Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Sri Lanka'da
yine kattiam
• COLOMBO (AA) — Sri
Lanka'da, Tamil gerillalan
100'den fazla Müslûmanı
öldürdüler. Ordu sozcûsû,
Eravur bölgesine gerillalar
tarafmdan düzenlenen üç
saldında öldürülen
Müslüman köylülerin
sayısımn 100'ü geçtiğini
bildiıdi. Tamiller, geçen
hafta da aynı yörede 100
kadar Müslûmanı
öldürmüşlerdi.
Mandela'ya
bakanlık
• JOHANNESBOURG
(AA) — Irkçı Güncy
Afrika rejimine karşı
savaşan Afrika Ulusal
Kongresi'nin başkan
yardımcısı Neison
Mandela'nın "önümüzdeki
aylarda" bakan olabüecegi
ileri sürüldü.
Johannesbourg'da
yayımlanan Sunday Star
Gazetesi, Güney Afrika
hükümetine yakın
kaynaklara dayanarak
verdiği haberde,
Mandela'nın bakanlığı
konusunun, hafta içinde
hükümet ve Afrika Ulusal
Kongresi yetkilileri
tarafmdan ele aundığını
yazdı.
Ekonomik
egemeniik
• MOSKOVA (AA) —
SSCB'nin en büyük
cumhuriyeti olan Rusya
Cumhuriyeti, federasyon
sınırları içindeki doğal ve
madeni kaynaklann
denetimini ele aldığını
bildirdi. TASS'ın haberine
göre Rusya Cumhuriyeti'nin
Yüksek Sovyet Prezidyum'u
tarafmdan alınan kararda,
Rusya Cumhuriyeti
topraklarından çıkan doğal
ve madeni kaynaklann
satışına ilişkin yabana ülke
ve firmalarla merkezi
yönetimin yaptığı
anlaşmalar geçersiz sayıldı.
TASŞ, karann nasıl hayata
geçirilebileceği konusunda
ayrıntılı bilgi vermedi.
Habere göre kararda,
"Rusya Cumhuriyeti, Ugili
organlannın onayı
alınmaksızın imzalanmış,
bu federasyonun doğal
kaynaklan ve ürettiği
mallar ile federasyona
yönelik kredi anlaşmalanyla
bağh değildir. Bu tür
anlaşmalarda öngörülen
yükümlülükleri yerine ge-
tiremez." denildi.
Peru'da
yagma
• LİMA (AA) — Peru'da
yeni hükümetin aldığı sert
istikrar önlemlerinin
ardından, gecekondu
bölgelerinde yağmalama
olaylarınm artması üzerine
güvenlik güçlerinin yaklaşık
7 bin kişiyi tutukladıklan
bildirildi. La Republica
gazetesinin haberine göre
marketlere giren
yağmacılara müdahaJe eden
güvenlik güçlerinin açtıklan
ateş sonucunda da en az 12
kişi yaralandı. Peru'da 28
temmuzda görevine •
başlayan yeni Devlet
Başkanı Alberto
Fujimori'nin atadığı
hükümet, yüzde 3000'e
ulaşan enflasyon oranını
düşürmek amaayla işbaşına
gelir gelmez gıda malları
dahil, temel ihtiyaç
maddeleri ile petrol
ürünlerine yüksek oranlarda
zam yapmıştL Peru'da sabit
bir işi bulunmayanlann
oranı yüzde 80 dolayında
bulunuyor.
Bulgaristan'da
hükümete tepki
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan Başbakam
Andrey Lukanov'un ülke
ekonomisinin son altı aylık
durumu ile ilgiü olarak
parlamentoya sunduğu
rapor, muhalefet tarafmdan
sert biçimde eleştirildi.
Demokratik Güçler
Birliği'nin ekonomi
uzmanlanndan tvan Kostov,
raporun gerçekleri
yansıtmadığını belirterek
Başbakan Lukanov'u,
başansızlığını kabul
etmemekle suçladı.
Bürokrasüıin hâlâ
sürdüğünü, hayat
standardının düştüğünû
ifade eden Kostov, "Ülkede
ne güvence var ne de
reform yapılıyor" diye
konuştu. Kostov,
özelleşmenin son derece
yavaş yürüdüğünü, dış
borçlann sürekli arttığını
sözlerine ekledi. Demokrasi
gazetesinde yayımlanan bir
yorumda da söz konusu
raporun ocak ayından
haziran ayı sonuna kadarki
süreyi kapsaması eleştirildi.
Yorumda, ekonomik
cöküntünün 30 haziran
tarihinden sonra hızlandığı
bildirilirken Lukanov da
hayat standardının süratle
düşmesi karşısmda sessiz
kalmakla suçlandı.
KÖRFEZ KRIZİ...KÖRFEZ KKİZt... KÖRFEZ KRİZİ...KÖRFEZ KR
Washington, Körfez'e250 bin askergönderiyor. 4. uçak gemisi deyola çıkıyor
ABD'nin büyük yığınağı
Birleşik Devletler, Körfez'de Vietnam
Savaşı'ndan bu yana en büyük yığınağı
yapıyor. Pentagon'un (Savunma Bakanlıgı)
topyekün bir savaş olasılığına karşı
hazırlandığı bildiriliyor.
Dış Haberier Servisi — ABD,
Körfez'de Vietnam savaşından bu
yana en büyük yığınağı yapıyor.
ABD'nin, önümüzdeki bir ay için-
de bölgeye 250.000 asker gönder-
meyi planladığı bildiriliyor. ABD
Savunma Bakanlıgı Pentagon yet-
kililerinden alınan bilgiye göre,
ABD, Irak'a karşı bölgeye dördün-
cü bir uçak gemisi John F. Ken-
nedy'yi göndermeye hazırlanıyor.
CNN ve BBC'nin bildirdiğine
göre ABD, Ortadoğu'ya yaz sonu-
na kadar 250.000 asker gönderme-
ye hazırlanıyor. Londra muhabi-
rimiz Edip Emil Öymen'in habe-
rine göre tngiliz gazeteleri de
ABD'nin, Suudi Arabistan'a
250.000 asker ile yeni nrhlı araç
ve tanklar yollamayı planladığmı
yazıyorlar. Sanday Times gazete-
si, şu an Suudi Arabistan'a
200.000 asker gönderebilecek güç-
te olan ABD'nin, bu sayıyı
25O.OOO*e çıkarmayı ve bir ay için-
de bu biriikleri bölgeye yerleştir-
meyi pianladığını haber verdi.
Gazetede, Pentagon'a yakın
kaynaklann, ABD'nin Ortadoğu-
da yapmakta olduğu bu askeri yı-
ğınaktan beklentisinin, Saddam'ın
devrilmesini sağlamak olduğu yo-
rumunu yaptıklan bildirildi. Pen-
tagon çevrelerine göre bu çabala-
nn asıl hedefi, Saddam'ın nükle-
er silah Uretme çabalannı engel-
lemek. Pentagon, Irak'ın yaklaşık
3 yıl içinde nukleer silah üıetebi-
lecek duruma gelebileceğini he-
saphyor. Nukleer silahlarla güç-
lenmiş bir Saddam'ın, Ortadoğu
için çok büyük bir tehlike oluştu-
racağı görüşu, Pentagon'da ağır
basıyor. ABD'nin Saddam'ı de-
virmek için Irak'taki Şii ve Kürt-
leri ayaklandırma yolunu da de-
neyebileceği belirtiliyor.
Reuter Ajansı'mn, The New
York Times' gazetesine dayanarak
verdiği habere göre ABD, Ortado-
ğu'ya dörduncü bir uçak gemisi
gönderiyor. Gazetenin, adı açık-
lanmayan Pentagon yetkililerine
GtTME BABA! — tngiüz Kraliyel Ordugn'nuo Hrvm Knvvetleri'ne mensup pilot baba birazdan uçuşa dayanarak verdiği habere göre,
geçecek. Ya köçük luz!.. (Fotoğraf: Renter) Jobn F. Kennedy adlı uçak gemi-
KUDÜS
si ve destek gemilerinin, hafta
içinde yola çıkmaları için gerekli
haztruklar yapılıyor. Haberde,
John F. Kennedy uçak gemisinin,
Kızıldeniz'de veya Körfez'de mev-
züenmesinin dusünüidüğü beürtil-
di.
ABD'nin bölgeye daha önce
gönderdiği uçak gemilerinden Ei-
senbtmer şu anda Kızıldeniz'de ve
Indepeııdent Basra Körfezi'nde
bulunuyor. Üçüncü uçak gemisi
Saratoga ıse bölgeye doğru yol alı-
yor.
öte yandan ABD Dışişleri Ba-
kanı James Baker, Kuveyt'in,
BM'den. Irak'a karşı aldığı eko-
nomik ambargo kararını uygula-
masını resmen istediğini söyledi.
ABC televizyonunun hazırladı-
ğı bir programda konuşan Baker,
"Boylece, ABD ve diğer ülkdere
ait gemilerin, Irak'ın petrol ihra-
caünı engellemesi aşamasınıa yolu
açıldı" dedi.
'Yabancılar
aynlabilir'
Irak, Kuveyt'te bulunan Arap
ve yabancılann istedikleri takdir-
de gjdebüeceklerini açıkladı. Res-
mi Ajans ÎNA'nın bildirdiğine
göre, Devlet Bakaru Saddam Hü-
seyin'in bir sözcüsü, yetkililere, El
Cahra, En Nida ve Irak'ın güne-
yindeki (Kuveyt) diğer kentlerde
bulunan Araplar ve yabancılan
ayrıhnak istemeleri durumunda
yardımcı olmaları talimatının ye-
rildiğini söyiedi. Sozcünun, "Ül-
keyi terk edenlerin çıkarlannın
korunacagını" belirttiğı de bildi-
rildi.
Binlerce yabana, Kuveyt'in 2
ağustostaki işgalinden bu yana bu
ülkeden ayrılamıyor.
AA'ya göre ABD Başkanı Ge-
orge Bush'un Körfez krizi karşı-
smda aldığı tavır, kamuoyundaki
prestijini arttırdı. Newsweek der-
gisınyı Gallup firmasına yapürdığı
son kamuoyu yoklamasında,
Bush'u destekleyen Amerikahlann
oranının yüzde 75 olduğu görulü-
yor.
îsrairde kimyasalsilah telaşıYüzlerce İsrailli dün Kudüs'te gaz maskesi alabilmek için
dükkânlara koştu. İsrailliler, Irak'ın ülkelerine karşı
kimyasal silah kullanma olasığını ciddiye alıyorlar.
SEMİH tDtZ
KUDÜS — "Irak'ın bize karşı gaz kul-
lanraa lehdidinin niçin endişe yarattıgını
söylememe gerek bile yok. Bu bizim ya-
kın tarihimizden gelen ve yenilmesi güç
olan bilinçaltı bir korkudan kaynaklam-
yor."
Saddam Hüseyin ile Hitler arasında, Us-
telik en y«kili ağızlardan, son günlerde sü-
rekli olarak yapılan benzetmeler göz önun-
de tutulduğunda, Kudüs'ün Ben Yehuda
sokağı üzerinde tanıştığımız orta yaşlı ls-
raillinin bu sözleriyle neyi kastettiğini an-
lamak için fazla hayal gücü gerekmiyor.
Irak'ın ülkelerine karşı kimyasal silah
kullanması olasılığı Israil'de ciddiye alını-
yor. O kadar ki, dün yüzlerce Israili gaz
maskeleri almak için dükkânlara koşuştu.
Bir İsrailli avukat da hükümetin halkı bir
kimyasal saidınya karşı yeterince hazırla-
madığı gerekçesiyle Yüksek Mahkeme'de
hükümet aleyhinde dava açtı. Bu ilginç gi-
rişimde bulunan avukat Nani Ernst "Haik
bir kimyasal saldın karşısında kendisini sa-
vunabilmek için gaz maskesi islijor. O>sa
maskeler kolay bulunamıyor" şeklinde
konuştu. Bizi otelimize göturen taksi şo-
förüne konuyu açıyoruz. 20 yaşında 1973
Îsrail-Arap savaşına katıldığını söylüyor.
Hatta bu yüzden eğitimini yarıda bıraktı-
ğını anlatıyor. "Her birimiz Israil için ca-
nımızı veririz. Ama savaş trajik bir olay.
Buodan geçtikten sonra kafamı topariayıp
hukuk fakültesine dönemedim" diyor.
Resmi kaynaklara sorduğunuzda, hükü-
metin duruma hâkim olduğunu bildiriyor-
lar. Saddam'a karşı "uyumadıklannı"
söyleyen bir yetkili, "Elimizdeki tiinı ola-
naklarla gelişmeleri çok yakından izledi-
gımize inanabüirsiniz" diyor. Amaçlannın
halk arasında bir panik havası yaratma-
mak olduğunu söyleyerek "Şimdi gaz mas-
kesi dağıtmaya başlarsak bem panik ya-
ratmış oluruz hem de kr>rşı tarafa belki
bekledigi ve kolladığı bir kozu venniş
oluruz" diye konuşuyor. "Maskeleri ne
zaman dağıtmamız gerektiğini çok iyi
biliyoruz" diye ekliyor.
öte yandan bir taraftan Saddam Hüse-
yin'in "cihad" çağnsı, diğer taraftan Doğu
Kudüs ve işgal altındaki Batı Şeria ve Gaz-
ze'deki Filistinlılerin Saddam'a kol açma-
larını dikkatle not eden yetkililer, sığmak-
ların "sesizce ve düzenli bir şekilde" ha-
zırlanmasının zamanı geldiğine de inanı-
yorlar. Hükümetin, sivil savunma tedbir-
lerinin alınmaya başlandığma yönelik açık-
lamasımn da bunun sonucu olduğunu bil-
diriyorlar.
teri göz öniinde bulundurması gerekiyor.
Yetenek ve çıkar. Israil'e karşı bir saldın
Irak açısından güç. Birinci nedeni iki ul-
ke arasında yüzlerce kilometrelik bir me-
safe bulunması. tkiwki ise lsrail'in ne tran
ne de Kuveyt olması ve bunun Bagdat'ta
bUinmesi."
lsrail'in askeri üstünlüklerini sıralayan
Levran, ülkenin yine de kimyasal silahlar
dahil her türlü "en kötiı hal" senaryola-
rına kendisini hazırlaması gerektiğini be-
Mrtiyor. "lsrail'in uzaklıgı Irak'ta düzen-
lenecek bir saldınya gelecek yanıta karşı
bagışıklılık sagladıgı düşuncesioe yol
açabüir" diyor.
Ancak her açıdan "ihtiyaO" yeğleyen
yetkililer, en aandan önümuzdeki günlerde
Irak'tan herhangi bir saldın beklemiyor-
lar. Bu olasılığjn gerçekleşeceği yönünde- t s r a Ü ' e r o l dÜŞmÜVOr
kı ıstıhbaratın alındığı andan ıtıbaren ge- ' J
rekli diğer tedbirler ile seferberliğin kısa
zamanda gerçekleştirilebileceğini söylüyor-
lar. "tsrailliler bu konularda deneyimli"
diyorlar.
Irak'ın Israil'e saldırması olasılığı ko-
nusuna değinen Jerusalem Post Gazetesi'-
nin yazarlanndan Aharon Levran da bu
konuda şurüarı söylüyor:
"Irak'm Israil'e saldırması için iki kri-
Ote yandan İsrailli savunma araştırma-
cılan, ABD şemsiyesi altında olsa bile îs-
rail'e Körfez'de şu anda bir rol düşmedi-
ğini bildiriyorlar. Bu arada Arap dünya-
sının da Suudi Arabistan'a çok uluslu güç
gönderme karanyla ABD-Arap stratejik iş-
birliğınin, lsrail-ABD stratejik işbirliğinin
önemini göreceli de olsa azaltacağmdan
kaygı duyanlara bile rastlanıyor.
WASHINGTON
ABD'de yenitâr Türkiye iıııajı
Körfez bunalımmın
patlamasından sonra
Amerikalüar Türkiye'ye
değişik bir gözle, daha
sıcak bakmaya başladılar.
ABD Dışişleri Bakanı
James Baker, Başkan
Bush'a Ankara gezisinin
izlenimlerini aktardı.
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — Körfez bu-
nalımının ABD'de gözle görülen
bir etkisi, Türkiye'ye karşı bir
"sempati" havasırun esraesi.
Bunun dışmda Türkiye üslerin
olası bir Körfez harekâtında kul-
lamlmasına izin verecek mi? Her
ne kadar Ankara, son ziyareti sı-
rasında ABD Dışişleri Bakanı Ja-
mes Baker'a bu yönde bir güven-
ce, "«çık çek" vermemiş olsa da-
hi VVashington'un izlenimi o ki
Türkiye, "koşullara göre, yeri ve
zamanı geldiğinde kendi ulusal çı-
kaıian ile kesişirse" bu yönde bir
kullanıma "hayır" demeyecektir.
ABD Dışişleri Bakanı James
Baker, örıcekı gece yazlık evinde
ziyaret ederek Ankara ve Brüksel
izlenimlerini aktardiğı ABD Baş-
kanı George Bush'a bu doğrultu-
da konuştu. ABD Dışişleri çevre-
lerinden ve Amerikan basımna
yansıdığı kadanyla Baker, Anka-
ra'nın üsler konusunda "rnakul ve
•nlaşılır" bir politika izlediği ka-
rusında. Aynca ne kendisinin An-
TATtLDE BASIN TOPLANTISI — Tatil evinde bir basın toplantısı düzenleyen ABD Devlet Başkanı
Dışişleri Bakanı James Baker da Türkiye gezisi hakkında açıklamalarda buluodu. (Fotograf: AP)
'an yanı sıra
kara'dan "«çık çek" beklentisi
içinde olduğunu ne de Türkiye
1
nin konuyu "kesip atan bir tavır
içine girdigiai" Bush'a aktardı.
Baker aynca NATO Bakanlar
Konseyi'nin önceki gün aldığı
"Ankara'ya destek" karannın
Türkiye'ye "dojru sinyaller
verecefini" de düşünüyor.
Baker'ın ekonomik açıdan
ABD Başkanı'na ilettiği bir baş-
ka Ankara izlenimi, Cumhurbaş-
kanı Özal'ın Türkiye'nin son ge-
lişmeler nedeniyle uğrayacağı eko-
nomik zarara çok duyarlı olduğu
yönünde. özal'ın Kuveyt'in bu
yöndeki yaklaşımını memnuniyet-
le karşıladığım vurguluyor. Bun-
dan da Baker'ın son ziyaretinde
Ankara'ya "meşru Kuveyt
hükümetinin" Türkiye'nin bu iş-
ten uğrayacağı zararın asgari ol-
masım sağlayacağı yönünde bir
önerinin göturülmesine araalık
ettiği anlaşılıyor.
Bunlar dışında, Anadolu'da,
Körfez krizine dönük nispi bir
gevşeme havası hissediliyor. ABD
bir yandan Körfez'e askerlerini yı-
ğıyor, ama diğer yandan bu aske-
ri varlığını çok kısa süre içinde de-
ğil, daha uzun vadede gerçeklese-
cek bir senaryo için uyarhyor.
ABD Başkanı Bush'un kriz surer-
ken tatile çıkması, eğer "Ayşe'nin
tatile çıkması'' türünden bir ma-
nevra değilse, kısa vadede Körfez-
deki Amerikan askerinin Irak
"davetkâr" bir davranışa girmez-
se, acilen kullamlmayabileceği an-
laşılıyor.
Türkiye bakımından VVashıng-
ton'da dikkat çeken bir başka ol-
gu, bundan bir ay önceki Türki-
ye ile bugünkü Türkiye'nin ner-
deyse iki farklı ülke haline gelmiş
olması. Dün Türkiye'den Was-
hington'a gelen bir Türke gümrük
kontrol memurundan havaalamn-
dan kente göturen taksi şoförüne
kadar herkes "sempaü" gösteri-
yor.
Türk pasaportu taşıyanlar
Batı gümrük kapılarında böyle
muamele görmeye uzun sürediı
alışık değil.
POUTIKADA
ERGUNBALQ
Askeri Açıdan...
Körfez'de, İran-lrak savaşı sırasında bile görtılmeyen boyut-
ta bir askeri yığınak oluşuyor. ABD ve İngittere yöreye sürekli
uçak ve gemi yolluyorlar. Onları Fransa izliyor. Kanada ve Avust-
ralya da daha mütevazı ölçülerde savaş gemisi ve birlik yollu-
yorlar. ABD'nin yöreye 250 bin asker yollamayı düşündüğüne
ilişkin habeıier geliyor. Böylesine muazzam bir yığınağın yapıl-
dığı ortamda, Saddam Hüseyin ya da Başkan Bush, "Arkadaş
ben bu işten vazgeciyorum" demediği takdirde, er geç bir ça-
tışmanın çıkma olasılığı güçlü görülüyor. Bu noktadan sonra geri
çekilmek ise iki lider için de siyasal yaşamlarının son bulması
anlamına gelecek. İki liderin de kendine göre hesapları var. Baş-
kan Bush, ekonomik yaptırımların, Irak'ta büyük sıkıntı yarata-
cağını ve Saddam'ın bir ayaklanma ya da darbe ile devrileceği-
ni umuyor. Saddam ise, sürekli yükselen petrol fiyatlarının Batı
ekonomılerine çok ağır yük bindireceğini ve Batılıtarın sonun-
da Kuveyt'i kurtarma sevdasından vazgeçeceğini hesaplıyor.
ABD'nin, bu nedenle yığınağını tamamladıktan sonra fazla bek-
lemeyeceği düşünülebilir.
Müthiş bir sinir savaşı. Ancak sinirlerin böylesine gergin ol-
duğu ortamda savaş çok uzun sürmeyebilir ve her an bir çatış-
ma çıkabilir. Nitekım, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek ön-
ceki gece yaptığı açıklamada, "Bunalıma barışçı çözüm bulma
umudu kalmadı" demiştir.
Peki bir çatışma çıkarsa, ne türde olacaktır?.
Dış basında bu konuda ilginç yorumlar yer alıyor. Hemen tüm
Batılı askeri uzmanların görüş birliğinde oldukları nokta, kara-
dan saldırmanın iki taraf için de çok tehlikeli olduğu. Amerikan
birliklerinin Suudi Arabistan'a gelmesinden sonra Irak'ın bu ül-
keye saldırması zaten beklenmiyor. Ama ola ki, Irak "ABD da-
ha fazla yığınak yapmadan, Suudi Arabistan'ın önemli petrol
bötgelerini ele geçirip. bir koz olarak kullanayım" hesabıyia sal-
dırdı. Uzmanlara göre, o zaman askeri bakımdan intihar etmiş
olur. Çünkü açık arazide ilerleyen zırhlı birlikler ABD uçakları
tarafmdan kolayca imha edilebilecek. Irak Hava Kuvvetleri'nin,
Amerikan uçaklarını engelleyebılecek güçte olduğuna kimse
inanmıyor. Aynca Irak ordusu saldırıdan çok savunmaya ağır-
lık veren ve ona göre eğitilmiş bir ordu.
Peki ABD, karadan bir harekâta girişebilir mi? Batılı askeri
uzmanlar çöl savaşınin ABD için son derece zor olacağını be-
lirtiyorlar. En tehlikeli düşmanlar ise kum ve sıcaklık, kum rüz-
gârları zırhlı araçları, motorları ve silahları etkısiz hale getirebi-
liyor; tanklar kuma saplanıp hareketsiz kalabiliyor.
Çöl sıcağı ordunun diğer korkulu düşmanı. 50 dereceye ka-
dar yükselen ısıda, her askerin günde 15-20 litre suya gereksi-
nimi var. Böylece muazzam bir iaşe sorunu ortaya çıkıyor. Ay-
nca çöl savaşına alışık olmayan Amerikalı askerlerin güneş carp-
ması ve aşırı su kaybından kaynaklanan bir dizı hastalıklarla kar-
ştlasmalan kacınılmaz olarak görülüyor. Bu arada motorların çok
fazla ısınmasından ötürü zırhlı araçların harekâtının sık sık ak-
sayabileceğini de hesaba katmak gerekiyor.
En ciddi sorun ise Irak'ın kimyasal silah kullanması olasılığı.
Yöreye gönderilen Amerikalı askerlerin gerçi kimyasal silahla-
ra karşı koruyucu giysileri var. Ama bunlar ağır ve hantal olduk-
larından askerlerin hareket yeteneğini büyük ölçüde kısıtlıyor.
International Herald Tribune gazetesine görüşünü anlatan bir
Amerikalı askeri uzman şöyle diyor: "Kimyasal silahlara karşı
özel giysilerini giyen bir asker, astronota benzer. Giysinin amacı,
vücudu dışarıdaki zehirli havanın etkisinden korumaktır. Çöl sı-
cağında bu giysi, bir süre sonra saunaya dönüşür. Ter içinde
kaHırsınız, ama teriniz dışarı çıkamaz. Bu askerin bir de silah,
cephane, su matarası ve ilk yardım çantası taşıdığını düşünün."
Sonuç olarak Amerikalılar çöl savaşına alışık değiller. Iraklı-
lar belki alışıklar ama hava korunmalan yok, ya da yetersiz: Bu
bakımdan karadan saldınya geçmek iki taraf için de çekici de-
ğil. Irakltlar Körfez savaşında İran'a karşı yaptıklan gibi, siper-
lere yerieşmiş, Amerikalıların gelmesini beklıyorlar. Amerikalı-
lar ise, karadan gelmeye en azından şimdilik pek niyetli görün-
müyorlar.
Amerikalılar gelmeye karar verirlerse herhalde havadan ve
denizden gelecekler. Eğer Irak birkaç ABD gemisini vurursa,
Amerikalılar da korkunç füzelerinı Irak'ın üzerine yağdıracak-
lar. Çatışma, özellikle Amerikalıların en gelişmiş silahlarını kul-
landıkları bir savaş olacak. Çünkü, Amerikalılar doğa koşullan
ve asker sayısı bakımından kendi aleyhlerine olan durumu an-
cak bu şekilde telafi edebilirler.
Saddam iyi hesaplayamadığı çok tehlikeli bir kumar oynamış-
tır. Bu kumar bir felaketle sonuçlanırse, baş sorumlu kendisi
olacaktır.
Not: Bu yazı Saddam Hüseyin'in dün akşam yaptığı konuş-
madan önce yazılmıştır.
TüRKlYE-NATO
Dişkilerde
yeni dönenı
UFUK GÜLDEMİR
WASHINGTON — NATO
Bakanlar Konseyi'nin son kara-
n, NATO-Türkiye-Körfez iUşkile-
ri üçgeninde esaslı bir dönüşü-
mün eşiğinde bulunulduğunun
ilk işareti olarak algılamyor.
NATO, son on yılda, Körfezi
deki büyük çıkarlannın çok is-
tekli bir takipçisi olmadı; NA-
TO'nun "sonımlnhık bölgesi" dı-
şında rol ustlenmekten kaçındı.
Bu isteksizlik, bir bakıma, üye-
lerinden birisinin Sovyeüer dışm-
da bir ülkeden, örneğin bir Kör-
fez ülkesinden gelebilecek bir teh-
ditle karşı karşıya kalması halin-
de, "NATO garantisinin" işleme-
yebileceği anlamına da geliyordu.
Bir başka deyişle, NATO, Türki-
ye'ye "Bir Körfez ülkesiyle başın
belaya girerse bu, senin sonınun
olur" anlamına gelen bir mesaj
veriyordu. Hatta iki yü önce ün-
lü ABD'li stratejistlerin kaleme
aldığı "aynmcı caydıncılık" rapo
runda da Türkiye'nin bir Körfez
ülkesinden gelen bir tehditle kar-
şılaşması halinde NATO'nun
Türkiye'nin yardımma koşmakta
fazla aceleci davranmayabileceği
vurgulanmıştı. NATO'nun bu is-
teksizliğinin farkında olan Türk-
iye'de gayet haklı olarak, toprak-
lanndaki üslerin bir Körfez kon-
tenjanı çerçevesinde kuUanılabil-
mesine kapıyı tam olarak açmı-
yor, bu üslerin kullanım amacı-
nı NATO ülkeleri çerçevesinde kı-
sıtlıyordu. Ancak son Körfez kri-
zi ile yeni bir dönemece girdi. Ge-
çen pazartesi hem ABD Başkanı
George Bush, hem de Ingiltere
Başbakam Margaret Thatcher,
Türkiye'ye yapılmış bir saldınnın
tüm NATO'ya yapılmış sayılaca-
ğını vurguladı.
Bu çıkış halen F-lll ucaklan-
nın "gözdağı" eğitimi yaptıklan
lncirlik Üssü'nü, Irak'ı Suudi
Arabistan'a saldırmaktan caydır-
mak yönünde kullanmaya dönük
yaşamsal bir adım oldu.
Geçen hafta toplanan NATO
Bakanlar Konseyi de Thatcher ve
Bush'un daha önce yaptığı çıkışı
resmi NATO politikası haüne ge-
tirdi. NATO, böylece ilk kez,
Türkiye'ye NATO "sorumluluk
aianı" dışmda bulunan bir ülke-
den gelebüecek tehdidin tüm
NATO'ya yapılmış sayılacağım
karara bağlamış oldu.
ATÎNA
îstenîrse
Körfez'e
birlikATİNA (AA) — Yunanistan
hükümetinin Körfez'e sembolik
bir askeri birlik gönderme hazır-
hklan yaptığı, ancak şimdiye ka-
dar bu yönde bir talep almadığı
bildirildi.
Dışişleri Bakanı Andonis Sa-
maras, bu konuda "ABD Kör-
fez'deki çokuluslu gücün artnnl-
masını istedi. Ancak bu, kuvvet
istenen her ülkeden teker teker
talepte bulunulmasına baghdır.
Yunanistan'dan henüz böyle bir
katkıda bulunması istenmedi"
dedi.
Hükümete yakın kaynaklar,
Yunanistan 'm Körfez'e bir savaş
gemisi gönderebilmesi için ya
Birleşmiş Milletler'in ya da Av-
rupa Topluluğu'nun bu yönde
bir kararı bulunması gerektiğini
ifade ettiler. Aynı kaynaklar,
AT'nin bu konuda resmi bir ka-
rar almak niyetinde olmadığını,
ancak başbakanlar arasında ya-
pılacak gayri resmi temaslarla bir
sonuca varılabileceğini ifade
ettiler.