Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 17 EYLÜL 1990
BORSA N O T L A R I ABDuRRAHMAN YILOIRIM
Işte yeni bankerierimiz
Yer Tbphane, Denizciler Sokağı. Bir ma-
sa, bif sandalye, bir çanta. Masanın us-
tunde hisse senetleri ve demet demet
dli binlikbanknouar. Körfez knzinden sonra
döviz ve altın da masalarm üstünde görül-
raeye başlandı. Gayrimenkul ise az da olsa
daha önceden beri alınıp satılıyor. "Hisse sa-
tar, döviz alınm" sesleri "Her tıiıiü hisse se-
neti satılır. Döviz alınır. Emlak, arsa sablır"
ibareleri. Sandalyelerin yanında, arabalann
içinde bu işi surdürenlerin sayısı hiç de az
değıl. EUerinde telsizler, telefonlar. Sokağın
içindeki iki ayn kahvede bu işi masalarda yu-
rütenler de var. Bir de Tophane civarında
borsaya yakın büro kiralayıp bu işi biraz da-
ha ciddi yapanlar bulunuyor. tşte 8O'deki de-
neyimdcn sonra 1990'daki yeni
bankerlerimiz.
Sokak borsası olarak bilinen bu piyasa-
da, belediye zabıtasmda kayitlı 145 banker
bulunuyor. Şimdi buna yenileri de ekleniyor.
Tam 234 kişi daha. Böylece belediye zabıta-
sına kayıth banker sayımız 400'e dayanacak.
Geçen hafta içinde sokak borsasını tem-
silen 10 kişi, Beyoğlu Belediyesi'ni ziyaret et-
ti. Yeni başvuruları içeren 234 kişilik listeyi
verdi. Belediye Başkan Yardımcısı yeni ban-
kerlerin faaliyete geçmesine izin verdi. Ku-
ralar çekildi ve her bankere bir numara
verildi. Her ay 50 bin lira karşılığı, kendile-
rine Denizciler Sokağı'na paralel Yuva So-
kak tahsis edildi. Tek numaralar sağa, çift
numaraların sola yerleştirilmesi uygun gö-
ruldü. Yerleşme işi ise bu haftaya kaldı.
Özellikle 1990 yılında sayıian çığ gibi bü-
yüyen bu bankerlerimiz sadece kendilerinin
belirttikleri isimle belediye zabıtasına kay-
doluyorlar. Maliye ya da başka bir kamu ku-
rumuyla herhangı bir ilişkileri bulunmuyor.
80 dönemi bankerleri gibi Maliye'ye başvur-
mak zorunda değiller. Çok büyük çoğunlu-
ğu serbest döviz piyasası Tahtakale'den
gelme. Aynı yöntemlerle çalışıyorlar.
Yeni bankerlerimizin faaliyette bulundu-
ğu sokak borsasında hisselerle paralar arun-
da takas ediliyor. Seyrek de olsa hisselerini
tanıdık bankerlere satılması için bırakanlar
da var, hisse senedi alması için para bırakan-
lar da. Yeni bankerlerimizin kulağı çok de-
lik. Körfez knzinden siyasi gelişmelere, ve
ekonomiye şirketlere kadar her şeyi takip
ediyorlar. Çunku en büyük sermayeleri bu.
Bu bankerlerimizin kazancı hisse senedi alış
ve satış fîyatj farkından oluşuyor. Genelde
çok kazanıyorlar. Ama fıyatlann dUşüş dö-
neminde elinde kâğıtla yakalananlardan za-
rar eden de çıkıyor.
Bir bankerin müşteri sayısı 15-2O"den baş-
lıyor, 50-60'a kadar vanyor. Bu müşteriler
arasmda Anadolu'dan gelenler de var. Ban-
kerlerimizin hizmeti cumartesi-pazar resmi
tatil günleri ve bayramlarda da devam ediyor.
Borsa araa üyelerinin müşterilerine yeterli
hizmet verememesinden doğan bu yeni ban-
kerlerimiz şimdiye kadar önemli bir olum-
suz icraat göstermediler. Arada bir, bir
tanesinin piyasadan kaybolduğu oluyor. Bir-
kaç yuz milyon lirayı takarak... Şimdilik iş-
ler iyi gidiyor. Herkesin kazandığı bir piyasa,
tıpkı 1980 bankerleri için başlangıçta işlerin
iyi gittigi gibi. Ama bu piyasa her zaman
böyle gider mi? Işler tersine döndüğü zaman
ne olur? O zaman tarih tekerrür eder, bazı
vatandaşlar paralannı kaybeder mi? Bu, geç-
mişten alınacak derse ve alınacak önlemle-
rin etkinliğine bağiı göruluyor.
Karsh'dan 'İki ağustos^ yorumu
Muharrem Karsh'nın borsa
baskanüğı döneminde sık
sık okuduğuniiz yorumlanna gö-
revden aynlalı beri "ismen" rast-
layamadık. 1987 ağustos krizinin
içinde bulunan bir başkan olarak
Karslı'dan bu ağustos krizuü yo-
rumlamasını istedik.
—Bagöıkü duınma 19S7 kri-
dae beazetebiliyor mosMaz?
—Bugünkü durum 1987'den o
kadar farklı ki. Eğer 1987 ağus-
tosunda bir Kuveyt krizi patla-
saydı, borsa çok daha kötü du-
rumda olurdu. 87'de fiyatlann
570 puana kadar düşüşü kasım
ayı ortasını buldu. Eğer savaşla
ilgüi bir kriz olsaydı bu düşüş çok
daha kısa sttrede olurdu. Fiyat-
lar tepetaklak giderdi. Bugün
borsa üyeleri ve yatınmcılan Ku-
veyt knzinden korkmuyor. Ama
dünyanın her tarafinda fînans ka-
pitali ûrkek ve korkaktır. Neden
ttrkektir? Eğer ürkek olmasaydı
gider fabrika kurardı. 3-5 milyar-
hk portföy işletenleri bilirim,
ama o bunu istemiyor. Param her
zaman eiimde olsun diyor. Böy-
le urkek bir kapitalin Kuveyt kri-
'Dealing
Room'
Sermaye pıyasasımn geüşmesiy-
le borsa aracı uyeleri arasındaki
rekabet şiddetleniyor. Muşteriye
hızmetın ön plana gectiği bu or-
tamda aracı kunımlar mekân,
araç gereç ve sistem yönünden
Batı'daki örnekleri gibi donan-
maya başladılar. Bir araa kunım
şirketinin kalbi diye tanımlana-
bilecek dealingroomlar (işlem
odaları) Turkiye'de de kuruluyor
artık.
Deha Menkul Değerler Merke-
zi'nde aracı üyelerdeki ilk dea-
lingroom olarak bilinen işlem
odasını gördük. 8 kişinin çalıştı-
ğı bu odada alım satım işlemleri
gerçekleştiriliyor. Muşterilerden
gelen emirler bıJgisayar süzgecin-
den geçirilerek borsa brokerine
iletiliyor. Borsadan da tahtalar-
daki en iyi fiyatlar alınarak muş-
terilere anında iletiliyor. Bu dea-
lingroomdan muşteri olarak ya-
rarlanabilmek için oncelikle bir
hesap açtırılması ve şirketin
"alım satım sisteminin" bilinmesi
gerekiyor.
zinden etkilenmea dogaldır, çok
da etkilenmemiştir.
Bu kadar etki de mutlaka ola-
caktır. Kriz öncesi bin puanın
üzerinde olan hisse senetleri fi-
yatı şimdi 4 binin sonunda du-
ruyor.
—Borsanu izledigi sejrio bir
düfif trcadi oM«|« Myteaebilir
mi?
—Hayır, düşüş trendi yok,
ama bir dalgalanma trendi var.
Tam kendisini toparlayacakken
Meclis bir savaş yetkisi karan aiı-
yor, haydi fiyatlar tepetaklak gi-
diyor. Bush ile Gorbaçov anlaşın-
ca yeniden yukan çıkıyor. Bir ta-
rafta da borsada profıt taken ola-
yını kazanç vasıtası yapan bir
zümre var. 100 liralık artışta sa-
tayım diye bekleyenler var. Çok
kısa vadeli oyuncular var. Borsa-
mn sürekli yukselmesini ve sttrek-
li doşmesini bunlar engelliyor.
Çok düştüğtt zaman alıyorlar,
yükseldiğı zaman satıyorlar. Ne-
den? Bunlar, sonunda fazia kor-
kuiacak bir şey olmadığını bili-
yorlar. Endeks düştü, düştü
4.200'lere kadar indi, millet alı-
ma geçti. Neden? Çok düştü-
ğünden krizden kimse korkmu-
yor. Kuveyt'te savaş çıkar bilmem
ne olur? Bundan etkilenmiyorlar.
Onun için borsa ilk fırsatta ken-
disini toparlıyor. Borsa 87 krizin-
den çok şey öğrendi. Halk öğren-
di, borsa personeli öğrendi, ara-
cılar öğrendi, sokaktaki işporta-
cılar da öğrendi.
"Halkı ben koruyorum"
I stanbul bugunlerde uluslar-
arası bir finans merkezi ol-
) maya aday gosteriliyor. Bunun
I için kıyı bankacılığına ılişkin
ı çalışmalar yanında borsaya
; uluslararası nıtelik kazandıra-
• cak duzenlemeler de gündem-
de.
Kamu kesiminin borsadan
beklentisi yüksek. özelleştirme
yapacak geniş kitleleri hisse se-
\ nedi sahibi kılacak. Olası bir er-
| ken seçimde vatandaşlar, kâğıt
üzerinde de olsa bir gelir elde
ettiklerinı duşunecekler. Bunun
için bir zamanlar gazete ilanlan
yoluyla vatandaşlar borsaya
çağnldı. Televizyon programlan
yapıldı. Bu dönerade borsa şir-
j ketlerinın aracı uyelerin sayısm-
da ve hisse senedi fiyatlannda
"patlama yaşandı!' Hisselenen
vatandaslann sayısımn 100 bin-
UNUTULAN GREVLER
lerden milyonlara ulaştığı tah-
min ediliyor. Ama bir şey tam
anlamıyla unutuldu "Yatınm-
cının korunması." Bu konuyu
Borsa Başkanı Yaman Törü-
ner'e sorduğumuzda ilginç söz-
ler duyduk. Bugunku durumun
tespiti, geleceğe belge bırakması
ve örgutlenmeye çalışan yatı-
nmcılara ibret olması dileğiyle
Törüner'in sözlerini aynen ak-
tarıyoruz:
"Borsanın yapısına bakınca
aracı uyelerin genel kurulu
oluşturduklan ve isteklerini bu-
rada gerçekleştirdikleri görülür.
Olaym bir başka tarafını oluş-
turan şirketler ise kendilerini
korumanın yolunu çok önceden
bulmuşlar. Burada faaliyet gös-
teren Kamu Ortakhğı tdaresi
özel statUsıiyle kendisini sağla-
ma aJmış. Ama yatınmcıları
koruyucu bir şey düşünülnıemiş
sistemde. Halkı koruyucu, ya-
tırımcıyı koruyucu tek organ
borsa başkanı. Onun için biz
hep yatırımcının kornnmasına
çalışıyoruz. Yatınmcınm söz sa-
hibı olduğu, haklarıru aray'abU-
digı, isteklerini kabul ettirebile-
ceği hiçbir organ yok. Borsanın
Disiplin Kurulu üyeleri aracılar
arasından seçiliyor. Birbirleri-
nin aleyhine karar çıkartma-
mak ve ceza vermemek için uğ-
raşıyorlar. Halkı ve yatırımcıyı
koruyacak hiçbir kimse veya
kurum yok. Sistemi böyle kur-
muşlarî'
Çifte
denethn
Hisse senedi piyasasına
"çifte" denetim geliyor.
Borsanın hızla gelişip yaygınlık
kazanması sonucunda bir yan-
dan SPK, öte yandan borsa,
"işlemleri" ve "araa üyeleri"
gözetim ve denetim altına alma-
ya hazırlanıyorlar.
Konuya Uişkin bilgi veren
SPK Başkanı Mehmel Şükrii
Tekbaş, sermaye piyasasına gü-
ven yaratmak ve açıklık getir-
mek istediklerini belirterek bu
amaçla "gözetleme" faaliyetle-
rini başlattıklannı bildırdi. Şim-
dilik işlem defterlerinden bunu
gerçekleştirdiklerini kaydeden
Tekbaş, denetimin zamanla ar-
tacağını ve oturacağını beh'rtti.
Tekbaş "Burada amac mumkün
oldnğu kadar manipulasyonu
onlemektir. Aracı uyelerin ne
alıp ne satüğını ve bnnu neden
yaptığını izle>eceğiz. Gerekirse
uyanda bnlunup sornştunna
acacagız"dedi.
Borsa da bir süre önce yönet-
meliğinin 83. maddesinde yap-
tıgı degişiklikle "Teftiş ve Kont-
rol Kumlu Başkanlıgr'ru oluş-
turdu. Başkan olarak atanan
Emin Göndes, Ali Selek'i yar-
dımcı alarak servisini kurmak
uzere kollanru sıvadı. Borsanın
Teftiş ve Kontrol Kurulu, hem
borsa içi hem de borsa aracı
uyelerini gözetleyip denetleye-
cek. SPK tarafından izin alan
araa uyelerin borsa üyesi olup
olamayacaklan hakkında da
görüş belirtecek. Biz gazeteci-
lere iki kurumdan hangisinin
daha etkin kontrol ve gözetim
yaptığını izlemek ve sonra da
yazmak düşecek. Çünkü piya-
sanın denetime çok ihtiyacı var.
'Dört aydır
dayanıyoruz'
MERZÎFON — Kısa adı
MERAY olan Merzifon Yağ
Sanayi ve Ticaret A.Ş.'de 18
Mayıs 1990 tarihinde başlayan
grev devam ediyor. Yüda 60
bin ton ayçiçeği işleme
kapasiteli fabrikada 91'i
kadrosuz olmak uzere 169 işçi
çahşıyor. ö z Gıda lş
Sendikası yapüan toplu iş
sözleşmesi göriişmelerinde 550
bin lira ücret ve yüda 4
ikramiye istemiş, işveren ise
350 bin lira verince grev
karan alınmıştı. ö z Gıda iş
Sendikası Temsilcisi Scrdar
Aslan, "İşveren bir hafta
dayanamayacağımızı
söylüyordu, dayanıyoruz işte"
dedi. (Fotoğraf: Selahattin
Başanr)
Izmir'de'işten atıııa' furyası
Son iki ay içinde İzmir'de Türk-Metal, Çimse-Iş
ve Öz Gıda İş'in örgütlü olduğu 21 işyerinde,
toplam 1124 işçinin işine son verildi. Özgıda-lş
Ege bölge başkanı Özüdoğru, "Devlet özel
sektöre kötü örnek oluyor" dedi.
Iş-Seodika Servisi — İzmir'de
son iki ay içinde Turk-lş'e bağlı
Turk-Metal ve Çimse-lş ile Hak-
lş'e bağlı özgıda-tş'in örgütlu bu-
lunduğu 21 işyerinde, toplam bin
124 işçinin işine son verildi.
AA'nın haberine göre Türk Me-
tal Sendikası'nın örgutlu olduğu
16 işyerinde, toplu iş sözleşmesi
goruşmelen öncesinde 932 işçi iş-
ten çıkartıldı. Çimse-lş'in örgüt-
lu olduğu Batı Anadolu'da 75, Çi-
mentaş'ta 65, Çimtaş'ta 20, Çim-
beton'da 14, Gramerit Mermer
Fabrikası'nda 7 olmak üzere top-
lam 181 işçi çıkartıhrken Özgıda-
tş Uyesi 11 SEK işçisi toplu sözleş-
me sonrası işten çıkartıldı.
Özgıda-tş Ege Bölge Başkanı
M. Ali Özüdognı "Devlel özel
sektöre kötü örnek oluyor, otori-
lesini calıştırdığı işçi lehine kullan-
ması gerekiıken aksini yapnor.
Turkive genelinde SEKten 203 iş-
çi işten çıkartıldı"' dedi.
• Edirne'de kurulu Murat Yapı
Tekstıl AŞ'den toplusözleşme ön-
cesi atılan işçilerden bir bölumü
işe çağnldı. İşten çıkartılan 30 iş-
çiden ll'i geri alınırken işçiler iş-
verenin işçileri toplusözleşme
zammından yararlandırmamak
için işten attığını ve toplusözleş-
menin başlamasından hemen son-
ra asgari ucretle işe aldığmı savun-
dular. Teksif Edırne Şubesi yetki-
lileri "İşçi çıkarmaları için yasal
olarak yapabileceğımiz bir şey
yok" dediler.
• Edremit Ortaş Orman Ürun-
leri Sanayii'nde Petrol-lş'in 34 iş-
çiyle başlattığı grev 15. ayını dol-
dururken üretimin dışandan geti-
rilen 25 işçiyle devam ettirildiği
bildirildi. Bu konuda Petrol-lş
Bandırma şubesinin açtığı dava-
nın 28 eylülde yapılacak mahke-
meyle sonuçlanması bekleniyor.
• Çukobirlik Entegre tesisieri ve
birliğe bağlı 13 kooperatifte çalı-
şan bin 500 işçi adına Tezkoop-lş
Sendikası'na yürütülen toplu iş
sözleşmesi goruşmelen uyuşmaz-
lıkla sonuçlandı.
GÜZEL KONUŞMA (DİKSİYON)
KURSU
KAYITLARI BAŞLAMIŞTIR.
BASIN MÜZESİ TEL:513 84 58
KEMAIJZMİN
DRAMI
VedaJ Nedim Tör
2. bası 2000 lıra (KDV içinde)
Çağdaş Yaytnları Turkocaği
Cad. 39-41 Ca^aloğtu-lstanbut
Ödemeli gonderilmez.
Hîsse
senedi
satışında
patlama
Bu yılın ilk 7 ayında hisse
senedi satıslan geçen yılın
aynı dönemine göre yüzde
4095 oranında arttı. Hisse
senedinin toplam raenkul
kıymet satışı içindeki payı
ise yüzde 15'e yaklaştı.
Geçen yıl ocak-temmuz.
arasında bu oran yalnızca
yüzde 1.7 olmuştu.
ANKARA (AA) — Menkul
kıymet alım satımında yetkili ku-
mluslar tarafından 7 ayda pazar-
lanan meokul kıymet tutan 49
trilyon 849 milyar 428.3 milyon li-
raya ulaştı. Bu arada hisse senedi
satışlannda büyuk patlama görul-
dü. Hisse senedinin toplam men-
kul kıymet satışı içindeki payı
yüzde 14.9"a ulaştı. Geçen yılın ilk
7 ayında ise bu oran yalnızca yüz-
de 1.7 olmuştu.
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
verilerine göre geçen yıl ocak-
temmuz döneminde 1J trilyon 801
milyar 735.5 milyon lira tutann-
da olan menkul kıymet satışlann-
da, bu yılın aynı döneminde yüz-
de 261 oranında artış kaydedildi.
7 aylık dönem içinde bankacı-
lar, araa kunımlar ve borsa ko-
misyonculan tarafından en fazla
satılan menkul kıymetler devlet
tahvili, Hazine bonosu ve hisse se-
nedi oldu. Bu dönemde, 24 trilyon
357 milyar 979.5 milyon liralık
devlet tahvili, 14 trilyon 584 mil-
yar 519.1 milyon liralık Hazine bo-
nosu, 7 trilyon 445 milyar 116.8
milyon liralık da hisse senedi pa-
zarlandı.
ANKA'nın değerlendirmesine
göre, toplam satışlar içinde devlet
tahvilinin payı yüzde 26.6'dan
yüzde 48.9'a yükseürken özd sek-
tör tahvilinin payı yüzde 4.8'den
yüzde 2.2'ye, Hazine bonosunun
payı yüzde 54.5'ten yüzde 29.3'e,
banka bonosu ve banka garantili
bononun payı yüzde 0.8'den yüz-
de 0.3'e, gelir ortakhğı senedinin
payı yüzde 3'ten yüzde 1.6'ya, fi-
nansman bonosunun payı yüzde
2.6'dan yüzde l'e ve dövize
endeksli tahvilin payı yüzde 6'dan
yüzde 1.8'e geriledi.
Hisse senedi satışlannda bu yıl
ocak-temmuz döneminde geçen
yılın aynı dönemine göre yüzde
4095, devlet tahvili satışlannda
yüzde 442.5, Hazine bonosu satış-
lannda ise ytizde 116 oranında ar-
tış gözlendi.
Menkul kıymet satışlannın yüz-
de 91.7'sini gerçekleştiren banka-
lar, 7 ayda 45 trilyon 727 milyar
637.3 milyon liralık menkul kıy-
met satışı yaptılar. Toplam salış-
ların yüzde 27'si ise tş Bankası,
Yapı ve Kredi Bankası ile Emlak
Bankası tarafından gerçekleş-
tirildi.
Ocak-Temmuz döneminde 5
trilyon 45 milyar 814.2 milyon li-
rahk menkul kıymet pazarlayan tş
Bankası'm, 4 trilyon 782 milyar
744.6 milyon lira ile Yapı ve Kre-
di Bankası, 3 trilyon 773 milyar
32.3 milyon lira ile Emlak Bankası
izledi.
Söz konusu dönemde aracı ku-
rumlar tarafından 2 trilyon 513
milyar 284.3 milyon lira tutann-
da, borsa komisyonculan tarafın-
dan da 1 trilyon 608 milyar 506.7
milyon lira tutannda menkul kıy-
met pazarlandı.
Fonlar
bütçeye
girecek1991'de ilk aşamada
Destekleme ve Fiyat
Istikrar Fonu, Kaynak
Kullanımını Destekleme
Fonu bütçeye alınacak.
Fonların bütçe kesintileri
en az yüzde 50 olacak.
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Butçe acıklanrun olağanüs-
tu boyutlara ulaşması, ardından
bazı fonlann da acık vermeye baş-
laması fon uygulamasının yeniden
gozden geçirilmesı zonınluluğunu
doğurdu. Fonlann 1991 yüı başın-
dan itibaren kademeli olarak kon-
solide bütçe içine alınarak yeniden
"Hazine birliği" ilkesine dönul-
mesi öngorulüyor. Üç önemli fon
1991 yılı başından itibaren bütçe
kapsamına alınacak.
Edinilen bilgiye göre bu yılki
kaynak ve ödemeleri toplamı
4-4.5 trilyon lira olarak tahmin
edilen Destekleme ve Fiyat Istik-
rar Fonu (DEFlF, 2.5 trilyon li-
ra), Kaynak Kullanımı Des-
tekieme Fonu (Yaklaşık 1 tril-
yon lira), Geliştirme ve Destekle-
me Fonu (500-700 milyar lira)
1991 mali yılında konsolide büt-
çe kapsamına girecek. Bütçeye bu
fonlardan tahmin edilen gelirin
yüzde 50'si oranında ödenek ko-
nulacak ve yıl içindeki fon harca-
malarında bu ödeneğin aşıl-
marnası gözetilecek. Söz konu-
su fonların kalan yüzde 50'lik ge-
lirleri de bütçenin diğer har-
camalannın finansmamna aktan-
lacak.
Ayrıca 1991 yılından itibaren
Kamu Ortaklığı, Toplu Konut ve
Savunma Sanayii Fonları dışında
kalan tüm fonlar için de yeni bir
inceleme yapılarak bunlann işlev-
lerini yitirmiş olanlan tasfıye edi-
lecek. Bir bölümü yıl içinde, bir
bölumü de ilcriki. yıllarda kade-
meli olarak konsolide butçe içine
alınacak.
R E K L A D U N Y A S I
1990: Reklamcılıkta kara yıl1990, reklam dünyası için
kötü bir yıl olmaya aday.
Brezüya ve Avustralya
ekonomilerinin resesyona
girmesi, Ortadoğu krizi ve
Uzakdoğu ülkelerindeki bazı
sorunlar dünya çapında
reklam harcamalannı
frenliyor.
Merkezi tngiltere'de bulunan
Saatchi&Saatchi reklam
ajansı geçen yılın sonunda
açıkladığı, 1990 yılında
Avrupa ülkelerinin toplam
reklam harcaması konusunda
tahminini değiştirdi. 1990
yılında Avrupa'daki toplam
reklam butçesinin 1989'a göre
yüzde 11.5 oranında
artacağinı tahmin eden şirket,
geçenlerde yapüan bir
açıklamasında artış oranımn
yüzde 10.2 olacagını belirtti.
Tahminlerde yapüan bu
iskontoya gerekçe olarak da
Ingiltere, Norveç, Hollanda
ve Türkiye'nin çok kötü bir
yıl geçirmeleri gösterildi.
1990 yılında reklam
harcamalan açısından
Avnıpa'nın en yüksek
performans gösteren ülkesi
İspanya olacağma benziyor.
Ülkedeki sıkı para
politikasına rağmen 2 yeni
özel TV kanalımn devreye
girmesi bu yılın ilk altı aylık
bölümünde reklam
harcamalannda yüzde 15.5'lik
artış sağladı. Ispanya'mn
dışındaki diğer Avrupa
ülkelerinde ise toplam
Uktslararası
reklaın harcamalan
1990 için artş tahminleri
İspanya 15
Tayvan 7
Japonya 65-75
Hong Kong 5
ingiltere 3
F.AImanya 3-4
Avustralya 1-2
Kanada 0
Breztlya (-20)
harcamalar enflasyon
oranlannın biraz üzerinde
gerçekleşti. Son 10 yıhn en
kötü günlermi yaşayan
Avustralya'da ise toplam
reklam harcamalan geçen yü
yüzde 1-2 arasmda azaldı.
Hong Kong'da ise altı ayda
geçen yıla oranla değişiklik
göstenneyen reklam
harcamalanmn ikinci yarıda
yüzde 5 civannda artacağı
tahmin ediliyor. 1997'de
Çin'e geri veriiecek olan
Hong Kong'da reklam
verenlerin 4 Temmuz
1989'daki Tienanmen
Meydanı olaylanndan
etkUendikleri belirtiliyor.
Konut ve hisse senedi
fiyatlanndaki düşüşlerden
olumsuz etkilenen Tayvan'da
ise geçen yü yüzde 23.6
oranında artan reklam
harcamalanmn bu yü ancak
yüzde 7 oranmda artması
bekleniyor. Collor'un şok
önlemlerinin etkisindeki
Brezilya'da ise reklam
harcamalannın geçen yıla
oranla yüzde 20 dilşeceği
sanılıyor.
—Bu sabah Yaratıa Bölömün yeni fikirier üretmesini istemişti-
niz... Şimdiyse onlann fikirierini reddediyorsunuz... .
(Advertising Age/Bül Whitehead/27 Ağustos 1990)
The European tyaşarısız'
Ünlü tngiliz basın patronu
Robert Maxwell'in büyük
umutlarla yayımlamaya
başladığı "Avrupa gazetesi"
The European konusunda
Ingiliz reklarnalan "olomsnz"
değerlendirmeler yapıyor.
lngiltere'nin büyük reklam
ajanslarının medya müdürleri,
gazetenin görsel niteliklermi
beğenmekle birlikte,
içeriğinden etkilenmediklerini
belirtiyorlar.
Advertising Age dergisinde
yayımlanan bir habere göre J.
Walter Thompson Co.,
McCann-Erickson, Backer
Spielvogel Bates Worldwide ve
TBWA ajanslannın genel
müdürleri de reklamcüara
The European gazetesini
öğütlemediklerini söylüyorlar.
JWT'nin medya mttdûrü
Dominic Proctor, hedef kitlesi
"tüm Baü Avrupaülar" olan
gazete hakkında şu görüşleri
savunuyor:
"tngilterc'deki maştefileriniz,
rcUam vennek istediklerinde
tngiliz gazeteleri araanda
istcdikleri gibi seçim
yapabiliyorlar. Avrupa
çapında bir muşterimiz
oldugnnda ise The Earopean
gazetesi isteklcri
karşılamıyor."
T E K N O L O J I V I T R I N I
Yiyecekpaketlemede azot
Paketlenmiş yiyeceklerin korunmasında, kimyasal maddelerin
yerine sıvı azot kullanılabilecek. Bir Isveç firması olan Aga,
paketleme işlemi sırasında sıvı azotu şınngalama için bir
yöntem geliştirdi. Yöntem, hava aJmayan bir paket içinde
korunan ve oksijenle bozulan tüm yiyeceklerde (örneğin
fıstık, soslar, hatta kozmetikler) kullamlabilecek.
Linject adlı bu yöntem başlangıçta içecekler için
tasarımlanmıştı. Eksi 196°C sıcakhktaki bir miktar sıvı azot
pakete eklendiğinde, sıvı azot buharlaşıyor ve hacmi 700 kere
artıyor. Paket kapatılmadan önce buharlaşan sıvı azotun bir
kısmı dışarı bırakılarak oksijenin dışarı atüması da
sağlanıyor. Böylece yiyeceğin raf ömril uzuyor. Üstelik iç
basıncın yüksek oluşu nedeniyle paketin dayanıkhlığı artıyor.
içinkamera
Sony'nin Steadicam
JR adlı kamerası
amatör sinemacılar
için tasanmlanmış.
Dengeyi sağlayıcı
duzeni sayesinde
amatörler de hareket
halindeyken net çekim •
yapabilecek.
579
dolar.
16 megabaytlık
chip dönemi
Siemens firması, 16 megabaytlık D-Ram
bellek chiplerinin ilk örneklerini ürettiğini
açıkladı. D-Ram (dinamik random) chipler,
en önemli chip grubunu oluşturuyor ve
bilgisayarlann açık olduklan zaman bilgiyi
bellekte tutmalanru sağlıyor. 16 megabayt D-
Ram, A4 boyutlannda 1000 sayfa daktilo
yazısı kadar bilgiyi depolayabüiyor. Bu 142
milimetre kare büyüklüğundeki chipin
üstünde 33 milyon komponent bulunuyor.
Şu anda 1 megabaythk chipler yaygın olarak
kullanılıyor. 4 megabaytlık chipler ise kısa bir
süre sonra ticari kullamma girecek. Siemens,
16 megabayt chiplerin deneme üretimine
başladıklanm açıkladı. Siemens firması ayrıca
IBM Ue birlikte 64 megabaytlık chipin
gelistirilmesi üstüne calışıyor.
Fotokopi
makinelerinde
anzalara önlem
Fotokopi makinesi üreticUerinden Rank Xerox
firması, makinenin performansım
değerlendirip potansiyel bozukluklan
saptayabilen bir sistem geliştirdi. Bu
hizmetten yararlanmak için fotokopi
makinesini bilgisayara bağlamak gerekiyor.
lelefon hattıyla yapüan bu bağlantıyla sistem
bilgisayardan yararlanarak calışıyor. Fotokopi
makinesinden toplanan veriler belli bir
noktayı geçince, bilgisayar aygıtının
bozulmaması için ne yapılması gerektiğini
büdiriyor.
Sistem, bugün için yalnızca Xerox 1090 ve
5065 modellerinde kullanüabiliyor.
Fcpc-PC
birlikteliği
Bazı şeyler bir arada çok iyi
giderler. örneğin hamburger
ve patates kızartması. Şimdi
bu listeye PC ve fax
birlikteliğini de ekleyebüiriz.
Ricoh firmasının geliştirdiği
DX-1 donanım ve yazılım, bir
bilgisayann faks ile birlikte
çalışmasını sağlıyor. DX-1
faks uygulama programı
sayesinde, kâğıt
kullanmaksızın metin
gönderip alabiliyorsunuz.
îstediğinizde bu metinleri
yazıcıyla kâğıt üstüne
dokebiliyorsunuz. DX-1
donanımımn fiyatı 799 dolar;
yazüımın fiyatı ise 275 dolar.
Uçakyıkayan
robot
Arabanın elle yıkanması kabul edilebilir,
fakat bir jumbo jetin elle yıkanmasında
karşüaşılacak güçlükleri hayal etrnek büe
oldukça sıkıntı verici olabüir. Havayollan
firmalanmn, uçaklanm her ay bir kez
yıkamalan gerekiyor, çünkü uçaklann
üstünde biriken pislikler sürtünmeye yol
açarak yakıt rüketimi verimini dttşurüyor.
Japon Havayollan ve Kawasaki Heavy
Industries firması 13 milyon dolar
harcayarak bir uçak yıkama sistemi
geliştirdiler. Beş bilgisayar operatörü, 16
robot yıkama ünitesini, 35 büyük fırçayı ve
17 televizyon kamerasımn sağladığı
görüntülerden yararlanarak 80 dakikada bir
jeti yıkayabiliyorlar. Bu temizliğin maliyeti
ise 1300 dolar. Normal elle yıkama için ise
20 işçi gerekiyor, temizlik dört saat sürüyor
ve maliyet iki misli oluyor.