Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 3 EYLÜL 1990
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KKİZI... KÖRFEZ KR İZİ...KÖRFFZ KRİZİ... KÖ1
BAĞDAT
Irak halkıişgaldenmemnunIrak'takj Batılı rehineterı
taşıyan Irak uçağı. Paris
ve Londra'dan sonra
VVashington'a gıttı
2 Eylul 1990
Krizin 32. günü
SSCB
Libya hdefi Kaddafı, Irak'a
yiyecek yardımmda
bulunacaklannı acikladı
İRAN
BM Genel Setcreteri Cuetlar, Tarık
knı ite yaptığı görüşmelerin
'düşkırıklığı' ile sonuçlandığını
söytedi.
SUUDİ ARABİSTANMagrib Birliği
dışışlen bakanlan,
Cezayir'de topiandı.
: = Ana yoJiar
— Boru hatları
YASEMtN ÇONGAR
BAĞDAT — "Önder Başkan Saddam
Hüseyin, Arap-Islam duşmanlannın karşı-
sında kahramanca duruyor...", "Bush, in-
sanlığa karşı islediği iğrenç cinayetlerden
dolayı halk tarafından yargüanacak...",
"Yeni Irak dunyanın petrolde birinci ülkesi
olacak..."
Bunlar Irak'ta dün çıkan günlük gazete-
lerin başuklanndan birkaçı. Ülkede yayım-
lanan beş gazetenin hepsi de resmi organ-
lar tarafından denetleniyor. Okuma yazma
oranının yüzde 9O'ın üzerinde olduğu Irak'-
ta gazetelerin toplam satışı bir railyonu aşı-
yor. Sabahları işbaşı yapmadan önce çarşı
içınde çaylarını, mırralarını yudumlayan
Iraklılar, ülkelerinin güçlü olduğunu, des-
tek gördüğünü ve ABD'nin köşeye sıkışıp
kaldığını öğreniyorlar. öğleden sonra saat
üçte, yani güneş Bağdat üzerine en kızgın
ışınlannı gönderirken işlerinden çıkıyor,
kollanran altında gazeteleriyle evlerinin yo-
lunu tutuyorlar. Akşamlan Saddam Hüse-
yin'in portreleriyle; yaan, kış aylannda as-
keri üniformayla, spor kıyafetle, toplantı
yaparken çalışırken dinlenirken gülümser-
ken hiddetli gözlerle bakarken konuşurken
çekilmış fotoğraflanyla televizyon yayını
başlıyor. Geçiyorlar karşısma ve gazete
manşetlerinde verilrnek istenen özgüveni,
camında görüntüler oynayan bir kutuda ya-
kalamaya çalışıyorlar bu kez.
On sekiz milyonluk Irak nüfusunun dört-
te birinin yaşadığı Bağdat'ta Körfez krizi
daha çok bir propaganda savaşı olarak ya-
şaruyor. Saddam Hüseyin yönetimi, Ku-
veyt'i ilhakınm bu ülkeye refah ve güç ge-
tireceğini kendi halkına anlatma uğraşında
başarılı olmuş. "Körfez krizi" deyince so-
kakta, lokantada, çarşıda karşılaştığıtuz in-
sanlann yüzleri gülüyor. "Yeni Irak" di-
yorlar, "Kuveyt'i de içine katarak....''
"Yeni Irak'ın petrol rezervi 194 milyar va-
rile ulaşacak. Bu dünya petrolüniin beşte
biri demek. Bütun borclanroızı ödeyeceğiz.
Ekonomik yaptınmlan sürduremeyecekler.
Petrol için kapınuza gelecekler". Bu söz-
leri söyleyen Nevzat Abdötkerim kırk beş
yaşında. Kerküklü bir Türkmen. Türkçe-
si, Kürtçesi iyi. Enformasyon Bakanlığı
Türkmen Kühür Dairesi'nin yayımladığı
günlük Türkçe "Yurt" gazetesinin Yazı tş-
leri Müdürü. Türkiye'den gelen gazetecilere
çevirmenlik yapıyor. Türkiye basınında çı-
kan haberler onun deyimiyle "çok itid" ol-
mazsa sabahları yüzü gülüyor. "Tmrkiye'-
nin tuturaunu nasıl karsıladığını" soruyo-
ruz. Dayanamıyor, yükseltiyor sesini. Kız-
gın değil, buruk.
"Neden böyle oldu? Türkiye yiyecek am-
bargosu yapmasa. hiç sıkınümız olmazdı.
Türkiye halkına biz yakın sayardık kendi-
mizi. Şimdi de kimse halka kıznuyor. Ama
yönetime kırgın. Sovyetler Birliği bize bir
şey yapsa. zor dunımda kalmamıza yol acsa
kızanz. Sonra zamanla geçer bu kızgınlık.
An» Türkiye komşu. Turkiye'ye kızmayız,
kınlınz. Zaman geçer. Kırgınlık unutulmaz.
Çünkü yüreğimizdedir, acısını duya-
ru..."
Türkiye'nin Bağdat'tan nasü görüldüğü-
nü en iyi gazeteler yansıtıyor. Cumhurbaş-
kanı özal'ın TBMM'deki konuşmasına hiç
yer vermiyor El Tawra (Devrim) gazetesi.
BAAS partisinin yayın organı olan bu ga-
zetede bir tek DSP Genel Başkanı Bıilenl
Ecevit'in demecini okuyabiliyoruz. Ecevit,
"Türkiye-Irak gerginliğinin arkasında
Amerikan-siyonist istihbarat örgütleri var"
demiş. Al-Qadissiya adlı "onta" gazetesin-
de de Ecevit'ten söz ediliyor.
Irak'ın propaganda savaşında en çok he-
def gösterilen ülke ise hiç kuşkusuz ABU.
Başkan Bush'un Suudi Arabistan'a "pet-
rol kayulannın bekçiUği" için asker gön-
derdiğini yazıyor gazeteler. Bu durumun
yülarca süreceğini beürtiyorlar. Bush'un as-
kerlerini çekmek için önce Suudi Arabis-
tan'a saldırmama taahhüdü istediğini, bu
taahhüt verilence, bu kez "Irak, Kuveyt'-
ten çıksın" dediğini, Irak bazı koşullar ye-
rine getirilirse bunu kabul edebileceğini bü-
dirince "bölgede istikrar tümüyle sağlanın-
caya kadar buradayım" dediğini anlatıyor-
lar. Gazetelere ve haJka göre "ABD için
Kuveyt bahane, amaç petrol." "Peki" di-
yorum, "Neden Saddam Hüseyin, bn ba-
haneyi ABD'lilere verdi?" Susuyorlar.
Gazetecilere kısıtlama
Bu arada Irak Enformasyon Bakanlığı
Irak'a girişlerine izin verilen yabancı gaze-
tecilerin ülkede bulutuna süresinin dört ya
da beş günle sımrlanacağını açıkladı. Ba-
kanlığın açıklamasında bu kararın başka
gazetecilerin de Irak'a gelmesine imkân ya-
ratmak için alındıgı kaydedildi. Bakanlık
yetkilileri bu amaçla 27 ağustosıan önce
Irak'a gelen gazetecilerin en geç salı günü-
ne kadar ülkeyi terketmelerini istedi.
ANKARA
NATO tatbikatı kuşku yaratıyor
Eylül ve ekim aylannda
gerçekleştirilecek
tatbikatların bir Irak
yığınağına yol açabileceği ve
sıcak çatışmayı gündeme
getirebileceği düşünülüyor.
Ust düzeyde bir askeri
yetkili, "Yurtdışına asker
göndermek kesinlikle yok"
dedi.
EVREN DEĞER
ANKARA — Eylül ve ekim aylarında
NATO'nun güney bölgesi olarak adlandırı-
lan Türkiye ve Yunanistan'ı içine alan böl-
ge ile Akdeniz'de gerçekleştirilecek olan iki
NATO tatbikatına Ankara'da endişe ile ba-
kılıyor. Askeri çevreler her ne kadar tatbi-
katların, "NATO kuvvetlerinin inandıncı-
lığını ve biriikte harekât yapraa yetenegini
idame çabalannın" denenmesi niteliğinde
olduğunu belirtseler de özellikle Körfez krizi
nedeniyle tatbikatlar kuşku yaratıyor. Bu
arada TSK'nın komuta kademesindeki üst
düzey bir askeri yetkili, Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'ın "TBMM'nin savaş hali dı-
şındaki yetkilerini Bakanlar Kurulu'na
devretmesi" yolundaki önerisi üzerine ya-
pılan "yurtdışına asker gönderilecegi" yo-
lundaki yorumlar üzerine "asker göndenne
kesinlikle yok" dedi.
NATO planlı tatbikatları çerçevesinde ey-
lül ve ekim aylannda Türkiye'nin de yer ala-
cağı iki ayrı tatbikat gerçekleştirecek. Bu
tatbikatlardan birincısi 10 eylül-31 ekim ta-
rihleri arasında Akdeniz'de gerçekleştirile-
cek. Daha önceden ekim-kasım aylarında
yapılacağı bildirilen Deterrent Force-2 tat-
bikatına Türkiye, Federal Almanya, tngil-
tere, ttalya, Yunanistan, Portekiz, ABD ve
NATO askeri kanadında yer almayan lspan-
ya ve Fransa da katılacak. Tatbikata bu ül-
kelerin suüstü gemileri, denizaltıları, hü-
cumbotlan, uçakları ve helikopterleri de ka-
tılacak.
Deterrent Force-2 tatbikatı yine NATO
1
nun planlı tatbikatlarından olan, Display
Determination-90 tatbikatı ile bağlantılı
olarak icra edilecek. Bu tatbikatta 28
eylül-13 ekim tarihleri arasında NATO'nun
güney bölgesinde gerçekleştirilecek.
Bir hava satdırısıyta Irak m
yerder savunma araçian.
savunma tüze sıstemı ve erken
uyarı radar aslemi tahnp
edılerek havada ûstünlûk
sağlanır
Erken uyarı
radar ıstasyonu
ABD'nın Abrams tanklan ve Apache
helıkopterlen, A-10 Thundertttltlar, F-16'lar.
Jaouar ve Tomadolann havadan deste^ıyle.
Irak mevjılennı deletek. 10-15 kılometre
ıçerı gırerler
Oenzden fırlatlan Cruise füzeteri.
Irak'ın ıletışım ağını tahnp ederek,
Bağdat'ın cepheye olan
bağıantısım keser
Irak ıten
savunma biriikieri
Kuveyt Ctty 7
Kara bırlıklen petrol alanlannda çatışma>a
gırmekten kacmarak. Kuveyt Cıty'ye doğru
ıleriet vt tıava bırttklen, Itak mevalenne
takvıye gûç gelmesını engellerken
ABO gemılenyie geten
tanklar ve askmtef,
takvıye gûç sağlar.
Yukandaki tablo, lngiliz The Sunday cephedekı Irak bınıklennı kusal.r.
SUUDİ ARABİSTAN Telegraph gazeıesinden alınmıştır.
LONDRA
Irak'a hava
ablukası
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — Ingiltere Dışişleri Bakanı
Dooglas Hurd, BM'nin Kuveyt'i işgal ve il-
hak etmesi nedeniyle Irak'a karşı aldığı am-
bargo karannın başardı olmasını sağlamak
için havadan abluka uygulanmasım da dü-
şündüklerini söyledi. Hurd bu uygulama-
nın önceki kararlarda olduğu gibi BM ta-
rafından karar altına alınması gerektiğini
de kaydetti.
Körfez ülkderini kapsayan gezisinin Um-
man durağında BBC'nin sorulanm yanıt-
layan Ingiltere Dışişleri Bakanı Irak'a ha-
vadan da abluka uygulanmasım düşündük-
lerini ve bu amaçla Irak'a gidebilecek uçak-
lann hangi ülkelerin hava sahalanndan ge-
çebileceğini incelediklerini bildirdi. Hurd,
"Bu konu çok önemli olraayabüir. Saddam
Hüstyin'in petrol ambargosu nedeniyle ha-
vadan yapüacak transferieri ödeyemeyecefc
duruma gelecegi de hesaplanıyor" dedi. tn-
giliz Bakan bu tür bir kararın BM tarafın-
dan alınması gerektiğini kaydederken Dı-
şişleri BakanhğVnın bir yetkilisi de "Sad-
dam'ı Kuveyt'ten çıkarmaya yönelik poli-
tikalar ambargonun başanb olmasına bağlı.
Bu nedenle tiim seçenekleri düşünüyonız"
dedi.
iliy basını banştan umutsuz
Bu arada BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar ile Irak Dışişleri Bakanı Tank
Aziz'in Amman'daki görüşmesinden, baş-
tan beri ümitli olmayan lngiliz basını, şim-
di artık banştan da umidini kesti. Pazar ga-
zetelerinde sayfalarca haber ve yorum ara-
sından, "gelecek hafta Bush-Gorbaçov do-
rugunun da bunalıma çare buiamayacağı ve
Gorbaçov'un da BM ksrarlannın askeri
güçle uygulanmasından başka secenek kal-
mayacağına ikna edilecegi" göruşü suzülu-
yor.
Ankara'daki askeri çevreler her iki tatbi-
katın daha önceden planlanmış tatbikatlar
olduğunu yeni bir planlamanın gündemde
olmadığını belirttiler. Bu çevreler Körfez
krizinin gerginliğini koruması nedeni ile tat-
bikatlara bazı çevrelerde 'aşın önem veril-
digini'de bildirirken kendi kuşkularını da
"Bu tatbikatlara Irak da büyük önem at-
feder ve tatbikatların gerçekleştirileceği böl-
gelcre askeri yıgınak yaparsa Körfez'de sı-
cak catışma bir anda gündeme gelebilir"
şeklinde dile getirdiler.
Askeri çevreler Paris'te yayımlanan He-
rald Tribune gazetesinin önceki gün birinci
sayfasmda manşetten yayımlanan "Türkiye-
Irak sınınnda NATO tatbikatı yapılacağı"
yolunda kendilerine Briiksel'deki NATO ka-
rargâhından bir bildirim yapılmadığını da
belirttiler. Bu arada bilindiği gibi NATO, ey-
lül ayı içersinde Güneydoğu Anadolu ve Fı-
rat'ın batısında yapılması planlanan Ardour
Exchange-90 tatbikatını da iptal etmişti.
Tatbikatın iptalinin ardında ise Türkiye'nin
"Bu tatbikatın başka bir bölgeye alınması
yolundaki istemi, NATO'nun ise bu istemi
reddetmesi" yatıyordu.
Öte yandan bu ay içerisinde Türk Silahh
Kuvvetleri'nin planlı tatbikatlarından
Mehmetçik-90 Utbikatı da Doğu Anadolu
Bölgesi'nde icra edilecek. Tatbikat 17-21 ey-
lül tarihleri arasında basına açık olarak geT-
çekleştirilecek. Tatbikata Genelkurmay Baş-
kanı Org.Necip Tonınıtay ile kuvvet komu-
tanlan da katdacaklar. Bu ay içerisinde ay-
nca basına açık ohnayan bir seferberlik tat-
bikatı da icra edilecek.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Tnrgut
Özal'ın önceki gün TBMM'nin açüışında
yaptığı konuşmasında, TBMM'nin anaya-
sanın 92. maddesinde yazılı olan savaş hali
ilanı dışındaki yetkilerini Bakanlar Kuru-
lu'na devretmesini isteyen sözleri de askeri
çevrelerde değerlendiriliyor. Bu istem çer-
çevesinde Türkiye'nin yurtdışına yani Suu--
di Arabistan'a askeri birlik göndereceği ve
Turkiye'ye yabancı ülke askerlerinin çağn-
lacağı yolundaki değerlendirmelere askeri
çevreler 'sıcak' bakmıyorlar. TSK'mn komu-
ta kademesinde bulunan üst düzeyli bir as-
keri yetkili, "Kesinlikle yurtdışına asker
göndenne olmayacak" dedi. Askeri yetki-
linin bu sözleri Ankara'da "Acaba Turldye
i
ye ABD birlikler mi gelecek" kuşkularına
da yol açtı.
TBMM'nin Cumhurbaşkanı özal'ın tav-
siyesi çerçevesinde karar alması halinde
ABD birliklerinin Turkiye'ye çagnlması du-
rumunda büyük bir oiasıhkla Indrlik Üs-
sü'nde konuşlandırılacak. Bv birliklere
Türkiye lojistik destek sağlay.cak. Ancak
bu çerçevede ABD'nin lrak'f. olası bir mü-
dahalesinde tncirlik Üssü'nün kullanıma
açılması olasılığı da askeri çevrelerde endi-
şe yaratıyor. Askeri çevreler, "boyle bir kul-
lanıma izin verilmesiyle Tiirkiye'nin de bir
anda kendisini sıcak savaşın içersinde
bulacağı" kuşkusunu taşıyorlar.
Askeri çevreler, Incirlik Üssü'nün dene-
timi konusu'ıida da bugüne kadar büyük
zorluklarla karşılaştıklaruu dile getirdiler.
Incirlik Üssü'nden kalkan ABD uçakları-
nın nasıl denetlendiğine ih'şkin bir soruyu
üste daha önce görev yapmış ve halen Ha-
va Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevde bu-
lunan bir askeri yetkili şöyle yanıtladı:
"Bu uçaklan denetleme imkânımız yok.
Biz yalnızca üssün dış güvenbğinden sorum-
luyuz. ABD'liler bize uçuş planlannı verir-
kr. Ancak bu uçuş planlannın dışına taşa-
rak bir bolgede aktif miıdahalede bulunur-
lar ve sonraanda iisse dönmezlerse o zaman
o uçaklar için kayıp ucak işlemi yapanz."
Bilindiği gibi Hava Kuvvetleri Komutan-
lığı 1987 yıhnda kendi dergisinde yer alan
bir yazı ile de tncirlik Üssü'ne ilişkin kuş-
kularım dile getirmişti. "Ortadogu Üzeri-
ne Oyunlar ve Türkiye" başlıklı yazıda üs-
sün bir müdahale anında harekâtın atar da-
man olacagı belirtilmiş. Ve bu durumun
Türkiye'yi de sıcak savaşa sokacağı bildiril-
mişti. Yazıda şu görüşlere yer verilmişti:
"Bir müdahalede tncirlik, harekâtın atar
daman olacaktır. Türkiye böyle bir kullan-
maya karsıdır. Ancak bu tesisin tam olarak
yönetimi, gelen giden uçaklann ve birlik-
lerin yönunu saplamak mümkün olmaya-
bilir. Böyle bir gelişme Türkiye'yi Körfez'-
de sıcak çatısmalann içine sokabilir."
Bilindiği gibi tncirlik Ussü adını ilk kez
1958 yılında ABD deniz piyadelerinin Lüb-
nan'a yaptığı çjkarma sırasında duyurmuş-
tu. Bu dönemde yapılan çıkarmada ABD
deniz piyadelerinin tncirlik Üssü'nden des-
tek aldıklan öne sürülmüştü.
tncirlik, daha sonra U-2 casus uçağı ola-
yıyla da ününü pekiştirdi. 196O'lı yıllann
başında ABD'li pilot Gary Power yöneti-
minde Sovyetler Birliği üzerinde düşürülen
casus uçağmın da lncirlik Üssü'nden hava-
landığı iddia edilmişti.
SUUDİARABÎSTAN'DA ABD YIĞINAĞI
Asker sayısı 100 bini aştıDiplomatik çabaların ön plana çıkması nedeni ile Suudi
Arabistan'da halk arasında ilk günlerdeki derin kaygı yavaş
yavaş ortadan kalkmaya başladı.
SEMtH İDİZ
DAHRAN — Körfez krizi bir ayını dol-
dururken diplomatik çabalar, sıcak catış-
ma olasıhğını şimdilik arka plana itmiş bu-
lunuyor. Suudi Arabistan'da halk arasın-
da ilk günlerde yaşanan derin endişe yavaş
yavaş ortadan kalkmaya başladı. Ancak
başta ABD'den olmak üzere yabancı asker-
lerin ülkeye gelişinin sürmesi, savaş olası-
lığımn ortadan kalkraadığının en somut
göstergesini oluşturuyor. Bu çerçevede ha-
va ve deniz yoluyla getirilen ABD'li asker-
lerin sayısının yüz bini aştığı bildiriliyor.
Mekke ve Medine gibi "kutsal kenfleri" ko-
rumak amacıyla gönderilen beş bin Pakis-
tanh asker de Suudi Arabistan'a gelraeye
başladı. özellikle Amerikan gücünün var-
lığı Dahran sokaklannda kendisini göster-
meye başladı. Amerikan askeri araçları ve
yolda yürüyen askerler arük doğal yaşamın
olağan görüntülerini oluşturuyor.
Yapılan kamuoyu araştırmalan, Suudi
Arabistanlılann büyük bölümünün bu ya-
bancı askeri varhğı desteklediklerini göste-
rirken yine de özellikle Amerikalı askerle-
rin kriz sonrasında ülkeyi terk edip etme-
yecekleri akıllarda yer alan önemli bir sc*-
ru olarak duruyor. Nitekim Suudi Arabis-
tan~Başbakan Yardımcısı ve Savunma Ba-
kanı Prens Sultan, önceki gün Dahran'da
düzenlediği basın toplantısında bu konuya
değinme ihtiyacını duydu. Prens Sultan,
açık ifadelerle "banşın saglanmasından
sonra yabancı askerlerin Ülkeyi terk
edeceğini" söyledi.
Başbakan Yardıması ve Savunma Baka-
nının ayrıca bir diğer endişeyi gidermek
amacıyla "Suudi Arabistan'ın bir başka ül-
keye ve özellikle bir Arap ülkesine karşı bir
saldın düzenleraesinin duşünülemeyeceği-
ni" vurgulaması da dikkat çekti. ABD'nin,
Suudi Arabistan tarafından "yeterii neden"
sayılraayan gerekçelerle Kuveyt'teki Irak
güçlerine karşı bir operasyona girişmesi,
j buradaki kaygımn teraelini oluşturuyor. Bu
nedenle Suudi yetkilileri yabancı güçlerin
tamamıyla 'savunma' amacıyla Suudi Ara-
bistan'da bulunduklannı sürekli olarak vur-
galama ihtiyacını duyuyorlar.
"Irak'a karşı operasyon" olasdığım yi-
ne de akıllannda bulunduran yetkiUlerin bu
konuda net açıklamalar yapmaktan kaçın-
dıkları gözleniyor. Prens Sultan da "Am-
bargo sonuç vennezse ve Irak, Kuveyt'ten
çekilmeyi reddederse o zaman Snudi Ara-
bistan, Irak'a karşı bir operasyona katılır
mı" sorusuna muğlak bir yarut vermekle
HABUR
12 Iraklı asker iade edildiVEDAT YENERER
HABUR — Habur sınır kapısından gi-
rişler sürerken, Irak kesiminde gıda sıkın-
tısı ile susuzluğun had safhaya geldiği bil-
diriliyor. Bu arada son iki hafta içinde ço-
ğunun yaşı 14-16 arasında olan 12 askerin
gıda sıkıntısı nedeniyle Turkiye'ye kaçtık-
lan, ancak iade edildikleri öğrenildi.
Habur'dan dün de 995 Pakistanlı, 103
Türk, 85 Yugoslav, 4 Polonyaiı, 4 Iraklı, 12
Afganistanlı, 115 Bangladeşli ve 5 Çekos-
lovak Turkiye'ye giriş yaptı. Sınırdan bakıl-
dığında Irak tarafından 15 kılometrelik bir
araç konvoyunun da Turkiye'ye giriş yap-
mak için beklediği görülüyor.
Irak tarafında sağlıksız bir ortamın ol-
ması nedeniyle j'abancılann arasında mik-
robik hastalıkların başgösterdiği öğrenildi.
Turkiye'ye giriş yapanlann çoğunda da is-
hal ve mikrobik hastalıklar olduğu görülur-
ken, bunlar sırurda kurulan Kızılay'ın ge-
çici sağlik mCTkezinde tedavi göruyorlar.
Polonya'nın Kuveyt Büyükelçiliği'ndeki
eşyalannı getiren 3 TIR giriş yaptı. Irak ta-
rafından gelen Hintliler Habur'dan otobus-
lerle Ankara'ya götürülüyor. Bir uçağı dol-
duracak sayıya ulaştıkları zaman Hindis-
tan'dan gelen özel bir uçakla da ülkelerine
dönüyorlar. Pakistanlılar da sımrdan oto-
büslerle Bitlis üzerinden Gürbulak sınır ka-
pısına, oradan da tran üzerinden ülkeleri-
ne gidiyorlar. Bangladeşliler ise aynı şekil-
de otobüslerle önce Adana'ya götürülüyor-
lar. Orada kendi konsolosluklannın tahsis
ettikleri uçaklarla da ülkelerine dönüyor-
lar.
Türk yetkililerden edinilen bügiye göre
Irak'ta gıda sıkıntısı çeken 12 asker karan-
lıktan yararlanarak dağlardan Turkiye'ye
girdi. Son iki hafta içinde kaçmayı deneyen
ve yaşları 12-16 arasında değişen Iraklı as-
kerler, önceleri kendilerine bol verilen yi-
yeceklerin son günlerde küçuk torbalarla ve-
rildiğini söylediler. Bu durumun Iraklı as-
kerler üzerinde büyük bir moral çöküntü-
süne yol açtığı ileri sürülüyor.
yetindi. Bu gibi "hipotezlere" girmek iste-
mediğini belirterek "Ne otacagım zaman
gösterecek" dedi.
Suudi Arabistan 'daki diplomatik göz-
lemciler, Başkan Bush ile Sovyet lideri Gor-
baçov arasında gelecek pazar yapılacağı
açıklanan zirveden, krize bir çözüm çıka-
cağı yolundaki umutlan paylaşmıyorlar.
Krizin özünde yatan sorunun, yani Irak'ın
önkoşulsuz olarak Kuveyt'ten çekilmesi ko-
nusunda şimdiye kadar herhangi bir ilerle-
me olmadığına işaret ediyorlar. Buna ek
olarak Arap Biru'ği'nin, Irak'm Kuveyt'ten
çekilmesinin yani sıra tazminat ödemesi yö-
nündeki çağınsının "durumu güçleşüren bir
boyut getirdiğini" bildiriyorlar.
Suudi Arabistan'da tngilizce olarak
"Arab News" gazetesinde yayımlanan fa-
kat "yöntem açısından sonuçlan tartışıla-
bilir olduğu" belirtilen kamu araştırması-
nın sonuçlarına göre sorgulanan kişilerin
yüzde yüzü, yabancı askerlerin ülkedeki
mevcudiyetini destekliyor.
Irak'ın Kuveyt'i işgalinin Suudi Arabis-
tan'da yol açtığı bir diğer gelişme ise başta
Yaser Arafat olmak üzere Filistinlilere karşı
duyulan kırgınlık ve açık kızgınhk. Arafat'-
ın, Saddam Hüseyin'e sarılmasıyla "tttm
inanırhğını kaybettiğini" bildiren Suudi
Arabistanlılar, "Arafat bizim için
bitmiştir" şekh'nde ifadelerde bulundular.
Nitekim, halk arasında olduğu kadar yet-
kili çevrelerin bu yöndeki hissiyatını yan-
sıtan Arab News gazetesi, dünkü sayısın-
da yayımlanan başmakalesinde Arafat'tan
ismen söz etmeden şunlan belirtti:
"Bazı kesimlerin Saddam Hüseyin'i des-
leklemeye devam etmeleri rahatsız edici-
dir... Saddam'ı destekleyenler, sonunda dü-
şecekler. Saddam, bu krizde mağlup olan
taraftır. Bu krizin sona ermesi üzerinden
uzun zaman geçtikten sonra bile onu des-
tekleyenler de tüm dünya tarafından mağ-
lup olanlar arasında sayılacaklar."
ENFORMASYON
BAKANI CAStM
Türk askeri
KralFahdiçin
neden ölsün?
YASEMİN ÇONGAR
BAĞDAT — Irak. Türkiye'nin Körfez"e
askeri güç göndermemesini istedi. Irak En-
formasyon Bakanı Latif Nusayef el Casim,
Cumhurbaşkanı Thrgut Özal'ın önceki gün
TBMM'nin hükümete "asker göndenne"
yetkisi vermesini istemesine tepki göstere-
rek, "bir Türk askeri neden Kral Fahd'ı ko-
nımak için ölsün ki" diye sordu. Irak'ın
Türkiye'yi tehdit ettiği yoiundaki haberle-
rin "jidan" olduğunu belirten Casim, Ttir-
kiye*yi ekonomik ambargo uygulaması ko-
nusunda da eleştirdi.
Körfez krizinin başlangıcından bu yana
Irak Devrim Komuta Konseyi adına birçok
açıklama yapan Enformasyon Bakanı La-
tif Nusayef el Casim, Bağdat'ta bulunan beş
Türk gazetecisini kabu> etti. Cumhuriyet,
Hürriyet, Günaydın, Yüzyıl ve Demokrat
muhabirierinin katıldığı görüşmede Casim'e
yönelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle:
— Cumhurbaşkanı Özal'ın 1 eylülde
TBMM'deki konuşmasında "yetki" konu-
sunu yeniden gündeme getirmesini nasıl
karşıhyorsunuz?
CAStM — Halk ve komutanlık olarak
umut ediyoruz ki komşu Türkler bu dalga-
lara kapılmasınlar. Eğer kapılırlarsa Türk-
lerin çıkarlan daha fazla zarara uğrar. Biz-
le sizin aranızda petrol boru hattı vardı. Bo-
ru hattı bizim gıdamızdı. Size de yaran var-
dı. Bu kaybınızın karşıhğını size hiç kimse
ödeyemez.
Hem bir ülke siyasi bakımdan ambargo-
yu uygulasa bile, gıda maddeleri ve ilacı ha-
riç tutmahdır. Türkiye ile ticari ilişkilerimiz
çok geniştir. Soruyorum acaba Türkler
Irakh çocuklann sütünün kesilmesini kabul
ediyorlar mı? Bunu kabul edemezler. Eğer
buna razı olurlarsa, hiç unutmayacağımızı
bilirler. Araplar bu konuda çok duyarhdır.
Umut ederiz ki Türkiye Körfez'e askeri
güç göndermesin. Ne Avrupa'dan ne ABD
1
den gelen askeri birliklerden korkup çeki-
liriz. 5.5 milyon gönüllü askerimiz, 1.5 mil-
yon kisilik düzenli ordumuz vardır.
— ABD Ue gizli pazarlık haberierini ya-
lanlıyorsnnuz. Knveyt'ten çekilmeyecek mi-
siniz? ABD saMınrsa karşı koyacak gücii-
nüz var mı?
CASİM — Gizli pazarlık haberierini ken-
dileri uydurdular. Gelecekte bu konuda
ABD ile konuşacak olsak bile, şunu söyle-
yeceğiz ki Kuveyt Irak'ın bir parçasıdır. Ku-
veyt'ten kesinlikle çekilmeyiz.
— Körfez krizi Arap Birüği'm parcabyor
mo? Yoksa tersine bir etkisi mi var?
CAStM — Gelecek çok parlaktır. Çün-
kü fakir insanlann gelirleri genişlemiştir.
Arap Birliği'ni isteyenler fakir insanlardır.
— PUK lideri Talabani ve Kürdistani
Cepbe'nin etkinliklerini nasıl degerlendiri-
yorsunuz?
CAStM — Ne yaparlarsa yapsınlar. Ku-
zey bölgesinde 1.5 milyon Irakh silah altm-
dadır. Bunlann 700 bini Kürttür. Kendi top-
raklan olan Irak'ı konımaya hazutüflar. Ta-
labani bizim için bitmiştir. Onunla siz ken-
diniz uğraşın. Biz o konuyu unuttuk.
— Halepce'de kimyasal silah knllandımz.
Bir daha kullanmayı düşünüyor mnsannz?
CAStM — Halepçe gecmişte kaldı. .\ma
bugüne bakarsak, biz Irak'ı hiç kimseye ver-
meyiz. Irak bizim kendi raalımız, mülkü-
müzdür. Irak'ı gelip almak isteyenleri ken-
di yöntemlerimizle istediğimiz biçimde öl-
dürebiliriz.
Kaddafi
ambargoya
uymuyorTUNUS (AA) — Libya Lideri Albay Mn-
ammer Kaddafi, ülkesinin BM Güvenlik
Konseyi'nin aldığı ambargo karanna rağ-
men Irak'a gıda maddesi sevlcıyatına devam
edeceğini söyledi. Kaddafi, Libya resmi ha-
ber ajansı JANA tarafından yayımlanan ko-
nuşmasında, "Irak halkını ve çocuklannı
açlığa mahkûm etmeyi amaçlayan bir ha-
rekete kanimamız rnümkun değildir" dedi.
Libya, boylece BM Güvenlik Konseyi'nin
ambargo karanna uymayacağmı acıkça ilan
eden ilk ülke oldu.
Irak gemilerinin ücretsiz olarak gıda ve
yakıt ikmali için Libya limanlanna demir-
lemesine izin verildiğini de söyleyen Kadda-
fi, "ABD'nin kendisine böyle bir yetki ve-
rilmeden BM adına Irak'a abluka uygula-
ması yanltştır" dedi.