03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 AĞUSTOS 1990 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/19 KÖRFEZ KRtZt...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖI OLAYLAMN Incırlık Ussu ne turıstık gezı (Baftarafı 1. Sayfada) Türkiye'den Basra Körfezi'ne yönelik hizmet bekliyor. Saytn özal, ülkede 'başkan baba'sis- temini oturtmak için Hbshing- ton'un desteğini anyorsa, bu yolda Başkan BusM'a her türlü ödiinü vermeye razı nudır? Türkiye'nin uiusal çıkarlan ile Saytn özal'ın iç politikaya dö- nük kişisel amaçlan arasındaki örgünün düğümleştiği alanda nasd bir hesap yapüacağm Idm- se bilemez. Ya da Saym Özal, iyi niyetine karşın yapnğt ve yapa- cağı hesabın doğruhığunu kim- teye anlatamaz- Devlet yöneti- minde kifinin iktidar hesabıyla dış destekler arasındaki bağın- tıyı ve bağlantüannı yok etmek içtn anayasal düzenin güvence- si kurulmuftur." Muhalefetin çabasıyla topla- nan Meclis'te, hükumetin ana- yasa güvencekrini aşmak yolun- daki çabası son anda frenlene- bildi. Cumhurbaşkam Özal'dan kaynaklandığı bellı. Hükümet isteği yasalaşsa idi; "Köşk" Türkiye'ye bir saldırı söz konu- su olmadan savaşa girmek ve is- (ediği ülkeye asker yollamak gi- bi yetkilerle donanmış olacaktı. Peki, 82 Anayasası'm da aşan bu yetkileri, Saym özal niçin eli- ne geçirmek istemişti? Washıng- ton'a dönerek, "Bakın, elimde her türlü yetki, sonuna kadar var, gelin konuşahm" diyebil- mek için mi? Dışandan bir sal- dın olmadan da dışarıya asker yollamak için mi? Yoksa bir başka konuda kişisel pazarlık gücünii arttırabilmek için mi? Biitün bu soruların yanıtlan henüz verilebilmiş değildir. Üstelik soru ışaretlerinin ya- rattığı güvensizlik ve kusku bu- lutlan, Cumhurbaşkam özal ile birlikte Başbakan Akbulut'u da sarmıstır. "Savaş ha başladı, ha başlayacak" haberleriyle Orta- doğu allak bullak olurken, Bü- yük Millet Meclisi'nın tatilde ol- masını anlamak olanağı yoktur. Kendisini fiilen ıktidann başı sa- yan bir sorumsuz Cumhurbaş- kam, sorumsuz Cumhurbaşka- nı'na teslim olmuş bir Başbakan baştmtzdadır. Bu koşullarda Meclis tatilın^nasıl içlerine sin- direbüdiklerini milletvekilleri- miz kendi kendilerine her gün sormalıdırlar. * • *• vurgulamaya çalıştı. ABD'lilerin, Italya ile Uzakdo- ğu arasındaki "tek taktik operas- yon üssü" olarak adlandırdıklan ve önemini, bir barut fıçısı olarak nitelenen Ortadoğu'ya en yakın mesafede olmasından alan Incir- lik Üssü dün yerli ve yabancı top- iam 122 gazeteciye gezdirildi. Ba- sına ilk olarak tesisin Türk Komu- tanı Albay Karademir tarafından kısa bir brifing sunuldu. Albay Karademir, brifingde özellikle üs- sun konumu üzerinde durdu ve şöyle konuştu: "Anlasmalaria müşterek kulla- nımına müsaade edilen İncirlik Havaalam'nda komuta ve kontrol Genelkurmay Baskanlığı'ndan başlayan hiyerarşi zinciri içerisin- de Türk komutanın yetki ve so- nımlnlugundadır. Hiçbir uçak tn- cirlik meydanına tesis komutanı- nın bilgisi ve yetkisi dışında iniş kalkış yapamaz. Keza hiçbir kara nakil aracı da kontrobüz tesise gi- rip çıkamaz." Albay Karademir, üsteki ana fa- aliyetler konusunda ise şunlan söyledi: "Tesiste ana faaliyel ucuş egiii- midir. Milli filolarımız ile yetkili makamlanndan musaadesi alınan müttefik kuvvetlere ait filolar be- lirtenen zamanlarda ana uslerin- den tncirlik meydanına intikal ederek, özellikle havadan havaya atış egitimleri ile Konya hava yer atış sahasına, yer hedeflerine atış eğitim uçuşlan icra ederler. Uçuş eğitim programlan aylık, haftalık ve gilnlük olarak hazırianır. Gün- liik uçuş programı kesinlikle 24 saat önceden belirlenir ve tfim uçuşlar ilgili Türk hava trafik kontrol ünitelerine önceden bildi- rilerek takip ve kontrolü tarafı- mızdan temin edilir. Tesisin iç ve çevre emniyeti Türk tesis komuta- nının sorumlulugundadır. Aynca meydanın nokta hava savunması envanterimizde mevcul Rapier fıi- zeleri ve klasik uçaksavar silahla- n ile tarafımızdan saglanmakta- dır." ABD'li komutan Tesisin ABD'li Komutan Yar- dıması Albay Gary Lorenz de, te- siste olağanüstü bir durum olma- dığını özellikle vurgulamaya çalış- tı. Albay Lorenz, üssün "NATO- nun verecegi her türlü göreve ha- zır oldugunu" söyledi. Bir gaze- tecinin üsten Körfez krizine mü- dahale olasılığına ilişkin sorusu- na Albay Lorenz, "Körfcz'e mü- 'J*f ~^mZf \ " tncirlik Üssa'niin Türk ve ABD'li komutanlan bilardo ovnarken tesisi gezen gazetecilere poz verdiler. (Fotograf: Rıza Ezer) dabaleyi buradan diişünmüyoruz. Çıinkii problemli bölge buradan Ç° k n z a k - Z* 1 " 1 kuvvel loplanma- » Suudi ArabisUnda yapılıyor. Burada bir kuvvet toplaması yoktur" yanıtını verdı. Albay Lo- «nz üste radarlara yakalanmayan y e "görünmeyen ucak" olarak ad- landınlan Stealth uçaklannın bu- l u n u P bulunmadığına ilişkin bir ^ ^ sonıya ise, "Bakıyorro, biz * göremiyornz. Buralardaysa bile baberimiz yok" karşılığını verdi. Üste nükleer silah olup olmadığı- n a 'U^" 1 sorulara, "Bu tür silab- ' » n n * " < * y« d » yokloğu kono- ««««» bilgi veremem" dıyen Albay Lorenz, kimyasal sılahlar konu- sunda ise "Biz kimyasal silahlara karşıyız. Bunlan knllanmak da istemiyonız" diye konuştu. Tanıucı brifinglerden sonra In- cirlik Üssü'ndeki silah donanım- ları da basına gösterildi. Incirlik Ussü'nün çevresinin hava yer fü- zelerinden Rapier füze sistemi ile korunmaya almdığı belirlendi. Bu füze sisteminin yaklaşık menzili 6 kilometre dolayında. Herhangi bir alarm amnda sistemin nasıl çalış- tığı da basına tanıtılırken, ABD- nin F-lll uçaklan ile Konya'dan gelen F-4 uçaklan da "normal eği- tim programındaymışçasına" uçuşlarını gerçekleştirdiler. Edinilen bilgilere göre üssün çevresi sürekli olarak radarlar ta- rafından da taranıyor. tncirlik Us- sü'ndeki radarlar yaklaşık 350 ki- lometreyi tarayabüiyor. Bu radar- lardan edinilen bilgiler Türk ve ABiyiiler tarafından ortaklaşa de- ğerlendiriliyor. lncirlik'in Türk Tesis Komuta- m Albay Karademir, uçak pistinin yanında basın mensuplarının so- rulannı yanıtlarken de "Üssün düoyamn en böyük tesisi oldn- gunu" söyledi. Ancak Albay Ka- rademir, "Madem dunyanın en büyiik tesisi, neden Türk ucakla- nnın temel degil de yedek hava- limanı" şeklindeki sorulan ise ya- nıtsız bıraktı. Albay Karademir, son dönemde usle ilgili olarak ba- sında çıkan haberlerin yüzde 90'ımn "asdaz" oldugunu da bildirdi. Üssün tanıtımı amacıyla ABD 1 liler tarafından haarlanan bir bro- şürde ise olası sorular ve yanıtla- n da hazırdı. Buradaki bazı soru- lar ve yanıtlan ise şöyle: "— Birleşmiş MUIetler ile ya da Sovyetler Biriiği ile ortak operas- yonlar planlandı tnı? YANIT - Birleşik Devletler Si- lahlı Kuvvetleri Suudi Arabistan ve diğer devletlerin güçleri ile bir- likte Suudi Arabistan'ı koruyacak ve Irak'ın daha ileri saldırılarını durduracaktır. — Üste B-l Stealth uçaklan ko- nuşlanacak mı? YANIT — Biz, spesifik süah sistemlerinin konuşlandırılmaları konusunda bilgi vermeyiz. Ancak Başkanın da söylediği gibi bülün opsiyonlar açıktır!' Kimyasal silah Üste son gunlerde en çok konu- şulan konulardan birinin "Irak- ın oiası bir kimyasal silah bom- bardımam" olduğu dikkati çekti. Bu konuda Cumhuriyet muhabi- rin sonısunu yanıtlayan bir Türk subay, "Kimyasal silah atıl.rsa sen ne )-aparsan ben de onu yapanm. Yani kaçanm" yanıtını verdi. CUNEYTARCAYUREKyaz.yor Açıktan Kapalıya VELİEFENDİ'DEN FÎKRET DAĞLIOĞLL Ke\^ser daha şanslı 1. AYAK: S. Akdı ile itina ile hazır- lanan ve form durumunu beğendi- ğimiz Kevser, yarışın en şanslı tayı- dır. Cuma sabahı 600/38.5, 400/25.7, 200/1 R yapan Sedam sert rakibidir. Bu iki atın rnücade- lesinden Buse ve Evha yararlanabi- Ur. 2. AYAK: Seri temposuyla yarışı gotUrecek olan Mertergüzeli, buya- nsa gttzel idmanlarla hazırlanan Karayunt ve perşembe sabahı 600 metre işini beğendigimiz Onurhan arasındaki mücadele yanşın birin- cisini belirleyecektir. Tulnea ve Kır- derair'i sürprizde öneririm. 3. AYAK: Dereceli galop yaparak bu yanşa hazırlanan Yemeni ve dün sabah 600/36.5,400/23.5,200/11.5 R yapan Eastern Boy birincilik mü- cadelesi verecekler. Tander Line da- ha sonradüşunulebilır. RisingSun'ı sürprizde bekliyoruz. 4. AYAK: Perşembe sabahı yapmış olduğu 1000 metre galobunda çok iyi görünen Ramız, günun banko atıdır. Imparator ve Hatip'e daha »onraşansveriyoruz. Nurşo yarışın sürpriz atıdır. 5. AYAK: Kadir'leçok iyi bir uyum sağlayan Apricot ve hafif kilosuy- la Sen ve Ben yarışın en şanslı isim- leri. Pamilly'ı daha sonra düşünü- yoruz. Kahikave Akikaze'yi sürp- rizde öneririz. t. AYAK: Hafif kilosu ve iyi dunı- muyla Kılıçbev yarışın en şanslı atı- dır. Kuruşbey ve Melike XIII iyi du- rumlanyla sert rakipleridir. Müca- hit yarışın sürpriz atıdır. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Şeyda (3), P: Bili- yormusunkim (1). 2. KOŞU: F: Dragon 1 (3), PP: Snovv And S. (6), P. Atik (1), S. Me- astro (4). 3. KOŞU: F: Kevser (6), PP: Se- dam (9), P: Buse (2), S: Evita (3). 4. KOŞU: F: Mertergüzeli (11), PP: Karayunt (8), P: Onurhan (5), S:Tülnea(4). 5. KOŞU: F: Yemeni (17), PP: Eastern Boy (2), P: Tender Line (15),S:RisingSun(3). 6. KOŞU: F: Ramiz (10), PP: lmparator (3), P: Hatip{2), S: Nur- şo (I). 7. KOŞU: F: Apricot (9), PP: Sen ve Ben (17), PP: Pamilly (2), P: Ka- hika(6),S:Akikaze(7). 8. KOŞU: F: Kıhçbey (13), PP: Kuruşbey (2), P: Melike (7), S: Mü- cahit(12). ANKARA — Resmi açıklama- ların açık seçik olmayışı kimi ko- nulardaki tedırginliği arttırdığı gi- bi, kamuoyunun yanıltıcı yönlere kaymasına yol açıyor. CNN'in verdiği her habere ke- sin gözüyle bakılıyor. Sürekli ha- ber yayını yapan CNN, örneğin önceki gün ABD'nin Körtez'e ra- dara takılmayan F-117A uçaklan göndereceğini bildirdi. İkinci ha- berinde, uçaklann Suudi Arabis- tan ile İncirlik'te konuşlandırıla- cağını söyledi. Son on gündeki gelişmeleri, Türkiye'nin olası askeri bir hare- kâttaki yerini ya da tutumunu iz- lemeyen her çevre hemen hare- kete geçtı. "İncirlik Üssü'ne F-117A'lar gelecek mi?" somsu- na yanıt aranmaya başlandı. Yet- kililer ise dün şöyle konuştu: Türkiye'nin, İncirlik dahil hiçbir üssü NATO dışı harekette kulla- namayacağı bilinırken, radar ka- çağı uçaklara konuşlandırma olanağı nasıl sağlanacaktı? F-111'lerden esirgenen izin, F-117'lere niçin bağışlansındı? Körfez savaşında uçaklann bura- daki üslerden kalkarak saldırıya kanlmasını onaylamayan Türkiye, üstelik "lojıstik destek vermeyi" de düşünmûyordu. Ha lojıstik destek ya da konuşlandırma... Sorumuz üzerine iki uygulama- nın aynı kapıya çıkacağını sivil- asker yetkili çevreler söylüyorlar- dı. Nedense kimi çevrelere Tür- kiye'yi şöyle ya da böyle neden- lerle Körfez Savaşı ıçine almayı öngoren "bir tutku" egemen. Sa- vaşta üslerin kullanımı, ancak Meclis kararıyla gerçekleşebilir. Lojıstik destek vermek bir yerde savaşta "taraf olmayı" öngöre- cektir. Her iki durumda Meclis 1 ten karar alma zorunluğu ortada. Beri yandan ünlü AVVACS er- İZMİR'den HJKMET ÇETINKAYA SHP İzliyor. ?& 11fe13 M » ie 17 11 KEMER \~1SULTAN SARAYL. jOTE 5 yıldızlı yeni açılan res/s/m/zde Surpnz açılış fiyatıyla 890.000. TL. Khmalı odalar, açık büfa yemek 2 yüzme havuzu, 7 bar Ça/n ormanları ıçmde ŞAHANE Tesısimizde VADE FARKSIZ A f TAKSİTLE TATİL Jolly TiDur Valıkonagı Cad Basaran Ap! 33/1 Harbıye 131 50 18 19-147 98 11-134 28 88 Fax: 140 60 03 İZMİR — SHP'nin Körfez bu- nalımını izlemek için kurduğu bir "kriz masası" var mı? SHP Or- tadoğu'daki olayları nasıl izliyor, bu konuda neler yapıyor? SHP Genel Sekreter Yardımcı- larından İstemihan Talay'a, dün sabah telefonla görüşürken şu soruyu yönelttik: — Körfez bunaiımını SHP na- sıl izliyor, bir kriz masası olustu- ruldu mu? Biz bu soruyu sorarken, lrak: ın Kuveyt'i işgalinden sonra ilhak kararı alıp Ortadoğu'da "sıcak savaş" rüzgârları estırirken SHP'nin "kriz masası" oluştur- madığı düşüncesindeydik. SHP "babadan kalma" yön- temlerle olayları geçiştirmeyi ge- lenek haline getırmiştı. Böyle du- rumlarda MYK toplanır. daha sonra da Genel Başkan İnönü ya da Genel Sekreter Baykal bir açıklama yapardı. SHP Genel Sekreter Yardımcı- sı İstemihan Talay, "Evet bir kriz masası oluşturuldu" yanıtını ver- di. Biz de Talay'ın jçtenliği karşı- sında "hiç sanmryoruz" demeyip dinlemekle yetindik. Şöyle dedi SHP Genel Sekre- ter Yardımcısı Talay. — Körfez krizinin başladığı iik günden itibaren MYK'da çok de- taylı bir biçimde değerlendirdık. Genel başkan ve genel sekreter sürekli etkileşım ıçindeoldu. Kriz masasına gelen bilgiler değer- lendirildi. İstemihan Talay'a, "Bu kriz masasında kirnler var" diye de sorduk. Talay, "İzin verırseniz ad- larını açıklamayayım" yanıtını ve- rip ekledi: — Belki yanlış yorumlara ne- den olabilirim... İstemihan Talay, 'kriz masası'ndaki kişilerin parti içi ve parti dışından konuyla ilgili uz- manlardan oluştuğunu belirtıp devam ettı. — Bılgı akışı kriz masasında toplanıyor. Masada hem kamuda çalısanlar hem de özelde çalı- sanlar var Bize kendi değerlen- dirmelerini aktarıyorlar. SHP Genel Sekreter Yardımcı- sı Talay, anladığımız kadarıyla, "kriz masası"nın iletişiminden sorumlu. Belki de bize öyle gel- di. Talay görüşmemiz sırasında b r örnek de verdi: — İran-lrak yakınlaşmasını kriz masası daha önceden de- ğerlendirmışti. Beklenmeyen ge- lişmeler arasında İran-lrak yakın- laşması da vardı bize gelen bil- giler arasında. SHP Genel Sekreter Yardımcı- sı İstemihan Talay, aynca Cum- hurbaşkanı Özal için de şoyte di- y°r: — Saym Özal, Kırıkkale yapı- sı tabancasıyla yalnız kalmış bir durumda... Kanada radyosuna dün sabah demeç veren Talay'a sorulan so- ru ise şu: — Türkiye'nin krizdeki rolü, SHP'nin tutumu... Talay, önceki gün Hacıbektas^ tan sonra Konya'nın Güneysınır kasabasındaki izlenimlerini de aktarıyor. Yurttaşların savaş de- ğil banş istediğini soylüyor. Pazar günü yerel seçim yapı- lacak olan Güneysınır kasabasın- da yurrtaşlar, Deniz Baykal'dan "dış politika konusunda" görüş- lerini öğrenmek istiyor. Güneysınır tahıl üretiminin yo- ğun olduğu kırsal bir yöre. Üretı- cinin çeşitli sorunları var. Ürün degerinden, Ziraat Bankası borç- larına dek uzanan sorunlar zin- ciri. Ancak, "SHP'nin Körfez buna- lımına bakışını" öğrenmek isti- yorlar. llgısinı çekiyor bu görün- tü SHP'li yöneticilerin. İstemihan Talay anlatıyor: — Türkiye'de tabandaki insan savaştan hoşlanmıyor, barış isti- yor. SHP'nin "kriz masası "nı yö- nettiğinı sandığımız İstemihan Talay'la göruştüğümüz saatlerde Korfez'de diplomatik çözüm şan- sı azalıyor. Körfez'de savaş havası esiyor... ken uyarı uçaklarına güney sınır- larımızda yeni görevier verıldiğın- den söz eden haberler de Dışış- lerimizce doğrulanmıyordu. ABD bölgeye yeni AVVACS'lar gönde- rebilirdi. Türkiye'de bulunanlar ise görev alanlan 150 kilometre- lık bir çevreye yaygmken, daha genişletilmiş uçuşlar yapıyorsa, bunun gereği "Türkiye'nin sa- vunma düzeniyle ilgiliydi." Meclis kararı hemen hiçbir ke- simde, ne hükümet aracıhğıyla ne de siyasal partiler sözcülerin- ce ve yeterınce yorumlanmadı. Oysa hükümete "sınırlı izinleri" kapsıyor. Batı basını sanki belırli bir "merkezden" yönlendiriliyor. Hâlâ "TBMM'nın hükümete sa- vaş iznı verdtğıni" yazıyor. Du- rum kesinkes tersine. "Tecavüz" dışında, savaşa girmeye karar verme hakkını saklı tutuyor. Hükümet savaş hali ilan etme- ye, ancak ve ancak "bir tecavüz halinde" görevli bulunuyor. Öte- si hava crva. Zaten TÖ'yü sinir- lendiren, son gunlerde çevresi- ne bozuk attığını ifade eden ha- berler, yetkınin geri çevrilmesın- den, savaş halinin ancak TBMM 1 ce kararlaştınlacağının bir kez daha vurgulanmasından kaynak- lanıyor Türkiye polrtikasını ana rotası- na oturtan son gelişmeler kamu- oyuna resmen açık seçik duyu- rulmadığından, ABD'nin bölgeye yönelik her askeri yaptırımı bı- zimle bağtantılı duruma getirili- yor. Politikamızın anlatımında sa- dece "Yurtta barış, dünyada barış" ana ilkeşini söylemek ye- terli sayılıyor. TÖ'nün telefon dip- lomasisinin yanı sıra Bakerla yaptığı "çok gizli görüşmenin" içenği yeterince bilinmiyor. Türki- ye'yi bir anda savaşın içine ite- cek üsler konusuna Çankaya'da girilmediği "resmen" açıklanryor. Oysa konulara doğrudan eğilen kaynaklar daha değişik bilgiler veriyor. Bu durum ABD'nin böl- geye yaptığı her yaptırımda Tür- kiye'nin akla geimesine yol açı- yor. Baker'la yapılan görüşmede üsler konusuna girilmediğini Türkiye'nin ilan etmesine karşın, konuya en azından "değinikji- ğini" sağlam kaynaklar doğrulu- yor. Gün gelecek, üslere Çanka- ya'da "değiniidiğini", bugün bilin- meyen ayrıntılarla öğreneceğiz. Ne çare ış işten geçmiş, yaian- lamalarla önemli bir konu günü- müzde gözlerden kacırılmış ola- cak. Kapalı kapılar ardına ya da te- lefon hatlarına hapsedilmiş gö- rüşmelerin TÖ'nün gerek gördü- ğü oranda yansıtılmasından son- rakı gelişmeler çeşitli sorulan be- raberinde getıriyor. Örneğin TO, Rafsancani ile görüşüyor, hemen Bush'u arıyor. Iran'dan öğrendi- ğini, ola ki İran'ın ilişkileri kesik ABD'ye iletmek istediklerinı ak- tarma görevini üstleniyor. Bir çe- şit "ara telefon" merkezı görevi üstlendikten sonra, Dışışleri Ba- kanı Bozer'in Tahran'a gideceği duyuruluyor. Bu gezide Türkiye, ABD'nin verdiği hangi görevi yapacak? Yoksa bu gezi, Türk-iran ekono- mik ilişkilermi geliştirmek için mi düzenleniyor! Bir zamanların, hani şu beğe- nilmeyen 80 öncesinin "açık dış politikaları" gitmiş, yerine telefon hatlarında gizli kalan uygulama- lar gelmiş. Halimiz bu. "Tek adamlığın" yazgısı bu. Bozer'in Irarfa mesaj (Baftarafı I. Sayfada) sınır sorununun çözumu önemlı- dir ve Saddam'ın bu yondeki adı- mını olumlu karşılamak gerekir. Ancak Saddam'ın girişımınin esas amacı, ekonomik ambargo\u Iran aracıhğıyla delmektir. Tah- ran bu ödünu hiçbir koşulda ver- memeli, • Saddam'ın önerisi, Kuveyt iş- galinden vazgeçmeyeceğinin gös- tergesidir. !ran cephesinde rahat- lamak ve kamuoyundaki 'saldır- gan' imajım değiştirmek istiyor. Ancak Kuveyt'in işgali süresince Saddam'ın üzerindeki siyasi bas- kı gevşetilmemeli. • Baas Partisi'nin ve Saddam'- ın geleceği beürsizdir. Körfez krizi sürerse, bir iç darbe ya da dışarı- dan askeri müdahale sonucu Irak'ta bir rejim değişikliği gün- deme gelebilir. Dolayısıyla Irak'la bu aşamada başlanacak müzake- relerin güvenilir ve uzun dönem- de geçerli olacağı konusunda ciddi kuşkular vardır." Türkiye'ye çifte aracıhk rolü Türkiye'nin Tahran ile Was- hington arasında oynadığı "aracılık" rolunun diğer yonunu de, Tahran'ın goruşlerinin ABD'- ye aktarılması oluşturuyor. Cum- hurbaşkam Özal'ın tran Cumhur- başkam Rafsancani ile yaptığı te- lefon görüşmesinden sonra Tah- ran'ın bölge dışı ülkelerin bölge- ye müdahalesini istemediği ve so- runun bölge ülkelerinin çabasıy- la çözülebileceği yolundaki görüş- lerini Başkan Bush'a aktardığı be- lirtiliyor. Dışişleri Bakanı Ali Bo- zer'in de, Tahran'da Iran Cumhurbaşkam Rafsancani'ye Başkan Bush'un Cumhurbaşkam Özal'a ilettiği görüşleri dile getir- mesi bekleniyor. Öte yandan, Türkiye'nin Iran ile Irak arasında başlaması olası bir diyalogda "aracılık" rolu üst- lenip üstlenmeyeceği henüz kesin- lik kazanmadı. Ankara'nın iki ül- kenin karşılıkh diplomatik çıkar- larım birbirlerinin başkentinde temsil etme görevinin sürdüğünu anımsatan yetkililer, Türkiye'ye "aracılık" önerisinde bulunma olasılığının Bagdat'ın tutumu ne- deniyle "diişük" oldugunu belir- tiyorlar. Yetkililere göre Saddam Hüseyin'in bu konuda Tahran'a doğrudan mektup göndermesi, Irak'ın tran'la "aracısız" göruş- mekten yana oldugunu gösteri- yor. Bu arada Turkiye'nin şu an- da böyle bir istemle karşı karşıya kalsa bile "olumlu" yanıt verme- mesı olasılığı daha yüksek gorü- luyor. Bunun başlıca nedenıni Saddam Hüseyin yönetiminin gi- rişimlerini "destekler" konumda bulunmama isteği oluşturuyor. G Ö Z L E M UGUR MLfMCU (Baftarafı 1. Sayfada) Nedir "stratejik hava savaşı"? Düşmanın seçilmiş hedeflerine savaş uçaklarıyla saldı- rıp yaşamsal önemdeki hammadde kaynaklarını, fabrika- larını, enerji, ulaştırma ve muhabere sistemlerini, yığınak noktalarını ve tarım alanlarını yok etme amacıyla yapılan hava saldırısı ve "destek harekâtı" dernektir. Hava üstünlüğünü kazanmak ve bu üstünlüğü elde tut- mak; düşman kuvvetlerinin hedef bölgesi ıçindeki hareket- lerini önlemek, kara ve denız kuvvetlerinin ilk hedeflerine ulaşmaları için ortak harekâta katılmak da "taktik hava harekâtı" olarak adlandırılır "Stratejik hava savaş/" saldırı amacıyla yapılır, "taktik hava harekâtı" ise daha çok savunma amacıyladır. 29 Mart 1980 tarihli "3 Numaralı Ek İncirlik Tesisi Uygula- ma Anlaşmasf'na göre ABD uçaklan "rotasyon esasına" gö- re İncirlik Üssü'ne "eğitim amacıyla" gelebilirler. NATO sa- vunma planlarını destekleyen Avrupa'daki ABD Hava Kuv- vetleri'ne bağlı uçaklar da yine belli dönemlerde eğitim amacıyta İncirlik Üssü'ne gelir ve bu üsteki "faaliyetlere" katılabilirler. ABD adına Amerika'nın eski Büyükelçisi James Spain, Türkiye adına da Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Pren- sipler Daıresı Başkanı Korgeneral Necdet Öztorun (eskı Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun) tarafından imzalanan anlaşma, Yumurtalık Akaryakıt Tesislerı ve bu tesisi İncirlik Hava Üssü'ne bağlayan boru hattıyla isken- derun Limanı'nın ve aynca "Adana su kuyusu ve bu kuyu- yu incirlik Üssü'ne bağlayan boru hattı"n\ da İncirlik Üssü1 nün savunma alanı ıçine almıştır. İncirlik Üssü'nde bulunan F-111 uçaklan, "stratejik hava savaşı" için kullanılacak "stratejik uçaklar" mıdır, yoksa sa- vunma amacıyla kullanılması beklenen "taktik uçaklar" mt- dır? İncirlik Ussü'nün statüsü ve bu üsten yararlanma koşul* larını belirleyen sözleşmelere göre, bu uçaklann nükleer başlık taşımaları ve silah yüklü olmamaları da zorunludur. 1980 yıhnda imzalanan uygulama anlaşması ve ekleri İn- cirlik Ussü'nden yararlanma amacını saptıyor: Eğitim. Bu eğitim de Sovyetler'den gelecek bir saldırınm Türki- ye'de nasıl durdurulacağıdır. Bu üste, ABD Hava Kuvvetle- ri'ne bağlı iki hava taktik filosu ve Avrupa'daki NATO savun- ma planlarını destekleyen Amerıkan hava birliklerıne bağlı uçaktarın NATO ülkelenni savunma amacıyla eğitimlerı ya- pılabilir. Bu uçaklann Türkiye'ye silahla donanarak gelmeleri için NATO'nun "basit alarm" kararj alması gerekir. Stealth uçaklannın İncirlik Üssü'ne gelmeleri ve bu üs- ten havalanmaları İncirlik statüsüne ve üssün kullanma ko- şullarını belirleyen sözleşmelere açıkça aykırıdır. İncirlik Üssü'nde bulunan F-111 uçaklan, "stratejik bom- balama uçaklan"d\r. Bu uçaklann menzilleri 4 bin 707 kilo- metredir Bu uçaklar İncirlik Ussü'nden kalkıp Irak'ı bom- balayabtlirler. Hele İncirlik Üssü'ne gelecekleri ileri sürü- len "Stealth" uçaklan bu hareketi hiçbir radara yakalanma- dan kolayça başarabılirler. İncirlik Ussü'nden kalkacak F-111 ya da "Stealth" uçak- ları Türkiye'yi hemen savaşa sokacak gerekçeleri yaratır- lar. NATO'nun kendisi bölgede bir savaş olasılığı görmezken, anlaşmalarla koşulları belirlenen İncirlik Üssü stratejik sa- vaş uçaklarına açılamaz. Acan sorumlu olur. İncirlik Üssü'nü silah ve bombalarla donatılmış "strate- jik hava savaşı" yapacak Amerikan uçaklarına açmak Tür- kiye'yi büyük askeri serüvenlerin içine sürükler. İncirlik'e dikkat! BAŞKENT^TEN Bozer'in haftasonu Saddam'ın dize getirilmesi için îran Washington'a yardım eder mi? Rafsancani'nin ısrarlı açıklamaları, İran'ın ABD'ye karşı tutumu ve Iran'ın iç dengeleri, bu sorunun yamtının kolay verilemeyeceğini gösteriyor. AHMET TAN ANKARA — Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in bugünkü Tahran ge- zisi, ABD'nin bilgisi ve ilgisi çer- çevesinde gerçekleşiyor. Gezinin amacı, yalnızca Özal- ın mesajını tran Cumhurbaşkam Rafsancani'ye iletmek değil. Eğer öyle olsaydı, gezi iki güne ya- yılmazdı. Ali Bozer'i Tahran'da zorlana- bileceği bir görüşme süreci bekliyor. Bu süreçte Bozer, Körfez'de her an değişebilecek yeni durumlar karşısında Ankara ile sürekli te- mas halinde olacak. lranlı yöneticilere, gerekirse VVashington'un Ankara'ya iletebi- leceği yeni görüş ve değerlendir- meleri aktaracak. Bu gezi ile Türkiye, Körfez kri- zinde yeni bir etkinlik üstlendi. Saddam yönetimi, Özal'ın tele- fon diplomasisinden sonra, Bo- zer'in Tahran gezisini nasıl karşı- ladı ? Irak'ın Ankara Büyükelçisi Ta- nk Abdülcabbar Cevat'a, dün ak- şam üzeri telefonla bu soruyu yö- nelttik. Irakh Büyükelçi "Yornın yok" dedi, ama ekledi : "Bu siziıı ile Iran arasındaki bir meseie. Bizi ilgOendinnez. tran ile Türkiye zaten hep iyi ilişki içinde olmustur. Biz Tahran ile savaşır- ken de Türkiye'nin iyi münasebet- leri vardı. O zaman da biz aynı şe- yi söyledik. Bnniar Türkiye'nin kendi bUecegi is." Büyükelçi Cevat, daha sonra Irak'ın Tahran'a yaptığı banş çağ- nsırun aynntılanru anlattı. Bu ko- nuda Rafsancani'nin fikirlerine aynen katıldığını açıkladı : -Yani, "Körfez krizi ile Irak'ın banş çağnsı farklı konulardır." Irak'ın lran'a yaptığı banş çağ- nsı ile Körfez krizinin ilintisiz ol- dugunu, hem tran hem Irak kar- şıbklı belirtirlerken, üçüncü ülke- ler, bu arada Türkiye de çağnnın krizle çok "iUntili" olduğu gö- rüşunde. Türkiye, Saddam'ın Tahran'a yaptığı çağndan 4uyduğu hoşnut- luğu "resmen" ifade etse bile, gayri resmi olarak bu konudaki kaygüan çok açık. Zaten Bozer'in Tâhran gezisinin de bu kaygılar sonucu gerçekleş- tiği "berkesce büinen bir sır." Bozer'in Tahran'dan sonra "esld gunlerde olduğu gibi" bir de Bağ- dat'a gitraesi beklenebilir mi? Irak Büyükelçisi Abdülcabbar Cevat, bu sonıya yanıt vermek is- temedi. Ali Bozer'in Tahran gezisi, özal'ın Rafsancani ile yaptığı te- lefon görüşmesinde kararlaştınl- dı. Gezi "Dışişleri Bakanı Veiaye- ti'nin resmi çagnsı üzeriae" diye formüle edıldi. Bu uygun bir yol- du. ÇUnkü Bozer'in daha önce ip- tal ettiği bir Tahran gezisi vardL Bu geziden, Körfez krizinin çö- zülmesi yönünde bir sonuç çıkar mı ? Diplomatik kaynaklar bu soru- nun, "yaalış" bir soru oldugunu belirtiyorlar. Çunkü Bozer'in Tah- ran'daki muhatapları, belirttiği- miz gibi, Bagdat'ın banş önerisi ile kriz arasında bir bağ kurulma- sına kesinlikle karşı. Tahran'ın krizin patlak venne- sinde bir payı olmadığma göre, doğnı soru şöyle olmalı : "Saddamın dize getirilmesi için Tahran, WasbJngtoo'a yardım eder mi ?" Rafsancani'nin ısrarlı açıklama- ları, İran'ın ABD'ye karşı bilinen tutumu ve İran'ın iç dengeleri, bu sorunun yanıtının kolay verileme- yeceğini gösteriyor. İki nedenle : Bir, Saddam'ın çökertilmesinin, Körfez'de Amerikan varhğının ka- çmılmaz olarak perçinleneceği an- lamına geldiğini Tahran da biliyor. İki, Saddam'ın Kuveyt'i yutma- sı eğer yanına kâr kalırsa, günün birinde Irak füzelerinin yeniden Tahran'a yöneleceği de açık. Ali Bozer, bu hafta sonunu, bi- rinci neden üzerinde yorum yap- madan, lranlı yöneticilerin dikka- tini ikinci olasıhğa çekmeye çalı- şarak geçirecek. HAREM 89 ile günlük deniz gezileri • Her gün 10'da Kuruçeşme'den hareket- varış 18'de. • Gruplara ve kombine bıletlere indirim yapılır. • Çarşamba günleri hanımlar turu • Tel: 145 77 93-149 93 87 Tatıl ve mesai saatlerı dışında telefon: 165 54 61
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle