Katalog

4 OCAK 1991 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 SSCB-İsraü araaı diplomasi • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin 1967 Arap-lsrail savaşmda diplomatiJc ilişkilerini kestiği Israil'in Moskova'daki Başkonsolosluğu dün yeniden açıldı. tsrail'in eski büyükelçilik binasında faaliyete geçen başkonsoloslukta Israil bayrağının göndere çekilmesinden sonra bir basın toplantısı düzenleyen Başkonsolos Arieh Levin, yeni görevinde Sovyet hükümetiyle yalnız konsolosluk alanında değil, "Diplomatik düzeyde de" • • temaslarda bulunacağmı •> bildirdi. Levin, bu gelişmeyle Ortadoğu sorununun çözümü için de yeni bir adım atılmış olduğunu savundu. Bulgariâtan'dan gög^edenler • SOFYA (AA) — 1990 yılı içerisinde 88 bin kişinin Bulgaristan'dan başka ülkelere göç ettiği açıkJandı. Sofya'da bulunan Merkezi tstatistik Enstitüsü'nün yayımladığı rakamlara göre, göç edenlerin hemen hemen tamamı Batı Avrupa ülkelerine ya da Kanada'ya yerleşti. Göç edenlerin büyük bir çoğunluğunu gençler oluşturuyor. Alıııanya'da ilaç tarfagması • Dış Haberler Servisi — Eski Federal Alman ilaç ,. şirketleri, eski Demokratik Aimanya'ya ilaç sevkıyatını durdurdular. Önceki gün başlatılan durdurma eylemi, 1 doğu kesiminde ilaçların -., . yüzde 55 oranında indirirnJe satılmak istenmesınden kaynaklandı. AP'nin haberine göre eski Demokratik Alman ilaç şirketleri bu harekete yeni yılın ilk günii iş '. yapmayarak karşılık verdiler. tki ülkenin birleştiği 3 ekim tarihinden önce, yılbaşından itibaren Batı Alman ilaçlannın doğuda indiimli olarak satılması kararlaştınlmıştı. BMMeclis Başkanı İsraiTde • Drç Haber Servisi — BM Genel Meclis Başkanı Guido de Marco, tsrail'de soğuk karşılandı. İsrail Dışişleri Bakanı ve Filistinli yetkililerle işgaJ altındaki bölgeler hakkında görüşmelerde bulunacak olan de Marco, gezisinin BM Güvenlik Konseyi'nüı aldığı kararla ilgisi olmadığını söyledi. Israilli yetkililer, gezinin resmi nitelikte olmadığma dikkat çektiler. KGB'nin ajanlan • BERLİN — 1985 yılında Batı'ya kaçmadan önce İngiltere hesabına çalışan eski KGB ajanı Oleg Gordievsky, Kremlin'in Almanya'da halen 700 casusu bulunduğunu bildirdi. 1974 yılında tngiliz Istihbarat Servisi'nce göreve alınan Oleg Gordievsky, Berliner Zeitung gazetesine yaptığı açıklamada, KGB'nin Batüı casusluk servislerinden daha az etkiü olduğunu ancak yine de başarılı çalışmalar yaptığını söyledi. Gordievsky, "Onlarda kalite değil sayı mevcut, halen Almanya'da yaklaşık 700 KGB görevlisi bulunuyor" dedi. Gizli Irlaııda • belgeleri ; • Dış Haberier Servisi— j Ikinci Dünya Savaşı , sırasında tarafsız kalan f lrlanda'nın o dönemlerde Ingiltere'ye destek sağladığı bildirildi. Yeni İrlanda Ulusal Arşiv Kanunu'na göre açtklanmaya başlayan belgelerden birinde, lrlanda'nın Ingiltere'ye Alman hava ve denizaltı güçleri hakkında bilgi sağladığı, İrlanda üzerinde uçmalarına ve gizli radyo servisinin çalışmasına izin verdiği kayıth. ABD Başkanı Bush, Baker ileAziz'in 7-9 ocakta Isviçre'de bir araya gelmelerini önerdi ANC zayıflıyor • Dış Haberier Servisi— Nelson Mandela'nın başkan yardımcılığını yaptığı ANC (Afrika Ulusal Kongresi) örgütünün bir yetkilisi, örgütünün siyah taraftarlan üzerindeki denetimini yitirdiğini sdyledi. Yetkili, örgüt üyelerinin bir başka siyah örgüte mensup bir kişiyi yargılayarak ölüme mahkûrn ettiklerini «çıkladı. Körfezlde barış i Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, Bush'un önerisine Irak'ın yarına kadar yanıt vermesi gerektiğini söyledi. AT dışişleri bakanlan da bugün Irak'la topluluk arasında diyalog kurulmasını ele alacaklar. Türkiye, İran ve Pakistan, İslam Konferansı Örgütü'nü olağanüstü toplantıya çağırdı. Dış Haberier Servisi— Irak'a Kuveyt'ten çekilmesi için tanı- nan sürenin bitimine 11 gün ka- la, Körfez krizi, "banş rotasT- na doğru yeniden dümen kırdı. ABD Başkanı George Bush, Dışişleri Bakanı James Baker- la Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz'in 7-9 ocak tarihlerinde ts- viçre'de bir araya gelmelerini önerdi. AT dışişleri bakanlan da bugün Irak'la diyaloğ kurulma- sını görüşecekler. Türkiye, İran ve Pakistan, İslam Konferansı örgütfl'nün olağanüstü toplana- rak Körfez bunalımını ele alma- sını istediler. AP'nin haberine göre Beyaz Saray sözcüsü Martin Fitzvater, Bush'un, ABD ile Irak arasında Körfez krizine ilişkin diyalog kurulması amacıyla yeni bir ta- rih önerdiğini bildirdi. Sözcü, ABD Başkanı Bush'un, Baker ile Aziz arasında 7-9 ocak tarih- leri arasında görüşmeler yapıl- masını önerdiğini ve bu öneriye Irak'ın yarına kadar yanıt ver- mesini istediğini söyledi. ABD Başkanı George Bush, 30 kasımda Irak'la doğrudan di- yalog kurulmasını ve iki ülke dı- şişleri bakanlannın karşılıklı olarak Bağdat ve VVashington- da temaslarda bulunmalannı önermişti. Ancak Irak, Baker 1 ın 12 ocakta Bağdat'a gelmesin- de diretince, ABD, 15 ocak tan hemen önceye raslayanbu tarihin kabul edilemeyeceği- ni bildirmiş ve diyalog yolu tıkanmıştı. Pakistan'ın başkenti lslama- bad'da Türkiye, Pakistan ve İran dışişleri bakanlan, Kurtcebe Alptemocin, Sanipzade Yaku Han ve Ali Ekber Velayeti ara sında yapılan görüşmelerden sonra yayımlanan ortak bildiri- de "Körfez'de feiaketten kaçına- bilmek için" İslam Konferansı- nın olağanüstü toplanması is- tendi. Pakistanlı yetkililere göre or- tak bildiride, Irak yönetiminden BM ve İslam Konferansı'nın al- mış olduğu kararlara uyması ve Kuveyt'ten koşulsuz çekilmesi is- tendi. Bildiride, aynca İslam Konferansı Genel Sekreteri, Körfez bunalımına barışçı çö- züm için girişimlerde bulunma- ya davet edildi. Ortak bildiride, Tahran, tsla- mabad ve Ankara'nın Körfez'de- ki yabancı varlığını reddettikle- ri ve bölge ülkelerinin güvenlik- lerinin sağlanmasının, yine böl- ge ülkelerine düştüğüne inan- dıklan belirtildi. Dışişleri Bakanı Ahmet Kurt- cebe Alptemoçin, Türkiye'nin bir saldırı olmadıgı sttrece Kör- fez'de çıkacak bir savaşa katıl- enı umiıt ÜRDÜNLÜLERİN PROTESTOSU — Amman'da Ürdünlü kadm ve çocuıuar, Cezayir'den Irak'a siit ve ilaç tasıyan gerainin durdurulmasıaı protesto ettiler. (Fotograf: AFP) mayacağını bildirdi. Alptemo- çin, Türkiye, İran ve Pakistan'- ın üye bulundukları Ekonomik Işbirliği örgütü "ECO" toplan- tısı dolayısıyla bulunduğu Isla- mabad'da yaptığı açıklamada, Avrupa Topluluğu'nun Körtez savaşını engellemek amacıyla son andaki çabaiarımn meyve vereceği inancında olduğunu da söyledi. Dışişleri Bakanı Alpte- moçin, "savaşın engellenebil- BöNN VEBRÜKSELİN TUTUMLARIKAYGI YARATIYOR mesi doğrultusunda girişimler olduğunu biliyoruz ve sonunda Irak yönetimi 'Artık politikamı- zı değiştirelim. Politikamm de- ğiştirmenin zamanı gelmiştir. Bölgeye yine barış ve istikran getirelim' diyecektir" şeklinde konuştu. AT-Irak diyalofu Sabetay Varol'un Paris'ten bildirdiğine göre AT Dönem Başkanı Lüksemburg, Dışişleri Bakanı Jacques Poos'u temas- larda bulunmak üzere Bağdat'a gönderiyor. Avrupa Topluluğu 1 na üye ülkelerin dışişleri bakan- lan bugün Körfez krizi konu- sunda 'özef bir toplantı yapacak ve soruna bir kez daha diploma- tik çözüm olanaklanm araştıra- cak. Toplantıda, Dönem Başka- nı Lüksemburg'un, Dışişleri Ba- kanı Jacques Poos'a, Bağdat'ta temaslarda bulunmak üzere yet- ki vereceği haber veriliyor. AT ülkeleri bakanlan bugünkü top- lantı sırasında, Poos'a verecek- leri yetki karanndan başka, Lüksemburg Dışişleri Bakanı- nın hangi özgün noktaları mü- zakere etmek üzere Irak'a gide- ceğini de belirleyecek. Tüm kaynaklar, Avrupalılann kesinlikle VVashington'la çelişen bir banş girişimi başlatma niye- tinde olmadığı hususunda birle- şiyor. Nitekim, gözlemciler AT- nin bu 'son dakika' girişiminin ABD'den olumlu tepki aldığına dikkat çekivorlar. Çeşitli kanaJ- lar aracılığıyla Irak'ın da Poos- un bu ziyaretinden hoşnut oldu- ğunu ifade etmesi, söz konusu ziyaretin ve zivaret öncesi bugün yapılacak loplantının önemini bir kat daha arttınyor. Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jacques Poos, Bağdat'a yapaca- ğı gezide, Arap kamuoyunca Ba- tı Avrupa'ya Washington'a oran- la beslenen kısmi güven duygu- sundan yararlanmaya eavret edecek. Ancak bugünkü toplan- tıda daha da öteye gidilerek Irak'ın krizin başından beri ar- zuladığı, "saldırmama güvencesi" verilmesi söz konu- su olmayacak. Avrupa başkent- lerinde dolaşan bilgilere göre AT ülkelerinin Saddam'ın Kuveyt-- ten tamamen çekilmesi karşılı- ğında, Bağdat'a gayri resmi ola- rak *anlayış göstereceği'ni vaat edeceği dosyalar şöyle özetle- nebilir: 1- Irak'ın Basra Körfezi'nc ÇH kış sahibi olması, 2- Petrol geürierinin daha adfl şekilde dagılması. 3- BölgeseJ güvenlik kon- feransı 4- Filistin somnunnn çöziimü. Irak'tan AT'ye tepki Irak, Avrupa Topluluğu'na, bölge istikran konusunda ciddi görüşmelere hazır olmaması du- rumunda, Bağdat ile bağlantıya girmesinde fayda olmadığını bil- dirdi. Irak'ın Belçika Büyükelçisi Zaid Haydar, AT dışişleri ba- kanlannın Lüksemburg'da ya- pacaklan toplantıda bir banş gi- rişimi başlatılabileceği yönünde- ki dileğini dile getirdi. Zaid Haydar, "Eger gerçek amac bu ise hiç kimsenin gön- derihnemesi daha iyi olur" dedi. Bu arada İngiltere hükümeti, Irak'ın Londra'daki büyükelçi- liğinde görevli 7 diplomat ve bir görevli ile 67 Iraklının sınırdışı edilmesini kararlaştırdı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü yaptığı açıklamada Irakluara ûl- keyi terk etmeleri için 24 saat süre tanındığını belirtti. Ankara'da4 Çevik Kuwet'rahatsızlığıNATO Çevik Kuvvet'in Güneydoğu Anadolu'da üstleneceği görevler konusunda harekât komutasının bu kuvvete katılan ülkelerde olacağı öğrenildi. Belçika ve Alnianya hükümetlerinin Çevik Kuvvet'teki birliklerin olası bir savaş durumunda nasıl hareket edeceğinin "yeni bir değerlendirme ve karar gerektireceğini" bildirmesi Ankara'da rahatsızlık yarattı. YASEMİN ÇONGAR/ EVREN D£GER ANKARA (Cnmhuriyet Bürosu)— NATO Çevik Kuvveti'nin Güneydoğu Anadolu'da üstleneceği görevler konusunda harekât ko- mutasının bu kuvvete katılan ülkelerde ola- cağı öğrenildi. Belçika ve Almanya hükümet- lerinin, Çevik Kuvvet'teki birliklerinin olası bir savaş durumunda nasıl hareket edeceği- nin "yeni bir değerlendirme ve karar gerektirecegini" bildirmesi Ankara'da rahat- sızlık yarattı. NATO kuralları gereği, bu birliklerin "ha- rekât komutasının" Belçika, Almanya ve ltal- ya hükümetlerinde, "harekât kontrolünön" NATO Avrupa Müttefik Yüksek Komutan- hğı'nda (SACEUR), "tektik kontroiünün" ise Diyarbakır Ikinci Taktik Hava Komutanı'nda olacağı öğrenildi. SACEUR adına denetim görevinin Izmir'deki NATO Altıncı Muttefık Taktik Hava Kuvveti (ATAF) Komutanlığı ta- rafından yürütüleceği belirtildi. Dışişleri Ba- kanlığı Sözcüsü Murat Sungar, Çevik Kuv- vet'in hareketleri konusunda NATO'nun kontrol ve komuta mekanizmalarının geçer- li ve SACEUR'un yetkisinin kesin olduğunu açıkladı. Türkiye'nin çagnsı üzerine NATO Savun- ma Planlama Komitesi'nin "sınırsız süreli" caydıncılık göreviyle Güneydoğu Anadolu 1 ya göndermeyi kararlaştırdığı Çevik Kuvvet Hava Unsurlarmın (AMF-A) hareketine Brüksel ve Bonn hükümetlerince önceden sı- nırlama getirihnesi, yetkili çevrelerde, "kaçı- nılmaz, ancak cansıkıcı bir gelişme" olarak değerlendirildi. Her iki hükümetin, Türkiye 1 ye gönderecekleri birliklerin bir savaş duru- munda nasıl hareket edeceğini belirlemeye hakkı olduğunu vurgulayan bir yetkili, "An- cak bunun vnrgulanması ve NATO'ya tam yetki devredilmemesi Türkive'ye gösterilen dayanışma açısından kaygı vericidir. Brüksel ve Bonn'un kamuoylannı yatıştınna amaçlı bu açıklamalannı kaçınümaz göriiyoruz. An- cak canımız hiç sıkılmadı dersek, gerçegi yan- sıtmış olmayız" dedi. Tepkiler Irak'ın BrUksel Büyükelçisi Zaid Haydar, ülkesinin Türkiye*yi tehdit etmediğini bildi- rerek NATO'nun Türkiye'ye Çevik Kuvvet çerçevesinde savaş uçaklan göndermesine ge- rek bulunmadığını savundu. Büyükelçi Zaid Haydar, dün düzenlediği basın toplantısında, herhangi bir catısmada ilk saldırının Irak tarafından başlatılmayaca- ğını belırterek "NATO'nun Turkiye'ye uçak göndermesinin anlamı yok, çünkü Turkiye 2 - yi tehdit etmiyoruz" dedi. NATO'nun Türkiye'ye Çevik Kuvvet'in ha- va unsurunu gönderme karan, Ahnanya'da muhalefet partilerinin tspkisine yol açtı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) Dışişleri Sözcüsü Karsten Voigt, dün Bonn'da yaptığı açıklamada, NATO'nun savunma amacıyla kurulmuş olan bir ittifak olmasına dikkat çe- kerek "NATO'nun aldığı karan dogru bulmuyoruz" dedi. Körtez krizine barışçı yollardan çözüm bu- lunabilmesi için Avrupa Topluluğu içinde yo- ğun bir çaba sürdürüldüğüne işaret eden Vo- igt, Çevik Kuvvet'in Türkiye'ye gönderilme- si ile ilgili karan, zamanlama açısından da doğru bulmadıklanm savundu. SPD Prezidyumu üyelerinden Heidemarie VVieczorek-Zeul de bir gazeteye verdiği de- meçte, "Siyasi sorun. hükümetin, bizi sava- şın içine sürükleyip siiriiklemedigi sorunudur" dedi. YuNANÎSTAN Arnavut göçti ÂT masasında Hükümet yarın Lüksemburg'da yapılacak olan AT dışişleri bakanları toplantısında Arnavut göçmenlerin durumunu gündeme getirecek. Ancak Almanya ve İtalya, Arnavut göçmenlere yardım edilmesine sıcak bakmıyorlar. STELYO BERBERAJKİS ATtNA — Arnavutluk'tan Yunanistan'a göç eden Arnavut vatandaşlann sayısı 8 bini aşar- ken, Yunanistan hükümeti yann Lüksemburg'da yapılacak olan AT dışişleri bakanlan toplantı- sında konuyu gündeme getire- cek. Yunanistan Dışişleri Baka- nı Andonis Samaras, Avrupa Topluluğu'na Arnavut göçmen- lerin durumu hakkında bilgi ve- recek ve AT'nin yardımını iste- yecek. Ancak ilk aşamada Al- rnanya'nın Yunanistan'ın bu çağrısını reddettiği bildiriliyor. Almanya Dışişleri Bakanlığı, mültecilerin Arnavutluk'tan Yu- nanistan'a göç etmesinin "biitii- niiyle Yunanbtan'ı ilgilendirdi- ğini" açıkladı. Öte yandan Atina'ya ulaşan bilgilere göre îtalya da Yunanis- tan'a bu konuda yardım etmek- ten kaçınıyor. Aynı bilgilere gö- re İtalya da Almanya gibi Arna- vutluk'tan diplomatik ve ekono- mik açıdan yararlanmak isteyen ülkelerin arasında yer alıyor ve özellikle büyük krom yataklan- nın bulunduğu Güney Arnavut- luk bölgesindeki Yunan azınlı- ğının bu bölgeyi terk etmelerini "olumlu" karşıhyor. Bu arada Arnavutluk'tan Yu- nanistan'a gelen göç akınının durdurulması amacıyla Yunan hükümeti, seferberliğini sürdü- rüyor. Bu çerçevede dışişleri ba- kanlığında Balkan konuları uz- maru Büyükelçi Panayottis Pa- pasliottis, Tiran'daki resmi te- maslannı sürdürüyor. Papasliot- tis'in ilk aşamada "Yunanistan'a kaçan Arnavut vatandaşlarının yeniden Amavutluk'a dönmeleri halinde bunlann cezalandınl- mayacagına yönettk Tiran yöoe- timinin vaadini aldığı" belirtili- yor. Papasliottis bu arada Baş- bakan Konstantin MitsoUkis- in aynı konu ile ilgili 13-14 ocak- ta Tiran'a yapacağı resmi ziya- reti için gerekli ortamı yarat- maya çaüşıyor. Yunan hükümeti, üst üste yaptığı olağanüstü toplantılar- dan sonra söz konusu göçmen- lerin "Amavutluk'a iade edilmeleri" yolundaki görüşleri kabul etmedi. Ancak çoğu Yu- nan kökenli olan bu mültecile- rin Arnavutluk sınınna yakm kamplara yerleştirilmelerine ve bunlann Arnavutluk'taki deği- şikliklere göre ileride yeniden yurtlanna dönmeleri için teşvik edilmelerine karar verdi. Göç- menlerin akın alun Yunanistan'a geçmelerinden ötürü duyduğu rahatsızlığı gizlemeyen hükü- met, aynca bu "geçişlerin" dur- durulması için her bir yöne dra- matik çağnlarda bulunuyor. Yunanistan'da çeşitli "rüya" ve beklentilerle gelen Arnavut göçmenlerin durumu ise olduk- ça trajik... Atina'nın Omonia Meydanı'nda bir dilim ekmek için dilenenleri görmek; "Yuna- nistan güzel ama biz açız. Geri- ye dönmek istemiyonız. Bize yardım edin" gibi sözleri duy- mak mümkün... Yan yırtık giy- sileri içinde kilise ya da yardım derneklerinin kullanılmış giysi dolu kamyonlarını heyecanla bekleyen yüzlerce göçmen, işsiz- lik çeken Yunanistan'da kendi- lerine iş ve kafalarmı sokacak bir konut arıyor. Göçmenlerin yüzde 99'unu 16-25 yaşları arasındaki gençler oluşturuyor. SINIRI AŞMANIN SEVİNCt — Arnavutluk'tan Yunanistan'a ardı kesiimeyen bir akın var. (Fotofraf: Reuter) SOMALİ Gerillalardan ateşkese retDış Haberier Servisi — Geçen hafta so- nu başlayan silahlı çatışmalann aym şiddet- te sürdüğu bildirilen Somali'de, gerillalar Devlet Başkanı Siyad Barre'nin ateşkes çağ- rısını reddettiler. ABD, Fransa ve İtalya, bu ülkede yaşayan vatandaşlannı kurtarma çalışmalannı sürdürüyor. Gerillalann Bar- re'nin denetiminde kalan son bölge olan Okyanus yakınlarındaki havaalanına doğ- ru ilerledikleri kaydedildi. Somali'deki ça- tışmalann klanlar arası iç savaşa dönüşme- sinden korkuluyor. Devlet Başkanı Barre'nin, gerillalann eli- ne geçtiği ileri sürülen başkent radyosun- dan yayımlanan ateşkes çağnsı, gerillalar tarafından reddedildi. Gerillalar, Siyad Barre devrilmeden görüşme masasına otur- mayacaklarınj açıkladılar. Başbakan Muhammed Hawadle Medir, ülkede çoğunluğu oluşturan Hawiye klanı liderleri ile yaptığı görüşmelerde, Başkent Mogadişu'yu havadan bombalamakla teh- dit etti. Önceki gün yapılan gorüşmede, Me- dir, kuzeydeki Hargeisa kasabasında giriş- tikleri gibi gerillaların yaraı lanmasını ön- lemek amacıyla tüm mahsulü ve ziraat araç- larını imha edebileceklerini söyledi. AP'nin haberine göre başkent Mogadî- şu'dan kaçanlar,lıalk;n gerilîalar •iestekle- diğini kaydederken, hiıkümete bağlı birlik- lerin halka da ateş acnğmı belirtiyorl?r. Hü- kümet güçleri ile gerilialar arasında ^arpış- maların tüm şiddeti ile sürdüğü, başkentte kalanların açlık tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğu da dile getiriliyor. VVashington'dan yapılan açıklamaya gö- re sayıları 50'yi bulan Amerikan vatandaşı üe 31 elçilık gorevlısı Somali'den çıkarıldı. Almanya, Fransa ve italya, vatandaşlannı kurtarabilmek için ateşkes yaptlmasına ca- hşıyorlar. Halen yaklaşık 500 yabananın bulundu- ğu Somali kıyılan açıklanna gelen Fransa ve İtalya bandıralı gemilerin, kurtarma iş- lemi için hazır olduklan haber verildi. Somali'de yaşanan kanşıkhğın, klanlar arası iç savaşa dönüşmesinden korkuluyor. Hükümet birlikleri ve üst düzey yönetici- ler Devlet Başkanı Barrre'nin bağlı olduğu Marehan klamna bağlı. USC üyeteri, ülke- nin orta kesimini kontrolü altında tutan Hamiye klanından, Somali Vatansever ha- reketi (SPM) üyeleri Ogaden klanından ge- lirken, Somali ulusal hareketi (SNM) ülke- nin kuzeyini kontrolü altında tutan Isaak klamna bağlı. lstihbarat konulannda uzman gazeteci Jack Anderson, Washington Post gazetesin- de yer alan Türkiye, Körfez bunahmında ka- zanmayı umuyor" başhklı yazısında, Türki- ye'de konuşlandınlan ABD Hava Kuvetleri'ne bağlı F-1U uçaklannda nükleer bomba bu- lunduğunu öne sürdü. Anderson, tstanbul kaynaklı yazısında iz- lenimlerini anlaürken, "Tiirk halkı Saddam'a ahlak dersi vermekten çok, Irak'tan kendi- lerine bir parça almakla Ugileniyor- ki o parça bir zamanlar Türkiye'ye aitti" görüşüne yer verdi. ABD'den destek Beyaz Saray Sözcüsü Marlin Fitzwater, NATO'nun Çevik Kuvvet'i Türkiye'ye gön- derme karan ile ilgili olarak "Bu karar itti- fakın Irak'a karşı koalisvona desteği ve Türk- iye'nin bunun içindeki yerini göstermektedir" dedi. Fitzwater, bu açıklamasıyla NATO ka- rarına Amerikan desteğinin tam olduğunu vurgulamış oldu. LtTVANYA Askerler KP binalarmı işgaletti Dış Haberier Servisi— Sov- yetler Birliği İçişleri Bakanlığı 1 na bağlı askerler, Baltık cumhu- riyetlerinden Litvanya'nın baş- kenti Vilnius'ta Komünist Parti binalannı işgal ettiler. Binalann kontrolünü ele geçiren askerler, yerel polisi zorla dışan çıkardı- lar. İçişleri Bakanlığı askerleri- nin, Letonya'nın başkenti Riga L daki parti basımevinin işgali ise bütün protesto gösterilerine kar- şın sürüyor. Moskova yönetimine baş kal- dırarak geçen mart ayında ba- ğımsızlığını ilan eden Litvanya Cumhuriyeti'nin başkenti Vilni- us'taki Komünist Parti Merkez Komitesi KP Tarih Enstitüsü bi- nalannı koruyan Sovyet asker- leri, önceki gün binalann kont- rolünü ele geçirdiler. Vilnius radyosunun verdiği habere göre binalann korunmasında ortak olan yerel polis örgütüne bağlı polislerin binalardan çıkanlması sırasında kaba güç kullanılmadı. İçişleri Bakanlığı askerlerinin, Letonya Cumhuriyeti'nin baş- kenti Riga'da salı günfl baslat- tıklan işgal ise sürüyor. Asker- lerin, ülkenin en önemli basıme- vinin kontrolünü ele geçirmesi- ni protesto eden 5.000 Letonya- lı önceki gün Komünist Parti merkez binasının önünde topla- narak gösteri yaptı. Milliyetçile- rin, Sovyet ordusunu kapı dışa- n etmeye çalıştığı cumhuriyette, son günlerde gerginlik tırmanma eğilimi gösteriyordu. Sovyetler Birliği Başkanı Mihail S. Gorfoa- çov'un 'gerilimin yüksek oldu- gu bölgelerde yönetimin Mosko» va'ya devredilecegi' uyansımn ardından, özellikle başkent Ri- ga'da KP'ye ve orduya ait bina- lara yönelik saldınlar yoğunlaş- mıştı. Baltık cumhuriyetlerindeki bağımsızhk yanlısı örgütler, as- kerlerin giriştiği bu iki işgal ey- leminin art arda başlatıhnasının bir rastlantı olamayacağını savu- nuyorlar.