Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunytt Matbaacılılc ve Gazetecılık Türk Anomm Şırketı adına
N«dlr N«li 0 Cenel Yayın Mudurj Nuın Cımal, MUessese Muduru
EmiDC Ijlklıgıl, Yazı Ulen Müdurt Ok«j GoiKHSİn, 0 Haber Merkczı
Mudürü Yalçın Bayer, Savfa Duzenı Yönetmenı Ali Acar 0 Temsılaler
ANKARA Ahnel T.n, IZMIR HiknM Çetınkay*. ADANA
U Polnıka Crial fetbaı*. O15 Mabcrler Eifaı Balo. Ekonomı Cnfiı Tırk_. I, Sendıkı Şakna «Mnd. Kulıur Crt.1 I t » . Istanbul
Haberlcn Kcoal Kaçsk. Eiıtıır Gcaoy ŞoyİM, Haber Arssma Isart •tffcaa. Yon Haberlerı Nccfef DofM, Spcr Darısmanı
AMItatt laralan». Dızı Ymiar I n a Çaiçku. \ras
ntma Şakı» \lf». DuzHıme \M>llab Yızıcı # koord laıoı Mmtl korahaa
0 Maiı Islcr Enrf trl.l 0 Mulusrtc BalnM W«T 0 Buı.e PUnlaou S»vfi OıauaİKMOtiu 0 Rck am V x I°nı« f El
Ya>ınUr Haftı Akjol 0 Idare H « m Cmf 0 Ulrme Oadcf Çciik 0 Bılgı i(ia Naıl lul 0 PrnoıKİ V^p Bouaacıotte
Mmı kunı'tı Btskan VakVıi Sasm ve >ew»ı Cumhmıjn Maıbaaalik w Gajctmlık TA^ TUrk Ocı|ı Cad 3»< 41 CataJotlu '
OkU> U M . t A n h f . H n f 34134 Ist PK 246 IsuatKı. Trl !12 0> 0! (20 batl Tclcı 22246. Fax II) 526 60 ^ £
CcnuL Hıkncl ÇetiHkaja. Okay Bumtar Aakara. Zı>* GOkalp Bl« İRkılap S. No 19^ 4 TcJ 133 11 41-4^ Telo. 42344. Fax, (4) 133
CaMk. lt" « a n llku 0! 65 0 tımtr H Zjyı Bl- 1352 S 2 3 Tti 13 12 30. Tdo. 52359. Fas (511 19 33 60
!*K»k. At Mrmc. Akacl Tm. # U m !«»>ı Cad 119 i \» 1 KjU Td 19 3" <2 (4 luo Tdn 62155 Fu O) 19 r 52
TAKVİM: 9 AÖUSTOS 1990 İmsak: 4.19 Güneş: 6.00 ögle: 13.14 Ilundi: 17.06 Akşam: 20.19 Yatsı- 21.52
Aliağa'da
yürütme
dıırmuyor'Danıştay'ın Aliağa Termik Santralı inşaatı
için yürütmeyi durdurma kararı almasına
rağmen bölgedeki kamulaştırma işlemleri,
hukuki karara aldırmaksızm sürdürülüyor.
malıdır. tlgili yurttaşlardan, özel
ve tuzel kişikrden bu konuda ön-
lem almaJannı, idarenin bu tür
girişimlerine karşı cumhuriyet
savcılıklanna suç duyurusunda
SERDAR KIZIK
tZMİR — Danıştay'ın Aliağa
Termik Santrah'yla ilgili 2. kez
verdiği yürütmeyi durdurma ka-
rarına karşın yörede kamulaştır-
ma işlemleri ve Izmir Valiliği'nin
itiraz toplama' çalışmaları sürü-
yor.
Konuyla ilgili Danıştay'a dava
açan bağımsız miUetvekili Kemal
Anadol, bütün işlemlenn durma-
sı gerektiğini belirtti ve "Aksi hal-
de hnknka karşı eylem yapılmış
yanj suç işlenmtş olnr" dedi.
Anadol, yurttaşların valiliğin,
"itlraz toplama" uygulamasına
kaulmamalan gerektiğini belirte-
rek "Açıkça hukuki bir karer var.
Bu aşamada dilekçeyle itiraz
gereksiz" diye konuştu. Izmir Va-
li Yardımcısı Ncjat Efeoglu uygu-
lamaları bakanlık adına yaptık-
lannı belirtti ve itiraz toplama iş-
leminin durdurulmasıyla ilgili ba-
kanlıktan herhangi bir bildirim
gelmediğini söyledi.
Danıştay'ın Aliağa Termik
Santrah'yla ilgili "yiirntmenin
durdaralması" karanna karşın
idarenin işlemleri sürüyor. Bir
yandan Milli Emlak Müdürlüğü
yöredeki kamulaştırma çalışma-
lannı sürdunlrken diğer yandan
Izmir Valiliği ilanla duyurduğu
uygulama gereği yurttaşlardan
gelen "itiraz başvnnılanu" ka-
bul ediyor. Aliağa Termik Sant-
ralı yapımımn durdurulması için
Başbakanlık aleyhine Danıştay'a
dava açan Kemal Anadol, son
olarak yürütmenin durdurulma-
sı kararının verildiğini ammsattı
ve "Izmir ValUigi Uc Emlak Ge-
nd Müdnriigü'ııüıı çahşmalan-
na son verilmesi gerekir. Bu, hn-
kukun geregi" dedı. Anadol, Da-
nı$tay kararının kendisine iletil-
diğini ammsatarak şunlan söyle-
di:
"Danıştay, soo Bakaniv Knra-
lu Kararaamesi'ııin yüriitiılmesi-
ni durdurmuştur. Kısaca Danış-
ta> bu konuda karar verinceye
kadar idarenin ve hiçbir vetkili-
uin termik santralla ilgili girişim-
de bulunmaya haklan voktur. Bu
tur girişimler hukuka ajkındır.
Sayıa İzmir Valiligi'ne haürlaü-
yorum, termik santrsl hakkında
yurttaşlann yapDgı itirazlara ya-
aıt vermeden Başbakanlık'tan
yüriitıneniıı durdurulması kara-
nnı alsın ve bu doğrultuda yap-
tıgı işlemi iptal etsin.
Aksi halde Danıştay karanna
karşı, hukuka karşı eylem yapıl-
mış yani suç işlenmiş olur. Aj-
nca DanıştaVın karanndan sonn
kamulaştırma çalısmalan ve her
tiirtu tasarnıf idarece durdunıl-
Kültür
Bakanlığı
Ebnalı için
ısrar ediyor
ANKARA (AA) — Yüzyıün
hazinesı olarak da adlandırılan
Elmalı definesinin geri alınması
yolunda çauşmalar devam ediyor.
1744 adet sikkeyi elinde bulundu-
ran William Koch'un avukatları
tarafından Türk hükürnetine çe-
şitli öneriler iletilmesine karşın,
Kültür Bakanlığı yetkiüJeri, sikke-
lerin Türkiye Cumhuriyeti'nin
malı olduğu kabul edilmediği sü-
rece önerilerin dikkate alınmaya-
cağmı bildirdiler.
Kesin sayısı belli olmayan, an-
cak 1900 kadan yurtdışında bu-
lunduğu sanılan sikkelerden işa-
darnı William Koch'un elinde
1744 tane bulunduğunu belirten
Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Mü-
zeler Genel Mudurü Akif Işık,
sikkderin Türk hükümeti tarafm-
dan satın alınması yolundaki öne-
riyi ciddiye almadıklarını söyledi.
Eserlerin anlaşma sağlanmadan
kataloğunun yayımlanmasına ve
sergilenmesine izin verilmeyeceği-
ni belirten Işık, Koch'un avukat-
lannın eserlerin başka sikkelerle
değişiminin önerildiğini kaydetti.
bulunmalannı öneriyonım. Tek-
rar hatıriabyorum, Danıştay ka-
rarian uyulması zorunlu karar-
lardır..."
Anamurlu çevrecilerin kaplumbağalara sahip çıkması, uzmanlan sevindirdi
Anamurlda carettakaleKaplumbağalar üzerine bir araştırma projesini
yürüten Prof. İbrahim Baran, Türkiye'de
Yöre halkının çevre konularına sahip çıkmaması
halinde koruma önlemlerinin başarılı
denizkaplumbağalarmı korumak için kurulan ve olamayacağına dikkat çeken Prof. Baran, uygun
çalışmalarını yürüten tek yerel kuruluşun Anamur plan ve projelerle denizkaplumbağalannm
Deniz Kaplumbağalarını ve Doğayı Koruma korunması ve turistik ilginin el ele
Derneği olduğunu belirtiyor. yürütülebileceğini belirtiyor.
MEHMET BÜYÜKAR1
ANAMUR — Dokuz Eylül
Üniversitesi Buca Eğitim Fen Bö-
lümü Başkanı Prof. Dr. tbrahim
Baran, denizkaplumbağalan ile il-
gili çalışmalann başanya ulaşabil-
mesi için halkın konuya sahip çık-
ması gerektiğini söyledi. Türki-
ye'de denizkaplumbağalanru ko-
mur Deniz Kaplumbağalan ve
Doğayı Koruma Derneği olduğu-
nu belirten Prof. Dr. Baran, "Bir
semboi olmuş Dalyan'da böyle
bir deroek yok. Halk konuya sa-
hip çıknkca bunbtf giderilecektir"
diye konuştu.
Halen TÜBİTAK Çevre Gru-
bu'nun desteğiyle Anamur, Ka-
zanlı, Kızılok, Dalyan ve Patara'-
da denizkaplumbağalan konu-rumak için kurulan ve çalışmala-
nnı yürüten tek kuruluşun Ana- sunda araştırmalar yapan 9 Eylul
Üniversitesi öğretim üyesi Prof.
Dr. tbrahim Baran, çalışmalarla
ilgili olarak Cumhuriyet muhabi-
rinin sorulanm şöyle yanıtladı:
—Çahşmalarda amac nedir?
BARAN—Deniz Kaplumbağa-
lan pTOJemizin amaa, populasyon
sıklığının tespitidir. Denizkaplum-
bağalarırun yerlerinin belirlenmesi
ve erginlerin (dişi) markalanması,
yuvadan çıkan yavrulann tespitı-
ni içermektedir. Dokuz Eylül, Ege
ve Hacettepe üniversiteleri, bu ça-
lışmaları ortaklaşa yürutüyor. Şu
anda dokuz merkezde 18 gönüllü
araştırmacı çaiışmakta. TüBt-
TAK Çevre Grubu'na da minnet
borçluyuz. Onların sağladığı 30
milyon lıra ıle bu proje gerçekle-
şecek.
—Denizkaplumbağalan ilk ola-
rak Dalyan'da onem kazandı.
Ancak bugune kadar Dalyan'da
doga ve denizkaplumbağalan üe
Beyazıt'ta
sıralar Rumenlerle dolup taşıyor. Otobuslerle, karavanlarla ve özel otornobille'rle
geliyorlar. Ellerinde, yıllarca kapalı bir rejim içinde koruyup sakladıklan eften
püften, ıv ır zıvır eşyalar. Gönüllerinde Türkiye'nin Romanya'ya kıyasla "ışıl
ışıl" zengin dukkânlarından istedikleri eşyalan alabilmek. Karavanlarda,
otobüslerde bu özleme dönuk olarak "dünyanın en eski mesleğinin" Rumen
kadınlarca icra edildiğine dönük haberler gazeteleri süslüyor. Yaşlı genç, guzel
çirkin Rumen kadınları eşyalarını ve özlemlerini bir "bitpazan" görüntüsü
içinde Istanbul kaldınmlarına seriveriyorlar. Hani adına "serbest pazar"
diyorlar. Şimdi Doğu Avrupa ülkeleri ve Romanya bu sisteme geçmeye çalışıyor
ya. Işte o "serbest pazann" en serbestleri şu sıcak yaz günlerinde Istanbul'un
orta yerinde en "romanesk" biçimde sergileniyor. Rumen kadının yuzündeki
hüzün, en "arabesk sarkılara" taş çıkartacak türden. (Fotoğraf: Kayıhan Güven)
NikâhlarçılgııılaştıDış Haberler Servisi — Klasik
nikâh törenleri ve bunu izleyen tel-
li duvaklı alışılagelmiş duğün da-
vetlerinin yerini birbirinden ilginç
"gösteriler" almaya başladı. Iki
şahidin eşliğinde nikâh kıydınp
hemen ardından balayına çıkmak
demode oldu artık. Dünya evine
girmeve hazırlanan genç çiftler ro-
mantizm ozlemi içinde nikâh tö-
renlerini unutulmaz bir olay ha-
Une getinneyi amaçlıyor. Bunun
için de hiçbir çaba ve masraftan
kaçınmıyorlar. Haberi veren haf-
tahk Alman "Der Spiegel" dergi-
sine göre kimi çift, kıyafetlerden
düğün ziyafetine kadar tepeden
tırnağa tüm aynntılarıyla ortaça-
ğa özgu saray duğünleri yapar-
ken kimi çift de nikâh törenleri
için akıl alrnaz mekânlar seçiyor.
Geçtiğimiz gunlerde örneğin bir
çift,
mi, geceyansı renkli bir fışek gös-
terisinin eşliğinde, kimi trende, ki-
mi bakkalda, kimi bir panayırda
evlendi, hatta mezarlıkta dünya-
evine giren bile var.
New York'ta zengin bir çift tüm
aile klanıyla birlikte düğün töre-
ni için bir "Concorde"u kiralar-
ken Hamburg'un Altoma semtin-
ajansının yöneticisi olan Tatjana
Tolksdorf, "Insanlar çılgın gibi
evleniyorlar ve duğunlerinin sıra-
dışı olmasına özen gosteriyorlar.
Genelinde bize gelip guzel ve de-
ğişik bir şeyler tasarlamamızı is-
tiyorlar" diyor. Evlenecek çiftler
dUğunlerinde eğlenmek ve davet-
lilerin de eğlenmesi için yanıp tu-
Hamburg'un Altoma semtinde nikâh kıydıran
bir çift davetlileri şaşkına çevirdi. Gelin bir
smokin giyip başına silindir bir şapka
geçirmişti. Damat ise boyab kızıl saçlanna
uygun daracık bir kırmızı mini elbise giymişti.
Iki şahidin eşliğinde nikâh kıydınp hemen
ardından balayına çıkmak demode oldu.
^ u n
y a e v m e
gir m e
ye
hazırlanan çiftler, nikâh
. ^u^MeUnînaran törenlerini unutulmaz bir olay haline getirmeye
sız Âipien) tepesinde 3842 meae çalışıyorlar. Bu amaçla mezarlıkta evlenenler
bıle var.yükseklikte yuzüklerini degiştirdi.
Eksi 15 santigrad derece ısıda
dünya evine giren 28 yaşındaki ge-
lin, duvağmı yün beresine iliştir-
mişti. 23 yaşındaki bir işçi ise Sa-
arland'ın Tholey'indeki bir yüzme
havuzunun "içinde", su altında
"evet" diyerek evliliğe ilk adımı-
m attı. Başka bir çılgın çift dün-
yanın, Amerikan Vereno'sundaki
en küçuk kilisesinde (1x2 metre
büyüklüğünde) nikâh kıydırdı; ki-
de nikâh kıydıran bir çift davetli-
leri şaşkına çevirdi. Gelin bir smo-
kin giyip başına silindir bir şap-
ka geçirmişti, damat ise yeni bo-
yattıgı kızıl saçlanna uygun dara-
cık bir kırmızı mini elbise
geçirmişti üstüne.
Hamburg'da yeni açılan
"Paradise" admda yeni bir düğün
tuşuyorlar. Bu amaçla dOğünlere
komedyenler, profesyonel eğlendi-
riciler, ateş yutan, ipte dans eden
ya da göbek dansı yapan kişiler de
davet ediliyor. Kiliseye gitmek için'
ise arabalan çiçeklerle suslemek
yerine gösterişli ath arabalar,
"Oldtimer"ler ya da Rolls-
Royce'lar kiralamyor... Fransız Alplerinin tepesinde eksi 15 derecede dunvaev ine giren bir çift.
ilgili bir dernek kurulmuş degil.
Çahşmalan nasıl siirdürüyorsu-
nıız?
BARAN—Dalyan, bir semboi
oldu artık. Türkiye'de denizkap-
lumbağalan adı altında kurulmuş
ilk ve tek dernek, Anamur Deniz
Kaplumbağalan ve Doğayı Koru-
ma Derneği. Gerçekten Dalyan'-
da bir dernek yok, halk konuya
sahip çıktıkça bunlar giderilecek-
tir. Kurma girişimleri var. Türk
insammn bu konuya da Avnıpa-
lılardan daha iyi sahip çıkacağı-
na inanıyorum.
—Avrupalılar, daha mı az sa-
hip çıkıyorlar?
BARAN—Onlar da yakından
ilgileniyorlar, ancak benim ülke-
min koşullannı bizim bilim adam-
larından daha iyi bildikleri fikri-
ne inanmıyorum. Bakıyorsunuz,
Avrupalı kendi ülkesinde kanun-
lar çıkarmış, canhların doğadan
toplanmasını yasaklanuş; ama ay-
nı Avrupalı, bize gelerek doğa-
mızdan ne kadar nesli tukenen
hayvan türfl varsa toplayıp götü-
rüyor ve ticaretini yapıyor. Doğa
korunacaksa her yerde korunma-
h.
—Doğaıun korunması yolunda
Türkiye'de ne gibi onlemler alı-
nabilir?
BARAN—öncelikle halkın bi-
linçlendirilmesi gerekir. Ikinci
olarak bizde de doğadan canhla-
rın toplanması yasaklanmah. Bu
yasa çıkanlmadrğı için Avrupalı
alıcılar Türkiye'nin değerlerini
yurtdışına taşıyorlar. Bir süre ön-
ce Izmir Selçuk'ta yakalanan ts-
viçreli Wolter Zinniker buna ör-
nek. Doğadan topiadığı, nesli aza-
lan bitki ve hayvanların canlı nu-
munelerini, yakalanmasına karşın
yurtdışına çıkardı. Çünkü hiçbir
yasa olmadığı için hiçbir yetkili
kurum çıkıp da 'Ne oluyor?' di-
yemiyor. Bu sahsın Isviçre'de,
nesli azalan bitki ve canlıların
alırn satımım yaptığı biliniyor.
—^Çalışmalann kapsamı yalnız
ceretta-caretta ve chelenia mydas
turu denizkaplumbagalarının
arasbnlmasıyla mı sınırlı?
BARAN— Denizkaplumbağa-
lannı şu an araştınp inceliyoruz.
Ancak çalışmalar yalnızca deniz-
kaplumbağalanm içermiyor. Tat-
h su ve nilkaplumbağası adı da ve-
rilen triony-trunguıs türü kaplum-
bağalarla ilgili çalışmalara Dal-
yan'da başlamayı pianlıyoruz.
Dalyan'daki tatlı su ve deniz su-
yunun ekosisteminden dolayı ora-
da çalışacağız.
—Denizkaplumbağaian Oe ilgi-
li çalışmalar yalnız sahildeki ça-
lışmalan kapsıyor. Yumurtadan
çıkan yavrulann denize ulaşmala-
nndan sonra yapüabilecek bir şey
kalmıyor mu?
BARAN—Yavrular denize
ulaştığı an yapacak başka bir iş
kalmıyor. Yavrulan denize ulaş-
tıktan sonra izlemek gerekiyor.
Ancak ekipman yok. Türkiye'de
bugüne kadar denizkaplumbağa-
lan su altında hiç izlenmedi. Mad-
di olarak gücümüz yok. Deniz-
kaplumbağalan, gerçekten çok il-
ginç hayvanlar. Birkaç kez sahile
çıkarlar. Ilkinde yumurta bırak-
mazlar, sahili kontrol eder, yuva
yeri belirlerler. Sonra 10-15 gün
arayla, hepsi değil, ancak bazıla-
n sahile gelerek her defasında 100
ile 110 arasında yumurta bırakır-
lar. Bu yumurtalardan çıkan yav-
rulardan iki veya üç tanesi bile de-
nize ulaşıp yaşamlannı sürdürebi-
Urlerse nesiîlerinin devamı için ye-
terlidir. Denizkaplumbağalan,
ikinci jeolojik zamandan beri ya-
şıyoriar.
—Turizm. denizkaplumbağala-
ruun yaşamlannı tehdit eder mi?
BARAN—Uygun plan ve pro-
je yapıhrsa turizm, denizkaplum-
bağalannı etkilemez görüşünde-
yim. Etkilese bile, çok az olur.
önemli olan insanımızın konuya
sahip çıkmasıdu. tşte Anamur,
Türkiye'de örnek teşkil ediyor.
Gönüllü insanlann kurduğu De-
niz Kaplumbağalan ve Doğayı
Koruma Derneği, Anamur'da çok
güzel çalışmalar yapmış. Umanm
Dalyan da kısa sürede böyle çalış-
kan, bilinçli bir derneğe kavuşur.
Coca-Cola müzelik oldu2.5 dolara gezilen "The World of Coca-Cola"
(Coca-Cola Dünyası) adlı müzede dünyaca
ünlü içeceğin birkaç kriz dönemi dışında tüm
geçmişi sergileniyor.
Dıs Haberler Servisi — 104 yıj
önce ilk Coca-Cola'mn üretildiği
Amerika'nın Atlanta şehrinde bir
"Coca-Cola Müzesi" açıldı.
Newsweek dergisinin haberine
göre 104 yıl önce başağnsı ilacı
olarak piyasaya çıkan ve bugün
Amerika'da yaşam biçimi haline
gelen Coca-Cola'mn tarihçesinin
sergilendiği müzede meraklılar bu
çok popüler içeceğin üretimine, ta-
mtımına ve şişesinin geçirdiği de-
ğişimlere ait 1000'den fazla ilginç
objeyi görebiliyorlar.
Coca-Cola'mn yaratıcısı Atlan-
talı eczaeı John S. Pemberton'un
formül defteri, ilk kolanın yapı-
mında yararlandığı imbik gibi ta-
rihi eşyaların da sergilendiği mü-
zede, az bulunan çok değişik
Coca-Cola reklamlanndan da ör-
nekler bulunuyor.
2.5 dolara girilen "The World
of Coca-Cola" (Coca-Cola Dün-
yası) adlı müzede, zıyaretçilere içe-
bildikleri kadar Coca-Cola ikram
ediliyor.
Müzede birkaç kriz dönemi ha-
rıç, Coca-Cola'mn tum geçmişi
gözler önune seriliyor. Firmamn
sergilememeyi yeğiediği bu kriz
dönemlerinden biri 1900'lerin ba-
şında yaşanmış ve Coca-Cola'nın
içinde kokain bulunduğu iddialan
olağanüstü yaygmlaşmıştı. Ger-
çekten de Coca-Cola'nın orijinal
formülünün içinde koka yaprak-
larından çıkartılan raadde de bu-
lunuyordu. Daha sonra 1905 yılın-
da bu ünlü içeceğin formulünden
kokain tamamen çıkartıldı.
Coca-Cola yetkilileri, her gun
163 ülkede 601 milyon adet satan
içeceklerinin bir müzesinin kurul-
ması fikrinin, fabrikaya kadar ge-
lerek eski urünleri görmek isteyen
ziyaretçilerden kaynaklandığını-
belirtiyorlar.
Coca-Cola 163 ülkede her gun 601
milyon adet satılıyor.
Kaş'ta yaııgın
nasıl söner?
• ANTALYA (AA) — Kaş
Belediye Başkanı Musa
Bilgiç, Kaş Belediyesi'nin
ağaçlan suladığı bir tek
arazözden başka iıfaiye
aracının bulunmadığıru
bildirerek "Belediyemiz, bu
eksikliği giderecek maddi
olanağa da sahip değildir"
dedi. Musa Bilgiç, Kaş
Belediyesi'nin itfaiye
aracının bulunmayışının,
belediyelerin sonınlannı
yansıtması açısmdan iyi bir
örnek olduğunu savundu.
Bilgiç, "Kaş çevresinde
bulunan tatiJ köylerinde ya
da büyük bir otelde
çıkabilecek bir yangının,
mahalli idarenin
olanaklanyla
söndürülemeyecek olması
düşündürücüdür. Milyarlık
yatınmlar belediyelerin
olanaksızlığı neticesinde
yok olabilir" diye konuştu.
Kilitbahîr .
kaleleri
• ÇANAKKALE (AA) —
Çanakkale Boğazı'nda
Kilitbahir kalelerinin
turizme açılma
calışmalarının sürdürüldüğü
bildirildi. Çanakkale
Valiliği'nden alınan bilgiye
göre Fatih Sultan Mehmet
tarafından 1452 yılında
Boğaz'ın kontrolü ve
tstanbul'un güvenliği için
Çanakkale Boğazı'mn en
dar yerine yaptınlan
Kilitbahir kaleleri, valilik
tarafından hazırlanan proje
ile turizme açılıyor. Turizm
sezonu başında kalenin
çevre ve iç temizliği ile
restorasyonu tamamlandı.
Kilitbahir Kalesi yanında
bulunan ve 1551 yıhnda
Kanuni Sultan Süleyman
tarafından yaptınlan
Sarıkule'nin de restoran ve
kafeterya olarak hizmete
açılması için çalışmalar
sürdürülüyor.
Efes'e
havaalanı
• SELÇUK (AA) —
Izmir'in Selçuk ilçesinde yer
alan antik Efes kentinin
yakınında 500 dönümlük
alana modern bir havaalanı
yapılacağı bildirildi.
Yapımına karar verüen
havaalanı 2 milyar liraya
mal olacak. tlk etapta
bakanlıktan gönderilen 100
milyon lira ile altyapı
calışmalarının başlatıldığı
bildirildi.
AIDS'te
yeni uıııut
• TOKYO (AA) —
Japonya'nın bir araştırma
grubu, AIDS virüsünün
doğurduğu enfeksiyonlu
hucreleri yok etmekte
kullanılabilecek etkin bir
madde geliştirdiklerini
açıkladı. Yapılan
açıklamada, geliştirilen
maddenin deney
tuplerindeki uygulamasmda
enfeksiyonlu hücrelerin
yüzde 90'ını yok ettiğinin
gözlendiği belirtildi.
Maddenin ribosome (fosfor
liptiden ve kolesterolden
üretilen bir bileşim) ile CD4
proteininin bir karışımından
elde edildiği ve normal
hücrelere hiçbir etkisinin
bulunmadığı kaydedildi.
Haftada 2 kez
muayene
• ANKARA (AA) —
Sağlık Bakanlığı, zührevi
hastahklarla mücadeleyi
hızlandırdı. Bakanhk,
genelcvlerde çalışan
kadınların haftada iki kez
muayene edilmesi
gerektiğini bildirdi. Sağlık
Bakanlığı Temel Sağlık
Hizmetleri Genel
Müdürlüğu'nce tüm il
valiliklerine zührevi
hastalıklarla ilgili bir
genelge gönderildi.
Genelgede, genelevlerde
çalışan kadınların periyodik
muayenelerinin zorunlu
olduğu belirtildi.
İntiharda
erkekler önde
• ERZURUM (AA) —
DÎE tarafından yayunlanan
"Türkiye tstatistik
Yıllığı"na göre Türkiye'de
meydana gelen intihar
olaylarında erkeklerin ön
sırada yer aldığı saptandı.
1988 yılına ait bilgilere göre
intihar eden 1.099 kişiden
665'inin erkek, 434'ünün de
kadın olduğu belirlendi.
lstatistikte, intihar
nedenlerinin başında
"hastalık" ilk sırayı aldı.
Bunu "aile geçimsizliği",
"geçim zorluğu", "ticari
başansızhk", "duygusal
ilişkiler", "istediği ile
evlenememe" ile "öğrenirn
başansızlığı" gibi
nedenlerin izlediği belirtildi.