02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 22 AĞUSTOS 1990 Liderlik ve Demokrasi Demokrasinın iki ideali özgurluk ve eşıtlik ise demokratik yonetimin gorevi de vatandaşlarına bu ıkısını dengeli olarak sağlamaktır. Goruluyor ki liderin sıkıntısı nasıl kendisinden hem yenilik hem de istikrar beklentisı ise demokratik liderin sıkıntısı da kendisinden hem özgurluk hem de eşıtlik beklenmesidir. Prof. Dr. ZİYA BURSALIOĞLU Özellıkle buyuk çapta sosyal Iıderlık, alan araş- tırması desenıne sokulamadığı ıçın hderlığın hâlâ esrarengız denebılecek vonlerı kaJrruştır Lıderler buyuk planların varatıcılarıdır Bu planları yönetı- cıler gerçekleştırırler Bu nedenle, veterlı bır yöne- tım kadrosu kuramamış lıderler, >a çok sıkıntı çe- ker ya da başansız olurlar Gerçek Iıd4 gruptan çı- kar Ancak rollerı farklı olduğundan, bö> le lıder- lerden yönetıcılığe heves edenknn pek azı başanlı olmuştur Genellıkle hderhğe sorun çözraek ıçın ge- lınır Suregelen sorunlar çözulemeyınce de gıdılır Gerçek lider... Gerçek iıder, bu noktaya gelmeden çekılmesını bılendır De Gaulle, Karamanlıs ve Nıxon ıle Hıt- ler, Mussolını ve Çavuşesku arasındakı fark bu çız- gıdedır Demek kı hderhğe gelmek ıle hderlıkte kal- mak, farklı ıkı aşamadır Ihtılal, darbe, ıstıla ıç >a da dış savaş gıbı ola> lan kapsayan bır dunım ve bu durumun rastladığı zaman kesıtı ıle lider arasında gozden kaçmaması gereken bır bağımlılık bulun- maktadır Lıderler zamanlanndan yuz vıl önce doğ- salar, belkı de bılınmeyen kışıler olarak ölmuş ola caklardı Başlangıçta lıderler anıden ortaya çıkarlar Gö re\lerı tamamlayıcı ve ucretsızdır Bır süre sonra profesyonel lider olurlar Bu aşamada, sureklı ve değışmezdırler Sıstemlerın tutucu kalması neden- lennden bın de buduı Böyle hderler, statülennı teh- lıkeye düşürecek gınşımJerden kaçınırlar Hatta sta- tulenru korumak ıçın sıstemlen amaçlanndan bıle sapurabıhrler Ancak böyle kurumsal süruklenme- lere, lıderler kadar, yapısal bozuklukları bahane eden ızleyenler de yol açabılır Lıderler varsayım- larını kurumsal yapılar değü, ınsan davranışları uze- nne kurmak zorundadır özeüıkle demokratik lı- derler, kurumların yapısından çok, grupların ılış- kılerı uzennde çalışırlar Zaten sıstem kuramı da ya- pıdan çok ılışkıyı önemser GUnumüzde yapı ve sü- reç üzennde yoğunlaşan yönetım anlayışı, lıderh- ğın önemını gölgelemıştır Oysa yenılık ajanlan lı- derlerdır, çünkü büyük amaçlara ve değerlere yö- nelecek ızleyenlerı, İıderlerın önsezıye dayalı yete- neklerı sağlar Lıderler ahlaklı olmalıdır Sadece çevrelerme ıyı gonınebılmek ıçın değıl, doğru ıle yanlışı seçebıle cek ve bu seçımlennı savunabılecek durüstluğü gös- terebdmek ıçın Bu konuda gereklı perspektıf ve ak- lın kazanılmasında, klasık genel eğıtımın katkısı olacaktır Lftlenn göreM ızleyenlerı sağlamaktır On- ları sadece eyleme geçırmek ıçın değıl, ortak bır gı nşımde gereksınmelen, umutlan ve amaçları kay- naştırarak hem liderin hem de ızleyenlerın ıyı va- tandaşlar olmasını sağlavabılmek ıçın Bu tür Iıder- lık, msanlan değıl, gücu kullanmaktır kı dama oyu- nundan satranca geçış gıbıdır Fakat demokratik Iı- derlık, satrançtan da öteye geçer Lıdenn taşlar ara- sında a>rım yapmadan, bütün ızlevenlere aynı de- ğerı vermesını ve davranışı gostermesıru gerektınr Lıdenn başansı, ızleyenler grubunun butunlüfü- nu surdurmesıne, hatta onu buyütmesıne bağlıdır Ancak ftakı büyümeyı sağlayan örgütsel Iıderlık ye- terlı değıldır Bu gruba bazı değerlerden oluşan bır karakter kazandıracak kurumsal Iıderlık de gere- kır Çok partılı döneme geçtığımızden sonra 40-50 mılletvekıh ıle parlamentoya gıren partılerın bugun tabelalanrun bıle kalmayışı, hderlenn ıkıncı rolu oy- namaktakı başarısızlığından dolayıdır Lıderlığın kaynaklandığı durum ve zaman etkenlerı, aynı za- manda hderlığı kısıtlayıcı ve yıpratıcı etkenlerdır Bunalımlı durumlara ve sınırlı zamanlara bağımh olan lider, çoğu kez sonuçlarını yetennce kestıre- medığı kararları almak zorunda kalır Yeterlı kes- tırunler yapabılmek ıçın bekleyınce de durumu oluş- turan olaylara egemen olma gınşımını kaybedebı- Iır Bu nedenle, bder davranışları da anında değer- lendırılır, ödullerı ve cezalan da oyle verılır En güvenilîr yol Modern dünyada farklı değerlen, geleneklerı ve göruşlen koruyacak en güvenılır yol demokrasıdır, çünkü bu yol, kurumlara ve bıreylere devletın taru- madığı bır serbesthk tanır Dıktatörluk ıstenmedık- çe, demokrasinın seçeneğı yoktur Baska bır deyıs- le, eğer demokrası var olmasaydı, bın onu ıcat et- mek zorunda kaJacaktı Demokrasinın bazı felse fecılen, lıder-ızleyen ıüşkısının eşıtlik kavramına ay- kırı olduğu gerekçesıjle hderhğe karşıdırlar ve h denn rolünü kuçumserler Ancak demokrası ken dı kendıne gerçekleşmez Onu gerçekleştıren araç lıderhktır Bır ıdeolojıden çok gelışım olan demok- rasinın ıkı ıdealı, ozguriuk ve eşıtlik, çatışma du- rumundadır Bu çatışma, Iıderlık stılını de etkıler, çünku bınncısı en az kanşan, ıkıncısı de en çok ka- nşan yönetımı gerektınr Çağdaş partı polıtıkala- rında sağ kendısını daha çok özgürlüğun, sol ise eşıtlığın fazıletlerı ıle özde$leştırmıştır Ancak de- mokrasinın ıkı ıdealı özgurluk ve eşıtlik ise demok- ratik yönetımın görevı de vatandaşlarına bu ıkısını dengeli olarak sağlamaktır Görulüyor kı lıdenn sı- kıntısı nasıl kendisinden hem yenılık hem de ıstık- rar beklentisı ise demokratik lıdenn sıkıntısı da ken- disinden hem özgurluk hem de eşıtlık beklenmesi- dir Demokrasıyı yenılıkten çok, durgunluk tehdıt eder Demokratik Iıderlık özgur bır toplumu yenı- likler ıle beslemektır Yenı önlemler alamayan hder- ler ise yenı bunalımlar ıle karşılaşırlar Demokra- sının bır kuramdan çok, tarıhsel gelışım ve yaşam stılı olduğunu savunan yazarlar vardır Bu esnek- lık, onun yorumcusu olan bılım adamı ıle uygula- yıcısı olan yönetıayı bazen fazla cesaretlendırmış- tır özgurlüğün sınırlandınlmasında sorumluluğun ıhmal edılmesı de demokrasinın bazen kuşku ıle al- gılanmasına yol açmıştır 1ocquevılle, "Bır ıhtılahn en zor tarafı sonunu kestırmektır" demıştır Freud de olumsuz sonuç- lanndan önceden emın olunamayacak üç mesleğı, psikoanaliz, yönetim ve egitim olarak sıralamıştır Şıddet, bır toplumu yenılemenın mantıkiı yolu de- ğıldır, çünkü onun aynlan parçalannı kaynaştırmak zordur ' Sonuç Şurası muhakkak kı ıhtılailer kıbıriı, reformiar mütevazı olmaktadır Bütün bunlar, baa sıstemle- nn toplumsal sorunlan çözebıleceklen olasılığının, onların baska sısternlere kanşması ıçın yeterh bır gerekçe olup olmayacağı tartışmasıru açmış bulun- maktadır Ûstelık böyle sıstemler sırurlan ıçıne çe- kıldıklen durumda, gende kımlıklennı değıştıreme- dıklen öğelenn kaldığı da bıhnmektedır Olağanüs- tü dönemlenn genel eğılımı, sıstemler ve yöntem- lere değıJ, onlara ıhşkın göstenlse bıle ınsanlara dö- nük olmuştur Sonuçta eskı sıstemlerın yenı msan lar ıle de etkın olamayacağı geç de olsa anlaşılmış- tır Işte, özgur bır toplumu yenıhkler ıle beslemesı gereken demokratik lıderlıkten beklenen, bu yenı- lıklerın sıstemler çapında gerçekleştırılmesıdır EVET/HAY1R OKTAYAKBAL Son Seçimlerin Gösterdiği... 21 Temmuz 1990 günu bu sütunda şöyle yazmıştım 'Bayrampaşada beledıye başkanlığı seçımı var Başka yer- lerde de var Muhalefet partılerı bu seçımlerde yenık düşerlerse o zaman Ozal ıktıdarının çalımını görun' 92'ye kadar ıktıdarız dıyenler ıster mısınız halk bızden yana dıyerek 92'de de seçımı erteletsınler' Bayrampaşa örneğını aldım çunkü son yerel se- çımde ANAP burada ancak uçüncü partt olabıldı Ama şımdı SHP bu seçımlerı ANAP'a armağan edeceğe benzer Genel merkez bır gı nde delegelerı değıştırıyor, yenılerını seçıyor, adayları ka- çırtıyor, meydanı tuttuğu kışıye bırakmak ıstıyor Ama butün bu tuzüğe programa kısacası demokratik uygulamaya aykın tutum- lar SHP ye guven duyan halkımızı umutsuzlandırmaktadır Bay Ozal ve takımı karşılannda yalnızca belırlı bır grubun egemenlı- ğını surdurmek ısteyen bır ana muhalefet buluyorlar Bu yüzden ışlerı kolaylaşıyor Nerde 1950 sonrasının CHP muhalefetı, ner- de 1990'dakı sosyal demokrat çızgıde olduğunu söyleyen SHP'nın uyuşuk muhalefetı 1 ' On dört yerde beledıye seçımlerı yapıldı ANAP'zafer kazan- dığını bıldırdı Bırkaç yuz kışılık yörelerde seçımı kazanmış' Ar- tık 92'ye kadar rahatça ıktıdar keyfını sürebılır' Öyle ya bırkaç yüz kışıden oluşan secmenler ANAP'a oy vermış Bu da bır avun- tudur Son yerel seçimlerin taşıdığı bır anlam var o da Refah ve MÇP gıbı dıncı ve aşırı sağda yer alan partılerın guçlenmeye başladı- ğını göstermesıdır Halkımız aşırı sağa mı kayiyor? Ne beklenır aşırı sağdan? Bu ulkenın gelışmesı uygariık düzeyıne kavuş- ması çağın gerısınde kalmış duşuncelerle olabılır mı 9 En onemlı bır gösterge de SHP'nın son ıkı yıl ıçınde eskı gü- cunu yıtırmeye başladığıdır Özellıkle Bayrampaşada değıl ıkıncı uçuncu partı bıle olamamasıdır Bayrampaşada ıkı yıl önce en onde gelen SHP bugun dördüncu sıraya duşmuştur Bunca uğ- raşma, dıdınme, şarkıcılardan, fılm artıstlerınden medet umma, yararh bır sonuç vermemıştır SHP, Bayrampaşa ve Etımesgut yenılgılerınden daha açık bır tanımla bozgunlarından gereken dersı almayacak m ı 7 SHP neden kısa surede bu duruma düştü"? Bunu SHP'lıler, özellıkle SHP tabanı duşunmelıdır Ikı yıl önce butün buyuk kent- lerı, ulkenın pek çok ıl, ılçe belde beledıyelerını kazanan SHP neden saygınlığını yıtırmıştır'? En kısa surede toplanması gere- ken olağanustu kurultay bunun hesabını şımdıkı merkez yonetı- mınden sormalıdır Atanmış ıl ılçe başkanlarının atadığı dele- gelerle değıl, SHP'nın programına bağlı gerçekten sosyalde- mokrat ılkelere ınanmış delegelerle 21 temmuz gunku yazımda belırtığım gıbı' Bûtun bu tuzü- ğe programa kısacası demokratik uygulamaya aykın tutumlar SHP ye guven duyan halkımızı umutsuzlandırmaktadır' Bır gün- de delegelerı değıştırmek, adayları kaçırtmak merkezden aday atamak gıbı davranışlar SHP'de bır arkadaş grubunu sürgıt ege- men kılmak çabaları Işte sonuç 1 SHP'nın ıkı yıl önce aldığı oy- lann dortte üçuncu elden kaçırması Bayrampaşa seçımlennı Demokratik Sol Partı kazandı Daha doğrusu tek başına Bulent Ecevıt kazandı DSP hepımızın bıl- dığı gıbı 'tek adam' partısıdır Kurulduğundan bu yana sayısız genel sekreter hatta bır kez de genel başkan değıştırmıştır O kışıler bugun DSP'de yoktur Hepsı bırtakım nedenlerie DSP'den kopmuşlar kopmak zorunda kalmışlardır Bunun nedenı, Ece- vıtlerın partıye kayıtsız şartsız egemen olmak ısteklerıdır Derler kı Ecevıt SHP gıbı ya da eskı CHP gıbı karmakarışık, her kafa- dan başka bır ses cıkan, Baykalların, Topuzların daha başkala- rının ayrı bır yöne çekmeye çalıştığı bır sıyasal oluşum ıstemı- yor Bu yüzden uye seçımınde olsun yonetıcı seçımınde olsun aşırı tıtız davranıyor Bu duyguyu anlamak kolaydır Kolaydır, ama bır sıyasal partı de her seyden once orgute orgutun sağlam kad- rolarla oluşturulmasına dayanmaz mı? Bayrampaşa'da en ya- kın rakıbını dorde katlayan DSP bu buyuk başarıyı genel baş- kanının nılelıklenne ve ustun çabasına borçludur demek hıç de yanlıs olmaz Şımdı ne olacak? Aşırı sağcılar guçlenıyor1 Bulent Ecevıt ılk genel seçımde yuzde onu aşacak duruma gelmış, SHP ise bır çökuşe doğru yuruyor Demırel'ın DYP'sı önemlı bır ağırlık tası- mıyor ANAP ise turlu oyunlarla kendını guçlu göstermek çaba- sında Sosyal demokrası, gerçek demokrası gıtgıde bır hayal bır duş olarak yıtıp gıtmek tehlıkesınde Sağduyu ıle duşunen- ler özellıkle polıtıka deneyımı olanlar, bu gorunuş karşısında guç- lu bır bırlıktelık kurmak kışısel hırs ve hayallerden vazgecerek laık halkçı cumhurıyetcı bır çızgıde buluşmak gereklılığını hâ- lâ duymayacaklar mı*7 Hele hele ana muhalefet durumundakı SHP örgütu basarısız yonetıcılerı bır yana ıttp yenı guclü, ınançlı bır yonetım kadrosu oluşturmak saatının çaldığının bılıncınde ol- mayacak mı'' Ilk-San seçimleri üzerine... Bugün, Milli Eğitim Bakanlığı'mn vesayeti altında bulunan tlk- San'm kuruluş amacına uygun bir örgut haline getirilmesi için Sandık Ana Statusu'nun değiştirilmesi ve orgutun demokratik bir yapıya kavuşturulması gerekmektedir. Bu konuda, sandık üyesi öğretmenlere gorev duştuğu inancmdayız. AKAY SAYILIR Adana Barosu Avukatlanndan Eğer yürürlüktekı kurallara uygun dav- ranılsaydı. ağustos ayının ıkıncı haftasında tlk-San genel seçımlennın yapılması gere- kırdı Şımdı S eylülde yapılacağı bıldmldı llk-San, llkokul öğretmenlen Saglık ve Sosyal Yardım Sandıgı'nın kısa adı Kuru luşu, 1943 yılında kabul edılen bır yasa maddesıne, 43S7 sayıh yasanın 11 madde- sınedayanıyor 4357 sayılı yasaya göre, tüzel kışılığe sa- hıp ve Mıllı Eğıüm Bakanlığı'na bağb olan sandığın üyelen, ılkokul öğretmenlen, ılko^ lcul yardımcı ve stajyer öğretmenlen, yetış- tırme yurtlan öğretmenlen, anzalı çocukla- ra ılk eğıtımını veren müesseselenn öğretmenlen, mıllı eğıtım müdürlen, ılk öğ- retımmüfettışve denetmenlen, uygulama okulu öğretmenlen, ılk öğretım genel mü- dürlügü ve mıllı eğıtım müdürluklennde görevlı memurlar ve sandık ışlennde çalı- şan memurlardır Önümüzdekı gûnlerde (S eylülde) Sandık Temsılcıler Kurulu toplanacak ve sandığı dört yıl yönetecek olan genel kunıl ve yöne- üm kurulu ıle öbûr organlar oluşturulacak- tır Bu nedenle, yukarıda açıklanan hukuk^ âışı uygulamalann kaynağı olan ana sta^u-' nün antı -demokratık hükümlennın sergı- lenmesınde yarar görmekteyız 1 -1943 yıhnda kabul edılen 4357 sayılı ya- sarun 14 maddesıyle Sandık Ana Satü- sü'nün, ortaklargenel kurulunca hazırlan- ması öngörülmüş ıken, bu yetkı, 1985 Vıhnda, 3179 sayılı yasa ıle Mıllı Eğıtım Ba- kanlığı'na venlmış, bu yasa hükmüne göre bugün yürürlükte olan ana statü hazırlan- mıştır Statünün 19 maddesının (a) bendı ıle de, ana statüde değışıkhk yapma yetkısı. Mıllı Eğıtım Bakanlığı'na tanınmıştır 2- Sandığın genel kurulu nıtehğınde olan temsılaler kurulunun, en yetküı karar orga- nı olması gerekırken, ana statünün 7 mad- desı ıle, temsılcıler kurulu, sadece görüş ve dıleklennı ıleten bır organ haline getınlmış- tır Ağustos ayının ıkıncı haftasında topla- nacak olan, bu kuruldur ve 40 kışıden olu- şan genel kurul üyelennı seçecektır Bunun dışında, sadece sandığın ışleyışı ve çalışma- lan konusunda hazırlanan raporlan ıncele- yecek, düşunce ve görüşlennı bıldırecek, ya- pılacak çalışmalar hakkında "telkın ve temennılerde" bulunacaktır Boylece, yukanda yer alan antı- demokraük hükümlerle, sandığın en üst or- ganının ve dolayışıyla sandık üyelennın söz ve karar sahıbı olmalan olanağı ortadan kaldınlmışür 3- Buna karşılık, ana statünün 9 madde- sıyle, ıkıncı organ durumundakı genel ku- rul, söz ve karar organı halme getınlmış, sandık tümüyle 40 kışının yönetımı altına alınmıştır Adı geçen maddeye göre, sandı- ğın hesaplannı ve faalıyet raporlannı ınce- leme ve sonuçta "aklama" yetkısı, bu kuru- la tanınmıştır Yönetım kurulu uyelerının alacaklan huzur hakkının mıktannı tespıt etrnek ve sandık üyelennden alınacak öden- tı mıktan ve oranlannı tayın etmek de yıne genel kurulun yetkılerı arasındadır 4- Üyelere yapılacak sosyal yardımlan tespıt ve karara bağlama yetkısı ana statü- nün 11 maddesının (d) bendı ıle yönetım kuruluna tanınmış, yardım, yönetım kuru- lunun tercıhıne bırakılmıştır 5- Göreve Son Verme başlığını taşıyan ana statünün25 maddesınegöre, Yönetım ve Denetleme Kurullanmn se- çrmle gelen üyelennın görevlenne, Genel Kunıl, yanı 40 kışılık bır kurul tarafından son venlebılecektır Yıne aynı hükme göre, sandık kunıllannın feshedılmesı ve yenıden seçımlere karar venlmesı yetkısı de bakanh- ğa tanınmıştır 6- Temsılcıler Kurulu Seçım Yönetmehğı 1 nın 9 maddesınde, sandık ûyelennın ılçe ve ıl düzeyınde yapılacak seçımlerde aday ol- malannı önleyecek bır dm şartlar sıralan- mıştır Adaylann "boykot, mıüng, ışgal ve benzenfnllere.aiTauğramışolsalarbıIe ka- nşmamış olmalan, güvenlık soruştunnası sonucunda sakıncah bulunmamalan, malı, ıdeolojık ve yüz kızartıa sebeplerden dolayı mahkûm olmamış bulunmalan, dısıplın ce- zası almamış olmalan " koşullan kabul edılıruştır Sonuç Sonuç olarak, tümüyle antı-demokratık hükümler ıçeren bır ana statü ıle yönetılen ve öğretmenlenn ekonomık orgütu duru- mundaolan İlkokul öğretmenlen Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığj'nın, bu statu tle öğ- rçtmenlere hızmet verme olanağı yoktur Bu nedenle, bu statünün değıştınlmesı ve sandığın öğretmenlenn kendı demokratik ıradelenyle oluşturacaklan ve denetleyebı- leceklen, bılgı ve deney sahıbı yöneücderle, demokratik bır yapıya kavuşturulmasını zorunlu görmekteyız Bu konuda, sandık üyesı oğretmenlenn gorevlennı yapacakla- nna ınanıyoruz CEM KARACA UĞUR DİKMEN CAHİT BERKAY YİYİN EFENDİLER KAHYA YAHYA 26 AĞUSTOS PAZAR SAAT: 20.00 HARBİYE AÇIKHAVA TİYATROSU Biletler. Vakkorama Taksım 151 15 71 Vakkorama Suadıye 360 90 90 Dunya Sınernası 149 93 61 - Bakırkoy Karya 542 11 72 Kadıkoy Moda 337 01 28-Kartal Beledıye Sın jnıgeTel: 354 73 63 ÖZEL MAVİ HALİÇ LİSESİ Sayın velı Çocuğunuz daha önce hangı okul sınavına gırerse gırmış olsun veya hıç sınava gırmemış olsun SINAVSIZ KAYITLARIMIZ DEVAM ETMEKTEDİR Orta hazırlık 4.750.000 + KOV olup ödemesi 6 takstttir. • Guçlu öğretım buyuk kadrosu modern laboratuvarlar • Bıkjısayariı çalışma turn etkınlıklef • Hef semte servıs ve yemek Adres Halıcıoğlu, Hasköy Cad No 114ISTANBUL Halıç sahılı Yeşılpark karşısı (Aynalıkavak Kasn'na gıdsn yoi üzen) Tel 153 60 45-46 MARMARA ADASI AHMET ENÖN TATİL KÖYÜ'NDE ^•trıl pınl bır denızın kenarında Her odası duş, lavabo, WC ve balkonlu 30 AĞUSTOS'ta 3 gün 1 kışı T.P, 110.000 T L Yer ayırlmak ıçın Tel 337 31 52-349 48 73-513 70 64 Cuma, Cumartesı, Pazar Marmara Adası Tel 919841032 • Sıze ozgur yaşam" ve "ucuz tatil'' olanağı sunuyoruz TOPRAKOĞLU Denız otobusüyte Istanbul'a 2 saat mesatede MARMARA AOASI CINARLI KOYU DEP10S TURISTIK TESISLERİ fek kışı tam pansıyon 40000 TL Tek kısı yarım pansıyon (Yatak + kah- valtı) 25000 TL 20 kışıyı geçen gruplara % 15 ındırım Rezervasyon 5223419-5226371-5720209 Marmara Çınarlı (9) 1984 1425 ten 110 Örsan Öymen BİR İHTİLÂL DAHA VAR Orsan Övmen bu kıtabında Mustafa Kemal ın 1908 dc bınbaşıyktrn sövledığı "Bızımkılcr 'ı anlatı\or Akıtı \t renklı ı&lubuvla 6.BASKI KİTAPÇILARDA Bubirözgün müzik kasetidîr Ajans C Cungor "DİREN SEVOAUM FEVZı KURTULUŞ AKBULUT KARDEŞLER MU2IK URETIM VE KASETÇILIK I M Ç 6 Bto* No 6516 • Unkapanı Ut»nbul T»*»ton 513 32 65 527 48 03 Tüm Kasetçilerde ProduKtör Hjseyın AKÖÜ ut J Türkıye'nın en guzel duğun salonlan NIŞANTAŞI I RESTAURANT DuğUn Salonlan 150 KIŞI ıçın Yemeklı 1 785 000 Yemeklı mefeh 2 175 000 Rez 147 62 39-147 74 40 • Sahnhnmız khmahdır • ÎNGILIZCE'Yİ 6 AYDA KONUŞUN SlZİ AMERİKALI DOSTUMUZLA BULUŞTURALIM Tel: 349 48 57 AZILNAME Şırtemıar Nev^ır Bolge Mutiuru Met» CMurk un tems 11« ımz3 yetk sı Nevşehr I Notennın 17'&l99C'anfı 11230No luaainames * Nev seh' Bdoe ŞeS V maz Tuncef n mza vetksı adı get^nnoMığın17«1990tan>i 11231 No luazri- nare M kaktntmştır Uçuncu sansara ılanen Ğa- NET TURİSTİK YAYINLAR A.Ş. PENCERE Geniş Ufuklu Düşünebilmek... Bır devletın dış polıtıkası devletın ıdeolojisıyle kımı zaman ça- kışır, kımı zaman çatışır Gezegenımızı parselleyen ulkeler bır- bırlerıyle ılışkılerınde ulusal çıkarlarını savunmak zorundadırlar Ideolojı Polıtıka Stratejı Taktık Bu dört kavram yukarıdan aşağıya doğru "hıyerarşı" ıçınde görünur, ama öyle anlar gelır kı rütbe sırası bozulur, uzun su- rede gecerlı görûnen kavramlar merdıvenının basamakları al-' tüst olur Ancak temelde ıdeolojıyı gözetmeyen dış polıtıka stratejısı ya( da taktığıne rastlamak da sanıldığınca kolay değıldır, devletler arasındakı ılışkılen bıraz eşelersemz, yüzeysel goruntulerın al- tında yatan nedenlerın çok daha dennlere kök saldıklarını gore- bılırsınız • Ortadoğu'da Amerıkan dış polıtıkası Saddam Hüseyın karşı-1 - sında devletler hukuku çerçevesıne oturtulmaktadır Gerçı Ame-' rıkan yaptırımların/n boyutlarına ve ıçenğıne donuk tartışmalar eksık değıl, ama bunlar olayın özunu değıştırmıyor Vaşıngton, Kuveyt'ı ışgal eden Saddam'a 'çekıl" derken, arkasına Bırleş- mış Mılletler Güvenlık Kbnseyı'nı almıştır Ne var kı uzun bır surecın genış açısından bakıldığında Ame- rıka'nın Ortadoğu da devletler hukukuna saygılı bır dış polıtıkayı benımsedığmı soylemek olanaksızdır ABD'nın bölgedekı özçı- karları açısından çoktutarlı, amaçları ve hedeflerı bellı bır sıya-' setı yurüttuğünü bılıyoruz Bu dış polıtıka da kımı zaman devlet-, ler hukukuyla çakışır kımı zaman çatışır Çünku Amerıka'nın ÇK karları söz konusır olduğunda Vaşıngton'un gözukaradır Panama'yı ya da Grenada'yı ışgal ederken veya Lıbya'yı bom- balarken ABD'nın Bırleşmış Mılletler'ın temef yasasını ya da dev- letler hukukunu gözettığını soylemek olanağı var mı9 Eğer bu gözlem doğruysa, Türkıye, Ortadoğu'da ABD'nın na- sıl bır düzen kurmaya çalıştığını düşunmek zorundadır Vaşıng- ton un Ortadoğu'da oturtmaya çalıştığı "model"ın temel çızgıle^ n nelerdır' Saddam öncesınde ve sonrasında Arap ülkelerı (halk-' lan) bu modele sığacaklar mıdır? . Model nedır' Amerıka'nın Ortadoğu polıtıkası gorûnüşte kapıtalızmın bılinen ıdeolojısı üzerıne oturmuştur Gerçı yuzeyden bakışla serbest re-' kabet ve lıberal ekonomı geçerlıdır, ama duzenın koklerı Orta- çağ'ın karanlığına ınen devlet baskılanna dayanmaktadır Kral, şeyh, emır sultan buyurganlıklarında bırıken petrodolarlar Ba- tı'ya akıtılmaktadır ABD'nın Ortadoğu'dakı dış ılışkılennın ılmıklen bu örgüye göre dokunmuştur Pekı, Ortadoğu'nun karanlığında şafak hıç atmayacak mıdır^ Gün hıç doğmayacak mıdır^ Batı da yaşanan "Aydınlanma Ça- ğı"nm ışınları çöllere hıç mı yansımayacaktır? Islam köktencılı-, ğı, Arap mıllıyetçılığı, antıemperyalıst eğılımter, antısemıtıst go-- renekler, mezhep kavgaları, aşıretlerın kan davaları ıle özgurluk ve bağımsızlık akımlarının ıç ıçe harman olduğu Ortadoğu'da geleceğe dönuk öngörüler nelerdır? ^ Bölge halkları Amerıka'nın ongördüğü, bıçtığı, dıktığı mode- lın ıçınde yaşayabılırler mı? Gezegenımızde zengın ve sanayıleşmış ülkelerın yer aldıkla-^ rı 'kuzey kuşağı"nda "Doğu-Batı" yakınlaşması surüyor "Zengın kuzey-yoksul gungy" çelışkısı bu yakınlaşma sürecınde' daha da çarpıcılık ka^anabılır Bugun kuvvete dayanarak Orta-' doğu'da 'zaptu rapt" sağlansa bıle bölgedekı tedırgınlık daha da koyulaşacaktır Dunyanın en zengın petrol yatakiarının üze- nnde yaşayan halklann genlığı doğal mıdır? Toplumsal adalet- sızlık üzerıne kurulu düzenler daha ne kadar sürebılır'' Karan- lık rejımlerı destekleyen Batılı guçlerın dış polıtıkaları tutarlı rnı-' dır' ABD bu garıp duzenın patronluğunda Türkıye'yı bölge jan- darması gıbı kullanabılır mı? Dunya bütünleşırken, ıletişırn dev-',' nrm gerçekleşırken Arap Yarımadası yeryüzü haHtasında bır koyu. leke gıbı kalabılır mı? 1 Evet bır devletın dış polıtıkası devletın ıdeolojısıyle kımı za- man çakışır, kımı zaman çatışır Türkıye nın Ortadoğu'ya güncel dış polıtıkada bakışı da ıdeolojık olamaz, ama, bölgede Amerı- ka'nın ongorduğu modelın ıçıne sığışmaya çalışmanın gerçek- çılıkle bağdaşması olanaksızdır Guncel sıyasette fırsatçılık yapalım derken, uzun sürelı ulu- sal çıkarlarımızı gözden çıkarmanın anlamı yok VAHAP AETUNOK ÖZDEN AITUNOK ÖZERAITUNOK Bır yürekten bın yureğe taşırur umutlannız Gokyuzune merhaba dıyen guzel ınsanlar sizlen unutmadık AITUNOK AİLESt ELITUR Pa ekel Tar "• 2 Eviul • GLASNOST-PEDESTROİKA/ 8 gun N ^ Buûapeş e Krakov vafşoıa Bertrı Prag Saızt>ur3 t ag ep Nş DMi 815 +"L 7 95D00 • KALAHArt-SPAGETrt-PIZZA-ŞARAP/ 6 gun Selan*' A '"a igcn-en -^sa Bd ^orra o ansa Ntce vened k Beg ad DM 1 56C - H 944 000 • AVRUPA OUZBJJKLERI/ 2u gun Belgrad Gra; Koln Arrsıerdam Lonflra Pans N ce Venedık Belgrad DM 1 -*15 +TL 365 CXM -tar^ke! "arıh< 8 Eylu den ıtıbaren her Cuma • ROOOS/ 9 gun ('xYPl Paraose S 397 ^rL 26S{KL sıege bagit olarak dea-şık oteKerde rnunfer î ezervasyonlar ,ap ^a^ketTaff ck-n • İSPANYAVAN FAS'A/ 7 gun Maflr d'To edo L zbon' Madeıra Ad Sevıi a Cedehtar k TaiLa Casablan^a 2 ^ 0 0 + 8 5 0 000 Harekel T anhı> 8 Eylul ve e Ek m • AMERİKA/ 20 gu n Ne* Vwk San Frans sko HonofclKı LOS Ange e« Fresno Monlerey Las Vegas 5 2 650 + 1 2 000 900 NfcllsAfBC TatıJ K edıs njen yarar anaO lırsınız i/UinhL ye Cad o 2 8023C -nadag slanbu Te 140 C 33 4 8 D 9 0 5 1465 00 k ax X 2 6 4 1 Transavıa A I R L I N E S Her Cumartesl Ankara ve Istanbuldan AMSTERDAMİSTANBUL'DAN TEK GİDİŞ FL 375 ANKARA'DAN TE< GİDİŞ FL 400.- SONAHEX - ISTANBUL SONAREX - ANTALYA SONAREX - tZMlR LİNK TRAVEL- ANKARA SONAHEX - AMSTERDAM SONAREX - ROTTEROAM GİDİŞ-OONÛŞ FL 500.- GİDİŞ-DÛNÛŞ FL 700.- O)(31) (51) (4) (2O) (1O) 132 88 O2 12O22O 43 54 26 167 26 86 2O 82 81 436 O6 O9
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle