23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 OCAK 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Çağlayangil: Sınırlar degişmez • İSTANBÜL (tÜHA)— Dışişleri eski bakanlanndan Ihsan Sabri Çağlayangil, Türkiye'nin Körfez savaşındaki durumunu "iki namaz arasında kalmış kul"a benzetti. Çağlayangil, olası bir tsrail saldınsında da Suriye"nin Irak'a destek verebileceğini söyledi. Çağlayangil, Körfez savaşında sonuç ne olursa olsun Ortadoğu'da hariıanın değişmeyeceğini belirterek Irak saldırısı karşısında Israil'in Irak'a yöneltebileceği olası bir saldırının Körfez'deki güç dengesine anında_bir_etki yapmayacağını ancak zamanla bazı değişikliklere yol açabileceğini kaydetti. Çağlayangil, Türk dış politikası hakkında da yorum yapmaktan kaçınarak "bir tarafta hak davası, diğer tarafta da Müslüman kardeşlerimiz var" diye konuştu. _ Sınıra heyet öneıisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Istanbul Milletvekili Mustafa Sarıgül, Güney ve Güneydoğu sınır bölgelerindeki illerin milletvekillerinden oluşturulacak bir parlamento heyetinin bölgedeki halka moral destek sağlama ve sorunlarını çözmek üzere gönderilmesini önerdi. Sarıgül, dün Meclis Başkanlığı'na bir dilekçe vererek "Ülkemizi yakından ilgilendiren Körfez krizi nedeniyle Güney ve Güneydoğu sınır bölgelerinde bulunan ve maddi-manevi zarar görecek olan yüz binlerce yurttaşunızın kış mevsimini de göz önune alarak durumJannı yerinde incelemekv •sorunlarını "ivedi olarak çözümlemek, onlara gerekli moral desteği sağlamak üzere onlann temsilcisi olan ve TBMM'de grubu bulunan siyasi parti milletvekillerinden oluşturulacak bir parlamento heyetinin ivedi olarak bölgeye gönderilınesi konusunda gerekli işlemin yapılmasını" istedi. Bakanlıklarda atamalar • ANKARA (AA) — Resmi Gazettfnin dünkü sayısında yayımlanan atama kararlarına göre SSK Yönetim Kurulu üyesi Zeki Çakmak, bu görevinden alınarak yerine Akdemir Akmut getirildi. Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü görevini yürüten Saim Hekimoğlu Talim ve Terbiye Kurulu üyeliğine, Personel Genel Müdürlüğü'ne de Mustafa özkan atandı. Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nda açık bulunan Bakanlık Müşavirliği'ne Mustafa Haşim Boyacıoğlu, Türizm Bakanlığı Bakanlık Müşavirliği'ne de Tanıtma Genel Müdürii Aydın Barlas getirildi. Tanıtma Genel Müdürlüğü'ne ise Bakanlık Müşaviri Münir Aksoy atandı. Taşar: 'Hayvan' denıedim • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Devlet Bakanı Mustafa Taşar önceki gün TBMM Genel Kurulu'nda hükümete yetki teskeresi görüşülürken DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e 'hayvan' diye bağırmadığını bildirdi. Taşar, Demirel konuşurken laf attığını, bu sırada DYP sıralarından kendisine 'hayvan herif diye bağırıldığını, bunun üzerine DYP sıralanna 'hayvan sensin' diye seslendiğini söyledi. OZEL BORA SURUCU KURSU ELLİ ÜÇÜNCÜ DÖNEM KAYITLARI Hafta içi 23 ocak Hafta sonu 26 ocak Akşam 29 ocakta başlayacaktır. Dershane Üsküdar: 310 14 78 Pistlerimiz Kozyatağı 362 47 33 Tarabya 162 08 18 Türkiye'nin egemen bir ülke olduğunu vurgulayan inönü: Ifetkîyi kim kuüanacak?Erdal İnönü, hükümetin aldığı yetkiyi Genelkurmay'a devrettiğini, Ozal'ın da CNN'ye yaptığı açıklamada Türkiye'deki üslerin ve hava sahasının Amerikan komutanlığı tarafından kullanılabileceğini söylediğini hatırlatarak "Bu gelişmeler karşısında Türkiye savaşajirdi mi, girecek mi? Yetkiyi kim kullanacak?" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, TBMM'de ön- ceki gün hükümete verilen son yetkinin Genelkurmay Başkan- lığı tarafından kullanılmasını anlayamadıklanm, hükümetin bu konuda kesin açıklama yap- masını istedi. SHP Genel Baş- kanı Erdal İnönü, halkın "ilgi açlığı ve panik içinde" olduğu- nu belirterek "Başbakan televiz- yondan savaşta mıyız, değil mi- yiz açıklasın" dedi. İnönü, TBMM'den alınan savaş yetki- sinin kimin tarafından kullanıl- dığının belli olmadığını kayde- derek, "Yoksa Özal'ın söylediği gibi artık her şeye ABD komu- tanlan mı kanşıyor" diye sordu. SHP Genel Başkanı Erdal İnonü, Körfez savaşındaki son gelişmeler ve hükümete önceki gün TBMM'de verilen son yet- kinin kullanılış biçimı konusun- da ortaya çıkan kargaşayla ilgi- li olarak parti genel merkezin- de bir basın toplantısı düzenle- di. Hükümetin önceki gün TBMM'de, "Türk Silahlı Kuv- vetieri'nin yabancıttlkelenegön- derilmesine ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulun- masına. bu kuvvetlerin kullanıi- masına" ANAP'lı milletvekille- rinin oylanyla yetki aldığım, bu- nun için gösterdiği gerekçelerin inandırıcı olmadığını, verilen bu yetkinin hemen ardından gece İncirlik Üssü'nden havalanan yabancı ucakların Irak'a hava harekâtına giriştikleri yolunda haberler çıktığını belirten SHP Genel Başkanı İnönü, daha son- ra şöyle dedi: "Türk yetkililerinin iradesi dı- şında bizi savaşa gotürecek bir yol açılmış ve uygulama başla- mıştır. Dün gece hükümetin al- dıgı yetkinin Genelkurmay Baş- kanlığı'na devredildiğini açıkla- dılar. Bunu anlayamadık. Hü- kümete verilen bir yetki Genel- kurmay Başkanlığı'na nasıl dev- redilir? Sonra Cumhurbaşkanı Özal CNN (elevizyonuna yaptı- ğı açıklamada Türkiye'deki üs- lerin ve hava sahasının Ameri- kan Komutanlığı tarafından kullanılabileceğini söyledi. Bu gelişmeler karşısında şimdi Türkiye savaşa girdi mi savaşı- yor mu savaşacak mı bilmiyo- ruz. Eğer savaşacaksa nasıl ko- runacağız, bilmiyoruz. ABDİi komutan harekât emrini ne za- man verecek? Verdi mi vermedi -mi bilmiyoruz. Gece İnciriit Üs- sü'nden ucakların havalandıgı- nı ve 3-3.5 saat havada kaldık- lannı yabancı radyolardan öğre- niyonız. Dışişleri Bakanlığı bu uçuşlann eğitim amaçlı olduğu- nu söylüyor. Özal, yapılanlann Birleşmiş Milletler kararlanna uyulmak için yapıldığını söylü- yor. İncirlik, Türkiye Cumhuri- yeti sınırları içinde değil midir? Buralarda yaşayan vatandaşlan- mızı kim konıyacak? Bunun ce- vabını istiyonım. BM kararlan- na uyacağız diye kendi vatandaş- lanmızın hayatını lehlikeye ata- mayız. Hükümetin bulıin bu ko- nularda bilgi vermesi, açıklama yapması görevidir. Bugün İncir- lik Belediye Başkanı ile konuş- tum. Büyük panik var. Çocuk- lar okullanna gitmemişler. Ha- ni biz bütün önlemleri almıştık? Ne önlem ahndıysa açıklanma- lıdır. Türkiye egemen bir ülke- dir, kendi kararlarını kendisi alır. Bu egemenlik başka ülke- lerin kararlanna bırakılamaz." Cumhurbaşkanı Özal'ın yü- rüttüğü dış politikanın başından beri yanlış olduğunu, Türkiye1 nin ileride bunun büyük zararı- nı göreceğini, Türkiye'nin bu sa- vaşta taraf olmasına kesinlikle karşı olduklarını söyleyen İnö- nü, sözlerini "Vatandaş kendi hayatıyla kumar oynanmasını istemiyor."şeklinde tamamladı. SHP Genel Başkanı Enlal İnonü, daha sonra toplusözleş- meleri 7 aydan beri askıda bu- lunan Türkiye Maden-İş Sendi- kası'nı ziyaretinde yaptığı ko- nuşmada, "Dış banşla biriikte iç banş da tehlikededir" dedi. SHP Gölge Kriz Kabinesi, dün akşam Genel Başkan Erdal İnönü başkanlığında toplanarak "durum değerlendirmesi" yap- tı. Yaklaşık bir saat süren top- lantıdan sonra basına açıklama yapan İnönü, hükümetin fazla bilgi vermediğini, bu nedenle halkın panik içinde olduğunu anlattı. İnönü, Başbakan Yıldı- nm Akbulut'un televizyondan Türkiye'nin savaşta olup olma- dığını açıklamasını, halkı kimin ve nasıl koruyacağını anlatma- BARIŞ tÇİN tMZA — TBMM Başkanı Erdem'e 10 bin 'Savaşa hayır' imzalı dilekçe verildi. (Fotoğraf: Necati Aygın) Erdem'e 10 bin imzalı dilekçe verildi Kazan, Akbulut'a mektupyolladı 'Ifetki devri anayasaya aykırı'İç Politika Servisi — İzmir- de yaklaşık 10 bin kişinin imza- ladığı "Banş İçin Savaşa Dur" başhkh bir dilekçe TBMM Baş- kanı Kaya Erdem'e gönderilir- ken İstanbul Barosu Başkanı Avukat Turgut Kazan, Başba- kan Yıldınm Akbulut'a bir mek- tup yollayarak, Meclis karannın yetki devri niteliğinde olduğunu, bunun da anayasaya aykırı oldu- ğunu belirtti. Çeşitli kuruluşlar ve sendikalar da dün yayımla- dıkları bildirilerde savaşa karşı olduklarını açıkladılar. Buca Belediyesi'nin düzenle- diği, belediye bünyesinde oluş- turulan Birleşmiş Çocuklar Ku- lübü ile Kültür Sanat Etkinlik- leri Basın Yayın ve Halkla İliş- kiler Komisyonu'nun sürdürdü- ğu imza kampanyası dün ta- mamlandı. Buca Belediyesi önünde toplanan yurttaşlar metrelerce uzanan dilekçeye ye- ni imzalar da ekleyerek TBMM Başkanlığı'na gönderdiler. Di- lekçede şu görüşe yer verildi: "Biz çocuklar, yaşlılar, anne- ler, babalar, ülkemiz ve dünya- mız için hep güzel şeyler düşün- mek ve yapmak isteyen insanlar olarak Körfez krizinin 17 Ocak 1991 tarihinde girdiği aşamada sürmekte olan sıcak savaşın bir an önce sona erdirilmesini ve bu arada ülkemizin bu savaşın dı- şında kalmasmı istiyoruz. Bu is- teğimizi size ve şahsınızda tüm ulusumuza, tiım dünyaya iraza- lanmızla iletmiş bulunuyonız." İstanbul Barosu Başkam Avu- kat Turgut Kazan, Başbakan Yıldınm Akbulut'a bir mektup göndererek Türkiye'nin barışı koruma şansının halen olduğu- nu belirtirken şunları söyledi: "678 sayıh BM Güvenlik Konseyi karanm desteklemek amacıyla alındığı belirtilen TBMM karan anayasayı 'değış- tirici' niteliktedir. Burada 'izin' sözcüğü kullanılmış olsa bile Meclis'e ait 'savaş ilanı' yetkisi hükümete devredilmiştir. Du- rum anayasanın 6, 7 ve 92. mad- deleriyle bagdaşmaz. Böyle bir TO'yu asla ilgilendinniyor. Bu durum karşısında, başkalannın başkalanyla yaptığı bir SSLVAŞ için kendi topraklanmızı kullan- dıramazsınız. Eğer kullandınr- sanız. anayasanın 105. madde- sine göre sorumluluktan kurtu- lamazsınız." İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube Başkanı Muzaffer tlhan Erdost, "Türkiye'nin Irak'a 2. cephe açarak savaşa ka- ülmasının. Körfez'le sınııianma- sı gereken bir savaşı tüm bölge- ye yayma eğilimi taşıyacağını" söyledi. Erdost, "Bugün bozu- Çeşitli kuruluşlar ve sendikalar savaşa karşı olduklarını, sürmekte olan savaşın bir an önce bitmesi gerektiğini belirtirken İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Yıldınm Akbulut'a bir mektup göndererek, Meclis karannın yetki devri niteliğinde ve anayasaya aykırı olduğunu söyledi. yetkiyi kullanırsanız anayasaya aykırı davranmış olursunuz. Ay- nca yabancı kuvvetlerin kulla- nılmalan konusu başlı başına bir egemenlik konusudur. Türkiye savaşa girmediğine gö- re başka silahlı kuvvetlerin bir başka ülkeye karşı bizim toprak- lanmızı kullanmalan açıkça egemenliğin devri ve anayasanın ihlali sayılır. Çünkü 92. madde yabancı kuvvetlerin yalnızca Türkiye'de bulundurulraaların- dan babsediyor. Ve bize bir sal- dın olmadıgına göre savaş NA- lan iç siyasal dengeler, tek yanlı olarak ve dışardan silah baskı- sıyla sağlansa da, kalıcı bir ba- nş sağlanamaması, Türkiye'nin Birleşik Devietler'in yörüngesi- ne oturtulması iradesinin Birle- şik De\letler'in siyasal iradesine otomatik olarak kilitlenmesi demektir" diye konuştu. TMMOB Mimarlar Odası da yaşanmakta olan gelişmeleri gö- rüşmek üzere pazar günü olağanüstü bir toplantı yapaca- ğını açıkladı. Mimarlar Odası yönetimince yapılan açıklama- da, " banş ve demokrasi ortamının yeniden kumlması amacına ve çabasma omuz ver- meye hazırız ve kararlıyız" de- nildi. Açıklamada, Türkiye'nin savaşa sokulmasının, "Cumhu- riyet tarihinin en büyük ve va- him yanlışı olacagı" ifade edildi. Türk Eczacılar Birliği de yap- tığı açıklamada, pelişmeleri en- dişeyle izlediklerini kaydederek "Atatürk'ün çizmiş olduğu 'Yunta Banş Dünyada Banş' il- kesi doğrultusunda, tüm yöne- tküeri ve herkesi, böigede bir an önce savaşa son verilerek ban- şın yeniden tesisi için çaba sar- fetmeye ve özellikle de ülkemizi bu savaşın dışında tutmak için azami titizliği göstermeye çagırıyoruz" denildi. Izmir Tabip Odası Genel Sek- reteri Semih Şemin de Türkiye- nin sıcak savaşa girmemesini is- terken "Dünyanın bu savaşa son vermesini istiyoruz. Sağlık çalı- şanlan olarak değer verdiğimiz insan hayatının tüketilmemesini istiyoruz" dedi. Belediye-tş, Petrol-İş, Genel Maden-İş, Türkiye Maden-İş, Basisen, Tanm-İş, Kristal-İş, Hava-İş, Deri-İş, Likat-İş, Ağaç- İş, TGS, Basın-İş ve Tümtis or- taklaşa yaptıklan açıklamada da "Siyasi iktidann işçi sınıfum- zın ve emekçi halkımızın istem ve özlemlerine ters düşerek ve halkınuza rağmen ülkemizi sa- vaşa sokma girişünini şiddetle kınıyoruz" dediler. sını istedi. Kendilerinin ve kamuoyunun Körfez savaşıyla ilgili gelişmeleri yabancı televizyonlardan ve özellikle CNN'den izlediklerini kaydeden İnönü, bu yayınlarda Türkiye'nin savaşa gireceğinin öne sürüldüğünü belirtti. Vatan- daşın bu haberler nedeniyle kay- gısının arttığını anlatan İnönü, TRT'yi "sürekli olarak Cumhur- başkanı Turgut Özal'ın propa- gandasını yapmakla" suçladı. İnönü, "CNN'nin yayınları bile sansür ediliyor" diye konuştu. Magic Box'ı "korsan tdevizyon" olarak nitelendiren İnönü, Star-1 yayınlarında SHP aleyhinde ger- çek dışı haberler verildiğini, bu nedenle Magic Box aleyhinde tazminat davası açmak için ge- rekli işlemleri başlattıklarını söyledi. İncirlik'ten önceki gece hava- lanan Amerikan savaş uçakları ile ilgili olarak Genelkurmay BaskanlığYndan yapılan açıkla- mada, "Konuyla ilgili olmadıklannın" belirtildiğini vurgulayan İnönü, şöyle konuştu: "TBMM'den ahnan izin, ki- min tarafından kullanılıyor? Bu açıklansın! Yoksa Özal'ın söyle- diği gibi, artık her şeye ABD ko- mutanları mı kanşıyor?" Ecevit Irak'ın hedefi oldıık Ecevit, Türlciye*nin 1. Dünya Savaşı'na, Osmaniı bayrağı takıbp adları Türkçeleştirilen Göben ve Breslau adlı iki yabancı zırhlının Rusya'ya saldırmasıyla sürüklendiğini hatırlattı. ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, hükümetin TBMM'den savaş yetkisi alma- sıyla Turkiye'nin fiilen savaşa girmiş olduğunu söyledi. Ecevit dün yaptığı yazılı açık- lamada, TBMM'den Özal'ın emrindeki ANAP hükümetinin ve gmbunun oylanyla çıkanlan karann Türkiye'yi Körfez krizi- nin içine sürüklediğini ve "Irak'ın olası bir hedefi haline getirdiğini" kaydetti. Açıklama- sında, Meclis'teki oylamanın ar- dından Cumhurbaşkanı Özal'- ın "yüzünde güller açarak" bir Amerikan televizyonuna verdi- ği demeçte Amerikan savaş uçaklarının artık serbestçe Türkiye topraklanndan havala- narak Irak'a saldırabilecekleri- ni "kıvançla" açıkladığına dik- kat çeken Ecevit, şöyle dedi: "Türkiye, 1. Dünya Savaşı'- na Osmaniı bayrağı fakılıp ad- ları Türkçeleştirilen iki yabancı zırhlının, Göben ve Breslau'nun Enver Paşa ile Almanlar arasın- daki bir gizli anlaşına üzerine Karadeniz'e gönderilip, Rusya'- ya saldırmasıyla sürüklenmişti. Şimdi o gizli kapaklı Göben- Breslau olayının bir benzeri açıktan oynamyor ve TBMM'deki ANAP çoğunluğu- nun oylanyla onaylanıp uygula- maya konuluyor. Üstelik TBMM'deki bu aldatıcı "çoğunluk' seçmenlerin ancak beşte birini temsil etmektedir ve o beşte bire dahil olanlann bile çoğtı savaş istememektedir." ABD'ye ve Körfez bölgesin- deki "koalisyon" ortaklanna lojistik destek sağlamanın da ötesinde Türkiye'nin artık fiilen savaşa girmiş durumda olduğu- na işaret eden Ecevit, açıklama- sında şu gorüşlere yer verdi: "Cumhurbaşkanı ile hükü- metin Meclis'ten çıkardıklan ve hemen uygulamaya koyduklan karar yuzünden Türkiye saldı- nya ve can kaybına uğrarsa, bu- nun sorumluluğu, hukuken ve kişiliği bakımından 'sorumsuz' olan Cumhurbaşkanı Özal'dan önce, Özal'ın ANAP'lı kapıkul- ları üzerinde olacaktır. Türkiye bu yüzden bir saidınya uğrama- sa bile Türkiye ile Arap ülkele- rinin halkları arasında bu yüz- den açıiacak yara kolay kolay kapanamayacaktır." Demirel dün sessiz kaldı, DYP GenelBaşkan Yardımcısı Gölhaır Türkiye fiilen savaşa girdiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Körfez savaşın- daki gelişmele- ^PTV,- ri Çankaya'da- "°>-p ki büro- sunda izleyen Demirel, dün bir değerlendirme yapmayarak ses- siz kalmayı yeğledi. Gelişmele- re baktığını belirten Demirel, "Gelişmeler henüz oluş halinde" diyerek hiçbir açıklamada bu- lunmadı. Demirel, yabancı ucakların İncirlik Üssü'nden ha- valanması konusundaki değer- lendinnesini soran Cumhuriyet muhabirine, "Bugün (dün) hiç- bir değerlendirme yok" diye karşılık verdi. Körfez savaşındaki son geliş- meleri değerlendiren DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Gölhan ise "En önemli kontı- nun, artık Türkiye'nin fiilen sa- vaşa girmesi" olduğunu kaydet- ti. Hükümetin savaş için TBMM'den yetki aldığı saatler- de, yabancı ucakların İncirlik- teki üsten kalkmaya başladığını bildiren Gölhan şunları söyledi: "Sabahleyin, (dün sabah) Gü- neydogu'nun bazı yerlerinden aldığımız teiefonlarla, gece 28 tane uçagın kendi üstlerinden geçerek Irak'a uçtuklan ifade edilmiştir. Tabii ki bu bölgede- ki vatandaşiar heyecan içindedir. Dünden (önceki günden) bu ya- na savaşın şekii de yönü de de- ğişmiştir. Suudi Arabistan ve İs- rail'in füzeye tabi tutulması ne- deniyle Adana dahil Güneydo- ğu'daki vatandaşlanmız her an Irak'tan bir saldın olması tela- şı, endişesi içindeler." Gölhan ANAP'ın kendisine yandaş aramak için Ankara ve diğer bazı kentlerde kamuoyu yoklamaları yaptırarak, "Cum- hurbaşkanı Turgut Özal, haklı mı değil mi?", "Savaşa girelim mi girmeyelim mi?", "Bundan sonra hangi partiye oy verecek- siniz?" gibi aldıklan karann va- tandaş tarafından desteklenme- sini.sağlayacak biçimde sorular sorduklarını kaydetti. Gölhan, savaşın i!k günü "Irak'ın bütün stratejik noktalarınııı yok edildiği" biçiminde kamuoyuna yayılan haberlerin doğru olma- dığının ortaya çıktığını belirte- rek şunları söyledi: "Gerek ucak zayiatlan. gerek- se Irak'ın uçaklara mukabele et- mesi, füze atması, hedeflerin lam vurulamadığım gösteriyor. O itibarla inanıyoruz ki Sayın Özal'ın ANAP milletvekillerini çağırıp da söylediği gibi 'Sad- dam'ın isi bitti, kahramanlık ya- palım, harbe girmiş olalım, ga- İip ülkeler yanında oturalım' şeklindeki ifadelerinin vanılgıyla sonuçlandığını gorüyoruz. Tabii lemennimiz. arzumuz, fazla kan dökülmeden savaşın bir an ev- vel sona ermesi ve Saddam'ın Kuveyt'len çekilmesi." Gölhan, partiye gelen haber- lere göre Silopi bölgesinin tama- men boşaldığını, okullann açık olmasına karşın bir tek öğrenci olmadığını kaydetti. Gölhan, moral bozukluğıı içindeki hal- kın, Irak'ın bölgeye yığınak yap- tığına tanık olduklarını söyledi. CÜNEYT ARCAYÜREK YAZIYOR jr Sorun Çözümlenmedikçe... ANKARA — "Yeni dalga" bekleniyor, propaganda yüklü yeni bir siyasal dalga. Bir iki gündür savaş kararında geç kaldığımızdan söz edenlere rastlanıyor. Kaçırdığımız fırsat- lardan kaynaklanan hayıflanmalar duyuluyor. Kimi engeHerie gerçekleşemeyen kararlar anımsatılıyor. Tek bir amaca hizmet vermek ve yeni dalga propaganda- yı örgütlemek için tek adama malzeme taşıyor kimi çevre- ler. Tek adam da kimi çevreleri yeni dalga propagandaya bağlayacak öğeler hazırlıyor. Savaş bir iki günde biterse; TÖ, İncirlik'ten kalkmasına izin verdiği ABD uçaklannı cepheye sürdüğünü, ne var ki onca kargaşa arasında tek bir Türk askerinin burnunu kanatma- dan savaş sonrası nimetlere ortak olduğumuzu övünerek söyleyecek. Ana plan bu! Son günlerde "Politikamızı artık ABD'ye kilitlememiz gerekir" dediğini çevresi yayıyor. TÖ'nün, "Ben yaptım, oldu" zihniyetiyle yasa, anlaşma ve hukuk tanımayan davranışla- n kimi devlet kurumlarının sorumlu kışileriyle acaba "kilit- leniyor mu?" TBMM'den yetki karan çıkar çıkmaz CNN'de konuşan TÖ, "Türkiye'deki üslerle hava sahalarını kullanma karannın ar- tık Amerikan komutanlığına kaldığını" söylüyor. Hükümet ise yetkiyi nasıl kullanacağını görüştükten sonra, "Genelkur- may'ın gerektiğinde Incirlik'in kullanılmasına müsaade edeceğini" açıklıyor. Bu açıklamalar her türlü işlemin yerine getirildiğini gös- teriyor. Gerçek acaba böyle mi? Çünkü kimi garipsenen ha- berler dolaşıyor. Önceki gece İncirlik'ten kalkan ABD uçak- larının Irak'ı bombaladığı söyleniyor. Oysa Genelkurmay yet- kilileri haberi doğrulamıyor, dün "ucakların rutin uçuşlar yaptığını" resmen yineliyor. Kimi sağlam kaynaklar ise Irak'a uçuşlann hemen başladığmda direniyor. Ötekİ SfİSJSS. Dün sabah çok erken "bu somn" Tö iie saaf/eroe SkümetIraS?S Genelkurmay Başkanı ğil. Hükümetin, üsleri Doğatl GÜreŞ, H kullandıracak yetkiyi KuVVetlerİ K Genelkurmay'a dev- T rettiğini gösteren res- mi açıklamalar da doğru değil. Bir olası- nörı/o/iı/nr lığa göre "ilgili ma- yOrUŞUyor. kamlar arasında" yet- l kinin nasıl uygulana • cağı konusunda önemli görüş aynlığı ortaya çıkıyor. Genelkurmay'dan bir üst düzey yetkili dün bize şöyle de- di: "Sanki Genelkurmay Başkanlığı ısterse bu üsten uçak- lar kaldırır, istemezse kaldırmazmış. Dünyanın hiçbir demok- ratik ülkesinde genelkurmay başkanlan bu tür yetkiyle teç- hiz edilmiş değildir. Ustelik bu yetki tamamen hükümetin uhdesindedir. An- cak ortada Bakanlar Kurulu'nun karanyla İncirlik'te konuş- landırılmış ABD uçaklarının kalkması ya da kalkmaması hu- susunda Genelkurmay Başkanlığı'na kendiliğinden izin ve- ya emir verme yetkisi verilmiş gibi yanlış bir anlaşılma var. Genelkurmay Başkanı'na usulüne uygun (yazılı) bir direk- tif, bir emir verilir. B-ina göre Genelkurmay Başkanımız hü- kümetin kararındaki hususları, emirleri uygulayan işlemleri koordine eder." , Hükümetin yetkiyi aldıktan ve uygulama biçimini görüş- tükten sonra üslerin nasıl kullanılacağını gösteren yazıyı ön- ceki gece Genelkurmay Başkanlığı'na gönderıp gönderme- diği anlaşılmıyor. Dün sabah çok erken saatlerde Genelkur- may Başkanı Dogan Güreş, Hava Kuyyetlen Komutanı Si- yami Taştan'la "karargâhta görüşüyor." Öteki komutanlâr yok. İki komutan sonra Köşk'e çıkıyor. TÖ'ye -herhalde- İnciriik- in hangi koşullarda kullanıma açılabileceğini anlatıyorlar. Dün öğleye doğru Genelkurmay üst kademelerinde hükü- met yazısının beklendiğinden söz ediliyor. Ya da bir yetkili- nin bize söylediği gibi "Yazı dün geldiyse Genelkurmay Baş- kanımıza gelmişti veya gelecekti." Olayın can alıcı asıl noktası, yetki TBMM'den oeçer geç- mez, TÖ'nün CNN'ye verdiği demeçte yatıyor. TO, "üslerin artık ABD komutanının emrinde" olduğunu açıklıyor. Daha sonra Genelkurmay Genel Sekreteri Hurşit Tolon'un bize doğrulayacağı şu bilgileri bir üst düzey yetkilisi veriyor: "Bir anlaşma var ortada. İncirlik'te bizim her gün elli kez konuştuğumuz sorumlu bir albayımız var. Üs, onun emrin- dedir. Albay, ancak buradan aldığı direktifler doğrultusun- da hareket eder. Üs hiçbir zaman Suudi Arabistan'daki müt- tefik kuvvetlerin ABD'Iİ komutanının emrinde değildir." Tabii TÖ, yetki karanyla rVıüttefikler yanında savaşa girdt- ğimize inanıyorsa, incirlik'ı müttefik kuvvetler komutanına bağlayabileceği olasılığı akla geliyor. Kuşku yok ki, yetkinin kullanımı ve yetkinin devriyle ilgili gelişmeler uzunsüreyüksekdüzeydekileri uğraştırıyor. Dün sabah Çankaya'da TÖ'ye iki komutanın kimi gerçekleri an- latmaya çalıştıkları söyleniyor. Saklanan gerçeklerin asıl yüzünü öğrenmek yine başka günlere kalıyor. P A R T İ L E R D E N Dalan: Bu bir sivil darbedir tç Politika Servisi — DMP Genel Başkam Bedrettin Dalan, hükümetin, TBMM'den "savaş karan alma" yetkisi almasının anayasaya aykırı olduğunu söyledi. Dalan, bu durumda Meclisin fiilen kapatılmış olacağını öne sürerek, "Bazılan, silahla, bazıları da bu tür kararlarla Meclisi kapatırlar. Bu da bir sivil darbe niteliği taşıyor" dedi. DMP Genel Başkanı Bedrettin Dalan, dün İstanbul'da yaptığı basın toplantısında, TBMM'nin, yetkisini hükümete devrettiğini belirterek, bunun "Saddam'ın füzelerinden daha tehlikeli olduğunu" söyledi. Anketten 'savaşa hayır5 çıktı ANKARA (ANKA) — ANAP'ın Ankara, istanbul, İzmir, Erzurum ve Konya'da 2015 kişi üzerinde yaptığı savaş anketinden, "savaşa hayır" sonucu çıktı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Metin Gürdere, "Anketin bu sonuçlanna karşın, halk politikacılanmızı onayhyor" dedi. Gürdere, düzenlediği basın toplantısında, dün gerçekleştirilen kamuoyu araştırmasının sonuçlannı açıkladı. Gürdere, ankete ilişkin görüşlerini açıklarken, tarihin çok kritik bir döneminden geçildiğini, bu sıkıntıü günlerin atlatılacağını, ancak herkesin bu kritik günlerdeki tutumuyla değerlendirileceğini belirtti. • Körfez savaşına ilişkin "önyargısız" bir anket yaptırdıklarını ifade eden Gürdere, anket sonucunun politikalannı doğruladığını öne sürdü. Anket sırasmda, "Körfez savaşınm sorumlusu kimdir" sorusuna katılımcılann yüzde 51'i "Saddam'dır" yanıtını verirken, yüzde 15*i savaşın sorumlusu olarak ABD'yi gösterdi. Yüzde 33'ü ise ABD ve Irak'ın "ortak sorumluluğu" olduğu görüşünü savundu. SBP Başsavcılık'ta • ANKARA (UBA)— Üç gün önce kurulan Sosyalist Birlik Partisi (SBP) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından in- celemeye alındı. 15 ocak günü İçişleri Bakanlığı'na verilen ku- ruluş dilekçesiyle resmen kurulan ve tüzel kişilik kazanan Sosyalist Birlik Partisi'yle ilgili belgelerin yeraldığı dosya Si- yasi Partiler Kanunu'na uygunluk açısından denetlenmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle