18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURÎYET/18 SPOR 16 EKİM 1991 (A) MüliFutbol Takımı 5 maçta bir tek gol bile atamadığı Ingiltere önündeprestij anyor Bir kez dalıa WembleyIdeyizAvrupa Futbol Şampiyonası'nda 1-0 kaybettiğimiz maçın rövansı için Wembley'de futbolun beşiği sayüan İngiltere önüne çıkıyoruz. Televizyonun birinci kanalından naklen yayımlanacak maçm başlama saati 21.00. Karşılaşmayı Ispanyol federasyonundan Martin Nevarete yönetecek. LONDRA (Cumhuriyet) — 1992 Avru- pa Futbol Şampiyonası grup eleme maçın- da bugün Ingiltere ile karşı karşıya geliyo- nız. Daha önce grubumuzda oynadığınuz 4 maçta hiç galibiyet alamayan ay-yıldızlı on birimiz, tarihinde en ağır yenilgileri al- dığı Ingiltere önünde silrpriz arayacak. Maçtan önce "hindi" anlamına gelen "Tnrkey" sözcüğünü saptıran lngiliz bası- nı, "Türkiye'yi kızartacagız", "Bn yıl Noel erken geldl", "Piontek'in Tiirkiyesi kızar- maya hazır" gibi başlıklar kullandı. Bu onur kına başlıklar ve Graham Tay- lor'un manşetlerde dolaşan Tarklı galibi- yet bekfiyoruz" sözkri ile hırslanan milli ta- kım, bu motivasyonun yardımı ile de Ingil- tere-önünde onur mücadelesine çıkacak. Maça çok iyi hazırlanan mili takım, "In- gütere'ye goliimüz var" slogaru ile sahada yerini alacak ve defans ağırlıklı oyun takti- ği kullanarak rakibi kontrataklarla avlama- ya çalışacak. Piontek'in Ingiltere önünde sahaya süreceği beklenen on bir şöyle: Hayrettin, Recep, Gökhan, K. Bülent, Ogün, Tugay, Turan, Rıza.Unal, Orhan, Fey yaz. tngUtere ise Türkiye önünde "nücum, sa- dece hücum" slogaru ile sahaya pkarken bol şut ile kalemizde gol arayacak. lngiliz Tek- nik Direktör Tkylor'un Türkiye karşısına çı- kartacağı 11 şöyle: Woods (Sheffield) - Di- xon (Arsenal), Pearce (N.Forest), Batty (Le- eds), Des Walker (N.Forest), Mabbutt (Tot- tenham), Robson (M.United), Platt (Bari- Italya), Smith (Arsenal), Lineker (Totten- ham), VVaddle (Marsilya), Karşılaşmayı îspanyol Federasyonu'ndan Martin Nevarete yönetecek. Bugün 7. gnıpta diğer bir önemli maç ise Polonya-S. Irlanda arasında oynanacak. Karşılaşma, 5 puanı bulunan her iki takım için de büyük önem taşıyor. Kazananm Is- veç iddiası sürecek, kaybedenin şansı aza- lacak. Ingiltere-Türkiye maçı televizyonun 1. ka- nalından saat 21.00'den itibaren naklen ya- yımlanırken Polonya-S.lrlanda maçı 3. ka- naldan 23.20'den itibaren banttan yayın- lanacak. /. GRUFIA SONDURUM Ingiltere avantajlı Spor Servisi— Avrupa Fut- bol Şampiyonası'nda Türki- ye'nin de yer aldığı 7. gnıpta ıngiltere finaller için en şans- b takım olarak dikkat çekiyor. Gnıpta oynanan ve kalan maçlann programı söyle: 17.10.1990 Ingiltere-Polonya 2-0, 17.10.1990 S. Irlanda- Türkiye 5-0, 14.11.1990 S. Irlanda-lngiltere 1-1, 14.11.1990 Türkiye-Polonya 0-1, 27.3.1991 Ingütere- S. Ir- landa: 1-1,17.4.1991 Polonya- Türkiye: 3-0, 1.5.1991 Türkiye-tngüterc: 0-1, 1.5.1991 S. trlanda - Polonya: 0-0, 16.10.1991 Ingütere-Türkiye 16.10.1991 Polonya-S. trlanda 13.11.1991 Türkiye - S.trlanda 13.11.1991 Polorrya-tngütere PUAN DURUMU PlONTEK 'Kalitemizi LONDRA (Cumhuriyet) — 7. Avrupa Futbol Şampiyonası eleme grubunda bugün Ingiltere ile Wembley Stadı'nda karşılaşacak A Milli FutboLj Takımı Teknik Direktörü Sepp Piontek, "Bizim için önemli olan Türk f utbolunun eskiye gö- re daha iyiye gtttigini ve oyunculanmı- ztn eskisine oranla daha deneyimli ol- dnklannı göstennektir" dedi. Piontek, duzenlediği basın toplantısında, maçın ilk dakikalannda gol yememenin çok önemli oldu- ğunu kaydederek " tlk 20-25 dakikayı gol yemeden attabrsak, ondan sonra daha açık daha rmhat ve eşit bir futbol oynayabUiriz. Tabii bu da kolay bir şe> . deiil" diye konuştu. ıngiltere'ye karşı savunmaya yönelik oynayacak- lannı ve kontrataklarlagol şansı arayacaklaruu tek- rarlayan Piontek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok şey, oyunculanmızuı konsantrasyonu ve ye- tenekkrine bağlı. Milli Takımımızda yalnızca 2 oynncu, Rıza ve Ünal'ın, VVembley Stadı deneyimi var. VVembley atmosferi çok önemlL Ovunculartma bunu sürekli anlatıyonım. Türk halkı, lngiliz fut- botculannı iyi tanıyor ve kaütesini büiyor. Umanm bu maçtan sonra da Türk futbolcuiann kalitesi gö- rüliir. Amacımız, sonuç ne olursa olsun iyi bir fut- bol ortaya koymak. Beraberlikten memnun olu- mm. 2-3 gollü bir yenilgi de beni tatmin eder." .Ingiltere takımıyla ilgilı görüşlerini de açıklayaa Piontek, şunları şöyledi: "Ingfltere tarafı için 5 goliin alünda bir sonuç iyi karsılanmayacak. Banlann çogn bizi ciddiye alma- yacâklar. Bu, bizim içinbir avanuj. İzmir'deki oyu- na çıkarabUirsek, bizim için basandır. Ancak Vfembiey, tzmir degil ve ayn bir gelenegi var. POKTRE TAKIMLAR ingiltere S.Irlanda Polonya Türkiye BM 2 - 3 - 1 1 A Y 5 2 4 4-10- Piontekvegerçekler HALtT DERİNGÖR MİLLİ TAKIMIN GOL UMUDU— Oynadığı son ABD müli maçında başarılı olan Orhan, İngil- tere karşısında en giivenilen oyuncu olarak dikkat çekiyor. (Fotograf: LEVE1NT YÜCELMAN) Bugün Wembley'de tngiliz milli takımı ile oy- nayacağız. Işimiz çok zor. lngiliz milli takımı bir ekol, ama bizim ekolumüz belli degil. ttalya mı?, Macar mı?, tspanya mı?, hangisini ekol olarak benimsiyoruz o da belli değil. Piontek taktiğini açıklarken "Bırakalım üze- rimize gelsinler bu suretle de sürpriz gollere gidelim" diyor. Aslında bu herkesin bildiği bir taktik. Türk takımınm böyle bir oyun biçimi ser- gileyeceğini de herkes kadar İngiltere milli takı- mı menajeri de bilir ve de önlemini alır. Zaten önlem almaya da gerek yok. Ingilizlerin gerek fizik gerekse teknik üstUnlükleri nedeniyle Pion- tek istese de istemese de takımımız defansa ka- panacaktır. Başka bir seceneği yoktur. Bundan birkaç yıl önce Wembley'de oynadı- ğımız ve de 8-0 yenilgiye uğradığımız maçta da bu düşünce egemendi. Ama kontratak yapama- dığımız Rİbi. 15 eol vemekten de zor kurtulmuş- tuk. Ne var ki tngilizler mağrur insanlardır. Bu kompleksler ile zaman zaman kendi ülkelerine özellikle adalar dışında oynadıklan karşılaşma- larda küçük takımlara da yenilebiliyorlar. Nite- kim 1950 öncesi gelmiş geçmiş en büyük lngiliz milli takımı Wembley'de futbolu ol.mayan Ame- rika'ya 1-0 yenilmişti. Bunlan da hatırdan çıkar- mamak gerekir. Bir yenilgi dunımunda Piontek'- in Tanju'yu neden oynatmış olmadığı için hak- kında geniş bir spekulasyon olacaktır. Ama bu biraz haksızlık olur. Avrupa gol kralımız Tanju nedense milli maçlarda istenilen randımanı ve- remiyor. Bu yüzden milli takıma girmemesi de normal bir olay değildir. Yine hatırdan çıkarıl- maması gereken önemli noktalar vardır. Pion- tek ve Piontek gibiler kolay kolay ülkemizin fut- boldaki alaturka düzenini değiştiremezler. Bu yolda ülke çapında bir reform ile uzun vadeli. plan ve programlara yönelmekten başka yol yok- tur. Ümitler yenildi bıgihere İhrdt : 2 TürldyeÜmit :0 HAKEMLER: Blareau (S), Elshocht (5), Lippens (S) INGİLTERE: James (6), Charles (6), Winnicombae (5), EbbnllÇJ), Tılerffl, Atherton (5), Johnson (7), Matthew (5), (Blake 5), Shearer (7), WUli- ams (6), Campbell (6). TÜRKİYE: Altay (7), Kema- lettin (5), Hamza (6), Ali (6), Rahim (S), Cihat (S), Faruk (6), (FetiS), Ertuğrul(S), (Os- man 4), Hakan (S), Ali Nail (6), Abdullah (6). GOLLER: 76ve87. dakikada Shearer. READİNG (Cumhuriyet) — Avrupa Ümitler Futbol Şa- mpiyonası Eleme Grubu'nda oynanan maçta, Ümit Milli Futbol Takımı, tngiltere Ümit Milli Takımı'na 2-0 yenildi. 76. dakikaya kadar gol ye- meyen ümit milliler, bu daki- kada ve 87. dakikada Shea- rer'ın iki golüne engel olama- dılar. TV'DESPOR TVl 21.00 Ingiltere-Türkiye (Naklen) TV3 23.20 Polonya-lrlanda (Band) lngiliz sistemine akıla savunmaMETtNTÜKENMEZ İngiltere sosyal yaşamındaki gelenekçi- liğini futbolda da sürdürüyor. Dünya en son sistem olan 3.5.2'yi uygulayıp bu siste- mi daha da pekiştirmek ugraşısı verirken tngilizler hâlâ 3.52 konusunda aceleci de- ğiller. Son dunya şampiyonasında, savun- mada 3 oyuncu ile oynamalan "acaba ada- hlarda3J5.2'ye mi geciyor" yorumuna ne- den oldu. Oysa İngiltere farklı bir sistemle oynadı. Bu sistem 3.3.3.1'di. tngiliz futbolunda, Avrupa'nm diğer ül- keleri ve özellikle de Akdeniz ülkelertnde olduğu gibi şova fazla ilgi yoktur. Daha doğrusu onlann 'şov' anlaşıyı değişiktir. Orta alanda yapılan Ust üste seri paslar ve atılan güzel goller kadar, bir futbolcunun giriştiği ikili mücadeleden başan ile çıkması da izleyicüerin beğenisini kazanır ve zaman zaman böyle bir mücadele tribünleri aya- ğa kaldırabilir. Bu da Ingilizlerin savaşkan yapısım ortaya koyuyor. Adalar futbolunda riskli oyun anlayışı da yoktur. Oyunun felsefesi basit, presü ve sabırb futbol üzerine kurulmuştur. Bunun için de önce savunma güvenliği önemlidir. 3.3.3.1 dizilişide salt savunmadadeğil fut- bol alanının bütün bölumlerinde güvenli ve kademeli bir sistemdir. Hemen hemen oyundan düşen her futbolcunun arkasm- da başka bir yardımcısı vardır. Yani kısa paslarla oynamaya çalışan takımlann ln- giliz sistemine karşı başan şansı yok dene- cek kadar azdır. lngilizsisteminde bazı futbolcuiann özel görevleri vardır örneğin kenarlardan ka- çırılan adamlan karşılama görevini libero üstlenir. İki stoper hiçbir zaman yerini bo- şaltmaz. Liberonun boşalttığı yere ise sa- vunmanın önünde oynayan üçlünün orta- sındaki futbolcu gelir. Bu savunmada gü- venliği sağlarken rakiplerinin gol olasıhğı sadece liberonun yapacağı hatalan ve rakip futbolcuiann becerisine bağlı kalıyor. Ka- deme zamanlamasını yapamamak gibi. Atakta uygulanan tek santrforlu oyun ise uç oyuncunun yeteneklerine bağbdır. Yani Lineker gibi rakip savunmayı yıpratıa ve kazandığı toplan çabuk yitirmeyen bir santrfor tipi. Onun topu çabuk yitirmeme özelliği arkasında oynayan Uçlüyü harekete geçiriyor. Boylece bir anda kenarlara kacan iki açık ve Lineker'in yanına gelen ikinci santrforla forveti dörtleyip gol anyorlar. Bildiğimiz kadan ile Recep Lineker ile adam adama oynayacak. Bu dunımda or- tadan gelecek ikinci santrfonın markajına açıkük getirümelidir. Piontek'in "Wembley'de atagı az düşiineccgiz" saptaması akılcıdır. Bu ne- denle orta alanda fazla oyuncu bulundur- mak da yersız olacaktır. Çünkü lngilizler savunmadan atacaklan uzun paslarla or- ta alam çabuk gececekler. önemli olan to- pun bizim alanımıza geldiğı yerlerde çabuk çoğalabilip rakibe oyun kurdurmamaktır. Bunu yaparken atağı nasıl düşüneceğiz? Feyyaz'ın cesur ve buluştuğu toplan oyala- yarak arkadan gelecek desteğe olanak sağ- laması ile. Mületvekilliğinesoyunan spor adamlan sporun politikaya alet edümeyeceğini söylediler Adaylardan 'özerklik' sözü ARİF K1ZILVALIN Mületvekilliğine soyunan spor adam- lan, Meclis'e girmeleri halinde sponı 'özerk' yapıya kavusturacaklanm söyle- diler. Spor Bakar.lığı'nın oluşturulması gerektiğini belirten adaylar, 'spor poli- tikaya degil, politika spora hizmet etmeli' göruşünu savundular. Renault-Mais'in düzenlediği şeref kür- süsü yarışmasına konuk jüri olarak ka- tılan milletvekiü adaylan Yücel Seçkiner (eski GSGM-Ankara-ANAP), Fikret Ünlü (eski GSGM-tzmir SHP), Refahat- tin Şahin (eski GSGM-Ordu DYP), Yu- suf Namogiu (FIFA kokarth hakem- tstanbul ANAP) ile Ennan Torogln (FT- FA kokartlı hakem-lçel-DYP) sporun ev- rensel bir dil olduğunu ve Meclis'e gir- meleri halinde spor için çalışacaklarını söylediler. Sponı ancak 'spor bilgisine sahip' kişilerin yönlendirebileceğini kay- deden milletvekili adaylan, spor bakan- lığının kurulması konusunda 'göniş bir- liği'ne vanrlarken Meclis çatısı altmda bir 'spor büügi'nin kurulması gerektiğini de kaydettiler. ANAP Ankara milletvekili adayı es- ki Gençlik Spor Genel Müdürü ve eski Güreş Federasyonu Başkanı Yücel Seç- Idner, politikanın spora alet edilmesin- den yana olmadığını belirtti. Seçkiner şöyle konuştu: "Ben spor tutknnnyum. Insanlann tek birleştigi nokta spordur. Erbakan hoca bile spor olaylannı yakın- dan takip edip başanlı olanlan kutlar. Medis'e girmem hatinde parti gözetmek- sizin bir spor birliği kurulmasını istiyo- nım. Federasyonlar ve dolayısıyla spor özerk olmaiı. Her kamu kuruluşnnda spor hizmeti kadrosu kurulmalı. Benim şampiyon güreşçim, boksörüm çaycı KARYAYABANCI DİLLER EĞİTİM MERKEZİ ıt Işik Cad. 110 Moda-ISTANBUl û OR AO t3x.• 34g 98 53 İNGİLİZCE, FRANSIZCA, ALMANCA, İTALYANCA DİLEĞITIMINDE KÜLTÜR AKIŞI... MUTFAKLARINDAN GELENEKLERİNE KADAR KARYA'DA... SINIRSIZEĞİTJM, ZEVKLJÖĞRENİM. GÜNIJN İÇİNDEN • MİLLİ maç nedeniyle liglere verilen aradan yarar- lanarak Italya'ya giden Fenerbahçe'nin Brezilyalı fut- bolcusu dün döndü ve antrenmana katıldı. Gerson, eşinin trafik kazası geçirmesi nedeniyle geç kaldım, ancak çalışmalarını aksatmadığını söyledi. Bu arada ligde Adana Demirspor'la karşılasacak olan Fener- bahçe'de, Rıdvan'ın son 20 dakika oynatılmasının dü- şünüldüğü bildirildi. • BEŞIKTAŞ Teknik Direktörü Gordon MUne, Bel- çika'ya futbolcu izlemek için gittiğini belirterek, "Bir- kaç maç izledim, ama aradığımı bulamadım" dedi. Belçika'dan dönen ve dün takımının başında antren- mana çıkan Gordon Milne, aradığı futbolcuyu bula- madığım, ancak kafasında yine de 3-4 isim olduğunu söyledi. Milne, arayışını sürdürdüğünü belirtti. • GALATASARAY Yönetim Kurulu, F.Bahce ma- çında kırmızı kart gören YusuFa daha önce verilen 5 milyon liralık cezayı 10 milyon liraya çıkardı. • VOLEYBOLDA Bayanlar Avrupa Konfederasyon Kupası 3. tur rövanş maçında Vakıfbankspor, Ital- ya'nın Banca Pescopango Matera takımını 3-2 yen- mesine karşın finallere kalmayı başaramadı. • KUPADA RÖVANŞ Voleybolda Turkiye Kupası birinci tur rövanş maçları bugün oynanacak. Günün programı söyle: İSTANBUL (B.Fdek): 13.00 Kurtuluş-SSK (0-3 hükmen), 14.30 Bakırköy-Emniyet (3-0), 16.00 ENKA-lst. B.Bel. (0-3). KOCAELİ: (Atatürk): 16.00 Petkim-MAKO (3-1). ADANA (Menderes): 16.30 SASA-Petrolofisi (0-3). kadrosunda olmamalı. Spor halka inme- li, sporun ufku daha da genişletflmeli." Türkiye'de bir olimpiyat oyunlanmn yapılması gerek- tiğini de savunan Seçkiner, seçim bildir- gelerinde spora geniş yer aynldığını, spor bakanlığı konusunu da desteklediğini vurguladı. SHP tzmir milletvekili adayı eski Gençtik Spor Genel Müdürü Fikret Ün- lü, ilk hedeflerinin spor bakanlığının ku- rulması olduğunu belirtti. Ünlü, "Spor- dan sonımlu devlet bakanlığı ne demek? Spor başlı başına bir olay. Ve bakanlığı da oluşturulmalı. Spora ANAP iktidarı çok yüzeysd olarak yaklaşıyor. Oysa spor hiç kimsenin müdahale edemedigi bir kurum olmaiı. Evet. spor başıboş kai- mamaü, ama spora bilenler yönetmelL Türkiye'de devletin spora bakış açısı özerk değil. Ama sporun kalkınabilme- si için ozerklik şart, federasyonlar ile Gençük Spor Genel Müdiiriükleri özerk olmaiı" diye konuştu. DYP Ordu Milletvekili eski Gençlik Spor Genel Müdürlerinden Refahattin Şahin de sporun başlı başına bir olay ol- duğunu ve spor lobisinin oluşturulması gerektiğini söyledi. Şahin, bugünkü Fut- bol Federasyonu'nun 'ozerk'likle hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek "Bu- günkü federasyon iliegaldir. Yasal hiçbir yönü yoktur. Ben böyle özerkligi destek- lemiyonım. Ama gerçek aniamda özerk- liğin getirilmesini isterim" dedi. Toplantıya katılan diğer adaylar Yu- suf Namogiu ve Erman Toroğlu da mil- letvekili seçilmeleri halinde sporun her sorununa eğileceklerini söylediler. Er- man Toroğlu, milletvekili olması halin- de hakemliği devam ettireceğini belirtir- ken Yusuf Namoğlu da Meclis'e girdik- ten sonra sadece 1 maç yöneteceğini vur- guladı. Namoğlu, "Boylece Türk hakem- lik liiüessesesindcn Avnıpa'da da söz edi- lecek " dedi. Yarışmada dünya ikincisi olan güreş- çi M.Akif Prim birinci seçilirken halterci Naim Süleymanoğlu ikinci, okçu Zehra öktem de üçüncü oldu. HÂFTÂLSKABDÜLKADtR YÜCELMAN Milliler VVembley'de elinden geldiğince Ingiltere ile Avrupa Kupası grup eleme maçı oynuyo- ruz. Yani bu bir özel maç değil, resmi Avrupa Kupası maçı. Bu nedenle geçmişte- ki özel maçlarda elde ettigi- miz başarıya benzer bir so- nuç bekJemn yoruz. Üste- lik takımımız hem formda değil hem de tam de- ğil. Eksikleri- miz, sakatla- nmız ile İn- giltere karşı- sında nasıl bir sonuç alacağımızın tahmini de bu nedenle temenniye dönüşüyor. Piontek'in 'Türk halkı- nı sevindir- mek için 'yeneceğiz, fark ataca- ğız' gibi sozler söylemek bana ya- kışmaz" lafı tamamen bugünkü maçın gerçeğıni ortaya koyarken kampta fut- bolcuiann kendilerıne olan inançları sonuçta onla- nn sahada ellerinden ge- leni yapacağını göste- riyor. Evet bugün milli takım VVembley'de elinden geleni yapacak. Peki ama 'elinden geleni' ne demek? Beşiktaş'ın PSV Eindho- ven'e karşı Hollanda'da ver- diği mücadele 'elinden gel- diğince'ydi. Milli takımın Bulgaristan'- la golsüz be- rabere kaldt- ğı maçta fut- bolcular 'el- lerinden geldiğince' oynamışlar- dı. işte bu- gün de öyle. Ellerinden geldiğince... Bektaşi kayıkla karş»- dan karşıya geçiyor, fırtı- na çıkmış, sandal sal- lanmaya başlamış. Bektaşi kor- ku içinde, Kayıkçı ise sakin 'Merak et- me Allah büyük' demiş. Bektaşi dişlerini takırdatarak yanıt vermiş: 'Allah büyük, ama tekne küçük.' Rakibimiz İngiltere ve bu maç resmi bir kupa maçı. Al- lah büyük, ama bizimkiler... Tanju bu maçta oynamaz Tanju yılın transferi. Fe- nerbahçe'de iyi bir hava- ya girdi ve son lig maçında Galatasaray'a attığı 2 gol haftalardır konuşuluyor. Ama tartışma sürüyor. "Tanju da futbolcu mu?" Tanju'nun golcü olduğunu kimse yadsıyamaz. Kendisi- ni bir değil birkaç kez kanıt- lamış bir futbolcumuzdur Tanju. Ama Tanju'nun fut- bolcu olup olmadığı bugün- kü milli takım kadrosuna alınmaması ile yeniden gürv deme geldi. Kimi dedi ki "Tanju'suz milli takım olmaz" Kimileri de "iste bakın Plontek bile Tanju'- yu takıma almadı." Oysa Piontek diyordu ki "Tanju'- nun golcülüğünü tartış- mam bile. Fakat bu maçta bana lazım degil." Bulafın üzerine Tanju'dan Ptontek'e gelen yanıt sertti, üstelik de yersizdi. Bize göre de Tanju'nun bugünkü maçta oynamama- sı gerekirdi. Çünkü Piontek'- in kafasındaki oyun planına uymuyordu Tanju. Çünkü in- gilizler'e karşı 1-9-1 gibi sa- vunmaya dönük bir sistem içinde oynayacak milli takım- da ileride bir Tanju ne yapa- bilirdi ki? 90 dakika boyun- ca yapacağımızı planladtğı- mız üç kontratak için markaj yapmayan, pres sevmeyen ve koşmayan bir Tanju bizim takım için fazlasıyla lüks ol- maz mıydı? Tabi tüm bu dü- şünceler bugünkü maç için- dir. Ama atak oynayacağı- mız, 3-5-2 veya 4-4-2'tik bir sistemde Tanju'nun her za- man yeri vardır ve olmalıdır. Bu nedenle Piontek-Tanju potemiğini uzarmanın an- lamsızhğını umarız herkes anlamıştır. Ortaköy 60yaşında CQyıllık cumhuriyet tari- OOhimizde 60 yılı aşan kurumlar da tarihe mal ol- muş eserlerdir. Spor kulüp- lerimiz içinde cumhuriyet ta- rihimizden de yaşlı Beşiktaş (1903), Galatasaray (1905), Fenerbahçe (1907) gibi kök- leşmiş, ülkenin dört bir yanı- na dağılmış taraftarı ile sem- bol haline gelmiş degerleri- miz vardır. Ama üzülerek be- lirtelım ki bugünkü yönetım- ler bu tarihi değerlerin far- kında bile değildirler. Oysa bu ku- lüplerden kimler gel- miş, kimler geçmiştir. Abideleşen- lerin dışında Türk sporu- na hizmet eden bu sporcular bir kez olsun anımsan- maz. Birer mezar taşı olmuş bu kişile- rin emeklerı, alınterleri, ba- şarıları, madalyalan, rekorla- rı ve görkemlı zaferlerı tarih sayfaiarı arasında kaybolup gitmiştir. Oysa onları her za- man anımsamak sadece vic- dani bir görev değil, sportif bir düşünce ve gelecek ku- şaklara bir manevı doping- dir. Bir spor kulübümüz var, Ortaköy. Kuruluşunun 60'ıncı yılını yaşıyor. 3 bü- yük kulübümüzün yapama- dığını yapmışlar yöneticileri 'beyaz kitap' yayımlamışlar, Ortaköy kulübünden kimle- rın gelip geçtiğıni gördükçe bu kulübün 60 yıllık geçmişi içinde nasıl bir hizmet verdi- ğini öğreniyoruz. Sevgili Ay- fer Atay abimiz de bu kulüp- te yıllarca başkanlık yapmış. Beşiktaş Belediye Başkanı Atay, halen bu kulübün fah- ri başkanı. Duyduğumuza göre hizmetlerini sürdürü- yormuş. Spordan gelme Atay'a da bu yakışır. Kulübün formâsını ta- şımış ya da yönetimde hizmet ver- mişleri bu köşede sıra- lamamız ola- naksız, hep- sine Türk sporu adına teşekkür et- mek isteriz. 68 yıllık cum-y huriyet tarihimiz içinde 60 yıl az değil. Bu hizmeti veren Ortaköy bir beyaz kitap ile hizmetini kamuoyuna sunar- ken acaba dbşiktaş, Galata- saray ve Fenerbahçe kulüp- lerimiz de birer beyaz kitap ya da buna benzer bir yıllık çıkaramazlar mı? Maddi kaynak amacı da taşıyacak bu yıllıklar spor kitaplığımızın her zaman bir ihtiyacıdır. Ve ayrıca gelecek kuşaklara bi- rer köprüdür. Ortaköy'e nice yıllar diyoruz. Hesap adamları' da yanılır Bir partinin seçim sloganı "Her köye bir futbol sa- hası." Bu şu demektir: 38 bin köye 38 bin takım. Tabii _ . ^ . . 38 bin takıma en azından bir A Z Itlf COK İ S rakip 38 bin de o, etti mi 76 *~ Y bin takım. 76 bin takıma 76 bin teknik direktör. 76 bin teknik direktöre 76 bin antre- nör. Ve 76 bin monitör. Şu anda Türkiye'de kaç teknik direktör, antrenör ve monitör var? Belki bin bile değil. Bu partiler ya sayı sayma- sını bilmiyor ya da hiç spor yapmamışlar. Ya da herkesi enayi sanıyorlar. Ayıp, ayıp. Bakan Aküzüm, spora gel- diği günden bugüne sa- dece 6 kez Beden Terbiyesi Genel Müdürtüğü'ne gitmiş. Bu gidişlerinde de tam 238 hemşehrisi Karslıyı bir yer- lere atamış. Spor bakanı mı, Karslılara iş bulma kurumu başkanı mı aniayamadık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle