25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 EKONOMI 24 EYLÜL 1990 BORSA NOTLAR ABDURRAHMAN YILDIRIM 'tşiniz avanta gitsin' Son yıllarda Türkiye'de en kolay para kazanmanın yo- lu borsadan geçiyor. Bu kolay para kaybetmeyi de beraberin- de getiriyor, ama çıkış trendin- de olduğundan bu dönemde çoğunluk kazanıyor. Işte kolay para kazanma kokusunu alan- lann büyük kalabalıklar oluş- turduğu sokak borsası geçen hafta konuk bir başbakanın n- yaretine sahne oldu. Türkiye^ de bulunan Azerbaycan Başba- kanı Hasan Hasanov ülkesinde kuracağı borsa ve uygulamaya koyacağı özelleştirme programı nedeniyle yanına Cengiz tsra- fil'i de alarâk Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'na geldi. Ha- sanov önce kalabalığın oluştu- ğu "sokak borsasına" yöneldi. Buradaki tezgâhlan, üstündeki para ve hisse senetleri ile bağı- nş çağnşlan duyan konuk baş- bakan borsanın burası olduğu- nu sandı. "Çok güzel, müthiş" gibi sözler söyledi. Sokak bor- sacılannı selamladı, eUerini sık- tı. tsrafıl'in uyarısıyla da resmi borsanın burası olmadığını öğ- renince yolunu değiştirdi. El kaldınp "Allahaısmarladık" derken alkışlanan Hasanov, bir şeyler söyleme gereğini duydu ve "isiniz avanta gitsin" dedi. Bu sözü duyan ve hafıfçe bozu- lan sokak borsacılan "Sen bfl- miyofsan, bnrası avanta yeri değU" der gibiydiler. Hasanov- un ne demek istedigi ise Azeri Türkçesinde "avantanın" "iyi" anlamına geldiğini belirtmesiy- le anlaşıldı. Bunu duyan sokak borsacılan da hemeneklediler: "Sfcdn de avanta gitsin." Basuı borsaya 1QQO' m m o d a s ı açılma basına da bulaştı. Bu sektörde halka açılmanın ük ömeğini veren Sa- bah Gazetesi'ni başka basın or- ganlannın da izleyeceği anla- şılıyor. Sennaye piyasası çevrelerin- den edinilen bilgiye göre Hür- riyet yöneticileri yan kuruluşla- n Tam Sigorta'nın halka açıl- masından edindikJeri deneyimi gazeteyi halka açmada kullan- ma egilimindeler. Bu çevrelere göre yabancıya da satılsa Hür- riyet'in bir bölümü iç piyasada halka açılabilir. Milliyet grubu ise halka açılma deneyimini Milliyet Tatil ile yakalayacağa benziyor. Bu konuda hazıriık- lara girişilmiş bile. Tercüman gazetesi sahibi Kemal Ihcak'ın ise bir süreden beri "Gazetemi nasıl halka açanrn" diye araş- tırma yaptığj behrtiliyor. Tahtalar sokağa iniyor T şe önce ayakta başladılar. X Sonra masa kurup oturdu- lar. Ardından hisse senediyle yetinmeyip her türlü döviz ahm satımını başlattılar. Kör- fez kriziyle birlikte altına da geçiş yapülar. Denizciler soka- ğına sığmayıp yan sokaldara, Rıhtun Caddesi'ne taştılar. So- kak borsasının bu yayılması ve gelişmesi geçen hafta Denizci- ler Sokağı'na "işlem tahtası" kurulmasına kadar vardı. Ûki çarşamba günü öğleden sonra kurulan sokaktaki işlem tahtası sonraki günlerde devam etti. Sistemin acıkhğı, basitli- ği ve çabukluğu* ilginin yoğun olmasına yol açtı. Bu tahtada aiım satım işlemleri tıpkı bor- sadaki gibi, kaün keçeli kalem- lerle yazüıyor. Hisse senedinin adı, miktan fıyatı ve kime ait olduğu kaydediliyor. Alıcı ve- ya satıcı çıktığında teklif sa- hipleri çağnhyor ve işlemler anında gerçekleştirüiyor, hisse- ler verilip paralar ahnıyor. Tahta sistemini sokağa taşıyan 3-4 girişimcinin buradaki rolü ise bazen alıcı ile satıcının ara- sına girip birbirine yakın tek- J n lifleri uyuştunnak ve işlemle- rin bir an evvel sonuçlanması- nı sağlamak. Bir hisse senedi- nin tahtada kahş süresi ise en fazla 10 dakika. Bu süre için- de gerçekleşmeyen tekliflerin yerini yenileri alıyor. Tahtayı buraya getirip kuranlar ve ta- kas işlemleri ile alım satımcı- nın uyuşmasına katkıda bulu- nanlann kân aracı üyelerin al- dığı yüzde bir komisyonun ya- rısı kadar, binde beş. Sokakta tahta sisteminin büyük talep görmesi üzerine müteşebbis grup yeni tahtalar açılraasına karar verdi. Aynı sokakta şimdi birden çok tah- tada hisseler hiçbir fiyat sınır- lamasına bağlı kalmadan ser- bestçe işlem görebilecekler. Is- tanbul'dan sonra tahta sistemi borsanın bulunmadığı, ama hisse senedinin yaygın olduğu şehirlere de taşınacak. Bu ko- nuda önceiik sırası ise îz- mir'de. Sokak borsasının hızla ya- yılması ve gelişip modernleş- mesi, bir yandan insanlarımı- zın güişimciliğini gösterirken öbür yandan hisse senedi ya- tırımcısuıın hizmet beklediği- ni ortaya koyuyor. 'Borsa dışına buyurun9 Sokak borsasının etkisini azaltmak amacıyla sınırlı sayıda aracı uyede borsa dışı satışlar (ya da lot altı küsurat saüşlan, başlatılıyor. Bu amaç- la aracı üyelere bir genelge gönderen Borsa Başkanlığı, borsa dışı ahm satım işlemle- rine katılmaları için 26 eylüle kadar başvurmalannı istedi. Bir üyenin en fazla 10 hisse senediyle katüabileceği bu sa- tışlarda yetkili küınacak aracı üye sayısı da lO'u geçmeyecek. Üzerinde işlem yapılan hisse senetleri bir ay süreyle değişti- rilemeyecek. Yetki almak için başvuracaklar arasında Iş Bankası, Ziraat Bankası, Pa- mukbank gibi bankalarla Ya- tınm Finansman gibi aracı ku- rumlar başı çekiyor. Üyeler yetki belgesi aldıktan sonra borsa dışı satış yapacak- lan en fazla 10 hisse beürleye- cekler. Bu hisselerin fıyatlarını borsa kapanış fiyatı artı eksi yüzde 10 farklı olabüecek. Yet- kili üye bu yüzde 20'lik marj içinde yüzde lOMuk bir fiyat bandını serbestçe seçecek. An- cak belirlenen ahş ve satış fi- yatlan arasmdaki fark yüzde 4'den fazla olamayacak. Üye talep olduğu takdirde her gün 5 lota (borsa işlem birimi, 200 hisseyi temsil ediyor) kadar ahm ve buna ilaveten S lota ka- dar satım emirlerini gerçekleş- tirmek durumundalar. Bu iş- lemlerde üyeler hisse senetkri- nin teslimi ve bedelinin öden- mesini aynı anda yapacaklar. Hisselerin eksik ya da sahte ol- masından aracı üyeler sorum- lu tutulacaklar. Borsanın küsurat işlemleri- ni "sıkı bir denetim içinde başlatması" aracı uyelerce "soğuk" karşılandı. Borsa Bankerleri Derneği Başkanı Zeki Döşlüoğlu, sokak borsa- sına alternatif olarak getirilen bu sistemin bazı sımrlamalar içermesinin etkisini azaltacağı- nı söyledi. Sokak borsasında her şeyin serbest olduğunu kaydeden Doşlüoğlu, "Bence başlangıçta bu kadar kısıtlama getirilmesi yanhştır. Elimizi kolumuzu boş yere bağuyoruz. Bu sokak borsasını ortadan kaldırmamızı olumsuz etkileyecektir" dedi. Bakalım aracı üyeler gönül- suz başladıklan bu işten yüz- lerinin akıyla çıkabilecekler mi? Ben bııtndayım efendun Halka açılmanın faydala- nru keşfeden şirketler, kuyruğa girmiş uygun bir or- tarnda bunu gerçekleşrirmek için hazırlık yapıyorlar, mak- yajlarını tamanüıyorlar. Bu şirketierden başka kendisini buna çoktan hazır hisseden, ama sennaye piyasasını ve bor- sayı henüz hazır bulmayanlar da var. Manisa'da kurulu Raks Elektronik Fabrikası 17 ayn ülkede şirketleri, 1989"da 200 milyar liraya varan cirosu, 36 milyon dolarük ihracatı, rao- denı ve rekabet gucü yuksek teknolojisu Sovyetler Birüği'n- de kuracağı fabrika ile halka açüabilecek ideal şirkeüer ara- sında görunüyor. Raks Grubu Yönetim Kurulu Baskanı As- İaa önel "Biz halka açılmaya ve borsaya çoktan hazınz, ama borsa buna yeterince hazır değil" dedi. Halka açılmanın emniyet, sürat ve bilgilendirme gibi üç temel unsuru gerektir- diğini belirten Aslan önel Türkiye'de bu üç unsurun mevcut olmadığına işaret ede- rek şöyle devam etti: "Borsa yeni binasma taşınsın, bilgisa- yara gecsin, gerekli emniyet tedbirlerini alsın. Yatınrncırun sağhkh kararlar verebileceği bir ortam oluşsun gerisi kolay. Bu koşullann hazır olmasını bekliyoz yoksa çoktan beri halka açılmaya hazınz." Aslan Önel'e soruyoruz: Şir- ketin yüzde kaçını halka aça- caksınız? Yanıt: "Istenirse hep- sini. Bu fabrikayı biz kurduk. Yeterki halk almak istesin. Biz bir başkasını kuranzT 6 Dün neysek bugün de oyuz' IŞIK KANSU ANKARA — Türk-İş Genel Başkanı Şevket Ydmaz, "Işve- renler, o da yetmiyornıus gibi Sayu CnmkuİMşkanı, işçileri ve sendikalan luunnoyuna şika- yet etme «hjifaniıgmHan vazgeç- mjş göriinmiiyor" diye konuştu. Yümaz, bugün yapüacak Baş- kanlar Kurulu toplantısına iliş- kin olarak Cumhuriyet'in soru- lanna şu yanıtlan verdi: "— Tiirk-tş Ba^kanlar Kuru- lu, işveraüerin ve httkümet cev- reierinin, sendikalara yoğun ekştiri yöoelrtigi bir donemde toplamyor. Başkanlar Kurulu- ndan, bu konoya ilişkin oe gibi kararUr çıkabüir? YILMAZ — Sendikalar talep müesseseleridir. Gerek işveren- ler, gerek kamu işveren sendika- lan, kamu işveren sendikalann- dan sorumlu Devlet Bakanı Ce- mil Çiçek, o da yetmiyormuş gi- bi, Sayın Cumhurbaşkanı, geç- mişte örneklerini gördüğümuz şekilde, 'Sendikaiar yüzde 500 zam istiyoriar' gibi, işçileri ve sendikalan kamuoyuna şikayet etme ahşkanhğından henüz da- ha vazgeçmiş görünmüyorlar. Temel hükümleri dahi henüz bi- tirilmemiş bulunan sözleşmele- rin bu asamasında, işverenlerin şikayetinin, isbanşına fayda ye- rine zarar getireceği meydanda- dır. — Türk-lş, özeüikk 1983ten bu yana gerek işçUerin ekono- mjk baklan, genkse kıattonmış demokratik hakbkn için miting- kr, toplanblar dozenledi. Oysa, özeiükle 1990 başuıdan bu ya- na bn aktif politikasını bıraktı- ğı gerekçesiyle eleştiriliyor. Ge- çen yıiiardan bn yana ne degişti dc Tiirk-lş aktif poütikasını bırakü? YILMAZ — Biz dün neysek bugün de öyle mücadele vermeyi ihmal etmeyiı. Geçmişte gerek eylemleri hep beraber yapmak- tan, gerekse Koordinasyon Ku- rulu'nun birlikte hareket etme- sinden zarar görmüş değiliz, bundan da vazgeçmiş değiliz. 1 Haziran 1990 sonrası sözleşme- Şevket Yılmaz: 1983'ten bu yana Türk-îş, ekonomik ve demokratik haklar için mitingler düzenledi. Oysa bu yıl aktif politikasım bıraktı diye eleştiriliyor. Türk-İş dün neyse bugün de odur. lerin yetki, müzakere ve uyuş- mazbk asamalan ile 1991 sözleş- meleri yakın olmahdır görüşü- muz vardır. Kamu kesiminde tüm işçilerin birlikte hareket et- mesi ve başanlı olmasını düşü- nüyoruz. — Törk-tş, 1990 basında ana- yasa ve vasalardaki değısiklik is- teklerini bir kez daba hüküme- te iletti, ama henüz somut bir sonuç alamadı. YILMAZ — Hiçbir sendikal hareket, kamuoyunu yanında bulamazsa, başansı büyük ol- maz. Biz, anayasa dahil, bize göre antidemokratik olan yasa değişikliklerini hükümet yanın- da, anamuhalefet ve muhalefet partisine de verdik. Oralardan da laftan başka bir şey görmedik. — Bu yasama döneminde de- gişiklik yapıiacagından ümitli misiniz? YILMAZ — Elbette, yaptığı- mız o görüşmeler sırasında ve- rilen cevaplardan ümitli olduğu- muz izlenimine vardık. — Geçmişte Türk-tş'in talan- dıgı aktif (avıra benzer bir rutu- mun yüriirülmesi için gerekli ko- şuiların oluşmadığını mı diişü- nüyorsunuz? YILMAZ — Yapacağınız mücadele, ne kadar büyük top- luluğu kapsıyorsa, buna iştirak ya da sempati o kadar fazla olur. Müzakerelerde ümit veren konuşmalan hemen birden yok farzetmemiz doğru olmaz. Ama ümidimizin artık kaybolduğunu anlarsak biz de tedbirimizi ona göre alacağız. — Bu yıl sonunda özel ve ka- mu sektöründeld toplusozles- melerin prosedürterinin aynı za- mana denk getirilmesini düşü- nüyor musnnuz? YILMAZ — Biz de Kamu Kesimi Koordinasyon Kurulu 1 nu kurduk. Ama özel sektörde- ki sözleşmelerde de herhangi bir anlaşmamn olmaması halinde tabii ki beraber yürüyecektir. Türk-Iş'e 'eylem' çağrısı Bazı sendikalar Türk-İşyönetimini hareketsizlikle suçluyor tş-Sendika Senisi — Türk-lş Başkanlar Kurulu toplantısınm "hararetli" geçmesi bekleniyor. Bugün başlayacak toplantıda Türk-lş'in "hareketsizüği"nin yol açtığı şikâyetlerin yoğun ola- rak dile getiriİeceği bildirildi. ANKA'rnn haberine göre top- lantıda "kriz zammı" ve arahk ayında yoğunlaşması beklenen "grevler" tüm sendikalann or- tak konusunu oluşturuyor. Top- lantıda alınan kararlar ve çahş- ma hayatından yönelik diğer beklentiler Türk-lş yönetimi ta- rafından daha sonra Başbakan Akbulut'a götürülecek. Türk-lş yetkilileri Başbakan ile yapılan zirve ile GAP'ta ya- pıan toplantıda alınan kararla- rın hayata geçirilmediği yolun- daki şikâyetlerini ve Başbakan ile yapmayı planladıklan görüş- mede dile getirilecekler. Yetkili- ler bu kez alacaklan randevuda Akbulut ile "aracısız" olarak doğrudan görüşmeyi planladık- larmjbelirttiler. Türk-lş'e bağlı sendikalann Istanbul'daki 32 şubesinin dün yaptığı ortak açıklamada, Türk- lş Yönetim Kurulu ve Başkan- lar Kurulu, "genel grev karan- nın uygulanması için göreve" çağnJdı. Istanbul Sendika Şube- leri Platformu adma yapılan bu açıklamada şu değerlendirme yapıldı: "Böylesi bir dönemde Türk- İş yönetimi ve sendika genel metkezleri üzerine dıişen sorum- luluklan yerine gerjnnemekte- dirier. Türk-ts Genel Kurul ka- rarlan nerede? Bu kararlar ne zaman hayata geçiriiecek? Genel grev karannın uygulanması için daha hangi koşullann oluşması bekleniyor?" Kocaeli'ndeki 17 sendika şubesinin Türk-lş Baş- kanlar Kurulu toplantısına iliş- kin ortak açıklamasında da "Devlet yöDeticilerinin toplusöz- leşme düzenine müdahale edici acüdamalar yapüklan, sendikal mücadelenin baskı altına alına- rak engellenmek istendigi" kay- dedildi. Kocaeli Sendikalar Birliği adı- na yapıldığı belirtilen açıklama- da, "Bu gidişe 'dur' diyebilmek için ve Türk-İş Genel Kurui ka- rarlarının hayata geçirilmesi doğrultusunda alacağınız her türlü eytem kararlanıu aktif ola- rak destekleyeceğimizi bildiri- riz" denildi. Kriz, enflasyonu 7-8puan arttûrdı DİE Başkanı Orhan Güvenen, bu yıl petrol zamlan ûolayısıyla enflasyonun yüzde 42.7 ile 50.7 arasında gerçekleşebiicceğini belirtti. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Devlet Istatıstik Ensti- tüsu (DtE) tarafından yapılan açıklamada, toplam fiyatlarda yıl sonunda enflasyonun yüzde 37.3 ile yüzde 57.3 arasında ola- cağı bildirildi. Tüketicide ise fi- yat artışının yüzde 42.7 ile 50.7 arasında olacağı belirtilirken Körfez krizinin, yıl sonu rakam- larına 7 ile 8 puan arasında bir ek getirdiği bildirildi. Petrol fi- yatlanmn enflasyonu etkilediği- ni belirten DİE Başkanı Prof. Dr. Orhan Güvenen, kriz nede- niyle bazı fırsatçılann fıyatlann artması yolunda beklentileri ol- duğunu, bunun da fıyatlann yu- kanya doğru çekilmesine yol açabileceğini söyledi. Türkiye ekonomisinde tem- muz 1989 tarihinden ağustos ayına kadar enflasyonda genel bir düşme eğiliminin gözlendi- ğini beürten Prof. Dr. Güvenen, Türkiye için bunun sonuçlannın çok önemli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Güvenen, "Enflasyo- nun düşme süreci zor bir olgu- dur. Düşmeye doğru bir direnç vardır. Ama fıyatlann ynkan çıkması çok kolay bir olgndur. Ondan ötiirii bu geçen 13 ayın büyük önemi vardır. Çünkü enf- lasyon yüzde 74.6'lardan son olarak toplamda yüzde 45.9'a düşmnştür. 28 puan civannda bir düşüş büyük başandır. Ay- nı zamanda bunn yaparken Türkiye ekonomisi yüzde 101ar civannda büyüme saglamıştır. Bu, genellikle kitaplann yazdık- lan ile ters olan bir olgudur. Bu şunu gösteriyor, Türkiye ekono- misi her şeye rağmen belirii bir etkinliği kazanmak üzere. An- cak Körfez krizi petrol fiyatla- nnı birdenbire yukan çekti. Bu da enflasyonu ister istemez etki- ledi. Yaptığımız araştınnalarda petroldeki yüzde 10luk ber zam endekse yakiaşık olarak yüzde 1,5-2 arasında bir rakamı ilave etmektedir" diye konustu. Petrole şu ana kadar yüzde 40 zam yapıldığmı, bunun 31 Ara- hk 1990 endeksini 7 ile 8 puan arasında etkileyeceğini belirten Prof. Dr. Güvenen, "Petrol kri- ziyle birlikte eğer her ay için yüzde iki artış olursa toplam fi- yatlarda yıl sonunu 373 enflas- yon ile bitirecegiz. Eğer bu ar- tış yuzde 2.5 olursa yüzde 40, yuzde 3 olursa 42J& enflasyon ile yılı tamamlamış olacağız. Aylık endeks oranlan geçen yıhn ay- nı aylanndan 1 puan eksik olur- sa geçen yıla kıyasla enflasyon 40.1 ile biter. Eğer endeksin 1 puan fazlası olursa 51.4; 2 pu- an fazlası olursa 573 ile yıl ta- mamlanmış olacaktır. Tüketici endeksinde ise eğer bu eyiiil, ekim, kasım, arahk ay- lannda yüzde 25 artış olursa yıl sonu enflasyonu yüzde 42.7 olur. Yüzde 3 olursa 45.5, en- deks puanlan geçen seneden 1 puan düşük olursa 48.9,1 puan fazla olursa yüzde 50.7 ile kapaünz" diye konuştu. Madencilere işverenden 250 bin lira zam önerisi tş-Sendika Servisi — Türkiye Taş Kömürü Kurumu'nda (TTK) çalışan yakiaşık 40 bin iş- çi için Genel Maden-lş Sendika- sı ile Türk Kamusen arasında sürdürülen toplusözleşme gö- rüşmeleri uyuşmazhkla sonuç- landı. Genel Maden-lş Sendika- sı'ndan yapılan açıklamada ge- çen cuma günü yapılan son top- lantıda 17 maddedeki anlaşmaz- hğın giderilememesi ve 60 gün- lük yasal sürenin dolması nede- niyle "uyuşmazlık zaptı" tutul- duğu bildirildi. Genel Maden-lş Sendikası Genel Başkanı Şemsi Denizer, Kamusen'in "Beklendiği gibi düşük ücret zammı teklif et- tiğini" söyledL Denizer şöyle de- di: "Önceki sözleşmeye göre çıp- lak briit aylık ücret ortalaması- nı 550 bin lira olarak ahrsak Ka- musen öteki kamu işletmelerin- de yaptığı gibi ber yıl için 5 bin lira kıdem zammı veriyor. Yani 10 yılda 50 bin lira. Bunnn üs- tüne birinci 6 ay için yüzde 50 artı 120 bin lira ekliyor. Böyle- ce ortalama çıplak briit ücret 1 milyon 20 bin lira oluyor. tkin- ci 6 ayda yüzde 25 artı 50 bin li- ra, üçüncü ve dördüncü altı ay- da yüzde 25'er daba artış teklif edivorlar. Çıplak ücretin yanı a- ra aylık sosyal yardım bedeUni birinci yıl için 100 bin, ikinci yıl için 150 bin lira olarak öneriyor- lar. Ayrıca diğer sosyal yardım kalemlerinde küçük artıslar tek- lif edivorlar. Ortalama net aylık olarak düşünürsek şu anda ay- da 400 bin lira alan işçinin eline 650 bin lira geçsin diyorlar. Ya- ni ayda 250 bin lira artış öneri- yorlar. Hepsi bu." R E K L A M D U N Y A S I Ingiliz reklamında çizgifilm ve mizah Ingiltere'de BBC'nin iki TV ve beş radyo istasyonunda kamu yararına "duyuru ve kampanyalar" dışmda hâlâ reklam yok. ITV ve Channel 4'te ise 1990 reklamcılık gelirleri 1970'den bu yana en duşük düzeyde. Buna rağmen genel olarak iletişim-gazetecilik-radyo-televizyonla ilgili haftahk 6 dergi yayımlanırken reklamcılık ve pazarlamacıkkla ilgili olarak da 3 uzman dergi piyasada 200.000 alıcı buluyor. TV reklamlannda son 6 yıla oranla göze çarpan ilk değişiklik, çizgi fılmlerin ve mizahın kullanımındaki artış. Aslında Latin ülkelerinde 1960'lardan bu yana sadece reklamlarda ön plana akan a'™ film Italyan TV-basın kralı Fransız Le Nouvel Ecomoniste dergisi, Avrupa'daki özel ve kamu televizyonları konusunda yayımladığı bir incelemede, Italya'run televizyon ve basın kralı Silvio Berîusconi'yi televizyon ekranından o ünlü, gizemli gülümseyişiyle bakan bir Mona Lisa'ya benzetmiş. Berlusconi, ttalya'da uç televizyon kanalının (Canale Cingue, Italia 1, Rettequatro) sahibi. T E KN 0 L 0 îngiltere'de yeni yeni görsel iletişim dünyasına giriyor. Son iki yıl içinde yayın hayatına atılan çizgi roman dergisi sayısı 3. Mizah ise İngiliz reklam filmlerinin artık geleneksel alameti farikalanndan biri. Bu aralar Thatcher yönetiminin en gözde uygulaması olan özelleştirmeler ve özelleştirilen kuruluşların hisse senetlerinin borsada satışa çıkanlması nedeniyle en buyük reklamı veren İngiliz hükümeti. İngiliz Elektrik İdaresi'nin kampanyasında "esas oğlan" rolünde Frankeştayn yaratığı var. Slogan, "Fişi taktığınız şeyi satın alabilirsiniz:' Serin ama elektrikli mizahın tipik İngiliz örneği. Eurobest yarışması kasım S O n u n d a : Batı Avrupa'nın 6 dalda en iyi reklamlannı seçmek üzere duzenlenen Eurobest yarışması için son başvuru tarihi 6 Ekim 1990. Yazılı basın, TV/Sinema, Afış/Poster, Paketleme, Logo ve Kurumsal Raporlar dalında yapılan yanşmanın jürisini AT üyesi 12 ülkeden gelen 22 reklameı oluşturuyor. Yanşmanın sonuçlan 29 kasım günü Londra'da yapılacak ödül töreninde açıklanacak. Aynntılı bilgi "Eurobest Awards 103A Oxford Street London WIR ITF" adresinden ya da "994471-494 4582" numaralı telefon ile "994471-437 1957" numaralı faks telefonundan alınabilir. "Büyük Blöf" yayımlanamayacak mı? Fransa'da iki genç gazetecinin hazırladığı ve ekim ayı başında piyasaya çıkması beklenen, "Le Grand Bluff adlı kitabın yayımlanmama tehlikesi ortaya çıktı. Kitabın reklam ve tanıtımı amacıyla gazetecilere ve bazı reklam ajanslanna gönderilen prova nüshalannda aralarında Publicis, RSCG, Havag gibi kuruluşlann da bulunduğu dev Fransız ajanslanmn yasaya ve mesleki ilkelere aykırı uygulamaları belgelerle sergileniyor. Söz konusu ajanslar, prova nushalardan yola çıkarak suç duyurusunda bulunacaklannı açıklarken yayıncı Dencel, kitap konusunda henüz kesin kararı vermediğini belirtti. I V I T R I N I Duvarın solumasım sağlayan bir boya Mısırlılardan dört bin yıl sonra Fransız Rhöne-Poulerc ve Tecamat France firmaları, duvarı solumasına engel olmadan koruyan bir boya geliştirdi. Mısırlılar, aslında çevreyle ısısal bir denge sağlayarak yapılan koruyan ve uzun süre dayanıklı doğal boyalar (mineral ve kireç) kullanıyorlardı. Silisyum içeren bugünku bo> r alar etkili ve dayanıklı, ancak birçok sakıncaları var. Süikatlı boyalarla iyi uyum sağlanamıyor. Silikon boyalar ise su buharını geçirmiyor (su duvarda kalıyor), 3 boyutlu televizyon Texas Instruments, hangi açıdan bakıhrsa bakılsın, izleyicilerin sayısı kaç olursa olsun, hiçbir gözlük takmaya gerek olmadan 3 boyutlu göruntü veren bir televizyon geliştirdi. Amerikan firması, OmniView olarak adlandırdığı yeni 3-B sistemin, gerçek derinliği olan görüntu yaratan ilk televizyon olduğunu belirtiyor. Yeni sistemde perspektif, izleme açısına göre değişiyor; aynı bir katı nesnede olduğu gibi. OmniView sinemalarda film gosterimlerinde kullanılabilir, ancak Texas Instruments ticari uygulamalarla daha fazla ilgileniyor. Örneğin hava trafiği kontrolörleri, 3 boyutta daha geniş bir alanı gozleyebilirler. Bu teknik, hava durumu ve savaş odası uygulamaları için de geçerli. Texas Instruments moleküler modelleme, tıbbi görüntüleme ve robotların uzaktan kumandası gibi uygulamalarda gelecekte OmniV'ievv 'den yararlanılabileceğini duşünüyor. dolayısıyla bu duvarları yeniden boyamak olanaksız. Tecassil adlı yeni boyada ise silisyumun bir turevi olan siloksan kullanılıyor. Tecassil, boyaya orijinal özelliklerini verirken duvarları koruyor, suyıın girmesini engelliyor ve aynı zamanda nemin dışarı çıkmasına izin veriyor. Boyanın duvar üstünde kuruduktan sonra oluşturduğu ince tabaka duvarın solumasım sağlıyor. Öretici firmalar, özellikle dış cephe için tasarımlanan Tecassil'in boya alanında bir devrim yaratacağına inanıyorlar. Havada çarpışmaya önlem ABD'de, Federal Havacıhk Kuruluşu'nun yönetmeliği doğrultusunda 1993'e kadar tüm uçakların çarpışmayı uyancı sistemle donatılması gerekiyor. Bu nedenle, bu sistemleri geliştirme yanşı hızlandı. Signal's Bendix ve King Avionics firmalarının birlikte geliştirdikleri TCAS II sistemi, uçuş kulesinde kullanılan radar sisteminin uçaklar için geliştirilmiş bir türevi. Yaklasan bir uçak saptadığı zaman bir dizi uyarı yapıyor; 'alçal' ya da 'yüksel' komutu veriyor, göstergeler yanıp sönmeye başhyor. TCAS sayesınde pilotların çarpışmalannı önlemek için uçuş kulestnden bilgi almaya ve gözlerine gereksinimleri olmavacak. Katlanabilir sandalye Tekerlekli sandalyeye bağlı kişilerin yolculukları, sandalyenin ağırlığı ve çok fazla yer kaplaması nedeniyle sınırhdır. Buna bir çözum olarak 3 kg ağırlığında, birkaç saniye içinde parçalara ayrılabilen ve 12 cm yüksekliğinde, 60 cm çapında bir çantada taşınabilen bir tekerlekli sandalye tasarımlandı. Hafif olması için karbon liflerinden yapılmış olan sandalyenin tekerlekleri de çok orijinal. Çemberi desteklemek için hiçbir çubuk kullanılmamış. 150 dolara konuşan sözlük Franklin firmasının geliştirdiği sözlük, bir kelime yazdığınızda (orneğin 'konuşmak') LCD (sıvı kristal) ekramnda eşanlamlı kelimeyi (söylemek) veriyor. Ayrıca sesli olarak bu kelimeyi tekrarlıyor. îngilizce için hazırlanmış sozluk, 487.000 eşanlamlı sözcuk ve 76.000 tanım içeriyor. Fiyatı 150 dolar. KIRALIK DEPO ARANIYOR Sultanahmet ve Aksaray civarında 1000 m 2 depo aranıyor. Tel: 512 05 05/ 20 hat 492
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle