03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 AĞUSTOS 1990 KENTYAŞAM CUMHURÎYET/9 \ Cem Karaca Açıkhavada • Kültür Servisi — 1960'h yıllarda Uğur Dikmen ve Cahit Berkay ile birlikte Dadaşlar Grubu'nu kuran Tiirk Hafif Müziği sanatçısı Cem Karaca dün gece Açıkhava Tiyatrosu'nda bir konser verdi. Karaca Yiyin Efendiler Yiyin ile son kaseti Yahya Yahya'da yer alan yeni parçalarının yanı sıra 196O'lı yıllarda söylediği eski parçalannı seslendirdi. Annesi tiyatro sanatçısı Toto Karaca'nın da izlediği konserinde sanatçı 2000 kişiye hitaben "Burada 7 bin kişilik bir kalabalık yok ama bu az ama coşkulu dinleyicilerim beni çok iyi tanıyan insanlar" dedi. 2 saatlik konseri boyunca Cem Karaca, Uğur Dikmen ve Cahit Berkay ile birlikte söyledi. Turk Hafif Müziği sanatçımız Nil Burak da Cem Karaca'nın sözlerini yazdığı bir parçayı söyledi. Cem Karaca konseri sırasında "Dünya'da duvarların yıkıldığı bir anda Arabın birisinin kafası attı ve savaş çıktı. Ben kendi yurdunu savunmadıktan sonra savaşın çok saçma bir şey olduğuna inanıyorum" şeklinde konuştu. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) Gözaltında açlık grevi • tstanbul Haber Servisi — Yaklaşık 10 gün önce Kadıköy'de gözaltına alınıp siyasi şubeye götürülen Doğan Yıldırım adlı gencin açlık grevinde olduğu belirtildi. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Yardımlaşma Derneği (TAYAD) tarafından dün yapılan yazılı açıklamada, "DGM'de gözaltından bırakılanlardan edindiğimiz bilgilere göre on gündür gözaltında tutulan Doğan Yıldınm'm yoğun işkence gördüğü ye açlık grevinde olduğunu öğrenmiş durumdayız. İnsan haklannın sürekli ihlal edıldiği ülkemizde tüm duyarlı kamuoyunu bu pervasızlığa karşı tavır almaya çağınyor, Doğan Yıldınm'ın bir an önce mahkemeye çıkanlmasım istiyonız" denildi. Fatih açık oto pazarı açıldı • tstanbul Haber Servisi — Fatih Belediyesi'nce Çarşamba'da yaptırılan açık halk oto pazarı ve oto park yeri Belediye Başkanı Yusuf Günaydın tarafından hizmete açıldı. Günaydın törende yaptığı konuşmada açılan alanm hafta sonlan açık oto pazarı, hafta içinde de otopark olarak hizmet vereceğini bildirdi. "Kendi otonu kendin sat" kampanyasıyla 15 gün boyunca oto pazanna başvuracak araç sahiplerinden ücret alınmayacağını belirten Günaydın, kampanyadan sonra ücretin araç başına 10 bin lira olarak belirlenidğini bildirdi. Beykoz'da paça yanşması • İstanbul Haber Servisi — Beykoz Belediyesi'nin düzenlediği geleneksel paça yanşması Beykoz çayırında yapıldı. Beykoz Belediye Başkanı Avukat Şevket Arıkan tarafından ikincisi düzenlenen yarışmaya, Tolon Işkembe Salonu, Cevdet, Kâmil, Alboran, Taç ve Muhtarın Yeri restoranları katıldılar. Ali Rıza Tuncer, Handan Memur, Cemal Erbaş, Fatma Türe, Mualla Yılmaz'dan oluşan jüri yarışmayı 2 defa üst üste kazanan Cevdet Restaurant bu sene de birinciliği alırken ikinciliği Muhtarın Lokantası üçüncülüğü de Kamil Restaurant aldı. (Fotoğraf: Suat Kozluklu) Ruhsatsız benzin istasyonları 'patlamaya hazır bomba'gibi 'Akaryakıt'tehlikesitstanbul Haber Servisi — Yıl lardır denetimleri ihmal edilmiş "akaryakıt saüş ve servis" istas- yonları tstanbul için adeta patla- maya hazır birer bomba duru- munda. Kent için önemli tehlike oluşturan bu tip kaçak "gece- kondu" benzin istasyonJanrun sa- yısının arttığı belirtiliyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin dene- timleri sonunda ruhsatı ve tasdikü projesi olmayan ve "gecekondn" türü hizmete girmiş akaryakıt is- tasyonlarının sayısının 64'e ulaş- ması da tehlikenin boyutunu gös- teriyor. Can güvenliği, trafik ve çevre sağlığı açısından çeşitli sorunlar taşıyan akaryakıt istasyonlannın, yıÜardır kaçak ve hiçbir denetime tabi tutulmadan çahşmalan sonu- cu ortaya şaşırtıcı bir tablo çıkı- yor. İstanbul Belediyesi'nin yap- tığı denetimlerde lstanbul'daki 265 akaryakıt istasyonundan sa- dece 18'inin her tilrlü yasaya uy- gun şekilde çalıştığı belirlendi. Yasalara göre bir benzin istas- yonunun kurulabilmesi için akar- yakıt istasyon cephesi en az 40 metre. olması, kent iraar planın- da o yerin akaryakıt istasyonu olarak saptanmış olması ve istas- yonda bulunan tank ve bunlann İstanbui'daki 265 akaryakıt istasyonundan sadece 18'i her türlü yasaya uygun çalışıyor. Kent içinde apartmanların altmda satış yapan tüpgaz bayileri de kaçak akaryakıt istasyonları kadar tehlike taşıyor. Kaçak ve hiçbir denetime tabi tutulmadan çalışan 'gecekondu' benzin istasyonları, can güvenliği, trafik ve çevre sağhğı açısından çeşitli sorunlar taşıyor. dolum ağızlan okul, sinema, tı- yatro gibi insanların topluca bu- lunduğu yerlerden en az 50 metre uzakta olması gerekiyor. Gecekondu türü kaçak akarya- kıt istasyonları kadar tehükeli tüpgaz bayileri de kent içinde apartmanların altında satışlanna devam ediyor. Bugüne kadar bu tür yerlerle ilgili herhangi bir ça- lışma yapılmaması da kent için- de faaiiyet gösteren toplu yerleşim yerleriyle iç içe olan bu tip satış yerlerinin sayısının günden güne artmasına neden oluyor. İstanbul ltfaiye Müdüriüğü ve çeşitli üniversite öğretim üyelerin- den oluşan bir komisyonun yak- laşık 1 yıldır üzerinde çalışarak hazırladığı "Yangındau konınma yönetmeliği"nin tehükeli madde- ler ve depolarla ilgili bölümünde bu tür yerleşimlerin topluma açık yerlerde, ikametgâhlarm altında veya bitişigınde olamayacağı be- lirtiliyor. Tehükeli maddelerle il- gili binalann tek katlı ve yangına 120 dakika dayanabilecek malze- meden yapılması gerektiğinin be- lirtildiği yönetmelikte, binaya ula- şım yollarımn sürekli olarak açık tutularak üzerinde park yapılma- ması öngörülüyor. Yönetmelikte tehükeli maddelerle ilgili yerkşim- de şu özeUiklerin bulunması ge- rektiği bildiriliyor: • "Üretimin ve tehlikeli mad- denin özelliğine göre binalann ta- banları statik elektriği iletici, özel asfalt veya içerisine demir oksit kanştırılmış betonla yapılarak, kapıların statik elektriğc karşı topraklanmış, pirinç, bakır veya alüminyum levhalann konması gerekiyor. • Binalardaki giriş ve çıkış ka- pıları, pencereler, pancurlar ve havalandırma kanallarının ka- paklan basınç karşısında dışarıya doğru açüacak, tehlike anında bi- na içinde bulunanlann kolayca kacabilmelerini sağlayacak biçim- de yapılması gerekiyor. • Binanın pencerelerinde par- maklık veya kafes bulunmaması ve en az iki kapiM bulunması ve iç bölmelerde meydana gelebile- cek en yüksek basınca dayamklı ve çatlaksız düz yüzeyli yanmaz maizemeden yapılmış olması ge- rekiyor. • Binalann tavanlan yanmaz ve hafif tabanlar yanmaz, sızmaz, çarpma ile kıvücım çıkarmaz, ko- lay temizlenir ve hafif eğimli, pen- cereler büyük parçalar halinde, et- rafa dağılmayacak ve zarar ver- meyecek mika telli cam gibi mal- zeraelerden yapılmalıdır. tstanbul için büyük bir tehlike oluşturan benzin istasyonları ve tüpgaz bayileri için belediye yet- kilileri, şimdilik yeni bir düzenle- meden söz etmezken, "denetim- leri sıklaştıracaklannı" belirtiyor- lar. 12 milvon Fotoğraf stüdyosu soyuldu Ikisi bıçaklı 3 kişi stüdyodakileri odaya kapatarak soygunu gerçekleştirdi. İstanbul Haber Servisi — Be yazıt'tabir fotoğraf stüdyosu, bi- ri silahlı, ikisi bıçaklı 3 kişi tara- fından soyuldu. Soygunculann yaklaşık 12 milyon lira alarak kaçtıklan belirtildi. YeniçerilerCaddesi Evkaf so- kağının girişinde bulunan Him- mel ve Ahmet Altan kardeşlere ait Foto Turan'a, biri başına ço- rapgeçirmiş 3 kişigeldi. Gaspçı- lardan biri kapıda beklerken di- ğer ikisi stüdyoda bulunan Him- met Altan'ın yeğeni Erdal Bayal'ı içerdeki odalardan birine kapat- tı. İki gaspçı, Himmet Altan ile birliktebaşka birbölümegeçerek bir çantada bulunan kasanın anahtannı aldılar. Kasayı açan gaspçılann, yaklaşık 12 milyon li- rayı naylon poşete doldurdukla- rıkaydedildi. Bu sırada, kapıda bekleyen öteki gaspçı, fotoğraf çektirmek üzere stüdyoyagelen damatadayı Raif Şengüzel'i silahını çekerek etkisiz hale getirdi. Yetkililer, olay sırasında gelinin aşağıda otomobilin içinde beklediğini be- lirterek gaspçılann, damaı ile Himmet Altan'ı da odaya kapat- tıktan sonra yaya olarak kaçtık- larını belirttiler. Kimliği belirsiz soygunculann stüdyoyu iyi tanıdıklarını, hatta kasanın anahtarımn çantada bu- lunduğunu dahi büdiklerini ifade eden polis yetkiüleri, soruştur- manın bu yönde sürdürüldüğünü bildirdiler. METRİS CEZAEVt İÇ GÜVENLİK MÜDÜRÜ'YDÜ İGDAS EĞİTİM SEMİNERLERİ DÜZENLENMİŞTİR İGDAŞ (İstanbul Gaz Dağıtım Sanayii ve Ticaret A.Ş.) 1991 yılından itibaren Doğal gazı İstanbul halkınm kullanımına sunma çalışmalarını büyük bir hızla sürdürmektedir. Doğalgaz kullanımında güvenliğm sağlanması için bina içi tesisat projelerinin, İGDAŞ şartnameieri ve standart proje formlarına uygun biçimde hazırlanarak İGDAŞ'ın onayı- na sunulması gerekmektedir. Bina içi tesisat uygulamaları da İGDAŞ onaylı projelere göre yapılacak olup, tesisata gaz bağlanması uygulamanın İGDAŞ kontrolünden geç- miş olması şartına bağlıdır.- Yukarıda belirtilen hususları kapsamak üzere İGDAŞ bir dizi seminer düzenleyecek- tir. Bu seminere katılarak İGDAŞ sicil numarası alacak Makina Mühendislerinin aşağıda ve- riien adresteki Genel Müdürlüğümüze 27 Ağustos 1990: 19 Eylül 1990 tarihleri arasında bizzat başvurarak kayıt yaptırmaları duyurulur. KAYIT İÇİN İSTENEN BELGELER: - 4 Adet vesıkalık renkli resim - Mühendislik Diploma fotokopisi - TlviMO kayıt numarası - Iş yerine ait Ticari/Sınai Faaiiyet Beigesi - Vergi Sicil Nosu. NOT: İGDAŞ tarafından yetki verilecek tesisatçılar için düzenlenecek kurslann tariN ay- nca duyurulacaktır. İGDAŞ, Kazım Karabekir Cad. No. 4 Alibeyköy Tel: 564 54 74-564 54 79 T.C. AFYON C. SAVCILIĞI 1990/1626 ilam Afyon Çavuşbaş Mahallesi nüfusuna kayıtlı olup sucuk imalatçılıgı ve satıcılığı yapar Mustafakema] ve Nebahat oğlu 1958 D.lu Muammer Erçoban işlemiş olduğu taklit ve tağşiş edilmiş sucuk imal edip sat- mak suçundan dolayı hakkında kamu davası açılmış olup, yapılan yargılaması sonucunda: Afyon Sulh Ceza Mahkemesi'nin 6.2.1990gun ve 769-59 sayılı kararı ile TCK'nın 398, 647/4, CK: 72, 402/1-2 maddeleri gereğince 470.000.— TL ağır para, 3 ay raeslekten men, 7 gün ijyerinin kapatılması cezası ile tecziye edilmiştir. TCK.nın 398. maddesi gereğince ilan olunur. 15.5.1990 Basın: 32334 Emekli binbaşıya sııikasttstaobul Haber Servisi — Met- ris Cezaevi eski İç Güvenlik Mü- dürü. emekli Binbaşı Adnan Öz- bey, (51) Ortaköy'de uğradığı si- Ortaköy'deki işlettiği restoranda silahlı = „ _ saldınya uğrayan lahlı saldırı sonucu agır yaraîan- emekli bînbaşi Adnan dı. oiay yerine •'Devrimci Soi" ö z b e y boynundan ve imzalı bir bildıri bırakıldığı belir- tildi. Olayı Ortaköy Camisi yanında- ki Muhabbet Et ve Balık Restau- rant'ta dün akşam 21.30 sıraların- da meydana geldi. Adnan Özbey'- in kendi işlettiği lokantada arka- daşı, sinema ve televizyon sanat- çısı Mehmet Aslan Tuğ'la birlik- te bir masada otururken içeri giren bir kişinin iki el ateş ederek kaçtığı belirtildi. Boynundan ve sırtından yaralanan Adnan öz- bey, oğlu tarafından Taksim İlk- sırtmdan ağır yaralandı. Olay yerinde 'Devrimci SoF imzalı bir bildiri bulundu. yardım Hastanesi'ne, ilk müdaha- leden sonra da Haydarpaşa Aske- ri Hastanesi'ne kaldırıldı. Kırılan camlardan yaralanan Mehmet Aslan Tuğ da Amiral Bristol Has- KONUK YAZAR AÇIR YAR.'VLI — Emekli binba- şı Özbey boynundan ve sırtından yaralandı. tanesi'nde tedavi altına alındı. Görgü tanıklarından, lokanta- da komi olarak çalışan Zeynel Çi- çek olayı şöyle anlattı: "Adnan Bey ve arkadaşı köşedeki masa- da oturuyorlardı. Yan kapıdan içeri giren bir kişi iki el ateş ettik- ten sonra yine aynı kapıdan dışa- rı çıktı. Dışandan da iki el hava- ya ateş etti. Adnan Bey boynun- dan ve sırtından yaralanmışn. Po- lisler, bırakılan bildiride Devrimci Sol yazdıgını söylediler." Diğer gorgü tanıklan da, kaçak kişinin Ortaköy Postanesi önünde bekle- yen ve içinde iki kişi bulunan si- yah. Doğan marka bir otomobi- le binerek uzaklaştığıru sö>1ediler. Adnan Özbey'in 1981-1982 yıl- larında Metris Cezaevi'nde tç Gü- venlik Müdürlüğü ve sıkıyönetim subaylığı yaptığı öğrenildi. öz- bey'in Muhabbet Restaurant'ı 1,5 ay önce devralarak işletmeye baş- ladığı belirtildi. Hukuk ve Maçka Kışlası PROF.DR.HÜSEYİN HATEMİ Hukuk alanında belirli bir se- viye vardı. Merlıum Onar gibi idare hukukçularının devrinde, Çırağan Sarayı yapıhrken, Be- h u k u k ükelerinin varlık ve önemi şiktaş Mevlevihanesi Maçka'da tüinirdi. Sulün Osmaıı manüğı ile bugünkü Maden Fakültesi bina- h u k u k mantığı arasındakı sınırtı- sının yerine taşınmıştı. Daha son- ra buraya Maçka Kışlası'nın ya- pılması kararlaştırıldı ve tekkeye bir kez daha yol göründü. Cum- huriyet döneminde Beyazıt'taki Harbiye Nezareti Binası'nın, Tak- sim'deki Taşkışla'run, Maçka'da- ki Maçka Kışlası'nın askeri amaç- larla kullanılmasından vazgeçilin- ce, kamu malı olan bu binalar, hukuka uygun bir usul izlenerek, yine birer kamu hukuku tüzel ki- şilikleri olan üniversitelere tahsis edildi. Nitekira Beyazıt'ta Harbi- ye Nezareti (Üniversite Merkez Binası) bahçesindeki ünlü Bekira- ğa Bölüğü; önce Tip Fakültesi ta- rafından kullanıldıktan sonra, bu- gün Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin binası olmuştur. Bir an için düşünelim: Siyasal Bilgiler Fakültesi olarak kullanı- lan bu binanın önünden geçen bir yüksek yetkili, binanın sebze ha- İi olmaya elverişli olduğunu dü- şünsün. Üniversite ve fakülte yet- kililerine danışılmasın. Üniversi- te yetkiüleri bir sabah uyandıkla- rında fakültenin bir an önce bo- şaltılması gerektiği emri ile karşı- laşsınlar. Bu askeri binalann üniversite- lere devredildiği günlerde bu ko- nuda bir mizahi hikâye yazılması biledüşünülemezdi. İmkânsızlık, hikâyenin güldürüculüğünü gide- rirdi. Bu gibi şeyleri ancak civar- da, Beyazıt Kulesi'nin önünde ge- zen ve saf vatandaş arayan Siiliin Osman düşünürdü, o da hikâye yazmak için değil, "iş bitiricilik" amaçlan ile! tizükle belirlenmişti. Bugün ise durum trajiktir: Si- yasal Bilgiler Fakültesi Binası'nın sebze hali olması hikâyesi yine güldürücü bir hikâye olma şansı- na sahip değildir, ancak, imkân- sız oiduğu için değil, tam aksine, son derece olağan görülebildiğin- den! Nitekim 22 Ağustos 1990 Çar- şamba günü sabahı gazetelenni açan Teknik Üniversite yetkilile- ri; "Maçka K^lası"nın 49 yıl sü- reyle ve Maüye Hazinesi tarafın- dan İstanbul Menkul Kıymetler Borsasfna devredildiğiru okuduk- lannda gülemediler, Taşkışla ola- yında olduğu gibi yine ağlamakh oldular! Bir ülkede hukukun "iş bitirici- lik" seline teslim edilmesi eroz- yonlann en korkuncudur. Hukuk devleti barajı olmadıkça, bu selin önünü almaya imkân yoktur. Hu- kuk devleti de sağlam ve gerçek bir hukuk felsefesi ve hukuk man- tığına ihtiyaç gösterir. Aksi tak- dirde, hukuk ilkelerine de kaba bir çıkar güdüsü açısından bakı- Iırsa "hak giiçliinündiir" ilkesin- den başka geçerli ve yürürlükte hiçbir ilke kalmaz. Üniversitenin elınde güç olmadığından, binala- rına bu gibi "hukuki" yollarla el konurken, arazisine de arazi maf- yası el koyar, bu işgali önlemesi gereken başka bir kamu yetkilisi ise, yine hukuk mantığı ile değil kaba bir çıkar güdüsü ile "rantı- nı ben almıyorum, şu halde baş- kası için kendimi niye riske sokayım" diyebiür. Üniversite, kamu hizmeti gören bir kamu tüzel kişiliğidir. (Ana- yasa, m.130) Üniversitelere dev- lelin sağladığı mali kaynaklann knllandması kanunla diizenlenir. (Anayasa, m. 130/9) Üniversite binaları, kamu hiz- metine tahsis edilmiş kamu mal- landır. "Maçka Kışlası" denen bina, kışla olarak kullanıldığı sı- rada da kamu malı idi. Ancak, MiUi Savunma Bakanhğı'mn ve- ya Genelkurmay Başkanlığı'nın ayn bir tüzel kişiliği olmadığın- dan, Hazine'nin elinde, fakat as- keri amaca tahsis edilmiş bir ka- mu malı olarak görünüyordu. Daha sonra bu binadaki kamu malı niteliği kaldınlmadı, sadece tahsisin yönü değiştirilerek, bu kamu malı üniversiteye tahsis edildi. 1953'teçıkanlan 6034 sa- yılı ve 1958'de çıkarılan 7146 sa- yılı kanunlann başlıklarında ve içeriğinde, devlet, bu kamu ma- lımn artık - özerk bir kamu tüzel- kişiüği olan - üniversitenin kamu mallanndan olduğunu açıkça be- lirtti ve böylece bu "idari tahsis" kararı, gerekli olmakla birlikte, bir de yasama işlemi içinde belir- tilmiş oldu. Artık, anayasa gere- ğince de bu kamu malı üzerinde- ki yetkilerin üniversite yetkili or- ganlan tarafından kuİlanılması zorunludur. (Anayasa, m. 130/9- son) Ahmet Bey ile Mehmet Bey arasındaki özel bir hukuk ihtilafı söz konusu değildir ki, Ahmet Bey, "Ben bu taşınmazı sana adi senet ile satmıştım, sen ustüne ge- çirmedin, tapuda ben malik görii- nüyonım, şu halde senden haber- siz, kırk yıl geçtikten sora, bu bi- nayı Ali Bey'e sattım, binayı der- hal boşalt!" diyebilsin, kaldı ki İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSKİ İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İHALE DUYURUSU Aşağıda özellikleri belirtilen kapalı zarf ile teklif alma yöntemindeki ihale ile ilgilenen- ler, ihale dosyasını İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ JİCAREJ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI'N- DA görebilir ve dosya bedelini İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ merkez veznesine yatırarak alabilirler İsteklilerin şartnameye uygun hazırlayacaklan kapalı teklif mektuplarını ihale tarihin- de saat 11.00'e kadar aşağıda belirtilen adreste GENEL EVRAK MÜDÜRLÜĞÜ'ne giriş, tarih ve numarasını içeren alındı makbuzu karşılığında teslim etmeleri gerekmektedir. Teklif zarfları saat 14.00'te İhale Komisyon Başkanlığı'nca açılacaktır. Keşif İhale Geçici Dosya İSKİ No: İşin Adı Bedell Tarihi Teminat Bedell T. 78.08 1.455.000.000 5.9.990 72.750.000 400.000 Not: 30.000 Adet 20 mm.lik ev tipi su sayacı 1- Postadaki gecikmeler dikkate aiınmaz. 2- İSKİ 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabi olmayıp ıhaleyi yapıp yapma- makta, dilediğine kısmen veya tamamen yapmakta, uygun bedelin tespit ve takdirinde serbesttir. ADRESİ : İSKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Aksaray Meydanı 34400 Aksaray-İSTANBUL 588 38 00 (35 Hat) 23923 ISU-tr 588 38 83 TEL TELEX FAX Ahmet Bey dahi bunu rahatlıkla söyleyemez. Özel hukukta da hakkın kötüye kuİlanılması yasağı" vardır. (MK.2/II). Kamu mallannda, "tahsis" ka- rarından sonra "tesciF'e gerek yoktur. Bunlar, bir kamu tüzel ki- şiliğine tahsis edilmiş iseler, o tü- zel kişilik adına "tespiJ" ediürler. (Kadastro Kanunu, m.16) Kamu malları özel hukuk kurallanna ta- bi değildir. Üniversiteye tahsis edilen kamu malı üzerinde başka bir gerçek veya tüzel kişi yararı- na irtifak hakkı tesis etmek hak- kı, artık Hazine'nin değildir. Üni- versite Maden Fakültesi binası üzerindeki "tahsis" kararıru kal- dırmış ve bu binayı kamu malı ol- maktan çıkarmış olsa idi dahi, ar- tık üniversitenin malı olduğu 6034 ve 7146 sayılı kanunlar ile de be- lirtilmiş oian bu taşınmaz yine üniversitenin özel malı olurdu ve kamulaştınlabilmesi için dahi Ka- mulaştırma Kanunu'nun 30. mad- desinde belirtilen özel usule uyul- mak gerekirdi. Üstelik, Maden Fakültesi bina- sı, bahçesindeki ve yakın çevresin- deki Teknik Üniversite'ye ait bü- tün diğer tesislerle birükte, bir bü- tünün, eski deyişle, bir "külliye"- nin ana unsurudur. Burada "borsa" kurulması, Siyasal Bil- giler Fakültesi'nin "Bekiraga Bö- liiğii" adı verilerek sebze hali ve- ya mezbaha yapılraasından çok daha çarpıcı ve uygunsuz bir olay- du. Doğrudan doğruya İstanbul Üniversitesi Merkez Binası'nın borsaya kiralanmasından farksız- dır. Oysa bu bina "konınması ge- rekli eski eser"dir. (Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 14.5.1983 gün ve 14947 sayılı ka- rarı ile) 40 yıldan beri, artık "Maçka Kışlası" adı sadece tari- hi bir ad olarak kalmış, bu bina, çev resindeki binalarla birlikte bir "köDiye" haline gelmiştir. Bizzat üniversite yetkili organlan dahi bu binayı çevresinden kopararak borsaya veremezler. Böyle bir iş- lem Kültür ve Tabiat Varhldan- m Koruma Kanunu'nun ruhuna ve arnacına aykın sayılmak gere- kir. Üniversite dışmdaki bir ma- kamın, bu arada Maliye Hazine- si'nin, üniversiteye ait bir binayı borsaya vermesi ve üniversitenin fikrini dahi sormaması ise, ben- zeri sadece Taşkışla örneğinde gö- rülmüş bir apaçık yetki tecavüzü örneğidir. (Kültür ve Tabiat Var- lıklarını Koruma Kanunu, m.10/5) Türk hukuk tarihinde benzeri görülmemiş bir hukuk erozyonu- nun korku verici göstergelerine mükemmel bir örnek daha eklen- miştir. Hukuk devletini koruma direncimian ne ölçüde olduğunu; bu olayın, gelişim süreci içinde göreceğiz. Hukukçulanmızın, ay- dınlarımızın, üniversitelerin ve halkımızın tümünün "iş bitiricilik" mikrobunu almış ol- duğunu sanmıyorum. "tstanbuT- da, Ankara'da, Türkiye'de hâ- kimler var" diyebilmemiz ümidi ile! Tedavi umudu Kanserli hükümlü rapor bekliyortstanboi Haber Ser>isi — Ge- çen yıl Eskişehir Cezaevi'ndeki nakil sırasında et beninin kop- ması sonucu öldürücü deri kan- serine yakalanan 33 yıla hüküm- lü Sedal Karaağaç'ın tedavi ve tahliye umudu tstanbul Adli Tip Kurumu'nda. Hacettepe Üni- versitesi Tip Fakültesi'nin 27 temmuzda verdiği raporda Ka- raağaç'ın 2 ayda bir tedavi gör- mesi gerektiği ve hastalığının sürmesi halinde "kati tehlike" olduğu belirtilmişti. Bunun üze- rine, Ankara Cumhuriyet Sav- cılığı'mn, raporu incelemesi için İstanbul Adli Tip Kurumu'na gönderdiği belirtildi. Bu arada Sedat Karaağaç'la dayanışma amacıyla Almanya'da oluşturu- lan komisyonun seçtiği 3 temsil- ci önceki gün tstanbul'a geldi. Avukat Roland Maisler, Tho- mas Amm ve Doktor Thomas Krachtheim'den oluşan grup önceki gun Istanbul'da bir ba- sın toplantısı düzenleyerek Sedat Karaağaç'ın sürekli tedavisinin yapılabilmesi için tahliye edil- mesi gerektiğini belinerek Türk yetkililerle bu konuda görüşme- ler yapacaklannı bildirmişlerdi. Avukat Cevriye Aydın, rail- vekkili Sedat Karaağaç'ın Eski- şehir TDKP davasından 33 yıla hüküm giydiğini belirterek geç- tigimiz yıl temmuz ayında Eski- şehir Cezaevi'nden Aydın Ceza- evi"ne nakli sırasında zorlamay- la sulındakj et beninin koptuğu- nu söyledi. Avukat Aydın, "Karaağaç'ın sırüDdaid et beninin kopması ÖJ- düriicıi kanser hastahğına yaka- lanmasına yol açtı. Bir siire te- davi gördü. Ancak, tekrar ceza- evine kondu. Şu anda durumu her geçen gün kötiiye gidiyor" dedi. Hacettepe Tip Fakültesi'nin öldürücü kanser hastalığı olan "Maiign Melanom"a yakalan- rnası yüzünden Karaağaç'ın 2 ayda bir onkoloji servisinde te- davi görmesi gerektiğine ilişkin 27 temmuzda rapor verdiğini söyleyen Aydın şöyle konuştu: "Raporda, 'tmmün' yani Se- dat Karaağaç'ın bağışıklık ka- zanması nedeniyle hastalıgında 'kati tehlike' bulundugu betirti- liyor. Ankara Cumhariyet Sav- alıgı'na 29 temmuzda Karağaç'- ın tedavisi amacıyla tahliye iste- minde bulunduk. Savcıhk, rapo- nı tstanbul Adli Tip Kurumu'- na gönderdi. Buranın verecegl onaya göre Sedat Karaağaç ya tahliye edilip tedavi görecek ya da ölüme terk edilecek. Yeni bir Inkilap Dal olayı yasamak iste- miyoruz." Bu arada, Avukat Cevriye Aydın, kısa bir süre önce Anka- ra Kapalı Cezaevi'nde ziyaret et- tiği müvekkili Sedat Karaağaç'- ın sağlık dunımunun gittikçe kötülestiğini söyledi. Frengi ve AIOS Istanbul'da fuhuş alarmı tstanbnl Haber Servisi — Is- tanbul'da otel ve evlerde fuhuş yapmak ve yaptırmak suçundan yakalanan, aralannda 2 frengili hastanın da bulunduğu 13 ya- bancı uyruklu kadının ülkeleri- ne gönderilecekleri bildirildi. ts- tanbul Emniyet Müdür Yardun- cısı Mehmet Çömcuoglu, fuhuş yapan Rumen kadınlarda fren- gi ve AIDS hastalıklanna rast- landığını belirterek vatandaşın bu kişilerle ilişkiye girmemeleri- ni, ilişkiye girenlerin de bir sağ- lık kuruluşuna başvurmalanm istedi. Romanya'daki yönetim deği- şikliğinin ardından çok sayıda kadının Türkiye*ye giriş yaptık- ları belirtildi. Rumen ve Yugos- lav kadınlarımn çoğunda başta AIDS olmak üzere çeşitli hasta- lıklara rastlandığını belirten po- lis yetkiüleri, bu kadınların Türkiye'deki erkeklerle çok ra- hat ilişkiye girdiklerini vurgula- dılar. Daha önce iki AIDS'li Rumen kadının ülkelerine geri gönderil- diğine değinen tstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çömcuoglu, Yabancılar Şubesi ile Asayiş Şubesi'nin ortaklaşa çalıştıklannı belinti. Fuhuş yapan kadınların ço- ğunlukla Rumen ve Yugoslav uyruklu olduğunu söyleyen Çömcüoğlu, bunlann Aksaray, Laleli, Sultanahmet ve Beyoğiu çevrelerindeki otellerde bann- dıklarını kaydetn. Çömcüoğlu, "Bu semtlerde Ahlak Masası ile birlikte yüriit- tüğümuz denetimler sonucu çok sayıda yabancı uyruklu kadıoı fuhuş yaparken yakaladık. An- cak denetimler ve vatandaşın il- gi göstermeleri nedeniyle Istan- bul'un öteki semtlerine de kay- maya başladılar. Bunu önleme- ye çalışıyoruz" dedi. Beşiktaş'ta bir evde yakalanan ve sağlık kontrolü için hastane- ye gönderilen 15 turist kadından Nae Niculina ile Rosu Sanba'da frengi hastalığının bulunduğu ve ilişkiye girdiği çok sayıda erke- ğe bu hastalığı yaymış olabile- cekleri kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle