23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 1990 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/5 Soljenitsin'in eşinden açıklama • BOSTON (AA) — ABD'de surgünde yaşayan Nobel ödullü ünlu Sovyet yazar Aleksandr Soljenitsin'in eşi, kocasının henuz yeniden Sovyet yurttaşlığına geçmeyi kabul etmedığini bildirdi. Natalya Soljenitsin, Yuksek Sovyet Sekreteri Gennady Cheremy'nin, ünlü yazann, De\'let Başkaru Mihail Gorbaçov'un yurttaşhk teklifini kabul ettiği yolundakı açıklamasının doğru olmadığını söyledi. Ne kendisinin ne de eşinin Sovyet yetkililerle temasa geçmeyi düşunmediğini söyleyen Bayan Soljenitsin, Sovyet yetkililerinin de kendileriyle doğrudan ya da bir aracı vasıtasıyla bağlantı kurmadıklannı kaydetti. Ünlü yazann eşi "Bir şey yapma sırası şimdi onlarda. Ilk hareketin onlardan gelrnesi gerekiyor" dedi. SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov çarşamba gıinu, 1966 ile 1988 yılları arasında vatandaşlıktan çıkarılan 23 kişiye yurttaşhk haklannı iade etmişti. Savaşta kaybolan tablolar • WASHINGTON (AA) — Rembrandt, Monet, Van Gogh, Durer, Raphael, Goya, Rubens, Delacroix ve Manet'nin 2. Dunya Savaşı'nda kaybolduğuna inanılan 360 parça eseri, 40 yıl sonra emekli bir Sovyet askeri tarafından ait olduğu Federal Almanya'daki muzeye iade ediliyor. 2. Dünya Savaşı'nda, Almanya'run Bremen kenti 'Kunsthalle Muzesi'nde bulunan ve bombardımanlardan korumak amacıyla Berlin'in kuzeyindeki bir şatoya nakledilen karakalem, eskiz ve suluboya eserler, Sovyet ordusundan Viktor Baldin adlı bir subay tarafından hava akınına hedef olan şatonun yıkıntılan arasında bulundu. Baldin, resimleri Alman ve Sovyet askerlerinin elinden kurtarmayı başardı. Bremen Kunsthalle Muzesi Mudüru Sıegfried Salzmann'ın, Washington Post gazetesine verdiğı bılgiye göre Moskova'nın 'Mimarlık Müzesi' mudüru olan 72 yaşındaki emekli subay Viktor Baldin, 40 yıldır muhafaza ettiği resimleri Bremen'e iade ediyor. Bu koleksiyon, savaş sırasında Almanlarca tuz madenlerine saklanan ve savaş sonrasında müttefikler tarafından bulunarak dağıtıldıkları yerlerden Almanya'ya iade edılen eserler içinde en zengin olanlardan biri. Şiir ve beste yanşması • tZMİR (AA) — Bornova Belediyesi, "Bornova Şiiri" ve "Bornova Şarkısı" yanşmaları düzenledi. Şiir yarışmasına gonderilecek eserlerin Turk sanat müziği formunda bestelenmek uzere Bornova'nın tarihi, kültürel, sosyal ve yaşamsal özelliklerini ıçermesi gerekiyor. Yazar adı belirtilmeden dört harfli rumuzla gonderilecek eserlerin, en geç 26 Ekim 1990'a kadar belediyeye ulaştınlması.gerekiyor. Yarışmada dereceye girecek eserlere, 250 bin - 2 milyon lira arasında para ödulu verilecek. Bir kitap halinde basılacak olan "Bornova Şiirleri"nin tümü uzerinden değerlendirilecek "Bornova , Şarkısı" beste yarışması için son başvuru tarihi ise 12 Aralık 1990 olarak belirlendi. Yarışmanın odulleri, bir milyon - 10 milyon lira arasında değişiyor. Troya Festivali'nin son günü • Kiiltür Servisi — 27. Çanakkale Troya Festivali bugunkü etkinlıklerle sona eriyor. Saat 18.00'de belediye sosyal tesıslerinde duzenlenecek söyleşı programına Rıfat Ilgaz ve Halil Nebiler katıhyorlar. Ilgaz ve Nebiler, kitaplannı ise saat 11.00'de kitap standında imzalayacaklar. Moorabbın Parkı'ndakı film gösterileri kapsamında saat 21.00'de Şerif Gören'in yönettiği, Fakir Baykurt'un aynı adlı romanından uyarlanan 'Yılanlann Öcü" izlenebilir. Filmde Fatma Gırik, Kadır Inanır, Aliye Rona rol alıyor. Grup Yorum'un konseri ise 21.30'da gerçekleşecek. Hacı Bektaş törenleri • Kültur Servisi — Bu yıl Kültür Bakanlığı tarafından duzenlenen 1. Uluslararası Hacı Bektaş Veli'yı anma törenleri bugun sona eriyor. Nevşehır Hacı Bektaş üçesinde duzenlenen törenler kapsamında bugun de saat 10.00 ve 14.00'te semah josterileri, 11.00'de Oedebağı'nda, 15.00'te Bektaşlar'da halk ozanlarından deyısler izlenebüecek. Hacı Bektaş Veli konulu belgesel bir film 11.30 ve 13.00'te Sinema Salonu'nda gösterilecek. Kapalı Spor Salonu'ndaki akşam programında Ankara Devlet Konservatuvarı Turk Müziği Korosu, Devlet Turk Halk Müziği Korosu ve halk ozanlarının deyışleri yer alıyor. Diyarbakır Devlet Tiyatrosu ise "Yunus Emre"yi 21.00'de Çılehane'de sergiliyor. Halk Oyunculan'nın Avignon'da sahnelediği ( Kurban\ Fransa'da övgüyle karşıladı Çağdaş bir Ortadoğu MedeasıLe Monde: Mesçi bu modern trajediyi ülkesinin köklerine bağlamış. L'Humaaite: Mesçi'nin olağanüstü bir tutkuyla oynadığı Kurban, Anadolu kadınının tragedyası. tfarseillafee: Ne politik bir gosteri ne de feminist bir bildirge. Provençal: Farklı bir kültürü keşfetme olanağı. Kültür Servisi — Halk Oyuncu- lan'nın bu yıl 44. Avignon Festi- vali'nde sahnelediği Güngör Dil- men'in "Kurban" adlı oyunu Fansız basmında övgüyle karşı- landı. Geçen yıl Avignon Festivali tarihinde ilk Türkçe oyunu, "MnsUfa Sapbi Destam"nı ser- gileyen topluluk bu yıl da yaban- cı oyunculann da katılmasıyla "Kurban"ı Fransızca oynadı. 1982'de yurtdışında kurulan Halk Oyunculan'nın sergılediğı "Kur- ban"ı sahneye koyan Ayşe Emel Mesçi aynı zamanda yapıtın çev- re düzenini de gerçekleştirdi. Dil- men'in bir Anadolu tragedyası ni~ teliğindeki yapıtını Fransızcaya Tnğrnl Artonkal çevirdi. Ayşe Emel Mesçi, "Kıırban"ın Avignon içın hazırlanan yenı yo- rumu için şunlan söyledi: "Çaial- höyük'an kull saloniannda bas- layıp şaman ayinleriyle sıiren 'Kurban' bir zamanlar Ana Tan- nça heykellerinin kapladığı site- lerin yıkıntılan nzerinde, evine kuma getirilmesine karşı çıkan bir Anadolu kadınının direnişine uza- nıyor. Kendi Altın Çağı'na don- me özlemi içindeki Zehra, aslın- da kara ocağın kızıl alevlerinde bütun bir topluraun AlOn ÇagV- nın simgelerini yansıtır. Biz bu oyunda hem kendi tiyatromuzun kokenlerini sahneye taşımayı hem de iliskileri giderek kopmus bir çiftin ve bu sureçte ezilmeye baş- kaldıran bir kadının oykusu ara- cıhğıyla genel bir toplumsal akı- şı, evrensel bir insan ilişkisi boyu- tunu da yansılmayı denedik." ZEHRA ROLÜNDE AYŞE EMEL MESÇt — Gungor Dilmen'in "Kurban" adlı oyununu sahneye ko- yan Ayşe Emel Mesçi, aynı zamanda Zehra rolünü de ustlcndi. Fransız basını, Mesçi'nin Zehra rolunde altı çizilmesi gereken bir oyun sergilediğini yazdı. (Folograf: Patrice Preau) "Provençal" gazetesi, "Kur- ban"ın farklı bir kültürü, yeni bir zenginlik kaynağını keşfetme ola- nağı verdığini vurgulayarak şun- ları yazdı: "Ayşe Emel Mesçi, Zehra rolunde altı çizilmesi gere- ken bir oyun sergiliyor. Toplulu- ğun geri kalanı da hem oyunlan hem şarkılanyla seyircide tartışıl- maz bir başdondurucu etki yara- dyoriar." "Kurbaıı"ı Avignon OfPun en iyi oyunlarından biri olarak nite- Ieyen "MarseiOaise" gazetesinden Andre Simon, şu değerlendırme- \i yaptr "Kurban ne politik bir gösteri, ne de feminist bir bildir- ge. Şiirsel dil, geleneksel Şaman müzikleri, muzikte insan sesleri- nin kullaıtımı ve bedensel anlatım oyunun temel öğderi..." "Le Monde" gazetesinin "Bir Ortadoğu Medeası olabüecek çağ- daş oyun" dıye değerlendirdıği yazıdaysa şu göruşlere yer verıl- di. "Mesçi, bu modern trajediyi ülkesinin köklerine bağlamış. Ön oyun bir Şaman ayiniyle açılıyor ve oyun boyunca rituel danslaria Baü'nın kultur çorbasıı.dan etki- lennuş kentülerin rock danslannın çelişkisi görölüyor." "L'Humanite" gazetesinin Avignon Festivali değerlendinne- sıni yapan Samuel Lachize, " Kur- ban "la ılgilı olarak şunlan yazdı: "Dilmen'in Kurban'ı sıradan bir oyun değil. Yonetmen >e oyuncu- lar 80'li yıllann başında, darbe- den sonra Turkiye'yi terk etmek zonında kalmışlar... Ayşe Emel Mesçi'nin sahneye koydugu ve olağanüstü bir tutkuyla oy nadığı Kurban, Anadolu kadınlannın tragedyası. lsvandan sonra ölüme kadar giden bir Kurban... " Fransa'mn önde gelen radyo yayınlanndan France-Culture'un Avignon'la ılgilı olarak duzenle- diği açıkoturuma katılan yazar, tarihçi ve tıyatro kuramcısı Phi- lippe Tancelin, konuşmasuun önemli bir bölumunü, genelde şenliğin en iyı oyunu olarak ta- tumladığı "Kurban"a ayırırken özellikle Halk Oyunculan'nın kendi geleneksel tiyatro kökleri- ni günumüze taşıması ustünde durdu. Bu arada, Halk Oyunculan'nın Sanat Yönetmeni Ayşe Emel Mes- çi, şenlik komitesince haarlanan "Tiyatro ve Iktidar" konulu bir açıkoturuma ve Fransa Tiyatro Yazarlan ve Bestecileri Derneği'- . nin bir toplantısına konuşmacı olarak katıldı. Ressam Ffliz Başaran'ın yaptı- ğı afişiyle de Avignon'da büyük ilgi gören "Kurban"ın ilgi gören bir yönü muaklen oldu. Gelenek- sel muzik duzenlemelenm gerçek- leştiren Tahsin lncirci, ızleyicile- re kemanıyla da guzel anlar yaşat- tı. Türk, Fransız, ttalyan ve Tu- nuslu oyunculann yer aldığı "Kurban"ın Fransızca ve fonetik danışmanlığıru ise George Roiron ustlendı. Türk tiyatrosunun geleneksel köklerinden bir Anadolu traged- yasına yolculuğu çok çeşıtlı gör- sel öğelerin bir araya getinlmesıy- le sunan "Kurban" gerek Pans'- ten gerek Fransa'nın çeşitli kent- lerinden turne Önerilerı de aldı. Abdülkadir Bulut'u 1985 yılının ağustos ayında yiürmiştik i kokuynan çay demleyen şair' RENKLERl HEP PASTEL — Cırlak renklerle boyamaz çizdiği tab- loyu. Abdulkadir'in renkleri her zaman pasteldir. Kendi dunyasının sade gonınüşlu >e sade yaradılışb insanlannın şiirini yazmaya çalış- mıştır. NECATİ GÜNGÖR "Tozlaşan bir sozcük oluyor her şey / Kalmıyor artık hayatın tadı / Üstelik kanlı gömleğıyle girıyor / Konuştuğum sözlerin arasına / Bir arkadaş adı!' Abdulkadir'i yitireli beş yıl ol- muş! Sesinı duymayalı, gun vur- muş yüzünü süsleyen posbıyıkla- rını görmeyeli... Katlı kâğıtlara düşürulmüş dizelerini ıç cebinden çıkarıp taze bir hevesle okuyuşla- rına son vereli... 1985'in ağustosundaydı, yıllık iznine çıkmıştı Abdülkadir; baba yurdu Mersın'e gıtmışti. Mersın- in Anaraur ilçesıne. Her yıl giderdi o çocukluğunun geçtiği yöreye. Akdenız'e karşı bir çadır kurardı orada, anlatırdı sonra: "Gönu tuz- layıp geldik!" Dinlence bahaney- dı aslında; anılar çekiyordu onu baba ocağındakı; şıırlennın kay- nağına gidiyordu. Çocukluğunun ve ılkgençliğinin çağrışımlarıydı onu çeken. Kırkını geçmışti (1943) olduğunde. Bellı etmese de geçmiş zamanın kıvılcımları tutuşturu- yordu gönül evini. Şiirin, edebıyatın yoğun hava- smı yakından solumak için göçup gelnuştı tstanbul'a. Gelmişti, ama her şeyiyle o sıcak Akdeniz kasa- basına aitti Abdülkadir. Kendi in- sanının, kendi toprağmın kulturu- ne bilinçle sahip çıkıyordu. Şıır- lennde, geldiği coğrafyanın akar- suları gürül gürül, ışü ışıl akıyor- du. "Nergis dikilir Anamur'da / Toprak damlı eski evlerin / Saçak- lanrun ustu fırdolayı / Ev değil de sanki her biri / Birer Cemal Su- reya şıiri" Şiirle dolu yaşamında en büyük ödülu Cemal Sureya'nın elinden almış gibiydi: Bir değerlendirme yazısında, "Kasabalı bir Lorca" demiştı de Sureya; bu nitelemeyi kokulu bir karanfil gibı alıp tak- mıştı yakasına! Daha sonra, — ölumü uzerine— yazdığı bir baş- ka yazıda, "Yedi kokuynan çay demleyen şair" dıye anlatacaktı Cemal Sureya onu... Şair Erdal Alova, "Dagh bir kont" olarak ni- telendirecekti. Koylu, dağlı, Yo- rük, kasabalı özelliklerini ucuzlaş- tırmadan, belli bir soyluluk kay- Türkiyc'nın en güzel duğün salonlan NIŞANTAŞI I RESTAURANT Düğün Salonlan 150 Kişı ıçın Yemekh 1 785 000 YemekH me«b 2 175 000 Rez.147 62 39-147 74 40 • Sahnkmmız khmahdır * VEFATLAR İÇİN Yurtıçı, yurtdısı cenaze nakle- dilır, cenaze ılaçlama, malze- me. tabut, butün ışlemler has- sasiyetle, süratle yapıiır Işlet- mede ayrıca 18 ambülans mevcuttur Cenaze ılanlannda hızmet bedelı alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 147 20 06 • 140 68 86 Mesul Müdür Hafız VELİ ERDEMİR DUŞÜNÜYORUM ÖYLEYSE VURUIN tlhan Selçak 19. bası 5000 Ura (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-lstanbul Ödemeli gonderilı Nüfus cüzdanlarımızı kaybettık. Hükumsuzdür. CÜNER SUNOURTEKİN, ORHUN KEMAL SUNGURTEKtN Nufus cuzdanımı, sıgorta kartımı, ışyeri kımlığınıı kaybettım. Geçersızdır. ALİ KORKMAZ SIRA CATIYA GELDİĞİNDE 2 KERE DÜŞÜNÜN! ONDULINE 101, çatı kaplamada kullanacağınız alaturka kiremitin vazgeçilmez desteğidir. Dekoratif bir malzeme olan alaturka kiremitin dezavantajlarını ortadan kaldıran ONDULINE 101 • Hiçbir ek maliyet getirmez. • 2 aşamalı ekonomi sağlar. Su yalıtım malzemesinden %100, ahşaptan ve işçilikten %50 tasarrui ve daha az kiremit ile HEMEN EKONOMİ... Düzgün, sağlam ve güzel görünüm, kırılabilecek kıremite rağmen kesin sızdırmazlık ile SÜREKLİ EKONOMİ... Sıra çatıya geldiğinde 2 kere düşünün, alaturka kiremiti ONDULINE 101 in üstüne döşeyin. 2 kere kazançlı çıkın. Geniş bılgi içın 159 74 90'da hizmetinizdeyiz. OndulıneYAPI MALZEMELERİ A.Ş. Bir ULKAR HOLDING kuruluşudur Barbaros Butvarı 76 80690 Beşıktaş/ISTANBUL Kiriş VVorld Magic Hotel'ın çatısında da ONDULINE 101 özel profilli kiremit altı levhası kullanılm>ştır. gısıyla taşırdı üstünde, evet... Inarıdığı, toz kondurmadığı birta- kım değerleri vardı kendınce. Söz- gelknı arkadaşlık vazgeçemedıği değerlerden bin>dı. Abdulkadir'in şıirlerinı okurken "arkadaş" kav- ramını oldukça sık kuUandıgını göreceksıniz zaten. Bırlikte aynı yayınevmde çalış- tığımız gunlerde, —1983'ten ölu- müne dek— daha sıkça görüşür- duk Abdülkadir'le. Hıç zamanı olmadığı anlarda bıle kapıyı ara- lar, başını uzatır; "Allaha emanet ol!" sözleriyle gönül alırdı. Yine birinde, tanık olduğu ya da birilerinden dınledığı bir olayı anlatmış, mutlaka öykusunü yaz- mamı ıstemiştı. Konu, elbette ar- kadaşlık üstüneydi: Adarmn biri zor koşullarda ev yaptırırken bir arkadaşı ona yardım edıyor. Sır- tında kerpiç taşıyor, taş taşıyor, harç kanyor, gunlerce toza çamu- ra bulanıyor. Ev tamamlanıyor. Adam içine girip yerleşıyor. Bir zaman sonra, canıyla kanıyla evin yapımına emek veren kışinın başı dara düşüyor. Peşınde polıs var. Bir yerlerde gizJenip kalması ge- rekli bir süre için. Aklına, yardım ettiği arkadaşı geliyor. Gecenin bir vaktinde vanp çalıyor kapısını. Derdini anlatıyor... Gelgelelim ev sahibi, eski arkadaşına sırt çevı- nyor! Başı belada olan arkadaşı- nı kapının onune koyuyor! Dostum Abdülkadir bu olayı içine sindıremiyor, bo>lesıne bır vefasızlık yazılsın, sergilensın, yar- gılansın ıstiyordu. Onun duyarlı- ğına aykınydı iyi gun dostîuğu! Soyluluğu da buradan geliyordu ışte. Şiırlennde, yaşadığı gunlerin kotuluğunu yargı.amıştır hep. Ba- bası hapse duşen çocuklann mah- zunluğunu, arkadaşını hapıste zi- yaret eden insanın duygulanm, kanlı bir gomlekle adı anılan bir yakını anmıştır boyuna. Bunu ya- parken sakin, ıçli ve alçakgönul- ludur o. Cırlak renklere boyamaz çizdiği tabloyu. Abdulkadir'ın renklen her zaman pasteldir. Ken- di çevresının, kendi dunyasının sa- de gorunuşlü ve sade yaradıüşlı in- sanlannın şıırını yazmaya çahş- mıştır. Son yapıtlannda hem dil zenginliği olarak hem de şiirsel söylem olarak busbutun ustaJaş- ma, ozgünleşrae surecine girdiği- ni gozlemhyoruz, Abdulkadir'in. Gerçek şu ki, vakitsiz olumu (Her ölum bıraz vakıtsızdır mi diyordu Cemal Sureya?) en çok da şiiri adına vurmuştur bızleri Çunkü gunden gune gelişen, zengınlesen bir şıirdı onunkı... Yıne de, gen- de bıraktıklarıyla bile, kuşağımn en vazgeçilmez, en ön sırada anıl- mayı hak etmiş şairidir. Onu yitirişımızin bu beşinci yı- lında, küçuk bir kız çocuğunun adından esinlenerek yazdığı (bır soyleşimızde anlatmıştı) "Guleddare" şıirinı bir kez daha okuyalım. "Guladdare" sözcuğu, ağlayan siyah gul anlamına gelı- yormuş... "Ağlayan sıyah bir guldur şım- dı / Yurdum senin yurdunda gü- leddare / Kıtlık kıran içinde de ol- sa / Boynunu eğmeden doker to- humunu / Dibındekı en kuytu ye- re" 1985'ın ağustosundaydı, evet, dınlenceye diye çıkmıştı yola; çok surmedi, olum haberı geldı ora- dan' Beş yıl olmuş. Daha dun gı- bı. Tevfik Fikret anıhyor • Kültür Servisi — Tevfik Fikret ölumunun 75. yıldonümu dolayısıyla bugun saat 17.00'de Aşiyan'daki mezarı başında anılacak. Galatasaray Lisesi eski mezunlan tarafından duzenlenen anma toplantısında 19 Ağustos 1915 yılında ölen şairin yaşamı, eserleri ve göriişleri dile getirilecek. Tevfik Fıkret'in yaşamının son yülannı geçirdiği Rumelihisarı'ndaki evinin bahçesinde yapılacak toplantıdan sonra şairin müze evi de •ziyaret edilecek. Sovyet rock'çı öldti • MOSKOVA (AP) — Sovyetler Birliği'nin en ünlü rock topluluklarından Kino'nun solisti Victor Tsoi bir araba kazasında öldü. Sovyet Resmi Haber Ajansı'tun geçen perşembe bildirdiğine göre, olay Kino'nun balık avlamak içın gıttiği Latvia'dan dönuşünde gerçekleşti. Polis yetkililerı Kino'nun direksiyonda uyuyakaldığını ve bu arada bir otobüse çarptığını bildiriyorlar. 1987 yılında kurulan Kino gnıbu (grubun adı 'sinema' anlamını taşıyor) ilk başta "yasaklı" olarak çalıştı, Sovyetler Birliği'nde görulen yumuşamayla birlikte grubun üstündeki baskı da azaldı. Sovyet gençliğinin "ilahı" haline gelen Kino, sonbaharda Guney Kore ve Japonya'da konserler vermeyi planhyordu. 'Geleceğe Dönüş-3 ? • Kültür Servisi — Robert Zemeckis'in yonettiğı ve Seteven Spıelberg'in yapımcılığını ustlendiğı "Geleceğe Dönuş"ün uçuncusu, 24 ağustostan itıbaren sinemalarda gosterime girıyor. llki 1985'te çekilen "Geleceğe Dönuş"un ikincisi de geçen yıl çekilmişti. Filmin uçuncu bölumu ise geçen mayıs ayında ABD'de gosterime girdı ve 200 milyar liranın uzerınde bir hasılat sağlandı. Vahşi Bau - fonunda geçen bir bılım- kurgu guldurüsu olan "Geleceğe Dönüş-3"te film kahramanlan, 1885 yılında henuz bakirliğini yitirmemiş Vahşi Batı'da kovboy ve Kızılderililer arasında buluyorlar kendilerini. Öykusunü Robert Zemeckis ve Bob Gale'in birlikte yazdıkları filmde, Mıchael J. Fox, Christopher Lloyd, Mary Steenburgen, Thomas F. Wilson rol aldılar. Filmin göruntu yönetmenliğinı ise Dean Cundey yaptı. Özden'in şiirieri • ADANA (Cumhuriyet Guney tlleri Burosu) — Anayasa Mahkemesı Başkanvekili Yekta Gungör Özden'in yeni şiır kitabı yayımlandı. "Yureğim Guneş", Özden'in "Dilek", "Taş Ayna", "Bir Gun Belki", "Çağrı, Özgurluğe, Barışa, Mutluluğa" adlı şiir kitaplanndan sonra 5. şiir kitabı oluyor. Özden, bu kitapta yer alan şiirlerinde de sevi, sevgi, banş, dostluk, özgurlük, mutluluk gibi evrensel konuları yalın, aydınlık bir dille işliyor. 1932'de Niksar'da doğan Özden, hukuk öğrenimi gördu. Avukatlık, öğretmenlik, baro başkanlığı, Türk Hukukçular Birliği Genel Başkanlığı gibi görevlerde bulunduktan sonra 1988'de Anayasa Mahkemesi Başkanvekilliği'ne seçildi. Turk Dili Derneği uyesi olan Yekta Güngör Özden'in hukukla ilgili kitaplan da bulunuyor. Kayahanldan iki konser • Kültür Servisi — Hedef Organizasyon'un Akdeniz konserleri kapsamında Kayahan bu akşam Antalya Konyaaltı Açıkhava Tiyatrosu'nda, 20 ağustos pazartesi ise Bodrum Kalesi'nde iki konser verecek. Besteci, sozyazarı ve yorumcu Kayahan, 1949 Izmir doğumlu. Bugüne kadar 70'e yakın besteye imzasını aUnsanatçı 1986 yılında Uluslararası Akdeniz Şarkı Yarışması'nda "Geceler" adlı bestesiyle birincilik ödulunü kazanmıştı. Kayahan'ın "Kar Taneleri", "Mor Menekşe", "Ve Melankoli", "Seni Seviyorum" gibi popüler olmuş parçalanyla aldığı pek çok ödulu var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle