04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhunytt Matbaacılılc ve Gazetecılık Türk Anomm Şırketı adına N«dlr N«li 0 Cenel Yayın Mudurj Nuın Cımal, MUessese Muduru EmiDC Ijlklıgıl, Yazı Ulen Müdurt Ok«j GoiKHSİn, 0 Haber Merkczı Mudürü Yalçın Bayer, Savfa Duzenı Yönetmenı Ali Acar 0 Temsılaler ANKARA Ahnel T.n, IZMIR HiknM Çetınkay*. ADANA U Polnıka Crial fetbaı*. O15 Mabcrler Eifaı Balo. Ekonomı Cnfiı Tırk_. I, Sendıkı Şakna «Mnd. Kulıur Crt.1 I t » . Istanbul Haberlcn Kcoal Kaçsk. Eiıtıır Gcaoy ŞoyİM, Haber Arssma Isart •tffcaa. Yon Haberlerı Nccfef DofM, Spcr Darısmanı AMItatt laralan». Dızı Ymiar I n a Çaiçku. \ras ntma Şakı» \lf». DuzHıme \M>llab Yızıcı # koord laıoı Mmtl korahaa 0 Maiı Islcr Enrf trl.l 0 Mulusrtc BalnM W«T 0 Buı.e PUnlaou S»vfi OıauaİKMOtiu 0 Rck am V x I°nı« f El Ya>ınUr Haftı Akjol 0 Idare H « m Cmf 0 Ulrme Oadcf Çciik 0 Bılgı i(ia Naıl lul 0 PrnoıKİ V^p Bouaacıotte Mmı kunı'tı Btskan VakVıi Sasm ve >ew»ı Cumhmıjn Maıbaaalik w Gajctmlık TA^ TUrk Ocı|ı Cad 3»< 41 CataJotlu ' OkU> U M . t A n h f . H n f 34134 Ist PK 246 IsuatKı. Trl !12 0> 0! (20 batl Tclcı 22246. Fax II) 526 60 ^ £ CcnuL Hıkncl ÇetiHkaja. Okay Bumtar Aakara. Zı>* GOkalp Bl« İRkılap S. No 19^ 4 TcJ 133 11 41-4^ Telo. 42344. Fax, (4) 133 CaMk. lt" « a n llku 0! 65 0 tımtr H Zjyı Bl- 1352 S 2 3 Tti 13 12 30. Tdo. 52359. Fas (511 19 33 60 !*K»k. At Mrmc. Akacl Tm. # U m !«»>ı Cad 119 i \» 1 KjU Td 19 3" <2 (4 luo Tdn 62155 Fu O) 19 r 52 TAKVİM: 9 AÖUSTOS 1990 İmsak: 4.19 Güneş: 6.00 ögle: 13.14 Ilundi: 17.06 Akşam: 20.19 Yatsı- 21.52 Aliağa'da yürütme dıırmuyor'Danıştay'ın Aliağa Termik Santralı inşaatı için yürütmeyi durdurma kararı almasına rağmen bölgedeki kamulaştırma işlemleri, hukuki karara aldırmaksızm sürdürülüyor. malıdır. tlgili yurttaşlardan, özel ve tuzel kişikrden bu konuda ön- lem almaJannı, idarenin bu tür girişimlerine karşı cumhuriyet savcılıklanna suç duyurusunda SERDAR KIZIK tZMİR — Danıştay'ın Aliağa Termik Santrah'yla ilgili 2. kez verdiği yürütmeyi durdurma ka- rarına karşın yörede kamulaştır- ma işlemleri ve Izmir Valiliği'nin itiraz toplama' çalışmaları sürü- yor. Konuyla ilgili Danıştay'a dava açan bağımsız miUetvekili Kemal Anadol, bütün işlemlenn durma- sı gerektiğini belirtti ve "Aksi hal- de hnknka karşı eylem yapılmış yanj suç işlenmtş olnr" dedi. Anadol, yurttaşların valiliğin, "itlraz toplama" uygulamasına kaulmamalan gerektiğini belirte- rek "Açıkça hukuki bir karer var. Bu aşamada dilekçeyle itiraz gereksiz" diye konuştu. Izmir Va- li Yardımcısı Ncjat Efeoglu uygu- lamaları bakanlık adına yaptık- lannı belirtti ve itiraz toplama iş- leminin durdurulmasıyla ilgili ba- kanlıktan herhangi bir bildirim gelmediğini söyledi. Danıştay'ın Aliağa Termik Santrah'yla ilgili "yiirntmenin durdaralması" karanna karşın idarenin işlemleri sürüyor. Bir yandan Milli Emlak Müdürlüğü yöredeki kamulaştırma çalışma- lannı sürdunlrken diğer yandan Izmir Valiliği ilanla duyurduğu uygulama gereği yurttaşlardan gelen "itiraz başvnnılanu" ka- bul ediyor. Aliağa Termik Sant- ralı yapımımn durdurulması için Başbakanlık aleyhine Danıştay'a dava açan Kemal Anadol, son olarak yürütmenin durdurulma- sı kararının verildiğini ammsattı ve "Izmir ValUigi Uc Emlak Ge- nd Müdnriigü'ııüıı çahşmalan- na son verilmesi gerekir. Bu, hn- kukun geregi" dedı. Anadol, Da- nı$tay kararının kendisine iletil- diğini ammsatarak şunlan söyle- di: "Danıştay, soo Bakaniv Knra- lu Kararaamesi'ııin yüriitiılmesi- ni durdurmuştur. Kısaca Danış- ta> bu konuda karar verinceye kadar idarenin ve hiçbir vetkili- uin termik santralla ilgili girişim- de bulunmaya haklan voktur. Bu tur girişimler hukuka ajkındır. Sayıa İzmir Valiligi'ne haürlaü- yorum, termik santrsl hakkında yurttaşlann yapDgı itirazlara ya- aıt vermeden Başbakanlık'tan yüriitıneniıı durdurulması kara- nnı alsın ve bu doğrultuda yap- tıgı işlemi iptal etsin. Aksi halde Danıştay karanna karşı, hukuka karşı eylem yapıl- mış yani suç işlenmiş olur. Aj- nca DanıştaVın karanndan sonn kamulaştırma çalısmalan ve her tiirtu tasarnıf idarece durdunıl- Kültür Bakanlığı Ebnalı için ısrar ediyor ANKARA (AA) — Yüzyıün hazinesı olarak da adlandırılan Elmalı definesinin geri alınması yolunda çauşmalar devam ediyor. 1744 adet sikkeyi elinde bulundu- ran William Koch'un avukatları tarafından Türk hükürnetine çe- şitli öneriler iletilmesine karşın, Kültür Bakanlığı yetkiüJeri, sikke- lerin Türkiye Cumhuriyeti'nin malı olduğu kabul edilmediği sü- rece önerilerin dikkate alınmaya- cağmı bildirdiler. Kesin sayısı belli olmayan, an- cak 1900 kadan yurtdışında bu- lunduğu sanılan sikkelerden işa- darnı William Koch'un elinde 1744 tane bulunduğunu belirten Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Mü- zeler Genel Mudurü Akif Işık, sikkderin Türk hükümeti tarafm- dan satın alınması yolundaki öne- riyi ciddiye almadıklarını söyledi. Eserlerin anlaşma sağlanmadan kataloğunun yayımlanmasına ve sergilenmesine izin verilmeyeceği- ni belirten Işık, Koch'un avukat- lannın eserlerin başka sikkelerle değişiminin önerildiğini kaydetti. bulunmalannı öneriyonım. Tek- rar hatıriabyorum, Danıştay ka- rarian uyulması zorunlu karar- lardır..." Anamurlu çevrecilerin kaplumbağalara sahip çıkması, uzmanlan sevindirdi Anamurlda carettakaleKaplumbağalar üzerine bir araştırma projesini yürüten Prof. İbrahim Baran, Türkiye'de Yöre halkının çevre konularına sahip çıkmaması halinde koruma önlemlerinin başarılı denizkaplumbağalarmı korumak için kurulan ve olamayacağına dikkat çeken Prof. Baran, uygun çalışmalarını yürüten tek yerel kuruluşun Anamur plan ve projelerle denizkaplumbağalannm Deniz Kaplumbağalarını ve Doğayı Koruma korunması ve turistik ilginin el ele Derneği olduğunu belirtiyor. yürütülebileceğini belirtiyor. MEHMET BÜYÜKAR1 ANAMUR — Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fen Bö- lümü Başkanı Prof. Dr. tbrahim Baran, denizkaplumbağalan ile il- gili çalışmalann başanya ulaşabil- mesi için halkın konuya sahip çık- ması gerektiğini söyledi. Türki- ye'de denizkaplumbağalanru ko- mur Deniz Kaplumbağalan ve Doğayı Koruma Derneği olduğu- nu belirten Prof. Dr. Baran, "Bir semboi olmuş Dalyan'da böyle bir deroek yok. Halk konuya sa- hip çıknkca bunbtf giderilecektir" diye konuştu. Halen TÜBİTAK Çevre Gru- bu'nun desteğiyle Anamur, Ka- zanlı, Kızılok, Dalyan ve Patara'- da denizkaplumbağalan konu-rumak için kurulan ve çalışmala- nnı yürüten tek kuruluşun Ana- sunda araştırmalar yapan 9 Eylul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. tbrahim Baran, çalışmalarla ilgili olarak Cumhuriyet muhabi- rinin sorulanm şöyle yanıtladı: —Çahşmalarda amac nedir? BARAN—Deniz Kaplumbağa- lan pTOJemizin amaa, populasyon sıklığının tespitidir. Denizkaplum- bağalarırun yerlerinin belirlenmesi ve erginlerin (dişi) markalanması, yuvadan çıkan yavrulann tespitı- ni içermektedir. Dokuz Eylül, Ege ve Hacettepe üniversiteleri, bu ça- lışmaları ortaklaşa yürutüyor. Şu anda dokuz merkezde 18 gönüllü araştırmacı çaiışmakta. TüBt- TAK Çevre Grubu'na da minnet borçluyuz. Onların sağladığı 30 milyon lıra ıle bu proje gerçekle- şecek. —Denizkaplumbağalan ilk ola- rak Dalyan'da onem kazandı. Ancak bugune kadar Dalyan'da doga ve denizkaplumbağalan üe Beyazıt'ta sıralar Rumenlerle dolup taşıyor. Otobuslerle, karavanlarla ve özel otornobille'rle geliyorlar. Ellerinde, yıllarca kapalı bir rejim içinde koruyup sakladıklan eften püften, ıv ır zıvır eşyalar. Gönüllerinde Türkiye'nin Romanya'ya kıyasla "ışıl ışıl" zengin dukkânlarından istedikleri eşyalan alabilmek. Karavanlarda, otobüslerde bu özleme dönuk olarak "dünyanın en eski mesleğinin" Rumen kadınlarca icra edildiğine dönük haberler gazeteleri süslüyor. Yaşlı genç, guzel çirkin Rumen kadınları eşyalarını ve özlemlerini bir "bitpazan" görüntüsü içinde Istanbul kaldınmlarına seriveriyorlar. Hani adına "serbest pazar" diyorlar. Şimdi Doğu Avrupa ülkeleri ve Romanya bu sisteme geçmeye çalışıyor ya. Işte o "serbest pazann" en serbestleri şu sıcak yaz günlerinde Istanbul'un orta yerinde en "romanesk" biçimde sergileniyor. Rumen kadının yuzündeki hüzün, en "arabesk sarkılara" taş çıkartacak türden. (Fotoğraf: Kayıhan Güven) NikâhlarçılgııılaştıDış Haberler Servisi — Klasik nikâh törenleri ve bunu izleyen tel- li duvaklı alışılagelmiş duğün da- vetlerinin yerini birbirinden ilginç "gösteriler" almaya başladı. Iki şahidin eşliğinde nikâh kıydınp hemen ardından balayına çıkmak demode oldu artık. Dünya evine girmeve hazırlanan genç çiftler ro- mantizm ozlemi içinde nikâh tö- renlerini unutulmaz bir olay ha- Une getinneyi amaçlıyor. Bunun için de hiçbir çaba ve masraftan kaçınmıyorlar. Haberi veren haf- tahk Alman "Der Spiegel" dergi- sine göre kimi çift, kıyafetlerden düğün ziyafetine kadar tepeden tırnağa tüm aynntılarıyla ortaça- ğa özgu saray duğünleri yapar- ken kimi çift de nikâh törenleri için akıl alrnaz mekânlar seçiyor. Geçtiğimiz gunlerde örneğin bir çift, mi, geceyansı renkli bir fışek gös- terisinin eşliğinde, kimi trende, ki- mi bakkalda, kimi bir panayırda evlendi, hatta mezarlıkta dünya- evine giren bile var. New York'ta zengin bir çift tüm aile klanıyla birlikte düğün töre- ni için bir "Concorde"u kiralar- ken Hamburg'un Altoma semtin- ajansının yöneticisi olan Tatjana Tolksdorf, "Insanlar çılgın gibi evleniyorlar ve duğunlerinin sıra- dışı olmasına özen gosteriyorlar. Genelinde bize gelip guzel ve de- ğişik bir şeyler tasarlamamızı is- tiyorlar" diyor. Evlenecek çiftler dUğunlerinde eğlenmek ve davet- lilerin de eğlenmesi için yanıp tu- Hamburg'un Altoma semtinde nikâh kıydıran bir çift davetlileri şaşkına çevirdi. Gelin bir smokin giyip başına silindir bir şapka geçirmişti. Damat ise boyab kızıl saçlanna uygun daracık bir kırmızı mini elbise giymişti. Iki şahidin eşliğinde nikâh kıydınp hemen ardından balayına çıkmak demode oldu. ^ u n y a e v m e gir m e ye hazırlanan çiftler, nikâh . ^u^MeUnînaran törenlerini unutulmaz bir olay haline getirmeye sız Âipien) tepesinde 3842 meae çalışıyorlar. Bu amaçla mezarlıkta evlenenler bıle var.yükseklikte yuzüklerini degiştirdi. Eksi 15 santigrad derece ısıda dünya evine giren 28 yaşındaki ge- lin, duvağmı yün beresine iliştir- mişti. 23 yaşındaki bir işçi ise Sa- arland'ın Tholey'indeki bir yüzme havuzunun "içinde", su altında "evet" diyerek evliliğe ilk adımı- m attı. Başka bir çılgın çift dün- yanın, Amerikan Vereno'sundaki en küçuk kilisesinde (1x2 metre büyüklüğünde) nikâh kıydırdı; ki- de nikâh kıydıran bir çift davetli- leri şaşkına çevirdi. Gelin bir smo- kin giyip başına silindir bir şap- ka geçirmişti, damat ise yeni bo- yattıgı kızıl saçlanna uygun dara- cık bir kırmızı mini elbise geçirmişti üstüne. Hamburg'da yeni açılan "Paradise" admda yeni bir düğün tuşuyorlar. Bu amaçla dOğünlere komedyenler, profesyonel eğlendi- riciler, ateş yutan, ipte dans eden ya da göbek dansı yapan kişiler de davet ediliyor. Kiliseye gitmek için' ise arabalan çiçeklerle suslemek yerine gösterişli ath arabalar, "Oldtimer"ler ya da Rolls- Royce'lar kiralamyor... Fransız Alplerinin tepesinde eksi 15 derecede dunvaev ine giren bir çift. ilgili bir dernek kurulmuş degil. Çahşmalan nasıl siirdürüyorsu- nıız? BARAN—Dalyan, bir semboi oldu artık. Türkiye'de denizkap- lumbağalan adı altında kurulmuş ilk ve tek dernek, Anamur Deniz Kaplumbağalan ve Doğayı Koru- ma Derneği. Gerçekten Dalyan'- da bir dernek yok, halk konuya sahip çıktıkça bunlar giderilecek- tir. Kurma girişimleri var. Türk insammn bu konuya da Avnıpa- lılardan daha iyi sahip çıkacağı- na inanıyorum. —Avrupalılar, daha mı az sa- hip çıkıyorlar? BARAN—Onlar da yakından ilgileniyorlar, ancak benim ülke- min koşullannı bizim bilim adam- larından daha iyi bildikleri fikri- ne inanmıyorum. Bakıyorsunuz, Avrupalı kendi ülkesinde kanun- lar çıkarmış, canhların doğadan toplanmasını yasaklanuş; ama ay- nı Avrupalı, bize gelerek doğa- mızdan ne kadar nesli tukenen hayvan türfl varsa toplayıp götü- rüyor ve ticaretini yapıyor. Doğa korunacaksa her yerde korunma- h. —Doğaıun korunması yolunda Türkiye'de ne gibi onlemler alı- nabilir? BARAN—öncelikle halkın bi- linçlendirilmesi gerekir. Ikinci olarak bizde de doğadan canhla- rın toplanması yasaklanmah. Bu yasa çıkanlmadrğı için Avrupalı alıcılar Türkiye'nin değerlerini yurtdışına taşıyorlar. Bir süre ön- ce Izmir Selçuk'ta yakalanan ts- viçreli Wolter Zinniker buna ör- nek. Doğadan topiadığı, nesli aza- lan bitki ve hayvanların canlı nu- munelerini, yakalanmasına karşın yurtdışına çıkardı. Çünkü hiçbir yasa olmadığı için hiçbir yetkili kurum çıkıp da 'Ne oluyor?' di- yemiyor. Bu sahsın Isviçre'de, nesli azalan bitki ve canlıların alırn satımım yaptığı biliniyor. —^Çalışmalann kapsamı yalnız ceretta-caretta ve chelenia mydas turu denizkaplumbagalarının arasbnlmasıyla mı sınırlı? BARAN— Denizkaplumbağa- lannı şu an araştınp inceliyoruz. Ancak çalışmalar yalnızca deniz- kaplumbağalanm içermiyor. Tat- h su ve nilkaplumbağası adı da ve- rilen triony-trunguıs türü kaplum- bağalarla ilgili çalışmalara Dal- yan'da başlamayı pianlıyoruz. Dalyan'daki tatlı su ve deniz su- yunun ekosisteminden dolayı ora- da çalışacağız. —Denizkaplumbağaian Oe ilgi- li çalışmalar yalnız sahildeki ça- lışmalan kapsıyor. Yumurtadan çıkan yavrulann denize ulaşmala- nndan sonra yapüabilecek bir şey kalmıyor mu? BARAN—Yavrular denize ulaştığı an yapacak başka bir iş kalmıyor. Yavrulan denize ulaş- tıktan sonra izlemek gerekiyor. Ancak ekipman yok. Türkiye'de bugüne kadar denizkaplumbağa- lan su altında hiç izlenmedi. Mad- di olarak gücümüz yok. Deniz- kaplumbağalan, gerçekten çok il- ginç hayvanlar. Birkaç kez sahile çıkarlar. Ilkinde yumurta bırak- mazlar, sahili kontrol eder, yuva yeri belirlerler. Sonra 10-15 gün arayla, hepsi değil, ancak bazıla- n sahile gelerek her defasında 100 ile 110 arasında yumurta bırakır- lar. Bu yumurtalardan çıkan yav- rulardan iki veya üç tanesi bile de- nize ulaşıp yaşamlannı sürdürebi- Urlerse nesiîlerinin devamı için ye- terlidir. Denizkaplumbağalan, ikinci jeolojik zamandan beri ya- şıyoriar. —Turizm. denizkaplumbağala- ruun yaşamlannı tehdit eder mi? BARAN—Uygun plan ve pro- je yapıhrsa turizm, denizkaplum- bağalannı etkilemez görüşünde- yim. Etkilese bile, çok az olur. önemli olan insanımızın konuya sahip çıkmasıdu. tşte Anamur, Türkiye'de örnek teşkil ediyor. Gönüllü insanlann kurduğu De- niz Kaplumbağalan ve Doğayı Koruma Derneği, Anamur'da çok güzel çalışmalar yapmış. Umanm Dalyan da kısa sürede böyle çalış- kan, bilinçli bir derneğe kavuşur. Coca-Cola müzelik oldu2.5 dolara gezilen "The World of Coca-Cola" (Coca-Cola Dünyası) adlı müzede dünyaca ünlü içeceğin birkaç kriz dönemi dışında tüm geçmişi sergileniyor. Dıs Haberler Servisi — 104 yıj önce ilk Coca-Cola'mn üretildiği Amerika'nın Atlanta şehrinde bir "Coca-Cola Müzesi" açıldı. Newsweek dergisinin haberine göre 104 yıl önce başağnsı ilacı olarak piyasaya çıkan ve bugün Amerika'da yaşam biçimi haline gelen Coca-Cola'mn tarihçesinin sergilendiği müzede meraklılar bu çok popüler içeceğin üretimine, ta- mtımına ve şişesinin geçirdiği de- ğişimlere ait 1000'den fazla ilginç objeyi görebiliyorlar. Coca-Cola'mn yaratıcısı Atlan- talı eczaeı John S. Pemberton'un formül defteri, ilk kolanın yapı- mında yararlandığı imbik gibi ta- rihi eşyaların da sergilendiği mü- zede, az bulunan çok değişik Coca-Cola reklamlanndan da ör- nekler bulunuyor. 2.5 dolara girilen "The World of Coca-Cola" (Coca-Cola Dün- yası) adlı müzede, zıyaretçilere içe- bildikleri kadar Coca-Cola ikram ediliyor. Müzede birkaç kriz dönemi ha- rıç, Coca-Cola'mn tum geçmişi gözler önune seriliyor. Firmamn sergilememeyi yeğiediği bu kriz dönemlerinden biri 1900'lerin ba- şında yaşanmış ve Coca-Cola'nın içinde kokain bulunduğu iddialan olağanüstü yaygmlaşmıştı. Ger- çekten de Coca-Cola'nın orijinal formülünün içinde koka yaprak- larından çıkartılan raadde de bu- lunuyordu. Daha sonra 1905 yılın- da bu ünlü içeceğin formulünden kokain tamamen çıkartıldı. Coca-Cola yetkilileri, her gun 163 ülkede 601 milyon adet satan içeceklerinin bir müzesinin kurul- ması fikrinin, fabrikaya kadar ge- lerek eski urünleri görmek isteyen ziyaretçilerden kaynaklandığını- belirtiyorlar. Coca-Cola 163 ülkede her gun 601 milyon adet satılıyor. Kaş'ta yaııgın nasıl söner? • ANTALYA (AA) — Kaş Belediye Başkanı Musa Bilgiç, Kaş Belediyesi'nin ağaçlan suladığı bir tek arazözden başka iıfaiye aracının bulunmadığıru bildirerek "Belediyemiz, bu eksikliği giderecek maddi olanağa da sahip değildir" dedi. Musa Bilgiç, Kaş Belediyesi'nin itfaiye aracının bulunmayışının, belediyelerin sonınlannı yansıtması açısmdan iyi bir örnek olduğunu savundu. Bilgiç, "Kaş çevresinde bulunan tatiJ köylerinde ya da büyük bir otelde çıkabilecek bir yangının, mahalli idarenin olanaklanyla söndürülemeyecek olması düşündürücüdür. Milyarlık yatınmlar belediyelerin olanaksızlığı neticesinde yok olabilir" diye konuştu. Kilitbahîr . kaleleri • ÇANAKKALE (AA) — Çanakkale Boğazı'nda Kilitbahir kalelerinin turizme açılma calışmalarının sürdürüldüğü bildirildi. Çanakkale Valiliği'nden alınan bilgiye göre Fatih Sultan Mehmet tarafından 1452 yılında Boğaz'ın kontrolü ve tstanbul'un güvenliği için Çanakkale Boğazı'mn en dar yerine yaptınlan Kilitbahir kaleleri, valilik tarafından hazırlanan proje ile turizme açılıyor. Turizm sezonu başında kalenin çevre ve iç temizliği ile restorasyonu tamamlandı. Kilitbahir Kalesi yanında bulunan ve 1551 yıhnda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptınlan Sarıkule'nin de restoran ve kafeterya olarak hizmete açılması için çalışmalar sürdürülüyor. Efes'e havaalanı • SELÇUK (AA) — Izmir'in Selçuk ilçesinde yer alan antik Efes kentinin yakınında 500 dönümlük alana modern bir havaalanı yapılacağı bildirildi. Yapımına karar verüen havaalanı 2 milyar liraya mal olacak. tlk etapta bakanlıktan gönderilen 100 milyon lira ile altyapı calışmalarının başlatıldığı bildirildi. AIDS'te yeni uıııut • TOKYO (AA) — Japonya'nın bir araştırma grubu, AIDS virüsünün doğurduğu enfeksiyonlu hucreleri yok etmekte kullanılabilecek etkin bir madde geliştirdiklerini açıkladı. Yapılan açıklamada, geliştirilen maddenin deney tuplerindeki uygulamasmda enfeksiyonlu hücrelerin yüzde 90'ını yok ettiğinin gözlendiği belirtildi. Maddenin ribosome (fosfor liptiden ve kolesterolden üretilen bir bileşim) ile CD4 proteininin bir karışımından elde edildiği ve normal hücrelere hiçbir etkisinin bulunmadığı kaydedildi. Haftada 2 kez muayene • ANKARA (AA) — Sağlık Bakanlığı, zührevi hastahklarla mücadeleyi hızlandırdı. Bakanhk, genelcvlerde çalışan kadınların haftada iki kez muayene edilmesi gerektiğini bildirdi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğu'nce tüm il valiliklerine zührevi hastalıklarla ilgili bir genelge gönderildi. Genelgede, genelevlerde çalışan kadınların periyodik muayenelerinin zorunlu olduğu belirtildi. İntiharda erkekler önde • ERZURUM (AA) — DÎE tarafından yayunlanan "Türkiye tstatistik Yıllığı"na göre Türkiye'de meydana gelen intihar olaylarında erkeklerin ön sırada yer aldığı saptandı. 1988 yılına ait bilgilere göre intihar eden 1.099 kişiden 665'inin erkek, 434'ünün de kadın olduğu belirlendi. lstatistikte, intihar nedenlerinin başında "hastalık" ilk sırayı aldı. Bunu "aile geçimsizliği", "geçim zorluğu", "ticari başansızhk", "duygusal ilişkiler", "istediği ile evlenememe" ile "öğrenirn başansızlığı" gibi nedenlerin izlediği belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle