Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EYLÜL 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Magrip ülkeleri
toplandı
• PARİS (AA) — Magrip
ülkelerini oluşturan Cezayir,
Fas, Tunus, Libya ve
Moritanya dışişleri
bakanları dün Cezayir'de
bir araya geldiler. Dışisleri
bakanlannm öncelikle, kriz
konusunda önceki gün
Libya lideri Muammer
Kaddafı tarafından önerilen
banş planını ele alacakları
ve krize ilişkin olarak ortak
bir tutum belirlemeye
çalışacaklan büdirildi.
Türk-Yunan
diyaloğu
• ATİNA (AA) —
Başbakan Yıldınm Akbulut
ile Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis'in
temmuz ayı başında
Londra'da vardıklan, Türk-
Yunan anlaşmazlıklannı
diyalog yolu üe çözüme
kavuşturmak mutabakatı
çerçevesinde diplomatlar
düzeyindeki ilk görüşmenin
bu ay içinde yapılacağı
büdirildi. Atina'da resmi
olarak açıklanmamakla
birlikte Yunan Dışişleri
Bakanlığı'na yakın
kaynaklar, büyükelçi
düzeyindeki bir Yunan
heyetinin 19 eylülde
Ankara'ya giderek
görüşmeler yapacağıtu
belirttiler.
Bııtto
yargılanacak
• tSLAMABAD (AA) —
Pakistan'da kurulan geçici
hükümetin Içişleri Bakanı
Zahid Safraz, eski
Başbakan Benazir
Butto'nun iktidarı kötüye
kullanmak ve yolsuzluk
suçlanndan yargılanacağını
bildirdi.
Küba'da karne
dönemi
• HAVANA (AA) —
Küba'da, bazı yiyecek ve
tüketim maddeleri karneye
bağlandı. Küba İç Ticaret
. Bakanhğı'ndan dün yapılan
açıklamada konserve et,
bisküvi, sabun, deterjan
gibi gıda ve tüketim
maddelerinin karneye
bağlandığı belirtildi.
\feltsin-Rijkov
çekişmesi
• MOSKOYA (AA) —
Sovyetler Birliği'ni
oluşturan cumhuriyetlerin
en büyüğü olan Rusya
Federasyonu'nun Devlet
Başkanı Boris Yeltsin,
SSCB Başbakanı Nikolay
Rijkov'un ekonomideki
başarısızlığı nedeniyle istifa
etmesini istedi.
Kızılordu
yenileniyor
• MOSKOVA (AA) —
SSCB Başkanı Mihail
Gorbaçov'un başkanlığında
önceki gün toplanan SSCB
Yükselc Savunma
Konseyi'nin Silahlı
Kuvvetler'in kapısmı büyük
ölçüde değiştirecek bir plan
üzerinde anlaşmaya vardığı
büdirildi.
SSCB Yüksek Savunma
Konseyi'nde 21. yüzyılın
başına kadar Sovyet
ordusunda hızla asker
indirimine gidüraesi, buna
karşıhk nitelik ve silah
modernizasyonu açısından
bugünkü düzeyden çok
daha ileri noktalara
ulaşması gerektiği
konusunda görüş birliğine
vanldı.
Ubya-Sudan
birleşiyor
• ROMA (AA) — Libya
lideri Muammer Kaddafi ve
Sudan Devlet Başkanı
ömer Beşir, iki ülkenin
birleşmesine yönelik olarak
bazı kurumların
birleştirilmesi gibi önlemleri
öngören "tamamlayıcı
nitelikte" bir anlaşma
imzaladılar.
İngiltere-Iraıı
diyalogu
• TAHRAN (AA) —
tran'ın Avrupa ve Amerika
ile ilişkilerden sorumlu
Dışişleri Bakan Yardımcısı
Mahmud Vaezi, Ingiltere'ye
bir çağnda bulunarak, Hint
asıllı tngiliz yazar Salman
Rüşdi olayından sonra
bozulan iki ülke diplomatik
ilişkilerinin yeniden
başlaması için girişimlerde
bulunmasını istedi.
KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİ/İ...KÖRFEZ KR
Amman'da düşkırüdığıBM Genel Sekreteri
Cuellar, Irak Dışişleri
Bakanı Aziz ile 31
ağustostan bu yana
yaptığı görüşmelerden
sonra "Güvenlik
Konseyi üyelerine
gerçek bir ilerleme
kaydettiğimizi
söylemek isterdim.
Ancak şu anda bunu
ifade edecek durumda
değilim" dedi.
Dış Haberler Servisi — Körfez
krizine barışçı bir çözüm bulma
çabaları arasında en dikkate de-
ğer girişim olarak nitelenen
Cuellar-Aziz göriişmeleri, önceki
gün sonuç alınmadan sona erdi.
Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz
toplantı sonrasında yaptığı açık-
lamalarda, "Çözüm, bir Arap çö-
zümö olmalıdır" görüşünü yine-
lerken, BM Genel Sekreteri Perez
de Cuellar, "Düş kırıklığına
ugradım" dedi.
Ürdün'ün başkenti Amman'da
2 gün süren görüşmelerden son-
ra BM Genel Sekreteri Perez de
Cuellar, dün sabah bir basın top-
lantısı düzenledi. Irak Dışişleri
Bakanı Tank Aziz ile yaptığı gö-
rüşmeleri değerlendirirken, 'düş-
kınklıgına uğradığını' ifade eden
Cuellar, Aziz ile görüşmelerinde
hiçbir ilerleme sağlanamadığını
belirtti.
AA'nm bildirdiğine göre basın
toplantısına, "Bildiginiz gibi 30
agustosU Amman'a geldim. Bu-
nkltğına nğradığımı söylemeli-
yim. Güvenlik Konseyi üyelerine
gerçek bir Uerleme kaydettiğimi-
zi söylemek isterdim. Ancak şu
anda bunu ifade edecek durum-
da degilim. Ama banşcı çözüm
arayışlanmızı surdürecegiz" dedi.
Genel Sekreter, Tank Aziz'-
in, krizin çözümünde 'sessiz
diplomasi' izlenmesi yolundaki
sözlerini de şöyle değerlendirdi:
"Durnm patlamaya hazır. Sessiz
diplomasi diyerek aylar ve yıllar
harcanamaz. Bölgede yabana as-
kerlerin bulunması acilen bir sey-
ler yapılmasını zonınlu kılıyor."
GÖRÜŞMELER 'SONUÇSUZ' — Cuellar iie Aziz arasında geçmişe dayanan dostluk, eo/um ureteme-
di. tki diplomat "tekrar göriişmek umndoyla" aynldılar.
gün de Paris'e gidecegim" diye-
rek başlayan Cuellar, sözlerine
şöyle devam etti:"Son iki gündür,
Irak Dışişleri Bakam Tank Aziz
ile uzun görüşmeler yaptık. Gö-
riişmeler için istek benden gelmiş-
ti. Bunun nedeni de bolgedeki ger-
ginliğin tırmanması ve durumun
daha da kötıiye gitmesinden kay-
naklanan kaygılanmdı. Goriişme-
lerimizde Aziz'e BM Güvenlik
Konseyi'nin durum hakkındaki
görüşlerini anlattım. Bu çerçeve-
de, kendisine, BM'nin tümünün
Güvenlik Konseyi'nin yaklaşımı-
na baglı olduğunu soyledim."
Amman'a, barışçı bir çözüm
için tüm yollara başvurulması dü-
şüncesiyle geldiğini söyleyen de
Cuellar, Tank Aziz'in, Irak'ın si-
yasi ve insani konulardaki kaygı-
ları hakkında aktardıklarım çok
dikkatli bir şekilde dinlediğini
söyledi. BM Genel Sekreteri, New
York'a döndüğünde bunlan Gü-
venlik Konseyi'ne ileteceğini söy-
ledi. Genel Sekreter, Irak Dışişleri
Bakanı Aziz'in görüşmede, hukü-
metinin, askeri durumu gerginleş-
tirecek bir adım atmayacağını
vurguladığını kaydetti.
Cuellar, Irak halkının gıda ve
tıbbi malzeme gereksüımesi için-
de olduğunu anımsatarak şöyle
devam etti: "Kadın >e çocuklann
Irak'tan aynlmalanna ilişkin ka-
rardan duyduğum memnuniyeti
dile getirdim. Ancak bu karan,
kendilerine karşı kısıUama uygu-
lanan diger yabancılar için de ge-
cerli olmasını sağlayacak yeni bir
karann izlemesini istediğimi vur-
guladım. Goriişmeierimizde kri-
zin tüm yönleriyle ilgili öneriler-
de bulundum. Sayın Bakan, bir
yandan kendi yönetiminin görüş-
lerini iletti, diger yandan da sonı-
na bir Arap çözümü bulunması
gerektigini soyledi. Ben de ona ya-
nıt olarak Araplann çok önemli
bir rol oynayacağını, ancak kri-
zin oluslararası boyutunun da
dikkate alınması gerektigini söy-
ledim."
Amman'daki basın toplanüsın-
da, Körfez sorunun çok boyutlu
olduğunu belirten BM Genel Sek-
reteri, çok ciddi çıkarların da söz
konusu olduğunu kaydederek
"Aziz'le göriişmelerimde düş kı-
BM Genel Sekreteri dün gittiği
Paris'te Fransa Dışişleri Bakam
Roland Dnmas ile görüştü. 45 da-
kika süren görüşraeden sonra ga-
zetecilerin sorulanm yanıtlayan
Perez De Cuellar "Irak'ın istedi-
ği Kuveyfte kalmak. Ancak bu
uluslararası toplum, BM Güven-
lik Konseyi ve Genel Sekreteri ta-
rafından kabul edflemez" dedi.
Cuellar, Irak'ın Kuveyt'teki elçi-
liklerin kapanlması yolundaki ka-
rarlanm gözden geçirebüeceğini
de kaydetti. Genel SekreteT "Irak
Dışişleri Bakanı elçilikier konu-
sunda elinden geleni yapabilece-
gini, esneklik gösterebilecegini,
diplomatlann sınırdışı edilraeye-
bileceklerini soyledi" şeklinde ko-
nuştu. Genel sekreterin bugün
Fransa Cumhurbaşkaaı François
Mitterrand ile birlikte Azgelişmiş
Ülkeler Konferansı'na katılacağı
büdirildi. De Cuellar'm bugün
Urdün Kralı Hiiseyin'le Paris'te
görüşme yapacağı da kaydedildi.
ABD'nin süper zirveden beklentisv
Saddaırfa daha fazla baskı9 eylülde Helsinki'de yapılacak Bush-Gorbaçov
zirvesinde, Saddam Hüseyin'in yazgısı, gündemin
en önemli maddesini oluşturacak.
krizinin doruğun bir numaralı
gündem maddesi oiduğu izlenimi
vermekten kaçınmış olsa da 9 ey-
lülde Helsinki'de yapılacak tek
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — ABD Baş-
kanı George Bush, önceki gün sü-
per zirve konusundaki basın top- günlük zirvede Körfez krizi ve
lanhsında her ne kadar Körfez Saddam Hüseyin'in kaderinin gö-
rüşme gündeminın en tepesine
oturacağı anlaşüıyor.
Eğer zirve sonunda yayımlana-
cak ortak bildiride BM kararlan-
na bir kez daha açık bir destek ve-
rilirse bunun Saddam Hüseyin'e
çok güçlü bir mesaj göndermiş
olacağı kaydediliyor.
ABD Başkanı Bush, önceki gün
gazetecilerin sorulanm yanıtlar-
ken Helsinki doruğunun "Ortado-
ğu konusunda bir muzakere ma-
sasına döniişmeyecegJni" söyledi.
Bush, SSCB lideri Gorbacov üe en
son geçen haziranda bir araya gel-
diklerinde, daha sık bir araya gel-
meyi kararlaşurdıklannı hatırlata-
rak Helsinki zirvesinin bu anlayış
birliği sonucunda ortaya çıktığını
kaydetti. Ancak ABD Sovyet iliş-
MMARMARA HOLDİNG A.Ş.'NİN
Türkiye İş Bankası garantisiyle
'!}
i
20.000.000.000.- TL *
tutarında
Yılhk brüt %60 faizli
2 yıl vadeli
l.tertip, 2.seri,
tahvilleri
n$®&W®§X
^ Î ^ C y ç ; , , ^ |
m*. .1 .". JlJ..T IJfi TnJı ,.Tf Jrl.Tl'fjfı n.lJrı T "Jr ı T ıJrı T ' Jı- f ı ı j j . r *L . Tı llflı. T
c
3 Eylül 1990 günü (bugün)
Türkiye İş Bankası
Menkul Kıymetler Müdürlüğü'nde
satışa sunuîacaktır.
Satış süresi 10 iş günüdür.
TÜRKİYE İŞ BANKASI
Menkul Kıymetler Müdürlüğü
Celal Bey Iş Hanı, Bahçekapı-İstanbul Tel:513 83 54 (4 hat)
kilerini yakından izleyen gözlem-
ciler, Bush'un Helsinki zirvesinin
Körfez krizi ile fazla ilgisi yokmuş
izlenimi vermeye çalışmasını çok
inandıncı bulmuyor. Eski Başkan
Ronald Reagan'ın ilk döneminde
ABD Ulusal Güvenlik Konseyi'n-
de görev yapmış olan Geoffrey
Kemp, "Gündemde elbette Al-
manya'nın birleşmesi, silahsızlan-
ma konulan olacakbr, ama bir
numaralı madde Saddam Huse-
yin'dir, iki numaralı madde Sad-
dam Hiiseyin'dir, üç numarah
madde de Saddam Hüseyin'dir"
diyor.
ABD yonetim çevrelerinden
Amerikan basımnâ sızdlğı kada-
nyla VVashington, Helsinki zirve-
sinin Irak lideri Saddam Hüseyin'i
daha fazla köşeye sıkıştıracağını
umut ediyor. Buradaki yaygın ka-
nı o ki zirve sadece Irak'a değil,
henüz "ulnslararası topluluk" çiz-
gisinde tavır almamış ya da tav-
nnda soru işaretleri bulunan Ür-
dün gibi ülkelere de güçlü bir me-
saj verecek.
Bazı bedeller
Ancak SSCB'yi bu Körfez kri-
zinin doğrudan ortağı haline ge-
tirmenin Amerika için de bazı be-
delleri olacağına dikkat çekiliyor.
Örneğin bu bedellerden birismin
ABD'nin bundan sonra Körfez
krizinde tek yanlı hareket etmesi-
nin güçleşmesi ile ödenebüeceği
iddia ediüyor. Sovyetler, ABD'nin
Köriez'de silaha başvurmasını
"risk" olarak niteliyor. Bu yüzden
Gorbaçov zirvede Bush'a Ameri-
ka'nm "kovboyvari" bir davram-
şa girmemesini telkin edebilir.
ABD ise SSCB'nin Irak'a hiçbir
şekilde yedek parça (Irak'ın silah-
lannın önemli bir bölümü Sovyet
yapısı) satışı yapmamasını istiyor.
"Eğer ambargo çalışmayıp Irak'ı
Kuveyt'ten silah zoruyla atmak
zorunluluğu dogarsa Sovyetler
bunu nasıl karşılar?" Beyaz Saray
çevreleri bu sorunun da Helsinki
zirvesinde gündeme gelmesini
"kacınılmaz" olarak görüyor.
Eski Ulusal Güvenlik Konseyi
üyesi Kemp, "tki Bderin bu kan-
şıklık sırasında bir araya gelmesi-
nin simgesel anlamı çok büyük.
Saddam Hüseyin bu zirveyi kulak-
lan krişte izleyecek" diyor.
POLITİKADA
SORUNLAR
ERGUNBALQ
Türkiye Savaşa
Nasıl Sürüklenir?
Türkiye, haftalardır Batı dünyasının "gûlü." Gün olmuyor ki Batı
basınında Türkiye'yi ya da Sayın Cumhurbaşkanı Özal'ı öven bir
yazı çıkmasın. Başkan Bush'tan Margaret Thatcher'a kadar Ba-
tı'nın önde gelen liderleri, her fırsatta Türkiye'ye övgü yağdırt-
yorlar. Türkiye'nin Irak'a karşı takındığı kararlı tavır, Batı ile yap-
tığı îşbirliği, güvenilir müttefik olması, tüm Batılı liderlerin ağ-
zında. Komşumuz Yunanistan kıskançlığından çatlıyor.
Doğrusu kişiye gurur veren, gözlerini yaşartan bir tablo. İn-
san "Meğer biz neymişiz. Kendi değerimızi anlayamamışız. Batı
bizi, bizden iyi aniamış" diye düşûnüyor. Bazı yazarlar, "Aman
bu tarihsel fırsatı kaçırmayalım. Batı bizi başının üzerinde taşt-
yor. Sonuna kadar Batı'nın yanında yer alalım" diye yazıyorlar.
Hükümette de bu "tarihsel fırsatı" kaçırmak istemeyenlerin bu-
lunduğu gözleniyor. "Tarihsel fırsatı" daha iyi değerlendirebil-
mek için Suudi Arabistan'a asker gönderme konusu tartışıhyor.
Ancak Batı'ya yaranabilmek için tarihsel fırsatı içeren bu pes-
pembe tabloda, kişının keyfini kaçırabilecek bazı yanlar var. Tür-
kiye övgü yağmuruna tutulur, ülkemize nasıl yardım yapılabile-
ceği tartışılırken başka şeylerin de tartışıldığını öğreniyoruz Ba-
tılı çevrelerde. Tabii daha sessiz biçimde.
31 ağustos tarıhli Internatıonal Herald Tribune gazetesinin ha-
berine göre Saddam Hüseyin'e karşı sınir savaşında düşünü-
len senaryolardan birinde NATO birliklerinin Türk-lrak sınırında
askeri tatbikat yapması öngörülüyor. Bunun bir saldırı hazırlığı
olmasından kuşkulanan Irak, güneydeki birtiklerinı kuzeye, Tür-
kiye sınınna kaydıracak. Bu sırada Suudi Arabistan'dakı ABD bir-
likleri tatbikata başlayacak, bu kez Irak birlikleri yallah güneye.
O zaman Türk-lrak sınırında yeni bir tatbikat. Irak birlikleri yine
gerısin geriye kuzeye. Senaryo, doğrusu bizım de hosumuza gitti.
Yalnız bazı olasılıklar geliyor aklımıza. Örneğin NATO ve ABD
birlikleri Türk-lrak sınırında tatbikat yaparken bir Iraklı komutan
sinirleri boşalıp da Güney Anadolu'ya füzeleri gönderse ne olur?
Ne de olsa o da insan. Ulkenin kuzeyi ile güneyi arasında me-
kik dokumaktan asabı bozulmuş olabilir. NATO'nun şaka yaptı-
ğını anlamayabılir
Evet ne olur, Iraklı komutan sinirleri boşalıp da Türkiye'ye bir
füze sallasa?
Ne olacak, bu fırsatı dört gözle bekleyen Amerikalı ve NATO
1
lu dostlanmız bir NATO ülkesine yapılan bu saldırıya hemen kar-
şıhk vererek, Irak'a beş tane füze gönderirler.
Ve Türkiye kendini Irak'la topyekün bir savaşın içinde bulur.
Türk ordusu, karada Irak'la savaşırken Türkiye'deki üslerden kal-
kan ABD uçakları Kuzey Irak'ı bombalar. Bu arada Guneydoğu
ve Doğu Anadolu'ya Irak füzeleri yağar. Türk ordusu karada sa-
vaşın yükünü omuzlarken ABD uçakları Irak'ı bombaladıktan son-
ra Incirlik'e dönerler. Aslında bu olasılığı Batılı stratejistler de ka-
bul ediyor. Herald Tribune'ûn haberine göre bazı Batılı komu-
tanlar Türk-lrak sınırında yapılacak tatbikatların, fazla ciddi ola-
bileceğini ve Irak'ta gerçek bir saldırı hazırlığı karşısında bulun-
duğu inancını yaratabileceğini belirtmişler.
Sözü uzatmayalım. Batılı müttefiklerimiz bir yandan sırtımızı
sıvazlarken bir yandan da Türkiye'yi tam bir atlama tahtası ola-
rak kullanma senaryoları hazırlıyorlar.
Türkiye, çevresinde olayları son derece ciddi biçimde izlemesi
gereken günler yaşamaktadır. Biz hükümette bu ciddiyeti göre-
miyoruz. Sayın Bülent Ecevit, Milliyet'e verdiği demeçte Başba-
kan Akbulut'un "Irak'tan bir saldırı geleceğine ilişkin istihbarat
alırsam, kendi başıma sorumluluğu üstlenip savaş ilanına ka-
râr verebilirim" yolundaki actklamasını eleştirirken şöyle diyor:
"Eğer ABD ve İsrail, Türkiye'yi Irak'a karşı savaşa sürüklemek
isterse, Irak'ın Türkiye'ye saldırmaya hazırlandığına ilişkin inan-
dıncı görünen bılgtler verebilir ve Turk hükümeti de bu bilgilere
dayanarak, Türkiye'yi bir maceraya sürükleyebilir."
Sayın Ecevit'ın uyarısı çok yerındedir.
Türkiye'nin Irak'la çatışmaya girmesi ABD ve İsrail için son
derece önemli bir sorunu çözümler. Başkan Bush, Körfez'e 2.
Dünya Savaşfndan bu yana en büyük askeri yığınağı yapıyor.
Irak, Kuveyt'ten çekılmediği takdırde, çok güç durumda kalacaktır.
Saldırsa,dünya kamuoyunun sert tepkilerı ile karşılaşacaktır.
Çünkü Amerikan, askerlerini, Suudi Arabistan'ı savunmak amacı
ile gönderdiğini öne sürüyor. Birlikleri ABD'ye geri çekse ada-
ma sorarlar: A kardeşim madem Irak'ı Kuveyt'ten zorla çıkara-
mayacaktın böylesine muazzam bir gücü neden yığdın? Bizi el
âleme rezil ettin?
Oysa Türkiye, Irak'la çatışmaya sürüklense Bağdat'a saldır-
mak için gerekçe hazır: Bir NATO ülkesinin yardımına koşmak.
Kimse ağzını açıp bir şey söyleyemez. ABD'yi saldırganlıkla suç-
layamaz.
İsrail'in ise derdi başka. Amerikan saldırısının gecikmesi Tel
Aviv'i kaygılapdınyor. Saddam, pes edip Kuveyt'ten çekilmeyi ka-
bul etse bile İsrail bu sonuctan memnun olmayacak. Çünkü kim-
yasal silahları olan ve birkaç yıla kadar da nükleer silah yapa-
cak olan Irak'la karşı karşıya kalacak. Yani iş başa düşecek. Bu
bakımdan İsrail bunalıma diplomatik değil askeri çözüm istiyor.
ABD'nin Irak'a bir an önce saldırıp askeri tesislerini yerle bir et-
mesini diliyor. Türkiye'nin Irak'la bir çatışmaya sürüklenmesı, bu
çatışmaya ABD de karışacağından, Tel Âviv'in çıkarlarına uygun-
dur.
Sovyetler Birliği ise bir koku almışa benziyor. Krizin başlangı-
cından bu yana ABD'yi destekleyen Moskova, ilk kez VVashıng-
ton'un bolgedeki muazzam yığınağını eleştirmeye başlamıştır.
Sovyet Dışişleri Bakan Yardımcısı Alexander Bolonogov. perşem-
be günü yaptığı açıklamada, "Amerikan birliklerinin krizden sonra
Suudi Araistan'ı terk edeceğine ilişkin bir garanti yok" dedi. Var-
şova Paktı Başkomutanı General Vladimir Lobov, TASS'a verdi-
ği demeçte, Körfez'deki Amerikan askeri variığının, yörede stra-
tejik dengeyi köklü biçimde bozduğunu söyledi.
Bu ortamda ansızın Başkan Bushla, Başkan Gorbaçov'un Fırv
landiya'da buluşacakları açıklandı.
Batı'da, Türkiye'nin kilit rol oynayacağı tehlikeli senaryolar ha-
zırlanır, Sovyetler Birliği bir savaş tehlikesine karşı uyarıda bu-
lunup ortamı yumuşatmaya çalışırken Türkiye'de hükümetin için-
de ve dışında bazı çevrelerin "Aman Batı'ya biraz daha
yaranalım" havasına girmesi iç kapayıcı bir gelişmedir.
Jackson rehineleri getirdi
Amerikalı rehinelerin serbest bırakılması için Saddam
Hüseyin ile görüşen eski başkan adayı Jesse Jackson,
47 Amerikalı ile birlikte dün ülkesine döndü.
Özgürlüğüne kavuşan Batüılar, Irak'ta kalan
yakınlarım tehlikeye atmamak için gazetecileri
yanıtlamıyorlar.
Dış Haberler Servisi — Irak'ın
rehin tuttuğu Batüılardan kadın
ve çocuklann aynlmasına izin ver-
mesinden sonra ilk Amerikalı
gnıp, rehinelerin serbest bırakıl-
ması için Bağdat'ta Saddam Hü-
seyin ile görüşen ABD eski baş-
kan adayı Jesse Jackson ile birlik-
te ülkelerine döndü. Irak'ın 130
Batılı rehineyi daha serbest bıra-
kacağmı açıkladığı büdirildi.
Fransa Dışişleri Bakanlığı,
Bağdat'ın izni üzerine Fransız Ha-
vayollan'na ait Airbus tipi bir
uçağın yola çıkmak için Paris'te
bekletildiğini açıkladı. Irak'tan
ayrılmak üzere çıkış vizelerini
alan Batılı kadın ve çocuklann sa-
yısının yaklaşık 1300'e ulaştığı ha-
ber verildi. özgürlüklerine kavu-
şan Batılılann ise gazetecilerin so-
rulanm cevaplamadıklan, hâlâ re-
hin tutulan eş ve babalarını tehli-
keye atmak istemedikleri belirtil-
di.
Reuter'in haberinde Irak Dev-
let Başkanı Saddam Hüseyin'in al-
dığı karar sonucu önceki gün ser-
best bıraküan ve çoğunluğunu ço-
cuk ve kadınlann oluşturduğu
yaklaşık 700 kadar Batılı rehine-
nin dün Roma, Paris, Londra,
Frankfurt, Tokyo ve Brüksel'e var-
dıklan bildirildi. Serbest bırakılan
ikinci Japon kafîlesindeki 12 ki-
şinin dün Bağdat'tan Amman'a
doğru hareket ettiği kaydedildi.
Bağdat'tan dün ayrılan iki
uçakla sayıları 700"e varan Batılı
kadın ve çocuk rehineden yansın-
dan fazlası Irak Havayollan'na ait
Boeing 747 tipi uçakla Paris ve
Londra'ya götürüldü. 22 Fransız
ile bir Amerikalıyı dün sabah sa-
at 6.00'da Paris'te Orly Hava-
alanı'na indiren ucak daha sonra
Londra'ya hareket etti. Saat
7.00'de Heathrow Havaalanı'na
gelerek 199 lngiliz'i bıraktı. Irak
uçağı daha sonra aralarmda has-
ta Amerikalıların ve ABD eski
başkan adayı Jesse Jackson'un da
bulunduğu 24'ü kadın, 1 l'i erkek
ve 12'si çocuk toplam 47 Ameri-
kalıyı Washington'a götürdü.
AmerikaJılar Dulles Uluslararası
Havaalanı'nda törenle karşılandı-
lar. Irak'ın ABD Buyükelçisi Mu-
hammed Sadık El-Mecid'in de
karşılama törenine katıldığı bildi-
rildi.
Bağdat'tan önceki gün gecik-
meyle kalkan diğer uçak, 61'i ço-
cuk 311 kişiyi Frankfurt Havaala-
nı'na getirdi. Dün sabaha karşı
02.20'de havaalanma inen Federal
Almanya Havayollan Lufthansa-
ya ait uçakta bulunan Belçikalı
arasında 66 F. Alman, 3 D. Al-
man, 25 Hollandalı, 60 Amerikalı,
20 tsviçreli, 14 Danimarkalı, 52
Ispanyol, 4 tngiliz, I Fransız, 19
tsveçli, 11 Kanadalı bulunuyordu.
Rehineler konuşmuyor
Batılı başkentlere gelen rehine-
lerin gazetecilerin sorulannı yanıt-
lamaktan ve isimlerini vermekten
kaçındıklan bildirildi. Irak tara-
fından Kuveyt'in işgalinden bir ay
sonra serbest bırakılan kadın ve
çocuklann Irak'ta rehin kalan ko-
calan ile babalarını tehlikeye at- '
mamak amacıyla bu şekilde dav-.
randıklan ileri sürüldü.