Katalog

CUMHURÎYET/12 EKONOMİ 3 EYLÜL 1990 BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN Y I L D I R I M ARAŞTIRMA Borsada sıeak para yarım milyar dolar Boğazıçi Üniver- sitesi oğreüm üyele- rinden Prof.Dr. Tansu Çiller, bor- sa'da herkesi çok yakından ilgilendi- ren ve miktan konu- sunda şimdiye ka- dar kimsenin tah- min yürütmediği "sıcak para" konu- sunu araştırdı. Çiller araştırmada borsa- daki sıcak para mik- tarının 500 milyon dolar olduğunu be- lirledi. Prof. Dr. Tansu Çiller "Kısa vadeli sermaye girişi" olarak tanımlanan sıcak paranın varlığı borsa - da zaman zaman kendini gösterdi ve fi- yat yükselmelerinde etkili oldu. Sıcak paranın borsaya gelmesinin nedeni TL ile dcniz arasındaki istikrarlı ilişkiden yararlanma ve gelişmekte olan, ytıkse- len bir piyasadan pay alma şeklinde açıklanıyordu. Hukumetin ozelleştirme programı nedeniyle borsaya ayn bir onem vermesi ve desteklemesi yanında, kâr marjının yuksel olması da sıcak pa- rayı çekmede etkili bir nedendi. Art arda halka açılmalar gerçeldeşir ve piyasada arz artarken fiyatlann duş- memesinde sıcak paranın borsaya gir- mesinin payı büyuktu. Ama borsadan geldiği hızla çıkması halınde yol açaca- ğı tahribat da aynı ölçüde büyük olabi- lirdi. Körfez krızi nedeniyle herkesin "yurt- dışına çıktı, çıkıyor" gözuyle baktığı ve miktarını bilemediği sıcak paranın hac- mi nihayet belirlendi. Prof. Tansu Çil- ler, öğrencileriyle birlikte borsadaki iş- lemleri taradı, görevlilerle ve aracı üye- lerle görüştü. Sonunda 500 milyon do- lar rakamını buldu. Çiller, "Doviz kay- naklı işlemlerden yola çıktık. Örnekle- me metodunu kullandık. Ve sonunda bu rakamı buldok" dedi. Borsanın gözü Sözertde Son yıllarda sağladığı olağanüstü gelişmeyle ekonominin can damarı haline gelen ve yatınmları başlatma yo- nünden kendisine büyük umutlar bağ- lanan Istanbul Menkul Kıymetler Bor- sası'na 5 yüdır yer bulunamıyor. Bakan- lann, başbakanın ve cumhurbaşkanının dahi devreye girmesi borsaya uygun bir bina bulunmasına yetmedi. Ziraat Ban- kası Cağaloğlu Şubesi'ndeki ilk yeri bor- saya dar gelince, önce bu binanın tümü istendi. O zamanın banka genel müdü- rü şimdiki Devlet Bakanı Kemal Akka- ya binayı vermedi. Borsada Tophane'- deki bir işhanına taşınmak zorunda kal- dı. Üstünde bir iç çamaşın firmasının reklamı, yanında bir tavuk mezbahası olan bu işhanının açılışmda dönemin başbakanı olan Turgut Özal'ın "Bu bi- na size bir yıl yetmez" diyerek yer bu- lunması konusunda verdiği tallmat ve destek bir sonuç vermedi. Her gün do- lup taşmaya baslayan borsa sonunda ya- tırımcılar sokağa döküldü. Borsa alela- cele kendine yer aramaya başladı. Mas- lak'taki Noramin Han için el sıkışıldı epey tartışmadan sonra bu dağbaşı bı- rakıldı. Maliye Bakanlığı'nın elindeki bi- nalar araştınldı. Bizzat Maliye Bakanı'- nm da katıldığı bu araştırma sonucun- da tTÜ'nün Maçka'daki Maden Fakül- tesi binası bulundu. Borsa Başkanı Ya- man Törüner, otel yapümak istendiğin- de çıkan gürultüler yüzünden daha büyük olmasma rağmen Taşkışla bina- sını istememışti. Ama yağmurdan kaçar- ken doluya yakalandı. Anadolu'yu yayıhnak... Türkiye'nin en çok şubesine sahip iki bankası Iş Bankası ile Ziraat Bankası borsa hizmetlerini Anadolulu yatırımcmın ayağına götüriiyor. lş Ban- kası'nın önceki hafta 538 elektronik şu- besiyle tüm yurt düzeyinde başlattığı bu hizmete. Ziraat Bankası da kasım ayın- da itibaren 600 dolayında şubesiyle ka- tılacak. Sermaye piyasasının öncü kuruluşu Jş Bankası'nın 3.5 yıldır hazırlıklarını sür- dürduğü "Anadolu'ya hizmet" proje- sinde, müşteri banka nezdinde bir "ya- tınm hesabı" açıyor. Bankanın elektro- niğe geçen şubelerinden herhangi birin- de borsa ışlemlerini anında izleyerek alım satım emri verilebiliyor. Müşteri alım emri verdiğinde, banka yatırım he- sabından para çekiyor, aldığı hisseyi de hesaba geçiriyor. Satım emrinde ise ban- ka yatınm hesabından hisseyi çıkartıyor, satıştan sonra parayı kaydediyor. Yatı- rım hesabı açarak tş Bankası şubele- rinden alım satım yapılacak asgari his- se senedi miktan 200 adet olarak belir- lendi. Müşteri satın aldığı hisseler için tş Bankası'ndan ücreti karşılığında "saklama hizmeti" de isteyebilecek. Böylelikle Anadolu'nun herhangi bir ye- rindeki müşteri, hisse senetlerine hiç el sürmeden, sermaye arttırımlanna katıl- madan, temettu tahsili yapmadan, his- se senedinin tanıdığı tüm haklardan ya- rarlanacak ve borsada oynayabilecek. Iş Bankası Menkul Kıymet Bolümu yetkilileri, Kamu Onakhğı İdaresi'nin iştirak hisseleri satışındaki yöntemin ge- liştirilmiş şeklini uygulamaya koyduk- lannı ve bu sistemle hisse senetlerini pi- yasada dolaştırmadan, kırtasiye işlem- lerini en aza indirerek ve işlemleri süratle sonuçlandırmaya başladıklarını bildır- diler. Şubelerin bu konudaki eğitiminin de eylul ayında tamamlanacağını belir- ten yetkililer sermaye piyasasındaki ön- cüluklerini surdurmek istediklerini ve bu amaçla müşteri tabanlarıru genişletecek- lerini kaydettiler. Ziraat Bankası'nın surdürdüğü çalış- malar ise kasım ayına kadar sonuçlana- cak ve Anadolu'ya tam bir hizmet ve- rilmesine en geç yılbaşında başlatılacak. Bu hizmete 600 dolayında şubenin ka- tılacağını belirten yetkililer halen Ana- dolu'dan 4 bin civarında muşterilerinin bulunduftunu bildirdiler. Istanbul sosyal tesislerinin de bulun- duğu bu binayı terk etmek istemiyordu, borsacılar ise acil ihtiyaçlanndan dola- yı bir an önce buraya yerleşmek istiyor- lar. Üniversite-borsa sürtüşmesi adli ma- kamlara ve belediyeye kadar intikal et- ti. Şişli Belediyesi binayı mühürledi. Mahkeme kararıyla mühürler söktürül- dü. Ama şimdi de binaya, belediye ta- rafından onarım izninin verilmeyeceği söyleniyor. Şimdi borsa yönetimi, son çare ola- rak Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen'e başvurdu. Sozen'in Borsa'nın ihtiyacının acil olduğu konusunda her- hangi bir fikri yoktu. Kendisi borsaya davet edildi. Sozen yarın borsayı ziya- ret edecek ve bu konudaki tutumunu or- taya koyacak. tçinde borsanın da yer al- ması planlanmış olan Merkez Bankası'- nın 4. Levent'te kurmayı planladığı komplekse ruhsat vermeyen belediyenin şimdiki tutumu merakla bekleniyor. Be- lediye başkanı olumlu tutum takınırsa borsanın 5 yıldır süren bina sorunu çö- zümlenecek. Ama olumsuz tutum takı- nırsa ne olacak? ANKARA'DAN KOTden kriz desteği Borsanın iyi günlerinde elindeki hisseleri satarak piyasadan trilyo- nu aşkın para çeken Kamu Ortaklığı ldaresı (KOİ) "gerekirse alımlara geçe- rek borsaya destek vereceğini" açıkla- dı. Sorularımızı yanıtlayan KOt'nin bor- sa ile ilgili üst düzey yetkilisi, "Biz sa- dece iyi gnnünde defil, kötü gününde de borsanın yanındayız" dedi. Körfez kıi- zinin uzaması ve bunun da borsada "muzmin bir düşüşe yol açması" duru- munda "destekleme alımlanna" geçe- ceklerini açıklayan yetkili şöyle devam etti. "Borsada piyasa düzenleyidligi zaten bizim görevimiz. Bunun için aynhnış bir fonnmuz da var. Bunu Petkim hissele- rinde yapıyoruz. Bu hissenin fiyatını 2500 liranın üstünde tntmaya çalışıyo- ruz. Öteki iştirak hisselerinde ise şimdi- lik gerek duymadık. Çünkü iştirak his- selerini satarken borsa endeksi 3000 pu- an dolayındaydı. Bizden hisse alanlar hala kflrda. Onun için bu hisselere he- nüz mödahale geregini duymadık. Yal- nız borsada muzmin bir düşüş olursa el- bette müdahale ederiz. Bu piyasada sa- tıp sonra kenara çekilmek bir kamu ku- rulaşu olarak bize yakışmaz. Biz hisse sattığımız yatınmcıyı ve borsanın gele- cegini de duşunmek zorundayız." Polly Peckle îlgîli yeni iddialar EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Asil Nadir'in yö- netim kurulu başkanı olduğu Polly Peck International'in "1990 ara raporu" bugün açıklanırken, Ingiliz basını da ortaya yeni iddi- alar attı. Iddiaların Polly Peck'e duyulan "istikrarsız güveni" sars- maya devam edeceği belirtilirken öte yandan "Ara Rapor"un, sar- sılan güveni tamir edecek nitelik- te "somat ve olumhT fınansal bil- gi içermesi bekleniyor. Polly Peck'in bu yılın ilk 6 ayı için 110 milyon sterlin vergi öncesi kâr gös- tereceği, bunun "tahminlerin öte- sinde olumlu bir veri" olarak ka- bul edileceği sanılmakta. Polly Peck hisseleri, hem Ku- veyt bunalımı hem de kuruluşun vergi ve gümrük ıdareleri tarafın- dan soruşturulmaya başlandığına ilişkin, "Ciry"nin güvenini sarsı- cı söylentiler uzerine ağustos ba- şında 388 peniye düşmüş, Asil Na- dir'in tum hisselere talip olması üzerine 450 peniye kadar çıkmış, vazgeçmesi üzerine 324 peniye in- miş ve düşmeye devam etmişti. Bir ara 245 peniye kadar inen hisse- lerin değeri, geçen cuma gunü 291 peniye tırmandı. Polly Peck'i yakından izleyen bir "Cit>" uzmanı, "Kuruluş 1983 ve 1985'te de güvensizlik nedeniyle hisselerinde büyük deger kaybet- ti. Asil Nadir'in gerek yönetim tam. gerekse Polly Peck'te usul- süzlük yapıldıgı şeklinde büyük tartışmalar o zaman da yapıldı. Ancak para dünyasında dün tarih- ür. Polly Peck, iki kez tökezledik- ten sonra kalktı ve koşmaya de- vam etti" dedi. "CŞty"de belli bir "ihtiyatlı" kesimin görüşlerini yansıtan bu olumlu ifadeye karşın, ticaret bakanbğı, vergi ve gümrük idareleri ile "City"nin "A|ır Do- landıncılık Biirosu"nun soruştur- malarını sürdurdüğu bildirilirken. vereceğini yazdı. Gazetenin habe- rinde "Büronun en azından bir ön soruşturma açması için yeterii veri var" dendi. "Büro"nun geniş kap- samlı bir soruşturma başlatması dunımunda öncelikle iki konu üzerinde durması bekleniyor: (1) Polly Peck hisselerinin tsviçre'de paravan şirketlerce usulsüz olarak alınıp satıldığı ve yapay bir arz- talep yaratıldığı iddiaları, (2) yö- netim kurulu başkanı sıfatıyla Asil Nadir'in, tüm hisselere talip olup ardından vazgeçmesi. başka şirket arasında da bağlar ol- duğu öne surüluyor. "Sunday Correspondeat" gaze- tesi ise "Polly Peck'te onde gelen biitün hissedarlann kaydının tu- tulmadıgı anlaşıldı. Şirketin bir yetkilisi, bu eksikliğin giderilece- gini söyledi. Asil Nadir'in sahibi olduğu 105 milyon hisseyi hangi aracı kurumlan kullanarak aldı- ğı da anlaşılacak. Asil Nadir'in Polly Peck'deki hisselerini yönet- tigi' Restro Investments' adlı şir- ketin ismi, ilkbaharda Poilv Peck Observer: Polly Peck hisseleri alım satımına karışan paravan şirketler ile Asil Nadir'in oğlu Birol Nadir'in ilişkisi bulunan "Montain Dew" şirketi arasında bağlar var. Sanday Correspondent: Polly Peck önde gelen bütün hissedarların kaydını tutmuyor. Bu eksiklik giderilirse Asil Nadir'in kullandığı aracı kurumlar ortaya cıkacak. bazı tngiliz gazetelerinde Polly Peck'e ilişkin yeni ve somut iddi- alar da ortaya atılmaya devam ediyor. "Observer" gazetesi "at>"nin mali polisi gibi çalışan ve her tür- lü soruşturmayı yapabilen ve ge- niş yetkilerle donatılmış olan "Agjr Dolandıncıhk Bürosu"nun, Polly Peck'e yönelik iddialar hak- kında rapor hazırlamak ya da vaz- geçmek için karannı "yakında" "Observer" gazetesinin habe- rinde, "Polly Peck hisselerinin alım sabmında iç ice satışlar ol- dnğn knşkusu var" dendikten son- ra, Polly Peck ile yakın ilişkisi ol- duğu saptanan borsa bankeri Ja- son Davies ile hisse alımları ara- sında da bağ olduğu belirtiliyor. Ayrıca Isviçre'de Polly Peck his- seleri alım satımına karışan para-' van şirketler ile Asil Nadir'in oğ- lu Birol Nadir'in de ilişkisinin bu- lunduğu "Mountam Dew" adlı bir Hissedarlar Listesi'nden çıkartılmışb" diye yazdı. "Sunday Times" gazetesi ise Asil Nadir'in, paravan şirketlerle ilişkisi olmadığını söylediğini ak- tanrken "tddialara yanıt veriyor ve zedelenen görüntüsünü düzelt- meye çalışıyor" yorumunu yaptı. Polly Peck'e ilişkin iddialan de- ğerlendiren bir "City" uzmanı, "AsU Nadir'e Kıbns Rum Yöne- timi'nin kasıtlı bir iftira kampan- yası yüruttüğü şeklinde Türkiye^ de beüren kaygılann ne ölçüde ge- cerii olabilecegi" konusunda şu görüşlerı dile getirdi: "tddialara sütonlannı açan gazetder dddi basını temsil ediyor. Karşılıgı ol- mayan iddialara yer verilmemek- te, kuruluş hakkında somut iddi- alar ileri sunilmektedir. Kunıluş- U, sonışturulması Polly Peck his- sedarlannın yaranna bazı usuisüz- lükler varsa elbet soruştunılmalı. Kıbns Rum Yönetimi de Polly Peck'in f aaüyeuni elbet kısıtlamak ister. Ancak Polry Peck'in faaliye- tinin de püruzsüz ve eksiksiz ol- ması beklenir" dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Londra'daki Türkiye Büyükelçisi Nurver Nures aracılığı ile Ingilte- re Dışişleri Bakanhğı'na başvura- rak, Kıbns Rum Yönetimi'nin 'Polly Peck aleyhine' karalama faaliyetine giriştigi" gerekçesiyle bakanhğın dikkatini çekmişti. An- cak, Türkiye Dışişleri Bakanlığı- nın, "Kıbns Rum faaliyetinin amacının KKTC ekonomisini za- afa ugratmak olduğu" şeklindeki goruşunun, İngiltere'de resmi ma- kamlar nezdinde değerinin olma- dığı, tngiltere Hükümeti'nin, KKTC'yi resmen tanımadığı hatır- latılıyor. Gorüş belirten bir "Ctty" uzmanı, "Polly Peck, Londra Bor- sası'nda kote Ük 100 şirket arasın- dadır. Önemli bir yeri vardır. An- cak ticaret ile hariciye ayrı konulardır" dedi. KEMER BODRUM Büyüklere 1 Hafta Kervansaray YP. 1.200.000.- Bella Vista-Hill SideYP. 1.450.000.- Club Kadıkale TP. 920.000.- Cunhunyel Câd No 12EHıadaû TEL:131 15 65 CALLERİA TPAVELSHOP559 78 7I KAMKÖT STIL TURıZM 349 21 94 PAZAR GUNU AÇIGIZ 10.30-16.00 DiyiT uv/ilrrimiz için seyuhJt danı^manlarımı/ı uraıını/ PANEL "4 Eylül'den Günümaze Türkiye ve Dünyadaki Değişimler" — Emre KONGAR — Şule PERİNÇEK — Zafer TOPRAK — Ali BULAÇ Yöneten: Aydın AYBAY Yeri Beyoglu Karaca Tiyatrosu Tarih 4 Eylül 1990 Salı Saat: 18.00 - 21.00 (StDAD) Sivas Dayanışma Dernegi Divriği Kültür Dernegi - Kangal ve Köyleri Der - Koyulhisar ve Köyleri Der. Suşehri Day. Der. Daktüo veya Muhasebe bilenlere İŞSİZIİKYOK!.. Gerçekten İŞSİZSENİZ CİELİ\ KAMTLAYAOM!.. BONOSUZ, TAAHHÜTŞÜZ, herhangi bir bağlayıcı ödeme zorunluğu yerine HER TÜRLÜ ÖDEME KOLAYL1KLARI ve İŞE YERLEŞTÎRME GARANTİSİYLE, :AMPİVON OZEL MKTİIO SEKRETbR VE BİL6İS«WR »MlttUUM olabllecek EN KISA SÜRELERDE; MEVZUATIN İZİN VERDİĞİ EN UCUZ ÜCRETLERLE; FIRSAO KAÇraMAYEV! Merkezi : Beyaat, Mithat Paşa Cad. 14/1 Tel Kadıköy : Alüyol, Kuşdili Caddesi, 6/8 Tel Beşıktaş : Çırağan, Asariye Cad. 7/2-3 Tel Şişli : Abidei Hümyet C. Hasat Sok. 15 Tel Bakırköy : Hüsrevıye S. 18/4 (Mıgros sıraso Tel 527 55 25 - 522 21 06 338 08 42 - 336 11 50 158 24 97 - 158 24 98 130 90 37 - 175 43 14 571 31 31 - 561 29 06 INkkattaSı ıfAMPtT rMrmıSritratornl REKLAM DUNYASI ReklamcılarDernegi Başkanı Ersin Salman: Körfez, reklam bütçelerini etkiler Irak'ın Kuveyt'i işgal ve ilhak etmesiyle başlayıp ABD'nin Suudi Arabistan topraklanna büyük askeri yığınak yapmasıyla ve Türkiye'nin de Irak'a ambargo uygulamasıyla süren Körfez krizi, başta Güney Doğu Anadolu olmak üzere Türkiye'yi de hem siyasi hem de ekonomik açıdan derin bir şekilde etkiliyor. Ajans Ada'nın Yönetim Kurulu ve Reklamcılar Dernegi Başkanı Ersin Salman, "Reklam Dünyası"na yaptığı açıklamada Körfez krizinin reklamcüık sektörü uzerindeki olası etkilerini değerlendirdi: "Körfez krizi, özellikle Türkiye'de üretim yapmakta olup aynı zamanda Ortadoğu ulkelerine dışsatımlan da olan çokuluslu firmaların, bütçelerini ve hedeflerini yeniden gözden geçirmelerine yol açabilir. Üretim ve satışta ulaşmak istedikleri hedefleri geriye çekmeleri halınde ise bu, büyük olasüıkla genel bütçeyle birlikte, reklam bütçelerini de etkileyecektir. Krizin uzaması -ve daha da kötüsü talihsiz bir savaşa dönüşmesi- ise; genelde tum ekonomide, özellikle de petrole bağımlı endüstrilerde, turizm sektöründe, ulaşım sektöründe ve elbette reklamcüık sektöründe olumsuz etkiler yaratır" 1WSWEEK.FMD0UT H0WOGARETTE SMOKINGCANAFFECT SEXUALPERFORMANCEİ Reklam yatınmlarında en hızlı bü>iune tspanya'da bekleniyor Haftahk Amerikan reklamcüık dergisi "Advertising Age'in "Veronis, Sahler and Associates" adlı araştırma kurumuna dayanarak yayımladığı bir tabloya göre 1989-1994 yılları arasında yıllık reklam yatınmları büyüme oranlarında en hızlı ve en buyuk artış tspanya'da bekleniyor. Tablonun ilk üç sırasını alan ülkelerin (tspanya, ttalya, Fransa) Guney Akdeniz ülkeleri olması da ayrıca önemli olarak değerlendiriliyor: Ispanya <?o25.2, ltalya ^bl0.8, Fransa %10.2, Batı Almanya °To9.2, tngiltere °7<>1.6, ABD %7.2, Ka- nada a /»6.\, Japonya *7»6.0 E k r a n d a s o b a l a r — Yılda ortalama 150.000 soba satışıyla Türkiye'nin en büyük soba üreticisi Simtaş, bu yıl yeni üretimine geçtiği "katalitik ve radyan sobalanmn" eylül ayından itibaren televizyon 1. Kanal'da ve gazetelerde tamtımına başhyor. Kampanyayı hazırlayan Neo Reklamcüık yetkilileri, halkın "Uyuyan Soba" adım verdiği "Simtaş Kovalı Soba" için de televizyon ağırlıklı tanıtım karapanyasının hazırlandığını belirttiler. Slgarayla seksin ters orantılı baglantısı Bu yaz New York'ta yapılan 34. Clio Reklam Filmleri yarışraasında ödül kazanan bir basın ilanı: "Bu hafta sigara içmenin seksöel performansınızı nastl etkilediğini görün". ABD/Cleveland'daki Wyse reklam ajansı tarafından, gerçekleştirilen WKYC televizyonu 3. kanalında yayımlanan "Sigara içmek ve cinsel iktidarsızlık" konulu bir programın basın duyurusu: Kül tablası şu tarafta... YENİ ADRESLER: • Markom/Leo Burnett'de reklam yazarlığı yapan Semih Kaplanoglu, Kurtuluş'tan Nişantaşı'na taşınarak Reklamevi/Young and Rubicam'da reklam yazarlığını sürdürüyor. * Güzel Sanatlar / Saatchi and Saatchi ajansından müşteri ilişkileri yönetmenliği yapan Ufuk Aybers, aynı görevi bundan sonra Adkar'da sürdürecek. Kltap Dergisi'nden eokuluslu ajanslar "Kitap Dergisi"nin son sayısında "Çokulaslu Ajanslar Türkiye Pazannda" konusu kapaktan ve 11 sayfalık bir dosya olarak ele alındı. Başta "Zaman" gazetesi olmak üzere çokuluslu reklam ajansları konusunda basında çıkan bilgi ve görüşlerin derlendiği dosyada, ayrıca "Reklam Moran'da iki yıl boyunca reklam yazarlığı yaptığı" hatırlatılan Sezer Tansuğ ile yapılmış bir soyleşi var. Ana metin ise şu değerlendirmeyle sonuçlanıyor: "Çokuloslu markalar, yakın zamanlarda ajanslan ile birlikte ülkemize girdiler ve 55 milyonluk pazarda yerli kapitalistlerin giiciinü kırarak tekelleşmeye başladılar. (...) Şimdi bizi sömürmeye gelenleri alkışiıyor hatta onlarla omuz omuza, kendimize karsı mücadele ediyoruz... Yalçın Çetinkaya" Sizi ilgilendirir mi? \Vlıat business is itofyours? Irak Devlet Başkanı medyatik bir star olmaya devam ediyor. ÖzeUikle ABD'deki çeşitli basın ilanlarına "Kapak komutam" olarak gönülsüz de olsa destek veren Saddam Hüseyin son olarak Amerikan "The Wall Street Journal"in Avrupa baskısımn reklamlarına askeri vesikalık fotoğrafıyla çıktı. Gazete, Körfez krizinin iş dünyasını nasıl etkileyeceğini geniş muhabir ağı sayesinde okurlarına aktardığını duyurmak amacıyla bu basın ilanını hazırlamış. TEKNOLOJI VITRINI Kablolu radyo Kablolu TV'den sonra ABD'de kablolu radyo yayınlarıria da başlamyor. Pennsylvania'da Jerrold Communications adlı bir şirket, dijital yayın yapan bir kablolu radyo geliştirdi. Abonelerin stereo radyo alıcılanna TV kabloları aracılığıyla iletilebilen 24 saatlik yayın 28 ayrı kanaldan yapılacak. Bu kanallann 17'si reklamlar tarafından kesilmeksizin aralıksız olarak müzik yayını yapacak. Jerrold'un başkan yardımalarından David Del Beccaro'ya göre kablolu dijital radyo, şimdiden 27 ayrı kentteki kablolu yayın firmasına satümış. Firma, radyo sinyallerini uydu aracılığıyla gönderiyor. Kablolu yayın firmalan da sahip oldukları kablolu TV yayın ağım kullanarak radyo yayımnı abonelere ulaştırıyorlar. Bose'un yalnızca uzaktan kumandalı, müzik seti yerden bûyük tasarruf sağlayacak Apogee Acoustıcs'in ince mermer kolonlan AOC'nin köşeleri yumuşadlmış Cd+FM radyosu Hanımlara Hi-Fi Müzik seti üreticileri, yüksek teknolojinin soğuk görüntüsünü ortadan kaldırmak, yer tasarrufu sağlamak ve özellikle tüm dünyada büyük ölçüde "erkek hobisi" niteliğini bir türlü üstünden atamayan Hi-Fi dünyasına kadınları da sokabilmek için kafa patlatmaya başladılar. Dekorasyon unsunmu ön planda tutan ürünlerin boy göstermeye başlamasımn dışında, üzerinde bir sürü tuş, düğme, ışık, kadran bulunan modellerin iticiliğinin ortadan kaldırılması da bu yeni eğilimin ilk dışavurum biçimlerinı oluşturmaya başladı. Ünlü Bose markasına adım veren Amar Bose, "Müzik seti de buzdolabı gibi olmalı. tak fişi çalışsm" diyerek bu yeni felsefenin öncülüğünü yapanlar arasında yer ahyor. Kontrol düğmelerini minimuma indirmeye çalışan tasanmcı Charles Rozier ise işi biraz Ueriye götürmüş: Düğmeleri fınn dUğmelerine ve 1950'lerin radyo düğmelerine benzetmiş. EKONOMİ KITAPLIGI Cem Alpar şımarık çopuk nasıl terbiye edilir? "EKONOMİK ÖYKULER" Şımank Çocuk Nasıl Terbiye Edilir? Ekonomik Öyküler / Cem Alpar 190 s. / Evrim Basım Yayım Iktisatçı Prof.Dr. Cem Alpar'ın son yıllarda Dunya gazetesinde, lzmir Ticaret'te, Ekonomik Panorama Dergisi'nde yayımlanan yazıları "Ekonomik Öyküler" adı altında kitap olarak basıldı. Cem Alpar, kitaptaki yazılannda, kendine özgü mizah anlayışıyla, son dönemin ekonomik gelişmelerini ele alıyor. Yazar, kitabın başında, önsöz olarak yazdığı yazıda şöyle diyor: "Benim adım muhalife çıkmış. (...) Yazıma başlamadan önce, eski yazdıklanmı bir kanştırayım dedim. Aman Allahım, bu hükümetin hiç mi olumlu icraatı yok!" Gerçekten de kitapta yer alan yazılarda yazar, hükümetin "olumsuz icraatlarını" Horatius'tan aktardığı bir söze (Gerçegi gülerek soylememe ne engel olabilir?) uyarak dile getiriyor.