22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 EKİM 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 SEÇEM '91 Semrn Özal Genç îşadamlarina 'ahsız vahsız' iş ortamları diledi 'Her şeyigözealmıştık 9 Önünüzdeki 10-20 yıl için ahsız vahsız iş ortamlan diliyorum. Beni tecriibeli bir anne ve abla olarak görun, gençlik her şey demektir. BUSINESSMEN ASSOC1ATION Cumhurbaşkanı eşi ve çocuğu olmak, her anlamda büyük esaret zinciri. Ama biz aile olarak yola çıkarken her şeyi göze almıştık. Benim çocuklarıtn da genç işadamı, iş kadını. Ama kötu niyetlilere göre benim çocuklanm işsiz, boş oturmalı, aç kalmalı. GÜNDÜZ tMŞtR ~ Genç Işadamlan Derneği'nce düzenlenen toplantıda konuşan ANAP İstanbul ll Başkanı Sem- ra Özal, Cumhurbaşkanı çocu- ğu olmanın her anlamda bir esa- ret zinciri olduğunu söyledi. Semra özal, çocuklan Efe, Ah- met ve Zeynep'in toplumun kö- tü niyetlileri tarafından yapılan olumsuz ve yıkıcı propaganda- lanna karşın gelecekleri için ça- lıştıklarını belirterek "Benim çocaklanm da genç işadamı ve iş kadını. Hepsi sizJer gibi. Ama "AHMETtN TV GİRİŞtMtNE KORSAN DtYENLER" — ANAP Jstanbul b Başkanı Semra Özal, "kotü nryctUer^den yakııurak ço- cuklan için "Dükk&n açmaya kalksalar kıyamet kopuyor. Televizyon girişiminde buhındu. Bogmoya kalkülar. Korsan televizyon dedBer, oysa her şey yasaMı. Ahmet'in girişimine korsan diyenler bogün aym yoİu, yöntemi uygnloyorlar" dedi. (Fotograf: UGUR GÜNYÜZ) kötii niyetiUerc göre benim ço- cuklanm hiçbir $e> yapmama- lı, işsiz boş oturmalı ve aç kalmak" dedi. Semra Özal, dün Sheraton Oteli Merhaba Salo- nu'nda düzenlenen toplantıda "Tiirk kadmınm dunıi, bugünii, siyasi hayatı ve gelecekteki beklentOeri" konulu bir konuş- ma yaptı. özal, ışadamlannın kendisini tecrübeli bir abla, bir anne olarak görmelerini isteye- rek "Kimse teredye tere satmak istedigJmi zaanetmesin. Ama gencin tecriibe eksflüigini bir ya- na bırakacak olursak, genç ve gençük her şe> demektir. Bunun degeri siz yaşlarda pek anlaşıl- mıyof. Ama seneter geçtikce, in- san öyle bir tedirgin oluyor Id zaman fflm^n ah diye başlayan cümleleri koauşmaya başlıyor. Bunun için sizlere önumuzdeki 10-20 yû için ahsız vahsız iş or- tamlan dilemek istiyorum" de- di. Eşi Turgut Özal'ın 1980 son- rasının önemli bir siyaset ada- mı olduğunu, Türkiye'nin aske- ri yönetimden demokrasiye ge- çişinde kilit adam olduğunu vurgulayan Semra özal, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Turgut Bey önce başbakan, ardmdan da cumhurbaşkam ol- du. Yani son 10 yıldır aktif po- litikanın içinde ve en önde. Bu ne demek? Bu bir yerde, bir yandan gurur ve onur demek, bir yandan da korkunç bir kâ- bos demektir. Aile hayatı diye bir şeyi» i n i m m ^ demektir. Biz afle olarak yola çıkarken bu- tün bunlan biHyorduk, her şeyi göze almıştık. Ama insaf sınır- lannın bu kadar zorlanacagjnı düşünmemiştik.'' Semra Özal, başbakan eşi, cumhurbaşkanı çocuğu olmanın her anlamda büyük bir esaret zinciri ve birer pranga olduğu- ÜH^Hlnönü İMk^^H sanatçılarla ^ ^ ^ ^ ^ ^ 1 SHP G«oel Başkanı Erdal ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H tnönü önceki akşanı ^ ^ ^ ^ ^ ^ H tstanbul tl Merkezi'nin ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H Taksim Suat Evi'nde ^ ^ ^ ^ ^ ^ H düzenledigi "Sanatçılarla ^ ^ ^ ^ ^ ^ H sohbet" yemegine kaüldı. ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H İl Başkanı Bozkort ^ ^ ^ ^ • ^ H Nuhoğlu'nun Tarklı olan" I ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ H diye anons ettigi tnönü, bir * ^ H konuşma vnparak SHPnin ^^M sanata bakışını anlatü. ^ H Sinemacı, tiyatrocu, yazar, ^ H kuikatürist, edebiystçı, ^ H yönetmeu ve plastik ^ H sanatlardan 80'den fazla | ^ H sanatçının katüdıgı yemekte T9 İnonu tek tek masalan 1 dolaşarak sanatçılann 1 görüşlerini dinledi. i (Fotograf: &m İBRAHtM GÜNEL) na dikkati çekerek sözlerini şöy- le sürdürdü: "Dükkân açmaya kalksalar kıyamet kopuyor. Turizme ni- yetlenseler yer yerinden oyna- yor. Ahmet hangi işe niyetlen- se bu dezavaatajı besaplamak zoranda kaldı. Özel televizyon girişiminde buhında. Ük gir^im olmasından kaynaklanan bir bi- linmezlik içinde bogmaya kalk- ülar. Korsan televizyon dediler. Hâlâ da öyle yorumluyortar. Oysa her şey yasaldı. GeBn gö- run ki Ahmet'in girişimine kor- san diyenler, bugiın a>nı yolu aynı >öntemi uygniuyorlar. De- mek ki korsan, yasadışı suçla- malan bizi yıpratmak için söy- lenmiş. Efe borsaya girdi, mert- çc, dürüstce acıkladı. Ortahk yı- kıldı. Hâlâ da ugraşıyoriar. Ya dolaybflgfleBipkagrt üstüade is- mini göstermeseydi? Acaba da- ha doğru mu iş yapmış olacak- ü? Siyaset geckklir. Bunu en iyi biz biliyornz, ama bireyler ya- nnlannı da döşünmek zorunda- dır. Her iiç evladun da evti ço- Ink çocuk sahibi. Vannlan için ne garanüleri var? Dbette ögns nim hayatlan sonrası gekcekle- rini idame ettirmek için ceşitli girişimlerde bulunacaklar. Khn ne derse desin, onlar öyle yap- tdar ve yapmaya da devam ede- cekkr." Toplantırun son bölumunde genç işadamlannın sorularını yanıtlayan Semra özal, "tstan- bul Belediye Başkanlığı'nı düşü- nüyor musunuz" şeklindeki so- ruyu yanıtlarken "Istanbul'un 2 sene içinde düştûgiı durumu gö- rünce çok üzulü>orum. Beledi- ye başkanı olabinrim. Ama kad- romun büyük kısmmı da kadın- lardaa oluşturunım. Çünkü ka- dının elinin degdigi her şey bir başka guzel oluyor" dedi. Özal, 'bekâret' hakkında bir soruyu da "Ashnda bazı şeyler vardır ki çok iyi olmasına rag- men zamanından önce alınırsa zehir tesiri yapar. Bunun için önce insanın vücudunu tamma- sına yönelik dersler konmalı. Biz mnslüman ve laik bir dev- letiz. Ama örf âdet ve gelenek- lerimiz de var. Bunlara göre d« * hâlâ bekâretin onemi var. 21. asırda bu dersler konursa, ashn- da onerasiz olan bu konu halle- diimiş olur. Ancak ben göremem" diye yanıtladı. DUNYADABUGTJN ALİSÎRMEN Dış Itibar MasalıBazı deyışler vardır pelesenk olmuşlardır, içerdiği anlama tam ınanmasak da yıneleyip dururuz. Ben de hafta içinde, gözûm- deki rahatsızlık dolayısıyia geçmiş olsun dıyenlere hep, — Her ışte bir haytr vardır yanıttnı verıyordum. — Hayrola bundaki hayır nerede kı diye soruyoriardı. — Bu sayede Mustafa Ekmekçi'nın sütuniarına geçtik az şey mi dıyordum Ekmekçı dostum, pazar günkü yazısının sonundada "Ali Sir- men'in gözleri açılıyor Önümüzdekı hafta yazılarına başlıyor. Bu da iyi haber" diyordu. Sağolsun Kum taneciklerı yüzünden kapanan gözüm, doktoriann hâza- kati, ılaçlann yardımıyla açıldı. Biri devletin resmı televizyonu, öbürü ıse Mahdum Bey'ın sı- hırti kutusu1 ile halkın kapanmaya çalışılan gözleri de açılıyor galiba. Sonucu pazar akşamı, pazartesı sabahı alacağız. Halkın gözunü kör etmek, gerçeklen saptırmak ıçın neler ne- ler, kımler kımler kullanıldı ve ne masallar anlatıldı şu son za- manlarda. Masallardan birı de 'dış ıtıbar'dı. Özal yönetimi yıllar yılı Türkiye'nin artan ,dış itibarından söz etti durdu. Anlatılan masala bakılırsa dış ıtıbarımız süreklı yük- seliyordu. Her yerde Türkıye takdır edilıyor, lıderı, büyük ılgıyle karşılanıyordu Hele hele Körfez savaşmda Özal'ın oynadığı rol, uyguladığı polıtıka, 'bir koyup ıkı, hatta yırmı almamızı' sağlaya- cak, itibarımızı artıracaktı. Koyup almayı bir yana bırakalım da isterseniz, şu 'dış ıtibar' sorununa biraz eğılelim. Acaba ANAP'ın, özal'ın damgasını taşıyan, dış politikası ger- çekten Türkiye'ye dışarıda itibar kazandırmış mıdır? Sorunun yanıtına geçmeden önce, 'dış rtıbar'ın ölçüsünün ne olduğunu, ne olabıleceğını saptayalım. Dış ıtıbarın göstergesi, bir ülkeye gösterilen saygıdır. Eğjer bir ülkenın ınsanlan, dış ülkelerde saygı görüyorlar, se- vinçle karşılanıyorlarsa, eger bir ülkenın dış politıkada ilerı sür- düğü tezler, komşularıyla veya başka ülkelerle olan anlaşmaz- lıklarmdakı görüşlerı. üçüncu ülkelerde haklı bulunuyor, ulusla- rarası platformlarda, uluslararası kuruluşlarda destek buluyor- sa, o ülkenın dış ıtıbarı vardır veya daha önce düşük olan ıtıbarı son zamanlarda artmış demektir Şımdı bu ölçünun ışığında olaylara bakaiım. Türk yurttaşlarına Avrupa'nın hemen her ülkesı vize uygulu- yor, vizesı olanlar bıle sınır kapılarında âhıret sorularıyla karşı- laşıyorlar, hemen herkes sınır kapılarını neredeyse yurttaşları- mıza kapamaya çalışıyor. ANAP ıktıdarının yıllardır kapısını aşındırdığı AT; bizı tam üye- liğe kabul etmek şöyle dursun, ATTürkıye Ortaklık Konseyı'nin toplanmasını bıle Yunan görüşüne uygun koşula bağlıyor. Yanı AT Tûrkrye ile resmı dıyalog organının ışlemestnı bile Türk- iye'nin görüşüne uygun bir bıçımde çalıştırmıyor ve Yunan gö- rüşüne itibar ediyor. Kıbns sorunundakı haklı kaygılarımız Bırteşmış MİUetler'de etkı yapmıyor. Güvenlik Konseyı toplanıyor ve Yunan görüşüne iti- bar eden çok tehlıkelı bir karar çıkarıyor PKK terörüne karşı yürütülen sınır ötesı operasyon, 'dostumuz ve müttefıkımız' Almanyanın tepkisıne neden oluyor. Almanya tepkı göstermekle kalmıyor, bir de NATO'dan Türkiye'ye yapılan silah yardımının kesılmesinı ısteyeceğıni söyleyen bir tehdıt sa- vuruyor. NATO'da Türkiye'nin şımdıye kadar anlayışla karşılanan sav- ları bir yana atılıyor. Yunanıstan'ın Ege'nın uluslararası sularını kendi karasuyu sayan göruşü ıtibar görüyor ve Ege tatbıkatında Yunanıstan'a haksız yere verilen prım, örgüt ile Türkıye arasın- da, çok büyük boyutlara varabılecek. bir bunalım yaratıyor, Ge- nelkurmay'ın ısteğı ûzerıne Türkıye, 'Caydırıcı Güç-2' tatbıkatın- dan çekılıyor Burada dıkkat edilmesı gereken nokta, bu yıla kadar NATO 1 nun böyle bir davranıştan özenle kaçınmış olmasıdır Ve bütün bunlara karşın gözümüzün ıçine baka baka, Türki- ye'nin dış itibarından söz edıyorlar ANAP'lılar. ANAP'lılar hepimizi galiba kör sanıyorlar. Ve Mesut Yılmaz, 'mesut görüntüsu' ile göğsünü gere gere TV ekranlanndan "Çüu- kü daha yapacak çok işimiz var" dıyebıliyor , , , N Söyler mısıniz Allahaşkına Mesut Bey, 'daha yapacak' neyi- nız kaldı? GENE HARRISVE TEŞEKKUR Elim bir trafik kazası sonucu görev başında şehit olarak hayatını yitiren Belediye Başkanımız, değerli insan OSMAN ÖSÖYLER'in cenazesinde bulunarak, çiçek göndererek ilgilerini esirgemeyen, derin acımızı paylaşan SHP Genel Sekreteri Sayın HİKMET ÇETİN'e, Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Doktor Sayın NURETTİN SÖZEN'e, SHP MÎLLETVEKİLLERİNE, TÜM BELEDİYE BAŞKANLARINA, İL GENEL MECLİSİ ÜYELERİNE, BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNE, KÂĞITHANE SHP İLÇE ÖRGÜTÜNE, TÜM İLÇE BAŞKANLARINA VE KÂĞITHANE HALKINA sonsuz teşekkür ederiz. KÂĞITHANE BELEDİYE BAŞKANLIĞI TEŞEKKÜR Görevi başında geçirdiği trafik kazası sonucu yitirdiğimiz Belediye Başkanımız, değerli insan OSMAN•• SOYLER'i Hayata döndürmek için gece gündüz ellerinden gelen gayreti göstererek gerekli tüm müdahaleleri büyük bir performansla yerine getiren Okmeydaıu Hastanesi Başhekimi Sayın Prof. Dr. ERGUN GÖNEY, Opr. Dr. Sayın YILMAZ HELVACIOĞLU, Opr. Dr. Sayın ARAM FINDIK, Anestezd uzmanı Sayın Dr. FİKRETKUTLU, Doçent Dr. Sayın DOĞANBAŞAK, Opr. Dr. Sayın AHMET ARIMAN, Asistan Dr. İSMET GÜDEN, Asistan Dr. Sayın MEHMETMÜHÜR, Asistan Dr. Sayın MUSTAFA ERDAL, Florance Nightingel Hastanesi'nden Prof. Dr. Sayın RÜSTEM OLGA, Doç. Dr. Sayın ATIF AKÇEVİN, Doç. Dr. Sayın HALİL TÜRKOGLU ve emeği geçen hemşirelere, santral memurlarına ve tüm personele, gece gündüz demeden kan vermek için hastaneye koşup gelen belediye mensuplanna, yakınlarına ve tüm sevenlerine teşekkür ederiz. KÂĞITHANE BELEDİYE BAŞKANLIĞI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle