Katalog

18 AĞUSTOS 1990 CUMHURİYET/7 ANKARA HAVASICumhuriyet Ankara Bürosu MAKAM OTOSU KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Cipli müsteşar Çevre Müsteşarı Halit Kara'nın makamı Atatürk Bulvarı ûzerinde. Hemen yan tarafında da Belçika Büyükelçiliği var. Gerek mimarisiyle gerekse çevre düzeniyle örnek bir bina. Müsteşarlığa gelenler yan camdan bu güzel manzarayı izliyorlar. Ama Kara, makam otosu yönünden bina kadar şanslı değil. Makam otosu kendi deyişiyle "kamyon". Ford marka makam otosu arızalanınca cipi kullanmak zorunda kalmış. Kara, yeni otosunu bekliyor. Bakalım ne zaman getecek... AYKUT'TAN FATMA GIRIK'E Seyretmeyi severim, ama film çevirmekle baraj yapılmaz ANAP'ın ve SHP'nin önde gelen iki bayanı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı İmren Aykut ve Şişli Belediye Başkanı Fatma Girlk. Her iki parti de seçimlerde oy için iki kadını ön plana çıkanyor. Fatma Girik gidip bayrak salliyor. İmren Aykut konuşmalar yaptyor. imren Aykut geçen gün yine yaptığı bir konuşmada Fatma Girik'e hafıf bir taş degdirdi. DOSTUUK Festivalden Kadtnlarla bir büroda toplanmış sohbet ediyor, SHP'li belediyeteri beceriksizlikie suçlayarak partilerinin yaptığı hizmetleri anlatıyordu. Konuşmasının sonlarına doğru kadınların bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayan Aykut şöyle devam ediyordu: "Biz bir ağırtık olsak tozunu attırırız onların ama yapamıyoruz. Asırtardır memleketi erkekler yönetti işte bu kadar yönettiler." Yine SHP'ye taş atarken şöyle diyordu: ir tarafa bakıyorsunuz türkücûler, artistler. Bunlarla bir şey yapılmaz. Türkû söylemekle, Yeşilçamda film çevirmekle barajlar yapılmaz, televizyon kanalları açılmaz. Bunları yapabilmek için bilgi lazım, beceri lazım. Güzel kadın, ben de seyrediyorum boş vakitlerimde. Memleketi geiiştirmez onlar. Bunu çok iyi bilin, yine onlara bakalım, seyredelim de oy verirken kim iş yapar kim yapamaz bunu bilerek verelim. Yoksa zararı yok türkü, şarkı dinlemeyi ben de severim. Film seyretmeyi o da güzel, vakit geçirmek için iyidir. Fakat dediğim gibi ne karın doyurur, ne ülkeyi geliştirir, ileriye götürûr. Buna dikkat edelim, çalışan adamlar lazım ve mücadeleci adamlar lazım." İmren Aykut, isim vermeden Fatma Girik'i eleştirirken Refah Partililer için de "ben boyle şey görmedim" diyordu. "SHP'liler geçiyor selamlaşıyoruz, DSP'lilerte, DYP'lilerle selamlaşıyoruz. Düşman mı olacağız canım, ama bunlar fevkalade çirkin şeyler yapıyorlar. Çirkin işaretler yapıyorlar." surgune 5. DikilPMTdiİli Banş, Çevre Dayanışma Festivali, iki ulusun ortak "barış ve demokrasi" çağrılan ile geçen günlerde sona erdi. Bu çağrtfara ilk tepki de hemen "bizim taraf'tan gekji. Festivalin açılışındaki konuşmasında, "dostluk, barış ve kardeşlikten" söz eden Dikili Kaymakamı Hayatl Soylu, henüz bu çağrıların titreşimleri kaybolmadan, içişleri Bakanlığı'nca bu görevinden alınıp, anlaşılamayan bir nedenle Yozgat'a gönderildi. "Paslf görev" olarak tanımlanan vali muavinliği görevine başlayan Soylu, festivalin açılışında şunları söylemişti: "Yıllardır dostluk, banş ve kardesllk çagnlan yükseliyor DiklH'den gökyûzüne. Bu çağnlar, butün dünyayi sarmalamakta ve dostluk rüzgarlan esmektedir. Ne mutlu bunun için çaba gteterenlere, banş Içlnde yaşamaya katkı sağlamak için birtesen ellere, dürtyaya sahip çıkanlara." Şimdi Dikilililer, kaymakamlarının bu "•ürgün" karannın geri alınması için geniş katılımlı bir imza kampanyası başlattılar. Bu imza kampanyası ne ölçüde başarılı olur bilemiyoruz, ama özellikle Dikili köylerine görev yaptığı 5 yıl içinde kazandırdığı halı tezgâhları ve spor tesisleri ile yöre insanının sevgisini kazanan kaymakamın, aynı çağrılan bu kez Yozgat'tan yinelemesi bekleniyor. BAYRAMPAŞA'LIK SERGI Seçim sakatlık dinlemez SHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü'yü şık bir spor kıyafetle gördük. Ancak bu şıklığı ayağındaki Converse'ler bozuyordu. "Hayrola Enis Bey, bu da yeni moda mı? Bir ara spikeıier kot pantolonun üstiine kravat takıp ceket giyerek ekrana çıkarlardı. Nasıl olsa masanın altı görünmüyor" diye takılanlar oldu. Tütüncünün yanıtı ise sağlığına dönüktü: "Bir kaza geçirdim, ayağıma demir düştü, gördüğünüz gibl bandajlı. Ama Bayrampaşa Belediye Başkanlığı seçimi bizim için çok önemli. Istanbul'a yerleştim, seçim bitene kadar buradaki çalışmalara katılıyorum. Ev ev dolaşıp bir iki demeden partimizin adayına oy istiyorum." ARSA OFISI Kahveci mi genel müdür mü yanıtlayacak Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na bağlı Arsa Ofisi'nde garip şeyler olduğuna ilişkin haberler çoğalmaya başladı. Örneğin, arsa alım satım ve devir işlerindeki bazı uygulamaların dikkati çektiği ve bu konudaki söylentilerin Bakan Adnan Kahveci'nin kulağına kadar gittiğini biliyoruz. Bunlardan birisi, İstanbul Pendik'te yeni yapılacak havaalanı inşaatı için başlatılan istimlaklerin hikâyesi, güncelliğini halen koruyor. Konuyla ilgilenenler, bundan bir süre önce MSB Savunma Sanayii Geliştirme ve Destekleme Idaresi Başkanlığı adına ileri teknoloji endüstri parkı ve havaalanı inşast için Arsa Ofisi'nce istimlak edilen 440 dönümlük arazinin istımlakinden neden vazgeçildiğini merak ediyorlar. Kaldı ki Arsa Ofısi Genel Müdürlüğü bu kararı, kendi içindeki önemli bazı personelin karşı çıkmasına rağmen gerçekleştirmiş. Ayrıca alınan kararda, bakan onayı ve Merkez Komisyon kararı oimadığı da belirtiliyor. Kahveci'nin, konunun kendisine iletilmesinden sonra görevli müfettişlerin raporlarını görüp görmediğini bilmiyoruz. Ama işin içinde bir bityeniği butunduğu da ısrarla söyleniyor. Bakalım bu ıddiaların yanıtını Kahveci mi yoksa Arsa Ofisi Müdürlüğü yetkilileri mi verecekler? TURUNC Eşofmanlı jandarmalar Marmaris'in banliyösü Turunç köyünde artık güvenliği sağlayacak bir jandarma karakolu var. Karakolun da altı er ve bir çavuşu var... Yersizlik nedeniyle karakol köyün eski okuluna yerleşmiş. ancak erlerin "artık okullu olmaktan" memnun olduğu " söylenemez. Odeneğin yetersizliği sonucu altı ere iki üniforma verildiğinden erlerin dördü yaz sıcağında eşofmanlarla dolaşmak zorunda kaiıyorlar. Devriye değişikliği sırasında üniformaların "sorun çıkarmaması için" erlerin tümü de aynı boy ve kiloda seçilmiş. Karakol komutanını en çok dûşündüren sorun ise ayda 77D bin lira ödenek ile altı askeri günde üç öğün doyuracak bir lokanta adresi bulmak. Komutan Güneydoğu da boyle bir lokanta arıyor. GUL GEC Gecikmeli ozur Türkiye'yi Fransa'da düzenlenen uluslararası bir sergide temsil eden sim- sırma el işlemeleri sanatçısı Naciye Mumcu'ya devletin ilgisizliğini geçen günlerde yine bu köşede aktarmıştık. Naciye Mumcu, 2.5 milyon lira borç alarak gittiği Fransa'da lokum, broşür ve kitaplarla Türkiye'nin tanıtımını yaparken, bu ülkedeki Dışişleri Bakanlığı bırimleri, kendilerine yapılan tüm davetlere karşın sergiye ilgi göstermemişlerdi. Naciye Mumcu'nun eşi Avukat Ceyhan Mumcu da, Dışişleri Bakanı All Bozer'e bir mektupla teessüflerini bildirmişti. İşte ne olduysa bu mektuptan ve olayın basına yansımasından sonra oldu. Fransa Büyükelçiliği'nden, sergiyi düzenleyenlere kapanış günü bir teşekkür telgrafı çekıldi. Dışişleri Bakanlığı Küttür İşleri Dairesi, Naciye Mumcu'yu ilk kez teiefonla aradı; özürter dilendi, basan dileklerinde bulunuldu. Tüm bunlar olup bitti. Şimdi Naciye Mumcu, sergiyi düzenleyen uluslararası organizasyonun kendisine verdiği "Les Mains D'Or" madalyası ve başarı belgesini ziyaretine gelen konuklanna gösteriyor. Bir de, Kültür Bakanlığı kanalıyla aldığı krediyi eserleri karşılığmda tahsii edecek yetkilileri bekliyor. Çünkü krediyi bu koşulla almıştı. TEK KAYNAK CNN Gün batımından sonra Dışişleri Tüm devlet daireleri, bakanlıklar, Başbakanlık ve Çankaya Köşkü için tek haber kaynağı CNN. Hangi yetkiliyi arasanız, "Vallahi biz de otayları CNN'den izliyoruz. Bunun •dışında bilgimiz yoktur" yanıtını veriyorlar. Ancak gazetecilerin CNN'den öğrenemeyecekieri bazı bilgiler de var. "Devlet töreni kimlere düzenlenir, ne zaman yapılır?", "Günbatımından sonra tören yapılır mı?" gibi... Bu sorulan Genelkuımay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Şubesi'ne yönelttik. Akşam saatlerinde yönelttiğimiz soru şöyieydi: "Günbatımından sonra askeri tören yapılır mı?" Genelkuımay Basın ve Halkla ilişkiler Şubesi gerçekten çok yardımct oldu. Yaklaşık 1.5 saat aradan sonra gazetemiz muhabirine şu yanıt geldi.: "Sorunuzu Dışişleri Bakanlığı Protokol İşleri'ne yöneltin." Herhaide Genelkurmay Başkanlığı Basın Bürosu da "günbatımından" sonra soru yanıtlamıyordu. Demirel basın kralı Maxwell için demiş ki: "Hahçten gazel okuyor." Bilemedin... Artık Içerden gazel okuyor? • • • Günaydın gazetesinden: "Okulların diâplin kurulunda suçlayanla yargılayan aynı otorite... Bu hykuka aykırı." Hangi hukuka! Şinasi Nahit Berker PİKNİK PtYALE MADRA SOCDÛN ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACl AĞAÇ YAŞKEN EĞtLİR KEMAL GÖKHAK GÜRSES GARFIELD jm DAVIS , DOMATES, TUBŞU, , KBTÇAP, ŞOĞAH, P£>NlE... C3EJ2ıNDE ıVıE :Z/VIEA BAVILIR. TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 18 Ağustos İASE-I UMUMIYE.. fŞ- 131?'DC gUGÜAl, "İAŞE-İ UMUMİye BaSLENME) KARA/İMAMESİ t. DÜNYA SAI/AŞt BAŞt-AMADAN V4UBUL 'UU EKAAEKLIK UU fZUSY*, GCHAANYA, A&D ı/B F&4NSA ' SATTU AL(NIYOe£>U. ANCAK, SAI/AÇ PATLA- Y/P 8OĞAZLA& KAPANINCA, BUMA OLANAK tcAUAAMffrt. BÜrUK Srg EXM£K. SIKfNTt- Sf İÇİNDEKI (STANBUL İÇİN ÇMÇİTVİ KOMİSYONUtR KUÜULUP, ACİL ÖNLEML£R ALINMAYA SAŞOIAlM'Şrr. BAZI BAŞAK'LABA KARŞ'N, PUZUM AĞtRUHŞtNCA, 'lAÇ£-l UMUUtİYE KAKAKNAMESİ'Yl-E, SÖZ KONU- SU GÖGEt/ oeDUYA l/Eg(LMİŞ,TAt4tl. A/./f- Hİ AeE7~>'NE a//ÇAKfLMffr/ TURK VE DUNYÂ KARİKATÜRÜNDEN Sema Ündeger Jan Chadim (ÇEKOS^OVAKYA)