Katalog

18 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Esirler serbest • CENEVRE (AA) — Uluslararası Kızılhaç Teşkilatı, Iran'da bulunan Iraklı savaş tutuklularınm serbest bırakıldığını doğrulayamadıklannı bildirdi. Kızılhaç sözcüsü Cenevre'de yaptığı açıklamada, lran Dışişleri Bakanhğı'nın dün bin Iraklı tutuklunun serbest bırakıldığını açıkladığını hatırlattı. Ancak sozcü, bu tutukluların sınınn başka bir bölgesinden serbest bırakıldıkları ihtimalini gözardı etmediklerini belirtti. Bu ajada, Irak'ın işgal ettiği tran topraklanndan çekilmeyi sürdurdüğu ve özellikle Khosravi sınır kentindeki çok sayıda bölgeyi tahliye ettiği bildirildi. Ote yandan, IRNA, Irak'ın serbest bıraktığı, yaklaşık 1000 tutuklunun Iran'ın Kasr- Şirin kentine ulaştığını, franlıların kente girişlerinde gözyaşlan içinde karşılandıklan ve toprağı öptüklerini belirtti. Ziya Ül Hak aıııldı • tSLAMABAD (AA) — Pakistan'ın eski Devlet Başkanı General Ziya Ul Hak, ölümünün ikinci yıldönümünde Islamabad'da onbinlerce kişi tarafmdan anıldı. 1988 yılında şüpheli bir uçak kazasında ölen Ziya'yı anmak amacıyla yapılan gösteri, bir seçim mitingine dönüştü. Gösterinin, Ziya'nın oğlu 37 yaşındaki lcaz Ül Hak tarafmdan düzenlendiği kaydedildi. İcaz Ül Hak, toplantıda yaptığı konuşmada 24 ekimde yapılacak genel seçimlere katılacağını açıkladı. Çin'den ntikleer deneme • STOCKHOLM (AA) — Çin'in yaklaşık iki yıl aradan sonra dün ikinci nükleer denemesini gerçekleştirdiği bildirildi. Isveç Savunma Araştırma Kurumu yetkilisi Mats Gustavsson, bu seferki patlamanın Çin standartlarının çok üzerinde gtiçlü bir patlama olduğunu kaydetti. Gözlemciler, Jflhjîân'g bölgesindeki Lop Nor deneme alanında patlatılan nükleer bombamn şiddetinin 50-200 kiloton arasında olduğunu söylediler. Çad ile Iibya anlaşamadı • N'DJAMENA (AA) — Çad, Aozou Şeridi konusunda Libya ile yaptığı görüşmelerden sonuç aünamaması üzerine konunun Lahey Adalet Divanı'na götürülmesini önerdi. Libya tarafmdan 1973'te ilhak edilen bu büyük çöl bölgesi için Libya ile Çad arasında 4 yıl süren savaş, Afrika Birliği örgütü'nün (OA.U) arabuluculuk girişimleri ile sona ermişti. Iki ülke, geçen yıl sorunu bu ağustosa kadar çözümlemeyi kararlaştırmıştı. KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KRİZİ... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR Irak, komşulanmn tehdidine mi açılsın, sımrlan içinde etkisizîeştirilsin mi? ABD ne yapmak îstiyor?Körfez bunalımında Irak'a nasıl bir darbe vurmayı tasarladığı tartışılan ABD'de stratejistler değişik senaryolann olası sonuçlarını gece gündüz tartışıyorlar. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD'nin Körfez'de Irak'a karşı girişebileceği bir askeri hare- kâtın bölgedeki yansımaları ne olabilir? Irak, sert bir darbe ile komşulanmn teh- didine açık bir hale getirilmeli mi, yoksa sımrlan içine itilerek "etkisizleştirUmeli ml?" Amerika'da bu konuda iki görüş gün- demde. Bir kısım stratejistler Irak'm, böl- gede petrolü kontrol eden bir güç olarak sivrümesinin önlenmesinin her şeye değe- ceği kanısında. Bir başka grup ise Irak'a indirilecek ağır bir darbenin, komşulanmn tarihi toprak taleplerini gündeme getirebi- lecegini, Irak tehlikesi ortadan kalkaıken, bu kez de tüm bölgenin yeni istikrarsızhk- lann eşiğine geleceğini savunuyor. Bu gö- rüşler iki maddede özetlenebilir. 1* Sert darbe yanlılan: Bu gruptaki stra- tejistler, Amerika'nın Körfez krizi içinde yer almasının en temel nedeninin, Körfez"in Batı endüstrisine makul bir fıyattan, istik- rarlı ve güvenli bir biçimde petrol sağlama- sını garanti altma almak olduğunu kayde- diyor. ABD'nin, Suudi Arabistan'da bulun- masımn "demokratik degerleri korumak" gibı bir gerekçesi yok, çunku bu ulkede de- mokrasi yok. Amaç, petrolün istikrarlı bir şekilde akışmı sağlamak olduğuna göre ABD, bu doğrultudaki kararldığın!, "Irak'a sert bir şekilde vurarak, hatta Saddam re- jimini yıkarak göstenndidir." 2- Yeai istikrarsızlıklar mı?: Bu grupta- ki stratejistler, Amerika'mn Irak'a bir ders vermesini, ama bu dersin, Irak'ı "kornnmasız" hale getirmernesi gerektiğini savunuyor. Bu harekâtm ise Amerika ta- rafından tek yanlı olarak değil, BM bay- rağı altında çok taraflı olarak gerçekleşti- rilmesinin, "soguk savaş ertesi" dünyada uluslararası dayamşma konusunda emsal oluşturacağım söylüyor. Bu göruşte olan- lar, "Irak sıkışünlsın, ama öldürülmesin" diye özetlenebilecek bir çizgide. Amerikan harekâtımn çıkış noktasımn tkinci Dünya Savaşı'nda olduğu gibi, "kayıtsız şartsız teslimiyet" değil, "müzakere edilmiş bir cözüme" dönük olması gerektiğiıu savunu- yor. Çünkü köşeye sıkıştınlmış bir Irak- ın, bolgedeki Arap kitlelerin anti Ameri- kan duygulannı kolayca sömürebileceğine dikkat çekiyor. Ayrıca köşeye sıkışan bir Irak'm, Urdün'e dönük bir harekâtının ko- layca tsrail'i sıcak çatışmanın içine çeke- bileceğiıu vurguluyor. öte yandan Amerikan halkınm, Kuveyt" Emiri'ıü tekrar işbaşına getirmek için bin- lerce Amerikan gencinin kanının dökülme- sini bedel olarak hazmedemeyebüeceği ha- tırlatüıyor. Bu gruptaki stratejistlerin, özel- likle Carter'ın eski Ulusal Güvenlik Danış- manı Zbigniew Brzezinski'mn altını çizdi- ği bir senaryo var ki, üzerinde durmaya de- ğer. Brzezinski, bölgede, Irak'ın mağduriye- tinden yararlanmaya hanr birçok ülkenin varlığına dikkat çekiyor. Irak, Amerikan saldırısı ile uğraşırken, tran ve Suriye'nin, Irak topraklan üzerindeki tarihi talepleri- ni gundeme geurebileceklerini, bugune ka- dar tek yanlı mudahalelerden kaçınmamış olan LIKUD hükümetinin yönetimindeki tsrail'in bu kargaşayı fırsat bileceğini ha- tırlatıyor ve "Bütün bölge yangın yerine döoer" diyor. Böyie bir senaryonun gerçek- leşmesi halinde, Batı'nın petrole erişim amacıyla başlattığı bu operasyonun, tam tersi sonuç vereceğini, petrol akışının istik- rarsızlaşacağını kaydediyor. Bu bakımdan, ABD'nin, petrol akışım garanti altına almak için Irak'ı Kuveyt sı- mrlan dışına zorlayacak bir operasyonun, belki de tam aksine petrol akışım güçleş- tirebileceğine dikkat çekiüyor. En azından Brzezsinki bu görüşte. Oysa Irak, Kuveyt'te kalmayı sürdürse bile şu anda petrol akı- şının garanti altında olduğu belirtiliyor. Brzezinski bu konuda, "Bu şartlar altın- da Amerika kararlı, ama akıllıca davran- malıdır. Politikası, bir saldınyı caydırmak, ama bir haçlı seferine onciüıik yapmak ol- mamalıdır. Petrol Amerika için yaşamsal- dır. Ama Kuveyt'in kurtanlması uluslara- rası camianın sonımluluğundadır. Petro- lün akışı, Kaveyt'in kurtanlmasına baglı degildir" diyor. Görüldüğü gibi Amerika'da çeşitli gö- rüşler tartışma platformunda. Ancak yö- netimin şu anda benimsediği politika, "Irak'ın Kuveyt işgaline son vermesi." An- cak zaman geçtikçe bu politikalarda deği- şiklikler olabilir. Bu bakımdan Irak'a gös- terilecek tepki de değişebilir. Tepkinin öl- çüsünü, Batı dünyasmın petrol ile olan iliş- kisi olduğu kadar, kridn gidişatının da be- lirleyeceği söylenebüir. Sivil Savunma Genel Müdürü: Biz her şeye hazırız Sivil savunmaiçîn 400 bin kişiIçişleri Bakanlığı'na bağh Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, "sıcak çatışma" olasılığına karşı önlemler alıyor. Sivil Savunma Genel Müdürü Ahmet Turan Bozkır, ihtiyaç duyulması halinde bir gün içinde 400 bin kişiyi seferber edebileceklerini öne sürüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) — Körfez krizi nedeniyle çıkabüecek bir "sı- cak çattşma" olasılığına karşı askeri önlem- ler yanında geniş ölçüde sivil önlemler de ahnıyor. Içişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürü Ahmet Turan Bozlur, bir savaş halinde teşkilatın derhal harekete ge- çebilecek ülke düzeyinde 400 binin üstün- de eğitilmiş elemanı bulunduğunu belirt- ti. Bozkır, "Bakanlar Kurulu'nun verece- gi bir talimat üzerine harekete geçebilecek şekilde hazırız, inşallab buna gerek kalmaz" dedi. Alınan önlemler hakkında, halk arasında bir telaşa yol açar endişesiyle genel bir açıklama yapmadıklannı söyle- yen Sivil Savunma Genel Müdürü Ahmet Thran Bozkır, "Herkes görevini biliyor, bir emir halinde her şe> kendiliginden harekete geçer" dedi. Sivil savunma önlemlerinin uygulama biçimi ve olası "seferbeıiik ve savaş ha!i"n- de ahnacak önlemler de kamu kuruluşla- nnca gözden geçiriüyor. Bakanlıkların merkez örgütlerinde musteşar ve sivil savun- ma sekreterliği düzeyinde yürütülen çalış- malarda 16 Temmuz 1990 gunü uygulama- ya giren "Seferberiik ve Savaş Hali Tözü- jii"nün her birime verdiği görev ve sorum- luluklann nasıl yerine getırileceği değerlen- diriliyor. 1958 yıhnda çıkanlan 7126 sayıh "Sivil Mödafaa Kanunu"na göre İS yaşını bitir- miş ve 65 yaşını bitirmemiş kadın ve erkek bütün yurttaşlar, sivil savunma teşkilatın- da kendilerine verilecek görevleri yapmak zorunda. Bunlar, sivil savunma idare mer- kezleri emrinde ve eğitihniş korunma gö- revlileri öncülüğünde görev yapacaklar. Bunlar, hassas bölgelerle, askeri harekâta sahne olabilecek tehlikeli bölgelerde yer- leşmiş halkm can kaybını azaltmak ve bu- ralardaki savunma gücünU destekleyen, ta- KİMYASAL SAVAŞ TATBtKATl — lrak'tan gelen kimyasal savaş tehditlerinin yogunlaşmasıyla birlikte lsrail'de kimyasal savasın tatbikatlan hız kazandı. (Fotoğraf: AP) şınabilir milli servetlerin düşman eline geç- mesine engel olmak üzere bunlann tama- men veya kısmen tahliyesinde de görevli olacaklar. Yasa aynca Sivil Savunma Teşkilatı'na, deneme tatbikatlan yaptırmak, her çeşit yayın yapmak, mwcut yayın araç ve rad- yolardan yararlanma yetkisi de tanıyor. Sivil Savunma Yasası, savaş hali de da- hil olağanüstü durumlarda kullanılmak üzere vali ve kaymakamlara da geniş yet- kiler tamyor. Yasamn konuya ilişkin 41. maddesinde şöyle deniliyor: "Vali ve kaymakamlar, sdahiyetli aske- ri makamlarla önceden mutabakata var- mak suretiyle fevkalade haUerde bedeli, nc- IMPERIAl reti, kirası veya tazminatı bilahara umuml hükiimlere göre ödenmek özere sivil mü- dafaa hizmet ve faaliyetleri için lüzumlu goriilen canlı, cansız ve motorln nakil va- sıtalanna, alet edevat, ilaç ve malzeme ve teçhizata, arazi, arsalara ve ihtiyaç haridn- deki ga)rimenkullere ve her çeşit emval ve eşyaya el kojmaya ve hiçbir kayıt ve mera- sime tâbi olmaksızm koruma, kurtarma, banndırma vesaire gibi işlerio icap ettirdigi adl mübayaalan yapmaya ve yaptırmaya selahiyedidir." Yasaya göre aynca halkm can ve mal em- niyetini sağlamak maksadıyla hassas böl- gelerde vücuda getirilecek sivil savunma te- sısleri için gerekli gayri menkuller de istim- lak edilebilecek. 16 Temmuz 1990'da uygulamaya giren Seferberiik ve Savaş Hali Tüzüğü de "se- ferberiik ve savaş durumunda en çabuk ve etkin biçimde geçilmesini saglayacak ha- zıruklann banştan itibaren" ahnacak ön- lemleri düzenliyor. Türk Silahlı Kuvvetle- ri ile ilgili işlemlerde Milli Savunma Bakan- lığı, Türk Silahlı Kuvvetleri dışındaki gö- rev alanlarında da Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği'nin koordinasyonunda yürütülecek işler için gerekli hazırhklar da tüzüğün Resmi Gazete"de yayımlandığı ta- rihten itibaren başlatıldı. Yetkililer, tüzü- ğün yeni yayımlandığuu ve bu nedenle Kör- fez krizi ile bağlantılı olmamakla birlikte ayrıntılı çalışmalara tüzük hükümleri ge- reği başlandığım bildirdiler. TELEVIZYOM • VİDEO•AüDIO Böyletaksit görmediniz!ı TELEVİZYON IMPERIAL 55 FSTUK IMPERIAL 51 MonitörUK IMPERIAL 40 FSTUK IMPERIAL37 Monitör UK 1.Seçenek Peşinat 500.000 450.000 400.000 350.000 10 Taksit 255000 215.000 200.000 175.000 2. Seçenek Peşinat 255.000 215.000 200.000 175.000 12 Taksit 255.000 215.000 200.000 175000 VİDEO IMPERIALVR-422 450.000 245-000 . 240.000 240.000 MÜZİKSETİ IMPERIAL CCR18 Compact Disc Player Kabinli IMPERIAL 3329 Compact Disc Player Kabinli IMPERIAL Midi 3129 Kabinli 350.000 250.000 200.000 250.000 215000 150.000 235.000 195000 135.000 235.000 195.000 135000 H e m e n t e s l i m ! Pekel'den görülmemiş bir imkân daha!.. Avrupa'nın aranan markası IMPERIAL televizyonlar, videolar, müzik setleri şimdi taksitle... Yandaki tabloyu inceleyin, taksitlerigörün!.. Hemen bir Pekel Yetkili Satıcısı'na gelin, peşinatı yatırın... Dilediğiniz IMPERIAL'ı hemen ahn! (QPEKELPEKEL bir & Polly P*ck Intamational PLC kurulusudur. M DIJNTADA BUGUN AIİSİRMEN Talabani Bilmecesi Başkan Bush'un Irak'a malzeme götürerek ambargoyu delmek isteyen gemilerın durdurulması ve gereğinde yollarından çevril- mesı, zorunluk halinde bunlara karşı silah kullanılması emri üze- rine Ortadoğu'da savaş olasılığı artarken Ankara, gittikçe kar- maşıklaşan çok yönlü oyunun bir başka yonüne dikkatlerıni yo- ğunlaştırmış bulunuyor. Ankara'yı çok üzerinde durmuyormuş gibi görünse bile çok ctddı biçimde tedirgin eden olay, Irak Kürdislan Yurtseverter Birliği liderı Celal Talabanı'nin dört gündür VVashıngton'da olması, ara- larında VVashington Post'un da bulunduğu gazetelere demeç- ter vermesidir. Ankara'nın bu tedirginliği karşısında, ABD'nin Türkiye Büyü- kelçiliği brr açıklama yaparak Celal Talabanı'yı VVashington'a ça- ğırmadıklarını, kendisiyte resmi herhangi bir görüşmenin de söz konusu olmadığını belirtti. Ancak Irak'ın kuzeydeki Kürt bölgesini bombaladtğı, Barzani gûçlennin iran'a kaydığı bir sırada, Talabanı'nin ABO başken- tinde bulunmasının bir raslantı ya da Kürt liderin salt kendi giri- şiminin sonucu olduğuna inanmak gerçekten güç. ABD'nin geçmışte de Irak ile ilişkileri gerginleştiğinde, sürek- li olarak Kürt kartını oynadığını bılenler, bu kez de VVashington^ un aynı koza sarılabileceğinden haklı olarak kaygı duyuyorlar. Üstelik, Vvashington'un Ortadoğu'daki en büyük müttefiki İsrail de bölgede, kaçınılmaz olarak dış guçlenn kuklası otacak bir tam- pon Kürt devleti kurulması projesınl uzun sûreden berıolgun- laştırmaya çalışmaktadır. Doğrusu, bölge dışı güçlere dayanmak zorunda olan boyle bir devletin kurulmasının VVashington'un da hoşuna gitmeyeceğı söylenemez. Çünkü kurulacak böyte bir dev- let ABD'nin bolgedeki denetımıne yeni boyutlar katabilecektir. Tüm bu öğeler göz önünde bulundurulunca, Ankara'nın ABD: nin yeni gelişmeler karşısında kapsamlı bir Kürt politikasını uy- gulamaya koymasından çekinmesinı anlamak kolaylaşıyor. ABD Büyükeiçiliğı, bu olasılığı yaptığı açıklamada yadsı- makta ve VVashington'un bugün için Künlerın haklı olan bazı ta- leplerini destekledığını, ancak bu desteğin bölgenin bugünkü sımrlan içinde gerçekleşmesinin düşunülebıleceğını vurgulamak- ta, başka bir deyışle herhangi bir Kürt bağımsızlık hareketine arka çıkmayacagını ileri sürmektedir. Ancak bu tür açıklamalara ne kadar bel bağlanabileceği belli değildir. Irak Kürtlerlnin ABD'nin Saddam'ı alaşağı etme planında önemli bir yer tuttukları kesındır. Nitekim, ABD Dışışleri Bakanı ile birlikte Ankara'ya gelen Gü- neydoğu Avrupa Sorumlusu David Ranson, arkadaşımız Yase- min Çongar ile yaptığı konuşmada, Irak'ta Saddam'a karşı ciddi bir muhalefet olmadığı savına karşı çıkmış ve "Irak'ı yakından incelediklerini ve bu incelemeleri sonunda Kürtlerin ciddi bir mu- halefet odağı olduğunu gördüklerini" söylerniştir. Yalnızca bu sözlerin mantığı bile ABD'nin Kürt kartını kolay kolay bırakmayacağını göstermeye yeter. Ancak VVashington'un bu sırada Ankara'da önemli bir tepki uyandıracak bir davranıştan kaçınacağı da açıktır. Bu bakımdan VVashington, Talabani ile açıkça görüşerek Türkiye'nin tepkısıni çekmek istemez ve eğer bir tampon devlet niyeti varsa da bunu ilk aşamada açıklıkla ortaya sermez. Ne var kı önümüzdekı günlerde yönlendırilmiş bazı Amerikan yayın organlarında, Saddam'ın savaş ile değil de içeriden bir ayaklanmayla devrilmesi stratejisınin benımsenmesi halinde, VVashıngton'un Kurt ö^esıne büyük umut bağlayacağı ve onları destekleyeceğı yazılarına da yer verildiğinı görebılirız. Bu tür yo- rumların yalnızca bir gerçeği vurgulamakla kalmayacakları, ama aynı zamanda ABD'nin umarsız kalıp, Saddam'ı devirememesı veiç muhalefet ile ayaklanmaya bel bağlamak zorunda kalması halinde Kürtleri birincı plana çıkarmazlık edemeyeceğıni ima yo- luyla, kımseyi resmi bir töhmet altında bırakmadan Türkiye'ye anlatmak amacına yönelik olacakları da düşünülebilir. Ankara'nın geçmışteki gelişmeleri de göz önünde bulundu- rarak Talabani'nin VVashington gezisinden ve Sam Amca'nın Kürt kartını oynamaya çalışmasından kaygı duymasını anlamak ko- laydır. Umanz ki bu kaygı, 'aman hiç istemediğimiz olasılıklann ger- çekleşmesine meydan vermeyelim' korkusuyla, yersiz, aceleci hareketlere ve angajmanlara yol açmaz. İSDEMÎR'de savaş önlemleri İkihaftalık yiyecek alın İskenderun Demir Çelik Fabrikaları'nda, fabrikayönetimi, işçilerini "muhtemel saldırı"ya karşı uyardı. Fabrikayönetiminin yayımladığı talimatta, işçilere "bir iki haftalık yiyecek alıp evlerine koymalan" öneriliyor. İSKENDERUN (Cumhuriyet Güney tlleri Börosu) — İskende- run Demir Çelik Fabrikalan (ts- demir) Muessese Müdürlüğü, ola- sı bir saldınya karşı önceden ha- zır olmalan için fabrikalarda ça- hşan işçileri uyardı. tşçilerden "endişe etmemeİerini" isteyen ts- demir yönetimi, resmi açıklama- lann dışındaki haber ve söylen- tilere itibar edilmemesi gerektiği- ne isaret etti. lsdemir Muessese Mudürlü- ğü'nce "Hayati önemi vardır. Her •flcde sürekli olarak saklanacak- Ur" kaydıyla hazırlanan "Olağa- nüstü balde veya seferde halkın önceden alacağı tedbirler ve ya- pacagı işlem hakkında talimat" ta, yurttaşlar 12 maddede topla- nan onerilerle uyarıldı. Uyarüar şöyle sıralamyor: • Bulunduğunuz binada evvel- ce hazırlamıs bir sığınak yeri yok- sa, bodrum ve zemin katmda dı- şanya bakan pencere ve duvarlan en az, tavam ve duvarlan en sağ- lam bir yeri sığınma yeri olarak ayınmz. • Binanın çatısında ve etrafın- da odun, kömür, kâğıt, kunı ot gibi yanıcı maddeleri binadan uzaklaştınp yangın tehlikesi ol- mayacak yerlere kaldınmz. Bu- lunduğunuz yerde veya binanın çatısında ve etrafındaki gaz, ben- zin gibi yakıcı maddeleri bulun- duğunuz yer veya binanın uzağın- da emniyet altında muhafaza ediniz. • Erlcrinizde bir-iki hafUlık yedek yiyecek (mumkünse kon- serve şeklinde) ve içecek madde- leri ve bonlan alabilecek kapab kaplar bulundurunnz. • Işıklann söndürülmesi ve ka- rartılması için belki hemen dev- let ve mahalli radyolarla ve yayın- larla emir verileceğini dikkate alarak böyle bir durumda dışar- da hiçbir ışık yakmamak, içerde- ki zaruri yerlerde yanacak ışık- lann dışandan ve bilhassa hava- dan gözukmemesinı sağlamak için hazırlık yapınız. Böyle za- manlarda zaruret olmadıkça çarşı ve sokaklarda oyun ve eğlence yerlerinde fazla gezmeyiniz, top- lanmayımz. lsdemir talimatında, hava ta- arruzu olması durumunda halkın çeşitli sirenlerle önceden uyarıla- cağı, bu durumda tehlike geçti sinyaline kadar sığınaklarda ka~ unması gerektiği de vurgulanıyor. lsdemir yönetiminin "savaş ön- lemleri" arasındaradyoaküfsaldın karşısında neler yapüması gerekti- ği de en ince ayrıntısına kadar an- latılıyor. Uyanda aynen şöyle deni- liyor: "Radyoaktif serpinti tehlikesi geliyorsa, radyo, hoparlör ve roe- gafondan duyurulacakür. Ona göre hareket ediniz. Serpinti teh- likesi gelmemişse. >ani başlamak üzere ise kesik kesik iiçer saniye- lik siren sesleri duyurulacakbr. Bu işarette hemen yukandaki gi- bi gereken malzeme ve yiyecek maddeleri ile biriikte sığınma yer- lerine gidiniz. Sizi kesif radyo- aktif serpinüden uzaklaştırmak gerektiği takdirde yapılacak tah- lileye hazıriıkh bulununuz. Habersiz, ani bir taarruz da olabilir. Herhangi bir ikaz haberi verilmeden göz kamaşüncı k«v- vetli bir ışık, >akıa bir sıcaklık, çok şiddetli sarsıcı bir patlama sesinin duyulmaii nükleer taar- ruzun belirtisidir. Bu durumda: 1- Bir bina içindeyseniz hemen ve mamkünse patlama sesinin gehügi taraftaki duvar dibine pa- ralel olarak yatınız. Varsa saglan masa, ara, tezgâh gibi şeylerin al- tma giriniz. Yüzunuzıi koUanoız- la kapatınız. Diğer açık yerleri- nizi mümkünse örtünüz. 2* Dışarda açık bir yerde bn- Innuyorsanız hemen yere veya varsa yanınızdaki saglam bir dn- var gibi, çukur veya menfez gibi bir yere yüzu koyun yatarak e\- lerinia yakanızla kapatınız. 3- Taşıt aracında iseniz yere va- ünız veya miimkun olduğu kadar dışardan gelecek tesiriere karşı yüzünuzii ve açık yerlcrinizi ör- tüniız."