22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24EYLÜL CUMHURİYET/19 Asya Oyunlan'nda süper Koreli yeti'nin başkenti Pekin'de başlayan 11. Asya Oyunlan'nın açı- hş törenleri yapıldı. 20 bin kadar kişinin katildıgı törenlerde ol- dukça ilginç görüntüler yaşandı. Kuzey Koreli basketbol oyuncnsu 2.31'lik Myonghtuı Li'nin açıhş töreninde ülkesiyle bir- likte gecit toreninde bulunması da bunlardan biriydi. Bu arada 37 iilkeden yaklaşık 4 bin 700 sporcunun 27 dalda mücadele et- tiği oyunlann Uk gününde, 6 dalda yanşmalar yapıldı. Yüzme- de, 3 Asya rekoru kınldı. Evren'in KKTC gezisi MAGOSA (AA)—Eski Cum- hurbaşkanı Kenan Evren, KKTC'ye yaptığı geziyi sür- dürüyor. Maraş bölgesinde dün akşam motorla bir deniz gezisi yapan Evren, daha sonra tekrar Maraş Orduevi'ne döndü. Evren'in bu gezisine Kıbrıs Türk Banş Kuv- vetleri Komutanı Korgeneral Fik- ret Özden Boztepe ile KKTC Gü- venlik Ku vvetleri Komutanı Tuğ- general Erdoğan Dirik de katüdı. KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu, Evren onuruna dün ak- şam Magosa'da bir yemek verdi. Evren, Magosa Kaymakamı- na, Belediye Başkam'na ve Doğu Akdeniz Universitesi'ne ziyaret- lerde bulunacak. Magosa'nın surlar içindeki bölümünü de ge- zecek olan Evren, Muratağa, At- lılar ve Sandallar köylerindeki toplu mezarlan da ziyaret edecek. Geleceğin 'prima balerina'lan ABD'nin Massachusetts eyaletinin Newtown kentinde önce- ki gün Boston Balesi'nin geleneksel yılbaşı gosterisinde suna- cağı Fındıkkıran balesinde rol alacaklan belirlemek için ya- pılan elemelerde kiiçük balerinler hayli ter döktüler. (AP) Dünyada 15-20milyon cüzzamb var tSTANBUL (tÜHA) — Yer- yüzünde yaşayan cüzzamlı sayısı- nın 15-20 milyon civannda oldu- ğu belirtildi. Bu sayının dörtte bi- rini sakat ve eski hastalar oluştu- rurken diğer çeyreğini de çocuk hastalann meydana getirdiği ile- ri sürülüyor. Istanbul Lepra Hastanesi Baş- hekimi Prof. Dr. Türkan Saylan, Türkiye'deki kayıtlı hasta sayısı- nın dört bin civannda olduğunu belirtti. Saylan, "Her hastalıkta olduğu gibi cüzzamda da erken teşhis, hastalığın hiçbir sakatlık bımkmadan tedavisine imkân ve- riyor. VoksullukJa çok biiyük ilgi- si olan bu hastalık açlık, sef alet ve doğum kontrolüniin olmadığı bölgelerde kendisini gösteriyor!" dedî. Prenses kardeşler Monaco Prensi Rainer'in güzellikleri ve aşklanyla iinlii iki kızı Prenses Caroline ve \ Prenses , Stephanie Amerika'nm New York kentinde önceki gece gittikleri gece fkulübünde gazetecilerin /objektiflerin- -'den kurtulamadı- lar. (Fotoğraf: AP) HABERLERIN DEVAMI Savaş Planları ve Özal'ın Ziyareti... (Baştarafi 1. Sayfada) süz kalmış sorunlardan birine dönüşecek. Ya- nılıyor. Bu dersin kendisine savaşsız öğreti- lebileceğine inananlann sayısı da glttikçe aza- lıyor aramızda." Time dergisinin yorumunda yer alan baş- ka ilginç satırlar da şöyle: "Ekonomik ambargonun uzun vadeli etkin- liğine ilişkin karamsarlık ister istemez savaş fikrine götürûyor insanı; çünkü Saddam'ın sa- vaş yeteneğini güce başvurmaksızın feice uğ- ratmak olanaksız. Her geçen gün şu açık ola- rak görülüyor: Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi, Körfez'de Başkan Bush'un amaçladığı 'gü- venlik ve istikrarı' sağlamaya yetmeyecek. Dışişleh Bakanlığından bir yetkili, ' Saddam' ı Kuveyt'ten çıkarmanın ötesine gitmek konu- sundaki kararlılığımız bir olguysa -ki bu ko- nuda son derece ciddiyiz- o zaman savaş ka- çınılmaz gibidir' diyor." Bütün bu satırların vurguladığı gerçek, Körfez'de savaşın yaklaşmakta olduğudur. Peki, ABD nasıl vuracak? Bu konuda da alternatif planlara ilişkin ha- berler Arnerikan basınında şu günlerde da- ha çok görülmeye başlandı. Dünkü Washington Posf'un manşetini bunlardan bin süslüyordu. Amerikan Savun- ma Bakanlığı'ndan üst düzeyde bir yetkili- ye dayandırılan haberin özü şu: ABD, Kör- fez'de Irak'a dört koridordan saldırmayı plan- lıyordu; bunlardan biri de Türkiye'ydi. Haberin ilginç bir paragrafı da şöyle: "Uluslararası ambargonun, Irak'ın Kuveyt'- ten çekilmesini sağlamakta başarısız kalma- sı, tüm dünyada askeri bir müdahale için an- layış biriiği doğurmakla kalmaz, aynı zaman- da, topraklannın Amerikan biriiklerince kulla- nılmasına karşı Ankara ve Ürdün'de var olan direnişi azaltır. Kimi askeri yetkililerin bu ko- nuda kuşkusu yok." İşte, böylesi günlerde başlıyor Cumhur- başkanı Özal'ın VVashington ziyareti. Ulkemizi ateşe atabilecek düzenlemeler- den uzak kalınacağını umut ederiz. KISA KISA • Boks Uluslararası 1. İzmir Fuar Kupası Boks Birinciligi'nde Türkiye 3 altın, 4 gümüş ve 4 bronz madalya kazanarak takım halinde 1. ol- du. Bulgaristan 2., SSCB 3. sı- rada yer aldı. • Halter — Uluslararası Cum- huriyet Halter Turnuvası sona erdi. Cezayir, Arnavutluk, Su- riye ve Pakistan'ın katıldıgı tumuvada Türkiye 16 altın, 13 gümüş, 1 bronz madalya aldı. • Ralli — Türkiye Ralli Şa- mpiyonluğunu Emre Yerlici - Can Okan ekibi kazandı. Dün yapılan 11. Ali Sipahi Rallisi'- ndeki 360 kilometrelik 12 par- kurdan oluşan yarışın tüm etaplannı önde bitiren Emre Yerlici - Can Okan ekibi son yıllardaki şampiyonluklarına bir yenisini ekledi. • Voleybol — 2. Uluslararası Ayhan Demir Voleybol Tur- nuvası'na, Burhan Felek Spor Salonu'nda dün yapılan kar- şılaşmalarla devam edildi. Vo- leybol Antrenörleri Derneği tarafından düzenlenen turnu- vanın dördüncü gününde alı- nan sonuçlar şöyle: Bayanlar: Emlak Bankası - Dacia Piteş- ti (Romanya): 3-2, Çekoslo- vak Milli Takımı - Eczacıba- şı: 3-1. Erkekler: Eczacıbaşı - VCS Zlin (Çekoslovakya): 3-0, Galatasaray - Panathina- kios (Yunanistan): 2-3. • Masatenisi Masatenisi süper ligi 1. kademe maçlan sona er- di. Erkeklerde 8, bayanlarda 7 takımın katıldıgı maçlarda şu sonuçlar alındı: îzmir Pı- narspor - Ank. S.K.Gücü (er- kek): 5-4, TED - Ankaragücü (erkek): 5-1, Sarkuysan - Pet- rolofısi (erkek): 5-0, Efes Pil- sen - F.Bahçe (erkek): 5-0, Bursa DSİ - Bursa Belediye (bayan): 5-4, Ankara B.Kolej - Itfaiye (bayan): 4-5, Birissa- spor - Ad. Şekerspor (bayan): 2-5, Bursa DSİ - Itfaiye (ba- yan): 5-1, • Atletizm — Istanbul Mas- terleri Derneği' nin 4. sağlıklı yaşam koşusu 240 sporcunun katıhmı ile yapıldı. Yaşlarına göre birinciler şöyle oldu: 35-39: Rıdvan Doğan, 40-44: Necati Çeteci, 45-49: Turgut Yüksel, 50-54; Ilhan Kart, 55-59: Ali Güleç, 60-64: Os- man Yavuz, 65-69: Yaşar Sa- lepçi, 70-iistü: Fethi Karatürk. Bayanlar: 30-34: Handan Do- ğan, 35-39: Gülay Yalçın, 40-44: Yıldız Türk, 45-49: Be- dile Paksoy, 55-59: Donna Be- han, 60-64: Mari Lu Winkler. • Cimnastik — Türkiye Artis- tik Cimnastik Şampiyonası so- na erdi. Karşılaşmalar sonun- da 3-7 ekim tarihleri arasında yapılacak Balkan Büyükler Şampiyonası'nda Türkiye'yi temsil edecek milli takım belli oldu. Buna göre erkeklerde Bahadır Atalay, Atilla Nazlı, Taner Şentürk, İlhan Erkan, Hakan Ünal, Alp Yahnpala. Bayanlarda Gülçin Özeren, Cahide Yıldınm, Öznur, Ce- sur, Sibel Çetegen, Hergül Gü- ler, Zeyno Ünal, • Al yanşlan 22.9.1990 cumar- tesi İstanbul at yarışları neti- cesinde 6'h ganyan kombine- sini bilenler 326.180r TL. ka- zandılar. Öte yandan dün ko- şulan İstanbul at yarışları ne- ticesinde 6'h ganyan: (7-10-11-4/6-3-12) şeklinde so- nuçlandı. BASKETBOL Poşabahçe zorlanmadı Poşabahçe: 92 - Kolej: 73 PAŞABAHÇE: Erdal (6)18, Ufuk (6)19, M.Dak (4)2, Harun (8)27, Engin (4), M.özyiğit (7)11, Embry (5)11 KOLEJ: Yalçın (5)16, Aytek (5), Haluk (4)5, Ahmet (?), Mu- rat (4)6, Serdar (6)23, Popov (6)17, Hüseyin (3)2 İLK YARI: 48-34 Paşabahçe KADİR DEDE Toplu sonuçlar 2. LİG A.Sebat-F.K.Gümrük : 2-0 D.Doğanspor-Sakarya : 0-0 Eskişehir-E.B.Eyüp : 2-1 Gaziosmanpaşa-Yalova : 1-0 Kartalspor-Rizespor : 2-0 Samsun-D.Ç.Karabük : 0-0 Kocaelispor-Giresunspor: 3-0 Orduspor-Ünyespor : 0-0 Bandırma-îzmirspor : 0-0 İnegölspor-Kütühyaspor: 3-1 Bucaspor-Göztepe : 2-1 Alanya-Denizlispor : 1-0 Altay-Y.Salihlispor : 3-0 Malatyaspor-Mersin İ.Y.: 3-1 3. LİG THY - Eskişehir Ş.spor : 2-1 Edremit - A.Hisan t.Yurdu: 1-1 Çorlu - Kücükcekmece : 2-1 Malkara - Feriköy : 0-1 Kırklareli - Uzunköprü : 1-1 T.Birlik Edirne - İstanbul: 4-0 Tekirdağ - Keşanspor : 0-2 Ümraniye - Adapazarı : 1-1 Zonguldak - Pendikspor: 0-0 tstanbul Küçükköy - Düzce: 1-1 Üsküdar Anadolu - Gebze: 1-0 Bartın - Kocaeli Petkim : 1-1 ist.Maltepe - Ist. Yüce : 2-0 Danca - Çengelköy : 0-0 Fener'de hırs yok (Baştarafı Sporda) Fenerbahçe Guimaraes maçmda olduğu gibi B. Şenol'u libe- ro, Gökhan'ı da kademeye koyarak oynadı. 5-3-2 gibi bir düzen gösteren Fenerbahçe, çoğu kez 4-3-3 ile kalabalık bir savunma anlayışı içinde olan Ankaragücü'nü geçirmeye çabştı. Fenerbahçe'nin ortaya koyduğu futbol hem yavaş, hem de mü- cadele ve hırstan yoksundu. 90 dakika içinde Fenerbahçe'nin bir an olsun pres yapmadığıru gözlerken Ankaragücü'nün kendi yan sahasına kapanıp kontrataklarla gol atmayı düşünmesi, belki de Fenerbahçe'nin pres yapmasına gerek bırakmamıştı. Ama şu- rası bir gerçek ki Fenerbahçe dünkü 90 dakika içerisinde fut- bol oynamaya istekli ve hırsh gözükmemişti. Futboldaki hırs fak- törünü unutan Fenerbahçeli futbolculan tribündeki büyük se- yirci desteği de etkilemedi ve bu görkemli taraftann hırs ve is- teğine paralellik gösteremeyen Fenerbahçe bu anlayış, bu fut- bol ile hiç bir yere varamayacağını bilmeliydi. 4.gün önce 4 gün (Baştarafi Sporda) son derece özvenyle yardım eden, pas aiışverışı yapan oyuncu- ları gitmiş, dün adeta toptan kaçanları gelmiş. 4 gün öncenin sürekli ataklara çıkıp oyunun ve sonucun güzelleşmesine bü- yük katkıları olan Erdi ve Semih gitmiş, yerlerine sanki futbo- la yeni başlayanları gehniş. 4 gün öncenin oyunun kaderini et- kileyen paslar dağıtan Oğuz'u; gol atan, gol attıran Vokri'si gitmiş, yerlerine sanki varhklarıyla yokluklan belli ohnayan göl- geleri gelmiş. Pas ahşveriş yaptığında hem kendi oyununu, hem de takımının oyununun güzelleştiren Hakan gitmiş, adeta aya- ğına aldığı her topla oynama yanlışı yapan bir mahalle futbol- cusu gelmiş. 4 gün önce takımını son derece iyi motive eden, oyun disiplinlerinden kopmamalanm sağlayan, tüm oyuncu- lanndan randıman alan Hiddink gitmiş, hâlâ karambol topla- rından medet umma gibi bir yanhşa düşüp, yanlışmı pekiştirir- cesine Aykut'un yerine Hasan'ı tercih eden bir Hiddink gelmiş. F.Bahee 2 pııan daha (Baştarafı Sporda) futbolculardı. Aldığı her topu rakibine kaptıran, ikili müca- delelerin hemen hepsinde yere düşen Turhan, takımının hızı- nı İceserken Semih de sol kana- dı istediği gibi kullanamadı ve iyi ortalar yapamadı. 2 maçtır son adam oynayan B.Şenol ise nadir gelişen Ankaragücü atak- lannda çaresiz kaldı. Attığı gol- lerle Fenerbahçe'ye hayat veren Vokri de dün sahada gezinen- ler arasındaydı. Sakat sakat oy- nayan Yugoslav oyuncu girdi- ği gol pozisyonlannda başarılı son vuruşu bir türlü yapama- dı. Bir şutu direkten dönen Ay- kut ise hâlâ eski günlerinden uzak. Vasatın da altında oyna- masına karşın rahat gol pozis- yonu bulup kolay goller kaçı- ran Fenerbahçe'de ayakta ka- lan tek isim Kaleci Schumac- her'di. Savunmasının aksadığı anlarda bir libero gibi cezaala- Ozal 10 gün ABD'de ECEVtTBBC'DE (Baştarafı 1. Sayfada) Büyükelçisi Nüzbet Kandemir, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abramovritz, Devlet Bakanı Güneş Taner, ABD Dı- şişleri Bakanlığı Güney Avnıpa Dairesi Direktörü David Ran- som da bulundu. Amerikan ba- sımndan Özal'ı havaalanında karşılamaya gelenler arasında ise NBC ile VISNEW TV istasyon- larının kamera ekipleri ile AP vardı. Cumhurbaşkanı Özal, havaa- lanında NBC muhabirinin yö- nelttiği, "Eger Bnsh sizden Türkiye'de Amerikan askeri ko- nuşlandırmanızı istese nasıl karşdarsınız" sorusuna, "Merak etmejin, Türkiye'de zaten Ame- rikan askeri var" yanıtını verdi. Özal ve beraberindeki heyet da- ha sonra VVashington'da kalaca- ğı Madison Oteli'ne hareket et- ti. Cumhurbaşkanı özal, 10 günlük gezisi sırasında ABD Genelkurmay Başkanı Colin Powel'i kabul edecek ve Ortado- ğu'daki ABD ve Irak birlikleri- nin durumu konusunda verile- cek Pentagon brifîngini izleye- cek. özal, Ankara'dan aynlmadan önce Cumhurbaşkanı Vekili ve TBMM Başkanı Ka>iı Erdem ve Başbakan Yıldınm Akbulut ile birlikte Esenboğa Havaalam'n- da düzenlediği toplantıda 2 eki- me değin sürecek gezisi hakkın- da bilgi verdi. Gezisinin New York ve Was- hington kentlerini kapsayacağmı söyleyen özal, ziyareti sırasında New York'ta 29-30 eylül tarihle- rinde BM tarafından düzenle- nen "Çocuklar tçin Dünya Zir- vesi"ne katılacağını kaydetti. Türkiye'nin Çocuk Haklan Söz- leşmesi'ni imzaladığmı hatırla- tan Cumhurbaşkanı Özal, 100'ü aşkın devlet başkanımn katıla- cağı zirvede "Çocukların Bekası" konusunda bir konuş- ma yapacağını belirtti. "Çocuklar İçin Dünya Zirve- si"ne katılacak çeşitli ülkelerin liderleriyle görüşme olanağı bu- lacağını da kaydeden Cumhur- başkanı, 25 eylül sah günü Was- hington'da ABD Başkanı Bush ile bir görüşme yapacağını, bu görüşmenin öğle yemeğinde de süreceğini bildirdi. Özal, ABD yöneticileriyle yapacağı diğer te- maslar çerçevesinde Savunma Bakanı, Hazine Bakanı, Genel- kurmay Başkanı ve ticaret tem- silcisini kabul edeceğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Özal, Was- hington'da iki konferansa katı- larak konuşmalar yapacagını, Washington Post, Wall Street Journal, New York Times ve Nevvsvveek'in yazı işleri kurulla- nyla da görüşeceğini söyledi. nı dışındaki toplara hamle ya- Seyircisinin desteği ile Anka- ragücü'nü sahasına hapseden Fenerbahçe 12. dakikada Ay- kut, 15. dakikada B.Şenol iie gole yaklaştı ancak Zalad ba- şarılıydı. 39. dakikada bu kez Ankaragücü'nün bir atağını iz- ledik Sinan bire bir pozisyon- da şut atmayı yeğledi ve takı- mını bir golden etti. 1 dakika sonra A.Gücü penaltı kazandı. Cezaalanı icinden Schumac- her'den dönen top B.Şenol'un yüzüne çarptı, Cengiz'in önü- ne düştü . B.Şenol'un bu fut- bolcuya yaptığı hareketi hakem penaltı ile değerlendirdi. Sabo- tiç takımını 1-0 öne gecirdi. Hemen 2 dakika sonra bu kez F.Bahçe'nin golünü izledik. Köşeatışında savunmanın ara- sından iyi yükselen Ercan ka- fa ile beraberliği sağlayan go- lü attı. ABC ve CNN televizyonlanna mülakat vereceğini belirten Özal, ziyareti sırasında ABD Ti- caret Odası ve Türk-Amerikan Iş Konseyi Başkanları tarafın- dan verilecek öğle yemeğine ka- tılacağını, New York'ta banka- cılar ve işadamlanyla da temas- ları olacağını bildirdi. Cumhurbaşkanı özal, ABD- deki Türk toplumunun temsüci- leriyle de hem VVashington'da hem de New York'ta bir araya geleceğini vurgulayarak gezinin "hayırlı uğurtu olması" dileğin- de bulundu. Toperi özal, gezi hakkında bu açık- lamalarda bulunduktan sonra gazetecilerin soru sormasına fır- sat bırakmadan salondan aynl- dı. Bunun üzerine gazeteciler de geziye ilişkin bazı sorularını Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Ka- ya Toperi'ye yönelttileT. Toperi, soruları yanıtlarken Özal'ın te- masları sırasında "Tfirk-ABD ilişkilerinin ve Körfez krizinde- ki son gelişmelerin" ele alınaca- ğım söyledi. Başkan Bush'un da- ha önce yaptığı temaslar konu- sunda Özal'a bilgi vereceğini kaydeden Toperi, Körfez krizi nedeniyle Türkiye'nin uğradığı zarann karşılanması konusunun "görüşmelerin konjonktüriine göre gündeme gelebileceğini" ifade etti. Toperi, "ABD yönetiminin Kıbns sorunu konusunda bir öneri ya da talebi olabilir mi" sorusuna, "BUmiyoruz. Görüş- me sırasında meydana çıkacak" yanıtını verdi. Toperi, özal'ın Körfez ülkelerine yapacağı gezi- nin programmın henüz belli ol- •madığını söyledi. "Cumhurbaş- kanı Irak'a da gidebilir mi" so- rusunu Toperi, "Olabilir. Ama bilmiyoruz. Gelişmelere baglı. Henüz program yok. Irak var ya da yok diyemem" biçiminde ya- nıtladı. Beklentiler Washington muhabirimiz Ufuk Giüdemir'in haberine göre ABD yönetiminin Cumhurbaşkanı ÖzaTın Körfez krizi dolayısıyla ABD'den beklentilerini ne ölçüde karşılayacağı Bush'un vereceği ye- mekte belli olacak; yönetim Ozal- ın çeşitli beklentilerle ABD'ye gel- diğini biliyor. Ancak ne bu bek- lentilerin aynntısını ne de ABD 1 nin bu beklentileri karşılamak için neler yapabileceğini tam olarak netleştirmiş değil. ABD'nin gezinin "dış göriintüsünün" Ozal'ı tatmin et- mesi için belli bir gayret içinde ol- duğu görülüyor. Ancak içerik ba- kımından uzun vadede Özal'ın beklentilerinin karşılanıp karşıla- namayacağı konusu "belirsizliğiııi'' sürdürüyor. Şu an- 1311 I Ş l t v i l c l OlZı 1 U I . U I 1 sında New York ta yapı- lacak olan "Dünya Çocuk Zirvesi"ne katılacak liderierin dik- katlerini çocukların günümüzdeki sorunlarına çekmek amacıyla düzenlenen "Bir Işık da Siz Tutun" gecesi, dün akşam gerçek- leştirildi. Doğan Kardeş Dergisi ile UNICEF'in ortaklaşa düzen- lediği gecede, Haliç'te, Lnkapanı ile Galata Köprüsü arasında- ki parklarda toplanan 200'ün üzerinde çocuk, saat 20.00'de el- lerindeki mumlarla Avustralya'dan Amerika'ya kadar uzanan ve 75 ülkeyi kapsayan ışık zincirinin Türkiye halkasını oluşturdu- lar. Bir diğer "dostluk zinciri" ise tstanbul Ticaret Odası'nın ya- nındaki parkın karşı kıyısında oluşturuldu. "Bir Işık da Siz Tutun" gecesine ayrıca tiyatro sanatçısı Perran Kutman da ka- tılarak çocuklarla birlikte yaktığı mumu taşıdı. VEFAT1938'li emekli yarbay ALt GÜNGÖRani bir kalp krizi sonucu vefat etmiştir. Cenazesi bugün (24.9.1990) öğle namazında Uzuntarla köyünden kaldınlacaktır. AİLESİ da ABD'de bu "belirsizüği" çok çarpıcı bir şekilde anlatan taze bir örnek yaşanıyor. ABD makamla- n, Körfez krizi dolayısıyla Suudi Arabistan'a askeri konuşlandırma sürerken sürekli olarak bu ülkenin savunmasının daha da güçlendi- rilmesinden, gelişmiş silahlar ve- rilmesi gereğinden söz ederek bu ülkeye 23 milyar dolarlık silah sa- tışı ongören bir kararnameyi Kongre'ye sevk etti. ABD yöneti- minin Suudilere bu konuda vermiş olduğu tüm taahhütlere karşın, bu kararname Kongre"de Israil lobi- sinin engeli ile karşılaştı ve paket geri çekildi. Yani ABD yönetimi- nin değil hibe yapmakta, mütte- fik bir ülkeye parasını ödeyeceği bir silah satışı yapmakta dahi eli- nin o kadar serbest olmadığı bir kez daha ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı özal'ın ABD ziyareti Türkiye'ye büyük yardım ve destek verilmesinden söz edil- diği bir dönemde, aynı kapsamda adı anılan Suudi Arabistan'ın bü- yük zorluklarla karşılaştığı ve yö- netimin güç günler yaşadığı bir dönemde gerçekleşiyc olması ba- kımmdan ayn bir anlam ka- zanıyor. özal, şeref salonunda karşılaş- tığı Ankara Anakent Belediye Başkanı Murat Karayalçın ile soh- bet etti. özal, Ankara'nın su du- rumu ile Altınpark projesi hak- kında Karayalçın'dan bilgi aldı. Başbakan Akbulut ile eşi, Ge- nelkurmay Başkanı Orgeneral Ne- cip Torumtay, bakanlar Hüsnii Dogan, Vehbi Dinçerler, Mustafa Taşar, Safa Giray, Şükrii Yüriir alanda protokol sırasında bekler- ken özât, dönüşüne kadar Cum- hurbaşkanlığı'na vekalet edecek olan Kaya Erdem ile kısa bir süre görüştü. Havaalanına gelenler arasında yer alan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Torurntay'ın sol ayağı- run diz üzerine kadar alçılı oldu- ğu görüldü. Torumtay, pistin ke- nanna kadar gelen makam araba- sına binerken, gazetecilere Mehmetçik-90 manevrasını izle- mek üzere gittiği Ağrı'da düşme- si sonucunda sol dizinin kınldığıru söyledi. "Türkiye'yi pazarlayacak" Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ABD gezisini eleştiren DYP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Kılıç, "Yetkisiz bir insan cebine koyduğu Türkiye'- yi ABD'ye pazariamaya gidi- yor" dedi. Cumhurbaşkanı Özal'ın, "Körfez'e gerekirse asker gön- deririm" diye açıklama yaptığı- na değinen Kılıç, "Nasıl gönderirsin. Yetki sana değil, hükümete verildi. Bir de başunı- za, 'NATO ülkeleri Körfez'e as- ker göndermelidir' diyen başkomutan Semra Özal ortaya çıktı" dedi. Saddama göre Kuveyt'ten çekilmek intihar olur LONDRA (AA) — DSP lide- ri Bülent Ecevit, bir sure önce Bağdat'ta görüştüğü Irak De%- let Başkanı Saddam Hüseyin'in Türkiye ile ilişkileri iyi tutmaya özen gösterdiğini söyledi. Ecevit, Bağdat'taki temasları konusunda BBC'nin sorularını cevaplandırdı. Irak'a arabuluculuk gibi bir niyetle gitmediğini belirten Ece- vit, arabuluculuk yapacak kişi- nin ilgili tüm taraflarla temas halinde bulunması gerektiğini, oysa kendisinin "Türkiye'nin bi- linen siyasai koşullan nedeniyle" Türk hükümetiyle bile temas olanağı bulunmadığını söyledi. Ecevit, "Saddam Hüseyin'le diyalog çok acıktı. Anladığımız kadanyla bizden pek bir şey saklamadı. Ancak btzi sevindi- ren bir şey şu ki Türkiye'nin res- mi tutumundan çok tedirgin ve rahatsız olmakla biriikte, Türki- ye ile ilişkilerini çok iyi tutma- ya büyük önem ve özen göste- riyor" dedi. Irak yöneticilerinin Kuveyt'- ten geri çekilmeyi "intihar" gi- bi gördüklerini kaydeden Ecevit, Irakh yöneticilerin bu konuda kendisine şu gerekçeleri öne sur- düklerini anlattı: "Biz tran'la 8 yd savaştık, eli- tnizde tran'dan aldığımu bazı topraklar vardı. Şattül - Arab'ı tamamen kendi sınırlanmız içi- ne almıştık, oysa Kuveyt'i ilhak ettikten sonra Körfez'e daha ra- hat açılabileceğimizi düşünerek tran'dan 8 yıllık savaş sonunda etimizde ne kaldıysa geri verdik. Şimdi bir de Kuveyt'ten çekilir- sek halkımıza ne diyeceğiz, bu- nu nasıl izah edeceğiz?" Ecevit, "2^ınnediyorum ki Saddam Hüseyin müzakere yo- lunu açık tutmak ancak Ku- veyt'ten çekilmelerinin mümkün olmadığını da dünya kamuoyu- na duyurmak istiyor" dedi. ABD'den fazla Amerikancıyız Kendisinin öteden beri Türki- ye'nin Arap ülkeleri arasında ve Ortadoğu'daki ihtilaflara taraf olarak karışmamasından yana ol- duğunu ve Türk kamuoyunun da bu görüşü paylaştığını belirten Ecevit, bölge dışı ülkelerin ihtilaf- larda taraf tutma konusunda da- ha rahat hareket edebildiklerini, çünkü bölgede çıkacak bir yangı- mn bu ülkeleri doğrudan etkile- meyeceğini kaydetti. Ecevit, "Siz iktidar olsaydınız, Irak'a karşı nasıl bir çizgi izlerdi- niz?" sorusunu cevapiarken de "Ekonomik ambargoya katılmak BM güvenlik konseyinin bağlayı- cı bir karan olduğu için kaçınıl- mazdı, ancak ekonomik ambargo- ya her ülke kendine göre nyguluyor" diyerek ambargo tari- hinden sonra Irak için yiyecek yüklü gemılerin Türk limanların- da boşaltılmasına izin verilmezken Türk limanlarından yola çıkan Irak tankerlerinin ambargo tari- hinden sonra ABD'ye varışların- da boşaltma yapıldığını belirtti. Ecevit, "Bu çifte standart değil de nedir? Biz ABD'den daba çok Amerikancı olmak zorunda mı- yız? ABD bu ambargonun oncü- luğünü yapıyor. O halde dostlann- dan bekiediği olçude ambargoya önce kendisi uymak zorundadır. Fakat kendisine gdince işine gel- digi gibi davranıyor. Ambargo ta- rihinden sonra gelen gemileri boşalüyor" şeklinde konuştu. Çocuk maması ve ilaç gibi za- ruri maddelerin ekonomik ambar- go kapsamına alınmasına karşı ol- duğunu kaydeden Ecevit, Bağdat 1 ta çocuklann ilaçsızhktan ölmeye başladıklanm gördüğünü belirte- rek, "Bence ambargo var diye Irak'a çocuk maması ve ilaç gön- derilraesini önlcmenin, sonuçlan itibanyla kimyasal savaştan hiçbir farlu yoktur" dedi. Ecevit, "Biz iktidarda olsaydık meclisten dış ülkelere kuvvet gön- denne ve başka ulkelerden Türki ye'ye kuvvet gelmesi gibi konular- da yetki isteme geregi duymazdık. Çünkü böyle bir karann istenmesi ve alınması bile olası bir çatışma- ya Türkiye'yi öoceden ancajej^- miş oluyor" diye konuştu. "Turkiye Ortadoğu'da cağdaş- laşma yönünde bir yapı degişikli- gini ozendirici örnek olabilir. Çag- daş, demokratik ve laik bir ülke olarak" diyen Ecevit, Irak devlet başkanının dikkatini bu konuya çektiğini, Kuveyt'ten başlayarak Ortadoğu'da halkı temsil eden yo- netimlere geçiş süreci başlatılma- sını önerdiğini söyledi. Ecevit şoyle konuştu: "Saddam Hüseyin bu konuda biraz köşeye sıkışmış gibiydi. Ta- mamen karşı çıkmıyordu. Kendi- sinin de bolgede demokratikJeşme ve yeniden yapılanma sürecinin başlaması gerekligini kabul ettiği anlaşdıyordu. Hüseyin kendisi Irak içinde de bir rejim değişikli- ğinin kaçınılmazlığını kabul etmiş göriinüyor. Ancak şn aşamada buna olanak görmüyor." Ortadoğu'nun yapısını açıklık, cağdaşbk ve demokratikleşme yö- nünde değiştirmeyi amaçlayan adımlar atılmadıkça bölgede bu- nahmlann sona ermeyeceğini be- lirten Ecevit, BM'nin etkin dene- timi altında bölgede tüm öldürü- cü kitle silahlannın ortadan kal- dınlmasını örıerdi, ancak bunun sadece Irak ve Libya'ya karşı de- ğil İsrail'e karşı da uygulanması gerektiğini vurguladı. ABD'nin Irak'ı vurma planı (Baştarafi 1. Sayfada) den Kuveyt ve Irak'a girerken halen Akdeniz'de açıkta bekle- mekte olan her biri 10 bin kişi- lik iki deniz piyadesi tugayı da Türkiye ve Ürdün'deki iki kori- dordan Irak'a girecek. Yazıda, ABD'nin bu çerçevede kuzey ve batı cephesi için en az üç kara tumenini daha görevlendirebile- ceği vurgulamyor. ABD'nin çok cepheli bir savaş arzulamasında- ki bir başka amacın da Irak'ın zayıf ikmal yollanm sekteye uğ- ratmak olduğu kaydediliyor. Bilgi edinilemedi Tyler'in haberinde, Bush yö- netiminin Türk ve Ürdün top- raklanmn kullamlması yönünde bu iki ülkenin hükümeti ile bir anlaşmaya vanhp vanlmadığı konusunda bilgi elde edilemedi- ği vurgulanıyor. Ancak özal'ın ABD'ye, Amerika'nın Türkiye, Mısu- ve Ürdün için yardım pa- ketleri üzerindeki çalişmalan ta- mamlayacağı hafta gelmesine dikkat çekiliyor. Yazıda her ne kadar özal'ın, daha önce Türk topraklannın Irak'a karşı bir saldırı için kuUanılmasına izin vermeyeceğini vurguladığı not ediliyorsa da şöyle bir açık kapı bırakılıyor: "Uluslararası ambargonun Irak'ın Kuveyt'ten geri çekilme- sini sağlamakta başansız kalma- sı, tüm dünyada askeri bir mü- dahale için anlayış biriiği doğur- makla kalmaz, aynı zamanda topraklannın Amerikan birlik- lerince kullamlması için Anka- ra ve Ürdün'de var olan direnişi erozyona ugratır. Bazı askeri yetkililerin bu konuda kuşkusu yok." Washington Post'un haberin- de, Suudi Arabistan ve Kuveyt'in sürgündeki hükümetinin Bush yönetimini sessizce bir askeri müdahale için teşvik ettikleri be- lirtildikten sonra bunun yıl so- nundan önce gercekleşebileceği de kaydediliyor. Baker yorum yapmadı ABD Dışişleri Bakam James Baker, VVashington Post'ta yer alan ve Türkiye ile Ürdün üze- rinden askeri harekâtı konu alan habere ilişkin yorum yap- madı. Baker, NBC televizyonuna verdiği demeçte, "Yazılanlar üzerinde konuşmak, haberi doğrulamak ya da yalanlamak istemiyorum" dedi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Körfez krizinin askeri müdahaleyi seçmeden diplomasi ile çözülme $ansı bulunduğunu belirtti. Ancak Amerikan yöne- timinin açık seçenekleri daha sonra kullanılmak üzere sakh tuttuğunu söyledi. BM Güvenlik Konseyi'nin • yann toplanarak Irak'a uygula- nan ambargoyu güçlendirme konusunu ele alacağını hatırla- tan Baker, "Askeri olmayan se- çeneklerden yoksun olduğumu- zu düşünmüyorum" dedi. ABD Başkam George Bush'- un barışçı bir çözüm istediğini, ancak diğer seçenekleri gözardı etmeyeceğini belirten Baker, Irak'ın teröristce bir eylemle kışkırtma yoluna gitmesi duru- munda Amerikan hükümetinin uygun cevabı vereceğini söyledi. Baker, Irak'ın, Kuveyt'ten çekilme ve Kuveyt rejiminin ye- niden işbaşına gelmesini içeren BM kararlanm kabul etmediği sürece uzlaşmaya gidilmesinin söz konusu olamayacağını kay- detti. Baker, Irak Kuveyt'ten çekil- dikten sonra, iki ülke arasında görüşmeler olabileceğini belirt- ti. Orduevi giriş kartıraı kaybettim. Hükümsuzdür. YAŞAR GÖL İstanbul trafiğinden aldığım şoför ehliyetimi kaybettim. Hükumsüzdür. ŞÜKRİYE tNCl GÖL NİŞANLANDIK MUTLUYUZ AYSEL ÇOLAKOĞLU MEHMET ŞENER 23.9.1990
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle