Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞUSTOS 1990 KENTYAŞAM CUMHURİYET/9
Erken saatte başlayan yağmur hayaîıfelç eiti. Meteorolojiye göreyağış bugün de sürecek
SusuzIstaııbııTıı su hastıSadabat viyadüğünden aşağı uçan kamyondaki
2 kişi ağır yaralandı. Alibeyköy Deresi
yanındaki bir yapıştıncı fabrikasında yangın
çıktı. Can kaybı olmadı.
Alibeyköy Çırçır ve Üsküdar Beylerbeyi,
Koşuyolu, Burhaniye mahallelerinde su
baskınları oldu.
tstantral Haber Servisi — tstan-
bul'da dün sabah erken saatlerde
başlayan sağanak yağmur yaşamı
olumsuz yönde etkiledi. Yağış yü-
zünden bir kamyon Sadabad Vi-
yadflfü'nden aşağıya uçtu, 2 kişi
ağır yaralandı. Su baskınlan ne-
deniyle Alibeyköy Çırçır mahal-
lesinde baa aileler uzun süre ev-
lerinde mahsur kahrken Üsküdar
ve çevresinde çok sayıda binanın
bodrum katlannı su bastı. Yıldı-
nm düşmesi yüzünden üsküdar
Bulgurlu Camii minaresinin bir
bölümü yıkıldı. Mcteoroloji yet-
kilileri, yağışlann bugün de süre-
ceğini belirttiler.
Sabaha karşı 05.00 sıralarında
başlayan ve yaklaşık 4 saat yoğun
olarak etkisini gösteren gök gürill-
tülü sağanak yağmur, başta üs-
küdar, Bahçeköy ve Alibeyköy ol-
SUGÜNLÜĞÜ
mak üzere bazı semtlerdeki bina-
lann bodrum katlanrun su baskı-
nına uğramasma yol açtı.
Sağanak yağmunın başlama-
sından kısa süre sonra Üsküdar
Beylerbeyi, Bağlarbaşı, Koşuyo-
lu, Burhaniye mahallesi, Sanyer,
Bahçeköy, Mecidiyeköy, Kilyos,
Levent, Eyüp, Alibeyköy, Çırçır
Mahallesi, Merter ve Yeşüköy'de
su baskınlan görülmeye başlandı.
özellikle Usküdar'daki su baskın-
lannı tahliye amacıyla Kadıköy it-
faiyesinden de yardım geldiği be-
lirtildi.
Eyüp, Çırçır mahallesinde, Ali-
beyköy Deresi'nin taşması nede-
niyle birçok aile sabah saatlerin-
den öğleye kadar evlerinde mah-
sur kaldılar. Sağanak yağmur sı-
rasında Üsküdar Burhaniye ma-
hallesi Bulgurlu Camii minaresi-
İSKl'nin dûn yaptığı ölçümlerde, lstanbul'a su sağlayan 7 barajın
faaliyet raponı şöyle:
Itaam
Tertos
Alibeytoy
ûmerli
Elmalı (eski)
Elmalı (yeni)
B.Çekmece
Dartık
EndüsifctertTC |
(IMre)
-150
11.00
46.00
26.00
38.00
1.00
2150
u j w u SBfiyı
(Metre)
-114
1355
5056
2852
55.61
1.04
27.66
DoMricoram
4.23
6.48
2108
61.70
3151
0.60
632
Aynı gün kente verilen su miktan: 829.795 metreküp.
ne yıldınm düştü. Minarenin te-
pesinin yıkıldığı gözlendi.
öte yandan Alibeyköy Deresi
yanında kunılu Kim-Yap-San
A.Ş.'ye ait Dunlop yapıştıncı fab-
rikasında öğle saatlerinde çıkan
yangın maddi hasara yol açtı.
Mudahale için gelen itfaiye ekip-
leri yağmunın neden olduğu sel
sulan yüzünden yangın yerine
güçlükle ulaşniar. Fabrikada 5
bin işçinin mesaide olduğu sırada
çıkan yangında 3 araç yandı, can
kaybı olmadı.
Yeşüköy Meteoroloji Müdürlü-
ğü'nden alınan bilgiye göre Mar-
mara Bölgesi'nde metrekareye 38
kilogramla en fazla yağış Bahçe-
köy'e düştü. Kilyos'a 5.8, San-
yer'e de 6 kilogram yağış düşer-
ken bu miktar Tekirdağ'da 9 ki-
logram, Edime'de 1.2 kilogram
olarak belirlendi. tstanbul'da Ye-
şilköy'e0.2, Göztepe0.5, Florya'-
ya ise 0.1 kilogram yağış düştû.
Kamyon viyadükten
uçtu
Sağanak yağış yüzünden kum
yüklü bir kamyon, bariyerlere
çarpüktan sonra 35 metre yüksek-
likteki viyadükten aşağıya uçtu. 2
kişi ağır yaralandı.
Ahmet Eren'in kullandığı 34 U
6146 plakah kum kamyonu, yo-
lun kaygan olması ve görüş me-
safesinin kısalması sonucu Ali-
beyköy Güzeltepe mevkii ikinci
çevre yolu üzerinde bulunan Sa-
dabad Viyadüğü'nden aşağıya yu-
varlandı.
Şoför Ahmet Eren ile yanında
bulunan Hikmet Sönmez ağır ya-
ralı olarak SSK Okmeydanı Has-
tanesi'ne kaldınldılar. Ahmet
Eren yoğun bakıma alınırken
Hikmet Sönmez de ameliyat edil-
di.
SOKAKLAR SEL ALTINDA — Dön sabah erken saatlerde başlayan sağanak yağmur, su baskınla-
nna yol açtı. Alibeyköy Çırçır Mahallesi'nde bazı aileler, uzun süre evlerinde mahsur kaldı.
İEKVde yolsuzluksuçlaması
Dalan, vakfından
ihraç ediliyortstanbol Haber Servisi — Kur- lan'ın ANAP'tan avnlışından ise
duğu Demokratik Merkez Par-
ti'yle iktidar mücadelesine girişen
tstanbul Büyükşehir eski Beledi-
ye Başkaru Bedrettin Dalan, ken-
dı kurduğu ve yönetim kunılu
başkanlığıru yaptığı tstanbul Eği-
tim ve Kültür Vakfı'ndan ihraç
ediliyor. Vakıflar Genel Müdür-
lüğü'nce, tstanbul 2. Asliye Hu-
kuk Mahkemesi'nde açılan dava-
da, Dalan ve vakfm diğer yöne-
ticilerinin usulsüzlük yaparak
vakfı zarara soktuklan gerekçe-
siyle yöneticilikten
"azledilmeleri" isteniyor. Dava-
ya gerekçe gösterilen vakfın
1985r
1986 ve 1987 yülanna ait
teftiş raporunda vakıf adına bir-
çok usulsüz harcama yapıldığı ve
bu harcamalann gider gibi gös-
terildiği, Kültür Bakanhğı ve Be-
lediye Bandosu'nda çalışan bazı
kişilere yasalara aykın olarak
maaş verildiğj ileri sürülüyor.
Birçok usulsüzlüğün sıralandığı
raporda aralannda Adalar Bele-
diye Başkanı Recep Koç'un da
bulunduğu vakıf yöneticilerince
Büyükada'da kaçak olarak dub-
lex ev yaptınldığı da belirtiliyor.
Belediye başkanlığı dönemin-
de çok ucuza satılan belediye
mülklerinin vakıftan geri alınma-
sı istemiyle hakkında dava açılan
Dalan'm kurduğu tstanbul Eği-
tim ve Kültür Vakfı'yla ilgili ola-
rak Vakıflar Genel Müdürlüğü
de harekete geçti. Vakıflar Genel
Müdürlüğü, 3.1.1989'da hazırla-
nan İstanbul Eğitim ve Kültür
Vakfı'run 1985-1986 ve 1987 yıl-
lanna ait teftiş raporunu gerek-
çe göstererek Dalan ve diğer va-
kıf yöneticilerinin vakıf yöneti-
minden azledilmesi istemiyle da-
va açtı. Vakıflar Genel Müdür-
lüğü adına avukat Ayfer Ongur
tarafından teftiş raporunun ha-
zırlanmasından 1 yıl 3 ay, Da-
yaklaşık 6 ay sonra verilen dava
dilekçesinde Bedrettin Dalan ile
diğer yöneticiler Husnü özyeğin,
Namık Ayara, Recep Koç ve
Yekta Okur'un Vakıflar Hakkın-
da Tüzüğün tdarecilerin tşten
Uzaklaştırüması başhğını taşıyan
23. maddesi ile 23/b, c, d ve e
fıkralanna aykın davrandıklan
belirtildi.
Dava dilekçesine aynca Vakıf-
lar Başmüfettişi Mansur öztürk
ve Müfettiş Yardımcısı Mustafa
Akyıldız tarafından hazırlanan
teftiş ve denetim raporu eklendi.
Raporda tstanbul Eğitim ve Kül-
tür Vakfı'nın 15.2.1985'te, "ya-
bancı dil ağırükh öğretim vere-
cek okullar açmak; maddi im-
kândan yoksun öğrencilere kapa-
sitenin en az yüzde lO'unu tah-
sis etmek; zengin, eşsiz kültür
mirasımn korunması; kültür ha-
yatrnın geliştirilmesi" amaçlany-
la kurulduğu belirtUdikten son-
ra vakfm 1987 yılı itibanyla 40
adet gayri menkulü ile 21 milyo-
nu kasada diğer bölümü de ban-
kada olmak üzere toplam 859
milyon 263 bin 91 lira parasının
olduğu vurgulandı. Raporun
"netice ve kanaat" bölümünün
ilk maddesinde vakıf adına bas-
tınlan makbuzlann bağış topla-
mak üzere bazı kişilere rastgele
dağıtıldığı, makbuzlann dip ko-
çanlannın bulunmadığı ve tek
nüsha olduklan, bu durumun da
14.8.1985 tarihine kadar sürdü-
ğü belirtildi. Ne kadar makbuzun
satılıp bunlardan ne kadar gelir
elde edildiğinin tespitinin olanak-
sız olduğu kaydedilen raporda,
elde edilen paralann kasa defte-
rine de işlenmediği, söz konusu
makbuzlann dağıtılan kişilerden
geri toplanarak, karar alınmak
suretiyle imha edildiği ve tutanak
tutulduğu anlatıldı.
İSKİ GenelMüdürü Ergun Göknel:
liağmayan bulutu geçirmeyeceğizKEMAL KÜÇÜK
Körfez krizi de patlasa, savaş da çıksa, ls-
tanbul'un suyu hele lstanbullular için kolay
kolay gündemden düşmeyecek bir konu. Ya-
lova'nın suyu yetecek mi, son yağmurlar aca-
ba Terkos'u kurtanr mı gibi düşünceler ara-
sında su konusunu tstanbul'daki en yetkili kişi
olan tSKt Genel Müdürü Ergun Göknel'e
sorduk.
— Sayın GökneJ, İstanbul'da göç hızlanıp
yagmar da azahnca kişi başına döşen su aza-
hyor. GrVsmls nlkelerle geri kalmış ölkelerde
Ufi basma ortalama gftnttk sa tiketini ne ka-
dar?
GÖKNEL — Gelişmiş sanayi ülkelerinde su
tüketimi günde kişi başına 250 litredir. Temiz
insan sayılmak için de herhaldc günde 140 litre
civannda su tüketmek gerekiyor. Afrika ülke-
lerinin bazüannda 40 litreye kadar düşüyor.
Biz hep ileriye doğnı baktığımız için çok faz-
la meşgul olmadık o olayla. Türkiye'deki sı-
mrla ilgili hesaplanmız günde 175 litredir. 9
milyon nüfuslu tstanbul'a verdiğimiz su, gün-
de 800 bin metreküptür bugün. Bunun yak-
laşık yüzde 25'i topraku kayboluyor, borula-
nn anzalan nedeniyle 600 bin metreküp su ve-
riyoruz. Ama tstanbul'u 9 milyon olarak he-
saplamayın. 3 milyon kişiyi hiç ortalamaya
koymamamz lazım. Çünkü onlann şebekesi
yok. Yeni dösenen borularla günde ancak ora-
lar 30 bin metreküp su alabiliyorlar. Yani Af-
rika ya da Bangladeş ortalamalannda.
Şebekesi olan 6 milyon kişi ise günde kişi
başına 100-120 litre su alabiliyor. Ama bunun
da hakkaniyetle dağıtılmadıgını söylemek la-
zım açık açık. Gaziosmanpaşa ilçemiz hafta-
da iki kere 12 saat su alryor. Buna karşılık Ba-
kırköy'ün deniz tarafında hiç sular kesilmiyor.
Bunun iki sebebi var. Aslında bir su dafıtım
sistemi yok tstanbul'da.
Avrupa yakasında üzerinde çok tartışümış
bir proje var. Asya yakasında hiçbir proje yok.
Barajdan şehir şebekesine kadar olan sistem-
de şehir içinde yeterli depolar yok. Dagıtım
için yeterli isale hatlan yok. Motorla direkt
şehre su veriliyor. Barajda ya da ana isale hat-
tında bir anza olsa, elektrik kesilse, şehir içi
depodan suyu regüle edebilirsiniz, ama bun-
lar yok denecek kadar az tstanbul'da. Bununla
ilgili projeye baslandı ve ilk kez yaptınyoruz.
— Istanbnl'un su şebekesİBİn eskilik ve ak-
saklıklan, özeOikle merkezdelü ynrttaşlan II-
gilendiriyor, ama tSKt'nin ve Belediye Sara-
yı'nın kapınnda her gun protesto gösterisi ya-
panlar, *çevrede oturanlar.' En çok niifusu ar-
tan yerler de oralar. Sizin görev alamnız için-
deki bu bölgelerde son 10 yıldır giderek ar-
tan su sıkıntısı şimdi dornkta. Bunda etken
patiama derecesindeki nufus artışı mı?
GÖKNEL — Once demin söylediğim hak-
kaniyetsizliğin iki nedeni var. Ve bu sonınun
yanıtı da burada. tSKt'nin dinde iki tane su
dağıtım sistemi var aslmda. tSKl kurulunca-
ya kadarki Sular Idaresi'nin su dağıtım siste-
mi ve 1982'den sonra tSKt'nin kurulmasıyla
-birleştirilen su dağıtım sistemi.
İstanbul'da yok denecek kadar az dediğım
şehir içi depolan da hep eski Sular Idaresi-
nin yaptığı depolar ve eski Sular Idaresi'nin
sisteminde bir aksaklık yok. önemli olan şu:
1980 öncesinde tstanbul'un çevresinde küçük
küçük 30 civannda belediye vardı. Bunlar çev-
rede oturan yurttaşlara hizraet ediyordu. Ve
bunlann arasında da su birlikleri vardı. Mah-
mutbey ve Kartal su birlikleri gibi. Çoğalan
çevre nüfusa, bu küçük belediyeler kendi ola-
naklanyla su veriyordu. Mesela Esenler bu-
gün çok su sıkıntısı çekiyor. O tarihte Esen-
ler Belediyesi ya da Avcılar Belediyesi de ku-
yular açtırdı ve o kuyulardan Tuna suyu diye
su getirildi, dağıtıldı. Kotil zamanında da di-
rekt bir hat çekildi ve 1978-79'da su sorunu
bir ölçüde çözümlenmişti, ama 1982'den sonra
tüm bu belediyelerin su işi tSKt bünyesine
alındı. O birlikler ve sıstemler bugüne kadar
tSKt bunyesi içinde iyi entegre edilememiş. Biz
6 ay evvel Büyükçekmece Barajı'dan Avcılar'a
direkt hat çektik, su sorunu orada bitti. Ama
şimdi kısıntı var.
— Kısaca 1980 öncesi kendi başlannın ça-
resfaıe bakan cevredeki yerieşim birimleri, şim-
di tSKİ'nin eline bakıyor. Pelu siz kısa süre-
de bu entegrasyonu sağlayabilecek misiniz?
GÖKNEL — Avrupa pompa istasyonlan
projesi, demin söylediğim su dağıtım sistemi
çalışmalannın özü gibi. O projeyi kasımda uy-
gulamaya başhyoruz. 3 yıl sürer. Sistem ku-
rulunca nüfusa yetmeye başlanz. Yani mevcut
yerleşim sistemi içindeki nüfusa yetişiriz, ama
şuna yetişmemiz zor, açıkça söyleyeyim: Me-
sela yapılaşmanın hızla surdüğü Samandıra ve
Sangazi'nin belediye olma ihtimali var. 40 bin
kişilik Sangazi, 350 bin kişi olursa, kimse )-e-
tişemez. Çünkü belediye olunca yapılaşma
katlı olarak hızlanacak. Buralann belediye ol-
maması için girişimlerde bulunduk. Maalesef
tl Genel Meclisi'nde belediye olrnası için onay
çıktı. Çıkmaması lazımdı. Meclise raporlar
verdik. Vaüye, tcişleri Bakanı'na raporlar ver-
dik, Çevre Koruma Müsteşarlığı'na verdik,
ama belediye olacaklar.
— Belediye olnnca 'imaıiı olarak' yüksek
irtifalarla >-apılaşma patlayacak diye korku-
hıyor. Şu anda da kaçak olarak aynı şey ol-
mnyor mu?
GÖKNEL — Hayır, Sultanbeyli bunun en
güzel örneği. Sultanbeyli'de şu anda 150 bin
nüfus var. Ama belki 400 bin kişınin yaşaya-
bileceği boş yapı stoku var. Çoğu yeni yapıl-
muhalefette var. Ne bir partide ne de herhan-
gi bir kuruluşta var. Hatta kâğıt üzerinde ol-
duğundan da şüpheliyim. tstanbul nüfus ola-
rak Türkiye'nin 6'da biri. Bizim görev saha-
mız Belçika'nın yarısı kadar, ama içinde Bel-
çika'mn tüm nüfusu kadar insan yaşıyor. Özel
yerleşim politikası gerekiyor. tstanbul'da ge-
cekondu yok, kacak yapılaşma var. Bunun ya-
sal çarelerini ne ISKI ne de anakent belediye-
si bulabilir. tlçe belediyeleri göreve başlayın-
ca gecekondulan yıkmaya başladılar, bir sü-
ru gecekondu yıkıldı ama ardı arkası kesilmi-
yor.
— Sayın Göknel. iktidann ve muhalefetin
şehirieşme politikası yok diyorsunuz. Kaçak
yapıyı önleme politikası yok diyorsunuz. Bu-
na karşın şimdiki belediye yönctimi seçim ön-
cesi kendiliginden bir tarih beliriedi ve "26
Mart seçim günunden once yapılmış kondu-
lan yıkmayacağıın, sonrakileri yıkacagım" de-
di. 26 Mart bir af yasası raıdır?
GÖKNEL — O söz söylenirken düşunülen
şuydu: 26 Mart'tan sonra yerel yönetimlerde
iktidara gelindikten sonra imar hareketine ve
demin söylediğim eksikliklere çare bulunaca-
ğı belirtiliyordu. Zaten ne yasal olarak ne de
uygulamada olabilir. Başka bir anlamı yok.
— Sizin su yukünüzu hafifletecek bu poli-
tikalar ve projeler şu ana kadar uretilebildi
diğiniz Aşağı Dudullu, Küçükbakkalköy, Çek-
meköy, tkitelli'nin bir bölümü, Pendik-Şifa
mahallesi, Alibeyköy arkası, Atışalanı, Sultan-
çiftliği, Esenler gibi yerlere toplam 150 kilo-
metre boru götürdük. Şu anda oralann biz-
den aldığı günlük su miktan 40 bin metreküp
civarındadır. Bunlar kaçak olabilir, ama ka-
pı numarası, mahallesi ve sokağı var. Buralar-
da oturanlara kişi başına günde 80 litre falan
su düşer.
— Anadolu yakasındaki kaçak yapılaşma-
nın buyuk bölumu barajlann su havzası için-
de bulunuyor. Barajlardaki koli basili oranı
önemli olçude yukseliyor. Klorlama bir nok-
taya kadar geçerii. Siz bu bolgedeki kaçak ya-
pılaşmaya su verip dışkısım bu yoreden, ba-
rajdan uzaklaşhrmak için bir kolektör ve ye-
ni bir anlma tesisi kurma projelerini yapıyor-
sunuz. Maliyeti l.S trilyon liraya yakın sanı-
nm. tstanbul'un tıim raerkezdeki patlak şebe-
ke borulannın turau 600 milyar liraya degise-
biliyor ve yüzde 30 su kaybı onleniyor. Sizin
1990 yılı bütçeniz de 1 trilyon lira. Bu durum-
da otobusten indigi günün ertesinde su hav-
zasını kirieten ve sizden su isteyen bu bölgeye
kaçak yvrle^en kişinin dışkısını, 6 milyon kişinin
içmemesi için 1.5 trilyon harcamanız, vergisi-
ni ve su parasını veren, ancak şebekesi patlak
olduğu için su alamayan merkezdeki kentlile-
re bir haksızlık değil mi sizce? Bu para altya-
yer alacak? Ama ben aynı gün bir asparagas
su haberi çıkarsam bak nasıl manşetlerde yer
alıyor. Baan suçlu değil. Biz vaktimızin önemli
kısmını su için ütopik çözümlerin niye olama-
yacağını ispatlamakla geçiriyoruz. Feci bir du-
rum.
Partilerin bu konuj-a eğilmesi lazım. Bun-
dan 3 ay önce biz dahil hiçbir devlet kurulu-
şunun elinde tstanbul'a nasıl yeni su temin edi-
leceğine dair proje yoktu. Düşünce kınntılan
vardı.
Damoc projesi deniyor. Bir proje 20 yıl uy-
gulanmamışsa o projeyi unutmak lazım. Biz
gelir gelmez tstanbul'dan eski yönetimce adeta
sürgün edilen DSİ ile temas kurduk ve çok
olumlu bir çalışma yürüttük.
DSt'nin elinde uzman, mühendis birikirai
var. Tecrübesi var. Birlikte tstanbul'un 50 yıl-
lık master plarunı geliştirdik. Bugün acil ve kı-
sa vadeli önlemler, o master planın içinden
alınmıştır. DSt'nin bugün ciddiyetle ele aldı-
ğı Büyükmelen çayından su getirme projesi,
ancak 5 yıl sonra tstanbul'a yarar. Ama ben
6 ay sonra tstanbul'a su getirmek zorundayım.
Bunu düşünüvorum. Çalışıyoruz.
— Bu konuda çok degisik yorumlar getiril-
di. Eski belediye yönetimi hızlı iş yapmak için
DSt'yi devreden çıkardıgını belirtiyordu. Siz
6 ay sonra su getirmeliyim diyorsunuz. DSt,
Devlet thale Yasası'na baglı ve yıihk ödenek-
tSKİ Genel Müdürii Ergun Göknel — Suyu arayan
adam.
Aldığımız önlemler ile İstanbuFun suyu ekim sonuna kadar
idare eder. Eylül 15'ten itibaren İstanbul yağmur mevsimine
giriyor. 1.5 milyar liraya 7 ay boyunca bulutlara gümüş iyodür
tohumlamasıyla yağmayan bulutlan yüzde 15-20 oranında
daha fazla yağdıracağız. Bulutları yağdırmadan geçirmeyeceğiz.
ö i r i kalkıyor, ben ilçeme günde 150 ton su buldum diyor,
manşete çıkıyor. 2 milyonluk ilçenin su sorunu halledildi*
sanılıyor. Asıl sorunlar öne çıkamıyor. Tuzla'da Türkiye'nin
ilk biyolojik arıtma tesisini kuruyoruz. En erken 3 senede
biter. Bu gazete ve TV'de ne kadar yer alacak? Ama ben aynı
gün bir asparagas su haberi çıkarsam, bak nasıl manşetlerde
yer alıyor. Basın suçlu değil.
X ürkiye'de bir şehirieşme politikası yok. Ne hükümette var
ne de muhalefette var. Ne bir partide ne de herhangi bir
kuruluşta var. Hatta kâğıt üzerinde olduğundan da şüpheliyim.,
mış durumda. Yerleşim potansiyeli doğuyor.
Aynı bolgedeki Samandıra ve Sangazi'yi de
belediye yaparsanız yeni bir çevre yolu yapıp
E-5 ile yeni E-6'nın arasına sıkıştınrsanız bu
bölge tamamen dolar. E-6 yapılıyor ve bu oto-
yol da kaçak yapılar gibi Elmalı Barajı'nın
üzerinden geçiyor, yeni yapılaşma getiriyor.
Sultanbeyli belediye olduktan sonra 300 bin
nüfusuyla su istiyor, ama kirletiyordu. Şu anda
orada 40-50 litre günde kişi başına su tüketi-
mi varken biz suyu verince iki katına çıkacak.
— Sayın Göknel, tstanbul için en önemli
noktaya geldik. tstanbul'un su havzalannda
inanılmaz boyutta kaçak yapılaşma süriıyor.
Belediye olsa da olmasa da süruyor. Bu tarz
bir kaçak yapı yayılmasına karşı anakentûı ko-
ordinatoHügünde ilçelerle bir politika belir-
leniyor mu?
GÖKNEL — Bu tarz sonılar öyle kapsam-
lı hale geldi ki tSKl sanki Türkiye'nin imar
politikasını, Istanbul'un sağlık polıtikasını,
ulaştırma politikasını tayin eden bir kuruluş
gibi düşünülüyor. Ben yakınmıyorum. Ama
bir çarpıkhk var. Hepsıne cevap verebilecek
fikrün var. Tabii ki politikalar lazım. Şu an-
da şehirieşme değil İstanbullulaşma var. Tek
şehre hücum! Buna karşın bir şehirieşme po-
litikası şu anda yok. Ne hükümette var ne de
GÖKNEL — Burada size hak veriyorum.
Üretilemedi. Göçün duzenlenmesi yanında şe-
hirde arsa üretilmesi gerekiyor ki planlı geliş-
sin. Bugün nüfus yılda 500 bin kişi artıyorsa
ve bu durdurulamıyorsa, bir yılda 100 bin ko-
nut Üretilmesi lazım.
— Sayın Göknel, sizin başınızı en çok ağ-
nlan bir bolge hera temiz hem de kirli su açı-
sından çok önemli. Sultanbeyli olayı bir ör-
nek. Neredeyse tamamı kaçak, su havzasında
8 katlı binalan olan, fakat doğru dıirüst so-
kağı yokken 65 metre genişliğinde bulvan olan
bir kaçak kent. tstanbul Belediyesi'nin sınır-
lan dışında, ama bu sınırın içinde olup aynı
gelişim çizgisini izleyen Sangazi, Dudullu, Sa-
mandıra, Buyukbakkalkö). Altındağ, Paşakoy.
Çekmekoy gibi yerler var. Bunlar hem su hav-
zasında hen'ı de orraan sınırlannı yok eden bir
yapılaşma içinde. Bedrettin Dalan, 'Temiz su
vermezsem kirli su da çıkmaz' deyip buralara
su vermedi. Siz 'lşkence yapamam' deyip ver-
meye başladınız. Kaçak yapılanmış bu yerle-
re şu ana kadar ne kadar boru döşey'P günde
ne kadar su veriyorsunuz?
GÖKNEL — Biz 1989 nisan ayından beri-
tum istanbul'da bin kilometre boru döşedik.
Bunun 630 kilometresi son 6 ayda döşendi.
Umranıye, Kuçükçekmece ve Pendik hudut-
ları içindeki yeni ve kaçak yapıldığını söyle-
pısı hazır arsa üretmeye harcanamaz mı?
GÖKNEL — Şimdi bakın, bizim iki göre-
vimız var. Biri atık, biri temiz su. Bir de do-
laylı olarak çevre koruma. Tabii bu uç konu-
da bazı oncelikler var. Şu anda tstanbul'a su
getirmeyi düşunüyorum diye Boğaz çevresin-
deki biyolojik antmayı, yahut boruları yeni-
leyeceğim diye Elmalı-Ömerli baraj havzası-
nın atık su sorununu çözmeyi geri bırakamam.
Kaça mal olursa olsun görevim o parayı bul-
mak.
— Siz bugün tstanbul'a su temini için mü-
cadele veriyorsunuz. Saynn Sozen, Cumhurbaş-
kanı ile yaptığı gorüşmede su gelirilmesi ko-
nusunda ısrarlı isteklerde bulunurken, her gün
su havzasına yerleşen yeni insanlan buradan
uzaklaştıracak imar tedbirieri almanın çok da-
ha ucuza mal olacagı mesajım veriyor musu-
nuz? Bunun mucadelesinin yeterli derecede yn-
pıldıgına inanıyor musumız?
GÖKNEL — Haklısınız. Ama şu anda
maalesef spot altında tstanbul'un su sorunu
var. Yani birısi kalkıyor, "Ben ilçeme gunde
150 ton su buldum" diyor. Bu basında man-
şet oluyor. 2 milyonluk ilçenin su sorunu hal-
loldu sanılıyor. Asıl sorunlar öne çıkamıyor.
Biz Türkiye'nin ilk biyolojik arıtma tesisi-
ne Tuzla'da başhyoruz. Çok önemli; 3 yılda
biter en erken. Bu, gazete ve TV'de ne kadar
le çalışan bir kurum. Ancak deneyim ve bilgi
ve yöreyi tanıma açısından kuvyetti. tSKt böy-
le de|il. bu açıdan kısa sıireli hızlı ihaJeter için
DSİ Istanbul'un sorununu çözmekte mali yön-
den hızlı çalışabilecek mi?
GÖKNEL — tşte biz bunu yaptık. tkisinin
güçlü yanlannı birleştirdik. Şu anda bir pro-
tokol imzaladık. tSKt, Büyükşehir Belediye-
si ve DSİ Genel Müdürü tarafından imzalan-
dı. Bayındırlık ve tskân Bakanı tarafından irn-
zalandı. Bayındırlık Bakanı bir beyanat ver-
di. Bundan sonra DSİ bakacak diye. Durum
değişik. imzaJanan protokol şu anda tcişleri
Bakanlığı'ndan bize doğru yolda geliyor.
tstanbul'un su kaynaklan için, barajlar için
projeleri DSt yapacak. Değerlendırmeyi on-
İar yapacak. Arıtma tesisi, barajlar, isale hat-
lan, depo ve şehir şebekesınin yapımı İSKİ-
ye aittir. Birbırlerınin görüşlerini de alacak-
lar. Her ay bir araya gelıyoruz. Para olayını
fevkalade basıiçe çözdük. DSt'nin odeneği ol-
madığı zaman İSKİ ödeyecek.
Şu anda Büyükçekmece gölünün 5 metre-
lik baraj yuksekliğini 6.5 metreye çıkarma işini
DSİ yapıyor. 2.5 milyarhk kamulaştırma be-
delini biz ödeyeceğız. Parayı yatırdığımız an-
da kamulaştırmayı yapacaklar. Baraj genişle-
yecek, su artacak. Kurbağalıdere'yi DSt yapı-
yor. Bu yılkı odeneği 880 milyon lira. Oysa II
milyar lazım. Bu parayı biz ustlenelim dedik.
Protokolü şu anda yürüyor. Ben yönetim ku-
rulu kararı alacağım, iş bitecek.
Kemerburgaz'da yılda 4 milyon metreküp
su sağlayacağımız bir gölet yapıyor tSKt. Son-
baharda bitecek, proje DSl'nin, ama bizim za-
manımızda başladık yapmaya. tş makinderi-
nin mazotunu bile biz veriyoruz, pompalan-
nı biz alıyoruz. DSt'yi devre dışı bırakmala-
rının amacı ıhaleleri ellerınde tutmaktı ve ts-
tanbul'daki gayri menkullerine el koymalâı.
Tuzla'daki DSt'nin boru fabrikasına da el kOy-
maktı. Mühim olan bunlan kullanmaktır. Biz
DSt ile oturduk bunları kullanmak için aylar-
dır surüncemede bıraktıklan işi 15 dakikada
anlaşmaya vararak bitirdik.
— Sayın Göknel, 6 ay sonra su lazım dedi-
niz. Çok acil iedbirleri anlatır mısınız?
GÖKNEL — Bizim şu anda tüm barajlan-
mızda 110 milyon metreküp su var. Biz buna
kimsenin haberi olmadan bayramda yapüğı-
mız bir çalışmayla 10 milyon metreküp daha
ekledik. Terkos gölünün su alma davlumbaa
eksi 1 metreye kadar su çekjyordu. Onu 50 san-
tirn uzattık. Bu bize Terkos'tan 70 gün daha
fazla su alma imkânı sağladı. Ama Terkos^
tan günde 600 bin metreküp su çekilirken bu-
gun bunu 10 bin metreküpe kadar düşürdük.
Alibeyköy'de biraz suyumuz var.
Büyükçekmece'de operasyon yapıp 25 san-
tim daha aşağıdan su çekeceğiz. Bizi ekim so-
nuna kadar idare eder. Tabii bugünkü sıkıntı
içinde. Eylül 15'ten sonra tstanbul yağmur
mevsimine giriyor. Bunu biraz da biûme bı-
rakrnak istiyoruz. 1.5 milyar liraya 7 ay bo-
yunca bulutlara gümüş iyodür tohumlamasıy-
la yağmayan bulutlan yüzde 15-20 oranında
daha fazla yağdıracağız. Bulutlan yağmadan
geçirmeyeceğiz. Istranca dereleri ihale edildi
Dere suyunu regülatörle direkt vereceğiz. 15
ağustosa kadar imzalanacak. Buradan da üç
safhada su gelecek. 1991 sonbabannda 30 mil-
yon metreküp gelecek. 1991 yazıru da biraz sı-
kıntıh geçireceğiz. 1992 sonbahannda Istran-
ca dereleriyle 110 bin metreküp ek su almış
olacağız. Bir de Sazlıdere Barajı var. O baraj
da 1992 sonbahannda 50 milyon metreküp su
toplayacak. Yani 1992 yılı sonunda tstanbul'a
170 milyon metreküp fazla su sağlayacağız.
Bu, günde 500 metreküp fazla su demektir ve
önemli rakamdır.
— 1985te tstanbnl nüfusu 5 milyon fken ts-
tanbul'a 1 milyon metreküp su veriliyorda.
1990'da nüfus 9 milyon oldu. Su miktan da
500 bin metreküp arto. Verilen su barajlar do-
lu olsa günde 1J5 milyon metreküp olacakü.
Yağış olmadıgı için bn verilemiyor. Sonuçta
500 bin metreküp artarken nüfus 4 miryoıı art-
mış. Siz 2 yıl sonra bir 500 bin metrekttp ek
su getireceğiz diyorsunuz, nüfus katlı artüğı-
na gore kişi başına düşen su bugüne göre ar-
tabüecekmi?
GÖKNEL — Bana göre nüfus o tarihe ka-
dar 1 milyon artar. Bu da günde 100 bin met-
reküp fazla su tüketilecek demektir. Yağış dü-
zelirse 2 yıl sonra nüfusun önünde gidebiliriz.
— Sayın Göknel, genellikle tepki gösterilen
bir kampanyadan söz edeceğim. Bugün Ati-
na'da 'kasımda susuz kalacağız' feryatlan yuk-
seliyor. ABD'nin birçok kentinde susuzluk do-
rukta, onlem aranıyor. tngiltere. Fransa'da da
suyu idareli kullanmak için uyanlar yapılıyor,
afişler basılıyor. Ancak bir fark var Oralar-
da kentin ttimünde su akarken çeşitli afışler-
le, "Arabanızı yıkamayın, silin" "Musluğunuz
akıtıyorsa babanıza bir tngiliz anahtarı hedı-
ye edin" gibi ya da buna benzer uyancı afiş-
ler basılıp asılmıyor. Ancak bugun tstanbul'un
tamamen susuz bölgeleri yanında, su akan
bölgeleri de var. Şişli'de susuzluk hâkimken
Fenerbahçe'de horrumlarla araba yıkanabili-
yor. Bu durumda siz bu ilanlan tum şehre as-
tıgınız zaman, snsuz bölgelerdeki insanlann
bunlan parçalamak istediğine de tanık oldum.
Bu kampanya gerçekçi mi sizce?
GÖKNEL — Bızım bunu ayırmaya zama-
nımız yok. Bu kampanya gerekliydi, ama za-
ten ilk sloganlan değiştirdik dikkat-ederseniz.
Tasarruf olayı bitti. Yapan yaptı, yapmayan
da yapmayacak. Stratejimiz değişti. Anık îs-
tanbullulan yapılan çalışmalar hakkında ay-
dınlatmak için afişler asıyovuz.