22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/16 DIŞ HABERLER 24 AĞUSTOS 1990 KÖRFEZ KRÎZİ...KÖRFEZ KRİZt... KÖRFEZ KRÎZÎ...KÖRFEZ KRÎZt... KÖI IRAK'INKAPATILMALARIİÇİN VERDİĞİSÜRE BU GECEYARISIDOLUYOR Gözler Kuveyt'teki elçiliklerdeIrak'ın bu gece yarısma kadar kapatılması için süre verdiği Kuveyt'teki yabancı temsilciliklerin durumu merakla bekleniyor. Amerikan ABC televizyonu, yabancı elçiliklerin askeri ablukaya ahnarak yiyecek giriş çıkışmm engelleneceğini öne sürdü. Irak Enformasyon Bakanı Cassim, büyükelçiliklerin kapatılmaması halinde bunu "saldırganlık" sayacaklarını söyledi. Kuveyt ve Irak'taki yabancılann rehine olarak tutulması amacıyla başlatılan "toplama" operasyonu sürüyor. JBM GûveniıK Konseyı'nın beş daırnı ûyest. jambargonun asken güçle destekienmesıni löfieren karar tasansı üzennde ıtke anlaşmasma 'vardı Baştentlenn onayı beklenıyor rÜftKİYE Körfez krizinde 22. gün 23Ağustos1990 Ur*jn K/alı Hûseym, diplomatik dıyalog çerçevesınae Yemen'e gıttj Irak'ın Kuveyt'tekı yabancı elçılıklenn kapatılması ıçın verdığı sûre bu akşam doluyor SUUOİ ARABİSTAN Oevlet Bakanı Gûneş Taner. Ozal ın mesajını Kral Fahd'a ılettı Ingıltere Kftrfez'e * tcmado filosu daha gûnderdı : Ana yoliar »Boru hatlan Dış Haberler Servisi — Körfez bunalımı- nın sıcak çatışma aşamasma gelmesi konu- sundaki kaygılar artarken gözler, kapatıl- ması ıçin bu geceye kadar sure tanınan Ku- veyt'teki yabancı diplomatik temsilcilikle- re çevrildi. Irak, tüm ülkelere yaptığı bir çağrıda "büyükelçiliklerin kapatılmaması- nın saldırganlık olarak değerlendirileceğini" duyurdu. Kuveyt'teki yabana elçiliklerin bu sabahtan itibaren askeri ablukaya alınaca- ğı bildirilirken, Irak ve Kuveyt'te yabancı- lann rehine olarak toplanması işlemi de sü- ruyor. Ürdun Kralı Huseyin krize diploma- tik çözum bulmak araacıyla bazı bölge ül- kelerini kapsayan turuna dün başladı. ABD, bolgeye askeri yığmağuu sürdürüyor. ABD Başkanı Bush'un emriyle silah altına alınan 40 bin yedek, görev yerlerine gitmeye başladı. AA'nın haberine göre, Fransa'da yayırn- lanan Le Figaro gazetesine demeç veren Irak Enformasyon Bakanı Latif Cassim cu- ma gunu (bugun) gece yarısma kadar tanı- dıklan sure içinde büyükelçiliklerin kapa- tılması için guç kullanacaklanm sanmadı- ğını belirterek, "Eğer Kuveyt'te kalırlarsa egemenliğimize karşı hareket etmiş olacak- lar. Bu da saldırgan bir davranışla aynı an- lama gelir" dedi. Amerikan ABC televizyonu ise Bağdat- taki Irak kaynaklannın, verilen sure sona erdiğinde açık kalan büyükelçiliklerin as- kerlerce sarılacağını söylediklerini duyuıdu. Kaynaklar, askerlerin büyükelçiliklere yiye- cek ve içecek girişini engelleyeceklerini de kaydettiler. Bu arada ABD, Kuveyt'teki büyukelçili- gindeki personel sayısını azaitmakaran aldı. Beyaz Saray sözcüsü Marlin Fitzwatertara- fmdan dün yapılan açıklamada buyükelçilik binasının terk edilmeyeceği, büyükelci ve bir miktar deniz piyadesinin binada kalacakla- n bildirildi. Ancak bu açıklamadanbirkaçsa- at sonra AP'nin geçtiği bir başka haberde adının açıklanmasını istemeyen bir ABD'li yetkili "deniz piyadelerinin binadan aynlacaklanm" söyledi. Aynı yetkili, "ya- ni bu kadaradamkocabirIrakordusunakar- şı nasıi direnir" diye konuştu. Kuveyt ve Irak'ta, başta ABD ve tngilte- re olmak üzere Batılı ulke vatandaşlanndan 10 binden fazlasına yönelik "rehine operasyonu" da suruyor. Yabancılann ev- lerinden veya gizlendikleri yerlerden toplan- dıkları ve önemli askeri tesislere yerleştiril- dikleri haber veriliyor. AA'run haberine göre Körfez krizinin pat- lak vermesinden hemen sonra Suudi Ara- bistan'a hava ve deniz birlikleri sevk eden Irak'ı Batı ve SSCB silahlandırdı Irak, 1977-1981 döneminde SSCB'den 11.3 milyon dolar, 1982-1986 döneminde ise 19.3 milyon dolar değerinde konvansiyonel silah almış. YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Körfez krizinin tırmanma- sıyla Irak'a karşı askeri harekâta girişilme- si olasılığı artarken bu ülkenin sahip oldu- ğu kimyasal ve nukleer silah gücu tartışma gündeminin ağırlıklı maddelerinden birini olusturuyor. Üçüncu Dünya ulkeleri içinde en çok konvansiyonel silah ithalatı yapan ulke durumundaki Irak, Federal Alman tek- nolojisine da\"alı büyük bir kimyasal silah fabrikasına ve büyuk ölçüde Batı Avrupa sermaye, emek ve teknolojisiyle geliştirilmiş bir nükleer silah üretim zincirine sahip. Irak'ın kimyasal ve nükleer silahlarla ilgili engelleyici anlaşmalan çiğnemesi durumun- da, Batı ülkelerine yönelecek "askeri teh- dit"te Batı'mn kendi pay ve sorumluluğu çok yüksek olacak. Uluslararası Barış Araştırmalan Enstitü- sü (SIPRI) Yıllığı, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS) "Askeri Denge-1989-1990" raporu ve Atom Bilim- cileri Bülteni'nde (BAS) yer alan bilgilere göre ırak'ın konvansiyonel, kimyasal ve nük- leer silahlı gücünün oluşmasında katkısı olan ülkeler şöyle: Konvansiyonel güç SIPRI'ya göre Sovyetler Birliği'nin en çok askeri satıs yaptığı üçıincü ulke Irak. Irak, 1977-1981 döneminde Sovyetler Birliği'nden 11.3 milyon dolar, 1982-1986 döneminde ise • 19.3 milyon dolar değerinde konvansiyonel silah almış. ABD'nin aynı dönemde satış yaptığı ilk on ulke arasında yer aJmayan Irak, 1982-1986 yılları arasında Fransa'mn en çok silah sattığı ulke konumunda. Irak'a büyük ölçüde silah sağlayan ikinci Batı Av- rupa ülkesi olan İspanya'nın en çok ihra- cat gerçekleştirdiği beş ulke arasında Irak da var. Nükleer yetenek Irak, en etkili nukleer silah olarak bili- nen zenginleştirilmiş uranyum ve plutonyum silahlarını elde etmek için gerekli üretim zin- cirine sahip. Irak'ın Nükleer Silahların Ya- yılımının Engellenmesi Anlaşması'na taraf olmaktan vazgeçmesi halinde uygulamaya sokabileceği bu zincirde, dokuz ülkenin kat- kısı bulunyor. ' •. Irak, kullandığı uranyumu Brezilya, Por- tekiz, Nijer ve Italya'dan alıyor. Uranyum silahı elde etmek için gereldi dönüşturme te- sisinin (conversion plant) Belçika teknolo- jisiyle geliştirildiği, santrfuj zenginleştirme tesisinin (centrifuge enrichment plant) Fe- deral Almanya ve Pakistan ürünü olduğu belirtiliyor. Plutonyum silahı üretiminde kullanılan antma (purification), yakıt (fuel- fabrication) ve işleme (re-processing) tesis- leri ttalyan teknolojisine dayanıyor. Bu zin- cirdeki araştırma reaktörlerinin ise Sovyet ve Fransız yapımı olduğu kaydediliyor. Irak'ta nükleer silah üretimiyle ilgili en buyük merkez ise Tuvaytha kentinde bulu- nuyor. Bu merkezin malzemeleri büyük öl- çüde Federal Almanya'nın H und H Metal- form şirketi tarafından karşılanmış. Bu şir- ketin Drensteinfurt'taki fabrikasından Irak'a malzeme gönderildiği, Alman "Der Spiegel" dergisi tarafından ortaya çıkarıl- mıştı. Aynı dergide, iki F. Alman teknisye- ni Walter Busse (77) ve Bruno Stemmler'in (56) Irak'taki nükleer silah üretimıne yöne- lik bir santrfuj tesisinin yapımını yönettik- leri de açıklanmıştı. Kimyasal tehdit Halep'de kimyasal silah kullanarak 1925 Cenevre ve 1972 Biyolojik SUahlar sözleş- melerini ihlal eden Irak'ın en büyük kim- yasal silah fabnkası Samara'da bulunuyor. Bu fabrikanın F. Alman yapımı olduğu bi- liniyor. MÜSLÜMAN KADINLARIN GÖSTERİSİ— Jakarta'da Müslüman kadınlar, kucaklannda çocaklanyla bir gösteri yaptılar. İstekieri Arabistan'daki İslam şehirlerinin konnunası. ANKARA Kuveyt Elçiliğini kapatmıyoruzAnkara, Kuveyt'teki Büyükelçiliği'ni açık tutacak. Tüm personel görevi başında olacak ve Türk bayrağı gönderde tutulacak. Dışişleri Bakanı Bozer bugün Şam, Amman ve Kahire'yi kapsayan Körfez gezisine çıkıyor. Bozer, Suriye, Ürdün ve Mısır liderleriyle görüşecek. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Kör- fez krizinin dördüncü haftası başlarken An- kara, krize ilişkin yoğun bir "karar" gü- nu yaşadı. önceki gece Bakanlar Kurulu'n- da gundeme getirilen Turkiye'nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından oluşturulabilecek bir askeri guce katılması Kuveyt'teki buyü- kelçiliğimizin kapatılmaması ve Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in uç ulkeyi kapsayan bir Ortadoğu gezisine çıkması kararları dün ke- sinleştirtldi. Bu arada Özal'ın ozel temsilcisi sıfatıy- la Suudi Arabistan'da Kral Fahd ve Kuveyt Emiri Şeyh Cabir El Ahmet Al Sabah ta- rafından kabul edilen Devlet Baskanı Gü- neş Taner bugun de, BAE Devlet Başkanı Şeyh Zayed Bin Sultan El Nahavan ile gö- rüşecek. Taner, Şeyh Zayed'e de Cumhur- başkanı özal'ın bir mesajını iletecek. Birleşmiş Milletler (BM) Guvenlik Kon- seyi'nin "askeri abluka" kararı alması ha- linde oluşacak guce Turkiye'nin de katılı- mı, ancak bu konudaki adımın TBMM onayına dayandırılması goruşu dün Anka- ra'da iyice ağırlık kazandı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın da savunduğu belirtilen bu goruş, başkenttekı çeşitli değerlendırme toplantılannda, Ankara-Bağdat ilişkileri ekseninde ele alındı. Dışişleri BakanlığVmn üst düzey bir yetkilisi, yapılan dış temasla- rın olası bir BM askeri gucüne en çok katı- lım gosterebilecek iki Ortadoğu ülkesinin Türkiye ve Mısır olduğunu orta>a koydu- ğunu belirterek, "Bu doğrultuda, kriz son- rası duzenlemelerde Turkiye'nin gorıişleri- nin de geçerli olabilmesi amacını da göste- rerek harekel edilebilir, askeri kalılım BM Guvenlik Konseyi'nin karan çerçevesinde büyük bir meşruiyet taşıyacak ve Turkiye'- nin krizin başından beri izlediği kararlı po- litikanın devamı anlamına gelecektir" de- di. Ankara'da dun kesinhk kazanan ikinci karar, Turkiye'nin Kuveyt'teki Büyukelci- liğini açık tutması yolundaydı. Irak'ın hafta başında yaptığı bir çağrıyia bugune dek (24 ağustos) Kuveyt'teki tüm büyükelçiliklerin kapatılmasını istemesi, "Geçersiz bir girişim" sayıldı. Dışişleri Bakaniığı yetki- lileri, bu konuda alınan karann NATO uye- si ulkelerle "uyumlu" olduğunu belirterek, "Kuveyl'le geçerliliğini tanımadığımız bir yönetimin çağrısını, meşru saydığımız bir hükumet nezdindeki lemsilciliğimizi kapat- ma isteğini kabul etmemiz beklenemezdi" şeklinde goruş bildirdiler. Bu konudaki ka- rann son bıçiminin, buyukelçiliği açık tut- mak, tum personeli görev başında, Türk bayrağını da gönderde bırakmak doğrultu- sunda olduğunu belirten üst düzey bir Dı- şişleri Bakaniığı yetkilisi Cumhuriyet'e şu değerlendirmeyi yaptı: Büyükelçiligimizde görevli kişilerin ora- da kalıp kalmayacağı sorununun özünü oluşturmuyor. Şimdilik kalacaklar ama bu konuda bir esneklik de gosterilebilir. Önem- li olan buyukelçiliğin kapatılmamasıdır. Bu net birkârardır. Irak'ın çağnsma uymuyo- ruz. Lvmadıgımı/ için de kararımm Bağ- dat'a bildirmek gibi bir viikümluliığümıiz yok. Buyükelçilik meşru Kuveyt yonetimi nezdindeki temsilciliğimizdir. O yonetim iş- başına dönene dek diplomatik konumunu olduğu gibi koruyacaktır." Turkıye'nin Körfez krizindeki diploma- tik etkınlığinı yoğun biçımde surdureceği- nin göstergesi olan uçuncu karar ise Dışış- leri Bakanı Ali Bozer'in sırasıyla Suriye, Ürdün ve Mısır'ı kapsayacak bir gezıye çık- ması yonundeydi. Bu karann Cumhurbaş- kanı Özal'ın istekleri doğrultusunda alın- dığı ve Bozer'in ziyaretine ilişkin resmi bil- dırimlerin ilgili başkentlere dün iletildıği öğ- renildi. Bugun oğle saatlerınde Ankara'dan ozel bir uçakia ayrılması beklenen Dışişle- ri Bakanı Bozer'e, ozel danışmanı Mehmel Ali trtemçelik, Müsteşar Yardımcısı Huse- yin Çelem, Ikili Siyasi İşler Genel Mudurü Ender Özar ve Ozel Kalem Müdüru Giirol Sökmensüer eşlik edecek. Dışişleri Bakanı Bozer, Şam'da Devlet Başkanı Hafız Esad, ^mman'da Kral Huseyin ve Mısır'da Cum- hurbaşkanı Husnu Mubarek tarafından ka- bul edılecek. Ayrıca uç ülkenin dışişleri ba- kanları ve diğer yetkılıleriyle beş kişilik Turk heyeti arasında Körfez krizinde son duruma ilişkin goruş alışverişi yapılacak. Heyetın 27 ağustosta Ankara'ya dönmesi bekleniyor. Dışişleri Bakaniığı'nm üst duzey bir yet- kilisi, Bozer'in Ortadoğu turu konusunda Cumhuriyet'e şunları söyledi: "Bu uç iılkeye yapılacak ziyaretler, Turkiye'nin isteğhle kararlaştınldı ve ilgi- li başkenllere bildirildi. Bilindiği gibi Ür- dun ve Suriye, Irak'a komşu ülkeler. Mı- sır bolgedeki diğer büyük ve dost ülke. An- kara'nın bu üç ölkenin başkentiyle eşgıi- dum içinde da\ranması. Körfez krizi son- rasında bölgenin istikran açısından kritik onemdedir. Biz görüşlerimizi aktarmak is- tiyoruz. Bu göruşler, bundan sonra nelerin yapılabileceği, olası bir askeri girişimde na- sıl davranılması gerekliği gibi unsurları da içerecektir." TanerMn temasları Ote yandan Turkiye'nin Körfez bunalı- mı çerçevesındeki diplomatik temaslar da suruyor. Cumhurbaşkanı Özal'ın özel tem- silcfsı sıfatıyla Suudi Arabistan'a giden Devlet'Bakanı Guneş Taner, Kral Fahd'- dan sonra dun de Ku\eyt Emiri Şeyh Ca- bir El Ahmel El Sabah tarafından kabui edildi. Taner, Suudi Arabistan'ın Taif kentin- deki görüşme sırasında, Cumhurbaşkanı Özal'ın mesajını Kuveyt Emiri'ne iletti. Taner, Kuveyt emiri ile goruştukten son- ra Taif'ten Cidde'ye dondu. Taner ve be- raberındekiler, Suudi Arabistan Petrol ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hışam Nazır ile birarayagelecek. Ingiltere, bölgeye kara birlikleri de gönde- riyor. tngiltere Başbakanı Margaret Thalcher, dün sabah konuyu başbakanlıkta Savunma Bakanı Tom King ve Dışişleri Bakarn Do- ugias Hurd'un da aralannda bulunduğu ba- zı bakanlarla yaptığı krız toplantısında gö- ruştü. tngiltere daha sonra bölgeye 2 Tor- nado fîlosu daha göndereceğini açıkladı. Bu arada tngiltere Dışişleri Bakaniığı, Kuveyt'te Irak askerleri tarafından rebin alı- nan 135 tngilizin hepsinin yerlerinin belir- lendiğini açıkladı. Dışişleri Bakaniığı'nm bir sözcüsü 135 tn- gilizin tamamının başkent Kuveyt'in güne- yinde bir sivil tesiste toplandıklannı, bun- lardan 21'inin düne kadar ABD saldırılan- na karşı kalkan olarak kullanılmak uzere askeri tesislerde tutulduklannı söyledi. Dışişleri sözcüsü, daha önce verilen top- lam rehin Ingiliz sayısımn 137 olduğunu ha- tırlatarak, önce tngiliz sanılan iki kişinin başka ülkelerin vatandaşları olduklarının anlaşıldığını ve şu anda rehin tngiliz sayı- sımn 135 olduğunu kaydetti. ABD ve diğer bazı Batılı ülkelerin Kör- fez bölgesine deniz, kara ve hava gücu gön- derme işlemi de sürüyor. ABD Genelkur- may Başkanı General Colin Powell, önceki gece yaptığı basın toplantısında, bölgede ye- terli asker sayıs.ına kısa bir süre sonra ula- şılacağını belirterek rakam vermekten ka- çındı. General Powell, "Irak birliklerinin pozisyonu ve ABD birliklerinin saldın gücu" konusundaki bir soruyu da "Bana ulaşan bilgilere göre bizim için iyi bir tab- 10 var. Ne kadar iyi olduğunu burada söy- leyemem, ama iyi" diye yamtladı. CNN televizyonu da ABD Savunma Ba- kanı Richard Cheney ile dün bir söyleşi yap- tı. Cheney, Kuveyt'teki büyükelçiliklerin bo- şaltılması için Irak tarafından baskı yapıl- masının "uluslararası hukuka aykırı olduğunu" söyledi. ABD Savunma Baka- nı, Irak'ın Suudi Arabistan'a saldırma gi- rişimlerine "çok sert bir şekilde karşı koyacaklarım" bildirdi. Cheney, "Tehlike her geçen gün artıyor rau" şeklindeki bir so- ruyu da "Bizim askeri gücumüz her geçen gün artıyor" şeklinde yamtladı. Öte yadan krizin başından bu yana ol- dukça temkinli bir tavır alması dikkat çe- ken Sovyetler Birliği'nin "banşçı bir çözum bulunmasından" yana olduğu bildiriliyor. AA'nın haberine göre, SSCB Başkanı Mi- hail Gorbaçov'un basın sözcüsü, Moskova1 nın, Körfez krizi için siyasi çözümden ya- na olduğunu ve Irak'ın ablukaya ahnması- nı istemediğini bildirdi. Bir yerel gazetenin daveti uzerine bir haf- talık bir ziyaret için Finlandiya'da bulunan Gorbaçov'un sözcüsü Arkady Maslennikov, bugün Helsinki'de duzenlediği basın toplan- tısında, Sovyetler Birliği'nin, Körfez krizi konusunda BM Guveniik Konseyi tarafın- dan kabul edilen çerçeve içinde tüm siyasi yollann kultanılmasım istediğini belirtti: * Ekonomik yaptırımlan desteklediklerini belirten Maslennikov, "Ancak abluka farkb bir şey, insani onlemler alınmasını engelle- yebilir. Bu nedenle biz ablaka sözcügünü kullanraayacağız" dedi. Bolgede bulunan yabana güçlerin dikkat- 11 davranmamaları halinde, krizin bir sava- şa gidebileceğini ifade eden Maslennikov, askeri bir çatışmayla ne Batıya yapılan pet- rol sevkıyatırun garanti altına alınabilece- ğini ne de ölgedeki halkın ve Batılı nüfu- sun güvenliğinin sağlanabileceğini kaydet- ti. Moskova'mn kendisini arabulucu olarak görmediğini belirten Maslenmkov, "Kimler arasında arabuluculuk edüecek? tşgal altın- daki Ku>e>t'e mi? Kuveyt'te arabuluculuk edebilecek hiç kimse yok" dedi. Bu arada, Irak'ta yayımlanan Eirakga- zetesi, Saddam Huseyın'in, Körfez'deki ABD önderliğindeki güçlerin muhtemel bir saldırısına karşı kurulması için çağnda bu- lunduğu halk ordusuna yaklaşık 5 milyon kişinin katıldığını duyurdu. Bağdat yanlısı Kurtlerin yayın organı olan gazete, "Cesur vatandaşlann katılımıyla bu sayının birkaç gün içinde daha da artacağım" yazdı. Irak, Kuveyt'i işgal etmesinden kısa bir sure sonra, gönüllülerin ve yedeklerin or- duya katılmaları için çağnda bulunmuştu. Kral Huseyin . Ürdün Kralı Huseyin de bunalıma çözüm bulunması amacıyla yeni bir diplomatik gi- rişim başlattı. Kral Huseyin ilk olarak dün Yemen'e gitti. Hüseyin'in buradan da ara- lannda Irak'ın da bulunduğu bir dizi Arap başkentini ziyaret etmesi bekleniyor. Kral Huseyin önceki gece düzenlediği basın top- lantısında ozellikle kriz nedeniyle Ulkesine doğru olağanustu bir mülteci akımnın baş- ladığına dikkat çekmiş ve yalnızca çarşam- ba günü 42 bin kişinin geldiğini ve bakım güçlüğü nedeniyle olenler olduğunu du- yurmuştu. Ürdün yönetimi daha sonra çarşamba ge- ceyarısından itibaren Irak'la olan sınınnı ge- çişlere kapadığım açıkladı. AT tarafından dün yapılan bir açıklamada da Ürdün'de bir "felaket" haüni alan mültecilere yardım için mali yardım yapılacağı bildirildi. İsrairde panik Israil sivil savunma yetkilileri, Irak'la bir savaş çıkması ihtimaline karşı her ailenin bir ya da iki hafta yetecek kadar gıda stok- lamasını, her evde bir yangın söndurücü, ilk yardım çantası, pencereleri hava geçirmez kılacak yalıtım maddeleri bulundurulmasuıı önerdiler. İsraillilerin, sığınaklar kazdıkları ve ev- lerinde konserve yiyecekler ve su ve diğer acil yardım malzemeleri depoladıklan ha- ber veriliyor. Etkili gazetelerden Yedioth Abronoth, bi- rinci sayfasından "panik" manşeti ile ver- diği haberde, bir İsrailli'nin telefonla aldı- ğı siparişler uzerine bir gunde 1.000 tane gaz maskesi ithal ettiğıni duyurdu. Bu arada bazı zehırli gaz tıplerine karşı koruyucu madde olarak onerilen karbonat satışlarının ise tsrail'de geçen hafta yüzde 500 arttığı belirtildi. Karbonat ureticileri, ta- lebi karşılamak için 24 saat durmadan üre- tim yaptıklarını söylediler. İsraillilere yönelik bu uyanlar, tsrail Baş- bakanı Izak Şamir'in. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in Israil'i Körfez krizinin içıne çekmeye çalıştığını soylemesinden son- ra yapıldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle