22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 AĞUSTOS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/5 Sanatçıların protestosu • Kültiir Servisi — Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "önce tnsan" şenliklerinin ikincisine katılmak üzere Türkiye'ye davet edilen Judith Hamann, Şahin Ince ve Heiner Metzger 1 ağustosta açılacağı bildirilen sergilerini hlaâ açamaddar. UNESCO'ya bağlı AIAP'ın Almanya şubesi Profesyonel Sanatçılar Birliği BBK üyesi sanatçılar AIAP'ın Türkiye'deki üyesi Plastik Sanatlar Derneği Başkanı Mehmet Güleryüz'e olayı anlatarak Kadıköy Belediyesi'ni protesto ettiler. Bir aydır hiçbir gerekçe gösterilmeden sergileri engellenen sanatçılar, "Bu sanatçıya ve insana yapılan bir saygısızlıktır" dediler. Plastik Sanatlar Derneği Başkanı Mehmet Güleryiiz, "Kendi hukuk danışmanlarımızla bu olayın arkasını araştıracağız" dedi ve şöyle devam etti: "Kuruluşumuz ve üyesi bulunduğumuz uluslararası kuruluşlar, sanatçıların ifade özgürlüklerinin tanınması veya karşılaştıklan güçlüklerin çözümlenmesi uzerinde duruyor. Biz, belediyelerin kültür hayatındaki rollerini, kalkışıp da yüzlerine gözlerine bulaştırıp daha kötü propaganda yaptıklan zaman kınıyoruz. O zaman kımıldamasınlar da rezil olmayalım. Bu Türk sanatı için müthiş bir darbedir:' lfeni bir mizah dergisi • ANKARA (AA) — Son yıllarda sayılan giderek artan ve 9'a ulaşan haftalık gulraece dergilerine bir yenisi ekleniyor. Derginin kurucuları arasında, çeşitli mizah dergilerinde çalışan Kemal Aratan, Gökhan Babak, Mehmet Çağçağ ve Galip Tekin gibi isimler yer alıyor. Adı daha belirlenmeyen ve hazırlık çalışmalan devam eden derginin siyasal espriden uzak, soyut ve fantastik miıah örneklerine ağırlık verecek bir yapıda olması planlanıyor. Derginin kunıcularından Mehmet Çağçağ, toplumdaki kültürel ve dinamik değişimleri ve insan tiplemelerini veren "Harala Gürele" adlı çizgi dizisi; Galip Tekin, uzay ve insanın bilinmeyen güçleri üzerine fantastik çizgi öyküleri; Gökhan Babak da soyut, absurd mizah örneklerinden oluşan "Ziftli Sütlaç" adlı köşesi ile tanınıyor. Piyasada halen Avni, Fırfir, Limon, Dıgıl, Hıbır, Çarşaf, Pişmiş Kelle, Gırgır ve Fırt adlı haftalık 9 mizah dergisi satılıyor. Kültür Bakanı Yugoslavya'da • İSTANBUL (AA) — Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Makedonya'nın Struga keptinde yapılacak 28. Uluslararası "Stnıga Şiir Akşamlan" etkinliklerine katılmak üzere uçakla Yugoslavya'ya gitti. Zeybek, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, 50'ye yakın ülkenin katılacağı etkinliklerde, Türkiye"nin bu yıl şeref konuğu olarak yer alacağını belirtti. Zeybek, şiir ve sanat şöleni şeklinde geçecek etkinliklerde Türk şiiriyle ijgili konuşmalar ve özel programlar da düzenleneceğini söyledi. Bu tür etkinliklerin Türk kültürünün genel ilkelerine uygun olarak tanıtılması açısından büyük yararlar sağladığım ifade eden Zeybek, Yugoslavya'da bulunduğu süre içinde Makedonya Başbakanı ve Kültür Bakanı ile de görüşeceğini kaydetti. Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek pazar günü Türkiye'ye dönecek. Sopot'ta Türk sanatçılar • Kültür Servisi — Polonya'da yapılan 27. Sopot Müzik ve Sanat Festivali'nde Türkiye*den pek çok sanatçı yer aldı. Festivalin müzik yarışması bölümünde Türkiye'yi temsil eden Grup GP ise (yukarıda) FIDOF ödülü'ne (Uluslararası Festivaller Organizasyonu) değer bulundu. Sopot'ta tngilizce iki parça ile yarışan Grup GP'nin yanı sıra Nükhet Duru da üç şarkıdan oluşan bir mini konser verdi. Türev Berki ve Gülseren Sadak'ın piyano resitali, Birim Bozok'un resim sergisi, Viyana'da yaşayan Türk modacı Atıl Kutoğlu'nun moda defilesi, Türkuaz Modern Dans Grubu'nun sergilediği gösteri ile TUFAG folklor ekibinin gösterileri de Sopot'taki Türk ekibinin etkinlikleri arasındaydı. Taşköprü ayağında antik duvar • ADANA (AA) — Adana'da tarihi Taşköprü'nün Batı ucundaki Kozan Oteli'nin yerinde yapılan temel kazısı sırasında, köprünün Batı ucu ayakları olduğu sanılan antik bir duvar ortaya çıktığı bildirildi. Adana tl Kültür Müdürü Veysel Erdem Bozdoğangil, Abidinpaşa Caddesi uzerinde bulunan Kozan Oteli'nin temelinde yapılan hafriyat sırasında köprü ayaklanna benzer mimari yapıya rastlandığını kaydetti. Kültür Müdürü, ortaya çıkarılan yapının Taşköprü ayaklanna benzediğini belirterek şunları söyledi: "Bulunan antik yapıda kuüanılan kesme taşlar, köprüde kullanılan taşlarla aynı özelliği taşımaktadır. Bu yapı, Taşköprü'nün ayağı olabileceği gibi, aynı tarihlerde yapılmış bekçi kulübesi de olabilir. Ancak Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde, tarihi Taşköprü'nün 21 gözü bulunduğunu belirtmiş. Şu anda Taşköprü'nün 15 gözü açıkta görüluyor. Bu tezden hareket edecek olursak, yeni bulunan yapının Taşköprü ayaklannm uzantısı olması olasılığı güç kazanıyor. Köprünün Romalılar zamanında yapıldığı sanıhyor. Mehmet Aksoy'un yapacağı heykeller 'kentlilere doğayı anımsatmayı' amaçlıyor Suyu kucaklayan ıııasal kıısıı Heykeltıraş Mehmet Aksoy şu günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi için hazırladığı projenin maketini yapmakla meşgul. Aksoy'un Şili Meydanı ile Kuğulu Parkı birleştirecek heykeller topluluğu projesinde, bir masal kuşunun kanatları arasma yerleştirilmiş amfî tiyatro ve kuşun kanatlan arasında akan su dikkat çekiyor. LALE FİLOĞLU ~ Ankaraiılar bir süre sonra Şili Meydanı'ndan Kuğulu Park'a dek düş ile gerçek arasında bir masal yaşayacaklar. 15 yıldır Berlin'de yaşayan ve Türkiye'ye dönüş ya- pan heykeltraş Mehmet Aksoy'un hazırladığı proje, önümüzdeki günlerde bir adım daha alacak. Aksoy, Ankara Büyükşehir Bele- diye Başkanı Mural Karayalçın 1 ın, "Ankara'nın siluetini etkileye- cek yerlere beykeller yapılması"m istemesi üzerine, 180 metrelik bir mesafe için bir arada algılanacak heykeller topluluğu projesini oluş- turdu. Önümüzdeki günlerde çev- re heykellerinin bütçesi konusun- da Başkan Karayalçın'la görüşe- cek ve Ankara'da çalışmaya baş- layacak. Mehmet Aksoy, Şili Meydanı ile Kuğulu Park'ı birleştirecek heykel- ler topluluğunun insanla doğru- dan ilişki içinde olmasını istiyor. Aksoy'a göre lstanbul ve Ankara gibi kentlerde yapünlmış heykel- lerin, anıtlann insanlarla değil, belli politikalarla ilişkisi var. "Her gelen yönetim kendi politikalan doraltusunda sanatcılara heykel yapünyor" diyen Aksoy, Ankara 1 da bu alanda gerçek leştireceği ça- hşmayla kentte yaşayan insanlara doğayı hatırlatmayı amaçlıyor. FANTAZtYLE GERÇEK ARASINDA — Mehmet Aksoy "Unntulan gözdlikleri insanlara hahrlatmak istiyornm" diyor.Çubuklu'da, Bey koz Belediyesi tarafından verilen alanda maketi hazırlayan Aksoy, 'fantaziyle gerçek arasında' bir iş oluşturdugunu söyliıyor. Beykoz Belediyesi'nin yardımla- rıyla lstanbul, Çubuklu'daki gaz depolannı atölye olarak kullanan Mehmet Aksoy, 1/20 ölçeğinde hazırladığı maketinın başında şunları söylüyor: "Unutulan gü- zellikleri insanlara haûrlatmak is- tiyorum. Bulutlar uzerimizden ge- çiyor farkında değiliz. Oluştura- cağım iş, fanteziyle gerçek arasın- da olacak. Bu projede su, onemli bir yer tutuyor. Su, sonsazluk ve hayatın devamhlıgı duygusunu ve- riyor. Aynca suyun. kentin gürül- tüsünü izole eden bir yonu de var." Mehmet Aksoy'un maketine baktığımızda Şili Meydanı'na konduruhnuş "Masal Kuşu"nun kanatlan arasındaki anfi-tiyatroya doğru akıtılacağını ve iki yönden gelen suyun ortadaki olukta bir- biriyle çarpışacağını söylüyor. Bu arada istenildiğinde suyun akışı durdurulacak ve anfi-tiyatro, in- sanlann oturabileceği yaklaşık 800 kişi kapasiteli bir gösteri-konser mekânına dönuşecek. Aksoy'un Şili Meydanı'nda 6aş- layacak çalışması, Kuğulu Park'a dek refüjde de devam edecek. Re- füjde çeşitli formlar oluşturacak olan Mehmet Aksoy, suyu da Ku- ğulu Park'a dek refüjde açılacak oluklardan akıtacak. tşte sanatçı- nın söyledikleri: "tnsanlar artık caddelerde çok az yürüyorlar. Arabalann içinde geçen insanla- nn beykelleri görmesi açısından refiij çok uygun. Allah'tan bız ya- pılan bir yer değil. Trafik duruyor çoğunlukla. Boylece insanlar bek- ledikleri anlarda mecburen seyre- decekler heykelleri. Heykeller in- sanlann yaşamına girecek." En az 1000 metreküp mermerin kullanılacağı bu heykelleı toplu- luğu 2-3 yıl gibi bir sürede tamam- lanacak. Mehmet Aksoy, alanlar- da gerçekleştirilen heykellerin, yö- netimlerin kendi dönemlerince ye- rişmesi ve heykeltraşlann da bir an önce parayı alması için çabuk bi- tirildiğini vurguluyor ve ekliyor: "Heykeltrasın yapıp degistinne süresi geniş olmalı. Bazı sanatçı- lar var; begenmedikleri halde yap- üklan heykeli kıramıyorlar. Tem- bellik bu. Örneğin kakbnlacak bir yığın paşa heykeli var, Atatürk heykeli var. Dönemin politikala- nna göre yapılmış beykeller. An- cak kimse iyi mi kötu mu diye bakmıyor. Atatürk beykelleriyle Atatürk düşmanlıgı yapılır mı? Yapıhr elberte!" Mehmet Aksoy'un Berlin'de çe- şitli alanlarda dikilmiş üç heykeli bulunuyor. Son olarak II. Dünya Savaşı'nın 50. yüı dolayısıyla Hit- ler ordusundan kaçan askerler için yaptığı heykeli ise büyük tarüşma- lara yol açtı. Basın ve televizyonun geniş yer verdiği bu heykeli yöne- ticiler koyacak yer bulamadı. ön- ce Bonn Banş Alanı'na konulan, ancak belediye başkanının "Şu an bu heykeli koymak kaçan asker- »leri övmek, savşata olen askerleri kötülemek olur" demesi üzerine kaldınlan heykel, halen oradan oraya taşımyor. Arada konulacak yer bulamadığı zaman da bir ki- lisenin önune "iltica" ediyor. Alanlara ve kuruluşlara heykel yapması için kendisi de çeşitli tek- lifler alan Mehmet Aksoy, özel kuruluşların bu konudaki tavrını nasıl değerlendiriyor? "Heykeli ısmarlayan kuruluşlar zaman zaman heykelinizi de tarif ederier. Bana heykelimi kimse ta- rif edemez. Ben kendime büe ta- rif edemiyonım. Duşünme süresi bazen 3-5 ay, hatta beş yıl sürü- yor. Bu insanlar nerede hangi hey- keli gönnuşlerse, benzetmeler yo- Inyla sanatçıya beykel tarif ediyor- lar. Kuruluşlar sanatçıyı seçerler. Ancak yapacağı heykelin nasd ota- cağını seçmek sanatçıya diişer." Gencay Gürün, Şehir Tiyatrosu repertuarının sorumluluğunu alamayacağını söylüyor 'Günah da sevap da benim olmayacak'Şehir Tiyatroları, bu mevsim perdelerini yeni yönetmeliğe göre oluşturulan repertuvar kurulunun seçtiği oyunlarla açıyor. llk turda 2'si yabancı 7 yeni oyunu sergileyecek olan Şehir Tiyatroları'nın Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün, seçilen oyunlarla kendisinin sorumluluk üstlenemeyeceğini söylüyor. Kültür Servisi — tstanbul Be- lediyesi Şehir Tiyatroları 1990-91 mevsimine, yeni yönetmeliğe gö- re oluşturulan Repertuar Kurulu 1 nun seçtiği oyunlarla giriyor. Per- delerini ekim ayı başında ikisi ya- bancı yedi yeni oyunla açacak olan Şehir Tiyatrosu'nun Genel Sanat Yönetmeni Gencay Gürün oyunların "ne sorumluluganu ne de başansını" taşımaya hakkı ol- duğunu, çünku bunlann kendisi tarafından seçilmediğini söylüyor. Özetle "Bu repertuar benim degü" diyor Gencay Gürün ve ek- liyor: "Günah da sevap da bana ail olmayacak". — Repertuar Kurulu'nun caiış- ma sistemi ve takvimi nasıldı? GÜRÜN — Kurum haziranda başladı çalışmalanna ve 1 ağusto- sa kadar oyunları okudu, seçti. Toplanan oyunlar ağustos ayı ba- şında yönetim kuruluna verildi. önerilen oyunların sayısının aşağı-yukan, sezon içinde oynana- cak oyunlann iki misli olması ge- rekiyor. Şimdilik 30 oyun öneril- di, daha da önerecekler. — Oyun seçimi ve görev bölü- şümü tarihleri daha önceki yılla- ra uygun muydu? GÜRÜN — Biz oyunları önce- ki yıllarda çok daha önceden, ki- mini 1 yıl, kimini 6 ay önceden be- lirliyor, rejisörler, konuk sanatçı- larla ilîşkiye geçip uygun tarihle- re planlıyorduk. llan edilmesi her zamanki gibi ağustos ayı ortasın- da oldu ama oyunlann belirlen- mesi ve bize bildirihnesi 1 ağus- tosta gerçekleştıği için uzerinde çok fazla düşünecek, konuk yo- netmen ve sanatçılarla ilişkiye ge- çecek zamanımız olmadı. — Repertuar Kurulu'nun öner- dikleri arasından yapılan seçim nasıl gerçekleşti, eleme sisteminiz nasıl oluşmuştu, ölçütleriniz nelerdi? GÜRÜN — Oyunlan ben seç- medim. Benim bir tek oyum var- dı. Oyunlar okundu, bazıları oy- nanabilir bulunmadı. Benim çok muhalefet ettiğim oyunlar oldu ama onlar da programa sokuldu. Zaten Repertuar Kurulu'ndan ge- len oyunlar arasından tercih yapa- caktık, onun için arkadaşlann oy- larına bıraktım. Benim bir huyum var. Eğer sözüm ağırlıklı olmaya- caksa o sözü söylemek istemem. Yönetmelik böyle olduğu için, bu- nu kabul ettiğim için başka çarem yok. Siz oluşturulacak kurullar için "gerici, müdahaleci, demode olmuş" kurullar tanımını yapmış- tınız daha önce. Şimdi ne düşünii- " " G Ü R Ü N _ Benim şimdi tek düşündüğüm, önerilen oyunları- nen iyi biçimde sahneye konulma- sıdır. Neticeyi hep birlikte görece- ğiz. Bugun bütün dünyanın ne yaptığını takip etmediğimizi ispat ediyoruz bu kuruüa. Hoş, takip etmek zorunda değiliz. Kimbilir belki de bütün dünyada yapılan- lardan daha başanlı olacak bir modeldir bu. Belki bundan sonra dünya milletleri bizim modelimi- zi takip edeceklerdir. — Bu işleyis icerisiode sizin gö- rev ve yetkileriniz nasıl belir- leniyor? GÜRÜN — Prensipte bundan sonra oyunları benim benimse- mem onemli olmayacak. Ama ba- na verilen oyunların en iyi biçim- de sahnelenmesini temin etmek görevim. Rejisörleri seçebiliyor, sonra onlarla birlikte oyunculara karar verebiliyorum. Piyeslerin hangi sahnelerde, ne kadar oyna- yacağını belirlemek, program yap- mak konusunda da yetkim henüz var. — Daha çağdaş, katıhmcı ve demokratik oktuğu ileri sünilen bu yeni sistem sizce tiyatro sahne- lerine nasıl yansıyacak? GÜRÜN — Onu ben de bilemi- yorum. Çunkü bu nevi şahsına münhasır bir işleyiş biçimi. Tür- kiye'de ilk defa oluyor. Galiba hep birlikte göreceğiz. — Yine de birtakım öngöriile- riniz vardır. GÜRÜN — Sanıyorum 6 yıllık repertuarda, başansız, seyircisiz bir tek oyun bile sahnelemedik. Kıstaslanmız tecrübelerimize da- yanan kıstaslardı. Ama bunun doğru olmadığı kararına varıldı — Repertuar ve yönetim kuru- luna hiçbir mudahaleniz, öneriniz söz konusu olmayacak mı? GÜRÜN — Önerge hakkım var ve de öneriyorum ama dinle>ip dinlememek onlann yetkisinde. — Yetkilerinizin kısıtlandığını ileri sürdüğüniiz ve benimsemedi- ğiniz bu durumu snrdnrmeye ka- rarlı mısımz? GÜRÜN — Bilmiyorum. Yeni bir yemek var önümüzde, tatma- dan karar vermeyelim. BUBENtMREPERTUARIM DEĞtL — GencayGüriin.oluşturnlan repertuvar sırasında kendisinin tek bir oy hakkı olduğunu söylüyor.- Özgentürk'ün fılmi, TKT tarafından 4. kez reddedildi TRT'den 'At'a geçit yok ATTA GENCO ERKAL — Filmin gösterimi çeşitli kentlerde yasaklan- mış. kopyalara el konmuştu. Kültür Servisi — Ali Özgen- türk'ün "At" filmi, TRT tarafın- dan 4. kez reddedildi. 1.8.1990 ta- rihiyle Özgentürk'ün iş adresine gönderilen yazıda aynen şöyle de- niyor: "TV'de yayımlanması için yayın haklanm kurumumuza sat- mak üzere teküf ettiğiniz ve çeşitli komisyonlarca muhtelif tarihler- de reddedilmiş olan 'At' adü Türk filmi yeniden oluşturulan komis- yonca da degeriendirilmiş ve TV'de yayınlanır nitelikte bulun- mamıştır." Yazıda, Dış Kaynak- lar Müdürü Alev Olgun'un imzası bulunuyor. Öte yandan, "At" filmi dola- yısıyla Özgentürk ve Tokyo Film Şenliği arasında oluşan gerginlik, tamnmış Variery gazetesinde, tam bir sayfa oldu. Derşi, yanyı ha- zırlamak için hem Ozgentnrk'le, hem de Tokyo Festivali yönetici- leriyle konuştu. özgentürk, 1985'teki ilk Tokyo Film Şenliği'nde, aralannda Bertoluc- ci, Szabo ve David Pultnam gibi ünlü sinema adamlannın da bu- lunduğu bir jüriden "At" fılmiyle aldığı ödülün yanı sıra, gelecek 1 ^ EMLAK BANKASI ÜRETICI KREDİSI İLE BILGISAYARLARI Bu lcampanya, ithalatçt ve ûreticı ftrmalar garantısıyle vurütülmelctedır IPC Türkiye Distribiıtoru: IPC bilgisayarlarının, Emlak Bankası'nın üretici kredisi desteğiyle hazırladığı 24 Ay Ykieli Satış Kampanyası'nın koşullarını inceleyin. Bilgisayarla ilgilı tum sorunlarrnEi (bilgisayar, yazıcı, program ve eğitim) bir defada çozûn. BILGISAYAR SISTEMLERI MUSAVIRLIK VE TICARET A S Artan iş potansiyeli, bırbirı ustune yığılan dosyalar ve sımana brşı zorlu bır yarış... Yenik düşmemenin yolunu biliyorsunuz: Bir bilgisayar...Ama sorununuz,toplu para... Fıv-atlara KDV dahıidır. IPOEX XT/S 720 KB FDD 640 KB Hafna, Mono Elcrsn IPC-EX XT/40 MB 720 KB FDD, 640 KB RAM 40 MB Dek. Mono Ekıan IPC-EX AT/40 MB 1 44 MB FDD, 1 MB Hafra. 40 MB Hoh Dısk MonoEknn IPC-EX 386/80 MB 1 44 MB FDD, 2 MB Hafts. SOMBHd.Dek MonoEknn TAKsrr 207 795 317.574 458.719 1.035.058 TOPLAM HYAT 4.987.080 7.621.776 11.009.256 24.841.392 IPC'nizi seçin, Emlak Bankası'na başvurun. IPC bilgisayarlar, Panasonic yazıcılar ve komple entegre programlar hakkında broşür,fiyatlistesi ve katdma formlarmcı alın. Geniş bilgi için: ENER MUHENDISLIK, MUŞAVİRL1K VE TAAHHUT A.Ş. Buyukdere Cad. Hur Han No: 15/A Kat 1 Şışh 80260 lstanbul Tel-175 95 54-175 95 70 Teleb 31069 vcln tr Telefeks: 131 1815 filminin yapımı için de 250 bin dolarlık bir para odulü kazanmış- tı. Özgentürk, dergiye yaptığı açıklamada, bu pararun ancak bir bölümünün eüne geçmesi ve son- raki filmi "Su da Yanar" için kul- lanılması amaayla giriştiği bitmez çabayı ve karşılaştığı güçlükleri anlatıyor. Tokyo Festivali'yle, Ja- pon sineması ile yakın ilişkisi ne- deniyle organik bir bağ içinde bu- lunan Alman yapımcısı Manfred Dnrniok'un kendisine çıkardığı güçluklerder akınan, Durniok'- un hiçbir zam^/ı gerçek bir yapım- cı gibi davranmadığını ve temel- de kendisine koşulsuz olarak soz verilmiş bir parayı bir türlü ver- meye yanışmadığım belirten Öz- gentürk, filmin yapımının bu ne- denle çok ağır yürüdüğünü ve başta düşündüğu prodüksiyon koşullarını sağlayamadığını belir- tiyor. Turkiye dışında tüm haklan Ja- ponlara ait olan filmin, 1987 şen- liğinde gosterildığıni, sonra Japon sinemalarında göstenme çıktığım belirten Özgentürk, hemen sonra filmin Türkiye'de yasaklanması ve birçok kentte, mulki amirler- ce kopyalara el konulmasından sonra, Türkiye ile iyi ilişkilerini bozmaktan korkan Japonlann da filmi hemen gösterimden kaldır- dıklarım, ustelik aynı nedenlerle, filmin dış ulkdere satışını gerçek- leştirmedikleri gibi, çeşitli festival- lere de göndermekten kaçındıkla- rıru söylüyor. Özgentürk, Japon- lann ülke içinde gösterim için bas- tırdıklan kopyalann da anlaşma- /a ter> duşer biçimde hiçbir za- nan kendisine verilmediğini ve filmden elinde sağlam kopya bu- unmadığını belırtivor. Tokyo Festivali'nin en azından kendisi- ne karşı olan "moral borcu"nu Sdemediğini savunan Özgentürk, bu olaylar yüzünden film yapma hevesierinin kırıldığını belirtiyor. Variety'deki yazıdan ortaya çı- kan bir başka sonuç da bu olay yuzunden Tokyo Festivali'nin genç yapımcı ve yonetmenlerin filmlerini finanse etmek düşünce- sinden tumuyie vazgeçmesi ve maddi ödulierle yetinme kararını almış olması. Avni Anıl hastanede • İZMtR (AA) — Ünlü besteci-yazar Avni Anıl, bir süre önce geçirdiği rahatsızlığın tekrarlaması üzerine önceki gece Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sermet Akgun, Avni Anıl'm genel cerrahi servisinde tedavi altına alındığını ve bağırsak tetkiklerinin yapıldığını söyledi Bakanlığın sinema yardnnı • Kültür Servisi — Kültür Bakanhğı'nın Türk sinemasını desteklemek amaayla ayırdığı 8 milyarhk ödeneği dağıtan komisyon önceki günkü toplantısında, incelediği 15 projeden ll'ini reddetti, dört projeyi ise beklemeye aldı. 11 kişiden oluşan inceleme komisyonunun 12 eylül tarihinde yapacağı toplantıda diğer projelerle birlikte yeniden değerlendireceği dört film Banş Prodüksiyon'un "Azize" (Yön: Vural Pakel), Hayat Film'in "Korkulann Bittiği Yer" (Yön: Erdoğan Tokath), Elif Film'in "Pansiyon Huzur" (Ümit Elçi) ve lstanbul Reklam Turizm AŞ'nin "Yalı" (Safa önal) adlı fılmleri. Komisyon ilk aşamada 200'er milyon liralık yardımın verileceği 20 film belirlemişti. Galeri Nev'de bu mevsim • Kültür Servisi — Galeri Nev, lstanbul Maçka Salonu'nda 1990-91 sezonunda 9 sanatçı nın kişisel sergisine yer verecek. lstanbul Nev'de Selçuk Demirel ekim, Mümtaz Seltik kasım, Abidin Dino aralık, Ülker Ün ocak, Tuba Inal şubat, Canan Tolon mart, Mehmet Nazım nisan, Koray Ariş mayıs, Nazlı Damlaa haziran aylarında sergi açacaklar. Çanlda kültür ve sanat • ÇAN (AA) — Çanakkale'nin Çan ilçesi belediyesince duzenlenen "2. Kültür ve Sanat Günleri" Şenlikleri, 1 *- eylülde başlayacak. 3 gün r sürecek şenlilderde, folklor gösterileri, sergiler, satranç turnuvalan ve amatör ses yarışması gibi etkinlikler yer alacak. Çocuklar için yaptınlan "Masal Merkezi"nin açılacağı şenliklerde, DR. Erdal Atabek "Gençlik ve Yasam" konulu bir söyleşide bulunacak. Aynca çeşitli konularda paneller düzenlenecek. İntifada halk danslannda • ANTALYA (AA) — Antalya'da 24-28 ağustos tarihleri arasında düzenlenecek "Uluslararası Halk Dansları ve Müzik Festivali"nde, Filistin ekibinin, işgal altındaki topraklarda sürdürülen direnişi canlandıran oyunlar sergileyeceği bildirildi. Festival Organizasyon Komitesi'nden alınan bilgiye göre Filistin ekibi "Semaliye" adıyla anılan oyunlannda, "intifada" olarak bilinen direnişi canlandıracak. Aynca söz konusu oyunu direniş türküleri ile susleyecek. Filistin ekibi, kadın ve erkeklerin birlikte oynadıkları oyunlannda aşk temasma da yer verecek. "Semaliye" adlı oyunun, aşk ve intifadanın birlikte almarak, direniş türküleri ile oynanan bir oyun olduğu bildirildi. Festivalde Türkiye'nin yanı sıra Azerbaycan, Çekoslovakya, Fransa, Filistin, KKTC, Tacikistan, Yugoslavya ekipleri de yarışacak. • Ipte serçilenen karikatiirler • SAMSUN (Cumhuriyet Bürosu) — Samsunlu çizerlerden Murat Ilhan ile Sönmez Yanardağ'ın Samsun'un Kocadağ adı verilen TV istasyonunun bulunduğu tepede çamaşır ipine mandaüarla tutturdukları karikatürleri büyük ilgi gördü. Samsun'un 2600 metre uzağında ve 800 metre yükseklikteki Kocadağ'da ilk kez açılan resim sergisi, tepeye sık sık çıkan doğacılar tarafından beğeni ile izlendi. Murat llhan ve Sönmez Yanardağ "Sergiler salt kapalı yerlerde açılmamalı. Büyük kitlelerin gittiği yerler de sergi için uygun ortamlardır" dediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle