Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 DİZİ-RÖPORTAJ 24 AĞUSTOS 1990
KÖRFEZ KRtZt...KÖRFEZKRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI
1973 ambargosu, ABD'nin Ortadoğu'ya bağımlılığını ve bölge ülkelerinin gücünü iyice açığa çıkarmıştı
Petrol:Batı'ya karşı Arap silahıAmerikan
ekonomisinin
petrole bağımlıhğı
1973 petrol
ambargosuyla
açığa çıktı. Arap
petrol bakanlanmn
17 ekimde
Kuveyt'te
yaptıİcları
toplantıda, Arap-
İsrail barışı için
Birleşmiş
Milletler'in 242
No'lu kararı
uygulanana kadar
her ay yüzde 5'lik
kısmtıya gitme
kararı almalarıyla
ambargo başlamıştı.
—5—
YASEMİN ÇONGAR
ANKARA — ABD Dışişleri
Bakanı Henn Kissioger'ın "me-
kik diplomassi" VVashington'un
Ortadoğu'daki etkisini yayması
sonucunu verdi. Kissinger, 'Wa-
tergate' skandalı nedeniyle yıpra-
nan inıajını duzeltmekten başka
çabası kalmayan Richard Nuton'ı
geri planda bırakan bir etkinlikle
18 Ocak 1974'te Israil ile Mısır'ı,
aynı yılın 31 mayısında da Israil
ile Suriye'yi masaya oturtmayı
başardı. Bu iki anJaşma, ABD'-
nin bölgedeki nüfuzunu öylesine
arttırdı ki Başkan Nixon haziran
ayında birbiri ardından ziyaret et-
tiği Kahire, Şam, Riyad, Tel Aviv
ve Amman'da "dosl bir ölke
lideri" olarak "coşknyla" karşı-
landı. Bu gezi sırasında 1967'den
beri kesik olan ABD - Suriye dip-
lomatik ilişkilerinin de yeniden
kurulması kararlaştınidı.
Nixon'ın ABD ile Mısır arasın-
da kapsamh bir işbirliği anlaşma-
sına olanak hazırlayan Kahire n-
yareti, ABD-Ortadoğu ilişkilerin-
de önemli bir adımdı, ancak Ni-
xon'ın 'Watergate'le başlayan so-
nunu engellemedi. VVashington'-
un kendi iç siyasal sorunlarını
çözrnekle uğraştığı aylar, Ortado-
ğu banş müzakerelerinde de dur-
gunluk getirdi. Jimmy Carter'ın
Beyaz Saray'a gelişine Kadar ge-
çen bu sürede iki önemli olay,
Lübnan iç savaşı ve petrol krizi-
dir.
tkinci Dünya Savaşı sonrasın-
da Lübnan'da yaşanan beşinci iç
çatışma, 1975 bahannda Hıristi-
yan - Müslürnan çekişmesi olarak
başladı. Ateş kısa stire sonra baş-
kent Beynıt'a sıçradı ve Filistin-
liler ile Falanjistler arasında bin-
lerce kişinin ölümüne yol acan ça-
tışmalar meydana geldi. Ateşkes
ve anlaşmalar sonuç vermedi. İç
savaşa dış mudahaleler de bitmi-
yordu. Suriye, Filistin Kurtuluş
örgütü (FKO) uzerindeki deneti-
rnini sürdürme amacıyla bu ulke-
ye asker gönderdi. Ancak Kahire
ve Bağdat'ın mudahalesi sonucu,
bu askerler Arap Banş Gücü'ne
dönüştürüldu ve savaş, Arap âle-
minde yayılmadan 1976 sonunda
bitti. Geriye 40 bin yaralı, 85 bin
evsiz ve 10 milyar dolar maddi za-
rar kaldı.
Bu donemde ABD-Ortadoğu
ilişkilerinin daha sonraki seyrini
yakından ilgilendirecek iki oigu
ön plana çıktı: "Petrol bağımlı-
) f L I V f r v "
1973'te Uk kez nygulanan petrol ambargosu, Ortadogu ülkelerinin daha sonra da kuliandıtJarı bir sılah oldu. 1979'daki kriz sırasında San Francisco'da arabalara en fazla 10 dolariık benzin verfliyordu.
Ambargo ve Amerikan politikası1973 petrol ambargosundan sonra
ABD, Ortadoğu politikasını iki
unsura dayadı: Arapların ortak
hareketini engellemek için ikili
yakınlaşmalar kurmak ve petrol
bağımlılığını azaltmak için başka
kaynaklara yönelmek.
Ortadoğu petrolü etkin bir silahtı, ancak hiçbir
zaman etkin biçimde kullanılamadı. Bunda
Arap ülkelerinin kendi aralarındaki sorunların
payı büyük... ABD de bunu gördil. 1973 petrol
ambargosundan sonra izlediği Ortadoğu
politikasını iki unsura dayadı: tlk olarak,
Araplann ortak hareketini engelleyecek
girişimlerde bulundu; ikili yakınlaşmalan öne
çıkardı. tkincisi, Ortadoğu petrolüne olan
bağımlılığını başka kaynaklara yönelerek
azaltmaya çalıştı.
Petrol ambargosunun Batı ekonomilerinde
yarattığı "şok" VVashington için olduğu kadar,
diğer başkentler için de bir dersti. Birçok Batı
ülkesi, ABD'nin "Ortadogu'nun jandarmalıgı"
rolüne getirecekleri her eleştiride, durup
"petrol" unsurunu düşünmeye başladılar.
Düşununce de genellikle sesleri kısıldı.
Rakamlar, Batı'nın ambargodan çıkardığı
dersin dayanaklannı ortaya koyuyor:
* Ambargo başladığında Japonya günluk
tüketimi olan 6.2 milyon varilin tümünü petrol
ithalatından karşılıyordu. Bu tutarın yüzde 4O'ı
Arap petrolüydü. Japonya'nın toplam enerji
tüketiminin yüzde 70'i ise petrol kaynaklıydı.
* lngiltere ve Fransa'nın dışarıdan aldıkları
petrolün yüzde 80'i Arap ülkelerinden geliyordu.
Ambargo, her iki ülkenin smai üretiminde yüzde
lffa varan gerilemelere yol açtı.
* Federal Almanya, ki Avrupa'nın en büyük petrol
tüketicisiydi, günde 32 milyon varil ithalat yapıyor,
bur n da yüzde 70*ini Araplardan alıyordu. Federal
Aımanya kalan yüzde 20'lik gereksinimini de
Hollanda üzerinden karşılıyordu. Ancak Arap
Ülkelerinin diğer ulkelere kısıtlamayı kaldırdıktan
sonra ABD ve Hollanda'ya ambargo uygulamaya
devam etmesi, bu kaynağı da uzun süre
kurutacaktı.
hgı ve Kahire'Bin Moskova'yla
sogudnkça VVashington'la ısınan
ilifkileri."
ABD'deki teknolojık ılerleme
buyük ölçude "ucuz enerji"ye da-
yanıyordu. Ortadoğu'da savaş ol-
raasa ve Araplar ambargo uygu-
lamasalar büe ABD'nin giderek
artan kullanımı nedeniyle petrol
sıkıntısımn başgöstermesi bekle-
nebilirdi. 1973 Arap-İsrail savaşı
patlak vermeden önce ABD'nin
doğrudan ya da uçürfcu ülkeler
aracılığıyla Ortadoğu'dan ithal et-
tiği petrol, gunde 1 milyon 600
bin varile ulaşmıştı. Bu, ABD'nin
toplam ithalatımn yuzde25'i, top-
lam tüketiminin ise yüzde 10'una
karşılık geliyordu. Dahası günde
300 bin varil Ortadoğu petrolu
ABD'ye getirilmeden, doğrudan
doğruya açık denizlerdeki Ame-
rikan gemilerine iletiliyordu. Am-
bargonun, ABD'nin diğer ülkeler-
den sağladığı petrolde de kısıntı-
ya gidilmesi sonucu, Amerikan
ekonomisine yüklediği toplam ka-
yıp günde 3 milyon varil düzeyin-
deydi. Bu da 18.5 milyon varillik
toplam talebin yuzde 17.5'ine eşit-
ti.
Rakamların açığa vurduğu
"bagımlıuk", ABD'nin Ortado-
ğu politikalannın belirlenmesni
olduğu kadar, petrol ureticisi ül-
keltrin ABD ve Batı ülkelerine
karşı yaptırım güçlerini de orta-
ya koyuyordu. Petrolün bir silah
olarak kullanılmaya başlaması
1973 ambargosu ile gerçekleşti.
Arap petrol bakanlanmn 17
ekimde Kuveyt'te yaptıkları top-
lantıda, Arap-tsrail barışı için Bir-
leşmiş Milletler'in 242 no'lu ka-
rarı uygulanana dek her ay yüz-
de 5'lik kısıntıya gitme kararı al-
malanyla ambargo başladı. Bir ay
sonra OAPEC ambargo kotasını
yuzde 25'e çıkaracaktı.
ABD Ortadoğu petrolüne ba-
ğımlılığının bedelini ödemeye baş-
lamıştı. Bu bedel, siyasi açıklama-
lara yansımakta gecikmedi. Kis-
singer, 3 Ocak 1974'te ülkesinin
bütün petrol üreticileri ile ortak
bir cephe oluşturmak istedığini
duyurdu. Bu, 1956'da Dışişleri
Bakanı Dulks'ın Süveyş Kanah'nı
Kullananlar Birliği kurulması yo-
lundaki önerisinden sonra ABD
ile Ortadoğu ülketerini aynı çatı
altında birleştirmeye yönelik ikin-
cı adımdı. 6 Ocak'ta bu kez ABD
Savunma Bakanı James Schlesin-
ger Arap ülkelerini uyardı: "Eger
sanayileşmiş dünyanın bıiyuk bö-
liımünü felce nğratmaya kalkar-
sanız, şiddet riskini göze almış
olursunuz." Schlesinger'e göste-
rilen tepki sertti. Kuveyt Dışişle-
ri Bakanı Şeyh FJ Sabah bir sal-
dın durumunda ulkesindeki tüm
petrol kuyulannı havaya uçurabi-
leceklerini duyurdu. Bu sözler,
petrolün nasıl bir silah olduğunu
gösteriyordu. Ortadoğu ülkeleri
kendi zenginlik kaynaklanndan
vazgeçecek olsalar, Amerikan
ekonomisi büyük darbe alabilir-
di. Atıian adım hiçbir zaman bu
denli radikal olmadı, ama Suudi
Arabistan Petrol Bakanı Şeyh Ze-
ki Vamani'nin açıkça belirttiği gi-
bi, "Arap iUkeleri iretimlerini
kısmalanna karşın ihtiyaçlan
olandan daha çok para kazanabi-
Hyoriardj." Bu da petrol silahının
etkinliği için yeterli kanıttı.
Washington - Kahire
yakınlaşması
Camp David anlaşması 17 Ey-
lül 1978'de Mısu- ve Israil arasın-
da imzalandı. Belgelerdeki üçün-
cO imza, anlaşma tanığına aitti.
Tanık ABD'ydi. VVashington'un
Ortadoğu'daki politikalannda,
petrolden sonra en büyük daya-
nağı olan Israil ile "inişli çıkışlı"
bir ilişki gecmişine sahip olduğu
Mısır'ı buluşturmasında, ABD
yönetimine son aylarda "serin"
bakmaya başlayan tsrail lideri
Menabem Begin'den ve Başkan
Jimmy Carter'dan çok, Mısır
Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın
rolü vardı. Sedat yönetiminde,
Kahire giderek daha çok VVas-
hington eksenine oturan bir poli-
tika izlemiş ve bu politika Camp
David'i hazırlamıştı.
Enver Sedat'ın ABD'de büytik
alkış toplayan tutumunun temel
unsuru, Sovyetler Birliği ile Mı-
sır arasında "mesafe" konulma-
sıydı. Nixon'ın başkanhktan ay-
nlmasından az önce Kahire'de
imzalanan "isbiriiği anlaşması"
Mısır'ın toprak kazanmasına ne-
den olan 1975 Sina Anlaşması'm
getirdi. Buna göre Mısır askeri ol-
mayan Israil gemilerine Süveyş
Kanalı'ndan «eçiş izni verecekti.
ABD bunun karşılığmı Mısır'a
1974'te verdiği 8.5 milyon dolar-
hk yardımı, ertesi yıl 250 milyon
dolara, 1976'da ise 750 milyon
dolara çıkararak ödedi. Aynı dö-
nemde Israil'in aldığı Amerikan
yardımı 2.3 milyar dolar duzeyin-
deydi. Washington'la yakınlaşan
Kahire, Moskova'ya "sert" me-
sajlarına çok geçmeden başladı.
8-9 Mart 1976'da Mısır'da ust dü-
zey görevlileri öldürmekle görev-
lı oldukları öne sürülen 30 kadar
Libyalının yakalanmasından bir-
kaç gün sonra, Enver Sedat SSCB
ile bağlarım kopardığmı açıkladı.
Mecliste yaptığı konuşmada
1971 'den beri geçerh' olan Mısır -
SSCB dostluk ve işbiriiği anlaş-
masının feshini istedi.
Sedat'ın "Arap dünyasını böl-
mek de dahil" birçok suçlamay-
la saldırdığı Moskova karşılık ola- -
rak diplomatik kanallardan uya-
rılar göndermekle yetindi. Mısır
Halk Meclisi anlaşmayı feshetti,
ama Sovyetler'in bu ülkeyle geniş
kapsamlı bir ticaret anlaşması ün-
zalama önerileri reddedilemedi.
Kahire, NVashington'u memnun
etmeyi başarmış, Moskova'yla ise
ilişkilerini "dokunulsa boznlacak
denli hassas bir dengeye" oturt-
muştu.
Yarm: I r u şoku ve
tHTIerde ABD'nia
Ortadoga politikANi
Irak'ın Kuveyt'i işgaliAvrupalı şirketleri zor durumda bıraktı
Körfez krizi, ticareti de krize soktuKörfez kriziyle
birlikte, bölgede iş
yapan Avrupalı
şirketler de krize girdi.
Uzmanlar, Irak ve
Kuveyt'Ie ticari ilişkisi
bulunan şirketlerin
önceki bağlantılan
için belki de hiç para
alamayacağını, birçok
alanda dev
kontratların sallantıda
olduğunu belirtiyorlar.
Dış Haberler Servisi — Körfez
krizi tırmanırken bölgede iş yapan
Avrupa şirketleri buyuk ekono-
mik tehdit altında bulunuyorlar.
tspanyol kimya grubu Ercros, Batı
Alman inşaat grubu Strabag ve
ttalyan Banca Nazionale del La-
voro buyuk kayıp beklerken Ingi-
liz British Aeorospace'in tatlı kâr-
lar elde edebilecekleri belirtiliyor.
Uzmanlar, Körfez'de borçlann
hiçbir zaman ödenmeyebileceğini
ve birçok alanda dev kontratların
sallantıda olduğunu bildiriyorlar.
Batı Almanya
• Irak ve Kuveyt'e ihracat yapan
ülkeierin başında Batı Almanya
geliyor, bu ulkeyi lngiltere ve
Fransa lakip ediyor. tthalatçıların
başını ise Fransa çekiyor. Hollan-
Avrupa'nın Irak-Kuveyt ve
Suudi Arabistan'la ticareti (Milyon/Dolar)
1989
BEÜÇİKA
DANIMARKA
FRANSA
B. ALMANYA
YUNANİSTAN
İRLANDA
ITALYA
LÛKSEM6URG
HOLLANOA
PORTEKIZ
ISPANYA
INGILTERE
TOPLAM
m
hnuciiT
1316
374
6467
1.352 5
56
787
660
1376
162 3
12 6
70.6
8194
4.165.4
M
İTHAUT
347.1
1.1
992.2
1780
510
95
—
3291
7564
1621
3596
169.3
3.355.4
KUVEYT
İHRAUT
101.7
1368
246.2
530.0
13.5
186
—
—
144 3
68
350
4170
1.649.9
İTHAUT
28.4
511.5
3491
183.5
66.0
0002
—
—
13200
245
42.8
273.1
2.798.92
suu
ARA
M
Btenn
İHRACJTT İTHAUT
" 505.6
202.3
—
1.730.0
67.0
100.8
—
505.7
503.4
146
195.6
4.4300
8.255.0
500.9
178
—
930.9
30.0
1.3
—
5000
1.345.1
189.2
2673
275.7
4.058.2
îtalya'mn Irak'la uzun süreli iş
ilişkileri Iran savaşımn maliyeti
arttıkça bozulmaya başlamıştı.
Irak a ihracat yapan ttalyan fir-'
malarından Danielı, geçen yıl 80
milyon dolariık bir fabrika kur-
mak için anlaşma yapmıştı. Irak
gemilerinin çoğu ise ttalyan gemi
yapımcılarının eseri.
İspanya
Irak, Fransa için önemli miişlerilerden biriydi. Fransız şirketi Dassault Havacılık bu ülkeyle Mirage F-l'ler için anlaşma imzalamışti.
da, Belçika ve Lüksemburg ise it-
halatta onu yakından takip edı-
yorlar.
ATnin geçen yıl Irak'a yaptığı
6 milyar dolariık ihracatın üçte bi-
ri Almanya kökenli. Bu ülke Su-
udi Arabistan'a yapılan ihracatta
da başı çekiyor. Almanya'nın Kör-
fez'le olan işlerinin buyuk yüzde-
sini ağır sanayi ve makineler oluş-
tunıyor. Alman sanayiinin krema-
sı Irak'ın silah ticaretine bağlı bu-
lunuyor. Bu konuda Carl Zeis,
MBB ve MAN firmalarından söz
ediliyor.
Almanya'nm Irak'la uzun süre-
dir iş yapan bir diğer firması ise
inşaat şirketi Strabag Bau. Bu şir-
ket 80'li yıllar boyunca Irak'ta 615
milyon dolariık otoyol ve 800 mil-
yon dolariık Basra Havaalam'nı
ınşa etmiş bulunuyor. Daimler
Benz ise Irak'a kamyon ihraç edi-
yor. Enerji şirketi Veba, eğer Ku-
veyt ve Suudi Arabistan'da sahibi
bulunduğu petrol rezervlerini kul-
ianabılirse bu işten kârlı çıkacağa
benziyor. Sanayi gazları ureten
Linde ve kamyon ureticisi MAN-
ın Irak'ta bağlantılan bulunuyor. garantisi ajansı Cotace gelıyor.
Fransa
Iran-Irak savaşımn sonunda
Fransa 856 milyon dolariık petrol
ithalatıyla Irak'ın altıncı büyük
müşterisi idi. A>TU zamanda be-
şinci büyük ihracatçı konumun-
daydı. O zamandan bu yana Fran-
sa 6 milyar doları bulan borç yü-
zunden işleri azalttı. Fransa'da
özellikle devlet şirketleri Körfez
krizinden kötü etkileniyorlar.
Bunların başında ihracat kredisi
Dassault Havacılık ise Irak'la
Mirage M-l'ler için anlaşma imza-
lamış bulunuyor. Aynı anlaşma-
nın yapıldığı Kuveyt'e teslimal
yapılmasına karşılık Irak'a he-
nüz uçak yollanmamış durumda.
Thomson CSF de Mirage parçası
uretmesi dolayısıyla Körfez krizin-
den olumsuz etküeniyor. Aerospa-
tiale Irak'la doğrudan yaptığı an-
laşmalar ve Airbus ureten konsor-
siyumla olan bağlantısı yuzunden
krizin içinde bulunuyor.
Irak, Fransa'ya 5 Airbus ısmar-
lamış bulunuyor, bir diğer 5 uçak
için opsiyonu var. Bu arada Irak'-
ta Fransız mühendislik, inşaat ve
danışma şirketleri görev yapıyor.
Eire bağh Technip Irak'ta bir
petro-kimya fabrikası kurulmasın-
da danışma gore\i yaparken So-
gea, tran savaşı sırasında yıkılan
Basra kentinde su dağıtım sistemi-
ni kurmak için anlaşma peşinde
koşujor. Schneider grubu ıse
1992'de teslim edilmek üzere bir
deterjan fabrikası kurulması an-
laşması yapmış bulunuyor.
lngiltere
Midland Bank nisan ayında
Irak'a 470 milyon dolar kredi ve-
rirken Vickers, Kuveyt'e Valkyr
zırhlı araçları gönderiyor. British
Aerospace"in ise Suudi Arabistan-
la yılhk 3.7 milyar dolariık savun-
ma kontratı bulunuyor. Bu arada
tran savaşımn bitiminden sonra
birçok mühendislik ve inşaat gru-
bunun Irak'ta pazar bulduğu bil-
diriliyor.
Ispanya'da da Körfez krizinden
en fazla etkilenen firmalar petrol,
kimyasal madde üreticileri ve in-
şaat şirketleri oldu. Bu firmalar-
dan özellikle Ercros ve petrol ra-
fınecisi Repsol zor durumdalar.
Bu arada Irak'la mühendislik,
inşaat, kimya, petro-kimya ve gı-
da alanlannda ticaret yapan Bel-
çika, gemicilik alanında çalışan
Danimarka, Irak'a inşaat amaçlı
215 milyon dolar kredi veren Yu-
nanistan, et ticareti yapan Irlan-
da krizden etkileniyorlar. Optik
aletlerde uzman Hollanda şirketi
Delft'in ise Birleşmiş Milletler ya-
sağına karşın Irak'a askeri peris-
koplar göndermeye devam ettiği
bildiriliyor.
Iran-Irak savaşı sırasında her iki
ülkeye de silah satan Portekiz i*e
Kuveyt istilasına kadar Irak'a sa-
tış yapmaya devam ediyordu. Por-
tekiz silah fabrikası Cometra'nın
geçen yıl satılan sılahlardan dolayı
Irak'tan 29 milyon dolar alacağı
bulunuyor.