23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 OCAK 1991+* + + OLAYLARBV İşçinin tarihsel eylemi ARDENDAKI HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 GERÇEK (Baftatafi 1. Sayfada) na güç koşullarda yaşayan işçi- nin baskılar altmda azımsanma- yacak bir bilince ve olgunluğa eriştiği anlaşılıyor. Geniş halk kitlelerinin de işçi eylemine ba- kışında benzeri bir yaklaşım se- ziliyor. Kamuoyu işçi eylemine gerekli desteği sağtamıştır. 4. On yıldan beri siyasal ya- şamdan silinmiş görünen emek- çinin Türkiye'nin poltika denge- lerine ağırlığmı koyması, çarpı- cı bir gelişmeyi simgeliyor. özünde genel eylemin politik ol- madığı söylenebilir, ancak hare- ketin siyasal iktidann emekçıye karşı tutumunu protesto içeriği- ni taşıdığı da bellidir. 5. Genel eylemin başansı dev- let televizyonunun bütünüyle ters propagandasına karşın ger- çekleşmiştir. Bu olgu, işçinin te- levizyonu izlemediğini değil, ör- giitüne bağlılığım vurgulamak- tadır. 6. Demokrasi dengeler rejimi- dir. Emekçi kitlelerin katıhmını engelleyen antidemokratik yasa- lar dengesizlikleri besler. işçi ey- lemi Türkiye'deki dar yasaları aşan bir olgunlukla gerçekleşti- ğinden demokrasi açısından olumlu bir katkı sayılmahdır. • TİSK (Türkiye tşveren Sendi- kalan Konfederasyonu) Genel Başkanı Refik Baydur 3 ocak eylemini serinkanlılıkla değer- lendirmiş, "p-ev sakin, devam ediyor, zaten böyle olursa değeri artar, böyle olmadığı takdirde dejenere olabiür" dedikten son- ra şûyle devam etmiştir: "Benim dileğirru Böyle bir kararın sonu- iunda işçiye büyük zarar vere- cek yaptınmlara sapmadan, sa- dece gelmediği günün yevmiye- sini keserek bu 'badire'yi geçe- Um. Bundan sonra önemli olan diyalog eksikliğini gidermektir." TİSK Genel Başkanı 'nın ola- ya yaklaşımı dengeli, sağduyu- lu ve uygarcadır. Demokraside işçi örgütlerinin varlığını doğal saymak gerekiyor. Yalnız işa- damlarının rejimi değildir de- mokrasi, dengelerini bulmak için geniş emekçi kitlelerinin hu- kukunu kapsamak zorundadır. Neyazık ki TİSK Genel Baş- kanı'mn gösterdiği olgunluğu herkeste izlemek olanaksızdır. Bu eksiklikleri de serinkanlılık- la karşılamak, dengelemek, gi- dermek Türkiye'nin hayrına olacaktır. •*••• (Baştarafı 1. Sayfada) amaçla dersleri boykot ettıler. Bazı öğretim üyelerinin de eyle- mi desteklemek amacıyla ders- lere girmedikleri öğrenildi. İstanbul, Ankara ve îzmir'de bazı avukatlar, doktorlar ve me- murlar, işçileri desteklemek için "1 gttn çalışmama ya da yemek boykotu" gibi eylemler yaptılar. Londra'da Turklerin yoğun bulunduğu kuzey bölgelerinde Türkiye'deki işçi eylemini des- teklemek amacıyla gösteri ya- pan Türklerle lngiliz polisi ara- smda çıkan çatışmalarda 4 Türk ağır yaralandı, 60 Türk de tu- tuklandı. Milletvekillerinin büyük bö- lumu de dün Meclis'e gelmeyin- ce genel kurul dün toplanama- dı. Meclis 8 ocak günü toplana- cak. Istanbul'da genel eylemin eı- kisi sabahın erken saatlerinden itibaren görülmeye başlandı. tETT otobüsleri sefere çıkmaz- ken, deniz otobüsleri de çalış- madı. Şehir Hatları vapurları 08.45'e kadar sefer yapmadı. Bu saatten sonra "polis baskısı" ile seferler gecikmeli olarak yapılabildi. Denizciler Sendikası'ndan açık bir duyuru yapılmadığı için vapur çalışan- larının eyleme genellikle katıl- madıklan bildirilirken, sendika genel başkanı Emin Kul, "Şehir Hatian gemileri gıivenlik güçle- rinin baskısı) la sefere zorlanmışlardır" dedi. tETT otobüslerinin çahşmamasına karşın işçilerin işe gitmemeleri kentiçi yolcu sayısınm önemli ölçüde düşmesine yol açtığın- dan, halk otobüsleri, minibüs- ler ve taksiler yurtta$lann ula- şımında yeterli oldu. Bu arada, trafiğe çıkan özel otomobil sa- yısı her günkünden daha fazla oldu. Bu yüzden sabahın erken saatlerinde Boğaziçi Köprüsü tı- kandı. Banliyo trenlerinde me- mur ve sözleşmeli personel sta- tüsünde bulunanlar çalıştığın- dan seferlerde bir aksama olma- dı. İstanbul Valisi Cahit Bayar ve Emniyet Mudürü Mehmet Agar, Gayrettepe Emniyet Mü- durlüğü binasında oluşturduk- ları "kriz masası"ndan güven- lik güçlerinin çalışmalannı yön- lendirdiler. Askeri birliklerin de kentin önemli merkezlerinde herhangi bir kitlesel olaya kar- şı hanr bekletildikleri gözlendi. Ozellikle işçilerin yoğun olduğu Kartal, Ümraniye, Gaziosman- paşa, Bağcüar, Sangazi, Çağla- yan ve Okmeydanı gibi semtler- de bazı esnafın da işçilere des- tek için kepenk kapadıkları gö- rüldü. Bazı semtlerde polis ve Eylem nedeniyie çöplerin toplanamaması yüzünden tstanbul'un degişik yerlerindeki göruntüler Kapalıçarşı'dan farksızdı. (Fotograf: Erdogan Köseoğlu) Hukukıı üılal başarıs* (Baştarafı 1. Sayfada) met Keçeciler de eylem için "Biz bu muameleyi hak etmemiştik" diye konuştu. Başbakan Akbulut, dün ak- şam saatlerine kadar Başbakan- lık Konutu'nda kalarak grevle il- gili gelişmeleri izledi. Saat 18.00 sıralannda, İçişleri Bakanı Ab- dülkadir Aksu, Çalışma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı tmren Ay- kut ile devlet bakanlan Mehmet Keçeciler, Kema) Akkaya ve Ce- mil Çiçek, Akbulut ile bir deger- lendirme topiantıs yapmak üze- re Başbakanlık'a geldiler. Bu tophlantıya MtT Müsteşan Kor- general Teoman Koraan ile ANAP Teşkilat Başkanı Ortaan Demirtaş'ın da katılması dikkati çekti. Akbulut'un başkanlığındaki değerlendirme toplantısı yakla- şık 1 saat sürdü. Toplantı son- rasında, makamında bir basın toplantısı düzenleyen Akbulut, sözJerine, "Genel grev çağnsına sağdnyulu Türk işçisi gerektigi şekilde uymadı. katdmadı. Her müessese çalıştı" diyerek başla- dı. Akbulut, daha sonra özetle şunları söyledi: "SHP ve DYP'nin direktifle- ri çerçevesinde bareket eden be- lediyeler hariç hiçbir işyerinde durma olmadı. Bu çağnya uy- mayan ve vazife anlayışı içinde olan işçilerimize teşekkur ediyo- rum. Bu olay, siyasi bir mahiyet almıştır. SHP ve DYP'nin iddia ettigi gibi toplumun büyük bir kesiminin yollara düşup, hak arayışı içinde olmalan soz konu- su değildir. SHP ve DYP'nin be- lediye başkanlan bu işi, organi- ze ettiler, ama 21 belediyemiz bu işe katılmadı." Akbulut, örgütlerin seslerini demokratik sistem içerisinde du- vurmaya çaüşmaları gerektiğini söyledi. Başbakan Akbulut, Zonguldak'taki TTK grevine de- ğ^nirken de sendika yöneticile- riyle yaptıkları görüşmelerde, yapmayı kabul ettikleri ücret ar- tış oranlanm yineledi. Başba- kan, "Grevin ve yann (bugün) yapılacak yürüyuşün sebebi kal- mamıştır. Yann Ankara'ya gel- mek istiyoriarsa, kanunsuz bir yürüyüşü yapmak için degil, bi- zimle gorüşmek için gelsinler" diye konuştu. Akbulut, "Grev yapdarak verilmek istenilen me- sajı biz aldık" dedi. Gözaltı normal Akbulut bir soru üzerine, Türk-lş yöneticüerinin iddia et- tikleri gibi katılımın yuzde 90 oranında olmadığını vurgulaya- rak, "Hayat devam etti. Kanun- suz hareketier onerenler aradık- lannı bularnadılar" dedi. "tşve- renlere, eyleme katılanlara hoş- görülü davranmaları için bir çagnda bulunacak nusınız?" so- rusuna Akbulut, "Biz bukuk devletiyiz. Miistakil yargı organ- lanıun çalışmalanna hükümetin herhangi bir şekiloe müdahale etmesi soz konusu değildir. Her- kes bilmelidir ki kanunlar, yar- gı organlan marifetiyle tatbik edilir ve gereği yapılır. Bu, o hü- kümetin dışındadır" karşıhğını verdi. DGM Savcısı Nusret De- miral'ın Türk-îş yöneticüerinin gözaltına alınacağı yolundaki sözlerinin arumsatılması üzeri- ne Başbakan "Gayet normal" dedi. Akbulut daha sonra bu sözlerine, "Yani kanun neyi ge- rektiriyorsa, göreviiler kanunen yapmaları lazım gelen işleri ya- pıyorlarsa, hiç kimsenin bir di- yeceği olamaz" diyerek açıklık getirdi. f jandarma kepenk kapatanlan dükkânlarım açmaları için zor- ladılar. Çağlayan'da bu neden- le meydana gelen bir tartışma sı- rasında güvenlik kuvvetlerinin ateş açması sonucu konfeksiyon işçisi Dogan Yıldmm (21) omu- zundan yaralanarak SSK Ok- meydanı Hastanesi'nde tedavi- ye alındı. . Sümerbank Beykoz Kundura Fabrikası'nda çalışan Deri-lş üyesi 1500 dolaymda işçi işe git- meme eylemini gösteriyle baş- Iattı. Sabah işyerleri önünde toplanan işçiler, buradan 500 metre uzaklıktaki Deri-tş şube binasına, "İşçiler el ele, genel greve", "Yaşasın işçilerin birii- Ji", "İşçlyiz, güçlüjiız", "Vur vur inlesin, Çankaya dinlesin" sloganlan atarak yürudüler. Bu- rada sendikacılann yaptıkları konuşmalardan sonra grup ya,"t§çUer belki de Ankara'ya gelmezler, gün doğmadan neler ohır" karşılığını verdi. Akbulut, dün akşam Genel Maden-lş Sendikası yöneticileri ile telefon- la bir görüşme yapıp yapmadı- ğı sorusuna, "hayır" karşılığım verdi. Başbakan Akbulut, Türk- tş'in de öncülüğü ile dün yapı- lan işe gelmeme eylemini değer- lendirerek de şunları söyledi: "Türk-tş bal gibi siyasete gir- di. Bal gibi bunlann tesirleriyle bu işe önayak oldu. Bir işçi ku- nıluşu yasalarda değişiklik ya- pılması arzusundaysa, böyle ka- nunsuz eylemler yapmaz, panel- lerle, konferanslarla, bildiriler- le görüşlerini açıklar. Yoksa, ka- olaysız dağıldı. Fabrika çevTe- sinde ve yürüyüş güzergâhında yoğun güvenlik önlemleri alan polis, işçilere müdahale etmedi. Ümraniye Sangazi'de eylemi desteklemek amacıyla sabah yü- rüyüşe geçen kalabalık bir grup, jandarma tarafmdan yollan ke- silerek durduruldu. Bu arada, taşh-sopalı çatışma çıktı. Jan- darmanın havaya ateş açmasıyla çatışma son buldu. Laleli'de öğ- le saatlerinde yürüyüş yapan ka- labalık bir grupla polis arasın- da da çatışma çıktı, gostericiler ara sokaklara kaçarak dağılır- ken, 11 kişi gözaltına alındı. Ümraniye ve çevresinde bildiri dağıtıp pankart a«ıklan gerek- çesiyle 40 genç, yollardan ve otobüslerden toplanarak gözal- tına alındı. Aksaray Metro is- tasyonu önünde gösteri yapmak üzere toplanan kalabalık bir gnıp işçi, polisin müdahalesi ne- deniyle dağıldı. İzsal Döküm Fabrikası'nda bir süredir grev- de olan Otomobil-lş üyesi işçi- ler, eyleme yürüyüş yaparak ka- tıldı. Yürüyüşe müdahale etme- yen polis, slogan attıklan gerek- çesiyle 6 işçiyi gözaJtına aldı. Bu arada bir grup avukat, dün Sul- tanahmet Adliyesi önünde top- lanarak genel eylemi destekle- diklerini acıkladılar. Avukatlar adına burada yapılan açıklama- da, "Bogün işyerlerimizi açma- dık. Greve giden işçilerin huku- ki sorunlanna yardımcı olmak îçin çeşitli yerlerde ziyaretlerde bulunacagız" denildi. Avukat- lar Şehzadebası'na kadar yürü- yerek grevci ziyaretlerine gittiler. İstanbul Tıp Fakültesi ögren- cileri de Çapa'daki okul bahçe- onun kottuk degnegl olmaktan öte gidemiyor" dedi. Devlet Bakanı Mehmet Keçe- ciler, Ankara'ya 25 kilometre uzaklıktaki BOTAŞ Yapracık doğalgaz tesislerinde çalışan iş- çilerle öğle yemeği yerken, ANAP hukümetlerinden işçiye zarar gelmediğini savundu ve "Sonuçta biz bu muameleyi hak etmedik" dedi. Keçeciler, kim- senin kanunsuz eylem yapma hakkına sahip olmadığını söyle- di. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, genel ey- lemle Ugili olarak muhalefet partilerinin yöneticilerine çattı ve "İşçi aclık derdinde, bunJar koltuk derdinde. Siyasi çıkarla- tstanbul Tıp Fakültesi öğ- rencileri Çapa'- daki okul bah- çesinde bir fo- rum düzenleye- rek işçilerin ey- lemini destek- lediler. Yürü- yüşe geçen bir gruba çevik kuvvetin mü- dahalesi üzeri- ne taş, sopa ve molotof kok- teyllerin kulla- nıidığı bir ça- tışma çıktı. 3-1 öğrenci gözal tına alındı. (Fotoğraf: AA) Akbulut, "Yani işçiler sizinle gorüşmek için geldiklerini söy- lerlerse, Ankara'ya bırakılacak- lar mı? Görüşecek misiniz" so- rusunu, "Tabii, Başbakania gö- riışmeye geleceklerse, buyurur gelirler. Abant'a da geldiler, oturduk göriıştük" şeklinde ya- nıtladı. Başbakan Yıldırım Akbuiut, bazı bakanlar ve MİT Müsteşa- rı ile Başbakanhk'ta işçilerin ge- nel eylemini değerlendirdikten sonra gece yarısı ANAP Teşki- lat Başkanı Orhan Demirtaş ile birlikte Başbakanhk muhabirle- rinin daveti üzerine işkembeci- ye giderek yemek yedi. Akbulut, işkembecide gazetecilerle sohbet ederken, TTK işçilerinin bugun Ankara il sınırına sokulup so- kulmayacağı yolundaki bir soru- nunsuz yürüyüş ve grevlerle bu iş olmaz." Devlet Bakam Cemil Çiçek eylem süresince Başbakanlık'ta- ki odasında kalarak illerden ge- len bilgileri topladı. Çiçek, Cumhuriyet'e eylemi değerlendi- rirken, katılımın yüzde 50*nin altında olduğunu savundu. Çi- çek, "tstedikleri sonucu elde et- tiklerini sanmıyorum. Ama hu- kuku ihlal etmekte bir başarı göstermişleniir" dedi. Maden iş- çilerinin istekleri için "Ben dev- leti batırmam" diyen Çiçek, "Ama benim üzerimdeki kişiler emir verirler, olur. O başka bir şey" değerlendirmesini yaptı. Devlet Bakanı Mustafa Taşar da eylem konusunda, "Bütün bu isler SüJeyman Bey'in başmın altından çıkıyor. Zaten SHP de rı için işçileri kullanmaktan, iş- çileri kandırmaktan vazgeçsinler" dedi. Yasadışı ör- gütlerin genel eyleme kanşarak işçilerin başını yaktıklarını ileri suren Aykut, eyleme katılma orammn yüzde 95 olduğu iddi- aları için de "Neye dayamlarak bunlar söyleniyor" diye sordu. Bakanlar, işçi eylemleri sonu- cunda ne gibi yaptınmlar uygu- lanacağının daha önce yazılı ha- le getirildiğini soylediler. Konu- nun Bakanlar Kurulu'nda da gündeme geldiğini anımsatan bir bakan şoyle dedi: "Bu konuda bizim alacagımız önlemler ve girişilen eylemin yaptırımı, yazılı hale getirilmiş- ti zaten. Bir dizi ceza var. Uya- rıdan ye\miye kesmeye, işten çı- karmaya kadar. Eylemlerin uy- gulauş biçimi ve sonuçta orta- ya çıkan tablova göre bunlardan birisi kesinlikle uygulanacaktır. Ancak bunlann türü ve nasıl uy- gulanacağı konusunda heoüz bir karar venniş degiliz. Yalnız ey- leme az uyulan yerlerde işe gel- meyen işçilere yevmiye kesimi, eylemin yoğun olarak uygulan- dıgı yırlerde ise daha sert tedbir- ler düşünüyonız. Ancak kesin- likle yaptınm uygulanacaktır Bu hukuk devletinin bir geregi- dir. Eylem kanunsuzdur." Onceki gün Bakanlar Kuru- lu'nun beş saat süren toplantı- sında işçi eylemleri konuşuldu. Devlet Bakanı Cemil Çiçek'e yö- nelik "Başbakan'a doğnı bilgi vermiyor" eleştirisi, Başbakan Yıldırım Akbulut tarafmdan gündeme getirildi. Akbulut, Ge- nel Maden-lş Sendikası Başka- nı Şemsi Denizer'in kendisine doğnı bilgi verilmediğini savun- duğunu anımsatarak Çiçek'ten rakamların yeniden hesaplan- masını istedi. Bunun üzerine Ba- kanlar Kurulu'nda işçiye verilen son rakamlarla ilgili olarak he- sap yapıldı ve Çiçek'in Akbu- lut'a ilettiği bilginin doğnı oldu- ğu sonucuna varıldı. Toplantıda, eylemler sırasın- da işçi ile polisin karşı karşıya kalmamasının sağlanması ve polisin işçiye sert davranmaması görüşü benimsendi. Baydur, 'Zarar 350 milyar' Türkiye tşveren Sendikaları Konfederasyonu (TtSK) Genel Başkanı Refik Baydur, Türk- İş'in uyguladığı ve Hak-tş'in desteklediği genel eylem nede- niyle, Türk ekonomisinin yakla- şık 350 milyar lira zarara uğra- dığını söyledi. Refik Baydur, AA'ya yaptığı açıklamada, dün uygulanan işe gitmeme eylemi ile ilgili tüm so- nuçların henüz ellerine ulaşma- dığını kaydederek, "Bizim yap- tığımız hesaplara göre, eylemin Türk ekonomisine faturası, 350 milyar Türk Lirası'dır. Bunun 150 milyar liralık bölümü ihra- cata dönttk üretimden gelmek- tedir" dedi. Baydur, kendilerine ulaşan sonuçlara göre Türkiye- de uygulanan eyleme katılma oranının ülke genelinde yüzde 50 nispetinde olduğunu belirte- rek, özetle şöyle dedi: "Oteller, çimento sanayü, de- miryoDan, Et Bauk Kunımu ca- hşıyor. Kimya sanay iinin de yüz- de 35'i çalışıyor. Petkim. Tup- raş'ın bir kısmı çalışıyor. Tekstil işçilerinin sendikalı olanlannın tamamı ise gelmedi. Çaykur'un yüzde 20'si gelmedi. SEKA ça- hşanlannın yüzde 100'ü gelme- di. Karabük ve tskenderun Demir-Çelik çalışıyor, Tekel'in tstanbul dışındaki yerleri çalışı- yor. THY çalısıyor." sinde bir forum düzenleyerek iş- çilerin eylemini destekledikleri- ni belirttiler. Okul bahçesine bir de pankart asan öğrencilerden kalabalık bir grup Millet Cad- desi'nde çıkarak sloganlarla yü- rümeye başladı. Çevik Kuvvet'- in müdahalesi üzerine taş-sopa ve molotof kokteyllerinin kulla- nıldığı bir çatışma çıktı. Polisin coplu müdahalesi sırasında 34 öğrenci gözaltına alındı. Bu arada SHP'nüı bazı ilçe binalarına asılan pankartlann polis tarafmdan indirildiği ve bazı üyelerin gotürüldUğü bildi- rildi. tstanbul'da olaylar sırasın- da gözaltına alınanların sayısı- nın 34O'ı bulduğu öğrenildi. THY seferleri "Genel eylem" nedeniyle, THY'nin dun bazı uçak sefer- leri yapılamadı. THY yetkilile- rinden alınan bilgiye göre, dun yapılması gereken Istanbul- Ankara ve bağlantılı bazı uçak seferleri iptal edildi. Bazı sefer- ler de birleştirilerek, gecikmeli olarak yapılabildi. Bu arada, 18 dış hat seferi gerçekleşebildi. THY çalışanlarımn yaklaşık yüzde 95'i eyleme katüırken, yer hizmetlerindeki aksamalar, Ust düzey görevb ve yöneticilerin uğraşları ile giderilmeye calışıl- dı. Bazı yöneticilerin uçaklann yükleme ve boşaltma işlemlen- ne yardımcı oldukları görüldü. THY'nin iç ve dış hat seferleri- nin dün saat 18.00'den itibaren normale döndüğü bildirildi. Hava-lş Sendikası'ndan yapı- lan yazılı açıklamada, THY, HAVAŞ ve Çelebi işyerlerinde çalışan sendika üyelerinin tümü- nün genel eyleme katılarak işe gitmedikleri bildirildi. Ankara'da eylem Ankara'da genel eylem nede- niyle belediye hizmetleri hemen hemen durdu. Sabah belediye otobüslerinin şoförlerini topla- mak için servisler polis nezare- tinde yola çıktı, ancak 20 şoför toplanabildi. lşyerine gelen 20 şoförden de 18'i çahşmayacak- larım bildirdi. Bu nedenle kent ulaşımı büyük ölçüde etkilendi. Bazı halk otobüslerinin de sefe- re çıkmadıklan gözlendi. Ulaşı- mın aksaması Üzerine Ankara Valiliği kentteki bütün hatların halk otobüsleri ve minibüslere açılmasını kararlaştırdı. Ankara'da bir günlük işe gel- meme eylemi nedeniyle, kamu ve özel sektöre ait birçok sana- yi kuruluşunda üretim yapıla- madı. Etap Altıner, Etap Mo- la, Hilton Otelleri ile Anadolu Kulübü'nde çalışan işçiler de dün sabahtan 11.30'a kadar iş- başı yapmadılar. Bir grup otel işçisi Tandoğan Meydanı'nda üzerine "Zonguldak'a selam" yazılı bir balon uçurdular. Yurtta eylem Îzmir'de işçi eylemi etkili ol- du. Kent içi ulaşımı durdu, Kör- fez vapurlan ancak öğle saatle- rinden sonra çahşmaya başladı. bu arada polis ve jandarmanın eyleme katılan işçileri belirleme- ye çalıştıklan gözlendi. Eylem nedeniyle Aliağa'daki tzmir ra- finerisinde üretim kısıtlı olarak surdurülebildi, Petkim'de ise iş- çilerin çalışmaması nedeniyle üretim tamamen durdu. Askeri işyerlerinde komutanlann "iş- ten atarız" tehditeri nedeniyie eylemin yapılamadığı bildirildi. Tunçbilek, Yatağan, Soma'- da uzun süredir üretimi en dü- şük düzeyde sürdürülen işçiler eyleme katılarak ocağa inmedi- ler. Böylece bu ocaklara son 50 yılda ilk kez hiç işçi inmemiş ol- du. Tavşanh'daki GLİ ile Seyi- tömer linyitlerinde çalışan işçi- lerin tümü de eyleme katıldı. Denizli'de "genel grevi destekliyoruz" yazılı bildiriler dağıtan SP üyesi 15 kişi gözal- tına alındı. Adana'da özel sektöre ait fabrikalarda eyleme yüzde 100"e yakın katılma gerçekleşirken, Çukobirlik'te çalışan 6 bin işçi işbaşı yaptı. Beiediye işçflerinin işe gelmemesi belediye hizmet- lerinin aksamasına yol açtı. Mersin Belediyesi'ne ait 5500 iş- çi işe gitmedi. Liman ve rafıne- ri işçileri de eyleme katıldığın- dan yükleme ve petroh doldur- ma işlemleri durdu. Erzincan'- da işçilerin büyük ölçüde eyle- me katılmadıkları bildirilirken, işçilerin "neden eyleme katılmıyorsunuz" sorusuna, "Başbakanın iyi niyetine saygı- lıyız. Hemşerimizi destekiemek için katılmadık" yanıtını ver- dikleri bildirildi. Trabzon'da 1250 belediye işçisi saat 14.00'te eyleme katıldı. İşçiler sendika- cılarından gerekli bilgileri ala- madıkları için bu saate kadar çalıştıklannı, ancak durumu an- layınca işi bıraktıklarım soyle- diler. Uşak'ta PTT ve Köy Hiz- metleri'nde çalışan 600 işçinin ise işverenlerinin önceki gece "Türk-tş eylemden vazgeçti" biçimindeki açıklaması üzerine dün çalıştıklan öğrenildi. Ola- ğanüstü hal bolgesinde bulun- masına karşın Batman'da TPAO çalışam 4500 işci dün işe gitmedi. Ayrıca Şırnak ve Ciz- re'de kömür ve asfalt işletmele- rinde işbaşı yapılmadı. Atatürk Barajı ve Şanlıurfa tünellerinde genel eyleme katılım olmadı. Diyarbakır'da 30 bin kadar işçi eyleme katılırken, Pirinçlik üs- sü dahil askeri işyerlerindeki 2100 işçiden yalnızca 84'unün işe gittiği saptandı. GOZLEM UGUR MUMCU (Baftaraft 1. Sayfada) korkak cesur cahil hâkim ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır destanımızda yalnız onların maceralan vardır... Bu şiiri dinlerken zindanlardan, demir parmaklıklardan, kelepçelerden süzülen anılar canlandı gözlerimde... — Demir kömür ve şeker ve kırmızı bakır ve mensucat ve bilcümle sanayi kollarının ve sevda ve zulüm ve hayat ve gökyüzü ve sahra ve mavi okyanus ve kederii nehir yollannın sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı bir şafak vakti değişmiş olur bir şafak vakti karanlığın kenanndan onlar ki ağır ve nasırtı ellerini toprağa basıp doğruldukları zaman Tiyatro sanatçısı dostumun sesınden gümbür gümbür yankılanan sözcükler, bir ınanç şelalesi, cezaevi duvarlan- nı aşıp tarıh köprülerini de aşar gibi önümüzden akıp geçi- yordu. — Onlar ki ümidin düşmanıdır. Sevgilim, akar suyun meyve çağında ağacın, serpilip gelişen hayatın düşmanı Çünkü ölüm vurdu damgasını alıniarına: -çürüyen diş, dökülen et- tür daha geri dönmemek üzre yıkrlıp gidecekter ve elbette ki sevgilim, eibet, dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: İşçi tulumuyla bu güzelim memlekette hürriyet Nâzım'ın kendisi gibi yıllarca zincirlere vurulmuş dizele- ri gençlik aşkları gibi yüreklerimizi kavurup geçiyordu. — Türkiye işçi sınıfına selam! Selam yaratana! Tohumlann tohumuna, serpilip gelisene selam! Bütün yemışler dallannızdadır, Beklenen günler, guzel günlerimız ellerimizdedir Haklı günler, büyük günler gündüzlerinde sömurülmeyen, gecelerinde aç yattlmayan Ekmek, gül ve hürriyet gûnleri.. Ve Timur Selçuk'un bestesi ile devrim marşlarına dönüş- müş sözcükler, satırlar korku barıkatlarını aşıp beyinlerimiz- den yüreklerimize doluyordu: — Yine kitapları, türküleri, bayraklanyla geldiler dalga dalga aydınlık oldular yürudüler karanlığın üstüne Meydanlan zaptettiler yine Tiyatro sanatçısı dostumun zaman zaman inen, zaman zaman yükselen sesinde, sankı duvarda Avni Arbaş'ın Ku- vayı Milliye Atlan koşuyordu: — Sehitler, Kuvayı Milliye Sehitleri mezardan çıkmanın vaktidir Sehitler, Kuvayı Milliye Sehitleri Sakarya'da, İnönü'de, Afyondakiler Dumlupınar'dakiler de elbet , s» i * Ve de Apdın'da, Antep'tevuruhıpdüşenleı siz'toprak altında ulu köklerimizsiniz yatarsınız al kanlar içinde Sehitler, Kuvayı Milliye Şehitleri siz toprak altında derin uykudayken düşmanı çağ/rdılar satıldık, uyanınl biz toprak üstünde derin uykulardayız, kalkıp uyandırın bizi uyandınn bizi! Sehitler, Kuvayı Milliye Şehitleri, mezardan çıkmanın vaktidir! Dostum, geceyansına doğru kalktı. Kendisinı yolcu etmek için kapıya çıktım. Gecenin karanlığı bitmek üzereydi, sa- bahın ilk ışıkları, karanlıkları sürüp atıyorlardı. Dostum ile birlikte belleklerımizde kalan satırları okuyor- duk: — Daha o gün değıl, derlenip dürülmesin bayraklar dinleyin, duyduğunuz çakallann ulumasıdır safları sıklaştınn çocuklar bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır... Taner: Yalnız kaldım (Baştarafı 1. Sayfada) mektubu şöyle: "Sayın Başbakanım, Mart 1990 tarihinde yapmış olduğam açıklamamda enflas- yonun yıl sonunda yüzde 30'larda bir seviyeye indirile- mezse istifa edeceğimi açıkla- nuştım. Biz, ocak 1990'dan ara- lık 1990'a kadar geçen zaman- da enflasyon hızında düşuş kay- dettik. Bununla beraber Körfez bunalımı ekonomiyi menfı etki- lemiş, petrol zamlan 14 puan- hk bir fazlalık göstermiştir. Ka- naatimce beni mazur gösterecek bir sürü sebep olmasına ragmen ve ben bu tip force majoıiere (forsmajör: zorlayıcı sebep) bağlı tahmin yöneluiğim halde hiçbir mazeretin arkasına sığın- ma ihtiyacı hissetmiyorum. Bu cihetle istifamın kabulünü arz ederim. Sizinle beraber çalıştı- ğımız dönemi her zaman en iyi şekilde hatıriayacagım. Saygıla- rımla. Güneş Taner." Taner, "tstifanızın kabul edilmemesi halinde görevinizi sürdürecek misiniz" biçiminde- ki soruyu, "Şu anda buna cevap vermek istemiyorum. Tabii Sa- yın Başbakan'la bir gönışmemiz olacaktır. Bu konuyu kendisiy- le daha evvel goruşmediğimiz için o sırada göruşmemiz gere- kecektir" diye yanıtladı. Taner, "Daha önce istifa tek taraflı bir müessesedir demiştiniz. Bu du- rumda istifanızı yeniden mi goz- den geçireceksiniz" sorusuna şu karşılığı verdi: "Bu konuda yorum yapmak istemiyorum. Aynca o tek ta- raflı sözünü ben söylemedim. Benden önce istifa eden bir ba- kan arkadaş söylemişti. tstifa, istifayı verenle istifayı alacak olan arasında olan bir gorüşme neticesidir." Enflasyonun "adil olmayan bir vergi" olduğunu ve kendisi- nin de "halkın sırtından bu yü- ku kaldırmak için mücadek et- tigini" söyleyen Taner, bu mü- cadelede 'yalnız bırakıima- sından' yakındı. Adını vermeden Devlet Baka- nı Işın Çdebi'yi de eleştiren Ta- ner, "Basında zaman zaman yanlış yorumlar yapılıyor. Hatta dun televizyonda bir bakan ar- kadaşımız da çıktı böyle konuştu" dedi. Çelebi'nin sahip çıktığı 1990 yılı kalkınma prog- ramı hedeflerinin hiçbirinin de tutmadığını savunan Taner, özetle şunları söyledi: "Zaman zaman çeşitli arka- daşlanmız -ki bunun içerisinde kabineden bir arkadaşımız (Işın Çelebi) da vardır- tuttu biz bu yüzde 30'lar hedefini aldıgınuz zaman rahat hedefleri seçme yo- luna gitti. Eğer ben enflasyonu 75'ten aşağı indirirken yüzde 50 deseydim, bugün herhalde ber- kes alkışlayarak bunun başan olduğunu soylerdi. Şimdi şn ra- kamı söylemek de mümkündür, 'Efendim enflasyon yüzde 54 olacaktır demiştik, bizim tah- minlerimiz tuttu.' Efendim bu tahmmler tutmadı. Bir tahminin tütması için o tahminlerin bazı olan diğer tahminlerin de tut- ması lazımdır. tthalat tahmini tutmuş mudur? Hayır. Ödeme- ler dengesi tahmini tutmuş mu- dur? Hayır. Büyüme tahmini tutmuş mudur? Hayır. Şimdi bütün bu diger tahminleriniz tutmaz da eğer siz, kalkıp da, 'Efendim enflasyon rakamı bi- zim dediğimiz yerlere geldi' der- seniz ee birazcık affedersİDİz ama, gülerier adama." Başbakan Yıldınm Akbulut, dun akşam gazetecüerin Güneş Taner'in yerine bir atama yapı- lıp yapılraayacağı yolundaki so- rularına, "Evet, atama >npaca- ğım. Kendisim atayacagım" kar- şılığını verdi. Akbulut, Taner'in istifasını kabul etmeyeceğini be- lirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle