konuşuyordu üçüncü ge-
cenin ardından: "Ne kadar çe-
kingen ve ağırbaşh bir dinleyici
kitlesi var lstanbul'da" diyor
şef, "bolüm aralannda alkışia-
yıp mahçup olurum kaygusuy-
la eserler bittikten sonra da bir
siire alkısiamaddar.." Sonra bir
kontrbasçı soruyor: "Böyk bir
davet vesilesi ile degil, ama dü-
zenli konsere giden dinleyiciniz
de mi ağırbaşlıdır?" Ve bir ke-
mancı ekliyor: "Nasd olur, bu-
rası bir Akdeniz ülkesi, daha
coşkulu, bizimle paylaşan bir
dinleyici bekli)orduk."
Bu tür etkinliklerin en önemli
işlevi sosyal ortamın bir ikramı
olarak konserin, ciddi müziğin
sunulması. Klasik müzik dinle-
me geleneği olmayan kişilere de
hiç resim sergisi görmemiş kişi-
lere de yaşamın sanatsal boyu-
tunun sunulması.
Aslında Güner-Suher'i seyret-
meye gitrnek onlan dinlemekten
daha önemli geliyor nicesine.
Dünyanın dört bir uygar merke-
zine gidip gelen, modanın yeni
cizgilerini aynntısıyla öğrenebi-
len nice seçkinimiz için hâlâ kla-
sik müzik yabancı bir gelenek.
Izleyeceği konserde kimlerin ne
çalacağını, nasıl bir ortamla
karşılaşacağına önceden hazır-
lanmadan, habersiz gelenler do-
ğal ki bu zengin dunyadan ye-
terince tat alamıyorlar.
Eski başbakandan 'konuk şef1970-74 döneminin İngiltere Başbakanı Edward Heath,
aynı zamanda bir orkestra şefi. Heath, şimdilerde, mezun
olduğu Oxford Üniversitesi'nin kent orkestrasında sürekli
şefliğe atanan Cem Mansur ile arada sırada da olsa
ortaklaşa yönetmenlik yapıyor.
EDİP EMtL ÖYMEN
LONDRA — "Bir siyaset adamı ola-
rak bem siyasete, hem müzik ve kültü-
re zaman ayırmam gerek. Siyaset ada-
mı, müzik ve kultürden uzak duramaz."
Bunlan söyleyen, Ingiltere'nin eski Baş-
bakanı Edward Heath.
Siyaset ve kültür hakkında bir konfe-
ransından alıntı değil bu sözler. Üzerin-
de frakı, elinde bastonu, birazdan or-
kestra yönetecek. "1983'te tstanbul'a
gelmiştim. Haydn yönetmiştim" diyor.
Heath'in orkestra yöneticiliği fantezi
değil. Muzık eğitimı gormuş Ocford Unı-
versitesi'nde. Org dalında okumuş. Son-
ra siyasete hasbelkader bir giriş. Muha-
fazakâr Parti başkanlığı ve 1970-74 ara-
sında başbakanlik. Ama esas aşkı olan
müziği unutmadan. Çeşitli orkestralar-
da, "misafir şef" olarak boy gösteriyor.
Şimdi ise mezun olduğu universitenin
kent orkestrasında, "daimi şefliğe ata-
nan Cem Mansur ile ara sıra da olsa or-
taklaşa yönetmenlik yapıyor.
"Hayal kuleleri, göge yukselen kent"
diye bilinen Oxford hem bir ortaçağ
eğitim-bilim merkezi, hem 20. yüzyıl sa-
nayi kenti. Hem birbirinden ahmlı kızlı
erkekli seçkin öğrenciler, hem kollan
dövmeli adaleli, bıçkın işçı tipler, hem
sıradan ev kadınları, hem varhklı turist-
ler Oxford'da omuz omuza.
Kimi 15. yüzyıldan kalma sarı kum-
taşı yaptılar. Uzun sütunlu, görkemli,
heykelli, kesme camü, anıt gibi, tapınak
gibi üniversite.
Ve Ingilizlerin Mimar Sinan'ı Sir
Christopher VVren'in elinden çıkma, ay-
nen korunmuş, orası burası otel ya da
kafe bar ve bozulmamış bir köşe. Üze-
rinde biblo gibi "Sheldonian Theatre."
U biçiminde salonu, 17. yüzyıldan kal-
ma tahta sıralan, kubbeli, küçük bir ya-
pı. Diploma töreninden konsere kadar
birçok etkinliğin adresi. Ve meşhur
"Oxford Tartışmalan"nın da. Karşıhklı
iki locada oturan "munazaracılar", or-
tada taht gibi bir yükseltide koyu kırmızı
kadife bindere gömülmüş "hakem" ta-
rafından yönetilir. Eski ABD Başkanı
Reagan'dan eski başbakanlara, siyaset
adamlanna kadar düzinelerle kişi bu lo-
calardan, tahta sıralardaki öğrencilerin
sorularını yanıtlamışîı.
Geçenlerde ise Edward Heath locada
yerini aldığında, aşağıda Cem Mansur,
Oxford Orkestrası'nı Dvorak, Mozart ve
Haydnlı "oynak" bir programda yöne-
tiyordu. Edward Heath ise kocaman
cüssesi, neredeyse kırmızı yüzu ve bem-
beyaz saçları ile orkestranın önüne gel-
diğinde, alışılmış şeflerden farklı bir se-
lam verdi izleyicilere. Göz hizasmdan ta-
vana kadar salkım gibi dolmuş herkes-
le göz teması kurarak bir selam. Ne de
olsa önce müzisyen, sonra siyasetçi ol-
sa dahi kader onu önce siyasetçi, sonra
müzisyen yapmıştı. Selamında, siyaset-
çiliği öne çıkryordu.
AKBANK 1.ULUSLARARASI CAZ FESTİVALİ g w e f
j / w
'Himetçiler'ini A Ay'ın yönetmerü Reha Erdem sahneledi
hahne üzennde ölüm oyunu2 2 - 2 3 - 2 4 - 2 5 - 2 6 E K İ M 1 9 9 1 C E M A L R E Ş İ T R E Y K O N S E R S A L O N U
kbank, kültür ve sanaün her dalında çağımıza yaraşır
etkinlikleri gerçekleştirmeyi sürdüruyor. Cazın büyük
ustalan Akbank 1 Uluslararası Caz Festıvalı'nde beş gün
boyunca cazseverlere unutulmaz saatler yaşatacakiar. Caz
akşamlannda buluşalım.
AKBANK 1. lll'SLARARAM CAZ FESTfV'ALI PRIKİR.VMI
AçılışKcnsen
22 Ekrnı 1991 Sılı Sat 21.30 SGS£MDrYİCİSEXTET
23 Ekm 1991 Çarşjmba Sa»! 1830 AHMEO ABDUUAH 4 THE SOLOMOMC SECTEr
23 Ehm 1991 Çaışamta Suı 2130 MAX ROACH OUAltrET
24 Ekım 1991 fetşanbe Saaı 18 30 MAX ROACH QlAJtTET
24 Ekm 1991 Perşembe Saaı 2130 AnrrO MORE1RA a FU«A PUUM QL1NTET
25HtiBi 1991 Cuma Saı 1830 ABTOMOREJRA« nx»HPT.-8IMQtTNTtT
25 Ettn 1991 Cum Saa 2130 AHMED ABDUUAH A THE SOLOMOMC SEXTET
26 Ekım 1991 Cumanesı Sıat 18 30 ATT ENSEMBLE OF CHICAGO
26 Ekim 1991 Cumajrai S M 2130 ABT ENSEMBLE OF CHICAGO
AKBAIMK
Bikt Sauş Merkezleri:
I Ceırjl Reşıt Rey Konser Salonu Td İ1O 50 12 -148 53 92
• Taksım Vakkoranu Tel 15115 71 , Suadıve Vakkorama Td 360 90 90
• Suadıye, Nı^anlaşı Oimanbey, Bahanye ve Bakırköy Akbank şubden
Bilel Gyatlan: J8 ViarJftOOa- 71 21 *l |jr 40.00a- Tl tcıirnumanmzdtr
Ktiann 1 üiuslara.isı Cız Fesbvalı'njn gclın Akbink ın âğıcnfn buıslır.nda kulhnıbcaku
Orgaruzasvon Pozitif Td 144 M 94 Fax 145 41 76
Daha önce 'A Ay' adlı filmi
yöneten Reha Erdem,
Genet'nin 'Hizmetçiler'i ile
ilk tiyatro yönetmenliği
denemesinde. İstanbal
Devlet Tiyatrosu'nca
gerçekleştirilen
'Hizmetçiler' Taksim
Sahnesi'nde sergileniyor.
ASLI KAYABAL ~
Claire ve Solanee... Sahnede
bir başlarına. "ölüm oyunu"
oynuyorlar. Aralannda ensest
bir ilişki var. Oyun sürüyor.
"HizmetçUer", 1930'lu yıllar-
da, Fransa'da hanımlarını öl-
dürmüş iki kardeş hizmetçinin
öyküsünden esinlenen bir oyun.
Törensel bir mekâna gömülü bu
eşinin ardında Fransız yazar
Jean,Gcnet var.
Claire ve Solange'ın yaşamla-
n çok boyutlu bir oyun. Claire
ve Solange dönüşümlü olarak
evin hanımı rolünu üstleniyor.
Hanımın kimliğine giren Solan-
ge, Claire'e yöneliyor ve "Ar-
nk bizmetçi ohnayacağunız anın
yaklaştığını düşünüyorum. Öç
alacağız" diyor. Claire, "Sizden
nefret ediyonım" diye yanıtlı-
yor. Sen karanlığın ta kendisi-
sin diyen Solange'a aaire'in ya-
nıtı hazır: "Size verilecek kar-
şılığı yüzünüzden okuyonım.
Size olan kinimide yoğnıldnk.
Mutfağıma dönüyorum."
Jean Genet "Hizmetçiler"i
1947'de yazdı. Genet'nin oyunu
15 ekim salı gününden itibaren
tstanbul Devlet Tiyatrosu tara-
fından Taksim Sahnesi'nde sah-
nelenecek. "Hizmelçiler"in
genç yönetmeni Reha Erdem,
Genet'yi çok sevdiği için seçmiş
bu oyunu. Erdem, tiyatrodaki
bu ilk denemesinde, bu çok iyi
bilinen metni plastik bir malze-
me gibi kullandığını aktarıyor.
Jean Genet, 1910 yıhnda Pa-
ris'te doğdu. Babası belirsizdi.
10 yaşında hırsızlıktan hapse
girdi. 1931'den, 1942'de Paris'-
te kitapçılığa başlayana dek hır-
sızlık yaptı. Tam 13 kez hapse
mahkûm oldu. 1948 yıhnda ya-
şamboyu sürgüne mahkûm edil-
mek istendi, ama bu dönemde
araya giren Sartre, Cacteau ve
Picasso gibi sanatçılar devlet
başkanından Genet'nin bağış-
lanması girişiminde bulundular.
Reha Erdem'e Genet'nin
oyununda yakaladığı başarılı
noktalan sorduğumuzda, "Hiz-
metçiler"in butünunü büyük bir
nokta olarak gördüğunü akta-
rıyor. Bir de Genet'nin "inanıl-
maz zenginliği." Eşcinsel ve ba-
basız Genet hep marjinal, tiyat-
1947 YILINDA YAZILMIŞTI—Jean Genet, "Hizmelçfler" adlı oyununu 1«M7 yıhnda yaznuşH. "Hiz-
metçiler"de 'ölüm oyunn'nn Gönen Bozbey ve Nurinisa Yıldınm canlandınyorlar.
ro sanatının tüm malzemesi içi- oynuyor. lzleyici ile oyuncular dem'in deyimi ile gündelik ha-
arasında belli bir mesafe var.
9m x 5m boyutlanndaki, dik ve
oynar perde "Hizmetçiler"in
dekoru.
ne gomülu "HizmetçUer", tum
doğalhğı ile Genet'nin yaşamı-
nın aynası.
"Le Condamne a Mort"
(Ölüm Mahkflmu), "Notre-
Dame des Fleurs" (Çiçeklerin
Notre-Dame'ı), "Le Miracle de
la Rose" (Gül Mucizesi), "Po-
mpes Funebres" (Cenaze Alayı)
ve "Querelle de Brest" (Brest
Çatışması) gibi romanların ya-
zan Genet'nin "Les Paravents"
(Paravanlar) ve "Les Bonnes"
"Hizmetçiler) adlı oyunlannı,
Istanbul Devlet Tiyatrosu
1950'li yıllarda sahnelemiş. Er-
dem'in "Hizmetçiler"i ölüm
oyununu törensel bir mekânda
Genet'nin "Hizmetçiler"i
1930'lu yıllarda Fransa'da ha-
nımlarını öldürmüş iki hizmet-
çinin gerçek öyküsünün bugüne
uzantısı. Olaydan sonra kızlar-
dan biri idam edilmiş. Genet'-
nin "Hizmetçiler"i bu olaydan
gelen esinle başhyor "ölüm oyu-
nu"na. Hanımın yokluğunda
oyun sürüyor. Biri hanırn, öbü-
rü hizmetçi oluyor. Her şey
"hanım" rolünü oynayan Cla-
ire'in ölümüne dek gerçekten
kopuk bir sarmal, yönetmen Er-
yatla bağ kuruhnayan, kişiyi ra-
hatsız eden bir masal.
"Hizmetçiler"le ilk tiyatro
denemesine girişen Erdem, da-
ha önce "A Ay" adlı filmi yö-
netmişti. "Hizmetçiler"de ölüm
oyununu, Gönen Bozbey ve
Nurinisa Yıldınm canlandınyor.
Hanım rolünde genç sanatçı Si-
may Küçük var. Claire ve So-
lange'a göre "ölüm oyunu" yal-
nızca ölümü tanunlamıyor, be-
raberinde maddi ve manevi ze-
hirlenmeyi de taşıyor. Genet'nin
dünyasında şekillenen "ölüm
oyunıT'nun dekorlarını Orhan
Alparslan, kostümlerini Mifari-
ban Oran, hareket düzenini de
Deniz Olgay hazırladı.
1 GEORGESDUBYTÜRKİYE'DEL
Llkemızde
ŞÖVALYE. KADIN ve RAHİP
"Feodal Fransa'da Evlilik"
ERKEK ORTAÇAĞ
"Aşka Dair ve Diğer Denemeler"
ORTAÇAĞ İNSANLARI ve KÜLTÜRÜ
adlı kıtapları yayınlanan yazar konferanslar vermek ıçın
Türkiye'de1
.
İSTANBUL: Tarıh: 16 Ekım Çarşamba / Saat: 18 30 / Yer Fransız
Anariolu Araştırmaları Enstıtüsu / Konu: "FRANSA'DA TARİHSEL
ARAŞTIRMALARDAYENİYÖİMELİMLER" - Tarıh-17 Ekım
Perşembe /Saat 19 00 / Yer Fransız Kultur Merkezi / Konu-
"SARAYAŞKINEDİR?"İZMİR Tarıh 21 Ekım Pazartesı/Saat
18 00/ Yer Fransız Kültur Merkezı / Konu-"SARAY AŞKI NEDİR?1
ANKARA: Tarıh: 24 Ekım Perşembe / Saar 18 30/ Yer Fransız
Kültür Merkezi / Konu "SARAY AŞKI NEDİR?"
AYUNTI
TEKİRDAĞ
Altınova'da komple
eşyalı yazlık-kışlık
süper lüx yalı
dairesi
Tel: 554 60 54
Pasaportlanmı?!, araba
ruhsatını, trıptık'i \e öğrenci
belgelerimizi kaybettik.
Geçersizdır.
SERAP ÜSALAN
MUSTAFA ÜNALAS
Askerlik cüzdanımı
kaybettim. Hükümsüzdür.
AHMET TURHAL
Nüfus cüzdanımı kaybettim.
Hükümsüzdür.
ALA TTIN ÇA TALHANİ
İTÜ öğrenci kimlık kartımı
kaybettim. Hukumsuzdur.
MESUT IUCALl
i
Seçim Afişleri'
söyleşisi
• Kültür Servisi — Tarih
Vakfı bugün Hıfzı
Topuz'un konuşmacı, Prof.
Nerınin Abadan Unat'ın ise
yorumcu olarak katılacağı
"Türkiye'de Seçim Afişleri"
konuiu tartışmalı bir
konferans düzenledi.
Eminönü Zindankapı'daki
Marmara Belediyeler Birliği
Konferans Salonu'nda rertip
edilecek olan "Türkiye'de
Seçim Afişleri" konuiu
konferans, saat 15.00'te
başlayacak. 'Türkiye'de
Seçim Afişleri, 1946-1980"
konuiu serginin lstanbul'da
büyük ilgi görmesi üzerine,
Tarih Vakfı Ankara
Büyükşehir Belediyesi ile
işbirliğine giderek bu sergiyi
15-25 ekim tarihlerinde
Ankara'da da açtı.
;
Hamlet'
sinemada
• tSTANBUL (IÜHA) —
Yönetmenliğini Franco
Zeffirelli'nin yaptığı
"Hamlet" filmi 25 ekimden
itibaren sinemalarda
gösterime girecek. Standart
Film tarafından hazırlanan
bu filmde başhca rolleri
Mel Gibson, Glen Close ve
Alan Bates paylaşıyor.
'Matematik
Ufuklan
?
• Kültür Servisi— tstanbul
Fransız Kültür Merkezi ve
Yıldız Üniversitesi
tarafından Fransız Dilbilim
Bürosu'nun işbirliğinde
düzenlenen "Matematik
Ufukları" adlı serginin
tanıtımı dün Yıldız
Üniversitesi Sabancı
Kitaplığı'nda yapıldı.
lstanbul'daki Fransız Kültür
Merkezi'nin yeni müdürü
M. François Neuville, Yıldız
Üniversitesi Fen-Edebiyat
Fakultesi Dekanı Prof. Dr.
Şevket Erk ve serginin
hazırlığını ustlenen Thierry
Bertrand'nın katıldığı
toplantıda müdür Neuville,
serginin matematiği günlük
hayata taşımayı, büyük
küçük herkesi matematik
çözmeye çağırmayı
amaçladığını aktardı.
Fütüvvetname
• İSTANBUL (AA) —
Ahilik Kültür Haftası
etkinlikleri arasında yer
alan "Fütüvvetnameler
sergisi", Süleymaniye
Kütüphanesi'nde açıldı. En
eskisi 700-800 yılhk olan
fütüvvetnamelerin, bu
konuda bir koleksiyona
sahip olan Nuri Arlases
tarafından, geçen yıl
Süleymaniye
Kütüphanesi'ne bağışlandığı
bildirildi.
Ankara'da
müzikli günler
• ANKARA (ANKA) —
Sevda Cenap And Müzik
Vakfı tarafından
düzenlenen Ankara müzik
etkinlikleri sürüyor. 16
ekim salı günü Opera
Sahnesi'nde GPuccuni'nin
'Tosca'sı yer ahrken 17
ekimde aynı yerde
Mozart'ın 'Duvarlar'ı ile
Usmanbaş'ın 'Bulutlar
Nereye Gider
5
adlı yapıtlan
etkirüik içinde yer alacak.
18 ekim günü Resim ve
Heykel Müzesi'nde Kültür
Bakanlığı Ankara Devlet
Klasik Türk Müziği Korosu
bir açıhş konseri verecelc
Aynı gün CSO Konser
Salonu'nda
Cumhurbaşkanlığı Senfoni
Orkestrası bir konser
verecek.
Ünlü piyanist
Rieber Buı-saVla
• BURSA (AA) —
Dünyaca ünlü Alman
piyanist Augusta Rieber,
Bursa'da bir konser
verecek. Bursa Türk-Alman
Kültür Derneği ve
Ahnanya'nın Istanbul
Başkonsolosluğu'nca
düzenlenen konser, 18 ekim
cuma günü Devlet Güzel
Sanatlar Galerisi'nde
gerçekleştirilecek.
luzcuoğlıı'nıın
gergİBİ
• İZMTR (AA) — Selçuk
Yaşar Müzesi, yeni sezona
yann Ramo'nun (Ramadan
Tüzcuoğlu) resim sergisi ile
giriyor. Zagrep Güzel
Sanatlar Akademisi'nden
mezun olan ve çahşmalannı
Izmir ve lstanbul'da
yüriiten sanatçı, bugttne
kadar 24 kişisel sergi açtı.
BUGÜN
• Psikiyatri-psikoloji Dr.
Saffet Murat Tura'nın Ruh-
Beden llişkisi Bağlamında
Psikiyatri ve Psikoloji
konuiu söyleşisi saat
18.00'de tçgörü Psikolojik
Danışmanlık Merkezi'nde
(161 71 47)