Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 OCAK 1991+* + +
OLAYLARBV İşçinin tarihsel eylemi
ARDENDAKI
HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
GERÇEK
(Baftatafi 1. Sayfada)
na güç koşullarda yaşayan işçi-
nin baskılar altmda azımsanma-
yacak bir bilince ve olgunluğa
eriştiği anlaşılıyor. Geniş halk
kitlelerinin de işçi eylemine ba-
kışında benzeri bir yaklaşım se-
ziliyor. Kamuoyu işçi eylemine
gerekli desteği sağtamıştır.
4. On yıldan beri siyasal ya-
şamdan silinmiş görünen emek-
çinin Türkiye'nin poltika denge-
lerine ağırlığmı koyması, çarpı-
cı bir gelişmeyi simgeliyor.
özünde genel eylemin politik ol-
madığı söylenebilir, ancak hare-
ketin siyasal iktidann emekçıye
karşı tutumunu protesto içeriği-
ni taşıdığı da bellidir.
5. Genel eylemin başansı dev-
let televizyonunun bütünüyle
ters propagandasına karşın ger-
çekleşmiştir. Bu olgu, işçinin te-
levizyonu izlemediğini değil, ör-
giitüne bağlılığım vurgulamak-
tadır.
6. Demokrasi dengeler rejimi-
dir. Emekçi kitlelerin katıhmını
engelleyen antidemokratik yasa-
lar dengesizlikleri besler. işçi ey-
lemi Türkiye'deki dar yasaları
aşan bir olgunlukla gerçekleşti-
ğinden demokrasi açısından
olumlu bir katkı sayılmahdır.
•
TİSK (Türkiye tşveren Sendi-
kalan Konfederasyonu) Genel
Başkanı Refik Baydur 3 ocak
eylemini serinkanlılıkla değer-
lendirmiş, "p-ev sakin, devam
ediyor, zaten böyle olursa değeri
artar, böyle olmadığı takdirde
dejenere olabiür" dedikten son-
ra şûyle devam etmiştir: "Benim
dileğirru Böyle bir kararın sonu-
iunda işçiye büyük zarar vere-
cek yaptınmlara sapmadan, sa-
dece gelmediği günün yevmiye-
sini keserek bu 'badire'yi geçe-
Um. Bundan sonra önemli olan
diyalog eksikliğini gidermektir."
TİSK Genel Başkanı 'nın ola-
ya yaklaşımı dengeli, sağduyu-
lu ve uygarcadır. Demokraside
işçi örgütlerinin varlığını doğal
saymak gerekiyor. Yalnız işa-
damlarının rejimi değildir de-
mokrasi, dengelerini bulmak
için geniş emekçi kitlelerinin hu-
kukunu kapsamak zorundadır.
Neyazık ki TİSK Genel Baş-
kanı'mn gösterdiği olgunluğu
herkeste izlemek olanaksızdır.
Bu eksiklikleri de serinkanlılık-
la karşılamak, dengelemek, gi-
dermek Türkiye'nin hayrına
olacaktır.
•*•••
(Baştarafı 1. Sayfada)
amaçla dersleri boykot ettıler.
Bazı öğretim üyelerinin de eyle-
mi desteklemek amacıyla ders-
lere girmedikleri öğrenildi.
İstanbul, Ankara ve îzmir'de
bazı avukatlar, doktorlar ve me-
murlar, işçileri desteklemek için
"1 gttn çalışmama ya da yemek
boykotu" gibi eylemler yaptılar.
Londra'da Turklerin yoğun
bulunduğu kuzey bölgelerinde
Türkiye'deki işçi eylemini des-
teklemek amacıyla gösteri ya-
pan Türklerle lngiliz polisi ara-
smda çıkan çatışmalarda 4 Türk
ağır yaralandı, 60 Türk de tu-
tuklandı.
Milletvekillerinin büyük bö-
lumu de dün Meclis'e gelmeyin-
ce genel kurul dün toplanama-
dı. Meclis 8 ocak günü toplana-
cak.
Istanbul'da genel eylemin eı-
kisi sabahın erken saatlerinden
itibaren görülmeye başlandı.
tETT otobüsleri sefere çıkmaz-
ken, deniz otobüsleri de çalış-
madı. Şehir Hatları vapurları
08.45'e kadar sefer yapmadı.
Bu saatten sonra "polis
baskısı" ile seferler gecikmeli
olarak yapılabildi. Denizciler
Sendikası'ndan açık bir duyuru
yapılmadığı için vapur çalışan-
larının eyleme genellikle katıl-
madıklan bildirilirken, sendika
genel başkanı Emin Kul, "Şehir
Hatian gemileri gıivenlik güçle-
rinin baskısı) la sefere
zorlanmışlardır" dedi. tETT
otobüslerinin çahşmamasına
karşın işçilerin işe gitmemeleri
kentiçi yolcu sayısınm önemli
ölçüde düşmesine yol açtığın-
dan, halk otobüsleri, minibüs-
ler ve taksiler yurtta$lann ula-
şımında yeterli oldu. Bu arada,
trafiğe çıkan özel otomobil sa-
yısı her günkünden daha fazla
oldu. Bu yüzden sabahın erken
saatlerinde Boğaziçi Köprüsü tı-
kandı. Banliyo trenlerinde me-
mur ve sözleşmeli personel sta-
tüsünde bulunanlar çalıştığın-
dan seferlerde bir aksama olma-
dı.
İstanbul Valisi Cahit Bayar ve
Emniyet Mudürü Mehmet
Agar, Gayrettepe Emniyet Mü-
durlüğü binasında oluşturduk-
ları "kriz masası"ndan güven-
lik güçlerinin çalışmalannı yön-
lendirdiler. Askeri birliklerin de
kentin önemli merkezlerinde
herhangi bir kitlesel olaya kar-
şı hanr bekletildikleri gözlendi.
Ozellikle işçilerin yoğun olduğu
Kartal, Ümraniye, Gaziosman-
paşa, Bağcüar, Sangazi, Çağla-
yan ve Okmeydanı gibi semtler-
de bazı esnafın da işçilere des-
tek için kepenk kapadıkları gö-
rüldü. Bazı semtlerde polis ve
Eylem nedeniyie çöplerin toplanamaması yüzünden tstanbul'un degişik yerlerindeki göruntüler
Kapalıçarşı'dan farksızdı. (Fotograf: Erdogan Köseoğlu)
Hukukıı üılal başarıs*
(Baştarafı 1. Sayfada)
met Keçeciler de eylem için "Biz
bu muameleyi hak etmemiştik"
diye konuştu.
Başbakan Akbulut, dün ak-
şam saatlerine kadar Başbakan-
lık Konutu'nda kalarak grevle il-
gili gelişmeleri izledi. Saat 18.00
sıralannda, İçişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu, Çalışma ve Sos-
yal Güvenlik Bakanı tmren Ay-
kut ile devlet bakanlan Mehmet
Keçeciler, Kema) Akkaya ve Ce-
mil Çiçek, Akbulut ile bir deger-
lendirme topiantıs yapmak üze-
re Başbakanlık'a geldiler. Bu
tophlantıya MtT Müsteşan Kor-
general Teoman Koraan ile
ANAP Teşkilat Başkanı Ortaan
Demirtaş'ın da katılması dikkati
çekti.
Akbulut'un başkanlığındaki
değerlendirme toplantısı yakla-
şık 1 saat sürdü. Toplantı son-
rasında, makamında bir basın
toplantısı düzenleyen Akbulut,
sözJerine, "Genel grev çağnsına
sağdnyulu Türk işçisi gerektigi
şekilde uymadı. katdmadı. Her
müessese çalıştı" diyerek başla-
dı. Akbulut, daha sonra özetle
şunları söyledi:
"SHP ve DYP'nin direktifle-
ri çerçevesinde bareket eden be-
lediyeler hariç hiçbir işyerinde
durma olmadı. Bu çağnya uy-
mayan ve vazife anlayışı içinde
olan işçilerimize teşekkur ediyo-
rum. Bu olay, siyasi bir mahiyet
almıştır. SHP ve DYP'nin iddia
ettigi gibi toplumun büyük bir
kesiminin yollara düşup, hak
arayışı içinde olmalan soz konu-
su değildir. SHP ve DYP'nin be-
lediye başkanlan bu işi, organi-
ze ettiler, ama 21 belediyemiz bu
işe katılmadı."
Akbulut, örgütlerin seslerini
demokratik sistem içerisinde du-
vurmaya çaüşmaları gerektiğini
söyledi. Başbakan Akbulut,
Zonguldak'taki TTK grevine de-
ğ^nirken de sendika yöneticile-
riyle yaptıkları görüşmelerde,
yapmayı kabul ettikleri ücret ar-
tış oranlanm yineledi. Başba-
kan, "Grevin ve yann (bugün)
yapılacak yürüyuşün sebebi kal-
mamıştır. Yann Ankara'ya gel-
mek istiyoriarsa, kanunsuz bir
yürüyüşü yapmak için degil, bi-
zimle gorüşmek için gelsinler"
diye konuştu. Akbulut, "Grev
yapdarak verilmek istenilen me-
sajı biz aldık" dedi.
Gözaltı normal
Akbulut bir soru üzerine,
Türk-lş yöneticüerinin iddia et-
tikleri gibi katılımın yuzde 90
oranında olmadığını vurgulaya-
rak, "Hayat devam etti. Kanun-
suz hareketier onerenler aradık-
lannı bularnadılar" dedi. "tşve-
renlere, eyleme katılanlara hoş-
görülü davranmaları için bir
çagnda bulunacak nusınız?" so-
rusuna Akbulut, "Biz bukuk
devletiyiz. Miistakil yargı organ-
lanıun çalışmalanna hükümetin
herhangi bir şekiloe müdahale
etmesi soz konusu değildir. Her-
kes bilmelidir ki kanunlar, yar-
gı organlan marifetiyle tatbik
edilir ve gereği yapılır. Bu, o hü-
kümetin dışındadır" karşıhğını
verdi. DGM Savcısı Nusret De-
miral'ın Türk-îş yöneticüerinin
gözaltına alınacağı yolundaki
sözlerinin arumsatılması üzeri-
ne Başbakan "Gayet normal"
dedi. Akbulut daha sonra bu
sözlerine, "Yani kanun neyi ge-
rektiriyorsa, göreviiler kanunen
yapmaları lazım gelen işleri ya-
pıyorlarsa, hiç kimsenin bir di-
yeceği olamaz" diyerek açıklık
getirdi.
f
jandarma kepenk kapatanlan
dükkânlarım açmaları için zor-
ladılar. Çağlayan'da bu neden-
le meydana gelen bir tartışma sı-
rasında güvenlik kuvvetlerinin
ateş açması sonucu konfeksiyon
işçisi Dogan Yıldmm (21) omu-
zundan yaralanarak SSK Ok-
meydanı Hastanesi'nde tedavi-
ye alındı.
. Sümerbank Beykoz Kundura
Fabrikası'nda çalışan Deri-lş
üyesi 1500 dolaymda işçi işe git-
meme eylemini gösteriyle baş-
Iattı. Sabah işyerleri önünde
toplanan işçiler, buradan 500
metre uzaklıktaki Deri-tş şube
binasına, "İşçiler el ele, genel
greve", "Yaşasın işçilerin birii-
Ji", "İşçlyiz, güçlüjiız", "Vur
vur inlesin, Çankaya dinlesin"
sloganlan atarak yürudüler. Bu-
rada sendikacılann yaptıkları
konuşmalardan sonra grup
ya,"t§çUer belki de Ankara'ya
gelmezler, gün doğmadan neler
ohır" karşılığını verdi. Akbulut,
dün akşam Genel Maden-lş
Sendikası yöneticileri ile telefon-
la bir görüşme yapıp yapmadı-
ğı sorusuna, "hayır" karşılığım
verdi. Başbakan Akbulut, Türk-
tş'in de öncülüğü ile dün yapı-
lan işe gelmeme eylemini değer-
lendirerek de şunları söyledi:
"Türk-tş bal gibi siyasete gir-
di. Bal gibi bunlann tesirleriyle
bu işe önayak oldu. Bir işçi ku-
nıluşu yasalarda değişiklik ya-
pılması arzusundaysa, böyle ka-
nunsuz eylemler yapmaz, panel-
lerle, konferanslarla, bildiriler-
le görüşlerini açıklar. Yoksa, ka-
olaysız dağıldı. Fabrika çevTe-
sinde ve yürüyüş güzergâhında
yoğun güvenlik önlemleri alan
polis, işçilere müdahale etmedi.
Ümraniye Sangazi'de eylemi
desteklemek amacıyla sabah yü-
rüyüşe geçen kalabalık bir grup,
jandarma tarafmdan yollan ke-
silerek durduruldu. Bu arada,
taşh-sopalı çatışma çıktı. Jan-
darmanın havaya ateş açmasıyla
çatışma son buldu. Laleli'de öğ-
le saatlerinde yürüyüş yapan ka-
labalık bir grupla polis arasın-
da da çatışma çıktı, gostericiler
ara sokaklara kaçarak dağılır-
ken, 11 kişi gözaltına alındı.
Ümraniye ve çevresinde bildiri
dağıtıp pankart a«ıklan gerek-
çesiyle 40 genç, yollardan ve
otobüslerden toplanarak gözal-
tına alındı. Aksaray Metro is-
tasyonu önünde gösteri yapmak
üzere toplanan kalabalık bir
gnıp işçi, polisin müdahalesi ne-
deniyle dağıldı. İzsal Döküm
Fabrikası'nda bir süredir grev-
de olan Otomobil-lş üyesi işçi-
ler, eyleme yürüyüş yaparak ka-
tıldı. Yürüyüşe müdahale etme-
yen polis, slogan attıklan gerek-
çesiyle 6 işçiyi gözaJtına aldı. Bu
arada bir grup avukat, dün Sul-
tanahmet Adliyesi önünde top-
lanarak genel eylemi destekle-
diklerini acıkladılar. Avukatlar
adına burada yapılan açıklama-
da, "Bogün işyerlerimizi açma-
dık. Greve giden işçilerin huku-
ki sorunlanna yardımcı olmak
îçin çeşitli yerlerde ziyaretlerde
bulunacagız" denildi. Avukat-
lar Şehzadebası'na kadar yürü-
yerek grevci ziyaretlerine
gittiler.
İstanbul Tıp Fakültesi ögren-
cileri de Çapa'daki okul bahçe-
onun kottuk degnegl olmaktan
öte gidemiyor" dedi.
Devlet Bakanı Mehmet Keçe-
ciler, Ankara'ya 25 kilometre
uzaklıktaki BOTAŞ Yapracık
doğalgaz tesislerinde çalışan iş-
çilerle öğle yemeği yerken,
ANAP hukümetlerinden işçiye
zarar gelmediğini savundu ve
"Sonuçta biz bu muameleyi hak
etmedik" dedi. Keçeciler, kim-
senin kanunsuz eylem yapma
hakkına sahip olmadığını söyle-
di. Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı tmren Aykut, genel ey-
lemle Ugili olarak muhalefet
partilerinin yöneticilerine çattı
ve "İşçi aclık derdinde, bunJar
koltuk derdinde. Siyasi çıkarla-
tstanbul Tıp
Fakültesi öğ-
rencileri Çapa'-
daki okul bah-
çesinde bir fo-
rum düzenleye-
rek işçilerin ey-
lemini destek-
lediler. Yürü-
yüşe geçen bir
gruba çevik
kuvvetin mü-
dahalesi üzeri-
ne taş, sopa ve
molotof kok-
teyllerin kulla-
nıidığı bir ça-
tışma çıktı. 3-1
öğrenci gözal
tına alındı.
(Fotoğraf: AA)
Akbulut, "Yani işçiler sizinle
gorüşmek için geldiklerini söy-
lerlerse, Ankara'ya bırakılacak-
lar mı? Görüşecek misiniz" so-
rusunu, "Tabii, Başbakania gö-
riışmeye geleceklerse, buyurur
gelirler. Abant'a da geldiler,
oturduk göriıştük" şeklinde ya-
nıtladı.
Başbakan Yıldırım Akbuiut,
bazı bakanlar ve MİT Müsteşa-
rı ile Başbakanhk'ta işçilerin ge-
nel eylemini değerlendirdikten
sonra gece yarısı ANAP Teşki-
lat Başkanı Orhan Demirtaş ile
birlikte Başbakanhk muhabirle-
rinin daveti üzerine işkembeci-
ye giderek yemek yedi. Akbulut,
işkembecide gazetecilerle sohbet
ederken, TTK işçilerinin bugun
Ankara il sınırına sokulup so-
kulmayacağı yolundaki bir soru-
nunsuz yürüyüş ve grevlerle bu
iş olmaz."
Devlet Bakam Cemil Çiçek
eylem süresince Başbakanlık'ta-
ki odasında kalarak illerden ge-
len bilgileri topladı. Çiçek,
Cumhuriyet'e eylemi değerlendi-
rirken, katılımın yüzde 50*nin
altında olduğunu savundu. Çi-
çek, "tstedikleri sonucu elde et-
tiklerini sanmıyorum. Ama hu-
kuku ihlal etmekte bir başarı
göstermişleniir" dedi. Maden iş-
çilerinin istekleri için "Ben dev-
leti batırmam" diyen Çiçek,
"Ama benim üzerimdeki kişiler
emir verirler, olur. O başka bir
şey" değerlendirmesini yaptı.
Devlet Bakanı Mustafa Taşar
da eylem konusunda, "Bütün
bu isler SüJeyman Bey'in başmın
altından çıkıyor. Zaten SHP de
rı için işçileri kullanmaktan, iş-
çileri kandırmaktan
vazgeçsinler" dedi. Yasadışı ör-
gütlerin genel eyleme kanşarak
işçilerin başını yaktıklarını ileri
suren Aykut, eyleme katılma
orammn yüzde 95 olduğu iddi-
aları için de "Neye dayamlarak
bunlar söyleniyor" diye sordu.
Bakanlar, işçi eylemleri sonu-
cunda ne gibi yaptınmlar uygu-
lanacağının daha önce yazılı ha-
le getirildiğini soylediler. Konu-
nun Bakanlar Kurulu'nda da
gündeme geldiğini anımsatan
bir bakan şoyle dedi:
"Bu konuda bizim alacagımız
önlemler ve girişilen eylemin
yaptırımı, yazılı hale getirilmiş-
ti zaten. Bir dizi ceza var. Uya-
rıdan ye\miye kesmeye, işten çı-
karmaya kadar. Eylemlerin uy-
gulauş biçimi ve sonuçta orta-
ya çıkan tablova göre bunlardan
birisi kesinlikle uygulanacaktır.
Ancak bunlann türü ve nasıl uy-
gulanacağı konusunda heoüz bir
karar venniş degiliz. Yalnız ey-
leme az uyulan yerlerde işe gel-
meyen işçilere yevmiye kesimi,
eylemin yoğun olarak uygulan-
dıgı yırlerde ise daha sert tedbir-
ler düşünüyonız. Ancak kesin-
likle yaptınm uygulanacaktır
Bu hukuk devletinin bir geregi-
dir. Eylem kanunsuzdur."
Onceki gün Bakanlar Kuru-
lu'nun beş saat süren toplantı-
sında işçi eylemleri konuşuldu.
Devlet Bakanı Cemil Çiçek'e yö-
nelik "Başbakan'a doğnı bilgi
vermiyor" eleştirisi, Başbakan
Yıldırım Akbulut tarafmdan
gündeme getirildi. Akbulut, Ge-
nel Maden-lş Sendikası Başka-
nı Şemsi Denizer'in kendisine
doğnı bilgi verilmediğini savun-
duğunu anımsatarak Çiçek'ten
rakamların yeniden hesaplan-
masını istedi. Bunun üzerine Ba-
kanlar Kurulu'nda işçiye verilen
son rakamlarla ilgili olarak he-
sap yapıldı ve Çiçek'in Akbu-
lut'a ilettiği bilginin doğnı oldu-
ğu sonucuna varıldı.
Toplantıda, eylemler sırasın-
da işçi ile polisin karşı karşıya
kalmamasının sağlanması ve
polisin işçiye sert davranmaması
görüşü benimsendi.
Baydur, 'Zarar
350 milyar'
Türkiye tşveren Sendikaları
Konfederasyonu (TtSK) Genel
Başkanı Refik Baydur, Türk-
İş'in uyguladığı ve Hak-tş'in
desteklediği genel eylem nede-
niyle, Türk ekonomisinin yakla-
şık 350 milyar lira zarara uğra-
dığını söyledi.
Refik Baydur, AA'ya yaptığı
açıklamada, dün uygulanan işe
gitmeme eylemi ile ilgili tüm so-
nuçların henüz ellerine ulaşma-
dığını kaydederek, "Bizim yap-
tığımız hesaplara göre, eylemin
Türk ekonomisine faturası, 350
milyar Türk Lirası'dır. Bunun
150 milyar liralık bölümü ihra-
cata dönttk üretimden gelmek-
tedir" dedi. Baydur, kendilerine
ulaşan sonuçlara göre Türkiye-
de uygulanan eyleme katılma
oranının ülke genelinde yüzde
50 nispetinde olduğunu belirte-
rek, özetle şöyle dedi:
"Oteller, çimento sanayü, de-
miryoDan, Et Bauk Kunımu ca-
hşıyor. Kimya sanay iinin de yüz-
de 35'i çalışıyor. Petkim. Tup-
raş'ın bir kısmı çalışıyor. Tekstil
işçilerinin sendikalı olanlannın
tamamı ise gelmedi. Çaykur'un
yüzde 20'si gelmedi. SEKA ça-
hşanlannın yüzde 100'ü gelme-
di. Karabük ve tskenderun
Demir-Çelik çalışıyor, Tekel'in
tstanbul dışındaki yerleri çalışı-
yor. THY çalısıyor."
sinde bir forum düzenleyerek iş-
çilerin eylemini destekledikleri-
ni belirttiler. Okul bahçesine bir
de pankart asan öğrencilerden
kalabalık bir grup Millet Cad-
desi'nde çıkarak sloganlarla yü-
rümeye başladı. Çevik Kuvvet'-
in müdahalesi üzerine taş-sopa
ve molotof kokteyllerinin kulla-
nıldığı bir çatışma çıktı. Polisin
coplu müdahalesi sırasında 34
öğrenci gözaltına alındı.
Bu arada SHP'nüı bazı ilçe
binalarına asılan pankartlann
polis tarafmdan indirildiği ve
bazı üyelerin gotürüldUğü bildi-
rildi. tstanbul'da olaylar sırasın-
da gözaltına alınanların sayısı-
nın 34O'ı bulduğu öğrenildi.
THY seferleri
"Genel eylem" nedeniyle,
THY'nin dun bazı uçak sefer-
leri yapılamadı. THY yetkilile-
rinden alınan bilgiye göre, dun
yapılması gereken Istanbul-
Ankara ve bağlantılı bazı uçak
seferleri iptal edildi. Bazı sefer-
ler de birleştirilerek, gecikmeli
olarak yapılabildi. Bu arada, 18
dış hat seferi gerçekleşebildi.
THY çalışanlarımn yaklaşık
yüzde 95'i eyleme katüırken, yer
hizmetlerindeki aksamalar, Ust
düzey görevb ve yöneticilerin
uğraşları ile giderilmeye calışıl-
dı. Bazı yöneticilerin uçaklann
yükleme ve boşaltma işlemlen-
ne yardımcı oldukları görüldü.
THY'nin iç ve dış hat seferleri-
nin dün saat 18.00'den itibaren
normale döndüğü bildirildi.
Hava-lş Sendikası'ndan yapı-
lan yazılı açıklamada, THY,
HAVAŞ ve Çelebi işyerlerinde
çalışan sendika üyelerinin tümü-
nün genel eyleme katılarak işe
gitmedikleri bildirildi.
Ankara'da eylem
Ankara'da genel eylem nede-
niyle belediye hizmetleri hemen
hemen durdu. Sabah belediye
otobüslerinin şoförlerini topla-
mak için servisler polis nezare-
tinde yola çıktı, ancak 20 şoför
toplanabildi. lşyerine gelen 20
şoförden de 18'i çahşmayacak-
larım bildirdi. Bu nedenle kent
ulaşımı büyük ölçüde etkilendi.
Bazı halk otobüslerinin de sefe-
re çıkmadıklan gözlendi. Ulaşı-
mın aksaması Üzerine Ankara
Valiliği kentteki bütün hatların
halk otobüsleri ve minibüslere
açılmasını kararlaştırdı.
Ankara'da bir günlük işe gel-
meme eylemi nedeniyle, kamu
ve özel sektöre ait birçok sana-
yi kuruluşunda üretim yapıla-
madı. Etap Altıner, Etap Mo-
la, Hilton Otelleri ile Anadolu
Kulübü'nde çalışan işçiler de
dün sabahtan 11.30'a kadar iş-
başı yapmadılar. Bir grup otel
işçisi Tandoğan Meydanı'nda
üzerine "Zonguldak'a selam"
yazılı bir balon uçurdular.
Yurtta eylem
Îzmir'de işçi eylemi etkili ol-
du. Kent içi ulaşımı durdu, Kör-
fez vapurlan ancak öğle saatle-
rinden sonra çahşmaya başladı.
bu arada polis ve jandarmanın
eyleme katılan işçileri belirleme-
ye çalıştıklan gözlendi. Eylem
nedeniyle Aliağa'daki tzmir ra-
finerisinde üretim kısıtlı olarak
surdurülebildi, Petkim'de ise iş-
çilerin çalışmaması nedeniyle
üretim tamamen durdu. Askeri
işyerlerinde komutanlann "iş-
ten atarız" tehditeri nedeniyie
eylemin yapılamadığı bildirildi.
Tunçbilek, Yatağan, Soma'-
da uzun süredir üretimi en dü-
şük düzeyde sürdürülen işçiler
eyleme katılarak ocağa inmedi-
ler. Böylece bu ocaklara son 50
yılda ilk kez hiç işçi inmemiş ol-
du. Tavşanh'daki GLİ ile Seyi-
tömer linyitlerinde çalışan işçi-
lerin tümü de eyleme katıldı.
Denizli'de "genel grevi
destekliyoruz" yazılı bildiriler
dağıtan SP üyesi 15 kişi gözal-
tına alındı.
Adana'da özel sektöre ait
fabrikalarda eyleme yüzde 100"e
yakın katılma gerçekleşirken,
Çukobirlik'te çalışan 6 bin işçi
işbaşı yaptı. Beiediye işçflerinin
işe gelmemesi belediye hizmet-
lerinin aksamasına yol açtı.
Mersin Belediyesi'ne ait 5500 iş-
çi işe gitmedi. Liman ve rafıne-
ri işçileri de eyleme katıldığın-
dan yükleme ve petroh doldur-
ma işlemleri durdu. Erzincan'-
da işçilerin büyük ölçüde eyle-
me katılmadıkları bildirilirken,
işçilerin "neden eyleme
katılmıyorsunuz" sorusuna,
"Başbakanın iyi niyetine saygı-
lıyız. Hemşerimizi destekiemek
için katılmadık" yanıtını ver-
dikleri bildirildi. Trabzon'da
1250 belediye işçisi saat 14.00'te
eyleme katıldı. İşçiler sendika-
cılarından gerekli bilgileri ala-
madıkları için bu saate kadar
çalıştıklannı, ancak durumu an-
layınca işi bıraktıklarım soyle-
diler. Uşak'ta PTT ve Köy Hiz-
metleri'nde çalışan 600 işçinin
ise işverenlerinin önceki gece
"Türk-tş eylemden vazgeçti"
biçimindeki açıklaması üzerine
dün çalıştıklan öğrenildi. Ola-
ğanüstü hal bolgesinde bulun-
masına karşın Batman'da
TPAO çalışam 4500 işci dün işe
gitmedi. Ayrıca Şırnak ve Ciz-
re'de kömür ve asfalt işletmele-
rinde işbaşı yapılmadı. Atatürk
Barajı ve Şanlıurfa tünellerinde
genel eyleme katılım olmadı.
Diyarbakır'da 30 bin kadar işçi
eyleme katılırken, Pirinçlik üs-
sü dahil askeri işyerlerindeki
2100 işçiden yalnızca 84'unün
işe gittiği saptandı.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baftaraft 1. Sayfada)
korkak
cesur
cahil
hâkim
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan
ki onlardır
destanımızda yalnız onların maceralan vardır...
Bu şiiri dinlerken zindanlardan, demir parmaklıklardan,
kelepçelerden süzülen anılar canlandı gözlerimde...
— Demir
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve sevda
ve zulüm
ve hayat
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederii nehir yollannın
sürülmüş toprağın ve şehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur
bir şafak vakti karanlığın kenanndan
onlar ki ağır ve nasırtı ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman
Tiyatro sanatçısı dostumun sesınden gümbür gümbür
yankılanan sözcükler, bir ınanç şelalesi, cezaevi duvarlan-
nı aşıp tarıh köprülerini de aşar gibi önümüzden akıp geçi-
yordu.
— Onlar ki ümidin düşmanıdır. Sevgilim,
akar suyun
meyve çağında ağacın,
serpilip gelişen hayatın düşmanı
Çünkü ölüm vurdu damgasını alıniarına:
-çürüyen diş, dökülen et-
tür daha geri dönmemek üzre yıkrlıp gidecekter
ve elbette ki sevgilim, eibet,
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle: İşçi
tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet
Nâzım'ın kendisi gibi yıllarca zincirlere vurulmuş dizele-
ri gençlik aşkları gibi yüreklerimizi kavurup geçiyordu.
— Türkiye işçi sınıfına selam!
Selam yaratana!
Tohumlann tohumuna, serpilip gelisene selam!
Bütün yemışler dallannızdadır,
Beklenen günler, guzel günlerimız ellerimizdedir
Haklı günler, büyük günler
gündüzlerinde sömurülmeyen, gecelerinde aç
yattlmayan
Ekmek, gül ve hürriyet gûnleri..
Ve Timur Selçuk'un bestesi ile devrim marşlarına dönüş-
müş sözcükler, satırlar korku barıkatlarını aşıp beyinlerimiz-
den yüreklerimize doluyordu:
— Yine kitapları, türküleri, bayraklanyla geldiler
dalga dalga aydınlık oldular
yürudüler karanlığın üstüne
Meydanlan zaptettiler yine
Tiyatro sanatçısı dostumun zaman zaman inen, zaman
zaman yükselen sesinde, sankı duvarda Avni Arbaş'ın Ku-
vayı Milliye Atlan koşuyordu:
— Sehitler, Kuvayı Milliye Sehitleri
mezardan çıkmanın vaktidir
Sehitler, Kuvayı Milliye Sehitleri
Sakarya'da, İnönü'de, Afyondakiler
Dumlupınar'dakiler de elbet
, s» i * Ve de Apdın'da, Antep'tevuruhıpdüşenleı
siz'toprak altında ulu köklerimizsiniz
yatarsınız al kanlar içinde
Sehitler, Kuvayı Milliye Şehitleri
siz toprak altında derin uykudayken
düşmanı çağ/rdılar
satıldık, uyanınl
biz toprak üstünde derin uykulardayız,
kalkıp uyandırın bizi
uyandınn bizi!
Sehitler, Kuvayı Milliye Şehitleri,
mezardan çıkmanın vaktidir!
Dostum, geceyansına doğru kalktı. Kendisinı yolcu etmek
için kapıya çıktım. Gecenin karanlığı bitmek üzereydi, sa-
bahın ilk ışıkları, karanlıkları sürüp atıyorlardı.
Dostum ile birlikte belleklerımizde kalan satırları okuyor-
duk:
— Daha o gün değıl, derlenip dürülmesin
bayraklar
dinleyin, duyduğunuz çakallann ulumasıdır
safları sıklaştınn çocuklar
bu kavga faşizme karşı, bu kavga hürriyet
kavgasıdır...
Taner: Yalnız kaldım
(Baştarafı 1. Sayfada)
mektubu şöyle:
"Sayın Başbakanım,
Mart 1990 tarihinde yapmış
olduğam açıklamamda enflas-
yonun yıl sonunda yüzde
30'larda bir seviyeye indirile-
mezse istifa edeceğimi açıkla-
nuştım. Biz, ocak 1990'dan ara-
lık 1990'a kadar geçen zaman-
da enflasyon hızında düşuş kay-
dettik. Bununla beraber Körfez
bunalımı ekonomiyi menfı etki-
lemiş, petrol zamlan 14 puan-
hk bir fazlalık göstermiştir. Ka-
naatimce beni mazur gösterecek
bir sürü sebep olmasına ragmen
ve ben bu tip force majoıiere
(forsmajör: zorlayıcı sebep)
bağlı tahmin yöneluiğim halde
hiçbir mazeretin arkasına sığın-
ma ihtiyacı hissetmiyorum. Bu
cihetle istifamın kabulünü arz
ederim. Sizinle beraber çalıştı-
ğımız dönemi her zaman en iyi
şekilde hatıriayacagım. Saygıla-
rımla. Güneş Taner."
Taner, "tstifanızın kabul
edilmemesi halinde görevinizi
sürdürecek misiniz" biçiminde-
ki soruyu, "Şu anda buna cevap
vermek istemiyorum. Tabii Sa-
yın Başbakan'la bir gönışmemiz
olacaktır. Bu konuyu kendisiy-
le daha evvel goruşmediğimiz
için o sırada göruşmemiz gere-
kecektir" diye yanıtladı. Taner,
"Daha önce istifa tek taraflı bir
müessesedir demiştiniz. Bu du-
rumda istifanızı yeniden mi goz-
den geçireceksiniz" sorusuna şu
karşılığı verdi:
"Bu konuda yorum yapmak
istemiyorum. Aynca o tek ta-
raflı sözünü ben söylemedim.
Benden önce istifa eden bir ba-
kan arkadaş söylemişti. tstifa,
istifayı verenle istifayı alacak
olan arasında olan bir gorüşme
neticesidir."
Enflasyonun "adil olmayan
bir vergi" olduğunu ve kendisi-
nin de "halkın sırtından bu yü-
ku kaldırmak için mücadek et-
tigini" söyleyen Taner, bu mü-
cadelede 'yalnız bırakıima-
sından' yakındı.
Adını vermeden Devlet Baka-
nı Işın Çdebi'yi de eleştiren Ta-
ner, "Basında zaman zaman
yanlış yorumlar yapılıyor. Hatta
dun televizyonda bir bakan ar-
kadaşımız da çıktı böyle
konuştu" dedi. Çelebi'nin sahip
çıktığı 1990 yılı kalkınma prog-
ramı hedeflerinin hiçbirinin de
tutmadığını savunan Taner,
özetle şunları söyledi:
"Zaman zaman çeşitli arka-
daşlanmız -ki bunun içerisinde
kabineden bir arkadaşımız (Işın
Çelebi) da vardır- tuttu biz bu
yüzde 30'lar hedefini aldıgınuz
zaman rahat hedefleri seçme yo-
luna gitti. Eğer ben enflasyonu
75'ten aşağı indirirken yüzde 50
deseydim, bugün herhalde ber-
kes alkışlayarak bunun başan
olduğunu soylerdi. Şimdi şn ra-
kamı söylemek de mümkündür,
'Efendim enflasyon yüzde 54
olacaktır demiştik, bizim tah-
minlerimiz tuttu.' Efendim bu
tahmmler tutmadı. Bir tahminin
tütması için o tahminlerin bazı
olan diğer tahminlerin de tut-
ması lazımdır. tthalat tahmini
tutmuş mudur? Hayır. Ödeme-
ler dengesi tahmini tutmuş mu-
dur? Hayır. Büyüme tahmini
tutmuş mudur? Hayır. Şimdi
bütün bu diger tahminleriniz
tutmaz da eğer siz, kalkıp da,
'Efendim enflasyon rakamı bi-
zim dediğimiz yerlere geldi' der-
seniz ee birazcık affedersİDİz
ama, gülerier adama."
Başbakan Yıldınm Akbulut,
dun akşam gazetecüerin Güneş
Taner'in yerine bir atama yapı-
lıp yapılraayacağı yolundaki so-
rularına, "Evet, atama >npaca-
ğım. Kendisim atayacagım" kar-
şılığını verdi. Akbulut, Taner'in
istifasını kabul etmeyeceğini be-
lirtti.