Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 17 EYLÜL 1990
KÖRFEZKRÎZİ...KÖRFEZ KRİZI... KÖRFEZKRİZÎ...KÖRFEZ KRİZI... KÖI
KRİZ VE ÜLKELER-2
Körfez'de askeri çözüm sinyalleriAT ülkeleri Irak'a karşı ekonomik ambargo kararlarını
itirazsız kabul ettiler. Sıra askeri önlemlere gelince
îngiltere dışındaki ülkeler önce direndi, sonunda onlar da
Körfez'deki ABD öncülüğündeki askeri dayanışmaya
katıidıklarını açıkladılar.
Dif Habtrler Servisi — Avrupa ülkeleri,
Irak'ın Kuveyt'i işgalini derhal
ktnadılarsa da baştan beri sert tutumunu
ortaya koyan ve değiştirmeyen tek ülke
Îngiltere oldu. italya, Arap dünyasını
karşısına alan ilk Avrupa ülkesi
olmaktan kaçınırken AT içinde Irak'a
ekonomik ambargoyu ilk öneren ülke
Fransa, krızın alınan önlemlerle
çözülememesi durumunda savaşa hazır
olduğunu duyurdu.
Türkiye
Ürkek tavırdan ataklığa
YASEMtN ÇONGAR
Türkiye Körfez krizine hazıriıksız yaka-
landı. Irak'ın mudahalesi açık biçimde kı-
nanmıyor, "tarafsız" denebilecek bır
onumda banşçı çözümun yeğlenrnesi gerek-
tiği ifade ediliyordu.
Başta ABD olmak üzere Batı ülkelerinin
sert tepkisı ajanslardan duyulunca Dışişle-
ri Bakanlığı'njn üst düzey bir yetkilisi, 3
ağustos sabahı Cumhuriyet'e "Biraz fazla
yumuşak bir tepki gosterdik. Bagdat kar-
şısında urkek bir izlenim verdik, hata oldu"
açıklamasmı yaptı. tşgalin ertesi gtınünden
itibaren Cumhurbaşkanı, başta ABD Baş-
kaaı Bush olmak uzere birçok liderle hemen
her gün yapacağı telefon görüşmelerini baş-
lattL Bu görüşmelerde Başkan Bush'un gün-
deme getirdiğı iki konu Türkiye açısından
kritik önera taşıyordu:
Tetrol boru hattuun kapaülmasıyla eko-
nomik )aptınma gidilmesi ve olası bir as-
keri harekâtta Turlciye'ye duşecek gorevler."
Petrol boru hattının kapatılması konu-
sunda BM kararı bekleniyor, yetkililer atı-
lacak her adımda "Önce bolge ülkelerinin
ve Batılılann ne yaptığına bakıp ona göre
hareket edeceğiz" dıyorlardı. "Irak, Kuveyt
1
len çekilsin, kukla hükümet ülkeyi terk et-
sin ve Emir geri donsün" talepleri
Ankara'nın politikasının ana unsurlarıydı.
6 ağustos akşamı, BM Guvenhk Konseyi
Irak ve Kuveyt'e ekonomik yaptırun uygu-
lanmasına ilişkin karannı aldı. Bu karar, kı-
sa bir süre sonra Bakanlar Kurulu'nda
göruşuldu, Türkiye'nin karara "prensip ola-
rak uyacagı" duyumldu. Dışişleri Bakanı
AN Bozer, 7 ağustos günu gazetecilere biigi
verirken petrol boru hattıru kapatma yönün-
de bir kararm henüz alınmadığını söyledi.
Oysa bu açıklarnadan saatler önce Cumhur-
başkanı özal duruma el koymuş, Devlet Ba-
kanı Keçeciler'e verdiğî talimatla boru
hattının kapatılması, ikili ticaretin durdu-
rulması ve keyfiyetin Bağdat'a bildirilme-
sini sağlamıştı. 7 ağustosta Bakanlar
Kurulu'nun kararını aşan bir uygulamarun
Dışişleri Bakanlığı'na bilgi bile verilmeksi-
zin yaşama geçırilmesiyle, Türkiye hem tem-
kinli tutumunu terk etti hem de Körfez
politikalan büyuk ölçüde Çankaya Köşkü'n-
den belirlenmeye başlandı.
12 ağustosta TBMM tarihi toplantılann-
dan bırini yaptı, Körfez kriziyle ilgili genel gö-
rüşmedemuhalefet liderleri ANAP hüküme-
tini ve Cumhurbaşkanı özal'ı sert biçimde
eleşürdi. Ardından yapılan gdzli oturumda ise
ANAP'ın bölunen oylan ve muhalefetm karşı
tutumu sonucu hükümet istediği asker gön-
derme ve yabancı asker kabul etmeyetkisi ye-
rine "iznini" aldı ve bu izin Türkiye toprak-
larına tecavüz edilmesi koşuluna bağlandı.
Fransa
Askeri birlik
SABETAY VAROL
Gerek BM Güvenlik Konseyi daimi üye-
si sıfatıyla, gerekse AT üyeleri bünyesinde
Irak'a ekonomik ambargoyu ilk öneren ül-
ke oldu. Kuveyt ve Irak'ın mal varlıkları
donduruldu.
Ikinci aşamada Fransa soruna "Arapla-
rarası çözum" bulunmasını destekledı. An-
cak Kahıre zirvesinden bir karar çıkmayışı
ve özellikle Batılı ülke yurttaşlarmın "re-
hine"ye dönüşmesi Araplararası girişimler-
den şimdilik bir sey çıkmayacağı konusun-
da Fransa'yı ikna etmeye yetti. Kuveyt'te-
ki elçüikJerin görevlerini normal olarak sür-
dürebilmeleri için BM heyetinin gönderil-
mesi istendi.
buna rağmen FKÖ lıderi Yaser Araftt,
Fransa'da kendi isteği üzerine Başbakan
Mkbd Rocard tarafından kabul edildi. Ür-
dün Kralı Hüseyin aynı şekilde Devlet Baş-
kan ı François Mitterraod tarafından "dik-
kat"le dinlendı. Bu arada Fransa dönem
başkanlığını yaptığı Batı Avrupa Birliği'ni
(BAB) krizin özel koşullanndan yararlana-
rak devreye soktu.
NATO'nun bölge dışı alanlara da müda-
hale eder hale getirilmesine Paris kararlı şe-
kilde karşı çıkıyor. Kuveyt krizinin alınan
önlemlerle çözülememesi durumunda Fran-
sa'run savaşa hazır olduğu açıklandı. Uçak
gemısi Clemenceau Basra Körfezi'ne gön-
derildi. BM Güvenlik Konseyi karan olma-
dan abluka uygulanması karanna karşı çık-
tı. BAE'ne asker gönderdi.
Mitterrand'ın bu tavn Fransa'da en çok
Uiusal Cephe Partisi ve lideri Jean Marie
Le Pen'in şimşeklerini üzerine çekti. Arap
düşmanlığıyla unlu Le Pen, Fransa'nın
Körfez'e Clemenceau uçak gemisini gon-
dermesine şiddetle karşı çıktı ve Irak yan-
lısı bir tavır aldı.
Yesiller ve Fransız komunistleri de hu-
kümetin Körfez'e asker göndenne politika-
sım fazla onaylamıyor. Yesiller bu konu-
da aralannda bölünmüş durumda. FKP ise
"uluslararası hukuka saygı" ile
"antiemperyalizm" arasında gidip geiiyor.
Klasık sağ muhalefet partilerinden önemlı
ölçüde bir eleştiri gelmezken, Savunma Ba-
kanı ve Sosyalist Parti içindeki bir hizbin
lideri olan Jean Marie Chevenement'in bi-
raz daha dengeli bir politika istediği bilini-
yor.
Elçiliklerin basılması uzenne askeri bir-
lik gonderme kararı alındı. BM'nın hava-
dan abluka karan alraası isteniyor.
İngiltere
ABD'ye tam destek
EDİP EMİL ÖYMEN
Irak'ın Kuveyt'i işgalı, hukumet tarafın-
dan bir ülkenin başica bir bağunsız ve ege-
men ülkeyi askeri güce dayanarak işgal et-
mesi ve devletler hukukunu çiğnemesi ola-
rak görüldü. Hükümet, BM Güvenlik Kon-
seyi'nin, Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesini is-
teyen kararlannı destekleyen tutumunu ba-
şmdan beri değiştırmedi. Ana muhalefet îş-
çi Partisi de hükümetin bu tutumuna arka
çıktı. lngiltere'nin dünya üzerinde 60 ka-
dar değişik yerde askeri amaçlı üs, manev-
ra, ilişki, fiili yardım gibi gızli ya da açık
yüklenimleri olduğundan Basra Körfezi'ne
kuvvet göndermek için Avam Kamarası'-
nın iznine ya Ja başka bir düzenlemeye ih-
tiyacı yoktu. Körfez'de zaten I980'den bu
yana duzenli olarak değişik sayıda lngiliz
savaş gemisi devriye geziyordu. Hüküme-
tin yakın askeri işbirliği içinde olduğu Ka-
tar, Suudı Arabistan ve Umman'a savaş
açaklan göndermesi de yadırganmadı. Bu
nedenlerle Ingiltere'nin askeri bakımdan
ABD'nin yanında yer almasım muhalefet
dahil kirnse sorgulamadı. Sol kesim hariç...
Ana muhalefetin hukumete desteği, şim-
dı bıraz puruzlenmekle birlıkte halen sürü-
yor. Purüzlenmeye neden ise Başbakan
Thatcher'ın ABD Başkanı Bush'la birlikte
Irak'a saldırma olasıuğmın artması. Muha-
lefet, Irak'a bir ABD-İngiltere saldınsı dü-
zenlenmesini desteklemiyor. Mutlaka bir
saldırı gerekiyorsa buna BM'nin izin ver-
mesi gerektiği söyleniyor. Bu nedenle ana
muhalefetin iktidara desteği "koşollu."
Işçi Partisi'nin sol kanadı ise lngiltere'-
nin ABD ile birlikte Irak'a karşı hiçbir şe-
kilde bir askeri harekâta girişmesinden ya-
na değil.
Bölgeye zırhlı bir tugay ve yeni bir uçak
gemisi gönderiliyor.
F.AImanya
Amerikan gücü
takviye edilecek
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
Körfez knzi Almanya'yı henuz birleşme-
den bır bakıma "dogum sancılanoın
donığundayken" yakaladı. Bu yüzden Bonn,
Körfez krizi patlak vrediğinden beri Avrupa
1
da Londra ve Paris'e kıyasla çekimser bir tu-
tum izlemek zorunda kaldı.
Federal Almanya, Saddam Hüseyin'in
Ku-'eyt'i işgalini Batı'yia ağızbirliği içinde
mahkûm etti; Birleşmiş Milletler ambargo-
suna ilk katılan ülİcelerden biri oldu; Irak
ve Kuveyt'e bütün alışveriş durdurulurken,
Kuveyt mal ve para varhğı donduruldu.
ABD'nin Suudi Arabistan'a silah ve asker
yığınağı sürecinde Federal Almanya'daki
Amerikan uslerinin "ikmal üssii" olarak
kullanılmasına izin verildi. Başbakan Kohl
ve ABD Başkanı arasında süren telefon gö-
rüşnıelerinde Washington'a "Bonn sizin
yamnızda" mesajı verildi. Bonn, ABD'ye
Körfez masraflarından payına düşeni öde-
meyı taahhut etti. Nıhayet Bonn Akdeniz'ın
doğusuna "uluslararası sivil deniz ticare-
tini konımak" amacıyla mayın tarama ge-
mılerınden oluşan küçük bir donanma ka-
fılesi gönderdi.
Gerek yönetimdeki muhafazakâr Kohl
hükümeti, gerekse muhalefetteki sosyal de-
mokratlar F.Almanya'nın Körfez'e asker
yollamasını baştan beri "Anayasaya
aykın" olarak niteleyip rafa kaldırdılar.
Ancak Körfez'deki Amerikan çıkarması
nakliye gemileri ve uçakiarı ile takviye edi-
lecek.
İtalya
Bölgeye asker
göndermek istemiyor
NİLGÜN CERRAHOĞLL
Irak'ın ttalya'ya olan toplam 9.3 milyar
dolar düzeyindeki borçlan, ttalyan hükü-
metinin Körfez krizi boyunca banşçı ve yer
yer pasif tutum izlemesine neden oldu. Bu
tutum ttalya Başbakanı Giulio Andreorti'-
nin Helsinki zirvesi öncesinde Başkan
Bush'a gönderdiği mektupta da aksini bul-
KONUK YAZAR
i
KÖRFEZ YOLUNDA — Hukometleri Ortadoğu'daki çokuluslu güce katılmalanna karar verince, tngiliz askerierine bulundukları K Almanya'dan yota korulmak kaldı. (Folograf: Reuter)
du. Andreotti, söz konusu mektupta Irak-
h diktatörü çok fazla sıkıştırmamasını ve
Saddam'a vaziyetini kurtaracak bir çıkış
yolu bırakmasını önerdi.
ttalya, Arap dünyasını karşısına alan bir
Avrupa ülkesi olarak ilk saflarda yer al-
maktan kaçınıyor. Körfez'e asker gönder-
mek için geçen ay Mecliste yapılan oylama-
da büyük bir polemiğe giren tKP'li millet-
vekillerinin büyük çoğunluğu partinin res-
mi çizgisine sadık kalarak çekimser kalır-
ken, 20 kişilik bir hizip parti çizgisini hiçe
sayarak "hayır" oyu kullandı. Amerikan
aleyhtarbğı ttalyan komünistlerini ikiye bö-
lüyor.
ttalya'nın, birleşmeyle uğraşan Alman-
ya gibi Körfez krizinde pasıf kalan ülkeler
arasında yer aldığı yolundaki eleştirüeri Dı-
şişleri Bakanı "Bu gayel dogal" diyerek ya-
nıtlıyor. "İtalya ile Almaoya'nın tepkisini
Fransa ve İngiltere ile karşdaşûrmamak ge-
rekir" diyor veekliyor: "ttalya ve Alman-
ya 2. Dünya Savaşı'nda yenüenler safıada
kalırken, Fransa ve tngilttre bu savaştan
zaferle çıkmışlardır. Nokleer silahlara sa-
hip olan bu ulkeierin genel askeri variıgj Al-
manya ve ttalya'dan çok dataa önemlidir.
Almanya ve İtalya'nın güvenlik konulann-
da şimdi ikioci böluk durumunda kaima-
lanna yol açan asıl neden budur." ttalya
S.Arabistan ve Körfez'e asker göndermek
istemiyor.
Buna rağmen Körfez'e 2 fırkateyn ve 2
destek gemisi gönderildi. ttalya hükümeti
resmi tutumunu BM karanna destek, Ak-
deniz ve Ortadoğu'ya daha fazla kaynak
transferi ve hava ablukası da dahil olmak
uzere Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi için bu
ülkeye her türlü baskı yapılması olarak
özetliyor. İtalya, Irak'm mal varlıklannı
dondurdu. Savaş gemileri Akdeniz'deki
Amerikan gemilerinin yanında yerini aldı.
Aynca Ortadoğu'da daha ağırlıklı bir rol
oynamak için Ortadoğu üzerinde yapılacak
bir uluslararası konferans fikri destekleni-
yor.
Körfez'e 8 Tornado savaş uçağı ve bir sa-
vaş gemisi gönderiliyor.
Yunanistan
Savaş gemisi
Körfez'de
STELYO BERBERAKİS
Yunanistan hükümeti gerek BM Güven-
lik Konseyi, gerekse AT, NATO ve ABD'-
nin krizle ilgili almış olduklan kararlan des-
tekledi ve bu nedenle Körfez'e Limnos ad-
h savaş gemisini de gönderdi. Üstelik
ABD'nin son çağnsına da uyarak Körfez'-
deki uluslararası askeri guce "daha fazla
vardımcı olmak amaayla" deniz ticaret fi-
losunu da harekete geçirmeye hazır oldu-
ğunu açıkladı. Kara birlikleri gönderilme-
mesi karan alındı.
Yunanistan Başbakanı Konstantin Mit-
sotalds, bölgedeki kriz karşısında Yunanis-
tan'ın yalnızlığa itilmemesi için diğer dün-
ya ülkeleriyle aynı doğrultuda hareket et-
meyi yeğliyor. Ancak kriz nedeniyle Yunan
ekonomisinin bir milyar dolar kadar zarar
göreceğini açıklayan hükümet, bu nedenle
Suudi Arabistan ve Kuveyt hükümetlerinin
Yunanistan'a yardım etmeleri için çağnda
bulunuyor.
Yunanistan hükümeti, bu doğrultuda
yapmış olduğu gayretler sonucunda S.Ara-
bistan'dan 1 milyon ton ham petrolü ulus-
lararası petrol fiyatlanna oranla 2 dolar da-
ha ucuza satm almayı başardı. Bu arada
S.Arabistan ve Kuveyt'in Yunanistan ban-
kalannda hesap açmalan ve ülkede yatınm
yapmaları için de yoğun çaba harcıyor.
Yunanistan, Türkiye'nin bölgedeki rolü-
nü arttırmasıyla uluslararası düzeyde "ikin-
cfl" bir-duruna duşmekten endişe duyuyorl
Bu nedenle Körfez'le ilgili alınan tüm ka-
rarlara "herkesten önce ayak uydunnaya"
özen gösterdiği gözleniyor.
Muhalefet partileri de Körfez'le ilgili alı-
nan tüm yasal kararlan destekliyor. Ancak
Yunanistan'ın Körfez'e savaş gemisi gön-
dermesine sert tepkiler gösterildi.
Bunalım için ne yapıldı ve bir öneriSEDAT İLHAN
E. General D.E.Ü. Uluslararası tlişkiter
öğretim Görevlisi
Ülkemizi bir savaşm eşiğine getiren Kör-
fez bunalımının politika ve işlevleri konu-
lannda yönetim tarafından kamuoyuna ye-
terli düzeyde bilgi verilmemektedir. Ülke-
nin butünunu ilgilendiren yaşamsal bir ko-
nuda insanlarımız güvensizlik içinde bulun-
maktadırlar. Nüfus yoğunluğu olan bölge-
lerimiz Irak'ın kimyasal başhklı fuzelerinin
atış alanı içindeyken çoğunluğu yaşarmn-
da bir gaz maskesi gormemiş halkımız, özel
donarumlı ABD askerlerinin basmda çıkan
fotoğraflanna şaşkınhkla bakmaktadır.
Konuyla ilgili NATO, AT-Avrupa Toplu-
luğu, BM-Birleşmiş Milletler, Arap Birliği
ve OPEC-Petrol thraç Eden Ülkeler Kuru-
luşu gibi uluslararası orgutlenn işlevleri ko-
nulannda yeterli bilgi ile donatılmamış top-
lumumuz, bunlann Körfez bunalımı ve
Türkiye ile ilgileri konularında da aydınla-
tılmamaktadır. Parlamentomuz konulan
gizh oturumlarda göruşurken halkımız,
Türkiye'nin NATO içinde alarm ilan eden
tek ülke olduğunu, 10 eylul günü saat 20.00
TV haberlerinden, ABD Dışişleri Bakanı
Baker'ın NATO dışişleri bakanlanna ver-
diği demeçten öğrenmektedir. Bunun han-
gi aJarm yöntemine göre (NATO veya ulu-
sal) yapıldığı, hangi alarm safhasını (teyak-
kuz, basit, takviyeli v.b.) kapsadığını da bıl-
memektedır. Muhalefet partileri de dahil
butün demokratik baskı grupları, Körfez
bunalımının yarattığı ve bilgi yetersizliğin-
den kaynaklanan bir şaşkmlık dönemı ya-
şamaktadırlar
Bu arada, yurütme ve yasamayı partisi
4çinde birleştiren yönetim, bu şaşkınlıktan
yararlanarak Cumhurbaşkanhğının bilinen
izin isteğini yerine getirmiş ve bu makama
anayasada beürtilen sorumsuziuğuyla bağ-
daşmayacak olağanüstu bir yetki vermiştir.
Bugün yurtdışı basın ve yayın organlan
Türkiye'nin politikasmdan değil, daha çok
Cumhurbaşkanlığırun görüşlerinden söz
eder olmuşlardır.
Bu bunalım ve yapılanlarla bir gerçek su
yüzüne iyice çıkmışur: Demokrasinin alfa-
besi sayılan 3Y-yasama, yürutme ve yargı
ayırımı Turkiye'de bır karmaşa içindedir.
Bunalımın genişleyeceği ilerideki gunlerde,
bu sorumluluk ve yetki karmaşası daha çok
belirginleşecektir.
Yönetimin tutumunu ftenlemesi gereken
ana muhalefet ise, etkisiz ve nesnel olma-
yan değerlendirmeleriyle görevinde yeter-
siz olmuştur. Önemlı gunlerin yaşandığı bir
dönemde, yönetimin yakınında yer alıp her
atılımını özenle izlemesi gerekirken diğer
muhalefet partisınin bilinen taktiğine uya-
rak yönetimden uzak ve bilgisiz kalmıştır.
Bu tutumuyla kamuoyunda yarattığı olum-
suz yargıyı, araştırma, inceleme ve danış-
ma yöntemlerine dayaiı goruşlerle ortadan
kaldırmaya çalışması gerekirken başkan ve
genel sekreten karşılıklı suçlamalarla par-
ti içi sorunlara gömulmuşlerdir. Kendilerine
en çok gereksinim duyulan bir zamanda yo-
netimı kontrolsüz bırakmışlardır. Parla-
mentoda grubu olan diğer parti de Körfez
bunalımının etkilenni belirleyen; araştırma,
inceleme ve bir plana dayaiı bır gorüş veya
önerı sunarnamıştır.
özetle muhalefetimiz ve diğer baskı grup-
lanmız Körfez bunalımında Turkiye'nin
politikasını saptama, yönetimi aşırı atılım-
lardan caydırma ve kamuoyunu aydınlat-
ma görevlerini yeterince yenne getirememiş-
lerdir. Bu boşluktan yararlanan yönetim,
Körfez bunalımında, ulke ve dunya kamu-
oyu için tam yetkili bir Cumhurbaşkanlığı
ve etkisiz/yetkısiz bir muhalefet göruntu-
su sergileyerek, gelecek gunlerin girişimle-
ri için bir taban hazırlamıştır. tleride ne ya-
pılması düşünülmektedir? Girişimler ne öl-
çüde anayasaya uymaktadır? Yapılanlar
kamuoyunca ne kadar onaylanmaktadır?
Turkiye'nin Körfez bunalımında genel po-
litikası nedir? Aktif politika ile ne amaç-
lanmaktadır. Bilinmeyenler ve yarattığı şaş-
kınlıklar her gun biraz daha artmaktadır.
Ne yapılabilir? Ve bir öneri
Körfez bunalımında Turkiye'nin uygula-
yacağı poh'tikayı etkileyen olgulardan üç ta-
nesi, gün geçtikçe önemıni arttırmaktadır.
Bunlardan birincisi, içeriği ve tahsisi sü-
rekli tartışma konusu olan, her iki tarafın
statusu ve kullanımı konularında yeterli
açıklama yapmaktan kaçındıklan tncirlik
Üssu olgusudur. ABD'ye yardım karşılığ!
ulkemizde bır us verılmiştir ve bunun yan-
lışlığı varlığını ortadan kaldırmayacaktır.
NATO goreviyle bağımlı tutulmaya çalışıl-
ması da olguyu değiştirmemektedir. Çun-
ku karşıhğında her yıi mılyonlarca dolar
yardım yapan bir ulkeden, bir savaşa gir-
mesı durumunda bu ussü kullanmamasını
istemek, Körfez bunalımında bu ülkeyi ve
destekleyenlen buiunuyle karşımıza almak
demektir. Dolayısıyla Cumhurbaşkamnın
parlamentodan izin isterken kendi kuvvet-
lerimizin, yurtdışında kullanılması ısteğin-
den çok, ABD kuvvetlerinin tncirlik Üssü'-
nu kullanma olgusunun daha etken oldu-
ğu duşünülebilir. Bu üs yeni verilmemıştir.
Verildiği gunden beri kamuoyunu tedirgin
etmiştir. Geçmişte yoneticilerimiz, kamu-
oyunu yatıştırmak için bu ussu kelime
oyunlanyla tesıs olarak tanımlamaya çalış-
mışlardır. Bugun bu olgu kısa dönemde or-
tadan kaldınlamayacağına gore Körfez bu-
nalımı için ne yapılabilirı araştınrken bu us-
sun varhğının ve ABD tarafından kaçınıl-
maz kullanımının olumsuz etkisini azalta-
cak önlemlere yer vermek zorundayız.
tkinci olgu ise Türk Silahlı Kuvvetleri'-
nin (TSK) Körfez bunalımında olası kulla-
nımıdır. Bu olguyu ıncelerken II. Dünya Sa-
vaşı öncesi yansız kalabilen Turkiye örne-
ğiıu ileri surmek, koşullardaki büyuk de-
ğişimler nedeniyle yanlış olacaktır. O gü-
nün yansız Turkiye'si bugün, bir ittifakın
(NATO) üyesi, bir Avrupa Topluiuğu'nun
(AT) ortağı, bir dunya kuruluşu Birleşmiş
Milletler'in (BM) kurucu üyesidir. Türki-
ye'nin bunlann kararlan dışında kalması
düşünulemez. Bu zonınluluk bir gerçeği de
ortaya çıkannaktadır: TSK, bu kuruluşlar-
ca ongorülen bir Körfez bunalımı gücunün
istese de kolayhkla dışında kalamayacak-
tır. Bır öneri ileri sürerken bu olgunun da
olumsuz etkilerinin ortadan kaldınlmış ol-
maşını sağlamak gerekmektedir.
Üçüncü olgu, Saddam rejimi ve onun
Turkiye'ye bakış açısıdır. "ABD gücıinü >i-
tirdi, NATO çözülüyor. şimdi Türkiye'nin
haü ne olacak" sonısuyla Saddam, Turkiye
ile ilgili ileriye dönuk hedefi için ipucu ver-
miştir. Bu açık tehdit ile belirtilmeyen, fa-
kat anlaşmazhk kaynağı olabilecek sulann
ortak kullanımı sorununu da dikkate alır-
sak, Türkiye'nin Saddam tehlikesinin or-
tadan kaldırılmasından yana olması kaçı-
nılmaz bir başka olgudur. Bu tehdidin bir
savaşa neden olmadan ortadan kaldırıkna-
sı, kaç milyar dolara mal olursa olsun en
ucuz çözum yolu olacaktır. Ancak Türki-
ye, gittikçe guçlenen, nükleer ve kimyasal
sılahlannı Damokles'in kılıcı gibi ensesin-
de tutacak bır tehditle uzun sure beraber ya-
şayamaz. Turkiye'nin tek başına ortadan
kaldırmak için girişemeyeceğı bir tehdidi or-
tadan kaldırma olanağı doğmuştur ve ya-
rarlanılmalıdır. lleride Arap âleminin des-
teğini yitirme gerekçesi, bu tehditin savaşı
öngörmesi karşısında yeterli bir neden ola-
maz. Bu nedenlerle Turkiye, Körfez buna-
lımı politikasını düzenlerken Saddam ve re-
jimi olgusunun ileriye donuk olumsuz et-
kilerini şimdiden düşünmek durumundadır.
Dolayısıyla, ambargo, abluka ve gerekirse
silahlı müdahale olaylanna katılma önlem-
lerini de dikkate almak zorunluluğu vardır.
Yukarıdaki olgular dikkate alınarak ha-
zırlanacak önerilerde:
— BM Askeri Komitesi'nce oluştunıla-
cak bir banş gücü için şimdiden bir hazır-
lık yapılması,
— Kuvvetin emre verilmesinin, savaş ve
TBMM karan koşullarına bağlanması,
— Kuvvetin konuslandınlmasının yurt
içinde düzenlenmesi,
— tncirlik Üssü'nün ortaklaşa kullanı-
mı
— NATO'yu ilişkili kılmak için, kuvvet-
lerin bu kurulnşa tahsis için aynlmış kuv-
vetlerden seçilmesi ve NATO katılımının
öngoriilmesi,
— Kuvvetin modernleştirilmesi için kat-
kı istenmesi, külfetlerin paylaşılması,
— Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin
variığının onemini belirleyecek girişimlerin
benimsenmesi duşünülebilir.
Bugunlerde NATO ulkelennin katüımda-
ki isteksizlerini de dikkate alarak yukarıda
belirtilen plgulan ve önlemleri de içeren bir
karar önerisi; kamuoyuna bu konuda ye-
terli bilgi verilmesinı sağlamak ve Körfez
bunalımında ne yapılabilir için bir örnek
oluşturmak üzere, butun ilgılilerin tartışma-
sına açık olarak aşağıda sunulmuştur:
Körfez bunalımı için
Türkiye'nin alabileceği
önlemler
" 1 . NATO'ya tahsis ıçın aynlmış kuvvet-
lerden oluşan ve gerektiğinde Körfez bol-
gesine en kısa zamanda müdahale edebile-
cek şeklide:
— Yurtiçinde konuşlandınlmış zırhlı,
mekanize ve hava indirme kara kuvveti,
— Doğu Akdeniz'de ve gerektiğinde Ku-
zey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nden destek
sağlayacak, suüstu savaş ve destek gemile-
ri deniz kuvveti ve
— tncirlik Hava Üssu'nde konuşlandı-
nlmış F16 filolan, hava kuvveti bir komu-
ta altında toplanarak Körfez bunalımı için
bir Türk Banş Gucü olarak hazırlanacak-
tır.
2. Bu kuvvet, Birleşmiş Milletler veya NA-
TO askeri komitelerince oluşturulacak ba-
nş gücüne tahsis için ayrılmıştır.
3. Bu gucün oluşturulacak Birleşmiş Mil-
letler banş gucüne tahsisi (Emrine ve-
rilmesi):
— Savaş halinin başlamasına
— Bu gücun NATO'nun önderliğinde en
son teknolojik gelişmeyı kapsayan malze-
me ile hızla modernleştırimıesine,
— Külfetlerin (Masraflann) NATO üye-
lerince paylaşılmasma,
— Türkiye Büyük Millet Meclisi karan-
na bağlı olacaktır.
4. Türk Banş Gücü Komutanhğı bir kul-
lanılmaya karşı hazırlıklarını tamamlamak
amacıyla, kurulduğu günden itibaren Kör-
fez bunahmıyla ilgili ulkeierin komutanlık-
lanyla temasa geçmeye yetkili kılınnuşur."
Kamuoyumuza bilgi vermek, insanları-
mızı olası gelişmelere haarlamak ve ilgili-
lere de destek sağlamak amacıyla yukan-
dakı önerinın benzerlerinin hazırlanması-
run ve değişik senaryolar içinde bunların
tartışılmasının yararına inanmamız gerek-
mektedir. Çunkü bir kuvvet savaşa hazır-
lanabilir, guç olan kamuoyunu bunun ge-
reğine inandırmaktır.