Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Çağlayangil:
Sınırlar
degişmez
• İSTANBÜL (tÜHA)—
Dışişleri eski bakanlanndan
Ihsan Sabri Çağlayangil,
Türkiye'nin Körfez
savaşındaki durumunu "iki
namaz arasında kalmış kul"a
benzetti. Çağlayangil, olası
bir tsrail saldınsında da
Suriye"nin Irak'a destek
verebileceğini söyledi.
Çağlayangil, Körfez savaşında
sonuç ne olursa olsun
Ortadoğu'da hariıanın
değişmeyeceğini belirterek
Irak saldırısı karşısında
Israil'in Irak'a yöneltebileceği
olası bir saldırının
Körfez'deki güç dengesine
anında_bir_etki
yapmayacağını ancak
zamanla bazı
değişikliklere yol açabileceğini
kaydetti. Çağlayangil, Türk
dış politikası hakkında da
yorum yapmaktan kaçınarak
"bir tarafta hak davası, diğer
tarafta da Müslüman
kardeşlerimiz var" diye
konuştu. _
Sınıra heyet
öneıisi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP Istanbul
Milletvekili Mustafa
Sarıgül, Güney ve
Güneydoğu sınır
bölgelerindeki illerin
milletvekillerinden
oluşturulacak bir
parlamento heyetinin
bölgedeki halka moral
destek sağlama ve
sorunlarını çözmek üzere
gönderilmesini önerdi.
Sarıgül, dün Meclis
Başkanlığı'na bir dilekçe
vererek "Ülkemizi yakından
ilgilendiren Körfez krizi
nedeniyle Güney ve
Güneydoğu sınır
bölgelerinde bulunan ve
maddi-manevi zarar
görecek olan yüz binlerce
yurttaşunızın kış mevsimini
de göz önune alarak
durumJannı yerinde
incelemekv •sorunlarını "ivedi
olarak çözümlemek, onlara
gerekli moral desteği
sağlamak üzere onlann
temsilcisi olan ve TBMM'de
grubu bulunan siyasi parti
milletvekillerinden
oluşturulacak bir
parlamento heyetinin ivedi
olarak bölgeye gönderilınesi
konusunda gerekli işlemin
yapılmasını" istedi.
Bakanlıklarda
atamalar
• ANKARA (AA) —
Resmi Gazettfnin
dünkü sayısında
yayımlanan atama
kararlarına göre SSK
Yönetim Kurulu üyesi Zeki
Çakmak, bu görevinden
alınarak yerine Akdemir
Akmut getirildi. Milli
Eğitim Bakanlığı Personel
Genel Müdürlüğü görevini
yürüten Saim Hekimoğlu
Talim ve Terbiye Kurulu
üyeliğine, Personel Genel
Müdürlüğü'ne de Mustafa
özkan atandı. Tarım
Orman ve Köyişleri
Bakanlığı'nda açık bulunan
Bakanlık Müşavirliği'ne
Mustafa Haşim Boyacıoğlu,
Türizm Bakanlığı Bakanlık
Müşavirliği'ne de Tanıtma
Genel Müdürii Aydın
Barlas getirildi. Tanıtma
Genel Müdürlüğü'ne ise
Bakanlık Müşaviri Münir
Aksoy atandı.
Taşar: 'Hayvan'
denıedim
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — Devlet Bakanı
Mustafa Taşar önceki gün
TBMM Genel Kurulu'nda
hükümete yetki teskeresi
görüşülürken DYP Genel
Başkanı Süleyman
Demirel'e 'hayvan' diye
bağırmadığını bildirdi.
Taşar, Demirel konuşurken
laf attığını, bu sırada DYP
sıralarından kendisine
'hayvan herif diye
bağırıldığını, bunun üzerine
DYP sıralanna 'hayvan
sensin' diye seslendiğini
söyledi.
OZEL BORA
SURUCU KURSU
ELLİ ÜÇÜNCÜ
DÖNEM KAYITLARI
Hafta içi 23 ocak
Hafta sonu 26 ocak
Akşam 29 ocakta
başlayacaktır.
Dershane Üsküdar:
310 14 78
Pistlerimiz
Kozyatağı 362 47 33
Tarabya 162 08 18
Türkiye'nin egemen bir ülke olduğunu vurgulayan inönü:
Ifetkîyi kim kuüanacak?Erdal İnönü, hükümetin aldığı yetkiyi
Genelkurmay'a devrettiğini, Ozal'ın da CNN'ye
yaptığı açıklamada Türkiye'deki üslerin ve hava
sahasının Amerikan komutanlığı tarafından
kullanılabileceğini söylediğini hatırlatarak "Bu
gelişmeler karşısında Türkiye savaşajirdi mi,
girecek mi? Yetkiyi kim kullanacak?" dedi.
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
SHP Genel
Başkanı Erdal
İnönü,
TBMM'de ön-
ceki gün hükümete verilen son
yetkinin Genelkurmay Başkan-
lığı tarafından kullanılmasını
anlayamadıklanm, hükümetin
bu konuda kesin açıklama yap-
masını istedi. SHP Genel Baş-
kanı Erdal İnönü, halkın "ilgi
açlığı ve panik içinde" olduğu-
nu belirterek "Başbakan televiz-
yondan savaşta mıyız, değil mi-
yiz açıklasın" dedi. İnönü,
TBMM'den alınan savaş yetki-
sinin kimin tarafından kullanıl-
dığının belli olmadığını kayde-
derek, "Yoksa Özal'ın söylediği
gibi artık her şeye ABD komu-
tanlan mı kanşıyor" diye sordu.
SHP Genel Başkanı Erdal
İnonü, Körfez savaşındaki son
gelişmeler ve hükümete önceki
gün TBMM'de verilen son yet-
kinin kullanılış biçimı konusun-
da ortaya çıkan kargaşayla ilgi-
li olarak parti genel merkezin-
de bir basın toplantısı düzenle-
di. Hükümetin önceki gün
TBMM'de, "Türk Silahlı Kuv-
vetieri'nin yabancıttlkelenegön-
derilmesine ve yabancı silahlı
kuvvetlerin Türkiye'de bulun-
masına. bu kuvvetlerin kullanıi-
masına" ANAP'lı milletvekille-
rinin oylanyla yetki aldığım, bu-
nun için gösterdiği gerekçelerin
inandırıcı olmadığını, verilen bu
yetkinin hemen ardından gece
İncirlik Üssü'nden havalanan
yabancı ucakların Irak'a hava
harekâtına giriştikleri yolunda
haberler çıktığını belirten SHP
Genel Başkanı İnönü, daha son-
ra şöyle dedi:
"Türk yetkililerinin iradesi dı-
şında bizi savaşa gotürecek bir
yol açılmış ve uygulama başla-
mıştır. Dün gece hükümetin al-
dıgı yetkinin Genelkurmay Baş-
kanlığı'na devredildiğini açıkla-
dılar. Bunu anlayamadık. Hü-
kümete verilen bir yetki Genel-
kurmay Başkanlığı'na nasıl dev-
redilir? Sonra Cumhurbaşkanı
Özal CNN (elevizyonuna yaptı-
ğı açıklamada Türkiye'deki üs-
lerin ve hava sahasının Ameri-
kan Komutanlığı tarafından
kullanılabileceğini söyledi. Bu
gelişmeler karşısında şimdi
Türkiye savaşa girdi mi savaşı-
yor mu savaşacak mı bilmiyo-
ruz. Eğer savaşacaksa nasıl ko-
runacağız, bilmiyoruz. ABDİi
komutan harekât emrini ne za-
man verecek? Verdi mi vermedi
-mi bilmiyoruz. Gece İnciriit Üs-
sü'nden ucakların havalandıgı-
nı ve 3-3.5 saat havada kaldık-
lannı yabancı radyolardan öğre-
niyonız. Dışişleri Bakanlığı bu
uçuşlann eğitim amaçlı olduğu-
nu söylüyor. Özal, yapılanlann
Birleşmiş Milletler kararlanna
uyulmak için yapıldığını söylü-
yor. İncirlik, Türkiye Cumhuri-
yeti sınırları içinde değil midir?
Buralarda yaşayan vatandaşlan-
mızı kim konıyacak? Bunun ce-
vabını istiyonım. BM kararlan-
na uyacağız diye kendi vatandaş-
lanmızın hayatını lehlikeye ata-
mayız. Hükümetin bulıin bu ko-
nularda bilgi vermesi, açıklama
yapması görevidir. Bugün İncir-
lik Belediye Başkanı ile konuş-
tum. Büyük panik var. Çocuk-
lar okullanna gitmemişler. Ha-
ni biz bütün önlemleri almıştık?
Ne önlem ahndıysa açıklanma-
lıdır. Türkiye egemen bir ülke-
dir, kendi kararlarını kendisi
alır. Bu egemenlik başka ülke-
lerin kararlanna bırakılamaz."
Cumhurbaşkanı Özal'ın yü-
rüttüğü dış politikanın başından
beri yanlış olduğunu, Türkiye1
nin ileride bunun büyük zararı-
nı göreceğini, Türkiye'nin bu sa-
vaşta taraf olmasına kesinlikle
karşı olduklarını söyleyen İnö-
nü, sözlerini "Vatandaş kendi
hayatıyla kumar oynanmasını
istemiyor."şeklinde tamamladı.
SHP Genel Başkanı Enlal
İnonü, daha sonra toplusözleş-
meleri 7 aydan beri askıda bu-
lunan Türkiye Maden-İş Sendi-
kası'nı ziyaretinde yaptığı ko-
nuşmada, "Dış banşla biriikte iç
banş da tehlikededir" dedi.
SHP Gölge Kriz Kabinesi,
dün akşam Genel Başkan Erdal
İnönü başkanlığında toplanarak
"durum değerlendirmesi" yap-
tı. Yaklaşık bir saat süren top-
lantıdan sonra basına açıklama
yapan İnönü, hükümetin fazla
bilgi vermediğini, bu nedenle
halkın panik içinde olduğunu
anlattı. İnönü, Başbakan Yıldı-
nm Akbulut'un televizyondan
Türkiye'nin savaşta olup olma-
dığını açıklamasını, halkı kimin
ve nasıl koruyacağını anlatma-
BARIŞ tÇİN tMZA — TBMM Başkanı Erdem'e 10 bin 'Savaşa hayır' imzalı dilekçe verildi. (Fotoğraf: Necati Aygın)
Erdem'e 10 bin imzalı dilekçe verildi Kazan, Akbulut'a mektupyolladı
'Ifetki devri anayasaya aykırı'İç Politika Servisi — İzmir-
de yaklaşık 10 bin kişinin imza-
ladığı "Banş İçin Savaşa Dur"
başhkh bir dilekçe TBMM Baş-
kanı Kaya Erdem'e gönderilir-
ken İstanbul Barosu Başkanı
Avukat Turgut Kazan, Başba-
kan Yıldınm Akbulut'a bir mek-
tup yollayarak, Meclis karannın
yetki devri niteliğinde olduğunu,
bunun da anayasaya aykırı oldu-
ğunu belirtti. Çeşitli kuruluşlar
ve sendikalar da dün yayımla-
dıkları bildirilerde savaşa karşı
olduklarını açıkladılar.
Buca Belediyesi'nin düzenle-
diği, belediye bünyesinde oluş-
turulan Birleşmiş Çocuklar Ku-
lübü ile Kültür Sanat Etkinlik-
leri Basın Yayın ve Halkla İliş-
kiler Komisyonu'nun sürdürdü-
ğu imza kampanyası dün ta-
mamlandı. Buca Belediyesi
önünde toplanan yurttaşlar
metrelerce uzanan dilekçeye ye-
ni imzalar da ekleyerek TBMM
Başkanlığı'na gönderdiler. Di-
lekçede şu görüşe yer verildi:
"Biz çocuklar, yaşlılar, anne-
ler, babalar, ülkemiz ve dünya-
mız için hep güzel şeyler düşün-
mek ve yapmak isteyen insanlar
olarak Körfez krizinin 17 Ocak
1991 tarihinde girdiği aşamada
sürmekte olan sıcak savaşın bir
an önce sona erdirilmesini ve bu
arada ülkemizin bu savaşın dı-
şında kalmasmı istiyoruz. Bu is-
teğimizi size ve şahsınızda tüm
ulusumuza, tiım dünyaya iraza-
lanmızla iletmiş bulunuyonız."
İstanbul Barosu Başkam Avu-
kat Turgut Kazan, Başbakan
Yıldınm Akbulut'a bir mektup
göndererek Türkiye'nin barışı
koruma şansının halen olduğu-
nu belirtirken şunları söyledi:
"678 sayıh BM Güvenlik
Konseyi karanm desteklemek
amacıyla alındığı belirtilen
TBMM karan anayasayı 'değış-
tirici' niteliktedir. Burada 'izin'
sözcüğü kullanılmış olsa bile
Meclis'e ait 'savaş ilanı' yetkisi
hükümete devredilmiştir. Du-
rum anayasanın 6, 7 ve 92. mad-
deleriyle bagdaşmaz. Böyle bir
TO'yu asla ilgilendinniyor. Bu
durum karşısında, başkalannın
başkalanyla yaptığı bir SSLVAŞ
için kendi topraklanmızı kullan-
dıramazsınız. Eğer kullandınr-
sanız. anayasanın 105. madde-
sine göre sorumluluktan kurtu-
lamazsınız."
İnsan Hakları Derneği (İHD)
Ankara Şube Başkanı Muzaffer
tlhan Erdost, "Türkiye'nin
Irak'a 2. cephe açarak savaşa ka-
ülmasının. Körfez'le sınııianma-
sı gereken bir savaşı tüm bölge-
ye yayma eğilimi taşıyacağını"
söyledi. Erdost, "Bugün bozu-
Çeşitli kuruluşlar ve sendikalar savaşa karşı
olduklarını, sürmekte olan savaşın bir an önce
bitmesi gerektiğini belirtirken İstanbul Barosu
Başkanı Turgut Kazan, Yıldınm Akbulut'a bir
mektup göndererek, Meclis karannın yetki devri
niteliğinde ve anayasaya aykırı olduğunu söyledi.
yetkiyi kullanırsanız anayasaya
aykırı davranmış olursunuz. Ay-
nca yabancı kuvvetlerin kulla-
nılmalan konusu başlı başına
bir egemenlik konusudur.
Türkiye savaşa girmediğine gö-
re başka silahlı kuvvetlerin bir
başka ülkeye karşı bizim toprak-
lanmızı kullanmalan açıkça
egemenliğin devri ve anayasanın
ihlali sayılır. Çünkü 92. madde
yabancı kuvvetlerin yalnızca
Türkiye'de bulundurulraaların-
dan babsediyor. Ve bize bir sal-
dın olmadıgına göre savaş NA-
lan iç siyasal dengeler, tek yanlı
olarak ve dışardan silah baskı-
sıyla sağlansa da, kalıcı bir ba-
nş sağlanamaması, Türkiye'nin
Birleşik Devietler'in yörüngesi-
ne oturtulması iradesinin Birle-
şik De\letler'in siyasal iradesine
otomatik olarak kilitlenmesi
demektir" diye konuştu.
TMMOB Mimarlar Odası da
yaşanmakta olan gelişmeleri gö-
rüşmek üzere pazar günü
olağanüstü bir toplantı yapaca-
ğını açıkladı. Mimarlar Odası
yönetimince yapılan açıklama-
da, " banş ve demokrasi
ortamının yeniden kumlması
amacına ve çabasma omuz ver-
meye hazırız ve kararlıyız" de-
nildi. Açıklamada, Türkiye'nin
savaşa sokulmasının, "Cumhu-
riyet tarihinin en büyük ve va-
him yanlışı olacagı" ifade edildi.
Türk Eczacılar Birliği de yap-
tığı açıklamada, pelişmeleri en-
dişeyle izlediklerini kaydederek
"Atatürk'ün çizmiş olduğu
'Yunta Banş Dünyada Banş' il-
kesi doğrultusunda, tüm yöne-
tküeri ve herkesi, böigede bir an
önce savaşa son verilerek ban-
şın yeniden tesisi için çaba sar-
fetmeye ve özellikle de ülkemizi
bu savaşın dışında tutmak için
azami titizliği göstermeye
çagırıyoruz" denildi.
Izmir Tabip Odası Genel Sek-
reteri Semih Şemin de Türkiye-
nin sıcak savaşa girmemesini is-
terken "Dünyanın bu savaşa son
vermesini istiyoruz. Sağlık çalı-
şanlan olarak değer verdiğimiz
insan hayatının tüketilmemesini
istiyoruz" dedi.
Belediye-tş, Petrol-İş, Genel
Maden-İş, Türkiye Maden-İş,
Basisen, Tanm-İş, Kristal-İş,
Hava-İş, Deri-İş, Likat-İş, Ağaç-
İş, TGS, Basın-İş ve Tümtis or-
taklaşa yaptıklan açıklamada
da "Siyasi iktidann işçi sınıfum-
zın ve emekçi halkımızın istem
ve özlemlerine ters düşerek ve
halkınuza rağmen ülkemizi sa-
vaşa sokma girişünini şiddetle
kınıyoruz" dediler.
sını istedi.
Kendilerinin ve kamuoyunun
Körfez savaşıyla ilgili gelişmeleri
yabancı televizyonlardan ve
özellikle CNN'den izlediklerini
kaydeden İnönü, bu yayınlarda
Türkiye'nin savaşa gireceğinin
öne sürüldüğünü belirtti. Vatan-
daşın bu haberler nedeniyle kay-
gısının arttığını anlatan İnönü,
TRT'yi "sürekli olarak Cumhur-
başkanı Turgut Özal'ın propa-
gandasını yapmakla" suçladı.
İnönü, "CNN'nin yayınları bile
sansür ediliyor" diye konuştu.
Magic Box'ı "korsan tdevizyon"
olarak nitelendiren İnönü, Star-1
yayınlarında SHP aleyhinde ger-
çek dışı haberler verildiğini, bu
nedenle Magic Box aleyhinde
tazminat davası açmak için ge-
rekli işlemleri başlattıklarını
söyledi.
İncirlik'ten önceki gece hava-
lanan Amerikan savaş uçakları
ile ilgili olarak Genelkurmay
BaskanlığYndan yapılan açıkla-
mada, "Konuyla ilgili
olmadıklannın" belirtildiğini
vurgulayan İnönü, şöyle
konuştu:
"TBMM'den ahnan izin, ki-
min tarafından kullanılıyor? Bu
açıklansın! Yoksa Özal'ın söyle-
diği gibi, artık her şeye ABD ko-
mutanları mı kanşıyor?"
Ecevit
Irak'ın
hedefi
oldıık
Ecevit, Türlciye*nin 1. Dünya
Savaşı'na, Osmaniı bayrağı
takıbp adları
Türkçeleştirilen Göben ve
Breslau adlı iki yabancı
zırhlının Rusya'ya
saldırmasıyla
sürüklendiğini hatırlattı.
ANKARA (Cumhuriyet Bu-
rosu) — DSP Genel Başkanı
Bülent Ecevit, hükümetin
TBMM'den savaş yetkisi alma-
sıyla Turkiye'nin fiilen savaşa
girmiş olduğunu söyledi.
Ecevit dün yaptığı yazılı açık-
lamada, TBMM'den Özal'ın
emrindeki ANAP hükümetinin
ve gmbunun oylanyla çıkanlan
karann Türkiye'yi Körfez krizi-
nin içine sürüklediğini ve
"Irak'ın olası bir hedefi haline
getirdiğini" kaydetti. Açıklama-
sında, Meclis'teki oylamanın ar-
dından Cumhurbaşkanı Özal'-
ın "yüzünde güller açarak" bir
Amerikan televizyonuna verdi-
ği demeçte Amerikan savaş
uçaklarının artık serbestçe
Türkiye topraklanndan havala-
narak Irak'a saldırabilecekleri-
ni "kıvançla" açıkladığına dik-
kat çeken Ecevit, şöyle dedi:
"Türkiye, 1. Dünya Savaşı'-
na Osmaniı bayrağı fakılıp ad-
ları Türkçeleştirilen iki yabancı
zırhlının, Göben ve Breslau'nun
Enver Paşa ile Almanlar arasın-
daki bir gizli anlaşına üzerine
Karadeniz'e gönderilip, Rusya'-
ya saldırmasıyla sürüklenmişti.
Şimdi o gizli kapaklı Göben-
Breslau olayının bir benzeri
açıktan oynamyor ve
TBMM'deki ANAP çoğunluğu-
nun oylanyla onaylanıp uygula-
maya konuluyor. Üstelik
TBMM'deki bu aldatıcı
"çoğunluk' seçmenlerin ancak
beşte birini temsil etmektedir ve
o beşte bire dahil olanlann bile
çoğtı savaş istememektedir."
ABD'ye ve Körfez bölgesin-
deki "koalisyon" ortaklanna
lojistik destek sağlamanın da
ötesinde Türkiye'nin artık fiilen
savaşa girmiş durumda olduğu-
na işaret eden Ecevit, açıklama-
sında şu gorüşlere yer verdi:
"Cumhurbaşkanı ile hükü-
metin Meclis'ten çıkardıklan ve
hemen uygulamaya koyduklan
karar yuzünden Türkiye saldı-
nya ve can kaybına uğrarsa, bu-
nun sorumluluğu, hukuken ve
kişiliği bakımından 'sorumsuz'
olan Cumhurbaşkanı Özal'dan
önce, Özal'ın ANAP'lı kapıkul-
ları üzerinde olacaktır. Türkiye
bu yüzden bir saidınya uğrama-
sa bile Türkiye ile Arap ülkele-
rinin halkları arasında bu yüz-
den açıiacak yara kolay kolay
kapanamayacaktır."
Demirel dün sessiz kaldı, DYP GenelBaşkan Yardımcısı Gölhaır
Türkiye fiilen savaşa girdiANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
Körfez savaşın-
daki gelişmele-
^PTV,- ri Çankaya'da-
"°>-p
ki büro-
sunda izleyen Demirel, dün bir
değerlendirme yapmayarak ses-
siz kalmayı yeğledi. Gelişmele-
re baktığını belirten Demirel,
"Gelişmeler henüz oluş halinde"
diyerek hiçbir açıklamada bu-
lunmadı. Demirel, yabancı
ucakların İncirlik Üssü'nden ha-
valanması konusundaki değer-
lendinnesini soran Cumhuriyet
muhabirine, "Bugün (dün) hiç-
bir değerlendirme yok" diye
karşılık verdi.
Körfez savaşındaki son geliş-
meleri değerlendiren DYP Genel
Başkan Yardımcısı Mehmet
Gölhan ise "En önemli kontı-
nun, artık Türkiye'nin fiilen sa-
vaşa girmesi" olduğunu kaydet-
ti. Hükümetin savaş için
TBMM'den yetki aldığı saatler-
de, yabancı ucakların İncirlik-
teki üsten kalkmaya başladığını
bildiren Gölhan şunları söyledi:
"Sabahleyin, (dün sabah) Gü-
neydogu'nun bazı yerlerinden
aldığımız teiefonlarla, gece 28
tane uçagın kendi üstlerinden
geçerek Irak'a uçtuklan ifade
edilmiştir. Tabii ki bu bölgede-
ki vatandaşiar heyecan içindedir.
Dünden (önceki günden) bu ya-
na savaşın şekii de yönü de de-
ğişmiştir. Suudi Arabistan ve İs-
rail'in füzeye tabi tutulması ne-
deniyle Adana dahil Güneydo-
ğu'daki vatandaşlanmız her an
Irak'tan bir saldın olması tela-
şı, endişesi içindeler."
Gölhan ANAP'ın kendisine
yandaş aramak için Ankara ve
diğer bazı kentlerde kamuoyu
yoklamaları yaptırarak, "Cum-
hurbaşkanı Turgut Özal, haklı
mı değil mi?", "Savaşa girelim
mi girmeyelim mi?", "Bundan
sonra hangi partiye oy verecek-
siniz?" gibi aldıklan karann va-
tandaş tarafından desteklenme-
sini.sağlayacak biçimde sorular
sorduklarını kaydetti. Gölhan,
savaşın i!k günü "Irak'ın bütün
stratejik noktalarınııı yok
edildiği" biçiminde kamuoyuna
yayılan haberlerin doğru olma-
dığının ortaya çıktığını belirte-
rek şunları söyledi:
"Gerek ucak zayiatlan. gerek-
se Irak'ın uçaklara mukabele et-
mesi, füze atması, hedeflerin
lam vurulamadığım gösteriyor.
O itibarla inanıyoruz ki Sayın
Özal'ın ANAP milletvekillerini
çağırıp da söylediği gibi 'Sad-
dam'ın isi bitti, kahramanlık ya-
palım, harbe girmiş olalım, ga-
İip ülkeler yanında oturalım'
şeklindeki ifadelerinin vanılgıyla
sonuçlandığını gorüyoruz. Tabii
lemennimiz. arzumuz, fazla kan
dökülmeden savaşın bir an ev-
vel sona ermesi ve Saddam'ın
Kuveyt'len çekilmesi."
Gölhan, partiye gelen haber-
lere göre Silopi bölgesinin tama-
men boşaldığını, okullann açık
olmasına karşın bir tek öğrenci
olmadığını kaydetti. Gölhan,
moral bozukluğıı içindeki hal-
kın, Irak'ın bölgeye yığınak yap-
tığına tanık olduklarını söyledi.
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYOR
jr Sorun
Çözümlenmedikçe...
ANKARA — "Yeni dalga" bekleniyor, propaganda yüklü
yeni bir siyasal dalga. Bir iki gündür savaş kararında geç
kaldığımızdan söz edenlere rastlanıyor. Kaçırdığımız fırsat-
lardan kaynaklanan hayıflanmalar duyuluyor. Kimi engeHerie
gerçekleşemeyen kararlar anımsatılıyor.
Tek bir amaca hizmet vermek ve yeni dalga propaganda-
yı örgütlemek için tek adama malzeme taşıyor kimi çevre-
ler. Tek adam da kimi çevreleri yeni dalga propagandaya
bağlayacak öğeler hazırlıyor.
Savaş bir iki günde biterse; TÖ, İncirlik'ten kalkmasına izin
verdiği ABD uçaklannı cepheye sürdüğünü, ne var ki onca
kargaşa arasında tek bir Türk askerinin burnunu kanatma-
dan savaş sonrası nimetlere ortak olduğumuzu övünerek
söyleyecek. Ana plan bu!
Son günlerde "Politikamızı artık ABD'ye kilitlememiz
gerekir" dediğini çevresi yayıyor. TÖ'nün, "Ben yaptım, oldu"
zihniyetiyle yasa, anlaşma ve hukuk tanımayan davranışla-
n kimi devlet kurumlarının sorumlu kışileriyle acaba "kilit-
leniyor mu?"
TBMM'den yetki karan çıkar çıkmaz CNN'de konuşan TÖ,
"Türkiye'deki üslerle hava sahalarını kullanma karannın ar-
tık Amerikan komutanlığına kaldığını" söylüyor. Hükümet ise
yetkiyi nasıl kullanacağını görüştükten sonra, "Genelkur-
may'ın gerektiğinde Incirlik'in kullanılmasına müsaade
edeceğini" açıklıyor.
Bu açıklamalar her türlü işlemin yerine getirildiğini gös-
teriyor. Gerçek acaba böyle mi? Çünkü kimi garipsenen ha-
berler dolaşıyor. Önceki gece İncirlik'ten kalkan ABD uçak-
larının Irak'ı bombaladığı söyleniyor. Oysa Genelkurmay yet-
kilileri haberi doğrulamıyor, dün "ucakların rutin uçuşlar
yaptığını" resmen yineliyor. Kimi sağlam kaynaklar ise Irak'a
uçuşlann hemen başladığmda direniyor.
Ötekİ
SfİSJSS. Dün sabah çok erken
"bu somn" Tö iie saaf/eroe
SkümetIraS?S Genelkurmay Başkanı
ğil. Hükümetin, üsleri Doğatl GÜreŞ, H
kullandıracak yetkiyi KuVVetlerİ K
Genelkurmay'a dev- T
rettiğini gösteren res-
mi açıklamalar da
doğru değil. Bir olası- nörı/o/iı/nr
lığa göre "ilgili ma- yOrUŞUyor.
kamlar arasında" yet- l
kinin nasıl uygulana •
cağı konusunda önemli görüş aynlığı ortaya çıkıyor.
Genelkurmay'dan bir üst düzey yetkili dün bize şöyle de-
di: "Sanki Genelkurmay Başkanlığı ısterse bu üsten uçak-
lar kaldırır, istemezse kaldırmazmış. Dünyanın hiçbir demok-
ratik ülkesinde genelkurmay başkanlan bu tür yetkiyle teç-
hiz edilmiş değildir.
Ustelik bu yetki tamamen hükümetin uhdesindedir. An-
cak ortada Bakanlar Kurulu'nun karanyla İncirlik'te konuş-
landırılmış ABD uçaklarının kalkması ya da kalkmaması hu-
susunda Genelkurmay Başkanlığı'na kendiliğinden izin ve-
ya emir verme yetkisi verilmiş gibi yanlış bir anlaşılma var.
Genelkurmay Başkanı'na usulüne uygun (yazılı) bir direk-
tif, bir emir verilir. B-ina göre Genelkurmay Başkanımız hü-
kümetin kararındaki hususları, emirleri uygulayan işlemleri
koordine eder."
, Hükümetin yetkiyi aldıktan ve uygulama biçimini görüş-
tükten sonra üslerin nasıl kullanılacağını gösteren yazıyı ön-
ceki gece Genelkurmay Başkanlığı'na gönderıp gönderme-
diği anlaşılmıyor. Dün sabah çok erken saatlerde Genelkur-
may Başkanı Dogan Güreş, Hava Kuyyetlen Komutanı Si-
yami Taştan'la "karargâhta görüşüyor." Öteki komutanlâr yok.
İki komutan sonra Köşk'e çıkıyor. TÖ'ye -herhalde- İnciriik-
in hangi koşullarda kullanıma açılabileceğini anlatıyorlar.
Dün öğleye doğru Genelkurmay üst kademelerinde hükü-
met yazısının beklendiğinden söz ediliyor. Ya da bir yetkili-
nin bize söylediği gibi "Yazı dün geldiyse Genelkurmay Baş-
kanımıza gelmişti veya gelecekti."
Olayın can alıcı asıl noktası, yetki TBMM'den oeçer geç-
mez, TÖ'nün CNN'ye verdiği demeçte yatıyor. TO, "üslerin
artık ABD komutanının emrinde" olduğunu açıklıyor. Daha
sonra Genelkurmay Genel Sekreteri Hurşit Tolon'un bize
doğrulayacağı şu bilgileri bir üst düzey yetkilisi veriyor:
"Bir anlaşma var ortada. İncirlik'te bizim her gün elli kez
konuştuğumuz sorumlu bir albayımız var. Üs, onun emrin-
dedir. Albay, ancak buradan aldığı direktifler doğrultusun-
da hareket eder. Üs hiçbir zaman Suudi Arabistan'daki müt-
tefik kuvvetlerin ABD'Iİ komutanının emrinde değildir."
Tabii TÖ, yetki karanyla rVıüttefikler yanında savaşa girdt-
ğimize inanıyorsa, incirlik'ı müttefik kuvvetler komutanına
bağlayabileceği olasılığı akla geliyor.
Kuşku yok ki, yetkinin kullanımı ve yetkinin devriyle ilgili
gelişmeler uzunsüreyüksekdüzeydekileri uğraştırıyor. Dün
sabah Çankaya'da TÖ'ye iki komutanın kimi gerçekleri an-
latmaya çalıştıkları söyleniyor.
Saklanan gerçeklerin asıl yüzünü öğrenmek yine başka
günlere kalıyor.
P A R T İ L E R D E N
Dalan: Bu bir sivil darbedir
tç Politika Servisi — DMP Genel Başkam
Bedrettin Dalan, hükümetin, TBMM'den
"savaş karan alma" yetkisi almasının
anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Dalan,
bu durumda Meclisin fiilen kapatılmış
olacağını öne sürerek, "Bazılan, silahla,
bazıları da bu tür kararlarla Meclisi
kapatırlar. Bu da
bir sivil darbe niteliği taşıyor" dedi. DMP Genel Başkanı
Bedrettin Dalan, dün İstanbul'da yaptığı basın
toplantısında, TBMM'nin, yetkisini hükümete devrettiğini
belirterek, bunun "Saddam'ın füzelerinden daha tehlikeli
olduğunu" söyledi.
Anketten 'savaşa hayır5
çıktı
ANKARA (ANKA) — ANAP'ın Ankara,
istanbul, İzmir, Erzurum ve Konya'da 2015
kişi üzerinde yaptığı savaş anketinden,
"savaşa hayır" sonucu çıktı. ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, "Anketin
bu sonuçlanna karşın, halk
politikacılanmızı onayhyor" dedi. Gürdere,
düzenlediği basın toplantısında, dün gerçekleştirilen
kamuoyu araştırmasının sonuçlannı açıkladı. Gürdere,
ankete ilişkin görüşlerini açıklarken, tarihin çok kritik bir
döneminden geçildiğini, bu sıkıntıü günlerin atlatılacağını,
ancak herkesin bu kritik günlerdeki tutumuyla
değerlendirileceğini belirtti. • Körfez savaşına ilişkin
"önyargısız" bir anket yaptırdıklarını ifade eden Gürdere,
anket sonucunun politikalannı doğruladığını öne sürdü.
Anket sırasmda, "Körfez savaşınm sorumlusu kimdir"
sorusuna katılımcılann yüzde 51'i "Saddam'dır" yanıtını
verirken, yüzde 15*i savaşın sorumlusu olarak ABD'yi
gösterdi. Yüzde 33'ü ise ABD ve Irak'ın "ortak
sorumluluğu" olduğu görüşünü savundu.
SBP Başsavcılık'ta
• ANKARA (UBA)— Üç gün önce kurulan Sosyalist Birlik
Partisi (SBP) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından in-
celemeye alındı. 15 ocak günü İçişleri Bakanlığı'na verilen ku-
ruluş dilekçesiyle resmen kurulan ve tüzel kişilik kazanan
Sosyalist Birlik Partisi'yle ilgili belgelerin yeraldığı dosya Si-
yasi Partiler Kanunu'na uygunluk açısından denetlenmesi için
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.