03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 1990 CUMHURÎYET/7 E İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L C E N G Ö R Ü Ş Yıttar Gençlikte günler kısa, yıllar uzun, yaşlılıkta ise yıllar kısa, günler uzundur. KAPALIKAPILAB ARDINDA AÇIK SAÇIK WASHINCTON Hello Mister BushWASHINGTON'da oval bir salon. Bu salonda elips şeklinde bir masa. Masanın ar- kasında ekşi suratlı, gözluklu bir adam. Konuştukça sinir- den tiklcri oynuyor, yûzü gi- derek daha ekşiyor. Sürekli ciklet çiğneyerek te- lefonlara yanıt veren ve gelen faks mesajlarını yerlere saçan danışmanına soruyor: —Be sure? Şimdi yani biz Tiırkiye'deki üslerden uçaklan kaklınp Irak'taki belirli nok- Ulan bombalayamaz mıyız? —Impossible dedim ya mis- ter president, uçaklan kaldır- masına kaidınrız da yere indi- remeyiz?.. —Yahu neden indiremezsi- niz anlamıyonım. Bizim tncir- lik'teki üssumuzde uçaklann kalluşı için ayn inişi için ayn pist mi kullanılıyor? Nasıl kal- karsa o>le iner bn uçaklar. —Inemezler çıinkü iniş em- niyeti, bariyer ve ıtfaıye hiz- metleri sağlanamıyor. —Annamadun. Ne demek, koskoca üs yapmışız da itfai- yesini mi ytpamamışız? —öyle değil sayın başkan. Hepsi var, ama çalıştıracak adam yok. —Ne demek adam yok?. —Çünkü bu hizmetlerde Türk işçileri çalışıyor. Onlar da 3 ağustosta greve ghmişler. —Damn... Nereden çıka bu grev? Hani darbe yaptırmış, iş yasalannı değiştirip grevi mre- vi kaldırtmamış mıydık o memleketten? —Bu işler o kadar kolay de- ğil sayın başkan. Demokrasi, insan haklan filan diye arası- ra onlan sıkıştınyoruz ya ba- zı işler çevirmek için. İşte on- lar da demokrasi var zannedip yine ucun ucun grev haklarını tanımaya başlamışlar. Gerçı çok zorlaştırdık, ama bütün iş- lemleri tamamlayıp arada gre- ve çıkabilen de oluyor işte. —Peki ne diye grev yapmış o herifler? Paralannı beğenmiyorlar- mış. —Yok yaaa? Koskoca ABD'nin verdiği yeşil yeşü do- larlan beğenmi>orlar haa? Kaç dolar alıyorlar da beğen- miyoriar? —230 dolar civannda, net. —Haftada 230 dolarla geci- nilir. Amerika'da bile bu pa- rayla geçinen var. KISA VE ÖZLÛ BİR DANIŞMA Sen ne dersin? — Ne dersin Semra, acaba dostumuz Amerika'nın yanındamı yer alsak, yoksa komşumuz Irak'a mı daha mUsait davransak? — Ne biliim ayol, bizim Yeniköy'deki evde hani komşu Zehranımla karşı villadaki Nezih Bey'in hanımı küsmüşlerdi de ben apartman komşumuz diye Zehranımın yanında yer almıştım. Ama sonra Nezih Beylenn kapıcısı da hep getirip çöp bıdonlarını bizim apartmanın yanına koymuştu. Etraf sinekten, kokudan geçilmediydi.. Nezih Beyin hanımını mı tutsaydım acaba? ABD BÛYOKELÇİSİ İŞBASINDA Soydaşlara Abramovvitz BtR davetiye. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakaru'ndan. Şöyle dıyor: Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Dr. Imren Aykul İş ve tşci Bulma Knnımu'nnn, özel kesim işbiriigiyle gerçek- kştinnek amacında oldugu "Soydaşlann Turk tş Hayaıı- na Entegrasyonu" projesi için diizenlenen işgücii yetiştirme kurslan koordinasyon toplan- tısını onurlandırmanızı rica eder. Yer: Odaknle (İSO Toplanü Salonu) Beyoğlu Tarih: 7 Agustos 1990 PROGRAM Açılış konuşması 10.00 / 10.30 1) Çal. Sos. Güv. Bak. Dr. tmren Ayknt 2) Devtet Bakanı Prof. Dr. Er- cüment Konukman 3) ABD Büyukelçisi Morton Abramowitz Projenin sunulması 10.30 / 11.00 1) l.t.B.K. Genel Mıidürü M.Nuri Aslan 2) U.N.D.P. Temsilcisi Ed- mund J.Caln Mesiek kunıluşlanmn gonişle- ri 11.00 / 11.30 1) Türkiye Esnaf ve Sanatkar- lar Koofederasyonu Genel Başkan Veküi Suat Yalkın Aykul Abramowitz —Doğru da haftalık olarak. Bunlar ayda ortalama 230 do- lar alıyorlarmış. Amerikalı iş- çilerin ise haftalıklan 320 do- lar imiş. Onun için greve git- mişler. —Şimdi sırası mı grevin? Versinler biraz daha dolar da çözülsun şu grev. —Ama efendım, 4 bin Türk işçisi var Türkıye'de üslerde çahşan. Biz para düzeyini yük- seltirsek, dostunuz özal sinir- lenir. Diğer sektörlerdeki işçi- ler de istermiş. Belediye işçile- rine kızıp duruyor. —Nereden benim dostum oluyonnuş? O kendisi öyle zennediyor. Ben ona "My fri- end özal" dedikçe o da lut Amerikancası ile bunu dostluk işareti sanıyor. Herkes bilir "My friend" demek "it's not my foe" demektir. Yani düş- manım degil. Ama dostum da degil. Yani bizim takımdan!.. —Zırrrn, zırrn... —Baksana şu telefona, çıl- dırtacak, zır zır. —HeÜooo, aha Mr. Ozal.. One minute please... (Telefo- nun ahizesini kapatarak) Sa- yın Başkan, dostunuz yani yo- ur friend arıyor... KOMPOZİSYON YARIŞMASI Çocuk gözüyle laiklik DOĞAN Kardeş dergisi, son sayısında öğrenciler ara- sında bir kompozisyon yanş- ması düzenlemiş. "Laiklik" konusunun işlendiği kompo- zisyon yanşmasında ilk üçe gi- ren öğrencilerin yazılarından bazı bölumler aktanyonız: Özge özkan (Ankara Sey- ranbağları Lisesi, ortaokul 1. sınıf öğrencisi): "Ben korkujo- nım, sokakta acayip kılık.lı, çember sakallı bir adam ve onun arkasında yuniyen sim- siyah çarşaftan sadece gozleri gonınen bir kadın görunce korkuyonım ve de kadınlann kendi ev dnnyasında hapis ol- malanna gönlfim nra olmu- yor." luna Uslu (Izmir): "Artık bugün eminiz ki AUtürk'ün Tiirkiyesi'nde toplumda hep geri planda kalnuş anneanne- lerimizin evlatlan olan annete- rimiz cahil kalıp, kara carşaf- lar giyip, eve kapanıp, yaşam- lannı, modern diınyadan ko- pararak eşlerini öbur uç hanı- mıyla paylaşarak geçirmek is- temezler." tlkin Ece Telli (Izmir Hâkimiyet-i Milliye llkokulu): "Tüm insanlann diledigi gibi ibadet etmeyi ve diledigi dini seçmelerini sağlayan çagımız uygar insanına yakışan güzel- liklerden biri diyebiBriz laiklik için. Bir kişiyi ne ibadet ettigi için ne de Tann'ya degişik şe- killerde inandıgı için kınayabi- liriz. Bu tamamen Tann ile kişi arasmdaki soyut bir bagdır. Bu bağa somut bir etki asla ola- maz. Ben insanlann bu özel- liklerinden dolayı laikliğin dogduğu düşüncesindeyim. Biz çocuklar olarak buyükle- rimizi bu ozellikleri ile örnek almak istiyoruz. Onlann yaşa- tacagı demokrasiyi devam et- tirmeye soz veriyonız." Laiklik tartışmalarımn hıç gündemden ınmediği ulkemiz- de çocuklar da böyle düşünü- yor, böyle yazıyorlar... 2) T.O.B.B. Yönetim Kurulu Başkan Vekili Fuat Miras 3) TİSK Genel Başkanı Refik Baydur Soydaşlarımızı Turkiye'ye entegre etmek ve onlan iş ya- şamına kazandırmak için gu- zel bir toplantı. Sadece bir şeyi anlamadık. ABD'nin Ankara Buyükelçisi Morton Abramowitz'in bu programda ne gibı bir yeri ol- duğunu. Sayın Büyukelçı'nın orada bulunmasının nedeni, sonun- da anlaşıldı. Meğerse ABD, Bulgaristan'dan gelen soydaş- larımızın iş yaşamına entegre olması ile ilgili proje için önemli bir maddi destek sağ- lıyormuş. Abramovvitz de bu- nun için konuşmaa olarak çağnlmış. Eh, ne de olsa "diinyanın efendisi" olmak kolay değil. Beğendiğiniz projeler için eli- nizi agk tutacaksmız. ABD de öyle yapmış ve bu proje için 10 tnilyon dolarhk yardımda bu- lunmuş. KRAUÇE'YEMEKTUP İngiliz gazeteci BAB-I AJi'nin yıllanmış karikatüristi Mıstık, gazetelerin Asil Nadir, Maxwell gibi İngiliz işadamlarına pazarlanması karşısında oturmuş, İngiliz Kraliçesi'ne bir mektup yazmış. Şöyle diyor: "Ingiltere Kraliçesi II. Elizabeth HazreUerine Majesteleri, 43 yıldan beri çok severek emek verdigim gazetecilik meslegimi, bugiine kadar oldugu gibi, bundan sonra da ulkem Turkiye'de surdürebilmek için, İngiliz yurttaşlığına kabuliımu saygılarımla arz ederim. Mustafa Eremektar (Mıstık)" UFÜRÛKLE İYİLEŞİN ÜCRSTSIZ SAAT 11 . 12 HESGÜN Hacı doktor DOKTORLUK da kolaylaştı ülkemizde. Hacca giden, doktor olup dönüyor. Sonra da kartvizitini bastmp muayeneye başlıyor. Modern tedavi herhalde "modern üfiirük" şeklinde oluyordur. Tedavi ücretini de 500 lira gibi ucuz tutunca, hacı doktor 50 bin liraya hasta muayene eden doktorlarla ne biçim rekabet ediyordur. Sürumden kazançlı bir doktor ve bir üfürükle ilaçsız iyileşeceği için şanslı hasta... ölüm Allah'ın işi; hastalık da. Çaresini de tıp faküîtesini bitiren zındıklar mı bilfr, yoksa hacca gidip Allah'a yaklaşan hacılar mı? İşte bu kadar basit. KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN GÜRSES GAKFlELD BU ste/u y& eteı. __ •~—^ı («t mi jm DAVIS & vftlSBl JÎM PAV?6 TARtHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAJS 9Ağustos SOUTINE 'İN DISAVURUMCULUĞU 1943'r 8 , cuAtAA sour/A/e, so YAŞINDA ÖLMÜŞTU. GtlSr/i'OA YOKSUC BlR YAUUD1 /)İL£StNlN ÇOCU&U OLARAK OOĞAN SOUrtNB, AYAK- KABl TAMlRCtLıĞfNI RBOOBOBeEK. Ei/- A*CAO£- DA ' KULLAMMfŞ VE 'tMPAsro"CBOYAYt ruv#LE ÇOK KAUH SO/eME) TEKAJIĞIYLE ÇAUŞMIŞTt. ONUN PKKATI ÇEICEN KOUULAetUIN 66ŞIUDA MEZBAHA Ö İ i TÜRK VE DÜNYA KARİKATÜRÜINDEN M. Büknt TALİ Sabite VVestedt (Federal Almanya)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle